25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUWURfYET 15 ŞUBAT 1977 T l D I EGITİMÖĞRETİM Eğitimle ilgisi olmayan bir yarı yıldan sonra ikinci yarı yıla girildi Geç basılan Mtaplar, nğretmen kıyıroı ve ulansız atamalar sonucu boş geçen denler, oferfnim programJarının yapıJan ders saatln den fazla nlnusı türünden nedenlerle ne ölçüde japılabildİRİ tartışma konusu olan blrin r) yaıı yılın tamamlanması ve ara tatilindcn sonra llk ve orta dereceli okullarda ikinci öjrenim yan yılı başlamıstır. Ortaolrul ve Hselerde haftada 3100'den fazla ders saatinin boş geçmesi karşısında yetkililer S I öğrettni W jörevllsinln ve yenl müdürlerin atandıgım bildJrmiçlerdir. Ancak Istanbul Devrimd LiBirligi Dernefi (DEVLlSCe göre özelliUe müdur atamalan çok anlamlı olmuş tnr. Görere atanan müdürlerin özellikle direnlş ve boykotlann oldufu tzzet tnver. Vefa. Bahçelfevler. Ümraniye, Csküdar. Üsküdar Kn Liselerine yapıldığı bildirilmiştir. DEVLÎS bildirisfnde bu yenl aUmalann, dislptin adıns yenl kıyımlar getireceğl ve çok sayıd» Usell pencin daha crıalandırılseağı anlamını tasıdığı savı ortaya atılmaktadır. Birlnei ftgTenhn yan yılında çok sayıda liseyc de öğrenci eylemleri yansımış, ler, »çaj dışı» olarak nltelenen ders kitaplarını, çok sayıda boş geçen dersleri ve baskiları protesto için boykot ya rta toplu röstcri hiçiminde çeşitli direnişleri serçeklestirmi«ilerdir. Fotoğrafta 15 günlük bir tatilden sonra ikinci öğrenim yarı yılı için bir araya eelen ilkokul çocukianmn. gıirel havadan da yararlanarak ders arasını ya da boş dersi bah çede değerlendirişleri izlenmektedir. (Fotoğrai: Tulay DİVİTÇtOOLÜ) Şükran KETENCi Kadıköy Mühendislik'te yalnızdevrimci öğrencilerin sınıfları kapatılıyor Öğrenci olayları karşısında heryüksek okul farkh uygulama getiriyor esitli yüfcrok »treniın Irururalannd», öfrenei olaylanna karsı birbiri ila baglantııız alınan çeşitli önlemlere bir garip uygulama daha Kadıköy Mühendislik ve Mimarlık YUksek Okulunda getirilmiştir. Fazı yüksek okullar olaj'lar karşısında kapatma, oazılan ise öğrenim yokken varmış gibi açılc tutmada direnirlerken, Kadıköy Mimarlık Mühendislik Yüksek Okulu Müdürlüğünün getlrdigi yeni tür uyjulamada sadece bazı sınıfiarda öğrenim ke•üraektedir. Ogrencilerin verdikleri bilgıye göre tek sınıfın kapatılması biçimınde yönetimin verdiği karar sonunda kapatılan aınıl polis tarafından boşalulmakta, diger sınıfiarda ıse hıçbir sorun yokmus gibi öğrenim sürdürülmektedir. Ogrencüere göre uygulamanın diğer bir anlamlı yönii ıse kapaulan sınıfın devrimcilerin etkin oldugu sınıf, olarak seçilmesidir. Oğrencilerin öne sürdüklerine göre, yönetim komandoların etkin oldugu sınoflan açık bırakmakta, devrjmcilerin etkin oldugu sınıfları ise, olay çıkacak gerekçesi üe boşalttırarak, okulda komandoların etkin olmasına yardımcı olmaktadır. Devlet Mühendislik ve Mimarlık Akademisıne bagü yüksek okullardan biri olan Kadıköy Mühendislik ve Mimarlık Yüksek Okulu, bağü oldugu Akademiye paralel olarak surekli kapatılmıs, ancak Akademinin en son aldıgı ögrenimin şubat sonuna kadar kapslı kalması kararına uymamısnr. îkl haitadır kesintüi olarak ögrenimin sürdürüldügü okuldaki durumla ilgili ögrenciler özetle su açıklamayı yapmıslardır: «Daha önce ciddi bir çatışma çıkmadan ve çoJunlukJa durum gergin diye, Akademiye paralel kapatma kararları alınan okulumu/da, komandolar etkin olmaya başladıktan sonra, yönetimin de tavrı değişmi$tir. Bu kez eskisine oranla çok daha ciddi çatıçmalar çıktığı halde. derslere ara verilmemektedir. Daha da ileri gidilerek, devrimcilerin okuldan uzaklaştınlması için çogunluku olduklan sırullar kapatılmaktadır. Omefin geçen hafta içinde bir gün sadece Mimarlık 1. sınıfı kapaölmış. aradan iki gün geçtikten sonra ise Inşaat 4. suuf boşaltılmıştır.» Kadıköy Mühendislik ve Mimarlık YUksek Okulu öğrencileri aynca Galatasaray Yüksek Okulundan öğrencilerin tepkisi ile uzaklaştınlan bir polis müdürünün kendi okullarındaki güvenlikle görevlendirilmesinden sonra taraflı uygulamanın başladığını, bu kişinin bazen kendi kendine uygulamalar da Betirerek, okul» kornandoları yerleştirmeye çahştığım öne sürmüşlerdir. Ç M. E. B/nin yurtdışı sınavlarını kazanan bazı öğretmenler gönderilmiyor • 1975 YILINDA YAPIUN SIN&VI KAZANAN Ö6KTMENlERiN «GEREKSiNME OLMADlGl iÇiN SiZiN 51RANIZ GELMEDi. GEREKÇESİ ilE GERi (EVRilDiĞi, 6UNA KARJILIK YENi BiR 5INAV AÇILDIGI BiLDiRiLiYOR. E. MEMİŞOĞLU Kırklareli Valisi Burhanettin Cakar, yayınladağı bir geneige ile ögretmen ve memurların gazetelerde muhabirlik yapamayacaklarını, bunlara yazı yazamaya caklanru bildirmiştir. KırklareU' de çıkmakta olan Gerçek gazetesinin yazdığına göre, Istanbul ve yerel gazetelere yazı yazan öğret men ve memurların bu gibi işle ri yapamayacaklannı. yazarlık ve muhabirlik yaparlarsa, bulunduklan statüye aykırı hareket etmiş olacaklarmı söylemiştir. Çogunlukla öğretmenler yercl gazetelerde çevrelerinin eğitim, kültür, sanşt ve toplumsal olaylarını yazarlar. Bu konulardakı ürunlerini rayınlama ; olanağını bulurlar. Kırkİareli Valisi'nin "oıı genelgesi MC'nin yeni bir oyunu ise, bundan sonra hiçbir öğre;.men ve memur artık böyle bır yazı yazamaj'acak demektir. Bu ise düsün özgüriüğüne ındirüeu yeni bir darbe sayılmaktadır. Karan tepki ile karşılayan öğretmenler görüşlerini, «Eğer bu tür yasaklamalar eski dönemlerde de olsaydı, edebiyat tarihimize geçmis olan ünlü sanatçılarımızın hiçbiri olmayacaktı» seklınde açıklamışlardır. Yavuz OKAYBEN Kayseri ili Merkeı's bağlı köy ve kasabalannda görevli öğretmenler. iki tydan beri iş güçlüğü zamlanm alamamıslardır. tş güçlüğü zamlannm ödenmemesi ile mağdur duruma düştüklerıni söyleyen öğretmenler, öğretmen kitleleri lle kımsenin ilgilenmediğinden yakınmışlar, durumlannı açıklayan toplu imzah bir dilekçe ile valiliğe müracaat etmişlerdir. Toplu imzalı bir dilekçe ile Kayseri Valiliğine gelen yaklasık 100 öğretmen, dilekcelerine olumlu etki beklediklenni söylemişler, beklediklerinin olmaması halinde daha etkin çarelere başvurup yasal yollardan haklannın ahnması için çaüsacsklarıru bildirmişler ve şöyle demislerdir. «Kamu kesimi elemanları yan ödemelerini eksiksiz olarak alıyor. Bizlere iş riski zamlanmız verilmemekte, ayrıcalıklar tanınraaktadır. Konunun halli için aramızda kurduğumuz bir heyetle Valiliğe müracaat ettik. Bizlerle ilgilanılmesini, is güçlüğü zamlanmızm ödenmesini istedik. Aksi takdirde haklarımızı yasal yollardac çareler bulup alacagız.» M üll Egitim Bakanlığının yurt dışına gönderilecek öğretmenlerle ilgili açtığı sınavlard» »yncalık yaptığı öne sürülmüştür. Verilen bilgiy» göre 1975 yılında yapılan sınavı kazanan ötretmenler, «gereksinme olmadığı İçin sizin sıranız gelmedi» gerekçesi ile geri çevrilirlerken, daha sonra düzenlenen bir sınav grubunun gönderümı? ve şündi de yeniden sınav açıldığı öğrenümistir. ELEKTRİK MÜHENDİSLİK ÖGRENCİLERİNİN SORUNLARI SAPTANDI Elektrik Muhendisleri Odası, elektrik mühendisliği eğitlminin durumu ile ilgili bir ara$tırma düzenlemiştir. Türkiye'deki çarpık sanayıleşmenin ortaya serildiği belirtilen raporda öğrencinin bas sorununun can güvenUği ve ögrenimin devamlılığı oldugu açıklanmıştır. Elektrik mühendisi yetiştiren okullann Bğrenim koşullan ve sistemleri arasında büyük ayrılıkların ortaya çıktığı işaret edilen rapor sonucuna göre, öğretim üyesi basına düsen öğrenci sayısı İTÜ'de 10. Kadıköy Mühendislikte 20, Ankara Mühendislikte 17'dir. Araştırma sonuçlarına göre öğrencilerin yüzd# 78'i ders kitaplannı ve notlarını elde edememekten yakınmıs, Boğaziçinde sosyal yardımdan yüzde 100 yararlanılırken, Vatan Mühendislikte hemen hemen hiç kimsenin yararlanamadığı, öğrencilerin yüzde 78'inin öğrenciöğretim üyesi ilişkisinden yakındığı. Kredl ve Yurtlar Kummu yurtlanndan yararlanabilen öğrenci sayısının yüzde 6.6'JT geçmediği ve öğrencinin yüzde 86'sınm ailelerinden aldıklan bin liranın altında bir gelirle geçinmek zorunda kaldıklan anlaşılmıştır. M Ö4RETMEN Müll Egitim Bakanlıgı gereksinme oldugu yıl larda, yurt dısında görev yapmak üzere ögretmen ler arasmda sınav açmaktadır. 1975 yılında duıen lenen sınavlar dizisi sonucunda da, iki elemeden geçirilen 60 kadar ögretmen yurt dışına gönderilme hakkını kazanmışlardır. Ancak bu ögretmenlerden örnegin aldıgı puanlara göre 13. sıradaJd Emin Memiş, 41. sıradakl Nedim Doğan ve diğerleri bugüne kadar yurt dışına gönderümemislerdlr. Smava kazandiklan halde gönderilmeyen öğretmenlerln yaptıklan çeşitli başvurular sonuçsuz kalmıs, bazan • sıranız bekleniyor» bazan da «y»kında gideceksitüz» türünden cevaplarla ougüne kadar oyalanmışlardır. Kırklareli Valisi ögretmen ve memurların yazı yazmalarını yasakladı İKİNCİ SİNAVA ALINMADILAR Bu arada Bakanlıgın açtığı İkinci bir sınaT» cslz kazandınız, yeniden girmenlze gerek yok» gerekçesi ile sokulmayan öğretmenler bu ikinci sınavı kazananlar da gönderildikleri halde halen sır» beklediklenni bildirmişlerdir. Öğretmenler baBI yöneticilerin, kendilerine sözlü oıarak siyasal yapılan gereff çönderilmeyeceklerini açıkça da söylediklerlni arüatarak haklannın gaspedıldıgiru söylemişlerdir. Kayseri'de köy ve ilçe ilkokulları öğretmenleri ış guçlugu zammını iki aydır alamıyorlar Felsefeye Başlangıç,, kitabı ve düşündürdükler/ ayw Prof. Dr. Mubahkt Küyelin lise son sımflar için yazdıgı «Felsefeye Baslangıç» aduu tasıyan kitap üzerindeU tartısınalar henüz {Hncellitlof korumaktadır. Şimdiye kadar yapılan tarbamalann stırbk nofetası, beili btr egitim politikası dofrııltoranda olan kitapta bölıicülöJc vapüdlğldır. Nltefctm Milli Eğittm Bakanlıjı emıi İle bn bölfimlerta yer aldıfı sayfalar Iritaptan çtkarümıstır. Dr. Tüten ANĞ 0Ç6MC0 SINAV YAPILIYOR ÖğrBtmenler Bakanlıgın bn kez yıırt dı*ma gftnderllecek öğretmenler İçin bir üçüncü sınav açbgını hatırlatarak, sıralannın henüz gelmemiş olmasırun söz konusu olamıyacağını, kesinlikle haklannın ellerinden alındığını bildirmişler, uygulamanjn yasa dışı olduğunu savunmuşlardir. S OKUMAYAZMA YERINE KUR'AN KURSU SEFERBERLİĞİ KARAPINAR KAYMAKAMLIÖI, TÖM RESMi DAıRELERE YAZl GÖNDEREREK. KUR'AN KURSLARI DÜZENLEKMESiNi iSIEDi. YAZIDA. HER İNSANIN KURANI YbZÜNDEN 0KUMAS1 GtREKTiGi BELiRIiLiYOR. Atatürk'ün Önderlifini yaptıgı ilköğretün seferberliğinin açıld:ğı yıllar gerilerde kaldı. 20. yüzyılın ikinci yarısında halen U 60'ına yakını okuma yazma bilmeyen, karanlıklar içlndeki ülkemizde, bir zamanlar halka okuma yazma öğretmek için, yurdun her yerinde kurslar açılırdı. Türkiye'yi karanlıklardan kurtarma yolundaki bu çabalar hemen hemen tarıhe karıştı ve MC'nin iktidan döneminde, bambaşka bir seferberliğe dönüştü.. Karapınar Kaymakam vekili Bekir Kaya'nın lmzasını taşıyan ve Karapınar Müftülüğüne gönderilen bir yanda gece düzenlenecek Kur'an kurslanndan söz edıliyor. Birer örnefi bütün resmî dalrelere gönderllen yazıda, açılacak kurslarda Kur'anı Kenm'i yüzünden okumak ve hür müslümaam bümesi gereken bilgüeri edinmek için, camiler, Kur'an kursları biialan veya müftülükçe uygun görülebilecek hernangi bir yerde kurslar düzenlenebileceği bildiriliyor. Yazıda aynca adı geçen kurslann Diyanet lşlerl Başkanlığının 27/12/1976 tarihli yazılı emirleri gereği düzenlendiği büdiriliyor. Okuma yazma bümeyenlerin ülkesinde, 50 >nlı aşkın Cumhuriyet döneminde oki'ma yazma için basanlamayan bir seferberlik. Kur'anı Kerim'i yü2ünden okuma İçin yeniden açüıyor. Bis bu vanmızda kltabın ozelllkle 1. ve S. bölümleri üzeTİnde dnrmak istiyoruz. Çünkü bölümlerde felsefe bir bfltfin olarak ele alımnakta, onun hUlm. ganat ve dinle ilfisi anlatılmaktadır. Yine bu bSlümler, yacann, felsefeyi genç knpaklara ne sebllde eöstertnek re anlatmak istediğinin açık örnekleriyle doladnr. Prof. Dr. Mnbahat Küyel hemen ilk sayfalarda felsefeye iliskin janlan söylüyor: «Fclsefenin kendtsi de llJdn {Srerek, bakarak. düşünerek, rarlığı, blifİTİ, deferl myırt etmefl tartıp yoklamayı, ayınp ayıklıınaTi, sıralayıp dJrmeyl gruplamayı. «nıflamayı eerektirir. BenzerUklere, aynüıklara, «jitllklere, ayncalıklara yönelir OnJarı deferleııdlrir. Doğraca •srlıfın bütün btlglsine gider. DoğTu davranmak içtn. her alandaki doğru bilgiye tamamen yönelip yiiriimek. pnıplayıp ulaşmaîc ister.» (Sayfa 6). Bu düsünceierde çok ayn problem alan lan birbiri îçine {innektedir. Benzerlikler, eşiüikler. sınıflama, grnplama. aykınlık v.b. bunlar metodla ileiU problemlerdlr. Varlık, bilfi, defer lwvramlan ise üç ayn felsefî disiplinin, ontolojinin, bilfi teorisinin, ethiğüı problem alanı içindedir. Doğru davranjnak ya da kuacası darranms, Uavranıs, bir baska blljrl dalınm psikolojlnin konusudur. Metod probleminin bugiin artık felsefeyle direkt bir Ugisi yoktur. Metodlar, bilimsel arastırmalarda is basında öfrenilir. Metod problemi, ancak fclsefenin artık hiçbir çözülecek eonınuııan olmadifinuj düsünüldüjü kuır bir dönemde ortaya atılmıstır. Felsefe sadece ontoloji, teorisi, ethik'ten de ibaret defildir. Felsefe, mantık, tarihi varlık »ahasuun felsefesi (tarih ontolojlsi), tabii varlık sahasuıın felsefesi (tabtat ontolojlsi), dU felsefesi, dta felsefesi, safcıt felsefesi, bukuk re devlet felsefesl. metafizlk ve problem olarak felsefe tarihi frlbi cesitll felsefî disiplinterden olosan, bu disiplin leri kapsayan bir bilgidir. Halbuki yazar, kitabının tüm bölümlerinde lelsefeyi salt varlık, bügi ve dejtrr problemlerlyle uğrasan bir dnsünme olarak ele almaktadır. DoŞru diTraanu ile iljfili olarak yazar şuıüan söylemektedir; «Doğru davranıs ilahi kurallara uymakla bir pider. Bu kuraüar toplumda, yasalarla belirlenmis ve jjösterilmlstir. Bunlar insanı lıem toplumu hem âlemi karmakanjıkhktan koruyan, uvumlu bir kosmos olarak onu bir arada varlıkta tutan ya tabtl ya sosyal veya manevi yasalardır» (Sayfa 6). Bn düsüncelerde tablattakt sebepsonuç ba^Iantısı, toplumdaki yasalar ve kişinin eyletnlerini determine eden kıymetler birbiri 'ine gir Kitap bütün olarak ele alındığında telsefenin genç kuşaklara de bir tutmakta ve tnetafMğin varlı|ı lncelemesl açısından (yazann kendi düşüncesl), felsefe, metafbdk ve ontoloji arasında bir fark görmemektedlr. «Gerçekte felsefe, metafizlkle de bep birsey olmak terekir. Çünkü her kişinin de gayeleri birdir» (Sayfa 163). Daha önce de beUrttiğimiz gibi. ontoloji ve metafizik felsefenin blrer disipllnldirler. Ontolo.fi, kısaca söylemek gerekirse, variığı bir bütün olarak ele alır, onu determine eden prensipleri, katesorileri, varbğın neviierinl, varlığm ^eriliş tarziannı inceler. Metafizik İ!<e. artık günümfizde bir alanlar metariziği olarak deffl fakat bir problemler metafizijfi olarak ele almmaktadır. ÇeşitU billmlerde de metafizik problemler vardır. Bilim adamı arastırmalan sırasında bu problemlerle karsılaçır. Eski alanlar metafiziü Kant'la, öcelüklc Nicolai Hartmann'la birlikte ortadan kalkmıstır Biz burün metafizik bir problemi, sonnna kadar çözülemeven. irrational artık bırakan problemler olarak nitelendiriyoruz. Metafizifin konusa için yazar sunlan söylemektedir: «Metafiziğin konusu hem ilâhi şeyler, hem illmlerin prensipleri, hem de erdemlerin prensipleridlr. Bunlar felsefenin gerçeklik (varlık). bilgi ve değer alanlanndan ba$k» birsey detüdir.» (Sayfa 164). Burada ilâhi şeylerle varlıl; eerçeklik. bilgi ile ilim prensipleri, defer üe erdemin prensipleri arasında bir bağ mı kurulmak is tenmektedir? Yazar için felsefenin özelliği onun orcanik, tutarlı. ynpılı bir biljri olması değildir. onun özelliği sadece gerçeklik, bügi ve değer üzerinde düşünmektedir. Bu düşünmenin nitelifi. daha doğru bir söyleyisie düsünmenin ürünü olan dü süncelerin nlteliği, yapısı üzerinde yazar hiç bir sey söylemiyor. Bilim re felsefe arasmdaki Iliskiyl Prof. Dr. Mubahat Küyel su sörleriyle belirtiyor: «KavTam lan beürlerken, İlim adanumn yaptığı gibi savı ölçüsüyle ölçmez, peygamberde oldugu gibi Tahyi ummaz, sanatçıda oldugu gibi sezçinin volunu gözlemez. Aklın prenslplerine dayanarak, genel. zaruri ve doğru önermelere varmayı dü^üniir, »erçekte genel ve zaruri olmayan önermeler getirir Diyalektik yapar. (Sayfa 165). Diyalektik kavramınm yanlış kuilanümasuun yaoısıra vazar on sa>fa sonra Farabi'ye dayanarak felsefenin ilim. dln ve sanat ile özce bir olduğunu, aynlığın dile getiris biçimlerinde olduğunu söylemekte bir sakınca görmemektedir. Şimdiye kadar kitaptan aldı^iniı? pasajlarda, felsefenin teolojinin emri ve hizrrîetinıie oldugu, felsefenin metafizikle es anlamda kullanıldığı açık bir şekilde görülmektedir. Kitabın tümünde aynl göriiş hfiKimdlr, felsefeyi bilimsellikteu yoksun bir bllji olarak ö":renciye göstermektir. Hatta günlük hayat bUjlsinin 6ıelliklerinden blle yoksun bir bilgi gibi. Bu kitap, felsefenin kendisini dolayh ve dolavmz o'arak ortadan kaldırmaktadır. BD açıdan, bu kitabın bir ders kitabı olarak okutnlmasmın ciddi satancalan vardır. Son i/»rak su soru sunılmalıdir: Bn sakıncaların sorıımlıılugu kime ya da hangi kuruhış lan aittir? ne şekilde gösterilmek istendiği örnekleri ortaya çıkıyor mekte fakat hepslnden Snemllsl, y»Mr bn düşünceleriyle, layik bir devlet diizeuiyle çeUşkiye düjmekteiiir. Soflstlerle filozof arasındaki başkalığı göstermek içln ileri sürülen düşünceier ise felsefeye böyük bir darbe indirecek niteliktedir. Şöyle ki: «Halbuki felsefe aklı, değerin gerçekliğlnl dofrulama yonünde isleterek onu kendisine yarasır yüceüğe, Tann katına çıkarmak, aklın en senls an lamıyla kültür ve medeniyetin, Tann'dan çalınarak HER KfTAP A U M BİR MAKAS BEDAV insanlara sunulduğunu anlatan (Prometbeus Milosu hatırlansuı) kula ya da kullara değil ama kul dısı bir rreçekliğe, Taun ya kulluk etmekti. O bakımdan felsefe ilâhi bir vazireydi.» (Sayfa 14). Feisefe ve filozofa Tann'ya kulluk etme görevi verilmekle onun tıpkı ortaçağda oldufu gibi teolojinin bayruğu ve hiımeti altınds olması şerektiîi açık bir sektlde dite tretirilmektedir. Bu, feifesenin bafunsıs bir bilim olmaamı ortadan kaldınr. Felsefenln, teolojinla problem alanlan birbirine kansır. Bunun yanısıra yazar felsefrji raetafizik ile
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear