Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Cumhuriyet 8 5 EKİM 1981 ALÎ SİRMEN Sayın Çamlı, Ermenı sorunu son yıllarda hat ta son aylarda sık sık olduğu gıbi bır kez daha gündeme geldi.. Parls'teki Başkonsolosluk baskmı, bır gorevlımızın şehit edilıp bır diplomatırruzın yaralanması ıle daha bır süre de gündemde jikalacağa benziyor. Konunun ayrıntılarına gırmeden önce Ermenı jsorununun ne olduğunu anlamak ıçın şoyle kısaca Ermenı tarı iiane bir göz atsak, iyi olur sanıyorum. , İBRAHİM ÇAMLI Bildığım kadan ile ve çok kısa olarak janlatmaya çalışacağım. Şöyle kı, Özellikle Ermeni iddialarma ko mu olan iki hususun, tehcır olayını ve Turkıye'de bir Ermenıstan îkurulması talebinı behrleyen bır kronolojı kurmaya çalışarak . JÖnce şunu belırtmek gerek: Doğu Anadolu'da M.O. 8. yüzyılda fibir Ermeni devletlnın varlığı bır gerçektır.. Ne var ki, bu devlet, üilişkileri olduğu Asurlar ve benzerı devletler gibi ilk çağın kaijpanması ile beraber, hatta çok once, tanhe malolan bir olgu, bu jgün içın tamamen anakronık bır olaydır. Gerçı Ermeniler ayıu {dönem ve aym bölge halklarından Iranlılarla beraber varlıklannı jbir topluluk halinde sürdürebılmişlerdır, ama bu, geçırdikleri evfrimlere rağmen devlet karakterini koruyabılmiş olan İranlılar gıjbi bağımsızlık içıhde olmamış, başta îranlılar olmak üzere çefşitli devletlerin egemenlıği altrnda yaşayarak olmuştur.. Işkenjder fütuhatı sırasında ve bunu ızleyen Hellenistik donemde Erjzneniler önce Makedonyalılara sonra Selefkilere tabi olmuşlardır. «Bu tabilik Romalılar zamanında Romalılara geçmiş, daha sonra jBdzanslılar, Araplar ve tekrar îranlılar arasında paylaşılmıştır.. I Selçuklular Anadolu'ya girdiklerınde sadece Bizanslüar tara Ifından tasfiye edilmekte olan dağınık Ermenı derebeylikleri ile .karşılaşmışlardır. Burada bır parantez açmak gerekir: Selçuklujlardan güneye kaçan Ermeniler Haçlı seferleri sırasında Kilikya' ]da yeni bir devlet kurabümışlerdir, ancak bu devlet de 300 yıl su »ni bir hayat sürdükten sonra Memluklar tarafından sona erdirilmişlerdir. Osmanlılar'ın Selçuklular'ı izlemesi ıle Ermeniler'e Osmanlı tarihinin seyri ıçinde diğer gayrimuslim etnik grupların yanısıra devletın içinde sosyal ve yasal yerlerini alırlar. Yalnız şu önemli farkla, Balkanlardaki etnık grupların hepsi bölgelerin de bir çoğunluktur. Ve tarıhın mantığı içinde hepsi, yani Yunan lılar, Sırplar, Romenler v.b. dünya sahnesine bağımsız devlet olarak çıkacaklardır. Oysa Ermeni aynlıkçılık hareketinin başladı ğı yıllarda, 1882'de yapılan bir sayımda bugün Ermeni teröristlerin Ermenistan olarak tanımladıkları Anadolu'nun 6 doğu ilinde Ermeni nüfusunun Müslüman Osmanlı nüfusuna olan oranlan °/ol3,l ile %38,9 arasında kalmakta idi. Yani ayrılıkçüık hareketinin hiçbir mesnedi bulunmamakta idı. Aslında Ermenı aynlıkcılık hareketi Ermenilerin büyük çoğunluğunun eğilimlerıne aykırı ola rak gelişmiştir. SİRMEN Bu rakamlan yerli mi yoksa yabancı kaynaklar dan mı aldınız?.. ÇAMLI Yabancı kaynaklardan aldım. SİRMEN Hangi kaynaklara dayanıyor? .. ÇAMLI Fransız Dışişleri Bakanlığı belgelerine yapılan atıf lardan. StRMEN Sanıyorum Fransız Dışişleri Bakanlığımn belge leri o devirlerde yapılan Fransız değerlendirmelerinin sonuçlarına dayanıyor. ÇAMLI Evet.. ERMENİ TERÖRÜ DEYİNCE İbrahim Çamlı kimdir? Robert College'ı bitirdı.. Belçıka ve Istanbul'da iktisat öğrenimı yaptı. Gazeteciliğe Hüseyin Cahıt Yalçın'ın Tanin'inde başladı.. Bır çok yabancı gazete ve ajansın Türkiye Ortadoğu ve Balkan muhabırliklerıni yaptı. Dört yıl süreyle Hayat dergismı yönetti. Uzun yıllar gazete ve dergilerde yavınlanan dış politika yazıları ve radyo konuşmalarıyla tanındı. Dış polıtika yazılarını, «Dünya Amerika Türkiye» ve «Türkiye ve Dünya Olayları» başlıklı kitaplarda topladı.. CumhtırİYetSOfîDCM ÇAMLI YANITLADII revı de vardır. Türkiye'de yürütmenin Türkıye'yl tamtmakla yükümlü kolları vardır. Bu kolların da harekete geçırilmesi zorunludur. SİRMEN Evet, her zaman resmi değılse de, yarı resmi branşları vardır. ÇAMLI Şımdi bu nasıl olabılir? Herşeyden önce, büyük kamuoyu oluşturucusu basınla, tabıı dış basmla, ılışkı kurmakla. Bızde denıyor kı, dış basın yanlıdır. Mesela, bir gazetemiz AP Ajansmı protesto etmıştır. Ben protestoya konu olan haberı okudum. Yansız bır haberdı. Hem yansızdı, hem yanlıydı. Duşünce bakımından yansızdı, bılgı bakımından yanlıydı, daha doğrusu eksikti. Nıye eksikti?N Her habsr yorumun, hattâ, duz haberın bir backgroundu, haber konusu olaya ek aydmlatıcı bilgı getiren bır bölumu vardır. Bu background malzemesi, haberi yazanm yahut redaksiyonunu yapanın yahut da haber değil de bır makale sözkonusu ıse yazarm arşivinden sağlanır. Bu arşiv eksikse (ko numuza donelim) yani sadece Ermenı kaynaklı dokumantasyonu ıçerıyorsa, haber veya yorum eksik ve yanlı olur. Yapnacak şey, bu arşıvlerı gerçeği yansıtan kendi dokumantasyonumuzla beslemektir. Butün bunlarla, dışta salt kasıtlı olan yayın organı yoktur demek istemıyorum. örneğın Fransız Televizyonu'nun kasıtlı yanlılığı ortada. Burada da resmi bir yani olan bu organla ilgili olarak, gerekli ikaz, hem de üst düzeyde olmak üzere yapılmış bulunmaktadır. StRMEN Sanıyorum ki, bu alanda yapılacak çok şey var. Yani Ermeni sorununu tanıtma alanında belki de bir saldırıya geçmek ve bu arada Türkiye'nin genel ımajında da bir düzelme yaratmak zorundayız. Belkı de yabancı basını sorumluluk çizgisıne çekebilmemız, bu özel konudaki tanıtmada göstereceğimız başarı kadar, Türkiye'nin genel imajmı düzeltmedeki çabamızın sonucuna koşut olacaktır. ÇAMLI Tamamen öyle. Tehcır hareketini yine hatırlatmak istsrım. Yani ortada herhangi bır şekılde bır mazeret gerektırecek bir hareket olmamıştır. Bu tanıtma çabaları içinde tehcir hareketinin de gerçek yüzünün belırtilmesinde büyük fayda vardır. Bu arada Türkiye'nin imajı sorununa dokunmak istlyorum. îmaj yalnız ımaja sahıp olmak için değildir. Bir devletin imajı güçlü olduğu zaman o devletin dış polıtıkası da raylar üzerinde kayar gibi rahat gıder. Bunu Atatürk donemınde gorduk. Atatürk döneminin imajı olumlu olduğu içın, o donemde Türk dış politıkası da daha saygm, daha da başarılı olmuştur. SİRMEN Şimdiye kadar konuştuklanmızı özetlersek, Ermeni isteklerinin hiç bır geçerlı dayanağı olmadığını, tarihte boylesıne dayanaksız bır harekete daha rastlanamayacağını, Ermenı aynlıkçı hareketinin olsa olsa, îsrail hareketıne benzeyen bır sun'ı ilkah ile devlet yaratma girişimi olduğunu, Lozan ile kurulmuş olan Türkiye Cumhuriyeti'nin haklı olarak diplomatik alanda bu istekleri tartışmayacağını, bu konuya muhatap olmayacağını, ama yarı resmi olarak devletin tanıtma alanında yapacak çok şeyı olduğunu soyleyebilıriz. Öyle mi Sayın Çamlı? ÇAMLI Evet öyle. GENEL İMAJ SORUNU İbrahim Çamlı (sağ da) Ali Sirmenin sorularını yonıtlarken şöyle diyor: «Genei imajın düzgünlüğü dış politikada başarının en önemli öğelerinden biridir. Ataturk dönemi bu görüşün canlı kanıtıdır.» « İsteklerin hic bir haklı dayanağı olmadığı acıktır StRMEN Ermeni aynlıkçılık hareketinin ilk belirtilerine ne zaman rastlıyoruz?... ÇAMLI Kırım Savaşı ve 1856 Paris Barış Konferansı'ndan sonra Osmanlı İmparatorluğu'na empoze edüen yeni düzen içinde Ermeniler'in 140 kîşilık bır meclise ve bır rür özerklığe kavuştukları dönemde. Yalnız bu, aynlıkçı hareketi bir bakıma on leyecek bir reform idi. Kaldı ki, aynı dönemde, Tanzımatın gelmesi ile zenginleşen Ermeni burjuvazisi hayatından memnundur. Üstelik, Yunan bağımsızlık hareketinden sonra Ermeniler gözden düsen Rumlar'dan gerek iş hayatında gerek devlet hizmetlerinde boşalan yerleri doldurmak olanağını bulmuşlardır. . StRMEN Demek bir dış kışkırtma vardı. ÇAMLI Evet, bu dıştan telkin edilen bir hareketti.. SÎRMEN Bu dıştan telkin edilen hareket hangi olaydan kaynaklanıyor?... ÇAMLI Bu, İngılızRus rekabetmden kaynaklanan ve tohum ları Ingılız Emperyalızmının kışkırtmalarında yatan bır harekettır. Ingılız Emperyalizminın bu hareketi varatmaktaki hedefi, Ortadoğu'da Rusya'ya karşı yeni bır denge^kurmak ıdı. Avrupa'nın bü yuk devleileri ve tabıi Rusya bu gırışımm karşısında idıler. StRMEN Sanıyorum bir de Stefanos Yerasimos gibi yazarlar, aynı zamanda İngilizlerin 1838 IngilizTürk Ticaret Anlaşma sı ile getirilen tıcari imtiyazlan koruyabılecek bir işbirlıkçi ticari kolonı yaratmak için Ermenileri kullanmayı amaçladıklarım ileri surmektedirler. ÇAMLI Doğrudur.. Hem stratejijk hem de ekonomik bir tngiliz girişimi idi bu.. İzin verirseniz kronolojimıze devam edelim. 18771878 Rus Savaşından sonra Osmanlı împaratorluğu'nun salt çözülmeye başlaması ile beraber Ermeni aynlıkçı hareketi sıstemleşir. Tabanı olmayan bu hareket çareyi Müslüman halkın tep kisini yaratacak ve bir dış müdahaleye olanak sağlayacak «Terör» de görür. 189495 yıllarında Doğu'da ve Istanbul'da ciddi olaylaı olur. Çarlık Rusyası bu hareketi, radikal karakterinin kendi Imparatorluğu içinde doğurabıleceğı sorunları düşünerek benim semekte tereddüt etmektedir. Ama Rusİngiliz ittifakı gerçekleş tiği ve 1. Dünya Savaşı başladığı zaman hiçbir kuşku kalmaz beğenmeyelim, bunun bir ülkeniı» dıs ilişkilerinde önemli bir ağırlıgı bulunmaktadır. Bu dünya kamuovunu kazanmak gerekir. SİRMEN O zaman bir tanıtma konusu söz konusu. ÇAMLI Evet bir tanıtma sorunu. Türkiye imajmı zedeleyen, lekeleyen, gerçeğe aykırı bır suçlamayı, dünya kamuoyuna yerleşmış ve kemikleşmiş bır suçlamayı ve aynı ölçüde itibar goren mesnetsız istekleri karşılamak gibi çetin bir tanıtma sorunu içindeyiz. Şimdi, Türk Hükümeti politik düzeyde bu sorunu tanımamazlıktan gelebılır. Ama Turk Hükümetmin bır tanıtmacılık gö 3Tahtacılar'm ıkı turlu duğunu var. Bırıncısını anlattık. Alı Aşar soze gırdi: Gelin attan nasıl inecek? Doğru ya. Gelin ata bındi erkek «vmın kapısma geldi. Gelının yakıniarı bağırırlar, Geün attan inmiyor? Erkek tarafı once susar, sonra yanıtlar: Altın verdim. Gelin attan mer ve oğlan evıne gırer. Duğun uç gun sürer. Davarlar kesllır, davul zurna en kıvrak oyunları çalar. Gelin ata bmdımi en önde bayrağımız vardır. Tum evlere bayrak çekılır. Kaz Dağı tahtacıları davetıye çıkarırlar koyde, Davetıye mendıl ya da havludur. Unutmadan belirtelim. Oğ lan durumuna göre koşar (altın başlık dizisi) seksenlık üçyuzlük altın takar. Semah oynanır. Figürler duzdur. Evlenmeler hep dağ donuşü olur. Anlatmıştık. Çadırdakl kızın, ellerı nasırlı olmayan erkeğı kabul etmeyişini. Dağa çıkıp çadır kurmaya çılbağa denır. Şöyle bir dıze vardır: Cılbaktan kız alma Panayırdan mal alma. Ortaya su çıkıyor: Alevı kızları duygusal değil. Bu yüzden ekonomıyi onemsiyorlar. «Oğlan almışsm tembel Ne Işe yarar çamda hızar» Mustafa EKMEKÇİ 4 'Dünya Evimizdir,, elcika'nın Istanbul Başkonsolosu Raymond du Moulin, gönderdıği bir mektupta, 22 mart 1982'nin «Dünya Çocuk Şiirleri Günü» olarak Brüksel'de kutlanacağını yazıyor. Bu yılkı konu, «Dünya Evimizdir» olacakmış. Başka yazarlara da gitmıştır kuşkusuz mektuptan. Başkonsolos, bugünun Türkiye'de de «Dünya Çocuk Şiirleri Günü» olarak kutlanması konusunda, çaba gostermemizl istiyor. Merkezi Belçika'da bulunan, «Beînnales İnternationales de Poesie»nin, geomiş yıllarda yaptığı toplantılarda okunan şıırlerden de örnekler göndermış «Dünya Evimizdir» şııri şöyle: «Dünyanın her yerinde çocuklar var / Dünya büyüklerin dünyasıdır / Ama yarın çocukların dünyast olacaktır. / Büyüklerin dünyasında aşağılama, sava? ve kin vardır / Çocukların oturmak istedikleri bu dünya mıdır? / Bu dünya mıdır ki yaşamak istedikleri yer? Veya gerçek bir aile yuvası gibi / Gerçek bir ev olan bir dünya mı istiyorlar? / Bırakalım çocuklar, bu dünyayı ve evl, düşlediklerl gibi / Bize anlatıversinler.» 1981'de toplantının konusu «Barışa Çağrı»ymış. Belçika'daki toplantının Başkanı, toplantıdan izlenimleri de göndermiş. Şoyle diyor: «1980 yılında» «savaşı önlemek içın sözcükler» temasını işledik: Bütün ülkelerin çocuklarından savaşa karşı olan nefretlerinl dile getirmelerinf istedik. Elde ettiğimiz sonuç bîzleri şaşırtacak kadar olağanüstüydü. Bir kücük kız. büyüklerin altust ettiği, yakıp yıktığı dünyasından şöyle sesleniyor: «Küçük annesinin kanıyla kızıla kesmiş / Oyuncak bebekler gormek ıstemıyoruz artık.» Bir küçük erkek çocuk, çocuk yüreğinden şu çağrıda bulunuyordu; «Sizler, iyi insanları dünyanın / Karatavukları ne çok severım / Neden bombalıyorsunuz onları? / İnsandar. daha güzel ıslık çalarlar / Onlar anlatır keçilerıme / Hangi otları yiyeceklerini / Onlar, o güzel karatavukiar.» Bir başka kızcağız şöyle yakarıyor: «Ne olur, beni dınleyın / Çocuğun teki demeyin / İstemıyoruz biz olmek / Nice şeyler var görecek!» On yaşındaki bir Lübnanlı çocuğun şiirinden aldığımız şu bölüm: «Ben Lübnan'da doğdum, on yaşlarında kadarım, / Savaş herşeyı altust etti, ateş ve kan gördüm, / Öldüğunü gordum msanların, / İki yıldan fazla oluyor ki artık babam da yok, / Kücük erkek ve kız kardeşlerimin adımlarına ben yön vermek / Zorunda kaldım. / Bu gozü yaşlı ülkede / Benım yaşıtım çocuklar da artık sılah taşıyorlar / Büyuk adamları dünyanın, soruyorum sızlere: / Kımın eseri bu sılahlar?...» Gelecek yılın, konusuyla ilgıli düşüncelerml bildirmek ısteyenler, Dunya Çocuk Şıirlerf Başkanı Mme Moussıa Haulot'ya yazabılırler. Adresi şöyle: «Mme. Moussia Haulot, Presidente de la Joumee Mondriale Poesie Enfance, 95, Avenue Des Ortolans 1170 Brüxelles Belgique.» B Fotoğraflar: İlhan ARDA Röportaj: Hikmet ÇETİNKAYA Orman ışçılerı, alabıldıgıne guç ve olumsuz ışyerı ve çalışma koşullarıyla karşı karşıyadır. Tumu Devlet Or man Işletmelerı tarafından ışlendırılmış olmaklığına kar şın; sendıka kurma, grev, toplu sözleşme ve toplumsal guvenlık haklarından yoksun olan bu kesım, ış kazası oranının çok yuksek olduğu ormon ışçilığını yaparken, ışın gerektırdığı beslenme, gıyinme, barınma, araç gereç donanımı yonlerınden de yetersızlıkler içindedır. Yaşamları hiç değişmedi Yapılan araştırmalara go re, 194D'lara değın ormanlarda nğaç kesme ve tcmruklamo yanında ellerındeki ılkel bıçkıyla kereste de yapan tahtacılar, ustlendıklerı ışı tum aıle bıreylerıyle bırlıkte yaparlar. Ve ormanlarda yaşarlar. Aradan 41 yıl geçmesıne karşın, orman alanlarında yaşayan tahtacıların yaşamları hiç değışmemıştir, olsa olsa testerenın yerını hızar almıştır. Kazdağı tahtacıları bütün gucluklerı omuzlarında tutmuşturlar. Tahtacılar, gerçekte bolgesel bır gerçeklıktır. Ülkemızın her yanında varlığmdan soz edılmez tahtacıların. Batı, Guneybatı ve Guney yorelerınde orman ışlerının buyuk bırkesımı tahtacılar tarafından gerçekleştırılırken, ülkenın otekı yore lerınde orman işçiliği yaparlar. Bunlar, orman ıçınde yaşayan tahtacılardır. MPM'nın bır raporunda ko nuya ılışkın olarak şoyle de nılıyor: «Tahtacılar» denli yetkin birer orman işçisi olmayan bu kitleler, coğunluk, sahîp oldukları toprak ve hayvanlarla ilgili uğraşılarından boş kalan zamanlarında orman işçiliği yapmaktadır. 1956'da cıkarılan 6811 sayılı orman yasasının 40. maddesiyle. orman işlerinin oncelikle; işyerindeki ya da cevresindeki orman işlerinde calışan köylülere gordürulmesi ilkesinin getirilmesl ve yine aynı yasayla orman koylüsu kokenli işcilere kimi haklar tanınmış olmasr, bugun, tüm orman işlerinin ormon koylülerince yapılmasını vaygmlastrrmıstır. Öyle ki, ormancılık tekniğinin bir gereği olarak belirli zamanlarda ve belirli kuralîara uyu larak yapılacak olan işler orman koylulerinin öteki işler'nden arta kalan zamonlardan biri durumuna gelmistir. Yoreden yöreye deÖ'smesine kar<;(n, sörü edilen islerlik nedsniyie isfetme lere gereksindikleri niteükve nicePkte isquc u bulunamamakto doîayısıvla da etkinliklerini önceden planiad'âı biçimde sürdurememektedir, öte yandan: Yine aynı nedenierle orman isciliai yapon iscüsrin pek cok onayrsal h^kko k^vt^rpn ları tüzel vönden güçleşmektedir» £ Ermeni sorunu, tarihte başka örneği olmayan bir olay, adeta «sunî ilkah» ile devlet yaratma girişîmidir. 55 ve Rusya harekete sahip çıkar. Artık Ermeni ayrılıkçılığının parolası Rusya'ya ıltıhaktır. Ermeni terör olayları yoğunlaşır. En vahımi, nisan 1915'te tehcır hareketi daha başlamadan, hatta başlayacağı da bılınmeden Ermenı çetelerının Rus Bırlıkierı'nin yar dımı ıle Van'dakı Müslüman halka karşı gırıştiklerı katliamdır.. Bu da bızi tehcır hareketme getırır.. Savaşta olan Osmanlı Devletinin doğu sınırlarmı korumak ıçin aldığı bır tedbırdır.. Ancak ımparatorluğun asayış ve organızasyon bakımından tamamen yoksun olduğu bır bölgede ve Ermenı terörunün sonunda estirebildiği etnık düşmanlık rüzgârları arasında 200.000 kadar Erme ni ölür. Burda bir hususa dıkkatınızi çekmek ısterım. içinde has talık ve baska nedenlerden de olenlerın bulunduğu bu rakam, Batı'da gazete edebiyatmda ıfade edılegelen rakamın sadece beş te biridir. Ve bu rakam da Batı'daki ciddi araştırmalara da yanmaktadır. StRMEN Peki, Ermeni taleplerini ' nasıl değ&rlendirebiliriz? .. Bu bır bağımsızlık, hareketi mıdır, bır kurtuluş hareketi mıdır?... Nedir?... ÇAMLI Hiç bir yere dayandınlamaz. Şöyle ki, burda bir lşgal hareketi yok. Yani mevcut bır devletin topraklannı ışgal edıp, o devleti egemenliği altına alma hareketi yok. Çünkü değil Osmanlılar, Selçuklular dahı geldığı zamari bır Ermenı Devleti yoktu. Bu bır. Bır sömürge durumu yok, O da bir tür işgaldır. Değışık bır ışgaldir. O da yok. Çeşitli etnik gruplardan oluşan bır Imparatorluk camiası içinde, belirlı topraklar üzerinde, belırli bir çoğunlukta olan bır etnık grubun mıllet ve devlet aşamasma gelmesı de yok. Yani, belirli bır bolgede çoğunluk unsuru yok.. Neticede, böyle bir ıddiaya mesned olacak herhangi bır model karşımıza çıkmıyor. Bir tek benzetme yapılabilir. Kız kaçırma Alevılerde de kız kaçırma olur. Olağan kız isteme tanışlarla gerçekleşır, Tarıhçılere gore dağa çıkma Goktürk'lere ozgu. Dağa yani çılbağa gidiş geleneksel bır tutku. Gençler ayrı eğlenırler demıştık. Nasırlı ellerın tut kusu olduğundan soz etmıştık. Bu yörede Hacı Bektaş şenlıklerıyle birlık dağa çıkmanın ayrı bır anlamı vardır. Kızla oğlan anlaştımı İş bıtmıştır. Genellıkle sevişerek evlenilır, Duğün haziran, temmuz ve ağustos ay larında yapılır. Bir de yaygın adlar vardır. Bunlar Mustafa, All, Hasan ve Hüseyin. Osman, Ömer, Bekir hic yoktur. Kadın adlarını ise şöyle sıralayabılırız: Bağdat, Güllü, Yazgülu, Elıf ve Fatma. Ayşe adına ise hic rastlanmaz. Ben Yazgülü'nü tanıdım Tahtakuşlar koyünde Kaz dağının eteklerınde zeytın ağaçlarının arasında Acı yeşille örülmüş tahta kuşların. Yazgülü atmışa merdiven dayamıştı Bır erkek gıbi konuşuyordu. Bır dönüm toprağım yok. Uzun, uzun konuştuk Bır koy bılgesıydı Bana ne de dı bılır mısınız17 Dünyada barış ve kardeşlik olmalı. Tümümüzün karnı doymalı Amerıka not ••• Ressam Tuncay Betil, Levni'deki resim sergisinde çocuğu konu clmış. Her tablo çocuk. Sevda Şener oradavdı, Duran Karaca... Bazı tablolarm altında, ünlü kişılerın sozlerı... Bırkac ornek: «Kant, iki şeye ömür boyu hayret etmişti: Gökteki yıldızlara ve Snsan ruhundaki iyiliğe» (Bu söz Faruk Erem'in) «Serçeler uçuşup duruyor / Bostan korkuluğuna, bostan korkuluğuna» «Bizi acı kadar büyülten hiçbir şey yoktur.» (Musset) «Kışın ay fırlatılıp atılmış kırlara, ne eşl var ne dostu.» Tjnoay Betıl, Faruk Erem'in, ölen eşinın kardeşl. Faruk Erem'den de esınlenmış besbellı. Bir çocuk resmının altında şoyle bır söz de var: «Hic bir suç öbürüne benzemez. Bir Insanın tümden öburüne benzemeyeceği gibi..» (Bunu, Faruk Erem soylemış ) Atila Aşut'un annesi geldı, Atıla Aşut içeride. Eşi de Dort aylık çocukları ıse, Atila'nın annesinae. Dört aylık çocuklar anne sutu emerler. Koylerde, daha büyuk yaşlara dek anneler kesmez ona sutünü. Bir gun anama sormuştum, kac yaşıma dek ana sütü em^ım diye. Anam: Sen iKi yaşına dek emdin, dedi.. Sevindim... Pıgün, Dünya Çocuklar Günü, tüm, içerdekilerin çocuklarmı duşündüm işte. Çocuklara, günleri kutlu olsun! Türkiye, Ermeni sorununu diplomatik alanda tartışmamakta haklıdır. Ama tanıtma alanında, daha başarılı bir çalışmaya girmek ve sorunun gerçek yüzünü ortaya koy~ mak zorunludur. 55 O da îsrail olayıdır. Gerçekten, antık çağlardaki bir olguya dayanarak yabancı topraklarda bir devlet kurma olayı yalnız İsraıl'de mevcuttur. Bu bır tur suni ılkah yoluyla devlet yaratma olayıdır. Böyle bır mantık ıçine girdiğımız zaman dünya harıtasını tüm değıştırmek gereklidır. Neticede, Ermeni iddialarmın dünyada örneği gorülmemiş bir çügınhk hareketi olduğu söylenebılır. StRMEN Peki neden böyle bir hareket dünya kamuoyun' da yankılar yaratabiliyor? ÇAMLI Bazı geleneksel, dinsel ve duygusal bağlar harıç, bunun ıkı başlıca nedenı var. Kıbrıs Barış Harekâtmdan bu yana, iflas eden ekonomısı, tıkanan parlamentosu ve kendi ıçindekı anarşi hareketlerıyle Turkıye'nin cıddı bır ımaj yıpranması ıçıne gırmesi. Bu ıma;> yıpranmasında, Barış Harekatı'nın bir çözüme ulaştırılamaması ve fulı durumun taksıme dönük bir kemıkleşmeye gırmesınm onemlı rolü olduğunu belırtmek gerekir. Böyle durumlarda her türlü dış problem tanıtma açısından, imajı bozulan ülkenın aleyhine çalışır. Ikincı neden, bu konudaki suskunluğumuzdur. StRMEN Zannediyorum, Türkiye Cumhuriyeti Lozan Anlaşmasıyla kurulmuş ve meseleler burada konuşuimuş, çözülmüştür. Simdı Türkiye Cumhuriyeti hiç bır şekılde muhatabı olmadığı bir konuyu... ÇAMLI Hiç bir şekilde muhatap olamaz. Bır kere Türkiye Cumhuriyeti, ayrı bir rejimdir Osmanlı İmparatorluğu'ndan. Aslmda rejim değil, ayrı bır çağdır. İki, bir kuşak değışmıştır. Alman Nazı kıyımı gibi gerçekten hesap verilecek bir konu yoktur. Yanir Türk hükümeti olarak bu suskunluk, Ermeni iddialarmın tartışmasma girmemek, sorunu sadece diplomatlarma dönük organize bir terör olayı olarak gormek ve ilgili ülkelerde sert diplomatik girişimlerde bulunmak yerinde ve doğrudur. Ama mesele bununla bitmiyor. Bir de dış kamuoyu var. Beğenelim DÜĞÜN YAZ AYLARINDA Kızla oğlan anlaştı mı iş bitmiştir. Genellikle sevişerek evlenilir. Düğun haziran, temmuz ve ağustos aylarındadır. OLULERINI YATAK VE YORGANLARIYLA BİRÜKTE GÖMÜYORLAR •• • • ron bombası yapacağına, ge ri kalmış ulkelere yardım etmelı. • • Taluacı düğünleri Tahtacı duğunlerınde tum evler bayrağımızla donatılır. Kazanlar kaynar, tum konuk lara dağıtılır. En ılgınç olanı daha önce soz ettığımız mendıllı ve havlulu davetıye Ataları Salur'dan olan üc oklara bağlı Kaz Dağı tahtacıları hic değışmemışlerdır. Geleneklerı, gorenek leri aradan yuzyıllar geçme sıne karşın aynıdır. Tahtacılar olulerını yatağıylâ yorganıyla bırlıkte go merler. Mezar taslcrında uc ok vardır. Ölunun arkasından kurban kesılır tum koye dağıtılır. Orman işçiliği Orman koylerı ve oralarda yaşayan tahtacılar hayvancılıkla vad «ağaçeri» ola rak calışırlar Verdıklerı yaşam savaşı ovguye değerdır Huseyın Caylak 1 m3 tomruğu 195 lıraya kesıyor. Sanayı odunun metre kupu ıse 400 lıra. YARIN : Toplumsal ve ekonomik