25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
HazırlayaTi: M. Emin BOZARSLAN lrleşnüş Mılletler Genel Sekreten Kurt Waldheun'ın, Ortadoğu sorununa çözüm bulunması içua toplanması tasarlanan Cenevre Konferansı konusunda taraflar arasında gorüş bırhgı sağla mak amacıyia çıkugı Ortadogu gezısı olumlj sonuç vermedı. Bununla bırhkte, Waldheımın gezısı sırasında, gerek Israıl'ta ve gerekse Arap ülkelenyle Fılıstınhlertn göruşlen ve aralarındakı anlaşmazlık noktaları eskısmden daha beurgın bır şekilde ortaja çıktı. Ortadogu başkentlerindekı sıja sal gözlemcıler, bu yonden değeriendınldığı takdlrde gennin olumlu geçtıjfcuıı soylemenın mumkun olduğunu belırtmektedırler Aslınd» Waldhetm kendisı de, gezısının başanlı geçmediğıaı gorerek, Ortadoğu'ya bır arabulucu oiarak degil, Birleşmıs MılleUer Genel Sekreterl olarak geldıgını beurtmek gereğını duydu. Genel Sekreter, boylece, Birleşmış Mılletler'ın sorunla ılgıli kararlannı uygulama yollannı aradığı nı belırtmek istıyoniu. Büındığı gıbı Bırleşmiş Mılletler G«nel Kurulu lle Guvenlık Konseyının sorunla ılgılı çeşıtlı kararları vardır. Bunlann en önemlılen, îsraıl'ın ış gal altındakı Arap topraklanndan çekılmesını ve tarafların sorunu doğrudan gonişeeeklen bır konferansın toplanmasmı ongoren Guvenlık Konseyı'nın 242 ve 338 sayılı kararlan ıle; Genel Kurulün, FKÖnun Fılistın halkının tek meşru temsılcısı olduğuna ve Batı Şena üe Gazze kesımmde bağımsız bır Fıhstm devletı kurulmasma üışkın çeşıth kararlandır. Bu kararlardan bın Cenevre Konferansının onumuzdekı 31 mart tanhıne kadar toplanmasını da onsormektedjr. B îngiltere, işçilerin yönetime katılması konusunda diğer batı Avrupa ülkelerini geride mi bırakıyor? İşçilerin yönetime katılmalarına ilişkin öneri, işçilerin üst yönetim organında isverenle eşit oranda temsilini öngörüyor Osman ULAGAY BM Genel Sekreteri Knrt Waldhelm AET ülkeleri ve diğer bazı Avrupa ülkelerinde çalışanların işyeri yönetimine katılma biçimleri &LT DOZEYDE UST DUZEYDE 50'den fazla ışçı çahştıran tum ışyerlerinde «iki kademelı ust yonetım» ılkesi geçerh Yonftım Kurulu'nu seçen Vst Yonehm Kurulu ı Denetlpyıci Kurulj da ısçılenr yuzae V, iemsıl hakxı var 1 O + ışçı çahştıran ısyerlennde ba orası U0 yüzde 50'ye çıkıyoV. F 5'den fazla İşçı çalıstıran tum ışyerlennde üretım • ıstıhdim polıtıkası ve ış guvenlı^ı konulannda soz sahıbı lşçi Kurullan var. 50'den fazla ışcı çalıstı ran ışverlennde »urn ekonomık kararla'da danışılan îsçî Komiteleri var Fransa «Ikı kademelı ust yor.etjn» yasal gere'< olmamakla bırlıkte çcğıı buyuk ışverlennde Işçı Komltele'ı uyesı "î4 I'çı Yone'm K 'nılu topıantılanna almarak fık:r!erme danışlıyor. Hollanda ARAPLARIN GORÜJÜ Arap ülkelen, gerek GUvenlik Konseyl'nln, gerekse Genel Kurulun soz konusu kararlanna uyaeaklarım baştan beri söylemış ve bu kararların uygulanmasını Istemlşlerdır, Waldheım'ın gezısı sırasmda da tekrarlanan bu goruş, tsraılle dogrudan çatışma hahnde bulunan Mısır, Sunye, Ürdun gıbi ülkeler ve son zamanlarda Arap dıinyasının lıderlığıne oynayan Suudı Arabistan tarafından pavlaşılmaktadır. Topraklannın daha fazla ışgal altmda kalmasına goz yumamayacaklsrını soyleyen Arap ulkelen Cenevre Konferansırun en geç mart sonuna kadar toplanmasım lstedüer. Mısır, konferansm bu tarıhe kadar toplanamaması halınde sorunu Guvenlık Konseyıno gotüreceklennı de Waldheım'a bıidırdı. Ne var ta Arap ülkelerl, Cenerre Konferansına FKÖ'nun de Fılistın halkının temsilcısı olarak: katılmasını ıstemekte ve konferansm FKÖ suz tof> lanmasınm soz konusu olamayacağım, çunku Fıhstm sorununun Ortadoğu uyuşmazlıgının ozunu oluşturduğunu belırtmektedırler. Bununla bırlıkte FKÖ'nun oluşturulacak bır ortak Arap delegasvonu ıçınde yer alarak mı, yoksa ayn bır delegasyon olarak mı katılması konusunda Arap ulkeleıınm tutumu kesın olarak henuz sapt&nmamış, konuyla ılgıli değışık açıklamalar ve ıstekler one sunllmuştur. 100'den fazla ışçı çalıstıran ışverlennde her Konuda danışılan. karın pavlaşımı. çalışma saatlen ve ış guvenh*ı gıbı jconularda kararlara katılma hakkına sarap lşçi Kunıllan var «tkı kademelı u*" vonetım» llkesını uypula"an buvuk ışverlerınd» t'st Yon»tun Kıınılu'na adav gostermede Işç. K rulları, ust kadeıre voie'i cıler ve hıssedarlar eşıt haxıara sanıp ouıdnu yor. FiUSTiNlilERiN Fılıstınlıler de Cenevre Konferansma katılmaya hazır olduklarını bellrtmekte, ancak ortak Arap delegasyonu ıçlnde degil, ayn blr delegasyon olarak katümayı şart koşmaktadırlar. Fılıstinhlenn bır başka şartı da, Fılıstln sorununa yer vermeyen 242 sayılı Güvenhk Konseyı karan değıl, bagımsız bır Fılistın devleti kurulmasını kabul eden Genel Kurul kararlarının konferanstakı goruşmelere esas alınmasıyla ılgılidır. Bu arada, Fılıstınlılenn, daha doğrusu FKÖ1 litln Israıl'e karşı ızledıgı tutumda bır degışıklık oldugu da, Waldheım ın açıklamalanyla ortaya çıktı. Gözlemcıler tarafından «onemlı» olarak nıtslenen bu degışıklıği Waldhelm «esnekhk» dıye değerlendırdı. Waldheım'ın açıklamasına gore, şımdıye kadar tum Fülstın topraklannın kurtarılmasuıı amaçlayan FKO, bu amacından vazgeçtığını, bunun yerıne, halen Israıl ışgaUnde bulunan Şena ırmagının batı yakası ıle Gazze kesımınde bır «kuçuk Füıstin devletı» kurulmasıyla yetıneceğını bıldirmıştır Israıl'in Waldhelm'ın gezisi konusundakı tutumu ıse baştan gen olumsuz oldu Birleşmış Mılletlenn arabuluculugunu kabul etmejeceğını sık sık tekrarlayan Israıl, «en ıyl arabuluculugu» ABD' nln yapacagını One sürmektedlr. FKÖ'nun Cenevre Konferansına katUmast, bunun yenne tum Fılıstln toprakları üzenndekı Arap ve Yahudı halklarını ıçınde barmdıran demokratık blr Fılıstin devletinın kurulması» amacını anatüzılğüne koyan bu örgutun, tuzügündekl bu amaç maddesmı degıştirmedıkçe ıyı nıyetıne ve Waldhejm'ın «esnek» dıys nıteledığı yenı tutumuna ınanmayacaklarını belırttller FKÖ'nun Fılistın halkını temsil etmedığıni de ıddıa eden îsraıl, halen Işgal altındakı Batı Yakasından bazı Fılistinlılerin Ürdun delegasyonu Içmde Cenevre Konferansına katılabıleceklennı one surdü. Bu arada Îsraıl'ın Waldheım'ın gezisi sırasmda belırgın bır çelışkıye düstüğu de dıkkatı çektı. Guvenlık Konseyınln 242 ve 338 sayılı kararlanna şımdıye kadar hep karşı çıkan Tel Avıv hukümetı, FKÖ'nun Cenevre Konferansına katılmasını engellemek ıçin bu kez dort elle o ikı karara sarıldı. Genel Kurulun Fılistın devletınin kurulmasını ve FKÖ'nun de Cenevre Konferansına katılmasını bnpören kararlannın Araplann etkısıvle alınmış «?uclumlu kararlar» olduğunu ıddıa eden tsraıl Cenevre Konferansınm Güvenlik Konseyinın 242 ve 338 savıh kararianna uj'gun bıçımde toplanması gerekıgını savunmaktadır. BİRLEŞMIŞ MİLLETLER GENEL SEKRETERİ KURT VVALDHEİM ORTADOĞU GEZİSİNDEN ELİ BOŞ DÖNDÜ FKÖ'NUN CENEVRE KONFERANSI'NAKATILIŞ BiÇiMi, TARAFLAR ARÂSINDA UZLAŞMA SAĞLANAMAMASININ • , ANANEDENi OLDU tirk Hür Teşebbüs Konseyi başkanlanndan s«yın Haht Nann, çahşanların ışyerı yonetımıne katılma ısteklerını «duzen yıkıcılıgı» ıle eş tutmakta ısrar edersen bugune dek bu konuda dıfer kapıtalıst Avrupa ulkelerının gerısmde kalmanın sancılarını çeken İngütere'de «endustnyel demokrası»ye geçış ıçın onerıîer getıren Bullock Komıtesı Raporu geçtıgımız hafta ıçınde yayınlandı. Unlu tanhçı Lord Bullock başkanhğındakı ıki profesor, uç ısçı kesırm temsılcısı uye uç ışveren kesımı temsılcısı uye ve bır serbest avukattan olusan komıtenm ışveren kanadı dışmda kalan çogunlugunca benımsenen Rapor'da ozetle şu onerıler yer alıyor. • 2000den fazla işçı çahştıran tum şırketlerde ışçıler şırketm tum onemlı kararlannı belırleyen ust yonetım organında (yonetım kurulunda>, şırket hıssedarlan temsılcılenyle oşıt oranda temsıl ^akkına sahıp olacaklar. • Soz konusu ust yonetım organında, lşçi \e hıssedar temsılcılerı dışmda her ıkı grupça onaylanacak, çeşıMı mesleklerden gelme «tarafsız» uyeler bulunacak ve bunlann sayısı dığer grupların herbırmden fazla ve uçten az oımayacak Buna gore şirket ust yonetım orgamnın Kvıraluşunu 2X t Y formülüyle ıfade edebıLnz. Orneğın 2000 . 10000 ışçı çahştıran bir ışvennde vonetım kurulu 4 ışçı tcmsılcısı ^ 4 işveren (hıssedar) tem sılcısı + 3 tarafsız uyeden oluşabılecek. • Ust yonetım organına katılma ıstegı ancak soz konusj ışyerınde yetkılı sendıkadan gelebılecek ve o ışverındekı tum çalışanlann oyuna baş\urularak oenımsenecek ya da reddedılecek Yonerıme katılma ısteğı ışçı çoğunluğunca benımsenırse KÇ temsılcılerır.m seçılme >ontemı ilgıli sendıkaca beurlenecek Ayrıca ust vonetım organı femsılcılenyle sendıka orgutu arasmda gerekli bağlantıyı saSlamak amacıvla Ortak Temsil Komıtelen Kurulacak • ryyalamada işçı temsilcılerinin etkmlığıni sırırladığı dığer ulkelerdekı uvgulamalardan anlasılan «ıkı kademelı ust yonetım > ılkesi kesmlıkle benımsenmeyecek, ısçıİT.n tek kademelı ve tam yetküı ust >onetım organında temsılı ılkesi esas al.nacak • lşçi temsı'.cılennın ust yone'im organında nlaraklan ya da katılacak'an kararlar temsil ettıklen 'şçıleri hukuki anlamda bağlamaj acak. Bullock Komıtesı onenlennı ışçilerin yonetlme Katılmasını daha once benımsemış Avrupa ülkelerındekı uygulamayla (Bak Tablo) karçüaç T Belçika İtalya 100'den lazla işçı >;alı?tıran ışverlerındP Ijçi Kurullan var. Yasal tçerek. yoksa d» bır çok ışyerlerınde danışma organı olarak lsçı KuruHan oulunu\or. Yasal gerek olmamakla bırlıkte çalışma koşulları ve organızasvon degışıklıği gıbı onemlı konularda ust yonetım organları tşçı Kurullanna danışıvor Yasal gerek olmadıgı gıbı uygulamada fla çılışanların ust duzeyde yönetime katıldıklan go nılmuyor. İsveç 50'den fazla ışçi çalıştlran tum ışverlennde çeşıtlı konularda danışma organı olarak bil gı alma hakkına sahıp îjçi Kunıllürı var *"nca barı fabrıkalarda verımı artürdığı öna surulen Ortak Çalısraa Gru^Ian var. 200'den fazla ışçı çahştıran :şverlennde tek k»demelı ' onetıra kuruluna ıkı ışçı temsılcısı gırebılııor. Avusturya 20'den fazla İşçı çau»tıran ışverlennde per^onel polıtıkası ve dlger baîi konularda so» hakkına s»hıp l»çl Kunıllan var. 300 den fazla *şçi çalıştıran ışyerlennde «ıta kademelı ust yonenm» ılkesi geçerlı. Üst Yöneüm Kurulu'nda ısçılerm üçte bır oranında temsil hakkı var. KAYNAK Bu tabloda yer alan bilgıler Prof 7arv L Cooper ve H G Jones'un 19 ocaK 1976 tanhmde Hıe Guırdlin ga zetesinde yayınlanan ınceiemelerınden derlenmıştiT. tndıgımızda ilk dıkkati çeken ozellık, işçilerin diğer ulkelerde olduğundan çok daha etkın bıçımde jonetıme katılmalarını saglayacak nıtelıkler taşıî.ıası Ornegın ılk kez ısçılenn çahştıkları şırketm tek kademelı ust yonetım organında ışverenle eşıt oranda temsılı ongoruluyor Ayrıca tum yönetime katıima mekanızmasının sendikaların denetimıne hırakılması işçılenn organıze gucrur.un pekiştirilmesı arüamına geiıyor Buna karşıhk 2000'den az ışçı çahştıran lşyerlerinın kapsam dışı bırakünıa Dunyada kahve fiyatları artıyor ahve fıyatlarının tüm diinyada artmakta oldugu bıldırümeiteaır. L'Express dergısmın habenne jrore, Batt Avrupa'nm bırçok ulkesınde olctuğu gı'bı, Fransa'da da Kahve fıyatiarmda \uzde 5U>e varan aıtış olmuştur Amenks Bırleş'k De^'etlerı'nde kahve fıyatlan ıkı katına, Israıl'de ıse üç katma çıxnııs buıunu>or l.gılner ^ â yıtmdan WU once kahve fıyatlannda duruuna olma5ina ıhtımal \ermıyor. Fransa'da bır kılo kahve 1974 yılı sonunda 12 franga (yaklaşık 45 Hra) satılırken, şımdı 32 franga çıkmış ve mart sonunda bır kılo kahvenın 40 îranga satılması beklenıyor. Yetkilıler kahve fıyatlannın artışına, dünya kahve ıhracatmın yuzde 30 unu elınde tutan Brezılya'daki ıklım koşullannın yanısıra spekulatorlenn de ne den olduğunu ılen surmektedır. 19") \ılı temmuz ayındakl don olayı Brezılr <a nın yıllık 22 müyon çuval uretımını b i mılyon çuvala düşürmuştur. Bunun %amnda Kolombıya'dakı sel felâketı. Angola ve Uganda'dakı sıyasal durum da kah\e fıyatlanrun artmasından etken olmuştur. Toplam olarak 1976 ve 1977 yıllannda dunyada 45 mılvon çuval kahve ure•ımı beklenmektedır Ojsa ıhtıyaç 5fc mılyon çuvaldır. Her yıl bu ıhtıyaç \uzde 2 ılâ 3 oranında artmaktadır Baş :a deyısle 13 mılyon çuvaldan ıbaret içık. stoıdardan karşılanacaktır D'inva ^ahve stoku ıse 27 mılyon çuvaldan ıbare*tır Bu nedenle talebı karşılayabılecek kadar kahve stok ve uretımı vardır Ama uretıcı ulkelerie Nestle ve Ger.eral Foods gıbı firmalann spekulasyonlan sonucu kanve fıyatlan yapay olarak artmaktadır. Uretıci ülkeler pıyasaya hakım olabılmek ıçın daha az kahveyı satışa arzetmekte ote yandan fıyatlan artırmak suretıyle talebın azalmasını sağlaınaktadır. Brezılya ıhracatını 17 müyon çu valdan 12 mılyon çuvala indırmeya ka rar vermıştır. Ote yandan kahve fıyatlannın artr raasuıa tuketıcılerın buyük tepkı gost» aığı büdırılmektedır. Amenka'da tuketıcı demek ve kurumlannın bır Boykot kampanyasma gmstığı, Israil ve Kanada'nm da bu hareketı ızledığı haber verılmektcdır New York'takı tuketıcılerı koruma burosu tarafmdan başlatılan hareket dığer eyaletlere de yayılmıştır. Bu boykot hareketını gazefeler. lokantalar ve super magazalar da destekleıııştır. Asılan afışler ve vap.'.an 1ı nlarla kah\e yerıne kakao çay ve sıcac şarap ıçılmesı oğutlenmıştır (Dış Haberler Senisi) sı önenlenn gerçek amacını, pragmatık yanmı vurguıuyor. Ulke ekonomısınde beürlejıcı agırhk taşayan ve 2U00den fazla ışçı çahştıran 738 şırketı etkılemesv ongorulen Bullock Kormtesı Raporu, bu dev ışyerlermde sağlanacak çalışma «âhengı»nın gıderek tüm ekonomıyı olumlu vonae etkıleyecegını ve sıstemın (tabu kapıtalıst sıstemın) daha venmlı ışlemesme katkıda bulunacagım varsayıjor. Daha once, işçılenn çalıştıklan şırKetlerm tek kademelı ust yinetım organlannda °ı 50 oramnda temsil edılmesı onerısını ortava atmış bulunan TUC llşçı Ser.dıkalan Bırhgı), tarafsız uyelı Bullock formulunu benımseyerek bır an once yasalasması ıçın hukümetı zorlarken, ışveren kesımı Komıte'mn onenlerıne şıddetle karşı çıkıyor İşverenler, dıger Avrupa ulkelenr.de oldugu gıbı, «ıkı kademelı ust jonetım» ilkesırun bemmsenmesıni ve işçilerin yalnızca ust yonetım kurulu (ya da denetleyıcı kurul >da uçte bır oranında temsil edılmesmı onenyorlar. Ayrıca ışçı temsılcılennden en az bırınuı ust kademe yonetıcılerı arasından scçıl mesmı şart koşuyorlar. Işverenlere gore, sendikaların mevcut gucunu daha da pekıştırecek olan Bullock onenlennın yasalaşması ış duzenme yarar degıl zarar getırecek. «endustnyel demokrası» adı altında mulkıj'et duzenmın temelını sarsabılecek tır. Işveren temsılcılerı kamuoyunu kendı goruş lerı dogruıtıısunda etküemek ıçın Rapor u yayın lanraadan basına sızdınrlarken bazı guçlu sendıkalar da jetermce rad:kal bır çozum getırmedığı gerekçesıyle Bulloc^ Raporu'na karşı çiKiiOrlar Ünlara goıe senaı.ıa temsılcılerının şırket yonetım kuruHarında gorev alması, sendikaların yonetım karşısındakı geleneksel ıolu>le çelışeceK ve toplu sozleşme ^oru*meleıır.de etKinlık >ıuımes:ne yol açaoilecexcjr Ornegın Elektnk Işçüen Sen dıkası sozcusu «yonetımın sorumluîug'J jonetıcı lerde kalmalıojr, tam anlamıvla be..rlejemedıgım>z kararlann sorumluluguna katılmanuza gereK yoktur • dJjerek Rspora karşı çiionıştır Ote yandan ÇOKUIUÜIU şırKetlenn ozel.:.î 1açıyan aurumlaıı aa OUÜUC.İ onLr..er:nııı >aad»a> nıası ve uj gulanmasmda bazı guçluklere >ol açacaga benzemektedır. Bazı gozlemcüer uluslarustu yasalar çıkarnmadıkça, çosuluslu şırketlenn Ingıltere'dekı dev ışjerlenmn yonetım kurullannda ışçı temsılcısı buıundurmaya zorlananuyacafıru b«hrtmektedırler. Bır kesını uzmanlar ıse bunun ancak Brıtanja şırketler yasasmda yapılacak bır değışıküüe mumKUJı Oiabıleceğını ılerı sarmektedjrler. Rapor'a karşı vonenılen ele^unlere ?n anlam lı yanıtı Komıte BaşKdnı Lora Bullock kendısı verımştır. Hasta vatağında japtığı açıklamada unlu tanhçı şunıan sojlemekteüır. «Konur.un onemı. Rapo. un aaha \a;ınlanma aan kamjoyuna maleCJmesuıaen de anlaşıimak tadır. Bu oenı şaşırtmıj oı. (,unku iwle.ı işçılenn joııetıme satıln'^ıa oıaugu tum A\ıupa ulkele rjıde bu >olda un onenler japıldıgında jaygın tart;şma.ar ulmaş \e ış\eıemer .ı leıaket çıgırt karJıgL yaptıgı gorulmuştur. L.ene ou ulkelerın her bırınae soz ^unusa degı^ıklılclerın \asayla sag Unmiısı joluna gıaiıirnş \e DU jasa»ar uygulama >a »unduguncla munalefetın gucunu jıUraığı go ralınuştur Koriuüann \srsız oldugu çok geçme aen anlaşılnıış \e gerek ışveren gerekse ışçı kesjnlerı değışıkliKierın yararı konusunda fılur bır lıgme varmışlardır. «Rapor, karma ekonomı varsayımmdan yola çıkmakta ve bu duzenın sureklılıgını garantı ede ce& hukumler usımaktadır. Llkemızde ureum ve hızmet sektorlerınde çahşan ırulyunlarca kı?mın ışlerıne aaha baflı \e kenaılennı vererek çahşmalarıjla onemlı gelışmeler sağlanabılecegını sanırım çok kışı bılmekte ve onaylamaktadır • Ba turaen deg^ıkliK oneruerıne Kısa vadelı btr perspektıfle oaKmaıc aogru defüdır. Kanım o dur &ı gıderek tum Avrupa ulkelenne yayılaca'î onemlı bır degışıkiü dor.errunın ba$ında oulunuyoruz » (1) Lord Bullock'ıuı sozlerı sanırun çok açık ve açıklajıeı Temel anacın kapıtalıst duzeru ıyıleştırerek surdurmek ve sıstemın kaçınılmaz sonucu olan «vabancıla^ma» olgusuna uzun vadelı çozumlpr getırmek oldugu meydanda Temelde oa amaca yor.ehtt TUC 'Isçı Sendıkalan Bırbğn soz &orusu onenlerı bemmserken daha soldakı sendık*'. orgutlerın karşı ç:kması ve ışverenlenn vumuşat ma onenlen ae bu çerçevede ve>!ı yerıne oturjyor Bu koşullarda 'etrelde duzenle butunleşmış ılımh soiun agır bastıgı tsçı Partısı Hukümetı nın uzlasrracı bır çozume jonelmesı ya da konuyu bır sore ertelemesı h.ç de şpşırtıcı olmayacaktır. (1) The Ouardıan, Jî ocak 1977 K FİNLANDİYA'DA UYGULANAN BİR PROGRAM, ERKEKLERDE KALP HASTALIKLARININ YÜZDE 40 AZALMASINI SAĞLADI HEI.SlNKt Dunyada kalp hastalıklan jürunden oluııı oıajlarının en fazla oldugu lınıanaıyanın Karelja bolgesmae u;,gulanan beş >ulık ozel bır program, erkeklerde kalp hastalıklarınm c ,c40 azaltılmasını sağlamıştır. Dunyada genış çapta uygulanan ılk kalp hastalıldarısla mucadele programı olan Kuzey Karel>a pıogramı, sıgara alışkanlığı, kandakı 'colestorol uranının \e tar.sıyonjn yuKSek*ijjı gıoı Oıum. su: etkerüerı bır butun halınde ele aımaktadır. Fmlandıja. gelışmış ulkelerın kırsal bır alan olan Kuzcy Karelja bolgesmde yaşajan 180 000 kışı ıse, donyada kalp hastalıklan yuzunden olumlerın en fazla oldagu ınsan topluluğunu meydana getırmektedır. Kuzey Karelya programı, bu 180 000 kışmin tumunü, çeşıtlı sorunlarıyla bırlıkte ele alan hır dızı projeaen oluşmaktaydı. Resmı makamların sıgara alışkanlığım azaltmak amacıyia açtıgı kampanyaya bırçok ozel gırışım sahıbı de gonullu olarak katılmış \e sıgaranın zararlar.nm halka anlatılmasına yardımcı olmuştur. Resmı bınalarda sıgara ıçılmesı yasaklanmış \e alınan onlemler sonucunda beş yılda erkeklerde sıgara ıçenlenn oranı ' 54 ten ^44'e auşurulmuştur. Bolge halkı yerel besın maddelerıvle bol yağlı olarak pışınlmış geleneksel yemeklere alışık oldugu ıçın Kareljahlarm kanlarmdak yağ oranını duşurmek oldukça guç olmuştur. Yetkılıler, ıse en onem'.ı hayvansal ja* kaynağı olan sut ıle başlamış va halkı once jagının bır kısmı, daha sorra ıse yağının hepsı alınmıs sut ıçmeye ıkna etmeyı basarmışlardır Tere\ağma bıtkısel yağlar kanştınlmasma olanak verecek bır kanun tasarısı parlamentoya sunulmuştur Halkın çok sevdıgı jağlı et'.erden yapılmış sosıslen sağlığa eherışlı duruma getırmek ıçın ıçlenne "»25 mantar e7mesı kanştınL mış yem bır sosıs çeşıdı pıyasava çıkarılnr.ştır Ev kadınlanm daha îazla taze mejva \e sebze satırv *lmaya çagıran yetkılılerın cabalan sonucunda bırçok aıle e\lerııiın bahçelennde sebze yetıştırmeve haşlamıştır. Helmut Schmldt Sartre'm cöre rahşi ve küstabca da\raaıjor.« ABİS Üalu Fransız yazan Jean Paul Sartre, Le Monde gazetesınde yaymlanan bı? mektubunda Batı Avrupa ülkelen* m bır Amenkan Alman hegemonyasına karşı uyarmış ve «Amenkan emperyalızmı, If45'ten ben Batı Avrupa'dakı amaçlarmı f,erçeUeştırmek ıçın Alman sosyal denıokras^sıru, araç olarak kullanıyor,» demıştır. Avrupa'nm yeri bır Lâtm Amerlka olmak yciunda ılerledıgını savunan Sartrs, Federal Almanya'nm bolgede en onemlı sıyasa». askerî ve ekonomık guç dunımuna geiıiken, Guney Avrupa ulkelerlmn her ge çen gun daha buyuk ekonomık ve s.yasal guçiUKİerle karşılaştıklannı kaydetmiştır. P Avrupa Parlamentosu'na doğrudan se ç.mlerm kabul edılmesının de, Amenka'nın A\rupa strat«]isının bır parçası oldugu goruîunu savunan JeanPaul Sartre, doğracan ı=başına gelen bır Avrupa Parlamen'o o j ' r a zamanla .Avrupa'ya egemen olan bır Alman Konsolosluğu»na dbnuşeceğıni kaj detmıştır. t n l ü Fransız yazannın Le Monde gazetesmde yayınlanan mektubu şoyle surmeitedır: Alman sosyal demokrasısı, 1945'ten bu yana Amenkan emperyahzmırun Avrupa'da kı onde gelen araçlarmdan bırıdır. Alman ^05jal demokrasısı oncelıkle İşçı sınıfınl, buyuıc sermayenm eskı efendılen oian ^a7.ıer• ve buyuk bankalarla ışbırlığıne vd reltert': Batı Almanya'da kapıtalızmin yenıden kurulmasıru sağlamışur. Alman sos' al demokrasısı daha sonra da ulkede ger.,ş çaplı bır «solcu avı»nı başla*mıştır JeenPaul Sartre mektubunda Federal Almanva Başbakanı Helmut Schmıdt'ı d€ «ert bır dılle eleştırmekte ve omı, kend' ulâesjru hızlı bır bıçjnde sıîâhlandırırkeij \e Brezılya ve Guney Afrıka'ya atom silâîiları satarken. az gelışmış ulkelerın cıddı >ardım projelerıne vanşıce sırt çevırmekls Eiıçlamjştır. Sartre mektubunun sonunda • Srnmidt'm kıistahlığını daha da ılen sotuıerek Italyan ve Portekız'in içişlenne sa rıştıgını» kaydetmiştır (Dış Haberler Senrisl) Sartre: 'Amerikan emperyalizmi Alman Sosyal Demokrasisi aracılığıyla Avrupa'daki amaçlarını gerçekleştiriyor Jean Paul Sartre Batt ivnıpa'yt ABD Alman hegemonyasına karşı uyarıyor»
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear