Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
İKI CUMHUKİYET 21 EYLÜL İOSO da bu alcnda ya aa eyıemde üstun ze< ka yeteneği olmok aorunu oidukça tarbşmalı blr konudur. Çünkü bazı llglii bilim odcmları belirll doğol yetenekler kabul atmedtkiart haklfl, tersine bazıları da oroda blr göru* ntn ömeklere dayanorak inson beynlnda kalt* tımsal veya psikobiyolo|ık özellikte blr yeteneic frstunlüğü Kabul ederier v« hatta darta ilerl g> öen kimileri ae beynm özel kısımtannda üstün yatenök veya merkezinm onctomismde Wr huon özstMğini ararlar. Nitekim bu amac lcin bu fllbl kışüerin ve hatta başarıh duşunürlerin beyin oiops'ieri ve incelemelerl yapılrmştır. Vaz tatilimde dintendidjm yerae yakındar» OÖzIediğim bir gence oit özellikier mekanifc okjndak! yetenekierf bana da ikincl görüş hakfcında az. çok otumlu bir kanı kazandırmıştjr. ikl kez ünıversite sınavlarına giran ve yeterl katlor not alamayon lıse mezunu Wr gencf yakfndan Inceledırn. Gerci kiasık btr şekilae z«kâ tnstlerini uygutamak bır aeniz kıyısı soyfıye ye nnde olanaksızdı. Fakot bir koc objektif örnek bence bır zekâ öiçüsü değermdeciır. Yakınlonmdon bırlrnn yenı kullanmaya başladığı otomobilinoe blr bozukluk olduğu Içın blr sure ku>lonamıyordu. Kısa bir zamanda bu Isien anloycn bır teknisyen bulmak <ja olanaksızdı. Fakat bfze yakınltğı oian bfr genc. bir gönul o»cakffğt ve benfm aracılığımla otomobil motorumrn mekanizmasını gözden geclrdi ve bır soat lclnda otomobil hiç bir arıza göstermeden yola ckocak bır hale gslöl Yine başka blr gün yen! biten plaj gazınosuno getlrılon buzdoiobını inamlmaz koiaylıkla onardı. Bu orada bana oit tansıyon oletmın b r aksakhğını ylne oyni genc duzeltmiştır. Eminım ki eğer Oniverslte sınovında bu yeteneğina ve ls merakına uygun sorular eoruîsaydı, en yuksek blr derece alacak ve dlîediğı fokülteye glrebilecekti. Oysa daha cok •zbsrciliğl ilgiiendiren tariha. felsefeye, edeb<yoto oit sorulor Işirt lcine korışınca bu üstün y»ter>ek ve *ekâ sllinmekte ve böyte bir genc aufiün ufok bir memuriyette çalışmaktodır. •**• Ç olaylar ve görüşler Üstün zekalılar ve güçlüler Prof. Dr. Rasim ADASAL ç otem bo kirabm yazonno oit duşuncelerl bu sütunlorda özetlemek bile güctür. Lo*in Paris'te Sorbonne ümversitesının tanınmış profe8ör1erırtaen Remy Chavvin bazılarına gorlp görürven su beyanda bulunmaktadır: «Tem bef sanılan veya görunen, kiasık imtıhanlordo boşarılı olamayan pek ÇOK öğrencıier, tersıne çok kez bir yönlerı ıtibariyle dahi cocuklardır. Hertıolde bu karnelerındeki notian kınk oiao Ikı üc dersten butünlemeya kalan, ya da lısa rnezunu olarok unıversiîe imtihanlarında gerekII notu tutturamayan öğrencilerin uzüntülü ona ve babalarını teseüı etmek içın söylenmiş bır 8öz değildır, bunda bır gerceklik vardır. Yukarda bslırttiğlm eser «Üstun Yeteneklıter» adıyla bu profesör tarafın.dan yayınlanrruştır. Bundaki görüşlere göre bazı gercler son derece üstün zekölı va yeteneklı oldukiarı hatde klcsık derslerden va eğitımcfen zevk a/moz!ar; hatta okul bunlor ıc'n tahammul edılmez bir ysrdır. C'j çocuklan oiağan voyo orto rekölı cocukloria ayrtı bosamokta tutmck, okutmak v» bunları flgılendirmeyen toir cok kiasık bılgilerl öğretmeye zorlamok hotadır. Yazaro görs «Rusva va ABD gıbı memieketier son yıllardo bu doğol kaynaklardan, üstun yeteneklilerdert genış ölcude yararlondıklan halde, öbür ülkele^ın coğunda bu konu henüz yeterince ela ohnmış değiidir; hâlâ katı bır eğittm ve öğretim ögrenim sıstemine bağlı olon rejimler zorokl üstün zekâltlar yaratmaya çatışırken. terBirte üoğol üstün zekâlılcrdan toplum gerejl kadar yararionrnatroktorfır. Blr yeteneV tfğl ve üstünlüâüniin bazı flertçiercie bulundugu Inkâr edıtemez. Bunlan meydano cıkarmak ve bunlara boşarı olanaklcsrını sağlamak gerekir. Tabiatıyie bu hususSarda görgülerı ve denemelen o/anlonn uyguiayacağı zekâ testlert azcok aydmlatıcı sonucior venr B u i a göre normal basomağı 1M üe ıfade edüen zekâ oranı tO.t > yargılarda bu/unuimaktad/r. Orta v& bunun cltında sırayla donuk zekc u tar ve sıfıro kadar varan tzekâ gerilikleri» vordır. 100'un ustündeyse üstün yetenek dereceleri boşlcr; ve 17O'e kadar cıkanları olduğu gibi, artık oldukca az olon 200 dereceliler de (dahller) yer alır. Bunlarda şu ya da bu yetenek cok erken vaşto ve hotta ilk hayat aytarındo belırefaılır. Davıtl adında bır Amerikalı cocuk on bir oylıkken bazı cümleierl soylemekte yeteneklıydi Baska bir rtariko örr>eği br ^esop uzmonı henuz cocuk yaşmdayken soşırtıcı hesop carpılan bil« ycpabilivordu. Fc*at öbür njh Işlemlerlnde normc' o'.an bazt frtsantardo yalnız bir yetenekte buyük blr üstünlük görulebillr Mözikte. reslmde. heykeltraşlıkta. edebiyotta. ortistlikte. mekanik tglerde... glbf Yalnız «zekfl oronı» bo ü?tün yetenekleri rreydono cıkarmak icm yeterlı olmayobillr. Herholde özel bozı testler kullanmck ger&ktir. Butun aşırı ve ustön yetenekliter. mutlako cok zekl kl$ller değiidir Gercl yfne rtayatı televizyonda gösterilmis olan Leonardo da Vincl glbl cok tetisnoh klşiler bircok bövuV vük bır hızla ve kıso bır zamandc 56 a» ogrenlp kotaylrkfa konuşanîar vardır. Bazilarında bir dolda ycratıcı hoyal gucu cok üerdedır Guzel sanatlarda M. Angelo, Rodın. Mozart. Dede Efendi, edsbiyatta Shokespeare, Goethe, CX»3joyevskl. YUNUS EMRE, artıstlikta Şarlo va son zamanlardo putıaştırıion Travoita... gibl Bunlann bircoğu ne un versıteıer icln lıse imtıt'anlan vermış; ne c<e tam mcnasıyfa düzenlı bir eğttim görmüş: belkı yıne büvük bır ustadın vcnır.da cıraklık yapmıştır Bır kısmı do açık derecede njhlannâc bir zedeieme varatan blr cşağı'ık duygulannı deha esen/ie teiafi ederler. Beethoven'in rr.Czığe. Van Gcgb'un resma oit deho eserlen gib» *** Gerı zekölılar veyo orta zekâlılar icln btıç >ı brcok yerlerde bunlo'o aıt özel sınıflorlö sorun cözülrnektedlr Ancak Ostün v«tenekliler ıcm ozel smıf oniarrı ve nırlşiTler' cok yenidlr. Söz e't'^ım e^erde o"u'^jöumo qör& Fronsız pslko:oğu 5 yıl örtce bu ustun zekOlılar lcl" Nıs'le bır OKU' kurT.o gıns'mtnde DJlunmuştur. Lakın eğitim tx)kanlığı beklenen ılgiyt gostorrırrr>stir Pıın^an öfıi'fı psrcşk bir okulrian ziyade bu, haftada blrikl gün üstün zekölıların toplonıp büyük bir ustalıkla brıc ve satronç oynadıkları bir lokal durumunu almıştır Zekâ yetenekleri vanında organofizik ve fporonormal) gücler de söz konusudur. Nıtekım bir süre önce yabancı ve yerli gazete'erde hnkk.n^a (w»i^ yer ver'len 3? yoşındaki Musevl asıllı (Uri Geüer) buno örnekfpr Ycızıianlonn özsti ş'uciuf Uzakton modenier' buken. pusuialcrm yönlerini saotıran ırsan üstıi oüce sahip odamın mis?ık manortn bir 'msriyum) otcSu^u tabildir Fakof bu do0o üstu güc üe. >ic*5an z&kâ üstünlüklerıni karıştırmomalıdır. Nerde koldı kl ustün zekâlı b'r kısr pioniı bir eğıtıme tab' olmadı^ı tokdırde veteneğı Su veya bu mestekim henüz 6 vG$mdo iken cevresirre saşırtıcı müzik aehasını gösteren ünlu müzlsyen Mozart vetenepıne sürelı v© düzenlt calısmalarını katmak suretiyle dehasını surdürrnüstur. Demek ki doöo üs'ö veteneVlpr ancak orogrami" blr ca!";mo va öğretım soyesinde insanlık lcin yararlı olabitlr. Ekonomik Nedenler üim adamı pire Ü7«rtne deneyier yapıyornmj» Pireyi masanın ustune koyup bağırmışı ~ At!a pıre!. Plre sıçramış. Büim adamı pireyi yakalamjş: buyultecin aîtaıs jat:np bacaklannı Koparmış; sonra yıne masarun usrüne koyup yuksek sesle bağırmış: Sıçra pire! Pire kımıldamamış. Bilim adamı gözloklerini duzeltmls. Ciâi^Om düşunmuş. sonra yanındaki deftere not duşrnus: Bacaklan kopanldj|rı zaman puedakı işıun» duyusu da yok oluyor. B Cok gartp blr rasiantı olarak ylrmı günlük tutHimde bem arasıra oyalayacak olan dört beş kltaptan birl bu konuya temos ©tmekteydi. Twn cnlamıyia okuyamadığtm v« Fransızca ya OKTAY AKBAL ılrier okuyorum. Şıirter... «Sorulan beöenmeyenier çıkabfflr Amo on'ar osıl yanıtlardon korkarlar» dıyor genc ozon Ali Cenglzkan. Yanıtlar. soruiardan zortu oldu mu. soru monı öa soran Cfkmoz* Siir hem soru, hem yanıttır. icerlflirtde her ikisi de vardır. Kendı sorar ozan, kendî yanıtlar. Kiml şlirter önceaen sorulmuş soruların yanıtıdır. Kimi şiirler de cok cok sonroion yonıtı verılecek sorulardır. Cenglzkan genc, en genc kuşaKtan beğendigım bir ozon, daha doğrusu ozanlordan btri. İsterseniz 70 kuşoğı deyın, 1950'dsn senro doğanlor kuşoğı deyın, ştmditerde yaşı otuzun altında. ya da azıcık ustunde bır ozantar topiuluğu var. Gercek "ozan'lor vor ıcİ9rınde Yenı. deflîşık tadlar, aniomlor arayanlar bulaniar var. Ali Ceng'Zkan buntardan biri... Yeni kitabı «Senlere...» Eski bir yozımdo bu şfirl oh mış, okurlanma sunmuştum. Ustiinde duşler, karabasanlor. duşüncaler kurduğum dizeierdl bunlar. 'Senlere' şiirlnt en bcşa koymuş. Kltabına da od vaymıç. Gercı «lyi bır ozansan, yaşamm ozanı $nr yozmaya voktın kafmamalı» dıye yazmışso da ylne de vakrt bulmuş güzel dızeler yczmava. «Yosamın ozam» dizeor yazacak kl ozan o'duğunu duyursün <enöı de duysun bıziere de kanıtiasın. Hoş blr söz. bir duycrlık onının belirtıst... r EVET HAYİR Ş Şiirler Okumak... BILIM DUNYASI Çeşitü deneylmJerden yanhs sonuc'ar cr'ksrm» tehl'.kesi her ?.aman vard;r. Dünyada askeri müdaha'eler» konusunda cüt c!lt kltaplar da yazılmıştır Ancak gene! kurailar içlnde her olayın özgiıl yanlannm bulunmssı doğaldır. «12 Eylül Harekâtı» üzfrine dış ve ıç çevrelenn çeşitü deserlendirmelerini her gün gazetelepde okuyor. raciyolarda işitiyorum Bana bunlarıa çogru yüzeysel ffibi geliyor. Bir olayı icinde yaşarken nitelemek ko'ay olma»için yan'ısa düşmek istemem Ne var ki, yac hayatın gerçeklerini yad ;maJî da olaçızdır. ıg«o yıfmda 27 Mayıs evlem! 1958 devaîüas.önundan sonra patladı 1970 devaiüRsyonu ardmdan 12 Mart eylemi criindeme girdi 12 Eylül çviemi de 1979'da ve. 19«0'de yaoılan derin cieva'uasyon.'ardan f sonra kacınılma? ni elige erişti Denıpk ki. toplumsal yaşamın laboratuvannda her devalüasyonua ardmdan Ordunun duruma e! koyması oîçusuy.'a karsılaşıyoruz. Bu bır neden sonuç iüşkisi midir? Sorunun yanıtın: vermpden önce bir başka konuyu da aydmlatmak gerek Devalüasyon denen para operasyonu da bir sonucu simîeler. Her hızlı enflasyon. bır devaJüasvorîa noktalanıyor Her hızlı enflasyon toplum an dengelptini altüst edip büvuk ça.'kantılar yaratıyor. OECD'nin verilerine gör» 19SO yıhnın ilk 7 ay.nda Türkiye yuvarlak raksutı yüzde 80 enflasyon oranıyla dünyada birinci sırayı tutmaktadır. Dünyada hiçbir toplum bövlp bir enflasyon oranıvla yaşayamaz. Memuru. işcisi. ©snafı, köylusü, askeri. sivili bu gidıs karşısında n« yapsın? Böylesine bir ekonomik deprpm karşısînda hukuk yasalannın uygulanması o'anaksızlaştr. Yürürlukteki dü73n t«petaklak olunca da tODİumsal iröstergeler tehlike isaaetlerini vurgtılar, kargaşayı önleyip durduracak bir kaç güç olarak Ordunun eyl» mi zorunlu niteliğe enşir. «12 Eylu] Harekâtınm önderierf bu .'5e lstekîi olmadıkîarınj her fırsatta belirtiyorlar. İstek» yok; ama «zorunJuluk» var. MGK bildirilerinde ve Evren Paşa'nm konuşmalarında bu gercek çarpıcı biçimde ortaya konuyor. 12 Eylül'ün nnalizin'le «kaçınılmazlık. etkenini unutmaya gelmez. Ancak 27 Mayıs v<^ 12 Mart için de aynı kural geçerüdir. E'conomik koşuHann yarattıgı toplumsal patlanui, Oı> duyu eylem zorunluğuna itiyor. Eger bu anaüz dogruysa ne yapmalı? MGK programı belirlendi: Geçici Anayasa. düzenleneck. Kurucu tnecîîs oiusturularak. Kurucu meclis. yeni bir anayasa. siyasal partiler yasası, ve seçim ya.sası hazırlayacakj sonra asker yönetimi bırakıp kışlasına dönecek; «jvülerin rejirru bp^lıyacak. Kolay görünen. ama gerçekte çok g^iç olan bu kısa program, bir hukuk duzenlemesi içeri£1ni tasıyor. 27 Mayıs ve 12 Mart'ta benzeri programlar uygulandx Sonuç?.. Türkiye'yl 12 Eylül'e getiren koşuîlann ekonomlk yanı uzerinde de düşünmek gerektr. Toplumsal olaylann nedensellik ilişkilerini ortaya koyabilirsek yolumuzu aydınJatabiliriz ve gideceğinaiz yönü daha sağİLkia saptanz. ISI İLE RESİM ÇEKME cık yoko'ı, kiso koltu gomiekle guneş oitındo calışan bır kımsenm vıicudunun güneş gcrmeyen kı8imiarı acık renkll kaldığı halde güneş gören kısımları kora nr. Bu kimsenin kolundo bir ae soat varso hem saatın. hem kayışmm izlerı bilek cevresinda görülür. Hatta. bır gazeteden kesilmış ır\ putolu horflerı göğ sünüze yapıştırır da uzun Süre flüneşte kalirsanız harflerın göğsünüze yazıldıâjnı Borur~ fiünuz. işıklo resım çekmenin en ilkel bıcımidir bu. Oeri gu neşe karşı fazlo duyarlı olmo dığından bira? cokco zomon olır bu ış. AncaK, ışığa cok du yortı moddelerie yopılon deney terde cok caouk sonuc alınif. Gumüş n^trat bu madde'erden bındır. Alman fizıkcl Johonn Heinnch Scfıulze, 1727'de. bu madde ıie söyle bır deneme yapmıştır Bılgın, tebsşır tozu İle gümüş n/tratı karıftırarck bir şışeye doldurmuş, sonro bu şışenm dışın a kâğıtton horf ler yapıştırmıstır. Kısa btr sO re güneşte tutulan şışenm ıcındekı konşıma harflerın reSımlerınin C'Ktığı görulmüştur. Fransız Josep>ı Nicephore Niepce 1816da. ışığ Q cok duyarfı basko bır madde ofan gümüş klorure bGtırılrrtış bır kâğıdo İlk resmt cekmeyı toasarmıştır. Vehbi BELGİL fîkterfnden yorarîanılarak » ı İle Rsslm cekm© (Thermcgraprryl denen yontem bulunmustur. Bır ctsmln bu yöntemie cekrten resmlne de cfotoğrof» değil «thermcgram» denmekted'r. ısı üe resim çekerj makınenin odı do <ısı kamerası» anlamına «thermograph»tır kısımiarı başka b l ' renkte gftrünur. ı ! İ ' ! ı I 1 Neye yarar? Isı resımlertnm tıpta, sanay;a3. askerlıkte, uzoy craştırmoiorındo. uzaydan ıncelemelerae. bır cok kulıaniiiş yert vortiır. îor da, cıkardıktan ısıfardan tarkedJlirier. Bır ormana saklanmış Dır ordu bırlıği askerlertn vucut ısıforı ıle kendıni ba) 1' eder. Heıe bu bıriikte oteş de yoknmışsa ış daho da kolaylaşır. Gokyuzunun derıniıkserındekı pek cok yrıldızıann »şıklan b'ze kadar gelm9z. Ancak. bun farın bır çokiarı. cevreierıne yuksek ısı yayarlor. Buıutsuz bır gecede cekılen bır gokyuzu fotoğratı ile blr ısı resml bamboşka şey.er gosterır. Örnogın, en kuvvetlı teieskopların yaraımı ile 100 mılyon yıldızın resmmı aiobıiırsek ısı res mı İle belkı 150 nvlyon yıldızm resmınl aiaDilırız Buna karşıIık. fotoğrafia gayet parıck gd runen yıldızıar. eğer ısı cıkarmıyorlarsa, ısı resımlermde hiç gorunmeyebılırier. işık resımlerı/le ısı resımlerınin karşıloştf nimatan sonucu uzayın derın! : kıen hakkındo daho cok bilgl edınilmiştır. Uzay araştırmalannda 1 Özellikleri (sı ile cekılen resimler ısıRfa cekılenler gıbı değıîdtr. Bu yoüo bır <nsonın. dıyelim cocuğunuzun resmı cekılmışsa sız bu resmin cocuğunuzo cit olduğunu onlcrycmazsınız. Cün KÛ. <sı resmınde, cıS'mier;n sa dec« ısı Cıkaran kısımlcrt gönirtür, cıkormayan kısımları gö rülmez. Hatta ısı Cıkoron kısım larm cok ısı veren yanları cok ret. az ısı veren yerlerj daho beiırsız görulür. Bır oyoö» tokmo olon Wr odamın ısı kamerası He cekılen resmınde. adam, tek ayaklı gö njnür. Cünkü. tohtadon olan oyok ısı cıkarmoz. dolayısiv"e hossas kcğıdı etkılemez. Bunun gıbı bır olünün vanmda yere yatmış bir adomla bu ö~ 'unun bıriikte ısı resmınt cekerrıezs.ntz Ölünün vücudundon tsı cıkmaması onun resımde görülmemest sonuounu dogurur. Bunun gıbl, göğsunu, ısı gecırmeyen b r cisimle örtbır ınsonın tsı resmmde bcsı üe göğsünden osa ğı kısımlon görunur, öbür kı8imları, sonki hic yokmuş gibi, gonjnmezler. Bır oportmanın * ı resmtnÖS o aporîmcmrt sadece ısıîıtmış daırelen beiü o'ur. soöuk Tıpta Vjcudun butün kısım'on <sı ctkarır. FaKat kımı kısımlar az, kım| kısımlar cok ısı çıkanr. Bu yüzden. vücudun ceşitli kısımları çeşıtli renklerıe gorunur resımae Vucudun bır yerın da bir konsar uru varsa o kı&ım, cevresına gore aatıa sıcck olur. Damcrların daralma6ı. tıkanması ile kımı yerlare daha az kan gumesı sonucu o yerier, cevrelörıne gora daha soguktur. Bu durumlar bir cok nostolıklann tsşhisince on»mlı rol oynar. Dize nodir bıliyor bu geoc ozanlor. Toplum sorunlon nedir. ana sorun nedır. onu oa bılıyorlar. Amo sorun'ar!o şiln birbırme kanştırsclar da şıır ustün cıkıyor. MadST) ki ozansm. $lir ycztyorsuo. etkıleraen kacamazsın, toplumun acılorma koyıtsi2 kolamczsın, bır 'sis conı fifb:' calmak zorundasın. «Noktalı yerler} doldurun» şlirinde bır süru sorulon dİ7rrtiş onümuze: İnson koc kers 7 yaşar? Con r>e onlorrsa ge'ır" Yasamak ne demektır^ Ssvmek ne demektir? Kurt nıye hep korkar? Tarih nosd okunur? Okuldan öte ne vor vö Övie demış işts. &3n sıze bu şürin soruiara yamt onlamıno geien bölüT)unu sunoyım isterseniî: <Sorulon begenmeyenter ckabiiir... Amo ofilar osıl yamtlardan korkaricr... Ayokkabınm sağ teki gıyilır, dense... Sız sol tekiyte başlaym g'vınmeye... Kıtaplara, defterlere uvmanız istense... Kltcplan vazorak başlaym Işe... Yani cocuklar sız slz oiun... Noktolı yerlsrı doldurun > «Yusufcuk» derglsinde ozan Ali Püskülluoğlu soruyordu, nıye ünfu ozoniar. yaşlı ozanlar, değennı tooluma benımsetmış ozanlar. genç ozantarm odmı onmaz dıye... Haklı bir soru. Ne var ki. ozaniardan böyle blr şe/ beklememeiı dörlm ben. Bır ozon kendı şıir evreninae yoşor. Hele belli bır çağa. bir döneme. bir ustalığa, Wr une uiaşmış oton... Puskül(üo§lu d:yor kr *8ir ünlu ustonm şnre yeni başlomış gence söyieyebilecek bir kac sözü vordır elbette. Ömeğin g«nc ozonın yazdıklarınm şılr olup olfîiadıâını söyleyebüır. Ancok şürin nasıl yozılrhası gerektiğinı öğretemez ona. Yazorltğın okutu olobillr. ozonlığ>t\ okulu yokturı I Düşündum, Cenglzkan acatfc gtttı de kendinden yoşlı bir ozana «acaba bu şıirlenmi nasıl ouıuyorsunuz? Ben de «ış» var mı?» dıye sordu mu? Hıc sanmıyomm. Bır ozan, bir sanatct, bır yazor kendı eıeştırısıni kendı yopar önce. Yapmalıdır da... Zaten bunu yaoamayon kıSİ sanatcı da o;amaz. başarıh b>r uründe ortaya kovamaz. Gercekte ben iusta» biünentenn tcırok»iık dönemierindekil&re yol göstermelerini, oğüt vermelerinı aoğru görmem. Gereksizdır, yanlıştır. Olsa olsa tanıtıcı oimaKtan cteya gitmez vaşlı, usta. ünfu bir kişlntn genc bir sanatcı Konusunda yazdıfiı vozı. söyledlğl söz. hepsi o kador. Genc ozanlar kimssye bir eey sormasıniar. Soranform, ozan olduklarındon kuşkulanırım. Ünlü ozanlardan, yazanardan do öyle büyuK destek beklemesinler. Bız hıc mı hıc bekiemedik. âyte bır öurum oo olmoaı, üstelık tam tersıvle s.oışıioştiK. bızjan öncekiierdön tersük, ağır eleştm. hatto hakaret görduk. B u do dogaldı. benim kuecğtm b«r be^enı devrımt yapmıştı sanatta, yozındo. Osmonlı döneminaen kalan ueflenınin surdürucüleri tı« yuzde yüz korşıtlık vordı aromtzdo. Oyso «III. altmış. yetmtş kuşogının aanotçılon ile kırk kuşağının sanatcılan orastndo bu denll bir karsıtlık yok. Yenllikler. toz« duyarhktar getiren bir genç ozan birdenblre un kazanıyorsa, koloylıkla yazm evfBnindo yerlnl olıyorsa. bundandır işte... Yazımı Cocteou'nun bır eözuyte blttreyfm. «Sfr ozon Iffcln okjnmaz. Sonra vands ofcunur. Daho sonro soy vo< pıtter orosma gırer, sov yopıtiorrysa okumorrKTk b.v aiıs^ kanl!Vî"> S'e var ki gercek ozanlarla yozarlor böyle cforfzmolora cîdırmodon yazortor. yoratsrîar, hep de yozoccklcr. vöratccaklaT... Uzaydan inceîemelcrde Dunyanın cevresında durmo* dcrı oonmekte olan yapay uyduıar. bıze, yeraitındakı sıcok su kaynaklarının yerlerını cok U> gostenr. Aynı uydutor, DUlutlann, okyanusların, deniz dl DI ve ustündakı OKintılann ısılarınoOM değışıklikian surekll oiarak bıldirmek suretıyle nava değışıkiıklerının önceden kestîrılmesını koiaylaştırır. tsı ile resım cekme sanatı bu gün başlı başına blr uzmaniık konusu olmuştur. Bunun glöi, bu resımı'erı okuyup değeriendırme ışi daha da ince bir Iş hal;ne gelmıştır. isı resımlertndekl her resmin ns anîamo geldiğınl kestlrmekle dana pek cok yararlor saglon•nakfodır. Sanayide Fobnkaiordoki ma*lne!erin kımı kısımlorının belırlı bır ıst duzeyıni oşmamoiorı gere«ır. Bu duzeyın aşıiıp asıimadıâınm en lyı göstergssı ısı resmidr. Ço« horeket eden bır pistonun ısınması. bir kazanın, bir borunun cok ısmmast tehlike varatır. Buniar ısı resmı iie saptarKJb'lır. B!r evin kışm sokaktan cek'iecefc ;st resmı. evin fıangl kısımtarının ısı kaçırdığını cok iyı gös'enr, buna göre ön*emler afınmas»rtı koloyioştırrr. TEŞEKKÜR TıHardan oeri ç&kmekte olduÇırm rahatsrriıgımdan başanlı bir ameiiyatla kuıiararak beni saghgıma kavuşturan sayın Yalnız ışıkla raı? Niepce sonrcdan Dague"© odlı bır tıyatro dekoru ressamı ile birlıkte ilk fotoğraf mokf.nesin; vapmıştır. Daguerre'nın (1789 1851) adına göre fDoguerreotype» (dogerreotıpî yönîemi denıJen bu yöntemie ilk resimler cekılmı$, Hk foto^ rafcılor pek cok paraior kozan mışlardır. Fotofiraf. sonrodan binlerce bılgmin katkılarıyla bugünku Herf duzwye uloşmıştır. Bu arada. baska bir cok bfl glnier de, boşka yöntemlerle resim cekilebiiip cekilemeyec» ği konusu üzerınde kafa yormuşiar ve ısı ile de resım cakileblieceğınin farkıno varmışlardır. Bunlar, mutlak sıfırın (273 derecenin) uzerinde ısı sı olan maddelerln olaltı (infrorouge) doigoları yaydıkların» gözlemişlerdır. Bu dalgalor. başka bır deyımie ışfnlor, gözte görunmez. Yonan blr soba, cevresın« alaltı ısm gönderen btr oractır. Uzoktan baktığınızdo, sobonın yondığını onlamaz sınız. Yaklaştığınızda Sıcaklığı derıniz'e duyarsınız. Başta Inson vucudu olmak uzere butün can'ııorın ^ücutian do c«v relarine tsı yoyarior Bunun gioı. ,sr etKisı dttımjo kalan blr madde bu tsıyt ya emer, ya lletir yo yansıtır veyo cevresine gerı gönderlr, yonl yayar. işte ısının bu özel Op. D r ERER YOSUNKAYA As. Dr. AHMET YAĞMURLU Anestezist As. CANDAN DİKMEN Servis Dr. Op. Dr. ERGİN ARTUN AMELÎYAT HEMŞÎPESİ Askerlikte yeroUmdo o'so SEVAL ISLAT PANSUMAKCI ÎMAM DOLU v» SSK îstanbu] Hastaxtesi 1. Hariciye Servisinîn müşvik hemjşireleri SERPİL. SAYNt/a LEYLA, SEMİNE, FATOŞ hemşirelerle hastabakıcı NA22vÖ CALIŞKAN. ALÎ ŞİRtN ve DURMUŞ KAMATa, aynca yakın ilgi ve unutamıyacaşrınuz yardUmlarına minnettar oîdugumuz değerli dostlannuz Sağhk Kuruiu Başkanı DAHÎLÎYE MÜT. Dr. ERDAL ATABEK ORT. ve TRAV. MÜT Op. Dr. AZİZ ÇÖL CtLDİYE MÜT. DR. GÜNDÜZ KARAMIZRAir* içtan teeetkkurlerüaizi bildiririm. YALÇIX BAYER SalUbt : Caaasurat* U&tixaaüB *• Gasete.~m» T» $ «Sa» : SâDtB NADİ Genct Vaym Maddrü: OkUy KURTBÖKE UOesMM UüâOrO : Estine USASLIGIL S. Vaslslarl MCdOrO : Çtta ÖZBATKAK Bssan «e yayin ; Cam&un^st Uatbsacutk »• GasetecüUt Tjk^ı. C^slogln Türkocsfc Csd. No.: S941. Pcwt» Eotusn: >W Taleroe r M t l R BASIN AHLAR tJiSASTSA UYMAYl TAAHBCr EDEB • BÜROLAR : ASKJMA Kamır Sofcak Si'4 Yeoljehl» TB1: I7S8S» I7SJM 18 3 3 » 0 tZMtR: Halit ZSym BtiTran NO. «5, Kat: J T<y : 2S <7 09 ;j 13 30 # ADANA : .'tAtürk Cad TOrk H»vs Kamcmı t* H*ffi S ü : 1 Xo 1 U T«« : H S » «T1I CUMHURÎYET ABONE ÜCEETLERİ t 1an * TAKVÎM t> ETLÜl I9M Gtto», («9 1tan Tata ı.soa sjoa ötte I LAN İ8T. «. ASÜYE HUKUK HAKİMÜGİNDEN 1979/489 Dovacı Ahmet Polat tarahrtdan odresi mechul bulunan Dovclı Münevver Say'ın duruşma gunü olan 24/ 10/1980 günü saot 9.00 da Mahkemeye gelmesi hususu Davetiye yerıne keim olmok uzere ilonen teblıg otunur. 19.9.1980 (Basm: 64961 5321 Aboce s« ftas TeJ: 18 SS «S 19 38 • KÖVÛP. kc!on'e*e'5, sobofaro 22 14 07 İ L A N KAOIKOY İKİNCf SULN HUKUK HAK'MLİĞINDEN 1980/481 vesorM Kadıköy Mühürdar caddasl No: 51 K. 2 de lko«»t etmekte olan Süeda Yücal haten tedavi altında bulu nan oğlu Engln Yücsl'e vo8i 'ayın edılmesine karar ve>. nirriiş oiup Iş bu karara her hongı bır ıtirazı buiunanlonn ılandan itiboren blr cty Jc/nde mahkemeye muracaot ları î'an olunur, Hoklm 12107 (Basın: 6473) 5319