Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
S E K 1Z CUMHURİYET 1 HAZİRAN 1979 Cumhuriyet 50 YIL ÖNCE SINEMA1.6.1929 Atilla DORSAY Bugün eski harfler mâziye kanşıyor Bugünden itibaren gerek devlet daireierine verilecek olan istidalar ve gerekse mektup zarfları ile telgraflar yeni barfierle yasılmış olacaktır. Bugüne kadar muaınelatta kısmen Arap harfleri ile cereyan etmiş olan Adliye daire sinde de mahkeme listeleri, tebliğ varakaian, ilamları, fıkrai hüJaniyeler, tamamiyle Türk harfleri ile yazılacaktır. Yalnız zabıt notlan, bizde henüz stenoğrafi usulü taammüm etmedigi cihette 1930 senesi haziranına kadar eski harflerle tutulacaktır. Birçok müesseselerle avukatlar yeni harfler, yeni harflerle teahhur etmemesini temin için tertibat almışlar ve yazı makinesi ile daktilo tedarik etmişlerdir. • İngiltere'nin her tarsfında yapılmakta olan intihabatta reyler 251 mebus 140'mı Amele, 91'i Muhafazakâr, 16'sını Liberaller, 4'ünü Muhalif Fırkalar kazanmışlardır. întihabat neticesinin Amele Fırkasuım alacağı anlaşılmaktadır. Bu fırka kati bir ekseriyet teşkil edemez ise bile yeni Meclisin en kuvvetli fırkası olacaktır. Liberaller sarfettikleri bütün gayretlere rağmen mağlup olmaktadırlar. • Dün Yeşilay Cemiyeti ve içki düşmanlanaın bayram günü idi. Her sene olduğu gibi dun de cemiyet tarafından bir vapur gezintisi yapıimıştır. İçki düşman Iarının bayramı deniz tenezzühü çok rağbet görmüş, Şirketl Hayriye'nin bu tenezzühe tahsis ettlği 56 numaralı vapuru donatilmış bir halde saat 14'de köprüden hareket etmiştir. Boğaziçi vs Adalarda bu gezinti yapüdıktan sonra vapur akşam geç vaklt köpruye dönmüştür. • Yunanistan'da R«isicumhur intihabatı yann değil öbur gun yapılacaktır. • Basra Körfezinde kaçakçılığa k&rşı alınan tedbirler üzerine geniş çapta isyan edenler olmuş ve kendilerine karşı asker sevk edilmiştir. • Doktor Behçst Sabit bey geçenlerde getirttiği maymunun ikl ihtiyan gençîesürmeye kafi geleceğini söyîemiştir. Mazi: Gecmiş gunler îstida: Dilekçe Tebliğ varakalari: Bildiri kâgıtlan İlam: Dava. sonunda bağlanan hukmün bildirilmesi Fıkrai hükmiye: Hükmün nedenini bildiren belge Taammüm: Ge nelleme Teahhur: Gecikme întihabat: Secimler Tenezzüh: Gezinti. CANNES'DAKİ AMERİKAN ZAFERİNDEN SONRA.. AMERlKAN SlNEMASS: POPÜLER BİR SANAT / SEYİR OLDUĞUNU UNUTMAYAN BİR GÖSTERİ SİNEMASI... Cannes film şenüği, Mehmet Basutcu'nun haberlerinden de okuduğunuz gibi yine önemü bir sinema şöleni halinde geç ti. Dünyariin en önemli yönetmsnîerinin, en usta sinemacıla rıntn yarıştığı bu şenlikto kuşkusuz yine büyük sinema anla rı yaşandı. Feilini, Comertcini, Jcncso, Coppola, Woody Allen, VVaiaa. Techine. Dslvaux, KoncGlovski, Risi, Rosi, Schlon dorff, Herzog gibi isimleri bira rada görmek... Heie Türkiye nin yoksulun yoksulu sinema dünyasmda buniarın hicbirinin gösterilrrsyeceğini bilince... Evet. uzaktan Cannes'ı ve Can nes'da gösterilenleri izlemek, bir Türk sinemaseverl için ger cek bir uzüntü ve kıskançiık kaynağı oluyor, bu durumda... AMERİKAN DAMGASI. Cannes'ın bu yı! Amerikan sinemasının hemen hemen kesin zaferiyle kapcnması bu ko Jock Lemmon, Connes'da en lyi oyuncu ödülünü kazandığı «Çln BHIrtlsiı fflmimto Mtchoel Douglas ve Jane Fonda ile.. seyircisini gitgide artan bir oranda kendine cekrr.ekie ka!mıyor, uluslararası sanat forumlarında, hem de Car.nes gibi jürileri geneiükle Avrupa'nın en entellektüel sanat cevreierinden ve cok karmaşık bir yapı içinde oluşturulon yarışrnalarda bile ön sıralarda yer ahyor. Gercekten de Cannes'da 70!er sonrasında, İîaiyan sinemosının önemü başarılcrı dışında zafer yaln;zco Amerikcn sinemasının olmuşîur. Son 2 yı 1 da ustüste İtalyanlar büvuk ödül aldılar, «Babam ve Ustarn» ve «Nalın Ağacı> filmler.yle... Ancak bu Oüyuk ödüller büe, Du filmlerip cok geniş seyirci k > » E(inlerina ulaşmasım sağlaymadılar Amerikan sincmosı, a luslararası sanat forumlarınde ki başarıiarla geniş seyirci yığıniarına ulaşmayı biieştiren hemen tek sinema olarak kalıyor yeryüzünde... BAŞARININ NEDENLERİ Bu olgunun kuşkusuz cok değişik nedenleri var ve bu olguya cium'u, olumsuz çok değişik bicimierde yakiaşılabilir. Ancak şu kısa yazı cerçevesinde özetle soylemek gerekirse, bu durumun başlıca nedeni, Amerikan siner»3sının hic bir biCimde aşırı aydın tutkuîarı, bicimsel cambazlıklara, entellektuei özentilere yer vermiyor. temelde popüler bir sanat olmonın tüm gereklerini yerine geliren ve hic bir zaman bir «gösîeri» (speclacle) olduğunu unutmayan bir sinema olmasıdır denebitir. Sinema, tipik bir Amerîkan sanatt olarak gelişmiş, sinemanın tüm olanaklarmı Amerikan toplumu en iyi bicimde kendi yapısıyla yoğurmuş, cağ daş sinemanın tüm ögeleriyle temelde Amerikan olan hersey. scnuç olarak, olağanüstü bir bilesim halinde birbirine kanşmış bulunuyor. Çağımızda Ame rikan sinemasının yaptıklarını befli bir öicüde iziemeden, bu sinemanın önemli yapıtlannı görmeden, Aitman'ı. Coppola'yı, Ailen'i, Spielberg'i, Forman'ı, Mazursky'yi tanımadan sinemayı tanımaya olanak yok. SİNEMA SEYİRCİSİNİ SALONLARA DÖNDÜRMEK.n Oysa Türkiye bu açıdan tam bir cıkmazda.. Amerikan sineması yıliardır kopan ilişkiler nedeniyle Türkiye'ys tek tük örnekleri dışında uğramıyor, Bu sinemanın boşluğunu Avrupa sinemasının iyi örneklerinin dolduracağına değgin umutlar İse gercekleşmedi. Avrupa sinemasından Amerikan sinemasının en kötu kopyalarının, taklitîerinin gelmesi duruma hic bir cözüm getlrmedi. Oysa ancak Amerikan sinemasıdır ki çok geniş seyirci yığınlarmı nuda yenlden düşünmeyi gerek tiriyor. Alman filmi, Sclondorff un yönettiği «Teneke Trampet» in büyük odjiü Coppola'mn tiş te Kıyamet»iyie paylaşmcsı, Jü ri özsl ödüiunu Andre Mikhalov KoncolovEki'nin cSibirya Desîanısnm, cGenç Sinema Ö dülüınü Fransız Jacques Doillon'un lYaramaz Kız>!mn alması, csıl zaferin Amerikan si nemasının oiduğu garceğini de ğiştirmiyor. Coppoia'nın tişte Kı/anettintn büyük ödülü, Terence MciicN'in «Cennet Günleri^nin yör.stmen ödü!üaü, kadın erkek oyuncu ödüllerini ise 2 Amerikan filmivle yine Amerikan ovuncularımn alması, 1979 Cannes'ma Amerikan damgasını vurmuştur. CANNES VE AMERİKA Amerikan sinemasınm son yıllarda tüm dünyada artan etkinliğinin yeni bir örneğidir bu.. Bu sinema, dünyadaki sinema yeniden sinemaya cekmek, sinemayı yeniden büyük ilgi gören bir popüler sanat/seyir haline dönüştürmek olgusunu sağlayabilir. Bu sinemcdan, kuşkusuz akıliıca, bi;incü o'arak yapılacok bir secimdir ki katabalıkları ye nıden sinema salonlarına sokobilir, sinemaya ısındtrabiiir. Yrl lar once Türk sinsma piyasasının tümuyle Amerikan fümîerinin işgali aitında olmosı bir oşırılıktı, bir ııç noktaydı. Bugün Amerikan fümlerinin hiç gelmemesi ise bcşka bir uç noktadır. Bu 2 uc nokta orasıncia gerekli dengeyi sağlamak, sinerr.asevere yararlı bir dOzerti gerçekleştirmek gerekiyor. ANLAŞILMAZ BİR DAVRANIŞ Ycboncı fiimlerdsn kaliteü olanların, öze likie Amerikan film lerinin geîirilmesine ekonomik bunolım kadar etki yapan, yurürlükteki sansür yönetmeliğl ve bunun «ikinci kopya»yı zorunlu kılan mcddesiydi. Bu yönetmetiğin yerine yeni getirilen ve Danıştay'dcn gecen yönetmeliğin bu kez Kültür Bokanlığınca benimsenme^ıesi ve İ3tenmemesi, bu acıdon ve başka açılnraan bizde şaşkınlık uyandıran bir tutumdur. Kültür Bakanlığının bu tuîumu yokın günlerde nedsnleriyle birlfct» açıklık kazanmazsa sanırım ba zı kişilere. örneğin Sinema Yar kurulu üyelerine yapılocak bozı işler düşmektedir. Wajda toolu gösterisinin bazı filmleri ertelendî Mevsim sonu özellikle topfu gosîeriler açısından cok hor« ketli geciyor. AKM'de Sovyet filmlerınden sonra Cek filmieti sürüyor. İtalyanlar, geçen haftalarda, aralannda Olmi'nin ün lü «Nalın Ağacunın da bulunduğu önemli filmler göstetdfier. Fransızlar, bir dizi ilginc filmden sonra haziran başında Mar cel Carne toplugöstertsl yopa caklar. ünlü yönetmen bu gösterilere bizzat katılacok. Sinematek ise ünlü Polonyalı yönet men Andre VVajda'nın bazı tüffl lerinin gecikmes iüstüne Nr değişiklik oidu. Merakla beklenen «Mertner Adom», «Düğün» ve «Vaadedilmiş Toprak» fHm leri gelmedi ve buniarın gösterisi hazirana ertelendi. Buna karşılık, daha önce de gösteriimiş oian «Küiler ve Elmas» tKüyın Ormanu, «Sinek Av4amoı fümlerinin gösterisi şu günlerds Sinsmatek salonunda sürdürülüyor. SinematekçMer yaptıkları bir acıklamada ell©' rinde olmayan bu aksamadan dolayı seyircilerinden özür dlledüer ve sözkonusu filmlerin gösteri tarihinin aynca açıklonacağını belirttiler. (JÖBETÇİİCZANELER3 ANKARA YENİŞEHİR : Erguven (SelonlV eod. 19 4), Yosemln (Gazi M. Kemal Bul. Banka Durağı). . CANKAYA: Guven (Güvenevler Guven cad. 8), Kalyon (Tunalı Hilmi Büklüm sok. 54/1), Ceylan (Hoşo'ere cad. 146). ALTINDAĞ: An (Aydınlık Cevreli sok. 108). Sedef fYEğlence Hançerli Apt. 132/21), Veziroğlu (Hüseyin Gozl Son Durak). CEBECİ: Onaran {Ulucanlar cad. 21), Aydın (Iça* becl Camii Karşısı), Gökçeoğlu (Mamok cad. 34/C). ULUS: Gül (Numune Hast Karşısı 7/9), Dışkapı (Y. Beyazıt Mevdani 8). BAHCELİEVLER: Bahçelievler (45. Sok. Karakol Duroğı). Kocum (Emek 8. cad. 85 sokak 2). YENİMAHALLE: Yeni Yılmaz (İvedik cod. 52), Akarçay (Demetevlar İvedik cad. 151). SfNCAN: Sincan. GÖLBASI: özsoy. Ilk starsız film, çocuk sorununa yeni bir yaklaşım getiriyor Kapısında «Fransız şaiti Andre Chenier 1762 yılında b u ' binada doğmuştur.ı yazılı, yüz yıilora inatla direnen Irt, sağ lam bir yapı.. Galata'nın arko sokaklarmdayız, istanbul'un Cenovalılara, Bizans yatakiık etmiş, tüm bir Hıristiyanlık dö neminin izlerini taşıyan bu II ginç semtinde.. 18. yüzyılın en büyük Fransız ozanı sayı lan Chenier'nin doğduğu bu bina, dünyanm herhangi bir üikesinde müze holine getirilir, korunmaya alınır, yazın meraklısı binierce kişinin gelip göreceği bir yapı haline gelirdl. Bizde ise karanlık, Izbe odalarda gün ışığına özlem duyan emeklerin harcondığı terkedilmiş bir han görünümunde bırakılmış... Yuzyıllık yapıya, hic görme diği adamlar, hic gârmediği ba zı aleîler sokmıış, calışıyorlar biz gittiğimizde.. Kameralar, spot lannbaları merdiven başındakı küçük boşluğa yerles miş yuzyıllık yapıyı hayretler Jçinde bırakan birşeyler yapıyorlar: SenPiyer hanında film çekiliyor.. Yönetmen, ikl kücük cocuğun oluşturduğu cboş oyunculaoa talimat verlyor. Birkac provadan son ra tkamera» sözcüğüyle birlikte 2 çocuğun öyküsünü anlatan fiimin gerçek dekorlarda geçen bir bölümü daha film üstunde saptanmış oluyor.. Sİ nemanın nasıl zor bir sanat olduğuna, rahat koltuklarda seyredilecek birikl dakikolık bir bölümün nasıl zor koşullar da ve nasıl uzun bir zaman süresi icinde gercekieştirildiğine bir kez daha tanık oluyoruz.. BAŞROLLERDE ÇOCUKLAR Fiimde önemli rollerde 5 eocuk gözüküyor.. Baş roldeki Cem Davsen, 16 yaşında.. Şehlr tiyotrolarında «Yarın Bütün Oünyaıda, «Altın Şehin fiimin de oynomış. Tiyatroyu da sinemayı da sevlyor: «Sinema doha zor, amo daha zevkli».. Kardeşi rolündeki Tamer Çeliker, 10 yaşında, o da Şehir tiyatrolarından.. 14 yaşındaki Hokan konservatuar, 11 yaşındaki YalCin orta okul, 14 yaşındaki Şevket konservatuar, 11 yaşındaki Yalcın orta okul öğrencisl... 14 yaşındaki Adnan ise slgara satıcısı... Çocuklar, yönetmeni büyük 'bir ciddiyetle dinieyip rollerini doğallıkla, sodeiikle oynuyorlar. Arada ise fcstık yiyor, şokaloşıyor, cocuk luklarım yaşıyorlar. Film cevirmek onlar icin çocukluklarının yeni bir eğlencesi sanki... ... Ve işte böylece bir füm oluşuyor. Türk sinemasında cocuğa belki de ilk kez yapayiıklardan, kalıplardan arınmış biçimde yaklaşan toplumumuzdaki korkunc boyutlara ulaşmış çocuk sorununa gerçek olarak yaklaşan bir füm.. Ve Türk sinemasında ilk kez «star» sistemine tümüyle sırt cevirmiş, seyircinin ilgisini ünlü isimler değii, yalnızca ve yalnızca gerçek sinemasal düzeyiyle cek meyf deniyecek olon bir film.. Cocuk yılına raslaması da oiaya ayrı bir anlam katıyor. Bu olumlu girişimi desteküyor, Kavur, Kutlar, Karcbada ekibine, birlikte cahşan tüm emekcilere, bu işten en iyi sonucu almalannı diiiyoruz. • Tophane'de Galata'da çocuklarının sokak gerçek dramını anlatan bir film çekiliyor GÜNEŞ KARABUDA TÜRKİYEDE CALIŞIYOR Fllmin kucük oyunculan çeklmde görülüyor kudum, beğendim. ccltşmayı kabul ettim ve geldim.. Çocuklar cok, cok iyi.. Ekipten de çok memnun olduğumu söylameliyim. Olağanüstü yetenekli insanlar var Türk sinemasında, bircok şeyi birden becerebiliyorlar. Avrupada herkes oncak cok belli bir işi yapar, bir eşyayı biri getirirse cbüru götürur. Oysa burda bir avuc insanla harikaiar yaratılıyor.. Av rupaya taş cıkartocak makyaj ustaları var.. Beğendiğiniz kamera ustaları kimler? Nasıl bir ışık elde etmeye calışıyorsunuz? Bergman'ın değişmez görüntü yönetmeni Sven Nykvlst'e hayranım. Bu filmde dolcylı, su züimüş bir ışık elde etmeye calışıyoruz. Şok diye spot ışığını vermiyoruz yüziere... GERÇEK MALZEME Film, babaları kan dcvasında öldurülunce İstanbul'a gelen 2 kardeşin öyküsünü anlatıyor. Amcalarını ararken büyük kentin tüm çirkefine tanık oluyor çocuklar.. İstanbul'un arka yuzüyle, sokak çocuklarının actlı, sorunlu yaşamıyla ilgili gercekçi bir yaklaşımı var fiimin.. Yönetmen Ömer Kavur cGercek oloylonn dramatik bir uygulamcyio anlatılması» diyor. Kavur'o soruyoruz: «Yatık Emine»den berl 5 yıl gecti. Bu yeni filme nasıl giriştiniz? Uzun süre pfyosa koşullarına uyarok film yopmak istemedim. Araya askerliğim girdl, reklam filmciliği yaptım. Sonra bu film üstüne cvizyonlar» görmeye başladım. Film, bir tutku halinde gelip yerleştl. Onat Kutlar'la konuştum, onun da benzer bir konuyu işlemek Istediğinl öğrendim. Bu uyumu değerlendirdik, Onat'a kafomdakilsri anlattım. Malzeme oluşturmak için çocuk burolarına gittik, sübyon koğuşlarmı gezdik, sokak çocuklarıylo konuştuk. Sonunda ortaya istediğimız senaryo çıktı. HEDEF. OEV BiB DBflZ GÜCÜf / TÜRK DONANMA VAKFINA VAPACAGINIZ VARDIMLARLA 6 0 H£OEf£ UIASABİURİZ. Bir bölümünün cevrilrresinl lz!ed!ğimiz bu film, ceşith açılordan ilginc nitelikler taşıyor. Yönetmen Ömer Kavur, dışarda sinema eğitimi görmüş, ilk fiimi «Yatık Emine» iie ilgi cekmlş (daha doğrusu hakettiği IIgiyl çekmiş) bir genç adam.. 5 yslîık bir aradan sonra sinemaya dönüyor Senaryocu, yazar, sinema adamı Onat Kutlar'ın bu alandaki ilk çobcsı... Görüntü yönetmenliğini ise uluslararası sanat adamımız. «Otobüs»ü cekmiş olan Güneş Karabuda yüklenmiş.. Karabuda'nın görüntü yönetmeni olarak Türkiye'dekl ilk cahşması bu... Saytn Karabuda, nosıl gldiyor film? Gerçek mekanlarda calışı yoruz. Tophane, Galata.. Bir harika bu mekanlar.. Türkiye'de ilk kez bir uzun film cekiyo rum. Öykü bana gönderildi, o ORHAN KEMAL YARIN ANILIYOR 2 Haziran 1970 günü oramızaan ayrıian gerçekci edebtyatımızm büyük öykü ve romancısı Orhan Kemal, yarın Türkiye Yazarlar Sendikasının İstanbul Devlet Tiyatrosuyla birlikte düzenlediği bir törenl© anılacaktır. Acıklanan programa göre, Atatürk Kültür Merkezi Konser Saionunda yapılacak toplcrtıyı Yazarlar Sendikası adı na Demirtaş Ceyhun kısa bir kcnuşmayla acacak, daha son ra Orhan Kemal Roman Armağanı Seciciler Kuru'u adına Veöat Türkali bir konuşma ya pacaktır. isianbul Devlet Tiyatrosu sa natçı'arının, değerü yazarın bir öyküsuyle iki şiirini de okuyacokları toplantıda Çetin Altan iie bu y:l Orhan Kemal ödulünü kazanan Mehmet Başaran da birer konuşma yapa caklardır. Aynca, TYS ile Bulgaristan Yozarlar Birliği arasındcki ikili anlaşma gereğince, bu törene katılmak üzere Buigaristan'ın ünlü gülmece yazarı Vasil Tsonav'in de üikemize geleceği öğ remlmiştir. Tsonev'in de. Orhan Kemal üzerine bir konuşma yapması beklenmektedir. Bu yılki törende, her yılkinden fazla olarak, Rahmi Saltuk iie Zülfü Livane.i'de kısa birer konser verecekierdir. Ün lü komedyenimiz, yazar Müjdat Gezen ise, topiantıda Orhan Ke ma"iı yakın dostları Lokantacı Mustafa (Mustafa Kutiu) ve Yeifs ihsan (ihsan Hcsırcı) ile söyleşi yapacaktır. Bilindiğ; gibi. Lokantacı Mustafa Kut lu. Orhan Kema; i!e birlikte bir köftecide gizli hücre kurdukları gerekçesiyle tutukîananlardan biridir. Son olarak da, İFSAK yöneticüeri Orhan Kemal'in fotoğraflarından oluşan bir sîayt gös tsrisi düzenteyeceklerdir. Giris serhfist>ir ÇBULMACA SOLDAN SAĞA: 1 Bir dilin sözcüklerlni ses yapısı bakımından inceieyen bilim. 2 Cabuk davranan Bir ceşit yelkenii tekne. 3 Ani ve zorlu bir olay karşısında organizmanın gösterdiği tepkinin başlangicında beliren güçten düşürücü olay lann tümü Doğru olarak kabu! ediien iki yargıdan üçüncü bir yargı çıkarma temeline dayanan bir uslamlama yolu. 4 Bir çok kimsenin toplamp elbirtiğfyle bir kişinin işini görme si Tersi yaşanmış oigulardan belleğin sakiadığı her türlü iz. 5 Zuiüm ve haksızlık eden. 6 Tersl samaryumun sımgesi VD cuttaki bezlerin karıda aynlıp oiusturduklan ve yeniden kana ya da başka organlara saldıklan sıvı madde. 7 Dedelerden her birl. 8 Organların Işlemesini düzenleyen uyarıcı mcdde Tersl bir soru takısı. 9 Dince azlz tanınan kimi kadınlaro verilen saygı unvanı Bosının üst tarafında gözlüğü andıran çizgiler bulunan zehirll bir yılan. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1 Emperyaüst buriuvazinin en saldırgan keslm lerinin çıkarlarını sa^jian. oşın ve saptırılmış bir ulusçuluk anlayışma dayanan ve her türlü demokratik özgurlüğe düşman olan düzen Istsk uyandırmak için kullanılon bir ünlem. 2 E) emeğine gereksinme duymadan İşi teknik araclaria yapma. 3 Gümüş pcrloklığında, demir sertliğinde, kolay işlenir bir element Eski Mısır tanrıiarından. 4 ilâve Maddenin biçim almış durumu. 5 Müzikte bir besteyl oluşturcn terr,e! motif İlke! bir sllâh. 6 Eski dilde verme Tersi bir sayı. 7 Cevrintili ve çok şiddetll bir 23456789 KÜCÜMEN HASLET SOYÖZ N C rüzgâr. 8 Buğdayda olduğu gibi kimi biîkilerde sa pı saran yaprak dibi Güzel koku ya da ycprakları güze! kokulu bir bitki. 9 Mermerde, başka taşlarda bulunan dalgalı çizgi r= Gözleri görmeyen. DÜNKÜ BULMACANIN CÖZÜMÜ: SOLDAN SAĞA: 1 Hulâsa Ah. 2 özel Mama. 3 Nakarat. 4 Mefruşat. 5 El Gramaj. 6 ramaŞ. 7 İmo Uskur. 8 Makine. 9 Nil LOfne. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1 Höşmerim. 2 Uz Eleman. 3 Lenf Maki. 4 Alarga ll. 5 Kurşun. 6 amaşA Sel. 7 Aramak. 8 omatA. 9 Hat Jarse. GARTH MARTIN STORM