Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Eleştirici Komünist FRANSIZ KOMÜNİST PARTİSÎ FF.AN SA DEMOKRATİK ALMAN CUMHURÎYETİ DOSTLüK DERNEĞt ÜYESİ OLAN YAZAR RAYMON'D JEAN, ÜNLÜ DOĞU ALMANYALI BESTECİ ROLF BİERAIANN'IN DOĞU ALMAN VATANDAŞLÎĞINDAN ÇIKARILMASI OLAYI ÜZERİNE «LE MONDE» GAZETESİNDE BİR YAZI YAZMIŞTIR. YAZIYI OKURLARIMIZA SUNUYORUZ. îspanya'da parlamenter sisteme giriş dönemi açı • İSPANYA'DAKİ lEDBiRLERiNiN OLDUGUNU AJIRI İLERİ r^M.AR, SÜRERKEN, YEK1 REFORM iHANET SOL ÇEVRELER. FRANCO'NüN MiRAStNA REFORM PAKETİNİ YEÎERSİZ BULUYORUR. Roif Biermann Şiü'de o'saydı muhakkak ellerı kesılır ve Vıctor Jara'nın öldürüldüğü gibi öldurülürdü. Fjdcral Almanya'da, komünist clduğu içm, kamu görevlerinde çalışamaz. Doğıı Almanya'da ıse, rejimin bazı yönlerini eleşfirdiği için, ya da bir «komünist pleştirmen» olduğu için, vatandaşl:ktan çıkartılarak, kapıya konmuştur. Acaha besteciler, şarkıcıiar ve ozanlar kötü bir kaderin kurbanı mı oluyor'ar? Son zamanlarda Moskova'da Piotr Ptartçik bir psikiatri kliniğine kF.patılmıştır. Piotr'un S'jçu, Ossip Mandelstam'la Marına İsvetaeva'nın hazı şiir'.eri ıle şarkılannı arkadaşlan ö..ünde okuyup yorumlaması idi. Prag'da ise dört besteci ve şarkıcı. îvan Jırus. Pavel Zajıcek, Statopul Karasek ve Vratislav Brabenec. ağır hapis cezalarına mahkum edilmişlerdir. Bu genç sanatçı ve öğrencilerin suçu, Pop müziğini çalmak ve «Plastic People.) grubu gıbı bazı müzik gruplarını canlandırmaktır. Sanki şarkılar, belki fazla nese ya da fazla özgürlük getirdikleri, belkı de sadece fazla gürültü yaptıklarından, baa düzenler için tahammül edilmez kişıler oluyorlar. Bu politık düzenlerin şarkı söyleyen yannlan hazırlamak iddıasında olmalan daha da üzücü. Gerçekten, Rolf Biermann'ın dıırumu diğerlerınden daha da rahatsız ediCi. Çünkü, bu ozan 17 yaşında Demokratık Alman Cumiıurıyetini seçerek orada komünist partisinin üyeliğine yükseimışür. Ve halen bu seçiminden geri dcnmek niyetınde olmadığını söylemektedır. Şu halde, gitan, şarkıtan ile suçu nedir? Bürokrasıye ve Stalince uygulamalara karşı şarküar söylemesi mi? Oz guriükçü sosyalizml araması mı? Yoksa, kendi kendine verdigı «komünist eleştırmen» unvanı nıı hıt hoşgoruıeniiyor? spanya'da geçen hafta yapüan halk oylamasmda, seçmenlerm ezici bir çogunlugu Başbakan Suarez'ın hazırladıgı reform prog ramma evet dedi. Batı basır. ^a geniş yer vexilen bu referandumla Ispanya halkı Batı tipi parlamenter demokratik sisteme evet demiş olu yor. Halk oylamasıyla kabul edilen «reform paketnne hem ülke içindekl farklı çizgilerdeki siyasal örgütlerden hem de siyasal yorumculardan değişik tepkiler gelıyor. Batı basınmm ıjımlı yorumculan, son halk oylamasını îspanja'da rejimin yumuşadıgıran gbstergesı olarak değerlendirirlerken, radlkal yorumcular bu tedbirlerin göstermelik olduğunu belirtiyorlar. tspanya'da ise aşın sağ çevrelcr haikın reformlara evet demekle Franco'nun mirasma ihanet etmiş olduğunu savunurken, sol örgütler reform tedbirlerini yetersiz buluyorlar. Bu arada Madrid'de sokak köşelerinde bila halk oylarnasınm ülkeye neler getirebueceği tar tışılıyor. Referandumun sonucunun, Francoculuğa agır bir darbe indirdiği ise. üzerinde tartışümaya bile gerek görülmeyen tek konu. Î NELER GETİRECEK Değişik tepkilerle karşılanan reform psketl şu maddeleri içeriyor: • Serbest seçimlerle iş başına gelen Uri mec bsli Parhımento'nun oluşturulması. • Nıs'oi temsıl sistemı. • Faaliyetlerine izin verilen tüm siyasal partilere ratiyo ve televizyonda eşit zaman aynlması. • Faaliyetlerine izin verilen tüm siyasal partilere hükümet tarafından yardım yapılması. 0 Franco döneminin tek siyasal örgütü olan Ulusal Harekefin tasfiyesi. • Parlamento seçimlerinin 1977 llkbaharında yapılması. Kral Carlos'un da desteğiyle Adolfo Suarez hükumeti tarafından hazırlanan bu anayasal reform tedbirleri, kasım ayı başlannda ilk kez kamuoyuna açıklandığında da geniş yankılara yol açmıştı. Başbakan Suare^. bu reform tedbirlerinin Franco döneminden kalma Parıamento tarafından onaylandıktan sonra halkoyuna sunulacagını açıklamıştı. Uyeleri miras ya da atama yoluyla belirlenen Franco'dan miras Parlamento (Cortes), 20 kasım günü çeşitli baskılar sonucu bu yasayı kabul ederek, kendi kendini de tasfiye etmiş oluyordu. BAŞBAKAN SUAREZ'İN REFORM PAKETINE HEM AŞIRI SAĞ, HEM DE SOLDAN SERT ELEŞTİRJLER YÖNELrİLİYOR KOMÜNİST LÎDER SANTÎAGO CARİLLO RASBAKAN ADOLFO SUAREZ" olarak gösteriyorlar. Bu görüşteld yorumcular, son bir yıl içinde iki kez genel af ilân edilmesini, komünistler dışuıdaki tüm siyasal partilerin serbest bırakılmasmı, toplantı ve gösterilerle ilgili yasalara esneklik getirilmesini, işçi sendikalanntn yasallaşmasma ilişkin hükümet karannı FTanco sonrasında îspanya'da rejimin yumuşama açama lan olarak sıralıyorlar. GdSTCRHEllK Mtl Öte j'ar.dan, diger bazı yorumcnılar İse bu yu•nusama belirtil^rinin eöstermelik olduğunu ve reform adı altındakı tedbirlerin yalnızca Ispanjan'.n N'ATO ve Ortakpazar'a gırebilmesine, Batılı YOGÜN KAMPANYA Cortes dekı oylama ile reîerandum arasında geçen 25 günlük süre içinde Suarezin reform paketine karşı olan aşın sağ ve sol kuruluşlar, yoğıın kampanyaya glriştiler. Franco cular ve aşın satjcılar, «Franco olsaydı, hayır derdi» sloganıyla, halkı referandumda red oyu kullanmaya çagırdılar. Ne var kj aşın sagcıların bu «hayır» kampanyası, oylamaya katılan seçmenlerin ancak yüzde 2.6'sı taraîından desteklendi. Refonn paketini yetersiz bulan sol parti ve kuruluşlar ise, haikın referanduma katılmaması yolunda kampanya açtılar. Ispanya'daki tüm seçmenlerin "o 75'i a?kın bölümünün sandık başma " gıttifi ve Bask bölgesinde seçime kp.tılnıa oranının başka nedenlerle çok düşük oldugu gözönüne a'.ınacak olursa. bu çağrı da bir anlamda karşıhksız kalmış sayılır. YAP.ININ KOMtnİSTLERİ Bu durumda, yannm bUtün komünistieruıuı eleştırmen oıaoa..ıaııı.ın ıvı bilınmesı gerekır. Eleştın kavraıru, sosyaJist dunya ıçınde gereüen tüm soruiarın soruımasını ıçeren bir açık bakış, ister düşünce özgürlüğü, ıster sanat ya da edebiyat özgürlügü, kısaca özgürlük için mücadele anlamına geiir. Bugün artık sosyaiizmin sayısız olumlu sonuçlar verdiği ülkelerde bürokraşi tarafından kalıplar içinde sürdürülegelen, kullarulan ve istismar edilen haksız uygulamalar karşısında sessızlik ya da tarafsızlık söz konusu olamaz. Bunlan gerekli her zaman protesto ermek «eleştirici komünist» olmanın tek yoludur. Sosyalizme ve Demokratik Alman Cumhuriyetine bağlılığı kuşkulann üzerınde olan ve örnek siyasal davranışa sahıp bulunan Rolf Biermann da bunu yapıyor. Onun kötü bir manevra ile vatandaşlıktan atılıp ülkesinden kovulması, tam rez&lettir. Buna benzer bir olayın Fransa'da meydana gelemeyeceğini söylemek kanıma göre yetersiz dir. Fransi2 Komünist Partlsinin ifade ve eieştiri özgürlüklerine saygı gösterdigini belirttiği şu sıralarda, olayın kınanması gerekmektedir. Ben bunu Demokratik Alman Cumhuriyetinde sadece dostlan olan bir insan olarak söylüyorum. Bu ülkenin bir üniversitesi ile berim çahştığım üni. versite işbirliği yapmaktadır. Kitaplanmdan ıkisi önümüzdeki ocak ayında Doğu Berlin'in büyük bir yaymevi tarafından yayımlanacak. Kısa bir süre önce DAC Pen Club genel sekreteri Hetnrich Kelsh'i Pransa'da ağırlamak şerefine nail oldum. Bu durumda, benim bu olaya karşt çıkan Dogu Almanyalı yazar, ozan, sanatkâr ve profesörlîrin yanmda yer almam daha da önem kazanmaktadır. Artık, bugünün ve yannın sosyalizminde neleri isteyip neleri istemediğimizl «eleştirici biçimde» açıklamak zamanı geldi. Temennimiz. Vietnam savaşı sırasında Amerika'da Joan Baaz'ın. örgtir Yunanistan'da Teodorakis'in, Halk Birliği Şili'sinde Jara' nın söylediğl gibi, Rolf Biermann'ın da Demokratik Alman Cumhııriyetinde şar kı söyleyebümesidir. (Dış Haberler Servial) ülkelerle tieari ilişkilerini yotunlaştırmasm» yBnelik olduğunu savunuyorlar. Bu göriişteki yorumcular, Ispanya'daki büyük sermaye çevrelennin reform tedbirlerini d.?steklemesini, iddialanna kanıt olarak gösterıyorlar. İspanya'dak! halk oylamasına, «lke içindekl farkh çızgidekı siyasal örgütlerden de degişik tepkıler geliyor. Aşın sagcılar yeni reform paketini, General Franco'nun bıraktıgı mirasa itranet nlarak yorumluyorlar. Neofa.şist Yeni Güçler Partisi lıderi Blas Pınar bu konuda şöyle diyor: «Su«rez hiikümetinin reform programına evet denm*siyle, General Franco'nun 40 yılda tüm gerçrfkleştirdikleri ve bize emanet ettikleri bir anda yıkılmış oluyor. Parlamenter sıstemin kabul edılmesiyle, marksizme kapılarımızı açmış oluyoruz. Franco'nun 40 yılda gerçekleştirdiklerini 1 yılda yıkma 7ao?.si!ida olan Başbakan Suarez, bir Franco düjmanıdır.» •ONCE SİYASAL ÖZGÜRLÜK* îspanya'daki sol partiler İse reformlann ?*• tcrsız ve göstermelık oldugundan yakmıyorlar. Onlann görüşüne göre ülkede tüm siyasal özgürlükler sağlanmadan böyle bir halk oylamasıns Cidılmesi yersiz. Referandumun ardından bir demeç veren yasa dışı Komünist Parti sözcüsü Montro. haikın relormlara değil de, demokrasiye evet dsdıgini savunuyor. İspanya Sosyalist İşçi Partisi Genel Sekreteri Felipe Gonzalez ise reform paketini yetersiz bulmalarının nedenlerini şöyle sıralıyor: oKomünistler dahil tüm siyasal partiler yasallaşmalı ve gelecek ilkbaharda yapılacak parlamcnto seçimlerine katılmalıdır. Aynca faşist diktatörlük döneminden kalma tüm kurumlar rasfiye edilmeli. işçi sendikalanna ilişkin ya»a degiştıri. lerek, bu sendikaların devlet denetiminden kurtulm?.laıı vs i.fçi temsilcileri tarafından yönetilmelerı saglanmalıdır..» (DIŞ HABERLER SERVtSİ) TEPKILER Ispanya'daki referandum, gerek ülke içinde gerekse Batı Avrupa'da geniş yankılara yol açmıştır. Batı basınının ılımlı yorumculan, îspanya'da General Franco'nun ölümünden bu yana meydana gelen gelişmeleri ve özellikle son halk oylamasını, bu ülkede rejimin yumuşadığı savlarına kanıt tSPANYA'DAKl REFERANDUM FRANCO'CULUĞA AĞIR BİR DARBE tNDlRDt. Ankafa Müşerref HEKİMOĞLU Ankara .,. Ankara Ankara ..» Ankara Ankara ... Ankara Ankara ... Ankara Anka ) B Sürrealist bir ülkede yaşıyoruz aşkentin 25 kllometre ötesinde, Bertepe datiannda bir kent oluşuyor. Hacettepe Ünirersitesinin Tıp dışmda bütiin fakültelcrl Bejtepe'de. Neredeyse Cç yıl oluyor.. Ama Beytepe'aln ulaşim sorunu çözümlenemedl henüz. Llaştırma Bakanı Nahit Mente9« yeni santrallar »çmaktan, şehlrlerarasında doğradan doğruya konuşmaktan bahsediyor, ama Beytepe' nin telefonu yok. Üniversite dısıyla haberleşmek bir yana, içcride de telefon bağlantısı kurulmamış... Bir öğretim görevlisi dekanla konuşmak isterse saatleree beklemek zorunda. Bir telefon olsa, dekan verinde mi, defil mi, soracak. Bu olanaği bulamayinca gidip kapısında bekliyor.. Beytepe'ye yoUanan mektuplar da yirmibes küometre öteve sekiz fünde gidivor Mmi zaman. Bir öğretim üyesine ulaşmak için postadan, telefondan başka araçlar bnlmak ferekJyor. Beytepe'de çahçanlar i?i alaya almışlar artık. «Ne yapalun biz sürrealist bir tepede raçiToruı» diye öıetliyorlar durumlanm. BaskentUier de sonıyor: «Sürrealist yasam yatauı Bertepe'de ml? TOrldye'miz sürrealist bir ülke.j Son bir haftjuun sfirreaUst çtaKÜermi beHrtiyorlar: «Adalet Partill EnerJI re Tablî Kaynaklar Bakaaı Selâhattin Kıhç Moskora'ya, Soryetlerle on yillık bir anlaşma lm«üamaya glttt, imssUdı, MSP'li Başbakan Tardımcısı da Roma'da. MSP orfanı bir gazete de Erbakan'ın Papa'dan sokaktaki vatandasa kadar herkesi etkilediğini yanyor. Bir yandan da AET için kıyametler kopnyor. Batıyla lliskilertanizi koparmaya savunan partinln jtcnel baskanı, Italya'dan bir milyar dolar kredi almaya çalısıyor.» Sonra Basbakanm hafta sonunda yaphfcı basın toplantısından çizgiler saptamyor: «Sosyalist Enternasyonale firmentn lzmir Enternasyonal Fuanna girmekten başka anlam tasıdıfını» söylüyor, sayın Demirel... tnsan şaşınyor. Gülmeli ml, aflamalı mı? Çünkü rastgele bir adam değU, Türkiye'nin Basbakanı konuşuyor karsımızda... Derken dıs potitikaya dönüşüyor soyleşiler: «Dışişleri Bakanı Çağlayangil, NATO'ya katkılanmızm azalabileceğini» söylüyor. Genelkurmay Başkanı Orgeneral Sancar, «Türkiye'nln NATO'da.ki öneminin arttığım» söylüyor Napoli'den dönüşte. Okyanusun ötesinden Jimmy Carter haber yolluyor, Türklye ve Yunjuıistan'ın seçimlere kadar bir mizansen olusturnusı Isteniyor. Demirel de Kossiçin'e bir mesaj yollayarak saldırma'Jık belgesinin baharda Imzalanacağinı söylüyor. SürreaUst çlzjrllerin lç politlkadaki boyuüannı daha da UstDç bnlnyor baskentliler Yahva, amcasının seçim silâhı mı olacak? «Mobllya dosyası Demirel'i Yüce Divana götürebiHr» diyor muhalefet süzcüleri. Özellikle Demokratik Partililer. Bursa Milletvekill Mehmet Turgut, Isparta'dan çıkan sadrazamlann öyküsünü aniatarak eğleniyor. AP'liler bıyık altmdan gülüyorlar. Demlrel'ln mobilya dosyasını giiçlü bir silâb olarak kullanacağını söylüyorlar. AP Genel Başkanının iktidannı sürdürmek, koltuğunu rüvenceye almak İçin en yakınlarını bile gözden cıkarablleceğinl vurgulamak istlyorlar. Resim sanatında bir de «Taşizm» modası vardı vaktiyle. Yülarca önce Paris'te Hakkı Anlı'nın bu akuna kapıldığını gördüm. Değerli ressam tuvali fcarçısına koydu, eline de boya çanağını aldı. Tuvali yıkar eibi boyayı fırlatıyor, oluşan lekelerle ressamlığını simgeliyordu. Bizim siyasal ressamlar da bu türü benünsemiş görünüyor, kamuoyunu da boş bir üıval sanıyorlar zaman zaman.. Sürrealist çizgiler, taşist lekelerle politika galerisinde çok ilginç tablolar sergileniyor. «Ksmuoyunun hangl resim türünü benimsedijH 9 etdrn 1977'de beUi oeacak» diyor baskentliler. «Türkiye'nin gerçek tablosu»nun sandıktan çıkacağını söylüyorlar» "HAYIR! SANDIĞINIZ GİBÎ DÜNYAMIZ FELAKETE SÜRÜKLENMİYOR nümüzdeki 2000 yılı !çtn neler neler söylenmiyor... Ancak bu söylentilerin çogunlugu kötümser düşüncelere dayanmakta... Ekonomik gelişmeye karşı çıkan Malthusien'ler özellikle dünyanın büyük bir felâketin beşiğinde bulunduğunu bildiriyorlardı... Onlara göre toprak artık verimsizleştiği için insanlar gelecekte aç kalacak, birbirlerine düşecek, bu yüzden de korkunç savaşlar sonunda birbirlerini ezip, silip yok edeceklerdi... Suların kirlenmesi, havanın kirlenmesi gibi yan etkenleri ise hiç saymamak gerekirdi... Geleceğin insanını dünya tarihinde eşi görülmemlş felâketler bekliyordu onlara göre... Ö Hudson Enstiîüsü'ne göre, 2000 yılı insanlığa açlık ve sefalet getirmeyecek. Aksine insanlığın altın çağı 2100 yılında başlayacak featına çıkabillr. Ancak gene araştırmalar verim.i topraklann 30 milyar insanı besleyebileceğinl ortaya çıkarmaktadır. Grneğın Tropikal bölgelerde bugün elde edilen ürünler iki, üç katına çıkanlabilir kolaylıkla. Bütün dünya buna bir uyum gösterecektir. önümüzdeki yirmibirinci asırda dünya üzerindeki tarım üretüni en azından % 11 bir artıs gösterecektir TOPRAKSIZ BİTKİIER 6IDASIZ HAYVANUR Bütün bunlann yanında gün geçtikçe ileneyen bilim ve teknik insanlara yepyeni kolaylıklar, olanakiar getirecektir... ömeğin halen değerli çiçeklere ve az bulunur sebzelere uygulanan Hydroponik metod sayesinde bitkiler, tahıllar topraksız yetişebilecektir. Bu metod polietilen kaplar içinden gectnlen besleyici bir sıvınm doğrudan dogruya bititiye verilebilmesi şeklinde uygulanmaktadır Bugün için beslenme konulannda böylesine bir çalışmaya ihtiyaç yoktur, ancak gelecekte bu metoddan yararlanılabilecektir. Gene aynı şekilde insanlara sentetik yollardan hazırlanan proteinler verilebilmektedir. Bu usül sayesinde hayvanlan beslemek de mümkün olacaktır. Fabrikalarda üretilen sentetik proteinler, riiğer sentetik besin ürünlert hayvanlara verilebilecektir. Kimyasal maddelerle beslenen hayvanların gene etinden yararlanmak mümkün olacaktır. Işte bütün bu iç karartıcı düşüncelere, önerilere karşı toplanan ünlü cHudson Institute» elemanları, başkanlan Herman Kahn'ın yönetimi altmda biyolojik, bilimsel, teknik, ekonomik açıdan geleceğimizl incelediler... Yaptıkları uzun çahşmalar sonunda bütün bu düşüncelere karşı çıktılar.. DÜNYA DAHA 30 MİLYAR İNSANI BESLEYfBİlİft Enstitü uzmanlanmn yaptıklan arajftırmalara göre dünyanın bugün ekilebilir, yararlı topraklarından ancak 1.4 milyar hektan kullanılmakta. Oysa geriye kalan 1.79 milyar hektarlık ekilebilir araziler el degmemis olarak kalmıştır. Bunlara kutuplarm getirebueceği yeniiikler de eklenebilir hatta. Henüz kutuplar hakkında bilimsel çalışmalar kesinleşmiş değildir. Ayrıca şimdiye kadar yapılan doğum kontrol çalışmalan meyvelerini vermeye baslamıştır tüm dünyada... İnsanların çoğalmalan önlenebilmektedir. Bu durumda çok büyük bir degişiklik olmazsa. 2.100 yılında dünyada 15. milyar insan yaşayacaktır. Bu sayı yan yarıya azalabüir, ya da üd kurşun yirmi sekiz yılda tükenmiş olacakhr. I>emir ve kömür bakımından ise biraz daha lyimser olabiliriz. Onlar daha yüz virmı yıl tükenmeyebilecektir... Oysa bütün bu önyargılar sadece toprağın altı düşünülerek varılmış, yanlış düşünceierdir. Çünkü bugün ıçm yalnız Pasifik okyanusunun dibinde 1.600 milyar ton çeşitli maden bulundugu bilinmektedir. Ayrıca deniz suyunun her kcm3'ünde 37.5 milyon ton sıvı halinde maden bulunmaktadır. Almanlar ve Japonlar bu madenlerden yararlanmak için çahşmalara başlamışlardır bile... Enerji konusuna çelince, gene kötümserler gelecekte gaz ve petrolün tükenmekte olduğunu ileri sürmektedirler. Ancak nükleer enerjinln yanmda. kimyasal karışımlar ve petrol öylesine basit güçlerdir ki... Geleceğin enerji sorusu mutlaka atom ve atom enerjisi olacaktır. Lazer ışınlan belki ar.cak 2100 yılında gerçekten kullanılmaya oaşlanacaktır. ama bilim adamlan bazı nükleer gtiçlerden 19flo vılından itibaren yararlarulmaya başlanacağını vaad etmektedirler. BİR TEK ÖHEMll TEHLİKE KİRLENME. Su ve hava kirlenmelerı ise insanın seierp^ini tehdit eden tek gerçek tehlikelerdır . tnsan bılımle çok ilginç bir anlaşma yapmıstu sanki... Tıpkı Doktor Faust'un Şeytan'la yaptığı anlaşmaya benzeyen bır şes'dir bu. Yaşaır.ak için doğsyla savaşır, kendini teknik yollardan ayakta tutmayı başarırken, hava kirlenmesini, su kirlenmesini önleyemeyecektir. Gerçekten de özellikle endüstri şehirlerind» hava artık o eskı kristal berrakligını çoktan kaybetmıştir. IAZER IJIHLARINDAN YARARUNILAC/.K Gene kötümser MalthUsienlerin söylediklerinn sröre yakın gelecekte. dünyada değerli maden kalmayacakür. Altın altı yılda, gümüş on beş yılda. Yapılan araştırmalar ve bilimsel Incelemeler sonunda 2.100 yılında tii'nyada 15 milvar insan bulunacak. Ancak bu lnsanlar dünyamn daha kullanılmayan 1.79 milyar hektaılık ; erimll lopraklanndan yararl^nanllecekler.