Catalog

m ünycnm her yerınde sanat vardır, ama sanat tarıhı yoktur. Çüniıü tarıh kavramı yoktur. Bu kavram, bır tanhçınm dedıgi gıbi, yenı çağlarda Batı'da yaratılmıştır. Dünkü olaylarla bugunun olaj lan arasında bır neden sonuç Uışklsi kurmak, bu yoldan da yaruu kestırmek demek olan tarıh, ınsaıun, toplumu bır süreç saytna, aynca da ona egemen olma tutkusunu ıçenr. Bır kaç satırla ozetlemeye çalıştığunız bu anlayış, bıze goründuğu gıbı aoğal, ınandıncı gelmez nerkese, her topluma. Kele dınsel anlayış açısından bakıldığında, geçmişle günümUz arasında hlç bır nedensel ılişki bagı yoktur; geçmış ıbret alınacak bır olaylar yığınıdır, o kadar. Yarmı Tanrı saptar. CUMHURlYET 24 ARAUK 1976 D OLAYLAR VE GÖKÜŞLtR BİR SANAT TARİHİ Melih Cevdet ANDAY Mısır'dan etkilendiğinl biliyonız, çünitü bu etkiyı gctaler önüne seren yapıtlar elimizın altmdadır. E H. Gombrıch'tn, dılimıze çevrılen 'Sanatın Oyküsü. adlı onemlı yapıtı, bu açıdan bakıldığında, bütün dunya içın çok ışe yarar, aydınatıcı, ogretıcı bölumlemelere, kumelemelero yer vermekle, geçmıştekl çoklugu, düıenlı bir dızı durumuna geUrebilmistir. O kıtabı bütün ajdınların alrp okumaları gerekır kanısındayım. Milll Eğıtim Bakanı bulunduğu sırada Hasan All YUcel'den kaç kez duymuştum, kultürümuze yaptığı büyliK iyüıklerle her «aman anılacağma ınandığım bu değerli msan, bol resimli hatta yalnızca resimlere dayanan, açıklamalan, bılgı vericı bolumü kısa tutulmuş bır sanat tanhı hazırlayıp bastırmamızı çok isterdı. Yazık kı bu ıstegınl gerçekleştıremedi, ama ondan sonra ne olduysa oldu, kültur gbzden duştu, sanat sevgısı uyandırma çabalan bır yana bırakıldı, kitap değerinl yıtırdı. Kısacası toplumumuzu sadece, .para kazanma tutkusu» sardı. Oyle kı, bu durumda sbzü sanata, sanat tarıhıne getırraek kimseyi ılgilendırmez diye korkuyoruz Ama bız bu korkuyu elden geldiğınce bastırıp bıldiğımlzi olruyaüm, özellikle kendl külHlrilmüs açısından bu tür yapıtların onemı uzerınde dırençle duralım. Dünya tarihi ve kendı tanhımız, bızım içın «bir olaylar yığını> olmaktan çıksın, yaratıcıüğımızı besleyen bır kaynak olsun geçmiş, bunun bılmcine varahm. İkl yıl kadar bnce, yıne bu sütunlarda Heınr.ch Wolfflın'm dılimıze Haynıllah örs'Un çevirısıyle kazandınlmıs olan «Sanat Tarıhımn Temel Kavramlan» adlı yapıtmı anlatan bir yazı yayınlamıştım. Adından da anlaşüacağı üzere o kıtap, resim, yonut, yapı tarıhuu temel kavramlan açısından, hayranlık \erıcı bır ustahkla açıklıyordu. Bu kez Remzı Kıtabevınce bastırılmış olan E H. Gombnch'm yapıtı ıse, konuyu hem temel kavramlar, hem tarıhsel süriaÇ açısından ele alarak az rastlanır gıbı başanya ermektedır. Kıtabın çevırmem Eedr'ttin Comert yazdığı onsozun bır yerınde şoyle a.vor «Gombnch, Sanatm Öykusu»nde, D.r yandan her yapıtı tarınsel sureç ıçinde ele alıp değerlendırmış. ote yandan sanatı, sanat dışı etkenlere boğdurmamış, beğenının evrenını elle tutulur bır somutlukla gozler Bn'Jne sermistlr BOyleee befeni sftnat y na, bu yapıtların yaratıldıgl yer ve zaman ko şul'arına gorelı bir nesnelllkle jerleştınhp ete kern.ğe bürundurülerek, yalnızca duyulup tatunan b:r ?ey değıl aynı «amanda öftrenılen bir jetı kımligi kazanmıstır Sanatın öykusu'nün bu oz mtelığı, sanat cleştınsı olmadan sanat tarıhı yapılamayacagını, sanat eleştınsının ise temel bır estetık anlayışa dayanmadan ayakta duramayacağını, berrak bır mandırcılıkıa kanatlamaktadır. Iste bu yuzden bu yapıt, bu gelenekselhğın kuru ve kurutucu tabanına sanat begenismin •kanlı canlı gelışımını orurtarak tanhı oyku, ya nı anlatım. oykü'yü ise gerçek bır tanh, yani eleştırı yapmıstır » Gombnch kıtabının başında, kullanılmak ıçın yapılmış, buyuk guçler taşıdığına ınanılan eşyalar olarak ılkel toplum sanat yapıtlanna yer vermekte, boylece de sanatın kaynaklannın tarıh karanlıklan içinde yıtıp gıttıgını ortaya koymaktadır. Yazar tutarlı bır geleneğin başlangıcı olarak aldığı Mısır sanatı ıçın şöyle dıyor: «Yerkürenın her yerinde bir tanat bıçiml mutlalca vardır, ama sureklı bır çaba olarak sanat tarıhı, guney Pransa'nın mağaralarında veya kuzey Afnka'nın yerlıleri arasında baslarnıstır. Bu çok geçmış zamanları günümüze bağlayacak bir gelenek yok. Oysa zamanımıan sanatını. günümüzün her hangi bir evini veya reklâm afisinı yaklaşık bes bin yıl dnce Nil vadısınde yeşeren sanata baftlayan ustadan çıraga, ondan da sanat severe veya kopyacıya aktaran dogrudan bır gelenek var Nıtekım Yunan ustalannın Mısır okullanna gıttıginı gorecegi2.» Bu beş bın yıllık gelenek ıçınde Anadolu lanatmın yenni saptamak bıze duşmelıdır. Turk sanatını kendı başma ele almak hem olanaksız, hem tutarsız bir ış olmalc gerekır. Hıtıt'ten günumüze değın butun uygarlık tabakalarını bırbırleri üzerindeki etki izlenni belırterek ortaya çıkarmak gunUmüzü anlamanın yoludur. Boşlukta kalamajnz. î1 Okul Kıtabı mı Bu? O Genel tarıh ıçm doğru olan bu, elbet sarzat tarıhı ıçın de, kımı ayrımlarla dogru çıkmalıdır. Gerçekten de, renklı topraklı mağara duvarlanna bızon reaımlen çızmlş ılkel ınsandan bu yana sayısız sanat ürünü yaratılmıştır. Bu yapıtlar yıgınını elden geçırmefc, bunlan takım takım bolmek, zaman ıçınde etkı tep^ı ıhşkısi goz or.unde tutularak sıralamak, sonra onlan doguran guzellık, doğa, ınsan anlayışlarını ortaya çıkarmak gırişimt, ınsanın en büyük buluşlarından ve hiç kuskusuz en büyük başanlarından bırıdır. Gensl tarıhten ve buna kosut olarak sanat tanhınden yoksun olan toplumlar içm geçmış, gsçmlşın yapıüan, olaa olsa, yabancı meraklılardan kazanç sağlamaya yarayan araç lardır. Oyle oldugu için de, sanat meraklılanna gızııden yapıt satmak, tarıhs'zler ıçın çok oıağan bır ış gıbı gorulur. (Yalnız sanat tanhi geteceğı goremez, kı, bu, konunun tütnden başka va gerçekten çok ılgınç bır yanıdır, çünkü bizı bırey, yaratıcılık sorunlarına gdttlrür.) Bır toplumun sadece kendı sanatlannın tarıhını bılmesı de yetmez. Bu gelışımın (eğer bı r gekşım varsa) dunya sanatı içindekl yennl de anlamak gerelar. Başka bır deyışle, sanatların tarıh boyunca surmesı, dar bolgelere ozgu kalmamış, bolgeler arası bır etkılenme sürecı de yaşanmıştır. Sozgelışı yonutta Eski Yunan'm, rta öğretimde bu yıl tek kitap ydnteml benimsendi. 1MC vanlısı kişilere yazdınlan ders kitapları devlet parasıyla bastırılarak satışa çıkanldı. Bunlardan bin lıse 3'üncü sınıflar için hazırlanan «Felsefeye Başlangıçntır. Ne var ki Prof. Mubahat Küyel'in yazdığı felsefe derslerinde Alevî yurttaslann yaşamına dcğgın voğun iflıra ve valana ver verilmesi, bbvük tepkiler varatmıstır. «Felsefcve Başlangıç» kitabında bu konuda şnnlar vazılmaktadır: «Ehli Sunnet, Kur'anı Kerım'e oldugu gıbı ınanıp «ahk*m»ına uyanlardır. Şia, dm başkanlığı meselesmde Alı'yı tutanlardır Bunlar Alı'yı Tann mertebesme çıkaran Galıye'dır. ( ) Galiye'ye gore, domuz etı ve şarap dınce yasak (haram) degıldır, helaldır. Evlı erkek ve kadının evlılık dışı dnsel ılişkiler kurması (zınâ) da helaldır. Dm jasasının buyruklarını dinlememek gerekır » Anadoiu'da Alevî isunnî çatışmasmı köruklevecek propagandayı ders kitabına verleştırmek, bilinçsızlıkle oluşacak bir iş değildir. Her şeyden önce bu tutumun laviklik 11kMİne ters düstüğunü, kitabı yazan Profesor ve Millî Eğitim adına onaylavan Talim ve Terbhe Kuruluvla oteki sorumlular elbette billrler. Lise 3'uncu sınıfta okutulan Felsefeye Başlangıç'ın on beş milyonu askın 41evi yurttaşın da odedlği vergilerle basıldığını kim unutabilır! Demek ki Alevilerden vergi alıp Alevılere kufreden kıtabı basacak, devletin okullannda Alevî çocuklarına okutacaksın! öğretmenler, öğrencilerine babalarının analannm 7inavı helâl saydıklarım anlatacaklar! Böylesine bır olav, ancak adına Mıllıvetçi Cephe denen «Gajn Millı Ccphc» jonetıminde görülebiiirdı. CHP Eretncan Milletvekili Nurettin Karsu, konuyu Mec lise getirmistir. Dunkü gazetelerde Mllli Eğitim Bakanı All Nalli Erdem'in vanıtlarını gazetelere yansıdığınca öçrendik. Erdem, \P ile birlıkte kitabı savunmakta direnıjor. Dıjor ki Bakan: « Kitaptaki sözler Alevilerle ılgılı değıldır ve kıtapta Alevilerle ilgili bir sonuç çıkaranlar jamlıyorlar Üstelık hassasıyeti davet edecek bir husus yoktur. Bu kısım Türkıye'de yaşayan Alevilerle ilgili değildir Bu kıtap bütün Türktye'de düzeltilecektır. Sanınm bir dızgı yanlışı olmuştur » Sayin Bakan söyledlklerine inannor mu? Eğer kltapta Alevilerle ilgili bir sav voksa. düzeltmeve neden gerek görulüyor? Sonra dizgi yanlışı ne demek? Ali Naili Erdem suç işlrmln kişilerin ruhsal bunalımı içinde işi kıvırıyor. Meclisteki tüm APTiler de aynı Cephe'de görülüyorlar. Bu Cephe'nin Türkiye'de bir kardeş kavgası çıkarmak ve iç savaşın koşullannı hazırlamak için kurulduğu gün geçtikçe daha be> lirpln biçimde ortaya çıkmaktadır. Lise Felsefe kitabında saptanan Aleviliğe bakış açısı, bir raslantı değildir. Empervalizmln «Böl ve YöneU ilkesinin yöntemlerinl bu kitabın sayfalannda izlemek kolay. Lise 3'üncü sınıf Felsefeye Başlangıç kltabımn tümü ellmde değil. Ban sayfalann fotokoplleri masamın üstünde. 54'üncü sayfadan bir örnek veriyorum: «Bu teori (Alevüik kuramı) butun sosyal duzerüni, kutsal kitaptan, Tannnın buyruklanndan alan bir toplumda, boyle, teonnin vermış olduğu ımkândan yararlanarak, yürurlüktekı siyasi gücü, başka deyımle devletı ele geçırmek ısteyen koşılenn kendilerını Tann olarak, bıncık güç olarak sunabılmelerıne çok elverişlıdir. özellikle Şıüer arasında «Ben Tannyım (EnelHak)», ya da «Cubbemın altında Tann var» iddıalanyla ortaya çıkan bır kesım mutasavvıfın davranış ve düşüncelennl olüm karşılığıyla odemelerınm gerçek sebebı bu olmalıdır. Aynca devlet otontesıne karşı gelen bozguncu eylemler de, yıne bu teori ile felsefe yolundan yasallaşmaya çalışmışlardır. (Pir Sultan Abdal, Nesımı. Simavı). Balon hele! Zlnayı helâl sayan Aleviler, aynı zamanda (Devlet otontesine karşı gelen» ve «Bozguncu eylemlerle» «Devletı ele geçırmek ısteyen» kişilermiş. Profesdr Mubahat Hanun felsefe kitabı mı yazıyor, yoksa sıkıyonetimde MHP'ye bağlı savcı rolüne mi çıkıyor? Ya da CIA'nın gizli emirlerıyle Anadoiu'da kardeş kavgası ını korükluyor? Bu ne biçim felsefe kitabı?*Bu ne biçim M 1 İU ' Efftun* Bn ne nlçbn EğrHm Bakanf?B»y4e MMVlilli Eğitim Bakanı Bakanlık koltuğunda hâlâ oturablliyorsa, herhalde Ali Naili'nin söylediği gibi Felsefe Kitabında bir dizgi yanlısı yok; Anayasa'da bir dizgl yanlısı var demektir. "Geceleri Örtün Ustüme,, OKTAY AKBAL Evct Havır OKUMAK İÇİN KEtVANI SECIN ugiin dc EğiUm Enstitüleri Ue Oçili mektupUrdan parcalar suna>un size: Bu sorun nasü kanayan bir yaraya dönmüş, anlayın: Zonguldaklı gençlerden: «EğiUm Enstitülerlne pirişte oynanan oyunun ikinci perdesi hitmiş, yenl oyunlar sahneye konulmaya başlanmıştır. Şöyle ki, Zonguldak'ın Uçesi Bartın'da aralık avı sonlannda iki yılhk bir Eğitim Enstitüsü açüacaktır. Bu okulda okuyacaklar bakanlık tarafmdan gönderilecekmiş. Yapılan Eğiüm Enstitüsü piriş uygulamasında biıe okullan ve okullann alacaklan kontenjanlan bildirir fonnlar verilmlş, blz de bu formlan doldurup sınava girmistik. Bartm'daki okula girlşte de avnı uygulanma nlçin yapılmıyor?» Balıkesir, Savaştepe llçesinden t.Y. yazıvor: «10 kasım 1976 çecesi Savaştepe Uçesinde geneUikle CHP Illerin oturdukları bir kabveye tosuncnklar tas ve sopalaria Raldırmışlardı. Bu olayın soruşturmasında M. All Yılmaz adlı bir kişi tutuklandı. Şimdi cezae\nndedir. Bn Hsi, kahramanlığı nedenivle tki jıllık Savaştepe Enstitüsü sınavlarında kazandırılmıştı. M.E. Bakanlığının son ıptal kararından sonra 22 kasunda yapUacak sınavlar için cezaevindeki bu kişije savcüıktan izin istenir. Ama savcılık bu izni vermez. Bu kez şöyle çozum >o!u bulunur: Okuldaki sınavlardan sonra sınav kurulu cezae^ine gelır \e bu gencin sınavı cezaevinde yapüır.» Yine Balıkesir, Sa>aştepe Eğitim Enstitüsü öğrencilerinden adları saklı bir grup jazıyor: <Bız 11 10/1976 tarihinde iapüan Savaştepe Eğitim Enstitüsü sınav ını kazandık. ^ramızda universiteler arası giriş sınav uıda yuksek puvan almış, bovlece başka fakültelerde oknma lıakkını kazanmış arkadaşlarımız da vardır. Bazılanmız alle nedenlerhle, bazılarımıı bu okulu terclh etmemiz nedenivle buraya kayıt yaptırdık. Savaştepe'de ev tuttuk, çeşitli harcamalarda bulunriuk. yirnu gun kadar derslere girdikten sonra sınavlar iptal edıldJ. ikinci sınav sırasmda Atatürkçü gençler obnamız, yakanuzda Atatürk rozeti tasımamız nedeni ile okula alınmadık. Birincl \e ikinci sınavlar arasında, gerek yapılı^, grrek komisyonu oluşturan ldşiler, gerekse bunlan düstinceleıi açısından hiç fark yoktur. Yeni sınavlar, birinci sınav sırasında gözden kaçarak okula gJren devrimci, ileıici, Atatürkçü fiğrencüenn okuldan tasfiyesi amacıyle yapılmıştır. Komisyon tarafmdan bize yoneltılen çağ dışı sorulardan bazüan: «Tarhana çorbasını pişirmeyi bilir misiniz? Bir kalemt çesme olarak kabul et ve apdest al. FenaFillah nedir? Hadis, fıkıf, kelâm nedir? Allahuı aslatu, Muhamnıedin kıhcı ldmdir? Sovyetlerde uygulanan rejimi beğeniyor musunuz?» Bu da bir öğretmenden: «Eğitim Enstitülerinde oynanan oyunun blrinci bölumfl b!linen şekilde sonuçlanmıştı. Komando AyvazAll Naili Ikilislnin daiuşıklı doğuşunden sonra bu kurumlarda sahneienen ikinci oyun birincisine rahmet okuttu. Daha oncekl sınavda her nasılsa Enstitüye alınan devrimci çocuklar bu kez tamamiyle ayıklandı ve Erzurunı Kâzun Karabekir Eğitim Enstitüsü katıksız bir faşist yuvası haline getiıildl. Erzurum Kâzun Karabekir Eğitim Enstitüsünde yapılan Türkçe kompozisyon sınavında kâğıtlarm isim yerleri kapalı oldugu için hiç bir kâğıda değerlendirmede 40 puvandan fazla not verilmedi. Sözlü sınavda devrimci olduklan saptanan öğrenciler sıkı bir elemeden geçirilerek toplam puvanlanm yonetmeliğin girlş için öngorduçu 49 puvandan aşağı tutuldu ve bu öğrenciler yedek listeIere bıle alınmadılar. Pınl pınl yurtsever gençler dısan atılırken kurt gibi bağıran kimselerin Eğitim Enstitülerine verieştirilmesi yarınki Eğitim ordusunun renglni şimdiden belli etmekiedir..» Eğitim Enstitüsü sınavlaruıa giren bir başka oğrend de şunlan yazıyor: «ikinci sınavda da birinci sınavı kazananlann tümfi yeniden kazanmış oldu.. Hem de kasıtlı olarak . İkinci sınavı, sınav yapmış olmak için yaptdar lalnız ber bölüme seklzon kişi fazla aldılar. Bu Türkiye'nin geleceği açısından baslt bir olay değildir. Çünkü Eğitim Enstitülerine alınan bu öğrenciler iklüç yıl sonra öğretmenlik değil, MHP'sine eleman ve vurucu güç yetiştirme görevi yapacaklar. Bilinçlenmeye baslayan halk yığınlan böylece gericl ve çağ dışı bir eğitim düzenl ile yozlastınlacaktır.» Bu da Balıkesir Necati Eğitim Enstitüsü öğrencilerlnden bir grup tarafmdan yazılmış başka bir mektup: «Imtlhaniar iptal edilince ikinci defa smava girmek zorun da bırakıldık. Bu son sınavda kazandınlmadık. Suıavuı yapılıs biçuni, sınav komisyonlannın kuruluş tarzı yönunden hiç bir fark yoktu. Bunu hocalar da kabul etmiyorlar. Böyle olunca bizim kabahatimiz sadece birinci sınavı kazanmak oluyor! Biz zavallılar birinci sınavı kazanmamıs olsaydık bu iptal yapdmayacaktı. Oynanan bu oyuna son verilerek kanayan yaramızın sarılması ve tekrar okula kavuşturulmamızı bekliyoruz.» Göruyorsunuz, hep birblrine benzer yakınmalar Hep, «oynanan ovun» sözleri . Bir oyun oynanmıştır, açık açık. Hepimlz bu oyunun seyircilerı, hatta ojTuıculanyız. Başta Erdem ve Komando Ayvaz, sonra tum MHP yanlısı müdflrler, öğretmenler, bu oyunu sessi? sessiz seyreden tıim vurttaşlar . llk sınavda yanlışlıkla okullara aünmış Uericiler, Atatürkçüler de bu yoldan temızlenmis oldu. İstanbul'dan bir öğrenci de dlyor ki: «Yenl listelerle eski listeler karşılaştınlsın. Bakalım ilk girenlerden rar mı bir tek açıkta kalan ulkuciı" » Bu genç de kompozisyon smavnnda kaybetmiş. Bana vazdığı şürlerı yollamış. Hiç de, kompozisyon sınavında kötu not alacak biri değil! Ama umutsuzluk, bezginlik kaplamış içini. Genç dunvası kararmış haksızhklar, umutsuzluklar önunde îşte s>ize yenilenen giriş smavlannda kompozisj ondan kınk not alarak Eğitim Enstitüsüne ftremeyen Ali Dumlupmar'm küçük bir şiirfc «Geceleri örtün üstüme» diyen bu genç arkadasa kompofdsyondan geçecek notu vermezseniz kime vereceksmiz? «Işunayan sabahlan olacaktır Umutlu gozlerimin Sevdalı gonlümun karanlıklan olacaktır ölUmler olacaktır zamanla O zaman geceleri Örtün üstüme» Geceleri, karanlıklan böyle pınl pınl gençlerimlzin üstüne değil, çirkinliklerin, ayıplarm, iğrenç oyunların üstüne örtmell . B Filmi kopolı gişe oynoyıp Avruponın oltını üstüne getiren belgesel birkitOD ACI BİR KAYIP Merhum Halil ve merhume Atife Birder'in oğlu Masuka Pekın, Emine Pekin, Zuhal Işmen'ın sevgılı kardeşı, Sahır önur'un damadı, Yuksel ve Osman Önür'un sevgıli eruştelen, tbrshım Pekın'm sevgılı kayınbıraderı, Sevim Birder'in sevgilı eşı, Halil Ibrahim Birder 23/12/1976 persembe gunü vefat etmiştir. Cenazesi 24/Araük/1976 cuma günü (BUGÜN), öğle namazım muteakip, Teşvikıye Camıınden alınarak aile kabrlstanına defnedllecektır. Allah rahmst eylesln. AtLESt Genel Dağıtım BATEŞ Cumhunyet: 13937 ORTAOKUL ÖGRENCÎLERÎNE YILBAŞI TEBRİK KARTLARI : Müşterilerinize göndereceginiz tebrHc kartlan « İ için bızi arayınız.SatıcınMZt^eiecel^önıaUer 4 J gosterecektir.Arzu edildiğinde tebriK icine âf ıstenen tebrik yazısı basılır. FEN BiLGiSi LÎSE ÖGRENClLERtNE •TİCARET TEBRİK GAIERISI ANKARA Cad. No: 47/1 CAGALOSIÜ 1 Tel:284219 26 71 431 FiZiK KiMYA Derslerl verüir: Tel: 64 67 8b (Cumhunyet: 13942) İSTANBÜL tST. TUTUKLU VE MAHKÛMLARLA DAYANIŞMA DERNEGİNÎN DÜZENLEDİGt (Alan reklam 79'13951) PANEL merkez dersanesi ÜNİVERSİTEYE HAZIRLAMA KURSLARI Beklemelilere Bir Yıl Süreli FEN YETENEK Sınıfları SEVRELERİMİZ : 16'24 * O I ARALIK * OCAK #îstanbuI 274092 V E F A T Merhum Veli ile merhume Ayşe*nin evlâtlan, Sabnye Çoba'mn eski eşi, Metın Çoba'mn babası, Yuksel Çoba'nın kayınbabası, Pınl ve Işıl'm dedelen, Nezahat Temuroflu, Neclâ Akarlar'ın eruştelen, tyı ınsan idealıst toplumcu «Askeri Mahkemeler Basını Yargı layamaz» As. Suat ABDÎK (T.M.G.T.), Av. N. Kemaı BEHRAMOGLU (TYS.), Av. Gülçın ÇAYUGİL, Av. Pahrettin ELMAS (TÜMADDER), Av. Turgut KAZAN (ÎST. BAROSü), Dr. BUlent TANÖR (TÜMAŞ), Prof. öztekın TOSUN, Yazar Doğan YURDAKUL (YJ3.) 35 Aralık 1976 saat 14'de Tablb Odası salonunda Çağaloğlu Mehmet ÇOBA 22 aralık 1976 günü vefat etmiştir. Cenazesi 24 aralık 1976 cuma (bugün) Şışlı Camiınden oğle namazım müteakıp alınarak Ferikoy Mezarhğında toprağa venlecektır. Tann rahmet eyleye. AtLESt GDKSEIM ÜNİVERSİTEYE GİRİŞ FEN SINIFLARI LİSE SON 23 ARALIK «Izmit 32 44 NIN •Maîatya 17 15 (Cumhunyet. 13941) BEKLEMEULER ^ııııııııııııııııııııııııııııııııııııııımııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııiî S ocak I TEŞEKKÜR î .Cıımhunyet: 13940) dış ticaref eîemanı aranıyor Sanayici büyük bir kuruluşun özellikle hammadde ve ara malları ithalatını ve gerekli dı$ ticaret işlemlerini planlayıp yönetecek,cok iyi ingilizce bilen, askerliğini yapmış, konusunda yeterli iş tecrübesi olan eleman aronmaktadır. İsteklilerin ingilizce yazılmış ayrıntılı özgeçmişlerini daha önce calışmış olduklan yerleri,firmamızdan istedikleri ücreti bildirmeleri ve bir adet fotoğraflarını göndermeleri rica olunur. Müracaatlar gizli tutulacak ve mutlaka cevaplandırılacaktır. POSTA KUTUSU 566 Beyoğlu = = E E 3 = E 24/11/1976 tarihinde toprağa venüğlmiz aüemizta kıy E metlı varuğı Kaptanı Derya Halil Rırat, Mahmut CelâletE tın Pasalann torunu, Prens Sabahattm beyın yeğeni, Mu E azzez Kazma, Vedat Erkıner'in kardeşleri, eski Baro me = murlanndan Binnaz Erkiner'in eşı, tskenderunspor kalecisi ~ Eşter Erkıner'in sevgılt babası, Turk Otomotıv Endustn E T.A Ş. Mensuplanndan; | E = E E = Feyyaz ERKİNER'in cenaze törenlne işürak eden, telgraf ve telefonla bassağhğı dılıyerek büyük acımızı paylasan dost ve akrabalanmıza, büyük ilgilenni gördüğümüı mesai arkadaşlarına teşekküni bır borç bilıriz. A1LE St | E S E = = Milli Eğitim Bakanlığı'ndan Baianhğımıza bağlı Anfcara Yuksek Teknik Öğretmen Okulu, Ticaret ve Turizm Yuksek, öğretmen Okulu üe Endustnyel Sanatlar Yuksek öğretmen Okulunda 1975 1976 oğretün yılında herhangı bir sebeple okula devam etmeyen ve sınavlara girmeyen oğrencüenn 1975 1976 oğretim yılındaki okuma h<ürfcmı kiillanmamış sayüarak bu ılânın yaym tanhınden ıtıbaren 1 hafta içmde aşağıda kendilen içın tanınan ıkı haktan bırini seçerek Okul Müdurlüğune yazüı olarak müracaat etmelerr. I 1976 1977 bgretim yılında bulunduklan smıfı tekrarlamalan veya, II 1975 1976 öğreüm yılında bulunduklan sınıf içın 1. ve 2. yan yülarda okutulan konulardan Okul Mudurluğünce tespit edllecek 15 gunluk süre ıçınde komisyonlarca yapüacak inıtıhanlara gırmelerı: a) Bu imtıhBnlara giren öğrenciler 1. ve 2. yanyıl için ayn ayn alacaklan geçer notlara gore başanlı sayılacaklardır. b) Bu imtihanlarda bir üst smıfa geçen öğrencilerin 1976 1977 ögretım yılı başından üst smıfa devamlanna mdsaade edildlği tarıhe kadar olan devamsızlıkları dıkkate alınmayacaktır. c) Bu saıavlar sonucunda bir üst smıfa geçemiyen öğrencüer haklnnıia yonetmelik hukumleri uygulanacaktır. d) îmtihan günleri okullarda Uân edılecektır. îlgili ögrencüere duyurulur. (Basın: 30237/13943) ?iııııi!iıııııııııııııııııııııııııııııııııııııııınıııııııııııııııııımıııııııııııı?. (Cumhuriyet: 13950) O.D.T.Ü.İSMED OJ3.T.Ü. . îd&rl tlimler FakUUMİ MMOnlan Demegl kurulmuçtm. Sayın mevınlantnuBrı t*w«m •tmelcrl duyunılur. PK. 128 Osmanbey • Istanbul. Tel: 40 80 31 (Cumhurlytt 13955) ELEMAN HASTAHANEMtZDE FÜL TİME ÇALIŞTIRIIMAK ÜZERE ANESTEZÎ UZMAN1 DOKTOR ALINACAKTIR ÜCRET TATMİNKÂRDIR MÜRACAATLAR GtZLİ TUTULACAKTIR ÖZEL BURSA HASTAHANESİ TELEFON: 12 S14 16 788 Sungurlar: 605 13938 (Reklâmcılık: 631) 13956 KAYIP 34 SK 861 plâkalı otonun ruhsatı kaybolmustur. Hükumsuzdur. MOPAZ Cumhuriyet: 13954 KAYIF E^.Y.ÖX>. Çebeke rnl ve pasomu kaybetttm. HUkümsüzdür. 8ONER DURSUN Cumhuriyet 13949