Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
10 Cumhuriyet 8 HAZİRAN 1981 DALLAS VE J.R. SALGIN ALÎ SİRMEN Sayın Oytun Şanal, Sayuı Ünsal Oskay, bugün Türkiye'nin önemli bir sorununu değil ama en çok konuşulan konulanndan birini ele alacağız, Dallas dizisi. Siz Sayın Şanal bu dizinln yeryüzünde en tutulan kişisl J.R.'ı seslendiriyorsunuz. Dizi hakkında ne düşünüyorsunuz? ŞANAL Gerçekten heryönüyîe başanlı bir dizi. Hem butünü hem tanıtunı hem de reji açısından basarılı bir dM. Ancak doğaîhkla Amerika'nın bir bölümünü yansıtıyor. A.S. Bir saptama yapacağım. Amerika'nın bir bölümü dediniz. Son seçimlerde, gözlemciler Güney'in özellikle Dallas'ın yükselen Amerikanın tipik bir örneği olduğunu, Reagan'ın da bunların temsilcisi olduğunu belirtiyorlardı. ŞANAL Bir de, Dallas dizisinde şapkayla simgelenen kovboy tipl var. Bu da Amerikalılara ilginç gelebüir. Ama daha önemlisi her dizide her bölümde, sürekli yeni bir olayla ilgı ayakta tutııluyordu. JR'ın vuruluşu bile önceden planlanmış. A.S. Peki, tiyatro yaza n ve tiyatro adamı Haldun Taner, dramatik kurgu bakımındau, içerik bakımından dizinin yaptsınm son derecede ilkel ve zayıf olduğunu söylemekteydi. Siz bir tiyatrocu olarak bu konuda ne diyorsunuz? ŞANAL Bunlar belli bir senaryoya sanmıyorum bağlı kalsınlar, aldıklan mektuplara ve reklamlara çünkii orada bir dizinin başansı aldıklan reklama göre saptanır tepkilere ve halkm ilgisine göre olayları saptamaktadırlar. Ve her bölümündeki konulan yeniden seçip, ona yön veriyorlar. Unutmamak gerekir ki, J.R.'ın vurulması olayında tüm dünyada müşterek bahis oynanmasını sağladılar ve JR'ın vıırulacagını ikibuçuk ay önceden haber verip, ilgiyi uyanık tuttular. Son derecede profesyonelce yapılmış bir şey. A.S. Yani kurgunun zaman zarnan, içeriğin hemen her zaman İlkel olması da, hazırlayıcılann eksikliğinden değil de, seslendifi topluluğun düzeyinden çeliyor diyorsunuz. Bu kasten bile büe yapılmış oluyor. Sayuı Ozkay siz bu konuda ne diyorsunuz? OSKAY Efendim Dallas ile ilgili soruyu yanıtiamadan önce, televizyon filmleri ve özellikle dizilerin yapüan üzerinde duralım. TV'de gösterilen dramatik yapıya sahip dizilerin özellikleri şu: TV'de ses ve göriintü şeklinde düzenlenen uyarlamalann algılanmalan mümkün bir gösterim formu olması gerek. Üstelik bunlar dizi olunca, çok hızh olmalı ve izlenmesi de ayru derecede kolay olmalı. TV sinema ve tiyatrodan farklı, çünkü TV evde yaşadığımız olağan mekanda izleniyor. Böyle olunca, bütün görüntüsel ve sessel öğelerin de son derecede günlük yaşamın mantiğına uygun olması gerekir. Yani ortalama adam neyi nasıl düşünüyorsa, hemen o şekilde, o tiplemelerle basit bir algılamaya elverişli bir anlatun türü bulmak gerek. Tıpkı ikon gibi. Yoksa ilgiyi sürekli kılmak olanaksızdır. TV dizilerinde başka türlüsü olamaz. Ama diyeceksiniz ki, zaman zaman, dolayısıyla hiç bir e!eştirisel yanı ohnaması gerekir. Aksi takdirde akışı lzleyemezsiniz. Hızlı olması gerekir. Hızl» olunca da, bir bölümdeki mesajlara dayanarak, başka geçmiş bir bölümü eleştiremezsiniz, eleştirisel bir tavır koyamazsınız. A.S. Dallas dizisi hakkında ne düsünüyorsimıız? OSKAY Dallas dizisi kurgusu bakımından basit bir dizi. Heplmizin bugün yaşadığımız toplum içindeki tasanlar olarak algılama yeteneğinimizin ne olduğunu çok iyi bilen, sosyal bilimcisinden sanat direktörüne kadar zengin bir kadro tarafmdan hazırlanmış bir dizi. Hem kendisi dizi olarak başanlı hem da yan ürünler verebiliyor. A.S. Sayuı Oytun Şanal. Dallas dizisi deyince herkesln aklına JR çeliyor. Şimdi bir oyuncunun canlandırdığı kişiyle ne denli özdeleşebileceği konusundaki tartışmalan bir yana bırakıyoruz, Siz JR tipi hakkında ne düşünüyorsunnz? Cumhuriyet sORDU Şanal ve Oskay Doç. Unsal Oskay kimdir? Siyasal Bilgüer Fakültesi'ni bitirdi Son Baskı, Yeni Tanin ve Miliıyet'te gazetecilih yapü. UNESCO bursuyla Amerika'ya gitti. İletişim üzerine çalışma yaptı. Celişme açısından kültür aeğişimi tezi üe doktor oldu. Doçentiik tezi de 19. yüzyıldan bu yana kitle iletişiminin kültürel işlevidir. Siyasal Bilgüer Basın Yayın Yüksek Okulu'nda öğretim görevlisi. Oytun Şanal ' ' ndir? Dallas dizisinde J.R.' konuşturan Oytun Şanal Devlet Konservaiuannı bitirdi. Önceleri çocuh riyatrosunda çalıstı. Ecinniler, Romeo Jülyet, Cengiz Han'm bisikleti. Poto Finiş. Evcilik Oyunu, Ekinler Yeşerince. Fazilet Eszanesi, Kördüğüm gibi oyunlarda oynadı. 27 yıUhr Devlet Tiyatrosu oyuncusu. Dallas dizisinde J.R'ı konuşturan Oytun Şanal mız Ali Sirmen'le (ortadal... ve Doç. Ünsal Oskay Türkiye'de de Dallas'taki tipler va ŞANAL İa şekilde yarutlayayım. Bir genelde JR, bir de benim gözümde JR. Benim gözumde JR dünyaya kötülük yapmak lçin gelmiş bir iblis değil. Bana göre, o etiyle kemigiyle her an aramız da bulunabilen bir kişL TV sayesinde, diyebilirim ki bu tipler içinde siıtgelenmiş bir kişi. Bir Ahmet, bir John, bir William da aynı yapıya sahip olabilir. O daima başanlı olmak zorunluğunu duyan, başarı bjrsına sahip olmak isteyen, hatta paradan çok başanyı isteyen, kendisine bir rakip tanunayan, başarılı olmak için de, neye malolursa olsun, heryolu geçerli sayan, acrnıa duygusuna sahip olmayan, bunu zarar kabul eden bir kişi. A.S. Peki Genel olarak JR'ın görüntüsii ne? ŞANAL Genelde değişiyor. Arkadaşlanm var, diyorlar kl, is adanu bunlar. «Bu adamın aleyhinde nasıl lal söylenenilir? Son derecede başanlı bir adam bu.» A.S. Peki iş adanu olmayanlar ne diyorlar? ŞANAL İş adamı olmayanlar diyorlar ki, «Keşke ölseydi» diyor kimi, kiıni «Benim elimde tabanca olsa adamı vururdum» diyor. Bakın size Londra'daki bir olayı anlatayım. İki tip bardak çıkarmışlar, biri I Love JR (JR'ı seviyorum) öbürü I hait J.R. (JJl.'dan nelret ediyorum) ikisi de aynı miktarda satmış. Yani JR'ı tutanlarla nefret edenler aynı oranda. Hattâ İKİ duyguyu bir arada taşıyanlar da var. Yani adamın çok bovutlu bir tipi var. A.S. Anladjğım kadar siz JR'ı heryerde, herkeste bir parçası var olan bir tip olarak görüyorsunuz. ŞANAL Yani şunu söylemek istiyorum: Gizli bir kamera olsaydı çok JRIar çıkardı ortaya.. A.S. Sayuı Oskay, Sayın Şanal'ın çok iyi beUrttiği gibi JR başan için herşeji geçerli gören bir adam. Sizce JR'ın bu yanı Amerika'nm hangl yanını simgeliyor? OSKAY J.R. anemili bir tip, hasta bir üp degü. O 1950'den beri Amerikan toplumunun daha dogrusu bu toplumda egemen olan düzenin yetiştirdigi bir tip. O bütün bir Batı modelinin oluşturduğu bir düzenin son Urünü. Bu modelin ortaya çıkardığı tip nedir? Şimdi püriten ahlak da, çalışacaksuıız, doyumlannızı erteleyeceksiniz, başanya erişeceksiniz o zaman dindar ınsan, ideal insan olacaksımz. 1760lardan, 1850lerden sonra ortaya çıtam ve günümüze doğru gelişen yeni bir düşünce tarzı var o da şu: Hazcüık artık ayıp değil, hazcılık: demokratikleşiyor. Krahn senyörün oîmaktan çıkryor, herkese açılıyor. Giderek günümuzde kalori vermeyen CocaColaiardan tutun da, bilmem neye kadar maliyetsiz haz geliştiriliyor. Bu maüyetsiz haz anlayışı, yanşmacı, acımasız bir davranışla, dar kapüardan geçerek elde ediliyor. Ama ola naklar dar olduğu için bu dar kapüardan herkes geçemiyor. O zamao da başkalarmı itmek, saf dışı bırakmak mübah oluyor. Bu kapüardan geçenlerin bütün hazlara erişmeye hakla oluyor. Bunlar babasının, kardeşinin gözünün yaşına bakmaz. O en yabanıl insan gibi bütün zevklere açıktır. Ama bunlar yapı ve kurulu toplum içinde olduğu için de ne yaparsa yapsın, nelere ulaşırsa ulaşsuı Jock'ın oğludur JR, toplumun ürünüdür. Yani ömrünün sonuna kadar babayla, patrtarkla ilişkl içtndedlr. Bundan 2 Balıkcı'nın Deniz GurbetCİleri, Burina Burinato ve Ötelerin Cocuğu'nda s,k sık karşılaşırsınız Bodrum'la. Gülen Ada'daki soyguncu Haşmet Ulugöbek'ler, Murat Kocadağlar'la bakışırsınız. Midenlz bulanır, kusasınız gelır. Halikarnas Balıkçısı. otuz yıllık sürgün yaşamında Bodrum'u Bodrum yapmıştır. Bilebildiğimiz ilk Bodrum sürgunü, Korya Prensi Daskylosoğlu Gyges (Giges)'tır. Yakışıkiı prensin Bodrum'dan sürulüş nedeninl kesin olarak bilemiyoruz. Çağının seçkln sporcularından olan; dörtnala giden atm altından girip üstünden cıktığını eski yazarların anlattığı Gyges'i, Bod rum'dan sürüldükten sonra, Lydia (Lidya)'nın bayındır başkenti Sardes'te görüyoruz. Daha doğrusu, psikolojide bir komplekse adını veren söylencenin üc kahramanından t i r i olarak kar şımıza çıkıyor Gyges. Özet lemeye calışalım bu öyküyü: KANDAULES KOMPLEKSİ tLydia Kralı Kandaules, karısına tutkunmuş; en çok da, donışmanı Gyges'e anlatırmış. Gyges, bu duruma sıkılırmış ama, n'apsın? Ko nuşan Kral. Kandaules, bir gun yine başlamış övgüiere: Azizim Gyges. şu benim karım Nizida var ya; güzeller güzeli. Ona dünya güzeli demek bile azdır.. Gyges, bu tatsız söyleşlye son vermek istemiş: Biliyorum yüce Kralım ama, bana karınızır güzelliğinden sözetmeseniz.. Kandaules, sözünü kesmış Gyges'in: Ne o Gyges, söylediklerime inanmıyor musun yok sa? inanıyorum Kralım Inanmasına da, hanl.. Hanisl manisi yok azizim. Sen bana inonmıyorsun. Ama haklısın. sen karımı çıplakken görmedin. Sana onu cıplak gösterece ğim. Gyges, olanca lctenllğiyle karşı koymuş: O nasıl söz Kralım? Atalarımız, herkes kendisine ait olana baksın diyerek, doğruyu yanlışton ne güzel ayırmışlar. Hem bilmez misiniz ki; törelerimizce. bir erkeğl bile cıplak görmek ayıptır. Kocasından ozge erkeğin önünde soyunan kadın, temizliğinden de soyunmuş olur! Kral diretmiş, Gyges bu yakışıksız âneriden kacmak istemiş. Sonunda Kral buyruğunun kesin olduğunu; buna uymazsa, Kralım yalancılıkla suclamış sayacoğını bildirmis Gyges'e. Sonra da eklemlş: Nizida olup bitenlerl görecek sanıyorsan, hic korkma. Öyle bir düzen ku racağım ki; sen onu göreceksin, o senl görmeyecek! Dediği gibi de yapmış. Akşam, yatak odasmın kapısı ardına saklamış Gyges'l, Kandauleskendisi yatağa uzanmış. Bir sure sonra guzel Kralice girmiş odaya. Soyunup, kocasının yotağına girmiş. Nizida'yı Çıplakken gören Gyges de yavaşco sıvışmış kapıdan. Ne var ki; Nizido. gözucuy la Gyges'i görmüş; ancak Kandaules'e hlçblr şey sezdirmemiş... Ertesl gün Nizida. Gyges'i yanına cağirtmış. Daha önce sık sık cağrıldığt lcin ^Bodrum | 5ürqünleri /y Mustafa EKMEKCİ Borç... Perşembe akşamı Ankara Sanatseverler Demeği'nde. «Bilim ve Sanatı Dergisinin yarına yılını doldurması nedeniyle verilen kokteyı cok kalabalıktı. İğna ctsanız yere düşmezdi derler ya, işte öyle.. Dost yüzler, crkadaşlar. kucaklcşmolar, bir eli bırakıp, bir el! tutuyorsunuz. Biri şöyle dedi: Yahu, hep cenazelerde karşılaşıyorduk. Bir de böyle gunde karşılaşalım, değil mi?... «Bilim ve Sanot» dergisme, uzun bir yoşam diledim. tKurtuluş Savaşından Belgeler» oyunu nasıl da tuttu. Valiler, telgraflar çekerek, genclerin lllerine de gelmesini ve oyunu sergilemeierini istiyorlar. Oyundon sonro. arada. DTCF girişinde sergilenen vörük çadırının önünde Ankara Merkez Komutanı Kemal Paşa ile konuşuyorduk Ona. oyunu sahneye koyan Ergin Orbey'l onlatıyordunn. Bu denli başanlı bir sanatçı, ününden hoberslzmiş pibi de alcak gönüllü.. Ne güzel, dedi Kemal Paşa, şöhret kendl gelir bulur zaten... «Kurtuluş Savaşından Belgeler* oyunundan bugün de bazı bölümlerl özetle aktarmayı düşunüyorum. Bununla, okurlar oyunu daha iyi değeriendirebilirler sanıyorum. Bazı bölümlej' de şöyle: «Birinci TBMM Müzesi, Kurtuluş Savaşımızın 19201923 tarihleri arasındaki hatıralarını kapsayan bir anıtlır Bu mutevazj yapılı muze kurtuluş savaşımız sırasında kullanılmış gösterişsiz ve sade eşya İle doludur. Anadolu'da mebus seciml yeniden başladı. Yenl mebuslarlo. İstanbul mebusanımndan kacanlar Ankara' ya gelmeye başladılar.. İik celseye 115 mebus katıldı.. Bunlardan 50 lanesi kalpaklı, 41 tanesi fesli, 24 tanesl de sarıkiıydı.. Her türlü inanc ve göruş birinci BMM'de koalisyon haünde bulunuyordu. Koalisyonun tek ortak programı misakı millî idi... Nihayet Anayasa'nm kabulü ve Londra konferansına davet sebebiyle Mustafa Kemal Paşa'mn Sadrazam Tevfik Pasa'ya cekîiği telgraf Meclis'te iki ana grubun varlığmı ortaya koydu.. Siyasl hayatımızda daima mevcut olan bu ikl grup ilk defa gercek adıyla belirecek ve anılacaktı. Birinci grup yeni Türkiye'nin müstakbel idarecl kadrosunu Mus tafa Kemal Paşa'nın liderliğinde olarak bünyesind9 topluyor ve ileri fikirleri temsil ediyordu.. ikinci grup ise, büyük coğunluğu saltanat ve hllafet taraftarı muhafazakâr fikrin temsilcisiydi.. Ve ayrı cc. M'jstafa Kemal Paşa'nın muhalifleriyle takviye edümişti.. ikinci grup miltetvekillerinden hemen hepsl kaloaklannı önlemesine. voni slvri tarafları öne ve arkava aelecek bicimde, birinci grup milletvekilleri ise vanlamasına, yanı İlk KuvayI Milliye bic'ıminde glyerler di... (Meclis yeminil Makamı hilafet ve saltanatm ve vaton ve milletin istihlas ve istiklalinden başka bir gaye takip etmeyeceğime vallahi... (Vallahi...) Mustafa Kemal Paşa Bugün yurdumuz ve bütün Arap dünyası, İngiliz, Fransız istilası altındadır. Bir gün gelecek mazlumların ahı, bu zalimleri kahredecektîr. Bunu biz gö'eceğiz. Inanın ki bu işte biz öncüyuz.. Zaman gelecek büîün esir milletler Işgal ve Istlladan kunulacaktır.. General Stratikos Kücük Asyayı terketmemlz gerekiyor. Kıs olanca şiddetiyle llerliyor. Askerlerimiz yoruiup zahmet cekiyorlor. Az zaman sonra onlara bakacak paramız kalmayacak. Yobancı devletler blzl sergüzeştle'rle dolu bu siyasete ve tahrik ettikten sonra, şimdl artık yomıı kendl menfaatlerini temine çalışıyor lar.. Btzi t»rK»divorlor. Orodan cekllip gitmema gereklyor.. (Perde, Mustafa Kemal'ln şu sözlerl bir ağızdan söylenerek kapandn Bu Inanılmaz mudzeyl Anado'u halkının fedakflrttdma röportaj: Hikmet Çetinkaya BALIKCI KALEBENT GİTTİĞİ BODRUM A TÜTULMUSTU ••• Bir gizli kamera olsa her yerde nice JR.'lar görürüz çıkamaz. Ana rahminden çıkamaz gibi. Çünkü çıkarsa tüm elde ettikleri gider. Çünkü egemenliği dolaylı bir egemenliktır. Sistemin egemenliğinin parçasıdır. Egemenliği vekaleten verilmistir. Modele uydugu sürece geçerlidir. Öyle olunca JR tipi, babaya ya da sistemin temellerine karşı boyun egmelidir. Bunlaıa karşı çıkamaz. Nedir bunlar, yanşmacüık, acımasızlık ve para yapma. JR bunlara karşı çıkamaz. Bu açıdan da bir enlamda mazoşisttir. Bu ona acı verir. Bu acıyı, bu mazoşizmini de, başkalarına karşı sadist olarak giderir. Kendinden, asağı olanlara karşı da bu açıdan düşününce de zaümdir. son derece basarüı bir tiptir. A. S. Böyle bir düzende yaşayan normal bir insan da bu davnışlar içinde üç aşağı beş yukarı. ŞANAL Bir saplama yapmak istiyorum.. JR ist«r sistemin, is ter babanın ürünü deyin. Dizinin bir yerinde, Baba Jock diyor ki, «JR sana nerşeyi ben öfrettim, ama nerede durulacağını öğretmedim» Yani JR babanın eseri aslınca. Ama sonradan gelişmiş babayı geçmiş, acunasızlikta, başarı tutkusunda. Gittikçe babasının boyutlarını aşıyor JR. A. S. Siz JJt.'ın babasnu aşışını neye bağlıyorsunuz?... ŞANAL Bir kez kuşak farkı var. Bir de baba çiftçi olarak ye tişmiş, J.R. petrolcülüğün başladığı yerde çıkıyor ve onu alıp, doruğa çücanyor.. A. s. Yani daha içine kapanık görünen Amerika modelinin ürünü baba, tüm dünyaya müdahaleci bir Amerikanuı ürünü de JR. OSKAY Baba çiftçi, daha insancıl üişkiler yaşarruş, ama daha sonra çok yönlü girişimci kapitalizmden, çok uluslu kuruluşlar dönemine geçilmiş, JJR. bu dönemin adamı. Baba bu dönemin gerisinde oldufu için JR aşın.. Ama her ikisi de soy zincirine kor kunç bağlılıkta birleşiyorlar.. Çünkü böyle bir toplumda kişinin başka kişiler, kesimler ve sınıîlar karş^uıdaki belirli vasıllarını taşiyıcı zincir soy zinciri oluyor. A. S. Sayın Şanal bu dM neden Türkiye'de bu kadar tutuluyor?. ŞANAL Ben yalnız Türkiye'de değil dünyada tutulmasının ne denlerinden birini söyleyeceğim. O da şudur: Dizide özellikle, me saj yoktur. Dizide bundan kesinlikle kaçınılmıştır. Amaç seyirciye 5055 dakika içinde hiç bir şey düşündürmemektir.. OSKAY Sayın Şanal, mesajı yoktur diyor. Bu tüm dizilerin ortak noktası. Mesajın olmaması, gerçekte en büyük mesaj. Böylelikle hiç bir yabancılaştmcı unsur olmadan, yanşmacılık, acımasızlık, ast üst ilişkileri gayet ustaca biçimde, geçerli bir yasama biçimi olarak kabul ettiriliyor.. A. S. Saym Şanal, Dizinln TürMye'de tntulmasını nasıl açıkuyorsunuz?... Bu soruyu diğerlerinden ayırnıamuı nedenl şu. Dallas'taki üişkiler, Dallas'taki ahlâk anlayışı, bugün toplumumuzda geçerli oldnğu belirtilen ahlâk anlayışıyla n t düşmektedir. JJR.' m kadınlarla, baldızıyla olan İlişkileri, karısınm kendisini aldat masına pek aldırmayışı, evlilik dışı Ulşkilerine omuz sUkntesi, kendi ilişki kurduğu bir kadım İş ilişkileri nedeniyle başkalanna peşkeş çekmesi... va. gibi olaylar var. Bu davranışlann asünda bizim muhafazakâr ve değer Slçülerine bağh olduğu belirtilen toplumumuzda pek hoş karşılanmaması lazun.. Hatta bazı anababalann çocuklanna bu dlziyl seyrettinnemeleri Uzun.. Oyss herkes tarafından ilgiyle izleniyor. Nasıl oluyor da bu dizi Türkiye'de böylesine tutuluyor?... ŞANAL Bir tek cümleyle bu soruya yanıt vermek mümkün değü. Şunu ele alabiliriz. Kötüyü görerek, kendimizin iyi olduğu sonucuna varmak gibi bir durum var. Kötü bir aile ve toplum düzeni gibi şeyleri görerek «bizlm toplumumuz böyle değil, biz böyle şeyleri kabullenmeyiz» diyerek, kendi toplumumuza bir övgü çıkarabüiyoruz. A. S. Evct ama, Dallas ve J.R, mamuUerl biz de de basladı.. Dcmek ki bir benlmseme de söz konusu. ŞANAL Tabi, moda da var. Nasıl ki baüda, Amerika'da tutulmus, moda olmuş şeyler bizde de aynı şeldlde ilgi görüyorsa, (Arkası 9. sayfada) sonra bu ad, dünyomn ceşitli dillerinde «Tarih» anlamında kullanılır olmuş. Eski cağlar konusunda bıze en ayrıntılı bılgıleri bırakan bu kitap; «Bu, Halikarnassos'lu Herodotos'un kamuya sunduğu araştırmadır* dıye başlar. Byzans'lı tarihcl Stephanos'un bulup sakladıgı mezartaşında, Herodotosun kendisinm yaıdırdığı şu yazıt varmış: «Bu toprak, Halikamassos'lu Lykses oğlu Herodotos'un kemiklerinj ortmektedir; eski İon tarihçilerinin prensi Korya topraklarında tfoğmuştu. Yurttaşlarının saldırılarına dayanamayarak kaçmış ve Thurium u ikinci yurdu yapmıştır.» BİR DE SÜRGÜN KRALİCE: ADA Bodrum tarihınden, bir de sürgün Kraliçe geçmıştir. Karya Kralı İderus'un kızkardeşl ve sonradan karısı olan Ada; Iderus'un ölümu üzerine, Karya Kraliçesi olmuştur. Ne var ki; İderus'un kucuk kardeşi Pin darus, her nasılsa, Ada'nın yönetimine son vermiş ve Kraliceyl. kalıntıları bugün Cine llcesinin Karpuzlu kasabasında bulunan Alinda' ya sürmüş. Büyük Iskender'in Anadolu seferl (İ.Ö. 334 33) sırasında Ada, Makedonya'nın bu genc imparatorunu tören le karşılamış; O'na ülkeslnin altın onahtarını sunmuş. Dahası. Ada, genc im paratorun kendisini ana saymasını da sağlamış. BALIKÇININ KALEBENTLIĞİ Cağımızın İlk ve tek tYasal» Bodrum Sürgünu, Cevat Şaktr Kabaağaclı'dır. Yazılışından cok sonra ve yurttakl bir kargaşalık sırasında yayınlanan bir öykusunden ötürü, İstiklâl Mahke mesinin önüne cıkonlmış Cevat Sakir. «Idam edildi ediliyom denirken. Bodrum'a uc yıl kalebentliğe hiiküm giymiş. Aylar süren serüvenli vo'culuk sonucıı uiostığı Bodrum'a. sözün gerçek anlamıyla tu'u'muş. Kendi anlatımiyle. «Cevat Şakir ölmuş: Halikarnas Ba tıkcısı doğmuş.» Bir yandcn bu qü?e\'er gü zeli beldeyi, daha da guzel leştirmeve calışırken. bir yandan da buralorın söv'en selerini. tarihini, insaniarmı >e doğol güzeliiklerni an/ latmıs Sayısız öykü. rcman ^e yazı yazmış bu konularda. Cok gecmeden, «Hcıli<arnas Balıkcsı. Cevat Sa<ir'den daha ün'ü olup cık•nıs .» Bir ara, ya r gıarnası >/aoılon bir olaydo samklara, Fürkiye'nin r.eresine surülnek istedikleri soruİTuş Sa r nıklar. bi bir!erincien haberleri olrradığı halde, sözleşmiş gibi. Bodrum'u isterız. demişler. İigililer bu isin icirde bir bit yeniği olduğunu scınıp. konuvu arastırmış'ar. Sonra. Bodrum'un istenen sürgün yeri olmasında. Halikarnas Bnlıkcısı'nın. orcıdn bulunmasımn e'ken olduâu kanısma vaolmış. Dahas': «Demek ki: bu solculorın elebaşısı Halikarnas Balıkcısı» diye düsünülmüş. Bodrum'o kacak geler\ sürgünlerden biri d© Naci Sod'jllan Danıs Danış. kim bilir hanq' sucton aranırken. Bodrum'a kacmış. Haükarncs Bolıkcısı'nın evinde aiz lenmiş. Eve bir konuk geldi, ya da evin kapısı calındı mı; doğruco tavan arasına cıkar; tehlike yoksa öyle inermiş. YARIN Sanat Güneşl Eodrum'da.. Gyges, hic kuşkulanmamış. Nizida kısa ve kesin konuş muş: «YA BEN SENİ ÖLDÜRECEĞİM YA SEN KANDAULES'İ» Sen Gyges, demiş, hak km olmayan bir şey yaptın; kendine ait olmaycn bir kadına baktın. §imdı senin icin iki yol var: Ya ben seni öldürteceğim, ya da sen Kandaules'i öldürüp benim eşim, Lydia'nın kralı olacaksın. Gyges nice yalvar yakar olduysa da, Nizida kararından dönmemiş. Senden savunma ya da açıklama değil, gösterdiğim ikl yoldon birini seçmeni istiyorum. Gyges doluya koymuş almamış, boşa koymuş dolmamış. Sonunda can aziz gelmiş ve kralım öldürmeye karar vermiş Bir gece önceki gibi, krallu kraliçenin yatak odasının kapısı ardına gizlenmiş. Tam Kandaules iceri girerken hanceriyle öldürmüş. Ve efendim, Ni zida'nın kocası, Lydia'nın kralı olmuş.» işte bu söylenceden ötürü; bir adarrhn karısını aşın beğenip övme tutkusuna psikolojide «Kandaules kompleksi» deniyor... SÜRGÜN «TARİH BABASI.: HERODOTOS Bodrum'un ikinci ünlü sür günü. cTarihin Bobası» Herodotos'tur. Karya'nın soylu ailelerinden Lykses ile Dryo'nun oğlu olan Herodotos, İ. Ö.. 490 yıllarında Halikarnassos'ta doğmuş. Theo doros adlı bir erkek kardeşi varmış Herodotos; Karya Kralicesi I. Artemissia'nın ikinci halefl ve kendisinin amcası Lygidamis vüıunden, cok sevdiâj ülkesinden ayrılmak zorunda kolmış; baskın olasılıkla Şamos (Sisam) odasına yerleşmiş. Bu radan, o zamanlar bilinen dünyanın hemen her köşesini gezmiş. Gezip gördüğü yerleri uzun uzun anlatmpş; daha sonra bunları bir kitap ta toplamış. Tarihin ilk düzyazı yapıtı sayılan kitabına «Historia» (Araştırmacılar) adını vermîş. Nice yüzyıllar