Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
tm \m T oplumlann uluslaşmalarında tarlh önemli rol oynar. Ama hangi tarih? Geçmişin olaylan nıç bir yerde ve dönemde zamamnda saptanmış değil Bu yüzden onıı yazma, yorumlama ışindo sonranın özlemleri girer araya. Onlgra uyan yanlar şlşirilir, uymayanlar kUçültülUr ya rta hiç görülmez. Kimı yanlar da masallaşır. Bun ların nUellginl, niceligini blçimlendiren o özlem lerdır. Bu egılım, bulunduklan topraklar üstünde uluslasma içinde olan halklarda görUltir, ama ttırihıni, Ustünde bulunmadıklan topraklar UstUn de arayan halklarda çok daha gülUnç boyutlar alır. Kimi ulusların kolaylıkla kendilerine geçmiş to tarih bıılmak gibi bir talihliliğl var. Kimilerin de bu, bir talihsizlik de olabiliyor. özellikle uzun ve geçmişto ayrı dönemleri olan bir tarlhi benimseme iddiasında olanlar için. ÇUnku böyle bir tarihin mirasıııın altından kalkmaK güç bir iş. Roma Imparatorluğu tarihi bunlardan biri. Bircok ulusların uygarhgına çok şeyler bıraktıgı halde bugün onu. hiç biv ulus kendi tekeline al mıyor. Böyle bir iddiayı yapnıaya en yakm sayabilecefcimiz ttalyamar biıe kendilerine Romalı demiyorlar. Buna karşıhk bugünkü Yunanhlar bir değil, iki değil, üç kocaman tarih dönemlnin birden mirasçısı olmak sanısındalar: Antik çağların Grek uygarlıgının; ilk Hıristlyanhk döneminin: koca Bizans tmparatorlugunun! Büyük tarilılerin mirasçılığını taslayan ulusların başına klmi zamanlar bu mlras bir dert de olabilir. Özellikle o mlrası kaybetmişler ve bulamıyorlarsa ve de neden kaybettiklerini btryol anlayarmyorlarsa! Sorun kafalarında bir kâbus gibi yaşar. Bir çeşit ulusal nevrozluk olur. Tarih, o zaman, tarlhlikten çıkar, ya efsaneleşir ya da palavra hastahğı olur. Bu kırık dökllk düşünceleri Turancılık hastalıftı dolayısiyle yazdığımı sanmışsanız haklısınız ama, hayır; ondan değil, onun Yunanlılardaki benzerinden söz etmek için not etmiştim. Ak lıma, çoktan beri tanıtmak istedlğlm blr kitaptan aldığım izlcnimleri getirdi de şimdi slze onu tanıtayım. Bu, 532 sayfahk kitap Anadolu'da Hellenligin Çöküşü'nti konu edinen bir tarih incelemesı. Yazan Amerlka'da Kaliforniya Üniversltesinde Profesör Speros Vlryonis, Malazgirt savaşından İstanbul'un alınışına dek geçen 4 yüzyılın tarllıi. SöziinU ettigim üç büyük mirasın iiçlincüsU üzerine. Bize, Anadolu Ustüne Yunanlılığın ne demek oldugunu anlatıyor. Konusu olan Hellenlzm, Bizans ile onun dini olan ortodoks Hıris OLAYLAR VE GÖRÜŞLER TARİH ÎLE MASAL Niyazi BERKES tiyanhgının Grek dili ile kaynasmış bUttinü olan kültur demek. Üstünde durduğu sorun bu kültüî'ün 'ı'Urk ıstılası allıııda nasıı ulup cta yıkılmış olduğu sorunu. Sorun. yazura ve uelkı bugünkU birçok Yu nanlılara hulâ yorumlanması güç bir nıuamma Kibi gözüküyor. Çiınku kuabın anlattığına göre, Bizans tmparatorluğu ile Ortodoks kilisesı An» dolu'da düzenli, refahlı, dengeli bir Hellen kültürü geliştirmişti. Zaten bunlardan bin yıl onrp sinden bcri Anadolu Hellen'di. Sonra, Avrupa' nın (Katolık Hıristiyan Avrupasının) gözleri önünde bu Hellen kultüru, bu TUrk ya da Türkmen saldınları altında ezildi. Yazar, Lât.in Katolik Avrupasının din, ekonomi, kapitulasyon, ve Hnçlı sefprleri ile bu Hellen klütUrünün baş düşmanı oldugunu bildiğini, az saylaya aıkıştırdığı biİRİlerle gösteriyorsa da asıl derdi Avru palılarla degil, TUrklerlo! Çok kaynak kullanmış, çok da yararlı bilgiler veriyor. Bu drtnemln tarihinl yazan en soıı Ttirk tnrihçilprinin vaTdıklarını bılrtigı gibi belli başlı Avrupn dillcıindeki kaynaklarla Grek, Latm, Arap ve Fars dillcrindeki kaynakları da biliyor. TUrk düşmanlığı, demago.H gibi şeyler de yapmıyor. Kocaman. göz nlıcı tanı bilimsel bir yapıt diyorsunuz okudukça. Ama, Ikl şey grizünüzden kaçmıyor: Yukarda sözünu ettigim nevrozluk boyutuna varan silip süpürücü genellemelere karşm, gene kendisinln verdiğl olayların bunları yalanlaması. Ikincist, yapıtı boyunra birbiriyle çelişkill iki tezin yanyana gidişi. Bir UçUncU nokta daha var ki burada yazar oldukça tııhaflıga kaçıyor. Anadolu Kellenieşniemlştl. Bizans zamamna kadar bıle, yerlı dılleri kayboluıaınış, Gıeıc düı tüm yayılmamıştı. Tüm Bizans döneminde Ar.adolu Bizans Ortodoks Kilısesine uyamannş, ona karşı dinmeyen isyanlar ve heresi II) akımlan. ınançları içinde yuzmüştü. Öyle ki Anadolu, dünyanın belki en yoğun heresi ülkeal olmuştur. Osmanlı zamanında da. Anadolu'da blr Bizans Ortodoksluk Grek dıli btitün olan bir kültürü taşıyan bir ulus hiç bir zaman olmamıştu. Arıadolu Bizans sezaropaplzminin ya da Bizans aristokrasisl ile bürokra:;isının somürü alanı olan bir sömürge ıdi. Bunları ben süylemıyonım, kitabın kendisinde var: Çelışkiler şurada: yazara göre Hellen kültürü barbarlann ayakları altında ezildiği halde, Anadolu'da Hellenlık (Rumluk) bütün TUrk dönemı boyunca yaşamış, ölmemiş, sonmemiştir. Çogu yerde Rumlar çogunluk, TUrkler azınhkLı. Üstelik Türklere kendilerini sevdirdiler. birllkte ya^adılar, onıara hlzmct ettüer, o istilâeılaıa karşı gelmediler. Hacı Bektaş, Yunus Emre, Mevlâna Celaleddin, Sımavnalı Bedreddin gıol kişiler, Rumlugun etkisi altında senkrestıst bir din bile geliştirdiler. Bedrettin'den Mimar Sinan'a kadar gene de Rumluklarını unutmadılar, örtemediler. Rumluk ve inançlan Türk kültürüne, folkloruna kadar girdi. Hatta, söztinü edecegim en Onemli Rum inancı Türk folklorunda yeri olan bir söylence (efsane) bile oldu. Kısası, Anadolu gene de Rum Bu söylence (efsane), Profesör Viryonls'in kitabında en çok llgi İle okudugum parçada anlatılıyor ve kıtaptaki çeliskl çizgıslni merukla ızleyen okuyucunun sormak zorunda olduğu oır soru ile ilgilidir: Nasıl oldu da bu kadar yuksek dtlzeyli uzun bir geçmişl olan Hellen kUltürü barbar bir kavmin önünde dize geldi? Ve nasıl oldu da tarih boyunca gene orada yaşadı? Birinci soruyu, Hellen düşünti 9 yüzyıldan beri yanıtlamaya çalışmış. Ikinci sorunun yanıtını ise kitaptaki yanlış tarlh görüşü veriyor bize, bu yazının başında değindiğlm nedenden ötürü. Birinci soru aşağı yukarı şu yorumlarla yanıtlanmış: Orüarda bir üitün yan, bizde bir eksikltk var, diyenler olmus. Başımıza gelenler ışledığımiz gunâhlar yüzünden Tanrı'nın verdili bir cezadır, dayenler olmuş. Eski «kader», «alınyazısı. tannçası «Tyche»nln bize bir oyunudur bu, diyenler olmuş. Ama asıl yarıyan yanıt şu: Bu, geçici bir felâket. YUzyıllar geçecek, Anadolu gene bir gUn Hellen diyarı olacak, Istanbul'da gene bir Bizans kaysarı oturacak. Profesör Viryonis'e göre, Megall Idea lşto bu yorumun adıdır. Türkler, Rum kiliseleriıun ılıalk sömürüsu demek olan) zcngın kaynaklarını kestikleri halde, yüzyıllar boyu tutsak yaşayan Rumluga can veren işte bu inanç olmuştur. Ama, yazar ekliyor, sadece bir <legend>, eyleme geçmemiş bir söylence olarak. Bilgin bir tarihçi olan yazarın bu kitaptaki kusuru Bizans çökuşünü sadece tek bir etkenlc, Türk etkeni ile, yorumlamaya kalkması. Onun beline as.il kazmayı indiren Batı etkenının sayısız yanlannı bir yana atmış nedense. Koca bir yapıtın eleştlrisıni yapmak böyle kısa bir yazıya sıgmaz. Yalnız en son olarak, yazarın farkına varmadan gösterdiği blr tuhaflıga dokunayım: Yazarın senkretist (görünüşte uyuşmaz gibi olan dtlşünceleri uyuşturan din sistemi) diye kUçlimsediği dintn ulııları olan Bektaş, Yunus, Celaleddin ve Bedreddin bu kitapta 111sanların kardeşliği, dinlerin eşitligi perdrsi altında Rumları Rumluklarından kaydırarak MUslüman eden İslâm misyonerlerı olarak gözüküyor bu kitapta. Nasıl? (1) Kiınl yazılarunda, bu yanda da geçen «herpst» sözcügiinit nkurlanm yadırjıyor, ne drmek dlye soruyor. Onları kınoyamam. Eskl karşılıgı olan «rarızlllk» desem gene ne drmrk dlyc soracaklar. T. Dll Kımımu bunu • sapkınlık» diye çevirmiş. Bence yanlış. Ama, neden böyle dediğiml başka blr yazıds açıklamalıyım. Türkiye 1976! m stanbul'dakl kodnmanlardan blrl, Bnğnz'da Uiınlık kat I tutmuş aylıjı 45 bln liraya... Haberl İlk duy<IıiKiıu'(',a •>*• şırmıştım. Olavı bir bankacı iirkadii$ımn an!:.Kiıı;. O «laşırnıaclı. Doftal birşeyden siiz açıyormuş gibi, drdi kl: Sanırım 200^50 mclrckarelik blr >erıllr. Mal saliibinln cllne, vercl çıktıktan sonra, 2025 hln llra kalır. şimrii ılıırıım bııılıır; daha hüyücrk kallar allnıı.ş yclıniş hlnr kiralanıyur. Prkl, ne olacak bu RiUi^iıı snnıı? Bizim gibller hep «Ne olarak bu gidişln sonu?» diye konusurlar. Dünyanın gldlşinl bpgennıiyen ilıtiyarlar. esklden «Basımıza taş yağacak» derlerdi. Birşcyriklcr olmadı. Türklye gittikçe açılıyor, saçılıyor; ho>j;ıın «v»i'Uı •öıııürü çarlııııdan hızlı diiııüyor. Alul tlıırclıııucu p.ıra'.ar kazanılı>or. Blrlııcl nünva Nava.şından gelecck kuşuklnra sözcle vnrpıcı bir (iykii artaknlnııştır. Harp zenslnleılmbden Iıiri, o günlerde tstanbul'a ffclcn A\ııs(;ıryulı bar artisll giucl Milo\lç' iıı slgarasını yiizlük bunknntla yaknıış. Vav efcudlm .srn mlsin yakan! Dildcıı dile daİKal.ınınış hıı olay . Oysa, •.ııınlıkllerin yanında nıagum çocıık kıılır ıMilnviç'in lıovaıüası .. Son yıllarda lslanbul'a kuyrııklu yıldız 1111 çarptı, yokga MC iktldarının murifeti mi ncılir? Parasal (lcnRCMİzlijln hnınlıaları patlıyor lıer yanüa Zatrn ılüııvaııııı sayılı karukçıiık, osıar. gangstprlik, fuhuş mptıo|iollorlııdpıı lıiri nldu Dcısaadet... Konıpradorların ınakarrı; vuıjuncuların payltahtı, spekülatörlerln başkenti Istanbul KıiRÜn 'l'iirkiyc'clp HC<.ITİİ kapiiallzmin, ürcllıill^l «olda sıTır. B07.uk düzcnde cn çok sppkülâsyoıulmı paı.ı vıırıılınaktadır. Aldımsattım nu'oııııyhı, karaboısacı, iütlfçi, vurguncu, kaçakçı para knzanıyor. lleııı ile ııa.sıl!... Batı kapltallzınl yasalurla vcrRİ dciK'tlnıi altındadır. Bizlmklnin huşı kırı helll dpğil. IIITRÜII cuyalla para Ku/anan ama ürptlci işlpvi hulunınıyanların azgınlıgi, iilkrmi/de ılüi'l bir yanı sarnııştır. Ama bu kıyanıct ortasınrU Kermuyc hasını ne yapıyor: 1Jİ.SK (ienpl Başkanının kaç kalı \ar'.' T)PT (Devlet Planlama Tcşkilatı) Sosyal Planlama tırma Sjubesi «Gelır Dagılımı li)7:s» adıyU 300 saytaiık blr rapor yayınladı. DPT çalışmasında, sosyal kesimlere göre toplanı gpllrin dagılımı da var. Sonyal Urslmler üç grupta saptanmış: 1) tVretliler, 2) Sermaye vp mcslck salılpleri, 3) Küçük ürcticilcr. Hesubn göre, Ucrctlilrr vc küçük üreticller (kl bunlara emekçller dlyeblliriz) dışında kalan ner> maye ve Kerbest meslek sahipleri nürıısun yüzde 10,7'slnl oluşturuyorlar. Bu yüzdc 10,7 tutanndaki kesim, toplam gelirln yüzde 35,2'slnl alıyor; vc 5!) ınllyar 554 nıilyon 811 bin 904 lirayı paylaşıyorlar. YUzde 37 oranındaki ücretliler, toplam gelirin yüzde 31,9'unu; yüzdc 53,3 oranındaki küçük üretlcller, toplam gelirln yüzdc 32,9'unu ahyorlar. DPT'nuı raporu 208'lnci sayfasıııda gellr dafiümını şöyle vurguluyor: « özet olarak şu söylenebilir: Ülkemizln tüm bölgelerinde ve üç bllyük ilde, nüfusun en büyük çogunluğunu ücretliler ve küçük Ureticilerin oluşturmasma karşm, bunlarm toplam geluden aldıklan pay daha düşüktür. Nüfusun yaklaşık olarak onda birini oluşturan büyük sanayici, tüccar, serbest meslek sahipleri, ticaret erbabı ve büyük çlftçi, toplam gelirln yaklaşık olarak onda dördünü paylaşmaktadır.» • Demek kl nUfusun 10'da l'l, ulusal gelirln yüzde 40'ına yakm bölümUnU alıyor. Ne anlam taşır bu gerçek? Bu gcıçek dUpedüz ülkedekl büyttk gellr dengeslzllğini, daha TUrkçesl sömürüyu vurgular. Ama blzlm BabıâU basını, Devlet Planlama Teşkllatımn raporlarını ne yapacak? Blzlmkllerln derdl, DtSK Genel Başkanıdır. İşçi keslmi ııyanıp lıaklarına sahip çıkmaya başladı yu, bu uyanışın sendikal alandaki en büyUk ürgütünü yıpratıp yıkmak için çabalıyor basınımızın gülleri... Blr gecede yarım mllyonu kumarda erltlp «bana mısın» demlycnlerin, aylık kiraaı 50 bln llradan kat klralıyanlaruı, vergl kaçıranlann, Hazlne soyanların, hayali mal ticaretlyle kasa dolduranların toplumunda blr orman kanunnnda ya* şıyoruz. Boşuna ını sokaklarda öğrencl, fabrlkalarda İşçi avına çıkılıyor. Neden işlenlyor cinayetlcr? Dengpslzllğln ve RömUrünün yoğunlugıında, halk uyanı•ını durdurmak için klralık katillcr kullanıyorlar. "Bir Hazin,, Hürriyet... OKTAY AKBAL Evet Hayır Temel Atma Törenleri ve Gerçekler • w w tjdardakl partiler, hizmctleri halka gotUrürkon, bas langıçta bilgi vermek için yaptıkları tcmel atma törenleri zaınanla amacından uzaklaşmış ve bir propaganda aracı olmuçtur. Son otuz yıl bu konuda çeşitll örneklerle doludur. Temel atma törenleri azalmak şöyle dursun giderek artmış, para değerindeki düşüş blnleri, yiiz binlere, mıl yonları milyarlara ve mllyarları trllyona yaklaştırırken törenleri daha gösteri durumuna getlrmiştir. 1977 seçimlerinde trilyonluk yatınmlarla karşılaşırsak hiç de şaşmamak gerekir 1 lktidarların hizmetlerl halka götürürken tanıtım için çeşitli araçlardan, bu arada temel atma törenlerinden de yararlanma ları, doğaldır. özellikle, TUrkiye gibi blr çok hizmetlerin vatandaşa «unuLması ae>rek«a ıülx .ülkede bu gayet normaldlr. Ancak, son yıllarda bu işin dozu biraz kaçınlmış ve iş karikatürize edi lecek hal almıştır. 4 A P A y l l m d a n sonra ÇOK l H m J İ I P a r t t u »»Jatta ik Mehmet Ali TUNABOYLU Demokrat Partl iktidan ile bas layan görUntülü temol atmalar televizyon sayesinde daha rnzıp hale gelmiş ve bugünkü durum, eski uygulamayı aratır olmuştur. Kayalî temel atmalar, sahipli araziye kazık çakmalar ve boş çukur kazmalar alay konusu olmuş. vatandaş da artık inanır olmaktan çıkmıştır. Temel atma törenleri sürüp giderken bu ayın başında HUrriyet gazetesinin durumu noterlere «tesbit ve teylt» ettirerek resimll olarak afişe etme si temel atma törenlerlni yine günlln konusu haline getirmlştir. Oysa, bu yayın olmasaydı, temel atma törenleri ne güzel sürüp gldiyordu. Fakat, HUrriyet. gerc«ftl..'*flÖt'* gÜzel teMt etjfi, yrfa!daJ Van'da. Erzîncan ," YozRat'dâ, Dlyarbakır'da, Soma'da ve Aydında kazılan çukurların kendi haline bırakılması ve «Büyük hürriyetlnle çnlışırsın el kapısında ananı a|laianı Karun etmek hürrlyetinle, hürsün!» Tutturmuşlardır blr «hürrlyetçl demokrasl» »özii. Bir elden gldersc yandık drrlcr. Oralarda hürriyet yoktur, oralada insanlar hiir dcğildir, banın httrriyeti verilmemlştir, gezl hürrijeti tanınnıamıştır, ama falirriyetçl dcmokraside herkes lıürdür. hür doğar, hür yaşar!... Nazıın Hlkmet 1951'de yazdığı «Blr hazin hürriyet» ylirimle lijte bu hürrivctln ne blçlm bir ?ry oldu^ıınu anlatıyor. Nc hürriyetl vartiir Insanoğluna tanınan? Durmaksızın çahşınak, sömürülmek, yoksulluk çckmek, tflmek hürriyetl .. «Scn dogar tloğmaz dikillrler tepene işler ömrün boyunca durup dtnlenmeden yalan degirmenlerl büyyük htlrrlyetinle parnıağın şakağında düşUnUrsün, vlcdan hilrriyettyle, hürsün.» Vlcdan hürrlyeUl... Ne Işe yar»r? Yenlr mi içlHr ml? Elle tutulur mu? Hayır. Herkpste vlcdan var, oyleyse herkes hür! Ama ara, yerlnl bulamazsın. lıini göremezaln. Ama sözcük olarak, anlamı blllnmcyrn blr deylm olarak çoğunluğun hoşuna glder şu «vicdan» sözcüğü. Hcle hele vlcdan hürriyetl! Büyyük htirriycttlr doğrıısu, ama nedlr, nç verlr, ne kazandırır, bunu hllen yok! ' Nazım lilkmet'in şlirleri durmaksızın yenl yenl kltaplarda toplanıyor. İncelemelerlr, yenl düzenlemelerle... Yenl çıkan «Blr Hazln Hürriyet» kltahını okurken çoğunlukla blldlfclm, bu arada tlk kez karsılastıfım şürler okudum. Gcr<.ckton ozan doğmuş, ozan yaşamış, oznn iilmüş sayılı klşllerden blrl Nazım Hlkmet... Ynşamı büyük ınttdUr, küçük müdiir, hıınu uzmanlar bellrler. Ben derlm kl o daha çok şiir yazmak İçin yaşamıştır, eyleminden daha çok, dizeleıiyle etkilemlstir, yarar sağlamıştır, kalıcı olmuştur. Nazım Hikmet'ln toplumculuk alanındakl eyleml nedlr diye dUsündtinüz mü, kolay kolay çıkamazsınız işin içlnden. Ne partl kurdıı, ne kıırıılmuş partllerln örgütlerlnde ralışıp büyük katkılarda bulundu, nc de bir cylem adamındaıı beklenen Işlerl yaptt. Tutuklanmalar, ıızıuı .suren mahpıısluklar da eyleminden değil, blr adalet yanlışlığı, o zamankl lktldar adamlarımn, bir kaç önde grlcn kişinln özcl düşmanlığı yttzilndendt. Kendi de mahpusluğu boyunca yineledi bunu... Nazım Hlkmet büyük btr ozanunızdır. Sosyaliımc Inanmış, bağlanmış blr ozan. O kadar kl gcnçlik yülarında Makslm Gorkl'yi blle pleştlrmls blr şllrinde: «Hayır Makslm Gorki hayır! Hayır Ihtiyar nsta bu hususta hemflklr degillz» diyecek kadar... «Fakat sevmek anlamak demek dcçll Şuurun çok uzun blr köprüsü var duymakla ıııılamanın arasında Sen de sevdln onu onu duydıın fakat anlamadın» diyor Gorkl'ye Lenln'in ölümünden «onra... Bol duygiıyla yıkanmış dlzelerl, her nc kadar bllinci, snğıluyııyu 6ne almak baş kuşkusu olduysa da coşkıın duyguiardan yaşumınca kurtulamadı. Bu da ıluğaldı, o ozandı, ozan yuralılnııştı. Gorkl eiblydi o d»... Nitekim yaşamının son yillarında, Stalin'in ölünıü üzcrine şu dizclerl yazacaktı, «Taştandı tunçtandı alçıdandı kaattandı Ikl santimdcn yedl metreye kadar taştan tunçtan alçıdan ve kaattan çlzmelerl dlblndcydlk şehrln bütün meydanlarında parklarda ağaçlanmızın ilstündeydl taştan tunçtan alçıdan ve kaattan gölges) taçtan tunçtan alçıdan ve kaattan bıyıkları lokantalarda içlndeydl çorbamızın». Ben en çok «Blr hazln hürriyet» şilrini sevdlm bıı kltnptR. «Dünyanın en tuhaf mahlfiku» da dllden düçürülmeyecek şiIrlerden .. «Ve hala şarabunızı vermek Içln üzüm «ibl ezılıyorsak kabahat scnln demeğe de dlilm varmıyor ama kabahntın «.'Ofru senin. canım kardeşlm» diyor o dünyanın en tuhaf mahluku olan blzim insanımıza, blzlm emekçlnılze. bizlm ezilen halkınuza .. Ne var kl bu. çeyrek yüzyıl önccyıll. O zamandan beri çok degişti durum. O «tuhaf maJıluk» da deglştl. Daha var bHylelerl aramızda, ama azalıyorlar gündcn RÜne. Serçe çlbl, koyun glbl, mldye çibl, akrep gibi olmaktan çıkıyor insanlarımız, kcndilcrl gibi oluyorlar artık, düşUncn, bilinçli blr yurttag... «lşsiz kalmak hürrlyetlyle hür», «Hava UssU olmak hürriyetiylc hür>. «Meçhul asker olmak hürriyetiylc hür». «Yakalannıak, hapse glrmek. hatta asılınak hürrlyetlyle hür» olan bu dünyanın cn tuhaf mahiuku. çerçek hürriyet, türkçcsi i.y.(tirlük nedlr, nasıl blr şeydir. ncrde bulunur, nasıl kazanılır. hangl koşullarda korunur iyice öğrendl artık. ögrendlğlni de başkalarınn üğrctiyor, konuşarak, yazarak, dlrenerek. Rt'rektlgi zaman bzgürlUğü İçin çarpışarak, herşeyi föze alarak .. «Bu hürriyet hazln şey yildızlann altında» demlş Nazım Hlkmet. Hazlndl, acıydı, gariııtl. gtilünçtü ezpürlüklc ilslsiz bir hürriyet! Şlmdl özgürlük derken hcrşeyden »nce blllnçll bir kişl obnayı anlıyor «tuhaf» olmaktan kendinl kurtaran o «mahluk». Nazım Hlkmet'in şilrinde anlattığı eskl günlerln «mahluk»lannı acımayla, acıyla, thazln» blr duyjuyla hatırlıyor. TÜRK TICARET BANKASI A. Ş: UMUM MÜDÜRLÜĞÜNDEN bunların fotograflarla tesbit edllerek kamuoyuna duyurulması hiç de hoş bir şey degildi. Gazetenin manşetinde: «... Urfa'da 6 Son aylarda temel atma törendemir çubugun olduğu yerde şim di koyunlar otluyor» ve «... Te lerinin çogalmaslun nedeni Komel atılan yerlerin bir kısmı sa alisyonun başı ile anahtar duruhıpli arazi. Fabrikalar ihale e munda olan partinin Uderi arasında kıyasıya bir mücadelenin dilmedi için çalışan kimse yok.» sürmesiydl. Nitekim, yaz aylabaşhklarıyle yer alan terındaki görUntü MSP'nin biraz mel atma törenlerinin içönde gittiğlni göstermektedir. yüzü ortaya konuluyordu. Son Slvas demir çelik tesisle(1). HUrriyet gazetesinin yarinin temel atma törenleri de yını bir şok etkisi yapmıştı. bunu kamtlamaktadır. Ertesi gün Sanayi ve Teknoloji Bakanı gazeteye demeç vererek Yeni temel atmalar bir yana temel atma törenlerinin izahını bırakılarak Türkiye'nin ciddl ola yapmak istemiştir (2). Sayın Ba rak eski yıllarda başlanılan yakan «Sembolik olarak temell a tınmlar Uzerinde durması gerek tılan fabrlkaların proieleri de mektedir. Ülkenln bir süre yeni hazırdır, mü^jfj^tler erf^ kısa yatınmlgrdan vazgsçmesi ve zamanda fabnkajjiahasıria" glde 1965'ten bu yana başlanılan ya ' ceklerdir... diyormj ama, «»ınel tınmlann envanterini çıkararak atma törenlerinin de sembolik ol başlanılmış tssislerin süratle biduğunu itiraf ediyordu. tırilmesi gerekmektedir. Tesislerin zamanında bltirilememesi çok kötü sonuçlar vermekte, ma liyet artışları tesisleri ekonomik olmaktan çıkarır hale getirmekte ve dolayısiyle bu tutum rekabet koşullarım olumsuz yönden etkilemekte ve hükumetleri dış tlcarette sert tedbirler almaga sevketmektedir. Bu durumda, yeni ve gösterişli yatmm ve te mel atmalardan kaçınmak, ve eski yBtınmları derleyip toparlamak daha ekonomlktir. DUnyada zaman denilen blr 6ge vardır ve bu Mecelle'de «Ahkam zamanla mukayyettir» diye ifadesini bulmaktadır. Sosyal ha yat İçin geçerli olan bu kuralı ekonomik hayata da iltntlli kılabillriz. Kısa zamanda çok şey yapılabllseydl dünyada geri kalmış hiç blr Ulke olmaz, her Ulke 1leri Batı Ulkelerl duzeylnde olurdu. Batı'dan kopye edilerek bazı şeylerin alınması ve bunların bilinmesl onlarm zorunlulukla zamansız ve istenlldiğl anda yapılmasım Rerektirmez. Bazı İşler para İle de halledilemez. Eleman, yânl yetişmiş kalifiye ınsan iater. Oyleyse, klaslk zaman say ve sermaye deng«sini kurup başan yollarını ona göre aramak gerekir. Yoksa heves, lstenlleni eaglamaz ve ıonunda hüsrana yol açar. Son yıllarda Plânlama'nın tet kik ve onayından geçirilmeyen, projelerl olmayan, ödenekleri bütçelerde yer almayan, lç ve dış finansman kaynakları belir lenmeyen hayali yatırım görUnümündeki tesisler İçin temel atma törenleri düzentenerek propaganda yapılmasım önıemek için bazı tedbirlerln alınması dUsUnulmelldir. Tedblr konusunda şu akla gelmektedir: Devlet Plarüama Teşkilâtı'nın kuruluş ve görevleri hakkmdakl 91 sayılı Knnuna bir madde eklenerek temel atma törenlerinin yapılmadan önce, Devlet Planlama Teşkilâtınca temeli atılacak tesisla ilgıli olarak bir bildiri yayımlaıımalı ve böylece durum kamuoyuna duyurulmalıdır. Devlet Planlama Teşkilâtının duyurusun da: Tesisle ilgill projenin klmtn tarafından yapıldıgı; fizibilite ra porları ve raporların hangi uzman flrma/kuruluş tarafından düzenlendlgi: Onay'a ait YUksek Planlama Kurulu'nun karar tarih ve numarası; İşin türü, tutarı, tssisin yapılacağı yer; ma11 portesi, iç ve dış finansman kaynakları. tesis İçin c»ri yıl bütçeslne öclenek konup konmadıgı, ödenek konulmuş ise miktan; İşin ne surede bitirllecegi ve İhale yapılmış ise hangi firmaya v«rildigi (Firmanın lsmi ve Ulkesl belirtilmek suretiyle); eaglanacak dövlz miktarı ve çalışacak işçi sayısı, belirtilmelidlr. Bu konuda önleyid tedblrler alınmadıgı takdirde, 1976 yılınm agustos ayında yapılan temel atma törenleri geîscekte do devam edecektlr ve buna şaşmamak gerekir. (1) Hürriyet Gazetenl: 6 etdm 1976, nayfa: 1. 8 Te 9. (2) Hürriyet Gazetesi: 8 ekim 1978, »ayfa 1 ve 15. Artık temel atma törenlerinin «embolik olduğu ifade edilince söylenilecek bir şey yoktu. ÇUnkü, temel atma törenlerinden beklenilen sembolik de olsa, törenlerin TRT'de sergilenmesi ve dolayısiyle propaganda yapılmasıydı. ÖĞREIMCİMİZ LEBRİZ YÜKSELİN 976 USS. OLMASINDAN KIVANÇLIYIZ. TURKİYE DÜROÛNC08Û MÜFETTÎŞ MUAVÎNİ ALINACAKTIR Bankamız Tsftiş Heyetine imtihanla lüzumu kadar MUfetiş Muavlnl alnacaktır. 1 Imtihana katılabilmek için: A Hukuk îktisat Siyasal Bllgller Fakülteleri • îktlsadl ve Ticart Ilimler Akademileri OrtaDogtı Ege Bogaziçi Atatürk Ünlversltelerinln îdarl tlimler îş Idaresı Iktısat Bölümlerinden veya bunların yabancı memleketlerdekl muadillerinden mezun olmak, B Askerllk hızmetini yapmış olmak, C 30 yasından yukarı olmamak, D Herhangl blr hizmet taahhüdU altında olmamak şarttır. 3 Imtihanlar yazılı ve sozlü olmak üzere iki kısımdır. Yazıh imtlhan 15/11/1978 tarihlnden ltibaren saat 10.00'da tstanbul'da yapılacaktır. Yazıl ı'y.ıtihanı kazananlar sözlü lmtihana tabi tutulacaktır. 3 Iıntinana katılmak isteyenlerln en geç 10/11/1976 akşamına kadar îstanbul'da Umum MUdUrlügümUz Teftiş Heyeti KsisliRine • Ankara Izmir Adana Eskişehir Şube MUdUrlüklerimize dilekçe ile baş vurarak istenecek vesikaları tevdi etmeleri gereklidir 4 Imtihan konuları, maaş. yevmiye, Sonyal Yardım esasları ve emeklilik haklarını muhtevi bilgiler yukarıda bellrtilen yerlarden temin edllebllir. JL.. ModernKlasik sınıflar Lise âorlar için : 61320Kasım Beklemeülar için ? • 11&Kasım Caâaloğlu 22 24 60^, (Cumhuriyet 120921 DORTLER DERSANESI 1976 NOBEL ARMAĞANI NEFRET (HERZOG) BÜTÜN KİTAPÇILARDA UNIVERSITE • '• ,Reklamcılık: 282/13082) Saul BELLOVV'a Nobel kapılarını açan dev roman ALTIN KİTAPLAR YAYINEVt Cağaloğlu/Istanbnl 1 Cumhuriyet; 13091) Makina ve Kimya Endüstrisi Kurumu Genel Müdürlüğünden TEKNİK El EMAN ALINACAKTIR Kurumumuzda çalıştırılmak Uzere blrer yıllık sözleşme İle aşagıda yazılı nitellkler» sabip teknik elemanlar alınacaktır. Llemanlara hizalarında grtsterllen mlktarlar kadar aylık Ucret verllecektlr. Belırtılen nıtellklere sahlp teknik elemanların iş hususundu görüşmek uzere Genel MUdUrlük tdarı İşler Daıresı Başkanlıgına sahsen ve mektupla müracaatları rtca olunur. İHTİSAS1 Proje MUdürü (TEKNİK) NtTKI.İKLERt Asgarı 10 yıllık tşletme veya proje tecrUbesl olan, bir yabancı dili lyi billı Metalur.tı, Makina YUksek Mühendısı veva MUhendisı Asgarı 8 • İ U yıl tşletme veya Pro)e tecrübest olan bir yabancı dıll iyi bilir, Metalurjl, Makina, Kımyn Yüksek MUhendis! ve Mühendısi R 7 yıl Pro.|e veya $antlye tecrUbesl olan tnsaat YUksek MUhendisi veya MUhendisi Asgarl 7 yıl tşletme tecrübes) olan bir yabancı dili lyı bilir Makina YUksek MUhendisi veya MUhendis Asgarl 6 yıl tecrübell bir yabancı dili iyı bilir Metalurjl, Makina. Kimya, tnsaat. Elektrik, YUksek MUhendisi veya MUhendisi Asgarl 5 yıl tecrübell blr yabancı dili lyi bilir Metalurjl, Makina Kimya, tnsaat. Elektrik. Elektronü: YUksek MUhendisi vera MUhendisi Brüt Ayhk ücretterl 18.ÜÜ0, v e A K A D E M İ ADAYLARI ucretsiz denenıe öyretiınine katılın MODFRNKLASIKSrNI'FLAR USE SONLAR 30 EKİM * ü KASlM BEKLEMELILER 3 KASIM *|7 KASIM MODERN FIZIK TEST KITABI CIKTI ODEMHIIS1FVINI7 BAYINDIRLIK BAKANLİĞI KARAYOLLARI GENEL MÜDÜRLÜĞÜNDEN Merkeı teşkilâtımızda çalıştırılmak üzere devlet sektöründe 7 yıl hizmetl bulunan yüksek ögrenim görmüş, tııgıliaco tercüme veya ögretmenlik yaptınlacak Pro|e MUdür Yr. (TEKNtK) 17,000, MODERN EĞİTİIVI DERSANESİ Artas: 303/13083 tnsaat Kısım MüdUrü (TEKNtK) Makina Monta.1 Teknolo.ti Kısım MüdürU (TEKNÎK) Basmühendis 1S.000. Elemanlar Alınacaktır tngilizce sınavı Genel MUdürlUğllmüzde 10.11.1976 Çarşamba günll saat 9.00'da yapılacagından isteklilerin sınava giriş belgesı olmak Uzere en geç 9.11.1976 günll saat 17.30'a kadar Personel MüdUrlügüna bir fotografla birlikte şahsen başvurmaları gerekmeJtteaır. A D R E S : Karayolları Genel MUdürlUğU Sitesi A. Blok 2. Kat 210 No.lı Oda YUcetepeANKARA Telefon: 18 52 00310 Cumhuriyet 2662712039 1 " ı 15.000. 13.000, Istanbul Görsel Sanatlar Merkezî Süleyman Saim Tekcan'ı» SANATIYLA İLGtLt TARTIŞMALl AÇIK OTURUMA DAVET EDER 30.10.1976 Cumartesi saat 16.00 Yılmazlar Pasajı (Cumhuriyet 12097 YUksek Mühendis. MUhendls YUksek Mimar, Mlmar (Basın: 28737/12094) V.»