Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
/ K I ıiiar ooyu ızrenen oıumsıiz SKonomik poütika yuzunden bugiın ulkemizin dışa borçlanma yoluyla geçinen bir ülke durumuna düştüğü herkesçe bilinmektedir. Bir yandcn doğal kaynaklarımızı gereği gibi değenendirmekteki bilinçsizlik ya da umursamazlık, bir yandan teknolojik gelişmedeki yöntemsizlik ve dağınıklık ülkemizi kendi temel besinini dahi dış kaynaklar olmaksızın üretemez hale soktuğu da gercektir. Özellikle Ulusal sınırlarımız dışmda aş:rı gelişen teknolojinin ekonomimizi, do'ayısıyla yaşamımızı coğu kere olumsuz yönde etKüemesiyle ithalot ve ihracotımız arasında korkunc bir ucurum doğduğu icin, bilinen değerli doğai kaynaklarımızı yeni moddesel türlere dönüşturerek yuksek fiyatla pazarlamo yoluna gitmek zorunluğu yanında, ülkemiz bir yandan da yeni doğal kaynaklarını arayıp cıkarmak ve değerlendirmek zorundadır. CUMHURİYET 15 NİSAN 1978 Y OLAYLAR VE GÖRÜŞLER cıva sulfur bulunabileceğl düşunüiereV tik yolla ispatlanmıştı (3). ancli Sonuç Karadeniz sularında cereyan eden biyolojik. hidrokimyasal olaylar sonunda ülkemiz ekonomisi icin cok önemli olabilecek metal sülfürleri iceren ve özellikle nükleer reaktörlerin hammaddesi olan uranyum da dahil birikintiler oluşmuştur. Ceşitli ülke araştırıcılarınm Karadenizde yaptığı bazı araş'ırmolarda bunlar kısmen saptanmış, ancok bu denizimizden üretirn icin yararlanabilecek tam bir envanter çıkarılmamıştır. 1 Bugünkü bilim düzeyimizde bunları ortjştırabilecek olanaklarımız var olduğu icin bu araştırmolara derhal başlayıp rantabl goninen yerler icin birikintilerden uranyumu ve diğer metalleri elde etme işlem yöntemlerinin scptonmasına gecilmelidir. Böyle bir araştırma proje taslağı tarafımızdan Tabiî Kaynaklar ve Enerji Bakanlığma önerilmiştir, cevap beklenmektedir. Bu araştırmayı yabancılardan beklemek yerine kendi öz o!anaklarımızla yürütmek ve sonucları saptamak, ülkemizde simdiye değin edinilen denemelerden sonra ayrıca önemlidir. 2 Cok önemli başka bir husus şöyle özetleneb'lir: Karadenizin yukarıda anlattığımız doğal dengesini bozacak her türlü girişimlerden kacınılmalı ve hazırlancn bazı kanalizosyon planlarında yapıidığı gibi Karadeniz dibindeki olaylar zincirini etkileyecek ve dipsuları cevre sorunu yaratacak atıkları doğrudan doöruya deniz dibine gönderme projelerinden (4t kesin olarak vazgecilmeli ve yapılocak deöişikiıklerle suları »emizleyerek dip sularına verme esası getirilmelidir. Aksi davranıs ülkemizde cevre sorunlannın yaratabileceği sorunlardon daho cğır bir ekonomik sorun yaratacaktır Daha acık bir deyim'e İzmit Körfezini ve Halic'i temizleyelim derken Karadenizden oluruz. (1) Enrlcc Bonatti, The origin of metal Deposits in the Oceonic Litosphere, Scienthific American 238,54 (1978) (2) J. P. Riley and G. Sklrrovv, Chemical Oceonography, 565 (1975). (3) Fikret Baykut, Boğazici Üniversitesi Istonbul Halic Sorunları ve Cozüm Yolları Ulusal Sempozyumu. 2735 (1976) (4) C.G. Gunnerson ve diğerleri, Senage Disposalin The Turkısh stroits, VVater Research, Pergamon Press, 6.763774 (1972). Yıkıcı Eylemler... * ran'da birşeyler oluyor. Neler oluyor? diye sorarsanız, inceden inceye yanıtlamak olanağı yok. İran. karanlık istibdat rejiminde yosamaktadır. Haberleşme, bu rejimin denetimi altındadır. Batı'dan giden gazetecilsrin gozlemleri sınırlı kalıyor. Tebriz'den başlıyarak bircok kente sıçrayan halk ayaklanmalarından söz acılıyor. Tahran'da bir dışişleri yetkilisi: tülkemiz,» demiş, «tarihinin en kritik dönemini yaşıyor.» Şahın suyu kaynadı mı bu kez? Böyle birşey olur da Şah kelleyi yitirmeden kapağı Avrupaya atarsa, dert değil. Çunku kac cokuluslu kumpanyada hissesi var? Kac bankada kac milyarı var? Şah Hazretlerinin kendileri de bilmezler. Ancak sorun şu: iran Şahı, oğlan cocuk doğuramıyor diye ilk karısı Fevziye'yi boşamıştı; ikinci eşi Kraliçe Sureyya'dan aynı nedenle ayrıldı. Farah Diba uçuncudur, ve görevine yerine getirmiştir. Şimdi Şah devrilirse ne olacak? Butun cabalar boşuna mı gidecek? Yoksul İran holkı bunu hesaba katmodan direnişe geçmiş, her yanda «yıktcı eylemler» başlamış. Ne var ki İran, gercekte bir Amerikan sömürgesidir. ABD kolayca bırakır mı İranı? Bir kez gecirmiş pençesine; sömürmekten vazgeçer mi? Bir ülke düşünün ki petrol geliri akıl almaz düzeylere tırmanmıştır ve bu kaynaktan gelen milyarlarca dolar ABD den silöh satın almak içm kullanılır. Tahran, hem petrol hem silöh bckımından Amerikan emperyalizminin sistemi icinde önemli yeri tutmaktadır; bunun ceremesini de İran halkı ceker. İran ordusu ulkedeki karonlık istibdat ve sömürü düzeninin silâhlı bekCisidir. Özgürlük isteyen aydınlar, kopalı ve güdümlü mahkemelerde sözde yargılanıp idam edilir Üikede yasal muhalefet yoktur. Eli kanlı dikta ve çağdışı saltanat «Hür Dünya Lideri» ABD eliyle dest»klenmektedir. • Biz de İran'la CENTO'da müttefikiz. CENTO, Ortadoğu'da «yıkıcı evlemlene karşı kurulmuştur. İran, Türkiye, Pakistan, İngiltere üye devletlerdir. CENTO'ya göre üye devletlerin gizli istihbarat servislerl birlikte calışacaklardır. Yani bizim MİT ile İran'ın SAVAK'ı ve İngiliz Intelligence Service'i Ortadoğudaki «yıkıcı eylemlemi birlikte kovalayacaklardır. CENTO'nun patronu da Amerika'dır ve iran'daki Amerikan etkinliği şaşılaşı olcüdedir 1953 yılında Musaddıkın lidertiğini yaptığı muhalefet. Şahhk rejimini yıkmıstı. Tohran'da bir karşırievrim darbesini tezgöhlıyarak Şahı tahtına yine oturtan CiA'dır. Bu ünlü eylem, sonradan en kücuk ayrıntılarına değin acıklanmıştır. Ve şu günlerde önemli olan VVashington'un İran'daki durum icin neler düşündüğüdur. Doğaldır ki bir dizi CIA uzmanı; haritaları, raporları masalara yaymışlar hesaplıyorlar: Acaba ne yapmalı? Şah'ın miadı doldu mu? Eğer dolduysa bir acık askeri rejimle mi işi idare edelim. yoksa İran'daki toplumsal gericiliği bir sivil rejimde Iktidara kanalize ederek mi ulkedeki cıkarlarımızı surdurmeye bakalım? * Bize gellnce.CENTO'da yazgımızı komşumuzla birlestirmişlz; Ortadoğu'daki «yıkıcı eylemler»e karşı MİT ile SAVAK elele savaşımt sürdürecekler diye anlaşmayı imzalamışız. Şimdi Şah'a ve Sahlığa karşı direniş, CENTO'ya göre «yıkıcı eylermdlr. Padisahlığı yıkıp Cumhuriyeti kurmus Türkiye'de, Padisahlığı canlandırmaya ka'kışmak yıkıcı eylem; Şahlık rejimiyle yönetilen İran'da Şahlığı yıkıp Cumhuriyeti kurmaya calışmak yıkıcı eylem „ Atatürk Türkiye'slnin MİT'i ne vapacak bu durumda? CENTO'ya uyarak Şahlık rejlmlni korurrak ve kollomak icin caba mı oös'erecek? Bu yolla SAVAK'la îşbirflği ml yapacnk? İngiliz Intelligence Service'lyle bîrlikte mi çalışacak? Karadeniz Dibi Birikintileri Prof. Fikret BAYKUT İlham ARTÜZ I.Ü. Kimya Fok. Dekanı jik gelişimleri acısından farklı dört deniz ile çevrili ülkemizoe, deniz dibi doğal madde olanaklarının saptanmosı, bunlardan yararlanma ve madde üretimi icin işlem yöntemleri (process) geliştirilmesi kacmılmaz durumdadır. Ve ülkemiz ekonomisi acısından cok önemlidir. Ülkemizi ceviren denizler arosmda gerek ekonomik ve gerek bilimsel acıdan Karadeniz cok ılginc bir durum göstermektedir. Doğubaiı yönünde 1149 Km. uzunlukta kuzeygüney yonünde 611 Km olan bu denizimizin 423483 kilometrekarelik bir yüzey ölcümü vordır. Koraaenizin en derin yeri 2245 m. ve ortalama derinliği 1271 m.'dir. Karadenizde 100 m. eşderinlik (ısobath) hattı kuzeydoğu ve güneyde butün kııylarımız boyunca (Sinop. Somsun arası dışında) hemen hemen kıyıdan başlar ve kıta sahanlığı cok dik bir eyilimle 1000 m'den daha fazla derinlikteki derin deniz cukuruno ooğru uzanır. Phtlophora bitkilerinin (Alg) bol geliştiğı sığlık alan Romanya. Bulgariston acıkları bölgesidir. Öbür denizlerde pek rostlanmayon. Karadeniz'i cok ilginc yopan özellik is«: Deniz cancğını dolduran su kütlesinin. derinliği 160 220 m. arasmda değişen ve litresinde 8 miiilitre oksijen iceren bölümünun. canlılorca zengin bir yaşamo alanı olmosı yanında. bu derinliğin altmdo kalan su kütlesinde bakteriler dışında hıc bir canlı bulunmayışıdır. Bu su bölümünde, canlılorın gereksinimi icin oksijen yerine cok kuvvetli bir zehir olan litresinde 6 miiilitre ya da daha fazla kükürtlü hidrojen bulunmaktaclır. işte ori|inclitesi nedeniyle Karodenfz olayı diye tanımlayabileceğimiz bu olay. kükürtlü hidrojenin neden olduğu bivokimyasal olaylor zincindir 220160 metrenin üstünde kolan suda tuz yuzdesi öteki denizlerimize oranla azdır; bu nedenle öbür denizlerimizde bulunan canlı türüne bakarak daha az tür balık vordır. Örneğın İ.Ü. Fen Fak. Hidrobiyoloji Uzmanı Cipuro, Mürekkep balıklan, istokoz buiurmamasına karşın Karadeniz Türkiyeyı cevreleyen su otanlarına oranla en cok balık üretiien denizdır. Türkiyede tutulan bahklorın % 80'i Karodeniz. % 12'si Marmora. % 8'i Akdeniz ve Ege'denaır. Buna paralel olarak bolıkcılıkla uğroşan nüfusun % 41'i Koradeniz, % 33'ü Marmara. % 1S'u Ege, % 1'i Akdeniz ybresindedir. Bu oraniar ilk bakışta bir celişki gibi ortaya cıkor, cunkü Karadenizde yukarıda belirttiğimiz gibi 220 m. citında oksijen yoktur. Fakat gene yukonda belirttiğimiZ gibi canlı türü az olan Karadenizde conlılar arası doğal rekabet de cok azdır ve varolan türler alabildiğine gelişirler, ürerler. Bahklorın besininj oluşturan mikroskobik planktonlar da alabildiğine ürer ve balıklar tarafından kısmen yenilirler. kısmen de yaşamları sonu kükürtlü hidrojenti sulara dağılır; burcda proteinler bakteriler tarafından parcalanaraK kukurtlü hidrojen oluşumuna neden oluricr. Böylece alt su tabakalarında oluşan kükürtlü hidrojen diffuzyon ile yavaş yavaş yukarı cıkorken dıkey su hareketleriyle aşağı taşınan Oksijen (2) ile 160220 m'de karşılaşır. burada kemosentez yoluyla onaerob (havosız) kimyasal değişim ve kükürtlü hidrojenin parcalanması olayı meydano gelir. Metol Sulfurlerin dip birikinliterinde yığışması: D<sniz sularında cözünmüş olarak bircok ağır metaller, örneğin titan. gümüş. altın. zırkon. cinko, kadmiyum, bakır. kalay. kurşun, demir, nıkel. mangan vb. bulunmaktadır. Karadenizde doğal denge halinde Sürekli bulunan kükürtlü hidrojen bu metalleri uzun yıllar boyunca yavaş yavaş cöktürerek dip kısma oîurtması gerekmektedir Daha önce Halic'te yaptığımız bir araştırmada Halıc suyundo cıva bulunmayışı dikkati cekmiş ve ancak dip camurundo I Yeni bir doğal kaynak İşte bu yönden, Karadeniz dibi birikintileri yepyenı bir umut ışığı olacak gioı gorünmektedir. Gercekte ulaşım ve haberleşme tekniğiııın olağanustü gelıştiği ortamda. artan nufus ve kapıtalizmin sınırsız tüketime özendirme propagandası nedeniyle karasal doğal olanaKiann tukenmeye yuz tutmosı yüzünden, dunya yüzeyinin dörtte ücünü kaplayan denizlere yönelme zorunluğu ortaya cıkmıştır. Çok yeni olarok Okyanus litosferinde metal birikintileri (sediment) uzerinde türlü oraştırmalar yayınlanmaya ve değerli metaüerce zengin birikintilerin oluşumu hakkında türlü kuramlar ocıklanmoya başlamıştır. (Hidrotermal olaylar. sülfur vb.) Hidrotermal kurama göre deniz dıbi litosferinden deniz suyuna karışan metaller sülfürleri holine dönuşür. Özeliikle sularda cok az yoğunlaşmada (konsontrasyonda) bulunan demir ve mangan, hidroksıtleri halinde yavaş yavaş ayrılır; Hidroksıtlerin soyurma (adsorpsiyon) yeteneklerı olduğundan bircok metalleri, bu arado Uranyumu da beraber dip birikintilerine sürükler. Bazı metaller, kücük canlılar (planktonlar) tarafından yakalanır ki, bunlar da yoşomları sonunda deniz dibine sürüklenir. Bu olaylcr cok yavcş yürür. Rodyoaktif araştırmolara göre 1000 yılda yaklaşık 1 mm kalınlığında mangan nodulleri (yumrucuk) oluşur (1). Son yıliardo gelişen teknoloji bilindiği gibi deniz dıplerindeki önemlı petrol kaynaklarından yarorlcnma olanoklarını da doğurmuştur. Üc torofı bırbirınden fizıksel. kimyasal. biyolojik ve jeoio "Kadıfeden Kesesi,, OKTAY AKBAL MEVLÜT Hayır 16.4 1978 pazar günü öğle nomazından sonra Duahan Hafız Adem Erim Başkonlığında, rahmeth: ÇAĞ RI istanbul TekniK Üniversitesi TÜNKC Tüketim Koopcratıfı Genel Kurul toplantısının 6 Mayıs 1978 guni saat 14te Kooperatif Müdürlüğünde (Macka Menza Bınasında) yapılacağı duyurulur. Coğunluk soğlanamazsa 13 Mayıs 1978 günü aynı yer ve saatte yapılacaktır. TUNKO Yönetim Kuruıu G Ü N D E M: 1 2 3 4 5 6 7 Acılış Dıvan secimı Faaliyet ve kesin hesap raporu Denetleme raporu, aklanma Yeni Yönetim Kurulu ve Denetleme Kurulu ceclml Dilekler Kapanış HASAN TUNAYLI oğabeyımin Üskudar Fıstıkağacı (Kuruceşme) SELAMİ ALİ Camiinde mevlütu okunocaktır. Tüm eş dost ve tanıdıklorın gelmelerinı dileriz. Eşl • Cocukları ve Kardeslari adına: HÜSEYİN TUNAYLI • # odifeden kesesi» diye bir türkü vardır. Birden Atina n K radyosunda duydum Rumcasını. Bir tuhaf oldum. Bülent Ecevit Londra'dakf öğrencilik yıllarında boşuna yazmomış «Bir Rum şarkısı duyunca gor gurbet elde istanbul çocuğunu».. Gurbet elde olmadan da Kadifeden kesesMin Rumcasını dinlemek kişiyi etkillyor. Hem de düşündurüyor. Bunca beraberlik; benzerlik neden dost, kardeş yapamıyor iki ulkenin halkını? Niye bu her an koptu kopacak bir savaşım hovasında yasamok? Nlye böyle duşmanlıklon surdürmek? Haksız değiidi Ecevit «Turkiye ile Yunanistan crasında hiç bir çıkar anlaşmazlığı yoktur» derken.. Hic bir, belki biraz aşırı bir söz, ama önemli bir cıkar anlaşmazlığı yok doğrusu.... Ege de petrol araştırması, Kıbrıs sorunu. butun buniar karşılıklı iyi niyeîlo düzelecek, ortadan kalkacak, bir sonuca bağlanacak konular... Ama olmuyor olmuyor!... Kolaylıkla olacağa da hic benzemiyor. Montrö goruşmelerinde Yunanistan'la Türkiye arasındaki anlaşmazlıkların cözümleneceği umudu belirmişti. Epey sönük bir umuttu bu. Ama iki ülke icin anlasmaktan, aradaki sorunları ortadan kaldırmaktan başka cıkar yol yoktu. Nitekim Atatürk'le Venızelos hem de kanlı bir savaştan hemen sonra Darış antlaşması imzalamamışlar mıydı? Ecevit Karamanlis goruşmelerinde de iki ülke icin yararlı bir sonuç beklenmlşti. Kıbrıs'ta ödun vermemiz isteniyordu bizden. Ege'de anlayış gostermek. İyi. hoş, ya karşı taraftan ne bekleniyordu? Yalnız biz verecekiik, önce öneriyi, sonra da ödünleri... Bir paket hazırlandı... Kıbrıs sorununda Türklerin çozum yollarını öneren bir paket. Carter de ambargoyu kaldırmak gerektiğini açıkladı. Yunan Türk görüşmeleri 14 nisanda Ankara'da başlayacaktı. Bu hafta ABD Senatosu Carter'in önerisini goruşscekti. Bu arada bizim «paket» de B.M Genel Sekreterine verilecekti. Ne oldu birdenbire? ABD'de bu goruşme ertelendi. 14 nisanda Ankara'da beklenen Yunan heyeti de şimdllik gelemeyeceğin! bildirdi. Ne olmuştu? «Önce Türklerin «paket»inde ne var onu bir gorelim, sonra yapacaklarımızı düşünelim» açıkgözlülüğü öne cıkmıştı! Biz istediğimiz kadar NATO'ya CENTO'ya bağlıyız, ne yapsanız, ne etseniz yine~bağlı kalacağız diyelim, arada bir «yeni bir dünya kurulur, biz de orada yerimizi alırız,» diya sesimizi yukseitelim, «sömürgen batı» Türkleri bir türlü kendinden saymıyor. İşine geldiği sürece, daha doğrusu kendi savunmasında ileri cephe, ilk adımda harcanacak bir ülke olarak gördüğü sürece, sırtımızı okşuyor, ama ttkendi» cıkarı söz konusu oldu mu acıkgözlülüğün her türlüsüne başvuruyorlar. Türkiye, Kıbrıs'ta belirli ödünler verebilir. Buna ödün demek de doğru değil. Gercekci cozümlemeler adı verilmeli daha cok. Sınır düzeltmeleri, Maraş bolgesini «yansız» bir duruma sokmak, federal bir devletin siyasal çatısını kurmak... Ege'de de ortak bir cıkar, bir ortak calışma olanağı sağlamak... Oysa her zamanki gibi, sömürgen batının şımarık cocuğu olmaktan bir türlü kendini kurtaramayon Yunaniston, sırtını ABD'ye, Batı Kapitalizmine dayomış, her turlü olumlu öneriye sırt çevirmektedir. «Türkiye'ye konulon ambargo aman kalkmasın, Türkler tam dize gelmişken gevşemeyin, söke söke koparın öneriieri, sonra da bizim bekçimiz olarok birazcık silah, birazcık para verin.» demektedir. Türkiye'ye düşen nedir? Herşeyden önce kişilikli, saygın. haysiyetli bir dış politika... İcte barış dışto barış, ama saygıya, sevgiye, karşılıklı güvene dayanan bir barış... Gerektiği zaman «barış» icin savaşan bir ulusuz biz. NATO'lcr CENTO'lar bizden cok batı kapitalizmine yarar sağlayan siyasal toplaşmalardır. Tü'kiye bugün, coğrafya durumu, tarihinden aldıgı güc, kırk iki milyonluk nüfusu, savaşma yeteneği ile önemli bir devlettir. Böyle bir devtetin dostu olmaktansa düsmanı olmayı yeğleyenler kendileri dOşünsunler işin sonucunu!... İnönü'nün «yeni bir dünya kurulur Türkiye de orda yerini alır» ilkesini uygulamak o kadar zor değildir. Yansız bir politika izleyecek olan Türkiye, ABD'nin dümen suyundo giden bir Türkiye'den cok daha ilgi, sevgi ve saygı toplayocaktır dünyada... «Yunanlıyla kardeş olduğunu sıla derdine düşunce anlarsın» demiş 22 yaşındaki Bülent Ecevit... O da duymuş «Kadifeden Kesesi Kahveden Gelir Sesi Ciğerimin Ciğerimin Köşesi» gibi şarkılarm her iki ulusca da yürekten benimsenip söylendiğinl, eş duygulanmalar, eş özlemler yarattığını... «Aramızda bir mavl büyü • bir sıcok deniz • kıyılarında birbirinden güzel iki milletlz» de demiş, ama holkların, ulusların birbirlerlne dost değil düşmon olmasında yarar gören kapitalist gücler kadifeden keseiere değil celikten kosalora sahip olan. cevreler, ne yapıp edip barışcı, dost halkları birbirlerinin gırtlağına sarılacak hale getiriyorlar. Tarih bunım sayısız örnekleriyle dolu... (Cumhuriyet 6598) İNEGÖL ORGANİZE SANAYİ BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜNDEN Inegöl Organize Sanayi Bölgesi Alt Yapı Tesisleri l'inci Kısım İnşaatı İhale llânı 1 inegöl Organize Sanayi Bölgesi, İcme ve Sanayi Kullanma Suyu, Kanalizasyon, Telefon ve Dahili yol şebekeleri inşaatı Alt yapı tesisleri l'inci kısım inşaatı olarak, kapalı zarf usulü ve 1978 yılı Birim Fiatları ile eksiltme şartnamestne göre eksiltmeye cıkarılmıştır. 2 İşin l'inci keşif bedeli 36.603.000. (Otuzaltı milyon altıyüz ücbin) TL. dir. 3 Bu işe ait ihale evrakı, İnegöl Organize Sanayi Bolge Müdürlüğünde, mesai saatleri icinde görülebilir. 4 Eksiltme 3.5.1978 günü saat 15.00'de, İnegöl Organize Sanayi Bölge Müdürlüğünde kurulacak, ihale komisyonunda yapılacoktır. 5 Eksitlmeye girebilmek icin isteklilerin. a) B grubundan, işin keşif bedeli kadar. müteahhitlik karnesi. b) Yapı aracları bildirisi. c) Sermaye ve kredi olanaklarım acıklayan mali durum bildirisi. d) Sözleşmeye esas ilk ilân tarihinden sonra alınmış banka mektubu. e) Bu işte calıştıracağı teknik personele ait teknik personel bildirisi. i) Başvuru tarihinde elinde bulunan işleri acıkiayan taahhüt bildirisi. g) Başvuru tarihine kadar, kesin kqbulü yapılmış işlerine ait bildiriyi. h) İş yerini görüp tetkik ettıklerine dair, İnegöl Organize Sanayi Bolge Müdürlüğünden alınmış tasdikli bir belgeyi. i) İsteklinin şirket olması halinde şirket sirkülerini, eklemek suretiyle 25.4.1978 günü mesai saati sonuna kadar İnegöl Organize Sanayi Bölge Müdürlüğüne yozılı başvuruda bulunmalorı, lYeterlik Belgesi» almaları ve bu belgeyi kapalı teklif zarflarına koymaları. 6 Geçici teminat miktarı 1.111.840. (Blrmilyonyüzonbirbinsekizyüzkırk) TL'dır. İsteklilerin geçici teminatı Halk Bankası İnegöl Şube Müdürlüğüne yotırarak makbuzu veya geçici teminat mektubunu, kapalı teklif zarfına koymaları. 7 isteklilerin kapalı teklif zarfını makbuz karşılığında, ihale komisyonu başkanlığına, İhale saatinden bir saat öncesine kodar vermeleri, DUYURULUR. 8 Kuruluşumuz 2490 sayılı kanuna tabi olmayıp, yeterlik belgesi verip vermemekte, ve ihaleyi yapıp yapmamakto veya ihaleyi dilediğine yapmakta serbesttir. 9 Telgraf ile başvurular ve postadaki gecikmeler kabul edilmez. (Basın: 14349/6579) TEŞEKKÜR istanbul Alman Hastanesinde yaptığı başarılı ameliyatla, bana sağlığımı kazandıran. SAYIN DR. OPR. DİYARBAKIR ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜNDEN Teknik Personel ve Memur Alınacaktır Oniversitemiz Merkez Örgütünde acık bulunan kadrolar icin sınav. secme ve değerlendirme yoluyla acıktan veya naklen personel alınacaktır. Başvuruların 1 fotoğraf, özgecmişi ve önce calıştığı yerleri belirten kısa bır hayat hikâyesi ekli dilekce ile 21 Nisan 1978 tarihine kadar Dıyarbokır Üniversitesine yapılması gerekmektedir. Nakillerle boş kadrolar dolmadığı takdirde sınav veya secme tarihi dilekce sahiplerine ayrıca bildırilecektir. İsteklilerin, konularında biigl ve tecrübe sahıbi olmaları İle memur alınacakların serı daktilo yazabilmelsri temel koşuldur. Cemalettin Ümit'e SAYIN DR. NARKOZİTÖR Haluk Toygarlı'ya ameliyathane ekibine. cerrahi servisinin bütün personeline, ilgilerini esirgeme yen, dirayetli yönetici Başhekim Sayın Dr. İSMAİL ERAN'a teşekkürlerimi sunarım. HAMDİ ZAMANTILI Açık Kadrolar Kadro Ünvanı Yapı işleri Daire Başkanı Yapı İşleri Dairesl Başkan Yardımcısı Baş Mimar. Baş Mühendis Mühendis, M i m c Hukuk İşleri Müdürü Daktilo Sınıfı T.H.S. T.H.S. T.H.S. T.H.S. Av. Hiz. G.İ.H. Derecesl 2 3 3 4 3 13 2 3 1 2 Hukuk işleri (Basın: 14243) 6569 Adedi 1 Calıştırılacağı ünite Yapı İşleri Dairesi Sağlanacak diğer haklar 1 Kanuni her türlü yan ödems 2 Temin edildiği takdirde lojman KADIKÖY 2. SULH HUKUK HAKİMLİĞİNDEN 1978/116 Vesayet Kadıköy, Feneryolu Ahmet Eyüp Paşa Sokak No. 23/9 da ikâmet eden yetim ve kücük Nerihe Zekiye Güneri'ye aynı adreste ikamet eden ablası Naciye Semine Guneri Kadıköy 2. Sulh Hukuk Hâkimliğinin 1978/116 esas ve 1978/188 sayılı korarıyla vosi tâyin edilmiştir. Gazete ilân tarihinden itibaren bir cy icinde herhangi bir itirazı olanların mahkememizin 978/116 sayılı dosyasına müracaat etmeleri rico olunur. 30/3/1978 (Basın: 2808 6586) Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'na Sözleşmeli Uzman Alınacaktır 1 Bankomız Ekonomik Araştırmalar Baş Danışmanlığında görevlendirilmek üzere sözleşmeli uzman alınacaktır. 2 Adoyların yurt icinde ve dışında ekonoml alanında ve dallarında asgarî master. doktora veya bunlara denk üniversiteustü ihti sos yapmış olmaları ve üstün derecede yabancı dil bilmeleri gereklidir. Para, Kredl ve Konjonktür konularında ihtisasları bulunduğu mülâkat sırasında tesbit edilenlerde yukarıda belirtilen şartlar aranmayabilir. Uzmanlorın sözleşmeleri fulltime veya parttıme esasına göre yapılabilecektir. Verilecek ücret yeterlidir. 3 Adaylar arasındaki secim mülâkat yo lu ile yapılacağından bu görevlere istekli olanların, adaylarda aranacak diğer şartları ve sözleşmenin ana hükümlerini öğrenmek üzere Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Ekonomik Araştırmalar Baş Danışmanlığınâ. Meşrutiyet Cad. Koray Han No. 1/2 adresine yazı ile veya bizzat başvurmaları gereklidir. 4 İsteklilerin yazılı veya sözlü müracaat larında aşağıda gösterilen belgeleri Bankamıza vermeleri gerekmektedir. Müracaat ve bel geler gizli tutulacaktır. a) Yeterincp ayrıntıh hâl tercümesi (Ekonomik Araştırma işlemlerindoki tecrübelerinin acıklaması). b) Oniversiteüstü öğrenim sevlyesl ve de recesini gösteren belgelerin örnekleri. c) Basılı ya da teksir edümiş kitap ve lisans üstü tez, tebliğ. inceleme ve makalelerin bibliyografyası ve mümkünse bunların birer nüshası (iade edilecektir). d) Görev İsteme Formu (Bankadan verile cek) adayların kendi el yazıları Ü8 doldurulacaktır. 5 isteklilerin yapacaklan mürocaotlar incelendikten sonra kendilerine mülâkat İcin aday o!up olamayacakları ve aday olacaklara kendileri ile yapılacak mülâkatın tarihi ve saati yazı İle bildirilecektlr. 6 Bu Nânımız 22 mayıs 1978 günü mesai sonuna kadar gecerlidir. Postada vâki olacak gecikmeler nazara alınmaz. TÜRKİYE CUMHURİYET MERKEZ BANKASI İdare Merkezl VEFATLAR İSLKM C E M S tŞLOU birMefonbemrinaMir. | Gjote, ilân w umum mııncWt(, | doMsr.npor.dtfMnıtoıb, FAŞİST İŞGAL ALTINDAKİ İST. ATATÜRK EĞİTİM ENSTİTÜSÜNE 2 yıldanberl gidemeyen ve halen bulunan istanbul dısında jssMjete ışienlerinizı dcruMe edtt TÜM İLERİCİ, DEMOKRAT, DEVRİMC! ÖĞRENCİLERİN Okula gitmek Ozere en gec 16 nisanda lstanbul'do olmaları duyurulur. tST. ATA. EĞT. ENS. İLERİCİ DEVRİMCİ ÖĞRENCİLERİ (Cumhuriyet: 6589) Not: Bütün muameleler qletme)c | art olmık iinre yurt Ki. yurt dıjı, yurtdsından yıjrda cenjze nahli lapılır Günün her saatınde emrınizdedif 472006 406886 ISLAM €E\ AZEIŞLERİ TEL: TÜRKEL 6568 (Basın: 14189/6572)