23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURİYET 6 AĞUSTOS 1977 YEDI S ANAT EDEBIYAT Ertugrul oskelerle llk kıız Hıfzı Topuz'un evlnde karsılaştım. Duvarlar, herblrl duygunun bftlll blr kesitlnl yansıtan yuzlerle doluydu. Heptl kara yuzluydu. Bir kısmı somurgeclllğln acılarını başlara calıyordu bu Parls duvarlarında Somurgecl bir ulkenln duvarlarında. Sankl kara Afrlkalı eller acılarını yoğurmuşlardı bu kora yontularda. Onlara, ocının, ezllmlşllğln blclmlnl vermlşlerdl Gulen nıaskeler de vardı. Gulen maske da yapmıştı kara Afrlkalı adam Yapmıslı ya. biroz dlkkatllce bakılınca, ardındokl acılı yuz gorunüyordu Zorla gulucuğun maskesl dusüyordu. Maske dusuyor ve koskoca blr kıtanın ocılı tarlhl ve toplumsal gerceklerl gözler onune »erlllyordu. Sayın Topuz'un bir gun once ulkemlzde halkımıza ormaflon edeceğlnl umduğum bu kuçucuk muze•Inde blze uzak sandığımız, aslında cok yakınımızda olan btr kıtanın kulturu ve bu kulturun oluşturduğu duşunce blçlml oyle•ine canlı ki, »Izlnle konuşuyorlar sanırsınız. Maskelerln kokenl eskl Antlk Çağ'a dek uzanıyor. Dlonlsos âylnlerlnde maskelerln kullnnıldıgını blllyoruz Dana aonraları Orek italyan halk llyatrosuna glrlyorlar. Üc tlp mlmos var bu tlyatrolarda: Mımos Gelolon (uç köğıtcı, dalgacı). Moros Phalakros (ezllen, enayl) ve Alazon (yağcı, pohpohlayıcı). Antik Çağ tlyalrosu repertuarı, çeşltll karakterlerln ozetlendlğl bu uç maske cevreslnde döner Bunlardan en onemllsl «Moros Phalakrosndur. Bu tlp bazen blr koyludur, bazen Ihtlyar blr asık, bazen de blr koca Blzden blrldlr kısacık «Mlmos geloionna gellnce, o ezllmls ve aptal tıpln karşılıdır Eskl Yunanca'da «elron» sozcu<ju kullanılır bu maskenln ozetledlğl kişllfkler lcln. llk kez Arlstophanes'ln yapıtlorında rastlanır bu sözcuge. Ona gör», daha Cok yalancılar, yasa yapıcıları ve öc kağıtcılar arasından cıkor «elron»lar. Platon da kullanır bu »ozcugu. O da, Ikl yuzluler ve •oylevcller lcln kullanır. Boylnce «elron» sozcuğu «gercegln carpıtılması» anlamını alır Ozetlersek, gerceğl çarpıtan, uckâğıtCi, soylevcl nltellklerlne sahlp bu maskeyl taşıyanlar, Hlç de yabancı değll blze bu maske. Bızant'ta da maske geleneglnln sürdürulduğunu qoruyoruz. Pantomimus oyuncuları dansederken yuzlerlne maskeler takıyorlar. «Prosopon» denlyor bu maskelere. Moskell oyunculara da «ypokritol». Oyuncuların her birl oyle başarılı dansederlermlş kl; bu danslarnı ve maskelerın ardmdakl klsıllklerl açıkca gorunurmuş. Klaslk Japon ve Java tlyatrolarında da kullanılıyor maskeler Java'nın unlu VVoyang Topeng maskell tlyatrosunun ana konustınu olusturur Burada soylenenler önemll deqil Önemll olan karakter, yanl maskeler VVayang Topeng tlyatrosunun maskell oyuncuları Izleyıcllere blr mesn| lletmek lcln konuşma zorunluluğu duymuyorlar. Maskelerl yeterll. Bu nedenle baş oyuncular genelllkle butun oyun boyunca hlc konusmuyorlar. Sessızlor, Japon No tlyatrosu da boyle Bu pslkololik izlenlmcıllğl ancak maskeler dile getıreblllyor. «Guzel kadın», ya da «Uzgun guzel kadın», «Acı ceken erkek» hep bu maskelerde dlle geliyor Gunluk sorunlar, acılar ve sevlnclerdlr dlle gelen. Kısaca, Insanca olan her şey. Bu maskeler yaşıyorlardır. Ouygulu maskelerdlr bunlar Daha sonraları İtalya'da Commedla doll'arte gelenegıyle birllkte maskeler deglşlyorlar. Her şey degışıyor. Tipler çogolıyor. Insan elklnllklerl de cogaliyor cunku. Antlk, Japon, Java v* Hlnt maskeierınin terslne İtalyan maskelerl ne guluyor ne de aglıyorlar. Bellrslz ve kaygı vericl blr anlatıma sahlpleı Bu yuzler komlkten traıiga cok çabuk geclyorlar. Pekl ama bunları bunca populer yapan şey ne? Olağanustu canlılıkları mı? Elbet bunu Commedla dell'arte'nln nltellğınden oyıramayız Çunku bu tlyatronun komlklostlrdlgl her sey, cevrede olup bıten ve kolayca tanınan olaylardır. Kolayca tanınan olaylar lcln kolayca tanınan maskeler. Blr karakterl sonsuza dek dondurmak Için kullanılıyor bun lar Cunku o karakterler hep var Cevremlzdeler Gunluk yaşamımızda maskelerlyle dolasıyorlar. Bu blr onlamda maskelerln de|eneratyon surecinl de başlatır. Roger Calllos'a gdre, maskeler kutsallıklarını yltlrmelerlyle delenere olmaya başlarlar. Insoncıllığını yltlren klşller kendllerlnl, benzerlerl gözunde guclü ve egemen kılma Islevl yuklerler maskelerlne Böylece Afrlka'da öcalıcı maskeler ve polls maskelerl ortaya cıkmaga baslar. lcerlğl boşaltılan maske blr glzleme ya da zorlama aracı olur Buna en guzel ornek sanırım eskl Belclka somurgesl Kongo'dakl Anlota denılen leopar adamlar topluluğudur. Bu lerorlst topluluK, kurbanlarını gece öldurmekteydl Bunlar, yırtıcı hayvan derllerl glymekte ve yuzlerlne leopar derlslnden yapılmıs maskeler geçlrmekteydller Aniota, maskelerln en dejenere ornegınl olusturur Nasıl, flm dl hayvan maskelerinln de|enerasyonunu ve terör almaşığını tanımadınız mı? Blze hlc de yabancı degll doğrusu. Tlyatroda maskelerln boşka blr Işlevl de var Bu hallyle maskeler tlyatrosal estetlâjn temel kuralıarına uygun Blr gosterlde Izleyicller, yuzlerl ancak uzaktan gorebllme olanagına sahıpler. Izleyıcllerln blr kısmının bu mimlklerl kacırması, ya da ışıgın ve goru» acısının oyuniarı nedenıyle yanlış yorumlaması olasılıgı var Bu nedenle yuz mimlklerl aracılıgıyla Izleylclyle IHşkl kurmak zor. Ama çagdaş teknolo|l blze bunları yakından Izleme olanaklaıı saglıyor önce slnema glriyor devreye Ve ınsanlar «yokın plon»ı bu luyorlar insan dovranışını ve kıslllglnl ailamada en etkin buluşlardan blri bu Ancak slnema yapoy blr evren sunuyor blze Ipolllnalne'ln deyişlyle gercekustu bir yaşam yarcıtıyor Işte bu kurtarıyor duygusuz maske>ert maskara olmaktan Goruntusel uygarlığa, yakın plana karşın surduruyorlar egemenlıMerlnl Ama ah o televzlyon olmasaydı Işte o bozuyor oyunları Mac Luhan'ın dediğl gıbı, televizyon Hltler'in blle maskeslnl duşurebiılrdl. Oyle ya kitleler onu yalnız uzaktan gorduler. O duygusuz maskeslyle El, kol ve vucut hareketloriyle aldattı kıtlelerl Bir de radyo vardı Herşey ne de guzel gıdıyordu radyoyla Rad yonun yakın plan olasılıgı yoktu Kılle mltinglerlnln de Blzde de oyle olmadı mı'' Kııı.llerl su televlzyon gelene dek ne mutlulardı O, tblzden bıri» duygusu veren şlvelerlyle uzaktan ne de guzel etklliyorlaıdı herkesı Seslerl maskelerl glbl duygusuz değlldı Kısaca, yakın plan gercek yerini buluyor televlzyonla. Ustelik bu evrenln bir kısmı qunluk yaşomımızla llgıll Ama, televızyon ve yakın plonının blrleşmesl yine de maskelprr ılan gereKslnmelerlnl kaldırmıyor Cunku o maskplerlnln ardmdakl gercek yuzlerlnden kendıleri de korkuyorlar. Acıları glzleyen, acıları bosımıza calon maskeler Turklye duvarlarına da osıldı uzun zamandan berl Bir yanda, Antlk çağııı Afılka'nın duygulu maskelerl, blr yanda Anlotn'nın duygusuz, de|enere olmus maskelerı Blrlncllerl, yuzyıllardır taşıyorlar bunları. Klmllerl var aglıyorlar. Maskeslnl kaldırıyorsunuz, altından ylne ağlayan blr yuz cıkıyor Klmllerl var guluyorlar Maskeslnl ceklp alıyorsunuz, ardından oğlayan bir yuz cıkıyor. Onların karsılarında, sayıları az AniotoInr Cnmmedla dell'arte moskelerl glbl Afllomıyorlar, gulmuyorlar Hlc duygu yok yuzlerl nde. Robert Motherwell: "Sanat kentsoylu toplumun tedirgin bilincidir,, Çeviren: Bertan ONARAN OBERT MOTHERVVELL, CAĞDAŞ AMERİKAN SANATCILARININ EN İLGINCLEklNDEN BIRİ OĞRETMENLIK. DENEMECİLIK, SANAT KURAMCILlGl VE CEVIRMENLIK, OZANLIK VE RESSAMLIK YAPAN BU COK YONLU 6ANATCIYLA EUGENIA VVOLFOVVICZIN YAPTIGl KONUŞMAYI SUNUYORU2. M. Ruhcözümlemesl, klslsel ve rastiantısal nlteliktekl öznel blr kaygm, sıkmtıyı ortadan kaldırma yöntemidlr. Ama sıkıntıyı atom bombası yaratıyors» karsımızda nesnel bir korku var demektır, tıpkı ılkel insanın vahşi hayvan ve gecc korkusuvla burun buruna yaşayışı gıbi, bızım do bu nesnel korkuvla lc ice yaşamamız gerpkir. Ilkel Insan KıerkeRaard gıbl soyleriek hep korku ve titreme içersındevdl. Aslında genel olarak ele alınırsa. lnianoSlu lıep böyle ya'jarnıştır. Parıs Okulu'nun bUyük ustalarına bakıldıftında, bu korku ve titremenın izlne bıle rastlanmaz. örneftın. Matısse Belkl de rrssam olarak bu çafeın en ilgınç adarnıdır. Ama yapıtlarına bRkan. ıkı dünva savası vaşadıRını aslâ kestıremez, yapıtlannda bu savaşlara ilışkin en küçtUc bir anıştırma yoktur Km bir Alman trenivle toplama kampına göndeulirken, o, bir masamn Ustundekt RÜrel limonlann resmini yapıyordu Oysa, orneğln Rothko'nun vapıtlaruıa bakarsak, Akdemz'e OZRÜ ha7, ddşktlnlüfü ıçerslnde sonsuza dek uyum ıçeri'sinrie var olarpk dünya tıınııclunıın daha a?, kayıçuun rtaha çnk «ildufiu Eorııhır. Matissp'ın, ışıftın dışında her şpvt kaldırıp atmış. rn vürp flnlatımuıa ula^ınıs tensel hazcılık olduftu so\lpnehılır. V V Kiml Amankan nanat plpştvmenİpH en kuçüh blr »akımm payı hırakmetrian, Mntısse ın bu yuzyılın en buyüh ressanu oldugunu toylemekteler* M. Bunun, Amerikan «anatçılarının çogunun Khrüşü oldııjju kamsındayım. Ve yiizde yüz de ke\fi blr yarjn deftil. ÇUnkU, Matisse Fransa'da kentsoylu »ınıfm donjfta çıktıfcı dtlnemde vaşadı, nıtekim Amrrlka da. benlm vasamım içinde, ksnt noylu yasarnının doru({una çıktı. Bu anlamda, Amorikalılarin Matısse'e karsı duyarlı olmalnrı son derece dogal. oruın resmettlftl vasam, birçok bakımdan. Amerıkan kentaoylu sınıfmın yasamından ayrı deftıl. V V Preud'a duvduğunuz ilgiye dönelim. ftuh çbzumlemcst atnm bombası karşısında etlnsız kalan bir iyileştirme ybntemi olsa da. ıçınden geldığı gıbı resım yapmamn feı bu akun Freud un duşuncelerıne do\anmaktaoır sızı bzguılugo kavufturabılecegıne ınan dııuz galıba?^ M. Evet. am* bakıs açımı daha keslnlikle belırtmek ısteıım. 1940 ta, bir yıl Paris'te kalıp gücümun vettiftince çok Fransız resml gördük'"en sonra New York'a dondüjjümde, buradakl sanatr Ciların çogurıun, KUzekluyusal açırtan, epej'ce gerl ve okulou resımler yaptıklarmı gördum. Yalnız kımilerinin, örnegın Achıle Gorkv'nin usta blrer uveulayımrı olduklarına kusku voktu. Ayrıca, o Eünlerde Nnw York'ta, Avrupa'rlaklnden daha fasla XX. vÜTyıl Avrupa re^mi vardı. Bunun Uzerinp, ömrtlmUn en derln sezgilertnden blriyla sunu Knıdıinı Bız New York'hı ressamlarda eksik olan ıcsım yapabüme va da XX yüzvılın büvük eanatını defcerlendlrebilme vetenefti deftll, varatıcılıftımıza yön verecrk llke vokluguydu \merlkan Okulu, lnsanı hayran bıraknn rcssamlanvla, hpp Avrupa'da dogmus düsüncelerl lzliyordu; dolivısıvla ben dORHiatlk olamsvnn, yarattcı, hprkeBİn krnrtine gttre i7İPvebilecefil bfr llke anyordum; çesltll olasıhklar arasında, Frejd'un terimlerlyle söylersek «ozRÜr çagrısım» nnlamına (jelen «automatisme», aradı&ıma tnm karşı'ık veriyordu. BujrUn de blze sayuız olanak Unıdıjı lnancındayım. W Ovsa resmınfrn bnfeıWır)ın<ia tntnmn gozune Uk çarpan şey, hpp dtf dunvavla ı/pılenmeniz. Bunu derken. 'Kuçuk İspanyol Hapısanrsi', 'Olü v« Dırı Panço Vılla", Dırenmtt Harpkeli'. Ispanvol Cumhuuvetı'ne Agıt' ve İspanyol Olumu» gıbı yapıtlarınızı duşunuyorum 1075'te vaptığınız bu son resım, Franco'nun olumunden hısa bir sure önce oldurulen beş gencı gptırdı aklıma. Yoksa, başka bir blum mu vaıdı ha!amzda">. M. Franpo'nun ollimü de var o reslmde Franco'nun kendıslnın olümü. En sonunda jjeıçekle«en ölumUI V V İşte bu yuzden, Soyut Anlatımcıhk akınunın ızleyıcısı olan sızın tnplurnsal ve sıyasnl olayları böylemne bılınçh izlevışmız epev şaşırtıcı. Obur ressamlann hıç bın bunlarlu uğraşmıyor gıbı. M. Benlm yasadıftım frerçeklik Soyut Anlarımcılık Akımı'nın obiir ressamlarınmklnden apaynvdı. Rahat bir aileden gelıyordum. 193U'lardaki korkunç coküntuvu üç ayıı Ameııkan Ûrüversitesı'nde Reçirmiştım, hatrâ Avnıpa'da blr WanderJahr'ım bile olmuştıı Öblir ressam arkadaslanm Gottlleb, Gorky Rothko, Hofmann, De Koonmg. Klıne, Stıll 30"larda müthiş \oksuldular sanatçı olaıak hır süı u şeyden \okMirıdular Dolayısıvla, iyi resım yapmayı ORienınenın hcr ^evrlon rtnpmli olduğunu düşUntlvorlardı. Ayrıca ben en ppiK.lenycum, îspanva Iç Savaşı pallak vpidi2ir.de 21 \a^ındavriım, tspanva'nın, Keıırılrr tarafındnn, XX vüzvıla nlrmcktpn ahkonması duşunresı, oenım Ribi ılcrleme \r hrilk vonetıml ılkclerı,'le vetıştırllmis birı lçın tam anlamıyla sarsıcı oldu. V V •Fıeld Paıntmg' akımına geçişınızı jımdı yorumlayabıhr mısınw. J V l Bir surtl nedenı vardı Düşüneeml inlatmak ıçnı tlnlü bir arl kullanmam Koıense. Renolr'ın kendı kendine 'îvsuladıgı sıkıdüzpne benzer bir şeydı bu, Renoır, dort beş vıl haııka tablolar /aptıktan sonı.ı. venidPn karakalcm resme sarılnuş Rp";mlnın ustalıfta vı» kolaylıjjn krtc^tıftını sı>ziyor, çızKİsinin kendinı orta\a kovmasını i^tıyonnııs, bovlrfe, vıllarca o korkunç ustalık ve kolavlıgından kacmıs. sonunda pski^nden (.nk daha ^kşayırı, rpngın anlatımlı ıpsımler vapını& Bavktıanm bilmem ama «FİPİd Paintıng» denemesı dft benım ıçın bir tür krndi kpnrtınl sıkıduzpnp sokma d^nfmı oldu; hıı rlnncmrlp rp^mtn tok bir ogesınl PIP alıp onun (İ7Prmp IV Çnarfaş «rmnft bueyicl değıl de toplum sal ve sıyaial açıdan nasıl yorumluyoriunuz? M Caftttaa sanatın, kentsovlu toplumun snnatı oldujjıı goıu5vlnde\ım. Cok aykırı bır sey arna, çagdas sanat kcntsovlu toplumun hılıncı olnıujtıır. Oenel olarak. çagdas sHnaı, kentsoviu smıf gocuklarınm bu sınıfn vanıldiRinı soylprlıklerl pnlardan oluşur ve kentsoviu sınıf bu ııvanyı glılerruzle karsılar. çlınktl sanatgılaıına ba^ka toplumla'riıkmdpn rjaha büyuk bır ozRüıllik tanımı^tıı. Onları çok ıhmal pdPr hplki nım sunu vapın, bunu 'vapmavın da demez Şımdlkı bniluk toplumunun, atom enerji sorunlanndan oturti on bes yırmı vıl sonra oıtadan kalkması olssıhRi vardır; o zarnan Insanlar. bizim stmdık) btrpvrı bır'ıkm vdpsınlar bırakın geçsınler ılkemlzin tersne hep bırlıktp ortaklasa çalı^araklardır Yoksa dtlnya silınıp ziriccektir Beniın jibl 1Q1S te Mnfıs?e 4S va?mdBvken. Dej;as ıle Monet henüz vayarken doSmus birintn 2000 vılında «5 vaıında hfllâ canlıvsa, sıt bırpvfi toplumun Ronunu Kflrerefti î1W, çaftdas sanstın hem hasım, hem da sonunu (rormüs olacafcını sanıyorum. M R V V Sızee, Dada Haıeketinın başkaldırrlıği dunya bugunku dunyava çok benzıyor Soyut Anlatııncılık'ın kendı çağında, Dada akımınm o zamanlar goaterdığı tepteijı go»terdığ\ gO' ruşunde mısınız? M. Tam değıl. Andıftınız sonl, inganlıınn Birmci ve îkincl Dtınya Savaçlan arasında belh mr koşutluk kurduklan günlerde sriylemlştlm O zamanlar. Dada HarekeU'nln, koskoca bir kuşaRı ortadan kaldıran verleşık dtl/cnp ba«;kaldxrma eSİlmıinden doftdııftıına ınanıyordum Oysa Atom Ca{h'nda hıç bir koşııtluk vok. Atom bombusınrtan önce b;r sava? va kazarıhr, va yltlrılırdı, hıı«ıln, herhanifl bir düııya savasını kımserikler belll blr noktada durduramaz, »avaş btlttln dünyayı vıkar. IV Pekı. çeyrch yuzyıl baglı kaldıgmız Soyut Anlatııncılık ınsanın şu dunyadahı durumuna tepkı degıl ıdıyse acaha toplumun lumi yanlarına ya da o sıralar Amprıkada vururlukte bulunan belgecı, toplumsal sanata bafkaldırır mıydı?.. M. O, hem Avrupa yanmadasındaki, hem ta?radaki resım sanatının beylık kalıplarına, h«m de evlci resımlerıyle cansız dofta resımlerine öncelık taruyan Parls Okulu'n» yönelmıs. sanatın uluslararası nıtelıge kavusmasını anıaçlayan hlr bnskaldınydı Aynı zamanda, islenen konunıın >rünltik yasamdan alınmasına, nalt bıınunla suurlandınlmasına da karşıvdı. Şovle söyleyebıllrlji: SoAnıt Anlatımcılık, Parislı resiamlar kadar iyi rMİm yapma, ama lşın içuıe nıh crtrtlmlpmesinin, tasanbilimtn eetırdıftl hılgilerl ve (jerçeltUstUcUler bir yana, çajtdas Parlilı sanatçılannkilerden dah» derln söylcncelert (efsaneleri) katma arnısuvdu. W Bu açıklamavla Preuria ve içındpn çıcldlğl gibt renm yapma eğıhmi aıasında bir var mı?^ Yao duygusuz maskeler ELEŞTIRININ ŞlMDlKI GÖREVI... Hikmet ALTIVKAYNAK leştlri hem «Isştlrllen yapıtın, hem caOınıri toplumunun ve hem de ksndlslnın aleştırısıdlr Edeblyatının fonkslyonu olarak duşulülen eleştırlnln, ulkemızae gelışıp önemll kuramsal yopıtlar verememesl. dahası ulusal bir nltelık kazanamaması, elbette kl once edebıya* tımızla llgılıdir Şoyle kl, ılkin sozkonusu olan edebıyotın duzeyıdlr Homen soyleynbılırız kı bıınun nlcelıksel acıcJan eleştırlnln cok onunde ol E duıju tortışma qfttfırmftz blcımde ortodadır Ama nltelıksel bakımdan farklı olmadıflı da kesındir. Cumhurlyet donemlnde ulusal nltellk kozanmayo calısan. blr oroyış lcmrte bulunon edebtyatımızı nasıl kl Batı kırması çılrle. romanla. lıyatroylo kendımızın yapmaya çalışmış, burodan yenl bir edeblyot yaratmışsak, eleştlrıyl do oynı yollarla Batı'dan aktormaya ozumlemeye calışmışı? Bu bakımdan rahatlıklo soyleyebılıri7 kl eleştırl denlnre de aklımıza once Fransız eleştlrlsl gelmektedır Fran8iz eleştlrisl blr cok ertehıyoteıya fP'» dArt buyuk felsefe içlndo gelışmıştır Bunlarn gnre de dort buyuk eleştırl Varoluşcu, Toplunıcu, Atillâ ÖZKIRIMLI «• rttuh Btr 5ev»de Dmçer Sümrr \\w\ öır mahallede oturan ınsanlann vaşamından kesıtler Kunuyar Emeklılığıne çok az kalmıf pısırıfe Nuri Bey. kansı Haynye ve oğlu Cengız'ın çcvrpmnde sınırlan belırlenmış. ııımıdun kolayca uınutsuzluöa donuşehıldıqi hır dunva anlattıqı Kocattna bağh, hen dıiıne ocıretıldıgı oı(n yajayoıı dııu hıltun bir kadın Hayrıve Haıııın bıgenlık çağımlakı Ccngız ıss duşler tçmde Vs atekı mahaltelılet Cununıı yaşavan ka~ dınhgını kullanmasını bılen Fatnıa Hanım şoft>r Cemal. mahalledpkı knhvenın sahıbı bıçkın Aslan Sonra başkalari: Namazında nıyazında. tapudan tekaut, fazılet hoca'sı Muhleırm Efendı'vle kızi yoldcm çıltınib Nenman, genç kızlıgm tşığındp foto toman okuvucw<u Ne$e . Butun bu kışiler, kışıltlüennın en bcUıgın vanlanvla ışlpınyor rnmancla. Tıplrmcva gıdıyar Dmçer Sumer Kışıleunı tıpleştınvor Kışiler arasındokı ıttşkılerie uç durumda vçrüıvor Aüe, aynı çevrede oluş. cımel ya da duvuusal aşk Böylece ayrı Itonuında ışledıgı ıhşkılrn iprgılemeklp ele aldıgı ınianların (tıın\(isını goıuntuluvor tanatçı Coruntu sozrugıt üzennde dıırmamız pcrek burada Bıhndıği gıbı üınçer Sumer Dcvlet Ivatrouu oyuncusu ve başnnh b\> n\ un vazarı Bu hem kışılrnne bakış a^ısını, onları ele alış btçırnı ROMAN ni, hem de anlatım tehnıgıni ptkıhyor. Yukarda sozunu ettiğım tıpleştırme eğU lımi Sumer'm o\un yazaıhgının bir sonucu «Bozult Bir Şpy olayın gelışımınde belh aşamalann bırbınni ızlcdığı sah nclerdpn oluşuvor bir hakıına. A B C. kışılenntn sergılendıgl bir sarmevi D B ya da C D knıleı ınııı ver aldıgı bir ba$ka sahna Izhyor Hemen hpr bolumde once mekanı belırhyor buıner. kışılerını çızerken görüntulemeye ozen gosterıvor, Işte roınanm llk sayfannda Nurı Bey. • . Tam kelının ustunde sallanan altnuş mumluk kirh ampulun olgun ışıgında gazetesini okuyordu Pııanıasııun altını gıynnş. ustunde sunnnış atlet fanılası, ıskemlemne tuner gıbı otunnuştu • Son~ ra haıehet bgesını öne alıvor lıcp Yalnızca olaylann akışıyla saglanan blr ha rekrtlüıh değıl bu Kışiler de davraruslarıyla hplırgınle$tvorlar Canlandınlma denuebüır buna Okur. Aslan ı şu cumlevle lanıvor soz gelınıı • Bir yandan telefonla konuşuyor blr yandan da bıyıklannı bukuvordu* (s 57) Tıvatrocu ohış anlatım leknığmi de etkıhyor demıştını Romaııda dıyalogun agır basması bir yana epık tıyatro dnnpyımleııvle modalaşan, yabancılaştırma unsıuıı o'arnte anl ıtırı hu kez romanda kaışımıza çıkıyor Duu,er Sunıer romonm doc/al akışı arasına. şıırsel bîr anlatuntn yeğlendıgı bolümler verleştırıyor. Olan bttenm yorumlandLğı ya da feıjılerın trdelendıgı açıklayıcı bolumlcr huntar Belkı de okurun kışılrrle ozdeşIpşnıpsmı önlevıp onu roınanm dışına ıfflrpte anlatılanı nesnel bir yaklaşımla değerlendırmesınm amaçlandıgı boluınler bunlar. Ama bu yolda bafarılı olundugunu sov/emcte guç Sonuç olarak. Dinçer Sumer'tn gerçekllğı vüzevsel yanlarıyıa PIP ahyor nlta da. rahat okunur, helh nranda başnnlı bir roman ortaya koyduğu behrtılmeU. Bozuk Bir Şey, Dinçer Sümer, Koza Yayınları, 15 lira Psıkonnlizcl ve Yapısolcı eleçtlrlden olusmoktoJ dır. Bu eavın gecerll olduflu son yorım yu/yılımıza egemen olan çağdas edeblyatımızın Incelenmesıyle saptanabılır Yanm yuzyılın eleştırı3ln do kesın olmamakla blrlikto ortaya cıkan tablo şudur 1946 ya dek oznel eleştırl, 194050 orasındn nesnel eleştırl goze caıpar 195060 orosında Voroluşcu ve Freud'un Pslkanalızcl elpştlrısı yer alır 1960 sonıası ıse Psıkonalızcl, loplunıcu ve gıderek de Yapısalcı eleştlrl aflır basmaktndır Edebıyatımız 1950 ye değın koye gırememış, koyu konu edinememlş, kovu vo ınsanlanm onlatan oyku, romon. şıır v.b. edebıyat urunlerl vorpmemıştır Gerçı bu yıla gelmeden yıllar o ı ^ e Nabızade Nazım tKarabıbık», (1890) Ebubeklr Hazım do «Kucuk Poşa» (1910) urunierlnl vermışler, Yokup Kodrı Yaban'ı (1932) yazmış. 1940' to Koy Enstıtulerınln acılmasıyla koy sorunlnrının yanısıro edeblyatına da ağırlık verllmıştır. Anıo gerek bu donemde ve gereksn 1960 o r)ok olon donemde agır bason kentsoylu eleştırınln dışında bir oleştırl gorulmemıştır Kentsoylu eleştırl de ıkı dalda Işlctv yapmıstır 1 Öznel eieştın. 2 Nesnel eleştlrl Oznel eleştıride eleştlrmen, yazarın yaratıcı vo ozqun nıtellgıne onem verır. yopıtın ırdelonmet>ınde kışllığını elkıslnde kaldıgı cevıeyı one olır Vardıfl1 yorgılar genel • gecer degıl. kışısel begenl ve duygulardan oluşur Yeuarı «cngının tnpluınu ıle olan lll^kılerl ıcınde degıl de, ıtendı llışkılftıı lcındeı eleştırlr. Nosnel eleştırı ıse, oznelın karşıtıdır Yopıtı onqı ıcınde ele alır Eleştırmenın kışısel beğenısını degll, yapıtı, genel gecer olcutlerın yer oldığı mantıksal bılımsel ve aklo yatkın yerleşırış kurnllnrla ocıklar O/ııel eleştırıdfl Atac bu turün sockın örnekIftrlnl vermıştır Buyuk bir donemı sarsmış lıı'lelpre edebıyat begenısl, todı vermede etklll olmuştur Nesnel eleştırl, doyandıflı genel gecfir kurollaro korşın buyuk bir im/n cıknromamı^tır. Ama klml eleştırmenlerın vordığı estetık yargı cr, önenler, yapıt karşısındakl ırdeleyıcl zengın tanımlomalar ve buna benzer bırtakım doyanakinr, yazarlonmi7 ve fldebiyatımız uzerınde gereömce etkın olmo yolunrtadır, olmaktadır. 19b! Anayasasının f>aglodığı olannklar, nesnel eleştlrınııı qenel geçerlıklerı arasına toplumsal bokışı getırmıştlr Boylellklo yapıtlunn toplunıcu bir bakış acısından degeılendırıldıklerı gorulur Alobıldıgıne buyuk bir hızla kurarriial, ogretısel kıtapların. edeblyot urunlerının dılımlze cevrılışı. yayınılanışı. buyuk bir susomıslık Iclnde okunuşu, sıyasal yonotlmın toplumsal ılnrJ leyış kar^ısıııdo gerıde kalışı. bılındığı gıbl 1 68 oğrencı eylemlerınln haklı dırenışıne donu^ur. Daho 6onra 12 Mart donemıylo Anayo'îO do yopılaıı gerıye dopru degışlkllklerle aradakl tarKiılık buyuyerek bugunku noktoya. yanı ıc sovaş e^lfllne gelınır faşlst, gerıcl sıyasal yonetıcıler toplumiol llerlemeyi gormezlıkten gelmektedlr'er. 27 Mayıs ın, 12 Mart ın edebıyata yonsırr.ası (şllrde tıyatroda oykude ve romonda) toplumsal llerleyış ve uyanışı belgelerken. kıtlelerln â/gurluk gereksınımlnl de dıle gotırmıştır. Şırncjı ıse yazılacak olan «barış» özle r nr l n romanıdır, şıırıdır, öyküsüdur. . Bu nedenle lwngl eleştırl olursa olsun şımdlkl gorevi. genel qscer olcutlerlııın ilkınl «barışçılığa» oyırmok olmalıdır. Toplumumuzun ozleml budar şımdl... CAN KUŞU Can kuşu kurşuna boğlandı ylne Ucurmayacaklar özgurlufle Can kuşuna oluyor olan Meydanlar cırkef. meydanlar kan Insan kafasıyla ellyle yaşar Kalemde volanda çarkta N'oldu ellerlmıze Tetıkle zınrırde bıcoktfi Ellerımlz nasıriı olsa da temlı Bırllerl var ışte onlar Zorluyoılar isa doöılız Olmayı do fstemeylz Knvgamız aydınlık günler kovgosıdır. Ellerımlz nosırlı olsa da temll Bir can kuşu vurulsa Blr can kuşu havalnnır özgurluğe aydınlıga. Muzaffer HACIHASANOĞLU TEDİRGİN Ve aksamdır . Tek tUk ranmakta ısıklar tokteki yıldı/lar gihl Kıpırdıyor zamanın hlnrrleri Sıtması düştu vlnp hana. Ve fündoğıımu geriİPn blr yay rlht sahırmı r« blr ok glbl nılriUUp. havayı yararak düstUgunde ortalıfeı ısıtarak dcnll »»ncüıdır. Bfn dlslerim riudaklarunda R«n tırnaklarım rtlcrimde Yiıretlmcle cncPl tanımaz JCT Yanl tdnluncr kurmak \e donatmak hlr yapıp ranl dflsleıinl tormrh rüze.l seyterln vanrtıak fünryln vsşamak vanl Vururken Tahm valım hlllrlm cıtma tutmustur benl rlne \> ben bdyle tedirgin hakiYorum cdkhltlınlnv blrşeyler oluyor or<1a, ama ne tsmet ARASAN
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear