25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURİYET 30 MART 1980 DOKUZ SEYHAN TAŞTI (Baştarafı 1. Sayfada) Sîınan yurttaşlar semtlerdeki okullara yerleştirilmişlerdir. Bu arada, Karşıyaka semtinde bulunan belediye yol şantiyesi de 8U altında kalmış burada yeroltındaki tanklarda stok edilen 2 bln ton asfalt lle yol yapımında kullanılmak üzere hazır lonan kum, çakıl ve mıcır yığınları sürüklenmlştir. Adana Valisl Metin Dirimtekin, Seyhan barafınaaki tehlike r>ln ortadan kalktığını, baraj gö lüne gelen su ile salınan suyun dengelendiğini söylemiştir. Ada r»a'ya bağlı 63 köyün boşaltıldı ğını açıklayan Vali Dirimtekin. afete uğrayanlara dağıtılmak üzere 1500 battaniye ile bol sa yıda çadır geldiğini eklemiştir. Bu arada Sıkıyönetlm Komutanlığt yetkililerinden alınan bil gilere göre. son 2 gün Içerslnde sel sularına uğrayarak mahsur kalan 39 kişi helikopterlerle kur tarılmıştır. Su baskınları yuzünden şehlrdeki telefon ve teleks şebekelerinde de arızalar olmuş, bir cok il ve ilce ile de haberleşme bağlantısı kesilmiştir. Ankara E 5 karayolunun Çiftehan mevkiinde sel sularına kapılaa bir özel otomobilde Ikl klşl boğularak ölmüştür. ölenlerden birinin adının Ourmuş Ali Kartal olduğu bildirümiştlr. Bu arada. Adana'da sel felaketi nedeniyle kapatılan ilk ve orta dereceli okullardaki tatil süresi carşamba gününe kadar uzatılmıştır. KÖYLERDEKİ DURUM Çukurova'da sel ve taşkından en cok etkilenen ilce Feke olmuş. buradaki Süphan ve Gök sun ırmaklarınin taşması sonucu ilçe su altında kalmıştır. Fe ke Belediye Başkanı Kâzım Gök duman, ilcenin ortasından geçen Süphan üzerindeki köprünün yıkılması sonucu ilçenin Ikiye bölündüğünü, 140 kadar ev ve işyerinin bir bölümünün yıkıldığını bir bölümünün de oturulamaz hale geldiğini, Feke köyleriyle ilişki kurulamadığını, hic bir yerle de karayoluy la bağlantılarının olmadtğını Söylemiştir. Saimbeyli. Tufanbeyll, Karal8a!ı ilçeleriyle de telefon ilişkileri kesilmiştir. Bu arada alınan bilgilere göre. Karataş il* cesine bağlı üc köy su altında kalmış, 15 köy boşaltılmtştır. Karataş ilçesine bağlı Yerdelen köyü suiarla cevrilerek mahsur kalmış, bu köy sakinleri kaymakomlığın tüm ısrarlarına karşın köylerini terketmemişlerdir. KARAYOLLARI Ankara Adana karayolu henuz uiaşıma acılamamıştır.. Pozantı yakımndaki Çakıt ırmoğı üzerindekî ikl büyük köprünün yı kılması sonucu kesilen AdanaAnkara karayolunun uzun sü re kapalı kalacağı açıklanmıştır. KAYSERİ'DE DURUM.. Kayseri'de 63 kişinin ölümüne neden olduğu beürlenen toprak kaymasından sonra kurtarma calışmaları sürdürülmektedir.. Develi ilçesine bağlı Ayvazhacı köyünde meydana gelen toprak kaymasında ölen ferin cesetleri toprak altından cıkartılmaya çalışılmaktadır.. DSİ. Karayolları. YSE'ye bağlı ekiplerin enkaz kaldırma calış maları. yağmurun şiddeti nede niyle aksamaktadır.. Toprak al tından cıkartılan ceset, sayısı dün 38'e ulaşmıştır. . Ayvazhacı köyündeki heyelan bölgesinde cöken evinin enkazı altında kalan Hayri Gül adlı yurttaş 20 saat sonra sağ olarak kurtarılmıştır. Çeşitli yerîerinden hafif yaralı olan Hayri Gül, tedavi altına alınmıştır. Şiddetli yağışların sürdüğü Kayseri ve yöresinde su baskınlarının görüldüğü Develi ilceslne bağlı Sindelhöyük köyünde 85 evin, Yahyalı ilçesinde ise 100 evin sular altında kaldı ğı bildirilmiştir. 500'ün üzerinde büyük baş, 800'ün üzerinde kü cük baş hayvan sel ve toprak kayması nedeniyle hedef olmuştur. KARS Son yağışlardan ta şarak baskınlara yol acan Kars caymdaki ve kanailardaki su düzeylerinin alçaldığı, ancak kentin bazı bölgelerini kaplayan suların henüz çekümediğj bildl rilmiştir. Önceki gün ve dün Sürokli düşen yağmur ve kar sularının oluşturduğu güçlü sel, kentin ortasından geçen Kars Çayının ve kanahn taşmasına ve Cumhuriyet Mahallesi. Öğretmen Evleri, Kerestecilerin ta mamı, Surkapısı. Kaleici. Bayrampaşa. Taşlıharman'ın bir bö lümünün sular altında kalması na neden olmuştur. ZONGULDAK Karabük yö resinde aralıksız yağmurun meydana getirdiği selsuları Ka rabük Demlr Çelik Fabrikalarının Stok Kontrol Müdürlüğü lle İnşaat Müdürlüğü binalarınt basmıştır. Bu arada yüksek fırınlardan curuf sahasına geCişl sağlayan demlryollannın sular altında kalması sonucu curuf nakli yapılamadığından 3 numaralı «Ülkü» adlı vüksek fırın duruşa gecirilmiştir. Bu arada Aşağı Kızılcaören köyü arasındaki Keller köprüsü sel suları nedeniyle yıkılmış. henüz klmliği saptanamayan bir kişi sulara kapılarak boğulmuştur KONYA Şiddetli yağışlann oluşturduğu sellerden Kara man'da 50 kerpiç evin yıkıldığı, 250 evin hasar gördüğü ve 500 küçükbaş ve büyükbaş hayvanın telef olduğu bildirilmiştir. Su baskınlarından zaman zaman ulaşıma kapanan Konya Mersin karayolu ulaşıma açılmış, bu arada sürekli yağmurdan Altıntepe baraiında su seviyesi yükselmiş ve baraj taşmıştır. Taşan sular Hasankoy, Karaaslan ve Selbasan köyleri ile Ekmekkocu semtindeki ekili alanların su altında kalmasına neden olmuştur. DİĞER YERLERDE Sîvcs ve çevresinde son yağışlar yuzünden Kızılırmak nehrinin taşması üzerine bazı konutlar ve ekili alanlar su baskın larına uğramıştır. Taşkından Sivas'ta 22, Hafik ilcesinde 30. ve Yıldızeli ilcesinde de 25 konut sular altında kalmıştır. Yetkililer konutlan hasar gören yurttaşların gecici olarak Sivas Eğitim Enstitusüne yerleştirildık lerini biidirmişlerdir. İstanbul'da Kemerburgaz'da su baskınına uğrayan fabrikalardaki sular boşaltılmış, ulaşıma küpanan Kemerburgöz Ali beyköy yolu da acılmıştır. Feriköy'de su baskını nedeniyle kanalizasyonların patlaması sonucu bir cok ev su altında kalmıştır. Malatya'da 25 konut sel sularından yıkılmıştır. Bingöl'de sel sularından do~ layı meydana gelen heyelan sonucu 28 aile açıkta kalmış, bu aileler gecici iskana alınmışlardır. Hatay'ın Dörtyol ilcesinde su baskını nedeniyle 30 ev boşaltılmıştır. Slnop'un Ourağan ilcesinde Göksu ırmakta sulara kapılan Mehmet Demlrcioğlu ölmüştür. Partilerarası (Baştarafı 1. Sayfada) tıracak bir aday araştırdılar* Ancak diğer gruplarla yapdan görüşmelerde bu noktaya yakla şılmadı Bunun üzerine CHP aday cıkarmaktan vazgecerek kendi grubu icinde aday olmak isteyenlerl serbest bıraktı. Yanl ciddi olarak adaylığını koymak isteyenleri destekleyeceğini ve bu adayların diğer partl ve gruplardan bekledikleri oyları da kendi cabaları ile sağlamalarını önerdi. CHP yönetiminin bu noktaya gelmesinin nedeni özellikle MSP grubu ile sürdürdüğü görüşmeler. Cünkü CHP'nin cıkaracağı bir aday icin Milli Birlik Grubu ve bağımsız milletvekiileri ile «asgarî müşterek» bul mak daha kolay görünüyor. MSP yöneticileri ise görüşmelerde «kacak görüşmeyi» yeğlediler. Böylece CHP, yeterli desteği sağlayamadığını anlayınca aday cıkarmaktan vazgec ti. AP ile yapılan görüşmeler ise sadece AP Millet Meclisi Grup Başkan Vekili Oğuz Aygun ile iki üc kez tekrarlandı ve verlmli bir sonuca ulaşama dı. Bu durumda CHP, topu diğer partilere ve onlardan gelecok görüşme istemine bırakarak ken di icmde aday olmak isteyenleri serbest bıraktı. AP, İŞİ UZATMA EĞİÜMİNİ SÜRDÜRÜYOR AP yönetiminde ise, Cumhurbaşkanı secimini uzatma eğilimi sürüyor. Ancak Demirel'in Cumhurbaşkanı secimini kendi adayı olan Cağlayangil secilinceye kadar bunalıma sokma eği limine karşın, AP icinde huzursuzluk artıyor. Bu arada AP Ge nel Başkan Yardımcısı Saadettin Bilgic. zemin yoklamalarını sürdürüyor. Bilgic MHP ve MSP den destek sağlayabilir görünümünde. Fakat kendi genel başkanının «kerhen» değil de «clddî» desteğini almadan «maceraya» girmek istemiyor. Demirel'in bir süre sonra AP grubu İcinde huzursuzluğu önlemek »Cin Bilgic'in adaylığına «yeşil ışık» yakabileceği belirtiliyor, ancak bu yeşil ışığın özünde «san ışık» olacağını ve genel başkanın aslında Bllglc'ln Cum hurbaşkanlığına karşı olduğunu Demirel yandaşları söylüyorlar. MSP, ANAHTAR OLMA İDDİASINDA MSP yöneticileri İse. yaptıkları görüşmelerde yine «anâhtar» rolüne bürünmek istiyorlar. Bir yandan CHP ile sonucsuz görüşmeler sürdürürken. bir yandan da AP İcinde Demirel'in istemediği bir adayı destekleyerek hem AP Genel Başkanını kızdırmak hem de ka muoyu karşısmda, bir adayı destekler duruma gecerek soru nun cözümüne yardımcı bir görünüme bürünmek istiyorlar. Bu arada seçilecek Cumhurbaşkanının arkasında kendi oylarının da bulunmasını ve böylece Cumhurbaşkanının MSP'yi karşısına alamayacak bir eğilimde bulunmasını sağlamaya calışıyorlar. Secimlerin ilk haftası bu eğilimler icin verimslz görüşmelerle kapandı. Bu arada aday olmak isteyen parlamenterler de kendi aralarında birbirlerini kollayarak zaman geçirdiler... KULİSLERDE EĞLENCE Kulislerde ise parlamenterler eğlenceli dakikalar geçiriyorlar. özellikle CHP grubunun er kencileri, Selçuk Erverdi, Ahmet Şener. Necdet Uğur, Mem duh Ekşi, Metin Tüzün, Uğur Alacakaptan, Saffet Ural, Salih Yıldız, Bahir Ersoy. sabahın ilk saatlerinde CHP kulisinde geniş bir masanın etrafında toplanıp fıkralar anlatıyor, o gün kim aday olacak tartışması yapıyor iar. AP kulisi ise sabah saatlerinde bomboş görünümde... AP'liler kulis çalışmalarını evlerde ve yazıhanelerde yürütüyor. Parlamentoda Cumhurbaşkan lığı secimi sırasında başka «gır gır» olaylar da yaşanmağa baş ladı. Ses ve film sanatçısı Hülya Kocyiğit. önceki gün dinleyici localarına gelerek turları izlemeğe başlayınca, gazeteciler ve parlamenterler bir anda secimi filan unutup Kocyiğit ile ilgilenmeğe başladılar. Parlamento bu hava icinde yeni Cumhurbaşkanını seçmek icin pazartesinden itibaren turları sürdürecek. Bu arada grup İar arası anlaşma sağlanmadıkca partilerin resmi aday cıkarmaları söz konusu değil. Anayasaya göre. partiler esasen resmî aday göstermiyorlar. Ancak bir partinin grup yö neticilerinin imzası ile aday çıkarılması resmî aday anlamına gelebiliyor. Partiler resmî aday Cikarmadıkca gelecek hafta icin de ya ciddî olarak seçime katılmak isteyen AP'den Bilgic ya da CHP'den Muhsin Batur gibi tciddî ama resmî olmayan» adaylar çıkacak. ya da cşike» adaylarla turlar sürdürülecek. BATILILAR " (Baştarafı 1. Sayfada) ferl Paris'te toplandılar. OECD Paris'in en güzel ve lüks semtlerinden birinde birbirine yakın iki ayrı binaya yerleşmiştir. Biri, «Yenl blna» denilen modern bir yapı, diğeri bunun tam karşı sında 18. yüzyıldan kalma ve «Şato» olarak anılan bina. Top lantı «Şato»nun geniş salonunda yapıldı. Türkiye saatlerce ışte buradaki salonda uluslararası masaya yatırıldı. Son gün lerin moda deyimiyle «Boğazın hasta bekcisi»ne yeni ilaclar içirilmesinin kararı «Şato»da alındı. Toplantıdan bir gün önce Turgut Ozal, OECD Genel Sekreteri Van Lennep ils bir görüşme yaptı ve durum son bir kez daha gözden gecirildi. Hic bir anormallık yoktu. Ertesi gün yardımın miktarı acıklanacaktı. Özal ayrıca IMF Türkiye Masası Şefı Woodward ile de bir görüşme yaptı ve Türkiye'nin IMF ile yeni bir anlaşma yapmasının temel ilkeleri bu görüş mede kararlaştırıldı. IMF 10 nisanda Türklye'ye gelecek, üc yıllık bir «Standby» gercekleşecek, böylelikle yardımın en azından üc yıl icin sağlanması nm yolu acı'acaktı. Bir gün önce her şey olağan koşullar altmda gelişiyordu. 26 mart sabahı toplantı baş ladı. Avustralya, Belcika, Kanada, Avusturya, Danimarka, Finlandiya, Fransa, F. Almanya, İtalya, Japonya, Lüksemburg, İsvec. Norveç, İngiltere, İsvicre, Amerika delegeleri yanı sıra, «IMF»nin, Dünya Bankasının, Avrupa Yatırım Bankasının da temsilcileri hazır ve nazırdı. BEKLENMEYEN ELEŞTİRİLER Beklenmeyen eleştirıler başladı sabahleyin toplantıda. Ger Ci «Türkiye'nin aldığı kararlar olumluydu». ama fiyat artışı bu programla önlonemezdi. Dışsatımlar artamazdı, bu dışalım miktan yüksekti ve bu hedeflere ulaşmak güctü. Herkes «Olumlu» dıye başlıyor, ardından da eleştiriler geliyordu. Ay lardır Türkıye'de «Batı. Demir* el'ın programını tuttu ve alkışlıyor, dostekliyor» diye övünen bilcümle yazar, cizer ve de politikacıların halkı nasıl aldattıkları toplantıda gün ışığına cıkıyordu. Ancak, toplantıda catlak sesleri önlemeye calışanlar da yok değildi. Alman delegesi ile Türkiye'ye Yardım Konsorsiyumu Genel Sekreteri Alman asıllı Alfred Kuhn, konuyu başka alanlara cekmeye calışıyor ve «Tehlikeleri» uzaklaştırmak istiyordu. Bir ara Hollanda delegesi, «Şu borçların ertelenme sini ele alsak» deyince, Kuhn, hemen atıfmış ve «Ben size bir borc tabiosu veririm» demişti. Turgut Özal da bir sunuş ko nuşması yaparak, ekonomiye ilişkin son bir özet vermiştı. Saat onda başlayan toplantıdan Türkiye yardımı alacak ülke olarak OECD geleneklerine göre ayrılıyor ve icerde Türkiye'nin ekonomi tarihine «Skan dal» olarak gececek sert tartış malar başlıyordu. TÜRKİYE KAPIDA BEKLERKEN Türk heyeti saat 15'te yeniden toplantıya alınacak ve yar dımın miktarı kendisine bildirilecekti. Ancak Turgut Özal toplantıdan çıkınca, «İcerdeki havayı beğenmedim» diyecekti. Ne var ki, bu sözün anlamı, yardımın erteleneceğine değil, sadece miktarın beklenenin altında olacağına bir işaretti. Gercekten öğleden sonra ortada dolaşan rakamlar bir milyar 50 bin doları aşmıyordu. Hatta bir ara 900 bin ile bir milyar dolar arasında rakamlara bile inildi. Miiyarlık propagandalar birer birer balon gibi sönüyordu. NİSANA KADAR KAHVE MOLASI Saat 18 dolayında Woodward hızla salondan çıktı ve bir başka odada bulunan Turgut Özal'a gitti. O sırada içerden cıkan delegeler doğru ulus lararası telefon kabinlerine koşuyor ve ülkeleri ile görüşmeye başlıyorlardı. Alman delegesi Matthoefer'i arıyor, Bonn, Atma ve başka yerleri didık didik ediyordu. İlk anda Türk delegeleri yardım miktarının iyice düştüğünü sandılcr. Bir ara Icerden birkaç delege çıktı ve gazeteciler doğru onlara koştu «Ne oluyor» diye? Delegeler den biri. «Kahve icin ara verdik» deyince, öteki «Doğru, nisana kadar kahve arası» diye ekledi. Türk heyeti tam bir pa nik ve şaşkınlık içindeydi. Yar dım erteleniyordu. İcerdeki sert eleştlrilere daha sonra Kanada ve Japonya başka boyutlar eklemişti. «Biz yar dım etmeyiz» diyorlar, diğer ül keler de «Birlikte hareket etme nin zorunluluğunu» dile getiriyorlardı. Sonucta ertelemeye ka rar verildi. Toplantıyı önce IMF, sonra Dünya Bankası terketti. Türk heyeti saat 20'ye doğru lceri alındı ve sonuc resmen bildirildi. Ortalığı bir yanda telaş. bir yanda ölüm sessizliğj kapladı. Derken Başbakan Demirel «Yar dımın miktarını öğrenmek üzere» Turgut Özal'ı telefonla aradı. özal. telefondan geri döner ken yüzunden düşen sanki bin parça olurdu. ADAM OLANA Ml PARA VERİRLERDİ? Daha sonra basın toplantısı düzenlendi, Lennep ve Özal lle birlikte. Dünyanın dört bir yanından gelen gazeteciler bile kararın «Doğal» olmadığına Ilişkin sorular yöneltlrken, OECD Genel Sekreteri hâlâ «Politik» nezaket sözleri söylüyordu. Demirel, gecen yıl Ecevit Iktidan sırasında, «Adam olana para verirler» demişti. Anlaşılan uluslararası kuruluşlar ve ülkeler «Adam olmanın» ölcüsü nü iyi biliyorlar. Ancak, hemen eklemek gerekir. Yardımın acıklanmasının 15 nisana ertelenmesi yardım artık gelmeyecek demek değiidir. 15 nisanda, bu ağır derse ve perişanlığa rağmen gelebilir yardım. Ne var ki. arada acaba Türkiye'nin lcmek zorunda kalacağı başka ilaclar mı olacaktır?... 15 nisanda yardımın gelmesi ne ölçüde olasılık Içlndeyse, yeni ekonomik ilaclar da o ölçüde beklenmeljdlr. OLAVLÂfclN GERİEK (Baştarafı 1. Sayfada) cağı umudunu taşıyan azınlık hükümetinin konumudur.. Gerci bu kez azınlık hükümeti IMF'nin gecmiş yıllarda cok uy gulanmış klâsik recetesine «fl yatların serbest bırakılması, tüm ekonomik alanların yabancı sermayeye acılması» gibl taze önlemler de katmıştır; ama icinde yaşadığımız bunalımı aşmak icin bu yeni buluşlarını (!) da yeterli olduğunu söyleyenler gün geçtikce azalmaktadır.. Yüksek oranlı devalüasyonun boş döviz kasasıyla gerçekleştlrilmesi ve Batı'nın taze para yardımını geciktirmesi olumsuzluğu yoğunlaştırmaktadır. Olayın bir de siyasal yönü vardır.. Türklye'ye yardım konusun da Batı'nın lokomotifl sayılan Sayın Matthcefer'in Ankara' ya her gelişinden önce Atina' ya uğraması ilgi çekici cağrışımlara yol açmaktadır.. Bir yandan gecfktirilen yardım, öte yandan AtlnaAnkara arasında mekik dokuyan yardımsever Alman Bakanı, çeşitli yorumları gündeme getirmektedir.. Sayın Matthoefer'in ge çen kez gelişinde Ege üzerindeki Notam 714 kaldırılmış. ve Azınlık Hükümetimiz. Yunanistan komşumuza karşı Iyi niyetıni bir kez daha kanıt lamaya çalışmıştı.. Bu kararın olumsuz etküsrınl de KTFD cekmiş, ve Kıbrıs'takl Türk yönetimi, belki ilk kez Ankara' nın önemli bir kararını eleştirerek Türkiye'deki hükümet ile celişkiye düşmüştü. Şimdi hem Alman Maliye Bakam Matthoefer, hem OECD Genel Sekreteri Van Lennep Ankara'dadırlar.. OECD'nin Paris'teki tarihsel 26 mart top lantısından sonra sayın konukların Türkiye'yi ziyaretleri anlamlıdır.. Ne var ki yıllardan beri izlenen bu tür diplomasl Türk kamuoyunda bıkkınlık yaratmıştır.. Hele Alman ya Maliye Bakanının önce Ati na'dan gecmesi. sonra (Suudi Arabistan'a hava koşullarının bozukluğundan ötürü uğrayamayarak) Ankara'ya gelmek zorunda kalması, Batı'nın Tür kiye'ye dönük siyasal planlamasını apacık ortaya koymaktadır.. Diplomasi ince bir oyundur; ama, bazan kabalaşıyor.. Yöneticileri vurdumduymazlaşmjş ve kamuoyu şaşırtılmış bir Türkiye'ye karşı Batılı devlet adamları da niyetle rini gizlemeye de gerek görmüyorlar.. Ankara'ya yardım planınm siyasal bedeli bu durumda OECD'nin kredi tahhüt mik tarından önce aydınlanmış olmuyor mu?... GÖZLEM (Baştarafı 1. Sayfada) meye karar verdlkten sonra, Sanayl ve Teknoloji Bakanlığından 16.1.1975 gün 48453 sayı ile 262 milyonluk. 24.1.1975 gün ve 1877 sayı ile 28 milyonluk iki «teşvik belgesi» almış olduğudur.. Demirel'e karşı Dr. Bilgic ve arkadaşlarınca başlatılan «Tarihî mücadele», biri kereste ticareti, öteki defne yağı işlerine bağlanmış üc yüz milyonluk teşvik belgeleri ile ilgınç aşamalara ulaşmış bulunuyor. Bu değerli doktorumuzun aynı zamanda, bankacılık alanına eğildiğini de anımsatalım. Dr. Bilgic ve iş arkadaşlarının, bu gibi eylemlerj ile ilgili davalar bulunduğunu, bu davaların, Demirel'e karşı sürdürülen «Tarihî mücadelenin» birer parçası olduğunu da anımsatalım. Yargıtay 11. Hukuk Dairesınin 31.5.1976 gün ve 76/ 363 esas, 76/2934 sayılı yır.e aynı gün ve 76/430 esas 78/2933 sayılı dosyalarından bir paragrafı birlikte okuyalım ve bu «Tarihî mucadeıenin» anlam ve değerıni biraz daha iyi anlayalım: Sağlık Başkanının kanun ve mevzuat hükümleri aksıne banka merkezi haricinde açılan büıolarda, bankanın kaşe ve kağıtlarına intikal ettirmeden bankacılık muomelelerı yaptıkları, mudilerden topladıkları m&vduatlan zimmetlerlne geçirdıkleri, usulsuz temınat mektubu verdikleri, diğer davalıların Yöretım Kurulu Başkan ve üyeleri oldukları halde, yetkileri harioinde bankanın mevzuatına aykırı olarak büro açtıkları ve iki kışiye yetki verdikleri, zarar ve suistimalleri genel kuruldan gizledikleri.. Sağhk Bankası ile ilgili olarak Şarkıkaraağaç Asliye Hukuk Mahkemesiyle Yargıtay Onbirınci Hukuk Daıresinin verdikleri kararlardan sonra, Dr. Bilgic ve < arkaş daşları, 1975'in parasıyla 6 milyon 949 bin 834 lira 15 kuruş zarara yol acmakla suclanmışlardır Geçmişinde, böyle «tarihî bir mücadelesde bulunan Dr. Bilgic'in AP, MHP ve MSP oylanyla Cumhurbaşkanı seçılmesı son derece yararlı olacaktır. Böylece Dr. Bilgic'in borcları, Cumhurbaşkailığı bütçesınden de karşılanmış, Demirel'e karşı sürdürülen bu «tarihi mücadele» de bir yerde noktalanmış olur. Bilgic ve arkadaşları. 1970'de Demirel'e karşı isyan bayrağı açarken. «Demirel ve karanlık ışbirlikçilerıne karşı yaptığımız bu tarihî mücadele, devlet ıdaresi, faziletli, namuslu, haysiyetli ve ehıl ellere geçinceye kadar artan bir şevkle devam edecektır».. dıyorlardı. Dr. Bilgic, Cumhurbaşkanı seçilırse, söyledikleri olacak, «Devlet idaresi» Dr. Bügiç'in kişiliğmde. «faziletli, namuslu, haysiyetli ve ehil ellere» geçmış olacak. «Demirel ve karanlık ışbırlikcilerine karşı» olduğu llerı sürülen «tarihi mücadele» son bulmuş olacaktır. Kim demiş, Bilgic'in «tarihi mücadelesı» kısa sürdü diye? Adayımız, kereste ve yağ tüccarı, batık bankacı, Op. Dr. Sadettin Bılgic'i Cumhurbaşkanlığı için öneriyor ve devlet yönetiminin, Dr. Bilgic gıbilerin «faziletll, namuslu, haysiyetli» ellerine gecmesi icin, partilipartisiz bütün yurttaşları «bu tarihi mücodeleye!» katkıda bulunmaya cağınyoruz. (Baştarafı 1. Sayfada) şarıdan kurşunlanrnış, olayda Of ilcesinde görevli öğretmen Yunus Kukul ölmüştür. Saldırıda ayrıca Endüstri Meslek Lisesi 2. sınıf öğrencisi Muammer Dişçi de yaralanmıştır. ARTVİN Şavşat ilçesine bağlı Karaağac köyü ilkokulu öğretmeni Selim Aksakal önceki gün okulun bahcesinde kimliği belirsiz kişilerce tabanca ile atefş edilerek öldürülmüştür. ADANA Karşıyaka'nın Sarı cam mahallesinde evlerine gider ken silahlı saldırıya uğrayan sağ görüşlü iki kişiden Hasan Benli olay yerinde ölmüştür. Ne şet Bakar ise ağır yaralanarak hastaneye kaldırılmıştır. ÇORUM Lise pansiyonuna önceki cjece 23 sıralarında atılan patlayicı madde Mehmet Güvenirgiriş. Fikret Sonca ve Mustafa Tırnak adlı öğrencilerin yaralanmasına yol acmıştır. MARDİN Derlk ilçesine bağlı Şikestun köyünde önceki gün güvenlik kuvveleriyle catışırken öldürülen kişilerin Sel man Doğrul (öğretmen), Mehmet Ürt ve Mustafa Polat olduklan belirlenmiştir. Bu arada catışmada şehit olan jandarma yüzbaşısı Beşlr Bayraktar, Assubay Memduh Altıntop ve er Ramazan Sarıkaya'nın cenazeleri bugün düzenlenecek askeri törenden sonra memleketlerine gönderilecektir. 0 Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk, Mardin'in Derik ilçesine bağlı Şikestun köyünde önceki gün bir yüzbaşı, bir assubay ve bir erin şehit edilmesiyle ilgili olarak Genelkurmay Başkanı Orgeneral Kenan Evren'e gönderdiği mesajda üzüntüsünü bildirmiş. «Silahlı Kuvvetler mensuplarına uzanan eller kırılacakf.r» demiştir. Genelkurmay Başkanı Orgeneral Kenan Evren de, Jandarma Genel Ko~ mutanı Orgeneral Sedat Celasun'a gönderdiği mesajda, «Hainlerin cezalarını hak ettikleri şekilde cekeceklerini» bildirmiştir. CHP Genel Başkanı Bülent Ecevit ise Jandarma Genel Komutanına gönderdiği mesajda, «Silahlı Kuvvetler mensuplarına yöneltilen saldırıların, yurtta, barış isteyen ve kendi huzurunu devletin esenliğinde gören her yurttaşı, yüreğinden yaraladığını» söylemiştir. İSTANBUL Haseki camll arkasında Samipaşa sokak üze rinde bir çöptenekesinde battaniyeye sarılı bir ceset bulunmuştur.. Güvenlik görevlilerince yapılan araştırma sonucu 35 yaşlarında olduğu tahmin edilen kişinin boğma zinciri ile öldürüldüğünü görmüşlerdir. • Cemberlitaş Ziraat Bankası şubesine dün gece 20.45 sıralarında atılan patlayıcı mad de hasara yol acmıştır. ANKARA, Ankara'da Kızıldere'de Mahir Çayan ve 9 arkadaşınm yapılan bir operas yon sonucu öldürülmesi ile sonuclanan oloyları protesto amacıyla gercekleştirilebidecek eyemlere karşı cok geniş güvenlik önlemleri alınmıştır.. Bu arada,. özellikle Ankara' nın gecekondu mahallelerinde Kızıldere olaylarını protesto et mek amacıya korsan mitingler yapıldığı da öğrenilmiştir.. • Hasköy ve Siteler semtlerinde çeşitli tarihlerde ideolojik nedenle adam öldürmek, patlayıcı madde atmak. silahlı saldırı ve soygun yapmaktan aranan sağ eylemci üc sanık Ankara Sıkıyönetim Komutanlığınca gözaltına alınmıştır. Ankara Emniyet Müdürlüğünün aCiklamasına göre, Reşat Köksal Bursa'da bir ihbar üzerine yakalanmıştır. Hasköy'de bir fırına yapılan baskında da c©şitli olaylara karışan sağ e y lemcj Sami Kocanay ve İdris Altındağ caldıkları eşyalar ve tahrip gücü yüksek patlayıcı maddelerle ele gecmişlerdir. Trabzon ve MATTHOEFER (Baştarafı 1. Sayfada) ile Ecevit'ın Ekonomik İşler Danışmam Necet Erder'de hazır bulunmuşlardır. Matthoefer, görüşmeden cıkarken Alman Sosyal Demokrat Partisi ile CHP arasındaki ilişkileri ele aldıklarını, bu arada Bülent Ecevit'e, Türklye'ye yardım konusundaki gelişmeler hakkında bilgi verdiğini Söylemiştir. ' ^V^JUHİMV l.» Bir gazeteci, Matthoefer'e «Ecevit ile Demirel'in son ekonomik kararlar konusundaki görüşleri bırbirinden farklı. Bu, Türkiye'ye yapılacak yardımı etkiler mi?» şeklınde bir soru yöneltmiş, Alman Maliye Bakanı da bu soruya «yorum yok» karşılığını vermiştir. ECEVİT'İN SÖZLERİ CHP Genel Başkanı da gazetecilerin sorulannı yanıtlarken AP ile aralarındaki görüş farklılıklarının yabancıları ilgüendirmediğini bildirmiş. her hükümetin. sağladığı ic ve dış kaynakları kendi ekonomi anlayışı doğ rultusunda kulianacağını, yardımın hangi siyasal anlayışa gö re kullanıldığının değil, başarılı kullanılmasının önemlj olduğunu eklemiştir. Matthoefer'in, yardımın geleceğine ılşikin karamsar yorumları gercekci bulmadığını 6a bir soru üzerine belirten Ecevit, Alman Bakanın iyimserıiğine katılıp katılmadığını soran gazetecilere şu karşılığı vermiştir: «Bu bir bilgı meselesidir. Sayın Matthoefer gelişmelerin ne olduğunu bilerek görüşlerini söylüyor. Biz sadece uzaktan gözlemcıyiz. O konuda zaten farketmişsinizdir, ben OECD toplantısının ertelenmesiyle ilgili herhangi bir karamsar ya da iyimser yorumda bulunmadım. Sadece Mecliste ga zeteciler sorduğunda bu mekanizmanm süratle işlemediğini kend! denevimlerimize dayanarak bildiğimizi söyledik.» GİTTİLER Federal Almanya Maliye Bakanı dün sabah Ankara'dan ayrılmıştır. OECD Genel Sekrete ri Emil Lennep de Mathoefer'in özel uçağı ile gitmiştir. ••• Türkİş (Baştarafı 1. Sayfada) özel işçi soıunları hakkında su nulan ayrıntılı bilgi, öneri ve uyarılara karşın, hükümetin bu sorunlara gereken önemi vermediğini söylemiş, özetle şu gö rüşlerı belirtmiştir: «Türk İş olarak bugüne ka* dar işbaşına gelen her hükümetle ış barışını korumak yanında, ülkemizin esenliğini ilgilendiren her konuda iyi bir diyalog icinde olmaya özen göstermekteyiz. Ancak, özellikle sosyal icerik li yasa tasarılarının hazırlanışı ve Meclislere sunuluşu sırasında, işci kesımini temsil eden en büyük tek kuruluş Türk İş'in görüşleri alınmadığı gibi, bu yoldaki uyarılarına da tasarılarda yer verilmemiş olması üzüntü vericidir. Örneğin, asgari gecim Indiri minin geciktirilmesi. vergi yasa larmdaki köklü değişikliklerle ilgili taleplerimiz, kıdem tazmi natları değişikiiğine karşı düşündüklerimiz, toplu iş sözleş melerinin geciktirilmesi ve toplu sözleşme düzenine müdahale olarak saydığımız Eşel Mobıl, Koordinasyon Kurulu ve gerekse her mart ayında öden mekte olan işci ikramiyelerinin ilk kez belirsiz bir tarihe ertelenmesi, hükümetin işci sorunlarına gerekli ağırlığı ve önemi vermediğj kanaatini uyandırmaktadır.» 9 NİSAN'DA TOPLANTI Denizcier, Türk İş olarak, hükürpetin kaygı vericl tutum ve.'tavrını titizlikle ve sabırla Izlediklerini ifade etmiş, «Türkİş'in uyarıları ve önerileri önümüzdeki günlerde de dikkate alınmadığı takditde, güc kaynağımız olan işci topluluğundan gelen tepkiler de gözönünde bulundurulacaktır» demiştir. Bu konuda ayrıntıları saptamak üzere. alınacak kararın çer cevesini belirlemek üzere Kon federasyona bağlı tüm kuruluş ların yöneticilerini 9 nisan car şamba günü toplantıya cağırdi ğını kaydeden Denizcier, bura da saptanacak görüşlerin 10 nisanda yapılacak Türk İş Yö netfm Kurulundan gecirildikten sonra, Konfederasyonun hukümete karşı takınacağı tavrın kesin olarak uygulamaya kona cağını bildirmiştir. 5 bin liralık (Baştarafı 1. Sayfada) Öte yandan Merkez Bankasın da banknot sicıfi tutan şubenin küçük banknotları iziemekten vazgectiği öğrenilmiştir. Merkez Bankası yetkililerinin verdi ği bilgiye göre Banknot Sicil Bü rosu eskiden piyasaya cıkarılan her banknotun sicilini tutarak bu banknotların piyasaya c"kışından bankaya dönüşüne kadar durumunu izlemekteydi. An cak htzlı para basma ve enflasyon sonucu 5 10 50 ve 100 liralık banknotların anlamını yitirmesf üzerine bu parala nn sicilinin tutulmasından vaz geçilmiş, sadece 500 ve bin lil ralık bankonotları izlenmeğe başlamıştır. Bir sü re önce piyasaya sürülen küçük boyutlu 10 liralık seri numaralarının niçin paranın sadece bir yanında bulunduğunu da Merkez Bankasından bir yetkili şöyle acıklamıştır: «Banknotların iki yanına serl numarası yazılmasının nedeni para orta yerinden yırtıldığı za man Merkez Bankasına getirilerek yarı değerinin ödenmesl içindir. Şjmdiki durumda bir vatandaş, elindeki 10 liraiık banknotun yarısı kaybolsa, 5 lira al mak icin Merkez Bankasına ge lecek ve salt dolmuş ücretl ola rak 15 lira ödeyecektir. Kim yapar bu yanlış hesabı?..» öte yandan bozuk paraların enflasyon karşısmda hiçbir an lamı kalmamıştır. En büyük bo zuk para olan 5 liralık lle alınabilecek hiçbir mal ve hizmet kalmayınca bozuk parala rın «tarihi eşya» olarak saklandığı ve piyasadan toplanarak değerinin üzerinde satıldığı bilinmektedir. Doğu illerinde de bozuk paraların değerinin cok üzerinde para ödenerek toplandığı bildirilmektedir. Bu bozuk paraların ya beşlblrllk gibi kadınlar İcin süs eşyası haline getirildiği ya da mermi kovanı yapılmak üzere güney komşularımıza kaçırıldığı rivayet edilmektedir. İstanbul Haber Servlsl Bahar aylarında oluşan anl ha va değişmelerlnin, başoörısına, kabız veya ishale neden olduğu llerl sürülmüş, damar tıkanıklıklarının ve mide kanamalarının bu aylarda arttığı sayunulmuştur. İTÜ Bio Meteorolojl uzmanları. bahar aylarında Insan ların geçırdikleri değişiklikleri şöyle özetlemişlerdir: filkbahar mevsiminde meydana gelen ani hava değişikliklerinden nörotik sinir hastalarının yüzde 60'ı. psikopatların yüzde 46'sı. alkoliklerin yuzde 44'ü olağan üstü denilecok derecede etkilenmektedirler. İntihar olaylarınm yüzde 50'si de bu aylarda görülör. Hava değişmeleri kalp atışlarındaki uyumu bozmakta. romatizma ağrıları bu aylarda artmaktadır. Beyin ve akciğer kanamaları da bu dönemde hız lı artış gösterir. Hava değişikliklerinin meydana getirdiği uy kusuzluk durumunu uyku ilac ları ile gidermeye calışmak da sağlığı bozar.i» Hava değişîklîkleri sağlığımızı olumsuz etkîliyor CHP (Baştarafı 1. Sayfada) dağ'ın da izlediği toplantının önce basına kapalı olarak yapılması kararlaştırılmış, daha sonra tüm partililere ve basına acık tutulmuştur. Topuz grubu İstanbul ll örgütü ile görevden alınan 9 ilce kongrelerinin hemen yapılması görüşünü savunmuşlar. tüzük hükmüne göre 45 günlük süre dolduğu halde, yapılan uzatmaları eleştirmişlerdir. Zaman zaman elektrikli hava icinde geçen toplantıda konuşan Üstündağ, tüzük hükümleri gereğince kongrelerin yapılacağını ve örgüt temsilci lerinin istediklerı kişilerln göre ve getirileceğini vurgulamıştır. ABD ile (Baştarafı 1. Sayfada) nrn uygulanmasına calışacakla rını bildirmiş. NATO'nun Güney doğu kanadında bulunan Türkiye'nin her yönden desteklenmesinin bu acıdan büyük önem taşıdığını belirtmiştir. Dışişleri Bakanlığında düzen lenen dünkü törende, Savunma ve Ekonomi işbirliği Anlaşması lle ona bağlı üc ayrı tamamlayıcı anlaşma ve 13 uygulama anlaşması imzalanmıştır. Tamamlayıcı anlaşmalar sırasıyla savunma desteği. savunma sanayiinde işbirliği ve tesislerle ilgili konuları düzenlemektedirler. Imzalanan temel anlaşmanın giriş bölümünde. «İki ülke aralarındaki ekonomik ve buna Ilişkin bilimsel ve teknolojik Işbirliğine bir yandan ikili düzeyde diğer yandan NATO üyeleri olarak ve aralarındaki savun ma işbirliğmin NATO anlaşma sı cercevesi icindeki ortakları olarak geliştirme isteklerini belirtirler» denilmektedir. Anlaşma uyarınca, Türklye ile ABD arasındaki işbirliği NA TO bölgesi ve NATO yükümlülükleri ile smırlandırılmakta ve llke olarak Türk silahlı kuvvet lerine ait olan bazı tesislerdekl ortak savunma faaliyetlerine ABD'nin katılmasına izin verilmektedir. Dışişleri Bakanı Hayrettin Erkmen. anlaşmanın TBMM'nin onayına sunulacağmı acıklamıştır. Anlaşma dünden itibaren gecici olarak yürürlüğe gir miştir. TBMM'nin onayını vermesi halinde anlaşma kesınleşecek, onayın alınmaması duru munda anlaşma gecerliğinl yitirecektir. Erkmen, gazetecllerin sorularını yanıtlandırırken de, Genelkurmay yetkililerinin ABD'de yaptıkları görüşmelerde yardım listeleri konusunda görüş birliğine varıldığını acıklamıştır. ANKARA (a.a.) Anayasa Mahkemesi. Hakimler Yasasın da değişikllkler öngören yasanın Birinci Sınıf Savcılık (Adalet Başkanlığı Müsteşar Yardım cılığı, Cumhuriyet Başsavcılığı, Adalet Bakanlığı Müsteşarlığı. Teftiş Kurulu Başkanlığı, Genel Müdürlükleri) bölümünde yer alanların, kendi istekleri üzerlne noterliklere. kayıt ve koşullara tabl olmaksızın atanmaları hükümü Anayasa'ya aykın olduğu gerekcesiyle iptal etmiştir. 1. sınıf Savcılar koşulsuz noter olamayacak NEVKAN EKE ile EKREM EKE oğulları TAHİR KORKMAZ'ın dOnyaya geldiğini akraba ve dostlarına müjdeler... Ist. 28 Mart 1980 MSP'li (Baştarafı 1. Sayfada) yurüyüş düzenlenmiştir. 50. Yıl Anıt Parkı önünde yapılan mitingde konuşan Genel Başkan Erbakan, «Kerhen» des teklemiş oldukları AP iktidarının peşpeşe yaptığı devalüasyon ve korkunc zamlarla milleti daha cok bunalıma sürüklediğini belirterek, «Bu iktidann ömrü her gecen gün biraz daha kısalmaktadır. Halkımız bu yükü daha fazla taşıyamayacaktır. 100 günde ortalığı günlük güneşlik yapacağı vaadiyle işbaşına gelen AP iktidarı artık tükenmiştir. En kısa zamanda düştüğünü birlikte göreceğiz» demiştir. Prof. flren Semra KAYALI ne Metln AKDOÖU nlşanlandılar 28.3.1980 Orduevl Harbfye (Baştarafı 1. Sayfada) ma Enstitüsü Başkanı Sadun Aren. dün öğleden sonra serbest bırakılmıştır. öte yandan, DİSK Genel Baş kanı Abdullah Baştürk, An kara'da Konfederasyona bağlı sen dikalarla, DİSK Araştırma Enstitüsü ve iierici meslek kuruluş larının Sıkıyönetim kuvvetlerince aranmalarını eleştirmiştir. Baştürk «Ülkeyi karanlık bir ucuruma götürmek Isteyenler, bu kez de başaramayacaklar» demlştir.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear