Catalog

Ankara Ankara ... 1 Ankara 1 Ankara*... Ankara Ankara ... Ankara Ankara Ankara Anka j Temel atma yarışı alay konusu oluyor DOIAP KUYUSU BÜYÜKlÜOÜNDEKl HAVUZU BiLE BABAM &ÇT1 H ükümetln AP ve MSP kanatlan arasında temel atma ve kurdela kesme yarışı sürüp gidiyor. Şimdl köy kahvelerinde büe Erbakan Demlrel arasındakl temel atma yanşı içln parmak sajilıyor: Muş'ta da atmı?, ettl 81. Yarın da Bingöl'e uğrarsa, üçbeş daha atar, hoca çok hızlı valla, katlyen yetişemezler ona.. Ama, onunkiler küçük peyler... Bizimld trüyonluk fttiyor. Trilyonluk. MHPLİLER VE AP'LLEK Gerçekten böyle.. Geçenlerde, Kırklarell Merkez Kütüphanesinln kurdelasmı kesmek lçin Kültür Bakanı Rıfkı Danışman ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ahmet Mahfr Ablum törene katıldılar. Kültür Bakanı «Nutuk irad eyler iken» MSP Grup Başkanveküi ile yeni Diyanet Işlori Başkanı arkalannda MSP'li yurttaşlar olduğu halde köşeden göriindurer. Kültür Bakanı konuşmasını bitinneden de, tören mören dinlemeden daldılar içeri. MSP'liler içerde, APIiler dışarda.. Bir şaşkınlık, bir gariplik, bir tedirşinlik.. SANAYİ BAKANLIĞI BİLDİRİSİ KARABORSAYI KABULLENIYOR anayi ve Teknoloji Bakanlığı pazar günü bir bildiri yayınladı. Kim demiş Türkiye'de resmî daireler a2 çahşıyor veya calıştığı zamanlar partizanlıkla uğraşıyor dlye, her kim demişse yalan demi», yanlış demiş. îşte Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı'nın pazar günü yaptığı açıklama bu sözleri ve görüşleri yalanlıyor. DEMİREL, TRT GENEL MÜDÜR'U KARATAŞ'I AZARLADI Ml ? emirel, sabah Karataş'ın, gazetelerde çıkan demecini okuyunca sinirlenmiş. Karataş, Danıştay kararlannın hükümet tarafından uygulanmasını isteyen bir demeç vermişti. Ne demekti bu? Ne anlama geliyordu önce Yalçıntaş, sonra Karataş.. Ne biçim adamlardı bunlar? Bunlara makam beğendiremiyordu, iş beğendiremiyordu.. aşbakan Demirel temel atmak lçin Ediroe'den Ardahan'a yorulup duruyor. «Böyyük Türkiye'yl kuruyoruz» diye patlatıyor nutkunu. Edirne'ye bir fakültenin temelini atmaya giderken, Babaeski köylerinden ondan fazla köylü traktörlerinl alıp asfaltın kenanna çektüer, en öndeklnin üstüne bir karton asıldı: Traktörlerimize mazot koyup, sonnı temele harç atın. Demirel bunu göremedl, çünktl yakındaki benzin istasyonuna üç gündür ilk kea mazot gelmiş, sıradaküer traktör sahiplerlne seslenmişler: Bırakın şimdl, birer bidon mazot alıp gidelim. Yoksa harmanı dövdüremeyeceğiz.. Köylüler temel atma üstüne konusmaya başlamışlardı. Aynı köyden CHP1) Süleyman ile AP delegesi Ali Turgut birbirlerlne şaka yaptılar. CHP'li Süleyman Mercan: Beri bak All, dedl, senln şu samanlıgı yapalım da kurdelâ kesmek için blrlni getirelim.. Artık AP delegesi All Turgut büe gerçeği görmüstü: Yağma yok, dedl. Benim samanlıJın temelinl birt atacak, açılış töreninl öteki yapacak. Blz ortaklanmıza hUrmetkânz arkadas. önce, dört sınk bulalım kl, törene hazır olalım, dlil ml ya!.. B Artık sıra samanlık temeli atmaya geliyor 4 «BÖYYÜK TÜRKtYETTt KURUYORUZ» DİYEN DEMİKEL'Î, KÖYLÜLER ŞU YAZIYLA KARŞILADILAR! tTRAKTÖRLERÎMİZE MAZOT KOYUP, SONRA TEMELE HARÇ ATIN...» S D KÜÇJK HAVUZUH ÖYKÜSO îş bittikten sonra, AP'liler Kültür Bakanım alıp kentin göbeğinde, çapı lkl metre kadar olan ve üstüsta dörtbeş tuğladan ibaret küçük havuza yürüdüler. KırklareU halkı, nayretle durumu lzliyordu. Bakan bey, bu havuzu da torenle açınca, esprileriyle Un yapan kahveci Orhan, yanmdakilere seslendi: Brehh. Dolap kuyusu kadar havuzu bile Bakan gelip açıyor be.. Hem de bu havuzun suyu büe daha bağlanmadı arkadaş... Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Basın Müşavirliği başlıklı ve 172 numaralı bildiride hem pazar günü Sanayi ve Teknolo Ji Bakanlığı'nın çalışma halinde olduğu ispatlanıyor hem de daha önemlisi bir başka şey ispatlanıyor. Her ne kadar hükümet yoklukla, pahalıhkla ve karaborsayla mücadele sloganlan altında kurulduysa da hiçbiri ile mücadele edemediği gün geçtikçe «Sanibinin sesi» tarafından açıklanıyor. îşte Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı'nın hafta tatilinde yaptığı açıklama da bunun somut bir örneği, bildirinin ikincl paragrafı aynen şöyle: «Yerli imal edilen kamyon miktan ihtiyaca kâfi gelmediği için kamyon almak lsteyen vatandaşlanmız bir sene sıra bek lemek zorunda kalmakta, 150 bin lira gibi karaborsa farkı ödemeden kamyon temin etmek imkanına sahip olamamaktadırlar» DEMİREL İLE ERBAKAN yarışın ikl büyük favorisi Bu söz Karataş'ın ağzından kaçıvermişti. TRT. Seçim Kurulu toplantısından önce, ne kadar «Münis», ne kadar yu muşak başlı, Atatürk ilkelerine ne kadar bağiı olduğunu, Anayasayı nasıl savunduğunu anlatmak istiyordu. Kulağına kar suyu mu kaçmıştı? cDanıştay kararlan uygulansın, hükümet seçim kurulu kararına uysun» laflan da bu arada ağzından kaçıvermişti. Demirel, hemen telefona sanlmış, ama Karataş'ı makamında bulaznamış demirel, bunun üzerine, partisinln milletvekili adaylarından olan bir TRT mensubunu arayarak, Karataş'ı acele bulmasını istemiş ve telefonun başında hırsla beklemeye başlamış. Biraz sonra Karataş Demlrel üe konuşuyordu. Demirel, söyleyeceğinl söylemişti, ama Karataş bunlara ne demişti? Ne konuştular, ne konuştular acaba..? Başkentin valisi köylüleri kovunca AP oylara veda etti nkara'nın Kealdn llçeslne bağlı «Cebr&ffll» köyüne «u geürilecektl. S\ı kanallarının yansı kazılmıştı. BUtUn köy sevinç Içindeydl. Ankara Vallsl Dunrru» Yalçın, müteahhlde «mlr vererek çalışmalan durdurdu. Bunun üzerine köylüler, başlannda AP11 Muhtar Edip Kalkan olmak Uzere, Valüiğe glttüer. VaU köylüleri dinlemedi bile. Hepsinl makamından kovdu deniyor. Vali İle konuşmaya gldenlerln hepsl de APTlydl. Necatl Atak, AU Uğurel, Duran Selen.. Vali'nin kovdugu AP'll köylüler, CHP Ankara örgütüne başvurdular. tl Başkanı Köprülüler'ld şöyle konuştular: «Gençler söylerlerdl de inanmazdık. Ecevit Böylerdi de inanmazdık, bundan sonra AP'ye oy yerirsek ellmlz kınlsın» ölçü sınav kâğıdı mı yoksa gizli rapor mu ? oktor Uğur Cilasun, geçenlerde ölen ünlü Spiker Zafer Cilasun'un kardeşiydl. 12 Mart öncesinde, Hacettepe Üniversitesı öğrenci Birliği Başkanıydı. 12 Mart sonrasında uzun süre cezaevinde kaldı. En agır işkencelere uğradı, yapılan yargılamalar sırasında Askerî Yargıtay suçsuzluğuna karar verdi. Cilasun bu arada, Bayburt'ta doktorluk yapıyordu. Arzusu, Kacettepe Universitesinde ihtisas yapmaktı. Bu amaçla toplum hekimliği smavına girerek kazandı. Kendisiyle birlikte sınava girenlerin bütün işlemleri tamamlandı. Fakat, Dr. Uğur Cilasun'un işlemi bir türlü Acaba gizli raporlar sınav kağıtlaruıdan j& kıymetli midir?. lmzadan çıkmıyordu. Kılıç Türkçesi Demirel Türkçesine taş çıkarttı oerji ve Tabil Kaynaklar Bakanı Selahattin Kılıç, haf'a içinde bir basın toplantısı yaparak Hora'nın araştırmalannı anlattı, tabii ki bol bol CHP* yi suçladı, Kılıç, basın mensup larmın doldurduğu salona girer girmez birden bire seçmenleri ile karşılaşmış gibi oldu galiba, bütün salonu dolaşarak herkesin teker teker elini sıktı, hemen arkasmdan bakanlık odacıları çay dağıtmaya başladılar. Bakan da yerini aldı. TV kamerası çekime başladı, ama bakanın ağzından tek kelime çıkmıyordu, gazeteciler, hemen sözierine bas lamasını yoksa gecikeceklerinl söyleyince «Belki TV'ye çay kaşığı sesleri kanşır biraz bekleye lim» dedi. Gazetecilerin çaylarının şekerîerini gürültüsüz kanş tırmayı taahhüt etmeleri üzerine söze başladı. A D E Mavi Soicular ören'de tatiide.. M | f | | 'nin sol kanadı diye tanınan Şükrü I . | I K Koç ve Abdullah Baştürk'ün yazlı* ^^^ evlerl ören'dekl Sunar Sitesinde. Bir aralık Süleyman Genç de gelmiştir. KörtezliJer «Mavi Soicular» dlye espn yapmışlardı. Geçen yazlar Mihri Belli de bir kaç hafta geçirmlşti. ören koyunda bu yaz mahkemelerden tatile vakit bulamadığı söylenlyor. Ama Türkiye îşçi Partisi Genel Başkanı Behice Boran kısa bir tatil geçiriyor Ören'de. Türkiye'nin tek kadın parti başkanım llgiyle karşıladı. örenliler. Behice Boran bir yaşam boyu süren savaşlarm kaamı, saçları bembeyaz, yüzünün çlzgüeri iyice derinleşmiş, ama lyimserliğini, umudunu hiç yitirnıemiş, tatil havasmda da olsa partlsiyle ilgilı sorunları tartışmaktan geri kalmıyor ve Türkiyenin sosyalist çlzgıde büyük üerleme kaydettiğlnı söylüyor dostlarına. Mukbil Bey siz Ahmet Muhtar mısınız r irkaç aydır, bir «Bilmece» uzerinde durdulc. Bilmecemiz, Türkiye üniversitelerinin en «kıdemli» doçenti ile ilgiliydi. Şimdi bu doçent? 1960 yılında 147 öfretim üyesi ile üniversiteden uzaklaştınldıktan sonra, AP Gençlik Kolları başkanlığı yapmış, 1969 yılında, CHP Parti Meclısine girmiş, 12 Mart sıkıyönetim mahkemelerinde yargılandıktan sonra, bugün sagcı gazetelcrde takma adla yazı yazan öğretim üyesini tanıyıp tanımadığınızı sormuştuk.. Bu bilmeceye gelen cevaplar şöyleydi: Bilmecede anlatılan yazar, Ankara HukuK Fakültesi öğretim üyelerinden Doçent Dr. Mukbil Özyörük'tür. özyörük, Tarcüman gazetesinde, «Ahmet Muhtar» adıyla yazılar yazmaktadır. Acaba öyle mi? Biz de, araştırdık, soruşturduk. Bir ara, Doç. Özyörük tarafmdan yazılan «Idare Hukuku Ders Notlarıona baktık, bu notların 155 nci sayfasında «Ahmet Muhtar» adlı birinden söz edilmektedir. Ahmet Muhtar, Sultan Hamid'in en güvendiği dm ve hukuk adamlanndan Şeyhülıslam Cemalettin Efendi'nin oğludur. Bur.dan sonrasıra Özyörük'ün kaleminden okuyalım; ve Cemalettin Efendi'nin oğlu Ahmet Muhtar'ı tamyalım: «Bu zatm devamh rahatsızlık içinde kıvranan, hasta bulunan ve bu yüzden hiçbır öğrenim yapmamış olan yegâne oğlu Ahmst Muhtar bey, tedavi edilmek için Avrupa'ya gitmeKte ısrar edince, gönlünün alınıp onu bu seyahatten vazgcçirmsk için daha 21 yaşında iken tayin edildiği Şürayı Devlet azalığından, tam 10 yıl kadar ne kadar başarılı işler gördügünü kendisi anlatmaktadır. (Ahmet Muhtar) İntak'hak, İstanbul 1930, Hamid Matbaası s.: 23) Anmet Muhtar bey gibi, o devirde memlekstimizde gerçekten mükemmel öğretim yapan (Mektebi Mülkiye, Mühendishanei Berri Hümayun, Mektebi SuHani gibi) müesseselerin hiçbirine uğramamış, fakat babası veya kaympeder! sayesinde sanki burs bağlamr gibi, Şurayı Devlet üyelik lerine atanmış nice damatlar ve mahdumlar vardır. Bu yüzden Şurayı Devletin itibarma bittabi gölge düşüyordu.» Evet. acaDa Ahmet Muhtar, Mukbil Özyörük mü? özyörük, ,Ahmet Muhtar hakkında bu bilgileri verdikten sonra, bu adı alıp, yazılar yazar mı? BUemeyiz. îsterseniz bilmeceyi bir de kendisine soralım: Mukbil bey, siz Ahmet Muhtar mısınız?.. B Konuşmasında Hora'nın çalış malarını öven Kılıç, bir ara ken dini tutamadı ve gelen sismik bantların incelenmesi sırasında teknisyenlerin gözlerinln yasardı ğını söyledi. Enerji Bakanı CHP zamanında bir kıta sahanlığı haritası hazırlanmadığını iddia ederek böy le bir haritamn hazırlanması ge rektiğini söyledi. Bir gazeteci «Niçin siz böyle bir harita hazırlamadınız» sorusunu yöneltin ce. Kılıç şu cevabı verdl: «O gereği ifa edip, o gereğin gereklerini de yerine getireceğimiz gün gelecektir» Basın toplantısını bitirdiğinde Selahattin Kılıç basm mensuplarından önce kapıya koştu ve gazetecileri tek tek ellerini sıkarak uğurladı. Kapıdan çıkan gazeteciler kendi aralannda şöyle konuşuyorlardı: Yahu Selahattin Kılıç gall ba bizi seçmeni zannetti. Sen onu bunu bırak ta Kılıç'm Türk diline yaptığı hizmet lerin farkma vardın mı onu söyle. «O gereği ifa edip o gereğin gereklerini de yerine getireceği miz gün gelecektir» Kılıç'ın dili. Dmirel'in Türfr çesinden de iyiymiş meğer.^ Bir beraatın kısa öyküsü.. D ev Genç davası, geçtiğimiz hafta Askeri Yargıtayca karara bağlandı. Bazı mahkumlyet kararları onandı, bazılan bozuldu. Bazı sanıklann beraat kararlan da kesinleşti. Beraat edenler arasmda Prof. Muammer Aksoy da var. Aksoy, 18 mayıs 1971'de Balyoz Harekâtı ile birlikte gözaltına alınmıştı. O günlerde Aksoy'un bir büyüls suçu vardı. Prof. Bahri Savcı, Prof. Mümtaz Soysal, Prof. Bülent Nurl Esen Ue birlikte Başbakan Erim'e gidip, sıkıyÖD.etim altında Anayasanın değiştirilmemesl gerektiğinl Böylemişti Aksoy, gözaltına alındıktan bir süre sonra, «Ortam» dergisinde başyazılar yayınlamaya başladı. Îşte bugünlerde, bir sahte mektuba dayanarak, gözaltma almdı ve tutuklandı. Mektubun sahteliği bir süre sonra anlaşıldı ama, koskoca Anayasa Hukuku Profesörü ve 1961 Anayasası Komisyon sözcüsü, askeri savcı Abdülbalır Tuğ'un isteği üzerine, gözaltına alınmış ve tutuklanmıştı. Sıkıyönetim yetkilileri, Aksoy'u, Dev Genç davasına kattılar. Ak saçlı profesör, çocugu yaşındaki gençlerle, mahkeme önüne çıktı, Aksoy, binlerce sayfa tutan savunmalar yaptı. Hakkındaki MtT raporlarını ve ihbarları birer birer çürüttü ve sonunda beraat etti. Askeri Yargıtay da beraat hükmünü onadı.. Cami işlerine MSP bakıyor mm Y\ Genel Idare Kurulu üyesl Ü U Mehmet Atagün Demir*** köy ilçesinin Armuuu köyüne gitmişti. Köylüler hemen çevresini aldılar: Bizim Köprünün, ayak'.an 1974 yılında dikildi. Sonra Hükiâmet değişti. Dört ayak kaldı. Neden yapümaz Bey? Bu dereden 6 ay geçemiyoruz. Hapis kalıyonjz. Atagün, belirli büyüklüğü gpçen köprülerin projeleri için geniş formalitelerin olduğunu anlat tı. Köylüler tatmin olmadılar: Peki ama o zaman nasıl başlandı? Köylüler, bu işin olmayacagını anlayınca köye cami ıstediler. Atagün ciddi ciddl konuştu: O işi MSP'lilere söylemeK Jâ zım. Cami işlerine onlar bakıyor.. NtNİ DİYANtT i^LÖi ity B r tutanak ve bir not... azla söze girmeden îğneada'dan CHP milletvekili Mehmet Dedeoğlu'na gelen bir tutanak ile kısa nota göz atalım : T.C. Hür Genel Orman ve Tarım îş Sendikası temsilciliğinin 24.2.1976 tarihll v k 2 sayılı bazı hususlar hakkındaki yazüanna atfen 7.4.1976 günü îğneada'ya gidildi. Sendika temsilcisi Bahtiyar Kuşku ila Bulanıkdere Bölge şefliği binasmda yapılan görüşme neticesinde : 1 Temsil ve agaçlandırma sahalannda çalıştınlan bilumum kadm ve kız işçilerın hava bozuk olsa dahi hiç bir suretle kollarma yazı yazılmaması kabul edildi v» mutabakata varıldı. 2 İşverenlerle işçiler arasmda iyi münasebet sağlanması hususunda görüşülerek mutabakata varılarak iş bu tutanak tanzim edildi ve müştereken Imzalandı. Hayali Geçit (Bulanıkdere bölge şefO, Mustafa Toköz (Kâtip mutemet), Bahtiyar Kuşku (İğneada halkmdan)» Bu tutanağa iliştirümiş bir de not: « Bu arada agaçlandırmada çalışan kadın ve kızlarımız günde en çok 3035 lira alır. Ama çalıştığı saatler kolları sıvanarak kollarma kalemle yazılıyoı Îşte tutanak bunun belgesidir. Bu da komünizmle mücadele edenlerin milliyetçiliği mi? Bizim kızlarımız köylüye ml koüannı esir kampındaki gibi yazı yazılıyor? Se!am!ar. Bahtiyar Kuşku.» Bütün bu yazılanların dışmda ne yazıya, ne yoruma gsrek yok sanırız... r TRT Genel Müdürlüğü konusunda yeni dedikodular.. N usret Erarslan, emekli albaydır. Erarslan, hayatının son yirmi yılını, Ordu Film Merkezinde geçirmlştir. Kuvvet Komutanlan, Ordu Komutanlan. Genelkurmay Başkanlan değişmiş, fakat Erarslan, hep yerinde kalmıştır. Erarslan, o günlerde bütün komutanlann büyük boy fotoğraflarmı çekmede ün sağlamıştır. Erarslan işinın ehlidir. iyi resim çeker. Filmden, filmcüikten anlar. Yeşilçama geçse, Ümit Utku'yu bile yaya bırakır. Şaban Karataş'tan boşalan TRT Yönetlm Kurulu üyeliğine Nusret Erarslan getirilece!: diyerüer var. Söylenenlere göre, Erarslan önce, Yönetim Kurulu üyesi olacak, sonra da, Genel MüdUrlüğe getirilecek. Erarslan'ın arası AP ile çok iyi.. Türkeş ise Harbiye'den smıf arkaaaşı. Bütün generajler Erarslan'ı yakından tanır. Yani, Türkçesi «.Torpili» tam Erarslan'ın. General Genel Müdür gördük, profesörden gördük, bir de filmci albay Genel Müdür görelim. Lizbon'daki elçinin durumu merak konusu f A Mart döneminde MÎT I fm Müsteşarlığından Lizoon * * • Elçiliğine atanan Geneıal Fuat Doğu'nun neden gerı ^dgrılmadığı büyük bir merak KCnusu Dışişleri koridorlarında. Ki mi Elçiler yaş haddini doldurarak kimi elçiler görev sürelenni tamamlıyarak yakında emeslıye aynlacak ama Fuat Doğu'nun durumunu h'.ç kimse bümiyor. Siyasal çevreler ise başka îorulara yöneüyor. 12 Mart dön^tnınin bir elçismi hâlâ görevde tutan. Milliyetçi Cephe Hükümet!nin Portekiz'deki gelişmelere ba. kış açısım sapuyorlar. HAZIRLAYANLAR : Müşerref HEKiMOĞLÜ Uğur MUMCU Füsun ÖZBiLGEN îsmet SOLAK