25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
DÖRT CUMHURİYET 30 MART 1980 POLİTİKA İİ VE ÖTESİ MEHMED KEMAL Kuşaklar Ârasmda HesapBaşma TORKİYE'DE Cumhurîyet EKDNOMİ SERVİSİ Milli Aydın Bankası Genel Müdürü Ö Önortaç: "Üretici bankası işlevini sürdüreceğiz^ Kenan MORTAN İZMİR, (Cumhuriyet Ege Bürosu) Milli Aydın Bankası Genel Müdürü Nuri Onortaç 31 mart pazartesi günü yapılacak Genel Kurul öncesinde bankanın son iki yılınm bir değerlendırmesinı yapmış ve «Uretici bankası» kavramı bankamızda somutlanmış ve Ege böigesinde birçok halk ortaklığı ve kooperatif bizim kredimizle üretıme geçme olanağı bulmuştur» demiştir. Önortaç, Cumhuriyet'in sorularına şu yanıtları vermiştir: SORU «Üretici bankası» sözunden ne anlıyorsunuz?» YANIT Göreve geldiğimizde bankaoılık sistemi içinde iki önemli darboğaz saptadık. Birıncisi. yoğun bir kooperatifçilik olgusu yaşanmakta, ancak finansmanı olmadığından ortada kalmaktadır. 1978 ağustosunda aldığımız bir kararla kooperatiflere karşılıksız kredi vermeye başladık. Denizli Süt Kooperatifi, Datça Su Ürünleri Kooperatifi bugün bu katkıyla üretime geçebilmiş kooperatiflerimizdir. Belki verilen kredi mutlak miktar olarak fazla değildir ama olayın özü anlamlıdır. Örneğin bir Ziraat Bankası bıle hâlâ ipotek karşılığı gös terilmeksizın kooperatiflere kre di vermemektedır. İkincisi, halk yatırımlarının finansmanı sıkıntısıdır. Halka açık şirketler enflasyonla yanşamamakta ve sonunda bir köpük gibi sönmektedirler. Bunu önlemek için Aykim ve Köytaş gibi iki önemli yatırımı destekledik. Bugün, bir yıl sonra bu yatırımîar üretim aşamasına geirniştir. SORU Tarımsal yapının egemen olduğu Ege'de çabalarınız özellikle bu kesime mi dönük oldu? YANIT Türkiye'de kredi sistemi tarımsal kesime dönük değildir. Bu nedenle ilk yaptığımız iş Merkez Bankası tarımsal reeskont tavanlarıni artırmak olmuştur. 80 milyon olan taban 266 milyona yükseltilmiştir. Bununla kalmadık. Kredi vermede eski özel koşulları da kaldırdık. Salt ortak olanların değil, aynı zamanda ortak olmayanların da yararlanabllecek leri bir kredi sistemi yarattık. Sonra da eskiden salt pamuk üreticisi desteklenirken, üzüm ve tütün ureticisinj de kapsayan bir genişletmeye gittik. SORU Bu uygulama umulan etklnliği yarattı mı? YANIT Bugün arşlvimizde Ege'nin çeşitü ilçelerlnden «İlçemizde şube açın» şekllnde mektuplar bulunmaktadır. Ve er şair ortaya çıkarken önce «genç», sonra «yenl» dlr. Bir şairl bir ustaya tanıtırlarken, «genc şolrlerimizden..» derler. Ahmet Muhip Dranas anlatırdı: «Genç şairlikten kurtuldum da, Fahrlye Abla şalri olmaktan bir türlü kurtulamadım.» Bizim kuşağı yaşı kırkı aştıktan sonra da, bir lokantada bir toplantıda. eskilerden birine tanıştırırken, «Genç şaitlerirnizden» demezler miydi. kanım beynime çikardı. Şimdi deseier hem sevinir. hem göbek atarım. İnsan gençliğinin çoğu kez değerini pek bümiyor. Yeni şairler demelerine gelince, her edebiyat kuşaği, nedense bir yenilik yapmak isteği ile ortaya cıkmıştır. Eskilere göre, sonradan ortaya çıkanlar hep yeni olmaya calışmışlardır. Nâzım Hikmet ve arkadaşlarının «Putlan Kırıyoruz» cıkışını yapmaları da yenilik isteminden gelmiyor muydu? Yeni oldukiarını bılmeseler, eskilere niye put desinler, niye kırsınlar? Cok sonraları Uyanış (Eski Serveti Fünun) dergisinde gençlcr bir «Tasfiye Hareketi»ne girişmişlerdi. Derginin kapağına bir eski edebiyatçının resmini basariar, üstüne bir çapraz çekerlerdi. Bununla. «Biz sizleri temizliyoruz» demek isterlerdi. Şimdi düşünüyorum da. «Tasfiyecilerden» kimler kaldı? Hele öncülerinden? Gavsl Ozansoy çoktan öldü. Cavit Yamaç, edebiyattan uzaklaşarak köşesine cekildî. Abidin Dino. Arif Dino, Asaf Halet Çelebı. Sait Faik, Suavi Koc©r. Orhon Murat Arıburnu. daha bir çokları... Tasfiye edildiği sanılcnlardan coğu edebiyat tarihinin yaprakları içindedir. Bizde yeni diye ortaya çıkıp da yeniliklerlnl kanıtlayanlar Orhan Veli ve arkadaşları olmuştur. Onları Nurullah Ataç, gönülden desteklemişti. Ülkeye herhalde o zamanlar zararsız bir yeni gerekliydi. onları kabullendiler. Bu yenilığin her zamon kabullemleceğını sanan, 1950 kuşağı da kendıne, belki. bunun için «İkınci Yeni» demiştir. kimbilir. Fethi Giray. Suat Taşer ve bendeniz. okul arkadaşı olduğumuz için şür dünyasına birlikte çıkmak istedık. Orhan Veli ve arkadaşlarının «Yenilik» cığırı tuttuğu için olacak, biz de yenilik yapmak hevesine kapıldık. Yenilik yapaoaktık da, bu yenilik ne olacaktı? Bir türlü yapacağımız yeniliği saptıyamıyorduk. Bir gün oturup yenilik düşünürken şuna karar verdik. öyle bir şür yazmalıydık ki, dizeler hem aruz olmalıydı, hem heoe... Yeniliği içeriğinden çok biçimde arıyorduk. Ne oisa lise öğrenoisiyiz, o kadarına akhmız erıyordu. Bir çok örnekler karaladık ama, ne kımseye beğendirebildık, ne biz başarılı olabildik!... Her ev basmasında polisler bir şeyimi götürmeselerdi, şimdi size o örneklerden bazılarını yazardım, gülüşürdük. Ahmet Haşim'e. Yahya Kemal'e öykünerek çok aruz şiirler yazmışlığımız oldu. Hiç biri Yahya Kemal'de olduğu gibi ses vermiyordu. Tamtakır, kupkuru bir şey oluyordu. Çok sonraları, kendi şiırimizi gene kendimiz bulduk. Hele bir de tepemizde Nâzım Hikmet'in yoğun etkisi vardı. Ondan kurtulmak için de çok yorulduk. Diyebilirim ki. Nâzım Hikmet'e benziyor dıye çok şür yırtmış, çok şür yakmışımdır. Ankara'da yayımlanan Yapıt dergisl bir sayısını Hasan Hüseyin'e ayırmış. Çok sevdiğim, bu değerli şaıri çok zaman var görmüyordum. Resimlerini, yazılarını, şıırlerini görünce, nasıl sevındim, yanımda sandım. Hasan Hüseyin de şiirin dikenli, dar yollarından geçişini, sade bir dille anlatıyordu. diyordu ki: H BANKANIN YARIN YAPILACAK GENEL KURULUNA TÜM ORTAKLARIN KATILMASI İSTENDİ. 12 olarak devir aldığımız şube sayısı bugün Ege içınde 22'ye ulaşmıştır. SORU Bu gelişmeyi somut rakamlarla belgelemek olası mı? YANIT Tabii. Bugün bir şirketin sermaye artırımını ne denli güçlüklerle ve uzun süreler içinde gerçekleştirdiği her kesçe bilinmektedir. Sermayemizi 100 milyona çıkarma kararı aldığımızda, özellikle O tipi hisse senetlerinin sahıbi durumunda olan halk, hayatında samut bir kredi olanağı gördüğü İçin hemen sermaye ar tırma yükümlülüğünu yerine go tirmiştır. Ortak sayısı 22 bin olmuştur. SORU Banka orta vadeli krediler açısından bazı eleştirilere uğradı. Eleştirıler nereden kaynaklanmaktadır? YANIT Her banka Merkez Bankasının 1976 yılında yayinladığı tebliğ doğrultusunda kre di toplamının yüzde 10'unu orta vadeli kredılere tahsis etmek zorundadır. Biz bu doğrui tuda 36 milyon lira kredi dağıttık. Bunun 28 milyon lirası üç büyük yöre yatırımına gitmiştir. Geriye kalan ve eleştir! konusu olan 10 milyon Ilra bir turizm yatırımıdır. Eğer bu kre di bugün bir başka yatırımı finanse etmek için kullanıiıyorsa, bu yasal sorumluluk ki yasada hakkın suiıstımali olarak tanımlanır karşı taraf açısından sorumluluk getirir. SORU Bu durum bir denetıtn konusu oldu mu? YANIT Hiç kuşkusuz evet. Maliye Bakanlığı Bankalar Yeminli Murakıplığı İstanbul Grup Müdürlüğü, bankamızın 1977 78 ve 79 yıllarına illşkin tüm büanço kayıtlarınt ve işlemlerinî bir murakıp aracılığı ile incelemiştır. Bu denetim üç ay sürmüş ve 107 sayfalık bir raporun konusu olmuştur. Halen Maliye Bakanlığınn arşivlerindedir. Bu raporda, bankanın tüm örgütlenme, bankacılık ve yönetım faaliyetleri tek tek göz den geçirilmiş ve tek bir satır usulsüzlük bulunmamıştır. Matthoefer'in çantası bu kez de boş çıktı Osman ULAGAY Tercuman gazeteslnin 17 şubat 1980 tarihli sayısında, «Matthoefer çar.tasında 1 milyar OEGD yardımıyla geliyor» başlıklı bir haber yer alıyor, üç gün sonra çanta boş çıkınca Matthoefer'in «Türkiye'ye yeterli dış yardım için iyimser olduğu» belirtiliyordu. Aynı gazetenin 25 şubat tarih li sayısında Turgut özal'ın OECD'den 1.31.4 mllyar Tste> neceği ve 7.9 milyarlık ithalât yapılacağı yolundaki sözlerine yer veriliyordu.. özal, 28 şu^ bat tarihli Tercüman'do da Türkiye'nin Istediği borç ertelemelerinin mart sonuna kadar sonuçlanacağını söyluyor du.. Tercuman'ın «iylmseriik pom palaması» mart ayında da sürüyor, borçların 17 martta erteleneceği, 26 martta 1 mil yar doların üstünde OECD toahhüdü sağlanacaği defalarca yineleniyordu. Bu orada baş ta sayın özal olmak uzere yetkili ağtzlar da 26 marta dek herşeyin çözümleneceğl izlenimini yaratıyorlardı.. 17 mart taki borç erteleme görüşmelerının ertelenmesi de bu iyimserlik havasını bozamıyor ve 25 mart tarihli Tercuman, Matthoefer'in bu kez cantasında 3 milyar dolarla geleceğini yazmaktan kendini alamıyordu. SOĞUK DUŞ İMF FAİZ ORANINI YÜKSELTTİ (Cumhuriyet Ekonoml Servisi) Uluslararası Para Fonu (İMF), uyguladığı faiz oranlarını yükseltorek yuzde 9.25'ten 10.25'e çıkartmıştır. IMF'nin bu kararından sonra, kuruluşa borçlu olan ulkelerin, ödeyeoekleri paralar da önemli ölçüde artacaktır. Türkiye'nin IMF'ye en fazla borcu olan ülkeler aarsında yer almakta ol Faîz oranmm 10.25'e yük seltiîmcsi, IMF'ye en çok borçlu ülkeler listesinin baslarındaki Türkiye'yi önemli ölçüde etkileyecek. ması, yükümlülüğünün de o oranda artmasını zorunlu kılmaktadır. Nitekim İMF; Peru, Fillpinter, Jamaika, İngiltere ve Yeni Zelanda lie birlikte Turkıye'nin d© kuruluşa en fazla borou oian ülkelerin başında geldığıni belirtmektedir. İMF; Amerika Birleşik Devletleri. İngiltere, Federal Almanya, Japonya ve Fransa'da uygulanan faiz hadlerini inoelemekte ve kendi faiz oranını da her üç ayda bir yeniden ayarlamaktadır. KÜÇÜK İLÂNLAR.. KÜÇÜK İLÂNLAR.. KÜÇÜK İLÂNLAR.. KÜÇÜK ILÂNLAR.. Kitabın gerçek emekçisi DÖNEM yayın dağıtım pazarlama açıldı Tüm kitapları bulabileceğinlz yokm dostunuz, Türkiye'nin her yerine ve yurt dışına (önceden Ocreti gönderilmek şartryla) indirimlı gönderilir. Adres: Behçet Herdem, Dönem Dağıtım Yayın Pazarlama, Nuruosmanlye Cad. Atasaray Han No: 37/10 Cağaloğlu İSTANBUL BUGÜN SAAT 2V DE MİYATRO VATANDAŞ TİYATROSU VATAN YAHUT MEMLEKET Yöneten: MÜJDAT « İlkokulda yöneldim şiire... Ama bunlan yayınlansın diye yazmıyordum. Lise sıralarında durum değişti. Raslantı sonucu, ortaokul önoesi tanıştığım özgür koşuğa aruz eklendi, aruzla söyiemeyi öğrendim. Dil kaygusu taşıyordum diyemem. Sözleri aruzun kalıplarına uydurabilmek için ne gerekiyorsa yapıyordum; Osmanlıca imiş. Arapça imiş, Farsça imiş, yok imaie imiş, aldırdığım yoktu. Gerçi çoğunlukla Yahya Kemal'in sevdiğı aruz kalıplanyla yazıyordum ama, gene de, bizim yörük Türkçeyi, aruzun cenderesi içıne alamıyordum. «Mehtap aralarken öpüşen dallan tek tek Bir dertli kemandan gecenîn zehrini içmek» Ben gümbür gümbür olsun istiyordum yazdığım şiirler; oysa aruz tıkanıyordu. Heoe tıkanıyordu.» Bu tıkantıyı ve tık nefes olmayı kimler yaşamamıştır? Zamanla insan şiıre, şür insana alışır. Her genç şaır biraz yaşlandıkça, hele şiirde direniyorsa, şiiri de, kendi şiirini de bulur. < özendirmenin de belli bir yerl vardrr ama, şllr hiç bir zaman bir özenme ve özendirme işi değildir. özendiricileriniz ne kadar çok olursa olsun. siz şür denilen sanatı kendiniz bulamamışsanız, bir süre sonra söner, tükenir, bitersiniz. Korunan, özendirilen, edebiyat alanına çıktığında el bebek. gül bebek diye öne sürülen nioelerini tanırım ki. kendilerinde şiirin tılsımı bulunmadığı için unutulup gitmişlerdir. Bakın eski edebiyat dergilerine çoğunun görkemli adlarına raslıyaoaksınız. Ama şimdi .unutulmuşlardır. Son günlerde çok şür kitabı alıyorum. Bunların Içinde yeniler var, eskiler var. Eskiler, kendi değerlerinl zarnanın altın terazisinde tartmışlardır, onlar için bir şey söyliyemiyeceğim. Yenilere gelince, onlar için tek başına, kltaplarındakı her şiiri inceden inceye eleyen bir şeyler yazmak isterim. Ama ne çare ki, bu sütun böyle yjjzılara eivermiyor. Şıire ve şairlere şöyle bir dokunup, genel olarak değiniyorum. Genç şair arkadaşlar beni bağışlasınlar. Elimin altında bulunan bu şür kitaplarından bazılarının adını anmakla yetineceğım. Çoban armağanı, çam sakızı... Doğrusu istenirse OECD taahhüdü konusunda sınırlı bir iyimserlik, iktidar yandaşı cev reler dışında da görülüyor, en azından 1 mllyar dolarlık bir taahhüt bekleniyordu. Tüm bu nedenlerle 26 mart toplantısının sonuçlanış biçimi tam bir «soğuk duş» etkisi yapıyor ve Matthoefer'in gene «cantasi boş» gelmesi Demirel hükümeti nin inandırıcılığına büyük bir darbe vuruyordu.. Başbakan Demirel'in OECD'nln erteleme kararını yorumlarken soyledf' ği, «biz kimseden para istemedik, biz para verln demeden onlar kendilerl ortaya cık tılar». gibi sözler ise yandaşları arasmda bile tebessümle karşılanıyordu.. ERTELEMENİN NEDENLERİ OECD'nln Özal başkanlığın daki Türk heyetini saatlerce kapıda beklettikten sonra aldığı erteleme kararının nedenlerl konusunda trivayet muhteiihti: • OECD'nln resmi blldlrlsîy le de desteklenen bir teze gö re erteleme tamamen teknikti; Kanada, Japonya ve iki kücük ülke hazırlıklarını tamamlayamamış ve ou nedenle top lantı ertelenmişti. Bu erteleme 15 nisanda Türkiye lcin daha elverişli koşullarla yardtm sağlanmasına yol acacaktı. • İkinci bir teze göre Türkiye'nin devlet borçlarını ve garantisiz ticari borçlarını er teletmesi ya da ödemesl lcin gerekli koşullar henüz oluşturulamadığı gerekcesiyle erteleme kararı alınmıştı.. • Bir ucuncü teze göre Demirel hükümetinin aldığı ekonomlk önlemlerl genellikle olumlu karşı layan OECD ülke leri bu önlemler) yeterli bulmamış ve bunların başka ön lemlerle tamamlanması gerek tiğini beürtmişlerdi.. Ancak ciddi bir vergi reformuna gldilmesi, parakredi hacminin daha ciddi biçimde sınırlandı rılması ve ücret artışlarının frenlenmesi gibi kritik önerile ri de içeren bu ek önlemlerin Demirel'in azınlık hükümetince uygulanabileceğine tam güve nemiyorlar ve bu nedenle bir süre daha beklemeyi yeğliyor lardı. Ayrıca İMF ile yopılacak yeni ve uzun süreli «standby» anlaşmasının beklendiği de söyieniyordu.. • Dördüncü bir teze göre İse Türkiye'den yeni politik ödünler Isteniyor ve bu nedenle yardım taahhütleri geciktiriliyorduBu tezlerin hangisinln ne ölcüde doğru olduğu önümüzdeki haftaların. belki de ayların geüşmeleriyle ortaya çıkacaktır.. Ancak görunen odur ki Türkiye. Batı devlet ve kurum larının ekonomisine cok daha doğrudan ve ayrıntılı blçim de yön vermesini kabul etmeden ve bu «cesaretsi gösterecek inandırıcı bir iktidar modeli oluşturmadan beklediği yardımı alamayacaktır. Siyasal reiim açısından çeşitli kaygı ları da gündeme getiren bu manzaranın tek olumlu yam fse köru körüne Batı'ya bağım lılığı savunan kimilerinin bile arti|< gerçekleri görmeye başlamasına yardımcı olmasıdır.. Emlak Vergısî değennin %509nin aitına düşmemesi öneriîdi İstanbbl Haber Servisi MaII Müşavirler ve Muhasebeçüer Derneği Başkanı Turgut Arığ, Maliye Bakanlığının emlak sahiplerini genel beyana çağırdığını anımsatarak, emlak safılplerınin beyannamelere koyaoakları değer ile günün alımsatım değeri arasındaki farkın yüzde 50'yı aşmaması gerektiğini söylemiştir. Arığ. kentlerde yeni binaların 50 bin lirasının, köylerde ise 60 bin lirasının 5 yıl süre ile vergiden muaf tutulduğunu beürtmlştir. Arığ yeni genel beyan döneminde bildirileoek değerin önceki yılların emlak verglsini etkılemeyeceğini ileri sürmüş, şunları demiştir: «Geçim indekslerine göre, İstanbul'da son iki yıida genel fıyatlar yüzde 210, ev kiraları yüzde 297,7 arttığına göre, bildirilecek yeni değerin, doğru ve uygun seçilmesini önemle hatırlatırım. Konulacak değer ile günün alım . satım değeri arasındaki fark yüzde 50ryi geçmemeüdir. Bina, arsa ve arazinin değerini blidirmesi gereken vatandaşlarımız, büyük dikkat ve titizlik göstermelidirler ve Hazınenın faydalanmasından da ha çok kendi çıkarları yönünden büyük önem taşımaktadır.» İSİM TASHİHİ Üsküdar Asliye Üçüncu Hukuk Hakimliği 1979/1023 esas, 1980/112 karar numa rayla Mustafa Kâmil Isminin kaldırılarak yalnızca Mustafa olarak bırakılması ve Ekmekçi soyadımı da Baysun olarak değlştirilrriştir.. Mustafa Kâmil EKMEKCİ Fındıkzade'de 96 m2. daire satılıktır. Müracaat: 23 74 15 SATILIK komple • modern OFSET FUm Tesisi 1. Kllmsch. Auto • Super Vertlkal Kamero (50X50) 2. Colerex. Honn . Hahn Agrandlzör (18X24) 4 Obiek. 3. Sixtan. Kontak Şase. 4. Termostatlı. Banyo kuveti (Avr.) 5. Retuş küvetl (Avr.) 6. Densitometre (Sonişcop) 7. Farb Opter (Herrmann) 8. Agfa • Gevoert (Gevaprooff) 9. Kurutma Dolabı. 10. Kllmsch . Pertore*. 11. Retuş masaları. 12. Dlğer teferruatiyle. Tei.: 26 33 47 SATILIK GEZEN Harbiye Kenter Tiyatrosunda 46 35 89 47 36 34 Gebze'ye 5 kilometre uzaklıkto Cayırova'da Ph maş'm arkasında O. Kemal Mahallesinde satılık arsa. Müraoaat. Cağaloğlu Nuruosmaniye Cad. No: 36 Satılık Arsa Son iki gün 5 nisandan itibaren Ankara Çankaya Sinemasında ÜNİVERSİTE ADAYLARINA ÖKayıp Satılık Sahibinden 1975 1303 model Wolkswagen 65 50 51 ACELE i Veysel öngören Remo ve Salo, Metin Altıok Kendinin Avcısı. Azer Yaran Mayıs, Gültekin Emre Kurşunî Bir Siperde, Ahmet Telli Hüznün isyan Olur. Feriha Aktan Işıltı. Abdülkadir Budak Şimdi Yaz. Muammer Haoıoğlu Ateş Benzin Alıyor. Muhteşem Sunter Gerilere Bırakmak. Doğan Türker Gecebarı. M. Şunullah Arısoy . Sabrın Gülü, İzzet Yasar YenJ Kuşbakışı, Hüseyin Atabaş Yanaroa. Ahmet Ada Gün Doğsun Gül Üstüne... Türkiye Yazıları dergisl yayınlarından olan Ahmet Telli'nin «Hüznün İsyan Olur» adlı şür kitabı kısa bir süre içinde üçüncü baskısını yapmış. Bu, bence geno ozanlann şiirlerinin okunduğunu. arandığını kanıtlıyor, çok sevindim. Veysel öngören diyor ki: Sinsi buriuvazi, yengeç emperyalizm Sana bu ülkenin şiirini söyledlm. Satılık Arsa istanbul Gaziosmanpaşa Taya Kadın Köyü Soğuksu Deresi mevkünde Edirnekapı'ya minibüsle 45 dakika, asfalta 150 metre mesafede müstakil tapulu (860 m2). Ihtiyaç üzerine çok acele satılıktır. Müracaat: Orhan Tuna Tel. t 24 10 58 Oyak Renault Mısıra 200 otomobil sattı İstonbul Haber Servisl .Oyak Renault Otomobil Fabrikaları, bu yıl için dışsatımı planlanan 2500 otomobilden ilk 200'ünü Mısır'a satmıştır. Mısır'a 500 otomobil daha satılacağı, 600 kadar otomobilin de 12 Afrıka ülkesıne pazarlandığı büdirilmiştir. Oyak Renault'un bu yılki programmda yer alan dışsatım gerçekieşırse, yaklaşık 10 milyon dolar civarında bir döviz girdisi e!de edilecektir. Ayrıca, Oyak • Renault Fabrikalarında üretılen yedek parça, vites kutusu. motor ünltelerl gibi mamüllerin dışsatımından da 2 mil yon dolar döviz beklenmektedir. • 34 E 4513 nolu plakamız kaybolmuştur. Gecersizdir. BANKSEN SENDİKASI Y AYIN LAR 1 • İETT kartımı kaybettim. Hükümsüzdür. Cenglz ÖZTÜRK YETENEK EĞİTİMİ SOSYALDERSLER • Ehliyetimi kaybettim. HüÖZETİ «t TESTLERÎ Celil Alpak • Oursun Önal yazd» kümsüzdür. 400 Sayfa 100 TL 400 Sayfa 150 T L Yüksel SORNAOĞLU • Hüviyet cüzdanımı kayLİSE 1 F İ Z İK MODERNKLASİK bettim.. Hükümsüzdür.. Bİ YOLOJİ PROBLEMLERİ ÇÖZÜMLÜSÜ Fahrettin UZUN 150 Sayfa 100 T L 93 Sayfa 40 T L • 24.3.1980'de Tıp FakülteSl Göz Kliniğinden aidığım 679365365 numaralı makbuPRATİK KİMYA F O R M Ü L L E R zu kaybettim.. Hükümsüzdür. L l l k t r Dem ir yazdı 84 Sayfa 19 TL Mehmet ÇAKIROĞLU 392 Sayfa 200 T L • öğrenci kimliğimi ve pasomu kaybettim. Hükümsüz1 9 7 9 1 9 7 8 1 9 7 7 ÜSS SORULARI ve ÇÖZÜMLERI dür. Mehmet ÖZKAN OÇ KİTAP 160 TL. • DB Deniz Nakliyat TA.Ş. aidığım 37/88 numaralı seyahat permimi kaybet tim hükümsüzdür. HER AYIN BİRİNDE ve ONBESİNDE EROL TURAN AÇILIR. • Nüfus cüzdanımı yitirdim. Gecersizdir. İSTEME ADRESİ:P.K.328 Metin TUNAKAN 10 Adetten fazla siparişlert • Pasaportumu yitirdim. Ge| *A 25 indirim yapılır. Odamefi Uteklcr» PTt çersizdır. Oya ENGİN ctıotfofı eklenir merkez dersaneleri YETENEK KURSLARIMIZ LaleliİSTANBUL Konut Yapımcılarınm Dîkkatine HEDEF. D€V BİR DEN» GÖCÜf TÜRK BONANMA VAKF1NA YAPACAĞÎNIZ YARDIMLARLA BU HEDSFE ULAŞABİURİZ. Yalova'da Sahibinden Acele Satılık Arsa Doğanın tum güzelliklerine sahip olan YALOVA CİFTLİK KÖYÜ'nün hemen altında oiup. asfalta 150 metre cepheli ve deniz tarafında bulunan (20 DÖNÜM) arazl, her türlü konut yapımma elverişlidlr. j MÜRACAAT: Metin Olx«r Tel: 20 »7 03 SATILIK ARSA • Ayvalık Sarımsaklı Plajlarma yakın 400 m2 arta satılıktır. NOT: Oto De deölştlrlllr. Tel: 25 47 09 / İZMİR 17 24 13 10 / AYVAUK
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear