23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Sahibi: Cumhuriyet Matbaacılık ve Gazetecilik T.A.Ş. adına NADİR NADİ • Genel Yayın Mudürü OKTAY KURTBÖKfc • Sorumlu Yazı tşlerl MUdürti ... BtîLENT DtKMENER • Basan ve Yayan: CUMHURİYET Matbaacılık ve Gazetecülb T.A.Ş. Cağalofilu. Halkevi Sok. No: 39 41 • CUMHITRtYET tSTANBUL TELGRAF ve MEKTUP adresi: Posta Kutusu tstanbul No: 246 TELEFON : ZS 97 03 ( Beş Hat ) «•»IHÛHJI1DÎVCT BASTK AHLAK TASASTNA l ı U I v l n U n l Yt I LTYMAVI TAAHKÜT EDER • BÜROLAR : Ar.itara Atatürt 3ulvarı Yener Apt Yenişehir Te!.: 17 58 66 25 57 01 • ÎZMİR Halit Ziya Bulvan No. 65, Kat 3 TeU 1312 30 1247 09 • ADANA Atatürk Caddesı Uğurlu PasaJ Tel.: 14550 19731 ABONE ve tLA.N AyUr : 12 S 3 l Yurtiçl : 540 270 135 45 Yurtdışı: 990 495 247,50 82>1 Ülke gruplarına ve ağırlığına göre uçak farkı okuyuou tarafından aynca öderJr. Başhk (Maktu) 2 •} ve 9. sayfa (santimi) 4, 5, «, 7. sayfa (santimi) ölüm. Mevlid Teşekkür (5 santimi) Nişan, Nikâh, Evlenme, Doğum Yayın Hayatı (keümesi) Kavıp (kelimesi) 750 Lira 2'JO » 160 400 300 4, 3,~ 12 OCAK 1977 trnsak Güneş Öğle 5.35 7.23 12.22 îkir.di Akşam Yatsı 14.48 17.02 18.39 TAKViM ERZURUM'DA (Bastarah 1. Sayfada) Binın yamnda bulunan konîerans saionunun önünde süâhlı beş komandonun saldınsına uğraıaışlar dır. Viranşeiıir'li olan Ahmet Söken, sırtından yediği <urşunla hemen ölmüş, Celâl Bilici ise kar nından yaralanmıştır. Eleş.art'li olan Celâl Bilici'nin barsaklan dokuz yerinden parçalandıgı ıçm arneliyatı 6.5 saat sürmüştür. Öğrencinin durumunun çok asjır olduğu bildirilmiştir. Komandoların, Tıp Fakülresine bağlı Nümune Hastanesinde, koridorlarda insan avına çıîcvnası, hastanede büyük panik raratmış, polis şehirde geniş bir operasyona girişmiştir. Bu operasyon sırasında Atatürk Üniversitesinin biri kızlara ait olan altı yurdu ile Ülkü Ocaklan şubesi anınmış tır. Aramada görgü tanıklarrmn ihbarı üzerine, Edebiyat Fakülîesi öğTencisi Sezer Çulhacı ve Çei:n Vural, yurt binalarında katil zan lısı olarak yakalanmışlardır. Poıis, aramadan sonra dün gece cie, yurtlarda ikinci bir aramaya girmiştir. Bu aramada yurtlann bahçesinde penoarelerden atılmış. «çok sayıda» tabanca b"!und:ıtu bildirilmiş'ir. MSP VE MHP'LİLER ÇATIŞTI Erzurum'da bu olaydan başka, MHP ve MSP'li öğrenciler arasuv da Edebiyat Faküitesi önünde bir çatışma olmuştur. Olayda Mızamettin Korkutal adlı Edsbiynt Fakültesi ögreneisi bacagındsn ya ralanmış, Necati Bayraktar adlı aynı fakülte öğrencisi gözaltına alınmıştır. Akşam saatlerinde de Nünrme Hastanesi önünde MHPIilerie MSP'liIer arasında yeniden bir TEKZÎP kavga olmuş, iki kişi hafif şekilde yaralanmıştır. Kız Yurdu önlinde daha sonraki saatlerde çıkan çatışma ise ;urt müdürii ve polisin yardıtmy!a onlenmiştir. MHP ve MSPli öğrenciler arasında yeniden alevlenen çatıştnaya. şehirde afiş yapıştırma sorununun yo'act'fı belirMlmektedir. SÜRE5İZ RÂPATILDI Komandoların bir öğrenciji öldürüp, diğermi yaralamaları üzerine Atatürk Üniversitesi Yönetim Kunılu bir toplantı yaparak üniversiteyi süresiz kapaf.nıştır. Korkut Özal (BaşUrafı 1 Sarfsds) meydan bırakıldıgıru öne sürmüştür. AP Izmir MUletveküi Yücel Dirik, köylünün tanm alanında eğitilmesi gerektiğine değinmiş, çiftçi aiiesinin sorununun devlet kredileri ile çözümlenebilecegini kaydederek, Her köyde köyıüyü kalkındırma kurullan kurulmalıdır. Bu kurullar sayesinde, verilen kredilerin yerinde kullanılıp kullanılmadığı denetlenebilecektir» şeklinde konusmuştur. BAK&NIN SÖZLERİ Eleştirileri yanıtlayan Gıda Tarım ve Hayvancüık Bakanı Korkut Özal, Türkiye'de tanm ve sa nayiin organik ilişklsinin koptuğunu öne sürmüş, «Ol seüeple yaygın sanayiye gidiimek zarurıdir. Tarımı sanayileştirmeye meo buruz> demlştir. Özal özetle şun ları söylemiştir: «Tarımın çok yönlj nıessle'erine çözüm getirılmeden Turüiye nin hiçbir kalkınma hamîesinm başarıya ulaşmayacağı acık'.ır. Tarım kesimi aiğer kejimler'.e mukayese edildiği zatnan kendine has bazı hususiyetlerı varöır. Bunlarm başında tanm kesirjiindeki sınırlamalar gelmektedir. Pek çok ülkede ve bugıin Türkiye'de tarıma yeni alanlar a^ılması raümkün dsğildir. Ayrıca bir çiftçinin mülkiyetinde Ddlunan alanlann da da!ıa geniş bir hale getirilmesı mümkün auıunmamaktadır. Üreticılere varılen gelişi güzel kredi ve yaruimiarın maksadına hizmet etmekten çok tüketim amacıyla kullanıldığı çok sık karşıla^tıgnıız bir husustur. Aynı jekiltîe destekleme fiyatlarının ç;e!ıji güzel arttırılması da her zaman ııreticilerin yararına çalıjnayabilir. Organize olmamış finansman suretiyle sımsıkı yakalannış bulunan üreticinin, sadece taban fiyatları yükseltilerek refaha ka\uşturulması genellikle mümkan değildir.» Özal konuşmasının sonunda Türkiye'de tarımm makinalaşma sının da yeterli düzeyde o'madığını belirtmiş. «Traktör dağıtımına adil ve karaborsa>T elden geldiğince önleyen bir sistem bir düzen getirmek zorundajnz. Böyle bir kararname çıkartırsak yüz de yüz olmasa da bu bir ölçüde önîenmiş olur» demıştir. Eakanlıklararası Koordinasvon yokluğundan yakınan Özalp «Pro,ie bir tanedir. Orman Bakan!ı/ı, Enerji Bakanlığı veya benim Bakanhğım ayrı ayrı dünyalar değildir. Koordinasyon zaruridir» şeklinde konuşmustur. Bakan. AET ile imzalanan katma protokolün dinamik bir sektl de yeniden ele alınıp düzeltilmediği takdirde. tanmımızı ve sanayimizl baltalayacağım da »öylemiştir. AET ile iiişkilerimizin hem tanmımız, bem de sanayimiz aleyhine geliştiğini bildiren Özal, «Konu Bakanlar Kurulunda ele almmaktadır. İnşallah vereceğimiz kararlan uygulayacak gücü de bulacağız. Radikal kararlar almak durumdayız. Hükümet bu gayretin içindedir» şeklinda konuşmuştur. Bütçe Plân Karm» Komisycnunda bugün Ulaştırma Bakanlıgı bütçesi görüşülecektir. Zamma karşı (BasUrafi 1. sayfada) mez. Bunun CHP'ye hiçbir yaran dokunmaz, çünkü kendimi CHPden soyutiamam elbette söz konusu değildir. Bununla birlikte oiayların hızh gelişmesi beni başlangıçta kişisel bir durum almak zorunda bıraktı. Ben partimi baglayıcı demeç verme yetkimi partinin bağ'ayıcı karan olmayan konuiarda çok nadir kullanınm. Kullandıfım zaman da partinin ayni görüşte birleşeceği ınar.cı ile kullanırım. Bu kez böyle bir zorunlulukia karşı karşıya kaldım. Çünkü birkaç haftadır grubumuz toplanamıyordu, 0 nedenle de aramızda bu konu dahii hiçbir konuyu görüşemiyorduk. Eğer ou konuyu açıkça tamşmakta sakmca görüyorsak zaten o konunun sakıncalı yönü var demektir. Bir sakıncalı yönü olan konuyu da mutlak araınızda tKrtışmamız geıekir. Yurda dönüp son durumu, son geiismeyi öğrendikten sonra verciiğını denıeçlerde yürürlükteki parlamenter aylıkîarı ile ilgili yasayı tartışniayacağımı. kendimde bu hakkı gormediğimi söyledim. Bir parti genel başkanı benim bu sözlerimi eleştiri anlamına gelebilecek bir konuşma yaptı. Bu konuda sözkor.usu partı başkanınm beni eleştirmeye hakkı yoktur. çünkü konu Millet Meclisinde görüşülür ve oylar.ırken bildiğim kadarı ile kendisi Türkiye'de idi. Bir hukuk profesörü olarak değerlı düşuncelerini o görüşmeler sırasında Millet Meclisi kürsüsünde söyleyerek Millet Meclisıni uyarması daha doğru, daha inandırıcı ve daha zamanlı olurdu. Şimdi konu Millet Meclisinde görüsülüp bittikten sonra Meclisi eleştirmesi. hele bu konuda aylardan beri direndigini bildigimiz sayın Millet Meclisi Başkanını eleştirmesi benim görüsüme göre haksızlıktır. Ben her konuda olduğu gibi bu konuda da soruna düzen açısından bakıyorum. Parlamenter aylıklan ile ilgili yasa benim görüşüme göre uygulamada Türkiye'nin bozuk düzeninin bir parçası durumuna gelmiştir. Şimdi bunu düzeltmek zorundayız. Bunu dıizeltmek elimizdedir. Elimizde olmanın ötesinde bunu düzeltmek öyle inanıyorum ki bizim CHP olarak kaçmılmaz görevimizdir. Bu zammı almayacağımı söyledim. Fakat benim almamam halk gözünde CHP'yi kurtarmaz. Onun için elbirliğiyle, oybirliği ile bu soruna gün yitirmeksizin bir çözum bulmalıyız. Yalnız benim kendimi kurtarmam yetmeyeceği gibi yalnız CHP'yi de kurtarmamız yetmez. Parlamentonun saygmlıîının da kurtarılması gerekir. Onun için bütün parlamentoyu bu konuda elbirliği yapmaya cagırmalıyız. Şu ana kadar zaten AP dışında bütün partiler bu zammı almayabilmek için bir çözum arama gerektiği görüşüne gelmişlerdir. AP*nin de çok geçmeden bu nolştaş1» eelece^ini umanm. Kaldı kibU* konudk'lendilerini baglayıcı açıklamala* yapan partilerin Millet Meclisi toplam oylan CHP grubunun oylanna eklendiginde sorun derhal çözülebUir.. Ecevit'ın daha sonra okuduğu önerisi ise şöyledir: «Madde 1 5 haziran 1975 tarih ve 1905 sayılı kanunla degişik 1 sayılı kanunun l'inci maddesı aşagıdaki şekilde değiştırilmiîtir : Madde 1 T.B.M.M. üyelerıne 1905 sayılı kanunun uygulanmasına ilişkin Millet Meclisi nesaplaruu inceleme komisyonu raporunun onaylanmasma. dair 6 ocalc 1977 gunlü Millet Meclisi kararından önceki ödenek tahakkuiuna esas tutulan göstergo rakanunaı, 657 sayılı yasa geregince sütçe kanununda saptanan katsayıyiu çarpunı sonucunda bulunacak miktar kadar aylık ödenek ve JU odeneğin yarısı kadar da yol luk verilir. Bu miktara herharigi bir ad altında ilave yapüamaz. Yoiluklar hiçbir suretle haczedilemez. Madde 2 5.6.19T5 tarüı ve 1905 sayılı kanunla degişik 1 sayılı kanuna aşagıdaki geçici madde eilenmiştir: Geçici Madde 1 6 ocak 1977 gunlü Millet Meclisi karanyla TBMM üyelerine ödenmesi gereken birikmiş farklar ödenmez ve Hazine'ye gelir kaydediür. Madde 3 Bu kanun 1 mart 1977 tarihinden itibaren yürürlüge girer. Madde 4 Bu kanunu Cumhuriyet Senatosu ve Millet Meclisi yürütür.» konuşmuştur. tlyas Seçkin ise yaptığı itmuşmada Ecevit'ı eleştirirken «Kaptan olarak kendinizi kurtardımz ama gemi ne olacak, grup ne olacak?» şeklinde sormuştur. Seçkin Genel Başkanın riavrar.ışının yanlış oldugunu öne süra.üş, «Eundan Merkez Yönetim ıvurjlu sorumludur, Parlameıtoda herşeyin tartışüması buna yol açmıştır» demiştir. SeçkTı s «ıv.ş masının sonunda «Ecevit'i ü', yüdan beri grubun nabzını titmamakla» suçiamış «Ke.nal G'iven'in tereddütleri yuzünden bu mesele kendiliğinden çı/nsza sürüklendi. İta âmiri olarak Sayıştay'dan karar çıkarmaî:r.;n nedeni ne? Daha sonra £om:sj'onu tahrik etti yorum kar^n çıkarttı. Şimdi de bu işi ra izl^yin diye demeç veriyor» şeklinde konuşmuştur. Erken seçim önerisinde D'ilunan İHer Çubukçu ise, «Bu ö:ıerim Meclis'ten geç:ııezse iorhaı bu Meclisi feshedip erken seçime gidilsin, kararı miiiet v?r s:n» demıştîr. Konuya ilişklrj bir onerge hrzırladığını dile gev.ren Çubukçu önergesini grup başkjnlığına ilettiğin: açıklamış ve onergenir. oylanmasını ıs:=mi5 «Erken seçim konusunda biı karara varma zamaru gelmiştir» demiştir. Çubukçu'nun ^nerses;nin bugün grupta oylanacağı ö|renilmiştir. CHP Gru'ou b;ıgün saat IC'da ye: Isn toplanaca;:. dığer ilyeler de konuştuk'an sonra vit OLAYLARIN. GERÇEİ (Bastarafı 1. savfada) konuda (Tİrişilecck savsaklamaIsrın da bir değeri olamaz.' Türkiye nasıl bir ülkedir? Bir Cumhuriyettir, layiktir, demokratiktir. Bu ilkeler Anayasamızda yazılıchr. Ama sorumsuzluğun batağında, hırsla çırpınan bazı çevrelerle partizanlan yüziinılen Türkiye Cnmhuriyetine dış dünyada ağır gölge düşmektedir. Bir ülkede işkence geçerliyse, o ülke insan haklanndan uzaklaşmış çağdışı nlteliğlyle vurRulanır. Kimsenin Türkiye'yi dünya kamuoyuna böyle tanıtmaya hakkı yoktur. Umudumuz, hiç olmazs» bu kez olaya ciddiyetle el fconması ve Işkencecilerin kamuoyuna tcşhir edilerek adalete teslim Fdjlmesidir. Bu tutumdan uzak bir davranışla Işj ürtbas etmcve çalıjanlar, Cunıhuriyetin onurunu biçe sayan yasa tanımaz sorumsuzlar olarak nitelenecektit. GÖZLE (Bastarafı 1. Sayfada) bn ortamda, «milli birlik ve beraberlik ruhu içinde» ödeoeklerini artıran olanakları ele geçiriverdller. Anayasanın, ödenek ve yollukJarla ilgili defişik 82'nci maddesini birlikte okuyalım: TBMM fiyeierinin ödenek ve yolluklan ir»Tii|pia düzenlenir. Odeneğin aylık tutarı, en yüksek devlet memurunun almakta olduğu mlktan, yolluk da odeneğin yansuu aaanıaz. Ödenek ve yollukUrm en çok üç aylığı önceden ödenebilir... Görüldüğü gibi, ödenek ve yolluklarda yapılacak artışın, bu artış kararını alanlara değil, gelecek genel seçimlerle oluşacak Parlamento üyelerine uygnjanmasmı sağlayan Anayasal knral, birdenbire, 12 Mart balyorunun gölgesinde yokedilivermiştir. Anayasa maddesi, ödenek ve yolluklann, yasaca düzenleneceğinl öngörmektedir. Anayasa'nın sözünü ettiği yasa, 23 ocak 1962 tarihli 1 sayüı yasadır. 1 sayılı yasa, 4 hazlrsn W.h gü&ü ve 1905 sayılı yasa ile değistirilmiştir. Madde şöyle başlanıaktadır: TBMl»t üyelerinin ödeneklerlnln saptaıımasma dair Anayasanın 82'nci maddesindekl miktar, Devlet Memnrlan Yasasi ile gösterilen en yüksek gösterge ile bu yasaya göre çıkartılan kararnameler geregi yapılan ödeme ve dlger yasalarla ayhklara eklenen ödemeler tutandır.. Yasa maddesinde, «Devlet Memurlan Yasası» söz konusu edilmektedir. Maddede, «Türk Silâhlı Kuvvetleri Personel Yasası» ya da «Lniversite Personel Yasası» »nılmış bile değildir. 1 sayılı yasada, Damştay, Sayıştay ve Askeri Yüksek tdare Mahkemesi üyelerinin aylıklarını artıran 1903 sayüı yasadan da söz edilmemektedir. 1 sayılı yasaya göre, ödenek ve yolluklar, «Devlet Memurlsn Yasası» temel alınarak hesaplanmaktadır. Oysa. ödenek ve yolluklar, geçen yıllarda yargıçların aldtklan ay. lık temel alınarak hesaplanmıştır. Geçen hafta Anayasaya aykırı yorum niteliçindeki kararla yapılan yeni artış, maddede söıü geçmeyen Universite Personel Yasasına göre, Rektörân eline geçen para ölçü alınarak hesaplanıp, saptanmıştır. 1 sayılı yasa değişmeden, Devlet Memurlan Yasası bir yatıa İUlip Üniversitelrr Yasasına göre artış sağlanamaz. Yasalaı, özleri ve sözleriyle yorumlarup, ujgulanırlar. 1 sayılı yaaanın, «Soıünde» yer almayan Universite Personel Yasasına göre artış sağlamak, yasaya aykındır. Eğer, ödenek ve yollaklann, belirli ve tutarlı kurallara dayanarak saptanması isteniyorsa, bunun yolu, 1 sanlı yasanın deglştirilmesinden geçer. «MlUî birlik ve beraberlik ruhu lçinde», aylıklarını }irmi bes bin liraya çıkartan railletveldllerimiz kusura bakmasınlar, bugüne kadar aldıklan onaltı bin küsür lira parayı da fazladan almaktadırlar. Çünkü bugüne kadar ellerine geçen para, yargıçlann aldıklan aylıklar hesaplanarak, saptanmıştır. 1 sayüı yasaya göre, ancak ve ancak, Devlet Memurlan Yasasına göre hesap yapılabilir. Alacskları yoktur, borçlan vardır. İZMİR'DE 76 KİJ! GOZ4LTIH0A Iktisadi ve Ticari Bihmler Fakültesi önünde dün komandoların ilerici ögrencilere saldjrmasıyla meydana gelen ve 7 ögrencinin yaralandıgı çatışma sonunda gözaltına ahnan 76 bğrencx:in £.orgulan Izmir Cumhurıyet Sav cılığı'nda yürütülmektedır. Fakülte ıçinde bulunar. ılerici öğrencilere saldıran konıar.dolann başlattıkları olay faküire dış;r.a da sıçramış ve 40 dakıka sürmüşîür. Poîisin müdanalesr;le bastınlan olayda korr.acaclann zincir, muşta. demir çubuk. sopa ve boğma telleri kulianrtığı görülmüştür. Polis tarafmdnn gözaltına alınan 76 ögrenci Kantar Karakolu"nda bir gece tutulduktan sonra Cumhuriyet Savcılıgı'na verilmişlerdir. Cuınhurıyet Saycı Başyardımcısı H&lim Sabit Özler soruşturmanın yüriltüldüğünü belirterek daha sonra açıklama yapacağ'.nı bildirm'ş. fazla biigi vermemiştir. Olay sırasmda çeşıtli verİPiinden yaralanan 7 öğrenc;den Menmet Altaylı ve Ali Özdal Devlet Hastanesi'ne kaldınlmışıardır. Hastane yetkilüeri yaralı .ki ögrencinin durumlannın endişe verici oldugunu bildirrnışlerdır. ••• DP'NiN YASA ÖMERiSi CUMHURİYET GAZETESİ TAZl IŞLERt MüDÜRLÜĞÜNE İSTANBUL 11 Kasım 1976 tarih ve 18782 sayılı Gazetenizin birinci sahife birinci sütununda yaymlanan «Atatürk'ü Ulusça birkez daha saygıyla andık» baslıklı yazınızda, Bakarüığ;mızm Bayrajhnın yarıva indirilmemiş olması konu edilmektedir. Konu tetkik edildi. Gerçekle hiçb:r ilgisi olmadığı tesbit edildi. Duzeltmenin Gazeterüzin aynı sarnfs ve sütunlarda yayınlanmasıru rica ederim. Bayındırbk Bakanı Y. Muammer DOLMAC1 Müsteşar SENATO ANKARA ÜNİVERSİTESİ AÇMADI Ankara Üniversitesi Senatosu önceki gün yaptığı toplantıda, Ankara Üniversitesinin kapalı durumunun devam etmesini, 23 ocak'ta yeniden toplar.arak dıırıı mun bir daha gözden geçirilmesi ni kararlaştınlmıştır. Ankara Üniversitesi Senatosu toplantısında çeşitli faltUUe'erin dekanlan bilgi vermişler, daha sonra üniversitenin açılması konusunda unıut verici bir işaretın bulunmaması nedeniyle kapanma sına ilişkin kararın sürdürülraesi görüşü benimsenmiştir. Ankara Üniversitesi Rektörlüğünün Sena to toplantısı ile ilgüi bir açıklama yapması beklenmektedir. İSTANBULDA Komandoların işgali nedeni ile Istanbul Üniversitesi'nin ö^rerume açık olan fakültelerine bir türlü giremeyen öğrenciler, dün Rektörluk aracüığı ile öğrenim ve ögrencilik ile ilgili ışlemierini yaptırmışlardır. Fakülte biralanna giremeyen öğrenciler, üniversitede geniş bir kitlenin. hem sömestr, hem de şubat ayı sınavlarına giremeyeceklerlnı belirtmişlerdir. Çünkü bazı faküitelerde devam mecburiyetinin ve vıze zorunluğunun olması komando engeli ile fakülteden ıçeri gireraeyen geniş öğrenci kitlesinin dönem kaybetmelerine yol açmaktadır. Güvenlik kuv.'etlerinir» eskisi kadar sıkı önlem almadığı Istanbul Üniversitesi'nds dün de komando işgali sürmüş ve çeşitli böliimlerde öğrenim yapılamamıştır. Hukuk, Edebiyat Fak.ültesi'nde ve İktlsat Fakültesi'nin son sımflannda komando işgali nedeni ile bir türlü öğrenime geçilemedigl ancak, Dekanlığın fakültelerde olay çıkmadıgı gerekçesiyle öfretiml açık tutmakta israr ettiği görülmüştür. Niteklm Kukuk Fakültesi Dekanı dün de ögrencilerle görüşmüş ve [akültenin ögretime açık olduğu aususunda israr etmiş ve polisin can güvenlıfini sagladığını belirtmistir. TÖB DER'in Aksa.ray'daki Istanbui Şubesinin bulundagu bina dün gece dışardan yoğun mermi yağmuruna tutulmuştur. Saat 21.50 sıralannda ikl kiçl tarafmdan açıldiğı bildirüen ataş sırasmda şube binasının ana kapısı, lokali ve kltap satış yerine 30 kadar mermi atılmıştır. Poiis taraf.ndan bina önünde yapılan aramada 16 kovan bulunr.auştur. Görgü tanıkları ateş açanl^nn İM kişi olduklanm. bunlardan "oinnin parkah ve diğerinin de me?in gocuk gi>"d!ğini bildirmişlerdir. TÖB DER Istanbul Şubesi Başkanı Talıp Öztürk, bınarun pencerelerinin yüksekte bulunma smdan ötürü, ateş sırasmda biiyük bir raslantı olarak hiç kirnsenin yaralanmadıgıru, ancak 10'a yakın camın delik deşik edildiğini söylemiştir. Yaylım ateşi sırasında çevre halkı korkuya kapümıj, elektrtV lerini söndürerek perde aralanr!dan sokaklarında ne çeçtiğini anlamaja çahşmıştır. IHin geceki saldınnın Üğrenrilerden sonra öğretmenlere yönelik bir saldın olduğu ve komandolarca düzenlendiği belirtilmektedir. Olaya el koyan Ahmediye ksrakolu, kaçan belirsiz kişileri aramaktadır TÖB DER İSTANBUL ŞUBESi KURŞUN YAĞMURUNA TUTÜLDU Piyasada bono (Bastarafı 1. «çekler vadeli düzenlenmiş olsa bile çek karşılığı bankada bulunması halinde ödeme yapüdıgı» bildirilmiştir. Istanbul Ticaret Odası bunun üzerine «başkaca bir lşlem yapılamaz» gerekçesiyle dosyayı kapatmıştır. ITO yetkilüeri olayda yasal bir boş. luk oldugunu ve bu nedenle bir müdahalenin yapılarnayacagını bildirmektedirler. HUKUKT&Ki YEM Türk Ticaret Kanununda çekin çekme şartlan olarak iki şart yazılnustır. Bu ikl şartm birisi çekin yazıldığı tarihte adı geçen bankada bir karsüıgının (proviz yon) bulunmasıdır. Bulunmaması halinde Prof. Oğuz îmregün'ün açıklamasma gfire TBMM'in eski bir tefsir karan İle «dolandıncılık» suçu olarak kabul edllmistir. Pratikte çek vadeli yazıldığı zaman çogu kez bankada karşıhgı bulunmamakta ve dolan dmcıhk füli böylece işlenmls olmaktadır. Vadeli çek İle uygulamay» tstanbul Hukuk Fakültesi öğretim üyesi Prof. Ofuz îmregün Ticaret Hukufcu kıtasmda yasa geregl cekin görUldüğU tarihte öden digini, başka bir tip vade konamıyacagmı, ancak konulursa çekin geçerli olacağını, fakat vadelerin yazılmamış sayüacaSmı beürtraelrtedir. Prof. tmregun, daha sonra vadeli çek denilen uygulamaya da yer vermekte ve şöyle demektedir: «üygulamada, gerçek tanzim gününden ileri tarihli bir çek keşide ederek adeta vadeli çek yaratılmaktadır. Örneğin 1.4.1974 de düzenlenen bir çeke ihdas tarihi olarak 30.6.1974 tarihi açısından da geçerlidir. Zira TTK, madde 692.5 çekte şekil şartı olarak keşide gününün ve yerinin gösterilmesini aramıştır. Bunlarm şekli olarsk yerine getirilmesi yeterli olup. eercege tryup uymamalannın hiç bir önemi yoktur.» Yasa boşluklarından yararlamlarak gerçekleştiren bu uygulamanm özellikle vergi kaçıncı yö nü üzerinde durularak bu konuda önümüzdeki günler yenl bir yorum getirileceği sanılmaktadır. GAUTASÂRAY'DA KOMANDO EYİİMLERİ Galatasaray MühendUlik Yüksek Okulunda dün komandoların çıkardığı olay sonunda 5 öğrenci gözaltına alınmıştır. Okulda aztnlıkta olan komandolardan bir grup dün dershanelerde ögrencıiere sata?mışlardır. Okulda bulunan polisierin gözleri önünde maydana gelen olayda okul müdürü Prof. Celâl Erkman'la konuşmak isteyen öğrencilerden Ali Menteş, Halil Yıl dırım (Öğrenci temsüclsi), Kerim Kabadayı, Mustafa Aksakal ve Musa Gündoğdu götürülmüştür. Öğrenciler, olaylar karşısında müdürün gayet pasif davrandıgını, polisin de komandolarla işbirliği halinde oldugunu öne sürmüşlerdir. «Atatürk döneminin ekonomılt ve topiumsai tarihi» simpo^yumu 14 16 ocak tarihleri arasmda 7stanbul'da düzenlenecektir. Ord. Prof. Reşat Kaynsr BaşkanlıEın daki Tertip Kornitesince İ.T.Î. Akaderıisi Mezunlan Cemıyeti adma düzenlenen ve üç gtin sürecek olan simpoEvuina Atıkara ve Isranbul'dan çok aayıda bilim adamı ve araştırmîcı katılacaktır. Istanbul Maçka ütelinde 5'apılacak olan simpozyumda 19Î3 193S döneminin ekonomUt, siyasal ve topiumsai gelişimleri üzerine ilk gün Zafer TopraK Doç. Dr. Korkut Boratav, Doç. Dr. Erdoğan Teziç, Doç. Dr. Mete Tuncay ve Doç. Dr. Sina Aksin, ıkinci gün Doç. Dr. Emre Kongar, Dr. Yahya Tezel, Prof. Dr. Gilkin ve Prof. Dr. Ümit Doğariay, ten Kazgan, Doç. Dr. Selira Jlson gün ise Prof. Dr. Şerif TJardin, Prof. Dr. Aydın Aybay, Doç. Dr. İlber Ortaylı birer tebliğ SJnacaklardır. Ayrıca simpoz>ıımım son günü olan 16 ocak'ta tüm te'oliğler üzerine bir genel tartışma yapılacaktır. Atatürk döneminin ekonomik ve topiumsai tarihi konulu sempozyum düzenleniyor ECEViT ELEJTiRİLDi CHP Genel Başkanı Bülent Ecevit'in ödeneklerle ilgili yasa önerisini sunuş konuşmasından sonra grup toplantısında söz alan üyeler sert eleştiriler yapmışlardır. CHP Erzincan Senatörü Nıyazi Ünsal; Kontenjan, Tabii Senatörlük ve Milli Birlik Grubunun kal dırümasını istediği konuşmaaında, Genel Baskan Ecavtt'i son tutumuna iUşkin olarak eleştirmiş, »Sayın Başkanım, istifa et derlerse ederim ama Bulgaris'an gezisinden döner dönmez Gen^l Kurulua bilgisi olmadan demeç vermesi bizleri zor duruma düşürmüştür. Şerefimizle oynuyorlar ama ben bugün de yarın da bu parayı alacağım. Sanki biz husızız da başkaları Hazine'yi mi koruyor?» şeklinde konuşmustur. Ünsal Meclis Başkanını da eleştirerek, «Bu durutna Kemal Güvenin hareketlîii yol açtı, geri dönemeyiz, çok zor durumdayız» demiştir. Daha sonra söz alan Yusul Ziya Yağcı, «Bu hareket haysıyetimizle bağdaşmas. Ama geri & lamayız» demiş, «yapılan son ayarlamanın yaaal olup oUnadığına ilişkin» örnekler vermiş'.'r. Yağcı. Meclis hesaplannı uı^leme komisyonunun çalışmdiErından, basta Genel Sekreter Orhan Eyüboğlu o'.mak iizere fcirçok yöneticinin haberdar c'.dağunu söylemiştir. Muhsin Batur ise Genel Caçkan Ecevit'in 6 ay önce «prensibe evet» dediğine dikkati ç;Xerek «Sayın Ecevit o dönemdç yal nızca zamanlamayı yöneıic'.irte bıraknustı. Bu durumda bu i?:n altınCan zor kalkarız» şeklinde Bir cinayet (Baştarafı 1. Sayfad*) alınan Ortaokul Müdürü AU Rıza Kocaaslan'ın bazı öğrencıieri tahrik etmesiyle başlamıştır. Alevî olduğu bildirilen bu öğretmen, ortaokul öğrencüerine bazı bildiriler dağıttırmış, bu da sünnî vatandaşlann tepkisdne yolaçmıştır. Öldürme olayının ise, Ortaokul Müdürünün yakınları olduğu bildirilen Demir iülâlesinin bazı bireyleri tarafından gerçekleştirildiği öne sürülmektedir. Sivas Valisi Ali Rıza Yaradanakul, kendisine gelen bilgilere gdre, olayın bir sünnl alevî catışmasına dönüştüğünü dofrulamış, ancak bir süre önca görevin den alınan ortaokul mudürünün, ileri sürüldüğü gibi olaylan baslatmış olamayacağını sandığını bildirmiştir. Vali, Sinan Savaş'ı öldürdüğünü bildiren 23 j'aşındaki Ziya Demir adlı bir 50förün ortaya çıktığını, ne var ki bu iddiasının şüpheyle karjılandığını, bu kişinin başka birintn suçunu Üzerine almış olabileceğini söylemiştir. Olay üzerine dün Imranlı'ya 200 askerle 100 polis gönderilmiş ve ilçede geniş güvenlik ön'.emleri alınmıştır. Olayla ilgili olarak gözaltına alınan 19 kişinin de alevi yurttaşlar olduğu bildirilmiştir. Taylan (Bastarafı 1. «ayfada) nek ve yolluklann ayda 25 bin liraya varan bir sayıya ulastığı görülmüştür. Yapılan yasama lşleml yasa kuraünın yorumlanması niteliğindedir. Oysa yasama mecüslerinin yasalan yorumlama yetkisi yoktur. Mlllet Meclisi vasama yetkisinin smırlannı aşan va yar gı yetkisini kullanmaya varan bir karar venniştir. Bunun gibi ve buna benzeyen kararlar fcukuk dilindeki deyimle «yetki gasbıne örnek olarak göstenlmekte ve geçersizliği ileri sürülmekte•ür.» Dr A Z i Z Ç Ö L ORTHPKDİ VE TKAVMAlt)U>Jİ Mt)TEHASSISl (Kjru kemlk ve matsal öastaiıklan) Osmanbey HalaskSrcad Cad. 779/1 Sertef Apt. rELEFONî n «7 93 DP grjou aün pj.:\a.îis:iLer GdeANKARA, Cumhuriyet Bürosu) neklerinin yeniden düzenlenmesiYurdumuzda konuk olarak Oune ilişkin bir yasa önerisini Meclunan Macaristan Halk Cumhulis Başkanlıgına vermiş, grup da riyeti Dışişleri Bakanı Frigyes yayınladığı bıldiride. «TBMM üPuja ile Dışişleri Bakanı Çağlayeleri ile yüksek dereceli kamu görevlilerinin aylıkîarı konusun yangil tarafır.dan dün ıCzun vade li ekonomik, teknik, smai ve bida olumsuz tartışmalan bir yalimsel işbirliği anlaşması» ımza na bırakarak adaletsiz durumun edilmiştir. Konuk Bakan onuru düzeltilmesi gerekir» demiştir. na bir akşam yemeği veren Çağ Genel Başkan Ferruh Bozbeylayangil, konuşmasında >Sosyali'nin imzasıyla yayınlanan dünlis't ülkelerle ilişkileri geliştirkü DP Meclis grubu bildirisinde, mek azmindeyiz. demiştir. parlamenter aylıklanyla ilgili oDün imzalanan anlaşma uyalarak yapılan uygultLmanm ve nnca, iki Ulke arasında tanm Ukonu iie ilgili mevzuaun hakkarünleri ve gıda maddelermin üniyetten ne kadar uzak olduğunun retimi ve pazarlaması, metalur bir daiıa or:aya çıkt:ğı btıirtiiji sanayii, çeşitli üretim sektörmckte, bu aksaklığın temelinde leri için kotnple tesisler, enerji Anayasanın 82. maddesinin yattısanayii, t«rmik ener.ii istasyonlağı öne süriilmektedir. n, hidrolik ve buharlı türbinler, Parlamenter aylıklarmın yenielektroteknik, kimya, petrokim den düzenlenmesine ilişkin olaya ve ilâç sanayileri, madencilik rak hazırlanan ve Genel Başkan Ferruh Bojbeyli, Vedat önsal, sanayii, elektrikli ve eiektroteknik ev esyalan üretımi, konîeksıFaruk Sükan, Hasan Korkmazyon, tekstil ve boya sanayii, uiaş can ve Ekrem Dikmen'in imzalatırma ve haberleşme alanlarında rını taşıyan yasa önerisinin ilk işbirliji yapüacaktır. 3 maddesi şöyledir: Anlaşmada yer alan bir hük«Madde 1 TBMM üyeleri me göre, işbirliği iki ülkedeki aylık olarak en yüksek derecedeilgili firma ve kuruluşlar arasınki devlet memurunun aylıgı tuda yapılacafc sözleşmelerle vürütannda ödenek ve bunun yarısı tülecek, gerektlğinde bu sözle?kadar yolluk alırlar. TBMM üyemeler iki ülkenin yetkili kuruluş lerinin ödenek ve yolluklarının lannm onayma sunulacaktır. An hesaplanmasmuan devlet melaşmanın ışlerligı konusunda bir rnurlarmın. gördükleri iıizmetlekarma komisyon kurulacaktır. rih' fezenfğT geregi aldıklan yan Çağlayangil, anlaşmtuuh imzaedemeler dikkate alınmaz. lanmasından sonra yaptığı konuş Madde 2 Devlet memurlarımada, «Ülkelerimizin ekonomilerun aylıkîarı bütçe, kadro kanuri arasında verimli bir ifbirliği nu ve özel kanunlarla üst derecedekilerin eline geçecek miktar kurulması için aynı imkânlar ve aym şartlar mevcuttur» demişdan aşağı doğru düzenlenirken, tir. Konuk Bakan Puja da •Maen yüksek dereceli devlet memucaristan'ın amacmm Türkiye ile runun aylığı, en alt derecedeki kurulmus olan ilişkilerini daha devlet memurlanmn aylıklarmın da güçlendirmek oldugunu» sây 12 katını aşmayacak şekilde teslemiştir. bit edilir. Macaristan Dışişleri Bakanı Pu Madde 3 Kamu görevlilerila dün aynca, Çağlayangine ba?nin her ne suretle olursa olaun, basa bir görüşme yaptıktan sonaldıklan yan ödeme ve tazminatra sırasıyla Başbakan Demirel ve larla, devlet vasıta ve imkânlaCumhurbaskanı Korutürk tarafuı rmdan yararlanmalarının toplam dan kabul edilmiştir. karsüığı aylıklarmın yüzde sekECEYİrLE senini geçemez.> TEPKİLER Konuk bakan saat 19.10'da da CHP Genel Başkam BUlent EceParlamenterlerin ödeneklerine vitie görüşmüştür. Yarım saat yapılan zamma tepkıler. giderek sürmektedir. Bu arada CHP ör süren g(>rüşmeden sonra gazetecilere bir açıklama yapan CHP gütüne jurdun her köşesinöen Genel Başkanı, Son yıllarda eko gönderilen telgraflar yıgınlar nomik alanda büyük aülımlar oluşturmuştur. Telgraflarda, zam lı maaşları CHPIi parlamenter yapan Macaristan'la ekonomik konularda olsun, kültürel konulerin almaması önerilmektedir. larda olsun işbirliğini parti olaBursa CHP İl Başkanı Yılmaz uestekliyeceğiAkküıç da CHP Genel Sekreteri rak muhalefette mizi, iktidara geldlğüniade de bu Orhan Eyüboğlu'na gönderdiği ilişkileri geliştireceğimlzi kenditelgrafta, tüm CHPai parlamenlerine söyledim» demiştir. terlerin Genel Başkan 3ülent Ecevit'i örnek alarak zamlı maaşları kabul etmemelerini istemiştir. Parlamenter maaşlanna ABD'nin yeni zam Trabzon'da da tepkiyle karDışişleri Bakanı şılanmış, CHP, MSP, ve DP îl Başkanlan, yaptıklan açıklamaCyrus Vance larla, zammı eleştirmişlerdir. CGP TBMM Grubu ve Genel Türk Yunan Yönetim Kurulunca dün yayınlanan bildiride de, milletvekille tsnlaşmazlığım rine yapılan zammın yerinde olmadığı ve düzeltilmesi konusun çözmek için da çalışılacağı ifade edilmiştir. TBP Genel Başkanı Mustafa çaba harcayacağını Timisi ise, parlamenter maaçlasöyledi rına yapılan son zammı, başta VVASHİNGTON ABD'nin yeCHP olmak üzere parlamentodn grubu bulunan tüm partüerin ni Dışişieri Bakanı Cyrus Vankendi aralannda anlaşrnalt sure ce, Kıbrıs konusundaki Türk anlaşmazlığını çoznıek tiyle bu durumu sagladıklarını Yunan amacıyla çaba harcayacağını scyiddia etmiştir.^ lemiştir. Senato Dış llişkiler Komisyonu önünde lconusan Vance. Carter (BasUntfı t. •ajrfada) ytinetiminin. Türkiye ve YunaSayın Başbakan, Genelkurraay nistan'daki Amerikan asleri koBaşkanı Devlet Bakanı ve Baş nusunda, ABD ile bu ülkeîer ambakan Yardımcılan, kurul üyesi sında Ford yönetimi zamaranda bakanlar, Kuvvet Komutaniarı imzalanmış olan anlaşrnalaria ilve MiUi Güvenlik Kurulu Genel gili tutumunun ne olacağı konuSekreterinin iştiraki ile Çankaya sunda kesin bir şey söyleyomeyeKöşkünde toplanmıştır. A 1 1 Gü ceğini kaydetmiştir. H1 Vance, Kıbrıs konusunda, «Adil venlik Kurulunun bu toplantısına Sayın Milli Eğitim lîaîcam da ve kalıcı bir çözüm şimdi her zamankinden daha fazla önem davet edilmiştir. Milli Güvenlik Kunılu bu top taşımaktadır» şeklinde konuş(a a) lantısında, Anayasamızda nitelik muştur. leri belirtilnus olan Cumhuriyetinüzin temel ilkelerine yöne'.ti Akbank ile AKMEN len yıkıcı, bölücü ve anarşik mihraklarca j'ürütülen faalıyetarasında toplu lerin son bir yıl içindeıcl durumunu degerlendirmi», Imnlara sözleşme karşı alınan ve alınacak tedbırgörüşmeleri leri gözden geçirerek nükürr.ete gerekli tavsiyelerde buhınro'işbugün başlıyor tur.» Akbank TAŞ ile Akbank Mensupları Sendikası (AKMEN*) arasında beşinci dönem toplu iş (BaşUratı 1. Sarfada) sozleşmesi görüşmelerine bugün Skopetrides'in davasında Oün baslanacaktır. görgü tanıklan ve ola.y sırasınAKMEN Sendikasının ou giirüçda sanığı zararsız hale nretirw> meler sırasında. bankamn sube. Güvenlik Ajanı ifade vermiîler bölge müdürlüğü, müştemilat ve dir. Yargıç Henry Werker1n raş umum müdürlük seksiyoniariKüa kanlık ettigi mahkemede, lîce çalışan 8000'i aşkm üyesi için pevıt'in banda alınan ifadeiermin rasal. sosyal haklar ve ış güvenliği konularında yeni istek'.erde de dinlenmesi bulunacagı bildirilmektedir. Türkiye ve Macaristan arasında ekonomik, teknik ve bilimsel işbirliği anlaşması imzalandı İYÖD BAŞKANI (BasUrafı 1. Savfa(ia) fından dövüldüğünü ve komaya sokulduğunu söylemiştir. Güven yakalandıktan bir sUn sonra Beyoğiu İlkyardım Hastanesine kaldırılmış, hastane öğrencinin «genel vücut travması» geçirdiğini büdirmiştir. Öğrenci önceki gün öğle üzeri hastaneuen polis tarafmdan çık&rürmş, tek.rar 1. Şubeye götünihnüstır. Savcılığın tüm isranna rağînen Güven, önceki gün mesai bitimine dek Adliyeye teslim edilnv;miştir. Güven, ancak dün 13.3U sıralannda Adliyeye fcötillsUlr.tfiştür. . ""•;•. "~Paşa dîiven'in getrnîrjfl sırasında Adliyeyi çok sayıda öğrenci doldurmuş, polisin de «eniş güvenlik önlemleri aldığı görülmüştür. Bu arada. Güven'in annesl ve bazı yakmlsn sinir krizleri geçirmiştir. öğrencinin, Adliyede Toplum Suçlan Bürosunda, Savcı Muhittin Çenkdflğ tarafından ilk, sorgusu yapılmıştiT. Daha sonra Sav cının isteğiyle Paşa Güvan, Adlî Trp'a gönderilmiştir. Bu arada bir açıklama yapan avukatı Nizar Özkaya, Paşa Güven'in başında ağır bir cisimle vurma sonucu meydana gelen 10 santimlik yarayla, sag kolunda üç !nnk bulunduğunu bildirmiş, bu nedenle de kesin Adlî Tıp raporuntın ancak bunlar iyileştikten sonra alınabtlecegini ve bunun için de en azından 40 günlük bir sürenin gerekeceğini söylemiştir. Güven' in başındaki yararun tabanca kab zasıyla meydana getirildiği ona sürülmüştür. Daha sonra yeniden Toplum Suçlan Bürosuna gönderilen Paşa Güven, tutuklama istemiyla 2. Sulb Ceza Mahkemesır.e gönderilmiştir. Gizli olarak yapılan duruşmada Yargıç Saim Cömertoğlu, Paşa Güven'i, TCK"nuı bl36 sayılı yasaya göre, ruhsatsız tabanca taşımak suçundan tutukla mıştır. Sağmalcılar Cezaevine gönderüen Güven'in, daha önco de yine ruhsatsız tabanca taşımaktan 9. Aslîye Ceza MShkemesince verilmiş 10 aylık ve naien temyizde bulunan bir mahtojrniyetinia toulundugu bildirilmiştir. Avukat 'Niz&r özJsaya, hazırlanacak iddianameden sonra Güven hakkındaki davanın açüacağını söylemiş, bu arada kendilerinin de polisler hakkında dava açtıklannı ve hazırlık soruşturmasuun sürdügünü bildirıniştir. Avukat bu arada, Paşa Güven'in cezaevi hastanesinde tedavi edılmesi için bugün girişlmde bulunacaklannı da eklemiştir. DÖVÜLME OLAYI KINANDI ÇeşiUi kuruluslar, Pasa GUven'e işkence yapıldığını blldirerek olayı kmamışlardır. İYÖD'ün bağlı olduğu Devrimci Gençlik Demekleri Federasyonu Genel Sekreteri Bülent Uluet, Paşa Güven'in dövülmeslyle ilgili olarak şu iddialan öne sürmijş tür: •.Unkapanı civannda yakalanan Paşa Güven'in dört polis önce tabanca kabzalanyla kaiasmı bir kaç yerden yarmıslar. daiıa sonra gene tabanca kabaalanyia, sağ kolunu bilekten kırmıslardır. Paşa Güven'in bu iskenceylo sol kolu ve sol bacağı çalışaınaz lıaldedir. Sol diz kapağmı tabanca kabzası ile ezerek yere basamaz hale getirmişlerdir. Sırtına kum torbası koyarak coplarnışlar, kafasına su dolu tenekeyle vurmuşlardır. Bütün bunlardan sonra koma halinde hastaneye kalrtınlan Paşa Güven, güneş görmeyen rutubetli bir odaya yatıniınış ve kapısına 10 stenli polis koııularak ailesiyle dahi görüştürülmemiştir. Pazartesi günü 1. Şubeye kaldırılan Paşa Güven'e 1. Çube Müdürü Vural Yener şu tekliii yapmıştır: «İşkence edilmedim. diye ifade verirsen, polise mukavemet etmedî, diye Adliyeye sevkjjdeceğiz.» Paşa GUven iss. zaten polise mukavemet etmediğini ama işkence gördüğünü söy lemiş ve Vural Yener'în teklifini reddetmiştir. Bunun üzerine Paşa Güven tekrar işkence edilmeV: üzere hücreya götiirülmiiştür.» Bayrampaşa Cezaevinde siysîî koğuşunda kalan 38 tutuklu da dün yazılı bir açıklama j'aparaî:. «çağ dışı işkence olayını» kınamıştır. tlerici Gençler Derneği Genel Sekreteri Baki Temel Saclı ise, Paşa Güven'e yapılsn «insanlık dışı davranışı» nefretle karşıladığim bildirmiş, MC'ıan son günlerdeki demokratik kunıluşlar üzerindeki baskı ve terörünü kmamıştır. «» Zam farklarının Milli Güvenlik CHP Genel (Bastarafı 1. Sayfada) kilüerini her fırsatta uyararak, konunun önemi üzerine dikatlerini çektigini» söylemiş, mevcut durumun düzeltilmesi için yasalara ve iç tüzüğe ujgun önerileri beklediğini bildirmiştir. Güven, cevap mektubunda konu ile ilgili çalışma ve tartışmaların 1923 sayılı Türk Silâhlı Kuvvetleri Personel Yasası'nm kabul edildiği, 3 temmuz 1975 tarihinden bu yana devam ettiğini 1991 sayılı yasada yapılan değişiklikle hız kazandıgını belirterek şöyle demiştir: «Bu süre içerisinde Meclis Başkanı olarak siyasi partüerlmizin çeşitli kademedeki yetkililerini her fırsatta uyararak, konunun önemi üzerine dikkatlerıni çektim. Ve halen yürürlükte bulunan yasanın behemahal değiştirilmesi, TBMM üyelerinin, memurlara kanun ve kararnamelerle çeşitli isimler altında yapılan yan cdEmelerın hangıierinden yararianacaklarının niçbir kuşkuya yer vermiyecek şelcilde saptanarak açıklığa kavuşturuirnası gerektiğüu anlattun.» Millat Meclisi Başkanı Kemal Güven 5ürürlükte bulnan yasanın her türlü uygulamaya imkün verecek biçimde hazırlandıgını, bu nedenle memurlarla ilgili parasal nitelikteki her yasa ve karsrnamenin TBMM üyelerinin ödenek ve yolluklan üzerinde, basında, üyeler ve uygulayıcılar aarasında bir takım tartışma ve sürtüşmeler doğuracağını ifade ederek, «Bu durumun kamuoyunda parlamentomuzun itibarını ze deleyeceğini deifadeyle konunun partilerarası bir komisyonda ele alınmasını rica etmiştim. Üzün(Bastarafı 1. sayfada) tü ile belirteyim ki. bugün orta sizle Çanakkale'ye verdiği bilgiye ya çıkan durum, ne derece haklı göre, çarpışma somıcu batan Yuoldugumu bütün açıklığı ile or nr.n tankerinin gemicilerini kurtaya koymaktadır» demiştir. tarmak üzere Yugoslav şilebi ceGüven mektubunun son bölü nize can simidi ve bot atmıştjr. rnünde şu görüse yer vermişür: Olaydan sor.ra Yugoslav şilebi «Öteden beri önerdigim ve :srar de Havuzlar rnunde karaya oturla üzerinde durduğum TBMM muşlur. Yaraiı ve ölü sayısı haXüyelerinin ödenek ve yolluiları kında henüz kesin bilgi adinilenı düzenleyen 1905 sayılı yasanın memiştir. yukandaki sakmcalan gidermek öte yaııdan yine Çanakkale Bove günün koşullannı da dikkai.3 Âazında saat 22 sıralannda Kıbrıs alarak yeni baştan adalet ö!çü bandıralı bir gemi de Hamidiye leri içinde düzenlemek maksa Tabynlan önünde karaya oturdıyla tüm siyasi partilerimize 01mustur. Çanakkale Boğazındalîi tak çaba harcamakta görev üüş yoğun sis yuzünden gilmrük iştüğünü bu vesileyle tekrarlarnn.» lemi yapüamamaktadır. Çanakkale
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear