29 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
İKİ CUMHÜRiılî 1b HfuiRÂH IT77 firkiye Earolar BirüSi Safcrsryp.'da yaptijjı X. kongresınrie Istanbıü'da olagznü^rü bir toplantı yapmaya karar vermiştir. Bu olagan' üstü kongrede Türkiye Barolanndan gelen delegeler hukııkumuzda Antidemokratik yasalan saptay:p bu yasaları ayıklamayı ve 1961 AnayasaFinm 1371 ve 1973'de yapılan degişikliklerle zedeleyici hükümlerini ortadan kaldıfmak için gerekli tasarı tasiaklarım yapmayı üstlenmişierdir. T.B.B'nın yarın başlayacak olan olağanüstü kongresi üç gün sürecektir. T OLAYLAR VE GÖRÜŞLER Çağdaş toplum yönetimlerinds sürekli aşamalar dönemini yaşamaktayız. İkinci Düııya Savaşından sonra insanlann toplum içinde güvence alîında yaşamalarınm gerektigi düşüncesi güç kazanmıştır. 1943 yılında Insan Hakları Evrenssl Bildirisi Birleşmiş Milletlerde kabul edilmiştir. 1P49 yılında kurıılan Avrupa Konseyi, Insan Hakları ve Temel Ozgüriükleri Koruma Sözleşmesini onayiamıştır. Eu belgelerde insanlann güvence altmda ve özgürlük jçinde insarı onuruna yakısır bir biçimde yaşamlarının saîlanması öngörülmüşrar. Türkiye bu belgeler altma imzasını atmakla kalmamış 1961 Ar.ayasasına Temel Hak ve Özgürlükieri yerleştirmiştir. Çağdaş Demokrasinin getirdiği tüm özgürlükler hukuk açısır.dan yurdumuzda geçerli bulunmaktadır. Ne varkl. toplum yüşamımızda son uyeulamalar gostermektedir ki, yürütme organmı elinde bulunduranlar Çağdaş Deır.okrasi anlammı saptırmışlardır. 1!<61 Anayasası baskı dönemirde zede'enmiş ve bu Anayasanm oluşumuna aykırı "rjazı değişiklikler 1971 ve 1973 yıllarmda yüriirlüğe sokulmuştur. Yürü:meyi elinde bulundurrjı kış:ler bugünkü Anayasamızt da olumsuz yönda ve keyfi yönetime olanak tar.ıyıcı arüamda değiştirmeyi yeğ tutmakîadırlar. M.C. döneminde demokrasiye ve Aııayasamıza yanlış anlanıiar verilorek emekterı yana olan sol düçüncenin yok ed:'.rr.es:ne çahş:lm:ştır. Oysa batı demokrasis: Anayasam:zda model ahr.dığırıa gö:e bu dernokrasinin gereği hiçbir doktrinin ayncalığı olamaz. Ozgurluge saygılı oldukça düşunce serbesçe açıklanmalıdır ve kişiier serbestce örjrütlenebilirler. Bu bakımdan her düşür.cer.in iktidara gelme olasılıgı kabul edilmelidir. Batı tipi demokrasilerde düşunce suçundan da bahsedüe Demokmsi Yolunda Merih SEZEN mez. Bu demokTasUerde sınınann dengesi kabul edilmiştir. Toplum içinde tüm sosyal smıiların bu arada işçi sınıfının seçim yolu :1e p^rtilerin:n iktidara gelmeleri olasıdır. Demokratik rejimin anlamı da budur. Emekten yana partilerin iktidara gelrr.esin: önleyici eylernier faşizmi oluş turur. M.C. döneminde sola karşı savaş adı altında yapılan mücadele işte bu nedenle demokrasiye aykırı düşmektedir. Bir tarafran Ulusîsrarası sözleşmeior inızalanacak diğer yönden Avrupa Konseyinde üyo olunaeak ve d:şa karsı çağdaş çoŞuIcu demokrasinin kabul edildiği açıklanacak ve sonra içerde. özgür düşunce boğulmr.ya çahşılacaktır. Bu anlamsız uygulama toplumumuzda bunalımdan b?.ş>a bir sonuç veremezdi. Nitekim düşüncelerin özgürce dile getirilmes: önlenmeye çalışılmış ve düşünceler kaba kuv\et ve silâh yolu il bogulmaya çslışılmıştır. Cnive:'sîtelerde okuma olanakları kalkmış ve ögrencılerin öldürülebilmeleri düşüncesine adeta topiumun alıştırılmasına ça!ışılrn:şt:r. Vatandaşların evlennde. sokaltlarda ve çalısma yerlerinde rrn güvenlikleri kaimamıştır. Vaiandaşları hâkim br.üne çıkmcaya kadar ağır ışkenceler 'belderr.ektedir. Hırsızlık. soygun. gasp suçları gün geçtikçe artmaktadır. Karnu Hukuku uygıtlanamaz d.ıruır.dadır. 1 Mayıs toplu kırım olayı da göstermektedir ki, Anayas3İ düzenimiz önemli bir sarsıntı geçirmektedır. Işt» bu nrtamria h u c lanmız 0İ2ğ3r.üsfu kongrelenni yapnıa'.;îad:rlar. Ortanı ne kadar zorlanırsa zorlansın toplumıımuz özgürlüklermj ve ça*c}jşlığa yaraşır yasanı hakiarını ei::ıde:ı bırakmak niyetinV dejiîdir. son seçim'.erin sor.ucu bu düşünceyi riojruiamıştır. Yurdumuzda ya;a:ıılan ouruılımın a!r yp.pısır.da SosyoEkonor.ıir. nedenler yatmak"adir. Nüfusu çoğalan Türkiye'na üretimin çoğaltıîma?! politikasında seçenek yalruş yapılırsa uygulanıa da yanlış olur. Milli gelirde yeîcrli b;r c'.üzeye • ula.şamaz. Elde edilen ürünün dpgıtımırıda da yanlışlığa devarr. ed.Urse bvuıalım ortammm önlenmes: olanaksızdır. Ekonorr.ik uygalama metodu yönünden eleşuriye ve degişiklifp kapılsrı kspatmak bunalımı giderek ag:rla^tırır. Çağdaş Demokrasilercie toplumu oluşturan sınıl ve tabakalar özgürce ve güvence altmda eleş'.irUerini yaparai; haklarını ve isteklerini Parlamentoda ve Parlümento dışmda savunab'.lmektedirler. Buralım ortamı bu yöntemle önlenebilır. Çoğulcu Demokrasılerüe bu denge önem kazanmıştır. Seçırnle gelip seçim!e giüecek olan emeVten yana olan sol partiler Parlamentolara g:rebi!rrektedirler. Bu olasılığı önlemeye çal'.şınak Demokras: yerine faşizmi oluşturur. Ekonomik alernatifi olraıyan rej:mlere demokrasi denemez. Çafdaş o!du&tır\iı ksbnl etti*:miz TDrk Demokrasiâinde toplumun üs vapı kurun^u oıa:ı hukuku iyice değerlendirmek gerekır. Art:k bir polis devleti arılamında hukuku kanun savurıucu!uğundan ibaret olarak düşünrr.eye olanak yoktur. Günümüzde hukuk sosyal ve ekonomik içerik kazanmış:ır. .Anayasamızda yer alan sosyal hukuk deyimmde kişilerin ekonomîk. ve politik özgürlüklerinin kontnması anlamı yer aîmaktadır. Hukukun üstünlüğü deyimi gelişîn toplurrun gelişen kurallarına açık dinami.k bir kavramı içerir. Ancak bu kavramda kişinın, smıfiarın ve tabakaların yürütmenin keyfi davranışlanna karşı korur.ması ve güvence altında buiundurulması anlamlar; da yer almaktadır. Yürütme ve Yasama organlan bunun içindir ki. bağımsız yargı organlarınca süreki: olarak denetienmektedir Türkiye Barolar Birlıği olağanüstü kongresinde 1961 Anayasasının çsğdaş demokrasiye uygun bir biçimde düzenlenmesine çslışacaktır. Ayrıca hukukumuzda yer alan antidemokratik yasaların a;,Tk!inması önem taşımaktadır. Çünkii ar.tiderrokrstik yasalar kişilerin, s:nıf ve tabakaların güvence altında özgürce fikirlerini açıkirmalanrun ve kurulıışlarmı çaîıştırmalarmı engelle;,ici nıtrlik taşırlar. TOTiInmumuz cafdaş demokrasiyi savur.maktadır. Hukukçularımız da kâğıtta yazılı özgürlük kuralîarının uy?ulanmasmda birinci derecede so rumlu kişiler olarak görevlerine sanlmahdır'.ar. Hukukumuza serpümis antidemokratik 5'p=alann tiîizi.kle saptanarak Ceza Hukukımda, Ccza Jlııhakerr.eleri Kı..ııkunda ve tüm d:ğer Kanunlarcla yer alnrı çağ dışı hükümleri ayıklamalıdırlar. Turk Hukukçuları olaSanüstü topiantılannda hukukumurda ya'ivan kurallan cîT'^'^a uygur. hale getireceklerdir. Bunun iç;r. gerekli tasarı tasiakları hazırlanacaktır. Böylelik!? H":ukun üstıuıliıgü ilkesi ısıgmda Demokratik Hulıuk Devleti hakiki kişiliSirıi kazanacaktır. Türk Hukııkçularının hukukun üzerinp ortülmek istenen siyah örtüyü ard'.na kadar açacaklanna ir.anmaktavız. MECLIS VE HLKUMET arlameııto cn >aşlı üve Kiııyas Kartal ın h.ış';an:;i;ııria açı!dı. Kinıdir Kiııyas Kartal? Arkada.şnmz llharni Soysal'ııı kslcnıindcn bu sorunun yanıtı şöyle veriliyor. «Buraki aşiretinin rei.vi. Çaılık Kıısyasından Scn Prtcrsburs Harlj Akadenıisimte i'kuvııp subay ohnuş. snııra babasının >ö:ıetiınindeki aşiretivle birlikte Birinci Dıinya Sav.:>ı Mrasında Van yöresine i^i'P yerleşnıiş. Drcgu lu ağaların Şeylı Sait'teıı sonra en bi'yüğü ve en ctkilisi, Kiııyas Kartal Ağa (Kiııvas Kusçada Prens anlaınındadıı) «Hayırlî. ujjurlıı» olması dilejiyle Mecüsi (ÜJ7Iİ seçimlerinden sonra olduğu sibi) açtıktan sonra rnilletvekillerini ant içmeve çağırmıştır.» Bazı gerçekler kişilerin çarpıcı kimliklerindc belirginleşir. Demek ki Meclisimizin sayçın başkanı. doğulu bir ağa, bir aşiret rcisi. Henı öyle böyle drsii. Şc>h Sait'ten sonra en etkiii ve en büyük ISt77 yılında Meclisi iştc bu Kinyas Kartal Ağa açıvor. Peki. Meeiis'le Sosyalist Partisi var mı? Komünist Partisi var ını? Emckçi sınıfının temsiîcilpri var mı? Afianıız açar parlamentomuzıı Eh. Ankara'da Türkiye Binük Millet Meclisini Doğu'lu ze:ı<:in ağa açarsa. jandarmaııın konıandosu dosıılu yoksul kövüinü:ı iistüne lıışım gibi giderse. Cumhuriyet Türkiyesip'n biriü; ve beraberüği nasıl korunııjj savunulacak? Bir vanıt ki 1977 M^eclisinin î)ir ozelliîi olduğuıuı çoğu Srazcteci arkadaşımız sövlüyor. Bu rtönenıde Anadoludan gcleıı îenc ıııilletvekiilcri dikkatlcri iısilrrinp tonluynrlar. Eğ?r nençlik bfr erdcmse. pi'.rlamentoüiuznn önönıüzdfki dönem çalısmalarırclan unıutlu nlabilirdik. Ne yazık ki çaİhmızda politiUacılar e?ııç ve vnslı cleğ:'. «ı;n VP sn!cu divp ııitelrniyorlar. Solcıı demek. vrnilik istcycn çasdaş ariam demek, sağcı demek, zanıanı durdıırmaya çabalavan adam demek. Parlameııtomuzdaki saicılar. ne vazık ki çasdaş ve ilerici vasaların cıkmasını pnf?"ivı>iîilpcck s.ıyıdadırlar. •*• Böyle bir parümcntoria or'.'.''im soluna verlcşen CHP'nin hükiimet kurahilmp'ii ne demek" Siivleneıılerc bakılırsa yüksek hüroiratlarla iş çevrelpri, CHP'nin tpk haşına hükiimpt kurnıasını istiyorlarmış. Spçimlerden öncp CHP'ıe karşı olan büvük sermaye neden drjişehilir? Belki 2V.5 rakkamı bu ıleiiişimi sağlamıştır. Çünkü eüven oyunun sınırlarında dolaşarak zarznr hükümet kurm.ık. uzlaşmalarla olasıdır. Islanma. yumuşama. chlilcşme, vola ?e!me anlamına felebilir. Büyiik sermavcnin CHP'don istedisî nedir? 1) MC'nin kötii fîionomik miıasını yüklenen r:HP. ülkpyi dar hoğazdnn çıkaraca!; ve iflâstan kurtaracak nnlemlPr alaeaktır. 2) Ceplıeleşnıe politikasıyla seliı^cn tnpItımsal fcutuplasmayı yumıışatarak patlınıa tehlikesini önleyecpktir. 3) I.âyik bürokratları rahatsız edpn ve büvük sernıayeve aman Allah dedir'.pn MSP'yi iktidardan uzaklaştıracaktır. 4) Runlara karşılık hiçhir köklü dönüsümü gerçekleştiremiyecek ve istendiji zaman fîüsürülecektir. Ne var ki dizRİnleri elde bir CHP'yi iş çevrelerinin yeğlfmesine karşılık. AP ile "MHP tclâş içindedirler. Faşist "rtaklık. hükümet olanaklarını elinden bırakmak istemivor. f'ıı dıırumda bih.ik sermave ile AP vp MHP arasında EPÇİcî bir çclişki mi sö/ lconusudur? Olahilir. AP ile MHP, kısa sîyasal hcsaplar içindedirler. Büvük sermaye daha uzun siircli çıkarları vp ekonomivi de kapsayan hesapları öngörmüş hulunabilir. Bu durumda CHP nc rapmalı? 1377'nin parlamentos'jndan çıkabilpcrk pn ileri ve demokratik hüküınrti. ancak CHP'nin kıırara^ı kahinp oluştıır.ihilir. lialk Partisi. mııhairfpt V.T c!a iktidar seçenekleriınlcn hirini vpğlcmrk zorundadır. Hükümetiııi kurabilecek bir CHP'nin tpk vasa bilt çıkarmadan vapahileceği pek çok iş varriır. •^Tulıalefrttp kalarak çclpcriin iktidar koşullarını hazırlanıalc bir vonteındir. Ama iıükümet kurarak iktidara doğru yiirümek de bir vöntenıdir. Bu ikisi arasında vapılarak tercihin tarihsel lıcsahı CHP'nin yöııeticilerinp diişer. Serma'c İIP eınekçi kpsimi arasınrla kurulan toplumsal deneeye davanarak faşizmin sivasal öreütlcrini hükümrtten uzaklaştınıı;>I<. bir çrsit drmokratik ei'rev savılmalıdır. CHP hıı cnrevi iıstlrnmck isliyor. Tüm demokratüi kuruluşlar bu Rörevde CHP'ye destek olmaya çaiışnıalıdırlar P "Yuh Olsun,, Demek Yeter mi ? OKTAY AKBAL JEvçt TARTISMA Anayasa ve Demirel Çatışması T.C. Anayasası ve bunun getirdıği temel Anayasal kuruluşlarla sürekli hizıp'eşme ıçmde bulunan AP Genel Baçkanı Demirel, ulusun önüne çıkp • Bu Anayasa ile ülke vönetjrtı?k levkalâde güç ciyerek yakmmakta ve güçsüzlügünün kefaretini Anayasa'ya ödetmek istemektedir. 12 Mart dönominm «önülü faşızrai> 196ı Anayasasfnı • lüks» gerekçesine bağlıyarak Demirel modeline uygun olarık kırprr.ış iken. aynı Anarasa üzerınde sürdürdüğü şikâyet samataları ile nasıl bir Anayasa özlemi içinde olduğımu perekçelerc dayandırarak açıklarr.ası gerekmiyor mu? • Bu Anayasa ile ülke yöne"menin fevkalâde güç> oldugunu Eöyliyebilmeds haklı olabilmek için Anaynsa ve onun temel kuruluşları doğrultusunda saygılı bir uygulamanm tadma bakmış mıdır sayın Demirel? Ağıza alıp tadma ba'smadığımız bır şeye ekşi veya tatlı hükınünü vereırayecesnniz kadar açıktır ki, Demirel, uygulamadığı ve tadına bnkmadığı bir Anayasaya ekşi diyemez. Demirel. Başb3kan bulurMuSu dönemler boyıınca Anayasn ve temel kurtıluşları ile sür?klı bır hizipleşme içindedir. Fakat. nasıl bir Anayasanm özlemmi duydugunu pek be'.lı etmcmektedir. Özlediğı Anayasanm taslağım sunmadan gerekçelerden yoksun yakınmalar rıaklı çıkarmaz AP Genrl Başkanmı. Bizce, Demirel'in özlemini duycugu Anayasa modeli açık seçik değıldir. Anayasa'nın >D:işünce hürriyeti> ve bu kapsama giren 20. maddesi Demırpl'i çok rahatsız etmekrecir. Demirel düzeninin iplığini pazara çıkaran bu madde her <lüks> gerekçesı dışmda kaımışur.l2 Mart dönem:nın beceriksizliom; simgeleyen bu madde ile Devrı Sülcyman'm ömrü tüksnmektedir. İşte Demirel'in söylemede ve açıklarnada duvtfuğu eziklik buradan geimektedır. Anayasa, Danıştay ve çeşirli Anayasal kuruluşların frücü ve yetkisi, ıcra organı olan nüküme:in yetkisinı aşmamalıdır. Demırel'ı hırçınlaştıran ıkincı neden de bu olmaktadır. Ka'.k ıktidarı demek olan sola ve demokratik hak ve özşrJrlükler? de «Paydos» riendi mi, Demırel için tüm güçlükler ortadan kalkar. Ru kalıba çekılmış bir rejime de rahatça •demokri"!'.» adır.ı verebüecek sayın AP GeIIPI Başkanı. «Susarak öldürdük Hasanı diye vazmıç Sandalcı. Hasan Doğan Saraçhanebaşl geçidinde aflş asarken binlenbire yok olmuştu 28 mayıs pecesi... Durum polise bUdirildl, VaU"ye, yetkili yerlere, gazetclerc. Sonra ccsedl bulundu tanınmaz halde. Öyle çok işkeııce görmüştü ki yüzü iyice silinmiştl Hasan'ın. Yirmi bir yaşında devrimci bir penç daha kurbanlara eklendi böylece... Sandalcı, «Yuh olsun diyor. Boş sözlerle oyalanmak, ölülerin ardından ağıtlar jakmak, onlar nlmediler. diye bağırraak. şiirler, yazılar yazmak y.rarsızdır, bütün bunlar kendimizi avııtmaktır, soyut işlerdir, dcmek istiyor. Susarak öldürdük Hasan'ı. yun olsun bizlere, diyor. Acısı öfkeye döniişmüş. urnutsu?: bir yoRunluk kazanmış. Susanlara/seyirci kalanlara, İİBİsiz daırananlara veriştiriyor çok haklı olarak. Ardından hir yeni kurban. bir şehit daha... ODTU öğrencisi. hera de öğrenci temsilcisi Ertujrul Karakaya, üniversitenin piriş kapısmda öldürülüyor. Henı de nöbctçi jandarma crinin silahıyle.. Söy!entiler daha da korkunç, kurşunlanarak yere yıkılan gencin vücudunda sünşrii yarası ıla pürülmüştür. Adli Tıp raporu ortadan kavbolnıuştur. Öğrenciler pcldiler (teçen çün uzun uzun anîattılar olayı. Onlara göre. Rektör Hasan Tan başka hir yüksek öârenim kurumu öğrencflerinl silâh araraası yaptıtmadan ODTV'ne sokmuş. bımhır komanrio diye anılan kimscirrrniş. Oysa ODTÜ öğrencileri çok sıkı aramalardan çeçirilmeden içrri sokulmuyoriat. Bunu gören Karakaya. fiçrenci tomsilcir.i olmanın sorumlulufruyla seür, içeri girmek istcr, önce girenleri niye bıraktıkiannı sorar. Sonuç oracıkta öldiirulmçktir. N'asıl. niçin. neden? Üniversitenin şimdiki yöneticilerine göre öğrencide silâh vardır, bu silâlıı çekmiş ateşlemiştir, ama silâh patlarnamıştır. Jandarma eıi da kendini savunmuştnr. Acaba böyle midir çcrçek? Hasan Doğan, Ertuğrul Karakaya son günlerin iki şehidJdir. Görüyorsunuz. kanlı olaylar sona ermedi. çiderek artmaya başlâdı. CHPnin tek başına iktirtar olacağı, Ecevit liderliçindeki bir hükümetin işbaşına gelip ülkede barı.ş, huzur ve yasa eçemenligini kuracağı umudu yavaş yavaş solmaya >i*z tuttu. 213 kişiyle, onlara eklenecek ordan burdan üc bes oyla iktidar kursa da, bu. nc rtenli ırüçlü, kalıcı, etkili "bir hüldımet olacak? Ilprkeste hüyüyen kuşkTi budur. Yeniden MC'nin. MC icindeki asırı kanadın herşeye egemen olup. kendisine karşı çıkan herşeye, hcrkese acımasızca davranmasıdır. Katilleri hulunmayan cinayctler, yol kesen zorbalar, gazete okuyanlan diiven yaralayan kendini bilmezlcr yeniden ortaya ç.kıyor iştc: Sandalcı dostum. hepimizp. hepinize. herkese «yuh» çekiyor. Susanlara, seyirci kalanlara, görevini yapmayanlara. korkanlara, rekimserlik çösterenlere... ölenlerin ardmdan «gonca gibi kızlar. fid>n sihi dplikanhlardı diveTek gözyaşı dökenlere. «insanlık uyarhk» diye boş söîier Kekeleyenlere:.. Kim firmez ki bu sırunn irine" Heniıniz, Sandalndan başlayarak bana, ona, bnna dek herkes... Yaıı. etkisini yitirdi. Yazmakla. söylemekle şiddet eylemlerinl durdurmak olası değil. Yoksa yazarların yıUardır yazıp söyledikleri dinlenir, bir yaran olıırdu. Hiç dcğilse son seçimlerde şiddet olaylarıyle, yasa dışı işlerlc, faşist evlemlerle savaşacağmı açık açık sövleven bir CHP, hir Ecevit tek başına iktidara selirdi. Yazılar, eazeteler, der^iler. kitaplar seçjnenin yarısına yakınını etküfr. rtkilcyebilir ancak. yu7.de eliye yakm oknmasu yazmasır hir halkız biz. Okur yazar geçinenlerin içinde gerçektcn bilinçli yurttaşiarın oranı neriir? Bir de bunu düşünmeli... «Bunca ?enç öldü. öldürüldü. s<n oyunu niye AP'ye verdin?» diye sormuşiar bir kadına. Evlerde yardımcılık yaparak. kamcı koeasımn kazancma katkıda bulunan okumasız yazmısız. flbette fci hilinçsiz bir kadına... Verdiği yanıt şu: «Buncası ölüynr. ama oncası da doğuyor». D^nıek isteriiîim, hiliriç ısığiyin. aydınlanmayan kafalar. >ürekler «buncn» nlümün aâırlıeını, acısını duymuvor daha, bilmiyor daha. anlamnor dalıa! Madem ki oyla yapılacak bıı is. bu kadar oluyor azarak. cizerck. inandırarak!.. «Yüzsüz cönderdik ÇOCUÎII ahrete» diyor Sandalcı. Somnt planria birşeyler yapmaya çaçinyor susanları, savsaklayanları spyirci kalanlan. öliüerin ardından ağlamaklı sözler söyleyenleri. yaîiiar yazanlan... Yani sizi, bi7İ. hepinizi. henimizi... Ne vanacairız? Ne yapabiüriz? Ağlamak. üziilmek. ağıt vakmak torlıımu otkilcmiyorsa, gerçekleri vazm?k söylcmrk hir varar sağlamıvorsa seçimierde rüzde 42ye yakın bilinçli nyu bir süçlü partide toplnmak sonucu dcgiştirmiynrsa. ne yapacaçİ7 o zaman? Sandalcı dostum gihi içtenlikle «Yuh olsun'.» diye bafırtnak bir anlık hir kurtuluş. bir rahatlamn sağlar, o ksdar... Ya sonrası? malarla ortaya çıkar. Çalıştınlınayan motorun arıza^ı biiinemez ve buJunamaz. Bu kaaar basıt bır örnekleme ile eş anlamdadır sorun. Bır de diyoruz kı, Anayasanm tanıdıgı teme! hak ve bzgürlüklen fanımayan, Anayasa, Danıştay ve Yargıtay gibi Anayasal kuruluşların kararlannı uygulanuyan, itanunsuz vüksek makamlan :sgal eden, Türk halkımn sömürülmesini pompalayan. sokaklarda gençlerin kanını akıtan ve katil'.eri koruyan, haksız kazar.ç ve vurgunlar karşısında en utak sorumluluk duymayan ve bu ülkeyl hiç neden yokken kıyasıya geri hırakan için gerçekten .Ülke yönctmel: fevkalâcie güç.tür. Bpsim NTBÎOGLU Emekll Öğretınen Ülke yönetimind3 Anayasanm engelleri, Anayasal uygula H a l k a uygulanan göz politikası Masallar, o ulusun geçmişteki yaşantılarını günümüze yansıtan ayna gibidirler. Halkın tüm yaşantısı bu masallarda saklıdır. Acısıyla, tatlısıyla, ezilmişliğis'le. başkaldır:sıyla... Halk, yüzyıllar boyunca boşuna masal yaratmamıştır. Bu masallarda, halkın özlemleri, dilekleri yatar. Türlü acılara itılen haKıtan kişi ya da kişiler. masaHn sonunda mutluluğa erişirier. Haklı hakkmı alır. Köıülük yapnnlardan hfs?p so rulur. Halkın dıleğı de bu. Eski hail; masallurmda. halk tan kişüere uyg^ılanan cezaiarın bıri de göz çıkarınadır. Masallarda göz çıkarma oîaylarına sık sık raslarız. Kişiyı ö!dürmek;rn daha c.c:. Bilırsi r.iz, Koroğlu'nuıı babası Yusuî' un gözleri de Bolu beyi tarafır.dan bir hiç uğiima çıkanhr. Z.imanm egemer.lerince göz kırpmsdan uyguknan bir ceza; göz çıkarrr.aktı. Göz çıkarm.îik urun riönrnılerde sürmüş anlaşılan. Bunca masala girdiğıne göre raslantı oimasa gerek. Halk yığır.lan uyandıkça, göz lerini açtıkça, egemenler gözlerini, ellerini halkın gözlerinden çekmemişlrr. Onceleri, göz ç:karmak pek moda iken sonra, bu ceza biçim değıştirerek sürdürülmüştür. Bu dönemde göz Eçtırmamak olarak uygulanmıs tır. Çevreyi. evreni göstererek oldünnek demek bir tür. Gözü açılaıı halktan kişiler sorgusuz zindanlara atılmışlar, sürgüne gönderilmişler, kıyılmışlar. Bu uygulamadan amaç, halkın gözünün kapalı kalması. Haklarını, çıkarlarını, dostlarını göremesinler. Halkın güdülmesi kolay oisun. Sömürü sürsiin. Egemenler, giinlerini g^in etsin ler. Halkın, canı cehenneme... Toplumların yaşarrunda smıt lar arası ayrımîar bu dönemde giderek büjüdü. Kanlı savaş ların. kırımların çokluğu ilgi çekıcidır. ülusal geliri bölüşınede alabildiğine haksızlıklar sürerken, bu durumu önlemeye çalışan halktan kişiler, canları karşılığma da olsa direndiler. Dış savaşlar iç savaşlann yanında pek küçük kaldı. Içte, egemenlerin buyrukları doğrultusunda yılda yüzbinler ce cana kıjaldı. Başarıya ulaştılar mı? Hayır. Basta, sindirme, korku acı toplumlan bi' ler, bilinçlendirir. Bunun en gü zel ömeklerini baskıyla yönetilen toplumlarda görüyoruz. İşte Portekiz, işte îspanya... Demokrasi, halk için aldatmacadan öte geçemedi. Egemenler, yine egemen, yine yönetici. Parası olan düdüğü çaldı, çalıyor. Ve bu cici demokrasi döneminde, halka uygulanan göz politikası göz boyamak biçimini alır. Geri kalmış toplumlarda, göz boyamak büyük oranda etkili old'J. Basın, yayın, radyo, televizyon, reklâmlar göz boyama için en çok başvoırulan araçlar. Çağımızın bu yararlı araçlan. egemenlerin görüşlerini yaymada kullanıldılar. Halktan toplanan paralarla, vergilerle halkın beyni yıkanıyor, gözü boyacıyor. Uyanış, bilinçlenme duruyor mu? Tam tersine. örnekleri işte ortada. Nusret ERTÜRK ACI KAYIP Merhum Mehmet Veli Yııdınm Bey'in eşi, merhum Doktor Pethi Yıldırırn, Basri Yıldırım. öğretmen Sabahat Rona. Ayşe i:i;dak'm anneleri Cahit Rona, Özgen, Şiikran Yıldırım'ın kayır.valdelerı, Kadri Yıldınm, Eser, Ender, Reyhan, Aysel, Ferit, Lütfü'nün babaanneleri, SEVGfLİ VARLIĞIMIZ SADİYE YILDIRIMI 14.5.1077 salı günü kaybetmiş bulur.uyorıız. Merhumun cenazesi 16.6.1977 perşembe crunü 03i» namazmı müteakip Aksaray Murat Paşa Camıi'ntlen alınarak Kozlu aile mezarlığına defnedilecektir. Mevla rahmet eyleye. A t L E St (Gökhan: 5787) Acı Bir Kayıp 5ir tctımizın kuruluşundâ büyiik pmegi geçen. Kuniculanmızdan, îdare Meclisi Başkan Vekılimiz, Hukuk Müşavirimiz, yeri doldurolmaz Değerli İnsan, Büyük Hukukçu. Üstad, ! Avukat TEŞEKKÜR Eşım Gunsş Funda'yı sağlığma kavuşturan Süleymanive Doğı:mevi Başhekim Yardımcısı Sayın • Rasih Yeğengil'i kaybFtmiş oJîiıanın büyük acısı içindeyiz. ÜstHrt'R Tanndan Rahmet, Kederli Aılesme ve Dostlanna sabır ve başsaghğ: dileriz. Op. Dr. Hasan Tanboğa ile Dr. Riyad Fakioğlu. Hemşire Nurten Arzık ve Dogumevı' nin diğer personeline teşekkürlerımi sunarıni. Altay FVNDA (Cumhoi'iyet: 5783 ı • ÇiZMECi KAUÇUK SANAYii A.Ş. UĞUR MUMCU BtGÜX SAAT 15 19 ARASI NİŞANTAŞt (Cumhuriyet: 5778) İSTANBUL DEVLET MÜHENDİSLiK VE MİMARLIK AKADEMİSİNE V EFAT Baromuzun 1829 sicil sayısır.da kayıtlı meslekdaşımız Avukat Akademi Kitabevinde KITAPLARINI IMZfllflYACAK Istanbul Tıp Fakültesi Dekanlı£ı ndan FakültciTüz i .K.E. smılı Bıyolojı smavı İS HAZÎRAN 1977 PERSEMBE günü saat 14'de ÇAPA'DA TEMEL TIP BİLİMI.ERİ. TEVFİK SAĞLA11 VE MAZHAR OSMAN UZMAN ANFİSİNDE yapılacaktır. Aniilere göre sınava girecek öğrend numaraları aşağıya çıkanimıştır. Öğrencilere başan dilekleri ile duyuruluı. öfrenci numaralan: Dersane adlan : Temel Tıp Bilimleri 1 Nolu Arli • > • 2 Nolu Anii > » > 3 Nolu ArJi Teviık Saglam Aniisı Mazhar Osman Uzman Aniisı Mazhar Osman Uzman Anfısi (BURSA TIP) 97fl2'den 292'ıien 363'den 439'dan 582'den 291'a 362'ye 437'ye 581 'e 644'e kadar kadar kadar kadar. kadar TEKNÎK PERSONEL ALINACAKTIR 557 ve 1327 sayılı Personel Yasası hükümlerine göra Akademimize aşağıdaki ihtisas daliarındaki kadro.'ara teknik personel alınacaktır. Aday'.arın aynı kanunlarm 48. maddesindeki genel şartlardan başka aşağıdaki niteliklere de sahip olması gereklidir. Auaylann Diploma. bor.servis, reierans ve fotoğraflan ile özgeçmişlerini ekliyecekleri bır dilekçe ile 27 Haziran 1977 günü saat 17.00' ye kadar Başkanlıgımıza baş%'urmaları gerekmektedir. Ünranı Y. Mımar Mimar Adet 1 Sınıfı T.H. Derecpsi 56 Aranılan Nitellkler En az 3 yıl Şantiyede En az 2 yıl Serbest olarak, En az 2 yıl Devlet kunımlannda çalıştığını belgelemesi gereklidir. En az 3 yıl Şantiyede, En az 2 yıl Deviet Kururnlarmda çaiışüğını belgelemesi gereklidir. Sıhhı Tesisat Kalorifer ve havalandırma tesisatı işlerinde: En az 2 yıl şantiyede çalıştığını belgelemesi gereklidir. En az 2 yıl Santiyede, çalıştıgır.ı belgelemesi gereklidir 'Basuı 19226) 5770 Rasih Yeğengil vefat etmiştır. Muhterem meslekdaşımızm cenazesi 16.6.1977 perşembe (BOGÜN) öğle namazım müteakip Teşvikiye Camiinden alınarak ebedi istiraha'gâhına tevdi edilecektir. Üstadımıza Tann'dan rahmet, kederli ailesine ve meslekdaşlarımıza başsağlığı dileriz. tSTANBUL BAROSC BA.ŞKANLIĞI (Cumhııriyet: 57S7) (Cumhuriyet: 5766) | Kiraîık Mobleli Daire Tel : 45 77 36 49 33 81 Saat 13'den sonra 73 91 otf 1 Cumhuriyet: 67771 înşaat Y. Müh. Inşaat Müh Makina Y. Müh. Alakma Müh. Elektrık Y. Müh. Elektr:k Müh. 1 1 TH. 7 8 Istanbul Dişhekimliği Yüksek Okulu Müdürlüğünden Part T.H, Duyuru EDtRNE TIP FAKÜLTESİ DEKANLIGINDAN Kütüphane müdürü alınacaktır. İsteklilerin 26/6/1977 tarihine. kadar müracaatlan. S02'den 387'ye kadar (Bası: : I0202 5778) 1 T.H. 8 Âsistan Alınacaktır Mürcaat 2!./fi/i977 ak»amına kadardır. Lis^n v e sınavları 24/6/1977 terihınde saat 10 aa yapılacaktır. B ılim ' (Basm 19214) 5763
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear