Catalog

IK I CUMnCRîYET 15 TEMMUZ 1978 Yazımi7'n bas'ıfı neden • Sivasal O'udegıl de. «Sıjası Me\ta»° Bılıaiıgı gıoı ya da eskılerin bildıgı gıbı Arap',a ınt". t olum, mevta da olu demektir. Ne !:ı sn « sal edebıyatımıza diyelım. ga?et3 1 enır.]/!'i edebıyatma dıyelım, «Sıyası Mevtı» deyırpı gırmıştir. Sıyasal olu yerıne sıyası me\ ta demek daha bır gostenşh. alavü oluyor. Daha öncelen kım. kimle." kullanaı bu d3yımı bılemeyecegım ama ben. ılk «eî r?hmeth unJu ga^etecı N'acı Sadullaı L»an.ş,an duymuş, onun yazılannda gormu^tum 1930 Devnminde tutukianan mılJst.ekülen ıçın, «Eh.. • demısîi, «bunlar bırj~ sıva>ı mevta haiıne goldılcr • Bugun ııaikıuz arasmda. «mevta ortada kaldı mevta kaidınldı, gomuldu . » konu^u Sıyası mevta hahne gelmek. bır politıkacının sıyasetçının si Kışı lıginı yıtırmesı. sıyasal Mevini vı'ınr.eoj oluyor T:pkı 1960'ta bırtakım siyusetçı'eıın başına geldığı gıbı.. Bjzım taiihımızde o sun, dunya uluslarının tarıhlenpde oKun. sıyası mevta duıunauna gelcn çok. çok po lıtıkacı vardır. Şu da bır gerçek \i blr polıtikac? sadece devrımlerie ıhtiiaüs..'" sı>ası mevta hal.ne pcelmez, halkın gozundi a>gınlığını yuırerek de siyası mevta halıne gelebılır .. Yine bir sure sıyası mevta rahne koşullar onu getirır de soııra savgml';;ını da kazanabılır. Ornegin ^eçım j it'rm • , bır lıder poiıtıkacı elbette sıyası rneita. hahne gelmiş sayılamaz; yeni bir seçırni ka/anabihr. Ne var kı bu eibi politikac;!ar. kazanmasını da yıtırmesını de bilen :;'ş:!erdır. Sıyasi me\ta haüne gclen pohtıkaolar toplumdan. topa'mun ıçınde jasadıjrı :.o«:i!'!a,dan busbutun kopanlar ondan c3nl"rde kalaniar. toplumun ıstekJerıne har taman ters düşmeye başlayanLırdn Sa)p« kendi topJumJannin değil dönya ulkeİ3r;n ! n kcşullanna. politıkasına. giderek politi'i dcnireye uyamayan poJitikacılar da sıv^s >l m ^ ta hahne gehrler. Yakın tanhım' ae3 o' GÖRÜŞLER SIYASİ MEVTA Samim KOCAGÖZ nek gerekırse en azından Sultan Hrnir. 'aiaı AGII sıyası bır mevta hahne getını?t'.r r<ıyebılırız. Yıne ornegin, unlu İttiha'çı Ln\er Paşa, Bırıncı Dunva S a v a s n d a n s<'<n ra daha once de ya dramatıii semenı ıle sıyası mevta hahne gelmıştir. O m e k ' e n çoğaltabı'jrız X; b:nnden soz etm;d.jn g*v meıecegız: Kurtuluş Savasımızın en e'kın yonetıoılennden çogu Osmanh ı'r". tetını. padışahı kurtaracagım savaşımınrlavd: Bır yere geldıklerınde bırer sıyası rae fa na'ine geldiler Bu kısa yazımızda buniarci»n a y n a> n soz etme olanagı \ok. Bııi:>: pek onemhdır. Rauf Bey! Rauf Bey. Lozan B a r ş Anlaşması sırasında Türkıye BM Metıi>ı Başkanidıı. lsmet Paşa da Lozpnciı bans ıçın ugrajmaktadır. Karşımızdakılo." ll!e de Hahfenız. Pad.şahınız ve hukuır.etı. var dıye tutturmu^lardır Mustafa Kemil Pasa, Haüfeljgı kaldırmavı \e Cumhurı;o r ı 'Jzm kararla=;tırmıştır Ba^bakan Rauf Bev. bu fıkıe karşıdır Muataia Kemal Paş? nın cip\ı = ı ılc ayncn şoyle konusmu?L .r: «Ben. Paaı^ihııı nanı niıneîıjîe perverde oldunı bunu yapamam'' İşte bu sözönden sonra diyelim bunca hizmetlerındon sonii Rauf Bey bir siyası mevta hahne gelmi?t;r dsvrime avak uyduramadıj;ı ıçın... Lo?3T AncU ım/c'H\nmış. Turkive de do Cumh u n j e t ıJan edjlmjştir... Polıhkacı ı\i denli kenciı ılkelenne bagiı olursa oUua topiu mun kajnaşmaainı atıhmlarını, koşuCarım bilen, topluma ı!e bırlıkte yuruyebuen kışıdır. Usteîik asıl toplumunu srurült=bılen kışıdir Gerektıg:nde ıKeierı onu at'hmiar yapacak i ı r yo!a da sok'abıimelıd ı £!n onemhsı bır poiıtıkacı ne zaman durecagını ne zaman yuruyecegıni bılen b:ı !<ış: olmahdır. Hele hele bu^butun n? zarndn duracagını bıimelıdır kı geçmiş hımpierı hayırla anJsın... Bu sorun valnız poiıtıkacılar ıc:n de geçerlı degıldır. Hemen her mesle* ıçın de geçeriıdir. Yaşarken ebedı mevta hai:ne gelmış nıce vazar. şaır bıJiri?. Dur.îi'vı b>lemedıklerındcn... Hem politikacıla.'A. hern de yazarJara guzel bır ders olacagırîi sarıdığım bir anım var. Rahmerlı unlu tomancımız. /i'=ır.ır..z Yakup Kadri Karaosmanoglu ile son karşıipşmam bır toren ııedenıylf» Anıt\abrın merdıvenler'nde oimuştu Hal ha:ır v v ı ş madan sonıa. benı son bır ynpıtım 'cın o\müş, aferın... Masaalah demiştı. B»n de kendısıne sormuştum «Beyefendı. yenı bır çaJışmanız. hazırladıgmız bır romsn var mı 9 Usta yazar. gözlüğunun ardındiki zeki gö7İennı ovlece bana dıkmiş ju k»rv'i gi rermisti •Samim bir <3.7ar d u i ' ^ f ' v^rı ve zamar.ı bıimelıdır Ben ari.k W J 1 Ü I dım Ne topluma, ne de bugünua dılır.e ayak ujdurabıhyorum' Yazdıklanm çızd:klerım yetmez mı gayri 1 '* Ustanm bu sozleri kulağıma kupe olmuştur. Cerr,ı ya<h yazariardan vazmaya devnm eden çoktuı Ke kî yaşl ınmak başka, ın=anın Aendısın: yaşlı h!=setmesı başkadır Rahmeth razar Yakup Kaciıı dur^cagı zamanı oek'yi bıımıştır. Hem de uJkesine yapabılece^ı hızmetı. Turk Edebiyatına yapabılecegi br/ınetı donemının koşulları içınde en ivi 'aır bıçımde başf<rarak. Jlanı kendisinı ebedı msvta halıne çetırmemiştır. Şaır. «Kışı noksanını bılmek e'bi irfan olemaz 1 » dsmış. Bugun ıki yakamıza bir bdkaiım Toplumun karsısına hızmst edtrpgım dı>e çıkmış edebıyatı ornek verdık btr yana bırakalım duracagı yerı oılen ivç pohtıkacı sayabiliriz Gore'.lerinı başan ıle surduren'eıın \anında hele karşısında a'cıntıya kürek çekcn tumen tumen sıyasil?nmız vaı Heie hele her gece TV ekranına çıkıp. adam'n gozunun ıçıne baka baKa .;l?n soyleyenler \ar. Doksan yaşından sonra hKİâ sîyssı DIPMP oiduğunu bılemeyıp uctklara bınıp rnı'mglere gıdenler var . ''ci>dardan otc artık siyasi mevta d u r u m u r ı gfildiginin farkında olmayanlar var 3 ! ." de topJumun sivasaf olavların. k o ş u l l a i i C K gerısinde kalan. bu gen kalmışhğm farkıra ( 3 n p artık ben durayım demek yurekhhgını gosteremeyen bırçok siyasim'.z \ ar. Sız he=;abını yapın... Çok y.'l nidu. nerede okudum. ad: nevdı, sımdı anımsavamayacağım bir F'snsı/ yazarın>n so.'İPn h:ç akhmdan bir konuşma=ında. «Dostlanm «yaşlandıgımda beni kıhseye gıdsr gorursenız. bunadıgıma karar verin, ü u s u ' u m ; bakmavın » YARIŞ Sosyalist kssimde uzun bir sureden beri devrimcillk yarışı «mr. Temeıde olumlu birşey bu. Dunyayı degıştirip somurusuz bir djzene ulaşmak yolunda yarış guzeldir. Ne var kı bu yarış komprcdor burjuvazisının yozlaşmıs degıerler bırik^m'ne buloştı mı. olumsuzlasıyor. Devrımcilık bir şisınriâ gerekcesi sayılıyor. ille olekme berlkine tepeden bakıp horozlonmak hoş mudur: R'yi bırak, rfcvızyonısttir... $.. mı Kucuk burjuva dsvrımcisidir. Peki, en su kattlr.nınıs devnmci kim? Gunohlorından ar.ıiıp yunmak, ve tanrının cennetıne en layık kişlliğe ulaşmak için çj;e r!oldı.'an Oriacog kesıslen gibi baqnazlasan devriınciler var b.' yol insanı bıreyciliğe goturur. Eğe' dev.mc'.ıgi ştmc hot, buna zot cekmek icm kımi.k karlı sarıyorsak oldanıyoruz. Hic bir orgut, kımseye boyle bir a/ncilık bagısloyamaz. No yazık ki ülkemızde boyle bır donem yasanıyor. Bırbiııne cocuksu efelenmeler Icinde durmadan kuram dersleri verenler, coqunluk!c kendilerlm tntmm yoıundalar. Ama bır soralım kendi ke^dınnze Emekcı nalklan oıtalama 1 mılyon oy toplıyabilecek bır.kımi baklava bicirmnde bolen kimler? DISK bir me>,'4ana 200 bin kışi toplorken secim mıtingıne 2 hin kisı top'oyamayan kiınie.? Haydı ac'K yurekle yanıf vereiım: Bizler. . Bazı ordıılarda her tabura bir general düşer, her g«miye bır amıral. Sosyalist kesırrde liderlık ısi buna dondu Bır kez lıder oidın mu soruna dek lıdersın; adın cıkmış dokuzo, ınmrz sekıze. Cevrene toplarsın bır avuc kisiyı ve lek'teni ki".Tsın. O tekkeye postu serenler d« Bıraz hosgoru b"cı7 esnekiik?... Hay.r Hava'ın dıçına djspn sac'ı Sokallı sosyalist liderler cocuklnr qıbı bıib'rienn' kuskunler, birbirierinin elinı îıka.ı lyor'nr Og'oncler bu/ulîierden ornek alıyorlar. Gencler de kendıirr.ne care tekkoler kuruyorlorsa suç kimın'' Hiz'ı devrımcılk yarısında sosyalısi kesim bolundukce hofıflıyor, en:ekcı halk kssiminde orgutsel gelişme yurumedıkce tekkrcılprın s'nırlsri bozulııyor Bu kez kogıt ı st ındf "sıınu bıınu suclama yarısı baslıyor. Revizyonıst. Kucuk bur|iıvrj r'avrımcısı... Amo tnsıım, bcyle blr oyi''in vanrrvyor Son oylardo olenlere oakıyorıım, cogu .lım ı, revizyonıst, ya da kucuk bürfin'o devnmcsı rt' o''l\'srı turdsn Keskin davrimcı olmak gunumuzde teilikelı bır ıs degil. Gorevlnl ytpan durnst pı/dın o !«"rni rcörtoş kafavlo ustlenen alcak gonullu ogreimen, olum'e burun buruna. Boyles>n« sorte tns«3"lann ozverlsi kor^ı^.rda l.ızlı devımcı'enn bırnz frene havp sakınleşmc'crı vs tircz dusnnmc'crı ge k mı? Dtıstj'emıyoruz iMe Ceıırzç nrenınc? i:i'r o u y Hona> hıııo faşıznım kurbamna sohıp cıkorsa por«ayı toplayocok sanılıyor Hongi hızlp csnoze torenınd» doho vuk?»kten «siogcn atarsa, tpkkenin başo> htınaslne ycırılıyor Bu nedenl* bır yor.dnn oiuys fntıho okunurken, b r yandnn s ogo.i yarısı suruyor TaUutun ıcındek m duşuner yok Nasrtttin Hoca'yı oıdu sanıp tahuta koynuşlor. Me'.orlıça aotıırurkan ce *rat »su r o^nn ını gıdelım buradan mı oıde' .1 diye tatısmaya basiayınca Hoca tabutun kapagını croloyıp Ben sağlığmda ?tı yoldan gıdardım damiş. Fpsıstlerın o'durdugu kiTbanlardan birısı cenaz» tor» ninde dırilse ccaba ne der? I l Öğrenim üzgürJüğü ıııüOKTAY AKBAL aha dogar dogmoz kuskular boslıyor Ne olacak bu cocuğun geleceği? Soz konusu oileler, buyuklu kuçuklu kentlerde yaşayan eski deylmle «holi vaktı» uygun olan kişll«rdir. Yoksa, Turkiye'nin buyuk çoguntuğu lcin bu tur endlseler. kuskular aklo hayale gelmez şeyler .. Çocuk bu, dogor. olurse olur kalırsa kalır, yaşarsa yasar. Ogrenım mı? Olursa olur Hem nerde okul, nerde ogretmen? Turk ulusunun turr. cocuklarını oqrenimden geçirmek, belirli bır bügı, dolayısıyle bilınc aydınlığına cıkarmak ısteyen kim? Bır zamanlar Koy Enstituleri lum halkımızı eğltmek, ogretmek, yetistirmek, cagdaş Insan haline getirmek omacıyle kuruldu, bır kaç yıl koy çocuklorım aldı yetiştirdî, sonro ne oldu"1 Herkes bıliyor ne oldugunu! İlkokul bulmok, uygun bır ilkokul. uygun bir oğrelım kadrosu, ogretmen bulmak, cocuk daha altı yedı yaşmdayken baslıyor titir anababolordo.. Folanco İlkokul iyiymiş dıye soylentiler var! M ılkokuluna herkes cocuğunu yazdırmak tetıyor, torpıl aranıyor, gtris cdanlisi bılmem kaç bin lira. verıliyor Oh, cocuğıımuz onemli bir ilkokulo glrdi. sevfnHiyor!. Sonra ilkokuf bitiyor bu kez ortaokul var hesapta. İlle de yobancı dıl ogrsnımı yapılan bır okul olmalı. Hangileri onlör? Galotasoray, Kotejler. Fransır liseleri, Alman lıseleri, Italyan lısesı falan. Hepsi, alsa alsa, kac oğrenci alır, bes vüz, hadi hadi bin Oysa ilkokul bitirenler, hem de bu okullara girebılecek, gereken masrafları yapabılecek cilelerın çocukları on binlerce . O zaman, ozel yetiştırme gerek Bu kez oğretmenler tutuluyor. kurslara yazdırılıyor cocuklar, yıne masraf, yine caba, yıne heyecan .. DANIŞMA ıtınd'cı oıbı coğımızın ri« ı ğışen koşul ve ıhtıyocıon na paralel olarcK caiışma ve hıznıet olonlan suekü degışme, genışleme ve gelışnıa gosieren Komu Kuruluş'onnm omoc ve heclallennı çtaho surat ve ko'o/lıkla gercekleşt"ebı!me sı ıcırı yenı orout bırımlerıyle pekıştırılmesı zcrunluluğu doğ muş ve dogmckiadır Bu pekış twme bırımlerı uvgulamada yaramcı ve Deslek B r ınier o loroK kenoisını gostermekted'r Bugun modern komu yone'ıTiının genel ve temei ılkeler<ne gore I omu hızmetler.nı yurutmek ve yonelmek ıcm uc ce şıt Orgut Bınmının vorlığı kcbul edılmışn' Bunlar B Ziya KASNAKOÛLU EmeKlı Volı bundon daımo uzak kolınmasının ve onamsermemesının nedenlen, genellıkle leylı, partızan. maksatlı ülek ve tutumlara ıtıbar ve orcelık verıimesınden ,lerı gclrrektedır Danısmo. ınceleme ve ciraştırma h.zmet'et ıiın etk lı bır şekılde yurutu;n*.esı. karoj kurulusla'inın öai~c riuzenh ve rımlı doğr^j ve vrrsız co'ış malannı sagloyacağından hukumeılorm. hcKaniıkların ve hattâ sıyası portılerın her ne pahasma oİLrsa olsun kendı ozel ve polıtık cnlayıslorı dogrultusunc/akı tasarruf ve hareketlerını oldukcc kısıtlayocak veya on'eyscektır Bunun ıse hukumetler ve ıktıdar paıtılerın ce pek uygun karsuanmadıgı v* tm yuztran Muşa/ırlık ve Tetkık Kurullan ıle benzerisnnın otuz yılı aşkın calıŞTia surelennın ılk başlongıcında. cok oz bir kadro ıcinde ve kısmen venmlı calış malanna korşılık cok partılı hayota gecıştcı sonrc ve ozellıkle son koolısyon hukumetlerı donemlerınde, bunların hem kodro mıktarlcrının cok fazla artırıldığı ve hem de verım ve etkılerının cok sınırlı bır duruma getırıldığı acıkcc gorulmektedır. Komu hızmet.'erının surat, verım ve kaMesındekı dusuş ve azolmalar ve bu yuzden halk ve gorevlı şıkâyet ve sızlanmalann artorak surup gıtmesınde, danışma ve ıncelemeye gercek onemın verılmemesının temel nedenlerden birısı olduğuna şuphe yoktur. Gerek Tetkık Kurullan ve gerekse Bokonlık Musavırlıklennm: yasalora ve kamu yonetımıne uygun bıcımde gorevlerım yaprr.olarındcn cok ba?ı kışısel ve pcrtızan cıkariarıa hızmetsız varlıklorının surdurulmesının nedenlcrıne kısaca değınmekte herhold» yoror ve eereK bulunmaktodır Bu nedenien o zet oiorak şoyle sıroloyobılınz 1 Bugune kaüor 8a<ani' Musovrriıklerıyle Tetkık Kuruilaruın yosalarla sap'anmş ku r'jlus arnaciarı ve kamu yone tımı ılkelerı doğrultusundo s°" rev ve fıızmet yaptıkları ruc b ' suretle soylenemez Genellıkie bu kuruluşlardo gorev a.anlo rırı cok buyuk bır kısmına (Değışık sıyasal eğılımlı, haksızlığa uğromış durumu vuzunden ıstenılen cclısmayı yapmoyccagı doğru ve ıktıdar partısın; tutbcu mutalaalar vermeyecegı ve »• onerılerde bulunmoyocoğı ve hotto ış ve hızmotlerı sabote edecegı dusunulduâunden) gorev verılmemektedır Devom etmekte olon uygulamayo gore Bakanlm Muşavın, Tetkık Kurulu uyelen ve benzerlerının buyoK bır kısmının tek ış ve gorevlerl oy baş/arından evvel hozırlonmış maaş bordrolannı ımzalamo< ve oy basıorında üa mutemetlerden maaslonnı olmaktır 2 Bokanlık Muşovırlıklerı, Tetkık Kuruilon ve benzerlerı; genell.kle kayırma, yığınok, cezolandırma ve surçun durumundodır 8u kuruluslar yolu ıie yennds kolması ısten meyen yuksek derecelı memur ve yoneî'cılenn yer aeğışîırme lerı veya danışma, ınceleme ve araştırma bakımından yeteneksız ve maaş durumları duşük kımselerin bu kadrolara alanarak terfı ve kaynlma ları sağlanmoktadır 3 Muşavıriık, Tetkık KuIL.IU uyelığı ve benzer gorevlere aiama'ar, coğunlukla ın D araçtırno nitellöı ve verme bokımından meslekı yetene^ ve tecrubesı olup olmadığı uzerınde duruinaksızın yopılmaktodır Bj ıse hem Muşavırllk ve Tetkık Kurulu görevlerınl zedeiemekte "erımsız duruma getırmekte ve h em d© Bokanlıklar personelını uzuntu ve umıtsızlıge 'luşurmektedır Hu';jmet. Sakon v« Genel M j o u i e n n bu konudakı g ;:ı< ce o.tan yanlış anlayış ve tuu r'io'i so.Tjncü Muşavıı ve Tet^'k Ku'ullarıyle benzerler, nm. Qor8vlennden tamamen u;a< ve yoinız nızmet görmeden maas alan personelı sınesınde barındıron bırer kamu orgutu olorak ısmerı kalmasmm ve verımsız varlıklannı surdurmesının büyuk sakıncaları aşıkördır. Bu durumu onlemek ıcm Hukumetlere, Bakanlara ve dığer yetkıdlere duşen gorev; Kamu hızmetlerinin verımiıhğını COK eksıiten ve nozıneyı r\unetsız paro odeyerek zararo ugratma bakımındon moddı ve manevı sorumluluklar yuk leyen. merkez ve taşradakı go revlılerın coiıştna şevk ve gucunu azaltan, kamu kuruluşlannı bılımsel ınceleme, oraştırma ve danışma nızmetlerınden yoksun bırakan. buguns kadarkı cok hatalı tutum ve uygulomoya bıran evvel son vermekiır 8ıze gore butun bu duşunce ve onerıler; yasayo bılıme. yetenek ve tecrubeye dayaiı yansız colışmayı temel ıl ke sayan hukumetlerde oncak ıtıbar gorecek ve uygulama alonı bulabılecektır. Ecevıt Hukurr.etının, kamu hız metlerı keslmlnde gerçek donışmaya onem veren bır oniayışın uyguıümada ılk adımını atması ve surdurmeSı ıcten dı leğımızdlr. 1 Eylemcı Bınmler (Basbokanlık, Bokanlık, Musteşarlık. Geneı Muclurluk, Valılık. Kaymakamlık ve Bucak Mjdur'uklerı) Bırımler (Oz.iuk, ^ , şjj,Kââjt. Ğeref, *• r 'vi' öenej Idâre Hızfnet^ Orgutlerı) " ~" " 3 Destek Bınmler (Bakan lık ve Genel Mudurluk Muşavırlıkıen, Tetkık Kurulıarı ve değı sık unvonlı benzerlen, Hukuk Muşcvırlıklerı Teftış ve Denetım Kuruilarıı Bu Bırım'erden Destek Bırımletının, Inceleme, donışma ve denetım gorev> yoptıklorıno go re gerek Eylemcı ve gerekse Yordımcı Bınmler uzennde etki lı ve aynı zamanda kararlı olmosı gerekmektedır. Merke? ve Tcşra kuruluşlannın gorev ve hızmetlennı yasalara. ekono mık, sosyol. sıyasal ve kulturel yenı koşul ve ıhtıyaçfaro uygun : olarak yurutebıimesı, Destek B rımlennın venmlı ve etkılı gorev yapmasına bağlıdır. Destek Bırimlerınden Denet m görevı yopon Teftış Kurulları ve Hukukı rnutalao veren Hukuk Muşovırlıklerı; Inceleme ve c'anısma gorevı yapon Bakanlık ve Genel Mudurluk Muşav.rlıklerı ve Tetkık Kurullarına nczaran daha oktıf ve etkıfi bır calışma ıcinde bulunmakta dır. Bakanlık kurulus ve gorev yasaları, Tuzuk ve Yönetmelıklerı, olışıla gelmiş uygulamalar bu Denetım ve Hukuk kuruluşları; gerek Bakanlık ıçı ve gerekse Bokanlık dışı ceşıtli ıstek ve etkıierden uzak olarak doha bağımsız ve objektif bır colışma olanağına kavuşturmuş tur. Buno karsılık incelame, a raştırmo ve aanışma gorevierı yapon Bakanlık ve Genel Mudurluk Muşavırlıklerj ve Tetkık Kurullarının (Benzer gorev ve hızmetlen yapan Merkez Valılığı, Bakanlık ve Genel Müdurlukler Araştırma ve Gelıştırme, Araştırmo ve Koordınasyon, In celeme ve Istışare Kurullarını do Tetkık Kurullan gıbı mutaloc edebılırız) Kamu hızmetlerı ve Orgütlermm saptanan amac ve hedeflerıne uygun ve duzen lı bır bıçımde yurutülmesi bakı mından muhtac oldukları İnceleme ve Dayanısma hızmetterını az dahı olsun yoptıklorını ve karşılodıkların! söylemeye olanak yoktur. Kamu hızmetlerinin süratli. venmlı ve kaliteli yurutulmesl yonunden eylemci ve yardımcı butun bırımlerın; uzmonlığa, ni tehk, yetenek ve becerıye dayalı inceleme, craştırma ve danışma hizmeîlerınden surekli yararlanması gerektıği haldo maalesef buna hemen hic onem venlmedığ' gibl sakıncasmın da kavranılmadığı ve kav ranıİTiak isten imeoığl acık ve acı bır gercektır. Bunun sonucu oiarak do hem komu hızmetleri ağır ve oksok yürümek te ve hem de Müşavırlık ve Tetkı'f! Kurulu Ûyeliğı kadrolorı yersız ve gereksız bicmde ışgal edılmekted'r Merkez ve taş ra kuruluşlannın, incelems v« danışmo ıhtıyaçlannı karşılameının gereğı ve yarorı be'll olmasına raumen vetkılılsrc* Kapı onleri, sokaklar, caddeler anababa kardes ve yakınlarla dolup tasıyor boyle gunlerde Cocuklar bayramlıklarını giyip getirlliyor okullara. Sankı bırer yarış hoyvonıdırlor, test sorulannı yanlış yanıtloyon cocuk, yaşamım bitti, hapı yuttum ınancı ıcinde kınlıyor, ezilıyor, tukeniyor. Biri girebılırse beşyuzu ocıkra kalacaktır çaresiz. Sonra yarıs surup gidiyor, ortaokul lıse bitmiştir, ordo ya da bura'a, kirrn koleileri bıtirır, kimi Anadolu'nun oğretmenden yoksun lıselerini .. Hepsi aynı ?or gecilte toplanırlar. Bu kadorla da iş bitmez, ozel kurslara yazdırmak gerek lise bitırenleri. Azbuz değildir bu kursların ucreti... Herkes veremez, dolayısıyle her genç unlversite alri? sınavlarını kazanamaz. Gecenlerde bir oğretmenle karsılostım bır yerde. Emekli olmus bir lise muduru. Bir ozel dershanede gorevliymis Her gün hatta cumaıiesı pazar gunleri bile .. Neydı zoru? Nıye bu denlı buyuk caba? Güldu «Her ay boşı bana bır zart veriyorlar, icinde yirmi dort tane gıcır gıctr bes yuzluk var, ona dayonamıyorum» dedı Yanı on iki bin lıra alıyor. Bir de emekli aylığı, ettl ml on yedi. on sekiz bin Diyeceksiniz bu zamanda ancok gecinılıı? Laf lafı acıyor, bir ışadamı sormus bir gazeteciye «Sen korınla birlikte ayda yırmi bin lira kazanıyorsun nasıl geçiniyorsunuz bu kador porayla?» Şaşkınlıkla, bir bilmeceyi çozmek ister gibi! .. Sorun bcıska, dağıtmayayım... Tum yaşam boyunca COCukları bır yarısmadon baska bir yorısmoya koşturuyoruz. Analar babalar da bu hızlı koşuşma ıcinde cırpınıyorlar. Bir sınavo sokuyorlor burda sonra hemen ucaklara, arabalara binip başka kentteki bir okulun sınavına buyuk bir hızla gidiyorlor Bu yuzden kozalgra uğruyorlar, olumler oluyor. Nıtekim gecenlerde bir tonıdığımın basına geldi bu. İstanbul'cfo sınava giren oğlunu Adana'da t ı , koleıin sınavıno yetistirmeye calısırken bir kamyonla carpıştı Tum aile yasamını yitirdi Onlorla birlikte akrabalar, dostlor, yakınlar da ccılara boğuldu. Eşitlik var mı öğretimde, öğrenimde? Yok! Paralı aileler cocuklarını yurtta. yurt dısında okulabilirler. Sınavlarda basarı kazanabilmesi için ozel dersliklerde yetiştirebilirler. Ama yoksullar, okumak, oğrenim görmek olanağına sohip değillerdir Binde bir o da buyuk yetenekll cocuklardır, sıyrılıp bu zor gecitlerden kurtulabilen... Okumak, yetismek. oğrenim gormek belirli bir azınlığın elindedir. Bu kesin bir gercek. Dolayısıyle yurt yönetimine de bu belirli bir azınlığın çocukları egemen oluyor eninde somındo. Buoün bile, MecMs teki kisilenn aılelerinl, analarını bobolonnı incelerseniz. hemen cogunun bobasının daha once onemiı gorevierde buiunduklorını, ya do kendi mem'aketlerinin onde qelen, varlıklı, soygın kisileri olduklarını goreceksiniz. Birbirine bağlı şeyler bunlar... Oysa Anayaso «Halkın dğrenim ve eğitim ihtiyoclarmı sağlama, devletin başta gelen ödevlerindendir... Devlet, maddi imkânlardan yoksun başarılı oğrencilerin en yuksek oğrenim derecelerine kadar cıkmalarını sağlama amacıyle bursfar ve baska yoüarla gerekli yardımları yapar» der 50 Maddesinde Ama Anayosa'yı uygulamak kolav değıl Butün sorun burda zaten Anayasa uygulanmıyor Anayosa'ya ters dusen baba yasalar egemen daha toplumda! Oğrenim hakkı, ozaürluğu, olanagı da bu yuzden guçlunun, varlıklının elinde... T E SEK K Ü R Bem venıden saglıaımo kavusturon Okmeydonı Sosyal Sıgortalor Hostanesı O topedı Ser sı Doktclarından Opr Df O'gun Bakırburc. Oar Dr Gunnor Sakrran, Opr Dr Afüo Gencoğlu Dr Celaietî.n Tumer ve hemşıre Sev'im Soırnaz ıle hastanenın seckm personeııns teşekkuru bır boc bılırnı NECATİ IRMAK 9756 TAPULAMA İLANI Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünden: Rize ili Fmdıkh ilçesınm Beledıye hudutlan dışında kalan yerlerdeki (Butun bucaklar ve kdyler dahıl) taşmmaz mallann 28.8 1966 gun \e 768 sayılı Tapulama Kanununa gore tapuiamalannın yapılacagı ılan olunur. ÇAĞDAŞ YAYINLARI Gizli Oturumlarda ATATÜRK'ün Ü Konuşmaları Haziflayan:tSADI BORAK «AGIMSIZLIK SAVASIMIZIN GiZU KALMIS NOKTALAFHNI GÜN IŞIC1NA ÇIKARAN BU VAOTA SOZIOK VE OLAYLAR, * D U B Oİ2İNI DE EKLENMi$TiR FıVATI: S0 LİRA (Basın. 19110) 974* Fındık Tanm Satış Kooperatiflcri Birliğinden (FİSKOBİRLİK) Ham Fındık Yağı Satılacaktır Bondırma'do *Yağ Sanayıı Tıcaret Koflektıf Şırketi» tesislerinde Pres Ekstraksıvon usulu ıle, eski yıl ürünlerınden elde edılmış bırlığ m>ze Q't ham fındık yağlarından 170 ton yağ tekl f a'mak suref/le sotılacaktır. Konu ile ilgili şartname ve numune «Rıhtım Caddesl Cıracı Sokak No. 2630 RHan kat 3'de Fındık Tanm Satış Kooperatıfleri Bırlıği adresmden temın edılebılır» İlgı duyanların teklıf mektupiarını 20 temmuz 1978 perşembe gunu saat 15'e kadar yukarıdaki adrese vermeleri duyurulur. Telefon: 43 69 70 43 44 49 Arabul: 826/9758 Doğan AVCİOĞLU Türklerin Tarihi «İKİNCİ KİTAP» ÇIKTI FRANSIZCA STRASBOURt, ÛMİVERSITFS! MF7UNU ÖĞRFTMEN TARAFINDAN FRANSIZCA DERSİ VERILIR BÖTÛNLEMELİ ÛĞRENCILER SINAVi A « A VE IIŞTIRILIR. ÇAĞDAŞ YAYINLARI Ca|a!oğlu Halkevi Sok. no: 3941 İSTANBUL Doğu Avrupa Yahudileri Türk kökenli mi? cONÜÇÜNCU KABILEtDE ARTHUR KOESTLER'İN SAVUNDUĞU SU GÖRUŞ. INCELENEREK ELEŞTIRILIYOR. 58 68 96 GeneJ Dağıtun: Tekin Yayınevi tstanbu]