25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
DÛRI CUHHUIIm 19 EKİM 1976 ABDULCÛNBAZ TURHAIU 8ELÇUK I ÇUJAPAK KA?ANl TAMAHLMtfAM i BuYll ÎSTE &H HAKIM ÜMİV£^SiTe Jf AİLEM MwHTAçTlfc 5AMlWM FAKi HuilAMDıtlM İ ıımımıiııııııııiııinı Stalingrad "Son Kurşuna Kadar, Ç e v 1r e n : N. DİZDAROĞLU 15 7 a z a n : HEÎNZ SCHRÖTER Türkiye'nin AET Serüveni Teknlk bazda ortaya çıkacak ve özellikle Üzerinde durulması gereken nokt&larda, sorunları ay rıntılarına girmeksizin «u bajlıklar altında toplamak olanaklıdır: a) Ortakhgın Türkiye'nin itha litı ve ihracatı üzerindeki etkı leri: Ithalât, bugün uygulama verilerinin kesmlıkle gbsterdigi biçımde artmaktadır. Bu artışın planlarda öngörülmemiş ölçüleıo varması kalkınma hedefleri İle çelışen bir sorundur. Türkiye'nin ihracat yapısı Ise Osmanlı Imparatorlugundan beti dctışmenıiîtır. İhracat önemli oranda (% 80'in Ustünde) tarımsal urünlere dayanmaktadır. Bun ların bü}Oİk kısım geleneksel ihraç maddtıleri diye nıtelendirllen dört • beş tarımsal Uründcn olus maktadır. öyle kı Tlirkiye'nln ih racatı yoktur, UçUncU Ulkolerin Türkiye'den ithalatları vardır, demek anlamsız değildir. Bu duru mun değişmesi Türkiye'nin sanayilejmesi oranında gergekleşebilecegi için, gerçek yerli sanayii yıkıcı nitellkleri olan Ortakpazann ihracat konusunda yeni uluklar getirmeyecegl açıktır. Monta.j sanayii ise ihracatla Ugili değildir. ÇünkU bu tür sanayl Batı sermayesinin TUrkiye'nin ithal yasaklarmı aşmada kullandıgı bir yöntemdlr. Prof. Dr. Onur KUMBARACIBAŞI O «amanlar saferlerlmiz dolayıslyla morall bonılmu» bir düsmanla açık bir meydan savaşında görülecek hesabımı* vardı, orada d» tank kullandtk. Bugün lse olduğumuz yerde sayıyoruz, yerinds saymak bizl başarıya götürmez sevgili Schmidt.» Parlak gözlerini ordu komutanma çeviren General: «Fakat durum blraz haılfliyor generalim, ben bu konuya çok fazla önem verdlgimiz kanısındayım.... .Ben de öyle>. Komutanm bu son sözti ıle konuşma bitmiştl. Bu emrl önoe I C subayı Prop'a. oradan da 637. propaganda böluğüue gönderlldl. Bölük de silt taslagının hazırlanması görevlni özel yönetici ve eavaı ressamı Ernst Eigner'a verdi. Eigner savasın basından beri hep onlarla birlikte dolajıyordu Polonya'da, Fransa'da, Rusya ve Stalingrad'da daim» onlann yanındaydı. Ona her yerd«, tankU, arabada, çamurda rastlamak olanagı vardı. Yine onun en büvük sevgisl insanlara, piyadeye ve atlara karsıydı, sava^tan nefret edprdi. Arkadaslan ondan sozederken luç gülmedigini söylerlerse de bu dognı değildi, belki de güldüğünü görmezlerdi Kimsenin dikkatıni çekmeyen çeyler Eiecner'in ilgisini oskerdi. Yıkıntılar ve bürun igrenç şeyler onun sanatçı goülerıııe heyecan verirdl. Başkalan ıçin yük sayılan teylerl o ustahkla bosarırdı. Volga'nın topçu »teşi, bu lutları, günesle çamuru, b«rrak geceleriyle sisl onu adeta kendisine çekerdi. Onun düsmanı yoktu. Savaştan «onra Ruıya'da kalmak lstiyordu. Don tepelerinde onun da bir evi olacaktı. bu iilkeyi canı gibi seviyordu. Ernest Eigner hazırladıgı şildin ortasına ölmüs bir askerln portresınl koymuş, üzerine de Volga kentinın (Stalingrad) yıkıntı dünyası ile silosunu oturtmuştu. Çelik başlıgının çevresıne bir tdkezleme teli çizmiş. taslagın ortağına got.ik harflerle enlemesine Stalingrad yazmıstı. Ancak hu taslak Führer Baskarargâhınca kabul edUmadl, kenarına da «Moral bozucu» cümlesi yazılarak geri gönderildi. Bundan bir gün sonra da, 20 kasım 1942 gilnU, 37 yasında olan Eignnr parlak güneşlı bir havada dldü. Ceaedi. sonraları bir ev yapacagını söyledigi Kalaç'ın Don tepelerindeki yollar uzerinde kaldı. Ölümünden üç saat önce Eigner: «Yıldızlar ölilmsüzdür, fakat insanlar yann sabah,bj(e ölecekmiş gibi davranıyorlar» dlye yazmıstı. «A» VE «B» ORDULAR ORUPLARININ KASTM ATI ORTALARINOAKt DURUMI.ARI.. «A» ve «B» ordular gruplarının bu tarihsel günlere rastlayan kasım ayı ortalarındaki durumlarma topluca bir goz atmak gerekır. «A» oıdular grubunun Kafka&ların kuzry kapısındaki taarruzu, agust.os ayı sonlarında pratik bakımdan durmu^tu. OKH'nın (Ordular Yuksek Komutanlıgn Tiflis üzerinden Batum'la BakUye yapacağı yarma harekâtı olan «Uzak Hed«f» programı gerçekleşmemişti. Karşılarında sanki yıpranmamış bir dUşman ordusu vardı. Bu durum kendiliğmden bir tehlıke yaratıyordu. Kafkaslnnn kuzey kanadını Hazer denizl kıyılarmdaki Grozni'ye kadar uzatan bir harekatın aşağı Volga'ya karşı operatif bir örtme ile guvene alınması, ancak bu örtmenin de Kaiaç ile Stalingrad erasındaki Kara köprüsünde aranmarcmsı gerekiyordu. Bunun için bırıncı plaııda Klısta Kotelmkova bülgesınden harekftta girerek, düşmanm aşağı Don üzerinden yapacağı biitün vunışları karşılayıp duıduracak Rüçte bir suvaş gruDuna ihtlyaç vardı. Bu arada Stalın'in endüstrı metropolundnn ne kadar uzak kalınacak olursa, Kalaç'ın iki tarafmdakı ve sözü edilen aşağı Don'un Guneydoftu bölgesıiideki kuvvetlerimiıi operatif detitard »avaşları için toplu halde tutmus olacaktık. Stalingrad'la. Volga'yı da Luftwaffe ve uzun menzilli topçu ateşi ile felca ugratarak kara savaş birliklerini savaşın bcklenilen odak noktasından gtivenle uzak tutnıak da düşüntllebilirdi. Alman yükgek kotnutanlıgmın bunu görüp takdir etmemis olması bu harek&tm başlıca çokiış nedeni sayılır. Burada nehir yatakiarının taktık bakımmdan iyı bir şekilde degerlendirilmesi gerekirdi. Bu takdirde <B> ordular grubu komutanlığının ilk planlamasında. harekatın Don'un çıkış yeri uzcıinden, yaklaşık olarak MeşkovskajaKatsalinskaja arasındaki bir kiri? Üzerinden iyi bir örtme olanmğının saglanacagı görillecekti. Defitard aynı zamanda Kalaç Serafinoviç hattı içindekl Katsalinskaja'daki Don »eridini de koruyacak şekilde organize edilmi; olsaydı, buradakl sava? gruplarından arttınm sağlanmış olacaktı. Stallngrad çevresindeki ıava»lar, piyade kuvvetlerimizi boş yere silrdürUlen çarpışmalarla yutuyordu. «B» ordular grubu ba?komutam ile onun kurmaybaçkanı, geliımekte olan olayları büyük bir kaygı İle karşılıyorlardı. «A» ordular grubunun 17'ncl İle l'lncl zırhlı ordulan. Karade niz ile Hazar Denizi arasında ve gilneyle güney doğuya donilk S7 kilometrelik bir cephe (lzerinde Defitard savaşları vertyordu. Ordular grubu önceleri bu kanada cepheden bir tehllkenin gelmesini olanı görmemiç, fnkat Teıek ile Stalingrad arasındaki derin ve açık kanattan bunu beklpmlşti. .B» ordular grubunun gunev kanadı, 4'Uncil r.ırhlı ordu ile Katelinkovo bölgeslni kazanrtı. 4'ılncü zırhlı ordu ıçin 16 eylülde Stalıngrad Taarruzıı bitmi?, bu kez de Detitard ıçin Elista Astrahan yolu kuzeyindeki Kalmuk steplerıyle Stalingrad gUneyindfiki Volça bölgpstne geçmıştl. Sag kanattakı 18'ncı motorize tümen, 400 kilometre genişliğindeki bir nlpn üzerinde, Astrahan'a giden yol ile «A. ve «K« ordular gruplannın iç kanadını güvene alıyordu. Buradaki boçluk için aynlan 4'üncü Romen ordusu, on birlıkleriyle buraya yaklaşık olorak sn kilometre yakınlara kadar gelmişti. 16'ncı mo torıze tümen büyük kısmı tle ElistaAstrahan yolundaki EllstaChalnıtta'da bukınuyordu. Elt«ta ile Tundutuva'nın batısı v« kuzey batısındaki RlistaChalcutta'da bulunuyordu. Elista ile Tundutuva'nın batısı ve kuzey bntısından geçen Elista Astrahan yolu arasında bulunan 180 kilometre genlşlIğindekJ »teplrr bölgeslnde dnyannk nokfası düzeninde mevzllenmiş olan Vll'ncl Romen Kolordusu .r)'inci ve 8'inci süvarı tümenleriyle savaşıyor, Krasnoarmeyısk'ln güney batısmda kom?usu olnn dört piya de tümenlı (1., 2 , 4. ve 2O'n<*t. V'ncı Fonıen Kolordusu İle baft lantıyı sağlıyordu. Voroponovo'nun güneyind» de 207'ncl ile 371'nci piyade tümenleri bulunuyordu. Ayrıca 71'mei, 2fl5'inci, 305'inci. lÖO'Uncü, 79. ve 38n'uncu piynde ttimenleriyle 18'ncı zırhh tiimenln bazı birlikleri de burada yer almıştı. Daha kuzeyde B4'üncü piyade tümeni bulunuyordu. (OEVAMI VAR) •>orrın<i' AET ortaklığının, Türkiye'nin ticaret ve dış ödemeler bilânçolarında yaratacağı sorunlar, katma protokol'ün uygulamasının üçüncü yılında bütün ağırlığıyla ortaya çıktı. AHA KONUUR b) Ticaret bilançosu ve 8demeler dengesl aorunu: İhracat özel bir artı$ gösteremii'ecegine ltahlât lse sUrekli bUyüyecegine göre, ticaret ve dıj ödemeler bıUnçoları kronik acıklarla karjı karçıya kalacaklardır. Bugün kat ma protokol uygulamasının henüz Uçüncü yılında bu sorun tUm agırlığıyla belirmişlır. Yaklaçık yüzde ellisi AET menjeli olan ithal fttı kısıtlama olanağı bulunmadıgına göre (Katma Protokol Madde: 21 30), açığt kapamak için devalüasyonlara gltmek zorunluğu doğacaktır. Oysa devalüasyon Türkiye gibi restriktif dış ticaret rejimi uygulayan btr ekonomlde yalnız halkın gecım yükünli arttıracak anlamsız bir önlemdir. öte yandan AET illşkilerl olmasa da, tüketlm sanayııne öncelik tanıyan yanlış kalkmma mo deli her yeni yatırımla Türkiyc'nin dışa bagımhhgını, dolayısiyle ithalatını arttırmaktadır. e) Sanayileşnıe sorunu: T\lrkiye henüz sanayileşmenin ejiğin CIB bulunan, tarımsal bir ekononıiye sahiptir. Oysa Ortakpazar felsefesınin refahı arttıracağı savunulan temel ilkesi rekabetUı. Yanı ortaklık sonucu relahın artması rekabet yolu ile prodüktfvıto açısından seleksiyona tabi tutulacak güçlü bir lanayi gerektumplctedir. Turk ekonomısinin temel hedefi de gerçekte böylo giıçlü bir sanayinln kurulmasıdır. Ancak bu hedefe giden yolun henüz pek azı a$ılmıstır. Bu nedenlo yerlı sanayinin daha uzun süre korunması zorunludur. Oysa Ortakpazar ortaklığı gerçek yerlı sanayil haksız btr rekabetle karşılastıracaktır. Bölyece heııı AET'nin refah ilkesi gerçeklesmiyecek, hem kalkınmanın birıncil hedefi olan sanayileşmeden va7Reçmek eerekecektir. Bu sorunların yanında ekonamık ağırlıklan daha az olmnyan »ermaye akımı, dfivız rezervlerinın optimal kullanımı, kambiyo kurları ve konvertibilite. Rümrük gelırleri gibi daha teknik ve ayrıntılı sorunların varlığı da unul tulmamalıdır. öte yandan, rkonomik politlkalarının ve mali mevzuatın AET çerçevesinde yakınlastırılması, planlı ekonomi fikrinln terkedılmesi ve son ddnemde ortaya çıkacak olan ulusal egemenllk haklanntn sınırlandınlması gibl hukuksal ve anayasal problemler de bu ortaklığın uzun vadeli gün demlni olusturmaktadır. Ancak sunu belirtmekte yarar vardır ki, bugün gerek özel sektörli, gerek MC hükumetlni AET konusunda simdiye kadar alısılınifflif görilnUmlu son tutumlsrına iten, bu sorunlann önemınln geç de olsa sezinlenmesl deftildir. Konu yalnız Katma Pro Katma Protokol'de hükümetin istediği değişiklikler kabul edilse de temel sorunlar ortadan kalkmayacak Türkiye'nin diğer ihraç ürünlerine tanınan gümrük muafiyeti, Türkiye'nin ihracatının yüzde 80 ' ini oluşturan tarım ürünlerine tanınmıyor. tokolün revlsyonu ile llgilidlr. Gerçi günumUzun kapitUlasyonlarının ne denli dolambaçlı ve rafine biçimde hazırlandıgmın belgenel kanıtı olan katma protokol degiştirilmelıdir. Ancak çok zor olan bu değişiklikler gerçeklestirilse de, temel lonınlar ortadan kalkınayacaktır. mik gUçlüklere sebep olmak teh seyine başvurabilir ve Konney, gerektiginde, bu uyarsızlıklardan doğabilecek zararları önleyecek nilelikte usulleri tavslye eder. 2 Alış verişlerinde yön değlşmeleri veya ekonomik güçlük ler ortaya çıktıgında, bunlarm ivedi bir eylemi gerektirdiği kanısına varan ilgili taraf gereklı korunma tedbirlcrini kendisi ala bilir ve bunları Ortaklık Konseyi n« geciktirmeksizin bıldirir. Ortaklık Konseyi İlgili taraiın bu tedbirleri değlştirmesi veya kaldırması gerekip gerekmedıgi ko nusunda karar verebilir. 3 Bu tedblrlerin seçimlnde, Ortaklığın lsleyişinl ve özellikle alısverişlerin normal gellsmesini en az bozacak olanlara öncelık verilmelidir. Ancak bu maddenin Türkiye'ye tanınmıs gözUktügü olanaklar da ha sonraki maddelerle kısıtlan mıçtır. örneftin Madde 19, Maride 5'in kapsadıgı hUkUmlerın Ortak GUmrük Tarifesl ile ilgili olarak kullanılamıyacagını belirtmektedir. Gümrük vergilerinin tedricen kaldırılması ile ilgili hükümler Madde 7/16 arasında kapsannııştır. Bu bölUmün önemli maddele rtnden birı olan madde 9'da Top luluk, Katma Protokolün yürürlüğe girisi ile birlikte Türklye'nin AET Uyesi ülkelere yapv cağı ihraeatı her türlü gUmrük vergileri ile rs etkilı vergi ve remmlerden bağısık tutacagını be lirtmektedir. Dolayısıyla Toplulugun Türkiye çıkııjlı ithalitında kl her türlü gümrük kaldırılmıs olacaktır. Ancak TUrkiye Men «ell ithal&ta tanınan bu taviz Katma Protokolün tarımla ilgili bölümünde belirt ildigi gibi Türklye'nin tarım Urünleri lhracatım kapsamamaktadır. Oysa TUrkiye1nln ihrBCRtınm yüzde sekseni ta rım urünlerinden mejdana gel «DoknsUr toplantnU» (Alman karlkatflril) ra ortak gUnırUk tarifelerlnln uygulanmasını öngttrmektedır. Di ger hallerde bu uyum aşagıdâkı şekilde ve sUreler içinde gerçek leştlrilecektir: Geçis dönemlnin 4'Uncü. 7'inci v« 9'uncu yıllarında mllii gümrük tarifelerl ile ortak gümrUk tarifesl arasındaki 6/> 15'ı e^kın farklar her maddede % 20 oranında azaltılacak ve nihayot 12' inci yılın sonunda ortak gümıUx Urlfesi tam olarak uygulaııac.ak tır. 18'inci madde ortak gtlınrülc tarifesini 22 yıllık uyumun kosullarını kapsamaktadır. Bu maddeye göre gene üçüncü ülkeu re halen uyguianan tarifelor llı ortak gümruk Urifesi arasında ki farkın % 15'i aşmadıgı po/isyonlarda Geçis Döneminin 4'ilncü yılından itibaren ortak gümrük tarifesi uygulanır. Diger hs! lerde ise uyum süresi şöyle saı tanmıştır: 22 yıllık sürenin 10 uncu, 15'inci ve 17'inci yıllarinda sırasıyla tarifeler arasında » , » 15'; aşan farklılık » / « 20, % 30 »• » / t 40 oranlarında azaltılacak «e 22 ınci yılm sonunda 3 sayılı Bktt ki maddelerin tümü İçin ortak gümrük tarifesi uygulanmays başlıyacaktır. Bu uygulamadı Türkiye'ye 19. maddede tanırımı; olan ek haklar maddenin İlk üç fıkrasında şöyledir: Madde 39/1. 1967 yılı toplam ithalatının değer olarak % 10'unu (Bu miktar 68 milyon dolardır!) aşmayan bir kısım maddeler için. Türklye, ortaklık konseyine danışmadan sonra 17'noi ve 19'uncu maddcler uyarınca Uçüncü ülkelere yapacağı gümrük vergisi indirimlerini bu protokolün yürUrlüge girişini lzleyen 22 yüm sonuna kadar ertelemaye yetkllidir. 2. 1967 yılı toplam ithalatının deger olarak "/o 5'ini (Bu miktar 34 milyon dolardır!) aşmavan bir kısım maddelpr için TUrkiye Ortaklık Konseyine danişmadan sonra üçüncü ülkelere 22 yıllık sürenin ötesinde de vergi uygulamaya yetkilidir. 3. Bununla beraber vuknrıdaki fıkralar hükümlerınin uygulanmasının ortaklık içinde mnlların serbest dola.şımını zarar vermemesi gerekır ve bu uygulnma Türkiye'nin 5'lnci madde hükümlerine başvurmasma yol açmaz. Görüldügü gibl maddenin l'ln ci ve 2'nci fıkralan uygulamada esneklik ıtaglayacak hükümleri kapsamaktadır. Ancak 3'ünrü fıkra ortak gümrük tarifest uygulıımaları sırasında ortaya çıkabilecek ekonomik güçlüklere karşı dzel önlemlerin alınmajıını (Madde 5'in öngördUğü şekilde) yasaklamıştır. lıkesini doğurduju kanısına varan her Akit Taral Ortaklık Kon mektedir. Bu nedenle 9. maddenin tanıdıgı bu tavizlerden Tti:kiye'nin yararlanabilmesi çok güçtür. İNDIRİM SÜRELERl Bölümün dlğer önemli hükümleri TUrkiye'nin Ortakpazar menşell ithalatında hangı koşullarl.ı ve sürede gümrük vergilerinl kal dıracagmı gösteren Madde 10 ve ll'de kapsanmıa bulunmaktadır. Madde 10'da 12 yıllık indirlmlerin süreleri saptanmıstır. Bu madde hükümlerine göre gümrük tarifelerimn her pozisyonunda % 10'luk indirlmlerle gümrükler 12 yıl içjnde tamamen kaldırılacaktır. Madde 11 Katma Protokolün .'1 numaralı ekınde yer alan mallarda gümrük vergilerinin kaldı rılmasınm 22 yıltia gerçckleştlrilmeslni öngörmüştür. 12 yıllık listeden 22 yılhk lısteye aktarmaları olanaklı kılmsk İçin 3 sayılı ekte Madde 12'ye gore değişiklikler yapılabilecektir. Madde 12'nin 1. (ıkrası söyledir: Madde 12/1: Bu protokol yürur lüge girdigl sırada Türkiye'de olmayan yeni bir lşleme snnayunin kurulup gellsmesini korumak veya mevcut bir i^leme sanayiinin o sırada uygulanmakta olan Tiirk Kalkınma Planındn öngnrülen gellsmesini saglamak amacı ile TUrkiye Geçis Dönpminın ilk sekiz yılında, ajagıdaki şartlarla 3 sayılı ekte gerekll degisikllkleri yapabiltr: Bu deglsikliklerin tümtl, 1967 yılına alt Topluluk çıkışlı toplam Jthalât degerlnin »^ 10'unu aşmamalıdn. 3 sayılı Ek'te yer alan tüm maddelerin yine 1967 jnlı rakamlarına göre hesaplanan Topluluk çıkışlı ithalât degeri artmamalıdır. Aynı maddenin 3. fıkruı İse şu hükümleri öngörmektedir: 3 Yukarıdaki 1. fıkrada belirtilen amaçla ve 19fl7 yılında Topluluk çıkışlı lthalttın % 10'tı GtjMRÜK BiRUGi TUrkiye ile AET arasında gtlm rilk birliğıni gerçekleştirecek olan Katma Protokolun iktlsadi hükümlerini dört ana grupta top lamak mümkündür: 1) Malların serbest dolaaımı ile ilgili hükümler 2) GUmrük vergilerinin kaldırılması ile ilgili hükümler 3) Ortak Gümrlik tarifesinln uygulanması ile ilgili hükümler. 4) Kotaların tedricen kaldırılması ve liberasyonla ilgili hükümler Malların lerbest dolasımı ile ilgili hUkumler Katma Protokolün 26 ıncı maddelerinde belir tilmiştir. Genel niteliXta olan bu maddelere göre protokolün lmzası tarihinden ltibaren Türkiye vpya toplulukta Uretilen mallar !İB (TUrkiye ve toplulukta serbest dolaşım durumunda bulunan tıçüncü ülkeler menşell maddelelerden tamamen veya kısmen elde pdilenler de dahil olmak Uzerp, madde 2/lai kaynagı veya çıkıs nedeni ile özel bir gümrük re.jinıinden yararlanmadan TUrlciye veya topluluga ithal edllmis mallar serbest dolasım durumun da sayılır. Bu bölümün TUrkiy» yönlinden en önemlt maddesi ku»ku§uı Madde 5 dir. Bu madde aynen şöyledir: Madde S/l Gerek gümrük vergılorı, gerek miktar kısıtlama lnrı gerekse ithalattaki bütun e? etktll tedbirlerle diger her lıan^i bir ticaret politikası tedbirının uygulanmasından meydana gelen uyarsızlıkların alısverıslerde yön değistirmelerine yol açmak ve veya ülkelerinde ekono kümlerlne giren maddelerln lthalâtında kaldırılan gümrük vergılerini yeniden koymak, onları arttîrmak veya yeni vergiler koymaya yetkıll kılabilir. (Konsey üyeleıinin veto hakkı saklı kalmak üzere!) Bu tarife tedbirleri etklledtgi tarife pozısyonlarının her Dirınde Topluluk çıkıslı ithalata uygula nan verglleri advalorem ','«25'm Ustünde bir orana çıkaramu. SINIR1I HAKLAR Gonildügü gibi bu maddede Türkiye'ye tanınmıs olan tıaklar gene oldukça sınırlıdır. TUrkıye nin Topluluk çıkıslı 1967 ithalatı oldukça dUsUktür; ancak 238 milyon dolardır. Bu nedenle 12 yıllık listeden 22 yıllık llsteye ya pılacak aktarmalar lthalat aegerl 24 milyon doları geemeyen mallarla kısıtlı kalmak zorunda dır. Bu rakam oldukça küçük bir hacmi bellrlemektedir. Kaldı ki, 3 sayılı Ek'trkl tüııı maddelerln 1%7 yılında Topluluktan ya pılmıs olan ithalat degeri de deglşmeyecektir. Ru iki koşul TUr kiye'nin bu madde hükümi«rtnden yararlanmasını olanaksızlas tırmıştır. Öte yandan adı geçen Katma Protokolün 3 sayılı Ek'i ıle 22 yıllık dönem içine almış oidugu maddelerde Türkiye'nin lthalatı ya çok düşüktür, ya da hiç yok tur. Dolayısıyla gümrüklerin kal dırılması ekonomi Uzerindeıd etkisini 12 yıl içinde büyük ölçüde gösterecektir. Bu açıdan bakılınca 22 yıllık Ek llslenln yalnız avutucu bir nltelik tasıdı görülecektir. Ortak gümrük tarlfeslnln uygu lnnması İle İlgili hUkümler Mad de 1720 arasında belirtilmlgtir. Genel hükümlerl kapsayan 17. Maddenin 1. fıkrası TUrkiye'nin halen UçUnnü ulkelcr ithalatına uyguladıgı gUmrtlk tarlfeleıi ıle ortak gümrük tarlfesl hadlerl arasında "o l.Vİ aşan bir farlUılık bulunmayan bütün maddelere ProtokolUn lmzasmdan 4 yıl son ile ıınırlı kalmak uzere, Genis Dönemi süresince Ortaklık Kon scyl, Türkiye'yi, 10. Madde hü Y A R IH: GELECEK VE MC'NIN (IKMAZI TiFFANY GARTH 1 LEOMADD 81D BİLfM yALMI2CA ço* BU GÎrzEi. \/r. CAi?pvr/vTn Ad.tt ONU
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear