Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Itf öyle bir söz var: «Dış poliHka, )ç polltıkaııın dışa yansımasıdır.. Kım demişse, ctogru söylemiş. Bakın dış politıkarmzın yurütuluşüne, nasü da yaraşıyor Cephe Hükümetınin iç politikasına! Dışışleri Baknnının, Evliya Çelebi'yi imrendirecek dış gezilere çıkarkpn, ya da böyle bir gezi dönüşü, hava alamnda ya da basın toplantılarında, bir Osmanlı Haııcıyp. Nazırı anlatımıyla yaptığı «açıklamaları. izliyor musunuz? Kele Başbakanın dış polıtıka «ıncılennı»? Hanı bırı şoyle demış «rkadaşına: «Tam anlar gibi oluyordum bu konııyu; s.en açıklamağa kalkı&ınru anlayamaz oldum.» Neden boyle oluyor Cephe Ilükumctınin dış polıtıka tutumu? Ulusal çıkarlarımız uyarınca, ilkelerı sapfannıış, bılınçli, tutarlı, sürekİi, ıleriyi goren bir dış polıtıkası yok da ondan sanırım. Çozunı bekleyen btınca sorun karşısında, dış polıtikamn hem ilkelerınde, hem de uygulamalnrında, acemılıkten umursamazlıga varan davranışlar, bir •perakendecüik, gittikçe ıçinden çıkılmaz kılmakta sorunlanmızı. OJMHURim 5 Nhln 1971 5 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER PUSULASIZ KAPTAN Seha L. MERAY da var. Mutteflk miyiz, düşman mıyız belli olmayan Yunanintau'ı bırakalım. Sosvalıst devletlerle ilişkilerımız tam bir çelışkı içinde. İç politikada geçer nkçe saydıgı, bir •beynelmılel kornünızm. duşmanlığı alevlendırınokte Cephe Hukümeti Çin ile Sovyeller Bırlığı arasındakl çekışmeleri, dunyada ulusal rnarxısW akımın doruğuna varnıak üzeıe oldugunu gormezHkten gelerek. Bir yandan, •beynelmılel kapılalı/m» ne japar, ne eder hayalî mobılya tıcaıeti seruvenl içinde her ulustan ortaklıkların ışbırlıgıyle nPİor çevrıldiği, Lockheed yolsuzluğu ortaya dokülse de umursamaz gorünür; bir yandan da, AKT çıkmazından kıırtıılnıak ısterccsıne, •komunıst.» devletleıio en ileri ekonomik ihşkıler kurmaya çabalar! Bagnaz ve yapmacık, banka armasındaıı npm kapar bir kuşkuculuk stırdürurken, Turk bayraklarlyle komUnıst ülkelerin bayrakları, toplantı masalarında birlıkte gorUnur telpvızyonlardu! • Bu ne perhu, bu ne lâhana turşusu. demeylfr ıııı' Kaç yıldır onaylanmayan, Sovvetlerle kultür andlaşması onaylanıısa ne olacak? Komandolar mı karşılayacak gelen sanatçıları, bilım adamlarını? Mtislüman devletlerle zıvaret ziyafet politıkası ne vevrli bugune dek? Kıbrıs soıununda, Tiluslararası toplantılarda kimden yana oy kullanmakta müslüman kardeşlerimizin btlyuk çogunlııgu? Kıbns politikasında, Cephe Iîükümetimn tutumu, unıter devlet. görüşunden çagdışı «tetıh hakkı> anlayışındaki Cephe ortaklannın arada bir çıkışlurına. oradan da bncelerl, «böyle şey olur mu?. dedikleri federal devlet gdrüşUnü benimsemeğe ulaşabildi neyse! Kıbrıs Çtkarmasının dumanı üstünde tUttüğü bir sırada, Bırleşmiş Milletlerde, Üçüncü Dünya, Batılılar, Sosyalist Blok, Turkiye'yi kınamak söz komısu olmaksızın, gerçekçı ve haklı çozUmler için, Türkiye'nin de katıldıftı kararlar almaktaydüar. Nasıl davrandı, nasıl davranmakta ıktidara gelen Cephe HUkUmeti de, bir yıl sonra, «en y«kın» dostlanmız bile parmak oynatmadılar bızden yana, Birleşmiş Mılleüer ıçındekı ya da dışındaki toplantılarda? Belkl «acemllik., belkl «olup bitenlerl ksvrayamamak., belkt •olııruna bırakmak Işleri, belki de ben y»ptım, oldu. anlayı>mda gorunür Cephe gemisinın kaptanları. Hprkes nükleer sılâhların yasaklanmasından sınırlanmnsından soz ederken, Cephe Hüklımetinın bir Başbakan YardımriKi, ülkemizin atom bombası yapma kararını açıklar dllnynya' .Yıiz bın tank yüz bın uçak» şaka konusu olsa bile, bövlesıne kaş yapmaga kalkışmalar Uzerine, Dışışleıı Bakanlıöımızın bir tppkısını, bir dlizeltmesıni goremfdık. ABD İle Uişkilerimizde neredeyse saflıga varan bir kadere katlanış» tutumuna şaşmaniak elden gelir mı? •Ambargoyu beklempzdık» bile dıyebılmiştı Dışışleri Bakanımız. Herkestpn, her şeyi beklemesl, her ÇPVP, her zaman hazır olması gerekirken' Sonra da Us tesıs pazarlıkları' «Valla billa sizl sevei'17 havaları' Kıssinger'ın, çocuk aldatmarasma sırt sıvazlamaları. pohpohlamalan, açık duran aği7lara bir parmak bal çalışları Sayın Alı Ulvı'nln Cumhunyet'teki (30 mart 197fi) Kissinger Ça^layangıl karıkatürüne, hayrtınlık duygusu Ötesınde. glllebildıniz mı? Anlaşıldığı ölçüde, »rtık NATO filAn değil, doğrudan doğruj'a ABD'ne •Us» ya da tesls» kiralamnk soz konusu! Kongre'nin bu anlasmaya ne yapacagı bılınmesp de, Cephe Hukümptl ders almamış gdrunur şimdıye kadar olup bıtenlerdpn! Öte yandan, Dışişleri Bakanımız, işlerini 11le de ulke dışından. yürütmek isteğinde görünür. Kuşkusuz, her Dışişleri Bakanının katılması gereken toplantılar, göriişmeler olabilır; ne var ki, her gezi, her temas ıçln bunu söylemek doğru mu? Dışışleri Bakanımız, dlplomasıde •kışisel dostluk. etkenınin yararına Inanır görunürken, dlplomasi konusunda yüzyılımızın belki de başta gelen uzmanı Harold Nicolson, kişısel dostluk diplomasisının tehlikelerini belirtmekte: «Diplomasi, onaylanabılir, bu yüzden de gtivenilir blçlmdeki belgeler Uzerinde tartışmaktır. Kesinlikle bir sohbet sanatı dfifcıldır» der. Konusuz temaslara gerekçe bulma çabası, devletin çıkarlarıyle bagdaşmaz işlere bulajmaga, önjörülmemls bağl»mn«l»ra da yol açabılır. Bunları bilmesi gereken Dışişleri Bakanımızın, arasıra, ulkemize uğradığı da oluyor. Hava alanında ıırtık kendisinln da dinlevenlenn de neredeyse ezberledıkleri açıklamalardan genellikle şu izlenım almmakta: Çoğu zaman, r.iyaret içın zıyaret, temas ıçin temas, gezi için gezıymış! Kınıı durumlarıysa, hıç anlama oUnağı yok: Bayan Klssınger'ın ameliyat olacngı Öne sürülerek. bir Amerika gezisinın ertelendiftını okursunuz; o sırada Bay Kıssingcr, ha^ta «şıni yalnız bırakmağa katlanarak, Lâtm Amerika yolculuguna çıkar! Ardındaıı, gazetelerde çoyle yorumlar: •Amerıkan Senatosu. yardnnı ve ambargo işlnı gorüşeceğinden, bu sırada Tilrk Dışışleri Bakanının böyle bir ziyarette bulunması Kamuoyuna yansıdıfı ölçüdo, Dışişleri Bakftnımızın yolculuk zahmetlerinl göze alarak yaptıklarını, çojju zaman. o tllkedeki temsllrimız de yapabılır elçımız varsa o ülkedp! Cephe Hukümetınin yarattığı bir ek sorun da ştr Dış temsilcıliklerımizın bir çofeu boş buRÜn! tç polıtıka çekişmeleri yuzündpn, en yetenekliji aramaktan çok, damlalıkla doldurmağa çalısılıyor boş elçılıklerimiz, pazarlık konusu yapı1 lan atamalarla Elçiliklerine aylardır atama yapamayan, bunun ilgıli Ulkelerce nasıl yorumlanacağını hesaba katmayan, ya da bunu ıımursamayan kaç hukümet sayabilıriz, Cephe Hüktlmetinden başka? Eskimiş Kafalar SADUN TANJU » l k e n i n yönetimlnl karşı konulmaz, emredicı yönptim II usullerlyle elleıındo Uıtmak lsteyenler, öylesıne heyecanlandılar gayrete geldiler kl son zamanlarda, herkes kuşku duyar oldu sıkıyönetim mi gelıyor diye. Bizinı insanımızı yasalarla değil. silâh korkuNiıyla yönetmek kolayına Kfllyor lıâlâ egemen olan «exki kafa»ların. Vürüyen zamanı, değişen toplumu görmezllkten geltyurlar. Dı.ş dıişmanlarla savaş İçin hazırlanmış orduları, iç politikada kendı sıvasnl amaçlarının ve çıkarlarının cephesinde halka karşı nıevzie sokmak tsüvorlnr. Orduya davalı eRemenlıkİp.rıyle becerik'iz ve lstenmez ıktidarlarmı surdUrmeyi dUşlüyorlar. ürdu da gırsin bu lslere, kirlensin ve çafema ulaşamamış, zamanını anlayamayan politık kadrolarla butunlessin. «Bu Ne Perhiz...» Rır «Ege sorunu» var bir sUredir ortalarda. Pekı ama, kıta sahanlığı kavramı nıcedir bıimmekte. Üç yanımız denizlerle çevrılı değil miydi, Ege denızı bugünkü yerinde durmuyor nıuydu, bu demzde Yunan adalıın yok muydu 1958 Cenevre Deniz Hukuku Konferansı toplanırken? Adaların da kıta sahanlığı olabileceğıni öngören sozle.şmenin hazırlanmasında. Buna karşı neler söyledi şimdıkınin ağabeyi olan o zanıankı ıktidar? Uzun yıllar boyunca ıktidardayken na yaptı AP bu konularda? Neler yansıdı goruşlerımızdcn bugUne dek hazırlanan belgelere? Bllemıyonız. Tann yardımcıları olsun temsılcılerımızın bu son konferansta! Denılebılır ki, 1958 iktldarının aklı başka yerlerdeydi. Hem o sırada, dış polıtıkamızın, bağımsız devlet saygınhğına yakışıp yakışmadıgına bakmadan, bir temel ilkesi vardı: .ABD ne yaparsa, sen de onu yap: ABD yararına olan, Turkıye'nın do yararınadır!» Son ambargo olayına kadar, AP iktidarı da, Cepheciler de agabeylennın bu ılkcsınden aynlmadılar pek. Son lkılı anlaşmayla, gine bu yolda görünürler. Bu konu bır yana, Oniki adalarm askerden arındırılmış kalaeağı, çok daha önceki andlaşmulurda saptanmamış mıydı? Yunanistan bu adalan silâhlandırırken, kaç yıldır Ege denizinl, adım adım, bir Yunan deniziymiş gibl kullanma gırişımlcrinde bulunurken, 1974'teki ılk ve sert tepkimıze gelinceye kadar, ne yapü Dışışleri Bakanlığımız? Ne yapmakta Cephe Hükümeti bugun, Başbakan Yardımcısının bu adalan lâfla bize katma çıkışlarından başka? «Hora» adlı arastırma gpmimız, Cephe'nin borazanı duıumuna dUşürülmüş Anadolu Ajans>ının bildirdlftt gibi, savaş gemılerimizm koruması altında kimseye gorunmeden Ege'ye açıldı mı, yoksa, gazetclerin fotoğraflarını bastıkları gibi, îstinye tersanesınde mi yatar durur? Her yanımız deniz degil ya, komşulanmız 10MİLYONLUK YÜZÜK Orduya dayalı bir ıktidarın, komşu Iran'da son zamanlarda olanlnrın kısa bir ovklisUnü dınledim geçenlerdi' Su/üııe kpsınlikle giivenılir bır kişıydi anlatan. îran Deniz Kuvvetlen Komulanının ve donanma Ust komuta mevkılerındckt suhayların başlarına golen acıydı. îran mücevhpr pıyasasına gelen son dereep kıymetll bır yüzük onco Saray'a teklif adilmışiı Şalı, ulkenin bugunkU ortamında ld milyoıı liralık bir yuzüğü alrnanın halk arasmda hoşnutsuzluk yaratabileceginı vp aleyhindekt havavı elektriklpndireceglnı dtisilnerek rerlrlprmlşti. Fakat kısu sure sonra, vU7Üj*un, Deniz Kuvvetlprı Konıutanı tarafından guzcl karısına hpdıyp PdllfUftmi duvnııı.ştu. Sah'ın bile alamadıftı bır yıızügun Deniz Kuvvetlen Konıutanı tarafından satın almması, saıayı, kendisıne bağh subaylara karşı kesin bir davranısa zorlamıştı. Hemen soruştuıma başlami'j ve vı6ınla suliatimal olayı nıeydana çıkarılmıştı. Amiraltn rütbesi yüzba^ılıja ındırilmış, yıldınm Kibı hlr yargılamayla brş vıl lıapsr ve K milvon lira pııra rpzasına çarptııılmışO tı. Amıralin muavınt ıntıhnr etmiş. dnnanmn bst kademesl hallaç pHinugıı gıbı atılmış ve yönetım aklanmıştı. Oysâ, patlayan sadece bir çıbandı; tılke, denetımsiz yonctımle büttlnleşen herkesi sarmış kanserli bir hasta gibiydi. Ders Alırlar mı? BıiRunlcsrdc, 19.% Montreux Boğazlar Sozleşmesının tutanaklarını okuyorum baş vakıtlenmde. Övünç duyuyor insan olcudukça. Oturumlarda, AtatUrk TUrkiyeslnln Dışışleri Bakanı Dr. Aran, Tlırkiye'nin, yalmz dostlarla çevrıli nıııtlu bir üike oldugunu stylüyor. Soz alan her devletin temsıloısi övgüler yağdırıvur ulkt>mıze; omek olarak gösterıyor dıs politıkamızı. Neden böyle? Sjundan: Çağı kavrayan. ça6ın Uerisınl de gören, haklarımızın. çıkarlanmızm bilınclnde olan AtatUrk, dış politikamızın ilkelerlni saptamış •Ulusal Ant Mısakı Millî demış bir kez bağlı kalmış bu soze. «Bağımsızlık. demiş, hem bmm için. hem de somurppler içın; ulusal, kendimıze özgü bir dış politıka uygulamış o karmaşık ortamda; hiç bir btiyu't devlettn ardından gözleri kapalı gitmemiş başka bir büyUk devlete karşı: .eşitlik. demiş Diivel1 Muazzama'ya; Us» ya da «tesU> vermek değil, iç Işlerimize de. dıs ışlerimtze de burnunu sokturmamı? yabancılann. Bugün Üçllncü DUnya devletlerinln savunur Röründükleri ilk«leri. yanm ylizyıl önce içt«nlikle ortaya atmış, ba^ariyle savunmuf, basariyle uygulamts Atatürk ytşamı boyunca. Oysa bugun, Cephe Hukumetinln dış politika tutumu böyle mı? Pusulası olmayınca kaptanın, ya da ibresi olmazsa pusulasınm, nasıl zlgzaglamasın, nasıl yalpalamasın gemi; ne yapsın gemıciler? BİR GÜN FAZLA YAŞAMAK.. Korku vererek, şiddet uygulayarak, gucUnU milletln ordusuyla pekiştirprek iktldarda kalma usullerlnin ne kadar çag dışı, ne kadar çamur sıçratiRi ve suç bulaştıncı oldujtınu görmeyenlerın ceraMnı ko«koca bir ulu» çekmemell. Yazık oluyor kaybodllen zamana. Ticaret Bakanı HaIII Bafol'un geçenlerde otomotiv sanayit temsılellerine snvledigl sörlerı gazetelerde okuvunea. iktidarda kalabtlınelc İçin aklın btltün vollarıni kapatmaga kgrar vermiş politikapıların Insana hüzün veren ve bır nkrep gibi kendı kendını zehlrleyen çırpınıslarını dUslınmiıstiim. $ciylo korkutuvordu sanayicileri Ticaret Bakanı HalH Başol: «Şayet bu düzen tse yaramıvor, devlrlp bafka bir düzen kurahtn dlve komttnlntler Ifbaşına »Hlrlrrne. kanıınsur voldan kazanılmıs nıilvonlar ne ise varavaraktır vo kimi kurtaracaktır, KomünİRtlrr tşbnsına gelirlpme once blz nollttkacüarı, bir ırfin lonra da sizlerl botazlarUr XBnl blzden bir eiin fazla vişanın olursunuz.» BtR OZAN OKTAY AKBAL Evet Hayır DURMAYAN ADAM egerll bir »raştırmtcı, iktısatçı vc yuzaı olan Şevket Sureyya Aydemır'i de yıtırdık. O. yaşamının her doncmınde arayan bulan, eylem, lıkır v» yapıtlariyle topluma bırşeylor vermeye çalışan bellı başlı temsılcılerıni tanımakla ınutlululc duyduğum, ulkucu bir kuşagın Kimgesı olarak kalanların en önemli ve etkıli olanlarındandı. Ünceleri ^Aydınlık», sonra «Kadro» dergisindeki yazılarıyle itrı yapan Aydemir'i I'j33'tc, Muzaffer Ba$ögl'i'nun flgrcncul olaralc beni de kattığı lise duzeyindeki okullarm son Mnıf öğrencileıı iı?prınde bir sosyal psıkolojı dpneyınde Ankara Ticaret LİSPSI MtldürU olarak tanıdım. Kendısıyle ılışkım «Suyu Arayan Adam» adlı yapıtınıu çıkışıyle başladı ve öltınoeye degın sürdıı. Tonguç, bu yapıtını ıllc armağan ettığı dostlarmdandı. TonRuç'urı «hemen al, okuduktan son ra gorUselınııı drmesı Uzerine yupıtı hızla, notlar alarak okumuş, Tonguç'a duyurmuştum. O hemen, bugun senınle Şevket Süreyya'ya gidelim, dedi. Telefonla giln alarak BahçeHevler'deki evıne gıttık. Çok candan karşıladı, sevındı. Önce dondurma, sonra ray ıkram etti. Uzun stlre konuşuldu. Aynı kuşagın ayn bir tipi olan Tonguç, övünçle «Suyu Aıuyan Adamıun değörlendumesinı yaptı. Kendısı de katkılarda bulundu. Söz düşuncc ben de karışnıış, sorular yoneltmlştim. TRAJi KOMiK DEVRİM v D llıan Bcrk'ln «Atlas adlı şilrlerinl okuyorum... «Atla» beniın coğrufyamdır. Benlnı bu dunyada yaşadıgımın Insaıılarla, doğayla alıçverlşlmln bu dünyaya çıkması, vıırması» diyor. Îllıan Bcrk. lüJÜ'Ura kadar Incn rskl bir arkadaslıtm sayısız anılarmda yaşar hep... Taa YVhltman'ca o uzun dlzell şlirleriyle... «Ben Ilhan Berk diye başlardı. Kısık kihik gülerdi, sigarasuu silkelerıil. Hep dizeler yazardı, hep bir şeyler alıı okıırılu. İLİJJiselikaldırjın kitapçılarından... liejı yüriır gezerdl. 1940.43, 46 yılları... Şeh/adebaşı, Fatİîi* Yenîkapı, Beyoğlu yolları, soknjkları. Çoğu dizclcrinde yaşar biitiin bu yırler lıal.ı. Açsanı «Istanbul»u, bulıırunı hcpsini. Kendimi de, o giinlerclckl lıalimlc... Atlası okuyorum. (irzıli);i yerler, yaşadığı ycrler, sevller, lzlenimlcr, aııılar... «Yazınak kl yaşanıayı yazarak nldürmek böylece ondan kurtulmaktır. Oyleyne Atlas olümiin bir biçimidir diyrblUrim.» diyor. «Var oluşu bir kâğıda dimıışmiiş ben. diye, tanımlıyor «Atlası... Şlmdi bu kilap bir ozan mıılır?. Berk mldir? 1'a unccki kitaplar nedlr'.' Oıılar da «Ilhan Berk»dlr bencc. «Türkiye Şarkısı>ndan «Ta>baskiM»na... llglnç bir ozandır Bcrk. Durmadan yer tleğiştlren hırl... Oprmiişsünüzdiıı onu bir yerüc, bir noktada. Dursun ordu. (jlırcvirn, işimi görejim, dönüşte onu yerinde bulurum, clemi^Hinlz. Bir de bak* mışsınız, yok bıraktığınız yerde. Bıraktığınız vcr bile yok olmus! Hem oraılakl kendini, lıcnı de >urasını silip atmış cılcblyat evrcnintlea! Hep değişken, yenileşen, tlaha duğrıısu değlşmck isteyen, değlştiğlni sanan, >cnllpndlğine inanan biı ozan... Bir benzerl yok. Bcgrn beğenme. kız darıl, böyle birl lste, böyle. Vıllarcit giirmem. Kızarım klml zaınıın. Kakmışımdır, blt dizpyi tammışımdır, başka bir sokakta rastladığım, tanıılıjiım bir İnsan glbîıllr o (llzc... tlhan Berk'ln şlir dünyasına lıiç çekinınedrn girlverir, o yabancı kılığıylf. Berk «onu ordan aldını, bcnlm yaptım» der. Ozanlnr blrhlrlerlne dayanırlar, blıblrleriıulrn csinlcnirler, birblrlerinc üykünürler. Ama sonunda hep «bir başka» ozan olıırhır. Aynı diz« başka ba$ka ozanlarda «aynı» knlmaz. Berk bunu çok psklden anlamış, bir ?llr uzmanı, bir şiir dcllsl olduğu için. Bilirim. ilkokııl ÖBretmeııiyken, öğrenciykcn, orlaokul Fran. •izra nçretmpnllği yaparkrn, bankaıla v a ' | Ş | r kcn I cınckli hir orta yaşlı olcluğunda, her yerde, her zamanda o bir rjilr tutkııntı olmıışlıır. .Şllr ieven, şllr yaşayan, şllr düsünen, elbetto ki şiir ya/an bir İnsan... Şıışarını, nasıl rvlcndl. nnsıl hab.ı oldu, nasıl bir bankada çalıştı, nasıl cv haık ediıuli? Nasıl brpfrdi lıııııca gerçekçl isleri? O bir (liiş Insanı glbl Uolaşıp duran... «Sesslz yaşadı Homeros, dağ yolları gibl» dcmlş. Berk nasıl yaşadı peki? Kimse. klınscnin ya^aınını bllemcz. En yakını bile, belkl kendlsi bile... «Kâftıda dönUşmUş olun beıı.dekl ozan o bikllKimiz Ilhan Berk ml? Oelecegin insanları okurlarsa, okuyacaklarsa, daha doğrusu yarına kalacaksa bu dizcler, onlar tanıyucaklar, blçimlendirecrkler. anlamlandıracaklar. Itpıı ntu/. yılı aşkın bir ıırkıuluşlık, zaman zaman dostluk, zaman zaman aşlnalık, zaman zaman okurlukla geçeıı bu çağı ynrııınliimak istenıcnı. BUsbUtün yanısız nlamdin. çiiukü kendi riışının (ikaınam. Alır «AtlaN»i okuruın, beftenirım bpğenmem, çİTcriııı, silerim, notlar alırım, belli'ğlmdi' saklaıını scvdiKİnı dizplerl, rastladıfiıtn. yahancı dizclerin gerçck ycrleıinl ılüşünürüm. En eski okıırlarından olmak bir ozaııııı, iyi mi kötü mii? Bunu ozanı düşünsüu... Ilhan Berk'e bir giin «Sen Oorlan Oray'in Portresl glbisln» demiştim. Gider gellrdi, yılhııı.ı yltip Riılerıti urtadan, Kıi'şchlr, Giresun, Aııkant, dış geziler... llic clıı^i>ınpzdi. Yaşı kaçtı? Bir kez solgundu yüzü 1945'lrrde, Jjehzadebası ıadcle» nlnde, bir slncmunın öııüntle... Birdeıı iki yaş ilcrleyivermiş Slz bir günde iki yıl atlavamazsınız. O allar! Ozandır cünkii... Agabeyi «Senin nüfusun iki yaş kürük yazıldı, knca aıiam nldun» demiş. KızKiıılıkla mı, scvgiyle mi, neılensp. Hiç giilrmeıli, ılize okuyamadı o giin. Bplki şiir de vazamadı bir kaç giin. O zaman nc yapar Kerk, açar baska O'/anlurnı clizelrrinl okur, ya/.ar defterlere. Aragon Hııgo'clan alınıs, Hugo daha eskilerdrn, daha eskiler Lfıtlnlerclen, diyellm Vergillus'tan, o da Yunanlılardan. gider gider sonsuza dek... «Atlas'.ı alın desem bulamazmnız belki. Cok KÜztl bir kitap, kâğulı, kapağı, elbette ki içindeki clizelcr, Berk'in kendisi. «kı'ıîıda döniişmüş» bir ozan... Kırk liralık bir kitap, bir .şiir kitabı... Bana iımalanuş, «Benden bir buruklıık kalır mı dünyada» demiş. Belkl de başka şeydir, heıı böyle okuclum, böyle olsun istedim. Bir buruklıık!.. Kalır elbet, dize biçimlnde kalır Ilhan Bcrk... «Ben kalıcı yazılar ya7ivorum artık» deınlyor mu keıuiisi Ue. snranlara Normajanlara! Biliyor «kalmamn yolunu» drmek! C.UIİn, öğrrnin. Bplkl kendl «Atlas»ını yazmaktır bunun yolıı. O zaman nerden bıılıırsanız bulun, kıyın bir kırk lir.ıva. Biz ozan etmez mi o kadar? Î 5EVKEÎ SÜREYYA AYDEMiR, HiÇ DURMAYAN BıR Kiji OLARAK, YAŞAMININ SON DEVRESINDE ÎOPLUMA NESi VARSA VERMESİNİN COSJÜJSU iÇiNDEYDı. DEVRıMCi DERNEKLERDE, GENÇLiK ORGÜTLERİNDE ETKili KONUS.MALAR YAPIYOR; YAZILARLA, KiTAPLARU ÜLKEYi UYARIYORDU. Hürrem ARMAN ,5 • Kylemleriyle birlıkte geliscn dusunsel yaşamı blrbiriyle zıtlaşan evrelerı belgelıyordu. Ilk evre, gonüllu olarak Bırınci Dünya Savaşında «Turanoı kurtarmaya katkı içın Dogu cephesıne gıdişle başlıyordu. Rusya'daki yaşamı, devrımin çalkantılan ona Turancıhgın bir hamhayal olduğunu üjretıyoıüu. Moskova Doğu Umversıtpsınde ogrpnımı onu eylemci bir sosyaliKt duzeye ulu^ tırmı^tı. Bu ıklnci evrede o yuıda donunce bır ıımneın ıçıncle oncmlı l)ir üyo idi. «Aydmlık» dpıi'isıncle yazılan çıkıvordu. Bu evrc IMıklâl Mahkemes>ınce ve ııleıı hukümKllUkln bır sürp yatıp aitan yaıarıanaral: çıktıktun &onra sona eriyor, devlet hızmellne pınyordu. Üçuııcu pvresınde onu, clunya ekonomik bunalımının da etkısıyle nirışılen devlet ışletnıocılığıne tıkırsel dayanaklar suglamak amaciyle çıkartılan «KadKi» dergifinde buluyoruz Bu kuruluşlarn görevlı olarak da katkılnıı oluyor, Ankara Tıcarrt, T.ısesıni kuruyor Dordunclı ovrede O, Kayaş'ta toprak alarak tanımal uretıme başlıvor. Dınlenme zamanlannda burada bır ışçı gıbı çalışıyor, sonra bır oyrencisınin para katkısiyle sut £abrikasını kuruyor. Partl fkHdannın son yılı idi. Kendısınden Mcnderes'ın onnyı alınarak, ekonomik konularda yararlanılmaya çalışılıyordu. Bır kaç gün once ylne çağırılımştı. Bunlardan söz açtı, umut olmadıSmı soyledı. Koy Enrtıttılerlnl çok tutar ve olumlu bıçımde degprlendırırdı. Mılli Efeıtim Bakanlıgmda çahstığı dönemde Bölge Munlîım Mekteplerı kunılması konusunda bır önerisi vardı Ikinci Adam'ın ikincı {'ildinde Koy ErstitUİPrini değerlpndırdıği bölümde bundan söz eder ve bu yazılı önerının bende olduftıınu not pder. Onun eftitımrı yanını gösteren bu bPİgeyı bır yprde degerlendırmek yararlı olacaktır der. H61& bendedır. Onunla yakın ilişkilerimiz 27 Mavıs Devrimınden sonra baslar. 194fi'dan sonra dort kişı olarak başlatfıgımi7. Tonuuç'un olümundpn sonra da bugunp kadar sürclurdüRütYiuz «Cutna toplantılan» ile bırlıkfp. aynı kuşaktan olan dcgprlı ınsarı Cevat Dursunoglu ve her biri kendl alanında ışler bHşurmış, toplumda tin vapmif arkadaşlarıyle uzun yıllardan boıı çelpnekleştirdlklpri «Çarşatnba toplantıları»na da Dursunoglu'mın ıste?i ile katılmaya baslamıştım. Tonguç da zamnn /a man bu toplantılara kntıldığıncıan söz edordı. Onun ölümunden sonra, Cevat Dursunoglu bunu da hatırlatarak beni aralnrı na kHtmi'tı. Ccvat Dur'Tinoglu'nıın ripylmiyle bu toplantilıırın mektup olmayan (ya?ılı olmayan) bır annyasası vardı. örno (*ın. ıclrrmdcn bırının bnerı&ı ile katılandan llic toplantlda yer mek \ e ıçkı parası alınmaz, herkrs serbpslır ama az venip içıl meye dikkat pdilır, söz alınmaz, yolu yordanıiyle yapılır, ki5» sürcn oturumlar. bır evdp çay fas lı ile surdurülur. Tnplantılann surpklı uvplpri, Dursunoglu başt:ı olınak üzerp, Galıp Bey. Htlsampttın Tuıçaç. n<>sım Adasal ve SpvkPt Surpvvn Avdemır'dır. Bu oturumlarda yurt ve dün ya olaylan gozden geçtriliyor, bol bol çıkmaya başlayan değerlı yapıtlardan soz açılıyor, salık verılıyor, ılgınç anılar anlatıhyordu. Aydemır, her seyden lıaberlı bır ıncelemecı olarak bır odak gorevini yapıyordu. Hıç kaçırmadığım bu toplantılarda ben, bızden onreki kuşağın bu değerlı kışilerınden vazıya geçmeınih kurtuluş gıinlerının bılmedıgım olaylarını öğreniyor, onlaıa öğretmenler Federaiyonunun ve gençlık pylemlerinın haftalık olaylarını anlatıyor, onlardan güç alıyordum. 1963 Büyllk Egıtım Mıtinglne hepsi katıldı ve on sırada yürüdüler. KIJİJ»! öılemler de yansıtılmalı Aydemir'in «Toprak Uyanırha* adlı yapıtının çıktığı hafta toplantıya bıraz geç gidebllmiştlm. Aydsmır: «Nerde kaldın yahu, bunların hiç bın yenı kitabımı okumamış, Cenıil Saıt Barlas'm bile haberi yok» dedi ve yapıt iizerıne bır seyler söylememl ıstedi. Cay fa&lına bıraksak daha ivi olmaz mı dedimsp. de O direttı. fierçekto romanın kahramanı kendısl idi. 1950'den sonra, Bakanlar Kurulıı kaıarıyle emeklıye ayrılan Aydemır, bu zamansız ayrılışm burukluğu ıçınde, Kayas'takl bataklığı uyandırmış, veşertnııştı. Bırevsel ozlenılprıne haval gUcünü do katarak bu romanı yazmıştı. O. bireyspl çııbalarla. verel olumlu ricsteklcr de biılunsu, kırk bın kövün kalkınma olanagı olmadıgını bılmez olur mu ıdı? Ve şunları eklemiştinı: Siz kl mcrkezt bir planlama fikrinı ılk kez ortaya »tanlarrlnnsınız, topyekun bir kalkınma seferberlıîı ve tum halkın katıldıgı yapı değiştlren bir atılım olmadan kişilere bnftlı davıanrjların en azından prıyeceıiıni rlvlo biien bir kişinin. romanın anafiklr Hnerisiyle ortava çıkan bu çelıskıyı nasıl vorum)aflıftını, ozur dileyerek, merak ediyo rum» dedlm. O, denpylrrle "bl\Algim ve guvendiğım hoşgürüsüyle bir haylı güldü, bu Hürrem de hep böyledır işte çelişkilerl yakalar ve bana dunerek, bunu •enden bekliyordum, teşekkür •denm, d*dl. Blreyselligin do yasam »Urecı Içlnde nır yerl olduğvınu, hayal gücü ile renklenciirılen kişisel ozlcmlenn yansıtılmasmın da doyumu etkileyen Rerçekler arasmda bulunduğu, korusund» konuştu. I# , Sosyalist Külttir Derneği kurucuları arasında idi. Bu Der. nek. yurdumuzda ilk kez losyolizmin tartışıldıgı bır arena gorevini yapıyordu. Görev vererek gerçek aydınlara yaptırdıftı tartışmalı konferanslar çok kalabalık oluyordu. Bırkaç kez konuşmacı olarak da görev alan Aydemir, her oturuma katıhr, katkılarda bulunurdu. Sonraları aralarma alınmaktan mutluluk duyduSum herbiri ayn bir değer olan vdnetıeılerin çnbalarıyle Dernek, u^un süre, Ust dılzeyde bir bilinçlendırme odagı olmu3tur. O; durmayan, duramayan »• dam olarak yaşamının son evresinde topluma nesi vursa vermenin roşkusu İçinde idi. 27 Mayıs Devrim Dernejinde, gençlık örgütlerinde, Halkevlen Oen«l Merke7inde. açık oturumlarda rtzenle hazırlanarak etkili konuşmalar vapıyordu. Bunların tilmünU izliyor, Çarsamb» toplantılarında, cvındekı çay sohbetlerlnde konuları tartışıyor, yararlanıvordum. Bınt aşan makaleleriylc, her birl ayn bir de^er taşıyan, btrbirinı izleyen, sraştırma urunu yapıtlariyle hep vermeye çalıştı. Knver Psşa'va başlamadan iki kez; Sovyetler Birliğine, onun son eylemlerini surdurdügü yerlerde incelemeler yapmak, belgeler sağlamak amacıyle, gıttı. Ilk gidişınde goçirdıgı rrafik kazası onu ikinri bir gezıve zorlamıştı. Yüzlerce belgp ile döndü, bunları vapıtındn kullandıktan sonra Tarlh Kurumuna arma((an etti. Çalnma verı olaralc kullandıgı Rpnış bir kata sıgrlıramadıftı KitaplıSı ve kunulanna RÖro ddzenli bnlge dosvalnrı, Braştırmacılar İçin buyük değer taşır. Bovle kafalarla Ulke vönetmega kalktınu mı. evdı»kl kızınızdan okullardaki çocuklara kadar herkestn !{ülüoulcleri ile karşılasırsınız VP. bunlar beni ciddlye «lmıyorlar diye, daha «sıkı» yonetim ıisullerl ararsınız. Oysa Türkiye' nııı yönetimi artık çok ciddl ve yetenekli kadrolar lstemektedir. Sorunları çHüemiyen, halkın Cftjds» isteklerınl karşılamak verinp. bir azınlığın büyüyen ıhtıvaçlarını düşünen ve savunan bir iktıdar. demokratlk vollarl» i»başında duramaz hale gelince, demokrasiyi de kuşa çevtrmege kalkarsa, bu trajlkomlk bir karşı devrim olur ve yaratılan anlamsız acıyı hafifletmek içın toplumun mızah duygusu gelişir. Son zamanlard» üıt üste mlnlı dergllerinln yayınlanışı bo.çuna değildlr. Zamanını >«wnııyan Inıuular'a» karşı dcmokratjk bir öfke ve tepkidir bu m t a h ve acıdır. BATI AVRUPA KOMÜNiSTLERi «Blzden sonra Iktidara (elecekler komUnistlerdir, anlar da önce blz!, bir (rün sonra d» sizl boıjazlıvscaklardır» diye sermaye sahiplerlni «öcii» ile korkutma zekâsına gülerken, arkadaşımu Meral Tamer'ln Batı Avrııpa KomUnlst Partilerlndekl Son Gellsmeler yazısını okuyordum. Italyan Komünist Partlsl ekonomik işler uzmanı Luclano Barca, Iktidara gejlrlerae yenl bir devletleştirme RereRi duvmayacaklannı, 'p.sasen İtalyt'da önemli sanaytin "/»50'slnin devletlestirilmlş bulunduftunu söylüyordu. Yapılacak olan yatırımları sıkı bir devlet denetimiyle vönlendirmck, orta tabakayı desteklemek, Uzel sektörUn söz hnkkını ve şerbest piyasayı korumaktı. Pran»ız Komıtnıst Partısı llderi OeorBM Marchalo, bUvük sermaypnın pgemenllSi vprıne devletin •gemenllginln kurulBoeftını. agır sanayi ılaç sanayli, stgorta ve bankacıltfiın keslnlikle devletlestinlecegint sovlüyor, merker.i btr plftnlama tçinde özel kuruluşlara eylem alanı bırakılaeağını ilave ediyordu. Portekiz Komünist Partisi, uretim sanavünın kilit noktalannın ve bankacılıgın devleb leştirilme"iinı öngttrüyordu. tsptınvol Komünist Partl»! Oenel Sekreterl Sıntlatn CaHHo, buvük toprak mülkıyetine son verilmesini istiyor. ekonomi bugtln de devletin büyük etklnlif;! altındadır. biz bunu stgortacılık VP bankacılık alanlarınn da vavBpagıi! dlvordu. Klmse, önce oolitikacıları, arkaıından da 1» adamlnnnı asıp kesmpkten snz ptmiyordu özelllkle ttalya'da ve Pransa'da iktıdarın vakın btr üel» cpktekl nn şanslı ortaklan olarak Ronılpn bu pgrtllere oy veren îtalvan'lar ve Fransız'ları apaba Halll Basol'laıın uyarması gerekmıvor nıuvdu? BERLiNGUER'iN ADASI 11x111 Basol glbl buRün «umacı yaratma» polltikası lz!eyonlerdcn sadeoe Demirel'lerin hatırı sayılır bir servet sahıhı olriuklarını billyoruz. Oysa, ttalyan Komünist Partlsl Genel Sekreteri Enrlco Berllnguer'in arlstokrat ve zengin bir alleden ueldiğinl, son darece varlıkh oldugunu Batı kavnakları vacıvorlar. Üstelik Akdentz'dp Hzel bir adası d» varmış ve karısı son derece dlndnr bir katolikmıs. KiSHONUN TASLARI Cagdnş olmayan tlHlrler ve eylemler karsısınd» toplumlar daha etkln demokratik tepkllcr eösterrnoitni «ftrenspler. canımız bu kadar sıkılmayncıık. başımız bu Blçüde aRıımayarak. Oeçen akşam, Dpvlnt Tıvntrosu'nda tsrail'ı v;ı?aı Fphraim Klıhnn'un «Tnrla Kıısııvdu. .lulırt» oyıınunu sevrettlnı. Eskınlıı Shakpspparp gibt bir URtası bile. çaftın insanlarının tstli ratlı nlavından kurtulamıvorriu. Aytcn Gokçer'ln, Kerlm Afsar'ın ve HalOk Kurdotlu'nun çok başarılı. sevlmll. neşpll oyunlartyıe eskl düşüncevc. enki vaıjam'a Klshon'un »ttıjfı taslar verlnt bulııyordu. Yürüven v» dpRışen bir »evdlr hayat. Esk( te7gfthta nasıl yenı kumaşı dokuyamaüsanız, eski kuram ve vöntemierle de toplumu mutlulufta, hurura cristirpme7v1nız. Kırmııı mektuplar HPT yapuından sonra neyln hazırlıgı içinde oldugunu sorardım. Muhakkok hır bnskasma başlnmış oiıırdu. En son çıkarmayı dUşündUJU belselerı hn?ır bır kltaptan söz ederdl. tçeriftinl bır «zel sohbetlmlzde özetlemışti: Adı «Kırmızı Mektuplar» olacaktı. Doguda devrim önderleri olan klşiterin pek çngunu Rusya'da ve Moskova Üniversltesmdekl «ftrenimı sırasında tanımıs, yakın arkadaşlık ilışkilerı kurmuştu. Bunlarla vurdi dondukten sonra da. her döncmde yolunu bularak, sürekli nıektuplaşmıstı. bunları znmanı VP ortamı Rplinre bu ad altınria degerlenriirerpktı. «Onların hemen hepM suyu buldular, pa çok beÇenpreksın» Kllpn vıldan vıla tıtrekliSını arttırıyordu. Sık sık • Kırmızı Mektuplarnn durumunu sorardım. Başladım. ıleıiıvor, daha zamanı gelmedl. derdı. Buna zaman bularnadan Röçtti. Ailpsi ve yakınlarının bu hazırlıSını ve bıraktıgı varlıklan değerlendirece(Jı ıımudu içindeyız. Sajdan «oldan ftelen sürekli Hestiriipre raBmen O Ikinci vasam rlHnPmlnin kavbolmadıSını sp7dijsim bilimsel izlerıvle. gerçek Atat(irkc(IHi»nn bllıncl) bir vorumrusu toolumumıi7iın tilm konulnnna rok vftnlt) bir lnc#lemeci olarak pl atan riıırmnrinn duraksamadan vercn. bu nlteliklerl ile vaşayacak, toplumumuj"uı mutlu klsllerlnden blridlr. YAŞAMAK, AMA NASIL? Almanya'da, Bonn Üniversıteslnde çalısmalar vapan bir doktor okuyucudan gelen kartta, bir Alman şaırlnın dızoleri vardı: «Blr geçmlşte yaşamıyoruz. Uzak gelecek düşlerl lçmdo de değiliz, Bu çevrede yaşıvoru? bugünü, Ve bızlmdlr bu an, bu zaman!» Suyu toplum bulur Bunları anımsattıktun sonra, kendısı lîibı ulkemtzde benzerı !i/. olan bılgili, degerli vı> oylemcı bır ınsaıııu zıtlaşan bu kudar evrplerden geçmesinl nasıl açıkladıgını ve suyu bulup bıılmadıgını soınuıştum. «Her dönemcle insan s.xıyu bulduın samvor, gelişen geıçekçılıkİB onun ülkemı/de daha, çok derınlerde olduğunu anlıyor. Suyu toplumlar bulur, ki'jiler ancal: sondajcı ve yavdımcıdıılaı. Halkımız, daha ancak, çok partili dönemle ve 1950 seçimleriyle bır ıktıdar değişikliftlnı gördü, memleketln sahıbı olmaya başladı, daha onümüzde uzun süreceğe benzeyen bunun bılıncıne varma aşaması var» anlamında konu.ştu ve şunlan ekledı: «Sizler de Koy Knstitulerı kirızmasivle vaygın bır sondaia baslamıştınız. halka karşı olanlar devanıa izın vermodıler; ama birıkımler nalkın sahıp çıkmasıyle suyu hulduracak n dedi. Bataga saplanaıı Demokrat Millî Eğitim Ba^anlığından: Çeşitli Makine ve Teçhizat Satın Alınacaktır 1 Meslekl ve Teknık üğretım Okulları içın ."7fi malı yılı içerıslnde. teklıt almak suretıyle dış pıyasadan çeşıtlı makıııa ve teçhuat satın alınacııktır. 2 Gereklı dovı? BakanlıSımızca sağlanacak ve lthalât tarafımızdan yapılacaktır. \ '4 Şartnameler, Ankara'da Mılli tğıtım Bakanlığı Meslekı ve leknık Oftrettm tsletme ve Donatım Genel Mudurlüftünden tstanbul'da (Akşam trkek Sanat Okulu MlidürlUgU Helık Saydam Caddesi Kovtu Sokak No. 1, Tepebaşı lstanbuh adresmden temln edilebılir 4 1dan şartnamede bellrtılen csnslarn ııvgun tekllfler engeç 14 Mayıs 197h günu aHsHnrna Kadar Bakanllgımızda bulunacak şekildc n"nderılecPKtlr. 5 Şartnameler posta 11e gündcrılmez ve bu konudaki lsteklere cevap verllmez. (Basın: 1324) 3673 TEŞEKKÜR Kıymetll varlıjımız, bırloik eşım, çuk sevglli babamıa, tstıklâl Savası gazilerlnden, Em. Ordonat Alb. (33821) Marmara Beiediye Başkanlığından Belediyemızın 2 U Mb'lük kârgır gömme su deposu In U şaatı 2490 Sayılı Kanunun 31. maddesıne gore yaptı rılacaktır. Keşil bedeli 207.7D2.27 TL. olup geçicl teminat U.639.11 TL.'dır. lhale Encümen huzurunda 5.5.197B günü saat 15.00'dlr. Proje ve şartnamesl belediye'de görülebıhr. Teklif mektuplarının avnı Rün ve saat 14.00'e kadar Başkanhğa verılnıesi ılân olunur. .(Basın: 13178) 2674 MEHMET MEKKİ GÜRSU'NUN vefatı doiayısıyı» çeienk göndeten, oı/.zat seieıek törenlne katılan, t*İPton ve telstaıla acımızı oaylasan Kivmetlı dost, akraba ve tanıdıklarımızla sılâh arkartnşlanna, son volculuğunda dtger hizmeti geçenlere ayn ayn minnet v* çilkranlanmızı sunanz. Efj! VK C<>CXlKLAni (Cumhuıiyet: 3688)