25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
ruMHUBlYCT 17 EKİM (976 ürk Yurttaslar Yasası (Medtnl Kanunu) 4 eklm 1926'da yUrürlüğe (jirdiğine göre. elllncl yılını doldurup elll blr yaşına basmış oluyor. Bu yasa, insanlarm. özelliklo TUrk yurttaçlarının, doğumlarından, hatta kimi durumlarda ana karnına düştükleri andan ölümlerlna değln, kişl, alle, miras, eşya ve borç ilişkilerini düzenlsylcl kurallardan oluştugu lçln, biz buna «Yurttaşlar Yasası» diyoruz. ÇUnklt «Medent Kanun» terimi, yasanm içeriginl canlandırmıyor. T OLAYLAR VE GÖRÜŞLER Türk Yurttaşlar Yasası, Ulkemizin Anayasadan sonra en finemll yasası olup, Türk hukuk devriminin ve layik hukuk sistemlnm templ taşıdır. Bu yasa 11« TUrklye'do 4 ekltn 1926 tarihine degin yürlirlükte bulunan şerint hııkuku, yani kaynağım dinden alan hukuk kuralları yürürltlkten kalkmış, onun yerlne kaynagını akıldan alan layik hukuk kurallan gpçmıştır. YeryüzUnUn bütun Ulkelorindeki hukuk kuraıları, genel karaktcr vo iktlsadt temelleri bakımından gruplandmlırsa. bunlann iki bUyük düzen içinde toplandığı gorUlür: 1) Burjuva kapitalist hukuk düzenl, 2) Sosyalist hukuk dtlzeni. Türk Yurttaşlar Hukuku bunlardan burjuva • kapitallst hukuk düzenl içinde yer alır. Bu düzenın kuralları ıse kıml Avrupa ve Afrika tilkelerinin dağınık ve eklektik hukuklan bir y.ina bırakılırsa Uç bUyük sistem içinde gruplanır: 1) Roma Cermen hukuk sistemi, 2) Anglo Sakson hukuk sistemi, 3) îslâm hukuk sistomt. Bu üç hukuk sisteminln hepsl de burjuva kapitalist toplum dıizeninin UrünüdUr. Gerçl böyle bir toplum düzenı içinde bulunan Ulkelerin yurttaşlık yasalarındakl kurallar birbirlnden farklıdır ve bu nodenle bu yasalar blrblrinln tıpkısı degıldir. Fransız. Alman ve Isviçr* Yurttaşlar Yasalan ba^ka başka; Ingiliz ve Amerikan Yurttaşlık Hukuklan başka; Islftm Ulkelerinin, şeriatn dayanan yurttaşlık hukuku kurallan büsbütün başkadır. Bunlar birblrlne honzemoz. Ne var ki, bu hukuk sistemlerinden her birl blrer bütün olarak ayrı ayrı ele alımp ıncelendigı viikit, hepsfnde bireysel mülkiyet, mıras, ticaret ve sözleşma özgUrliığtl gıbl ilkelerln egemen bulundugu görülür. Zlra burjuva kapitalist. düzenine Riren her ılç sistemın yasalarında, mülkiyet temeline dayanan miras kurumu, sözleşme ve tlcaret özgUrlügü ve bunlara ilışkin fcurallar yer almıştır. Şu halde temel ilkeler aynı olup. farklar, bu kuralların ayrmtılarındadır. Burjuva kapitalist toplumları düzenleyen Yurttaşlar Yasalan arasındaki oaşka blr ayrım da sudur: Roma Cermen ve Anglo Sakson hukuk slstemlerl layik nitellkte oldukları halde, îslâm hukuk sistemi dtnsel nitelik taşır. BugUn batıda kllisa hukuku, buyük Fransız devrimlnden ben, toplum dlızeni olarak, etkinllğinl yitirmlş, sadece Hıristiyan hukuku ve hukuk tanhi arastınruıcılanna bilimsel bir kavnak durumıma gelmiştir. Tıpkı bunun gibi Îslâm hukuku da, Atatürk devrimlnden ve Türk Yurttaşlar Yasasının 4 ekim 1926rda yürürlüğe girmesmden beri TUrk Sistem Değişikliğine Düşmanlık Ellinci Yılı Derken ... Hıfzı Veldet VEÜDEDEOGLU toplumunda etklnliğinl yitirmlş, Ulkemlz îsl&m hukuk sıstomınden avnlarak layik nıteliktekı Roma C»rmen hukuk sistemine geçmiştir. Ulkemızdekl Medenl Karun düşmanlığının ve din yobazlarınca layıklık ılkpsıne karsı çıkılarak Türk toplumunu 1400 yıl oncekı dinsel yasa kurallarıyla yonetmek ıstemek çabalanr.ın sebep ve hikmeti de, Türk dpvritninin getırdigl bu »ıstem değişikliğtnde yatmaktadır. larıma geçirmeyi kendtm lçfn htr seref <mvnnnr «Blr Adalet Bakanınm, özerk bir Anayasa kuruluşu olan Yargıtanmızın ve kararlarının varlıfını unutarak, kendl Idslsel diışuncelrrini Cumhuriyet Savcılıklarına da kabul ettirmek yolundaki bu glrlflmlnin, Cumhuriyet hükumrtlcrl ve Türk adalet tarlhinde blr örneği daha görülmenıiştlr. Türklye Cumhurlyetl Anayasasının baslanirıç hölümUnde yer aian, Atatürk devrlmlerlne bağlıhKin tam suuruna sahip bağımııız ve özerk varın»nın Cumhuıivrt Savcılarına. brlli hlr amaç la yayınlanan bu genelge, adalet ve varjn kuruIıiflart arasınds feleneklrsmla ascarî nezaket ve yarffi kuralların» da aykırı hulunmaKi ncdeniylf, dii^ilncenlıi yanmtması acımndan da Ibret verlcldlr. Adalete ve bajfimjııı yarpya hlzmet yerlne bu yollara başvurulması devlete ve ıılkeye lıcrhantl bir yarar nağlamayacağı gerçeğinl anlamakta geç kalmamanın ve bundan böyle de, w salann verdlği tftırv ve vetkllrrlmizin, anladıeımız blçtmde uygulanaca^ma biİKİlerlnlzl rlca ederim.» trnutmayalım kl bu yaayt yazan Cumhurlyet Başsavrısı, Anayasayı lhlal edenlerl yargılayacak olan YUce Divanın da savcısıdır.. Nurcuların Amacı Nurcuların gütlügu şaşmaz amaç, hukuk sistemlmlzi, devrlmden ve Yurttaşlar Yasaaından önceki duruma ReUrmektir. Bu amacı gösteren türlü ornekleri, «Şeıint, hukuk mu, dın mt?» başhklı yazıda ortaya koymua ve Nur risalelerıni korumak isteyen İçışleri Bakanı Oğuzhan AsiHUrk içln şoyle yazmıştınr «Saidi Nursi ve onun lzleyicisi olan şeriatçılar, devletin temelını değişmez din kurallanna oturtmak islivorlar. îçışlerl Bakanı valiliklere gönderdlgl genelge lle. Ce?a Yasa«.ına göre bir suç işledlğinin ve Anayasa ilkelerine karşı geldiJftnin farkında mıdır acaba?..» (Cumhurlyet, 4 tem muz 1976). Haydl blr an lçın: «îçlşleri BEkanı Inşaat MUt«ahhitliglnden gelmt> bir YUksek MUhendis'tlr, bilmlyor» diye düşUnelim. Ya son haftalarda bu işe kanşajak Cumrıırlypt Savtılnrına bir genelge yollayıp, Cumhuriyet Başsavcısının, Nurculuğun 8uç olduğu konusundakl yazısının toplattırılmasını ve bundan böyle genplgelerınin kabul edilmeyerek geri yollanmasım isteyen, üstelik bagımsız yargıya da emır vermey» kalkışan Adalet Bakanına ne diyelim? Bu zat hukukçudtır avukatlıktan gelmedir; Ceza YHsasının maddelerinl ve Yargıtay Ceza Dairelerı Genel Kurulu kararlarını bllir; hiç değilse bllmesl gereklr. Adalet Bitkaru MUftüoğlu, hem Cumhurlyet Başsavcısından, hem Yargıtay 8. Dalreslnden 1 & yık olduğu cevabı almıştır. Ceza Dairesi, Adalet Bakanınm kesinleşen blr mahkerrv? kararının bozulması İstegtni reddetmlş, Cumhuriyet Başsavcısı Sayın K&zım Akdogan ise Adalet Bakanına Türk adalet tarlhlne altın harflerle geçecek olan bir yazı gönderrmştir. Bu yazıyı aUtun Bîr Sempozyum TUrk Yurttaşlar Yasasının 50. yılı dolayısıyl*. tstanbul Hukuk Fakültoslnin Mukayeselt hukuk EnstitüsU, 3 gün sürecek blr sempozyum rilizenledl. Bunun açıhş töreninde Sayın Cunr hurbaşkanı ile Sayın Yargıtay Başkanı da konusacaklar. Bilindlgl gibl TUrk Yurttaşlar Yasası, ısviçre Yurttaşlar Yasası ömek alınarak hazırlandı. «TUrk Medenl Hukuku Cllt I: Umumi E saalar» adlı kltabımın, gerek 1943'de çıkan birın ci basısmda, gerek 28 yıl sonra 1969'da yayınlanan lUvell yedlncl basısında batı modell layik bir Yurttaşlar Yasasının kabUlündekl zorunluğun nedenlennl çöyle mralamıştım: 1) Eski hukuk slstemimizln bugünkü lhtiyaçları karşılama yacak derecede geri nlması, 2) Evlenme boşanmı, miras gibl işlerde, hangl din ve mezhepten olursa olsun bütün vatandaslara uygulanacak kurallarda blrlik gerekllllgi, 3) Lozan'da kapı tülâsyonlann k&ldınlmaamdan tonra ffikomlsde yeni blr hukuk slstemlnin kurulması yolundakl slyasal zorunluklar.» BUtün batı yasalan arasında, lsvlçre Yurttaşlar Yasasının yeg tutulmaaının nedenlnl de şöyle açıklamıştım: «Bu yasa öbürlerine göre da ha yeni, daha yalın, daha sosyal ve halkçı ve daha kolay anlaşılır durumdadır. Lozan antlaşmasından sonra lstanbul'da beş yıı adll danışmanlıkta bulunmuş olan Prof. SauserHall, Isvıçre Yurttaşlar Yasasının TUrkıye'de yeg tutulmasınm nedenlerıni şoyle özetler: a) Isviçreds (ıkuyan hukukçuların Türkiyede yönetim başına gpçmesi; b) Isviçre Yurttaslar Yasasının yalın VP açık oluşu ve TUrkiyede Franhizca bılenler çok olduğu içın, çevırının daha kolay ve çabuk japılmasına imkan bulunuşu; c) bu yasada, kadın erkek eşitllğine dayanan aile hukukunun gü 7el aüzenlenmı? olması. Bızce Isviçre Yurttaşlar Yasasının yeğ tutulmasının nedenlerlnden bıri de bu yasanm yargıca geniş yetkiler veren esnpk karakteridlr. Bu esnek durumdan yararlanarak ve yasanm kendine bıraktığı genış alanda serbest takdır yetkisini kııllanacak olan Türk yargıcı, zamanla, koyacagı içtihatlarla bu yasanın çerçevesi içinde asıl Tvırk Medeni Hukukunıı yaıatacaktır.» (Sayla 86 ve 87) Işte ellinci yıl sempozyumunaa 3 günde bu TUık Yurttaşlar Yasasıyla ilgili türlü konularda, ikisi yabancı olmak Uzere 17 bilim adamı soz alacak ve onların tebliginden sonra tartışmalar yapılacak. 4 gün önce lütfen bana da gonrfprilen davetiyede yazılı konular arasında «Türkiye de değiştirilmek lstenen Iftyik karakterli Yurttaşlar Yasasının bugün karşı karşıya bulundugu tehhke ve bunun bilimsel ve toplumsal sakıncaları» diye bir konuya rastlamadım. Eğer dinleylci olarak degil de, kırk yıllık bir medenl hukuk hocası sıfatıyla, bu spmpozyuma konuşmBcı olarak çağrılmış olsaydım, herhalde davetiyede rastlamadığım konuyu seçerdim. ÇUnkü giitıumü7de Türklye korkunç blr gldişin dönemeç noktasındadır. Ya vatan sevgisi ve sağduyu ege. men olacak ve Atatttrk TUrkiyesinin ilerici ve devrımci karakten, bütün alanlarda olduğu gibl hukuk alamnda da korunacak, ya da Ulkemlz io nu nereye varacagı belli olmayan blr karanlığa bürünerektlr. 1962 yılı ocak ayında lsvlçre Yurttaslar Ya«asının yürUrlüge girişinin ellinci yılı tsviçre Hukuk Fakülteleri ve hukuk kurumlarınca kutlanırken, benı de Türklye'den tek konuşmacı ola rak çağırmışlnrdı. O zaman 7.ürih. Basel, Bern Hukuk Fakültelerlyle St. Gallrn Iktlsadt v% Tican Billmler Akademisinrie dort konferans verdlm. Bu konferanslarım tsviçre'nln an ciddi ga* zetelerinde ve hukuk dergılerinde yer aldı. O zaman benden isteriıklerl konu «Teorik de?ıl, tsviçre Yurttaşlar Yasasının Türkiye'dekl 35 yıllık (O tarihte 3ü yıl idl) uygulama sonuçlan» gibl pratlk bir konu İdl. Biz şlmdi TUrk Yurttaşlar Yasasının ellinci yılını kutlarken, yukanda belirttiğlm gtbl sadece teoride kalmamalı ve toplumun bugUnkü gerçek dunjmunu da ortaya sermellylz. Bence bütün namuslu aydınlarm, kuramsal ve bilimsel aynntılardan çok, sosyal ve slyasal gerçeklere gözünü dıkmesi zamanıdır simdı. GÖZÜBÜYÜK hdullah Tulat Gözübüyük, Yargıtay 8'lncl Ceza Dalresl Başkanıdır. Birkaç yıl önce kendisinden bu köşede ıoz «Vinıstım. Oncr Gözübüyük'U hangl nedenlc konu edlndlglml anlatmalıyım. 12 Mart 1971'den sonra sıkıyönetlm llan edtllp sag cunta ülkenln siyasal yönetlminde ağır basınca, Basyazarunız Nadlr Nadl Cumhurlyet'ln bnşından avrılmak zorıında lıırakılmıştı. tçten \o dışt.ııı gplpıı ba.skılar hir nnktatla bütiinleşmiş, Riu.etc yonünü değiştlrnıi>tl. l'lkemizln ve basınımızın o karanlık dunıtni lyice hiliııcllı;! için yiııelcmrye gerelt yok. Gözübüyük o »ırada Yareıtay Blrincl Ceza Dalresl Başkanıydı; Cıımhurlvet'e şu mektubu yazdı: Cumhuriyet Gj/.ttesi Yonetim Kurulu Muhterem Başkanhğma, Cumhuriyet'in, kurucusu rahmetli Yunus Nadi'nin ruhunu aziba sokan ve bın okurlarını cn acı hayal kırıklığma ugratan Marksistlerden kurtarılmasından dolayı duydugumuz sevınç ve huzur soıısu/dıır. Tann yurdumuzu vatan hainlerindeıı korıısun Cumhurıyetm mlllıyetçi, hUrriyctçı, ve Turkçu ulkusune dcvamındu samimi başarılar dıleriz. Saygılarımın kabulünu rıoa ederim. Mektup t > a^ııMos 1971 tarilılnl taşıyordu. Ama knrolası 7aman bir takvlm yaprağında çakılı kalmıyor ki . En başta Nadlr NaUl olmak ııyeıe Atatıirkeıi, devrlmci, llerlci ya7ar ve cazetecilrrin Cumhuriyet'ten kopanlması ve gazetenin kurultış amaçlnrından s.ıptırılması büyük blr tepkl yaratmıştı. Giin geçtlkçr g.r/etcnin satışı düşüyor, batağa Niiplunıynrılu. YUzblnlerre okıır, nnzlegmlşler glbl boykota Kirdiler. Türlılve'ricki «lcıııokralik ve özKİirlükçü lıalk dlrenmeslnin blr parcasıydı bu... Yeryüzünde böyle bir basın olayına bir başka nrnck KÖstcrllrmez. Cumhurlyet okurunun billncinl vurgulayaıı eylem, Nudlr Nadl ve arkadaşlannın pa/eteye yeniden ça&rılmalarıııı nagladı. Cıımhuriyet, kıırulıı.şuna vc adına lâvık işlpvine bnvlrre k.ıvııştu. Ama Ahdullah Tıılat Gözübııvük Cnmhuriyet'tr yn7mak fırsatını kaçırınak istemlynrdu. Bu krz blr makalrftinl 13 eylül 1973 tarlhlııdp ıju kartvizltlnl lliştirerek yolladı: Abdullah Pulat GıizübUyük Yargıtay Buincl Ceza Dairesi Saygı ile sunar Bu ne biçim işti? Cumhuriyet'in yönetlmlndcn uzakla|> tikları zamnn «Tann yurdumuzu vatan halnlerlnden korunun» diye nitelecliğl kişllere nasıl naygılarıııı sunardı bir Yargıtay üyesi? Bunu yapmak için ya dengesiz olmahydı blr insan; ya ryyamcı. Düştüklerl zaman Insanları vatan halnllfl İle Kiiçlamak; yükseldlkleri zaman aynı insanlara •aygılannı sunınak, ancak belll karakterlerin harcıdir. Nasıl blr ki.şiyül bu AbduUah Pulat Gözübüyük? Sorunun karşılıgı zamanla peklştl. Hlr kaç gün Knce Gözübüvük'ün Türkes'e yazdığı blr tcbrik kartı basında açıklandı. Siıııdl Yargıtay 8'incl Ceza Dairesi BaşkanliKinı yapan GözUbüyük, MHP Genel Başkanına şu tebrlk kartffii yacmıştı: Pek Sayın A. TUrkeş Başbakan Yardımcısı Tarıhl. kalbl dostluk, aynı Ulkü ve aynı Türkçülük üstün duyguları İle mUbarek bayramımzı candan kutlar, saglık ve selamet dileklerimle saygı ve sevgılerımi sunarım. Not: Flzlkçl gence değerli ılgılerınize çok teşekkürler. Demek kl TUrkeş İle ülküdaştır Gözübüyük.. Yalnız ülküdaş da deglldlr; kartvlzlttcki «rizikçl genoin Gözttbüyük'ün blr yakını olduğu ve Turkeş eliyle devlct katında blr «ınrununun çözümlpndlgt bildirilmcktedlr. Böylesine btr ljblrligt Içlndr, Tann Türkeş'le Ulküdaşuun dostluklaruu dalm etsln, dlyeceğtz; ama.. Aması vat A Sahtesinden Sakinın! OKTAY AKBAL Ivet Hayır Anayasa Değişiklikleri Geçersizdir DGM'ye lllşkln tartışmalar, her »eforinde, T.C. Anayasau'nın 136* ncı maddesinın geçerll olup olmadığı sorunu ile, TUrklye'yi bugUnkü duruma getirenlerin öteden beri ağızlarında eksik olmayan usanç verlcl •nakaraU ve de doğru, ama slstemleştirilmemlş bir takım düşUnceler Uzcrlnds dügümlenerek sürUp gldiyor. MC lktidarı ve yandaşlannın, Demirel türü akıl jürütme yoluyle, savundukları özetle şudur : 136'ncı madde mademki Anayasa'da vardır, öyleyse vardır; DGM'nin kurulmasına llişkln buyrugu da, öyleyse Anayasa buyıugudur. Ve de, «ıhtisas mahkemeleri» olan DGM kurulmazsa, MC ellyle temelleri atılan «refah devletU, giderek tsonuncu Türk devleti., komünlstlerln saldırılarıyle çökecektir. Buna karşı savunulan tez de, genellikle, Anayasa'nın 7'nci ve 32'nd maddelerinln lçerlklerlne dayandırılıyor. Gerçekten de, Anayasa' nın 7'nci maddeslnde: «Yargı yetkisl TUrk mllleti adına bagımsız mahkemelerce kullanılır» denılmiştir. Bu maddenln, gerek Anayasa Mahkemesi kararıyla yürUrlükten kaldırılan, gerek, iaçı smıfına karşı hUkümlerl genişletilerek, yeniden yürürlüge konulnıasuıa çalışılan içeriklerıyle, DGM'nin kurulmasını ongoren 136'ncı madde ile çellştigi besbellidır. 32'nci maddede ıse, mahkemelerin nıtellgine ve kuruluş amacuiA iliskln Anayasa kuralı daha da somutlaştınlarak, şöyle denılmiştir: MUVAFFAK ŞEREF özetlemt, su Uç bölürn» ayrılabilir: 1) Karşılıklı amaçlar, 2) Sorunun kuramsal çözümü ve de 3) Pratlk çözüm sorunu. Karşılıklı amaçlar, en kısa blçimiyle, şöylece özetlenebllir. Emperyalist yabancı güçler İle iş bırlikçi yerll güçlerin koruyuou etekleri altında büyümeye çabalayan sermayenin paydaşı ve tem silcisl olarak, MC ve yandaşları, 1961 Anayasasının getlrdiği burjuva demokratik hak ve özgürlüklerl» işlerlnl yUrütemeyeceklerinl çoktan anlamışlardır. 1961 Anayasasının özünü yaralayan 12 Mart, bu vargı sonucunda sah neye konulmuştur. MC'nin, başta işçi sınıfımız gelmek tb.ere, Türkiye'dekl demokratik güçlere, orgütlere ve kurumlara karşı sırasında kanlı uygulamalarla a<; tığı savnş da, yine bu vargıya da yanıyor. Buna karsılık, başta ışçi smıfımızın DlSK'te toplanan bilmçli kesimi gelmek Uzere. TUr kıye'dekl demokratik güçlerin, örgüt ve kurumların bugUnkU sa vaşı ise. 1961 Anayasasını koıvı maya yoneliktır. Seçimlerde treni kaçırma kaygısına düştUklerı anlaşılan kimı sol partı yo<ie ticllerlnln, güncel sorun olmayan «sosyal demokrasıye kayma» gtbl suçlamalarla, demokratlk güç lerin bugünVü savaşına zarar \e ren çıkışları bir yana bırakılırsa, kendiliğınden oluşuveren gem? cepheslyle Türk solu, bu güncel görevin önemlni kavramıştır. Kısarası, karşılıklı amaçlardan ilkı 1961 Anayasasını bUsbütü.ı yıkmak, ikineisl ise korumak ve de 12 Martia aldığı yarayı onar maktır. Sorunun kuramsal çözümU, şu İki noktada toplanarak sergllena bılır: a) 12 Mart rejiml altında yapılan Anayasa değlşlkllklerlnin, bu arada değişlk 136'ncı maddenın geçerli olmadıgı, b) anılan maddenın, Anayasa sistemi ve ku rallar hiyerarşlsl açılanndan da geçerll olmadıgı. a) 12 Mart rejlmlnln bugun baş savunucusu kesilen Demırel, 12 Mart 1971 günü, Başbakanlık koltuğunu bırakarak, zamanın Cumhurbaşkanı Sunay'a yolladıgı istifa mektubunda sunları yazar: • Genelkurmay Başkanı ve kuvvet komutanlan taralmdan zat ı devletlerinlze, Cumhurtyet Senatosu ve Millet Meclisi Başkanhftına tevdı edilip, bugün saat 13.00 deki radyo haber bültenlerinde Turk kamuoyuna da duyurulan muhtıra İle Anayasa ve hukuk devleti anlayısım baftda«tumak mUmkUn değildir.» Gerçekten de, 12 Mart dönemindekl Anayasa değişiklikleri, bu arada DGM'nin kurulmasını öngören değişiklik, işte böyle bir rejim altında, b'zel hukukta «ıkrah» denllen, yeniriılimlzdeklkar şihgıvla «korku» içinde yapılmıv tır. Dr. Bülent Tanör'tln 14 mart günltı Yeni Gazete'den aktardıfeı hiç btr zaman yalanlanmamış şu haber bile, tek bnşma, bu gerçegl doğrulamaya yeter: «81181111 kuvvetler adına önceki gun Cunı hurbaşkanı ile Senato ve Meclıs Başkanlanna verilen muhtıradan ayrı olarak, yalnız Sunay'a verilen muhtıra gerekçeslnde yazılı talepler arasında da en geniş yer Anayasa deglşikliği ile llgıli bbHime aynlmıştır. Anayasa'nın TPmel Hak ve Hurrlyetler ve Ödev ler bölümunde yer alan maddelerden 8'inin değtştirilmesı ıçerck tiğlne işaret edilmiştir. Bu talebe göre Anayasa'nın lü'uncu ve 34'üncü maddeleri arasında yer alan S maddesi degısecekt!r.>. Kaldı kl, gerek birincı, fteıek Ikinci deSışıklikler sırasındH Anayasa dışı baskının süre gittigi pek çok oraqkle tauıtlanabılir. T | •Hlç kimse kanunen tabl oldugu mahkemeden başka bir mercl onune çıkarılamaz. Bir kimseyi kanunen tabı olduğu mahkemeden başka bir mercl önune çıkarma sonucunu doğuran yargı yetkisine sahip olağanü&tü mercller kurulamaz.. Klsllerl «kanunen tabl oldukları. mahkemeler yerine yargılayan DGM' nın olağanustU mahkemeler oldugıında kuşku bulunmadıgına göre, bu maddenın içerıgınm de 136'ncı madde ile çeliştıği apaçıktır. Blnlerce kez aktanlmıg, Içeriklerl ayrıntılarıyle bellrtltmış 136'ncı madde ile çelıştıkleri de anlamlan açısından kesinllkle sap tanmış iki madde. tkinci teze, yıne hepsi doğru, ama sistemleştirilmemiş olarak, şunlarm da eklendigl görülUyor: DGM'nln, Türklye'ye •sıkıyönetimsiz sıkıyönetim. Retlrmeye, vurguncu özel sektörü geliştlren, hızh enflasyon süreclne karşın lşçl Ucretlerinl dondurmaya, DÎSK glbi, TÖBDEH vb. gibl, örneği TEP davasında görülen sol partller gibl yasal «rgütleri, grev hakkı, soz özgürluğü vb. gibl demokratlk hak ve özgürlükleri yoketmeye ve bbylece bugünkü gızli faşızmden «yasa>ya dayanan açık faşizme yönelim MC «önlemleri.nde etkin bir âlet olarak kuilanılacağı. Gorüldüğü gibi, tartışmada ıkınci tez, hem hukuk mantığı, hem de olgular açısından tutar .1 bir sistem içinde mantıksal sonuçlarına gotürülmedığı ıçın, bıruıclslnin karsısına, dayandığı gerçeklikler ve hukuksal temel derecesınde güçlu bir Rörünümle çıkamamaktadır. Bu da, bilincı, .>•••••••••••••••••••••••••••••••••••»••••• Demirel türü akıl yurütmelerıs ve de elli yılı aşkm bir süredır yınelenen «çağdaş uygarlık düre yi», «refah devletl», okomünizm : tehlikesl» gibl sözlerle biçimlen ? SÜLEYMAN SAÎM T E K C A N dırilmif olan lıalka, hatta en gaI ST A N B U L nlş ölçU ile aydınlar oevresin» GÖRSEL SANATLAR MERKEZt'nde ulaşmasına gerçekten engel oluYarın Açacağı (18 Ekim 1978 Saat: 18'de) yor. Sorunu nasıl ele almalı? Bura«GRAVÜR • SERiGRAFi BASKI da ayrıntılara girilemeyeceği açıi; tır. Bu soruyu, ayrıntılarıyle, de RESiMLERi SERGiSi»NE rınliğine ve genişlıgıne yanıtu ma işinı Anayasa hukukçulanna J AtatUrk Enstitüsü'nden mezun ettigl tum ögrencılertnl ve siyasalbılımcilere bırakarak, • ve dostlarıuı çağırır.. burada, çaresiz, kısa blr toplu • •••••••»••••••••••'>•••»•••••••••»••»••••«>• bakış niteltSint a>«»m^van nır İle yetlnllecektir. Bu * Cumhuriyet: 11744) Jsgot, Ancelot, Feletz, Patln, Lebrun, Droz, Dük Pasquier Baron Oulraud, Baron de Barante, Dupln, Kont de Salvandy, Kont de Mole\ RoyerCollard... 1845'te rransif Akartemisindc üye idi yukarda adları yazılı kişller . O çağın ünlü yazarlan, düşiınürleri, ozanlan, edeblyatçılan olarak Akademl. ye «eçllmişlerdl. Bugün bir tekinln ne adı var, ne de okunan blr yapıtı! Açtım Framız edeblyat snılttklerini bu adları aradım. hiç blrlni bulamadım' Her ülkede, her çağda «edeblyatçı» Rrçlncn nlce kisl vardır. Böylclcri çllr yazar, roman yazar, kltap üstüne kltap çıkanr, ötıemli göre'vlefe seçllmeyi başanr, «edebiyat» konugunda yetkill uzman peçlnlrler. Ama ölür dlmez untıtulurlar. Daha yaşadıkları günlerde bile gerçek edrblyatçılar, yazarlar bu gibl sözde edeblyatçüarı tanırlar. kcndllerini onlardan ayınrlar. Ne var ki, salıto edehlyatçı yaşadıgı sürece lyi edeblyatçıyı gerlıerc Iter, kaçırtır alanlardan. ön yerleri bırakmaz değerlllerc. 184S'de Fransız Akademisinde üye bulunan gerçek cdebiyatçılar ise bakın ne kadar az: Lamartlne, Hugo, Salnte Beuve, Merimee, Chateaubrland... Blr sürü degerslz kişlnin yanında blr avuç dcğerli edebiyatçı! Sahtelerle, gerçek edeblyatçılar Akademi üye seçimlorinde her ztunan ters dilaerlerdl. Ne zaman yeni blr aday ilerl sürülse Akademide çoğunlukta bulunan değerslzler kendilerl gibi, kendilcrine benzeyen klşilere oy verlrlerdi. Birkaç yıl sonra Vignv de üye seçlldl, ama onların yanı sıra Baour. Empis, Flourens, Pongerville, Remusat, Vltet ICİbi klmseler de Akademide yer aldılar. Durum deglsmiyordu, gerçek edebiyatçılar her zaman azınlıktaydı, sahtc edrbiyatçılar ise her zaman çoğunlukta, her zaman egemen... Ilugo anılarında Balzac'ın sık Bik adayügını ilerl sttrdügUnU yazar. Balzac her seçiındc yenilir. M. de Noallles adlı birt ylrmi bcş oy alır, Balzac İse dört! Chateaubriand ölmüştür, onun yeriııl alacak edebiyatçı seçllecektlr. Blr Akademi üyeal Hugo' ya «Chateaubrland'ın yerini büyük bir yazar almalı, ama öyle blr! yok ortalıkta» der, Hugo'dan şu yanıtı alır «Evet, böyle birl var». Balzac'tır elbet o büyük yazar, ama seçllemrt .. Derken haıjka blr yaşlı üye ölür, onun yerine yeni bir seçinı yapılır. Beg aday vardır: Saint Prlest, Nisard, Salntlne, Chasle ve Balzac... Balzac ikl oy alır, Saint Prlest seçillr. Balıac'a bu kez Hugo ve Vigny oy vermişlerdir. Önceki seçimde de Balzac'a verilen dört oyun ikisl Lamartinc île Hugo'nundur. Musset'nln de Akademi ilyesl olması epey çetin geçmlştlr. Barant, Deschamps gibl adaylar karşısmda Musset blr türlü beş oydan çogunu oldn edemez. Musset'ye oy verenler yine Ilugo, Lamartlne, Vlgny'dir. İkl Idsi de bu ustalara uymuştur. Musset daha sonrakl yülarda Uyelige seçllebllecektlr. Balzac ise hiç blr zaman Akademlye giremez. Bilmem kaç kez adaylı* Jmı koydugu halde! . Btitttn bu Srnekler neyl gösteriyor? Blr gerçek rdeblyatçı var, kendinl sanata adamış, roman, oyun, slir, deneme yazan, bunun dışında hiç bir poUtlka gütmeycn. kendinl yapıtma adamıs gerl kalan herşeyl önemslz görmüş kişi .. Blr de onun bunun tıoşuna gidcrek onun bunun övgttsüntt yaparak. kendinl tanıtmayi başararak, değerslzliginl slyasal oyunlarla, açıkgttslUklerle kapatarak, yazdığı değerslz yapıtları kendlsl gibl değeralz kişilcre övdürerek! Bunlar hllgln, profesör. ögretmen, gazeteci, yüksek devlct görevlisi, politika adamı olabilirler, bu koltuklara tırmanarak, edeblyat dünyasında da yaşadıkları sürece blr ün elde edebillrlcr. Hugo, Vlgny, Lamartlne, Musset, Merimee, edeblyat tarlhleılnde önemli bir yer tutar kltaplan sUrekli banılır, kuşaklar yapıtlarını okur, Inceler, ezberler dlzelerinl . Dtinya edebiyalının malıdırlar onlar, yapıtları hemen her dlle çevrlunlçtlr. Taşadıklan sürece, bu büyük edeblyatçılar zaman zaman blrblrlerlnl çekemeseler de, birblrlerinln değerlnl bllirler, knbul ederler. o sahte cdebtyatçılara karşı «kendilerl «Ibl» olanları tutarlar. Ama değersizler «oğunlugu karşısında zaman zaman yenlk düşerler. Ne vaı kl gelecck onlarındır. Öyle de olmuştur. Her zaman da öyle olacaktır. Bu yazıyı sunun lçln yazdım. Bugünlerde blzde de blr Dil vt Edebiyat Akademisi kurulacağından söz edlllyor. MC Iktidannda ortaya çıkacak bir Akademınln edeblyat dünyamudald en değersiz klşllerden kıırulacagına muhakkak gözüyle bakmak gereklr. Gerçek değerler, edeblyatımızın yanna kalacak kl. silerl böyle Akademilere glrnıeseler, ahnmasalar da Türk edeblyatını onlar teıtısll etmektedlrlcr. Yanna kalacak yapıtlar onlarınkllerdir. Devlet gücüyle, desteglyle, yazar, ozan yaratılmaz, böylelerlnin üye »eçUeceği blr Akademi İse uiu» karşısında saygıyla, sevglyle karşüanamaz. Edeblyatuij sanatın kendl yasaları vardır. En eskl günlerden beri hep bu yasa yürümüştür, yürüyccektlr de .. ÇAĞRI . tlr. Ancak, Türk toplumunu gerlletici, temel hak ve bürriyetlerı, hukuk devletl llkesinl yok edici, blr kelime ile, 1961 Anayasasının özünü ortadan kaldıncı Söz gelimi, 23 nisan 1971'de, o dönemin unutulamaz klşilerin ve bu niteliğl İle değişiklik olarak kabul edllmesl caiz olmayan den Adalet Bakanı tsmaıl Arar, ve Anayasanın devrilmeMni önHükümet sözcüsü olarak verdiğl demeçte: «Devlet güverüık mah gdren maksatların, sözü geçen 155. maddenin çölgesinde gerçekkemeleri kurmayı düşünüyoruz. düşünmek demişti. Bu damecin de yer al leştirılebilmelerini dığı 24 nisan 1971 gUnlü Cum mümkun değildir.» Anayasa Mah kemeslnin 13 4.1971 gUnlü bir ka~ huriyet gazetesinde, şöyle btr rarında da şöyle denilmiştır: «Amanşet vardı: «Silnhlı Kuvvetler Yüksek Komuta Konseyi de AMa•¥ guayasa'nın tam blr uyum ioindo yasa deglşiklijfi lçın gahşma ya birbirlnl tamamlayan genel hüpıyor.» öte yandan, îsmail Arar' • »kümlerinin, Antıyass degişiklilUeriyle sistem ve düzeninin bozuldan da ünlü, Başbakan Prot. Nih.it Erım, Figaro gazetesine ver ması va çellskıler içine düşürüldiğl demeçte: «Ordunun hüküme mesi, blr bUtün teşkil eden hute baskı yapmadıgnı, ancak boy kukî yapıyı sarsar ve yıkar. Bu le bir baskı sbz konusu ise, sa durumda Anayasa Mahkemesı "nin dere Anayasa değişiklikleri ko 147. madde İle kendlslne verilen nusunda olabileceğını» soylemiş görev ve yetkilerl kullanarak /jıa tır. (Ortam, sayı: 8). Aynı gun yasa'yı çoğunlugun egemenüğine lerde, «Genelkurmay'da Korge karşı koruyabilmesi, Anayasa'nın özellikle başlangıç kısmı, 2., 4. neral Muzaffer Heper başkanllve 8. maddeleri hükümJerine tıyğındaki bir Anayasa Komısyonu gundur. Şu duruma Röre, Anayaçalışmalarını bıtirmiş ve değişik sa deglılkliklerinin esas yönün lık konusundakl raporunu Genel den Anayasa Mahkemesi'nin uykurmay Başkanına vermiş»tir (Ortam, aynı savı). Doç. Dr. Per gunluk danetimine tabl olmayaca gı yolundakl görUsün anayasal tev Bılgen'in «1961 Anayasaainft dayanaktan yoksun olduğu sonuRore sıkıyönetim» adlı doçentlik tezınden Dr. Tanör'ce aktanlatı cuna vanlmışür.» Ne var kı, az dnce de değinilşu sozleri de ilginçtır: .Bu satırlann yazan, o tarihte Mılli Sa dığı gıbi, bu karardan sonra yapılan deglşiklikle, Anayasa Mahvunma Bakanhğı Hukuk Müşavir kemesı'nın sonraki bir kararlnlığınde Müşavir yardımcısı olada bu değlşıkliğe n/.a gbsterildlrak aikerliğini yapıyordu. Annğınl anlatan bir kayıt, aynı zaman j'asa değışikliklerinın bir kismı Genelkurmav Adli MUşavtrliğin da esas ybnünden denetlm yetkıda tasarlanıvor, hatta kalrme nlı sınln saklı tutulduğu izlemini yaratan ifadeler vardır Öyl» aanıyordu. özellikle, Başbakan nıyoruz kı, Anayasa MahkemesıErlm'm kamuoyuna açıkladığı ne gel<;cekte bu lklncl ejllim ege Ikinci önerlsinde bir çok madde men olacaktır. Bu nokta bir yana lçln iki teklif vardı. Teksir edılbonuçla, 136. madde, hem «ıkrah» mış metnin sonuna eklenmiştl. altında konulmuş olması, hem vSona eklenenlpr Gonelkurmay'de 1961 Anayasası slstemınin teda kaleme alınanlardır.» b) Anayasa deÇişıkükleri, yasa mel kurallarıyle açıkça oellşmema organının 12 Mart rejımi al si açılanndan kesinlikla geçersizdir. tında anayasRl geçerllğini yitirBuraya iylce Öğreti dUşse de, me.'ıfti bir sırada ve özsür iraMC'cilerin bir de şu «ihtisas mah deııylc yapılsaydı, yıne de geçersiz olurdu. Konumuz açısından, kemesi» yakıştınnalarına deglnllmeden geçilemez. DGM, sözgelıIrmn Hakları Evrensei Beyanna mi, TCK'nun 142. maddesine ilısmesı, Avrupa însan Hakları stizleşmesi gıbı bıreyspl hak ve öz kın davalara da bakarlar. Kurulmalarındaki amaçlardan biri de gllrlüklere ılişkin hUkUmler taşıbudur. Bılindlğl gibl, bilimsel yan uluslararası nndlaşmalar, ana nıtaUkteki yapıtlar suç öğesl olayasalar, yasnlar, yönetmelıkler v.b. yukandan aşağıya tnen be maz. Şımdi Bormak gerekir: DOM «bilimsel» olam blllmsel olmayan lirli bir kurallar hiyerarşisi (mer dıveni) oluştururlar Bir alt ba dan hangı bllimleriyle, hangi bılgileriyle ayırdedebiltrlerî Pllozof samaktaki kural bir üst bas/ mak takl kuralla çelişirsıs xegersi7. lardan nu, sosyologlardan nu, olur. Anayasa Mahkemelerinin ya okonomistlerden ml kuruludurlar? saların Anaypsil uygunluğunu Prof. Tank Zafer Tunaya, Musdenetlemesı bu ılkeye dayanır. Kurallar hıyprar5>ısı her bır siste solini ve Hitler'in Anayasa deftlr/ln keııdı içinde de geçerlidır. şlkliklerıyle faşİKmlerinı kurduk Sistemın temelini oluşturan ku larını ömek göstererek, şunları rallarla çelışen kurallar gcçersız yazar: «Anayasa, ilke olarak, anolur. Anayasa Mahkemeleri, Ana cak kendl sı&teml içinde degiştiyasa değişlkllklerlna lllşkln vasa rilebilir ( ..) Anayasa'yı degiştlrme bahanesiyle, rejimi ortadan ların Anayasa !i.stcmıne, temel kurallanna uygunlugunu da, vi kaldırmak, bunun için de Anayanp aynı ilkenın do^al sonucıı ola s>a'yı paravana yapmak, bır değisrak denetlerler. Bu yetkiyl teulla tırme dcgıl, bir «ihlabıdir. Ve buna «Anayasa'ya karşı hlyle» de namayan Annyasa Mahkemeleri denir.» Ama, bu tür hiylelerle yo«Anayasa Mahkemesl» nltellğıni vitirırler. Çünkll, 136. maddede la kqyularalc, Mussolinl laşizmi olduğu çlbi, o deÇlşıkliğfi dayr.nı 20 yıl, Hıtler faşizmi 12 yıl, Salalarak konulan bır vasa ile Ana>a zar faşizmi 30 yıl ayakta durabilsa Mahkcmelerımn yasalan de mlştir. Franko taşizmi ıse 103Knetını yptkı ve gorevleri de ello deıi beri sürüp gidiyor. Neden? rınden alınmış olur. Az sonra ÇUnkü, lçsel ve dışsal güç dengeleri onlardan yana çahşmıştır. değmılecegı Kibi, 12 Mart rejımı nltında 147. maddedn yapılan de Türkiye'nin yakın geleceiji ne ola «işıkllkle bızde bu yol zaton açıl cak? Bunu da, TUrkiye'dekl demokratik güçler ile «yasal» faşizmıştır. Anayasa Mahkemesi'nin bu vol me geçıııe çabalannı sürdüren ve Amonka'nın desteginderı yııraıaçılmadan önceki çeşltli knrarlarında, kurallaı hıyerarşisi ılkc lanan gericl güçler arasındakl sıne, 1B61 Anayasası sisterruni mücadelenin sonucu bellrleyecek korun.a zorunlu^una ilışkin kc tir. Bp.şta işçl sınıfmvz gelmek bin ifadelere ra«lanıvor. Sozgplı üzere, İlerici güçlerln, örRtltlerln, kurumlann bugtlnkU gbrevi bu mı, Anayasa'yı değıştırrne yontpmınt ve bıçırn koşuhınu belırle mücadeleyı başarıyla yürütmekyen 155. moddeva ılişkin bir ka tlr. Yoksa, ne 1961 Anayasası, ne Anayasa Mahkemesi. ne Yargıtay, rarda şunlar yazılmiîtır: «155. maddenın, Turk toplumu ne Danıştay, v b , na demokratlk nu daha ılerı uygarlık düz^yıne «rgütler ve hak ve özgürlükler, çıkarmak içın Aııajasa'nın ruhu ne de burada kimilPrine değinünıeye çalı<ılpn kurallar, kuramlfır na uygun clegısm<>İPrp ımkan fsj; vpnıipiden kendilerinl kurtaralamak maksadlvle knbul pdılmis olduğu bozEüturmez bir gerçek mazlar. GBzühOyük Yargıtay 8'lncl Dalres! Başkamdır. PtMr «raçu davalannda alınan kararlarda ov vcrmektedlr. Hem Baş* kan süatıyla... Bliyle blr karakter, ellndeki yetkiyl kuilanırken neler yapmaz? DUsUnebillyor musunuz? • VEFAT Glrit'in Hanya eşralmdan merhum All Nebll ve merhume Hamide lıarum'm oğulları, Betül Andak'ın değerli eşi, Selml Andak'ın sevgili babası, Senlye Hendekçi, merhum îbrahim Puat Hendpkçi ve merhume Şerife Abacı'nın agabeylerı, Nermın Andak'ın kayınpederi, Gülen ve Nezih Andak'ın büyük babaları, Hamide Erem, Münevver Erdem, Nuran Hendekçi, All Hendekçi, Dr. Paik Abacı, Simin îşcen'in amca ve dayıları, merhum Rahml Zallak, Enise Zallak, Dr Faıka Abacı, Nerminsaz For ve Dr. Nımet GUndogan'ın eniştelen, Mustafa Nuri ANDAK 16 eklm 1976 cumartesl gunü Hakkın rahmetlne kavuşmustur. Cenazesi 18 ekim, 1978 pazartesi günü Şişli Camlinden, kılınacak öğlc namazından sonra Zıncirhkuyu Kabrlstanına defnedilecektir. Not: Çelenk gondermek isteyenlerin Türk Eğltim Vakfma bağışta bulunmalan rlca olunur. A t LKSt Her kitabıyla ödttl kazanan ABBAS SAYAR kaleminden CAMİ YAPTIRMA DERNEĞİ Yılkı Atrnın yaratıcısı sizler için yazdı VATAN da (Cumnurıyet: 11T48) Pazartesi
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear