25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
tn CUMHtttİYlT 7 MA1Î 1977 E mlâk Vergisi Yasasına göre. emlâkın genel beyan (bildırimı dönemlerı beşer yıl olarak saptanmıştır. 1 mart 1912 günll başlamış olan birinci beş yılllk genel beyan dönemi 28 şubat 1977 günü sona erecektir. Yasa uyannca, yükümlüler Maliye Bakanlığınca yapılacak genel beyana davet taritıini izleyen bütçe yılının mart, nisan ve mayıs aylarında yeniden beyanda bulunmak zorundadırlar. Bu hüküm gereğince, Maliye Bakanlığı Emlâk Vergisi yükümlülerini 1977 yılının mart, nisan ve mayıs aylarında genel beyana çagırmış bulunmaktadır. Bu sjretle, Emlâk Vergisinde ikinci beş yıîlık genel beyan dönemi 1/3/ 1977 günü başlayacaktır. Bilindiği gibi, «Beyan esası» Emlâk Vergisi Yasası ile getirilmişnr. Genel beyan yanında yasanın 33. maddesinde sayılan vergı değerini değiştiren nedenîerin variığı halinde (yeni bina mşa edilmesı, binanm yanması, yıküması. arazinın durumunda değişiklik olması gibl) değişiklik beyanı yapılması yasada öngörülmüştür. Biz bu yazımızda genel beyan üzerinde duracağız. OLAYLAR VE GORÜŞLER Genel Emlâk Bildirimi Uluer ARAL MALÎYE BAKANLJGI BAŞ HESAP tTZMANI 2) Maliyet bedeli yoluyla, 3' Ortalama gelir bedeli yoluyla, # B:na vergi değerinin emsal bina bedeline göre hıılunmasr Birinci yöntemde, blnalanr, normal alım satım bedeli emsal binar.ın alım satım bedeline göre tayin ve takdır edilmektedir. Emsal bina; kullanış tarzı (konut, ışyerı gibi), inşaatın cinsi (betonarme karkas, yıgma kârgir gi•bii v e suufı (Lüks, 1, 2 ve 3 .s;n:f inşaat, basıt inşaat) ile tüzüğün 7'irci madriesmde belli edilen oiğer özelükleT! (Ön veya aTka cephede olması, ajan<=örü. kaloriferi bulunması gibi) aynı olan binalardır. Aynı vasıfta başka bir binanm normal alım satım bedelinin saptanmaması halinde benzer vastftald büıaların normal ahm satım bedelleri esas ahnabiiir. Ar.cak farklı vasıflara göre, esas alınan bedele gerekli ilâve ya da indirimler japılac&ktır. Beyan tarihi İle emsal binanm alım satım tarihinin farklı olması halinde, zaman içindekı değer aeeişikhklerin ayrıca dikkate almak gerekmektedir. GUnümüzde taşmmaz mal fiyatlarmdaki Enormal artışlar zaman faktörüne önem kazandırmakta, bina vergi değerinin saptanmasında emsal binanm alım satım tarihinln yakın bir tarih olrr.ası değerlemenın sıhhati yönünden zorunlu olmaktadır. # Bina vergi değerinin maliyet bedeli yoluyla buluuması: Vergi değerinin emsal bina bedeline göre saptanmasınm rr.ümkün olmaması halinde rayiç bedel, maliyet bedeli yoluyla bulunur. Ein&nın maliyet bedeîi. binanın dıştan dısa yüjölçünri ile metrekare normal inşaat maliyet bedelinin çarpılması suretiyle buhman inşaat maliyet bedeline % 20 oramnda satış kân ile inşa ecüldiği arsanın normal alım satım bedeli eklenerek bulunur. Metrekare normal inşaat maliyetleri Maliye Bakanlığı'nca ilgili daire ve kuruluşlann da mütelaası alınarak saptanmakta ve uygu lanacağı bütçe yılından önce ilân edilmektedir. 1S77 yılı ıçin binalann metrekare normal inşaat maliyetleri ceneline göre, (R. Gazete 11.2.1977. sayı 158471 Mesken binalan için metrekare normal inşaat maliyetleri şöyledir: (TL. oiarak) Mesken Betonarme karkas binalan 20002250 a) Lüks 16001775 bı 1. Sımf 1350 c) 2. Sımf 1125 dı 3. Sımf e) Basit Inssıat 650 Yıîım kar;ir 1700 1425 1200 1050 475 Ahşap 2475272» 20002250 17001950 10501125 575 Not: 1) Maliyet bedellerrne asansör tesisat bedeli dahil değildir. 2) Aiışap binalar hariç kalorifer tesisatı bedeli dahildir.» Eskı binalarda maliyet bedeli yukandaki şekilde ve binar.ın yenıoen inşa edilmesı dururumuna görs hesaplamp aşmma p ı n m n düşülmesi suretiyle bulunur. Aşmma payları tüzügün 23. maddesinde belli edilmiştir. 0 Bina vergi değerinin ortalama gelir bedeli yoluvla bulunması: Vergi değerinin ilk iki yolla bulunamaması durumunda ortalama gelir bedeli yoluna gidilir. Yıllık ortalama gelir, o binanm bulunduğu yörede cari normal kiralara göre kiraya verilmesi halinde b t r yıida getirebilecefi gayrısafi kira miktarıdır. Bulunan yıllık ortalama gelirin 10 katı. o binanın ahm satım bedeli olarak kabul edilir. Örnegin, getirebileceği aylık kıra tutarı 2000, TL. olan bir dairenin yıllık kirası olan 24.000 TL.'mn on katı olan 240.000. TL. o dairenin alım satım bedeli olarak beyan edilebilir. # İdarenin takdir ytikist: Vergi Dairesi yükümlülerce yapılacak beyanları düşük gördüğü takdirde, Bakanlıkça yetkili küınacak memurlarla yükümlülerin beyan ettikleri matranlar yerine geçecek vergi değerlerini yeniden takdir ederek beyan edilen miktarla, takdir edilen rayıç bede! arasmdaki farka tekabül eden vergiyi kusur cezası ile birlikte yükümiüden talep eder. Ancak, farkın yüzde ellisine tekabül eden kısım için ceza kesilmez. BAZI SORINL4R : a ı Tasarnıfu kısıtlı enılâldn noyanı: Emlâk Vergisi Yasası ile tasarrufu kısıtlı bina. arsa ve arazinin vergisi kısıtlamanın devamı süresince 1 10 oranında ahnma.ktadır. Bazı yükümlüleri kararsızlığa düşüren husus tas«rrufu kısıtlı bina, arsa ve arazinin rayiç bedelinin nasıl saptanacagıdır. Örnegin, eski eser niteligin dekı bır tarihi yalı için kısıtlama söz konusu değilmiş gibi normal alım satım bedeü mi beyan edüecek. yoksa kısıtlı oluşu nedeniyle normal bedelden daha düşük bir Dedel mi beyan edılecektir? Yasa koyücu, tasarrufu kısıtlanan emlâkm vergisinin kısıtlılığm devamı süresince 1 10 oranında tahsilini öngördüğünden, kanımız ca normal alım satım bedelinin beyanı zonınlu olmaktadır. Ak?i halde, kısıtlılığm kalkması Jıa linde aynı yerde, aynı nitehlcteki taşınmaz malların değerleri arasında farklılık olacaktır. Bu bakımrian kısıtlı değilmiş gıbı normal ftîım satım bedtslinın beyanı ile bu sakınca kendiliğinden ortadan kalkacaktır. 1972 İle 1ST77 bevanlan ararflnda Bnemll farkhlık olması durumu: Bilindiği gibi, özellikle son yıliarda TürVtiyed> tasınmaz mal fiyatlarında anormal yükselişler olmuştur. Köyden kente doğru göçüşlerin ve enflasyonun etkisiyle dengesiz hale gelen taşmmar mal fiyatlan nedeniyle yükümlüler yeni beyan döneminde emlâklerini nasıl de|erleyecekleri konusunda kararsızlığa düşmüşlerdir. Örnegin, 1972 yıtada 100.000, liraya satm alınıp ajTiı değerden beyan edilen bir daire bugünkü rayıçle 400.000, TL. edıyorsa, yıikümlüier bu değerin beyanı halinde idarenin kendılerinden 1972 yılı beyanınm düşük olduğu savı ıle 19721976 dönemi için ek bir vergi isteyip istemeyeceği konusunda endıselenmekted:rler. Vergi ödevlerini zamanmda. eksikıiz olarak yerine getiren jiikünılülerin 1972 yılındaki beyanları sırasındi emüklerin'n normr.i <ıüm s=:tım bedellermi titizlikle saptamış olmalan halinde böyle bir endışeye yer yoktur. Z:ra, Emlâk Vergisi Yasasına goıe. ıllfl, .ılı yükümiülerin beyan ettikleri matrahlar yerine geçecek vergı değerlerir.in takdir islemi yukanda aç:kladığımız yöntemlerle olacaktır. Zamanında bu konuda gerçeklere uygun beyanda bulunanlann bejan ettikleri değerlerin o zamanki normal alım satım bedeli oldugunu kamtlamalan âdarece sorulmaEi halindeı zor olmasa gerektir. Yeniden beyana davetle istenen, yiikümiüleri geçmiş beyanları dolayısıyla c?zalandırmak değil, beyanlannı b j günkü duruma uydurmak o!sa gerektir. Bu bakımdan, bu tıp yükümlüler ıcin yapılacak tek şey dün oldugu gibi. buşün de »erceği aynen beyan etmektedir. Ya.":?. koyucunun da amacı budur. Ancak, kişisel görüşümüze göre. günümüzün süratle değişen koşullannda beş yıllık be5"an süresinin indirilmeLi zonınlu hale gelmiştir. Yapılacak yasa degişikliği ile beyan süresınin kısaUılması halinde bu sakınca kendiliğinden ortadan kalkacaktır. Gayrimenkul Kıvmet Artışı Vergisl 'Vönönden Yeni beyanların durumu: Bilindıği gibi. TürKiys' dek; arazı, arsa veya bunlann üzerindeki binalann ivazlı veya ıvazsız devır ve temlıkinden ve bunlann karşılıklı olarajc trarapa edilmesinden dogan d9ğer farklan Gayrimenkul Kıymet Artışı Vergisıne tabidir. Verguıın matrahı. devır ve temlik karşılığı iktisap olunan değerler ile iktlsap maliyetleri arasındaki farktır. Yükümlülerin kararsızlığa düştüğü husus G.M.K.A. Vergisini matrahının saptanması sırasında iktisap maliyeti olarak 1977 yılı mart ayından itibaren yapılacak beyanın esas alınıp ahnmayacagı noktasıdır. Ömeğin. 1972 ytlında 100.000. liraya alınmış ve aynı bedelle Emlâk Vergisi Daires'.r.e beyan edilmiş bir daire için 1977 yılı mart ayında 400.000. lira beyanda bulunulsa. sözü edilen dairenin bu beyandan sonra satılması halinde Gayrimenkul Kıymet Artışı Vergisi matrahının saptanması sırasmda 400.000. liranın dikkate alınıp ahnamayacağı bazı yükümlülerce sıkça sorulmaktadır. Gaj'rimenkul Knmet Artışı Vergisi Yasasının 37. maddesine göre, İktisap maliyeti, vergiyi Joguran olaym vukuu tarihinde Bina ve Arazi Verjrilerinin tarhma esas olan vergi değeri oldugundan ikinci beş yıllık beyanm vapümasmdan sonra yapılacak satışlarda, iktisap maliyeti olarak son beyan esas olacaktır. b) DUYURU "DÜNYA EMEKÇt KADINLAR GÜNÜ,, 8 Marr 1977 Sah günü saat 20.00'de. tstanbul Beledivesi SpOT ve Sergi Sarap'nda yapılacak bir şölenle kutlanacaMır. İLERiCi KADINLAR DERNEĞi Not: Dsvetıyeler İ.K.TJ. Gef.el Merkezi, Mpîe Caddesi T«n Apt. 26,2 Taksim adresind3n saglanabilir. Bildirimin Esasları Beyannamenin verilecegt yer: Emlâk Vergisi beyannameleri emlâkın bulunduğu yerdeki ılgili Vergi Dairelerine verilecektir. Ancak, yükümlünün beyannameyi verdiğı Vergi Dairesinden başka Vergi Dairelennde de yükümlülüğü varsa. o vergı dairesinin adı da beyannameye yazüacaktır. Beyanname verecek olanlar: Binalar için; binanm maliki, varsa intifa hakkı sahıbi, her ikisi de yoksa binaya malik gibi tasarruf edenler. Araziîer için; arazinin maliki, varsa intifa hakkı sahibi, her ikisi de yoksa araziye malik gibi tasarruf edenler, beyanname vereceklerdir, Binaya ya da araziye müşterek mülkiyet halinde malik olaniar paylan orarunda vergider. sorumlu olduklarından beyannameyi tek başlarma vereceklerdir. Iştirak halinde mülkiyette förneğin mirasçılar arasındaki ortaklık) ise yükümlüler müşterek imzalı bir beyanname verebilecekleri gibi tek başlarma da beyanda bulunabileceklerdir. Kat Mülkiyetı kurulmuş binalarda kat maliklerinin müşterek mülkiyet şeklinde sahip oldukları ortak yerlerin (kapıcı odası, kömürlük gibi) değeri dairenin rayiç bedeli içinde mütalâa edilecektir. Ancak, kapıcı odası kiraya verilmişse bağımsız bölüm gibi, müşrerek mülkiyet sahiplerince arsa pay oranlan üzerinden ayrıca Deyan edilecektir. Verginin matrahı: Emlâk Vergisî'nin matrahı, yani vergi borcunun hesaplanmasırıa esas teşkil eden deger. Emlâk Vergisi Yasasına göre saptanan vergi değeridir. Emlâk Verglsıne matrah olacak vergi değerlerinın takdirine ılişkin tüzükte vergi degeri şu şekilde tanımlanmaktadır. Vergi Degen. Emlâk Vergisi konusuna giren bina, arsa ve arazinin rayiç bedelidir. Rayiç bedel, bina, arsa ve arazinin beyan tarirıindeki normal alım satım bedelıdir. ı Mci.21 Emlâkin normal alım satım bedelnv.n tayin ve takdiri konusunda sdzü edilen tüzükte bina, arsa ve arazi için ayn hükümler mevcuttur. Anılan tüzüğe göre, binalann verşı degeri üç yolla saptanmaktaaır. 'Md. 17,19.25) 1) Emsal bina bedeline göre. elemanlar aranıyor Karamanh Besin ve Kimya Sanayii ve Tiearet A.Ş. nin Burdur'un Karamanh Bucağında kurmakta olduğu mınr nisaitası ve yan ürünleri fabrikasında çahsnnlmak iizere aşağıda niıelikleri belir' tılen elemanlar aranmakıadır: makina yük. mühendisi veya maRina mühendisi • Gerçek bir halk kuruluşuna devamh hizmet verme arzusunda veyöneticilik yapabilecek yetenekte, • lngilizce veya Almanca dillerinden bim rint iyi bilen, • Askerlik görevinî lamamlamıs, •35yaşını geçmemiş, tekniker,teknisyen7usta "MENEMEN OKTAY AKBAL Evet Hayır TARTIŞMA Çağdaş toplumda jeoloji mühendisliğinin yeri Büimlerin kazandırdığı bilgileri kullanarak, insanlık yararıııa, çeşıtlı gereksinimlere pratik ve ekonomik çözumler x^renbir uygulama sanatıdır, mühendıslik. Bu tanıma göre, , 4(i§^pa, belirtme*.«M»!ji«eı .jeoloji mühendisligi de, leolo.ü bilimini uygulama sanatıdır. Türkiye deprem yönünden ol dukça hareketli bır kuşak ıçınde yerahr. Bu yüzden sık sık deprem olur, köyler, kentler yı kılır, insanlar ölür ve 20. yüzyıllın ikinci yarısında hala buna «dofal afet» denir. Konutlann depreme dayanıklı olmayışı. bir yerleşme ve konut planınm bulunmayışı bu durumu «doğal afet» ile açıklamayı elbettekı ge rektirmez. Bu, Türkiye İnsanır.a haksızlık olur. Büyük kentlerirruzde, ve natta Başkent'te birçok yetkihnin gözleri önünde. gerekli önlemleri zamanında alınmayan Dir inşaatm hafriyatı. yanındaki yo lu göçürttüğü gibi, etrafındaki binalan da tehlikeye sokabilmektedir. Bu ve buna benzer durumlarda ilgili yasalann yet mezliği açık seçik görülmektedir. Sadece şimdi değinilen bu durumla ilişkin olarak, örnegin; imar yasasımn ele almması ve günün koşullanna uvgun değişmeierin vakit geçirilmeden yapılması gerekir. Bir zamanlar, yabancüar tarafmdan kaleme alınmış olan çağdışı bir Petrol Yasasının, ne tarafa çekerseniz o yana uzayan kokuşmuş bir Maden Yasasmın, 40 milyonun susuzluk çektiği bir Türkiye'de, bulunmayan bir su yasasının, ele almması, yetküerin belirlenmesl ve günümüz koşullanna uygun olarak çıkarüması zorunludur. Gerek kamu ve gerekse özel kuruluşlardaki uygulamadan çıkarılan sonuç, «iş ve soruna yönelik eleman değil, elemana ış» genellemesini haklı göstermektedir. Ya kânn a?ın tadı, ya da politlk nedenler, yan lış çizilen «istihdam politikası»nda bu tersine uygulamanın esas unsurlandır. Kamu Jruru luşlan, jeoloji mühendisliğine olan gereksinimlerini saptamamışlar ve bu konudaki çahşmalannı kısa ve uzun vadede planîamamışlardır. Dogal olarak da. bu kuruluşlann yurt somnlanna yönelik eleman kul lanma politikalan simdiye değin olmamıştır. Mesleğe yeni atılan mühendisler. çalıştıkları kurumların, kendilerinin lcat^ kılarına gerek duymadığmı gö rünce, heveslerini yitirmelrte ve bu işlejiş içinde köreltilmek tedirler. Gerekli yetki ve sorumluluktan yoksun olmanın yarusıra, çalışmalarda gerek»inim duyulan araç ve gereç olanaklannın saglanması da çogu kec sorun olmaktadır. Haarlanmakta olan 4. Beş YıHık Planda, jeoloji mühendisliğinin gelecekteki istihdam durumunun da ele slınmadığı görülmektedir. Bu. her yıl şu anda 7 üniversiteden mezun olan ortalama 200 kadar yeni mezunun çok yakın bir gelecek te iş bulamama durumunda gündeme gelmemelidir. Temel de sorunu. tüm teknik eleman. lann sorunlarından ayrı bir şe kilde düşünmek bizi yanhşa götürür. Jeoloji mühendisliğine özgü duıumlan da bu «bütün» içinde düşünmek ve değerlendirmek gerekir. Türlciyede, şu anda jeoloji konusundaki çalışmalarda tam bir ünvan ve yetki çıkmazı var dır. Beş degisik meslek ünvam sonucu teknik elemanlar arasın da sürtüsmelere yol acan yapay çeliskiler gelişmiştir. Bu düzen içinde bu çelişkilerin ortadan kalkması, yetküerin ve yasalann belirlenmesi olanaksızdır. Pek farklı bir meslek eğitimi görmeyen, ama farklı ünvanlara sahip olan, bır tek sınav so nucu üniversitedeki bır bölüme girmek zorunda bırakılan insanların çofalması. bugünkf uygulamanın çarpıklığıru gös tennektedir. Bunun da ötesınde «her yigidin bır yoğurt yiyışi» gerekçeleriyle sürdürülen $imdiye değin «en azda» birleşmeyen eğıtim prograrnları, bu kargaşaya «tuzbiber ekmek» tedirler. Siyasi iktidarlann seçim ve oy kaygısından doğan kontenjan ları arttırma, eğitimdeki niteliği azaltıcı önemli bir nedendir. Jeoloji Mühendisi'nin yerinin ve yetkilerinin belirleneceği yasalann vakit geçirilmeden ele almması ve çıkanlması gereklidir. Geçicı çözümler değil, düzenin çalışmasmdan güç alacak bir işlerlik olmahdır amacımız. Muzaffer M. EVIRGEN Jeoloji Mühendisleri Odası Başkan: ticari muhasebe sefl • Makina bakım • Elektrık •Kaynak •KazanTesisat konularında eğitim gdrmuş veya tecrübe sahibi »Fakühe, Akademi ve Yüksek Okul tmzunu veya tecrübeli Tiearet Liseri zunu, • Bir anonim }ir1utin ticari muhasebettm tek başına yürütebilecek yetenekte. Başvurmaların, şaksen afağtdaki adrest yapılmast rıca olunur. Ba$vurular gizli tutulacak ve cevaplandırılaeaktır. M enemen! Ege böl^estndekl blr ilçemizin adı. öjrretmen asteğmen Kubllay'uı yobaılarca ölriüriildufcü yer... Mencraen'in bir suçu yok bunda. Bir rastlantı işte. Ne var ki Menemen deyince, yıllardır. bir ürküntO. bir üıüntü, hir ürporiş duymamak zor. Bir de Meneiiıcn diye ^ir çeşit omlet var! Domatesli, biberli. kinı.lerinin pek sevdigî bir yemek: Isle bir takım «devrimci»Ier bu ikrMcnemen'J birbirine' karıştırıyorlar sou zamanlarda. Büyük eyletnlere çirişmiş, bürük a.«amalardan geçmiş, büyük sonuçlara. kesinlikipre ulaşmış olduklarını sanarak, geçmişteki eylemleri. olayları, aşamalan kürümsemek. ters yonımlamak, alaya almak gibi işlere kalkışıyorlar. İçki masası başlannd.ı. meyhanrlcrdc. . Atatürk mü? Pöh, bir bıtrjtıvardı. ne yaptı sanki, elinde fırsat varken sosyalizmi bilc şretirmedi. Mpnemen'dekl Kııbllav olayını büyüttükçe büyütmüş, üç beş cahil hir teğmeni ke«mişler, buna karşı tepkiler gösterilmiş. anıtlar dikilmlş, «Kubilay Beyin tâze kanı cunıhariycti rJçlendirmistir» gibilerdeıı sözler söylenmiş! Bunun gibi daha başka şeyler . llançi yazar, Atatürk devrinıini herseyin tPmeli sayıyorsa, Atatürk'ten guç, hız. aîmak serekliliğine inamyorsa onu alaya almak, öyküler uydurmak, işleri bu, ellerinden gelen de çaliba bu. hepsi bu! «Efendim, sritmiş lokantaya, bir Mcnemcn çctirmlşler, başlamış ağlamaya «Ah Kubilay, Ah Atatürk. An Menemen diye diye» sonra hasarsın kahkahayı, Mar\'tan iki üç cüm le söylersin, arriından çekersin rakı kadehini. bir kahkaha riaha... Sortra çörevlni yapmıs hiiyiik devrimci olarak fvinin yolunu tutarsın, sızar kalır^m yatağında sabaha dek . Sonca akşam iistü yeniden içki masası başma, yeniden Menemen çibi öyküler uydurmava. yonicinn hüyük bü\nik söylevler çekrncye!... Bir de bakmışsııı yaşam geçmis sen hep büyüklük sevdahsı. söz devrimcisi, her nlunılu işe. yapıta, davranışa hurun kıvıra kıvıra yolun sonunü çelmiş bir kişisin!.. Bunlar kendilerini «solcu. hem de asın solcu» »aranlar... Bir de sajcılar var. halifeciler, l'lıı Hakancılar, Vatan Dostu Vahdettin'ciler, Otuz Birt Martçı'lar, Nurculer, Süle»manctlar, ırkçılar, Turancılar, aşırı saida yer alan kat kat, bölünı bolüın topluluklar var. Bunlann gözünde de, Atatürk'ıen yana olanlar nerdeyse birer «vatan haini», ilk fırsatts ortadan kaldırıtması srreken kimseler! Bizim «sol rtevrimciıler bunları nedense förmeîler, ?ormezllkten gelirler. Bilnıcm belki de «hoş gÖTÜrler» bn tiir yaaları, savlan. Kimi /aman da katılırlar. Görmedik mi aşın soi ya da sağdan gelen savların aynı kalıptan çıkmış gibi birbirinln eşi, benzcri olduçunu .. Bir sağrı «azeterte bir vazar «AUatıa şükiir gericiyim» demekten çekinmiyor. «Gerici isek bundan şeref duyarız» dive yazahilen bir senç adam! Hem de bir gazeteci derneğine baskan seçilmiş. Kenılilerinc karşı çıkanlara «Biz dil keseriz, bizimle uğrasanlara bn yarar getirmez» ;ibi çöz ciağları da eklcverek. HerUes »erici olacak herkes Atatürk Cumhuriyetine karsı oıkacak. temelinden yıkacak 1920"rten bıı yana insanlık, uyçarlık, daha doSnıstı gerçek milliyetçiîik vnlund.ı yaratılmış yapıtlan .. Bundan bir takım bi reyci solcular da hoşnut olur. ne olduğu belirsiz, bir karmaşıklık içiııdeld sağ. aşırı sağ da... Görülen sudur, bir takıın solculann daha rioçrusu solcu vaftası tasıvanların söziinde tle, elbette ki aşın sağın şrözüntle de büyiik ılüşman. Atatürk'tür, Atatürk devTİminin, ilkelerinin varlıçı. açırlıji^dır. Bunlan bir yok edebilselcr ne kadar rahat edeceklcr! O zaman birbirleriyle çok daha etkili bir savaşınıa eeçebilirler. Ama kendilerini solcu sayan bir takmı birevcilcr aldanıyorlar, cünkü Atatürkrü .fpiçler. AtatürK ülkiisii, Atatürk'iüı ölümsüz varlığı ortadan kalktı mı, bu iüke tümiivlf treri^'liîin vobazlığın eline srecmiş olacaktır. Değil cn aşın Mart'cıhk, en ılınılı sosyal demoUratlık bile, natta tiberal dü.şünce bile ortada kalamayacaktır. Buyrun okııvun aşırı sağcı gazetelerdc, dergilerde MSP. MHP vanlısı kimselcrin vazdıklarını, söylediklerini, anlaym, göriin artık gerçesi... AtatOrk"c, Atatürk vanlı nolitikacılara. yaıarlara, halk yıjîinlarına hurun kıvıran. «Menemen görünce aglamaya başlarlar» diyprck keııdilerine eğlcnce arayanlar, bu tophımda var nlına, konusma, tartışma, en avkırı düşünccleri bile rahat'r. i'cri siinrir. okııma, ayrtınlanma. <;e7ine. dolaşrna. kısacası örsiirce vaşamrı kos'illarını. •MatSrk Cumhurivetine, Atatürk ün ortava koyduçıı, topluma benimsettis:i ilkelere horçlu olduklarını hilirler. Ne var ki birevcilijin kör tutkusuna krndiieıîni kaptırmış kimsclerin dar boyutlu dünyalarını aşmalan olanaksı^dır. Röylrleri. yaşamlannı dedi!;od\ı!arla. kısır çpkişmHerle. alaylarla. takılnıalarla seçirecrUlerdir. Ellerinricn sclen başka bir şey olmadığı için belki de... Karamanlt Besin ve Kimya Sanayi ve Tiearet A.Ş. Cumkuriyet Bulvarı 1380 Soh. 4!8 Ahancak İZMÎR Jel: 13 2200 (Rekajans: 23011 330* TÜRKİYE İŞ BANKASI A.$. müîettiş yaurdıtncısı adınacak GENEL MÜDÜRLüGüNDEN. A) Sınavlara katılabilmek için, 1 Hukuk, İktisat, İşletme, Siyasal Bilgiler Fakülteleri ile Ege, Boğaziçi, Ortadoğu ve Atatürk Oniversitelerinin idari İlimler, İş İdaresi ve iktisat Bolümleri, Hacettepe ünıversitesi Ekonomi Bölümü, İktisadi ve Ticari İlimler Akadamileri ile bunlann Milli Eğitim Bakanlığınca tanınmış Yabancı ülkelerdcki eşitlorini bitirmiş olmak, 2 Sınav günü olan 26 Mart 1977'de 30 yaşını doldurmamış bulunmak, 3 Askerlik görevini, yapmış veya sınav günündc erteletmiş olmak, 4 Herhangi bir daire veya kuruma karşı iş sözleşmesi veya yüklemi altında bulunmamak, 5 Sağlık durumu Türkiye'nin her tarafında görev almağa ve Teftiş görevinin gerektirdiği yolculuklara elverişlı olmak gereklidir. B ) Sınavlar yazılı ve sözlü olmak üzere iki böliimdür. Yazılı sınavlar 26 Mart 1977 Cumartesi ve 27 Mart 1977 Pazar günleri yapılacaktır. Sınav konuları ve adaylardan istenecek bclgeler hakkında bilgi edinmek isteyenlerin Ankara'da Teftiş Kurulu Başkanlığına, Istanbul'da Beyoğlu Şubemiz binasındaki Teftiş Kurulu Başkan Yardımcılığına , İzmir, Adana, Bursa ve Trabzon'da , bu şehirlerdeki Bölge Müdürlüklerimize şahsen veya mektupla, diğer şehirlerde ise Türkiye İş Bankası Şube Müdüriüklerinc bizzat başvurmaları, Sınava katılacak olanların istenilen belgelerle birlikte en geç 18 Mart 1977 tarjhine kadar müracaat etmeleri, gerektiği duyurulur. Oğretmene saygı ve güç kazandırmak zorundayız öğretmen, bir toplumun kültürel kalkınmasmda en önemli öğelerinden Dirisıdir. Kuşaklann eğitim ve ogretün alaıunda çağm düşüncesme, bilim ve tekniğme uygun yetişmesinde baş usta, yol göstenci öğretmen den başka bir kisı değildir... Halkın, bugün ve yann mutlu bir toplum düzsnine kavuşmasmda baş etken; çocukları ve gençleri, gelecegın dünyasmdaki yaşam kavgasına hazırlıyan öğretmendtr. öğTetmeni unutan, O'na saygıyı yitiren toplumlar; daima çağdışı düşüncelerin etkisiyle gericiliğin dumaniı havasında, diğer toplumların ekonomik ve siyasal baskısından kurtulamaz lar. Sömürge idaresi altındaki ülkelerin, eğitim ve öğretime önem veren bilinçlenmeye yöneldikleri gün; tutsaklıktan kurtuluşun sancılarıyla çalkalanmağa başladığını görmekteyiz... Ulusal kurtuluş savaşlarındaki özgürlük didişmelenni gerçekleştiren; yürekli öğrıînenleri, halkı ve genç kuşakları bilinçli bir şekilde ülke çıkarlannı bilmelerine ve görmelerine gece giindüz kişiüstü çalışmalarıdır. Memleketimizde Atatürk Devrimlerirün başkoruyucusu ve yayıcısı olarak; teokratik gerici ve faşist çağdışı düzenleri kurma çabalannm daima karşısına, sosyal demokratik çağdaş dü zenm bir numarah savunucusu olarak karşı çıkan öğretmendir. Ögretmenin, bu devrimci, ülke çıkarlanna denk gerçek A*arürkçü tutumu kar«ı.s:r.da; lâram olan, Mustafa Kemal'in Millî Mücadele Destanını ve De\Timlerini unutan Atatürk düsmanlan, öğretmeni daima komünist, yurt haini olarak «Vatan, millet, Sakarya» nutuk lariyle açıklamaktadırlar... Yurdun, yolsuz, susuz, elektri'Ksiz, doktorsuz her türlü uygarlık olanaklanndan yoksun; samanhktan, ahırdan bozma, okul demeye bın tanık gerektiren yerierde ekonomik güçten uzak çocuklanmızuı çağa uygun bilgilerle kafalarını işliyen, çevresini her yönden geliştirmek çabasmda olan öğretmen; Atatürk dönemi dışmda iktidarlarca unutulmuştur... Devletin olanaklariyle yapılan lojmanlarda, Ankara Saraçoğlu (Namık Kemal) Mahallesindeki büjruk dev let memurlarının yararlandığı dairelerden, yaz tatillerinde kon forlu sahil kamplanndan bir gün de yararlanamıyan bu mes lefin kişileri; son zamanlarda, denkleri sırtlarında kış aylarında oradan oraya ilgili bakanhk tarafmdan sürülmektedir. Hukuk Devletinin gereği, Danıştay'ın bu yer değiştirme ile ilgili verdiği kararlar; bakanlıkça uygulanmamakta ve aynca kaba çağdışı saldınlarla öğretmen, insanlık dışı işlemlerle başbaşa bırakılmaktadır... Oğretmene ve tüm memurlara sendikal özgürlük tanımıyan iktidar; onlan, yaşamın ekonomik olumsuz baskısı altında tutmaktadır. tdari ve ekonomik baskılann amacı. mokra«iy» n Atatürkçülüğe ters bir yola yönelterek, iktidarın kölesi yapmaktır... öğretmen. küçük hesaplann peşinden koşan bilinçsiz, çağdışı düşüncelerin, koltuk ve çıkarcılıgın hiçbır zaman tutsagı olmamış, yurdunu seven, onun yararma olrnjyan konularda direnmesini bilmiş, iki jüzlülüge, şarlatanhğa, devrimci düşünceye ters akımlara yüz vermemiş gerçek yurtsever bir kişidir. O'na saygı ve sevgi göstermiyen, O'nu ekonomik güçten yoksun bıra kan gerici dusünceyle daima savaşrnıs. Bu memleketin yarmımn parlak, başka uluslara el açmadan yasaması için barajdan, yoldan, elektrikten, montaj fabrikalanndan önce öğretmeni ve genç kuşakları düşünmek zorundayız. Oğretmene saygıyı, sevgiyi cömertçe göstermek, ekonomik alanda O'nu güçlendirmek gerekmektedir. Ters yönde bugünkü çağdışı çabalar, yurdun gelece gi açısından oiumlu değil, olumsuz ve onarıunası son derece grüç karanhk şonuçlar dogurnr... Gerek ofretmenlere ve gereks« memurlara, Batı demokrasilerinde uygulanan sendikal ÖKJtürlük verilmeli ve iktidarla nn, hukuk devletine ters düşen id»ri ve ekonomik davranışla rına son vermek sosyal h'.ıkuk devletinin ve demokrasirun gereğıdir... HEDE* ÜK'V BiK UENİZ GÜCÜl rtîRK ÛONANMA VAKFLNA YAPACAGLNIZ YAHDIMLARLA
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear