Catalog

CUMHURİYET 19 EKİM 1976 TIDI Ege ve Çukurova Üniversiteleri yeni öğretim yılına başladı (Cumhurlyet Haber Merkezl Ege ve Çukurova Ünıversıtelerı 1976 1977 öğrenim yıhna dun baslamıştır. Ege Üniversitesi'ne bağlı tUm Pakülte ve YUksek Okullarda 1076 1977 öğrenim yılına dun tö rensız başlanmıştır Öte yandan Ege Üniversıtesi Rektörll Necatl AkgUn, «Bu mılletın gcleceğim hazırlayan Universltelerin iş go remez hale Kelmelcrinln korkunç sonuçlan aıtık değTlendırılmc lıdir» demlştir. Ege Üniveratesine bağlı 9 fakUlte, 6 önllsans yuksek okulu, bir gıda teknolojısl yüksek okulu ve çok sayıda enstitüde yenı öğrerüm yılı dun torensız başlamıştır. Üniversiteye bu yıl 3 bin TARTIŞMA • PROF. AKGÜN, .ULUSUN GELECEGıNı O R I A Y A N ĞERLENDiRıLMELıDıR» DEDi. ÜNİVERSİTELERIN ÇUKUROVA ÜNİVERSITESİ Çukurova Unlversitesi 1076 1977 oSretım yılına dün dılzonle non törenlerle başlamıştır Törenlerden llki saat 9 30'da Atatürk Parkında bllyük kurtarı rı Atatlrk'ün anıtına çolenk koy ma ve saygı duruşunda bulunma toreni ıle başlamıştır îkıncı tö rpn Hacı ömer Sabancı Kültür Sıtesirıde Çukurova Ünıversıtesı Rektörü Prof. Dr Mithat özsan ın ve öğrenci tpmsilcısının ko nuşmalarıyla başlamış, onur ve akademik unvan belgelerının du ğıtılmasiyl* sürdUrulmuştür. Çukurova Unlversdtesinln yeni yıl dğretimme bğaşlamasının ilk dersl eski parlamenter ve bakan lardan Kasım Gülek tarafından verilmiştır. ıŞ GÖREMEZ HALE GELMElERıNıN KORKUNÇ SONUÇLARI, ARTIK DE Demirel, Komünizme Karşı Savaşıyor Demirel'ln termlnolojlsindp bir .CUMHURtYET ve DEMOK UASÎ. kavramı var ki akıllau seza1 <Hem orgürlükçü demok lasıvi savunur gorünmek, hem de komunızmin yanl cumhuriyet düşmanı bir rejünin serbest çc faalıyette bıılunmasını öneı nıek temel çeliskidlr » diyor Demirel. Başbakana bakarsaııız sankl uDemokrasl ve cuni huriyeti» icad eden odur. Bunların yaşamas,ı da Demirel 'e bağlıdır Demirel lktidardan inerse «Demokrast ve cumhuriyet» attan düşmUş acen* süvarıyp dönecek, kaşı gözü yarılacak, beli bıkını çıkacak! Bizlm bildlğlmlr, «Demokrasl ve cumhuriyet» kavramları topaımdaki Uretim araçlarına ve vönetime hakim olan sınıfa go e değişik içerlk kazanır. Zam» nımızdan binlerce yıl önce A rtNA'da, ROMA'da «Demokrası ve cumhurlyet» vardı. Valandaşlık mertebeslne erişen bir kaç bin soysuz «soylu» on binlerce kolenın ki kölenln statüsü sütçü beyglrininkinden farksızdı kanını «Demokrası ve cumhuriyet. adı altında emlyordu Bu, köle sahtplerinin kendı aralarında uyguladıkları bir demokrasıydı. Köleler içinse kırbaç kan ölüm ve toprası ve cumhurıyet. yok Bu detan insanlığın aşağılanmasından ğışik yönetimlcı de kendl açıbaşka bir şey değıldi Devran larmdan en az diğerleri kadar değlştl. Toplumda, Uretim ve vonetlm burjuvaların elıne geç ıDpmokrasi ve cumhurıyettır» Iepsı de birbirine en az dlğerl H Bunlar da kendileri içın • Demokrasi ve cumhuriyet» uy kadar düşman' guladılar. Bu demokrasi, kolo D^mııcl uevabıııda der kl liktekl kadar ağır olmamakla .Komünizm, sosyal bir sınıfın beraber isçiler için baskı ve zu dığer sosyal sınıflara talıakkülümden başka bir şey değüdt ınunU amavlayan bıı lejimdır. Demirel'ln zannettiğı glbı he Bıı şeye karşı olmak bir şeyııüz komUnist olamavan. geçış dıı», onu tahııt edeıek yıpratdöneminde bulıınun tşçı binıfıınaya kalkışnıak .daha başka nın ybnetimındekı Ulkelerde bn şeydir« Sayın Dcnıırel' E• Halk demokrasılerı ve cumhu fteı /ahmet «iıp Marks'ı, Enriyetlori» kuruldu. tşçller lçin gels'l okussydınız komünlzniin demokrasi, burluva lçin baskı' • Bir sınıfın dlğ(ır Miııflara taOyle. dünyada tek bir «Dcmok hakkümünu amaçlamadığını, ıçmde ne burluvanın ne de ışçı nın bıılundıığu •sınıf'îiz bir top lum dıi'enı. oldugunu gorürdU nüi Bnazcık bılım Sayuı Demırel1 rülmesı Demlrel yönetlminln ne denlı köye donük olu:?unun bir kanıtıdır Bir kılogram ayçiçeği nın Ureticıye 549 kuruşa maloldugu ve fıyatın en azından 750 kuruş olması gerektiği en yetkili kişıler tarafından açıklan mıştır Buna karşılık Balıkesır çevreslnde tüccar tarafından, saptanaıı taban fıyatının da al tında S30 kuruştan ayçiçeği a lındığı 15 eylül tarihlı Cumhu rıyet Gazetesinde yer alan haberler arasındadır Maymun gözünü açmakta, boş lâfla pejnlr gemisinın ytlrllmeyeceğıni anlamaktadır. Ürıln toplama zamanı akaryakıt sıkıntısı yaratarak köylünün iki elini taş altına koyanların, son ra da taban fiyatını düşük dü zeyde tutarak onun alınteııni başkalarına peşkeş çekenlerin, dar gelırli halkımm karaborsacılann insafına terkedenlerin halktan vc köylüden ov isteme ğe vüzü voktuı Çogunlugun koylerdp yaşadığı bir Ulkede koylü başbakan yııt turmacası deftil. kövlüye dönük bir halk ıktldarı olmalıdır. Ece vit'e umut bağUunması boşutıa değildir Halkımınn blltnci ve ısteğınln sandıklarda vansıvacağı gunier gelecektır. Armagan GÜNGOR LULEBURGAZ Demirel, Ecevit'ln TCK'ıu.n 141, 14J ncl maüdelerlntn ka dı rılması ve komünist partisuun serbest bırakılması kuııusunıla kı göruşJerlne karşı kendi olumsuz tutumunu şöyle savunu yor «Türk milletl örflcnne, ı nançlaıına, milli bütünlUk ve beraberlik şuuruna, milli ya larlarma aykırı bulduğu lçlnîiir kı, her devlrde komUnizme kar şı olmuştur ve karşı olacaktır » Nerden çıkartıyorsunuz bunları sayın Demirel? Bizlm bil diğlmlz, TUrklye'de yapılan hıç bir seçime KomUnist Parti'nin gırmesine olanak verilmedlğidır Halkın bir şeyi isteyip lstemediği onun oyu ile belll olur KomUnist partislnl istevip istemediğlni de 141, 142 kalktığı zaman göreceğiz. Hem canım, bu kadar eminsin «TUrk mılletinin her devirde komünızme karşı olacağına», o zaman ne diye korkuyorsun komunist partisinin seçımlere (rırmosinden9 Demlrere, o pek özendlgi «özgUrlükçU batılı demokra<ı lorde» komUnist partilerin de bulunduğu söylendiğınde «P«an sa'da komUnist parttsi serbest olmakla beraber Fıansız Anava sası 16'ncı maddesiyle, cunıhurbaşkanına çok geniş yetkıler vprmıştır» diyor. Aklınca, rumhurbaşkanının bu «Çok ge nış yetkıleriyle» komünızmi engplleyeceğını ıma ediyor îlahı Demirel I Son Fransız Cumhu rbaşkanlığı seçlmlerınde komünistlerin rve scyalistlerin ortak adayının i 49,5 oy aldığını bllmiyor musun? Seçimleri koınünıst ve sosyalistlerin adayı ka zandığında cumhurbaşkanı kim olarak? Allahın günU Anayasadan ve Yüksek Mahkemelerden şlkAyet eden Demlrel birden bu kurumlara sahip çıkıyor ve bu na dayanarak Ecevit'e cevnp vermeye çalışıyor SözU döndtl rUp dolaştınp 141, 142'ye getırıyor: « . Ceza Kanununun 141 ve 142'nci maddeleri faşlzmi de yasaklamakta, suç saymakta. cezalandırmaktadır.» ve devam la «Bız hem komünizme, hem faşizme hem de bölUcüluge kar şıyız» dıyor. 141, 142 ile cezalandırılan bir faşist gören olur sa All an rızası lçın buna da haber versınl «Faşizme va bttlttrülüğe karşı olma» hikftyesine Kelince, Türklye halkını milliyetçi olanlar ve olmayanlar o larak kamplara ayıranın, faşi&tİprle kol kola hükümet edenin Demlrel oldugunu bilmeseydlm ınanırdım belkl! Behlfll ABLAK Avnatıçegme Cad No: 23 Beyoglu İSTANBUL 217 yent öğrenci ahndığı ve 6ğ ıonci sayısmın böylece 30 blne ulaştığı öğrenilmlştlr Bu nrada, veni kurulan GUzel Banatlar Fakllltesine Sınema TV ve Tıyatro Müzlk olmak Uzere yenı ikı dal eklendıği ve Beden Eğitimi YUksek Okulunun bu yıl öğrenıme açıldığı bellrtllmiştlr öte yandan, Rektor Necatl Akgün, geçtiğimlz öğrenlm yılında vurdun hemen tüm Universitelörlnde olduğu gibi, Ege Üniversi te^i'nde de meydana gelen olay lann, bu yıl ymelenmemesl dileğinde oldugunu sOylemiştir Ak gün, şoyle demlştir: «Kisileri birbırinp düşürmpnin öğretıml aksatmamn, yozlaştırmanın oğretım ozgUrlüğUnU tetı dit ve tahdit etmenln herkesi zarar sınırları içlne alacağıntn artık farkına vanlmalıdır. Bir milletin geleceğini hazırlayan Universıtelerln İş göremez hale Eelmelerlnin korkunç sonuçları da artık değerlendlrilmelidir » Köylü Başbakan Modeli Hızlı ve plansız kentleşmeye ıağmen halkımızn çogunlugu bugün hâla köylerde ve kırsal alanlarda yaşaniakta, geçımlnı tarımdan saglamaktadır. Bu du rum, devlet adamlarırmzı ve polltikacüarımızı zorakl de ol sa köye yöneltmektedır. Koy sorunlarına sırt çevirenlerin a yakta kalamıyacağı gerçeği gün gıbl ortadadır. Fakat ne yazık ki Cephe ve onun kıratlı kumandanı Demı rel'ın köy sorunlanna yaklaşımı yapmacık ve yüzeysel ol muş, köylü boş sözlerle avu tulmak istenmıştlr. Demirel, her gün Cumhuriyet Halk Partlsıne veryansm etmek le, yaklaşan halk iktıdarını en gellediğlnl ve halkı oyaladığını sanmakla sadece kendlsınl al datmakta ve pembe bir düş görmektedlr Kendine özgü mantığı İle «Cumhuriyet Halk Partisi bir şeye yok dıyorsa, o var demektir» diven Demirel, kendi ak dediğinin mutlaka kara çıktıgı nı ve sokaktakı vatandaş bu du rumu kavradığı halde kendlsınin gormezlikten gelişının ne denıni anlamak zordur. Polıtikaya atılırken Johnson'la çektırdiği fotografı basamak olarak kullandığım unutan De mirel. «Çoban SÜ1U». «Köylü Başbakan» gibi duygusal tanım lamalarla polıtık yaşamda güç lenmeğe ve koylü yurttaşlarımı zın sevglslnl kazanmağa çalısmıştır. Köprülerln altından çok sular geçmış, koyluler kendileri ne en büyük darbenin Demirel ıktidanndan geldlginl lyice an lamışlardır. Demirel, koylüye ne vaadet mişse akslni yapmıştır Bolluk sozü vermış, ilaçtan otomobıl ve traktör lâsligine kadar her şey ancak karaborsada bulunabılmlştlr GUbre zammından dolayı Ecevit'l suçlamış, fakat bir buçuk yıllık lktidarında zam görmeyen madde kalmamıştır. Akaryakıt kuyruğunda bekleyen motorlu araçlar ve ofis kuyrugunda gUnlerce bekleyen buğday yüklü traktörler Devr 1 Sü leyman'ı belirleyen onemli öge lerdir. Demirel'in Tıcaret Bakanı Halil Başol'un traktör ithali ko nusunda Kooperatifler Birlığı ne çıkardığı gUçltlkler henUz belleklerden sllinmemlştlr. özellikle Marmara yöresl çıft çılerı Demirel yonetiminden en son darbeyi ayçiçeği konusunda yemıştır Dağın doğurduftu fare örneğı; ayçiçeği taban fıyatına geçen yıla göre sadece yirmi beş kuruş zammın uygun gö Dolmuş ücretlerlnln arttırılmasından kısa bir •ttr* «onra, yine «kspres* tarlfclcr uyculanmaya baslandı. duraklarda dolnıuş bulnnmaz oldu ve artan Ucretlerc karşın (FotoğTaflar: Tulay Dlvltçloğlu) MAHKEMELERj TRAFİK EKÎPLERİNİN KAZA RAPORLARINA GÜVENMtYOR Oazatelerde trafik ile ilgili haberler yer değlştirmeye başladı. Bu haberlerln iç sayfalardan, bl rincl sayfalara geçlşi epey oluyor. Şimdl aşağıdan yukarıya doğru bir yükselme var. Trafik Bikışıklığı, kazalar, benzm sıkın tısı, dolmuş ve taksi ücretlerı, vasıta sıkıntısı; ülkenin ekonomik bunalımı, siyasal sorunlan arasında hemen hemen cn on planda bıınlar yer alıyoı. Bugiln îstanbul'da yaşayan her kes trafiğln arap saçına döndüğü konusunda ortak gdrUşlüdür. Bir büyük gazote ahşılmamış bir yöntemle, yetkililerin gözüne sofcarcasına «tefrlka» ediyor traflk kazalarını, trafik sorumsuzluklarını. Fakat değişen bırşey yok ve değişeceği konusunda bir umut da söz konusu değıl. mıstır. Bu yerlero tabela dlkme lşi Beledlye'ye yUklenmlş, park yasağına uymayan kışılerin kont ıolU ise Trafık MüdUrlügü'ne ve rümlştir. Ancak yetkller böyle dağıtılmışken, örneğin plakaya c e/,a kesme kuralı yasaklanmı?, trafik polislnden yalnızca oto sü ructisüne ceza yazması istenmlştır. Bu durum İstanbul'daki otoparkı »orununa, oto gıdlş ge ll^ine ayrılan yolların otopark haline getirilmesıne ve yayaların cadde ortasmdan yilrümek torunda kalmasına yol açmıştır. Bl zengin edllecektlr. Traflk konusunda şimdlye kadar yapüan budur ve bundan sonra da yapılacak olan yine budur. Trafık MüdürlUğü yetklllleri ile konuşuyoruz: «Bu trafik neden bbyle9» dıye sayılar verlyor lar «Her gün şu kadar yliz ara ba trafığe katüıyor, polis sayısı ş.u kadar. Ceza verme yetkımiz bu kadar» Yazılan traflk cezala rını sayılarla dlçüyorlar «Günde şu kadar bin lıra ceza toplandı, yılda bu kadar» diye. Her suç ışleyenin cezalandırıldığına daır bir bilgi yok verilenler arasında. Plakasız arabalar kent trali gi içinde ve polislerin gozleri onünde cirit atıyoriar. Dolmuşlar, dolmuş durakları dışında müşte rl lndirlp, bindiriyorlar. Yabancı Sözcüklerle Savaş Sayın Emin özdemir'in (TDK. Terım Kolu Bsk ) 35 91976 tarlhinde gazetenizın «Olaylar ve Görüşler» slltununda çıkan, «DÎL DEVRÎMÎNÎN UTKUSU» başUklı yaasını okudum. Kanımca, dil devrımunia «O^ratuUıcanyA , Jcarşı bir utku kazanmıştır. Ne var ki, bu utkunun «Yabancı söz cükleruın salgınına ve baskısı na karşı aynı derecede basarı lı olduğu söylenemoz. Batı uygarlıgından yana olmak, bu sttzcüklerle savaşmamayı gerek tlrmez ve savaşmamak lçin ye terli bir neden olamaz. Arapçadan ve Farsçadan dlll mtza yerleşmış, onblnlerce sözctlğü attık ama, Batı tansıklığımızdan doğan kör öykUnmeciliğlmlz yüztlnden bu kez, bin lerce yabancı sözcüğU düimlze aktarmakta gecikmedik. Oysa ülu önder AtatUrk bir Böyle vlnde şöyle buyurmuştur: « Ulusal duygu ile dil arasındaki bağ çok guçlüdür. Dilin ulusal ve zengin olması, ulusal duygu nun gelişlmlnde, başlıca etken dir. TUrk dill, dillerin en zen ginlerınnden btridir, yeter ki bi lınçle lslenebılsln Ulkeslnl, yük sek bağımsızlığını korumasını bilen TUrk ulusu, dillnl de «Yabancı diller» boyunduruğun dan kurtarmalıdır. Yabancı dil ler kavramınm, Arapça. Fars ça kadar, Bntı dillerinl d« kap sadığı kuskusuzdur. Ikl yönlü savaşılmadığı içın, bu kez dilimiz, Batı dlllerinin boyundurtı ğu altına girme çeklnceslyle karsı karşıya kalmıştır. Kanım ca, yabancı kaynaklara yönelmeden gerekseme duyduğumuz sözcukleri kendımlz türetir ve dlllmizi tüm öztUrkçe kökenll sözcilklerle donatma amacı gtldUp, Batı dlllerinin tüm sözcüklerlni karşılayabllecek düzeye çıkarma ereğlyle uğ raa verirsek, dil devrlmimizin utkusu ve başansı tam ve kesin olacaktır » TDK. Genel Yazmanı Sn. Omer Asım Aksoy, bir betiğe yaz dıgı önsttede şöyle diyor «Her dllde yabancı sözcükler vardır. Bir dil kendl ailestnden olan başka bir dilden aldığı sözcük lerle bozulmaz. Kendl allesl dı şındakl bir dilden aldığı sözcüklerin sayısı az oldukça yine bozulmar. Ama yabanrı sozcük lerin salgınına uğrarsa kimllği ni yıtirmek çekıncesi baş gosterir. O zaman bu salgına karşı savaş açmak, dill konuşanlar ıçin borç olur. TUrkçemız lşte bu çekincenln tam ortaaında bulunuyor Adına «Dll Devrimj» dedlğimlz savaşın gerekçesi bu dur » TDK. Yayın ve Tanıtma Kolu Uzmanı Sn. All PUskUllüoğlu, «ÖztUrkçe Sözc'":'er ve Te rimlcr SözlüğU» adlı yapıtında şöyle der «Batı uygarlığına yö nelmemlzle birlikte, dillmlze dolmaya başlayan Batılı sözcük leri de diUmiz için önemU bir çeklnce olarak gormemlz gere kir» Bu alanda vertiorek sava şı da kazanırsak, ancak o za man dll devrimlmizin tam ve kesln «Utkussundan söz edebiliriz Osmanlıca'ya karşı kazanılan utku kuşkusuz büytlktUr, ama dilımlz yönünden tam ve kesin değildir. Tek yönlü bir devrimdir. Dil devriminln bun dan sonrakl utkusu «Yabancı sözcuklere» .rşı verîlmelldlr. Ottrtan DEMtRER TRAFİK VE SAYILAR HARIKA (!) BUIUJLAR SORUMIU KiM! TUrklye'nln en büyük kentlnln •n büyük sorunu haline gelen traflk olayının sorumlusu kim? Her gün yollara dökülen ve bin bir sıkıntıyla oradan oraya gitmeye çalışanlann ettiklerl küfurlerl kım hakedlyor? Yukarda kl sorulara yanıt aradığımız zaman görUyoruz kl konu sahipsizdir. Sayısız kurum, sayısız ma kam konuyu bir ucundan tutmakta, şöyle ya da böyle illşklU olmakta, ama tUmUyle sahip çıkabilecek yetkide bir kuruluş bulunmamaktadır. Traflk olayı İle iliçkili kuruluşları sıralarsak »öyle bir liste çıkıyor ortaya: îstanbul Beledlyesl, îstanbul Valilıği, îl Trafık Komisyonu. Emnıyet Trafilc Bolge MUdUrlU gü, İETT, Şoforler Federasyonu, Kahyalar Derneği, Karayolları. Nazım Plan Bürosu, Ulaşlırma Bakanlığı, Enerji ve Tabıi Kaynaklar Bakanlığı, îçlşlen Bakan llğı. Trafik konusunda bir suçlama da bulunduğunuz bu kuruluşlar dan her birl «uçlamayı boşka bir kuruluşa aktarabılmekte ve lfin Uginç yanı, bu savında kendlsine hak vermekten başka bir şey de yapılamamaktadır. CUnkU Belsdiyeler Kanunu ile Trafik Kanunu düzenlenirken, görev ve yetkilerin dagılımında içi karıştırmak ıçin her «önlem» alınmış, durum tam bir arap saçına dondürUlmüştur. Çoğu yerde karar yetklsi bir makama, uygulama yetkisl başka bir makama, bu uygulamayı kontrol yetkisl lse yine başka bir makama verilmlş tir. örneğin park yasağı yerlerini saptamak ll Trafik Komısyonu'nun gorevleri arasında sayıl Ana konularda bir önlem alamayan yetküiler bir sey yapmış olmak içm yolboylarında (güzer gâh) değışiklikler yapmakta, alttist geçitlerle işi geçiştirmeye ça lışmakta ve bol bol demeç ver istanbul'un bitmeyen sorunu: TRAFIK Talçm PEKŞEN 7\ hemen alkol yoklamasma gön derirler. Alkol yoklaması, bir doktorun ağzınızı koklamasından ibarettir. Tekrar karaköla geilnir. Bu ke« zabıt tutulur, var sa tanıklar dınlenir ve trafik eki bıne telefon edllir. Traflk ekıbl bir kaç saat sonra olay yerıne gellr. Bir zabıt da o tutar. Sonra mahkeme vs . Eğer olay bir yaralanma İle sonuçlanmışsa, hastane polısi, yaralıyı doktorlara teslim ettıkten sonra sizl kazanm olduğu bölge karakoluna yollar. O kara koldan yine alkol yoklamasma, yine traflk ekibine, arkadan Sav cılığa. Karakollarda genellikle korkutulur vatandaş. Çünkü yaralı içın daha hastane kapısından girerken «Hayatl tehllko» kaydı konulmuştur. Trafik ekibi bu hava İçinde gellr karaköla. Bir pollsin aracılığı ile «Anlaşılır» ekiple. Oysa yargı makamla rı önünda fazla bir onemi yoktur bu zabıtlann. Mahkemeler genellikle «GUvenilemez» gerekçesiyle yenlden bilirkışl saptamak ve durumu bir kez daha lncelemek gereğıni duymaktadırlar. Devletin bir resmi görevlisinın, olaydan hemen sonra tuttuğu zabıt, yine devletin mahkeme lerlnde geçerli olmayacak kadar yozlaşmıştır bu iş. 6 ayda bir yapüman zorunlu olan oto traflk yoklamasında gö revli memur sürücUden ışık yan sıtıcısı (reflektör) ve sağlık çan tasını sorar. Bunlar yoksa yok lama yapılmaz Ancak her nasılsa bu ıkı gerekli şey hemen oracıkta olçusUz fiyatlarla satılmak tadır. Arada sırada otonun fren lerı tutuyor mu dıye bakılır, ışık ları kontrol edılır Ancak bu sonunc ular sankı «îhtiyan» dır Zorunlu olanlar, jsık yansıtıcısı ve saglık çantasldır. OKUYUCU MEKTUPLARI Milli Savunma Bakanlığının CUMHURİYET GAZETESt YAZI İKLKRt MÜDtRLÜGtNE Atalıirk Bulvarı No. 79/3 ANKARA Gazptenızln 4 ekım 1976 tarih ve 18744 sayılı nüshası yedınci s>aylas,ı «Okuyucu Mektupları» sutununda «Askcrl Yüksek 1da re Mahkemeslnin İptal kararı uvgulanmıyor» başlıgı ıle yavm lanan iddla gerçefte uvsrun de gıldır Şoyle ki Bahse konu Yarbav 926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu ile buna dayalı Subay Slcll Yönetmelıği hUkümlenne uygun olarak düz<»nlenen sicil belgesine gore emeklıye sevk edilmiştir Emeklillk nedenleri disıplin bozuru hareketlerde bu lunmak .lkaz ve cezalara rağmen ıslah olmamak, tavır ve hareket lcrıııl hızmetın geıeklerlne gore düzenlememektlr Kanuni deyimı İle lşlemin se bep unsuru bunlar iken davecı va yapılan vazılı duyurumda başka bir sebep blldırilm ştlr GUn ve sayısı belirtilen karar da, lşlemın dayandığı sPbeplerın var lığı ve lşlemin doğruluğu kabul edilmiş ancak yanlış duyu mektedirler. Bu harlka (!) Onlem lerden sonuncusu Karaköy'de ya pılan yolboyu degışıkligidir. Beledıye'den alınan bllgiye gore Karaköy'delü deKİsikUğln nedenı, burada mevcut traflk sıkışık lığı olmayıp, Bıhtım caddesinın yeşil saha olarak halka açılması dır. Elındekı bütün yeşil sahala rı kapkaççı gazinolara, nüfuzlu İş adamlarına «çay bahçesi», «o to galerisl» diye peşkaş çeken Be ledlye yetkllileri, başka yer bula mamış glbl, şlmdl Karaköy iske lesi önllnde yeşil saha açmaya ça lışmaktadırlar. Ve bu işlcrı yaparken tek yönlü gidişe bile yeterli olmayan Kemeraltı cadde aini iki yönlü hale getırmek lçın uğraşılmaktadır. Şımdı Kabataş' tan Karaköy'e kadar olan yolda bekleme lüresl, onlarca trafik polıslnin uğraşına karşın iki üç katına çıkmıştır. Yetkllilerde en kücük bir mantık belirtlsı varsa, bu uygulamadan enınde sonunda vazgeçilecektir. Ancak bu arada yıkmayapma ve yenı den yıkma islerlnden bir kaç kl özel otolar her btılduklan boş lukta park ediyorlar. YUzbinler ce liraya mal olan trafik ışıkla rını dınleyen yok Hatta kırmızı ışıkta durdu diye arkadakl arabalarm sürücülerinden dayak yi yenler var «Gırılmez» sokaklara girenler, «Sapılmaz» yönlere sapanlar en küçük bir kuçku duy muyorlar yaptıklaıı lçın ce7alan dırılacağı konusunda O zaman vatandaşın kafasmda bir «onı Işareti şekillenlyor «Acaba bu düzen bllerek mi yaratılmaktadır?» Bu soru fa?la akla uzak gelmıyor. Çllnkü bu düzenin ba zı kısılerln lşlne yaradıgı bir gerçekttr. Açıklaması dür. Davacı hakkında yapüan 1* lem da bundan ibarettir» gerekçeıl He reddedllmiştlr. Kanun yollanndan gaçmek su retiyla kasln hUkUm hallnl almış bu karara rağmen, yargı kaıurının yerine getirilmedlğl lddiasmın geçerslzliğl açıktır. Bilgllerlnlzl rica ederlm. Milli Ssvunma Bakanı MUsteşan Namına Ntzif TURHAN Ul». Kd. Alb. BMIII ve H*lkl» llişldler f?. Md. YARIN: TRAFİK KÜDÜRIÜGÜ «TRAFİK EKIBiNDEN KORU» Başlarından bir trafik kazası geçenler bilirler. Şoyle bir olgu yaşanır böyle duıumlarda: Traflk karasının olduğu yerde cger bir rastlantı sonucu Traflk Poll sı bulunuvorsn. bu polıi nıutla ka yetkisiz oldugunu ileri sürecoktır Önce en va'iin ı ,.ıknu gıdilir. Buradakı gorevliler si CHP Akhisar örgütü köylerde seminerler düzenliyor AKHİSAR. (Cumhuriyet Ege Bıırosu) CHI' Aklıisar örgülü, özellikle dağ ve ornıan koy lerinde köylülerl sosyo ekonomık bakımdan bilinçlendırmok amaçıyla seminerler düzenlemiştır CHP Aklıisar tlça Başkanı, her gün bir köve gldilerek MC iktidarının Koyluler üzerındc oynamak ıstediğl oyunu belgelerlo anlattıklanm bellrterek, söylc konuşmuştur«Yoremız halkı ya^amını tııtıin cülükle «iurdürniektedır Dag ve orman koylerınde yaşayan vatandaşlar lse, yaşamlarını güç kogullar altında stlrdUrmektedirler. Tütünlerini yaz aylarında aııı cıya ve tefeciye satarak somurül mektedirler. 18 aylık taşıst eğı llmli MC ıktldarı döneminde somürtl çarkı daha da hızlı dönme ye başlarnış, voksul orman ve dag köylerindp yasayanlar hu çarkın dişleri arasında daha da ufalanmaga başlamışlardır > CHP Uçe başkanı Hasan All Daglı son btr ay lçlnde 250 kişlnin CHP'ye Uyelıklerını yaptırclıklarını açıklamıştır. Danıştay kararlarına karşın, Müsteşar Zılan yine başka göreve atandı ANKARA, (ANKA) Çalışma Bakanlığı eski MUste?arı Çetln Zılan. avnı Bakanhgm Başmüşavirllğine atanmıştır. Zılan, Millıvetcı Cephe hilkllmetinin işbaçına Rellşinden son ra Çalışma Bakanlığı Müsteşar lığından almmış, Araştırma Ku rulu üyeliğine atanmıştı Zılan bunun üzerıne lşlemın iptalı lt> teğtyle Danıştava başvurmuş, Danıştay bu ljlemi iptal etmişti. Çaljsma Bakanlığı iptal kararmdan sonra Zılan'ı eski Eöre vlne iade etmiş, ancak hemen er tesi gün, Zılan'ın yeniden RÖrevden alındığmı blldlrlr kararname Resml Gazetede yayınlanmıştı Çalışma Bakanlığının yeni karanyla ise, Zılan, bu kez Bakanlık BasmUşavirliğine atan mıştır. Çalısma Bakanlıftı kararında, bu lslemle, Damstay Beşlncl Dairesinin İptal kararına uyulduğu öne sürülmustür. Çetin Zılan'ın, MUsteşarlığa atanmasınm saglanması lçin yenlden Danıştaya başvurması beklenmektedlr. Çetin Zılan'la birlikte görevle rinden alınan Çalısma Bakanlığı eski müsteşar yardımcıları da Bakanlığın aynı karanyla müşavirllklere atanmışlardır. MUstefcar muavinleri de, daha önce Zılan gibi, önce görevden alınmış, daha sonra, Danıştay karan İle göreve İade edilmiş, hemen ertesl gün yeniden bu görevlerlnden alınnıışlardı. Orta derecelı okulların açıldı ğı bir hafta olduğu halde ^• 111 Eğitim Bakanlığı, Ticaret Llse lerinde, programrtan ılaırdıÇ' Ticaret Matematlği dersinden kalan öğrencilcrln durumlanna bir açıklık Ketlrmpmlstlr Birincl sınıfta Tıcareto Matamatlgl dersinden borçlıı olarak ikıncı sınıfa geçpn öğrpncılfr 19761977 ders yılı başında prog ramdan k ıldırılan bıı dersten takmtılı oldukları için UçUncü sııiıfa devam edememektedlrler Okul ve Milli Eğitim Muriür lüklerlne yaptığımız başvurular da, «Bakanlıktan bu konuda bir tamlm gelmedi. Şimdlllk yapa cuğımız birs ey yok» yanıtını aldık. Bu K....ada bizler ve bizlm gibi çok sayıda veli, büyük UzUntU duymaktadırlar. Bakanlığın, bir an önce karar vermesinl bekll yoruz. 40 vell adına Sabrlye GÜNGÖR Millî Eğitim Bakanlığına açık mektup ru işleml iptal edilmiştir. Bu kaıara uygun duyuru yapıl rni5, avukatının müracaatı 16 temmu^ 1975 tarıhındo cevaplan dmlmıştıı. Buna ıagmen kaıarın uygulan madığı ıddiıiji ıle Bakanlığımız aleyhıne açılan ve tazmlnat lsteğlnl kapsayan ikinci davası « söz konusu İptal kararı yapılan lşlemin sebeblne ve amacma '•önelık olmayıp sadece şekıl ha tmına dayanmaktadır şekil va yetkl yönlerlnden yargı kararı ıle ortadan kaldırılan lşlemlerin bu noksanlar giderlldikten §onra aynen tekrarlanması mümkün îsvan'ın Açık Mektuba Cevabı Savın gazetenizln 4 101976 gUnlü sayısında, «Okuyucu Mek tupları» sütununda yer alan ve kentln su sorununa değlnerek Belediye Sarayı bRhçeslndeki havuzun ftsklyelerlnin akıtılmn sını aleştiren açık mektubu o kudum. tstanbul'un su sorunu bugün ortaya çıkmış bir sorun değildir, maalesef tanhl boyunca sü rUp galmektadlr. Kent sorunları İle çok yakın dan llgllendiğt tçln sayın mek tup sahibine şu bllgilerl vermek isttyorum. tstanbul'a 1971 yılında gUnde 252.000 metrekilp su verllebili yordu. 1972'de bu miktar T86 000, 1973'de 350.000. 1954'de 435 000, 1975'de 508 000. 1976'da da 563 000 metrekUbe çıkanlmıştır. Bu rakamların anlamım şöyle de anlatablllrlz. Bir bardak su 100 santllltre olduğuna Röro 1 ruetrekUp su 100.000 bar dak su demektlr 1973'de göre ve geldlğım zaman kente gUnde 350 000 metreküp su verılımen, bugün 5fi3 000 metreküp su akı tılmaktadır Aradakl fark 213.000 metrcküp, yanl 21 mllyar 300 milyon bardaktır. Belediye Sarayı havuzu ftskl yelarlnden pUsküren su. uent suyu Ile, nalkımızm suyu ıle ılgılı su değildir Flsklyeler havuzun ıçındekl suyu alıp püskUrtnıektedlr. Ruzgârla dağılan su damlacıklan da etraftakl a ğaçları, çlmlerl sulamaktadır, ziyan olmamaktadır. Dünyanın büyUk kentlerlnde her alanda bir veya bir kaç havua görmomek olanaksızdır tstanbul gibi etrafı sularla çevri11 dünya lnclsi bir kentln alanlarında neden flskiyelerl dalma akan havuzlar bulunmadığına U zülmek, bunun nedenlerlnl • • raştırmak gereklr. tnsanoğlunun aya gldip jeldigi uzay çağında, blzlm hâlâ su, kanal ve yol glbl alt yapı teslsleriyle tıgraşmamızı kınamak gerekir. Belediye Sarayı bahçesindekt havuz, slzin su gerekMnmenizden bir bardak suyu çalıyorsa, navuz derhal iptal edilir, bundan lııç kuşkunuz olmasın. Ama, merak etmeyln, böyle bir durum yok. Yılda iki, Uç defa dolup boşalan bu havuzun aldığı su, pek o kadar önemll değil. Gerektlğinde itfalye bile yararlanıyor bu havuzdan ve flskiyeleri aktığı zaman lnanın kente ve kent halkına bir ferahlılık veriyor Saygılanmla. Ahmet tSVAN tnUnhul Beledlye Başkanı