Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
İKt CUMHURİYET .20 AöUİICÎ 1975 ırks'ı eleştlren Ttimı bilginler, onun ileride oîacağını scylediği birtakım olaylarm olmadığını ileri sürerek Marksizm'i gözden düşürmeye çahşırlar. Kuşkusuz bu gibi eleştirmenlerin içinde iyi niyetli olanlar da, kötü niyetli olanlar da vardır. Akıllı, bilgilî bır okur, işte önce bunu, demek ki eleştirmenin niyetini sezmelıdir. Sözgelişi Marks'ın yapıtlarının yasak, olduğu bir ülkede. kendisine bılgin denen bir adam çıkıp da Marksizm'in saçma olduğunu ileri sürer. onu bir kaç sözcükle yerin dibine batırmaya kalkarsa, okur aptal degüdir ya, adamın niyetini o an anlar ve bir çağı deği^tirmiş olan büyük düşünürün yapıtlarına büsbütün merak sarar. M OLAYLAR VE GÖRUŞLER BİR İLERLEME Melih Cevdet ANDAY bügi ile burjuva düşünürlerini aU edecekîerini sanıyorlar, çoğun başanyorlar da bu işi. Bir solcu kalkıp da «altyapı, üstyapı» dedi mi bıırjuva düşününi afallayıveriyor. Ne yaparsmız, budur bizim düzeyimiz. Ama yok, son zamanlarda bu dunım epey değişiküğe uğradı; daha bilgili Marksistler, daha akıllı burjuvalar yetışti: Gecikerek dd olsa, Marks'ı, Engels'i, Lenin'i okuyorlar artık, bir üerlemedır bu. Gerçi buraya değin konuyu toplumumuz açısından ele almış durumdayım. anrak dünya çapında aa düşünsek. burjuva düşünürlerinin Mrrk sizme karşı tutumları arasında kimi benzerlikler bulunduşunu görmezlikt?n gelemeyiz. Bunlann içinde bence en önemli olanı, komünizmin seçim yolu ile iktidara gelemeyeceğine ilişkm burjuva kamsıdır. Konuyu bir az daha açmama izin verirseniz diyeceğim ki, bu kanı, komünizmin sfçim yolunu, meşru yolu hiç bir zaman tutmayacağı ile bagıntılı degildir. Murksistler, ancak devrim yolu ile iktidara geleceklerim söyleaikleri sürece burjuvalar durunıaan çok: memnundular, «İste» diyorlardı. «Komünistler böyledır, ıneşru yolları beğenmezler, çünkü meşrti yollardan Iktidara gelemeyeceklerini bilirler. Onlar zorbadırlar, demokrasiye kârşıdırlar, insan haklarına saygı duymazlar.» Böyle cuyorlardı ama gerçekta komünizmin devrim yolunu yeğlemesmdekı anlamı da kavramış değillerdi. Konunun bu yanını slmdilik bır yana bırakacak olursak, asıl önemli olan, Avrupa'da kimi komünist partilerinin seçimlerde kazanarak İktidara aday olmalarından sonra ortaya ç:kan durumdur. Büyük kaDitalist ülkeler bu olasıhğa karşı açıkça tehditler savurdular, dünyar;in denşesinin bozulacağını, buna nsüsaarie edpmeyeceklerini belirttiler... Papa daha kesin davrandı, îtalya'dr. komiinistlcre oy verecek olanların afaroz edileceklerini söyledi. Peki, halkın oyuna saygı ilkesi ne olmuştu? .Seçimlerin yasal sonııçlanna saygı neden ortadan kalkmıştı? Kapıtalist Batı'yı bu konuda da taklit etmeden duramnyan bizim burjuvalar ve onlann temsilcisi hükümet başkanı ise çok daha basit bir davran's içinde bulundu: Komüniznıle savaşta «setndet» mertsbesine erscpgıni söyledi. Canım, demokrasi, insan hakları, seçimlere saygı gibi ilkelerle «sehadet» anlayısı nasıl olurdu da birlesebılirdi? Bâ?bakan<n, «ayin A'itfi îprkçl tte konuşmannda sSylediği kimi sozler isç büsbütün şaşırtıcldır. Sayın Demırel bu konusmasında. komünist lerin lıiç bir ülkede seç'.mle iktidara gelmediklerıni ve 2?lem?yfceklerinı söyledi. Bu bır düşündür, h«r düçtine olduğıı gibi ona da sayşı gösteririz. Ancak Allende örneğı ortaya atıldıgmda gerçekten tuhai bir durum çıkıyordu ortaya. Allende &3Çimle başa geçmiş bir Marksist'ti, oranm sağcıları, yabancı bir ülkenin yardımma dayanaraü bu ıneşr.j başkanı öldürmüşlerdi. Ama bizim Başbakan bu olayı bilmezlikten gelerek, «O da pılıyı pırtıjT toplayıp gitti» dıyebiliycrdu. Nezaketli İpekçi'nin, cAman efendim. pıl'.yı pırtıyı tooîamadı, onu...> demesini de, Sen sonuca bak> diye janıtl.yordu. Yazımın basına döneyim; kimi burjuva bilgınlerinin çoğu bütün ömürleri boyunca Marksizmin yanlışljğını. Marks'm dediklerinin çıkmadığını tanıtlamaya çabalamışlardı; ama anlaşılan şimdi durum tersine dönmüştü ki, bunlar Marks'ın en önemli sözünü dogrulamak için birbirleriyle yarış ediyorlardı. Çünkü Marks, Engels vs Lenin, burjuvalann «demokrasi» dedikleri düzenin gerçekte bir burjuva dıktatoryası olduğunu söylemışlerdir. Demokrasi yalnızca burjuvalar içın vardı, onlar aralannda kimi düşün ayrılıklarına düşebilirlerdi, başka başka partilerde toplanabüirlerdi, ama amaçlan degişmezdi. bu da anamalişgücü ilişkisinin dejişmemesi Mkesinde kendini gösteriyordu. Böyl? diyen burjuvalar, solcuları ihtılâlcilikle suçluyorlardı. Peki şimdi ne oldu? Dünyanın büyük kapitalist ülkelerindeki anti Marksist düsünürler ve onlann Türkiye'deki zavallı mukaüitleri, sol için demokra^de yer olmadıgını p.çtkça Eöyliyebiliyorlar, böylece de Marks'ın. Engels'ın, Lenin'in bu konudakı düşüncelerini doğruluyorlar. Evet. Kissinger de, Papa da. Demirel de. Mırk sizmi doferuluyorlar. bu düzend" iççilerm iktidara tam anlamı ile çelemeyeceğini açıkltyorlar. Bu da bir llerlemedir belkı: Marksizm'i yatsımak yerinp, doğTUİamak. Arfık hiç biri çıkıp da özelükle bu konuda Marksizmin yanıldığiru ileri süremez. Kekeme Türk • Iş! Y OLtş, Karayollarında ereve başladı. önce Konya'da uygıılamaya geçildi. YOI^ÎŞ Federasyonu Başkanı Halit Mısırlıoflu grevin Erzurum, Sivas, Van dolaylarını da kapsayacağmı söyledi. TtRKİŞ Yürütme Kurulu, grevin nedenlerini açıklayan bir bildlri yayınladı. TtRKİŞ bildirisi şöyle demektedir: Bizde Marks'ın eleştirisi çoğtın bövle oldu. Bir yandan yasak. öbür yandan yatsıma, biri çıkıp da, «Yahu, şu sözür.iı ettiğiniz göıüşü bir okusak» dedi mi, de, gelsin polıs gücü, gelsin ağır cezalar... Bizim en iyi düşünürlerimızden biri olduğunda herkesin birleştiği Ziya Gökalp biie Marks'ın eleştirisine girdı mı, birdsn yavanlaşıvenr: Yok efendım, Marks, ekononv.k olayların dışında kalan nlaylara «epüenomen» dprmiş, «göLje olay>. onun çözünde asıl olay yalnızca ekonomik olaymış .. İşte Ziya Gökalp bunca basit bir sozle, basit bır nmntıkla koca Marks'ı sildikten sonra kendi şörüşlerini aşılamaya baş]ar; oysa Marks'ı bir az okumuş olanlar bilirler ki (har.i b3nim gibi az okıımuşlardan söz ediyorumi. Marks da, Engels de böyle bir söz etmemışlerdir; dahası Engels bunun tam tersini soylemiştir; demıştır ki, «Biz ilk kez ekonomik olaya dikkati çektik, tarihin gidişini anlamids ekonorr.ık olaylara önom vPrmemiz gerektiğini iieri surdük, bunu söylcdik, bu kadar soyledik, caha fczlasım degıl.» Bizde smıf çatışması kuramsal alanda tam bi bihsizlik içinde olagelmiştir diyeceğim, hani k'.sınin aptal düşmana düşmesi büvük bir talihsi.'liktir ya, ülkemızde bu talihsizlik son kertesinı bulmuştur. Bunun sonucunda ne oluyor, Marksizm'e merak salanlar da öyle derinlemesine çalışma gsreğini duymuyorlar, üstünkörü bir « Karayollarında yönetime getirilen bazı ehliyetsiz kişilerin davramşlan yüzünden hizmetler aksamakta ve karayolları giderek müteahhitlerin şantiyesi haline getirilmek istenmektedir. Bugün karayollarmda ve Sümerbank işyerlerinde başlatılan huzursuz ortam, partizanca davranışiar, bir bakıma özel sektörün çıkarları ön plana alınarak sergilenmektedir. TÜRKİŞ ve TÜRKÎŞ topluluğu, işçi hak ve menfaatlerinin geriye götürülemiyeceğı yolunda Sa jın Başbakanın açık teminat ve taahhudüne rağmen, Karayollarında ve Sünierbank işyerlerinde uygulanmakta olan partizanca tutumun üzerınde durmayı ve Karayollarında uygulanmakta olan grevin ilgililerin tutumu ve davranışları degişmediği takdirde yaygınlaştırılmasmı zorunlu gormüştür. TÜRKİŞ îcra Kurulu halen bir kısım yetkiülerin bilerek uyguladıkları partizanca tutum değiştirilmezse bunun sorumluluğunu hükümetin ortaklaça paylaştığı sonucuna varacak ve tutumunu ona göre değiştırecektir.» Halkımız Hesap Soracaktır OKTAY AKBAL Evet Havır Uluslararası Bir Kuruluş ve Biz TÜRKİYE MAEA ili$XiURl si'nde, nükleer teknik yardım da Türkiye MAEA bütçesine, 1958 ğıfîmında, Nükleer Sılâhların Yayılından 1975 yılına değin 18 yılyılmasının Önlenmesi Andlaşmada, 678.901 doları Düzenli Bütçe' sı'nı (NSYÖA) onaylajTin ülkelere öncelik tanmması eğilimi kuv ye; 111.423 doları da gönüllü kavet kazanmıştır. Halen 100 ülketılma payı şeklinde Genel Fon'a nin onaylamış olduğu bu Andlaş olmak üzere, toplam 790.924 domayı Türkiye 28 ocak 1969'da imlar ödemiştir. Buna karşılık zalamış fakat henüz onaylamaMAEA'dan 629.100 dolar değerinmıştır. NSYÖA'nm yürürlüğe gir AMAÇLAR VE ÜYELEft de eksper; 324.800 dolarlık cihaz mesinden (5 mart 1970) önce kuve 710.800 dolar tutarında eğitim 1976 yılı itibariyle üye sayısı rulmuş olan < 9 haziran 1957) 2 bursu saglamıştır. Alınmış olan 109'a ulaşmış bulunan MAEA'nın MAEA'nın teknik yardımı NSY toplam teknik yardım (19381975) 20 yıllık hizmetlerinin doyurucuÖA'nın onaylanmasmın bir ön 1.664.700 dolar değerindedir. 1976 luk derecesi, nükleer teknolojişartı olarak kullanılmamalıdır. yılında, eğitimburs yardımı hade ileri aşamalara ulaşmış üye• Fransa ve Taiwan rejimi ile Gü riç olmak üzere, Türkiye'ye yapı leri ve geri kalmış üyelerinin bu venlik Denetimi Anlaşması buiun lacak teknik yardım (ekspercikurumdan bekledikleriyle oranduğundan MAEA'ya Uye olmahaz) 54.000 dolar olarak saptantılı biçimde tartışma konusu olmakta ısrar eden Çin Halk Cummıstır. 19581975 yıllarında Türkimaktadır. Gerçekten, Ajans stahuriyeti dışında, ABD, Kanada, ye'nin Ajans kanahyla sagladığı GYO'LER VE TEKNİK YARDIM tüsü, üyelerini, amaçlan doğrulSSCB ve Avrupa E3tonomi!c Top burs sayısı, 172 olmuştur. tusunda iki sınıfa ayırmaktadır: lulugu ülkeleri ile NSYÖA'yı GYÜ'lerin MAEA teknîk yardı1) Nükleer enerjiden barışçı • SONUÇ onaylamış olan Filipinler, Irak gl mı ile ilgili görüşleri şöyle özetamaçlarla ıaydalanmak ve sanayi bi bazı GYÜ ler MAEA teknik lenebilir: Türkiye henüz nükleer enerji kalkınmalarını hızlandırmak için yardımını NSYÖA'nı onaylamaUretimine geçememiş ülkelerden 1) Her yıl yeniden saptanan MAEA'dan teknik yardım elde mış Ülkeler Uzerinde bir baskı biridir. Oysa gelecek 25 yıla «nük MAEA teknik yardım hedef raetme peşinde olan gelişme yolun aracı olarak kullanmak egilimin leer enerji çeyrek yüzyılı» olarak kamı düşüktür: örneğin 1972'de daki ülkeler GYÜ (bu ülke 3 milyon dolarlık teknik yardım dedirler. NSYÖA'nı henüz onaylabakılmakt&dır. Barışçı amaçla mamış olan TUrkiye, Lâtin Ameler MAEA aracıIİğıyla, gelişmiş hedef rakamı 1975'te ancak 4,5 nülBeerleşmek, bugün geleneksel rika Ülteleri,;ffindîstan. Pâkis : ülkelerden, başlıra eksper, ci milyon dolara çıkanlabilroiştir. . enerji'ltaynajc^ın zengin îıulunan tan, Enddncej» **m M A W t e k haz ve eğitim • burs olanakları Oysa geleneksel enerji jfcaynaklanik yardımının NSYÖA ile ilişsağlamaktadır.) ' rının smırlılığınm bilincine vani kavuşmuş Afrika ülkelerıne kili olmamasını savunmaktadır.) 2) Gelişme yolundaki Ulkelerran GYÜ'ler, sanayileşmeN süreçkadar, hemen her devletin erişde doğma süreci içinde bulunan lerini hızîandırmak amacıyla, mek istediği bir düsey haline gel nükleer potansiyeîin barışçı yoldaha ekonomik olduğunu anla AJANSIN TEKNİK YARNM mistir. Latin Amerika, Doğu Blo lardan sapmamasını saglamak, dıklan nükleer enerji Uretlmi vt ku, komşu Arap ülkeleri, tran, UY6ULAMASI yani nükleer silâh yapımı olasıbununla ilgili faaliyetler için. ^JIB Pakistan, Kore Cumhuriyeti hız lığını ortadan kaldırmak üzesayıda ve daha kapsamlı projeKuruluşunu lzleyen 1958 yılınlı programlar içinde nükleer güç re, bu ülkelerdekı nükleer faaleri MAEA'ya sunmaya baş:adan 1975 yılına değin, B.M. Kal reaktörleri ve kaynak maddesi liyetin tümür.ü, MAEA kanalıy mışlarsa da. teknik yönden sağkınma Programı (UNDP) akç&lı temin etme çabası içindedırler. la, «Güvenlik denetimi» altında lamlıklan kabul edilen bu prodestegiyle fakat MAEA aracılıIran'ın, 2000 yılına kadar, ülketutmak isteyen gelişmiş ülke jelerin uygulanması fon yeterfıyle gerçekleştirilen projeler hasinde 20 güç reaktörü kurmayı ler. te. hatta gerçekleştirilememekteriç olmak üzere, MAEA, GYÜ'leplanladığı biliamektedir. sizliği gerekçesiyle geciktirilmekNükleer maddenin tabiatında re kendi kaynaklanndan, 46.435 800 Ülkemızln Güney Batı BÖlgesin bulunan bir «ikiliknin, yani, nük dır. Örneğin 1975 yılında üye Ul dolar degerinde nükleer teknik de bulunduğu saptanan nükleer kel?r 7.264.000 dolar tutarında leer enerji üretimi gibi barışçı yardımda bulunmuştur. Bunun güclin üretim kaynagı uranyum proje sunmuşlarsa da MAEA bun 15.421.700 dolarını uzman; 12.479. cevheri İle ilgili araştırmalara de lardan sadece Vt 42^unu uygula700 dolarını cihaz; 18.564.400 dovam edilmektedir. Ayrıca illt nük ma olanağını bulabilmiştir. lannı da eğitim burs yardımleer güç santralimlzin kurulması lan oluşturmuştur. 1975 yüında faaliyetlerl MAEA'dan temin edi 2) Teknik Yardım Fonu MAMAEA teknik yardımı 1.444.300 len teknik yardım ile, bir plan EA'ya üye ülkelerin katılma paydolan uzman; 961.300 dolan ciiçinde, gelişmektedir. Büyük bir lan baktmmdan «zorunluluk» haz; 1.700.900 doları egitimburs hızla artan nüfusu ve sanayileşbulunan «Düzenli bütçe»den deolmak Uzere 5.106.500 dolan bul mesi için enerji ihtiyacı, gelişmek ğil «Gönüllü katılma paylarısnın muştur. Yine 1975 yılında GYÜ' te olan öbür Ülkelerden daha az içinde toplandığı bir «Genel fon» lere gönderilen nükleer alandaolmayan TUrkiye'nin, önümüzdedan karşılanmakta ve bu parasal ki uzman sayısı 115; saglanan katılma. üye ülkelerin «gönübtlkl yüzyıl içinde banşçı doğrultu eğitim bursu 363 olmuştur ne bırakıldıguıdan, zaten yeterda nükleerleşmekte olan diğer Türkiye MAEA Yasası'nı 26 ekim siz düzeyde saptanan teknilc ülkelerden gerl kalmamasını sag 1956'da imzalamış ve onay belge layacak tedbirleri alması, bu ara yardım hedef rakamlarma ulaşılamamakta ve sonuç olarak lerini 19 temmuz 1957'de tevdi e da nükleer güç üretimi prograGYÜ'lerin birçok projesl uyguderek Kurum'a 20. Uye olarak ka mına verdiği öncelik sırasını, hız Beklenmedik bir zamanda lanamamaktadır. Gerçekten 1974 tılmış ve 20 yıl içinde, örgüfün denizdp boğıılarak genç yaş !a değişmekte olan nükleer siyılı dışmda. 1967 yılından oerl en Önemli yürütme orgam Guver ti aramızdan ayrılan çalışyasal, ekonomik, sosyal koşullasaptanmış olan hedef teknik yar nörler Meclisi'ne, mensubu bulun kanlık, fedakârlık ve insanra paralel biçimde ayarlaması dım rakamlarma hiçbir zaman dufcu Batı Grubu'nda, 19571959; lık örneğı uluslararası planda bir zorunluulaşılamamıştır. 19671969 ve 19741976 dönemlerl luk olarak karşımızdadır. 3) GYÜIer MEA kanalıyle daha çok cihaz temin etmek istemekte, oysa, tahsisler daha çok eksper ve burslara harcanmaktadır. Sonuç olarak GYÜ'lere tekruhj için bugün evimizde nik yardım adı altında ayrılan Kur'at ve Mevlit okutulaparalar gelişmiş ülkelerin bilim caktır. Eş. dost ve din karadamlarıyle kurumlarına verilGorev başında trafik kazası geçirerek 16 ağustos 1976 deşlerimize duyurulur. mektedir. Örnegin 19661975 yıltarihinde, genç yaşmda ölen Dr. Astğm. llısan ÖZKAN"m celarında Teknik Yardım'm "'o^'ü nazesinın kaldırılışında Türk Silâhlı Kuvvetlerine yaraşır biEşi, çocuklan ve uzmanlara, »,'n32'si burslara, "a çimde yardımlarını esirgemeyen 23. Mekanize Al. Kom. Kardeşleri Sadık, 34'ü cihaz yardımlanna aynlmışMüseyip, Mehmet, Yusuf tır. Bu oran 1974 ve 1975 yılları için de bemer düzeylerde kal(Cumhuriyet: «16ü) mıştır. 4> Özellikle son lkl yıl içinde, ve yakm mesai arkadaşları olan tüm tumen personeline MAEA'nın, «Yasası hükümleri teşekkür ederim. gerefi gelişmiş ülkelerin ağır B a b a s r : Adil ÖZKA.N* bastığı, 34 üyeli, etkin «siyaset yapıcı organ» Guvernörler Mecliamaçh da olsa ntlkleer faaliyetin aynı zamanda aslceri amaçlara dönüştürülebilmesi niteüğinin yansımasını içeren bu iki amaç, Kurum aracıhgıyla erismek istedikleri ulusal çıkarlarına verdikleri öncelik bakımından, MAEA üyelerini, bir ölçüde kutuplaşmaya götürmüştür. Gerçekten GYÜ' ler teknik yardımla ilgili olarak MAEA'yı nicelik yönünden yetersiz ve nitelik yönünden etkin olmaktan uzak bulurken, nükleer teknolojide gelişmiş ülkeler, «Gü venlik denetimin sistemi aracılığıyla, örgütün etkinliğini arttırmak doğrultusunda çaba sart'etmektedirler. u yıl eylül ayında, 20. yılını, Rio de Janeiro'da yapılacak Genel Kurulu ile dolduracak olan MAEA (Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı) son Arap İsrail savasının ortaya çıkardığı enerji bunalımının etkisiyle (feleneksel enerji kaynaklarının fpet rol. kömür, tabii gaz vs.) «nırlılıklarının daha da belirginleşmesı sonucunda, uluslararası ılişkilerdeki önemi artmış bır kurum olarak faaliyetlerini devam ettirmektedir. Böyle diyor TÜRKİŞ . Ama ne demek istiyor, aniadınız mı? Karayollarında ve Sümerbank'ta partizanca tutum varmıs! Ne demek partlzanca tutum? Partilerüstü sendikacılık yapan TÜRKİŞ, partizanca tutum derken nevi amaçlıyor? «Huzursuz ortam, partizanca tutum, hizmetlerin aksaması» e'bl bulanık deyinılerin ardında yatanlar nelerdir? Soruların yanıtlarını bulmak için bildiriyi daha dikkatU okumak jerek. TtRKİŞ, Karayollarmm .müteanhitlerin şantiyesi» niteliğine (tetirilmesinden yakınıyor; partizanca davranışlar «özel sektörün çıkarları ön plana alınarak sergileniyor» imiş. Dunım böyle olunca işl kavramak oiasıdır. Eğer Karayollannda özel sektörden yana partizanlık yapıbyorsa ne demektir? Şu demektir: Kapitalistlerden yann.. Safcı partilerden yana.. Tutuculardan yana.. Sermaye sınıfından yana» Emekçi sınıfına karsı.. Politika uygulamyor demektir. TÜRKİŞ «nartîlerüstü» olduğimdan, »endikalann politlkaya kanşmasını istemediğinden, işçiyi Amerikancı sendikacılık yöntemlerinde uyutmaya çalıştıguıdan, bu gerçeği açıkca söyliyemez; aduıı koyamaı. Ama elle tutulur jerçek şudur: Cephe Hükümeti sermayeden yanadır. Cepbe'* nin Demirel'i de sermayeden yanadır, Erbakan'ı da Dörtlü ortaklık; emekçi sınıfına karşı, sola karşı, sendikaların politika yapmasına karşıdır. Dörtlü ortaklığın bu politikası, sendikacılığın her kesiminde işçilere ve ilericl sendikalara baskılarla nyırulanmaktadır. KarayoUannda işçlleri örgütlejen YOLİŞ. sosyal demokrat bir anlayışla rmekçilerin poiitikaya ağırlığını koymasından yana corüşü benimsedifinden Cephe Hükümetinin baskılaruu benlieinde duymaja başlamıştır. . . TÜRKİŞ bu durumda ne yapablllr? "" YOLİŞ, TÜRKIŞ'in en büyük 6r)rütlerüıden birisi. dir. TÜRKİŞ, YOLİŞ'İ desteklemek zorundadır. Bu zorunluk İcra Kurniunun yaymladıjı bildfride izleniyor. Am» TIRKİş, sağ kanadıyla da Cephe Hükümetinin AP kanadını tutmak zorundadır. Yani hem sermaye cephesin! tutacaktır; hem sola kayan YOL İŞ'U Ne yapsın TÜRKİŞ? Lafı ağzında eveliyor, geveliyor. İşçi, lafm evelenmesinden gcveienmesinden hoşlanır mı? Bir .kez bUinçlendi mi soracaktır TL'RKÎŞ yöneticilerine: Arkadaş! Bu Hükümet sermayeden yanadır. Partizanca politika derfigin de safcı partilerin politlkasıdır. Sen, ben, tüm emekçiler, bu gerçefi biliyoruz. Ne afnnda geve* Jiyorsun lâfı? Hükümet politikası ortıdayken sen ne diye kekeliyorsun? B Ülkü BAŞSOY için 3 defa Uye seçilmiştir. Haîpn Guvernörler Meclisi'nde bulunan Türkiye'nin Ajans'in bu organındaki görevi, eylül 1976 tarihinde sona erecektir. rfa CIIP mllletveklli Pavdaş. Viranşehir'de vaptığj bir konuşmada «Gençlerimiz maskeli hiımetçiler tarafından öldüriilmektedir» dlror. Bu ağır bir suçlamadır. Iktidarda bulunan MC partilerl • bu suçlamaların hesabını nasıl verecekler, bilmem. Bunca claayetin ağırliffindan kolay kolay kurtulunamaz. Hiçbir söz cambazlifi, hiçbir polltika kurnazlıçı, dökülen kanlann, bulunmayan katillerin, adalet önünde (föriîlmeyen hesaplann altından kalkamaz. Ü Açıyorsunuz eazeteleri, birtakım korkunç reslmler... Falan 5|rencl yurduna yapılan baskında yaralananlar, gözleri şiştniş, kalçası morarmış, bacajı kırılmış, orası burası bıçaklannuş, şişlenmi? (jençl*r . Birtakım yurtlar toplama kampı. daha doğrusu işkencp ynvaları haline ıretirilmişlerdir. Buralan her türlü kontroldan, denetimden uzak yerlerclir. Hele böyle rurtlann bşsmda partizan yöneticiler de varsa iş bitmiştir Kaçır ilericl diye mimlenen Rençleri. kapat bir oda>a, Hitler'in toplama kamplarında benzeri görülen işkenceleri UVRUU hiç çeklnmeden!... îsteditimiz kadar yazalım. resünler hasalun. MC Iktidannın başı umursamıyor! Yardımcüanndan biri bu tür işlerin ba? korujucusu! Kurduğu vurucu örçütleri «devlete yardımcı» sayıyor açıkça .. Devlete nesiyle yardımcı, her halde basktncılariyle, yol kesenleriyle, yurtlan toplama kampı haline ıçetirenleriyle... Öteki yardımcılardan biri fırsat fırsattır de>ip 31 Marttan bu yana blr türlü ırerçekleşUrileıneyen birtakım çağdışı |tlrisimleri övmekte . Kendini «Atatürk'çü» sayan bir baskası da Atatürk'çfilüğe yakısmaz ne varsa hepsini yapan. daha da yapacak olan bir iktidarı sözfiyle, evlemiyle destekllyor. CHP milletvekJH Payda? dhror H: «Ankara'tia bnlmtan ve Isml yurt olarak kullanılan karargâhlarda özel sta.1 cörüp vurucu kıncı güçlerin temini için birleşmiş »lan bir grup azpn zihniyetin fedaileri bufün için Türkiye'de milliyetçi olarak desteklenmektedir. Son hayvanına kadar satıp çocuğunu okutmaya çabşan veliler, MC'nin bu yasa dışı tutıımu karsısında endişeye düsınüşlerdir. Demokratik bir anlayışm dışında kalan zorbaIann emellerinin gerçekleşmesi için tüm çabalar sarfedilerek gençlerimizl maskeli hizmetçiler elivle üldürüp, hükümet dışında bir partizanhği sürdiirmektedirler.» Klmdir bu «hlzmetoiler»? Kimin hizmetindpdirler? Hanşl amaca hizmet ediyorlar? İşkenceyle. dayakU, cinayetle hiçbir kutsal aoiaç eerçrkleştirilemcz Kim bu volları tutarsa sonu bir uçurumun dibinde biter. Bueünkü MC'nin yaptıldannın bflki onda birini yapmanıış bir VC'niıı, YC liderlrrinin sonu, vakın tarih yapraklannda yazılıdır. \C kurııp ulusu ikiye bölmeve kalkışan Menderes re.jimi eti umulma<iık bir anda. en güçlü oldufunu sandığı bir anda tepetaklak devrilmişti. VC'den bir daha beter, çağdısı, gerçek dışı. demokratik tümüyle aykın bir yol tutan MC'nin sonunu ne denli merak etsek, endişeyle izle•ek yerldir... Clnayet lşleyen, Işleten, seylrcl kalan herkes büyük sorumIuluk altmdadır. Bizde hiçbir zaman geçmişin hesabı sorulmaz. «DCTT1 sabık* yaratmamak. erdemli bir iş sayılır. Tasalara, Anayasaya, insanlık ilkelerine, serçek ulusçuluğa ters düşmeyen, yanlışlıkla yapılan birtakım işler, davranıslar «devri sabık» yaratmamak perekçesiyle b3ğışlanabilir, unutulabillr, ama bütün bu cmayetler, işkenceler, hem de «milliyetçilik» adına yapılan bütün bu kötü, acı, çirkin işleri kim unutabilir, kim bajhslayabilir? tik genel seçimlerde Türk halkı, MC iktidanndan, bütün bu yanlış işlerin. bütün bu cinayetlerin hesabını soracaktır. Kamuoyunun bütün bu işlerden sorumlu tuttuğu klşiler Türk politika sahnesinden silinmekle kalmayacaklar, ayrıca gerçekten demokratik bir Türklye'nin Adaleti önünde hesap da vereceklerdir. Haksız alınmış kredilerin. partizanca davranışların, özellikle kıyılan bunca aydının, öldürülen hıınca eencin, işkenceyle sakat bırakılan bunca ilericinin hesabı bir bir sorulacaktır. Gerçek suçlular için baîışlanma diye bir şev olamaz. Cinayet işleyen, cinavetlere araç olan. cinavetlere ses çıkarmayan, hatta bunları örtbas eden, savunmava kalkışan herkes lnsanlık suçlusu, Anayasa suçlusu olarak tarihe çececektir. Bir daha insan içine çıkamayacaklardır böyleleri. Kendi çocuklarından, torunlanndan utanacaklardır. Bölg» BürolınmızdJ yetkili eleman olarsk görsv yapscak, torumluluk yüklenebilecek nitelikt», Yüksek mimar ya da mimariar. 3035 yaşlannda; en az 3 yıl iş tecrübesi. oto ehliyetli, askerliğini bitirmiş. M E V LiT Pazar arastırma ye yeni pazar geliştirme elemanlan Konuyia ilgili öğretım yapan yüksek eğitim kurumlannın bırinden mezun, 2530 yaşlarında, askerliğini bitirmiş, iş gezilerine çıkabilecek. ingilizce bilgisi tercih nedenidir. Istekhlerin, 10 gvın içinde, yazılı olarak, "Rıhtım Caddesi 229, Karaköyistanbul "adresine başvurmaları Torna ustası I. ya da II. sınıf, 3 yıl ya da daha fazTa i? tecrübssT, sskerliğini bitirmiş, enstitu mezunu ya da rssim okuyabilen, 30 yaşlarında. Hamza Delipınâr'ın TEŞEKKÜR Bakım ustası 5 yıl iş tecrübesi; askerliğini bitirmiş, ensititü mezunu ya da kendi kendini yetiştirmiş, elektrod ya da oksijen kaynak işinden anlıyan, 30 yaşlarında. Atelye ustası 5 yıl iş tecrübesi; askerliğini bitirmiş, bakım işinden anlayan elektrikçi. »ıııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııtııııııııııııııııııııııııu p. Aib. Esat Dölarslan'a Jeneratör vardiyacısı II. sınıf ehlıyetlı; alçak ve yüksek gerilim şalt kısmmda 3 yıl iş tecrübesi. ! Cumhurivet'in I | 1 SANTRAL ÎELEFON NUMARASI DEGiJİYOR 11 AGUSTOS 1976 PAZAR GÜNl'NDEN iTiBAREN = 1 VEFATLAR İÇİN Vardiyacı II. sınıf elektrikçi; 3 yıl iş tecrübesî. isteklilerin, yazılı olarak, "Cam Elyaf Sanayii A.Ş. ÇayırovaGebze/Kocaeli" adresine başvurmaları. | | | = 28 97 03 (5 H A T ) HiZMETiNiZDE OLACAKTIR. SAYIN OKUYUCULARIMIZIN BiLGiLERiNE SUNARIZ. I | | = Kıymetli nocalar ve duahanlardan müteşekkil cenaze merasım ekibunız, bır telfr fonla emrinizdedir. Gaze'^e üânı ve umum muamelât için ayr; bır ücret alınmaz. Cenaze işlerini işletmetraz deruhte eder, acı günlerinızı [raylaşırız. V EFAT F r ' i r r a n h Müderris Kacı Ibrahim ve Vesile Hanımın oğlu, Nevrivs Şenocak'ır. hayat arkada5i, Proi. Dr. Fikri Şenocak, Süheyla Karaburçak, Tiirkân Tanju ve Dr. Gülseren İlçi'nın sevgili babaiarı, Sabalıattjn Şenocak, Sabıha Oztokun amealan, Hakkı Şengör, Cemal Şengör, Cemıl Şenocak, Org. İbrahinı Şenocok, Şükran Binici, Kadir Şengör, Dr. Selâhattin Şenocak ve Bahaettir. Yılancıoglu'nun dayılan, Mustafa ve Doğan şenocak, Zeynep ve Can Karaburçak. Selma ve Neslihan İlçi'nin sevgili büyükbabalan, Rezzan Şenocak, Yükseı Karaburçak, Dr Nihat İlçi ve Muvahhit Tanju'nun kuyınpederleri, Şahap Ercan ın sevjrili apabeysi ve bacanağı, Saime Ercan, Nımet Türkpş, Sabıiye Pazarlıoğlunıın enışteleri, Erzincan eski milletvekillerinden, D^.nıstay'm eski Daire Beislerinden, Erzmcan'lı sevgili hemşehrileriniıı sevgili hafızı. İSTİKLÂL SAVAŞ1 GAZİLERİNDEN, ANKARA BAROSU ÂVUKATLARINDAN H1CI Yukarıda belirtilen nitelikleri taşıyan dinamik va yetenekli kişilerden biri iseniz ISLAM CENAZE IJLERi TEl: 40 68 86 47 20 06 sizi arıyoruz NOT: Bütün muamelel?r ş letmeye ait olmak üzere y\ır\ ıçi ve yurt dısından yurdi cenaze nakH vatnlır Güniin her snatinde emrinizdedir. (Cumhuriyet: 8155) Siz de kişise! gelişmenizin yanı sıra şirketimizin gelısmesine katkıda bulunmak isteğınde iseniz bir fotoğrafınızla birlikte öz geçmişiniz, net yıllık ücret ve çalışma koşulları ile ilgili isteklerınızi 10 gün içinde bize iletin. Muracaatlar gizlı tutulacaktır. rilKllMIIIIIIIMIIIIIIIIIIIIÜIMIIIIIIMİMMIIIIIIIIIIllllllllllllillMllllllltlC ISIM DEĞİŞİKLIĞİ HEDEF, D V BR DENiZ GÜCÜ! E İ TÜRK DONANMA VAKFINA HEDEFE YAPACACINIZ ULAJABiLiRiZ. TARD1MURLA B U Ahmet Fikri olan ismim. Kadıköy 1. Aslıye Hukuk Hakimlieinin 1976,434 esas ve 1976 388 K sayılı ve 9.7.1976 tarilîlt karanyla Fıkn olarak değişmiştir. Ahmet Fikri Demir (Cumhuriyet 8166) Mehmet Tevfik Şenocak Tann'nın rahmetos kavuşmuş; 19/8/1976 perşembe günü Ankara'da ebedi istirahatgâhma tevdi edümıştir Allah rahmet eylesin. CAMELYAF (Pars / Mc Cann: 453) 8154 .(Cumiıuriyet: 3163)