25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Seçim..; Seçim..; Seçim... Seçim..; Seçim..7 Seçim..; Seçim..; Seçim... Seçim... Seçim... Seçım... Seçim.;. CHP ve AP dışında kimse Eskişehir'den Milletvekili çıkaramaz Sofu TUĞRUL «ESKİJEHIR, BA5I ÇOK BÜYUK. GÖVDESİ EL VE AYAKIARI ÇOK KUÇUK BİR YARAIIGA BENZER. SOSYAl YAJAMD4N. SIYASAL GELİJMEYE EKONOMİK DEĞİ5İMDEN DEVLEI YATIRIMÜRINA KADAR HERŞEY KEHT MERKEZINOE OLUSUR. İIÇEIERİN PAYI DA. KATKISl DA BU OLUŞUMU GENİŞ ÖLÇÜDE ETKİLEYEMEZ. CILIZ KAIIR.» 1 » K PAKHLER A P CG P (UP) (H oranı \t sayısı 37.4 54 341 35.3 51.627 1 saj ısı 3 ,\rv 1 »H (>7 oranı ve sarısı 59,b 81.711 26,9 36.873 6,3 8h3S j 1 9 « 9 MV sayun O; oranı ve >aj ısı 5"ı ,b 73 798 4,8 6.223 26,3 33.558 2.2 2R04 2,4 3.037 2.İ MV Oı saj ısı 4 1U ; 3 ııranı MV t e *ıi> ısı sayısı 40 ,b 1 » < 3 Ot oıanı î»en. ve sa« ısı sajın 49.6 72.S25 41.5 60 959 2.4 3.475 1.8 2.K50 4,3 r Adını büıaedigim ana eaddede, dükkântn önüne, kaldınma sandalyesım çekmış, sıgaraaını tellendirmis bir bakkala yaklaştım. Aifedersiniz, aeaba Adalet Partısl ile Milli Selametin il merkezleri nerede? Şöyle yanm yamalak yiizüme baktı, düsünür gibi, umursamaz gibi bir tavırla parmagını ilerıya doğru uzattı: Şuradan dumdüz git. sag taraîta küçUk sokaklar, aralıklar vardır. Bırinci degil, ikinci de degıl, üçüncü araüga baktıgında Adalet Partisinı görürsiin; aia kahve, salaş bir bina... Valıa, Sslâmet Partısl nerededir. onu hıç bilmem!.. Sanki bakkal vatandaş yer taril etmıyor, sly»sai görüsünü açıklıyordu... 4 2 CHP DP a 3 60.4o2 4^ 6.185 31.» 47 488 8,1 0.6 837 3,9 A 1 1 ; 3 M P CRMP (MHP1 24.7 36.171 TBC (BP) 1 12 134 2,;j 3Uİ» 5 92 1.6 738 M S P (M.NP) •*• Oîdum bittim Eskışehir'l ögrenememislmdir. Oysa ki. ıçınden en çok geçtigım, istasyon tabelâsını en sık gördügüm yer Eskisehir'dir. 1941'lerde baslayan Istanbul'daki ögrenciliğtm sırasında, yüda 45 kez Konya'ya gıder gelirdik. Savaş yıilanydı... Haftada 2 ya da 3 kez tren vardı, tıklım tıklim olurdu. Defil oturacak. koridorda ayakta duracak yer buldugurnuzda mutlu sayardık kendımızı. . Istanbul'da, eğer doniış ıse Konya'da başlayan sıkjntı, Eskişehır'de biraz olsun giderılirdi. Tren, buraii ekıp ve lokomotif degıştir.rdi, bu nedenle de uzun süre kalırdı Eskişehir'de .. Kapıra yakın degilsek pencereden inerdık. Konya'dan îstanbul'a giderken sabahın çok erken EĞER ESKIJEHIR'DE 5U YA DA BU PARÎI İÇİK OY FARKI, ORNEĞİN, 1520 BİNUK BİR DÜZEYİ BULURSA, TÜM I I ÇELER ÎERS YÖNDE OY KULIANSAIAR BİLE BU SAYIYI KAPATAMAZIAR. BU NEDENIE KENT MERKEZİNDE. ALI$ILMI$ DEYİMİYLE «YÜZEN OYLAR. HER IKİ PARTİ İÇİN DE İJTAH AÇICI NİTEIİKÎE... 13h50 2.334 8 14^918 "56/19 Tt P IIP 1.8 2.640 ~ 146 2S1 85,7 6 BAfilMSin.AR (îeçerll oy »e MVISÎ milletvrkill 2,7 3.7fi« 1.9 2.S32 • 3.206 2,rı 3.H72 0.7 S34 ^ 127 718 65,44 6.377 0.4 «7 6 H* 873 6<ı.S0 3 Katılma oranı 137.186 74.5 6 »aatlerinde Eskişehir'de olurduk: tstanbul dönüslerinde :se gece yarısından sonra... Trenden inebilen, irune gücünü kendınde bulan ttlrn yolcular. genellikip, pınl pırıl gıigümlerde kaynayan salebe koştururlardı; ben, simitla çayı yeğlerdim. Trenln istasyonda durdujfu bir saat fçindâ bazan daha fazia istasyon ve çevresını dolasırdık. hem ayagımızın uyusuklugu gider. hem de temız hava alırdık. Yı'.lar «onra otobüs yolculuklan ba?Iadı, içinden geçerd^k bu kez Ama ner den glreriz, nerden çıkariî. nerden geçeriz, hftl& ögrenemedim gitti!... CHP*yi de sora sora bııldum. Partl an kovanı gibi. Seçim islerinl, ön seçimde kaybeden rrul Geçmişte kalanlar Ulukışla'da yolda ayçıçegi çekirdegı yi yen Mehmet Karakaya, ayçıçegı kabugunu tükürürken savcı yakasına yapışır: Sen bana tuktirdün, hakaret ettın! Mehmet Karakaya'yı içeri atarlar. Arama yapıp kitaplarıru toplarlar. An&sı gelir ko>den, sorar: Neymls suçu Mehmedimln? Nâzım Hikmet'ın şurlerini okumus oglun... Nâzım Hikmet'in şiiri okunmayacak da, ne okunacak bu memlekette? Nlğde'nın Kemerhisar"ında Beledlye Başkarunın ihbarı Ue 22 kişi gözaltma alırap bırakıldı. Gençler, «Kahrolsun Türkeş» diye bağırrruşlardı, Beledıye Başkanı SaVcılığa koşarak, •Efendim, kahrolsun Türkıye, dıye bagınyorlar» dedi, kimse ınanmadı buna ama, 22 kişı birkaç gün gözaltında kaldılar ya . Niğde'de ben nabız yoklarken APİİ" Haydar Ozalp da köyleri dolaşmaktaydı. Çukurköy'de köylüler soracak olmuşlar: Haydar Bey, bu Yahya Demirel ist nedir? Başka soracak soru bulamadınız mı? Haydar Bey tersleyip savuşturmus böylecene ya, herkesin dlllnde o. Köylüler, Nigde köylerinde politikacıları sıkışünyorlar sorularla. AP'lilerin başlıea silihlan tGübreyi ucuzlattık» sözleri. Biri sordu, îçmell köyünde: Gübreyl ucuzlattık dlyorsunuz, gübre nerede kullarulırT Hayır, gübre yalnız tarımda kullanılmaz, daha çok boya sanayünde kullaruhr. Siz gübreyl ucuzlatarak boyacüan kolladınız. letvekili Niyazi önal rünltUyor. Kocaıtıan koe«man cetveller yapılmış. esipler işaretlenmiş, artbalar kapıda bekler. önal, kollan ııvamıs geçmis masanın başına. sağa sola talimat yağdınyor. Ylne, ön seçimlerde listfye girememlş milletveklllerinden Murat Kihyaoğlu da köyleri ele almı». bir bır dolaşıyormuş. CHP'liler hiç bir çıkarlan »c« konusu olmayan ıki milletvekilinin bu tür çalısmalannın örğüte moral verecegi. partiy» büyuic kattalsr sağlıyacağı inancmdalar... Ayrıca, CHP'nin aday sıralaması da örgürte bir küskünlüge. bir kırgınlığa neden olacak biçimde değil... Kontenjan adayı Proî. Gündüz Ökçün hoca için hiç bir ters tepkı geimemis. Ilcncı sıradakı Çifteler Belediye Başkanı lsmail özen' in çevresini derleyip toparlıyacagı kanısı yaygın... Asıl. üçüncü sıradaki Dr. Mustafa Kemal Özgiin' ün etkınligıne güveniliyor. Dr. Ozgün, ilçe olarak AP'nın en güçlü oldugu Mihalıççık'lı. Uzun yıllar burada hükümet tabipligi yapnuş, kendisini sevdırmiş. Eskişehir kent merkezinde de halen doktorlugunu sürdürüyor. Karşı partı mensuplannca bile. hakkında ıleri gerı söz söylenmeyen. körü bir yargı öulunmayan saygıdeğer bir kişı Dr. özgün.. Bu nedenle. Mihalıççık bölgesinde. gene Mihalıççık'lı olan Deviet Bakanı Seyfi örrürk'l* basabaş dışediş bir savaşım vereceıc gibi CHP... CHP'nin uçüncü milletvekillıg.ne oyna.masınm başka bir nedem de var; Prof. Orhan Öguz'un AP hstesinde seçilme oiasılıg: bulunmayan bır »ıraya düşmes:... CHP'lıler <ierler kı: «Orhan Oguz hoca, özelhkle merkezde, APnın aydın kesınunc* tutulan. savılan. sevilen bir mületvekili idl. Her halıyle. 3. sıradakı Ismet Angı'dan daha etfcin, daha çevresı olan. partisiı Eskişehir'liyi AP'ye oy vermege itecek güçte bir kişiydi Orhan Oguz.. Sıraya gırememesı CHP içtn önemli bir avantajdır.» 24 yıl sonra yeniden başlatılan bir savaş Inönü'nün Iklnci Dünya Savaşında Ulkeyi harbe sokmarruş olmasının propaganda olarak kullanılması da DP'yı tedirgin edıyordu. Zaten daha önce bir DP'li (Feyzi Lütfü Karaosmanoğlu) «Ismet Paşa bızi harbe sokmamak suretiyle mılletln erkeklıgını öldürmüştur.» demışti. Bu söz alayla karşılansa bile Demokratlara yetrr.ıyordu. Dognıdan dogruya Menderes Inönu nün karşısma çıktı. Menderes, «Inönü bızı harbe sokacaktı.» d«»dı. Bu yeni bir temaydı. Nasü sokacağını şöyle anlattı: rHarbe gırmek için her türlü hazırlik yapılmıştı. Biz o zaman milletvekili idik. Nutuklar hazırlanmış, mebuslar konuşmak içın yola çıkarümıştı. O sırada Fransa düştü.» Fransa Almanlara düşunce Ismet Paşa'nın savaş.a gırmek projeleri de suya duşmuştü. Menderes bbyle anlatıyordu. Menderes zamanında Kore'ye asker gönderilmiş, NATO'ya girilmişti. Bunlar az şeyler miydı? Kore'ye asker gönderilmesıyle ögünüyordu. Tabiı bu arada askerlik konusu da ortaya çıkmıstı. Menderes Ismet Pasa'nın askerlik konularına fazla deginmesıni, iktidanru orduya şikayet etme anlamına geliyordu. Bunun için ver yansın ediyordu: cBir 1950'yl hatırlayıruz.» diyordu. «Bır de Kore'yl gözleriniz önune getiriniz!... Bugün hepimiz Kore tugayının neslinden olmak la iftıhar ediyoruz.» Ismet Paşa'nın «iktidara gelirsek korkmasırüar» sözlerine deginerek kızgırüıgını söyla dıle getiriyordu: «Ismet Paşa nutuklannda iktidara gelirsek korkmasınlar, dıyor. Sanki hakkımızda umumi af çıkanyor. iktidara gelirlerse bız neden korkacagız? Milletin oylannı mı çaldık? (1946 seçimlerini hatırlatıyordu) Seçümeden Cumhurbaşkaru mı olduk? Korkacak biri var sa o Ismet Paşa'dır. Millet onu çok iyi tanır. Çok iyi tanıdığı içın de reyleriru ondan «sirgemiştir.» Bu kadar coştuktan sonra gittigi her yerde Ismet Paşa'nın yabancı sermaye konuaunda soylediklerine de cevap \eriyordu: «Yabancüarın Türkıye'de ziraat yapabıieceklennden söz edıyor. Evet öyledır. Yabancılar Turkjye'de ziraat japacaklardır. Ama bız istersek yapacaklar, istemezsek yapamıyacaklardır. Hollandalıların çok sut veren besıli inekleri vardır. Onlan getirmiyelim ml? Yabancılann atları var, inekleri var, onlan almayalım mı?» Ismet Paşa'nın giderayak kanun çıkardılar demesine de öfkeleniyor, ce^'ap veriyordu: «Bu kanunlan biz giderayak çıkarmışız. Nereden biliyor gidecegimizi?. Sackl iktidara gelecekmiş gibi konuşuyor. Millet ona bir daha iktidar nasip etmiyecektir.» Seçimler sona erdi. Ismet Paşa iktidan alamadı. Gezdigl dol&ştıgı yerde iktidan alacaklsrını söylemişti. Dedıgi olmadı, hatta CHP 1930'den daha as AP'LIIER DE UMUILU Ama eelın görun ki, AP'lıler tam tersl bir inancm ıçindeler... Örnegın, AP tl Yönetım Kurulundan. her görünümüvle tıp.k eskı bır Demokrat Partı'.i oldugu ızlenımıni veren, babacan. ho$sohbet Hasan Ertugrul, AP'lilenn bu ınancııu Söyle dile getirivor: <îB.İPcıi:'e kadar te< lokomot.fle geien ekâprese Karaköy rampası ıç:r, ı<ncı Jokomo'ıf eklenır. tren:n arkasına . Orhan Ogjz da AP lıgtesının ikinci. ıticı lokomotı;. .. Goreceksınız. Orhan hoca sayesinde AP Eskl'ehır'de 4 milletvekili çıkaracsk...» Ne denıı? «Denız tutuşur mu? Ihtunaldu Padlşahım!.» SEÇİMDEN SEÇİME Nigde köylerinden izlenimler Mustafa EKMEKÇİ yanyor ... Hacıbeyll köyünden Bayram Korlnınç' un okuması yazması yoktur. Ama, ne yapar eder gaîeteleri bulur. G«nçlerden birini yakalayarak parmagıyla bir sütunu gösterir: Yeğenim, bana şurayı okuyuver bakayım bugün ne yazrruş... Can kulağıyla dinler. Hacıbeyli köyünun gençlerinden Ramazan kbye gelmıştı bir pün. Bayram. Ramazan'm sağcılığına bir turlu akıl erdıremez, şaşardı. Karşılastıklannda onu kenara çektı, sordu: Ramazan yeğenim. sızm kaç eçeginlz var? îkl Bayram emaıi, neden sordun? Sosj'alızın geiirse sizın bu ıkl ejeginleden bınrj alır mı? Ramazan başmı önune egdı: Almaz Bayram emm:, r.etsin sosy«llzm bizim ıki eşeğın birini . Amma ...'nın fabrikalarıru, lopraklannı devletleştirir degil mi? Evet Bayram emmi, neden sordun? Eeee, yeğenım hadi o sağcı olsa hakîcı, sar.a ne oluyor? Ramazan kos kös uzaklaşıyor Bayram Korkunç'un yarundan... (Cumhunyet, 5.10.1975) Mehmed KEMAL • *• milletvekili çıkardı. Seçimleri CHP'nin mesı, DP'nın kazanması ıle bırşey onaylanmıstı. Yabancı sermaye de, yabancı somürü de, emperyalızm de Turkıye'ye gırebılirdı. îsmet Paşa bu kez yabar.cı sermaye ve somürünün tehlikesini millete anlatamamıştı. Bu kapının açılmasıyladır kı, Türkıye yabancı sermayeye kapılarını açtı, somürü tuzagına girdi. Ondan sonra 1965 yılma kadar yabancı sermaye ve somürü ağza aknamadı. Ancak 1965 yılında bir solcu partınin Meclise gırmesiy'.e yabancı sermayenin ne oldu*u hakkında bir kamuoyu oluşturulabildi. Ama atı alan Csküdarı çoktan aşmıştı. 1965 yılında bir yabancı şırket temsılcisi Başbakanlık koltuguna oturdu. Yabancı sermEyeyı bırakııı, çok uluslu şırketler ülkede drtt atınaya başladı. Kamuoyunun dlkkatleri yabancı sermaye ve somürüye karfi çekılmiştı ama, IKI donem yabancı sermaye vanhsı bır partırun tek başına ıktıdar olmasma engel olunamamıştı. Ancak bu seçımlerdedır kı, bu konu bir caha ortaya çiKmıştır. Bat;alım bu seçımlerde yabancı sermaye ve yabancı somüru için halkımız oyunu nasıl kullanacaktır0 Bir önemli nokta daha var. Butrun 5abancı ve yerlı somürü halkımız tarafından oldukça anlaşıiır bır konu haline girmiştır. Sosyal demokrat CHP'nin işledigı başlıca temalardan bırı de budur. Vaktiyle Ismet Paşa'nın Menderes'e karfi verdigı savaşı bugün Ecevit d» Demırel'e karşı vermektedir. Ortaya atılan konunun sonucu ancak 24 yil sonra alınabiliyor. Bakalım alınabilecek midir? Eskişehir'de AP'nın de CHP'nin d« kesinkes birleştiklerı bir <anı var. essı dey.mle «Asgart müşterek»: CHP ve APnin dışında hiç bir partı Eskışehir'den mılletvekiii çıkhramaz!.. Bu kanıjn, gerçeğe yak.aştırsn nedenier MTn.akla tukenmez .. MEP. DP ve MHF nın daha oncek. seçımlerde r.\ o:r .ar.ii gosteremedıklsrmden tutunuz da, Eskıştnırüe bır mılletvekılının eksilmesi yuzünden oy baraıının yükselrais olmasma kadar türlUçeşitlı ne'en>r... Bu ana nederuerin dışında. öteki parti adaylannın durumları da hayu i'^ınç... Örnegin. MSP, merkez yoilaması >le Ha*ijı özkeçeci'yı l^t« başı yapınca, ıl, üçe, gençh:. kcilan vb. rüm MSP örguta toptan ıstıfa edıp partınin kapısıaa d» kılıdı vurmuşlar. Sonra müTfcŞı ii kurul yonetımi ele almış. şımdı Ali Ihsau Fırat başkanUtında ça lışmasıru Jürdürüyor. MHP'de bir tırmanma var Jenilryor. Ama bunun bir milletvekili çıkarac1?' püce varamıyscagı da kesınlikle belli... MHP'nin ' sıradaki adayı GUn Sazak. kendi Kuyii ola.» «Sazak» ta bile ötek: partilerden daha »z ov ıış geçen leçımlerde. DP'nin ü merkezi bjıası bile hüzün verid bır görünümde.. Ana cadde Uzendc bir bınanın lkto ci kat pencerelerinin vansından çojfunv kaplayan (el) amblemlen. l elli anlammm ötesinde bir gerçegi sımjfehvor anW: cTan am, bizden bu kadar arkadaş!..» der /ioi... MSP'NİN ARADIĞI TABAN Akçuraoglu Yusuf 1904 yılında yazdıgı ve dogumunun 100. yılı vesüesıyie 1976'da sadeleştirerek yeniden jayımlanan «Lç Tarzı Siyasel» adlı inceİemesınin Islârmyet polıtikasına ılışkin yonımlannda şunları söyler: «Dırıler, d;n olmak bakımından, gıttıkçe sıjasi ehemmiyet'.erini, kuvvetlerini kaybedıyorlar. İçtımai olmaktan zıyade, şahsileşıyorlar! Cemıyetlerde vicdan serbestliği, din birliginin yerını alıyor. Dinler, cemıyetlerin ek işleri olmaktan vazeeçerek kalplerin hâdı ve mürşitliğim deruhte edyor, ar.cak halik ile mahluk arasındaki vicdani râbıta haline geçiyor.» (Adı geçen kitap, s. 34). Curahuriyet'm ilânından 20 yıl sonra, 1943'te Ali Fuat Başgü, «Ana Huknk» adlı kitabının ilk fasikülunde «Dinilık ve mutlakiık sıstemi»ni gerileme ve çöküntü scbeplerinir. başmda saymakla kalmayarak din ve bılun ıhşkısı açısından dıkkate değer bir sonuca varrr.aktadır: «Sosyolojinin ortaya koydugu bır ka.nur.dur kı. dıni akıde ve kanunlar, insanıyette muspet zîhnıyet ve ılmî kanaatlerin ılerleyisıyle maküsen mutenasip olarak gıder. Berikıl«r ilerledıkçe. o'ekıler zaruri olarak geriler ve gittıkçe dıni kanur.Iar hakikl kuvvet ve müey>'idelerıni kaybederek yosun gıbi bir hal alır.» Güvenilir iki fıkir adamının yorum gerektirmeyecek açıklıkta bulunan bu gorüslerinden sonra, 1973 seçimleri sonrasının karsıt ytpılı iki iktıdannda da «koalı&yon ortafı» olarak karşımıza çıkan Milli Selâmet Partısı olgnsuna geçebiliriz. Bümdiği g^i MSP, Necmettin Erbakan tarafından kurulan. 26 ocak 19"0 20 mayıs 1971 tarihleri arasmda çalışıp kapfitılan Mtlli Nzam Partisi'nin reminı üzerinde 11 ekim 1972rden bu yana varhgını sürdürmektedir. Partinin Birinci Büyük Kongresmi açan Genel Başkan SU'.eyman Arif Entre, «millî, lıberal, solcu» diye adlandırdığı Oç slyasal görüş üzerinde açıklamalarda bulunduktan sonra, «Esas gayemiz siyasî hayatımızı bir ahlak ve fazilet yanşı haline getirmektir» diyordu. Bırinci Kongrede Üzerinde durulan «Maddl ve manevî kalkınmamız», Necmettin Erbakan'ın Üçiincü Büyük Kongre açış konuşmasında bır yer degişikliği ile «Milletimizin manevî ve rr.addî kalkmması»na dönüşmektedir. Teokratik devlet yapısmdan layik devlet anlayışına geçen Cumhunyet Türkiye'sır.de dm, dünya işleri içindeki etkınligini yıtırerek Tanrı ile kul arasındakı kişisel bir bağlılık biçimine donüşmüştür. Bu arada mezhep ve tarikatler de bir yandan ayırıcı niteliğinı ve dışsal gorüntülerini, yasal sınırlamalar ve yasaklarla törpülerken, bir yandan da baskı grupları olarak yurt yönetimindeki saygmlığını kaybetrniştır. Devlet örgütü ıçmde yer alan Dijanet tşleri Başkanlığı, layikleşme sürecı içindeki Devlet gözetım ve denetiminin bir «resml» kuruluşu olmuştur. Öte yandan, 1923 24 ögretim yılının 29 ImamHatip Okulu, gittikçe azalarak 193132 ögretim yılında 2'ye inmiş ve sona ermiştir. Yusuf Akçura'nın sözünü ettıği dinin toplumsal olmaktan çıkarak şahsıleşmesi ve din birliginın yerıni inanç özgürlüğünün alması Tiirkiye'nin Atatürk döneminde ulaştığı önemli bir aşama olmuştur. Ne var ki, bu oiuşumlann devre dışı bıraktıgı kişıler ve kurumlar, etkitepki ilıskisi içinde filiz veren karsıdavranı? ve yorumlar azım sanmıyacak bir «tortu»yu beslemekte gecikmemiş tır. Çok purf.U hayat, «muhalefet» anlayışı içinde dozunu arttırarak bu tortuyu biçlmlendirmek yolunu tutmuştur. MSP'nin aradığı ilk taban, 1946 ruhunun yararlandığı bu «tortu»yu 1970lerin smırları genisley«n özgUrlük anlayışı içinde yeniden ele alan MTfP'nm geçirdiğl deneyden de yararlanarak gündeme getirmesl olmustur. Boylece, ekJektık bır frbrunüşü ortaya koyan «beş ana hedeJ» belirmektedir: 1) lç Barış (42 müyonun kardeşlıgi). 2> Devlet Millet Kaynaşması. 3ı «Yenıden Buvıik Türklye» Meş'alesi. 4) Manevî Kaliunma. 5) Maddl Kalkınma (herkesc refah). Başta Nurculuk ve Suleymancüık olmak üz«re çeşitli dinsel akımlardan da yararîanan MSP, ikinci tabanı, kaynağı beslemenın ve hiyerarşik bir kadro yaratmanm aracı olarak kjjlandiğı teolojik ögTetimde aramaktadır. 21 ekım 1976 da toplanan Üçüneü Büyük Kongreyı açış konuşmasında Necmettin Erbakan bu konuda yapıjanlarla amaçlananları şöylece sıralarnaktadır: «Üç yılda manada ve maddede agır Dok çok hizmetler yapılmıştır. Çok şükür.» «Görülüyor ki, ülkemizde bizden evvel 25 senede 7 îmam Hatıp Okulu açıldıgı halde oız çok U şukür 3 yılda 250 tanesıni açtık ino.000 evladımız okuyor. Kur'an Kurslarımızın adçdı 3000'e yaklaşmıştır... Hedefimiz: Camu ve Kur'ar. Kursu olmayan köy kalmasın. Kadrosuz Camı ve Kjr'an Kursu olmasın. Her ılçeye Îmam Hatıp Lısesi. her ild» YUksek Islâm Enstıtüsu ve\a Islâmı Ilımler Fakültesi veya Ilahiyat Faküi'.esı veya her bölged» kurulacak Manevî lUmlfr Ür.iversitPİçrinm b'.r fakültesı. kısacası f/üınevt îlimlere aıt bir vükvk okulun bulunmasıdır.» (Açf? Konusması, Ankara 1976, s. 25 ve 26). 19513C öfretım yılında 876 öftrenci ile yeniden. tlevreye gıren 7 fm?m Hatip Okulu. hızlı bır artışia 1964fiö ögretım y:lında 10 95R n^rencinın okudugu 45 okula ulaşmınır. 197677 ögretim yılında öncekılere eklenen 72 okulla bu savı 245 e varmıştır. Bir öncekl ögretim yı: nda îmam Hafî" Okullanndaki ögrenci sayîsı 77.504 ıdi. Prof. Dr. Cavit Orhan TÜTENGtL (firtlsat Fakültesi Ogretin Üyesi) Bu konuda diKüati çeken taraf, piramidın tepesıni oiuşturan ve ünıversıte vapısında yer alan Ilahiyat Fakültesı sayısınm değısmemis olma?ıdır. Tabandaki resmî Kur'an Kurslannın yam sıra. dernekl«r ehyle yonetilenler de %ardır. (1.414'e karşılık 3.500 dolayîannda.) MSP üçüneü tabanı, başta Diyanet Işlerl Başkanhgı olmak üzere Vakıflar Ger.el Müdürlügünde ve soz sahibi olduğu bakanhklarla bağU kuruluşlarında aramaktadır. IlgLnç bır ömek olarak Dıvanet Işlerı Baskanlıfına .lişkin bazı sayılar \ermek:le yetmıvoruz: 1976 bütçe yılında Dıjanet İşieri Başkanhgma 1.240 «67.800 lira ayrılmıştır kı aynı bütçe yılında Orman, Gümrük ve Tekel, Çsiışma. Tıcaret. Ulas'ırma Bakanhklarma ayrılan öder.ek topiamı bu seymm altmda kalmaktadır. 1977 bütçes;nde BakaiîLsın bütçesı vüzde yuzün iı^tünde b:r artışla 2 706.22:5.900 hra olmuştur. Diyanet işleri Başkanhgma bağlı personel sayısı, 31.823'ü İmamHatip olmak Uzere 44.879'dur. Bu sayı 1970 yılında 31.149 idi. Proîesör J. M. Landau, MSP'yi konu olarak fle aldığı bir ıncelemesınde (bk. Asian and African Studies, C. 11, sayı 1, Kudus 1976), bu partmın kesınlikle Kemalıst olmayan, büyük bir olasılıkla da antıKemalist olan geleneksel bir muhaletctı behrsiıılestırdığını ıleri sürer. Bu yargıya, Necmettin Erbaiıan'ın «Vornarts» dergisine vertlıjı bır özetı «Vankı»aa yer alan Suudı Arab.stan örneğı bir seriat devietı ozlenıı ekleairse (bk. 713 ekım 1974. s. 67). o zaman tek basına dt;ı ve manevıyat ıle ajakta durdur.ılması o!a:iRK!ı chrulmeven «modebın ağır sanayı, dı$a bağımsız polıtıka ve ekonomı, «herkese refah>> payandalarıyla ve de el çabukluguyla kamuoyuna sunuldu|u anlaşılır cBövlece, «çafdısı» olana «çağdaş» bır kılıf geçirılrruş olmaktadır. NE OUBİIIR! EsWş?rıir'de. 'v.ıs'e neıe yemeği f bir a;,dın Eskişehir"h ilı şoyle tanımladı. »Eskışenır, oaçı çnk ouyıik. . jvde.s eı re ayaklan ço< kuçuk bır varatığa brnzer. Sojyaı yaşamdan s.yassl pi.smeve. e'5.omik degışimdeii devlet atırımlsrına kadar her şe> k";nt merkezinde olusur. İiçe'.ennın payı da, katkısi da bu olusumu genış ölçüde etkiliyemez. cılız kalır.» Gerçervte sadece. ıtent .ner.<ezının sıyasal havasını koklamak E~<:!.phir':r tümü için dofruya yakın bır yargıva varmağa yeterli... Eger kfntte, şu ya da bu partı ıçın oy farkı. ömeğ:n, 1520 b:nli'< bır duzey, buluısa, tüm ılçeier ters yonde ov kuüansslar bile bu sayıyı kapataınaz.ar. Bu nedenle. Eskişehir kent merkezinde alışılmıj deyımıv'.e, «juzen oylar» her İki parti ıçın de ıştah açırı nıtelıkte.. Eu kesime ş:rm gorünebılmeis ıçın CHP de. AP de voğun bir çaba sürdürüyorlar. AP geçmı^'ek: oylarına güveniyor, CHP ıse son yılların gehsmesıne... Eskiçehir'dek; 32'lik denşeyi. daha doğrusu dengesiziiği hangi parti kendi yönüne kaj'dırabılir. bunu bugünden sap'?ma!< jerçekten gtıç . 22 kesın olduguna göre. tek mıl!ervek:l:n:n CHP'y mı. AP'ye mı yönelecefci. her ıki partmın seçıms kpdar \ur' riüzeyindekı pirisim ve tutumlarıyla bflır>npcçk kRiiısıniayım. Ayrıca kışi??l inar:rırn. bıraz g^zlemlerime davanarak be!':; bıraz ria duv2".ısal olara'sC 32'iık dunımun CHP lemne bozulacıgı dograitusunda ..
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear