Catalog

u 766 sayılı Tapulama Kanununun 2. maddesl hükmune gore ormanlar tapulamaya değil genel olarak sınırlamaya bağlıdır. Aynl kanunun 46. maddesinin son fıkrası ise «Orman Kanunu uyannca tahdıtleri yapılarak kesinlesmiş ve tescil edilmiş ormanlara aıt kayıtlar, (kütüklu) museccel bulundugu birliğln tapu kütüğüne oldugu gibi aktanlır.» demektedlr. Gorülmektedir kl ormanlar, özel mülkiyete konu arasi ve arsalar gibi tapulkmaya beğlı (tar bi) tutulmaktadır. Esasen kamu emJAJdrun Medeni Kanunun belırttiğı sekılde tapu kütüğüne kaydı yapılmaz. Bu, kamu emlâkl bulunmasının doğal sonucudur; Medenı Kanunun 912. maddesi bunu açıklar. Kamu emlâki olan ormanlarda, tesçilı muktazi aynl hak (kutuğe geçmesı gerekli malsal hak) olabilmesi içın ormanın tapulamaya tabi bulunması, tapu kütuğüne oldugu gıbl aktanlmayıp, arazi, arsa, bına gibi kutüğe geçmi$ .blr sayfasırıın varlığı gerekir kı, tescili muktazi aynî hakkın sıcilin mahsus sutununa tescili mumkün olsun... Kaldı ki, Medeni Kanunun 655. maddesi •Ormanlarda üst hakkı memnudur. demektedir. Üst hakkını duzenleyen Medeni Kanunun 652. maddesi esasen arsadan soz eder. Orman ise, yertyle birlıkte ormandır ve arsa degıldır. Inçaat hakkı dahi üst hakkının bir benzeridlr; blnanın isgal ettiği yer kadar bir orman alanının TURtZM AMAÇLI PROJELERE Ust veya ınşaat hakkı ıle bellı bir süre içın dahl olsa bırakılması, o arazl üzerinde yapılacak blnanın, tesisin malikinln hak sahibl kişi olması, her türlU tasarrufî muamelelerde bulunabılmesi, bu hak ormanlarda ortaya çıkanlırsa (ıhdas edılirse) ormanlann o kadar saha içln dolaylı yoldan daraltüması anlamını taşır. Bu daraltma nedeni de, blr kamu kuruhısumm kamu yaran için yapaca&ı tesla değil, özel hukuk tüzel kişlsinin veya gerçek kişlnln öncelikle yaran bulunan tesıstir. Anayasa'nın 131. maddeal hUkmün» gön ormanlar ancak, kamu yaran mevcutsa, orman nltellği sünlürtllürse kamu hizmeti İçln lrtifak hakkına (Baskasına alt taşınmaz mallardan smırlı olarak yararlanma hakltO konu olabllir. 6831 sayılı Orman Kanunu'nun 17. maddeslnin son fıkrasında .Tunstlk bakundan yapılacak her nevi blna ve tesisat» için sadece lzin müessesesi getirilmiştir. Yasada bu özel htlküm mevcutken, turistik kuruluslar içln Kanun Koyucu bu yolu öngörmüş ıken, kamu yaran şartmı dahl arams* mışken, turlzm smaçlı projelerde lzm yoluna glt (ÜMHÜRİYET^28 AGÜSTOS 197S7 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER Ormanlarda Üst Hakkı H. Avni USLUOĞLU buna ait özel kanun olan 6831 sayılı Orman Kanununda yer almıstır Sukna hakkı ıle de konunun ilgısı yoktur. Inşaat hakkına gelmce, madde arsadan bahsettığıne ve esasen benzeri olan üst hakkı ormanlarda yasaklandığına göre ormanla ilgill deflldir. Başkasına temlik, mirasçıya intıkal imkânı olan bağımsız ve sureklihk gösteren inşaat hakkı ormanlar içın imkânsızdır. Ormana dolaylı yoldan sahıp olma sonucunu doğurur. Devamlılık unsuru olan bir haktır. Üst hakkı da, İnşaat hakkı da ormanın dolaylı yoldan daraltılması anlamını tasır. Anayasanın 37. ve 131. maddelerine aykındır. öyleyse, Orman Kanununun 113 ve Anayasar nın 131. maddelerinde sozll edllen ormanlarda İrtifak hakkı, Medeni Kanunun 719. maddesınde kısmen ıfadesini bulan kanunl lntlfa hakkı olabılır. Tapu sicilıne kaydedUrneden de vücut bulabillr. Ona muttall olanlara karşı dermeyaru mümkündur. Bu sebepledir kl, henüz suıırlaması yapılmamı», tapu kütüğünde olduğu gıbl aktarumıs bir kaydı bulunmayBn ormanlar dahl, k»mu yaran ön aartı Ile, Mally» ve Orman Bakanlıklarının muvafakattyl* bu İrtifak (intifa) hakkv na konu olabüir. lntlfa hakkı aslmda ÖMİ mUlkiyete konu yer. ler İçin mevzuubahistır Zira, intifa hakkma ko na yer tatlmlâk edllse lntlfa hakkı bedele dönUsecektlr. Devlet ormanı lsttmlâke komı olamıy» cağından, el deglstiremeyeceğlnden, Medeni Kanunun astl lntifa hfıHnrniın farklı, kamu kurumeylp, Kamu yaran, dolayısıyle kamu hiBmetiymiş gibi ormanlarda ırtıfak hakkı ve özellıkle ust veya inşaat hakkı oluşturma düşünülemez. Tesisin turistık olması halınde sadece izuı verılebıllr. Tesısın genel saglık, genel güvenlık ve genel menfaat içın olması hallnde yine öncelıkle izuı muessesesı ışleyecektır. Fakat, genel menfaat (kamu yaran' mevcutsa ajTica irtlfak hakkma konu yapılabılecektir. Anayasa böylece kayıtlamıştır. Genel sağlık ve genel emniyette de genel menfaat duşunulebılecefınden bu iki halde cto irtifak hakkı söz konusu olab'hrse de, esasen genel sağlık ve genel gıivenliğe dönük tesislerin yapımı ve yönetımi kamu kuruluşlannın gorevl cümleaindendir ve özel teşebbuae dönük turisttik tMislerden tamamen farklıdır. Orman Kanununun 115. maddesi ve Anayasa'nm 131. maddesi ormanlarda lrttfak hakkındaa •oz ettiğine gore ormanlarda lrtllak hakkı mumkündür. Ancak bu irtıfak hakkı, Medeni Kanunun arazi ve arsalar veya buralarda yapılmış blna ve teslslere ılışkin olarak dUaenledigı irtıfak hakkı değıl, kamu emlâki üzerinde ihdası mümkün İrtıfak hakkıdır. Ornefin, Medeni Kanunun müUdyetln eşya ve mal dıaı (gayri aynî) haklar kummda sozü edllen irtifak hakkı ve gayrimenkul mUkellefiyeti veya İrtifak hakkmın öbür çeşiUeri ve özellikle intifa hakkı olamaz. Medenl Kanunun ormanlara ilışkın 742. maddaai de öncelıkle özel ormanlara ait olup, maksftdı da farklıdır. Ormanlara illşkin bükUmlar hışîannın ksmu Memettodekl kanm yaran sebebiyle ortaya çıkrmş, kamu hızmetinin görulmesine katkı amacmdan doğmuş, özel blr irtifak üntıfa) hakkı olarak kabul zorunlugu vardır, onnanlardakl irtifak hekkının . Ormanlarda, tapu kutüğtlne tescllsia lhda» edilecek İrtifak (intifa) hakkına konu yer, üçüncü klşilerin hak isteme, satm alma, vs. gibi davranışlarıyla ilgısı olabüecek yerlerden degıldir. Yer devletmdir ve bir hak ile kayıtlı olarak veya olmayarak el değıştırmeyecektır. Bu sebeple, devletin irtlfak hakkı sozleşmesi yaptıgı kişi bu nakfcı yönünden, hakkmın süresi içinde ve sözleşme koşullanna uyduğu oranda emniyettedır. Bu bakımdan hakkuı tapu sicilıne kaydı esasen gereksızdlr. Geriye, bu şahsa, bu tesıs »ebebiyle kredi verebilmek için ayni hak nıteliğlnl kazandıran bir tapu kaydı arama problemi kalıyor Dar bogaz ve zorlama da buradan gelıyor Turızmı teşvlk, gelışmesini temın de zorunlu hale gelmiştir Ancak, btt kredi ormanlarda üst veya inşaat hakkı ıhdasının dışındakı yollarla sağlanamaz mı? Ormanlarda ust veya ınşaat hakkı mumkun olamadığına gore, kredıyi verecek olan kuruluş bu yenn devletten başkasına geçmeyeceğıni, el detistirmeyeceğinl emniyet sebebi kabul ederek, izın vermeye aıt sozleşmeye arzu ettığı hukümleri de koydurarak, kredinin sarfını denetleyerek, tapudan cayrı sebeplere dayanarak bu krediyi Terme yollarım geliştirmelıdır Mutlaka tapu kaydı aranıp, tescil imkâm yokken, hele sınırlama=ı yapılmamış vey3 yapıhp da henilz kesinleşmemiş ormanlarda bu yol düçunülmezkcn, dpvlet ormanlan ozel mülkıyete konu imiş gJbi, arsa »«ya araziye ilışkin Medeni Kanunun 751. maddesine uygun inşaat hakkmın İhdası istenılemez. Buna rağmen devlet ormanlannda üst veya İnşaat hakkı sağlansa, bırhğın tapu kütüğüne oldugu gibi aktarılmış bulunan ormanlara aıt tahdıt kayıtlarına bu yenn krokısı eklenerek DU kroklye konu yer için irtıfak hakkı adı altmda üst veya inşaat hakkı tesıs edilip, kutüğe geçırilse, bu hakkın sahibl btı kayda dayanarak kre5 dl alırken, krediyi verçcek kurulus elbette ipoı tek isteyecektır Bu ipoteğe muvafakata Maliye * TO Orman Bakanlannın veya Bakanlıklannm ; yetklll olabüeceğini de mnnetmlyoniî. Kaldı ki, , derlet ormam olan bu yer alım satıma konu 't olamryBcaJından, akit de 61ü ve muallel bulunduğundan bu muamele krediyi verecek kuruluşu ajdatmadan öteyo bir değer de taşımayacatrr. Barış ve Savaş n, eninde sonanda sn'dur. Sofuk sn, sıcak an, ılık su, klrll su, temiz su, kaynayan su. Politika, eninde sonunda politikadır; hangi kıüğa girerse glrsin; onu fyice taüunalı; ve bllmeliyiz suyu bildlglmlz gibi... Yirmincl Yüzyıl insanı, politikanın dışmda kalamaz.. Çunkü çağunızın sorumluluğunu tasımaktadır. Politlkarun çeşitlemesi çoktur; nitelik değiştirerek karşınuza çıkar: Bazan yumuşaktır, bazan dinsel kılığa bürünür, bazan şiddete dfinüşür. bazan ticaret yolumı seçer, bazan huknksal görirnünıdedlr, bazan savaşı yeğler. Bunun içlndir ki «savaş politikanın dcvamıdır» diyen General Carl von Clausewitz'in tanınu yerli yerine oturmuştur. Gerçekten de savaş, örgatlenmiş silâhlı güçlerin aracıhğıyla ve zor kullanarak politika yapmaktır. Yasadığımız günlere bir göz atalım. Ege Denizi üstünde ve altmda yatan zenginlikler ve çıkarlar knnusunda ikl ülke karşı karşıyadır: Türkiye ve Yunanistan... Atina ile Ankara bir düelloyu sürdürüyorlar. Blrleşmlş >Iilletler Gttvenlik Örgütünde, Lahey Adalet Divanmda, Bağlantısızlar Konferansmda, ikili müzakerelerde, her devlet kendi politikasını yürfitmeye çabahyor. Bn arada Hnra gemisi Türkije'nin siyasetini vurgulamak için sefere çılayor. Her iki politikanın ardında iki ordu vardır: Tiirk ordusu, Ynnan ordusu... Gerektiğinde politika savaşa dönüşecek. silÂhlı güçler çatışması başbyacaktır. Dcınek ki barış ile savaş arasmdaki avrıma özenle yaklaşmalı\ız. O zaman Banşçı Ecevit.in nasıl olup da birdenbire Kıbns'a çıkarma karan verdiğini ve elli yıldan berl savaşmıyan bir ülkede harbin sorumnnu yüklendlğinl anlamak kolaylaşır. Çağımızın insanı politikasız blr yaşam düşünemezse, savaşı da düşünmek zorundadır. Salt banşçı geçinmek, ya da bans edebiyatı yapmak; gerçeklerden soyutlanmak demektfr. Çağımızın İnsanı sömürüye karşı çıkmak zorundadır. Çünkü snmüriiye karşı çıkmak, özgtirlfikle ve bajımsızlıkla eşanlamlıdır. lnsanın özgürIâffi sömarüre başkaldırmakla, uluslann ba£ımsızlıgı emperyaüzme diremnekle sa#lanır. Bn tntum, çafdas politikayı simgeler. Çağdaş politikanın ise savaşa dönüştüğü açamalar ve yerler vardır. Çağdaş Insanm bansçüıgı, sfimürüye ve emperyalizme başeğmek değUdlr. S Gençlik ve Gelecek Behzat AY « V nlrersKetersrMi Ofmıcl Scçme Te TerlesttnMe Merkeal I I Baskanı Prof. Altan Günalpın yaptı£ı açıklaaBBdan (Gum** hurivct, 19 »fustos 1976) lLs*yi bitiren 265 bln adaydaa tSl bininin rukmk öfranlme deram edemlyeceklerlııl. t t e ı ytkaak okul re fakttltelerin toplam kontenjantanntn 38 bin oldnga İçln, 38 bin Idatetn yfikaek ötrenbne devam edebUeceklerinl fifrendlk. AçtklamaTi oknrken, 227 binfaı Taamda 38 Mn o kadsr aa feldi kl, «piyangoyu kasananlar» diy« düfüodtim. BBrfik çofrnnluk olan £27 bln geaç ise çok seyler S 227 bin gcne* glıeoeihutı ders yümda rflkae^ pılan kspatüacak BelJd llerld yülardm bu obuufı bulnram (1) diye şurada bnrada t$aiı rüçsüz bckleyip dnraeaklar. «Tfiksek öğrenim kapasitesimle yeni çözümkro gfcUknenıeslsiNİcn 6*0rü, beklemelerl »ürüp gktecegi gibi, beUeyvolerhı Softmâsdekl yıllarda sayılan hızla da artacak Bnjfönlrii nnfugmımuıı 17 mllyomnm çocakiu, 13 y NÜKLEER YAYGINLAŞMA Okleer tekoolojmla bansçı] uygulama zinctrl baslıca bea halkadan olusmaktadır: l. Ham uranyum eerhMlnln topraktan ç'Jcanlmaaı, 3. Uranyumun zenginleştirilmesi, 3. Nukleer santrallann yapımı v» lsletılmeal, 4. Kullatııimıs nUkİMr j a k ı t l » n n onanmı, plutonium'un ayıklanmaaı, 6. NUkle*r artaklann çevreye sarar Termeyecek hal» getlnlmesl. baaka bir deyiale, uygun yerlen» depolanması. Nukleer t»knoiojmla bansçıl uyıulamalamun slmdly» kadar sörü en çok edllen hAiv<utını nukleer aantrallar oluştunnustur. Bu, nttklecr teknoloji «Inclrinln otekl balkalannın daba az onetnli olmainrtan degü, fUnUmüse degtn nOklear Öcaretlrj agırlık noktasını nUklear santrallann oluşturmasmdan doguyordu. Nlt«kim, geçenlarde »>deral Almanya'mn Breaüyaya ve Franaanın Pakistana nüklaer yakıt ursUmine özgtl tesisler satma» konusu ortaya çıktıfınd» bu yent adnn büyuk yankılar yaptı. Bu aatıclara itırazlar özelllkle Amenka Btrleşik Devletlerinden gelmiştır. Amerika Birleşik Devletleri nukleer aantrallar yaygınlaasa da nukleer yakıt tesislerinın blrkaç ulkenln tekelınde kalmasının nukleer sılâh yapımı potansıyelinln yayıuna sı tehlıkesini engelleyecef dıisüncesinı one sürüyordu. Buna karşı, örneğin Federal Almanya böyle bir sımrlamamn sonsuza değin surdürülemıyeceğini belirtmış, gereklı güvenlık tedbırlerının alınması ve denetımin saflanması koşuluyle yakıt üretılmesıne yarayacak tesislerin de satılabıleceği gorüşunde direnmıştır. N RtMfFB YAYGmLAJMAYI ONIEMK, SffRUIttf Y l DX YAVA5UTMAI AMAOYU YAfflAK CAMAIM MEI T f * 10SÛ ÖVCÖYf DE6SS DE JMOfYE D6&M OUMU 62B SONUÇ AUNDlâi S9YIBKMEL Osman Fuat ÖZKILIÇ larak plutonlum OrvttbaMi ı« plutonium'un yakıt olarak kullanilmmn olanaklan bulunmuştur. Aynca bu yolda thorlum madeninden de yararlanüabilmektedır. c) NUkleer santral ve bu yoldan nükleer teknoloji edlnmenin ülkelere enerji yanında uluslararası lllskllerde daha büyük bir siyasal etkirüik kaaandırdıgı biçiminde bir anlayış geliamektedlT. ç) NUkleer aygıtlar ve nUkleer tek&oloji ihracınia büyük boyutlarda bir tlcarî işlem olması ve o ölçüde kârlı bulunması nükleer teknolojiyi geliftinnek yolunda büyük harcamalar ve yatınmlar yapmıs ve bu sayede bu teknoloJiyi elrte edebilmis ülkeleri de nukleer ihracata teşvik etmektedır. Şu var kl, nUkleer aygıtların YB teknolojinin barışçı bir çerçeve içinde ve sınırlı olarak da olsa yaygınlaşması nükleer silah rspım potansiyelınin gitg'de yaygınİEşması anlamma gelmeKtedır «Bu mllyon nüfuslu bir kentin enerji gereksininlml karşüamak üzere kunılan bir hafü" su reaktoru bır yılda aym buyuklükte bir kaç kenü yıkabılecek guçte atombombası yapırruna yeterli plutonium Uretebılmektedir». «îsrail, Franea'dan aldıgı 36 megavatlık reaktörün 1963 yılında çalışmaya başlamasından bu yana on atombombasına yeterli plutonlum Uretmış olabilir.» Bu yuzden yalnız nukleer siıâh ların değıl, banşcü bır çerçevede nükleer aygıtlann yaygınlaşması da dünyada kaygılar yaratmaktadır. Bu kaygılar insanlan çeşitlı ülkelerde zaman zamaıı nüklesr silâhlara ve nükleer reaktörlere karşı gdsteriler yapmağa itelerken devletler de uluslararası bazı düzenlemelere gitme gereksınımı duymaktadırlar. 1963 yılında nükleer denemelerin atmosferde yapümasını yasık layan bir andlaşma imzaİ3nmıştır. Bu tarihten sonra Amerika Birleşik Devletleri ve Sovyetler Birlıği nükleer denemelennı at mostoda dejll toprak «Jtmda yapmıslardır. Bununla birlıkte suraaı lsaret edllmeğe deger ki, her İki ulkenln de 1963 yılmdan bu yana giri$tikleri nükleer deneme sayısı 194S 11« 1963 yıllan arasındakilerden çok fazla olmuştur. Bu andlasmayı imzalamayan Pranaa r» Çin atmosferde nükleer deMinelerinl sürdürmüalerdir. Ancak Çin 1975 yılındaki Ulc nüUeer denemeainl ytr&ltalda yapmıştır. İ96a yılında lmzalanan ve 1S70 Tilında yürürlüğe giren «Atom Silâhlannın Yayılmasuu önteme Andla?ma«ı» nükleer ülkelerın nükleer olmayan ülkelere nükleer madde v» teknoloji vermelerini smırlandırmak ve böylece iııik leer olmayan Ulkelerin atom siJah lan yapma olanağı kazanmalırını önlemek amaçlarma yönelık ldi Şu var kl, nukleer silâh yapma potansiyelinin yaygınlaşmasını önlemek isteyen bu andlaşmanın hükümlerl nükleer olmıyan Ulkeler teknoloji edinme yolunda rahatça ilerlemesine ve bomba yapımı asamasının çok yakuılarına kadar ulasmasına elvenşll ldl. Halen bu andlasmayı imzelayan ve onaylayan ulkeleruı sayısı yüze yakındır. îçlerinde Fran sa, Çin, Hindlstan, Pakistan, GUney Afrıka, Brezilya, Arjantln, îspanya, KUba, Portekiz gibi Ulkelerin yer aldığı 37 Ulke bu andlasmayı imzalamamıştır. Ote yan dan 13 Ulke de bu andlasmayı ımzalamış fakat onaylamamıstır. nu gençler olnstnnnaktadır. Bo ikl asrı toplam 30 mOyan eder. Yani ntifusumuzun yiızde 75'i. Bu çoğunta£ıiB ü!kemlx T» reJlecegimiz için öneminl iyi anlamak rereldyor. Orta dfrenlmleriııi binblr rüçlOk Içtadt tamamlarabOm gençlerin ço^unln#u yflksek öğrenim olınatim kavnsaınay>ıca, ülkemizde zaten var olan ırenel anfaHndakl issizllk sonmuna yeni Mr tfp i^slzler ordasu eklenecektir. Bunlar, orta ögrenimlerlnl bitiren işsiz gençler ordusn adını alacaktir. Ba tip lşsizlerln, ötekl işslzlcrden ayınmlı yönleri vardır. Blr kec ba gençler belll blr öğrenim kadenıeslnden geçmlslerdir Belli blr dnzeyde blHnçIenmlşIerdlr. îkincisi: Yaslan ttrtti atak. heyecanlı, hırçın, lsysnkftr dönemdedirier Bu eerçek btllmln bnlgnsndnr. Psikolojintn başlıca konulanndan blridlr: Oençlik jsikoIoJM. Yüzbinleroe genç, önce, umutlanmn kınlmalan sonucu hiç hoşnut oimayacaklardır Hırçınlaşacaklardır. Karamjar olacaklardrr. Kimi değrr ölçüleri sarsılacaktır. Yüksek öjfrenlm olt naklan önümüzdeld yıllarda azaldıkça bunaiıma dojnı eldecek lerdlr. l ş de bnlamavTnca bunalımlan artacaktır. Çeşitll nedenler yflsfinden bnnalımdan bunaiıma sürıiklenirkon davranıs bo•oktokları geçirmeye başlayacaklardır. Yıklan yıla bbjV» geoçierln sayısı da »rtacaktır. Çünkfl: 1) Yüksek 5trentaB kapasitestnde yeni çözümlere eldilmemektedir, 2) Her geçen yıl orta öğreniminl bltirenlerin sayın art maktsdır, S) B« İkl nedene baglı olarak yığılma da hızla bfiyflmektedir . Ba flç raaddere ek olarak, yoğun öjrenci olayl a n nadenİTİe yttkaek okul ve fakültelerin ço|unlufunda nor mal öfrtnfanln yapılamanus obnasından doj^acak sonnç da hekaUmabdır. Orta Sfreotalerfad eeflfli tflçlfikler içinde biürip, yfiksek Sfrenfan düşlerl Ue krrraaan tençlerln, yüksek ögTenlm kapılantnn yitelerh» kapandıfrm gSrünce, hırçınlasıp karamsar olarak başlayacaklan bunalımlan l*stz kahnalan sooucu daha da artaeak ve karmaşık olıcairtır Ba okumus issi> (ençlerin banatamdan bunaiıma sfirttklenmelerlnln doturacatı sonuç, zaten için İçin kaynamakta olan toplıunumuzu bunalım bataklıgmda boğacak denli bfiyflk olaeaktır. Gençlertn bunabmh daTranıslan karsısmda, «nlan kınamak, snçbunak Mmsenin hakkı deflldtr. Hele de blrinci derecede sonnnln olanlann... Bunalunlı gençlerl kınamayı, stıçlamayı bırakın bir yana, suçlu dnrama »sıl sornmlalar dfifeock lerdlr Şözfl buraya getlrmlşken, blr zamanlar Millt Etlthn Mttsteşarlığı yapmış olan Dr. llhan Ozdlltn blr Tazumdan ttçtnç Mr bolümfl atnıtılıyonm: « olusal dfizeyde GENÇLlK SORUNU bmrttn en krlUk ve en güncel sonm ballne ceunlstir. Bu sorunun kendl toplumnmuzdakl seyrl, sorumlular ve sorumlnluklar bakımından, giderek daha karmaşık, daha sahfpelz ve daha tehlikeli bir niteU>e bürünürken, çöztim yöntemleri de bilünselllk ve etUHllkten o Slçiide nzaklasmaktadır. Geçmlşte blr tür «suç» olarak neredeyse tamamen akademlk sLsUme. eğitlm sUtemlne yüklenen bu sonm, burün Uginç bir yön deflglkllğİTİe poUUk Bisteme yüklenen bir sonm niteliğlne bürünmüstür. Böylece, akademlk slstem çözümü politik sistemden. politik siatem de akademik sistemden bekler hale gelmlşUr. Sankl ba iki slstcnı birbirinln dıfinda veya karsısmda sistemlermi* gibi! Sankl sorun sadece akademik olsa politik slsterai, politik olsa akademik sistemi ilgUendirmesnl? elbi!» (Cumhuriyet, 21 haairaa 1976) Her sorumlu, geDçlerl k n u n u yerine, basmı İkl aruca ara• D I alıp diişünmelldlr Ve kendi kendüerine şu sonıyu yftneitmelidlrler: Gençlerimlze ne verdik kl ne bekliyonız? Sorumlular bu soruyn kendilerlne sonıyorlar mı? Asıl nedenlerln topluman yapual durumundan kavnaklandı£ını biliyorlar mı? Blliyorlarsa nlçin gerekenleri yapmıyorlar? BilmiyorlarHi onlara •ornyomz: Gençllğlmizi ve peleceğimizi nereye götürüyorsanna? îdaho şelâleleri yakınında kurulan ılk nükleer santraluı lşletilmeğe başladığı 1951 yıluıdan bu yana dünyanın çeşitll yerlerinde birçok ..ukleer santral yapılmıştır. Newsweek dergislnln blldlrdiğine göre 1976 yılı nısamnda çeşitll ülkelerdeki nükleer santral toplamı 162*yi bulmuştu. OUnümüîde hemen her Ulke, olanaklan ölçüstlnde, nükleer enerjl ve ntlkleer teknoloji edmmefe çaba harcamaktadır. Le Monde gazetesi 45 ülkede toplam 275 nükleer santral kurulmakta olduğunu yazmıştır (2 8 1976). Uluslararası Atom Enerjısi Ajansı 1985 yıhnda dünyada tüketilecek enerjının yüzde yırmısıni nukleer enerjlnin olueturacağuu tahmın etmektedır. Bu gıdı? uluslararası nükleer tlcaretı gunden güne yogunluğu artan bir faaliyet halinde gelıştirmektedir. Nükleer santrallara rağbetin hıala artmasının sebepleri uzerlnde şunlar söylenebılir: a) 1973 yılı sonlarmdaki petrol bunalımı ve o zamandanberi ham petrol fiyatlarında görulen büyuk artışlar petrol dışmdaki enerji türlerine hızla yonelınmesi gereksinimlni ortaya çıkarmıştır. Oysa, şimdilik nükleer enerji dışındaki öbür enerji türlerl gUnUmüz dünyasımn enerji gereksinlmlerini karşılayacak durumda değildir. Gerçl nükleer teknolojinin başka bir uygulaması olarak hafıf atomların kaynaştmlması (fuslon) yolunda başarıya ulasıldığmda bol, teıaiz, tehlikesiz ve ucuz enerji elde edılmesi umuimakta ise de bu yoldaki ılerlemeler konusunda henuz fazlft bıljpye raslanmamaktadır. b) Nükleer santrallardan elektrik üretimi gitgide daha ucuza malolma yolundadır. Bu gelışım nükleer reaktorlenn yeni modellerinde daha açıkça belirmektedır. Önceleri nukleer reaktorlerde yakıt olarak doğada nadır bulunan Uranium 235 kullanılırken artık Uranium 238'den yararlam1 L A N KADIKÖY 4SLİYE 1. Ht'Kt'K HAKlMLİGlNDEN Kadıkoy Osmanağa mahallesi hane 2% cılt 39. sahıfe 45'de nufusa kayıtlı Lutfü oğlu Nıl'den doğma 2612. 1953 doğumlu Akıf'ın Ker.t olan soyadının Tumen olarak tashıhen tesclıne 16.7. 1976 tarıh ve 976,531 esas ve 976 '421 savı ıle karar venldigı ılân olunur. (Basın: 6497) 9372 Japonya, Kanada ve Soryetl*r Blr lîği arasında 1975 yılı mayışından aralığma kadar Londra'da tam bir glzlilik içinde yUrütülen gorüşmeler sonunda gerçekleştırılen bu anlaşma mekrup teatisl suretiyle bağlanmıştır ve blr «cen tıîmen anlaşması» niteliğindedlr. Yasama organlaruun onayını gerektırmeyen bu anlaşma nükleer lhracatı yeniden kurallara bağlaınaktadır. Londra'daki gizli müzakereler Vıyana'daki «Uluslararası Atom Enerjisi Ajansısnın bilgisl dışmda yapılmış olmakla birlikto anlaşmanın uygulanmasında bu ajansa bazı gorevler verilmlştir. Anlaşma, anılan yedi ülkeden herbirinı nukleer ihracat yapmadan önce öbür altı ulke yanmda Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı ıle de istişareye zorunlu kılmak^adır. Anlaşma ile ulasılmak İ£tenen amaçlar nukleer ihracatta keskin rekabetleri önlemek için nUkleer ihrac&Kıiann, tiimnniin benzer satış koşullanna uymalanna elven^lı alışkanlıklar oluşturrnak, her nukle?r ihrscat işleminin yeten kadar güvenlık tedbırlerivle donatılmasını sağlamak ve nUkleer alıcı tarafmdan lleride üretılecek plutonium'un atombombası yapımında kullanılma olasılığını ortadan kaldırmaktır. Satmahcı ülke, Uretılecek plutontumun bomba yapımmdan kuUanılmı yacağını açıklıkla taahhüt edecektır. Satınalıcı Ulke gerekli güvenlik tedbirlerinin alınmasuıda Uluslararası Atom Enerjisi Ajansınm denetlmini kabul zorunluğunda olacaktır. Böylece satınalıcı Ulkenin eline geçecek nükleer madde ve teknolojiyi ihraç etmesı ya da çaldırması önlenecektir. Tasadıgunız dftnyanm her yanında politika ferektiğİBde şiddete bürünerek sürdürülüyor. Endonezja'da onbinlerce siyasal tutuklu yıllardan beri akılalmaz koşullar altmda zindandadır. Şili'de lşkence, faşist lktidann doğal politikası nitellğine erişmiştir. Iran'da Şahın düzeni her tür Insanlık dışı yöntemi devletin siyasası diye benimsemlgtlr. Gfiney AfrTka'da ırk ayrnmınm zulmüdür politika.» nilstln'de neler olnp bittiğinî izliyor moyuz? Tel Zaatar kampındakl katliam kimin ve nerin marifetiydi? Löbnan'ı Ikiye ayınp îsrail'e destek saflamak yolunda HıriBtryanlardan oluşan, Mr tampon devlet knrmak için ddkübnedi mi kanlar oluk oluk... k Peki, bltmiyecek mi topln emayetler? Bir gün gelecek, emekçl sınıflann ve mazlnm halk* lann yerrTiıündeki egemenliği, karşı konulmıyscak bir agirlıfa kavuşacak; sömflrünön dlsleri s5kfileeek, emperyallzmin biieğl bükülecek; ve işte o gün, savaşlan çıkaranlar savaş politikasının işlerine yaramadığuıı görecekler. Yenilginin kaçınümaz aşamasma rardıklannda, snmnrücüler ve emperyallstler şiddet slyasasuu kuUanmaktan zortmlu olarak razgeçeceklerdlr. Insanlığm gerçektea banşa kavuştuğu gün, insanlığın gerçek bayramı olacaktır. Çünkü banşa vanbnasi ancak sömürfl ve emperyaUs" min belkemiğinln kınlmasıyla olasıdır. Çağımızın İnsanı barışçıdır. Çünkü sömürüye ve emperyalizme ksrsıdrr; ozgürlflk" ten ve bağımsızlıktan yanadır. Banş ağacı aneak lömüriisöz ortamds bflyflr, pelişir? banş ağarının çiçeklrnmesine çalışmak; çağımu inanmnın görevidir, islevidir, doğasıdır. • f I DEVLET GÜVENLÎK MAHKEMELERİ SORUIM YAYIMLARI PK. 231 AKSARAY/lst. DOM DOĞMADAN ÖNCE DOM va ANAYASA MAHKEMESİ DGM NASIL BİR KURULUŞTUR? DGM'ye HAYIRI DGM'nln FAAÜYETLERİ Ç g f | u E (Cumhurıyet S374) iiondra anlaşmasmın amaçlarım ne ölçüde gerçekleştırebileceğı zamanla görUIecektir. Ancak, dün yanın çeşitli Ulkelerinde kurulacak nUkleer santrallan ve di'Jer nUkleer tesisleri Viyana'dakl Uluslararası Atom Enerjisi Ajansının j'eterl kadar etkinlikle deBu koşull?.r altmda, 18 Mayıs netliyebılmesinın güçlükleri mey 1974 tarihinde Hindistan kendi atombombasmı patlatmış, bu o dandadır Denetleme özellikle satmalıcı Ulkelerln ulusal egemenlay dünyada nUkleer silâhlann lik düşüncelerı nedeniyle her zayaygınlaşması konusundaki kaygılan artırmıstır (Hindistan 1963 man nazık bir sorun olarak sürüp gidebilecektir. Andlaçmasını lmzalıyan devletlerdendı ve bombasmı toprak alNUkleer yaygınlaşmayı önletmda patlatmıştır.) mek, smırlamak ya da yavaşlatmak amacıyle yapılan çabalarm 27 Ocak 1976 terihinde, günüher türlüsü övgüyle karşılanmamüzün nükleer aygıt ve teknoloğa değmekteyse de şimdıye degm ji ihracatçısı yedi ulkesi arasmda bu yolda başarılı sonuçlar alınLondra'da nükleer ihracat konusunda bir anlaşma imzalanmıstır. dıgmı söylemek pek mümkün deAmerika Birleşik Devletleri, Fe ğildir. Aİcsine nükleer silâh yapımı yaygınlaşmaktadır. deral Almanya, Fransa, Ingıltere, Pazarlama uzmanlanrfl eeılstlrmek ve yeni paaflaroa elemanlan yetiştirmek amacı ıla PEVA yeni bir PAZARLAMA MERKEZİ kurmuştur Pazarlama Merkezi Şlrketlerden burslar sağlamakta ve pazarlama kurslarma kendl imkânı ile katıîma olanağı bulamayan lrişileri eğittme tabi tutmaktadır. Burslar kredi şeklinde verilir. Burs alan faizsiz olarak uzun blr süre içinde bursu PAZARLAMA MERKEZİ'ne geri ödeyecektir. Bu şekllde burs alan ilerde başkalannın da eğiümine katkıda bulunmuş olacaktır. 197« 77 Pazarlama Knrslan ProgTann : 13 Eylfll 1 Kasnn 24 Eklm 1978 14 Aralık 1978 1977 1977 Satış Temsiıclsl Kursn Pazarlama Araştırması Kursu Pazarlama Tekniği Kursu Satıs örgütünün K» rulması, Yönetiml ve Denetiml Kursu 20 AraUk 1976 • 28 Ocak ÎSTANBUL TELEFON BAŞMÜDÜRLÜGÜNDEN: 7 Şubat 11 Mart Bayan Elemanlar Alınacaktır tir. BasmüdUrlügümuı Şehlrleraraa ve MlUetlerarası Servlslerl İçin bayan elemanlar alınaoıkSınavlar öer nafta Cuma günleri saat 14J0'da Sirked BUyukpostahaııedeld KanUo f a l o ounda yapüacaktır. Şartlar asağıda gosterilmlşür. Fazla bllgı 28 58 90 »e 66 10 40 NoJu telefonlardan alınabfllr. Möracaat yeri: Slrkecl Büyükpostahane Udnd kattakl 01 îstihbarat AmirUğl Başvurmada Istenen belgeler: Diploma ve nüfus cüzdanı asıllan Ue bir adet foto|raf. Çauşma şartlan: MUletlerarasında: GUnde 6 saat] geçmemek Uzerc ögleden bnce, ftgleden sonra ve ak?am olacaktır. Şehlrlerarasında : lş durumuna göre Cğleden önce, ögleden sonra »eya akşam olmak üzere Uç vardiye halinde çalıştınlacaktır. BUtün gece çalışma mecbunyeU aranmıyacakur. özel damm t Sabah erken veya akşam 18.00'den sonrakl saatlerde memurlar belirli güzergahlara yakın olmak (otunnak) şartlyle evlerine PTT minibUslerl İle alınıp bırakıiacaktır. Almanca, lngillzcc reya Pransızca bilenlertn Usan btlgisl sınavı BasmUdUrlUğüa gösterecefl kültür merltezlerlnde yapılacaktır. Ortak sartlaı s 1 Ortaokul, L.ISB, Llse eşldl veya Yüksek Okul mezuUu olmak, 2 18 vaşından küçUk, 39 yaşından büyük olmamak. VEKİLECKR CCREl 2177. 2277. 2387.2688. 1683. 1783.1850.217fiTL. TL. TU TL. TL. TL. TL. TL. Milletierarasında çalıstınlacaklar Ortaoku) mezunlan tçin Llse mezunlan tçın Meslek Lısesi mezunlan İçln Yüksek Okul merunlan İçın tjenırlerarasında çaiıştınlacaklar OrtaokTiı mezunlan lçlD Llse mezunlan içln Meslek Llsest mezunlan İçln YUksek Okul merunlan tcın PEVA PAZARLAMA MERKEZİ hakkında bılgl lsteyenler asağıki adrese yan İle veya şahsen başvurabilirler. PEVA Pazarlama Merkezi Beyoğlu, Imam Sokak No: 1 Kat: 4 îstanbul (Cumhurıyet: 9377) Millî Eğitim Bakanlığından '. YEDEK PARÇA İMAL ETTİRİLECEKTÎR 1 12 kalem yedek parça şartnamesl esaslannda imâl ettirilecektır. 2 îhaleye ıştırak için 2500 TL lık teminatuı 2.9.1976 günu saat 16 OO'ya kadar yaptmlması, 3 Tekliflerın en geç 2 9.1976 gunü saat 17.00'ye kadar Muessesemize teslımi, 4 Bu ışe aıt teknık resım ve şartname Muessesemiz tıcaret servısmden veya Istanbul Bahçekapı Sümerbank Alım ve Satım Muessesesi MUdürlugu l'ınci gruptan temın edılebıhr. 5 Muessesemiz ıhaleyı yapıp yapmamakta veya dilediği fırmaya imal ettirmekte serbesttir. SÜMERBANK Kahraman Maraş Pamuklu Sanajil ^Iüessesesi (Basın: 23094) 9368 Yurtdışı Doktora ve İhtisas Bursları Bakanlığımız adına 1416 safllı kanuna göre, Üniversıte, Akademl ve Yüksek Okullara Öğretım Üye Yardımcısı vetiştirmek amacıyla, 1976 yılında yurt dışma göndenlecelt cğrencilerin seçimi için açılacak müsabaka ımtıhanlanna kütılabümek üzere Ugıli Üniversıte, Akademl ve YUksek Okullara yapacaklan son müraoaat tarıhı 20.9.1976 pazartesı günü saat 17.30'a kadar uzatılmıştır. (Basm: 23058) 9366 KONGRE 21 81978 tarihinde yapılması gereken yıllık kongremı?, ekserivet temın edılemedığınden 1 9.1976 gıınu saat 8 Dü'de yapılacaktır, uyelere duyurulur. YONETIM KUKLLU (Cumhuriyet 9373) Aynca Cumartesı, Pazaı veya dlgeı tatlı günierınde çalışıidıŞî takdlrde FarTs çatısnm (lcrett Odenecektlr. (Basm: 20864) 9303 (Basın: 20864) 9367