Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
İ K t ürkiye ile Arap öîkeleri arasmdaki ili=kiier gerçesıten veru bır dcnemin eşiî:nde rrudir? Sanıyorum ulkemızde çok kışı bu soruya içten bir biçimde yarut anyor Ecevit hükümetinin kuruluşuyla yenı perspektifîer arayan Türk dış politikası içinde Arap ulkelerinin özel bir yeri var. Başlangıçta çok umutlar bağlanan «Batı teknolojisı Arap sennayesi ve Turk emeği» bütünleşmesi projelerde, düşünce pJanını bir turM aşamazken, şimdi bu ilişkileri. daha gerçekçi bir yaklaşımla, siyasi bir platfonna oturtma e£ilimleri açıklık kazanıyor. Türklerin Islam diniyle, tanışıklığıyla baslayan tarihsel, bölgesel ve kültürel oluilardan akıp bugüne gelen ilişkiler, bugün gerçekci bir yaklasımla nasıi ele ahnır sorusuna yanıt aranırken uzerinde dikkatls dunılması gereken bir nokta da bu ulkeler arasmdaki haber akışının ne durumda o!duğudur. Çunku bu, aynı zamanda Turk ve Arap halklannın birbirlerini hangi gozlüklerden gördükleri sorusunun da yanıtıdır. *Yeni bir donemin eşiğinde Turk Arap üişkilerine' bu açıdan bakıldığında durumun pek içaçıcı olmadığını itiraf etmek zorundayız. Geçtiğimiz yılın ekim ayı içinde UNESCO tarafından gerçekleştırilen bir araştırma, Basra Körfezini çevreleyen ülkelerle Turkiye arasmdaki haber akışınm içinde bulunduğu durum konusunda ancak karamsarlık dogurabüecek sonuçlar ortaya çıkardı (1). Söz konusu çalışmada, Basra Körfezini çevreleyen ülkelerden Türkiye'ye haberlerin hangi kaynaklardan ve ne ölçüde uiaştığı arasUrıldı. Araştırmanm bir öteki yanı da bu haberlerin Türk basınına ne ölçude yansıdıtıydı. 17 TTTTVTTVTTT7 1P.70 T Hangi Gözlüklerle Bakıyoruz Ertuğrul ÖZKÖK HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ SOSYAL VÇ 1DARİ BİLİMLER FAKÜLTESİ ASİSTANI yıllık bir saltanata son verme savaşımı icmds olan Iran'la ılgilidir. Iran dışında tüın Basra Körfezi ülkelerinden Türkiye'ye akan haber tutan yalnızca 8265 sözcüktur. Yukarıda da belirttiğim gıbi bu haberlerin hemen tumü Anadolu Ajansı ile anlasması buiunan üç büyük uluslararası haber tekeh tarafmdan Türk basınma iletilraiştir. Bu ajanslardan Anadolu Atansına ulaşan haberlerin dağıhmı ıse şoyledir AP Associated Press 1273 sözcük AFP Agence France Presse ... 7800 sözcuk REUTER 6568 sözcük (3). Araştırma sırasında ilginç bazı sonuçlar da ortaya çjkmıştır. İran olaylan ile ilgili olarak en az haber ileten uluslararası ajans AP olmuçtur. Bu ajans. bölge ıle 11gih olarak bir hafta içinde yainızca 539 sözcüklük haber iletmiştir. Günde 17 milyon sozcuk haber iletme kapasitesıne sahip bir ajansın son derece önemli toplumsal değişmelere sahne olan bir ulkeyle ügılı olarak bu denli az haber ıletmesi acaba neyîe açıklanabihr? Bu sonuç ınsanı ıster istemez, araştırmanın yapıldığı tarihten bir süre önce ABD Başkanı Carter'ın Şah'ı açıkça destekledigini bildiren demecine götürüyor. Olaylar konusunda sessiz kalmak bir anlamda Şah'ı desteklemsk aniamına gelmıyor mu? îç politika Toplumsal Çatışmalar Ekonomik Haberler Kulturel ve Biluîisei Haberler Yangın. Su Baskını, Kaza vs.. 121 Çe^itlı 6.67 Beyrut Konferansı 2.49 Hanı, Türk ve Arap haîklannm birbirlerini tanıır.alan ıçin gerekli bilımsel ve kültürel etkinlikierle ilgıli haberler? Hani bu ülkelerde kalkınmaya yonelik çabalarla ilgili haberler? Diplomatik ilişkiler % 17.75 °S 24.55 C İ36.68 %10.67 olacak blr anlayiî ortammm yaratılmasına katkıda bulunmaktan uzak olduğu anlaşıimaktadır. Araîtırmanın ortaya koyduğu bir başka gerçek de, Türklye'nin artık. özeliikle Bağlantasız ülkelerin öncülüğünde yürütülen *Yeni Evrensel İletişim Düzeni» çabalarına yabancı kalmaması gereğidir. Yeni dış politik açı'ımlanmızın başanlı oLması biraz da bu yöndeki gırişimlerimize bağîıdır. 3u nedenle Turk Haber Ajanslannm bölgedeki öteki ajanslarla gerek ikili, gerekse daha geniş düzeydeki işbırliği çabalannı desteklemesi yerinde olacaktır. Türk haber sıstemmin Arap ulkelerine açılımınm kolaylaştınlabılmesi için, özellikle gelişmekte olan ülkelerin PTT tarifeîeri konusunda ginştikleri savaşunın destaklenmesi gerekmekted:r. Aynca. Türk ve Arap Radyo Televizyon örgütleri arasında karşüıkh ve bölgesel işbirliginin geliştirilmesi de dengeli bir haber akışma katkıda bulunbcaktır. Unlü yazar Mark T^nain yıllar önce şöyle diyordu: «Yerkuremızin her bir köfe•~ı*ıe ışıfe saçan yalnızca iki büyük guç vardır. Cökyüzürtie güneş ve aşağıda, burada Assocıated lress' Yazınsai yeteneklerinden hiç kuşku duyrnadıgım bu büyük yazar. yaşasaydı aynı iyjmserliğfni taşıyacak mıydu iştg bundan kuşkuluyum. Şurası bir gerçek ki. daha iyı ve daha dengeli bir iletişim sisteminin kurulması yaşadığımiî e\Tene gerçekten ışık tutabilir. Ekonomik ve toplumsal sorunlann giderek urkütücü boyutlara ulaştığı günümuzde. içinde yaşadıgımız bu bolge merkezı bir onero kazanmıştır. Ortadoğu'da bir banş olmaksızm bir dünya barışmdan soz edılebilır mi? Dognısu bu beni duşündurüyor. Bolgemizde barışı ve kardeşligı gerçekleştinnek icin her şeyden once uluslarımızm bırbirinı ranımasını sağlamahyız.,Bunun için de herşeyden önce birbirimize başkalannın gozlukleriyle bakmaktan vazgeçmeliyız. (1) Phil KARRIS. Haraid MALCZEK, Ertufcrul OZKOK: News In The Gulf.. UNESCO. 12 19 ekim 1G78. C2) Incelenen süre içinde UP1 Ajansımn Türkiye bağlantısı bulunmadığı için araştırma kapsamı içine annmadı. (3) Araştırma süresi ıçJnde AP Ajansı kendı abonelerine Iran'm Ulusal AJansı olan PANA'nın 2863 sö:cükluk haberini ilettı. Ansak Şah a bağh olan bu ajans. çatışmalann en yoğun oldugu günlerde bile Iran Ulusal Satranç Takımının Sovyetler Birliğı'ne yaptığı geziler ve İranlı bir futbolcunun bir Arap ülkesıne transferi gibi olaylarla ilgileniyordu. Acaba neden. vonetıcılenmızın oklına, o beğenmediğırriz Batı'nın, ınsanı ınsan yerine koyan koloylotıcı, duzenleyıcı uygulamaları gelmez? Hep ken dı aklımızı beğendığimız, bcşka duşünce ve orneklere önem vermediğirmz için mı? Her konu da, Türkiye, sankı, yenıden Amerikayı keşfe cıkmış gıbldır. Hıçbir deneyden yararlanmaz, hicb'r deneyden ders almaz. Artık, Batı ulkelerınde, turlstler. glttfklerı, gıdecekleri ülkele re aıt benzin kuponlarını, her ul kede otomobil klüplerınden, sınır kapılarından, hatta, ban ka şubeierinden edinıyorlar. Po royı venyorlor, istedikleri miktar benzmin kuponlarını alıyorlar. hem de ındirimli fıyatla. Yugoslavya'nın. itolyo'nın, Bulgaristan'ın <^hem de, bizdeol duğu gıbı, bır tek benzin ıstas yonundan değıl) her yerınden. O ülkelerde, turistın benzinsız kalma tehlıkesi yoktur, bunun icln de, turist kaynıyor. Yetkillierimlz turlstler icln neden böyle bir kolay benzin sağ lama ve turiste güven verme yöntemini uygulamaz yabancı turıng Kulüpierle anlaşarak, ya da dış temsılcıliklerimiz kanalıyla. Bunlar yapılmcaya kador, sınır kapıiarımızda, benzin kuponu satabiliriz turistlere. O turiMler de. yazgılorını kilo metrelerce ötedeki bir tek ben zln ıstasyonuna bağlamaz, istedlğl yerden alır benzininl. As lında, ivedi önlern için o kadar uzağa gitmeye de gerek yok, sınır kapılarımızdo olsun, ısteyene, benzin kuponu sotmak la, işin bir bölümö cözümlenir. Bir de, yabancı ülkelerden gelecek turistlere, daha baştan güvence vermek propagandası var. Ama, neyleyelim ki, turizm konusunda, ceşitli bildlrilere karşm, Batı ölcüsunde, hicbir önlem alınmış değil. Dışta ve içte, bir takım düşmanlardon söz ediliyor. Doğrudur. Ama, asıl düşman kendi içımizde. İcte ve dışta var olduğu bıldirılen düşman \aro, duşmanlıklar^nı yörütme ve besleme olanağı verıyoruz. Cunkü, yönetım carkımız bır bütün halinde duraksamadan her şeye boş vererek kolayı zor yapmaya işlsn işlemez hale getirmeye cağın gereğine sırt cevirmeye devam ediyor. Işte, icimizdeki düşman bu! Ders... Dört Fılıstinli Ankara'da Mısır Elçiilğinİ bastılar. Ankaro nerede? Mısır nerede? Filistın nerede? Evet, Fılistin nerede? İsrail Işcalt a'tında. Teme) sorun buradan kaynaklanıyor. Yurtsuz Fılistınll, ısteristemez savaşa ıtiliyor. Coluk, çocuk, genç, ihtlyar, kadın, erkek, tüm Filıstin holkının bıllncmde yıllardan berl »avaş boruları çalıyor: Savasacaksın, savaşocoksıp, savaşacoksın.. Nicin? İsraıl'ın el koyduğu yurdunu kurtarmalc; evlne barkma toprağına kavuşmak için... Nosıl savaşacağım? FHlstlnll dört gerllanın tam yanıtını bukjmadığı soru budur. Bir kez bu sorunun yanıtı aydınlanso, ondan ötesı koiaylasacak. Füısttnii nasıl savaşacak? Ankaro'da Mısır Elçiltğinn kapısında bekliyen Türk poiislnl ve bekçısını öldürerek mi? Bu şaçkınlıktır? Fillstinli dort gerillanın Ankara'doki eylem/nde çoğu kişiye zenojn dersler var. 45 saatlık savaşım sürecınden yorgunargın cıkon geriilalan televızyonda izledık. Ne dıyorlordt: Biz Turk holkını severiz. Türkiye'nin holkını seversın; eonro gariban bekciyle günahsız polisi oldurursun. Mısır Elciiiğlni basarsm ve Filıstin kurtuluş davasının gerçek temsılcilerl gelip yoptığm İşin yanlış olduğunu anlotınca, herşeyden vazgecersın. Televizyondo izledık: Dort gerılla, sefaretin balkonuna çıkardıkları Mısır BuyukeîçlSinı eylem bltlncs öptuler. Ne o\öu şımdi 7 Zavollı polısle bekctye kursun; Büyükelçiye öpucuk. Sonuçlar Araştırmanın ortaya koydugu en yalm gerçek. Turk basmının Basra Körfezi ile ilgıli olarak verdigi haberlerde hemen tümüyle yabancı uluslararası haber tekellerine bagımlı olması. Bunun anlamı da. söz konusu süre içinde Türk halkının bu tekellein istediği ve yonlendirdiği dogrultuda b:lgı sahibi olmasıdır. Başka bir deyişle de halkımız. tran ve Arap halklarını bu ajansların gozlüğunden görmuştur. Korfez ülkelerinın ve Turkiyenin en az bırer ulnsal haber ajansımn buiunmasına karşın. bölga ülkeleri arasında etkili bir lşbirliğinin bulunmama.sı nedemyle karsılıkh haber degışimi gerçekleşememiştır. Batılı büyuk aianslann. »Bız veriyoruz ama gelişmekte olan ülkelerin basını bun<lan kuilannııyor* savı en azmdan bu araştırma için geçerlı defildir. Çünkü söz konusu süre ıçmdb. TürK basını bölge ile iigili olarak kendisine iletilen haberleri, girdilere yakın oradan Turk halkına iletmiştir. Ancak Türk basmının Basra Körfezi ulkelen ıJe iigili olarak verdigi haberierde gerek sayısal. gerekse konusal dagıiım bakımından belirleyicı faktörün büyuk haber tekelleri oldugunu söylemek de yerinde olacaktır. Bu durumda da Türk halkına ulaşan haberlerin bölgede işbirligine yardımcı Ne kadar haber alıyoruz Araştırmanın yapıldığı 12 19 ekim 1979 tarihleri arasında Türkiye'ye bu böJ«eyle iigili olarak ulaşan haberlerin hemen tumü üç büyuk uluslararası haber ajansı tarafından saglandı. Bu ajanslar. Associated Press (ABD). Agence France Pressa (Fransa) ve Reuter (îngiltere)dir. (2) Basra Körfezini çevreleyen ülkelerin hemen hemen hepsinin birer ulusal haber ajansı buiunmasına karşın, bu ajanslann hiç bir haberi karşıdaki ülkelere ulaşmamıştır. Hemen dibimizdeki Arap ülkelerinden ne kadar haber aîıyoruz? Araştırmanın gerçekleştirildiğı sure içinde Basra Körfezi cevresmdekı ülkelerden Türkiye'ye topiaro 20.478 sözcüklük haber iletildi. tlk bakıştâ konunun dışinda olan kişilere. 'Eh fena değilmif' dedirtebilecek gibi gorünea bu sayı, çagın iletişim potansiyeli gozonunde bulundurulduğunda komik* kalmak4adır, Ayrıca bu sayı biîe aJdatıcıdır. Çünku geçilen türa haberlerin Tc62.58'i o sırada 25CO Neler alıyoruz Sayısal verilerin yanında bir önemli nokta da bu aıansların bolge ile ilgıli olarak bizlere neler ılsttiği sorusu. Araştırmanın ortaya koyduğu verıler bu konuda da uluslann birbirlerini gerçekten tanıyabilmeleri için çok büyük çabaların harcandığını ortaya koyuyor. Üç büyük haber tekelinin bölgeyle iigili olarak geçtigi haberlerin konulara göre dağılunını gösteren şu tabloya bir goz atahm: Tanzima' eylemı, bır Batılılaşmaya, dcha doğrusu. Batı' uygarlığını oluşturmuş duşunca düzenine yöneiişti. Ne var ki günümüzde klmileri tanzimat olayını Batıya yonelişı beğennezler. Çoğu konulorda olduğu g.bı, adına «Tanzimat dedığimiz yenlleşme cabaları, o gunün koşulları yerıne. günumüz koşullarına gore değerlendırilir coğunlukla. Nıtekım, Ataturkü de eıestırenler, hep bu yanlış değerlendırmelerden yola cıkarlar. Mustafa Kemal. şunu yarjmolıydı. burtu kaldırmalryd» di; DB3T . o £s5i2Ş0S£ bulunduğu koşul'an hiçimserler Üstelık. bövlelerinin coğu AtotOrk'ün kurduğu düzende miletvekıli ya da bakan olanların cocuklarıdır. B/z Botılıioşma den len evlem te alay ede duralım. zaten. Ba tı da bızı kendinden saymıyor. Bizim, uygarlık ve çağın sistemi konusunda direncimızf sur durdüğümüz su gunrerde, komşumuz Yunanıstan, Ortakpazara resmen uye olmasından sonra, Avrupanın doğu sınırını cizdl: lAvrupanın doğu sınırı Yunanistanda bıter» dıye. Aslında ilkel bir öğünme olan bu sözlerin gerisindeki gerçek şu: Avrupalılar bizı ken dinden soymıyor. coğrafya sınıriarı yönünden değil. Batı uy gorlığını o'uşturan düşünce dü zenini benımsememekte. akıl almaz bfcimde karşı koymamız dan. Uzağa gitmeğe gerek vok: Batı komşularımız, sosyal yapıtarı ve rejimleri ayn olan, Yuno niston ve Bulgaristan, ilerleme konusunda. sorunlarını cözme de, belli bir yola girmiş gidiyor iar. Biz, henüz, şoseye bile çı kamadık, adeta bir bataklık alanda. bocalayıp duruyorur. EN BASİT BİR ÖRNEK. «Bu yıl, turizmde bir patlama olacak» diyordu yetkililer. Hani, nerde? Bulgorfstan dolu turistlerie, otellerinde yer bulun muyor. Parisin bütün metro istasyonları, ışıkların parlaklığında, Yunanistana Turist cağıran afişlerle dolu. Üstelik, şabahtan akşamo, Yunanistana Turist taşryan dolmuş ucaklan, Parls Havo rneydanına günün 24 saatinde, sürekli inip ka!kıvor. Ya bi2 ne yapıyoruz? Hlc! Üstelik, İki ay önce, Fran sız Hava Yolları, İstanbula, dol mus uçaklorıyla Turist taşımak Istemişlerdi d«, Türk Havo Yollorı. blrim ucoklorımızın yolcusu azalır dlye yanaşmamıştı. Fransada, yoldo. bir park yerinde, bir Fransız aile bana sordu: Biz, otomobflle Türkiye ye gitmek istiyoruz. Acaba bır tehlıkesi var mı bunun? Baş ka ülkelerin Turistlerınde de var bu kuşku. Onun icın, Varnaya kadar otomobillerıyle gidıp, oto mobiilerini orada bırokıyor, kendileri vapurlo gelmek istlyorlar İstanbula. Peki, kim, han gi, rpakam, ne zaman, guvenilir bir turizm duzenl getirecek bu güzel votana? 5u benzin işin! bile, hlc olmazsa. yabancılar için bir düze ne sokamodık. Botıyı ne denll beğenmez, Bot'.'ıoşmoyo re denl! sırt cevinp alay etsek, bü tun teknık gereksinmelerlmlz, dış ticaret acığımızı kapatan kiadl alışlarımız C'b', Batı'nın formülleri ofmadan bazı seylerl yapamıyuruz Işte Sankl,» düzensizlik, en basit bır şevl boşaramamaft. vazgınnız blzlm. Televizyonda dört gerillayı gösterdller. Tlpik' Flüstlnli gençler. Kimbillr yaptıkları işe ne kadar ınanıyorlardı. Eylem koymuşlardı. Eylemle birlikte canlarını da ortayo koymuşlordı. FKÖ, kendılerine doğruyu anlaJıncaya dek, eğrıyi doğru sanıyorlardi. Sanı, her zaman doğru değlldır: inanc her zaman gerçeği yonsiTmaz. Klşllerin, grupcuklann. kücük topluluklann kendi başlanna gıriştikleri işler; bazan büyük yanlışları vurguîar. Clnayetle kahrcmanlık arasında kıldon ınce kılıctan keskln bir ayırım oluşur bozan: ve ınsan bilmcine varmodan katıl damgasını yiyıverır. Cağımız dunyasında yanardöner kumoşlar gibi dalgalanıyor herşey... Dört Fillstinli gerilla, omuzlarında üc fllü ve avuçlarındo bır hlçle 6itirdiler eylemlerıni. Davalarında haklı mıydılar? Evet. Davranışlarmda yürekli miydüer? Evet. Eylemlerl doğru muydu? Hayır. HESAPLAŞMA 'Nahncı Keseri, Burhan ARPAD Turkc«rfrt W onlamîr >ıalk 'özdeyişlerfnden biridtr «Naiıncı Kesen.» .Sadece kendı kullonılır. «Nalıncı Keseri 'ğıbi derler. Yorım yuzyıla vokın bir suredir istanbul'da yaşoyan bir Alman dostumla konuşurken konj gereğı, bu halk deyımlnl kuliondım. Türkceyı iyı bılen Alman dostum: «Bızım keserlerın ağzı düzdur, sızın Kesener gıbı hep icerı yontmozlar» dedı. gulumsiyerek. Biraz şoştım önce. Teknık gereçlerin günluk hayatla iigili konuiarda boyle sıne öerçekçl halk deyımlerı olabildiğını hiç duşünmemıştim. Halk dedigımız tükenmez ve sağlıklı kaynak. «Nalıncı Keseri gıbı» deylvenp yolın. acımasız. amma cok ınce bir buluşla onlatıvermişti, tek yanlı cıkorcıiığı. Ta^ yortd gelir sağlomanın en capraşık yollarını kullanmoğı bir çeşit meslek gereği sayan Malıyeciler «NefI hazıne» diye kendılerını savunagelmişlerdir. Elden geldiğince ook para toplamanın komu yararıno bir davranış olduğunu savunurlar. Ne var kl, i!k bakısta doğnı gıbı gelen bu savın. uygulamolarını şöyle bir gözden geçirince. akla yakın gelmediği ortaya çıkar. Bu konuda sayısız örnek verilebılır. Ben İki ömekle yetineceğım. Sosyal konut. otuz yılı aşkm süredir blr Türkiye gerceğidir. Sosyal Sigortaların düşük faizll kredısi ve komu topraklarının bağış denecek kadar ucuza ve yıllor süren taksıtlerle verilmesıyle dar gelirlı yurttaşiar ve emekçıler başlarını sokabilecek bir damaltına kovuşturulmaktadır. Hele şu günlerin korkunc kira paraiarı duşunülünce. Devletin bu çok oiumlu tutumunu övmek gerekır. Gelın gorun W, Malıyecılerl övgü dışı bırakmak gerek,r. Zira kısaca onlattığımız koşuüarla bir dom altına kavuşturulan dar gelirlı yurttaş ıcin vergilendirme ölcüsü hlç de ic acıcı değildir. Parasını günumüz Türkıyesı'ntn en kârlı yatırımcılığı olan «İnşaatçılık»ta calışîıran kışi, yapı değennm sadece binde altısı bir «Emlâk Vergisi» öder. Sosyal konuta devlet desteğiyle kavuşabiımış yurttaş da binde dört. Varlıkhlığın en tepesıncie oturan parababası, ezik emekcıden sadece binde iki doho çok «Emiâk Vergisi» öder. Hepsi bu değil. Yönetıcılerın yetersız ekonoml politlkosı yjzunden paro değer ytırip de toşmmazlar sözde değe'lerııvor dıye dün 100 bıne elde ettığlnız sosyal konut ıçın. bugün belki de b/r milyon değer üzennden vergı odemek zorundasınız. Parasını ışletmek ıctn yopı yapıp kıraya veren için önemi yok, klracya vükletır fczlasıyıa Fckat sosyal konutun borcunu bile lam ödeyememıs yurttaş bu biçim «Nefl hazıne» duşunceslyle gunün b.rinde taşınmazını yitinverır. Bir de şu «Fıkır ve sanat eserien» kanunu kapsamıra gtren edebıyatctlar ve sonatcılor var. Ressomlor, şdrler. muzikcıier g'bi. Çok eskıterde cıkmış oian bir kcıunia bu ınsonlora yılda on oın IKO vergı bağışıklığı tarannriiştr O günlerin yoneticıierı sonatcıyı ve edebıyatcıyı azöucuk destekle>r<ış gorünmek ıcin, yıllık gelırın^n ','•'< on bın lirasından vergı almayalım demışler. Bu bog.ş'klığm günümuz koşuüarına uygun blr düzeye getlrılmesı ıcin yıllardır ceşttii gırışimler yapıldı. Devlet cdamları konuştu. Kanun tasarıiarı Mıllet Meclisine verıldı Amma, sanatcı ve edebıyatcı sadece bir on bın lıra ıcm vergı ödemiyor hâlâ. Ovsa. bu arada baiıkçılar vo kücük toprak sahıplenre vergj pagıştklığı sanırım yuz bın llraya yükseltıldı. Dahası var. Yuz mılyonlar iş'eien para babası kazancını yaDi. tabriko gıbi bır Işe yatırır. kendi işını daha do cok para sağlamok ıcin buyüîurse, c paralar gıder savıiıp gehrden duşulüyor. Yoni, o iş cdamı zarar etmış sayılıp vergi ödemiyor. Yatırdığı poro o yılın gelırlyle karşılanmryorsa, geiecek yıh ların l'cnndan da düşülüyor. Kısacası, para babosı kozandığı pcrayı yeni yapılara ve ışletmelere yatırdığı sure kâr etmemiş sayılıyor ve vergi olınmıyor. Oyso. on bm üra vergi bağışıklığı bır turlü vükseltıHnfven edebiyatcı vs sanaîcı üc vtl "ic bır gelir sağlomayıp <io dör» düncd yıl kırk bln lira kazansa. otuz bin llrası "ıcin gelir verg;si ödüyor. Kısaca değindıkierlm Icin Maiiyeciler bln bır cerekce ve acMoma bulobillrler. Fakot blr Türkıve gerceğınl örtbas edemezier. «Nefı hazine» ve «Kultür» bağdaşmıyor. Hıc değıl günümüze değin bagdaşîırılmadı... Içimizdeki Düsman EDİRNE'DEN YA DA ÖTEKt SINIR KAPILARIMIZDAN YURDA GİREN YABANCI TURİSTLERİN, İŞÇİ YURTTAŞLARIN BENZİN İKMALİ YAPMALARI ÇOK KOLAY ÇÖZÜLEBİLECEKKEN GEREKSİZ GÜÇLÜKLER YARATILMIŞ DURUMDA. Devrtmd görunen her ey'emde somlarla Yanıthsrı b'ir iyıce düşünmenin içinde yaşadığımız ortamda sayısız yarariarı olacağına Inanıyorum. fFılıstin'in haklı davasını güduyorurn.» diye ortaya çıkan her eylemcinin haklı olamıyacağını ve her ey'emin sovunulomıyacağını, eite tutulur biçimde gorduk ve yaşadık; değıl mt? Tanhsel deneylerln ortayo çıkordığı gerçek rtedlr? İnsan haklı bir dovayı haksız bır eylemle yurütmeye fccnkıştı mı sonuç sıfıra sıfır elde var sıfırla bilebllir. Haklı dava, haksız eylemle yürütülemez. Yalnız Fılistinlller icin gecerli değildir bu yasa; dunyanm her yerinde kural ağırlığını duyuruyor. Ve Türk'rye'de dört Filistinll gerillanın şaştcmlığını nice kişide görüyor, Izliyoruz. En kutsal davaları. bayağı cinayetlerln kanlarıyla lekeleyenler war. Oysa ınsön bir davaya gerçekten inanmışsa. sorurnluluğu çok büyüktur; davaya golge düşmesın diye ıçi titremeliair. Recep BİLGİNER Edlme'den, ya da ötekt sınır kapılorından Turkiyeye gıren yabancı bir turıslın, Işçi vatandaşın, nasıl benzin ıkmolı yapacağı düşünülmüş mu? Hayır. O yolcu. Edirneyl geçıp İstanbula doğru yol almayo baş ladı mı hiçbir istasyondan benzin alamoz. Ancak, İstonbul giri şinde bır tek benzin istasyonu aynlmıştır yabancı plâkalı arabalar icın. Onlar da ancak, dövizle, yani, yabancı para boz durarak benzin alabilryorlar. Ne pahasına? Yuzlerce metre kuy ruk oluşturan orabaların arkasında sıraya gırip, saatlerce bekiedıkten. güneş altında yandıkton, yolundan olıkonulduktan sonra. Ne Avrupa, ne Afri kanın kuzeyınde, ne de Arap ya rımadasındaki ülkelerde vordır böyle bır görünum. İyi ki, kımı yetkiülerımlzin kış ortasın da soylediklerl gibi, turizm patlaması olmamıç bu yıl. Yok sa, yollor boyunca, benzlnsızlikten. yol kenarıno cekilmış otomobıl kuyrukları, ta yabancı basına kadar yansırdı. ULUSLARARASIYAYINVE TANITIM MERKEZİ ri.r (ydının EVINDE v« h«r Iş •d.mının m u ı • ındl bulunmatı zorunlu kllıplırı ıtlıhırlt »unır Scvinç Eülperi Yener Ismail flltuğ evlendiler. ISTANBUL Beyoğtu 16 Temmuz 1979 ile Ögretmen H.r tTMtl*kt*r< yüîl.rr» kl^ınln hayıt göravtorl okudukları okullar. bat.rıları va tztl Hkl.n. Fotdğrallar I I * Buyük t>oy. ot ttt t>aakı 100 llr» TÜRKİYE DE ÜRETİM SANAYİ TİCARET UlkamizdatJ »anayt va lıcarai kurulutlarınm *»r mayatoft, yDn«ticJları, Uy.ri.rl. ür.llmlart, Ihracaitan B i i y a k » ^ . of»ai oatkı 100 lıra. (litakia bulunurkan pottaiama Jcraıı olarak 101t«n ICUralık PotU pulu gSndafinır ODEMELI ISTEME ADRESI P.K.803Sir<acıISTANBUL KITAPÇILARA YUZDE 25 INDIRIMLE ÖOE MELIOONDERILIP (Cumhuriyet 5650) BAŞSAGLIGI DENİZ KUVVETLERİ KOMUTANUĞI Seyir Hidrografi ve Oşinografi Dairesi Boşkanlığndan Bildirllmiştır. MOIZ SEVGrnm ant öiumunu üzüntuyle başsolığı dıleriz. öğrenmiş bulunuYoruz Kederiı clıleslne Değerli çalışma arkadaşımız Jak Sevgi'nin bobası müstesna insan DENlZCrLERE VE HAVACILARA 113SAYILIBILDİRİ 18 temmuz 1979 torihtnde saat 17.00'den 24.00'ye Vadar aşağıdakl noktaları birleştiren saho içınds seyretme, demirleme, avlanma ve bu sahanın 2000 metreye kadar olan yüksekliğl can ve mal emnıyeti bakımındao tehlikelidir. KARADENİZ YENİKÖY AKPINAR 41 derece 26 dakika kuzey, 28 derece 48 dakika doğu. (2) 41 derece 18 dakika kuzev, 28 derece 53 dakika dogu. (3) 41 dereca 22 dakika kuzey, 28 derece 38 dakika doğu. DENİZCİLERE VE HAVACILARA DUYURULUR. (Basın 17526) 5647 (1) BALİ MAKİNA SANAYİ ve TİCARET A.Ş. İianc:lık 97V5653