23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
ÇAĞEMIZIN GÖZÜYLE ÎSLÂMtYBT SAYFA: 5 ISLAM RADIKALIZMI : BATI'YA BASKALDIRIS Libya Lıüen Muammer Kacıdalı Dıpiomcisjde üiam Radıkuüzım oıiurUa Dr. Haluk GERGER ÛNÜMÜZDE uluslar orasındak! RlşktIsr sıstemı. kalıpları ve diploması Avrupa kokenlidir. Her ne kodar sistomın kökenındekl Batı uygarlıgı ve Avrupa bugün yeryuzıindeki başatiığını yitirmişse 09 sıstemın değererl doğum yerinin izlerıni hâlâ taşımaktadır. Cağdaş uluslararası sistem. buna bağh olarak, Avrupa uluslararası sistemimn ufck degişıkıikierle evrenselleşmlş bir benzeridir. Bu yopıya ük sıstemat.k tepkı ve eleştiri yine Avmoa kökenii bır ideolo|iden, Markslzm'den gelrriiştir. 1917 devriml, parcası oldugu sisteme ilk başKaldıran birımi, Sovyetler Birliğni doğurmuştur. Savaş döneminln g'zlı antloşmolarının Sovyst hükümetince acıklanması v» hükümlerinın yadsınması !se sisteme karşı ilk başkoldırmo eylemi olmjştur. Yıne bu yapı/a, günümüzde. Avrupa dışından yeni direnış evrensel sistemin bır altsistem.nde, Muslüman Ortadoğu'da oluşmaktadır. İs4um radikalizmi (köktenciltği), örtce Libya'da darıa sonro da İran'da evrensel sistemin ikı biriminde yöneîirnf eıine geçirmıştir. islom koktencıiiğinin önerdıği yenl uluslararası llişkıler yapısı Batı kökenl! iliski kalıbmı ve diplomasi değerlerinl nemen tümüvle yadsımakta, onun yerine özellikie Müslüman uluslar arasındo yepyenl ve gerçekten devnmcl bir devletlerorası ilişkl sisteml öngörmektedir. G I ÎSLÂM RADÎKALİZMİ BATI KÖKENLİ İLIŞKİ KALIBINI VE DİPLOMASİ DEĞERLERİNİ HEMEN TÜMÜYLE YADSniAKTA, YERİNE ÖZELLİKLE MÜSLÜ]VL^.N ULUSLAR ARASINDA YEPYENİ VE GERÇEKTEN DEVRİMCİ BİR DEVLETLERARASI İLİŞKİLER SİSTEI Ü ÖNGÖRIMEKTEDİR. V İSLÂM RADİKALİZMÎ ULUSL^RARASI SÖMÜRÜYE VE ŞİDDETE B AŞK ALDIRMAKT A DÎR İSLÂM RADÎKL'\LİZÎ.Îİ AVRUPA'DAKİ A^TJCALIKÇILIĞIN SİMGESİ BATI MİLLİYETÇİLİĞİ ^^RİNE YENİ BİR BIRLEŞTİRİCÎ MİLLİYETÇİLİK KA\^RAAn GELİŞTİRME YOLUNDADIR. Iraa dfevriin.nın Aymailah ıaaiiUUizmluiii yeuj vs elkın Umsücisi. hükümdar, çıkarlannı kuvvet yoluyla, buna Ihtiyaç oımadıgı zaman da hüe ile eide etmeye çalışmaktadır. Kuvvetli oimak, bu kuvvetin arttıırlması Için her türlu yolların kullanılmasını meşru kılmaktadır. Böylece, devletler arasındakl slyosı müncsebetler kuvvet mücadelesl hoiine Oeımektedir.» Zamanla Avrupa'dakl gelişmelerln (örneğln emperyalızml körük:eciâ: «rkçıtık ve ekonomık eömürü dürtusu, güç ögeslne slstem İçinde yenl Işlevler kazandırmış, onun yapı Içindekl vazgeCiimez olma niteliğ nl peklştlrmiştlr. Bu nedenls de Machiavelll'den yaklaşık 450 yıl sonra başka bir Batılı yazar, Hans. *. Morgenthau uluslararaeı lliskllerln tltici gücünun sadece egemen devletlerin guç mucadelesinden ibaret bulunan bir dünyado» yer aldığını yazabilmiştir. ma, Q&9 savaşımt v» firhoyet ksrştltkh guçlerin dengetenmes.ne doyanmaktadır.» Devletin sürekli dostları yoktur, sürekll çıkarları vardır ilkesınl dış politıkasının temel direğl yapan Büyuk Britanya İmparatorluğunu gözönunde tutarsak, böyle bir onlayışla hakça bir uluslararası düzenjn gerçekleştirilmesine ve banşçıl bir uluslararası toplum geliştirilmesine Adam Smith'in «Görunmez elunin mucizelerl deyetmez ve yetmemiştir. Sonuc olarak, göc ve bençll çıkar Avrupa kökenii uluslararası llişkiler sisteml madalyo nun ikl ayrı yüzüdür. Tek yanlı çıkar ile onu sağlamaya yöneük güç arasında kaçınıimaz, bunyesei bir bağ vardır. Bu madalyonun simgeiediğl İse güc ve bencil çıkara dayanan uluslararası sömürüdür. GÜÇ ÖGESİ Cağdar uluslararası lüşkiler elstemlnln te* mel ögesi güçtür. Güç. sisîemin doğasmda vardır ve özünde şiddetl, saldırıyı, çatışmayı da barındinr. Avrupa'da doğan ve oradan tüm dünyaya yayılan uluslararası Mşkiler yopısında gücün ayrılmaz bir öge oluşunun teme! nedenlerlni, sistemı doğuran Avrupa'nın maddi ve manovl koşuliarında aramak gerekmektedir. Çoğdas sistern, 13. yüzyıldon başlayarak, Hırlstiyanlığın ortak şemsiyesl altındaki Avrupa bütünlüğünün yozlaşıp yıkılması sonucu doğmuştur. Oolayısıyla özde, sistemin birimieri, kökeninde şlddet bulunan ve Avrupa'dcki bölünmenln tanınmasıyla sürekliliğl icin cctışan, ayrılıkcı devletlerdir. Avrupa dıplomasisinin kaynağını oluşturan Itaiyan (özellikle Floranso) ve Bizans dıplomaslslnin temehnde, devletin, yabancılarla l.işkllerınde. herhongi yasal veya moral bir norma bağlı otmamcH 6i yatar. Böyle olunca do guc ve kullanımını s»nırloyobilecek tek öge karşı tarafta bulunan güç olabılmektedir. Gerç&Kten, 1643'de Vestefaiya barışı ile devletin yasaüstü (hatta yasadışı) olduğunu anlatan egemenlik kavramı uluslararası ilişkilerde kobul edildl. Dönemln Avrupasında en üst siyasal amac toplum lcl düzendi. Toplum dışmda, yani toplumiararası llişkiler sisteml iclnde Ise, Hobbes'un deylşiyie «Ommius contra ommes» (Herkesin herkesle savaştığı) doğa durumu vardı. Böyle bir felsefi inanışın gucü yüceltmesl doğaldır. de ümmetin parcası olarr uluslcrarâsında güç ögosl dıslanmanta, yerini brlık ve dayan.^.na ögeleri almaktadır Güc. yalnızca dişarıya ksrşı islam miüetini ezmeK ve sömürmek isteyeniera karşı ortak mucadelenın bir aracı oiarak kaimaktadır. Humeynl bu konuyu şöyle ocıkiıyor: «Vazifemiz mazlumlara destek, zalımlere düş. man olmaktır... Bugün nası' olur da... Ecnebl hızmetkârı kımselerin, ecnebıierin... yüz milyonlar. ca Müslümanın servetine ve elinin emeğıne sahlp çıktığını... Görür, suskuniuk içinde ve hareketsiz kalabilırlz?.., Bütun Mus'ümanların ödevi, bu zalimane duruma son vermelsriıdir. rayamazlar. PetrolümüzO, cı^artıldıktan eonra kaldırıp, gotürmekte, az bir miktonnı da kendıleriyle Işbirlığl İçinde oian hakim zumreye verirler kı, o ao başka yollarla yine kendi ceplerıne drw ner... İşte bu genlş çapta milletlerarası çapta bir haram yiyıciliktır. Dehşet vericl ve en tehlikeii «Mankar»lerden (istama avkırı davranışardan, günahlardan) blrl İşte budur.> Kaddafi'ye göre aa. co rıalde, Isiâmc göre, m!!İ3t ve kobilelenn görevi birbirlerinin sarvetlerlnı yağma etmek değildir.» KADDAFt VE HUI>IEYNİNrN GÖRÜŞLERİ Islâm köktenciliğl Avrupa kökenll uluslararası çıkar kavramına da karşıa'r. Bsncil çi".ürın eon amocı kârdır. Kör ve zsng.nVık itici güdü olunca sonuç uiuslararası sömurü olmaktadır. İslâm koktencilığinm sozculenndan Kaddaîı'nın yorumuyla islam tınsanoğlur.u hür iken kul ve kendisine esır ed;nen «Kap'talizrr.ej parGfiın ve para baba:annın toplum üzerindeki vahşet ve tahakkümüne cçılmış mukaddes bir cihadaır.» islâm köktencılığinde kâr hırsmın ve bencil çıkarın topiumsal düzayde Batının aksine, bu denII mahkum edilmesi, uiuslararası ilşkler anlayışına da yansımaktadır. Humeyp'. ça^daş u!uslarorası llişkiler biliminin en yeii ve carpoşık konularından biri olon tCevremerkez llişkisi»nl ve haram kavramınm uluslararası plana yansımasını çarpıcı bir bilinc ve açık'ıkla anlatmıştır: «Bazılarının düşünce alanı son ıorece sınırlı olduğu... Için, Ayetl Kerime'dg sözü eaı.en «haram yiyıcilikJten, yainız mahalielerindekl köşebaşındakı bakkalın ekslk tartmasını anlarlar... Beytü mal'ın nasıl soyulduğ'jnu, petrolCımfjzün nasıl calıpçırpıld:ğını, yabancı sırkeiierin temsilclllğl adı altında ülkerrizin nas;! pahalı ve gereksiz yabancı mallara pczar kılındıgını, bu yol ile halkın parasımn nasıl onıarın ve yabancı sermayedarlann çebıne ak'arı'dıâını bir türlü kav LİBYA'NIN TÜRKİYE'YE EŞSİZ DESTEĞİ Bunun Için ds lsiâm köktenciliğ! uluslararas: düzeyds de sömüruye ve ona meşruiyet kczandı* ran boncil çıkara kcrşıdır. islâm koktenciüğinirt öngörduğü ilişkl sisteminde bencii çıkar yerinl ortak çıkar bılincıne. karşılık beklemeysn gonüllü yardıma, hak ve adalet kavramlarına birckî rr.oktadır. Nitekim bu anlayışla Libya Devrim Komuta Korısoyi 20 temmuz 1974'te Türkiye'n'n Kıbns çıkartması sırosinda aidığı b!r karariu ulusiararası İlişkilerde eşı görulmez bir davranış göstermiştir. Alınan kararın bazı maddelerl şöyi ledır: «Libya Arap Cumhuriyetı, gerekiiğl takdırı de, Hava. Deniz ve Kara Kuvvetlerinl Türk Genelı kurmayı HareKât Dairesi Başkaniığı emrine vsr*»j cektır. Türkiye gerekiı görduğü ve ihtiyaç hlssettıği takdirde, hangl devietten ne nlspette uçaK, tank ve deniz vasıtasıyla askorl mühımmat ol rsa bunların bütun ödemssinj karşı'ıksız oiarak Libya Arcp Cumhuriyetı karşılamaya hazırdır.ı Bu, karşılık beklemeden gönüllü yardıma konu oiobiecek örnekler çoktur, Biz birkaçına değind* lirrt: Kaddaf! şöyls d,yor: «İrianda h^lkına yardım etmeınizin eebebi mi? Çunkü, Irlanda halkı sayıca, az, mazium ve küçücük b!r millettlr. Cünkü hâlâ ingilizlerin boyunduruğundo Inim Inlm Inlemektedir. Çünkü hürriyet ve Istiklall Için dö* ğuşmekte ve kan dökmektedlr... Isiâmın bize Muslüman olmasalar bile zayıflann korunmasını emrettiğ ni sıze hatırlatmak Isterim. İslömın davası Insanlık ve insonların himayesldlr. Bunun Içindır ki Hırıstiyan ve hatta Asya ve Afrika'dakl putperest devletlera bils yarcım ediyoruz., Ango.a'dakı ırkçı ve somürgec! tutumları sebebl i:e Portekizlüerle ırkçı ve Işkencecl tutumları nedeniyie Güney Afrika Cumhuriyeti İle ilgl ve ilışığımizl kestik.» ls;âm köktenc:!iğ;nin tıluslornrcsı llişkilera b"k\$ açıs.nı Humeym'nin şu düşüncesinden d'~ha acık bır b cimde ortnya koyma olanağı yoktur: «Adalet. cncak öteki devlotlerle clan ilişkiierde ae gözetılırse gerçek anlamına kavuşurj BENCİL ÇIKARA DAYANAN BATI ANLAYIŞI Çağdaş uluslararası lllşkller sistemlnln bir başka temeJ nlteliğl de devletlerin dış politikalarının bencil çıkaro dayanmasıdır. Batının klosik liberal düşuncesi, tek tek bireysel cıkara v» bu çıkarlar Için savaşım verme temeiine dayanır. Bu, uluslararası ılişkilere de yansımış, sistemin blreylsrinin, yanl devletlerin davranışıarı tek yanlı çıkara ve bu çıkarlar Için gerektlğirv de güç kullanımına dayandırılmıştır. Batının siyasal v« ekonomlk felsefeslnde bireysel çıkarlann toplamı. toplum bütünunün çıkannı ve kamu yararını da oluşturur. Bir başka deylşle, bencil çıkarların hırsla ve acımasızca peşinde koşan bireylerln kacınılmaz catışması sonucunda kamu yaran da «görünmeyen bir el» II» gözetlllr, düzenlenır. Bu duşünce Batı kökenll uluslararası düzen ve barış anlayışının da felsefi temelinl oluşturmuştur. Devletler, bir yandan «ulusal cıkartannıı gerçekleştirmek Için mucadele ederler, arolarında çatışırlar ama bu sürec İçinde uiuslararası kamu yararına (barış ve düzen) da varılabillr. Dolayısıyla, Batı kökenii sistemd» «Düzen» ve «Barış» bencil çıkarlar orası catış İSLÂMIN BİRLEŞTİRİCÎ MİLLİYETÇİLİĞI Işte bu nedenle ve esmer derill fnsanlardan fışkırdığı için Avrupa insanınça düzen kurma çabasında horlanan İslam dini, şimdi Avrupaya karsı yenı bir uluslararası düzen kurma çabasında. Islâm köktenciliğl bu uluslararası sömüruye ve sistemdeki yapısol şlddete başkaldırmaktadır. Islöm köktenciliğl Avrupa'dakl ayrıcalıkçılığın iimgesl Batı milliyetçiliğl yerine yenl bir birleştırici milliyetçillk kavramı geliştirme yolundadır. Bu yenl kavram milliyetçilikle temelde celişen geleneksal Islfimdan da bu konuda getlrdiğl y o rumla ayrılmaktadır. Örneğln Kaddafi'ye göre, «Ümmet büyük bir alie demektlr kl, ana. baba. kardeş ve akrabalar hepsl lclndedir... Islamiyet her ulusun msfli birliğinl kuvvetlendırlp, aralarında yardımlaşmayı ve bölucülüğe karşı dayanışma İçinde olmayı öngörur.» Bir başka deyişle, İslam köktenciliğlnin anlayışında catışan ayrılıkçı güçler değll, bir ümmet çerçeveslnde dayanışmo İçinde bulunan kardeş uluslar vardır. Nıtekim Humeynı bunun Için «bugun dunyada 700 mılyon kişlllk nüfusumuz vart diyebflmektedlr. Dolayısıyla islam köktenclllğinin öngörduğü slstem BATÎ SİSTEMİNİN KÖKENİ: MERKANTİLİZM Avrupa uluslararası sistemln kökenlnde oy* rıca merkantilizm yatmaktadır. Devlet ıçınde serbest ticaretin gelişmesinl vs özellikle •jlaşımoa. ruîum, vergı gibi sngellerin kaldınlması amaçlayan merkantilizm, dış dünyoya karşı katı, koruyucu setler isteyen bir sıstemdir. Merkantil'zmde zengınlik gücün en önemli ögesıdır. Güc ise zenginliğl eide etmenin veya korumanın temel amacıdır. Güç ve zenginlik biriikte ulusal syaseiin nihai ikı amacıdır. Son çözümlemede ise güç vazgeçüemeyecek bir değerdir. Güç ve genel olarak aitın stoku ile ölçülen zenginlik dünyado sınırlı bulunan ikl değerdir. Dolayısıyla bunları elde etme sovaşımında bir tarafın kazancı, kaçınılmaz olarak öteki tarafın kaybıdır. Böylece, merkantilizm hem uluslararası H'Skiterde gücu temeı öge yapmıştır. hem de sisteme çatışna ögesini sokmuştur. Avrupa dıplomasisır.ae bu anlavış dsrın iz'er D^akmıs ve merkantilizml izleyen gelismelerle ivme kazanaraK günümüze dek surmuştür. Merkantilizmln amocı, toplumun gene! gönencmi arttırmak değil de hükümdarın kışiliğinde somutlaşan ve yücedeğer devletin gücünj arttırmaktı. Bu, orman yasaiannın huküm sürdüğü uluslararası sistemde basarı Için Dir zorunluluktu. Bu durumda ik.' öge ortaya çıkmaktadır: Egemenlik sınırlandınlmamış gücü meşrulaştinrken, guç dengesi banşın tek temeli oluvordu. 16. yüzy.'da Nlachiavelli modern devlet sisteminln mahvetinl de geniş ölçüde aksettirmiştir. tBu devlet sisteml.^ (içinde) ARAŞTIRIVIA VE TAKTIŞMA GEREĞt Veni İslâm devlniml ne ö!cüd9 başan kdzonabilir? Öngörulsn Il'şkl sistem nin koşuüarını yaratıp gercek anlamda eyleme sokmak salt isiâma dönerok oiar.aklı mıdır? Karmaşık 6orunicrın çözümü Içln gerpkli rradd! koşulîar va ku.'amsTi teme! yeterli midir Bu konularda haklı kuskular duyulabilir. Tum buniar. bağnazca karşı çıkmak ya irto bsğnazca bemmsemek yerine, daha geniş bir bıçımda araştırılmalı ve tartısı'malıdır. Kökeninda Isiârrı. Doğu feissfesi ve toplumcu düşünce yatan bu yenı idsolojinin gelişırllmesl ve gerçekçl .bır seçenek olabümesı için herhaide tüm dusünenlere görev djşmektedir. Yadsınamoyacak olan bu düvinimin voriığı ve özündeki ıçten inonçtır. FUistin Kurtuluş Örgütü Lidcri Arafat'ın Ta .' da görrtüğü kabul, klâsik dıplomatik kurallan altust edon İslâm radikalizminin bir örneğidir. «Is'âmivet... Sadece Aüarı'a tapmayı va sadece Ailah'tan korkmayı emreder. Bu Itibarıo biz... İtimat telkin ederiz.» (Kacdcfi)
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear