17 Haziran 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
İK CUMHtttlYÜ Gerllemenln, karanîıga gomülmer» ba?lsmamn belırtisıdır bu ilgısızlık. Bemm gozlem:me gore, Demokrat Parti ile başlatılan çok kasanma, nasıl olursa. ne yoldan olursa olsun kazanma rutkusu, bunun başlıca kaynagıdır. Ondan beri okuma, ögrenme, güzel sanatlar eğitimınden geçme (böylece insan olmaya yönelme) hevesleri küçük görüldü. Her şeyde kolaya kaçmanın, dünyanın tadım adlce, bayağıca çıkarmanm moda oldufu bır yerde. bır ozanm, genellıkle bir sanatçının hıç ıse yaramayan bir uğraşla yorulup dıdınmesl ilgı gorebılır ıdj? Pıyasa sarkılarırun «ulusai muzık» yerıne konması, eğlence yerîennde çok para harcayarak elden geldıgmce gürultü çiürmanın yaygınlaşması ba g^dı^in bellı baslı geçıt yerlerıdir. Batıda burjuvazı, paraca guçlenır^en kendını sanatlar, bılimler alanmda yetıştırmesını bılmıştı. Mohere'ın Kıbarlık Budalası, edebıyat ogrerunek isteyen bır kultur neveslısı idı. Sadece «budala» olmakla bunun arasında büyui aynm vardır. Bılıyorum. kıml ressamlarırmzın yapıtlarmın çok satması, benım bu goruşJme karşı kujanılacak belkı; ama o ılgıde sanat sevgısı payının pek çok olduğunu sanmıyorum ben. Üzerında onemle durulacak bır konudur bence. Başta bır yazıya bırakıyorum. Salâh Bırsel'in bır yazısmdan başlayıp onun kitaplanna, güncelerıne geleyım isterken, yazı beni nerelere getırdi! Ama boyledir ışte B'rsel'ı okumak; o sade, o ozentısız gunce, o sankı sadece geçmişl, geçmıştekı ünlu bır sanatçıyı ar.latan yazı, sızi aur oyle konulara, öyle sorunlara götürur kı, düsuncelennizın hızmı veren guç kaynağım unutursunuz. Bü'un guçlü yazarlar gıb., o da kenduii gende tutmasını, bızı duşunceier dunyasına a'masını çok iyi b.lır Mayasında çalışma. ıçtenl.k, bunca yıllık başanlı ozanlığın verdıgı deneyım va»an. ama paracılık tutkusunun onem vermedığı bır çaba. Toplumsal yaşamırr.ızm nerdeyse korku vencı gorunumu sçınde, ne kurtancı bır olay Tümü ile yarınki yasamımı? nasıl olacak toplumumuzun? Eoyuna kendırae sordugum bır soru. 25 JUBAT P roust'un. hizmetçisi Celeste'e, «Romanım blV ti, artüc olebılijun» dedığıni okurken düsüncelere dalıp, gıdlverdım. Soyut dergıalnin 100. sayısında Salâh Bırsel'in «Yitifc Kuşak» başhkiı yazısmda karşılaştım o sbzie. Proust bizım üıhmizde pek bılinmez, «Geçmış Zaman Ardında» run ıki kıtabı çevrilmıştır sadece. Son aylarda birbınnden giızel kıtaplannı bastırmıs olan Salâh Bırsel bu yazısında. yıİ7yıhmızın başlannın çok llglnç Pans yıllarındaki sanatçılan ele almış. Konu. uzun uzun üzerınde durmaga değer, yairuzca Fransız sanatçılan degil, Amerikalı, tngiliz yazarlar, ozanlar da Paris'te toplanmışlardı o 7aman, bırbırlenyle ilışki kurmuşlardı. Bir canlı sanat, duşun yaşamı kı. sormayın! OLAYLAR VE GÖRÜŞLER 1 il^lfJLsa Yalın Bir Kurai YARINKÎ YAŞAMIMIZ Melih Cevdet ANDAY Einsteln, doğ&nm girierinl sökemeyeceğinuri anlattıgı bır yansrnda, onu (doğayı) şoyle ucundan azıcık görmekle bıîe karşılasacağımız yuce us karjısında donup kalacağımızı anlatır. Poğayı anlamaktan umut kesmesmin nedeni ise, bızım de onun bır parçası olmamızdır Parça. ourunu nasıl anlasın! tşte ınsanın yaratması olan saııa tın, şasırtıcılıSı da buradan gelır. Ama onun, sa natın karşısına geçenler, elma gıbı tadına bakarlar, rengıne bakarlar, nasıl ortaya çıktığını duşunmezler. Pekı, böylesine anlasılmaz, gizine bir isl» toplum ne dıre llgılensin?. varılmaî bu lkınct yandır iste. Buna »ygı, uyfrarlığın 81çutü olagelmiştır. Shakespeare'i • esk.ımış» diye bır yana atanlar bulundugunu. ya da onun yazdıkları nı makaslayarak, yerıne kendılerı yazmaya kaıkışsnlar olduğunu duydukça küçuk dılımı yutacak oluj'orum Eskımıs buluyorlarsa bıraksınlar adamın yakasını efendim, onun yazdıkları uzerınde ne diye oynuyorlar? Konumuzdan uzaklaşır gibl olduk . bız yıne donelım «ılgı» sonınuna. Dogayı tam olaras anlamak olanaksızdır diye, bılımlere boş vermek, teknik ılerlemelen savsamak ne denlı saçma ıse, bıreyın yaratma gjzlerinın karmaşıklığı karşısında sanatlara ilgısız kalmak da o denlı anlamsızd:r Sanat yapıtlan, bırbirını ızleyen dönemleı ıçmde, hem geçmışle, hem içınde bulunulan koşullar ıle bağınülı olarak şu ya da bu bıçımde or taya çıkmakla, tek başlarına olmadıkları. buvük gtrıft b:r duzenın ürünü bulundukları gerçeğml tanıtlarlar Yoksa sanat tarıhı diye bır çalışma alanı olmazdı. Kısacası sanat yapıtı, sanatçı onem verse de, vermese de. toplumsal ılgınm vazgeçılmez konusudur, çunkü onun urunüdjr bır bakıma. Peki, bızlm toplumumuzda bu ılgı neden yok? Şııre, genellıkle sanata ilgisizlık, toplumsal yaşamımızın içınde bulundugu durumu gösteren çok ılgınç b;r gosterge sayılırsa yanlış olmaz. B Ama ben konuma geleyım, Proust'un soyledigi o soze . Soz bir hizmetçtye soylenmekte, bıten roınan ıse on beş cıltlık koca bir yapiî. Hasta Proust. e\ır.e, odasma kapanmış, bu on beş cıldı b:tırmek ıçın yaşamını korumaktadır. Nedir bu tutku? Kaynağm; nerden almaktadır? Eugün bıze çok tuhaf, ha"a gulıinç gelecek bır oykü değıl mı bu? Bızım burjuvalardan bırıne anlatsanız, Proust 'u delı sanır, eğlenmek. para kazanmak dururken, ormn bır roman ıçın yaşam boyu bır odaya kapanmas'ru bır turlu anlayamaz. Geçenlerde Cumhunyet, tiç ozanımız arasında geçen .Şııre ılgı azahyor mu"» konulu bır konuşmayı yayımladı. Uç ozammız da ıyi, ügtnç sozler söyledilerdı o konuşmada. ama ben olsam, bın dereden su getırmem, 'Hıç ılgı yok» diye ke ser atardım. Bunun umutsuzca söylenmiş, karamsar bır soz oldugunu sanmayın, çunkıi b:r ozan ıçm <tılgıs:zlık» ile «ılgı» arasında pek buyiik bır aynm yoktur. Şıır hıç bır zaman tam olarak anlaşılmaz da ondan. Onun yaratılışındakı gızierı bulmak nerdeyse clanaıcsızdır. Okur yazarlar, ş.ır severler, ır.sarüarın drelım elmaya baktıkları gıoı bakarlar sııre. Elma tath ya da eks:, jumusak ya da se.r.ır onlarca .. Doğanın boylesi olaganüstü bir şeyı yaratmasındakı şa^ırt;cı g:z iızerınde durmaya kalkımzlar. Doğa, tumden böyle şaşırtıcı şeylerle, olaylarla doludur da, msan takırm artık alıştığı ıçm aldırmıyor, gerçekten bakmıyordur onlara. Ama Elnsteın'in dofa üstüne soyledıkleri, bıllm, teknik alanmda büyük ilerlemeler yaprr.3 mızı engellemediği gıbi, (bu ılerlemelen. sağ.ayanların basmda da Emsteın gelır), şunn, muzığm tadını almamızı da sanatların yaranhşında kı lcarmaşıklıklar onlemez. En yenı Marksıst sanat tanhçılerı de içınde olmak uzere butun düşunürlerın. araştırıcılann, en eskı yapıtlardan bu yana butun sanat yapıtlarında buyusel bır yan bulundugunu soylemeleri yalmzca surekiıîıgın bır açıklaması olmakla kalmaz, bıreydekı yaratıcı güçle doğa arasındakı ilmtiyı de goserir. Sdzgelişı Sofokles'te bir eskiyen, claha dogrus'j, gunune bağlı yan \ard;r. bır de zamanı aşıp bıze degın gelen jan. Kültur bırıkımmı sag:ayan da Atatürk "Birisi,, îmiş! OKTAY AKBAL Evet Mayır TARTISMA Dr. Celâl Öker'i ne çabuk unuttuk? Degerlerl, bılıme ve insanlıga hızmet edenlen bızim kadar çabuk unutan toplıım azdır. Örnek Celâl öker'dır Eylul ayında kaybetigımız bu bıhm adamımızın olumunun arcundan aylar geçti, çalışmalaruu, yaptıklannı anmaz olduk. Seker hastalığı konıısundakı çalışmalan ıle uluslararası bır üne sahip olan Prof. Celâl Oker, bılım ıls yaşamm avrılamaması gereken ıia dost olduğunu bilen ender bılim adamlarındandı. 1P55 yılında Muzaf {•r Sevki Yener'le bırlıkte kur duğu Dıabetıkler Cemıyetını bır kentın ve belU msanlann demagi olmakran çücarm2k ıçm buyuk çabalara gırıstı. Her yıl Diabet GHnleri adıjla duzerüedığı stunlen yurdumuzun be.<ka baska kentlennde yapardı. Bu toplantılara Av^ rupanm tanınmış doktorlan kanlırdı. Boylece hem diabet konusundafci çalışmalannı yurt duzeyıne >aygın bır hale getirır. hem de bu toplantılann uluslararası bır duzeye ulaamasını sağlardı. Bılım adamını yalnız konusundakı beoensıyle ovmek essıktır. Celâl öker'i insan olarak, dost olarak da ovmemız gerçkır. Hastaların yalnız aıabetık bolumuyle ılgılenmez, onların yasamalanna değgın dertlermi de çozumlemek ıçm buyuk çaba harcardı. Turk Dıabetıkler Cemıyetınden başka Hasekı Hastanesınds kurduğu Diabet Pohklınıgınde bır çok hastayı tedavı ettı, onlara yenıden yasama gücü verdı, mesleklenru de saglıkiı bir bıçimde sürdürebümelert ıçın resml ve ojel yollardan yar dımlannı surdürdu. Onun ıçm hasta ıle ılişkı klınıkte, muajane bıtmez orada başlardı. Celâl Öker'ın Dıaoet Hastanesı tasansının ne durumda olduğunu bılnuyoruz. Gerçekt^n çok yerınde bır gıriçunı onun öğrencılennın surdüreceğı kanı sını taşımak umanz kı büyuk bır hayalcılık sayılmasın. Gorevınm başmda olen bır bılım adamıydı. Yem bılgılerle bır kongreden donerken bır uçak kazasında kaybetmemız çok uzucu bır olaydır. Kımi bılım adamlan vardır kı, buldukları ve jarattıkları yenılıklerı kıtap sayfalannda bırakırlar, uygulamaya donuştürmezler. Bılımı bır toplumun içinde gormeyenlenn davranışı dır aoyıesıne b.r tutum Celâl Cker oyle deâıldı dıabetıkler konusunda oğrendığı ve oğrettığı her şeyı uygular, ondan hastalarınm yararlanmasmı sag lardı însanlığını buvrugundakı çağdaş bılım anlayısını adeta o s:mgelıyordu Dpgerlerımizi bu kadar çabuk ıınutıradı*ımızı ıspatlayanm. Celâl Öker'in ardmdan yalmzca anı yazılan yaznıakla \eLnme:,elım. Onun duşuncelermın u?ığmQa tasanlarmı gerçek.eştıreıım. Bır Dıabe: Hastanesının kuruluşu ıçın tm dunyası elele \ersın. Bır buyuk bılım adamının, fed'.Kâr bır ınsanın unutulmamasuu yurskten dilıyorum. Lamia DtCLELt «MUli Mücadelenln HdeTİerinden birlsi» .. Bu «birlsl», Atatürk'tür! Hiç aklmıza gellr mlydl ölümiinden otuı dokuı yıl sonra buyük kurtarıcının boyle anüacsfı: «MUli Mücadelcnin liderlcrinden birisi»: Sıoranm, hangi Fransız >azan Napoljon için «Generallerimlzden birisi» der? Hangi Amerikan yazarı, \\ashinçton için «BağımMzlık Savaşımızm önde gelen kişilerinden birisi» diye yaz»r? En »""dan ayıptır, çirkindir, utanç verici bir şeydlr bu. Yazanı küçültür kamuoMinun gozünde, cuce lıaiine getirir Msp janlısı gaıetelerl okuyor musunuz? Ara sıra K»ıetcmızde bu tur gazetelcrden seçme >azılar aktarıhyor. «MHlî Odrü'j» diye tanımladıkları «yobazlık görüşu»nü yansıtan bu yazılara arada bir goz gezdlrmek yararlı oluyor. önee kızdırıyor okuvanı, nerden nereye gelmlşiz diye dfişündüröjor. Atatürk dırvriminin ilk kuı>ağı olan bizler için bu dnrum da^anılmaz bir gerçck. Ama «bir gerçek», savasıunaaı, vcnîlmesi gereken bir gerçek. Hem de halkla birllkie. halkın sa\aşımı ile .. Ikide bir Atatürk'e en ağır sözcüklerle satasan bir Idşl var. Yazar diye eline kalem almış verlp verlştirir. l'ydurma ad mıdır, .\oksa kendi adı mıdır, bilmem. Nedir, neyin nesidir, kimdir? Bi!inme7. Ama her yansı lbretle. dikkatle okunmaja değer. Atatürk'ün yıkmak yokermek lstediğl yobazlıjın cllo tutulur kanıtlarını verir durmadan .. Bu kes de Ataturk'ten bbyle söz etmiş: «Millî Miicadelenin llderlerinden biri». Bu «hiri»si içki masası ba?ında «mill«tfmizin uçrunda mucadeleler rerdiği Islâmî değerlerin \e müesseRelerin nasıl bertaraf ettirileceğini dikte ettirlyor»musT. Hem daha 1919da Kur'an alfabesinin yuaklanacağını, kadınlarda tesettürün vasaklanarağını bryan etmis bu «zat»!. tzmir'e girdikten soura da Falih Rıfkı'ya şöyle demis: •Dii<<manı denize doktük, şimdi gizli düşmanı yeneceüz». Bu vazar taslağma göre «Gizli diışman deniJen ise muüskkak ki düşman olarak gösterilen Islim» Imis: Sonra sözU dönüp dolastırıyor, Şeyh Salt baskaldırnusına getiriyor. Bu başkaldırmayı haklı gdstermek iırlyor. Ingillzler tslârn dünyasını parçalaraak istlyorlarmif, ama «Ingilizlerin bizzat japmaya cesaret edemedlğl haUerin Tflrkiye'de kale içten fethedllerek yapıldıfuu görmedlk ml? Tani Şeyh Saifi harekete getlren hfçbir haklı sebep yok muydu?» diye soruvor. Şu yargıya varıyor bu yazar efendl: «Çunkü her isyan bir hakka dayanmasa bile, bir hakjııüga karşı filizlenir». Mustafa Kemal Atatürk'ün, önderliginde yurdu döşmandan kurtarmak da janlış bir lştlr bu erendilere göre! Nitekün Padişahtan. Halifeden yana yobazlar ba yazar efendinin kafasına yakışan sözlerle. eylemlerle Bagınuızlık Savaşımızı durmaksızın baltalamıslardı. Hele kurtuluftan sonra, Türkiye'yi uygar bir ülke hallne getlnnek için ardı ardıııa girisilen atüımlarm, derrlınlerin hınnı kesmek, >önünü degiştlrmek İçin aynı yobaz kafalüar ellerlnden gelen çabayı harcamadılar mı? Atatürk'ün ölümünden »onra başanlı da oldular. Bu çerlye dörune, AUtürkün yıkfıklannı, ortadan kaldırdiklarını hortlatma ugrafin» kaUUnlan bep hatırlarız. şeyh Sait «hakh> Imlş! Çünkü tlsttklâl SaTaşindan ımızaffer olarak çıkan mlllctimizl, bu sefer de İçten kement atılarak boğulma planiarına» mnhatap olmuş! Şeyh Salt de Cumhuriyet devrimlerine karşı dlrenerek halk) yanında toplanuş, esid (rünleri, osld saltanatı, eskl kafayı dlrfltmek İçin ortaya atümış . Bu yazar efendi draıek ister kl, Şeyh Sait dcğildl tngtlizlerln aracı, başkalanydı. Yanl At*« türk!. Işte bbyle vazılar çıkıjor aşın üağcı basında. Sfitunlar dolusu «karyı devrimci»lik bildirileri! Mütareke İstanbul'unun {razeMerini okuyomz sankl! Damat FerKnerl, Şeyhulislâm Sabri'leri, A1I Kemal'lerl aratmıyorlar dotrusu! O zaman da «KcmaliMcrdi diışman, bugün de öyle. . Ulnsu kurtarmak, hem de Yunandan kurtarmak, ulusu djnl ve milli>cti» ile tam bağımsızlığa kaTUfturmaş olnuvk nerdeyse bujTik suç! Hep böyle gitmez. Atatürk'ün kurtardığı bu yurt, Atatürk'ün kurduçu bu Cumhuriyet, çağdışı yobazlann eline bırakılamaz. Tarihin gerçekleri yalan, yalanlan gerçek bicimine sokulamaz. Şeyh SaiHer kahraman, Islam mncâhidi, Alatiırk ise «rakı sofra«ında» Nlâmi degcrleri vıkmı? hir »zat» haline gctirilemcz. Bu bdyle gitrtıet elbet. Gidcmez. DemirePden özveri beklemek gerçeğe aykırı Eğer Suleyman Demirerm, erken veya zamamnda yapuacak seçımlerde. "oıraz olsun, tek başına veya boyle bir koalısyonla tekrar ıktıdar olma umudu olsa, istifasını çoktaaan verırdı . Demirel ve onun temsil ettiğl îihnlyetin buna yanaşmıyacaklan gün gibi aşıkâr iken, bazı çevreler vatanm mutlulugu, Cumhurıyetin esenligı ve demokraainin gelecefi ydnünden, az da olsa umu da kapılmakta. onlardan özven beklemektedırler. Demirel' ın bır daha ıktıdar olamama kufknsu nasıl bir gerçegı vurguluyorsa, bazı ıyımser çerrelertn İe*filil«rinderi özveri beklemelen de o denli gerçeklere uymayan bir olaydır. Bilmem unutuldu mu? Bir zsmanlar Menderes nasıl: «Ben kendıme düşuk Başbakan dedirtmem.. » diyordu. Demirel de aynı görüsü paylasarals: «Kanlı olaylara, oğrenım özgurlugu kalmamasına, pahalılıgın dayanılmazbğına rağmen, ben Basbakanlıgı bırakmıyacagım» diyor. O istiyor ki, gene 12 Mart Muhtırası gıbı bır rrruh" tıra verilsin, ben byle gıdeyım. Çekilme kolay bır sey degll. Sonra bana «Çekık Başbakan» derler. Her ne kadar demokrasilerde «çekilme» diye bir gö rev v»rs* da neme gerek benim? Klm verecekse versin muhtırayı, çekıleyun. Ben Ecevıt kadar demokrasi hayranı degılim . Ne dersiniz? Demirel ve zih ' niyetınin, bllınçli olduğundan Ituş'ku" dfiyıflmayan duşunceleri bunlar değü mı? Her defa Cumhurbaşkanı ıls yaptıgı mutad göruşmeden son ra gazetecilere, istıfasını verdiğinı söyleyeceğını boşuna beklemıyor mujoız? A. K. YAZGAN ağnazlık Insanın mantıfını köreltir. Bafnazük derfcea, yalnız dinsel bağnazhktan söz açmıyoruz. Yasanun her kesuninde körlnanç İnsan düsüncesini prangaya vtırur. Atatürk bağnazlığa karşı çıkmıştı; ama, busrun «Atatürltçüjüm» dijen nice kişinin kafası çJmentolasmıştır. B« kmıuda örneklerl çofaltabiliriz. Mao, Lenin, Muhammrt, Troçki, Isa, Musa, Stalin, Hitler gibi adııu tarihe \azmı? nice kisinin peşinde savısı çok bagnaz görulmüştür: Atatürk demis ki .. Mao demiş ki . Muhammet demiş kl... Peki, söylenenler, hançi kosullarda, hangi amacla. nlçm orta\a atümıs? tşin o yanı bir kenara HiHr. Ortaçafda na> taların >argılannı loışaktan kuşağa aktararak kalıplastırmış olanlar: uzun juzyıllar ortalığı haraca kesmişler; toplumlan l'askı altına ainııslardır. Bilimsel vöntemleri bir yana bırakıp, kisilerin otoritesinde şartlananlann gerçeğe yakla?malan olası değildir. Ne vazık ki, bizler, bajrnazlıpa yatkın Insanlarız. Doğustan kusurumuz savılamaz bu durum. Batı tonlıımiarının batnazlıktan kurtuluşları. feodaliteden bnrjuvMİye, tarımsal toplunıdan s*nayileşme> e geçişteki büyük uraşmı!arla olanak kazanmıstır. Oysa çoğu Asya nlkesindc, feodal kalıtımla koşuüanmış insanlann toplnmn ya^ar. Böyle hir toplumun bir sıcrayısta çjçdaslıça \e sosyalizme ulaşması Kolay mı? Rusja'üa Çarı >ıkarsın, ko>iu >cni Çar arar. Tiirkiye'de padisahı dc\irirsin, yoksııl ıruslüman kafasında yeıü bir uadisah oluşturur. Çin lmparatorlan tarihten »ilinmif, buyuk devrim gerçekle«imiştlr: ama. eski de^cr jargılarını bejaz kâsıtlın iistiındeki kursun Ualem jazıları »ibi silmek olası mı" Baçnazlık. bilimsel bilinrin çerceldeşip >ayrmlaşmasnla ortadan kalkar: ve bu, bir zaman işidir. OUetse bu noiıtada ^rara;ımız sonıtç şndıır: TflrHy?'de sağdı. ortada, vene ^azık ki«:olda bağnazlık görülnıesi doçaldır. In^an korınanclan yıkaMm di>e yola çıkar; şartlanmıslığınrtan %akasını sı\ıramaz. Nitekin1 buriin Blkenıizin «ol kesiminde >er almıs çeşilli alumlar arasında k»tılasıni'j \e kalıpU^mıs olanlan jördükçe, ne şaşınnak gerckir, nc de umutsuzlanmak. • Ne \ar ki. tarihsel kalıtımla bafnazlasmak ve katılatmak baska şe>dir: en yalın kıırallardan haberslz olmak başka şe\. Clkemizde sol eylemler yüriitulürken ortaya çıkan çoğu çatışma, ne fikir yüzündendir, ne devrimcillk nMeniyledir. Yalın bir kurala «ırt çevırenlerin hağışlanma» davranışiarı, üzücü olajlara yol açnıaktâ, kar^ıdevrimcilerin ekmeğine vağ sürmektedir. Solu birbirine düsnrmek lstereo gizli \e arık odakların islne yarayan tutum ve davnnışlara son verraek için. bilinen kurala boyun egmek yeterlldir. Nedir bu kural? Bir toplantı, bir miting, bir gösterl yürüyüşü, hangi 5rgfitçe düzenleniyorsa, o örrütün buyrufu ve sorumu altındadır. Eylemin kosulları, boyutları. pUnlaması. sloganları, sorumln ortütün vetkili yöneticilerinre dürenlenir, saptamr. Toplantıyı başka bovutlara süruklemek lstoyenler, yanus bir İ5 >apmış olurlar; eylemi kundaklamakla «orumlu tutulurlar; karsı de\ rımcilerin masası olmakla suçlanırlar. Ç&nkâ geçerli kurala aykın davranmısiardır. Davranışlanmn knramul (teorik) sa\ıınması bulunamaz. Sözgelimi bu işi yapanlar cıkıp diyebilirler ki: Peki ama, bcnim sloganlanm daha dogru deçil mi? Sorun bu değlldir. Senin sloganın doğruysa, sen kendi mltineini duzenler. kitleleri kendine çelnnek için çalısırsın. Herkes kendi mitingini kendisi \anarak kendi sloganını kendi eylemimle kullamrsn, ak knvım kara ko\un belli olur. Söylediklerimizi bir ola;da somutlaştıralım: Gpçenlerde Ankara'da Tandoçan mevdanında TOBDER, TIMDER, TU'lED'in ortaklasa mitinîi va^ıldı. Bu tonlan'ınm boyntlarını. amaçiannı, sloganlannı saptamak hem \ ürüriiıktfki Tasalara hem devrimci disiplin kurallarına gore vetkili vöneticilerin isi ve hakkıdır. Bu eyleme, örgütlü veja örgütsaz hiç bir kimse veva toplulıık, keyfince katılamaz, kendi sloKanlarını kullanarnazdı. Bu kurala a>kın davrananUr, olanbitenden sorumludurUı. KADINLARIHIZAZ EVUT CM» .STİMBUL K/LDIN O . U K evlâtlanmıza cangüvenlfgi Istiypruz sessiz yürüyüşü 2921977 Cumartesı Saat 13 30 da Beşiktaş Akaretlerde Buluşabm Cumhuriyet 1880 ANALAR BACILAR KARDEŞLER! FAJiZM FVIATÜPIMIZIN, KARDEŞliRiMIZiN OIÜIERİNE BASARAK TİRMANITOR. ÂRIIK DURUP BEKLEYECEK 6UN DEG1L. GEUN İ İ R OIAUM. YÜRUYEliM. FAŞiZM DUR! OiYEliM. 26 JÜBAÎ 1 9 7 7 CUMARTESi &UNU SAAT 13.30 DA BE5<KT«;'TAN BAŞLAYACAK OUH .EVUT ACISINA SON!> YURUYÜŞUNE KATILALIM. FAŞiSTLER ANALARIN SIPERiNi AŞÂMAYACAK!.. Ilerici Kadınlar Derneğİ (Ses reklam: 5361585) »»•»••••»•»•••»•••••••••••»»»»•••»»»»•••••< TEŞEKKÜR Çok ^ Sümerbank Alım ve Satım Müessesesi Müdürlüğünderv Personel Alınacaktır Sümerbarüc tstanijul TeşkilAtmdâ eleman taytolne ihti7%ç duyulaüılecek Q«ncl luftre Hiımetlsri Sınıiına dahıl ılk kad»m« görevlenn» (Isın nıteligine gore ıcabında yuksefc oğrenim görmüş VB muvaaıaf »skerlık hızmetını yapmış olma fartı aranmak ve cınsıyet tefrik edılmık süretiyle) eleman Uminı ıçm yazılı sınav vt mül&kat yftpllactktır. 1 Adaylarda 657 sayıiı Devlet Memurları Kanununun 48, maddesuıda öngorulen şartlar dışında; a) Suuva giriş tarıhınde 30 yaşınd«n bllîfUk oimsrnalt, b) En az Lise veya Iise Dengi Mesleki ötrenlm görmUî olmak, e) Banka Şubemız Kamblyo lusmında C*li*tınlacsJüâf İçin tngiluectf llsarıına v&kıt olmak, Şartlan aranacattır. 3 Sın»v tarihi ve sınava girij yerl«rl »daylsri gönderılecek sınava g:nş kartlarında belirtilecektif. 3 Adaylaruı Sumerbar.k MUessese, FsbrUct, Bsnka Şubesi veya Satış Magaralanna mUraCaat ederek alacftklan ış lstertis kâğıtlartnı resımli otarsk doldurup, ayrıca 1 adet vesıkalık fotoğrafları ıle bırlıkte 15.3.1917 gunll mesal saatl sonuna Kadar «Sümer'bank Alun ve Satım Müessesesl Müdürlügü Sahçekapı îstanbul» adresmde bulunacak seltılde gondermel*n veya vermelerı gerefcmektedir. Postada vikı gecıkmeler dıklca** alınrr.ıvacaktır. (Basın: 12165/1873) y»vnmıu« Çağdaş Gazete Dergi Kıtap Basm ve Yayııı A. Ş. Yönetim KuruJundan (SicU No. 116951/83832) Şirketimlı Genel Kurulu aşağıd» ya»lı gündernl |ört>meJt uzert 14/3/1977 salı gunu saat 10.3ü'da ŞirKetlmil; merkeö olan Cağaloeiu Halkevı Sokak No. 3ö/4l'd« adiyea toplanacaktır Sajin hlssedarlarımızın toplantıdan asgari bır hafta evrel glrlş kartını almalannı nc« ederız. YÖNETLVl KUHULO BAŞKAN BAŞKAN VEKÎLt BERIN NADİ Ş.\HABLTTIN AKTARI O Ü N D E M I 1 Sirketüruzin 197« yılı muam«l«t v« hesapla.ınâ ait \6net'jn Kurulu ve Denetçı raporlarınin mUzekere edllerek t«svı0L 3 lBVe yıh Bılanço ve Kir Zarar Hestplannın MtKlk ve tasdiluyl» Yoncum Kurulu uyelennın ve Denetçt nin ibrau 3 îa.'ı yıh ıçın Yonetim Kurulu iiyelerinın seçımıyl» ücretlerınuı rayını. 4 1977 yılı ıçın Denetp seçımi. 5 Dılekler. SATILIK HAMAM I AdâptMin'nda ŞîftlN HAMAM saniıktır. Sahibi Mevlüt Dojjan. Yeğenler caddesi, Pak sokak No. 6 Adapazan. (Cumhurlyet 18«1) BARKAN'IMIZIN hastalıgı sırasında gerek doktor, gerekse dost OİaraK her tUrlu ımkânlarını butun ıçtenlıklariyle seferber eden Kütahya Hava Hastanesı Baştabıbi DOGAN BESITOGLU, Dr. AK1N GtRDİL, Ur. CENGİZ ATALAY, Dr. SOTOANER OÜNEY ıle, ADİL SARP, Dr. YELMAZ BABACAN. Dr. İLHAN YlLDIRlM, br. TAMER TL'TAK v« aıleleriyle, Sağl'k Amırlı»ı doktorlan ERKENİ ALTAY, HÜSETIN tNEGÖL ıle Ecz. HtSEYlN AYKURT, Ecz. DENİZ DCRW ve amelıyaüıane ekıbı. Bıyokimya Laboratuan personeli, • o hemşıre ve hastane personeli ile, acımızı paylaşarak bızı bu gunümuzcte gerek bızıat, gerekse telefon ve telgrafîi tesellı eclen başta Hava Korg. Ihsân Göksaran, Hv. Tumg. Salıb Evren, Hv Tbp. îugg. Mustafa SoygUt vt Hv. K. K. Sağhk Daıresı personeli ile akraba re yakınlarınuza teşekkunı borç bıbrız. NİLGLN SüNERDEM, BATU YALVAÇ VE BATU AtLELERİ Milli Eğ.tim Bakanlığı Ya/kur Saşkanlığından Tlcaret ve Turizm Yüksek Ogretmen Okulu: 1 Mektupla Ogretım programlarına kayıtlı ön Usans 3. Sınıf öğrenczleruıın şubat dönemi sınavlan 1 • 7 Mart 1977, 2 Dışarıdan bıtırme programlanna kayıtlı Öğrencüenn bütunleme sınavları 8 • 13 Mart 1977 tanhîennde Ticaret ve Turizm YUksek Ogretmen üktılunda yapılacftktır 3 Oğrencılerin okul löpresmp* sınavların başlarnasmdnn bir pln rtnca baş\nırına;arı ve kimlüt kartlarını alsraK imtihan sırasında ürerlerinde buJundurmaları duyurulur. • • • • »••••»<>•>•'&»••'»»•••••••••»••••»• (Turajans: 258) löau (Basın 11482) 1873
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear