23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
ALTI CUMMfRIYET ve blr takıın kazalara sebep olmuştur. Alınan haberlere göre, Edlrne'yi su basmış, Izmir'de birkaç günden beri yağan yağmur şiddetinl artırarak elektrlk tellerinin kopmasına da sebep olmuştur Biiyuk caddeleri de sular bas mıştır. Bir takım açıkgözler mahal le aralannda dolaşarak eski paralan eksik olarak değiştlrmektedirler. Bu suretle pa ra ticareti yaptıkları haber alınan bu adamlar hakkmda kovuşturmaya başlanmıştır. Bunlardan bronz onluk ve nikel yirmibeşlikler de düşük fıyatlarla alınmaktadır. Feriköy'de bekçiye hakaret eden Sünon adında bir Yahudi, mahkeme sonunda 17 gün hapse ve 17 lira para cezasına çarptırılmıştır. Her gün biraz daha kirlenen Haliç'in temizlenmesi için liman idaresi ba7i girişimlerde bulunmaktadır. 7 ARAUK 1976 40 YIL ÖNCECUMHURiYET 7.12.1937 9 "Bugün hiçbir sanatçı politika yapmıyorum diyemez,, Ahmet CEMAL Hochwaelder, filkemlze ge> lerek Çafdaş oyun yazarlıfı konusunda iki konuşma yaptı. Ajağıda Hochwaelder'taı çağımız sanatma ilişkin soruların cevabını buUcaksınız. YAPITLARINIZDA VE KONUŞMALARINIZDA KARŞI ÇIKMAKTASINIZ FAŞİZMÎN TAŞLA MA VE KARİKATÜR YOLUYLA YERİLMESİNE. NEDEN? Mizahın yerme açısından çok güçlü bir silâh olduğunu yadsıyor değilim. Ne var ki bu, en ufak bir dıkkatsızlikte, ya da kullanmasını iyi bilmeyenlenn eline geçtiğinde, hemen geri tepebilen bir sılâh. Italya'da 1920' lerden önce çok ;nizah konusu olmuştu faşizm. Sonuçta Mussolini geldi. Bugün aynı Italya'da, özellikle filim sanatında örnegin bir Bertolucci aynı yöntemi uyguluyor. Sanat yönü alabüdiğine güçlü bir yönetmen. Ama faşizmin dehşetinı yaşamamış olan bugünün genç kuşağına, geçmışten yarına uzanan bir faşizm tehlikesini salt mizah yoluyla kavratabileceğinden emin değilim. Buna karşılık toplama kamp lannı konu alan yapıtlar ortaya kondugunda «artık çok yinelendi bu konu», denilip neredeyse 6nemsenmiyor. Az bile yineleniyor bence. O kampları unutturmak, özgürlüğün öldürülüşünU sis perdelerinin arkasuıa saklamaktan başka bir şey cieğil. O zaman ftlenler, bir kez daha oldürülmüş oluyor. Belki de bu, gerçek ölüm leri oluyor. ÖYLEYSE SIRASI GELMİŞKEN SORAYTM: OYUN YAZARI VE POLİTİKA. NE DERSİNİZ? kaldıran çaUşmalara siddeüe karşıyım. BU TÜR ÇAUŞMALARDA KARŞILAŞILAN KOTÜ SONUÇLARIN NEDENI NEDIR SIZCE? Çağdaş tiyatronun çeşitli yönlerini ve eski raetni bilmek, tanımak, çoğunlukla yeterli sayılıyor. Felâket de buradan doğuyor. Deminki ömeğimize döneüm. Shakespeare'in bir yapıtı modern uygulamayla getirüecek se, ön şart, Shakespeare'i. drama tik tiyatro anlayışını «Yutmuşçasrna» bilmek. Devirleri iyi tanımak. Brecht çok iyi yapmıştı. demek olabiliyor, diyerek rastgele epik düzeyde klâsik sergilemek, yanlışlann en büyüğü. Evet, roTt iyi yapmıştı Brecht, ama klâsik tiyatroyu ve ele aldıgı yaz&rlan da yasadığı dönemde eşine ender raslanacak kadar iyi biliyordu. Onun için çok iyi yapabildi. SON OLARAK BtR DE ÖZGÜRLÜK SORUNUNA DEGÎNELÎM. OYUNLARINIZDA HEP ELE ALDIĞINIZ BÎR KONUYA. NE DERSÎNİZ, BUGÜN ÇOK TEHLİKEDE Mİ ÖZGÜRLÜK? SURİYE İLE DOSTLUK ANKARA, S. (Telefonla) Turkiye Surlye iyi komşuluk muka velesi hükümettmiz tarafından feshedilmiş ve keyfiyet Fransa hükümetıne bildirilmiştir. Bu mukavele 1926 senesinde Ankarada Türkiye ile Fransa arasmda akdedilrrnşti. Fakat bazı hüktim leri tamamen tatbık kabihyetini kaybetmiş, bir kısım hükümlerinde her iki taraf arasmda ihtilâflar çıknuş ve anlaşma sağlanamamıştı. Muahedenin zamanın KALMADI icabına uygun bir şekilde yeniden düzenlenmesini zorunlu gören hükümetimiz. bu hususta müzakereye girmeye hazır bulun duğunu Fransız hükümetina bildirmiştir. • Iki haftadan berl devam etmekte olan fırtma, gittikçe siddetini artınnış, bayram günleri kah yıldız, kah poyraz kah karayelden esen nizgâr, nihayet şiddetli lodosa çevırmiş ve Hmanı altüst etmiş • Avusturyalı yazar Hochvvaelder, ülkemize gelerek, çağdaş oyun yazarlığı konusunda iki konuşma yaptı • TELEViZYON ÇtZGt FtLM Programda küçilk seyirciler için hazırlanan çizgi filmler dlzisinden bir demet sunulacak. «.50 ÎKÎ ARKADAŞ Dızinin ÇOCUK BAKICILARI adlı serüveni yayınlanacak. Peewe ile Joey, çocuk bakıcılığma başlv maya karar verirler ve ilk olarafc da Bayan Witehell'in oğlu Mark'ı beîılemeye giderler. Bu arada birkaç yıl önce evinl t>?rkeden Mark'm babası. Ba yan Witchell'den para iste mek Uzere bir arkadaşîyla çıkagelir. x9OS BİR BELGESEL Izmir Televlzyonunca ha18.25 zırlarıan bir belgesel fiîm yayınlanacak. 19.40 TÜRK HAFİF MtîZtĞİ BtR SOLtST Programda. StBEL ECEMEN izlenecek. Sibel Egemen'in sunacağı parçalar şunlar: HAYRET, DlLE BENDEN NE DİLERSEN, SENİN VİCDANtN YOK MU, YENtLDtM SANA ve HAYROLA. VapımYönetim: Hüseyin Ka rataş. 20.00 HABERLER VE HAVA DURUMTJ 2035 POLİS DOSYAS1 Dizinin SOYGUN adlı bolümü yayınlanacak. Eu bö lümde. Polis Karakolu'nda iki gün içinde gejsn olaylar konu ediliyor. 21.25 TURK SANAT MTZİĞt BtR SOLİST Programda Türk Sanat Muziği solısti İNCt ÇAYIR LI izlenecek. TELEVtZYONDA YEKLt StNEMA Yönetmenliğini Ülkü Erakalın'm yaptığı ve başrollerini Metin Oktay, Gor.üi Yazar ve Ajda Pekkan'ın paylaştıklan TAÇSIZ KRAL adlı yerli film yayınlanacak. Filmde, ımlli futbolcu Metın Oktay'm yaşam öyküsü konu ediıiyor. 23.20 GLNE BAKIŞ 21.50 AVUSTURY&U OYUN YAZARI FRITZ H(KHWAELDEt mükemmel uygulamalann sayısı, kötülerinden çok azdı. Shakespeare'ı alalun ele. Geçen yıl Al manya'da bir «Troilus ve Cressida» uygulaması gordüm. Tek söz cükle hem Shakespeare, hem de çağdaş tiyatro adına utanç vericıydi. Uygulama adı altında met> nin mesajım tümüyle ortadan «Evet» diye karşılık verebilirim, ama karamsarlığa kapılma dan ve kaderciliğs sapmadan! Çünkü çağımızda da özgürlük ne zaman yıkılsa yine gen geliyor. Portekiz'de elli yülık diktatörlük son buldu. Yunanistan'ın albaylar rejimi de kalıcı olamadı. Yaşamın ta kendisi gibi hep coşan bir güç özgürlük. Her şeye göğüs gerebiliyor. Ve bu hep boyle olacak. Bundan umut kesilmemeli. Umut kesmemek zorundayız. Gottfried Keller gibi ben de, umudunu yitiren, doğmamış olsaydı keşke, derim. Çünkü böylesi. yaşayan ölüden farksızdır. R A D YO 11.01 11.16 11.30 Açılış, program ve kısa 12.00 haberler Türküler, şarkılar ve oyun 12.10 havalan 13.00 13.15 Günaydın Bölgesel günaydın 13.30 Köye haberler 14.32 Bölgesel yayın 15.01 Haberler 16.00 Sabahtan sabaha 16.05 Radvo anılan 16.35 Türkçe sözlü hafıf müzik 16.45 Çevre sorunları 17.00 Arkası yann 17.02 Gölgesel yayın 18.00 Kısa haberler 19.00 TRT 1 05.00 05.05 06.02 06.30 07.02 07.07 07.30 07.40 09.02 09.22 09.40 10.01 10.21 11.00 Çocuk bahçesi Türk halk oyunlan Yabancı dil dersı Bölge haberleri Ogle üzerı Haberler Oyun havalan Bölgesel yayın Beraber ve solo sarkılar Sizlerle birlikte Bölge haberleri Yabancı dil dersl Hafif müzik Çocuk bahçesi Kısa haberler Akşama doğru Bölgesel yayın Haberler 19.30 20.15 20.30 20.55 21.02 21.30 22.00 22.02 22.02 22.22 22.35 23.00 23.01 23.10 23.40 00.02 01.00 19.45 20.15 20.30 21 00 2.00 22.15 22.45 2 Bölgesel yayın B. Dikencik'den şarkılar Türküler ve o. havalan Çocııklar için S. Teğmen D. Balkan' dan şarkılar Müzik magazin Kısa haberler Bölgesel yayuı Şarkılar Türkuler Çeşitli müzik Haberler 01.00 Bölgesel yaym Türk sanat muziği Eski melodiler Alkışlanan eserler 05.00 Gece yansı. Bir solist konseri Barok müzik Olaylann içinden Radyo tiyatrosu Kahvede Şenlık Var Hafif müzik İki solistten şarkılar Bir solistten türküler Salih Uygun Hafif müzik Bir romanımız var Haberler Solistlerden seçmeler Program ve kapanış. Daha genelleyelim derim. j " Yazar ve politika. ya da sanatçı I ve politika. Yeryüzünun nangi parçasmda yaşarsa yaşasın, çağdaş sorunlann bugünkü ağırlığı karşısında «Politika yapmıyorum» diyen, gerçekten de yapmayan, bundan kaçman sanatçı olabılece I ğini düşünemiyorum. Sorunlarının çoğunluğunu doyurucu bir çözüme bağlamış bir ülkede yaşamak ta durumu değiştirmez. Ülkeler ve halklar şu «Bilimsel çağ»da, görmemezlikten gelinemeyecek degin birbirlerinin yanı başında. Oyun yazanna gelince, işlevi daha da ağır ve sorumluluk yüklü. Sahnede insanlar sergileyecek, ve o insanlar «Çağdaş» olmak zorunda. YA TARÎHSEL IIONULARI İŞLEYEN OYUNLAR? SlZtN OYUNLARINIZ ARASINDA DA VAR BU TÜR YAPTTLAR. Ben bu türden oyunlanmı «Tarihi oyun» diye değil de, «Tarihi oyun benzeri» diye nitelendirmeyi yeğliyorum. Çünkü geçmişteki bir olaym dekoru içersınde sahnelediğim kahramanlann, "bu çağın sorunlanyla yüklU olartk sahneye gelmelerine önem veriyorum. Daha ileri giderek şöyle diyeyim: Amaç ta bu olmalı. Dün'ü, bugün için sonuçlar çıkartmaksızın dün olarak bırakmak, alabüdiğine yararsız bence. O ZAMAN KLASÎK YAPTTLARIN GtfNÜMÜZE UYGULANMASINI SIZ DE ONAYLTYORSUNÜZ? «Kesinlikle» diye yanıüayamam bu sorunuzu. «Gerekli» dlyebilirim. Ama bugüne değin dünya sahnelerinde izlediğim AtUlâ AKSOT «SÖMüRGECİLİK TARİHİ» RAİMONDO LURAGNİ E YAYINIARI, KASIM 1975 455 S., 30 TL Ünlü ttalyan sosyallsti Antonio Gramd, Musso.lni'nin zindanlannda ölmeden kısa bir süre önce oğluna yazdığı mektupta şöyle demişti: «Tarihi sevdiğini sanıyorum. Senin yaşındayken ben de severdim çünkü tarih yaşayan insanlarla ilgilidir. Ve lnsanla, mümkün oldugu kadar çok insanla, toplumlar içinde bir leşmiş, çalışan, mücadele eden ve kendilermi i.erleten dunyanın tüm ınsanlanyla ilgili herşey seni herhangi başka bırşeyden daha fazla mutlu etmell.> Bu sözleri, Gramci'run Kendmden sonraki nesıllere bir öğütü olarak anlamak gerek. Hatta Gramci'nın vurgusunun da ötesinde tarihi, yâni bugünün gözluğüyle dünü araştırmak, daha mutlu bir yannı kurmak isteyen herkes için vazgeçilmez bir zorunluluk. Bu noktada bir başka ünlü düşünurün, çağdaş lngi.lz tarihçısi E.H. Carr'uı şu sözlerinı anımsamak gerek: cTanhı araştırmadan önce tarihçiyi araştırın.» Carr'ın amacı tarih yazımımn blr yorum olduğunu' ve ' tarihçinin kendi tarih felsefesine ve dünya goriişüne sıkı sıkıya bağlı olduğunu göstermeK. R. Lugraghi'nın «Sömürgecilik Tarini»ne bu açıdan baktığunızda ilk göze çarpan yazann sömürgecilik konusundaki eleştirisel ancak çok yetersiz kalan şu sözleri: «Sömürgeciliğin uygarlığı yaydığı yolundaki ikiyüz."ü ve cahtekârca maşalı blr kenara attıktan sonra, tarihsel olay Uzerinde aceleyle olumsuz bir yargıya varmaktan kaçınmalıyız. tlk bakışla, tarih bıze sömUrgecilikler arasında fark olduğunu göstermiştir. Sömürgeciler, bu lşi, başkasını düşünerek v« insancıl duyguirla yapmamıslar dır hlç bir zaman ve kendi çıkarlan doğrultusunda sömürgelerı sömürmuşlerdır. Ama sö mürgeciler arasında, «barbarları» eşi görülmemiş bir vahşet ve acımasızlıkla sömürenler çıkmıştır. Bunlann egemenliği kısır olmuştur, yerine birşey koymadan varolanı yıkmış;ardır sadece. Sonunda da hiç birşej, hatta «Avrupa uygarlığı» bile getirmeden yerli kültürleri yok etmişlerdir. Tersine, bazıları da, kendilenni istilâcı olmalrtan çok yönetici düzeyine çıkarmayı bilmişlerdir. Kuşkusuz bunlar da yıkıp yıkmışlardır, ama yerJ görenek ve geleneklere saygı göstererek bu yıkıcüığa bir sırur koy maya kendilenni zorlarmşlardır. Kendi çıkarlanna uygun düşen Avrupa uygarhğını getirmişler, ama yerli bir yönetici sınıfı yerleştirmek için yapmışlardır bunu. Yıktıklan eski dunyanın yerinde kül değıl, değişik bir dünya bırakmışArdır.» Bu değişik dünyanm ne olduğunu, sömürgecilik olgusunun altında yatan temel itici güçlerin ve işlevinin neler olduğunu ve sonunda yerini nasıl sömürgesiz sömürgeciliğe terk ettigini bulamıyorsunuz ılerleyen sayfaBununla birlikte Amerika kıtasınm keşfınden çağımız ulusal kurtuluş hareketlerine dek geniş bir dönemi bir roman üslubuyla anlatıyor Dize, Luragbi. Çoğu kez aynntılar öylesine öne çıkıyor ki ağaçlardan ormanı görsmlyor demek mUmkün. Kiteptan beklediğiniz somürgeciük o.'gusunu enme boyuna öğrenmek değil de, bu dönemin «Uginç» olaylannı akıc» bir dilden okumak ise bunu yeterince başarıyor Luraghi. Ayrıca, «Ne ya«k ki, ABD, Castro hareketının temelde tamamen demokratik ve yurtsever bir hareket olduğunu öylesine anlayamamıştı ki, Batı'daki nüfuzunu bu kadar uzaklara yaymayı beklemeyen Sovyetler BirJğinin tam anİamıyla kucağma itti bu ülkeyi» gibi hafif yargılar karsumda da hiddetlenmemeniz gerekiyor. Gün başhyor Olayların içinden Melodiler geçidi Müzik müzik müzik Okul radyosu Türküler geçidi öğle müziği Saglığııruz J2.40 Dünya folklöründen 13.00 Haberler 13.15 Hafif müzik 13.30 Olaylann içinden 14.00 Bir solistten şarkılar 08.00 09.00 09.30 10.00 10.30 11.30 12.00 TRT II N. Hilkat Çulha 14.15 Turizmin getirdikleri 14.35 Türküler ve o. havalan 15.01 Okul radyosu 16.00 Bir solistten şarkılar Ali Şenozan 16.20 Arkası yann 16.40 Bir solistten türküler Selâhattin Erorhan 17.00 Konser saati 18.00 KUltür degerlerimız 18.30 Yurttan sesler toplulugu 19.00 Haberler 19.30 Hafif mUzlk 23.00 23.15 23.30 23.35 23.55 TRT III 07.00 07.02 08.00 09.00 10.00 11.00 11.30 Açıhş ve program Güne başlarken Sabah konseri Plâklar arasında Günün konseri Yurttan sesler Minyatür müzik 12.00 ö ğ l e konseri 1900 Salıdan salıya 13.00 Küçük koro 20.00 llginç eserler va yorumcular 13.30 Konser saati 15.00 Çağdaş Türk sanat müziği 21 00 Unlü yanımcular Barok müzik 16.00 Konserlerden dermece Lied saati 17.00 Çeşitli sololar ;~™ Modern Jazz Quartet 17 30 KUçük konser ^ m Ayın operası 18.00 Caz müziği 24.00 Gece ve müzik 18.30 Akşam konsert 01.00 Program ve kapanış Bir v Kitapj Bir Sorun SiNEMALAR BET06UI ANKARA (64 16 86) Bas Belası G. Bubıkoğlu R. AS (47 63 15; Cinayet Gecssi K. Douglas R.Î. ATLAS (44 08 33) Dişe Dis DÜNYA (49 61 66) Colombo Aşk Hikâyesi P. Falk R.I. EMEK (44 84 39) Bay Gorilla T. Testi. FtTAŞ (49 «1 66) Beş Belalı Adam R. Bravvı R.l. GAZt (40 38 25) Co.'ombo Ask Hikâyesi P. Falk R.t. İN'Ct (4« 45 95) Sevdalılar P. Savaş S. Gökhan R. KENT (47 77 62) Dünyaya Düsen Adam D. Bowie R.I. KONAK (48 26 «6) Çingene A. Delon A. Giardot R.F. MELODI (64 13 14) Dişi Soyguncular R.î. MISTK (46 15 14) 1 Suuîta Şenlık. 2 Kanunun Yumruğu OZLEM (66 60 83) 1 Gülşah Küçük Anne H. Koçyiğit, 2 Babanın Suçu Ç. Arkın R. RÜYA (44 54 51) Kucaktan Kucaga A. Okay. SES (45 24 16) Çinden Gelen Adam R.T. SİTE (47 69 47) Beş Belalı Adam R. Bra\vi R.t. SÎNEPOP (44 24 22) Dur Yapma D. Ayward R.T. YENÎ MELEK (44 42 89) Uünyaya Düşen Adam D. Bowie YUMURCAK (61 «1 91) 1 G\il şah Küçük Anne H. Koçyiğit, 2 tki Arkadaş C. Arkın Soydan R. İPEK (22 25 13) 1 Beş BelaS Adam, 2 Çılgınlar Ormanda MURAT (24 «5 56) 1 Gülşah Küçük Anne H. Koçyiğit, Z tki Arkadaş C. Arkın R. RENK (21 15 25) Kara Carşailı Gelin S. Özdamar H. Balamır. SCR (23 67 12) 1 Dünyaya Düşen Adam, 2 Devlerin Öfkesi. ŞAFAK (22 25 13) Dünyaya Düşen Adam D. Bowie Jl.T. DEVEKÜŞU K A B A R E (44 46 75) «Yalan Dftnya» Pazartesi hariç her gün 21.30 Çarşamba, Cumartesi, Pazar 18.30. DOSTLAR TtYATROSO (47 04 0») «SabotaJ Oyunu» Pazartesi, Cumartesi 18J0, SaU, Çarşamba 21^0 Cuma, Pazar 15.30 «Ezenler Ezilenler Başkaldıranlar» Çarşamba 18.30 «Kerem Gibi» Cuma 18.30. G. OLKO O. ÖZCAN (46 80 91) «Kime Niyet» Salı hanç, her gün 21X» Cumartesi, pazar 16.00. î. Ü. HALK TtYATROSU (Bayrampasa Belediye T. 76 15 92) «Güjıeşin KatU Pazartesi, Salı hariç her gece 21.00 ÜMİT TÎYATROSO (Nlsa Tolıra AŞKINER 47 18 86) cBasbakan Oluyorum» Çarşam ma 15^50, Perşembe, Cuma 21.30 Cumartesi 15.30 21.30 Pazar 18.30 21.30. TEVFİK GELENBE TtYATROSU (Kadıköy tl) «Genç Bakfcallar. Salı hariç her gün 21.30. Çarşamba 15^0, cumartesi, pazar 18.00 (matine). KENT OYUNCULAR1 (46 35 89) «Katır Tırnağı» Çarşamba 15.00 21.15, Perşembe, Cuma 21.15 Cumartesi 18.1521.15 Pa zar 15X018.15. HARBtYE ŞEHtR TtYATROSU (40 77 2») Kalkınma Plaru» 21 00. KADIKÖY SEHİR TTYATBOSU (36 31 21) «Oynn Yok» CSKÜUAR ŞEHtR TtYATROSU (33 03 97) «Sular Aydınlanıvordu» 21.00. FATtH ŞEHtR TtYATROSU (26 53 80) «Sırtumzdakller» 18.00. MDIKOY OCAK (36 37 71) Sevdalılar S. Gökhan P. Savaş REKS (36 «1 12) Gülşah <üı;ük Anne K. Koçyiğit G. Soydan SÜREYTA (36 • 82) Tannlarm « Dehşeti R.T. İsveç'te yaşayan Zülfü Livaneli'nin yurdumuzda çıkan ilk plağı: 'Eşkiya Dünyaya Hükümdar Olmaz,, Erhan GÜNER îsveç'te yaşayan genç sanatçımız Zülfü Livaneli'nin «Eşkiya Dünyaya Hükümdar Olmaz» adlı uzun çalar plağı yurdumuzda ilk kez yayınlandı. Bmnik ılgi g o ren plaklannın yanısıra Livaneli. «Şirın'in Düğıinu», «Otobüs» filmlerinm ve Yaşar Kemal'in «Teneke» oyununun müziklerini yapmıştır. Livaneli, uzun çaJannda Yaşar Kemal'in cBinboğalar Efsanesi»nden bolümler kullanmış, plakta bağlama, divan sazı, cura bolümlerıni üstüste kayıt yoluyla gerçekleştirmiştir. Dış basmda hakkında ovgü yazıları çıkan Livaneli, yapıtlannda halkın sevgisinı, geleneklerini ve eşkiya turkulerını seslendirmıştir. Brüksel'de yayınlanan Le Peup le gazetesı. Livaneli'nin müzigi içm şöyle diyor: «Katıldığı müzigi binbır aynntı ve incelikle butünleyen saz, yoksulluğun bütün agırlığır.ı ve yaşamın güçlüğunu olağanüstu bir yücelişe çevırdı.» Müzik eleştirmeni Alf Thoor da İskandinavya'nın en yüksek trajlı akşam gazetesınde Livaneli'nin 'Eşkiya Dünyaya Hükümdar Olmaz» plağı için aşağıdakı ovücu cümlelerı kullanmıştır: «Türkulerin ne demek olduğunu Türkiye'de öğrendim ben. Tür kulerin dünle bugün arasmda bir köprü olduğunu, geçmişı bugunle kaynaştınp bir bütün kıldığını Türkiye'de öğrendim. İlk kez Türkiye'de gerçeği bütünüyle kavnyabildim ve hâlâ şaşkınhfrımı yenebilmiş değilim. Homeros'un meslektaşlan bugün de yaşıyorlar. Bunca yıl türkülenni soylemeye devam ettiler. Ama dıle getirdikleri düşunceler ve anlattıkları oyküler geçmışten kaynaklanıyor. Öyküler ve türküler. ağaçlar gıbı Anadolu toprağında. köklerı derirüere iniyor,» Çağdaş bir sanatçının ardından: Calder Canan ÇOKER Sanatla uğraşan çoğu kisinin bildiği «denge» konusunda venlebilecek en iyi ömeklerden binsi kuşkusuz, Calder'dır. Kimilerince basit bir biçim sorunu gıbı görünse de, özellikle heykel sanatmda önemlı bir teknik sorundur denge. Bır kaide Uzerinde bile ağır bir tunç, çamur ya da alçı kütleyı oturtmak başlıbasına bir denge sorunudur. Ama eger Calder gibi, kaideyi atıp, asimetrik par. çalarla bir heykel oluşturulmak ıstenırse, denge daha da önem kazanır. Philadephia'da 1898 yılında doğrjp, meslek olarak mühendisliğı seçen ve dört yü mühendis olarak çalışan Calder'ın denge sorununu kolaylıkla çözüm leyebilecegi düşünülebilir. Oysa ki, sa. nat yaşantısının gelişimi izlenecek olursa önceleri, mühendislikte öğrendişi bügileri hiç de kullanmak niyetinde olmadığı görülecektır. 1923 yılmda sanat öğrenimine başlayan Calder, 1926'da Pa. ris'e yerleşir ve burada sanki hesap ışlerinden, sistemli çalışmaktan bıkmış bır adam gibi, oyuncak yapmaya başlar. Bu ovuncaklar tellerden yapılmış akrobatlar, palyaçolar, Josephtae Baker'ın da bulundugu dansöz gruplandır. «SİRK» adını verdiği bu parçalan sergiledıği zaman, bir hayli sükse yapar Paris'te. Yıl 1931'dır ve Calder'ın da ilk sergısidir. Bu arada, Ezop masallan için resımler yapar çocuk kitaplanna. Ama Paris'in yoğun sanat çevresmde iki unlü sanatçıyla dostluk kurmuştur. Miro ve Mondrıan! Belkı de sanat yaşamının yön değiştirmesine neden olan bir olayı, Mondrian'm atölyesini ilk ziyaret ettiği gunü şöyle anlatır: «Tertemiz, beyaz duvarların uzerinde Mondrian tarafından çiviyle tutturulmuş kırmızı, sarı, mavi dikdörtgen kâğıtlar gordüm. Ve o zaman, herşey dönüyor olsa ne güzel olurdu, dedim. Ama Mondrian, bu fikri asla olumlu karşılamadı. Eve döndüm ve boyamaya çabaladım. Ama, tel gibi bükülebilen, eğribeline şeyler benim düşünmem için daha kolay araçlardı.» Calder'ın kendisine tamamen karşıt bir sistemin kurucusu olan ve herşeyı duragan, 90 derece içinde gönnek isteyen bir kafanın, oyun sever bir insanda «Gerekli şok» yaptığı görulecekti. Sonunda Calder, Rrtık, betimsel heykellerinden vazgeçerek soyut heykellere doğru adım atacaktı. Zaten daha önce de AbsractionCreatıon grubuna katılmasıyla yönü bellı oluyordu. Mondrianla karşılaşmasından sonra Miro'nun yassı biçimlerinden, kendi biçim sözlügıinü hazırlayacak olan Cal der, Marcsl Duchamp tarafmdan adı konulan, ilk mobıllennin yapımma başlar. Boşlukta özgurce asılı bu yassı, metal parçalan rüzgârla dönen çiçekler gibıdir. J.P. Sartre onları şoyle anlatıyor; «önce şilrsel b!r buluş ve teknik Wrleşlm. Bunlar fapmen hemen mattmatikseldir. Ve aynı zamanda dogava karşılık veren birer sembol. Cömrrtçe çiçek toza üreten, binlerce aceleci kelebeğl yaratan doğann büyük gırn * Doğarun n t m prensiplerine baglı olarak açıklanan bu MOBİL'ler Calder'ın mühendisliği ve sanatçılığı birleştirdiğı, işlerin ükiydi. Daha sonra o, STABİLlerde numari, yapısal birer amt olujturacaktır. MOBtLTerinde rastlanan ilginç bir başka yan, belki de makineye ilk kez iyımser bir bakışı getirmesidir. Çünkü yüzyılımızan başından beri makine, modern sanatın başhca esin kaynağı olmuştur. ttalyan Fütüristîeri romantik heyecanlannı anlatabilmek için hız ve dinamizme sarılırken, I. Dünya Savaçınm me kanik kitle yıkımına bir baskaldınyı, Dadacüar fantastik buluşlan, acı alaycılıklan içinde kendi türlerinde cehennemi bir makine yarattılar. Hatta daha gon ra Charlie Chaplin'ın unutulmaz filmi «Modem zamanlandakl gibi korku ve insanlık dışı bir dunyanın haberciligi yanmda, Calder'ın bu mekanik heykellerindeki iyimserlik, saf neşe ruhu onarmayı görev edindi. Kimilerince daha iyi bir toplum düzeni için umutlu fantazive dönüşen makine düşüncesi tekrar uyarılıjordu. İnoe lp ya da tel lerle iki boyuta indırilmLş metal parcalarm havada yiizer gibi asümastyla oluşmuş olan bu MOBİL'ler gerçek birer denge harikasıdırlar. Onun sanatı ve denge yasaları içinde «sımetri ve düzen fcompozisyonu bozar» inancı vardı. Calder bunları «biçimsal raslantılar» olarak d'izenledi. Boşluk için de hesaplı asılmışlardır. Kaideleri olmayan heykellerdir. Hatta heykel ya da resundirler. Çünkü kırmızısiyah renge boyanmış ü i boyutlu biçim elemanlandırlar. Ve doğaıun bir hareketiyle rastlantısal biçimler oluştururlar, boşlugu biçimlendirirler. Oldukça şiirsel, fantastik ve nüktelidirler. Metalin soğuklugu, sertliği Calder'm elinde yumuşamıştır. Kendi yapısının tersine ince ve zarif metal parçacıkhınnı özenle birleştirmiş, doğaya sanatçının yamtuu vermiştir. «Statik yasalan» içinde «dengessi kurulan bu MOBÎL'ler yer çekimine karşı koyarlar. Bu da sanatçının doğaya küçuk bir o>ıınudur. Ama, daha sonraları Calder. bu kez Arp'ın isim baDalığmı yaptığı STABİLIerine başlar. Bunıar içinde gezinılebilen, etrafında dolaşüabilen, altına sığımlabüen heykellerdir. Doğanın içinde manzaranın bir parçası olarak düşünülmüşlerdir. Çevrescl Environmantal birer anıt durumuna ulaşan bu STABÎL lerde teknik ustalık perçin civilerinde, kaynak yapımında açıkça görülebüir. Ma tal çağının en etkili belgeleri olarak doğanın içinde güçlü, sağlam duran bu heî'kellerin belgeleri olarak doğanı içinde güçlü, sağlam duran bu heykellerin yapımcısı, Avrupa'dan aldıklannı ulusuna vermekte gecikmkedı. 1953 yılmda «bilinmiyen bir siyasi mahküm» anıt yarışmasında şeref ödülu alan güçlü sanatçı Calder, modem Amerıkan heykelinin uzun yıllar tek adı olarak anıldı. Şimdi, aym deneysel ruhla çalışan mmimalistlere ve daha pekçok heykel sanatçısına, büyük bir miras bıraktı. liYATROUR ALİ POYRAZtKİLU (49 56 52) «Dur Konuşma Sns Söylone» Sah 21.15. Çar. 21.15. 16.30. Perşembe 21.15. Cuma 221.15. Cumartesi Pazar 15.30. 21 15. ANTA MANTA KUMPANSA (44 25 26) «tdi Atnin AvanUdan Lavanta» Pazartesi hariç her gün 21Jü. Çarşamba, cumartesi, pazar 18.30. BtRLlK SAHNESİ (48 $3 « ) Seznan'lD tyt tnsanı Çarşamba 21.15, cuma, pazaı 18.15, cumartesı, pazar 15.15. ÇEVRE TtYATROSD (A. Erbotak • M. Serezli 2â »1 78) «Nsunlar» Pssartesı oariç ber gün 21.15 Cumartesi 18.15 Pazaı 18.1521.15. perşembe (Halk) DEVRtMCl AKKARA SANAT TtYATROSU (49 56 52) 15.30 ve 18.00 Halkm Gucfi 3130 Toprmk. Ressam Rasin, Bergfledigi portrelerden «Halikarnas Balıkçısı»nm onfinde... Sanat Dünyası • Rasin, son sergisini dün Şişli Terakki Lısesı salonlarında açtı. «Resme gerçekçilıkle başladım» diyen Rasın, bir sanatçı olarak işlevını ortaya koyarken şunları soyledi: «Ben ressam olarak, yaşadığım toplumun insamna, toprağına yoneldim. Sanatçı, tuvalıne aktardığı «şeyi» anlamalı, duymalı, se\Tnelı. • Akbank'm Osmanbey'deki Sanat Galerisinde iki sergi birlikte sunuluyor. Hem Akbank'ın 1976 Fotoğraf Yanşması sonuçları hem de Zerrin Bölükbaşı'nın heykel sergisi. • Nişantaşı Ertem Kültür Merkezinde Cevdet Bilgin'in heykel sergisi dün saat 17.00'de açıldı. • Dostlar Tiyatrosunun üç yıldır sürdürdüğü özel gösteriler dizisi. bugün saat 19.00'da Timur Selçuk'un resitaliyle başhyor. • Istanbul Türk . îngiliz Kültür Derneği ve îngiliz Kültür Heyetinin ortaklaşa sundukları programlardan biri bugün saat 18.00'de Kültür Heyetinin Galatasaray'daki Merkezinde yapılacaktır. «Açık Üniversitenden edebiyat filmleri adını taşıyan gösterideki filmler sırasıyla şunlardır: Charles Dickens ve ünlü romam «Büyük Ümitler», Jane Austen'in «Umut Parkı» (The Mansfield Park), «Emily Bronte Howarth»ta ve «George Bemard Shaw Burada Yaşadı». • Sişli Görsel Sanatlar Merkermde bueün saat 19.00'da IFSAK'ın düzenlediSi bir dia gösterisi var. Csman Nihat Aydoğan'ın sunacağı gösteri, «Merhaba Çocuklar» adını taşıyor. AKSARAT BULVAB (21 35 78) Gülşah Kü çük Anne H. Koçyiğit, G. Soydan R. HAKAN (23 12 33) Gülşah Küçük Anne H. Koçyiğit G. ECZANELER BAKIRKÖY: Zuhuratbaba (Zu huratbaba Cad), Istasyon (Yeşilköy), Yeni (Kanarya), Nur (Sefaköy), Kutlar (Esenler), Yeni Osmaniye (Osmaniye Cad.ı, Başaran (Şirinevler), Yüdız (Küçükçekmece), Köyüm (Bağcılar) BEŞtKTAŞ: Nermin (Ihlamurdere 74), Ba^ak (Dikilitaş). Psrlak (Arnavutkdy), Diler (Ortaköy), Akalay U. Levent) BEYKOZ: Iksir (Paşabahçe> BEYOGLU: Beyoglu (Kalvoncukulluk Cad.), Kember (Istiklâl Cad.), Gümüşsu>u (Gümüssuyu Cad.) EMtNÖNÜ: Mehmet Cemal (Sirkeci), De^ıir (Çemberlıtaş). Yeni (Laleli). EYÜP: Yaprak (Muhlispaşa Cad.). Sağmalcüar (Bayrampaşa), Mehtap (Altmtepsi), Yeni (Rami), Numune (Silâhtar) FATtH: Saraçhane (îtfaiye Cad.), Gümüş (Mimar Sinan), Olcay (Beyceğiz). Kurtuluş (Kan Merkezı), Yıldız (Aksaray), Uğur (K. M. Paşa), Çakmak (Küçük M. Paşa) G.O. PAŞA: Gül (Bağlarbaşı Cad. ı. Nur (Cengiz Topel Cad.). KADIKÖY: GUven (Eıahariye Cad ı. Gbr.ül (Osmanağa Cad.), Mısıri.cgiu 'Miraki Mıllı Cad.), Defne (Gr.rtepe Bağdat Cad.). Ec zane 76 (Gszı Muhtar Paşa Cad.), Yıldırım (Çiftehavuzlar), Bızim (Fikirtepeı. Yeni Eczane <Belediye Karşısı), Gözüpek (Altmtepe) KASIMPAŞA: Piyale 'Turşucu Bayram Sok.), Inci ıKurtuluş) SARIYER: Büyükdere (Çayırba şı). Merkez (İstinyeı ŞtŞLİ: Kervan (Sıraselviler Cad.), "eniviolet (Kurtuluş Cad.), Türkan (Nişantaşı V. Konagı\ Huzur (Gayrettepe). Neşe 'Kuştepei, M. Ruşen (Çelıktepe). Seher (Sanayi Mah.), Adıvar (Halıde Edıp Adıvar Cad.), Gültepe (Talatp»şa Caddesı) USKt'DAR: Evıen (Selâmsız Cad.). Toptaşı (Top. Bulvani, Selimiye (Sel. Kışla Cad.), Bey lerbeyı (Yalıboyu Caddesi), Karadenız fAlemdag Cad.) ZEYTtNBUKNü: Gül (Yeşütepe Man.)
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear