17 Haziran 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Bıliyorsunuz TrTnir üç buçuk vıTtık tutsakİLktaıı >unra emperyabzmin pençesınden tam 57 yü önce bugün kurtuldu. Her yıl 9 eylül gelince ben bunun hlç sönmeyen coşkusunu duyanm içimde. Çünkü bu tarih yalnız Izmir'e. onun kurtuluşuna ozgu bir tanh degil, Türk vatamrun bağımfizlık ve özgurluğüne üişkin bir tarihtir. Ba$ka bir anîatunla. 9 eylu] 1822de yslnız Iztnir değil bütun Turkiye.kurtulmuştur. Bu mutlu olaydan dort ay üç gün önce. 6 mayıs 1922de, Baskomutanlık Yasası dolayısıyla Türkıye BCyuk Millet Meclıslnin bir gizli oturumunda Gazi Mustafa Kemal şöy!© diyordu: •Başkomutanlık görevi, otsa olsa. Uluscl AnditT^zın özüne uygun kesin sonuca ula tacağımız yüne değin surer. Kiutlu sonuca fjüvenle uîaşacağımıza kuşku yoktur. O gvn değerli Izmir'imiz. guzel Bzırsa'mız IstanbuC umuz, Trakya'mtz anayurda katürruf oio eahUr. • Nitekim öyle de oldu. Yurdumuzun dusrp.an salgını altmda bulunan parçalan 9 eyîul 1822"den sonra anayurda kavuştu ve tam bagımsız Turkiye Cumhuriyeti'nın temeli aîüdı. Sırası düstukçe «tam bagımsızlık» ilkesi uzerinde. vurgulaya vurgulaya durmamızın nedeni şudun Bız ülkemizin tam bagımsız olmadığı eski dönemı yalnız kitaplarda okuyarak öğrenen kusaktan degil. bagımlı olmanın onur kıncı acısıru kişisel olarak yaşanuş bir kuşaktamz. Ataturk'ün ülkemize kazandırdığı tam bağımsızhk durumunu yeniden bağıınlılığa dönüşturen Î846. özellikle 1950 sonrası iktidarlannı her zaman lânetle anmamız da bundandır. *** «Yazının başügıyla bağımsızhk ve bagımlıhk konulan arasında ne gıbj bir bağlantı var?» diye düşünenler olabilir. Hemen soylıyeyım ki. büyük, hem de çok büyuk bir bağlantı van Üniversitelenn her fakultesi gıbı hukuk fakulteleri de Atatürkun. bağımsız Turkiye Cumhuriyettni kend:!enne emanst e:tigj Türk gençlennin oğrenim yuvalandır. «Tam bağımsızhk» ilkesme oturan Kemaüst ideolojinin kuramsal ve eylemsel temellerini pekiştirip geliştırrnek gorevi bu gençlere düşmektedir. Türk Devrimi dedıgimiz büyük devrim süreci tçindeki şerefli. gorevdir bu. Mustafa Kemal. Erzurum'dan sonra ge\diğı Sıvas'ta Ulusal Kurtuluş'un strateiısinı ve tam bağımsız Turkıye Devletimn temellerini hazırlarken Istanbul'da düşmanlarla ışbirliğ, ıçınde bulunan hain bir hukumet. Elâzığ'da Ali Galip admda haın bir valı. Karadeniz bolgesinde Pontus Rum çeteleri. İzmir ve yöresinde büyük enıperyalist devletlerden yardım gören Yunanlılar vardı. Bir Ingiüz ajanı olan rahip Frew (Fru) Istanbul'da Saıt Molla gıbi hainlerle işbirhgi ederek Anadolu halkıru Mustafa ve ğprüşfer 9 Eylül Hukuk Fakültesi Hıfzı Veldet VELİDEDEOĞLU Kemal'in oluşturmağa çahstığı Ulusal Kmtuiuş Savasım.na karşı kişkirtmaga uğraşıyordu Yine gizlj Ingıîiz aıanı olan Peel (Pil) ve Nowil g:bı kişiler güneydoğudakı hain Türk yönetıcilerının des*.egiyle aynı ışi yapmak istıyorlardı. Daha da acısı. Sivas Kongresı'nde Mustaia Kemal"in en yakın arkadaşları UiusaJ Savaşımın olutnlu bir sonuca ulaşacagma inanmadıklanndan. devletimizin Amenkan Mandası (vesayetı). altına girmesı için gırisımde bulunulmasını öneriyorlardı Çünkü Tüı kiye nesnei (maddi) ve tinse! (manevi) bakımdan bir yıkmtı halindeydı Işte Mubtafa Kemal bâtün bu düşmanhklar ve yıkıntı ortasmda ve eteğini çeken dostlar arasında «tam bağımsızlık» üîküsunden hiçbir zaman ayrılmadı ve amacını 5aşırmadı. Şöyle diyordu •Turk'ün bağıms'.zlık savaşı basarıya ulaşacaktır. Bayük bir terslik olur da basarı sağlanamazsa. ulus için bunun sonu ne olur? Ölüm Bağırnsızlığınuzı kendi el'.mızle başka bir devletin eline verip manda altvna girmek de ulusun ölümü demek degı! midir? Hem de onursuz bir ölüm. Eğer emreryaüzme karşı sava^arak clursek o zaman tarihe onurlu bir ulus olarak geçeriz • 9 eylul 1879 da yıne emperyali/min kıskac:n*dan kurtulmağa çabaîadığımız şu dönemde ulkemizde b r değil birçok gizli rahıp Frew'ler. Peel ve Nowıl'İ6r, bır degil birçok Alı Galıp'ler. kendi nesne! çıkarlan için yine duşmanla işbirliğı eden haınler. yıne Dum Zade Abdullah'lar. Zeynelabidın ler. Saıt Molla'lar. yine hain Mutareke yazarları var. Yine pusuda bekleyen Yunanlılar. dış ülkelerde suçsuz görevlîlerimizin canına kıyan Ermenı çeteien var Içimizdeki etnik gruplan kıskırtan yerli ve yabancı haınler var. Hepsının de am'acı Atatürk Turkıye'sini çokerîıp parçalamaîî ve onun y.kıntılan uzerinde bacak bacak uzerine atıp çubuğunu tütturmektir Soruyorum, unıversıtelerimizln gençligl bu durumun bilıncınde midir? Bu uğursuz girişimlen önlemenin yolu kurtlar gibı ulumak. kurtluktan insanhğa dönenj oldürmek, kendilen gıbı duşunmeyenleri yok etmek midiı*? Oniversıte açüışlannda sol yumruklan havaya kaldınp Enternasyor.aJ okumak mıdır? İstiklâl Marşı mız söylenırken yerinde otu'up saygısızlık etmek midir? Boyle bir davranış: «Biz İstiklâl istemiyoruz demek değil de nedir? Herkes polıtikayı sadece kendi anladgı bıçimde yorumlarsa duşmanhğm önü alınamaz. Oysa aziz Atafurk 50 yıl önce şoyle djyordu. «Politika alanında karşıhklı çalışnısnın verimlı yolda gelişmesi ancak yurttaî'ıar arasında duşmanlık dogmasına yer ^erilmemesı>!e sağlanabilir• Biz bugünkü or:amda bu ilkeye uymadığımız gibı. yukanda sözunü ettıgim Kemalıst ıdeoiojinin kuramsal ve ey'emsel temellenni de yanm yüzyddan beri pekiştirememişiz. Bu işi başanp pokıştirme ortamını oluşturmak. narauslu. bılinçîi yunsever. hoşgorülü Atatürk'çu gecçüğin omuzlanndadır. **% Bu oluşumda hukuk fakültelen gencliğinin oaenvU bır yeri ve özellı^i vardın Çünkü Atatürk Turkiye'sine «Devrimci» nitelik kazandıran ilke. layik hukuk ilkesi ve bu konudalU devrimdir. 27 Mayıs Anayasası buna «Sosyal hukuk. tlkesini de eklemiştir. Görevimiz bu devrimi geliştirtnektir. Çünkü layik ve sosyal hukuk ilkelerl adaletsiz sömurü düzenine karşı olan devrim ilkeleridir. Ne yazık ki bunlar tutucu hükümetlerce uygulama alanına konmamış. bu da günumüzdeki eşitsizlik. sosyal adaletsizlik ve huzursuzluklann kaynagı olmuştur Toprak ve vergi refonnlan bugün bıle gerçekieşmemiştır Tutucu hükümetîer tıpkı vaktiyle Anayasayı kuramsal olarak kaldırmayıp sadece uygulamadan kaldırarak ontı «ismi var cismı yok» bir kitap haHnde koruyan Kızıl Sultan Abdülhamid'in yaptıgını yapmışlar 27 Mayıs Anayasasmın «Sosyal re İktisadj Haklar» bölumünü, ismı var cismi yok kuralîar durumuna sokmuşlardır.' Onlann anladıgı demokrasıyi bu sütunlarda yıllar yılı «biçlmsel demokrasi». «sayısal demokrasi». «içerikslz demokrast». «cici demokrasi», «ben ben ben demokrasisi» olarak nitelememizin nedeni budur. Çünku onlar demokrasi uygulamasını sadece sandik başında oy vermek işlemine mdirgeyerek halkm gö^unü boyamışlar. geniş yı^ırJarın sosya) gelişmesini ve Iktisadl RaltaEmasını sagiayacas onıemlen bir türlj almamışlardır. Buna karşıîık kımi ailelere milyarlarca kredi sağlayıp onlan kisa zamanda zengin ettiklerini dnce fısütı gazeteîerindsn duyduk, sonra basında okuduk şımdı de yetkili resmj agızlardaa belga'erıyîe öğrenıyoruz. Bu demektir ki. Atatürk çü doğrı:!tudaki sosyal hukuk devnminin ışlevine eageî olunmuştur. Bu devrimi yentden yörüngesine sokup ülkede sosyal hukuk düzenini kurmak. ön planda hukukçu gençüğe duşmektedir. * * * Acaba hukuk fakült«!enmiz genç 6ğrencileri bu yolda yetiştiriyor mu? Dogrusunu isterseniz eski bîr hukuk hocasi olarak bu soruya ohımlu yanıt vermek berıim için guçtür. Hukuk ögrencileri: •Fakulteyi bitireceğim. yargıç veya sava olu? bayatunı kazanacagım, ya da avukat eğer bir yoîunu bulabilirsem noter olup para kazanscagım gibı bireysel bir amaçla yetişiyorlar. Fakültelerde öğretim üyesl oiarak çalışmal< ısteyerJer de Roma Hukuku. Hul:uk Tarihı. Kamu Hukuku, Hukuk Fslsefesi gibl rmkukun tarihsel ve duşünsel alanlaruıı işleyen kursülere değil. Tıcaret Hukuku. Medeni Hukuk. Ceza Hukuku, Yargılarna Hukuku gibi mahkemeleıde geçerlı olan alaıılan işleyen kursülere katılmak isüyorlar. Çünkü ilerde avukaüık. özel veya kamusal sektorde hukuk danışmanhgı gibj olanakîardan yararlanmak düşüncesmı taşıycrrîar. Bu amaç da bireyseldir. «Yasalanraızm haik yaranna tşlemeyen çarklanni işletmek. halk zararına oian kurallanra değiştlrmek için ugraşacagun» gibi bir ulkünün vşığında çahs/an hukuk öfcrendsine az raslanıyor. Çünkü ona bu IŞJğı çakan hoca azdır. Çakanlann ışıgı ue bu ortamda yetersiz v« zayıf kalıyor. Devrtmler yürürlüktekj hukuk düzenlnin değiştirilmesi sonucunu doguran toptumsal olgulardır. Ama devrlmlenn tarihtni okuyunuz. devrim yapan hukukçulara pek raslamazsınız. Çünkü onlar hep kurulu düzenin hukukunu ögrenerek yetişirlen çoğu çıkarlannı bu düzene borçiudurlar. Bu nedenle de onun sürmesini isterler. Hukuk fakültelerinin pozitif hukuk denilen Medeni Hukuk. Ticaret Hukuku. Ceza Hukuku. Ceza ve Hukuk yargılama usulü gibi konulan okutan kürsülerindeki profesör. doçent hattâ asistanların bir dökümü yapı larak durumlan incelense, bunlardan ea az yüzde doksanının ayni zamanda avukat özel veya kamusal sektorde hukuk danışmanı. yönetim kurulu üyesi olduklan görulür. Birkaç yerde görevli olanlan da vardır. Onlar kendilerine bu olanaklan saglayan düzenin degişmesını i&teyemezler.. Demek ki hukuk fakültelerinjn genellikle tutucu olmalarınin temehnde ekonomik nedenler yatmaktpdır. (Arkası 11. Sayfada) Devrimcilik Tüketimi ireyseliik parayla pullo da olur; parasız pulsuz da olur. Paraylo pullo bıreyselliSi kapitallzmln reklam kampanyaları durmadan şişirlrter. Tuketım ekonomisinde ln6cn klşilığinl muşterı kimliğine dönüşturmek için satm aima ouygu.larını gıdıklayıcı laflar bulup cıkarmak reklamcıhğın anayasasıdır. Sözgelımi çamaşır tozu reklam(an ne d'yor? B Benım çamaşırlarım beyaz. Olıri'nin Bahkları OKTAY AKBAL Evet Hayır BİLIM DÜNYASI 1905 vıfırdo Manostır Volısi Ebubekir Hozım bey cnılarında. Ohrl v« Strugo yoresında yaptığı Dir gozıd«n şoyle soz edıyor: K 'kı gün Uhri'de. b:r gun Usturga nohıyesı merk«zınde kaldım. Uhri hayli yüksek bır lepe ustündeki eskl kalelerı. uzak yakin üc torafındaki yeşıl doğlan ve öiunde enmış mav: elmot gıbı berrok ve parlak gölü ile guzel bır kasabadır. Usturga koscbosı tabıî daha kücüktur. Fakat orada akan oyağı Drın ırmağınm ilk sermayesinı teşkıl ve balıklarını dalyar.lara sevkeden go> bu kasabacığa do lâyık olduğu kador güzeüık vermekte kusur etrnemekle beraber, kosabonın yokıntnda ve cıvarııv aa bırcok batoklıklar <So vücuda getırmiştlr. Bu gö!d« bulunan eti pembe renklı ve lazız bal'klan Rumeli'de v« Anadolu'da tanıdığım göllerin hıcbırinde görmedim. Osmanlı imparatorluğunun devlet ve memteket idarelerince sayılrnaz ihmal ve halalarının en gariplftrtnden bırl bu guzel golün balıklarma nosip olmuştur. Vaktiyle Düyunu Umumıye idaresine terkolunun varidattan blrl resmi tabırıyle «saydı mahı» bahk avı rüsumu olduğu ıcin bu göldekı balıklar da Düyunu Umumlye'ye bahşoiunmuştu.» 1973'te Ohrı'ye gıtmiştım. Donüşte Hazım beyin doha yayınlanmomış bu anılanndo bu yöreyl kapsayan bolurnüîiü okudum. Bu kez ds yıne aynı yöreden dönunce, yeniden anımsadım bu 1906 anı'arını... Bolıkları blle Duyunu UTumye'ye bırakmışız! Koskoca Rumeli, Osmanlı yönetimmde. ne var ki Ohn golunün balıklan bizim değil! Ohri. Struga. halkı bu balıklan tutma* hakkmdan yoksun. Kımbilir bu balıkiarı gızlıce yokaloyan Makedonlar. Türkler ve Arnavutlar ne ağır ceza\ara carptırılmışıardır' Hozım bev. «Bu miîznMn garıbeye hayretlerle vaKif olur olmaz meteleyı Malfye ve Dahılıye Nezaretlerın» mukerreren yazaım. Fakot ıvı kötü bir cevap alamadîm. Bu ısroriı sukuta nazaran Rumelı'de hassaten bulunduğu.n Vilâyette ığtışaşct devam edıp dururken böy!e şevle r le uğraştığıma mezkur nezaretlerde taaccüp edenler bile tıuiunauğu zannı hosıi olur 1911 senestnde Manastır meSuslorınaan bırı bu boiık meselesıni Mebusan Meclısınde actı Yozık kı. Meclıs meseleyı anlayamadı. anlaso elbette kızar ahalınm mogsup hakkını istirdat edecek blr karor venrriı » dıye yaztyor Ohrı'de buyucek Sr motorda yabancı ozanlarlo b rüvte Svetı NOUTI aon tanhseı monastırı görmeye giderken Hazım Bey'm bu yoreve aıt yazdıklarını anımsa1 mo/o ccîıs.yordufn Vetmış üc yı önce bu*.'uk baborn çov'e vozmıs burolorı icir>: eUhri kasabast şimaldan cenubo dıığ'u uzayan bu gölun ş,mo!inde b r körfezclV kenorında bulunduğu gibı Mus!ümanl3''in Sorı Saitık, Rum'iarın Avas Naum. Bulga.'iar'm Svetı Naum dedıkler. "iesr>ur Manastır bu goıün cenuburıda hay'ı vuksek ve ^aıcın kayolar ustündeaır Gcücıvo bolkonı demien vo sımoide^' cenubo doğru uzcnorci* Prespa ve Ohri goi'sn arasmdan gecen 1300 ds^ JCOO metreye kodar yuksek şa*wc!an butunon bır doğ s:!sıies.mn go! kena1 'moa b'roktiŞ Voyun blr ucunrio vayılan ve o zoman Rum Pofnkhanes'ns bagiı bu Manastır Sarı Saitık veya Ayos Naum'don be^ ofova gömuien Ortodoks papaziann b.r cok mezar'orını nav muteaddıt türbelerle ziyaretC'ier >cın vop'Tris doıre'er ve saıre ile buyük bir bmadır. Bu mevkıös Qö!e, akan ve Cereva denıien caydan başka nezku' G3"civo dağ'nm altındon sankı ha\as.z!ık] lar boqj'uvomvjs gıb pev /ıvode •e!aş te ı^öpüklenerek Cikıp .Tie?ı<u' coUo t» r'esen Preîpc çoıön^Jen ge'aıği kav'ven ?aino'unc.*> suicm cok'uğu bu '<cvdc bü/ük ağac'o' rrevrian getırmıs ır n Nosı! •?!iTzrie tutacokt'^ ou ^osvoco ü'kev' Go'lerdek, battk an b'ls vabano a^îTio'C'iara eiiper.'alısf çOcie'e ö'rokmıs:? 0 ^ cevres'^de oturan ^otvo volnızco an" gzo^ton sevemek lokVın. bfOk'H'S'^1 O'a1 CJk s T=â'Mt ou ı/öre'e' ^ " ^ e " vocnpıamoi' ^njım Bev 3r>'ioı'ırt'O IH) nAiÜTijrfı su «;o*'f"le h'fınyor «Boym rr le br C V 0Ü78' OÖl'Sr'nl boj'f' C»S' O r>Oila'ın< dOO Sunciukce Wcşrut:ve! aevımr 4ri'>ve N i î ' f i a ' f d a n Dırınm «Çlha'vı'<ül!"o^ 9ıjnr«eiı qtt rts Vuf»>jtju'< ! O"'' Or,tCl"fr dığı b.ı sotı'lan a >ı'rı!eı/O OU'^ du'1jmıorio karsı kars'vo TÜRLERİN T1RMAN1 ngi!>z îktısatcısı rahlp Malthuâ 1798 de /ayınladığı «Top | lumun Gelscektekl İslahnı Etkilemes; Acısından Nüfus Sorunu Hakkında Bır Der.eme» adlı yapıtında, >nsan sayısının geometrik oranda, yanı ıkl ıken dorî, dort ıken sekız, sek z ıken on oltı. on altı ıken oiuz ıkı... oranında ortmasına karştfık, besin miktarınm arıtmetık oranda. yani bir, Ui, üc. dort. beş... diz.sinde arttığını lleri sürerek bir an gelip t : aınlertn insanlara yetmeyeceğıni. bunun da feloketlör doğuracağını habsr verir. Gelecek felâketlerden soz ederek ınsanları korkutmo, din adamlarının bayıldrkları bir şe/ dır. Insanlık, sözunü ettiğlmlz yapıtın yayın!anmasından bu yana hep bu korkj içinda yaşatılmıştır, yaşatılmaktodır: Ya nı 181 yıldan beri. Korkudan dehşete KapıiGrGk Insan üreyışının durduru'ması Icin receteler yazaniar coktur. AmerikoM Vogt buntann en ünlüsudür. Cunkü Dunvada Açlık adı ile 1948'de yayın'ladığı yapıtında. azgelişmışlere tıp yardımının azdltıiması yolu ile art'şı frenlemeyi önermiştır Arcak, ık' yuz yıla yakın bir sure icinde MaUhus'un Kıyamet kehanetl gercekleşmemiştir Gercekleseceğine dair ortada bsMrMer de yoktur. Vehbi BELGİL ğa horlkas! bu tatlı hayvanları, ınscrsızco oldürma yolunu seçmıştır Kangurular en tyı gecelerı avıanobnd.ğınden cıftI k sahıpısn her gsce kanguru avına cıkmaktadır i'<ı tonluk kamyonların güçlü projektörieri gece karonlığında kanguru surulenne cevrtlınca hayvanlorın gozleri kamasmakta. kımıldama olanağı ka'mamaktadır. O zaman hızlı otışlı tüfeklerle zavoüıcıklar 61 dürulmekted.r. Gecede 7CS0 kanguru öldürmekle övunenler vardır. Kanguru öîdurenlere Devlet de yordımcı olmoktodır. örneğın, uueensland eyaletine. kan guru avını yıldo 800.000'den bır mıiyona çıkarma müsoadesl verilmiştir. Başka bir eyalet 1.5 milyon kanguru öldür * me müsaodesl istemektedir. öbür eyaietler de «oldürme kotolan»nm arttırılması için başkent Kcnberro mafcamlonna başvurmuşlardır. öidörülen hayvanların etieri kopek mamosı vapılmak üzers dıs ü'kelere satılmakto. ierlleri, fcasta oyakkabı oimak uzere. hedıyelik e$yo vapımmda kullonılmaktadtr. Kangurulor'n coğalmosının. ülkenın yün, et. sutlü maddeler üretlmlni bai tolodığı öna sürülmektedlr. 14 piilyon nO'uslu Avusturalvanın 12 müyar dolarlık dıssatım gelirlerinde yün, et, süt ve sütlu gel'rlerinin payı büyüktur örneğm, uike. dünya vun Cıre*:mmin ücte birln' sağlama<îodır Et. süt ve sutlü üretınvn'ia de bas sıralarda yer almoktodır. nın densi ve et! ty' bir dışsotım maddest ıdi Koiomb'un Amerkoyı bulmasınaon sonra Daşlıyon Ostyanus denizcılığinda tcvşanlar cck ışe ycramıştı. Taşımo kumpanyalorı ıssız adalara tavçan salıverıyorlardı. Bunlor burada ureylnce. rteniz kazaları sonucu bu adaiara cıkmak zorundo kolon gemıcMero ylyecek oluycrlardı. 6 e micıler. böylece. bır tür Robfn3on Crusoe oluyorlardı. Avustralya topraklcrı tavSanların cok sevdıkieri bıtkıisrm yetişmesine elverışlı ıd!. Üstelik, ülkenln yumuşak •!<!!ml, tavsanların üreme mevs.mlerini. baska ülkelerinkine gore cok uzatıyordu. Bu kcşul'cr altırtda tavşanlar ülkede üremeye başlodı Hayvanın özelliği. fazla üremesi Idl. Blr vavru tavşan dört ay sonundo ı^avru yapacak hale gel'yordu. Gebel!k süresi 28 gün idi Tavşan Hk doğumda 34 yavru dünyaya getîriyordu. Fakat. sonroki doğumların yavru sayısı 1215 kadardı. Bır dişinin yıîda dört kez yuvariadığı düsönölOrse bir tovşon. bir yı! sonra ortolamo 4860 tavşan oluyordu. B« s!n, su boliuğu, yırtıcı hayvonlonn azlıflı. hastalıklonn oîmayışı. tavşonlann. Molthus'un haber verdiği blcimde geo mstrik orondo co(}a!masını s a j l'yordu. kısmım koyuncu!uk tlftik keCicliğı ve s:ğırdan sağlıyordu.. Tavşaniarın otiaklora ortak cıkması. orneğın A.'ustralyanın doğuguneyındekı New Sounth Wales eyaietlnin 1891'da 15 milyon olan koyun sayısı• mn 1951 de 6,5 mılyoia düşme Sıne yoı açmıştı. Obür bolge lerde de duruTi buydu.. Beyazın da beyazı var. Buzdolcbı nasıl övulur? Seninkl, onunkl. benimM arasında bir yarışma açsak? Benımkinın suyu daha soğuk» Banimklnin buzu çıtırdak.. ^ ^ Ciklet, dater|an, televızyon. gazoz, otomobn, pero». hah; «seninki mı. benımkl mı guzel» yarışının kulvarlarında satış grafiği tutuyor. Halı mı alacaksın? Ser hatıyı evine ve kapına «mlıyoner» yazdır. Sen kartvizltin» mılyoner yazdırırken, sermayeci de milyonları banka cüzdanına yazdırsın Ya gtyımkuşamın felsefesi nedlr? M'that Cemal Kuntay'ın «Üc İstanbu!> rotnanında, Mütarak6'nln ince. zar'f, alafranga kadını açar terzislna telefonu. onoavrat dümdüz glder: Rezıl kadın. alçak. namussuz. Na oldu hanımefendi? Yolancıi cParls'ten sizin için özel otarak flatlrttlm> dsdığın modeli dün üc kışıde gcrdum KonfekSıyon endüstrısi geMşmce böyle derüer sillnecek sanıidı; bu kez de marka yarışı başlcdı: Benim blucinim NewMan... Benimkı Levvi's., Nesl var ulan senlnklnın? Kuş mu kondurmm elın govuru pantolonun kıçıno' Oğlum kumaşa bak, «kup»a bak'.. Dev konfeksiyon fabrikalan yuzbınlerce modsll blr sürecte uretse de. satış reklarr.laNnı ırtsanın b'reyselllk damarını kabcrtmadan yapomaz. TV ekranndo kad'rfa takım gıyınmış haspaya erkekler; tavukayaflı kumoşıan kostumu sırtına cekmış erkeğe, kadınlar donüpCOnüp bGKOTlar Ben sana hayran. sen cama tırman. Pekl, en guzel gıvsl. en az göze carpan giysl değil midir? N» \ıar KI. bıreyse'lık eğılımıni porayla pullo coyurmok Isteyenlern gosteriş merakı, çarpık toplumsal eğltimtn hasta kultur Cırünlerınden bi'isıdır. Kucuk burıuva montığını. kaDital'zmın carkiarı bu yolda cahştırır: Mılyoner yazdtm kaoımın üstune., Farkedı'ivorum.. Benım buzum çıtırdak . Benimkı fıkırdck.. Benım çamaşınm beyaz.. Beyaz'n da beyazı var Parayla pullo bireyseiiik. toplumun tüketim hastatığını vurgulayan bir olaydır. • Ya parasız pjlsuz bireyseiiik? Onun da mantığı eşdeğerlı değil ml? Ben devrımcıyım.. Ben daha devrimcr/tm.. Sen devrimci m'stn b e ' Asıl ben dev!mciv!m Ne demeli: Sızı kutlarım bayım: hemen farkedtlıyO'Sunuz. Boylesıne adam. öyles'ne devnmcidır kt. heman farkedılır: cınku devrimcilik ustunden başından. eteğinden poccsırıdan akmoktadır A;na olmayo kl ondan üstun bırisi cıkmasın? Hemen cıkar daho devrimci bin; cunKü beyazın beyazı var; kırmızmın do kan kırrmzısı. Bakarsm ıçl «emaye kcp!u b" devrimci daho çıkmrç. Eğer boylesl çıkmazsa. hızıp. yanı fraksıvon t.caretı nasıl gellşecek? Oevrlmci bırikiml tüketme carkı nasıl donecek? Paraıı puilu bireyseiiik kcpitalızmfn reklam kumpanya'arınca şış'rilfr, porosız oulsuz bireysellık CIA'nın reVIati kotnpanyarannca" pori'.poanı». Türkıy3de emekcl halka en pa'ıaiıyo patlayon bıreyselük. porcsız pulsu/ olonıdır. Çözüm Yollan Avustralya 5C0 milyon tavsanı besleyecek durumdo ot mcdığındon buniarın azaltılma sı çareleri arandı.. İlk care olorak. clftllklerin. bahçelerln parmaklıklarlo cevrılmesi akla ge:di. Fakat. özeüikle cöl bölgelerınde. 1,5 kitometrelık bir verin oarmaklıkla cevriimesi •Î00 mılyon dolara potlıyordu.. O zamanın 400 milyon doları ^ se bu gunün belkl 23 mlryor doları 'di Bu yüzden bu işten vazgeçıld:.. Bunun uzerine, Amenkolı Iktisatçı Vogt'un kitabındo azgatısmış ülkelere önerilen yönte me başvuruldu: Tavşanlon rr>ik rop'ara kırdırmak.. AvustraH'Olı biyolojl bllglnlerl <my>corraı adlı bir virüsun Avusturclya tovşanlarını kıra cağını öğrenmişlerai. Dağlarda tavşan av'anarak bunlara bu virüs aş'lcndı. Hastolık bır ondo bötün tavsantaro yoyıldı.. Sonucta. 500 mllyonluk tav son sayısı 19501953 orasındo 100 rflilyona Indi Tavşanlortn ozalmosı koyun mîktanmn der hal coğalnasını sağlodı. Yun gelirierl bir anda 70 milyon dolcrlık blr artış gösterdi., IHoechst wir suchen SEKRETAERİN mit PERFEKTEN DEUTSCH KENNTNİSSEN und mehrjaehriger Berufserfahrung für unsere Venvaltung / FİNAN ZABTEİLUNG. Bevorzugt werden Bewerberinnen mit Sinn und Auffassungsgabe für Zahîen, Daten, Finanzvorgaenge, e^l. mit Vorkennt nissen auf diesem Gebiet Bewerbungen mit Lichtbild, handschriftlichem Lebenslauf, unter Kenn\vort SEKRETAERİN erbeten an P.K. 41 Mecidiyeköy . İstanbul. Kansurular ve Tavşanlar Bununla birlıkts, Malthus'un haber verdiğı bıçimde ıkı olay Avustraiyada. gunumüzda yoşanmaktodır: B J ulke bugun kanguruların nufus patiamosına lanık olmuştur. Avusuai/o boyle bır oioya. geoen yiız yılm 6on yorısı ile vuzynımızın îam tlk yansı arpsında, tavsan üremesmde de tanık olKangurular ; Avusîra'yo'do son uc yıl ıçmde yağon ber«ketlı yağmurlar collerın bırden yeşermesıne yol ocmıştır. 8u v:weceK bolluğu kangurutarın bol ycvru yapmalarına yara mıştır Ve tîoylece. ulkenın batısındckı Oueensıand ooiges1 ı!e oaşka oırgok boigeler n KOH gjru sayısında beş on katlık bır artma olmuştur Ancak b j artış. Avustralyah cftcılerın T C de ışıne gsınenlstır Çun*u bır Konguru bır sığw'n v» Jsğının 3 5 kciı ot yeme'.tedır Coğaiarı kang/uruiat sofldce co oılkıief'nı vemek H xor••"ciTıis ;'t:''*tere otloklcıo üo S u ım. •4' vaiı 1 Tavsan Bolluğv Avustrafya. buna benzer b'r seruvenl. 1859'aan sonro fjvşanlorlo vaşamıştır ThoTias Austin adlı bır çlftük sahıbi. bu tclhte İnqı!tereden 24 ,ane vabanl tavşon fOrvctolagus cunnculus »u>u) getirtmistl. r Avus?u o'yo ucsuz bui"ok^ t tnvson sav'Si'on ist'vordu Tavça 1859 ria 1900 arosmdakl 40 v>!lık dönemde ülkedekl bosı> bog tovsanlorın saym 500 <nılyonu bulmuçtu tşin asıl kötü vanı, hayvanlorın sadece ksr bitkıterini değil. ekmlerl da yemesl l«JI. Venen sadece eklnler değll(Ji. F'danlar. cğac surgürierl. vomts cğoeîonnın körpe yapreklorı, kabukiarı ve vemişlerl de tavscniann gövdesına fnivordu. Hayvanfar yesıllik dıye blr sey bırakmıvorlar. zar.'an za man evlere. bchcelere bile sold'rıvorlcrdi Ha'buki Avustra'va U'JSO! gelir'n'n büvuk 500 MHyoîi Tavşan Avcı Nice Al Bilse... Arro Kcşgâr'ı Mohmut'un 107Tde tamamladığı ünlü Di1 van'ında «Avcı nice a bılse / Ayı anca vol bılır» atosozüne, uygun olarok tavsonıar myxoma virüsuns bağışıklık kazandı lor. Bu yüzden, i!k tavşanlardo*ı sonrakıler kolay kolay öl medı. Hatta virüs etk'Siz ha!e geldi.. Avustralvalılorın (stedikler! mıktora ır.en tavsanların vlrö se davari!k!:lığ!nı da^o da artt:rara'ı< yeniden coğcimokırı *,er an mümkündür. Deniz Kuvvetîeri Komutanhğı dan Seyır Hıdrograd ve Oşınogıa'ı Oaıresı BoskanlığmBıld'nimıştır. DENİ2CİLERE VE HAVACILARA 146 SAYILI BSLDJRİ 20 sylü: üe 15 ekım 1979 tanh'erı orcsınea pazarte sl salı. corşamba perşembe. cun'a gunlerınde saoı 11.00 • 19 00 arosmdo aşagıfotsı nokıaîan b'rleşt:ren sa ha icinde sevretme «emırie're, ovlaniıa v/e bu sahanır. 27 000 metreye xodor olan yukseklığı caı ve mcjı emnjyetı bokım.ndan tehükel cfır L'SKUDAR 1 SULH HUKUK 979344 V. Tay. Çamhca caddes:. N'o E3 Üskudarda mukim bJ luaan EMİN^ GÜMÜŞOZ kız! FATMA GÜ \fUŞOZTe mahkememı'in 67^544793 sayılı ve ?.; 8 I97ö karan ila 5u ILÂN DUYUR U Kadm lostaiıklar' ve doğum mutehcss » 1 KaradenizSile açıklan V29 <2) ai 29 i31 41 30 '4ı 41 30 H( aerece 11 derece 37 dokiko derec« 25 aak>k; de'ere 40 sakıvo cfe'sce ^8 aai<ıko Jerece 46 dol<ıkt derere 2<i dc' 1V3 a.tcıre S3 OCJ'hr, v rfoğu ğ Ku?ey doğu k^sy doou Dr. Med. Necdet Alaca Hcsta!orın> Cod'îebostan Ganaroı Nsc.rm övtem SoNo ip Töl SS69 53 5S78?7 ! B r>>> •••<r $'•' ''3'rv? îirazi Bi' gur> • } bunc b' •« •"sn to r a r > T î 'C T'.ivc1 lo'fl" s Bnnifası öğ^e'.Tenle» 8o">kosı Anccc'o /u.arc'a farih *"e auma• » ç ••a?ın dosya.vna I T J ••t •ac < l ?' 1 an Man o'unur oerek... Ttoro'' su'mohtsd'r io ne yar:>ı3D'iır"'' or <angjruiu' ĞO î aerece 10 l o * kc «urev ?9 dere;e 3ft coi'iKr ICĞ'^ DEM7CILERE VE HAVACLA9A OUYURUU'R 16'' 1 (CumriuriyeT 6322)
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear