Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
İİ K oethe'nln Faust adlı UnlU plyesinln blrfnci perdesinde Kent'ın büyük kapısı onünde gpçen bıı sahne vardır ki UgınçUr Halkın çeşıtlı sosyal sınıflarından gelme kımseier orada biıbırlerıyle yarenlık ederler, ve kendi yasantıla n bakımından onemll savdıkları hususlan dila getırırler Ilalkın aşagı sayılan tabakalanndan kişıler (koylU. Işçi, hizmetç.1, v» ) yavan şakalar ve çapkınlıklarla meşguldUıler. Oğlanlar kıı peşinde kızlar da oglanlara ıılve etmektedır Kımısi Kent'e gldlp dans etmek, kimisl bira içip şarkı soylemek ıster. Dolaşanlar arasında yukarı sınıf sayılan burjuvazıve mensup olanlar da vardır. Dıleııcıler, yanlarından geçen bu şık ve temız gl yinmış efendlleıden para dılenır, merhanıpt belc Jeıler Evlenne dönmektp olan bir kaç buıjuva, faıklı bır duııyanın (aıklı yaşamlarının temsilctsi göıünuşu ıçeıisınde yeryüzü yoksulluUenna VP açlıklarına kırşı tlgısı^dırler. Kendi çıkarları dışındakı heı şeve kaışı tam bir aldırmazlık ıçe rısindcdırler Sadece aldırmazhk değıl fakat kendı bahtıyarlıklarını ve mutluluklarım, kendılerıne vabancı saydıklan bu dış dünyamn yokaullU" fcunda ve ıstıraplarında bulduklarını da yanaıtmaktan gerı kalmazlar. CUMHUBIUT 25 MATIİ 1976 G OLAYLAR VE GÖRÜŞLER 'Uzaklarda taa Türkiye'lerde, îlhan ARSEL kah vilrekMhMe bir basks bur)uva katılır ve «Azlz komjum, der, ben de tıpkı slzln gibivlm; baska ulkelerdn (yerlerde) ne alur«a olsun, Ister kan gftvdevt grftürsıin ve inter Insanlar blrblrlerlııln grizunü oysun, hepsintn canları cchenneme, yrter kl benım kendi evimdekl duzen borulma•ın.» Faust adlı vapıtını Goethe XIX'cu ytlzyılın Hk yarısı ıçerisınde yazmıştır Bırınci bölüm 1810 önrelerıne ve ıklnci bölUm isa daha sonrakl bir tarihe rastlar Billndigı Uzere bu donemlerde Osmsnlı Imparatorluğunda kan govdeyı grttürmektedır Bır yandan Yeniçerllı <ıDin *lden gidivor» feıyatlanyle aynklanır VP. dtn adomlan da yobazlaıı ayaklandırırlarken dıger yandan \unan tsyanları başgos»ermi5.tır. İstanbulda tam bır anaışi VP olüm havası esmektedir îşte Faııst'un buıncı bdlümundeki iki burjuvamn yukardakı konuş.malarına konu ulan olaylar bunlardır Ve Turkıye dekl bu savaşlar ve bu bogas laşmalar onların, kendi mutlu yaşamlanna çok daha büyük bir canlılık, ve renklilık v« baglılık getırmektedir. Şuph»M7 kı bajkalannın mutsuzluklarında ve yoksulluklannda ve kavsalarında kendi mutluluk nedenlerımizi bulmak bız insanlann çogunun ilkel ça&lardan kalma geleneğimizdır Insan lık sevgısıne yönelmemı? yaratıkların ruhunda jatan bu vab«et tomureukl»n kımımlzde dar» gııçlü \e kımımızdp dahi m. guçlü olarak kendisını gosterir. Her dpvirde ve her toplumda ve toplumun her »ınıfında bu duygularla donanmış ınsanlara rastlanmıştır. Bugun bjzler, yani Goethe'nın « uzak dıyarlarda, TUrkiyelerde insanlann bırbırlerinl oldurmelerinden soz etmek kadar hoş başka n« olabıhr kl » diye kendi plyeslmn kahramanlarım konu yaptııttığı bizler şımdi işte vuıe boyle bnbınnın gozünu oyan, bnbıııne saldıran, ve b,rbınni yıyen ınsanlar topluluğu olarak baskalarına muhuluk kaynagı olrnaktayız Çevremız dp dahıl olnıak Ü7OIP bırını bu bırbirimırle boğazlaşmami7i yıne ayni zevk ve bahtıyarlıkla 1 ^ 7 leyen milletler ve ınsanlar çoktur bu dünyada. Bırakınız çe\ remızdekt Ulkeleri ve fakat kendi içımızde ve bızden sandığımız nice kıjiler de öyle . Sağcımız ya da solcumu? gerlrtmız ya da ila rkımı/ vanı larkh goıu^ ve zıhnıyetın temsılclIPII olan bızler, hep bu araya gelerek ı>ı nlyetlerle sorunlarımızı tartışacak ve bunlara bır çözuıtı arayaoak ve yuzyıllar boyunca mutluluk nedır bilmeyen lnsanlarımıza uırut veıırl gayretler sarfedecek yerde, bırbırımin oldurmekle meş guluz Duşünmeyis kl sorunlanmızı «tartışma usulleri» yerln« kaba güç 11P çHzümlemege kalkıjtıgımız her kez fikir ve duşunceye psjdus dl yen rejımler yerleşir her yerde Ve vtne dü$immeyiz kl barbarhgın bir temhürtl, farklı gorüçlere ve hur düçUnceye kapalı kalmak ıse, dığer bır tezahlirU de her şeyl kaba gtlç ıle \e kav(»a lle sonuca bağlamaga çalışmaktır Ne hazındır kt toplum oİRmk surtlk!endifclmİ7 fplakpt girdabını ghrmeyecek kadar kendımizden geçmış bu kavgavı mutlska kan akıtarak sonuçlandırmak sevdasmdayız Bfzler bunu yaparken ve kendi me7arımızı kpndı ellerımızle kazarken dunyanın kımbıhı ne relerınde Goelhe'nın Faııst u yıne ovnanmakta, ve yine kımbllır hangl Kent'ın hangı semtınde, yukardakıne benzer konu»nıalar kaderı kaldırmalar ve mutluluk mırıldanmaları oluşmakta. Me^nıtıyet zamanlarında da bu boyle idl tttıhat ve Terakki fırkası ıle muhalrfet, innkl ıkl ayrı dünyanın ınsanları ve ıkı azgın düşman gıbi birbirlerıne saldırmakta ve ulkeyi de kana boyamakta ıdıler Bunu yaparken «Meyve kendılı gınden olgunlassın da düşsün, sonıa toplar yeri7» dıye bekleyen düşmanlardan haberdar bile değillerdl' haberdaı olsalar bıle buna aldırış etmeyecek kadar gd7İeri ıhtiras ile körleşmıştı Kendi çıkarlannı biraz olsun sınırlayıp ya da lhtıraslanna gem vurup memleketı ve milleti kurtarmak fıkrl akıllarındin geçmemekteydı Ve işte şlmdi bu gün de bu kör ıhtiras, slyosı partlleri de aşarak ülkemızin dort bir yanına ve sosyal »ınıflara kara bulut gıbi inmlş, yayılmak tadır. Bazı partılerın bazı seviyesız insanlarıııın vicdaruızlıktan da öteye lnen hırslan ve davıanı»laıı toplumumuzun çeşıtlı sosyal smıflarına hem kbtü ve hem de çok tehlıkell öınek teşkıl etmektedır. Her ne kadar aydınlarımmn bır kıs mı ülkemızdekı bu gldısi fazla karaınsarlığa vormama egıhminde iseler de gerçeğı ve tehlıkpyi gorebılecek yeteılıkte olanlaıımi7in ıçı kan ag lamaktadır. Bu duyguya sahtp bıı çok kuruluşlardan ve kı^ilerden en candan şekılde gelen ıvl nnet çağrılarımn hıç bırı îimdive kadaı sıyası partıleri ve ıyımser gorünen aydmları etkileınemiştır. Onlar bu olüm dövıbUnün ya kışkırtıcısı ya da seyırcısl rolünde hayatiarından memnundurlar Kurtarıcılar... urtulııs •<«7riıjtu olduk olmadık verde kıılUmhr. Çnk an (.ckrıı hır hastanın olümıınll haber \rrirkrn «/a\allı kuıtuldu» derler (.che kudının dogurması da bir tur kurtulmadır. Rasa puaküllü belft eşinden boşa< nan kı^l <>h, der, kurtuldum. (•a/etılı>re de epey ^ansıdı; devletin giıli rtns>alarıncla bir DKVKl K plam buluııurmuş I)K\KUR, devletı kurtarma planı demek. Bellrli blr yertlen emlr geldlğl zaman onceslnden saptaııan bazı giıçler bu plam uygulayıp tlevli'tl kurtaracaklarmış. Doğrusuııu isterseniz, insanın tu» lıafına «Idlvor, devlet sanki bir gemi de nıurettebat lehlike anında kurtarma işlemine glrişecek. Yunanlstan'da da boyle hir plan >ar«lı. Adı Promete idi. Albay Papadopulns bıı pl.ıııı IşlHıp tle\leti kurtardı; başa ge<,ti. Sonra da 1 unaıılılar Albay Papadopulos'tan nasıl kıırtulacaklannı bllemediler. K özellıkle uzaklarda. başka ülkelerde başka mılletlerın vo başks. toplumlann birbırlerıyle savaş halınde bulunmalan, birbırlerını öldlirmelert ve yemeleri ve yok etmeleri onların zıhnınde tatlı ve rahatlatıcı bır yer lşgal eder Hele bu u/<ık ülke Turkıye, ve obür milletler de Türk İpr VP furklenn çarpıştığı halklar olursa, bundan daha, tatlı ne düşünce vardır kl.. Goethe bu sahnede buritıvalardan btrini şby ]p konuşturur «Pazar günleri \ı da tatil vc bıy ramlarda şoyle oturup, çok uzak dlyarlarda, Tür kljc'lerde Insanların (halkların) blrblrlerlyle aavaçnıalarından, birbirlerini öldurmelerinden »ör ctmek kadar hoş başka ne olabllır ki (Düsünun bir hez) pencere kenarma kunılmus, kadch elcle, rengârenk kayıklar (sandallar) ve gemılerle dolıı nclırl seyretmektesiniz (ya da) akaam olmuş ımıtlu duygularla eve dönmektc ve içlnde yaşadıgınız barıs hatine ve nlmetlerinden vaıarlıarış anına sükürler etmektesiulz » Bu so7İeri mırıldanan burjuvaya, aynl duygusuzluk, ve ınsarüıktan naslblnl almamış aynı Emeklilikte Üstünlük! Vehbi BELGiL anka, sigorta, oda, borsa jlbl kurulu?l«rda çalışanların sosyal guvenllklcrin! hoayal hİEOrtalar Kuruıpuna bafcUyan bir kanun maddenlnln parlamentoca kabulu, bu kuruluslar nu'nsuplarının sert tepkisi Ile karsılajtı. Kanunun protesto duyıirulan, gazetelerde, tam sahlfe jer almaktadır Tepkiilnin birintl nedenl, bu kuruluşlarda çalıfanların, Kıırumdaıı emıkll olanlar diızeytnde bir emekli maasına katlanmak i^tememeleridir. Zlra, Kurumda maaç Uvanının fi.OOO llra olma«ına karşılık, bu kurulualar mensuplan, örnetin 20 bln llra uzcrlnden emekli olabllmektedlrler. Tupkinin lkincl nedent, kuruluşlnr mensuplanntn, astronomık rakamlarla bellrtilebllecek emekli Ikramlyenlnden mahrum hırakılmalarıdır. Zlra, Soıtyal Sigortalar Kurumundan emekli olan iççılere, emeklUlk lkramiyesl verllmemcktedlr. Sert tepklnin üçüncU nedenl, Türkbankt? menauplannın, Kurum saglık muesıeselerlnde ve haıtanelerinde teda\i edllnıek Istemcylsleririir. Zira, bankacılarımız, bu müeMese va hastanelerin çok kötü jonetildiklerlnl llerl aUrmektedlrler. Duvurularda. aynca, Tıırkbanklş Emeklllik Vakfımn Kurunı.ı baKİnıımnsı, kamu yaranna olmayan bedelsiz bir devletleştııme sekllnde gosterilmekte, \akıf mueaseaesinln kuUallıgina 600 yıllık tarlhlmlzln en zayıf zamanlarında dahl dokunulmamış olduğu halde şimdi dokunulması adeta lânetlentnckte, Kanunla, hukukun temel dlreklerlnden olan müktesep haklar Ukc^inln çifncntltel ilrrt •riırhlmekte, Kanunun kabultt «FâcİR» ve «felâkpl» olarak nltelenmektedir. Kwaca, TUrkbankİ? mensuplan, ' ayncaiıkb yafamtenm Kiırdürnıek, faldr mahallesinde zengin yaaamak l»temekt«dlrlcr. Bu tutum, çağımız knsullarına uygun bir tutum defclldlr. Zlra, ber devlette genel bir odeme duzenl vardır. Bu düzen < ıımhurbaşkanından hademeye, fabrlka genel müdüründen en alt kademedeki işçlye kadar ber çalışanın uyması gereken bir ıluzen oUnalıdır. Türkbanktş emeklisinln lnsanca jaşıımaaına 15U00 llra emekli ikramljesi gcrekli ise bir tonuı ışçlsıne de 15.000 lira emekli maaşı verllmelldir. Ziru, bunların her lkislnin de zarurl lhtiyaçları aynıdır. Emekli Sandığından emekli olanlara ikramiye verllıjor da Kurum emekülerıne verüınijorsa onlara da verilmesl için miıcadele edilmelldlr. İkramiye mlktarı i«,ln dc durıını aynıdır. Uuyuııı, ozel bir te?ebbu»un devletleştlrilmeRİ için ortada bir kamu yararının olması ve bir bedel ödenme«i gerektiglnl 1leri suımektedir. Anıak şuraki unutulmaktadır ki, bir emeklillk vakfı, özel bir müessese deglldiı. Bu yuzden, vakıf hak* kında bir devletleştirmeden bahsedilemez. Dııyurunun ü^erinde ünemle durdtıftıt bir konu da vakıf müesseseiinin kutsallığının bozuldugu Uonusudur. Bu ifade. bir çok hakımlardan tartifma gotürür ıııteliktedir. Zira, duyuruda bahsl geçen emeklllik vakfı olsun, tlcaret ve sanayl odaları lle borsaların emeklllik vakıflan olsun, teknik anlamda blrer vakıf deRİldir. Şöyle kl: MedcnJ Kanumımuzun Ti. maddesi, vakfı, bir malın bir gaycye tahslsldir, diye tammlar. Bu ga>enln bir hajır gaye8İ olduğu, butün dünya hukukçularının uzerlnde birlestiklcrl bir lıusustur. Yuzyılların uygulaması da bhylft olmuştur. Oysa duyurunun bahsettigl vakıflar bir malın bir hayır gayesıne tahsls edllmcslyle dogmamıs, memurlardan her ay kesilen aldatiardan oluşmustur \o olusmaktadır. Bir zcngin, nıalının tamamuu veya bir knımını, örneğln bir hastane yapunına tahsi* eder. Hastaneden kimlerln nasü yararlanacağını tammlar. Tanım kapsanuna girenler, baıtaneıun «agladıjjı olanakUıdan KARSILIKSIZ jaraflanırlar. Duyuruda sozu edilen cmeklilık vakılları İçin durum böyle mldir? Hangl hayır »alılplcrı bu vakılları kurmuştur acaba? Bu \akiflar, aslında, Soa>al bİBortalar Kanununa karşı bir yolu bulunarak (!> kurulınu> ü7el sigorta kurumlarıdır. Zlra, vakıfların maharlığı, memurlardan, ınaa^larıyle oıantılı olarak kesllmis aidatlardan oluşmuştur vc her memur, vakıftan, maası ve hlrmet siireat oranınd.ı emekli maası almaktadır. Kısacası: 1 Duyuruda bahsi geçen emeklilik vakıflarma mrnsuı» olanjar ayrıtalık peatnde koşmamalıdırlar. llle de ayrıcalıklı yaşamak Istlyorlarsa, aidatlarının Sosyal blgortalar Kurumunca kabul edlleninden fazlası ile kendilerlne yenl haklar UnıyabiUrler. Ama, her halde, Devlette «aç agartmıs bir juksek memurun 5.000 liraya dlz çoktugu bir dbzende 20 000 lira emeklilik maa»ı lsteme hakkını kendilerlnde gdrmemeUdlrler. 2 Yuk<ırda da beUrttlgimlz glbl, Emekli Sandıgı ntensuplarıııa nasıl ikramiye verlllyorsa Kurum emeklllerine de ikramiye verUmelıdir. Turkbanklş bunun İçin miıcadele etmeUdır. 3 Kurum hastanelerlndekl durumdan herkes şıkâyetçldlr. Bu durumda yapılacak şey, Isçllerle bır olup bu hale son \erilmeslnl saglamaktır. TurkbankIş mensuplan Sesli azınhk» küme«ine dahildlr. Kuruma baglı olan lsçiler Sesslz azınlık», «Etllen azınlık» kümeslni olusturmaktadır. O halde. TÜrkbanklş, daha gür olan seslyle. Kurum'dan yakınanların ba»ına Reçmeli. Saglık ve can herkes için azizdlr, ve her hakkın başında gelen bir haktır. Bu hakkı güç birlljl ile almalıdır. 4 Kurumun her derece İçin kabul cttiğinden fazla Sdenen aldatlan, Devlet kuskusuz gerl vermelldir. Ve aslı aranır^a, Dcvletln tek bir emeklllik du7eni olmalı, Sandık, Kurum, BagKur cmeklilerl o düzende eslt yerlerini almalıdır. İLK KÜKŞÜN SORÜNU er yıl olduğu giV>i bu yıl dt, 15 mayıs 1919'da Izmırt çıkan Yunan ordusuna ilk kurşımu atan gazeteci Hasan Tahsın Recep Beyın anısına trirenler düzenlendi İS mayııı İS mayısa bağlayan gece de televizyonda, lzmırli gazetecılerın katıldığı bır açık oturum yer aldı. I/mır televızyon merkezınce hazırlanan açık oturuma katılan Uç genç gazeteci arkadaşın, Hasan Tahsin Beyın eylemi ve o gunlerdeki kışisel tutumu hakkında söyledikleri, tarihsel gerçeklere çok ters duşüyordu, duygusaldı, gerçek bilgilerden yoksundu. Televizyonu aeyrederken edindigimiz lzlenime gore de oturumu yonetenı çok ror duruma diisürdüler örnefcın genç bir gazeteci arkadas, Hasan Tah sin'in «Hukuku Peşer gazetesindA yırdıgı bır makaleden okudugu birkaç cümlenın içlndeki «Pâydar. sbzcüğünü, (Pirayendar) biçlminde okudu Dıye lim Osmanlıcayı, eski dili eskl harflerl bılmemek Böylesine ayrıntılar Uzerinde ( J u r a c a ' t 4*ğiliz. Ne var kı genç gazctecf a r *kadasların inatla Hasan Tahsin Beyln. ilk kursunu KONAK Meydanında attığmda (ilk kurşunu attıgı doğru ama Konak Meydanında degil) direnmesi, ilgimizi çekti Bir de saym yönetlcınln sordugu • Hasan Tahsın konusunda ya/ılmış yazılacak bır roman için ne dersıniz'» anlamındakl sorusuna kesin olarak kar$ı çıktıUı Hu konu bmm elımızın altındadır. Isteyene, yazacak olana yardım eder. bızdekı bilgılerl verirız. Ama bİ7İm dogrultumuzun dı $ında bır vorııma 17in vermeyiz'» karşılıgını verdiler Şastım Izmir e Yunan ordusu çıkarken, Hasan Tahsın'ın ilk kursunu nasıl ve nerede attıgı konusu uzerinde yeniden durmak ıstiyoruz tok duıduk, çok yazdık ama yeniden durmaktH, yazmakta yarar var. Hem de gerçekler »dına, tarih adına Bugün bile vayayan tamklar adına! H Samim KOCAGÖZ nına blr heykel dlkılecelctir Izmır Gazetecıler Cemıyetinin bu gtrlşıminl belgelerle saptamak, resmen dogrulamak lçin, tzmir Cıüney Denız Saha Komutanı, Sayın Amıral Necmettin Sönmez, Genelkurmay Başkanlıgına sorar. Gelen karşılık şoyledır Genelkurmay Başkanlığı Harp Dairesi Başkanlığında mevcut, Umum Jandarma Kumandanı Miralay Ali Kemal Sırn'nın, 5 haziran 1919 tarihli raporunda, lzmir'in ışgali sırasmda, ilk kursunun Gazeteci Hasan Tahsın tarafından atıldıgı doğrudur. Aynca şehıt Hasan Tahsin'ın resedinin, parça parça edılmış olarak Kordon'da bulundugu da raporda belırtilmistir. Burada lasmlr'î bilmeyen okur lara belırtmek »sterız ki, PASAPORT semti, bugun Ataturk Heykelinin bulundugu alanın yerind» dıı Kordonboyunda gırış çıkış gUmrügtlnün bulundugu verdir. 1919 tzmır'inin ise Rumlann bulundugu Frenk Mahallesınin de nize bakan kıyısıdır Buradan KO NAK MEYDANI aşağı yukarı bir kilometre uzaklıktadır. Ilrn d« televizyond» pturnma katılan gtmtocı arkadaıların tekelcıligın» gelince B Tırlhsol olav vo kıjilor, ulusun mılıdır! Açık oturuma katılan înmirll ga?etecı arkadaşlar, oturumu yo neten, «Hasan Tahsin için bir roman yazılabilir mi?» gibi sorusuna, bütün belgelerin kendılerinde olduğunu, yazacak olana yardımcı olabileceklerinl söyledıler ve ekledıler Bizim dogrultumuzdan başka ttlrlü bır yoruma da lzin vermeyiz1 Soruya böylesine bır karşılıgı dinlerken televizyonda, yanlış anladığımı sanmak isterim. Olur mu böyle bir tekelcl yasaklama? Tarihsel olay ve kişiler, ulusundur' Herkes yaıarlana bilır, yararlandığı gıbi de yorumlayabilir bılgilerin ışığında De mek ben, «KALPAKLILAR» adlı romanımı yazarken (19B2, ıkincı baskı 1975) bu arkadaşlardan Izin'almadıgım içın o^ur dlleme llyim çtlnkU, romanımın ilk elli Bayfasi, Hasan Tahsın Reeep Beyin, belgelere dayanarak yazılmış yaşam öykusunün bir bdlumü dür. Onun bu yaşam öyküsüml ele alıp, baskaca bılgıleriml de katarak, (Bak Sömürgecilere a tüan ilk bomba, Samım KOCHKOZ, Yon, 15 mayıs 190.')) l>ır romanını yazsam, ya da herhangi bir baş ka yazar arkadaş yazmış olsa ne gerekir? Belgelerln, goıgu tanıklarının, yorumlar ne denli deglşık olsa da yazarı götüreceği jol, tarıhsel gerçektır. Gazeteci a >k.adaşlaıın sanıyorum var dedıklert eüerındeki belgelerden çok belgeler vardır bu konuda. örneğin bır taneslnı burada anayım îzmir'in Işgalını, saatı saatıns geıişen olaylarla lzmir GUmrük MUdürU Agah Beyın, Istanbul Hükümetine yazdığı bır rapor. Eski harflerle 35 sayfa tutan bu raporun bir suretı benım tarafımdan bulunmuş, Kalpaklılar ro manımı yazarken çok yararlanmışımdır R&por, öylesıne ayrıntı lıdıt kı, romana yansıyan boylesine ayrıntılara bakıp, rahmetll UnlU yazar Yakup Kadn Bey, «Bunca aynntıyt nereden buldun? Ben kı bu savaşın lçinde yasadım1'» dıye bana sormuştur. Resmi tarihi, numarası bulunan bu rapor suretı, Işgal sırasında Gumrük başkatibi bulunan Fadıl Bey tarafından o zanıan kopya edılmıştir. Ben yararlandıktan sonra bu rapor sureti, lzmir Atatürk KUtüphanesi ne kendısi ta rafından armagan «dıldi. Ola kl bir arastırmacı, Istanbul arşivlerlnde aslmı da bulur Araştırma larım sırasında bugun basınımız da yayınlanan Şehit Hasan Tahsin Beyin çojfu fotoğraflannı vakınlarından bulup ilk defa ortaya çıkardıgım ıçın acaba suçlu düser miyim C) Hasan Tahsin'ın he\kelının dıkilmesının 53 yıl gecıkmesının nedenı. gazeteci arkadaşların san dıgı gıbi o zamanlarkı Ingillzleri darıltmaktan korktuğumuz için degıl, Hasan Tahsın Ittihatçı olduğu içındir. İlk, iklncl Kurjun Paaaport'ta karaya cıkan Yunan askerleri, şehıt edilen Hasan Tahsin'in attıgı bombadan sonra yeniden toparlanmışlar, lzmirli Rumlann büyülc gösterileri ıle yürtıyüşe geçmısler, kentl resmen teslım almış olmak İçin, Konak Meydanındakı HUktlmet bınasına bayraklarını çekmek ıçın yürüylışe geçmişlerdir. Konak Meydar^na . , gclfiikJflnn de, Pasaport'ta afılan ilk bombadan hAbersU, adı bugiln bıle bilinmeyen bır Türk askerl, Kemeraltı caddeslnin Konak Meydanına açılan köşesine, HUkümet bınasının koşesme diz çöküp, karsıdan, Sarı Kışlanın önüne gelen Yunan askerlerinin onündekı bayraktarı, bır kurşun. da vurmuştur. Kımdi bu ilk, ikınr.i kursunu atan asker7 îşgal sırasında lzmir Vallst Kambur Izzet, Sarı Kısladaki kumandan Nadir Paşa, Istanbul hükümetımn duşmanlarla yaptığı anlasma gereglne uyarak, vl> layettekı blitün memurların, kışladakı bütün kumandan ve askerleıın, ışgal günU görevlerl basında kalmalannı emretmıslerdı Boyls bır emri uygulama>a kalkışmamış olsalardı, bugün Konak Meydanındakı anıt> ta adlaıı ja7ilı, Yunanlıların lşkenceyle oldürdükleri çog,u subay şphıtlerımızın ctnı kurtuiuıdu Ne kı kinıi aubaylar, bu emri dınlemenıiş, kısladaki askerleıı, Anadoluya çekılmeleıi ıçın serbest bırakmıstır övle ki kışlanın haplshanesmde çeşitlt dısıplın rezalarından tutuklu bulunan askerleri bıle. lste Konak Meydanında, Hasan Tahsin' den habersiz, ilk, ikinci kursunu atan bu askerlerden adsız blrıdır (Bu konuda avrıntılı bılgı ıçın bakınız Garp Cepheiı NaMI Kuruldu'', Yazarı Hamdl, Mılli Kütüphane, No. «8/753, îzmır) Rıporı Ek Biljıler Genelkurmay Başkanlıgı Harp Dairesi Başk»nhğınd* mevcut, Umum Jandarma Kumandanı îz mir'in lsgali aıraunda Miralay Ali Kemal Sırrı Beyin, 5 haziran 1919 da lzmir'in işgaline ilışkın verdıği raporda, İlk Kurşunun Gazeteci Hasan Tahsin tarafın dan atıldıgı, resedinin parça par ça edilmis olarak KORDON DA bulundugu, açıkça belırtılmıştır. Genelkurmay Başkanlığı tarafından bu rapoı 1973 Şubat ayı içınde, lzmir Güney Denız Saha Komutam, Amıral Necmettin Son me7 e, sorusu uzerıne bildirilmı> savın komutan da lzmir GRzetecıler Cemiyetıne bu raporu. Izmir'de yapılauık Gazeteci Hssan Tahsin anıtı ıçın vermıştır 12 ve II şubat 1973 tftrıhlenn de, lahmetll yazar ve gazetecl Nacı Sadullah Danış, Demokrat lzmir Gazetesinde yayınlanan ya zılaıında, Umum Jandarma Ku mandanı Miralay Ali Kemal Sırrı Beyın Genelkurmay Baçkanlığındakı raporunun özılnU, ^u bıl gılerle dogrulamış ve tamamlamıştıı lzmir de ış.gal sırasında jandarma yüzbaşısı (savaştan sonra Albay) olan, Mıllı Mütade leje çok emegı geçen, ışgal alün dakı lzmir de Ankara içın gızli orgut kuran Mumın Bey (Aksoy), 19 Mayıs 1919 da ışgal ordusu PASAPORT'A çıkarken, orada olup bıtenleıi rapor etmesı ıçın Yedeksubuy Tegmen Kemal Beyı (Savaş sırasuıda şehıt düşen uıılu kahraman YILDIRIM KEMAL) Pasaport a sıvıl olarak gondermış, Kemal Bey, heyecan içınde donup geldıgınde, Mumin Beye, Pasaport a gemılerden çıkan \u nan askerlerıne ilk BOMBAYI Gazetecı Hasan Tahsın Beyın attı gını, ve oıada önce kurşunlarU oldUrUldüğünU, sonra param par ça edıldıgını rapor etmiştir İşte bu rapor, Yüzbaşı Mumln Bey tarafından, Miralay Ali Kemal Sırn Beye, Miralayın da Ankara'ya yansıttığı rapordur Bu raporu saglığında Albay Mumın Bey, soz lu olarak Nacı Sadullaha doğrulamıştır Ayrıca yine Yıldırım Kemal Beyın kardeşı tjnî'eteoi Nejat Bey tarafından da doğrulanmıştır. Rlzde sık sık «son Türk devletinl kurtarmakotan ı«ı açılır Ne hlçim istlr son 'lürk devletinl kurtarmak? Ncv7fiı Tevflk'l blr kovhor filmlne gftturmüsler. Kovhoy ıtnce lıa\clutların kaçırdıgı Inn kurtarıyor, sonra evleniyor; Neyrrn yoıumlamıs Bıı l> bnvledlr' kıırtarırı önce kurtanr, sonra da . \nluidller blr tarih hovu kendllerinl kıırtararak bir me>i(h hrklenılşler «.unku tsa nın mrsıh olılıiK"111" vadsımışl.ıı Hu Mizden (,ok lş grlmiş başlarına Iarih bovunta hir Mirıı sahte nıesih turevıp Muse\lleri aldatmıs BunlaıtUn bırisi İVH) \ı\ once <«irlt te oıta^a çıkan Moşe dır (»ırit ^ alıııdileri Mose'nln kurtarıcı oldııtnn» ovleRine Inanmışlar ki, dükkânlarını kapatıp evlerlııl satnıışlar, lşlerini dpvrptnılslcr; «onra hrlirli Kiınde Ada'nın ıscız ve kavalık hiı Kıiısında Moşe'nin çevreslne toplanmışUr; artık blr ışe ^araııııvata^ına ınandıklan altınlarını kıırtaruıva trslim clıııi1leı So/de mesilı, tanyeri agarırken ellnl denlze dogru ııratmış ve kavnııne emir vermis )uruvun< Kııtsal Kilap'ta >azıldıeı u/ere Kızıl Denİ7İ varıp limmetine \o\ gosteren Musa M anım8a\an \ahudiler, \uiumeye başlamışlar < oftıı dalgalarda kavbolmus, sıılar \utmuş hcpslni rektuk kıırtulanİHr Moşe'vı aradıklarında hir turlü mılamamiflar; en lonıında mesih diye peşmden Rlttlklerl kişinin kendilerlni »Idatmakla gorevll bir seytan olduKuna inanmışlar 'larlhte Insan vıgınlarını kandırıp uçıırunıa lürükloven çok kurtarıcı vardır. lîüO yılın beıitinden bakarak Girlt T ahudilerine Kiılebilııi?. ama 19JU'lar AlmunyaNina ne dıveı cegı»'' Sn/de ııvgar mllvonlarca insan Hltlere nasıl kandı? Nat.il Inandı? ülume xitti gozunu kırpınadaıı Demek ki yalmz tarlhtr degil ça«ıınızda hem kurtnıı. cılar türeyebilir, hem kurtaıılınayı bekleyenler bulunabıllr. Egrr yurl topraklan düşman ecemenll|i altına glrmişse, kuıtulmak İçin gerekll ortam kendiUjrinden olusabillr. Ama o durumd» blle kınıin, kiml, nasıl ve ııiçln kuılaracagını bir i\i saptamak çerekivnr. Osmantı lnıparalorlugıınun son kıışakları «devletl kurtarmak» anıanna dömık Taşanııslardır Çilnku o donemde devlet gemlsl gerçekten batıyordu, kabıırı;asından amancız vara almıştı. A>dınlar kiml zaman umutlu, kiml zaman çareMz çırpımyorlardı: Devletl nasıl kıırUmıalı'* llusal kurtıılu* Savaşııni7. adı ııstıınde kıırtıılııs evlftmi>tiı. Bovle zamanlarda halkın sagdııyusu kendiliginden oluşur, gellşir. (.ünktl düşman hellıdir, elle tutuluı, gozlft gıirulür türdendlr. Tuckive'nln L lıınal Kıırlulııs Savası da «vatan kurtarmak» itstıtnr vuriituldu. Dikkat edilirse daba onteslnden «devletl kurtarmak» isteven kuşaklar, bagınv •ızlık savasında «vatam kurtamiHkutan üftz eder oldular. Vaşadıcımız donemde İse halkı kurtarmaktan soz açılıyor sıkdik: kurtarırılar orUva ııknor. Ovsa halkı kurUrnıaya kalki'jmak halka tepedcn btkmak anlamına gellr. Halkı kurtarmak lstevcnlerln kendilvri kurtıılmuş mudur? Sonra acıba kurtarılmak istiyor mu halk? İsın oıu bu soruda yatıvor. ÇaKimızda nvdın kl*l halkı kıırtarırmkt*n çnk emekçl mnıflarının, yanl genis anlamda lıalkın hizmetine girtnekten soz açar. Uevletl ktırtarmaktar soz açan kinl İse, ancak lıalkın tepeslne geclp buynrmak egillminl vansıtn*. <Çogun< lukla halkın dışında, ya da ustunde bulunan kıtrtariejiap. dan korkulmalıdır. «" ' " Blr devlet kıırUnUbUlr belki . Halk kurtanlamaz. Tarlhte blr halkın kendl dısındaki gnıçlerce kurtanldıjh görulmemlşllr; halks ancak blllnç aşılanabllır; halkın kendi kendlslnl kurtarmaaı icln .. cem yayınevi BIR DONEME TANIKLIK EDEN EN CANLI BELGELER TtiyTn, t'dilmcTdcn kisa biı'süre örice ,V;ıl;ıııJ;ın, Ctnelkurmay'ın Raporu İS mayıs 1919'da lzmlr'e çıkan, îngıliz emperyalıstlerının maşası, elulagı o zamanlar içuı Yunan ordusuna İlk kuryınu atan bir Türk gazeteclsidır Hasan Tahsin Recep Bey. Bu g07Ü pek, kahraman yurtsever gazeteci Içın, eyleminden elli yıl sonra, lzmir'in Konak Meyda Euncı belgo vo DOKTOR Deri Saç ve Zührevl Hastalıklar MUtehassısi lıtlklft! Cad. Parmakkapı Telefon: 44 10 1* KAYIP: 34 LT 315 numarah plakamı kaybettım yenisıni alatagımdan. Hükümsüzdür Zlver MESTÇt (Cumhuriyet 4444) TARIK ZiYA KIRBAKAN tanıktan sonra: Nerede, nasıl, ne atarsa atsm; Izmır'e çıkan Yunan Işgal Ordusuna ilk karşı çıkan, gaıeteci Hasan Tahsin Recep Beydir. Belgelerle, tanıklarla bu kahraman şehıtın hakkı (müsellemdır). Hal boyleyken, tarihsel belgelere, tanıklara karM çıkma nın, duygusal nedenlerle ılle de İlk kursunu Konak alanında ona attırmanın inadını anlayamıyoruz Hem boylece adsız bır asker kahramanın da hakkını yemıs olmuyor muyuz' lzmir Gazeteciler Cemlyetinin demeye İ!'f.l/fl:r;lW7]lC bull(l\:ıl.ı avuk;ı1 t i ö ı d ü k k ' t | vp k.ır^ılii^tı'' 'i tıi l ' l i kcıidisîııc .ı erdal öz lı.ıııuıı ırnkiı futoj?raflur. ','iîn «fc:İr?l 'sıc;ıf»ınrt*":ııol. t1 1 u sünleıde. ya/dı. ANLATITOR 1iıniKi kâKJ.dri, ıpfBet basıiırijş • 20 liı.ı May Yayınları MÜŞTAK ERENUS biliniz, tatilinizi ATAKÖY'de yenı hizmetimizi EMLAK KREDİ BANKASI Cenel v..: II.K d.ıgılım Cemmay / istanbul. Ankata Uiigıtım; Aydın Kitabevı \rm\r' Dağıtıın .' Datic • ' • , " . Açıkl'ama: ; Bu Kıtabjn, ğo(j[rY, . . ,' I ıjfr(kıy*;.VJ»farlıir" • S&ri.ıJ.ık'a^'na. b'lrtıKılmıştır. ' (Cumhuriyet 4443) ÇAĞDAŞ VAVINLARI CIKTI Hıfzı Veldct Vclidedco^lu ÖLMEYE VAKtT YOK $iirler CEMMAV DAĞITIM Tolculsr