Catalog

ÎKt CUMHURtYET 26 MART 1980 on gönterde, enflasyonun oğıriığmdon memur ve işçî kesimıpı koruycıcağı savıyla hukümet ve bazı sryasai partılerce onerilmekte olan eşel mobil sistemı ışçı sendıkalarınca kuşku ve tepkiyle karşılanmaktadır, Sendikalan uzlaşmazlıkla suçlamadan önce eşe! mobit Sfstemınin enflasyonda ışgiıcu keslminı gerçekten koruyabilip koruyamtyacağını Inceleme* gerekir. S olaylar ve görüşler Eşel Mobil Sistemi Çözüm Getiriyor mu? Dr. Ülkü ŞİŞİK nnı «oşırı» gorunen ücret artışları Istemek zorunda bırakan nedenin kökenine inılmesi gerekmektedır ki o da yurürlükteki Gelir Vergisi sıstemımizdlr. Gelir Vergisi kesintisine esas alınan basamaklar sabit olup enflasyon oranına göre ayarlanmadığından brüt maaş ve ücretlerdeki her artış satınalma gücünde ortaya çıkan gercek bır artışmış gibi değerlendinlmekte ve daha yüksek oranda vergilendirilmektedir. Bu nedenle brüt ücretlerin enflasyon oranında artırılması, vergi sonrası gelirl ancak daha düşük bir oranda artırabilmektedir. Eşel mobil sısteml brüt maaş ve ücretlerin enflasyon oranında otomatik olarak artırılması sistemıni getirmektedir ki buna iktisat dilinde endeksleme denmektedir. İşçl sendikaları bu sisteme karşı çıkmaktadırlar, çünkü bu sistemin gerçekleşmesiyle ücret artışı istemlerine, geçmış dönem enflasyon oranı kadar bir sınır getirılmekte, bu da vergi sonrası satınalma güolerini koruma olanaklarını ortadan kaldırmaktadır. Ayrıca işgücünun verimliliğinde ortaya çıkacak artışlann ücretlere yansıtılması konusunda eşel mobil sisteminın ne gelirdıği açık değildır. Oevlet memurları ise bu sisteme pek tepki göstermemektedlr. Bunun nedenî. katsayı sTstemlnin memur kesımınln brüt maaşlarını bile enflasyon oranında artırmayı gerçekleştırmesidır. Bu kesimin hükumetlerce belirlenen katsayıları yetersiz gördüğünde direnme hak ve olanağı da olmadığından eşel mobil sisteml hiç olmazsa brüt maaşların enflasyon oranında artırılmasını sağlayacaktır. ne bugOnkö durumo döşuiecefctîr. Enflasyon oranının % 80 100 olarak üc dort yıl sürmesiyle ise Türkiye'de hemen herkes, örneğın Vehbi Koç'un gelir dilimine (en yüksek dllime) yükseleceğinden Gelir Vergisi sistemimlz artan oranlılık özelliğlnl yltirerek tek oranlt sisteme dönüşecektlr. Oysa böyle bir sistem adil sayılmadığından yasa koyucu artan oranlılık sisteminl benimsemiştir. Görülduğü gibl eşel mobil sisteml, ne tek başına ne de hükümetçe önerilen yenl Gelir Vergisi sistemıyle birlikte, İşci ve memurlarm vergi sonrası satınalma güçlerini koruyabilmek için brüt maaş ve ücretlerin enflasyondan daha yüksek bir oranda artırılması gereğini engelleyememektedır. Bu ikilik ancak Gelir Vergisi basamaklarına da eşel mobil sistemi uygulanmasıyla ortadan kalkacaktır. Böylece gelir dilimlerini belirleyen basamakların enflasyon oranında yükseltilmesi yükümlünün satınalma gücüne gore artan oranlı olarak vergilendirılmesini gerçekleştireceğinden, sistemin «adil» olma özelliği de korunacaktır. Hem gelirlere hem de Gelir Vergisi dlllmlerine eşel mobil sistemi uygulanmas\ ilk bakışta sorunu tümüyle çözümler görünmektedır. Ama hangı fiyat endeksinin kullanılacOğı, kaynakta kesme yoluyla vergılemede doğuracağı güçlükler gıbl teknik sorunların yanısıra bu sistem zaman zaman da yetersiz kalmaktadır. Teknik sorunların çozümü oldukça kolay olmakla birlikte, yetersizliğl gidermek mümkün görünmemektedir. Bunu şöyle açıklayalım. Endeksleme yapılırken uygulamada ancak bir yıl öncesinin enflasyon oranından yararlanılabilmektedir, çünkü içinde bulunuîan yılda enflasyon oranının ne olacağı önceden bilinmemektedir. Enflasyonun şıddetienmekte olduğu dönemlerde. geçmiş yıl enflasyon oranı bu yılkinden daha düşük olduğundan eşel mobil uygulaması bu yılın gelırlerıni yeterince artıramamakta, bu nedenle Işçi ve memur kesimf enflasyondan yeterince korunamamaktadır. Ama vergi dılimlerlnin de oynar ayaklı hale getirilmlş olması. en azından «haksız» Gelir Vergisi yükünü ortadan kaldırdığı için öncekilerden daha iyi bır sistem olarak görünmektedir. Temeide sendıkalar, işgücünun verimlıliğin<te ortaya çıkan artışlann ücretlere yansıtılması VÖ net ücretterın satınalmo gucünde enflasyondon doğan aşınmanın glderılmesi amacıyla ücret artışı istemektedırler. Net ücretler brut ücretlerden vergıler ve çeşitli kesıntıier çıkarıldıktan sonra kalan kısımdır. Toplam kesıntiler araeında en büyük yeri Geiır Vergıs) tutmaktadır. Diğer kesıntiler yokumsamrsa, senelik gelirl 55.000 TL olan bir ışçi ya da memurun Gelir Vergısl düşüldükten sonra elıne gececek miktar (vergi dışı ödemeler, aile durumu v.b. dıkkate oiınmadan) 39.125 TL olmaktadır. Enflosyon oranının % 50 olduğu bır ortamda bir Işçinın vergi sonrası satınalma gücünün korunmosı içın brüt gelirinin 92 000 TL'ya yukselmesl gerekmektedir. Böylece 92.000 TL'dan ödenmesi gereken Gelir Vergisi düşöldüâünde, kalan geıır 58.687 TL'dır; ve böylece vergi sonrası gelir % 50 oranında artırılarak satınalma gücü korunmuş olmaktadır. Ama bunu gerçekleştirecek brüt gelir artışının ise % 67 olması gerekmek» tedir. Önce Evrensel Teşhis ve Sonra Ilaç e oluyoruz? Çoğu kişi yukardakl soruyu günde birkaç öğön kerv di kendıne yinelıyor. Ama yanıtını alamıyor. Toprak sanki ayağımızın altından kayıyor. Bir deprem tüm kurumları sarsıyor. Siyasal partıler (ki Parlamentodaki tum partıler burjuva sınıfınm orgutlerıdır) bırbırlerınin boğazına sarılıyor. Terörün akıttığı kan dalgaları siyasal yaşamın tartışmalarında köpükleniyor. Ekonoml, felçli bir hasta gibi yatağa mıhlanmış; ayağa kalkıp yürüyemiyor. Peki çare? M Net Gelir Artışı fşte Işçi sendîkaianm, enflasyon oronınaan daha yüksek ücret artışı 'Stemek zorunda bıra» kan neden budur; net gelırlerınin enflasyon oranında artmasını gerçekleştirmek. bir başka deyişle satınalma güçlerınin düşmesini önlemek. Işverenin maliyet artışlarını fıyatlarına yansıttnası, esnafın enflasyon bekleyişlerine koşut olarak fiyatlarını oyarlaması sonucu durumlan* r ı kolayca koruyabildiklerl bir sistemde işçi sendikalorma «aşırı ücret artışı isteğinde bulunduk* lorı» suclama8inı yöneltmek haksızlık olmaktadır. Durum böyle olduğuna göre Işçl sendikala Gerçek Koruma mı? Yüksek oranlı ve uzun suren enftasyon karşısında Gelir Vergisi sistemimizin yetersizleştiği hükümetçe de anlaşılmıs olduğundan Gelir Vergısine temel olan gelir dilımlerınin ve uygulanacak vergi oranlarının yenlden belirlenmesınl öngören bir yasa önerisl hazırlanmaktadır. Acaba bu öneri yasalaşırsa Işçi ve memurlar gerçekten korunabilecekler midir? Yeni tasan. günümüzde cok sık basamaklı ve dik bir merd'vene dönüşmüş olan artan oranlı (müterakkı) vergi sisteminin basomaklarını aralayıp merdiveni daha yatık bir duruma getirmektedir. Böylece işci ve memurlar rahat bir soluk alacaklardır, ama kısa bir süre için. Çünkü enflasyon oranının üc dört yıl % 50 olarak sürmesiyle yı OKTAY AKBAL EVET HAYIR Sımfınm Siyasal Birliği... 1930 26 Mart Bir hastalığa oare bulmak İçin önce hastalığın adını koymak gerekmez mi? Bu işi yapmak icin biraz gerilere gitmellylz. Geçen yüzyılın lıberal kapıtalızm evresine gözlerımizi çsvirir8»k, o dönem sermayeciliğinin buhar makınesine ve komür temel maddesine dayandığını saptarız. Petrol dönemi ise tekelci kapitalizm aşamasına gecişi simgeler. 20. yüzyılın dördüncu çeyreğıne değin dunya kapitalızm! ucuz petrol enerjisi üstune har vurup harman savuran tüketim modelini hem benımsedi, hem de çoğu mazlum topluma benimsetti. Turkiye bu mazlumlardan birisıdir. Ancak ucuz ham petrole dayanan tekelci kapitalizm saltanatının nereye değin süreceği bellı değildır. Cok uluslu şirketler petrolü azgelışmış ülkelerın topraklarından çıkararak dünya piyasasına surüyorlardı. Otomobil salgını fakir toplumları da kucaklayan bir sayrılık niteliğine dönüşüyordu. Çoğu yerde fabrıkalar yerel ve doğal enerji kaynaklarını kullanacağına, Amerikan tröst v© karterlerinin petrol ağına dolandırılmışlardı. 1970'lerin başlangıcmda. kapıtalist dünya devresel bunalımlarından birisine daha gırdi. Uzmanlar yeni bunalımın daha değişik koşullarda 1929 1939'u anımsattığını söylüyorlardı. Böylesine bir dar boğazın Iç çellşkileri çokuluslu ve tekelci kumpanyalar arasındakl yarışmayı keskinleştırdi. Amerikan petrol tröstlerinin daha cok kazanma hırslorı ile Suudi Arabistan başta olmak üzere OPEC ülkelerinin siyasal ve ekonomik çıkarları birbirine denk düşünce akaryakıt fiyatlannın patlaması gerçekleşerek kapitalizmin devresel bunalımı üstüne tuz biber ©kıldi. Çeşitli etkilerin sarmaş dolaş olduğu OPEC zamları olgusunda mazlum ulkelerin ayanışı temel nedenlerden birini oluşturmaktadır. Bu iş artık öyle bir noktaya ulaşmıştır ki, Ortadoğu ülkelerinde ister bir kral olsun, ister bir şeyh, Isier bir Ayetullah ister bir Baasçı, ister bir Arap sosyalist!; bundan böyle petrol fiyatlannın ucuzlaması söz konusu değildir. Tek deyişle tekelci kapitalizmin ucuz petrole dayanan evrensel düzeni bozulmuştur. Adlîye Vekilinin İcra Kanunu hakkında beyanatı AnkBrs 25 (Teleronl» ~ Aflliye Ve. klli Mahmut Esat Bey'i makamındK tU yaret ettlm. Vekll Bey benim : «Borç içtn baplsin kalktığına göre yenl icra kanununun tatbikatmda müşkülâta müsadif olunuyor mu? Suallme oevaben $u beyanatta bulundu «Bunun için şimdiden katl bir ?ey «öylemek doğru değlldir. Yeni icra kanunu tatbikata gireli henüz altı buçuk ay oldu. Böyle mühim ve şümullü bir kanunun iyilikleri ve noks&nhklan hakkında bir fikir edinebilmek tcin hiç oV mazsa bir iki sene beklemek lâzımdır. Yalnız bir noktaya işaret etnvliyim kl, kanunun bugüne kadar verdigi netice, elimizdeki resml lstatistiklere R Ö re. bize geçmlşı aratacak bir halde değildir. Borç için hapsin kalkmı« olmasına rağmen, memleketimizde tahsil olunan alacak miktan, eski hapisli kanun eamanındaki tahsilattan hayli fazlfadır. Halbuki kanun ven* olduğundan alışılıncaya kadar biz bunun fcksini de bekleyebilirdik. «Terörün asıl kaynağı faşistlerdir, emperyalistlerdir. Egemen sıruflardır.» DISK Genel Başkanı Baştürk Izmit'tekı mıtıngte hedefı gostermiştir. Emek çi yı&ınlarının baş düşmanıni; Turkiye'nın bir batağa doğru itilmesinm baş sorumlusunu, ezilmesi, yok edilmesi için yıllardır savaş verdiğimiz, tam yendiğimiz, alt ettıgimiz anda yeniden güçlenerek karşınııza dikilen o çağdışı canavan... «Filelerimizdekiler gittikçe ufalıyor. Tencereler boş Daha kotü gıdalarla besleniyoruz. Isınaxnıyoruz. Yaşadığımız oyle bir ulke ki odun fileyle, sigara taneyle satıhyor. Bır haftada on bır milyar lira para basıhyor. Beş yüz milyar lirayı bulduğu söylenen k&ra servet yasalarla meşrulaştırılıyor. Döviz kaçakçılan îçin af çıkarıhyor. Türkiye'nin yüz büyuk şirketi geçmiş bir yılda yüzde yüz kâr ettiğini açıklarken bu işyerlerinde çalışan işçiler ucret zammı istediklerinde siyasi İktidann başı 'kimin parasını kime vereceğiz' dıyebilme cesaretini gösterebiliyor. Açlar. igsizler ordusu büyüyor, Zam, zulüm. işkence sürüyor. Şoven baskılar gelişiyor.» GerçekçJ bîr bakışla bugünkü durum budur. Eksiği var, fav:lasî yok!.. îşçi sınıfınm günden güne yoksulluga, açhğa, ışsizliğe; yasa dışı baskılarla ezilmeye, horlanmaya, etkisızleştirilmeye sürüklendiği bir toplum yaratılmak istenmektedir. Parababalanmn sîyasal egemenhği; yasalann gözünde suç olan «bir smıfm başka bir smıf üstünde egemenlik» kurması artık göze batıcı bir hal alıyor. Ama kimse, egemen smıfı daha daha egemen dsha daha güçlu yapmak için siyasal iktidan bir araç olarak kullanan kişiîerin yakasma yapışmıyor. Bu. bir oligarşi yönetımidir. Hanî duvarlarda görüyoruz, 'Katil Oligarşi' diye yazıyorlar. Bilmeyen soruyor «kim bu katil» diye!.. Oligarşi belirli bir toplulugun iktidardaki kesiu egemenligi demektir. DİSK Genel Başkanımn karşı çıktığı, suçladıgı da, bu, bir avuç parababasınm desteklediği. tuttuğu yönetim biçimidir, böyle bir yol lzleyen iktidarlardır; iktidann başlarıdır. Bugün işbaşında olan Demirel azınlık hükürnetidir.Cumartesi tzmit'te yapılan «Işçi Kıyımı, Zam, Pahahbk ve Faşi&t Saldınlara Karşı Demokrasi Mitingi»ne katılan onbinlerce yurttaş, günden güne umutsuzluk batagına saplanan halkımızm herşeye karşın direnmek; şahlanmak, hak ve isteklerini aramak; gerekirse siyasal alanda da bir bütünleşmenin kurulmasmda olanca agırhğını duyurmak özleminin açık bir belirtisi sayılmalıdır. özellikle, yüz günlük bir azrnlık iktidarının tüm devlet görevlerini kendi partizanlanyla doldurduğu; ilerici. devrimci, Atatürkçü bütün görevlilerın işlerinden uzaklaştınldıgi; Anayasa'nm geriye doğru, olumsuza doğru bir kez daha değiştirilmek, daha doğrusu yozlaştırmak ginşimlerinin başlatildığı, parlamentodaki siyasal par> tilerin haftalardanberi bir Cumhurbaşkanı adayı ileri suremeyecek kadar çekingen, pasif, ulus işierine kayıtsız görünüşleri karşısında Işçi sınıfına büyük görevier düşmektedir. İşçi sınıfımn bilinçli örgütü, yüzbinlerce emekçinin örgütü DİSK'in sorumluluğu da giderek büyümekte, yoğunlaşmaktadır. Önümüzdeki genel seçimlerde CHP, AP. MSP, MHP'den başka halkm önemli kesimlerinden oy alabilecek bır parti yoktur ortahkta.. Kırk elli bin oy aiabilme sınırım bir turlu aşamayan. bu gidişle aşamayacak gibi görünen 'sosyaJist' partilere umut|a. guvenie bakmak boşuna bir aldanış olacaktır. Ayl&r yıllar geçiyor» bu sosyalist partilerin bir türîü kendi aralannda bir bırlik ve dayanışmaya gidemedlklen gorüîüyor. Halkm Özlemi, türlü uyanlar, istekler bu kuçük kuçuk sosyalist partilerin gerçek bir partj gücüne ulaşamadıkîannı, bir çeşit dostlar. alıbaplar kulübü olmaktan iteri gidemediklerini kanıtlamaktadır. Geiecek seçimlerde CHP'nin solunda, toplumcu ve halkçı, emekten yana işçi sınıfınm çıkarlannı ön piana alaa büyük ve etkili bir siyasal fcrgute büyük bir gereksinme vardır. Bunu yadsıyan yok, araa oiumlu bir girişim, bir aülun da yokL DISK Genel Başkanı, «terörün asü kaynağı emperyalistlerdir. faşistlerdir» derken, işçi sınıfınm siyasal birligının kurulmasma başlıca engeli de yine emperyalistlerin ve onlara araç olan bilinçsiz solcuların çıkardıklarmı anlatmak tstemektedir. Bunu biU meyen. anlamayan mı kaldı? Sol adına İşlenen suçlw. atılan yanhş. adımlar, boyuna bölünmelere yol açan anîamsız çatışmalar emperyalizmm ustalıklı oyunlandir Başturk «rneydanî egemen smıflara bırakmayacağız» dıyerek bir k^z daha işçi sımfmı siyasai alanda hütünleşmeye, blrieşmeye çagmnaktadır... •Yeni icra kanunuır dan sonra tahsîlât çoğaldı» M. Valko Ismet Paşa ile öğle yemeği yedi Ankara 25 (Telefon» la) Dünden berl misaflrimiz olan Macar Hariciye Nazm Mösyö Valko Cenaplart bugün ö^leye kadar Ankartpalas^taki dairelerinde istirahat etmis ve öyle yemeginl Basvekil Ismet Paşa Ha. nin köşklerinde ve sureti hususiyede yemişlerdlr. Öftleden sonra Gazi çlftligint ziyaret etmislerdlr. Bu akiam Macar sefarethanesinde Seflr M. Tahi taralından M. Valko serefine bir ziyafet ve suare verecektlr. Erkara hükümet davetlidir. âdliy» Vektll Matunut EMt Bey. Boğazlar Komisyonunun «Tan» gazetesl Boğaılar Komisyonunun 1929 senesi raporu hakkında bu malumatı ve> riyor : «Boğazlar KomUyonu 1929 senesine ait olan raporunu ikmal etmiştir. Raporun baçlıca noktalan eunlar» dır: 1 Harp gemllert ve ukerl tayyareler bilâhadise Bogazlardan geçmişlerdir. Yalnıe 34 İtalyan denlz tayyaresinin Karadeniz'e geçmesi, Boğazlar mukavelenamesine muhalif addedilmiştir. Bu mesele Cemiyetl Akvam'a havale edilmistir. 2 Rus bahrl kuvvetleii meselesidir. Raporda bundan maada Izmit ve Çatalca memnu rmntıkası hakkında komisyonca hiç bir karar ittihaı edilmemt« oldugu b» yan edilmektedir Bu mesele esasen 1928 se bu seneki raporu birin, Yonan gemilertnin protestosunu da* vet ettiftl bir muamelenln biraz sonra tabil oereyanı aldıgı kaydetmektedir.» nesi raporundfa da mev. BUU bahsedilmektedlr. Raporda sıhhl teda Bu dözen bozufunca ne olur? Kapitalist emperyalizmin evrenset slstemlnde en zayıf halkalar catlar ve kopar. Taa yanm yüzyıl önceslnden açıklanmış bulunan bilimsel bir yasa işlemeye başlar Ne atom bombası, ne nükleer güc, ne süper teknoloji. ne kompüter, ne sibernetlk. bu yasayı değiştiremez. Nitekim değiştıremedi. Ortadoğu'dan başlayarak dünyaya yayılan hızlı çalkantının temelinde yatan nedenl böylece saptamak gerekir. Eğer bu temel neden TOrkiye'de en saydam bîcimiyle görülemezse bizi yatağa düşürüp felç eden hastalığa çar& bulmaya olanak yoktur Eski Osmanlı reçetelerini güncel basının eczanelerlnde ilaca çevırıp Türkıye Cumhuriyetı'ne yutturrnaya kaU kı$makta tyileşemeyız. Bütün dünyada mazlum CHkelerin uyanış^ çağını yaşıyoruz. Bu uyanışın özünde yer altı servetlerıne sahip çıkmak, doğal kaynaklara dayanarak kalkınmak, tam bağımsızlığı korumak gıbl ilkeler yatıyor. Dışa bağımlı endüstrisi cılız, petrol üretımınden yoksun bır Türkiye; başında ABD'nin bulunduğu evrensel kapitalizmin zayıf halkalarından birini oluşturuyor. OECD'nin sadaka kutusu zayıf halkayı sağlamlaştırmaya yetemez. Bu bozuk düzeni silah gücüyle ayakta tutmaya çalışmak da olası değildir. Eğer daha cok acı çekmek istemlyorsak. önce hastalığın evrensel adını koymak yolunda sürekli bır karara aerek var. Ancok bu saptamayı yaptıktan sonra kurtuluş yolları kendıliğinden belirecektlr. Güreşler devam edîyor Güros müsabakalaru mıza iştirak eden güreşçilerimiz. resimlerlnl matbaamıza göndermeye başlamışlartfır. Müsbbakaların dört bafta kadar devam edeceği zannedilmektedir. Bu müsabakalarda güreşçilerimizin gösterecekleri muvaffaklyet millı Rüre? takımımızın intihabında cok müessir olacaktır Bu ltibarla Rüreşçilerlmiz aynı zamanda bir imtihan heyetinin huzuruna çıkacaklar demektir. Rusya Komünist Pırkası katibı ucıJlü bulunan Sovyetler'in en nafiz rücülü bulunan Stalin hakkında dün posta lle gelen Deyli Meyl gazeteslyle ondan naklen «Tan» gazetesinde Karip bir haber gördük. Moskova'dan gelen yolculann Estonya ve Letonya gazetelerine verdıkleri malumata nazaran Stalin yoldaşın istifaya mecbur edildiği. Sovyetler payitah. tında sayl olmuştur Guya Stalin kbylerde sosyalizmin cebren tatbikına alt tedabirin tadili için emirnameler neşretmesi üzerine genç komünistler galeyana eelerek Stalln'l istifaya icbar etmlşlerdlr. M. Stalin istifaya zorlanmış Sir Adam Blok şehrimize geldî Sabık tngilte Daytoler Vekili Sir Adam Blok dün Londra'dan çehrtmlze gelmlş ve Perapalas oteline tomiştir. Sir Adam Blok, Ankara'va Ridecektir Bu sevah&ti OsmanU borçlan hakkında Ankara'da Dbyinler Veklllerile cereyan eden müzakerat ile alakadar görülmektedlr. BLUE JEANS HAL A UCUZ (llâncilık: 3687) 1681 Gandi'nin arkadaşları hastalandı Bombay 25 (m*.) Gandi'nin arkadaşlan arasında hastalık çikmıştır. Bunlardan 18*1 sedyelerle Beri gönderilmistlr. İLAN İSTANBUL BELEDİYESİ MEZARLIKLAR MÜDÜRLÜĞÜNDEN Feriköy Mezarlığı arka kısmındaki 40. ve 42. odalann eteğinde mevcut bazı mezarlar. tabil se! âfeti nedeniyle sular altında kalmış bulunmaktadır.. Mezkur mezarların naklinin yapılması gerekmektedlr. Mezar sahiplerinin, gösterilecek yerlere rrezarlarını nakletmek uzere, işbu ilân tarihınden ıtibaren en geç 30 gun Içinde Mezarlıklar Müdürlüğüne müracaatları, aksi takdlrde aahipsiz mezarların Belediyemizce nokledıieceği önemle ilân olunur. (Basm: 12464) 1879 Ocafı batsm ba havalann. KSmflrfi sermayesiıte bile satamayıp «1yan ettüğıime değiil, döktürdüğüm yüzlerce teneke raya verdüğOm paralara yanıyum... Üsködar tramvay şirketi meclisı bugün toplanarak yeni h&tların tanzim edılen sartnamesini tetkike başlayacaktır. Kadıköy hattının bir an evvel inşası matlup oldugundan saTtname yakında ilan edilecektır. Kadıköy Tramvayı Türk Ocakları kuruluş günü Ankanı 25 (Telefonla) BugOn TOrk Ocaklannm kurulus günü olduğu için Ocakhlar Oc&kta toplanmışlardır. Bir çay ziyafetl verilmis Sair Mehmet Emin Bey bir nutuk irat etmiştir. Eurupa vapuru bir rekor kırdı New York 85 («.».) Europa Transatl&ntiği Atlas Okyanusunu 4 RÜn 17 saat ve 6 dakikada geçmek suretlle yeni bir rekor kırraı» or. ,r Olağanüstü Genel Kurul Üânı TOrk Dıs Tlcoret Bankası A..Ş. Mensuplan SendlKası (OIŞBANKİŞ) Olagan Ostü Genel Kuruiu, aşağu da yazılı gündem maddelerinl görüsüp karara bağiamak üzen, 12 nisan 1980 cumartesi saat 11.00'de Ga* latasaray, Istiklal Caddesi No. 311 Mısır Apt. Kat 4 No. 14 BANKSİF toplantı salonunda yapılacaktır. Birlnci toplantıdo ekseriyet temın edilemezse Iklncl toplantı 19 nlsan 1980 cumartesi günü saat 11.00'de aynı yerde. Yönetim ve Denetlm Kuruiu asll üyelerinln Hcl katından az olmamak uzere; gelenlerln iştirakıyla yapılacaktır. Kanun ve sendlka anatüzük hükümler! gereğinc© ilan olunur. DIŞBANK İŞ TÜRK OIŞ TİCARET BANKASI A.Ş. MENSUPtARI SENDİKASI YÖNETİM KURULU O O N D E M ı I Yoklama v» acH'9 Z Divan Heyeti seçimi 3TözOk tadil? « * Ollek ve temennUer iTankîşrete 5) 1680 ? # . Sfthlbl: Cnmhuriyet Matbaacılık ve GaMtedlik TJl5. adına s NADİR NADİ m Genel Yayın Müdürt : Oktav KURTBAKE 0, S. Yazılslerl MüdürO: Orhan EKtNÇ #> Basan ve yayan: Cumhnrlyet Matbaacılık ve Gazeterillk TJl.Ş. CagaloRlu Türttoc»ftı Cad. No 39*41 * Post» Kutusu: 346 İSTANBUI. Teie* (on. 30 97 03 CUMHÜRİYET BASIN ARLAK YASASINA OY64AY1 TAAHHÜT EPEB. A BÜROLAR ANKARA Konuı SOkak 24/4 Yonlşehi* Tel: 13 33 33 17 6fla& • tZMİH: Halit Ziva Bulvan No «S. Kat: 3. Tel: 25 47 09 1312 3f # ADANA: Atatürk Cad. Türk Hava Kurumu fs Ranı Kat S No; 13 Tel. 14 550 19 731 ABONE ÜCRETLERİ Artu Yun Yurt TAKVÎM M ~ MART 19M tmıak 6.1S tkindl 16.49 Gflnef 0.53 Ak«am 19.27 ö|to \3M t*in 20^9 soo aoo IJKJO a.eoo 7J00 000 1.B0C 3400 lleretl. cnrpiann» «• t u » töre arnca İSTANBUL SANAYİ ODASI'NDAN 6590 Sayılı Odalar Kanunu gereğlnco 1980 yılı aidatınm MART AYI SONUNA kadar ödenmesl nerekmoktedir. B'j sure îçinde ödenmeyen aldat % 50 fazlasıylo tahsil olunur. Keyfiyet. Sayın Ûyalerlmtee cezalı Ödemoye duşmemelerl îcln önemle duvurulur. Ankara Ünüversitesi Tıp Fakültesî Dekanlığından: FakOltemiz Farmakololi KOrsösünd© n*önhoî bulunan uzman kadrosuna 1750 Sayılı Unıversltele» Kanununun 35. maddesi gereğınce Kımyager alınacaktır. Bu kadroya îstekliîerin en geç 7.4.1980 pazartesf gönu saat 1700'ye kadar bir düekce He Dekanlığımıza muracaatlaru