25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
• Sahibi: Cumhurtyet Matbaacılık *• Gaıetecıhk TA.Ş. adma NADIR NADt • Genel Yayın Müdürii OKTAY KL'RTBOKK • Soruralu Yazı Sşlerı Müdürii ... BLLENT DİKMENER • Basan re Yavan : CUMHlRtYET Matbaacıhk ve T.A.S. Cagaioglu. Halkevi Sok. No: 39 41 CtrMmjRÎIET İSTANBUL TELGRAF n MEKTUP adresi: Posta Kutusu tstanbul No: 2« TELEFON : 2» »7 03 < Beş Hat ) AHLÂK UYMAYI TASASTNA EDER TAAHHT • BLRüLAK ı AnJtar» Atatttrk Bui»an *en«r Apt. Yenışehır Tel.: 17 58 66 25 57 Ul # I2MIR Haüt Ziya Bulvan No. 65, Kat S Tel.: 13 12» 12 V 0» • ADANA Atacürk Caddeaı Uğurlu Pasaj TtU 14530 19731 ABOVE ve tLAN Arlır : 12 I 3 1 Yurtlçi : 540 270 13S t5 Yurtdısi: 990 « 5 247.50 «,50 Ülke cruplarma ve agıriığına göre uçak farta otuyjcu tarafmdan aynca öctealr Baslık (Maktu) 2 3 ve 9. sayîa (santımi) 4, 5, 5. 7. sarîa ısantîmi) öltirn. Mevlid Tesekkür (5 santimi) N:şan. Nıkâh. Evlenme, Dogum Yayın Hayatı ' kelimesi) K a n p (keiıraesi) 750 2tw lfiO W0 300 4, 3. Lıra » » » » » > 5 ŞVBAT 1377 îmsak Güres ögle 522 7.0S 12.28 İktadi Akşam Yetsı' 15.12 17.31 19.04 T A KVi M Ankara'daki yürüyüşte (Baştarafı 1. Sa>Tada| DER üyeierinin arkasından yürürr.ek istenıışierdır. TOB DER görevlileri, buniara, belirtilen sıraya uymalanm ve arkadan gelmelerini bildırmişier, ancak kavgaya karışan ögrenci grubu ıse hemen yürüyüşe geçmekte direnmıştir. Bunun lizerine tarafiar alasında önce taruşma öaşlamiş, sonra taraflar ellerindeki taş ve sopalarla birbirlerine gırmişlerd:r. Meydandaki büyük çoğunlugun seyrettıği ve kendilerini korumak içiıı yanlsra yayıldığı bir sırada 56 el silah patlamış, Maitepe yönünde buiunan ve çoğunluğunu öğrencilerin oluşturcluğu grup ünce meydanm urtasın^ı doğru ilerlerken. daha «x>nra gerileyip Ordu Pazarımn bulunauğu uoşluğa ve c&aüemn iuailepe yönünde kaçtıfcarı görülınüştur. Arsaâan gelen grup da banları kovalamış, karşıliKlı taş ve sopa Btmalar 15 dakika kadar sürmuş tür. Bu arada alan çevresinde bekleyen panzerler kavgaeılann aras^ia gırmek istemiş, ancak çok kaiabalık oldugundan Assubsy Orduevi önunde kalmışlardır. Bu sırada Maitepe yönünden yolu kesen Toplum Pol;si araya girmiş, kavgacı iki grubu bırbırıncien ayırmışur. Tarafiar kavgadan sonra da karşılıklı slogan atmişlar, ancak yenı bir kavga yöneticıler ve Güvenlik Kuvvetlerı taralından önlenmiştir. Kavga sırasında kalabalık arasmdaki bazı kişılerin nayion torbalar içmde ooya da attıkları gorüimüşrür. Silân kullar.ar.in ve Kullananların kiınler oldogu ar.iaşüamamış, yaralılar çoğ'uılukia polis arabalarıyla degı».ı: hastaneiere götünilerek tedavi altına alınmışlardır. Hüseyin B'.çak <Polis memuru taşla), Cemal Yıldız, Aydın Yılmaz. Yalçm Dal, Hıdır Öztürk, Mustafa Aydoğan, Hikme: Gazı, Ahmet Varlı. Hüseym Görücü, Süleyman Arıkan, Hayati Canpolat. Kemal Aras. Jale Nakkav ofl'j, Cezar: Özkan. Haydar Yıldız, Adil Gökaîp, Mehmet Albayrak. Sezai Özdemir. Ahmet Satır. Mehmet Yüce. Muraı 'jjler. Küseyin Gürcan, Sabri Erzüıııen. Ayrıca Fevzi Biler. admdaiu bir vatandaş da, kalçasından tu ıanca kurşunııyia yarElanmış ve Ankara Numune Hastanesi'ndrf ameliyat edilmiştir. AyakU *edavi edıienier arasmda. Ankara Numune Hastanesi'nde 12. Kacer; tepe Hastanesi'nde 39 kiş *' : bulunduğu öğrer.ilmiştir. Olaylarla ilgili olarak 30 kişinir. göza'tma alındığı bildirilmiştir. Gözaltına alınanların kimlikleri tesbit ed:lirken, Ankara Cumhuriyet Savcı Başyardımcısı Vahdi Göğüs'ün Başkanlığındakı beş Savcı Yarduncıs: olayla il: giii kOiiiKturma v.ıpma>: artır. hayır diyoruz. îşçl sımfıyla diğer tüm çalışanlarm birliği için mücadelemizi sürdüreceğiz. Kafalann içine yerleştirilmek istenen ayrıiıkç: tüm şa^t'a^dırmala^ kıraca*ız» =eklinde kor.uşmustur. Devlet memurlarına politikanm yasak'anmış olmasının kasıth olduğunu, memurların burjuva par tilerı dı^ına taçarak ışçi sınıfmcian yana partüere .caymasmdan korkulduğunu öne süren TÜTED Genel Başkanı Göker daha sonra sunlaıı söy'.emiştir: «Bızler sorunlarımızın temelli çözümün'jrı siyas: çözümlerden ba|ıms:z olmadığının büinçindeyiz. Siyasi faaliyette buiunabilme hakkını ısriyoruz. Siyasi partilere girrr.e hakkını istiyoruz. Siy> sal haklarmızı almak için mücadelemizi sürdureceğiz.» DÎSK üvesi sendika (B*sUrafı 1. Sarfada) «Yeni Poça yol ayınmına yaklaşmıstık ki, arabamıza kurşun yagmaya başladı. Bır kurşun da arabamızm ön lastigine isabet edince, patlak lastikle benzin istasyonuna sığınarak canımızı zor kurtardık. Bize yapılan saldırı, patronlann ihmali yüzünden Pe'kim tesislerinde ölen işÇi Ali Öî'ün ölümünü kapsayan bildiriyi dağıtmamız ve işçiîerle konu^mamız üzerine olmustur. Saldın, ilerici sendikal harekete karşı düzenlenmiştir. Saldırganlann kimlikleri bilinmemekle birlikte, kaynaklannın neresi olduğu ve amaçlarının ne oldugu artık herkesce biîinmektedir.» «İLKÜ OCAKIAR! ÜNYE GÖZALTINA AUNDIUR KONTA Selçuk Üniversitest duvarlarına çeşitli sloganlar yazan DMMA ögrencileri: Babadır Errvre ile Hasan Vstaıısever. gözaltına alınmışlardır. Konya Emniyet Müdurlüfü yerkılileri, duvarlara politik yazı yazanların sürekli irlenecegini söylemiştir. îki Temel Koşul (Başyazıdîn Devanı) artması, hatti ianrı korusııu bir iç sava$ niteligine doııu^mesi olasıliKi vardır O rirn.i olnıasa hile rasizm öılemli bir kısım vasa dışı cüçlrrin sandık gövenüçini vok etnıek üzere »kla «TPİmcdik tertiplere başvurmaları ber zaınan beklrııehılir. Buniara i^çal altındaki tek vınlı TRT'nin vaptığı sinir bozucu propagandavı da eklersrk, artık başkaca partizan •lavrııııy tan araştırmaya ecrrk kaln:adan, 1977 seçimlerinin belki 19İK' vı bile aralnıuvacak knrtnırc hir rivaiko i!p snnuciaııınasnıdan knrkiılur. 1946dan bu var<3 110 vılı a«kın hir zaman srçcriş halkın hilincı en az 30 kat da' lıa eüv'eıınıiştir Bu gorçffi çürmeyi|> »le halâ lıir takım w f m ovun!an peslnrte knşanlır. Ikm kendi bindiklrri rialı kesm^»e hazırlandıklartm i»i bellenn'lidirler. Bir SCT dreil nnlarla hirlikte ülkemİTP de rank otur. Çeşitli kuruluş (B».ştar*fı 1. Sayfada) ken mahkum edemediklerini bu yoidan bertaraf ediyorlar.. r.emiştir. 19îl'den sonra ijkenceieri anlatan bir utanç kitaphgı.im ituruldugunu da belirten özyalçıner daha sonra şöy'.e demıştir: «Faşizm demir ökçesini kalâırmış halkımızı ezmeğe hazırlanıyor. Insanlık onunımuzun aygklar altına alınmasına eııgel oialım. Artık ilkellik ve uyşar'ık kavramlarınır. da yen:le.ir.îesine gereksinme vardır. Bu bir vur olma kavgasıdır.» Daha sonra konuşan Is:. Tabip Odası temsücisi Dr. jMe:in Tamer de işkencelerden sonra insan bünyesinde meydana gelen eserleri anlatmıs ve işkeıv.ernn bir insanlık suçu oldugvınu bsiırterek. bir çok devrimci ii:uTie kadar giden işkencelerden geçırilirken, ;nsanhk onuruıvı ur.utan ve bir ışkenceci g:bi davanan sagîik nıensuplarımn da bııiunciugıınu beürtmjş ve «Kepinizin nuzurunda bunları lineUiyorum ve kuîrediyorum.' şekiinde !:onı:şmuştur. İşkencecüerin hem sadist hfm de azrail oiduklannı beiirten Tamer, «İsjcencecilerin insanlık onu rundan nasipleri bulunmadığını» da söylemiş ve şöyle konuşmuştur: • İşk.ence bir insanlık suça'lur. Geçmişi unutalım deniyor. Eğer bir ulus işkenceyi, işkenccciîeri bağışlarsa yozıaşmış demektir ve yıkılmağa mahkumdur.» Istanbul Barosu adına iconuçan Avukat Demir Özlü de işkence ya pan gayri insf.nl suçlar i?l»y*n bu sağ terör örgütlerinin CÎA'd<.rı kaynakland:|ını ve MC .ktıdarı sı rasuıda b\ı grupların ar;ık ir.faz timleri hzline geldiğini beii;tmiştir. Işkencenin empery2list ülkfelerden ithal edilen mode;n bir metod olduğunu öne süren Özlü. daha sonra işkencenin ortaüan kaldırılması için rürkiye'nin ABD'nin askeri kanadmdan kurtuiması ve bagımsızlasması perek ligıni de belirtmiş ve bu konuda şu önerileri ileri sünr.ustür: • Anayasa Mahkemesi I9öl Anayasasında yapılan tüm değişiklikleri derhal ıptal ecmeiıdir. Her üikede siyasi mahkumlar untlyazlıyken, Türkiye'de 1. Subsnın meşüm elierıne terkediim.şlerdır. Siyasi âavalarda hazıriık tahükatı polisin eiinden alıamalı 7e savcıya de'.Tedilmelidir. Poüsin yetkisi kaidırılmaUdır. Seçimden sonra <lemf)krarık bir vasfı olan iktidar gelir?e derhal işkencecilerden hesap ioralmaiıdır. CHP bu konuda ıcamuoyu oiuşturmalıdır. Bıuıu yapmazsa kendisi bu işkencecıler tarafmdan tasfiye ed:İ9c»knr.» Panelde en son konuşan Prof. Dr. Öztekin Tosun ise suç muhakemesi hukukunun rejimle sıkı sıkıya bağ'.ı olduğunu ve bir akerdeon gibi uzayıp kısaiarat: rejime uyduğunu bildirmiş ' e şöyle demiştir: • Bizcle açık açık işkencey; m?srulaştıramamışiardır. Ancak Î%1 Anayasasmda yapılan degij'.kıiklerle işkenceye ortam hanrlimışlardır. Bu ortamm hazırlanması içinde Kolluk Güçieri ıdareye tam bağımlı kimselercien seçilmiş'.ir. Goıaltı süresi uzatılmış'.ır. Ariam lar üç gün işkence yapmsi**, 12 günde de iyileştirerek ortaya çıkarmakîadırlar. Savcıiara sorgu yetkisi verilmiş, bagımsız hakimin yetkisi savcıya devrpd'hniştir. Danışt^ya bile gitmîğe hfi'^kl olmavan savcmm idarenin is ediği yonde davranmak zorunda olduğu kesindir. Savcı :'şkence yspan bir kolluk görevlisi hakkında dava açmaga ka'.ksa, 'iimden çalışamaz hale gelecek'ir. İşte böyiesine tedbirİTİe «kcnce için güzel bir orram har.rianrmştır.» flET'nin (BasUrafı 1. Savfada) sorun» olarak ortaya koym^radırlar. 1975 yılınm nisan ayında da. İngiltere, Türktye'den ;:• 1 hal ettigı paır.:ıic ir'ğir" ar.'if.go koymus ve kendi sanayiinir. «Rekabet edem?yeceğ:» gorüs'T nü savunmuştur. B J yıl. bu kez sadece İngiltere degil, MTT c tüm olarak Türkiye'ye resm 'n başvurmuş ve «Türkiye'nin pa muk ipliğinde uyg'tladığı ergi iadesini kaldırnıasını» is'ertıiş tir. 1916 yılınm ilk on ayı ıçmde Türkiye. AET'ye topiam 7f) bm ton turarında 14fl milyon doiarlık, pamLtk ipliği ihr»ç etrr.işir. Son rakamlar elde bjlımn.amakla birlikte, bunun 17!) nUvon doîar dolajnnda gerçekleş'irlecegi tahmin edilmektedir. Alınan bilgiye göre, AET'n:n bu isteğı karşısında ilk epk: MSP'den 5»;lnüî ve Ticaret Pa kanliğı i!e yapılan (jörüsmslDrden sonra ortak görüs oluş'jrulmuştur. Dolayısıyla cephe or'akları arasmda AET konusunıla ilk Kez aynı dogrultuda karar alınmış olmaktadır. AET'nin ' ru mu AP'yi güç dunımda bırakmış ve MSP'nin AET'ye vontl:/ eleştirileri bu tavırla haitır.j» kazanmıştır. Karar, Türkiye AET ilıskıitri açısından «Yeni bir asamaya varmak»!a değeriendirilme'cteaır AET iadenin kaldırümasmda ısrar ederse, Türkiye de aıdıgı karardan vazgeçmezse. TürkıyeAET ilişkilerinin yeniden «Cergin bir döneme» gireceji *ii:airilmekteciir. Türkiye şimdi g'irjşür.den geri dönerse. o a m n n AET'ye öneml: bir ödün vsıilmış olaca&ı belirtilmekte ve t,'j hükümpt içînde yeni anlaşmaslıklar öoğuracağı biçiminde yorumlanmaktadır. Mahkeme kararını JUBESİ KAPATRDI ORDü'ya bağlı Ülkü Ocaklan Ünye Şubesi, Dernekler Yasasına ajkın hareketten ve dernek lokalLnde içki satıldığı gerekçesiyle kapatılmıştır. Ünye Emniyet Müdürlüğü, Ülkü Ocaklan Şubesiyle birlikte, Ünye Halkevı ve Yüksek Tahsil Dernegini de Demekler Yasasına aykın hareketten kapatmıştır. Ülkü Ocaklan Şubesi 'nin 10 gün kapatıldıgı öğreniımiştir. DiNAMiT ATIIM " ANAMUR Lisesi Müdürj Abdul lah Çelik'in evine önceki sece saat 23.30 sıralarında diiîimit atılmıştır. Olayda can kayoı olmamıj, ancak dinamitin patiamasıyla evin camları kınlaıış. duvarlar hasara uğramıştı:. OIayla ilgili olarak Ahmet D\;rmaz, Süleyman Körogiu. AYâın Gürüz ve Fikri Duman gozaüına aîmmıştır. El KONDU MANtSA Gençlık ve Küitür Derneği polisçe aranmıştır. Nazım Hikmefin yapıtiarmı top!ayan polis, iki yöneticiyi de gozaltına almıştır. Poîisln »öait;r.a aldıgı dernek yönetıci.eraıden Alpaslan Savaşır ve Recep İşbilir, ıik sorgularmdan c.onra serbest bırakılmışlardır. Mvr.sa Cumhuriyet Sarcısı Yıimaz Çeîik, kitaplarm yasak olup oimadığının araştırıldısmı biidirniistir. HAIKEVİ ARAMDI Küçükçekmece Halkevi ri'jn güvenlik kuvvetlerince basılarak aranmıştır. Arama sırasmda polisin hiç bir suç aleti bulamadığı bildirilmiştir. İGD (ilerici Gençler Demegi) Küçükçekmece Halkevi'nin polisçe basılmasını kınamıç. devrimci ve demokratik >uıuluşlara karşı baskılarm ;riderek yogunlaştırıldığım bildirmiştir. tURUYÜJ BAJUYOR Konuşmalardan sonra başlayan yürüyüş, kavga sırasında da durmamış. katılan kuruluşlar kendı flâtnalannın altında ve onar kiîüik dıziler halinde yürüyüşe geçmışlerdir. Çoğunluğunu öğren cüerin oluşturdugu kalabalık bir grup en arkaya kalmış, Güvenlik Kuvvetleri bunları önde yürü yenlsrden ayırmışlardır. GÜVENIİK ONLEMLERİ Polis ve Jandarma birlikleri miting ve yürüjüş nedeniyle çok sıkı güvenlik önlemleri alnıış, Tandoğan meydanına girien yollar daha miting beşiamadan kesilerek yolcian geçenler aranmışîir. Miting ve yürüyüşe katılan örgütler de kendi içlerinde güvenlik önlemleri almış, kollan bantlı görevliler aralarına yabanc» sokmamaya ve çıkan tartıçmaları yatıştırmaya çalışmışlardır. YÜRİMi; K01LAR1 ILERUYOR Belirli bir sıraya göre yerlerini alan kurul1u^JAri.Istasyon. Samar.pazani Hamaraörttffti^ebecı üzerinden Cemal Gürsel rîıeydanına kad«r »ürtte»içte«fc. Yürüyüş sırasında gnıplar marşlar söylemiş, slogan atmışlardır. Çıkacak herhangi bir oiaya karşı polis yol bojunca da grlveniik önlemlerini sürdürmüş, gnıplann görevlileri aralanna yabancı sokmaımçlardır. İKİNCİ OIAY Yürüytiş kollarının Kurtuluş'a, Cemal Gürsel Alanı'na geldikleri sırada daha önce Tandoğan Alanında kavga eden gruplar arasında, "oa kez silâhlı çatışma çıkmsş vr taraflar kıyasıya birbirlerir girmişlerdir. Silâh, tas, ve sopaların kullanıldığı çadşma araya giren toplum oolisl'îri w jandarma birlikleri tarafından daha fazla büyümeden önlenmiş, bazı polisler kalabalığı ve kavgacüarı ayırmak için havaya ateş açraışlardır. Buradaki kargada da üçü kurşunla olmak üzere bazı kişiler yaralanmış ve hastaneye ka!dınlm:şlardır. Polis ve iandarma olaydan sonra kalabalığı cop kullanarak dafıtmıştır. CA2I0GLUNUN KONUJMASI Üç kuruluşun daha önce düzenledıgi bolgesel mitınglerden sonra dün Ankara'da yapılan mitingde ilk sözü TÖBDER Genel Başkanı Gültekin Gazioğlu almış'ır. «İlerici Devrimci Orgütiere roğun saldın ve sabotajların yapıldığı, faşist çetelerin gemi azıya aldığı, okullan ve sokaklan kan gölüne çevirdiği günlerde yaşıyoruz» diyerek konuşmasına başlayan TÖBDER Genel Bsşkanı. Türkiye'nin dünyada, eğitim emekçneruıe ve memıırlaıa sendika hakkı tanımayan 8 ülkeden birisi olduğunu belirtmiş, «Bize sendika gerek, grev silâhı ile donatılmış sendika gerek. Bu hakkımızı daha uzun süre ertele yemeyeceklerdir. Onlarla emeğimizin pazarlığını yaparken, karşımızda eğüeceklerdir» demişiir. MC'nin kurulmasmdan bu yana öğretmenlere acımasız sekilde kıyıldıguu, aynı devre içinde 8 öğretmenin siyasal cınayetlere kur ban gittiğini öne süren Gazioğlu, faşist tırmanısa ve uygulama ala nına, ders kitapları ile müfredat programlarının da alındığını, bazı kitapların bilimie ilişkisi olraadığuıı, ırkçı, şöven, asimilasyoncu ve eraperyalist şartlandırmaları pekiştirmek için hazırlandıklannı belirtmiş, «Faşizmin kitapları yargılanacaktır. TÖBDER li öğretmenler bu kitaplan okutmayacaktır» şekiinde konuşmuştur. MEYAK kesintilerinin yasalara aykın olduğunu, topianan paralann sermaye kesimine kredı ola rak dagıtüdıgını, «Böyle bir reraletin dünyanın hıçbir yerinde görülmediğini» söyleyen Gazioğlu, bütün bu gelişmeler karşısında devrimci, yurtsever ve demok ratlann ne yapmalan gerektiği hakkmdaki görüşlerini belirtir«Şifcen, «J|*Qye v*. fa»Utm» ,karşı """ H » k Cephesi k«ru;i.'Üzun süreü ve soluklu bir mücadeleye hazırlıklı olmaya» çağır mış, özetle şunları söylemiştir: «MC iktidan kurulalı beri çekilen sıkmtılar. acılar ortariadır. MC bir avuç patronun dısındcki tüm halk güçlerine saldmnairtadır. Tüm ilericilere, yur*severlere. devrimcilere saldırma::tadır. Emekçi halkımızın, MC ye ve onun her türlü antidenıokratik uygulamalarına. faşist terörüne karşı direnişı her ^eçen gün yükselip gelişmekle beraber açıkça beUrtelim ki, bu konuda tam bir başan sağlanamamışnr. MC'ye karşı olan mllyoularca insanın ve demokratik argiıJerin en geniş birliği hâlâ saglar.aiTiamıştır. Faîiıms karşı olaıılarır.. enerji ve güçleri tam anlamıyla birleştirilememiştir. Oysa faşizme karşı nasıl mücadele vîrileceği bılinmektadir. Faşizms kar şı sadece parlamentoda dejrıl. hayatin her altmında, fabrık^da, atölyede, tarlada. büroda, okuida ve sokakta mücadele vcrilmelidir. O nedenle, işçl sırufimızın ve emekçi halkımızın tüm ilerici, devrimci örgütleri ortas bir program etrafında birleşır.elidir. Grupçu. sekter taınrlar ter kedilmelidir.» TÜMDER ADIMA TÖBDER Genel Başkanının konuşmasmdan sonra TÜMDER Genel Başkanı Erhan Tezgör tonuşmustur. Türkiye'nin DUgünkü ortammda sosyal demokrat, sosyalist ve tüm ilericilere düçen görevin demokrasiyi savjnmak olduğunu belirten Tezgör. aynı şekilde demokratik ütle örgütlerine önemli görevier düştüğünü söylemiş düzen :çinde memurların bugünkü yeriaı vurgularken şöyle konuşmustur: «MC, memurlan KapıkuJa yapmak istiyor. Yakacak Mmmı, aiie ödenegi verilmiyor. Ma^şlarımız fiyat artışlannın ÇOK gerisinde kalırken, katsayı da özünde adaletsizliğin simgesi olan. sözde artışlarla memuriar uyutulmak isteniyor. Memurların dik kati katsayı üzerinde top'atılarak yıllardır hayata geçinlemeyen sosyal haklarınuz ertKİeniyor. Daha adil olan toplu masş artışı önerimiz hasır a'tı etiilmeye çalışıiıyor. İlerici devrimct memurlara siyasal baskılar yapilıyor. Kıyım son hızıyla devam edlyor. Mahkeme kararlanna ragmen devam ediyor. MC hukuk tanunıyor. 657 sayüı kanunun 76. nruddesi memur güvenliğini oıîadan kaldırmaktadır. Siyasi iktidarlara, memurlan görülen iüzjm üzerine sürme olanagı vermektedir. 76. madde antidemokra'.ikdir. Memur hareketi bakımmdan geri bir maddedir. 16. madde kaldırılmalıdır.» CÖKER'iM KOHUJMASI Mitingde daha socra TÜTED Genel Başkanı Aykut Göker konıısmuş, kamu kesiminde ça'ıışanlann sendikal haklardan yoksun bırakılmış olmalannı kınamış, MEYAK kesintilerinin faizleri ile birlikta geri verilmesini istemiş, işçi memur aynmına karşı olduklannı belirterek, «tüm jrücUmuzle ijçl. memur aynmına (Bastararı l. .Savraıia» dokuzluk mermi kovaru. 5 adet boş şarjör, bir adet tabanca kılıfı, 2 adet küçük satır, bir adet buyük icılıîlı satır, paılamaya hazır vaziyette bir adet el dinamiti, bir adet tabanca temizleme harbisi, birinin ucu topuzlıı 2 adet zincir, bir adet kemik saplı çakı. Bu arada Ahmet Malka ve Mustafa Elanci adlı öğrencilere ait odalarda ele geçirilen aletlenn zabıtları tutulurken, 250 kadar komando yurda baskm yaparak MustaZa Ekinci (Şişli Siyasal Bilimler Y. O.>, ile Ahmet Malka'yı (Galatasaray Mühendislik Y. O.) kaçımnışlardır. Ancak bunlardan Ahmet Ma.lka güvenlik kuvveılerince tekrar yakalanarak gözaltına alınmışnr Diğer öğrencisinin aranmasına başlanmıştır. Nadir NADİ OLA\XARIN ARÖJN0AKİ KAN IEKESİ Ml! Ote yandan satırlardan birinin üzerindeki kırmızı leke dikkati çekmiştir. Bu lekenin kan lekesi olup olmadığı, kan lekesi ise hangi grup kan olduğunun saptanması için satır Kimya Laboratuvanr.a gönderılm:ştir. Lld geçirilen diğer malzemeler üzerinde de parmak izi aranacağı, mermiler ile boş şarjörlerin Câlistik muayeneden geçirileceğı bildirilmişrir. MEHMET GÜL BULUNAMADi Arama sırasında, yurtta az sayıda öğrencir.in bulunduğu görülmüştür. Bu da, arama emrinin daha önceden duyulduğu şekiinde degeriendirilmektedir. Vurtta arama yapan Emniyet Birinci Şube polislerini, 2. Şube detektifleri de korumuştur. Güvenlik kuvvetlerinin yurttaki ara masında, hakkında «Öğretim özgürlüğüne topluca engel olmak» iddiasıyla gıyabi tutuklama kararı buiunan Ülkü Ocakları 2. Başkanı Mehmet Giil de bıılunamamıştır. 1. Şube Müdürü Vural Yener. Mehmet Gül'ün üç aydan beri yıırda uğramadığım öğrendiklerini söylerniştir, .Şaya .. lıkca yakalanması için blr kaç kez polise yazı yazılan Ülkü Ocaklan 2. Baş kanı Gül'ün öldürülen komando Mehmet Sanaslan'm cenazesinds konuşma vaptıgı saptanmi.st.ir. BİR GA2ETECİ TARTAKIANDI Politika Gazetesi Muhabirierinden Coşkun Aral, polisin yurttaki araması sırasmda fotoğraf çekmesi üzerine, komandolar tarafından tartaklanmıştır. Komar.dolar. yurt içinde bır saat süreyle bir odaya kapattıkları Araî'ı. kimlik kartı ve fotoğraf makinasını aldıktan sonra serbest bırakmışlardır ÇEIENKIER YAKIIDI Öte yandan öüceki gün Ümraniye Namazgâh mezarlığında toprağa verilen Zeki Erginbay'ın mezarına konulan çelenk ve çiçekler gece yarısı bazı kişilerce tahrip edilerek yakılmıştır. İnşaat Mühendisleri odası yetkilileri, katülerin Erginbay'a mezannda bile rahat vermediklerini söylemişlerdir. Filler Snltanı (BasUrafı 4. Sayfada) ha Bnce, gsnçliğinde tânıyamadıgma yamyordu. Çok değerli bir zaman yitirmısîi. Gençliği. fiilerm tekmıl yaşamiarı olanaksızlıklar içinde tıeder oîmuş gitmişt:. O;.saki fiiler bu rtünyada, bu koskocaman, Körkeırıli fLier böyle mi olmah, oöyle kısıtlı mı yaşamalıydılar? Ama ae yapsın sultan. oian olmuş, geçen geçmişti. Bundan sonrasını iyi ıcullanmak gere'Kti. Üç ğünlük bir yHirÜyuşten sonra ulukepez: «Karıncalar ülkesıne geldiıt sultanım» dedi. «Neresi?» diye sordu »ultan. Ulukepez: • Şu ovayı görüyor mu&un sultanım, bu baştan sona, alabildığine, gözün görebildiginden de ta ötelere, ulu bîr deniz kadar uzanan geniş ova karıncalar ülkesidır. Bu ovanın ortasında bir dag vardır, o dağın arkasında da bundan daha geniş blr ülke... Bu ülke de öteki karmcaların ülkesidir. Onun arkasında da öteki ülkeler...» Doğuya döndü alabildigmce uzanan ormanı, batıya döndü agzına kadar çiçek açmış çayırlığı, kuzeye, güneye döndü, dağları, gölleri, çiçekleri, ağaçları gösterdi. Filler durmuşlar bu bomboş, füzel, aydınlık üikeyı seyre daLmıslardı hayranlıkla. Sultan bağırdı: «Kazırol!> Filler hanrola geçtiler. <Az yukan b»k!> Filler hep birden hortumlannı yukarı kaldırdjlar. «İşte yukarda, üstünütde uçan ulukepezdir, o sizin kılavuzunuz dur. Önünüzde uçacsk, size karınca kentlerini gösterecektlr. Siz karınca kentlerini taş üstünde taş kalmayasıya yıkacaksınız, tâ ki karmcalar dize geleler, dize geldiktan sonra huzuruma çıkıp bana yalvar«ılar. Askerlerun, fillerim size bir daha yineliyorum, eleman dedirtin ceye kadar kar.ncaların gözlerinüı yasına bakmayacaksınız. Ko mutanlannı, s ü * söyltiyorum. karıncalara en küçük bir acıma gösteren fili öldüreceksiniz. Fil askeri acunaz. Fil Mksri aon fil devle:ini koııımak için acımayı yüreğinin yakmına getirmez. Filler, kardeşletim, bu sizin ilk büyük savaşınızdır. E'ger bu savaşı kazanacak olursak, dünya\TI hükümran ola<agıı. Filler, karde^ierim, bütün dünya yaratıklan ve taria durnıuş bize bttkıjx»r. Bizlm bu kutsal savaşımıza. Karıncaları dize getiremezsek bugün, düayanın tekmü yaratıkl&n ve tarih bizi bağışlaıjıayacaktır. Tarih bizim bugünkü zaferimin altın harflerle yazacaktır. Filler bugfinkü savasta büyük utkuyu haketmiştır, çünkü fiUer görkemlidir, çünkü filler soyludur, çünkü filler çalışkandır. Kırk yüz yıliık filler tarihi durmuş orada, gökte bize bakıyor. Yurdumuza saicuran. bize düşmanlık gösteren karıncalara karşı bugün kü savaşta kesin utkuyu kazanamazsak tarih, filler tarihi bizi bagışlayamayacaklır. Filler, kardeş lerim, askerlerim, eger karıncalara yenüirsek bugünkü savaşta, kammıza susamıs karmcalar bir tekimizi bile bırakmayacak. bizi tapıan yiyeceklerdir. Bu yeryüzünden fil soyu siiinecektir. Onun için filler, kardeşlerim, askerlerim, soyumuzun sürüp gitmesi için bugünkü sav:şı kazanmalıyız, karıncalar ülkesinde tas üstünde tas, gövde üsründe baç YARIN: KARINCA ÜlKESi YERU BiR MUYM THY'de (BasUı rı 1. Savfada) Balcı ayrıca, Ulastırma Bakanına da cevap verirken, «Ağzından çıkanı kulafı duymayan iigiliîer» şsklınde konuşmuştur. Hava îş Sendikası Genel Başkanı Balcı, Ulaştırnu Bakanı Menteşe'nin önceki gece Kadıköy de l)1.30'da bir toplantı yaparak kendisini de çağırdığını. ancak «yorgun olduğunu. isterse kendisinin gelebileceğini» bildirdigıni söylemiştir. Balcı, İzmir'den gele bilmesi için Ula.ştırma Bakanına uçak veriimesi konusunda kendisine bir Daşvuru olmadıgmı da belirtmiş tir. Balcı aynca, Istanbul, Ankara ve İamir'deki satış büroları \e kargoiarda da greve geçilebilecegini ve buralara «Hazir olun» talimatı verildiğini açıkiamı»tır. Balcı, yaırt dışmdaki ve yurt içindeki bütün THY işyerleri ile bürolarımn da gelişmelere göre greve katılabileceklerini bildirdiklerini söylemiştir. Istanbul, Ankara ve Izmir'deki satış bürolan ile kargolarda grevin :arın ba.ş!ayabilecegi bildirilmiştir. Hava İş Genel Başkanı 1972'de kurulan Türkiye Kamu Ulaştırma îşçi Sendikaiarı Dayanışma ve Birleşme Yüksek Konseyi'nin ne kendilerinin bir işaretiyle 200 bin işçisıyle grevlerini desUklayeceklerini, bu takdirde Türkiye'deki tüm kara, deniz. aa va ve demir yollarl hizmetlerinin büyük ölçüde aksayacagını öne sürmüştür. DİSK'in de grevlerini gerekirse desteklemeğe hazır bulunduğunu bildiren Balcı, daha sonra şöyle demiştir: <Bir toplu iş sözleşmesinde 47. maddenin uygulanmadığı gerekçe siyle gittiğimiz grev madem ki, ağzından çıkanı kulağı duymayan ılgilileroe inkâr edıüyor, o h*lda biz kanunsuz grev yapmış oluyoruz. Öyleyse bizi neden tesbit etürmiyorlar. Kaldı ki, THY Genel Müdürü Erguvanlı yanlış beyanatlarla kendisi yanılgıya dusmektedir. Şöyle ki, sorumhıiuğu üzerine alarak uçakları uçurtacağını söylemesi büyük bir gaftır. Ayrıca gerekli teknisyenler olmadan bir DC10 uçağım ııçurtmus olması uçus emniyetini Umanıen ihlâl eden büyük b;r hatadır. ÇünlcU DC10 ı^akUrınm kapılan ancak sertilikalı uçak teknisyenleri tarafından kapatütbiür. Bu nasıl bir sorumluluğu yüklenmektir ki, Paris'de düşen uçagımızın acısı unutularak talimatlar çiğneniyor. Ayrıca THY üst yönetiminin grev ııygalanan işyerlerinds /orla imza toplattırma, işyerlerine gizlice dısardan komando sokarak tehdıt ettirme yöntemleri hedefine varamanuştır, varamayacaktır.» fı 1 (•fçin ertelenmiştir. Bu arada. Tire denizindeki kuvvet drnçesinin öncflikle havalarda Türkiye :;levhiııp doğiştiji de föılfrdrn ıızak Iııtulmamp.lıdır. MC Hükometinin hıı tclıükcli hekleviş siirecinde 1'>T7 vılını hulması ve herhanji bir seçeııek aravıyını salt ft'aşhin^ton'tı harekete jetiımek için taldik nlarak kul lanması. ana muhslefpt nartisince çeşitli keı pleştirilmİKİIr. Bcvaz Saray'ın v?nl saJıihl CartFr'in seçira kampanyası sırasında Yunanistan lchine ve Türkiye aleyhlne tutumu, Tfirkiye'de a\"rıca rahal«zlık uyandırmıştı. Çeşitli çevrel^r Carter'in işbaşma »cçtikten sonra seçim havaümdan sıyrılsrak rtaha pcrçekçi bir polit'ka izliyecrjrini ileri sürmfnlerıll. Simdl hıı rercrkçi politikamn •ııa çizfilerl belli olmaktadır, Carter. eörevine baolaıtıktan honıen snnr» Ford'un Konsre'ye &evkettiin Tiirk Amrriluuı S»m n m j Anlaşmasının çörüıriilmesiııi ertelemiştir. Bu erteleme bel ki içinde hulunulan kosullarm scrpgi H:\vılabilir<li. Ne v»r ki, şimdi Dışişleri Bakanı Vmme'ın demeci e?er Türkiyc've dojrıı yansıtılmışs» bir ferçrği belirtinlestirmekteılir. Dısişleri Bakanı. anlasmanın onayını ambarço altındaki Tfirkiye'nin Kıbnntaki politikasını dejistirmesine \e uzlaşma yolundaki tutumuna baslamaktadır.Bn da jös\*riyot ki. »mbar;o sürecek, iislerin kapalı kalmasına karşın Kıbn» konusu önoelisini korııyacaktır. Ejer bu gelişmr dojtrulanırsa MC Hukümetinin temrl politikası çökmüş demektir. Bu polltikayı kulislrrde çbli ödünler vererek .ivakta tııtmak oianakları <la zayıflıyaraktır. Çiinkii Arnerikan ambarsosunun, Tiirkiye, VVas hinçton'un istediii çizgiye gelinceye defin süreceâi anlasılıyor. Bu süre içinde Türkiyenin silâhlı güciinde önemli blr zsyıriama olduğunu da uzmanlar kabul etmekiedirler. Cumhurbaşkanı (Ka>uır»/ı 1. Sayfada) törü, Prof. Dr. Hürsıt Ertuğnü Atatürk Ünıversitesi Rektörü, Prof. Dr. Musraia Doruk Orta Do gu Teknık Ünıversitesi Rektör Vekili. Prof. Doaan Karan HBCP" tepe Üniversitesı Rektörü, Prof. Dr. Abdullah ICuran Bogazıçi Ünıversitesi Rektörü, Prof. Dr. LüUullah Aksungur Çukurova Ünivergitesi Rektörü. Prof. Dr. Servet Biiir Anadolu Üniversitesı Rektörü, Prof. Dr. Muvaffak Akman Cumhuriyet Üniversitçsi Rektörü, Prof. Dr. Süreyya Aybar tnönü Üniversitesi Kurucu Rektörü, Prof. Dr. Mustafa Temizer Fırat Üniversiıesi Rektörü, Prof. Dr. ömer Fethi Tezok Bursa Üniversitesi Rektörü, Prof. Dr. Tahsin Tuncali 19 Mayıs Üni versitesi Rektörü, Prof. Dr. Ali Rıza Çetik Selçuk Üniversit«sı Rektörü, Prof. Dr. İsmet Aka Istanbul Tefcnik Üniversitesi Rekför Vekili, Prof. Dr. AsıTfi Duman Diyarbakır üniversitesi Tıp Fakültesi Dekan Vekili.» Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necati Akgun, THY'deki grev dolayısıyla toplantıya geleraemiştır. Toplantıya aynca Cumhurbaşkanlıgı Genel Sekreteri Bü>ükelçi Fuat Bayramoğlu, Basyaver Deniz Kurmay Albay Çetin Ersari, özel Ktlem Müdürü ErdH Akay, Başdaruşman Amiral Fahri Çoker, Basın ve Halkla llişkiler MUşaviri Ali Baran^el de katılmıslardır. Üçbuçuk saat süren toplantıdan sonra, Üniversite Rektörlerinin alınması gereken tedbirler konusunda Cumhurbaskanjna önerilerini açıkladıkları bildinlmiştir. Toplantıdan sonr», üni\>ersit« rektörlerine bir ögl« yemefti veren Cumhurbaşkam'nın önümüzdeki günlerda de anayasal kuruluslar temsilcileriyle görüsmelere devsm edeceği bildirilmijtir. Güzelyalı'da 200 gaz tüpii patladı, iki katlı ev yandı t/.MIR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Güzelyalı semtinde önceki gece bir bakkala ait depo da 200 gaz tüpünün patiamasıyla çıkan yangında iki kaüı bir bina tümüyie yanmıştır. Gaz tüplerinin patlaması çevrede büyük bir parük yaratrr.ıştir. ttfaiye ilgililerinden alınan bilgiye göre önceki gece saat 23.00 sıralarında bakkal Murst Kahraman bir müsterisine tüp vermek üzere Mithatpasa caddesi 917 nolu deposuna gelmiştir. Burada rüpü yakarak denemek isteyen Bakkal tüpünün pstlama sı üzerine paniğe kapılmıştır. Tüpün patlaması sonucu diger tüpler de ıs:narak patlamaya ba?'.nmıştır. Depoda buiunan 200 tüpiin patlamasıyla ysngm çılcnuç tki katlı bina tümllyle yanmıştır. Olay yerine gelen itfaiye ekipleri yangını önce köpük sıkarak kon trol altına almak istemişler patlamalann sürmesi üzerine kimyasal torlar kullanarak yangını kontrol altına almışlardır. ••• Boğaz Köprüsünde nöbet tutarken mangal yakan polis zehirlenerek öldü Bogaziçi köprüsünün konıma polisîerinden Tay^r Biçici ısınmak için nöbet kulübesinde yaktifi mangaldan sızan gazlardan zehirlenerek ölmüştür. 4 yıüık polis olan Ta>Tar Biçici'nin evli ve iki çocuk babası oldufiu ögrenilmistir. Tayyar Biçici ile birlikte zehirlenen diğer polis Ziya Güvercinli kurtarılmıstır. Olay dün sabah saat 03.00 06.00 arası nöb«t sırasında oUnuştur. DtZELTME : Dünkü yazımızda «Zekeriya Sertel... fikirleri bakımındjın da Batıda liberal çizgiye ters uüşen bir vazardır» cümlesindeki «ters» sözcügü «denk» olncaktır. Düzeltir, özür dileriı. G&ZETECİLER DÖVÜIOÜ Yüriiyüşün sonunda ortaya çıkp.n olaylan fotoğrafla " ota mak isteyen Vatan Gazetesi muhabirleri; Ahmet Akabay ile Erbil Tuşalp toplum polislerince uzun süre dövülmüş. fotoğraf makinaları parçalanarak içinden îılmler alıcmıştır. Yürüyliş sonrası olaylan izlemek üzere olay yerine koşan Vatan Gazeîesi muhabirlerine bir polis memuru engel olmak is:emiş ve küfür etmiştir. Bunun üze rine ga?etectler Komiser Akif ' o rüce yönetimindeki bir toplum po!:sî otobüsünü durdurarak durumu kendilerine anlatmak istemişlerdir. Ar.cak başîa Komis!,r Akif Yenice olmak üzere otobüste buiunan tüm polisler gazeiecılere saldırrmşlar, daha sonra otobüsün içine sokarak coplarla uzun süre dövmüşlerdir. Bu arada bazı fotoğraf makinalan parçalanmış, içinden filmler <:ıkarUlmıştır. Türkiye Gazeteciler Sendikası Ankara Şubesi Yönetim Kurulu. İçişleri Bakanlığma başvurarok gazetecileri döven polisler hakkında soruşturma açılmasını istemişlerdir. TGS Ankara Şubesi İçişleri Bakanına gör.derdiği telgrafta. olayı kınamış ve by gibi davramşlann gerçekte rejime yönelik olduğunu bildirmiştir. YARALAKANLAR Olaylar sırasında tmâr ve îskân Bakanlığı'nda bir müfettiîin eşi olan 1936 doğumlu Hacer Kılıçkaya'nın da, sokaktan geçerken, serseri bir ktırşunla yaralandıgı öfrenilmiştir. Ankara'da çeşitli hastaneiere kaldırılan yarahlardan durumlan ağır olanlar şunlardır: Ali Örstaş (Öğretmen. karnmdan). Ahmet Sarıdağ (Göğsiir.den kurşunla). Hüseyin Yıld:rım fKarnından kurşunla). Ah met Yalvaç (Göğsünden kursunla\ Kadir Erbas (Kasıklarındar. kurşunla). Bu yaralılar. Hacet tepe Hastanesi'ne kaldınlarak Bmeliyata alınmışlardır. Adlannı saptayabildiğimlz çoŞu öğrenci olan diğer yarn'ılar ise stmlardır: (BaftaraTı 1. savfada) sini istemiştir. Daha sonra CHP li ve AP'li üyeler yerlerinden kalkarak, birbirîerine, «Hırsız» • Eşkiya» diye bağırımşlardır. Bu arada. CHP'li Atal&y'm «Kürsü eşklyalıgı kasa eşkiyahğmdan iyidir. Hırsızsınız, eşkiyasınız, yalan nu?» şekiinde bağırdıgı duyulmustur. CHP ve AP'li Senatörlerin bir birlerinin üzerine yürümeleri, ba zı Senatörlerce güçlükle önlendikren sonra oturuma ara verilmiştir. Toplantının yeniden açümasmdan sonra Ege ve Atalay birbırlerinden özür dilemişlerdir. Başbakanlık bütçesinin önceki akşamki görüşülmesi sırasında ise Milli Birlik Grubu adına konuşan Tabii Senatör Ahmet Yıldız « MtT Müsteşarlığı'nın. Emniyet Genel Müdürlüğü ya da Jandarma Genel Komutanlığı'nm bir takım görevlerini de ustlenme egilimlerinden >nnarak. dışa dönük olan asıl görevlerine yönelme yönünden, umutla karşıladığımız ugraşıların daha başanh olması içten düe gimizdir » demiştir. Yıldız, her dönemde bu derece çıgırından çıkan olayların nedeninin iktidarlar olduğunu söylemiş, iç siyasal olaylardaki gelişmelerin suçlusu olarak hükümeti göstermiştir. Bu arada AP sıralanndan atılan laflar üzerine Yıldız kendisinin solcu olduğunu belirtmiş, «Ben sağcı olacak kadar akılsız mıjnm? Azgelişmiş bir ülkede değişmezlik savunulur mu!> şekiinde konuşmuştur. Söz alan CHP Senatörü Muhsin Batur da, MC hükümetinln Ankara otelindeki bazı pazarlıklarla dört başlı bir hüküraet olarak kurulduğunu söylemiş, • Bu hükümet kuruldu da ne oldu? 130 genç öldü. 12 Marttan önce bile böyle şey olmamıştı» demiştir. Batur, kendisinin 12 Mart muhtırasında imzası olduğunu hatırlatraış, ancak bugün böyle bir askeri müdahale OISH ilk istifa edecek kişinin de kendisi otecağını bildirmiştir. Senato'da Dr A Z i Z Ç Ö L OKTUPKDİ V K I'KAVMAItiUMl »HTKHASSISI (Kıru terntt »e malMl Osmanbr» HalMktrgaıl Ck4 VTtn 8«det Apt. 1'ICLKrUN: 41 4? m « « ; " ! II M (BasUraiı 1. Savfada) kırmızı oy verdiklerini anlatmıs ve Türkiye'nin ihtiyaçlanna c*vap verniekten urak olduğunu söylemistir. Demirel, yıkıcı değil, düz«nl«yici ve yükseitici olduklannı, halk iktidarı deyimini anlayamadıgınl, 1961 Anayasasfnda bile bu deyimin bulurımadığını belirtmiş. dü şünce hilrriyetini kabul ettiğini, ancak, bu hürriyet ile ilgisi olmayan cumhuriyeti yıkma çabalannın arttığmı. bu çaba içinde bıılunanları «Hain komünist» olarak tammlayarak demiştir ki: «Türkiye "yi bölme gayreti mas karahktır. Bu maslıaralıklara im kân tanımayacagız. Bunun içindir ki, devlet ceza verrr.eyen bir lıalde kalamaz. Bunun için dört teklifimiz vardır: 1 Fevkalade hal için ötel bir yasanın çıkmas: gerekir. Ikide bir memleketin gijzbebeği orduya hadi dememek gerekir. Sokakta rrnsır patlatır gibi bomba patlamaktadır. Vatandaşa elindeki ne diyenıezsıniz. Derseniz fitili çeker işte budur der. Bununla mücadele içinde buiunan genaraîed* laşist general llenlr. 2 Zaman zaman memlekett« değişik fikirler belirir. Dört ^Ida bir milletin fikri sorulur. Seçimle kimin haklı olduju anlaşılır. Ama arada bir halk oylaması için bir sistem konmalıdır. 3 Seçimin yenilenmesi için hükümet veya devlet başkamna yetki verilmelidir. Şartlar degişiyor, iktidar ounalıma düşüyor. Diğer partiler de hükümet kuramıyor. O zaman hemen seçime gitmek gerek. Bıına da karar verecek bir kişi gerekli. 4 Rey dağıhmını düzenleyecek jeni bir sistem gerekli. Kaydı hayat şartı ile TBMM'de buiunan Tabii Senatörler, bir fazla, bir eksikle durumu değistirebiliyorlar. Bunıaı yanı sıra icranın üstürıe çıknıış buiunan Danıştay. Meclis yerkisini kııllanan Anayasa Mahkemesi vardır. Bizim vermemiz. gerekli kararlîirı, bu kiıruluşlar lx>zar veya kaldırır. Olur mu böyle şçy? Davul bizim omuzumuzda. tokmak naftkalannm elinde. Buns rta bir çözüm getirmek sereklidir.» Demirel Foreign (Bsştarafı 1. Sayfada) mUnii kolayl&stırmak amacıyla yeni diplomatik manevralarda bu iunnıayı tasarlamaktadır. «Foreign Report» bülteni bu amaçla Kıbns'tan bir miktar Türk askerinin daha çetilecegini bildirmektedir. İki hftfta önce de Adadan 1000 asker çekilmisti. Foreign Report'taki yaaı söyle devam etmekıedir: «Ancak Ankara hukümetinin bu girişlmlerirün nedeni h«nüz kesintikle açıklıga kavuşmamıştır. Ankara, Kıbrıs politikasmda gerçek bir dfv nüşüm içinde midir, yoksa AED'nin yeni Başkaru Carter'i etkilemek amacını nı gütmektedir? Ankara daki siyasal göılemcilerin çoğuna göre Demirel hükümeti sadece Başkan Carter'i etkilemek istemektedir. ANKARA HANLADI Makarios Dcnktaş buluşması, Birleşmiş Milletlerin de yardımı ile Türk hükümeti tarafından plinlanmıştı. Türk hükümeti Denk tas a uli nıat vererek, Makarios'a bulusma önermesini istedi. Denktaş'ın Makarios'a ytzacagı mektup konusunda Lefkoşe ile Ankara ara sında üç kez yazışma olmus ve en sonunda mektulsun metni üzerinde anlaşmeya varılmıştır. EtBAKAN Kıbns sorununun çösümü yolunda en büyük engel ise Necmettin Erbakan olabilir. Demirel' in koalisyonda Erbakan oîduğu süre Masarioea önemli ödün ve rebileceğini düşünmek zordur. Denktaş Makarios bulusnrıasından önce Demirel Denktas'a Türklerin Kıbrıs'ta elde tutacak ları toprak konusunda Makariös'a bir şey söylememesi için kesin talimat vermiştir. Ama buna ragmen Denktaş, adanın • ı 3S'ini elde tutmak :stedik!°ri < ni söylemiştir. Demirel'in asıl ilyilendigi sorun Kıbns olmayıp, Amerikan KongTesinin Türk ABD savunıra anlaşmasmı bir an önce onay lam»sidır». (Dif Haberler Servisi) Sinop'ta trafik kazasında 8 polis yaralandı SİNOP, (MEM) Sinop Emniyet Müdürlügüne ait 55 AA 307 plikalı pikApla göreve çıkan 8 polis memuru geçirdikleri b:r trafik kazasında yaralanmısıardır. Koma halindeki 2 polis m»munı radar üssünden teraln edilen bir uçakla tedavi için Ankara'ya gönderümiştir Komiser muavini Musa Yıldırım'ın yönetimindeki polis m«muru Sami Demirci'nin Kullandığı pikapla göreve çıkan ekıp, Sinop'a 15 kilometre uzsklıkta Soya Fabrikası önunde ara^us lâstik patlatması sonunda şa rampole yuvsrlanmasıylt atlatmışlardır. CHiCAGO'DA iKi TREN ÇARPIŞTI; EN AZ 16 KiŞi ÖLDÜ CHİCAGO Önceki gece CT.i cago'nun merkezinde yerden & 1 .. metre yükseicteki bir haî üzerinde gitmekte olan iki banliyö tıeninin çarpışması sonucunda en aşağı 1b kişi ölmüş 150 kadar insan ıae yai'alanmıştır. Raydan çıkan alu vagon. aHı metre asağıda trafığın yoğun oidugu bir karayolu kavşagına düş ınüstür. Kurtarma faaliyetlerine katılanlar, trenin yolcuları arasmdaki bütün yaralıları enkaz altından çıkarmışlardır. .Şimdi karayoluna düşen vagonlann altında kalarak ezilmiş yayalar bulunması ihtimaline karşı vagonlann son ikisinin de havaya kaldırıiraasına çaUsılmaktadır. (a.a.)
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear