29 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Ifl CUMHUttlYET 7 NİSAN 1977. B o». ja sesleriyle sarsılıyordu. Kuzey îrlanda'nın ayrılılcçı IRA örgütü, 100 arkadaslarının tutuklanmasıyla sonuçlanan polis eylemlndenberi geniş çaplı bir harekete daha girişmtstl. Gördüklerimi kısaca özetleyeyim: Başkentin ahşveriş mcrkezinde patlayan bombalar... Ekonomik bunalım... Uluslararası flnans kuruluşlarımn aralıksız ve cömert yardımlanna karşın değcr knybı önlenemeyen Sterlin... Her yıl, bir öncekini aratan süregen (kronik, milzmin) bir ödemeler dengesl ttçığı... Y o ğunlaşan işslzlik ve 1976'da yıtzde 15'lik yeni bir fırlaırmyla ücrct. nrtışlarınırı önünde giden enflâsyon hızı... Oysa, 1977 yılınaa Ingillzler, Kraltçelerinin Birleşik Kralhk tnhtmda 25. yılını kutlamaya hazırlanıyorlardı. 1952 vs 1977!... îkind Elizabeth'in tahta ilk çıktıgı yıllarda uzun slıre kalmıştım Ingiltere'de. Yaşı 50'yi aşan Kraliçenin saçlarındaki aklar artarken, dunün, «Üzerinde güneş batmayan împaratorlugu» ria oylesme değişmiş ki... «Bir başka Tngiltere» olmuş adeta... nrî *nt Londra'nin merkeal. blrbirinl üdeyen OLAYLAR VE GÖRÜŞLER BİR BAŞKA İNGİLTERE Orhan KARAVELİ ttnd» mUşterl bekleyen sokak kadınlannın faahyeti yasaklanmıştı ama hlr anda bütün IngılterB' ye yayılan «masaj salonları»na sozde «saunaîara» v« «refakat. şirketlerbme engel olunamamış ya da olunrnamı.şt.ı. Ülkenin hpr yanındaki gazete ve dergilerde .şimdt, «özel ynntemlerle yorgıın ve mııtsıız erkekleri ranatlaiAiı» masaj salonlanyla sauna ılânlarından geçilmiyordu! lann yararlandıfı hlrrmvMİnıJ^ biılunuyorlar. Reg ve Phlllp Eibı «erkeklpıın» laniürj ve ylrmi heş yıl bncesının ltırazlarının aKsıne, ?vlılık dışı çocıık pdınen veya kürtaj yaptıran kadınlara da artık kirm? kötil gh?lp hnkmıyor. <lünn«fc iitarcesln» «Commonw«alth » tnglll* Ulualar Topluluftu» denll«n olguyu ayakta tutmaya çalışıyorlar. Aralık 1952'dekl İlk Commonwealth toplantısına dcnlüaşırı 7 Ulkenin liderlen katılmışken, 1975'in sonuncu Jamaika toplantısı na katılanların sayısı 31'1 bulmuş. Ve Kraliçe. sag yanına kıdemli konugu Makarios'u oturta rak bir de «aile resml» çektirmiş. Liderlerl, tklnoi Elizabeth'e hâlft saygı bes]pr gözüken, ama sık sık birbirlnın boğazına sarılan bu ülkelerden. cizel ayrıcalıklanna dayanarak İngiltere'ye akın eden «Commonwealth. uyruklular ise 1952'de birkaç bin llintli sokak satıcısından ibaret ıken şimdi 3 nıılyonu aşıyor. Bunlar arasında, 40 bin kadarı Türk kökenİi olmak Uze.re 10() bin dolayındaki Kıbrıslıyı da sayabiliriz. Mustafa Gençsoy, Osman TUrkay, Dr. Salahi Sonyel gibi aydınların yhnetimindekl Kıbrıs Türk Toplumu, Kıbrıs sorununun ve gdncel p;elişmelerin lngılızlere daha iyi unlatılması için etkin bir çaba sürdüniyorlar tngiliz makanılaıı nezdinde ysrı r^smi bir tanınmayı çimdtden sağlamı^ «ıırilnpn Kıbrıs Tiivk Kpdere Dpvleti Londra temsilfilig!. Gençsoy, Türkay ve arkiulnşlarının çabalarına buradaki elçiliğimi7.den daha fazla bel bağlamış gibidlr. Bugün içinde bulvındukları ekonomik güçlüklerripn sıyrılmak için tüm tngılizlerin bel bagladıkları sthirll dpgnek İse Kuzey npnlzinde bulunup dp.vletçı yöntemlerle ışletmevft başlanan petrol ve dognl gaz. Kişiler ve Tarih H Basında Bunalım Otelden çıkışta, bir gece Önce patlnyan bombalar nedeniyle polis, bembeyaz kordelalarla, Hyde Park köşesinden başlayarak ana caddeyl kesmişti. Birkaç TUrk turisti, o gün alışveriş yapamayacaklarına üzUlürken, bir yandan da. «Rizimkıler görse, makasa davranırlardı» diye şakalaşıyorlardı. Merakla uzandıgım müteveffa Lord Beaverbrook'un ünlü Daily Ejcpress'inl t.anıyamadırn. Bir zamanların, 5 milyon tirajlı dev gazetesi 2,5 milyona düşüııc.e, çıkı? yolunu, «tabloid» denilen küçtik boya dönmekte aramışlar ve tam da o günlerde bu yenl biçimleriyle yayınlanmaya başlamışlar. Bir gene oncekt bombalardan çok, Daıly Kxpress'ın boyuyla ilgill görünen bir Ingiliz: News Chronicle'in 1960'daki öliimuy1» başlayıp, Star'ı, Sunday Dispatch'ı VB Reynolds News'u göttlren fırt.madan galiba Express do yakasmı sıyıramıyacak» diye iç geçirdi... Ne.ws Chronicle gibl ciddi ve etkin gazetelerlrı, salt, ilân gcliri azlığmdan, hem de 2 milyon t.irajla tepotaklak gitttgl Ingiiiz toplum yaşamında, açıkhkta sınır tanımayan ve çarpıcı kapaklarıyla tablaları dolduran pornografi dergileri, sahiplerirü, zengln ediyordu. Bunlardan. örncgin «Penthouse» çeyrek milyon satıyor ve milyonlarca Rterlinlik de ilan ahyordu. Kadınlar içın (!) 1975'te çıkarılan «Playgirl» bile almış yürümüştü. Ingiltere'de daha neler olmamıştı Kraliçemn taç giydiği gündon berl... 1959 tarihli yasa ıle, sisli gecelerin soluk ışıkh elektrlk direkleri al Avrupa'mn «Mahmutpaşa»sı Belki biraz da tuzu kuru olmarun rahatlığı içinde, yakın çevresıııde bir zamanlar bol bol kusur arayan, gokluk tutucu Ingiliz insanı, ülkesının karşılaştığı yeni ekonomik ve toplums»! sorunlar nedeniyle daha genıç açılar kazanıyor olrnalı. Son yıüarda. ttrneğin Alman Markına karşı defierinı Uçte iki oranında yıtıren lngıllz lirasının geleceğı ne olacaktır? Sterlindeki bu ınanılITIBZ deger kaybı nedeniyle, pnmsı kuvvetli Avnıpa Ulkelerinin •Mahnıııtpaşa»sı durıımuna duşen lngilterodeki güncel «alışveriş tııri7inı» /£ınanla ne gıbi sorunlar getırecektirı1 1H77 lçınd"! uygulama aşamasına Eirpcefiine kesin gii^le lıakılan «Çalışanlann yönetıme katılması» hazırhk ve tartışınaları. ekononuyp, ıtmulaıı canlııiRi KPtırecek midir? Yoksa, büsbütün ters sonuglar n,ı verccektir? Oxford'da tanıdığım pcnç bir pkonomıst hnna: «Biz. adamız ve somürgelenmız için yüzyıllar boyu hep kamıı yöneticisi yetıştirdik Şimdı, yeterll ve yetenekli endüstri yönetlcısıne sahip otmamanm sıkıntısmı çekiyoruz» derken. gahba haklıydı Kraliçenin 25. yıldbnümünde Bırlpşlk Kraı lık. kendi içinde hıle azçok çalkantılı bir büyükçe ada ile, gelecegi kuşkulu birkaç minyattlr somılrge kalıntısından başka bır .şey degil. Gene de, bir lamanların debdebeli bilyüklUglinU sür Dumansız Bir Londra Birer masaj (!) salonuna kapağı attıklan anlaşılan sokak kadınları. 1959 yasası çıkmasaydl, kendılennl Londra akşamlarınuı sıslı perdesi arkasına gizlemeklp .sanırım zorluk çekeceklerdı. ÇUnkü, ne sis kalmış artık, ne de duman, vak'iyle. çofiu kez bir metre onünüztl görempdiğimz baskentte. Sankı bir sihirlt degnek dokunup: «.. Bııyrun. Korkusuzra ve derin derın nefes alabilir ve göktekı yıldızlan seyredebilirsiniz...» de miş. Oysa, saglnnan basarımn ardında sıhırlı degnek fılan riegil. ciddî ve etkin hir planlama ıle dumanlı yakıüuruı kullanılması önlenirken çoklıık dnftal gaza riayalı bir merkezl ısılma sısteminin yaygın ve zoruıılu duruma getlrilmtı.si yatıyor Dpvnm düzeyindeU bu ısınnıa ref.ormur.un yamsıra, 40 50 kath modern yapnarla Ingiliz kentlerinin geleneksel görUniimünU biraz bozsa da yoğun biçımde konut yapımına önem verilmiş. Gene de, son 10 yılda evsizlerin sayısı Um üç katına ulaşmış buhınuyor. VP, rahat bir konut. bulup mutluluğu birllk'e arayanlar arasında 26 yaşındaki Fhılıp Ansell i:e :tl yaşındaki pşi Reg Conally gıbılerı hiç de »z değil. Islmlennden belli oldugu gibi bunlaıın ikisı de erkek ve 21 ya$ını doldurınuş bulunan «İngiliz Mucizes'm Kvıllanım alanı gitgide gpnl^lpypn dogal gazın yapışına Kıi7.ey Denizl petrolü, az mik'nrda da olsa, Iü7fi yılında ekonomik yaşnma adımını atmış ve rafinerilere akmaya başlamıstır. IlAlen vılda 85 milyon tnn ham petıol dışalımı yapan İngiltere'nın, 1079'da gereksinmesıni Kuzey Deni7indekt kendi kavnakhırııulan ramamen karşılsyacngı ve 198(ı'de 120 milyon tona lırlamnsı beklenen tıretım kapasitesi ile OPEC üyesı ve ham petrol satıcısı ilk Balı Avıupa ülkesl nıleliğiyle Arap şRyhlerinin yanındaki verini alacafeı hesaplanmaktadır. Petrol gelirlerinin bıı tarihte «demeler dengesine fi mllyar ingiliz liralık katkıda bulunacağma ve ekonomiyi 'kalkış»a geçirncpğine kpsın gözüvle bakılıvtır. însılizler <işte asıl o zaman (bir başka Ingiltere) göreceksinız» diyoılar. 1 5 yıl sonrakl olayın adı olaraktır!..» «tnglliz Mucizesi» Marksistler, Murksistler.. OKTAY AKBAL Evct Hayır TARTISMA Salt kendimiz için yaşama düşüncesi Hor geçen gün gıderek bllyLl yen bir düşünce var usumuzda. Salt kendimiz için yaşama dü şüncesi. Tek başına vaşamıs ilkel lnsandan daha bıreycı olacagi7; neredeysp. Bir doyumsuz luk yiire.klerimizde. Bu nedrtı le durmaksızın Koşuyoruz bır yerlere. Biraz daha çok tükete bilmek içın. Kimımiz düjüyor degil donüp bakmak, Ustıindpn atlamaya bile vaktimiz yok. Ba sıp geçıyoruz. Kuşkuluvuz ve acımayı unuttıık. Sevgiye ml ns oldu? Kendimizi sevjyoruz ya, yetmez mı? Hem bu devirde, yant hir gözün öteklne güvenmedigl gtinlerde, başkalannı sevmfk de ne oluyormuş? Evet hiç sevfn/yoAâ bir'bulmizl. Güvenemiyonız Ktmselere. Hem de ne zaman? Toplumsul yaşamın en ilen düzeyinde. DUnyanın bilmem neresindekı bir adamm ökslırUgü odam'îdayken. Boylesine kavnaşmıç. ıç IÇP. bır dünyada, blreysel.ıftin etkinligi düşundurueü. Fousseau'nun sozünil ettigl «toplum sÖ7,]pşmesi»ne katılan İlk insanlar da bunu mu amaçiamıslardı'' Hiç sanmam. Aslında tuplunısal bır varlık insan. Toplu yaşamadan yana. Ama boşuna değil onun bu '..« tegi. Toplu yasama lsteğinin özünde oircvsel özlemleri y*t. yor. Ve iyı biliyor ki, toplu yasayarak dtlnya nlmçtlerincian daha kolay yararlanacak. Ancafc gtinUmüz ınsanının bi re.ysellıginı bu doğal olguja baglamak vanlıs olur. Asıl ı?«rinde durulması gereken, bu olgunun topiumda yönlendiiı.iş bıçimi olmalıdır. Bu da top'umun ekonomik vapısına. dü;» nine baglıdır. O düzendir ki, insanın tilm düştmcelerinin ya nı sıra, bireysel o/.lemlerini d» yonlendlrecektır. Bireysel lst.rkler, özel mülkıyeti Denlm.iJ mis toplumlarda başka, sosyal mülkiyeti benisemiş toplumlar da başka tür lüşüncelerden kaynaklanaoaktır. Üretım araçlarının sosyal mülkıyete konu oldugu.topl ım larda. Uret.im süreci toplumda yaşayan her bireyin gereksinımiru KarşıİHmayı amaçıadıjından, bıreyler ara.sında bır irvet yarışması görülrnez Kazanç hırsından aiinmış. yüre.k.le.1 de ise. birevsel çıkar dü.iünoc! ,n ile beslenen dUşuiimca duvgular değil, sev(»ı büyıir. Ama dzel mülkivetl oenimspmiş, sınıflı toplumun ınsAnı böyle degildır. Çunku daha temelde varısma duygusuyla yola çıkılır. Elini çabuk t.utan >ca zHnacaktır. Yarışçılar ijlrbiîıPri ni severlp.r mi hiç? Hele bır dn beyınlerlmiz tüketim nırsıvla koşullsndırılmışsa, birbirinl se ven, hirbırine güvenen dost, in sanları tüi'etim malı reklftmla rında gbrebılinz anonk. Hâdl HANKENDt SUjicr Avukat «Bugün yalanlarla ve bll(rİNİ7.1ikle «avasarak hakikatı yazmak isteyen herkes, rn azından brş EÜçliigıt jp.nmek ıorundadır.» diyor Bertolt Brecht .. Ne zaman? 1935'te vazdığı bir yazıda... Okuynruj;, görüyoruz kl Brecht'in dogmları yazmakta belirttiği beş güçlük «IIIURH UH>İ dıırııyor. Bugün de aynı EÜçlükİP.rle kar?ı karşıyayız. I'sta yazar, bu heş BÜçlügün üsteslnden Eelehilendir. Bunlardan herhangl blrinin altında ezllcnler isc doğruları duyurmada, ser(fllemede basarısız kalıılar, yarardan çok zarar yaratırlar. Once ılogruları yazmak yiirPkliUgl gerek.. tkinci olarak el blrliğiyle gizlenmeyp çalışılaıı doğruları BÜn ışiRina çıkarabHccek, sözler önüne serebllocek kadar akıllı ıılmak Be.Tek. Uçüncü olarak da doğrulan bir silaha döniiştürebllnıek sanatını haşarmak gerek, bir de doğruların kimlerin rlinde etklll olabtleceğine karar Terebllmek gerek... Bütün bunlar olur, yapılır, basanlır, »m» en önemllsl de hccerlll hünerll olmaktır. Brecht diyor ki «Haklkatj kitlelere yayabllrnek lyln hüner gerek.» ,preçht'jn; çn, çok önpm verdig^ dotrularj göst^rfne, ^azr | ma hünerldlr, becerlsldir, başarısıdır. Kendllerlnl yalnızca kuramlara kaptıranlar, kendi bencll duygularını öne alanlar savundukları giirüşlerl etklsizlestlrlrler. Blr dogrııyu lnsaıılara benlmsetmenln yolu o Işl beccriyle yapabilmektir. Brecht 19H8 1955 yıllarım kapnayan «Çalısmn GiincrKl» adlı kitabında «Murkslstler»den söz ertlvor. Murksistler Marksizml hozan klmselerdlr. Bunlar dofcnıaya hağlanınıs, bptonlni.nıış klişelfjmiş bir toplum KÜrüştine bagla^ nanlardır. Murksistler günümüzde Marksfzml de KÖxden düşürmektedirler. Kendi dar çevrelerinde bllgtnce »avlar ilcrl sürerek, gerçekJcre göz yumarak, blr çeşlt dlnnel lnanç hallne gctlrdlkleri «dlamat»a yanl raaterlalizm dialektlk'e köriikoriinp hağlanarak!... Murksizm, Brecht'in türettlgi blr sözcük... Almanca «Murksen» sözcügü, zlyan etmek, bozmak anlamına gellr. Marksİ7,ınin Murkslstleri de, Brecht'e eöre bu Işl haşarıyla yaparlar! Çünkü bu glbl Hşüer ylne Brechfln türettiğl blr »özcük olan «tuUlerdlr. «Tul» «özciiğünü «lntelllectueUden yapmış, söyle «tcllectuelin» lıiçimine gokarak bu sözcügü... Blr oyun! Brecht'in üstün zekaıma göre bir oyun!.. «Tııi»ler, gerçek aydınlar gibi, bir toplumıın lokomotifl olmazlar, o toplumun lleriye dogru yürüyüsü sırasında köpekler gibl sagında golunda koşusarak havlarlar... Yanl büsbtttUn islerl fcarıstırırlar, lıo/arlar!... Bertolt Brecht'l dlkkatle okumalıyıı. Oyunlan, romanları ile tanıdık. Ama denemeleri ile de öğrenmellyiz onu. Brecht «Marksist» bir yazar, ama «Murksist» degil! Blr yaların «tul» olnıaması, «murksist» olmaması lçln bes ftlçüt vcrmis... Gerçeğl, dofenıyu hulmak, ortaya çıkannak, topluma Runmıık ölçütlerl... «Sosyalizm tçin Yazılar» kitabındakl hu uzun dencmcslnl Türkiye'de ıriinden güne çoğalan «tul»Icrln, Murksistlerln okumalarını isterim. Bclki doğru yolu bulurlar, blreyclllge kaçan aşırı bernilliklerinl yener, hem savundukları düşüne, hem topluma, hem de yazar, düşüniir, aydın olarak ktndilerlne yararlı olmanın yolunu bulurlar... «Blrçoklan hakikatı söyleyebilme cesaretinl gösterdiklert tçin böbiirleniyorlar, onu hulabildiklerl için mulluluk duyuyorlar, haklkatc kuUanışlı bir blçim vermeye çalıştıklanndan yorgun düşüyorlar belkl de, ama sonradan hiç hlr şey yapmıyorlar. otıırup çıkarlarını savundukları lnsanların onlara el uzatmasını bekllyorlar, hakikatı o Insanlar araRinda yayabllmek lçln hellrli blr hünerin gerektlğlni hiç düşünmüyorlar. Hakikatm baskı altına alındığı, £İ7.1endlğl hrr döneınde, onu kitlclere ulastırabllmek için hüner gerekmiştlr» ıllyor. Brecht. örnekler veriyor, Konruçyüs'ten, l.pnin'den, Voltalre'den, dört bin yıl önce yasaıms Mısırlı hir ozandan. Swift'ten.. Brecht'e göre «llangl alanda olursa olsıın, düşünmenln tesvik edllınesl hep ezilenlerln yararınadir. Sömürü diizenlne hlzmet eden yönetimler hep açağılar diişünmeyl, horlar, yok sayar» Doğru düsünmeyi ögretmek başta Eeleıı hir görevdir yazar için. Ama bu «doğru» her zaınan açıkca yazılnıayablilr, dolaylı yoldan anlatılabllir, Almanya'dakl bir olayı Avunturya'da geçml» glhi Köstererek, ya da bazı soyutlamalara saparak «blrazcık düşünen karalar»a ıloğrular, gerçekler Eösterlleblllnlr. Brecht diyor ki, «Doğa, insan emeftinin yarattıgı nesnelerle birleştlrilehlliyorsa, doğanın güzelliğlni dile getiren blr şilrde blle lıaklkat insanlara ıılaştırılabillr.» IVIurksisfler, «tul»ler kendi savundukları görüşlere en hiiyıik zararı verenlerdir. Bugiin kendi tııplıımumuzda da blr takım klmselerin kalcmlerlndp, dillerlnde bellrtllen, anlatılan «en büyük dogrulların hlle saptmldıgını, önemsizleştlrlldlğini, en inanümaz biçlme sokulduğunu görmekteyiz. «Hünerll olmak», gerçek yazar olmak demektir. Brecht'in yenl çıkan «Sosyalizm îçin Yaiılar» daha once yayınlanan «Sosyalist r.erçekcillk ve Toplum» gibl vararlı, düsündtirücü hlr yapıt. Bu yazıları okuyımca daha lyi anlıyoruı, Brecht'ln hüyük hlr yazar olmasının nedenl.. Doğruları dlle getlren blr yazar olduğu lçln... Zaten sanatta olümnüz olmak bu niteliklere baRİ" degil ml? ltler, l^nlrı, Stalln, AtatUrk, Mao, l i t o , Napolyon, Dftll Petro, ÇUrcll gibi tarihsel klsilikler hangi terazide tartılıp degerlpmlirilnıpl!? Çogıı kisi bu konuda dııycıısallıktan kıırlulamaz. 1972 yılında Ilavutpasii Tutukevinde yemek yiyorduk. 10 Kasım cünü><lü. Konu Atatürk'ten açıldı. Blr kıiKiış ark;ul,ışıır.: Anıaıım, deııılştl, sillndlr sapkalı resimlerlnl gördükço tttylcrlm ürperlyor. 1070'lrr Tiirki>e'sinde Atatiirk tartışnıası KÜriip gidiyor. Klmi solcu geçlnen kisiler, Mustafa Ke.mal Pasa'nın İngiliz casıısıı ııldıığıı savındadırlar. Kimi sağcılar, Atntürk'ü en hiiyiik diişman l>ellemişlerdlr. Klmilrıl de «Niye Tiirkiye'ye sosyaliznıi gettrmedi?» div« Atatürk'ü suçlanıaya girlşlr. Ama tartiKinanııı ftitrüp gltmesine neden şaşmalı? Mao, Troçkl, Staliıı, Tlto'ya değgin tartışmalar bitmiş midir? 1966 yılında Mosknva'da IJrvrim IMüzeslnl gezerken Stalin'iıı hir tek re.smine raslamamıstım. Ç.Unkii tütnünü kaldırıp ya çöp sepetlne atnıışlar, ya da yakmışlardı. Oyıta Sovyetler'Ue, hir aralık Stalin'e (apilıyordu. (»erçekte «klşiye. tapınma» scısyalizme ters düşer. Bllimsel açıdan tarlhKCI lu.şlleıin rollerl. nesnel toulıını \asalarına göre değerlendirilir. Bir Irısnıı yirıııi hes metre atlıyamaz. lUr tnplıını da ancak nesnel kogııllanna eöre atılım yapabillr. Doğa yasaları, insun tnplııınıınn yaıısır; ya da İnsan topluınıı, doı;aııııı uznııtısıdır. tnsanoğhı, doğayı degistlrdiğl gihi toplıımıı da değiştlrebillr. Ama bu Işlcınin smırını koşullar bellrler. l'ek açılaır ki Alatürk, 1920'ler veya 19îniar Türkiye'sinde sosyalizmi kuramazdı. Oysa slmıll sagcılar dlyorlar ki: Alatürk sosyall/.mf karijiydı. Karsı olmasa losyallzml iilkeınlzclr gervekleştlrirdi. lılraliüt larilı görüsüdiir hu; tutucıılara vakııjır. Ama hlr Kolcııııun hu yüzdcıı Atatürk'e iifkelenmesl hiç yakısık almaz. «Nlçln snsyalist deglldl» rilye Napolyon'a örkelenen var mı'.' Ilele Atatürk'ü «tıiKİ'izlerin adamı» riive tanımlaınak Istevenierin, valnız Nolculıığıınılan degil, rulısal riengrlerindııı Uıışkıılanmak Rerpkir. ntınların yanısıra Atatürk'ü laımlaştırmak, kisiye tapınma hastalığına yakalanınak demektir. Tarlhte her lider, çevresinin ve çağının üriinüdür. Devrimci lider, kendi toplumunun sınıfsal dengeslni lıiçe s.ıvaralı devrinı >apamaz. Vııpniiun kalkıştıfeı zaman vıkılır. .Mııslafa Keıııal Pasa'nın antiemperyalist ulıısal rie\rinıi, yarıın yüzyıl ölıcesiıııleki Tiirk toplııııııınıın tüm nlaııaklarını zorlıyarak ecrçeklrşllrllnılş hir hüyük atıJımclır. Tarlhimizln haşarılı tpk devrtmclsl de Atatürk'tür. fieçmişimizde hu konuda hlr baska ornek yok. Ne var ki klml tnrlhsel kisl. Atatiirk gibl tnplumunu llerive dogru RÖtürıııeye valışnıaz; gerlyp doğru çekmcye, ya da dıırriıırmaya çabalar. Bu klsllerln güçlerl ıle nesnel kosullariu sınırlanmıştır. Ikincl Abtlülhamlt'l hu konuda Krnek ıliyp göslerelılliriz. MUstehlt Padlsah klslllğinl tarihe höylece yazmıstır. AbdUlhamlt'i slmdl »evenler de vardır; yerenler de. Sevenler, larihe «karsıdevrlmcl» relsefevle bakan tutucu ve Kerlellerdlr; yerenler. tarlhl eaMas hllim açısından değerlfndlrenlerdlr. tster oluınltı klşlllkte olsıın, Isler olıımsıız, ylneliyelim kl hie. kiınse lek başına tarih yapanıa/. Ahdülhnmit de yapamaz: Atatürk de. Gerici Sultan, hiç kıışkusıız çağınd» yaşa\an en cerlcl sınıflarm Urünü ve temsilcisidir. 1977 Tlirkiye'slnde Adbülhamit hıımın İçin tulııluyor. Abdülhamit. ömrii hmmıra ilerici aydınlar ve subaylarla ııırıaşnıış, çatısımstır. Ondan sonra gclen Sultan Keşat, küçük hurjuva llericllerlne tcslim olmus; son Padişah Vahdettin. bir İngiliz nrhlısına sıgınarak vurttan ka<;mıstır. Demek ki yakın tarlhlmlzde AbdüJhamlt'ten gayri cnieilerin bayrağı olahilecck ııvKiınlııkta hfr padisah yoktıır. Yaşadıği koşullar Içlnde >t'teneklerint tahtını korumak ıığrıına ııstacA kullanmıs Ahdiilhamlt gibi hir başka parilsaha da raslamak olası değildir. «Her tarihsel klşt kendi çağının toplumsal ve sınıfsal knsullan Içinde dcğerlendlrilir» yasasmı unutmadan, lkl • rl Abriiilhamit'i kendlnden sekscn yıl Bnceki Üçüncd S.lim'le. \n da aUıııı« vıl öncekl Jkinrl Mahmut'la kiyaslayın. Abdülhamit gcricilljinln ne demek nldugunu anlarsımı. .ı Sınav vermenin zamanı gelmiştir însan hak ve hürriyetlerlrıin koruyucusu v« sosyal adaletin özü olan demokrasi ıdaresi, milletlerın özleminde mevcut olan bir Idari sistemdir. Çağımız dünyasında bunun mücadelesi verilmektedir. Afrika'da ve Ilindistan'da suppr devletler tarafından sömürülmüş, sözde bağımsız ülkeler, bu ekonomik özgürlügün müca dele 7,aferini kazanmış ve birer müKtakil devlet olarak dz bayraklarının golgpsınde hürnypt rıavasmı teneftüs etmektedırler. îspanya'da ve Etyopya'da hükilm süren yıllann dıkta rejimleri yıkılmıgtır ve bugün h«lâ oturmamış bir hlirriyet. çalkantısı içinde halk sahibinı »ramaktadır. Demek oluyor kı, insanlann hak ve özgilrlüklerim kısan veya hiç tanımayan, muayyen bir kitlenin uşaklıgım ynpan VB sadece onların hızmt» tini yürüten bir devlet yönetimi. geç de olsa kendi halkından gereken dersi »lacaktır. TUrk milletlnln 600 yıllık lrflparatorluk devri ldarecilert içinde gerçekten kendinı mill« te adamış olanl*r olmuş v« dünya medeniyetinde çığır açmışur. Bunlar saygıyle amlır. Ancak herşey benlm lkl dudagım arasındadır havnsına kapı lan zavallıların da durumu bel lidir. Gayet tabil ki bu çeştt ida reler uzun ömUrlU olamazlardı. Ve nitekim 1B39 Gülhana fermarunın rerilmeai, bu patlamanın blr aonucu olmustur. Bu gelişme halk ldarasıne bir dönüşün başlanpcı olmus va boylece milletin payldar olrnadıgı idarenin iflası bas g6st«rmiştir. 19081911 ve 1922 tarihl« rl TUrk milleti İçin demokrMİ ve hürriyet mücadelesinl anımsatır. Atatürkçü bir anlayışla ve onun liderliginde milleUn verdiği ugrası ve sonucu dünya ya ömek olacak nitelikt« olmus • ve artık ulusumuz verdiftl inançlı mücadelenin gururlu bekçUerl olarak huzur lçlnda güzel TUrklyesinln •ahlbi bulunmaktadır. Ancak böyle blr ujrmsıyl» »1de ettlglmlz demakrasl ldare«t ne yazık kl soysuzlaştırılrr»ya çalışılmaktadır. V« hatta gömmüs bulunduğumuz Monarsiy» dönüşün heveslileri bulunmaktadır. Bu zlhnlyeti horüatmak lsteyenler bilmelic'lrler ki, büyük blr yanılgı ve gaflet İçinde ler. Devlet servetlni tekelda toplamaya v« MU1 blr kesirr.in KAY1P Murat mark» otomobilims alt 44 AR 33B Nolu bn ve arka plâkalar ıln çalısma karnesi ruhsatı kayboimustur. «ükümsüzdür. Hasan DKMIHD4G Cumrmriyet: 8215 hayat sevlyesini yükseltmeyo yonelık bir görüşün bekçileri ylne Wlmelidlrl»r ki, millet on lara dur demeslnl btlecektlr. Zira lâle devri çok gerllprde kal mıştır. Hııkuk devletinden. fu DUYURU knrftlıktsn T« yokauUuktan bah seden (sozum on«) demokrasi savunuoulan ve müreffsh Tür kiye yaratıcılarına soruyonız: Sizin devlet idaresi anlayısını/ bu mudur? Anayasa ve ona baft lı yargı organlarına saygınlıfeı nız bu mudur? Ve Koruyonız: Hukuk anlayışımz bu mudur? Millî gelirle dı.ş selirln den gesizliği, vatandaşlara endişc vermektedir. Herkesi kör vo aleml sersem sanmayın. Çunu çok iyı bilin ki, millet yalana rajbet etmiyor ve politikada gerçekçilik arıyor. MUleta smav vermenlz zamanı gelmiştlr. M&nlaa'da meslre dağıtanlar hanr mı? Ahmet BAŞAR Emekll öğretmen Türkiye Yazarlar Sendlkası TEŞEKKUR Kızımız ASLI'yı zorlu bır dogumla bize kavuşturan S.S.K. Göztepe Hastanesı Nisaiye Mütehassısı Sayın SABAHATTiN ALI anma toplantısı KONUŞMACILAR: Dr. NECL EODEM'e Ast. Dr. GÜLDEN PAKEL'e. Kıymetli Ebeler Ht'SNİYE ÖKE ve NF.RMİN GÖK'e Hastabakıcılar T. AYCI, H. ()Z, E. SÖZEN'e ve başta Sayın Bsshekim Dr. All HACIPA^AOGLU olmak üzpre tüm hnstana personeline «onsuz teşekkürü borç biliriz. AZİZ NESİN KÎMAL SULKER BfKİR YILDIZ CAN YÜCEL KONUR ERTOP jUKRAN KURDAKUL ATILLA OZKIRIMLl ILK NILÜFER HALUK PHİT (Teleajans: RUHI 5U v« DOSILAR KOROSU YER: ÜSKÜDAR ŞEHtR TtYATROSt 7 NtSAN PERŞElvrÖE, SAAT: 18. Cumhuriyet »••••••••»•••»••»•••••••••••••••••»••»•4> Sennur Sezer kitaplarını imzalıyor 5 * X Nlşantası Akadnml Kitabevi'nda saat: 1519 arasında Teni çık&n kitaplarını okurlarına imzalayaftak •••••••••••••••••••»•••••••*••»•••••••» Cumhuriyet georgı sengelaya'nın sayısızodul kazanan gürcü filmı ve sümeyra çakır 7ui7 ier PİROSMÂr: r ü 8nısan.saat 21.00 y.ıııelek'teMSINEMATEK49 8' (Asa Ajanl Profesör Alınacaktır YER K. T. Üi BiLiMLERi FAKÜLTESi DEKANUĞINDAN Istanbul Telefor Başmüdürlüğünde GALVENİZ VE DEMİR TEL SATIN ALINACÂKTIP 5000 Kg. 1,5 mm. lik Galvenlz tel ve 4 mm. Kg. Dpmir tel kapslı tekllf mektubu almak sureti alınacaktır. Bu lşo alt Şartname Gayrpttepe Yıldız Posta deki Baîmüdürluic Malzeme MlldUrlüğünden tem) Itr. tstpkll olanların kapalı teklil mektuplanr 5. 5. 1977 Perşemb» günü saat 14.00 e kadar Mal; dürlügüne verrnelprl ilân olunur. Fakültemlz Jeololl Böiümüne Wr adet, Mlneralojl » Petrografi Bilim dalından Profesör ahnaeaktır. lsteklilerin en geç 9 mayıs 1977 pazartesi günü mesaJ saati sonuna kadar Dekanlıgımıza mllracaatları ilftn olunur. yarın bu gazetede! (Manajanı 1068) 3191 (Basm: 14423/3197). (Baaır
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear