Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
&CRT CUHHURİm 3 Ocak 1976 ZATEM. BOJVE&ETESliMOU ABDULCANBAZ VATAN DEDILER Talip APAYDIN 2 8 Gâvur değil ml, dln iman yok henflerde. Insanlık da yok. Gulerek geldıler emme hemen dışlennl gbsterdiler. Mahmutgıl haklıymış. Dedıklen çıktı. Duşmandan dost ol Çok dedı bıze kulakları çmlıyasıca. Iyı ki gıttıler. Yakalasalardı hepsıni öldururlerdı. Elbet. Dururlar mı' Herıflerin gozü goz değıl. Allah sen bır yol goster. Zormuş bu ış Geceleyın gene evlerı aradılar. Hala buradalar sanıyorOysa çoktan gıttıler. Elbet gıderler canım, durulur mu? Akılh oğlanmış MaHepsıni kurtardı. Bılâl nıye oyle yaptı? O nıj'e gıtmedı' Gel dıye çok ısrar etmışler emme dınlememiş. Çoluk çoımu bırakamam demış. Ecelı gelmış kardaş Ecelı değıştırmek zor. Ah ah ah . Iyı etmedı. Çoluk çocugu da mahvettı O kaok yaşamaz gayrı, kahrmdan olür. Zatı gıinlerdır kımsenın ıne bakamıyormuş Ağlaya ağlava tukenmış. Zor ış. Allah kımseye gostermesın. Gâvur oglu gavurlar' B:r ınsana yapılır mı bu? Allah ıl eder mı7 Hangı Allah be' Allahı mı tanıyor herıfler' <oyluler aralannda fısıldıyarak boyle konuşu>orlardı. 4jşa kadının bunlardan hıç haben yoktu Kımseyle gortişmülu Sabahtan gece yansına kadar kapının eşıgınde oturuyor, nı onune eÇrms duşuruyordu Ne kımsevı goruyordu, ne kımemtıne uğruyordu. Yapayalnız kalmıştı <Ya\rulannı uçuran leylek gıbı dedı kendıkendıne Basını dı Ellerını dızıne bırkaç kere vurdu. Levlek gıbı . Mamıdım, ıım, Muradım Nerelere uçup gıttınız9 Bomboş kodunuz evıMezar Ben ne edeyım şımdı0» 211erı aşağı sallandı. Gozlerı yanıyor ama ağlıyamıyordu. ındı. Başım kaldırıp karşılara baktı, sabah mı akşam mı, değildı Uıırdan ıneğın boğurtusunu dujdu. Amanıın dıye soylendı. Dızlenne dajanarak zorlukla tk «Malları da aç susuz kodum. Unuttum çıttı Gordıın mü 7 • a gelenlerı Kendım bırşey yemıvoruiTi, onlara öa Vermıyo» n Vav kuzularım » \hınn kapısını aç*ı, mekle okuzler, uçü bırden başlannı •p baktılar. «Nerdesın nme, bızı unuttun mu?» der gıbıjdıı Şımdı yavrulanm, şımdı .. Su getıreyım sıze, saman vereAkıl mı kaldı nmenızde1' Zatı bır avuç aklım vardı, Mamı. a gelmımle, Muradımla gıttı. Bır kuru govdem kaldı buraJey koca Allahım, ne bu başıma gelenler? Kın Hacelı'mn kansı bır guğum su getırıvermıstı Zorlukla eskı helkıye doldurdu. Once ıneğe verdı, sonra okuzlen lı Bır kalbur saman getnıp vcmlıge yaydı Çıkarken atın talan yerıne baktı, ıçı sızladı ttkrar. «Yavruum dedı Kımnerelerde şımdı' Bılınmedık yerlerde Allah kazadan belâsaklasm sızı Allaa1» Iırıldanarak çıktı, kapıyı usulca çektı Sonra tekrar yerme iu Gun kavuşmak uzereydı Ikı Yunan askennın bu tarafa ğını gordu Gene Mahmudu mu soracaklardı' Başını eSdı, ımıldamadan bekledı Duzgun ayak seslen duyuluyordu Gel, yaklaştılar Hlç başını kaldırmadı. Bıraz durur gıbı olduFakat bır sey soylemeden yuruyup geçtıler. Kınlasıcalar1 dedl arkalarmdan Boyu devnleslceler' Babakoyu gıbı gezın bakalım. Bızımkıler gıttı, buralar sıze kaldı. ı haa iaşını eğıp gozlerını kapadı Hıç kımıldamıyordu Gun kaıcaja dek oyle kaldı Uyuyor mu uyanık mı, bellı degıldı. n dermlerıne dalıp gıtmıstı. Çocukluk gunlerı, gençlıgı, geldugu yıl Çocukları, kızının olumu, sonra Mahmut . Koın damlara duşmesı Bır bır gozunun onunden geçtı Hıç boyle kara degıldı Hıç bu kadar yalnız kalmamıstı Zor. rı goğuslejecek gucu vardı» o yülar. Ama şımdı Yaşlıydı, ındu ve yapayalnızdı. Eunın onunden gâvur askerlerı geçıı. Içml çektı Ağlamak ,stıyor ama ağl'j amıyordu Keşke ben de gıtsevdım Gelmımle Muradımla gitsevdım. decektım bu boş evde, nıye kaldım? J«asıl bılemeaım boyle ğını'' Ns edevun ben şımd. Bır >ol goster hev Allah Canım r şey çekmıvor. Kolum kanadım kırık. Dıışune duşune olenıyım boyle"1» taşını kaldırıp ıkı yana bakındı. Karanlık çokmüştü. Koyde oluk yoktu. Yok Kendımı toplamahvım Onlar gelınoeye dek evımın ,ı tutmedı Daha olmedık. Bıze karşı esen ruzgar bakarsm afa eseı Işler değışır Çıkmadık canda umut vardır derler. 1 jey bıtmış değıl Dayan Ayşa kalk Başa gelen çeküır » »ızlerıne da>anarak kalktı Kemıklerı kuturduyordu. Oy anam anam oy . apıva dıkılıp ıçerı baktı, karanlıktı Gelıninm vuzunü gorur oldu «Çorban hazır ana, gel yevıver» der gıbıvdı Fısıltılı ak sesıyle Murat kosup dızlerıne sanlacaktı sankı BekleBlmedı Murat Hıç bınsı joktu. Bomboştu ev Gozlen sız«Yavruıarını uçuran leylek gıbı dıye soylendı. Koca leyibu » 1 \ordamı ıle ocak başına vardı Dmarın dıbındekı yenn;ua aldı Ocağı tutuşturdu. Çorba =uvmu koydu «Yavrulaıçuran leylek gıbı . » Tarhanajı karıştırmaja başladı. «Leyıbı » es çıkarmadaT soylemyordu. Gıderek turku^e donu^tıi. ı bır ezgı oldu «Yavrusunu uçuran leylek gıbıı . Kımsesız kalan 1° IPK gibıı Kolum kanadım K'nk hey AUaiı Ben neydeyım şımdı hey Aîlah ..» (OEVAMI VAR) BERLİNGUER İLE PROFESÖR Vafikan'dakf «nfrikaltr Boma'da, Kılıse ttruunin en ateşh toplantılarından bırı yapılıyordu. Papalığın kardınallerı arasında ikı egılım vardı. Gelenekçller, papalığa yıne Italyan asıllı bu dın ıitmımn getırılmesını ıstıyorlardı. Yenılık taraftarları ıse katolıklıgın evrensel nıtelıgını vurgulamak içın bır vabancının seçılmesıni yeglıyorlardı. Yenılık yandaslan çofunlukta ıdı. Ancak Vatıkanın basına geçecek onderı seçmekte anlasamıyorlardı. Amerıkalılar. Bos ton başpıskoposunu destekllyorlard: Ya da Irlanda asıllı azınlıklaruı tuttuğu Dublm baspiskoposu seçılmeliydi. Buna kar şı ise Uçüncu Dunyalılar da Vatıkanın başına Afnkalı, ya da hıç olmazsa Asyalı bu papanın Retırılmesı gerektıiıne ınanıvor« lardı Kılısenın evrensel mısyonu ancak bu şekılde inandıncı olabııecektı Hollandalılar ıse buna karşı , çıkıyorlardı. Üçtlncü Dünya temsılcilerının teknolojık tutumlan sürpnzler getirebilir kuşkusu ıçmde bulunuyorlardı. Durumu sankı daha da içinden çıkılmaz bır hale getırmek ıçın Lâtın Amenka kardinallerının tutumu da vardı. Bunlann varısı koyu muhafazakâr. dıfter yansı da aşırı ılerici idı ttalyanlar ise kendı ülkelerinden bır papa seçtırmek gücsüzlufcune rag men. yabancılar arasındakı rekabetı kullanarak herhangı bır çoğunlugu«eayıf düsürtee* dar sayıian vardı. Kardınaller yenı papanın r çımını ılan eden duman bacadan çıkıncaya kadar, tam yetmiş üç gun Vatıkan'a kapandılar. Her deîasında oldugu gıbi bu kez de hıç beklenmedık bır başpapaz Papalığa seçılecekti: Bır Alman. Çok yaşlı, sessız sedasız ve de Amerıkalılan hoşnut kılabılecek bır Alman papazı ıdı Dogrusu, \enı Papanın ne dUşündilğunü kımse bılmıyordu. Daha dogrusu da. hıçbır zaman oSrenilemıyecektı. Yeni Papa VII. Paul Unvanını almıştı Ancak ogrencüık yıllannı Roma'da geçınruş olmasına ragmen Italyancaya pek vakıf savılmazdı. Bu yetmıyormus pıbi kendım bu dılde ıfade etmektekı yetersızlıgınm bılıncınde de degıldı / Dığer kardınaller bazı yanlış anlamaları önlemek amacıyla yenı Papayla va Fransızca, va Lâtınce. ya da ana dılınde Almanca konuşuvorlardı. Ancak Papa, ılle «Italyanca konuşun» dıye tutturuyordu. Pazar sabahları Papa, Vatıkanın San Pıetro Alanında toplanan bınlerce ınsanı takdıs etmek ıçın konuşmaya başladıgı zaman soyledıklermden bır şey anlaşılanııyordu. Dante"nın dılıyle derdını anlatmaya çalısan bır Almanın Italyanlara ne kadar gulunç geldıfını bır Almana anlatmak çok guçtur. Maalesef, VII. Paul da bunu anlıyamıyordu. Her pazar Vatıkan'daki penceresımn altında toplananlann daha kalabalık oldugunu gorerek sevınıyordu. Zavallı mukaddes peder, kendısını gormeye, dınlemeye gelen sadık hınstıyanlar arasında gıderek artan serserı tanımının, agzından çıkacak ters bır sozcuğu, ya da bozuk Italyancas: ıle bır lafuıı yakalayarak eğlenmeye geldüdenni anlıyamamıştı. Vatıkan'da da hıç kımse bu korkunç (terçeği kendısme duj'urmaya cesaret edemıvecektı Kaldı kı bu da çok zor olacaktı, çunkü mukaddes peder bıraz sağırdı. Türkçesi Kosta DAPONTE Desenler Mehmet GÜLERYÜZ Kissinger öfke içinde îtalyanların Amerika'yı ahmak yerine koyup koymadıklarını soruyordu, • Papa seçilen Alman başpapazın italyanca bilmemesi buna karşın ısrarla îtalyanca konuşmaya çalışması, her pazar San Pietro alanında eğlenmeye gelen serserilerin sayısını arttırıyor.RAi'nin katolik yanlısı 1. Kanalı bu durumu örtbas etmeğe çalışırken, layik 2. kanal da bu gülünçlü törenleri renkli ve canlı olarak yayınlıyordu ÎTALYA'DA ORDU PARLAMENTONÜN GELMÎŞTÎ, ^v ^ ^ $ AYNİ SÎYASAL YELPAZE ORDUDA DA VARDI Kilise, hem de Parö Için bir felaket olabılecek bu duruma katkıda bulunmak zorunda olduklarını da farkedıyorlardı. Bu nedenle bazı yayınlan bozmaya başlayacaklardı. Yayın başladıktan sonra televızyon ekranmdakı Rörüntü bozulmaya baslayacaktı. Seyirdler ekranda «Programımıza bırkaç dakıka aradan sonra devam edebılecefiz» sozlenni okuyacaklardı. Gerçekten de yayın. Papanın törenı bıtırdıgı anda yenıden devreye gıriyordu. Ancak bu buluşu uygulayan îtalyan TV'slnın ikı başlı bır canavar oldugu unutulmuştu. îtalyan RAITV'nde sozde yapümak ıstenen reform buyıik bır ılgısızlık ve ancak Partı'nm kendı adarolarma «ışguç» bulma endışesı içinde tamamlanmıştı. Parti kendı adamlannı tele^zyona yer leştırmekten başka bır sey yapmamıstı. O gune kadar her ıkı kanaldakı televızyon haberleri bırbırınden kotu ıdı. Bırıncı kanalda katolıkler, ıkıncı kanalda da layıkler vardı. Bırıncı kanal i& kı katolıkler, San Pıetro meydanındakı dınsel torenı sansur etmeğe başladıklan anda, ıkıncı kanaldakı layıkler ıse renkli olarak geçmeye gınseceklerdı. Bu program o denli başanlı olmustu ki, layıkçılenn kanalı Italyanın en ünlü taklıtçı akto ru olan Alıghıero Noschese'yı anga.ıe edecekti. Vatikanın bültenlen ile dınsel haberleri okurken papazlan taklıt edıyor, arada bır Papanın şıvesini sozde dıl surçmelerı ıle tekrarlıyor, Alman şıvesıyle ozur düıyordu. Mılyonlarca Italyan ise bu buluşu dayarulmaz ve hanka buluyordu. Bu buluşa bayılan fılmcıler de derhal fılmler çenrmeye başlayacaklardı. Kılıse'nın içmde ise, Parti"yi de etkıleyecek daha cıddi olaylar meydana çıkacaktı. Papa, bir Alman dın adamuun da gelrais geçmis tüm papalar kadar Romalı olabıleceguu gostermek çabasında ıdı. Bu nedenle en onemlı konularda bıle bır karar almaktan, ya da bir girişımde bulunmaktan dauna kaçınıyordu. Vatıkan başsız kalınca taşradakı kılıselerde de huzursuz luk başlayacaktı. Kıliselerde uzun saçlı, sakaüı, bıyıklı papazlar turemeye baslamıştı. Bu durum Yehova tanüdan ıle Selâmet Ordusu yandaslarının durumunu kuvvetlendırecektı. Kılısedekı bu kar gaşalık, Partı ıçın bir felâket yolunu açnuştı. Kıhsenın ıkıbın yü lık tecrübesıyle Vatikan, ıktıdar boşlugu bunalımını atlatabıleceJc tı. Partı ıse 1977 genel seçımlerf yaklaştıgından dın bunalımı ile hem ekonomık, hem de sıyasal açmazlar buyudugunden Partıye son bır darbe gıbı gehyordu. Sondajlar, Italyan Komünıst Par tısının, oylann U 5257'sını kazanabıleceğını gostenyordu. Profesor, toplantılarda bu tehlıke ve gelışmelere dıkkau çekıyordu. Partıran gunde 1015 bm seçmen yıtirdığı kanısında ıdı. Itaiyanlann sola kaymalanndan endise duyulmaya başlanmıştı. Bu nedenle ve fazla vakıt kaybetmeden komunıstlerle bır anlaşmaya gıdılmelı ıdı. Komünıst Partısı Genel Sekreten Ennco Berlınguer bu tarıhsel barışmanın koşullarmı saptamalıydı. Ber lınguer ıse resmen hıç bır zaman ınkâr etrnedıği bu uzlaşma dan sozetmeyı pek sevmezdı. Profesor, arkadaslanna «Maale sef, hepınız haklısmız» dıyecektı. Genel seçımlere gırmenın çılgınlık olacagını bılıyordu. Tarih sel uzlaşmayı da komünistlerle imzalamak için geç kalındığı ortada ıdı. Berlınguer, seçımlerde kazanacağını bıldıği bır sonucun pazarlığım nıçın yapacaktı? «Pekı ne olacak?» sorusuna Profesor şu karşılığı verecektı: «Goreceğız » Arkadaşlanna yırmi gun sonra yeniden onermısti. buluşmayı Ankarı'dı Ordunun JOI darbesi Beş gun sonra Profesorle bırlıkte gıttigımız Washıngton'da bambaşka bır Kıssınger'le karşılaşacakUk. Sovyetler ve Çınlılerl9 yaptıfı uzun muzakerelerın tanıt tıgı sogukkanlı ve sabırlı dıplomat tamamen degışmıştı. Ankara, Belgrat ve Madnd'ten gelen ve sol askeri iktıdarların işbaşına geçtıklennı bıldıren haberler Kıssınger'ı galeyana getırmıştı. Roma'dan aldığı haberler de ıç açıcı degilcu. Bızi çok kaba bır şekılde karşıladı. CIA şefının, Italyadaki durumla ılgıli raporunu neredeyse Profesorun surauna fırlatacakü. Agzından kopukler saçarak kufurler ediyordu Çevırmen, Pro fesore donerek ıkıde bırde ozur dılıyordu. înanılmaz ve agza alın mayacak ktifurlerın italyanca karşılıgını bulmakta güçluk çekıyordu. Kıssmger, CIA raporunda okudukları ıle kuplere bınmıştı. Italyadaki sıyasal kriz en karamsar çızgılen ıle anlatılıyordu. Önumüzdekı genel seçımlerde komunıstlerın muhakkak kazanacaklan, Hınstıyan Demokratların ıse oyların ancak yuzde onsekızını alabıleceklen eklenıyordu. Enfiâsyon oranı yuzde 42'den 116'ya yukselmıştı. Roma'daki ABD Puyukelçılığinın yaptırdığı bır sondaja gore, ıkı mılyon Italyan, ıkı ay içinde lsvıçre'ye gıdıp yerleşmeyi duşünuyordu. Bunlann çoğunluğunu ış adamları meydana getınyordu. Tuccar, memur ve hatta bir kısım ısçıler ıse Avustralya, Yenı Zeleıda veya Gunev Afrıka'ya goçetmeyı duşunuyorlardı. ttalja'da kalmayı yeğlej enlerden yuzde 65'ı Berlmguer'ın ıktıdara geçmesinı lstıyordu. îtalyan Komunist Partısınin genel sekreterinı, ulkeye çekı dı^en verebıle cek tek Italyan olarak görüyorlardı. Gerekirse proleterya diktatoryası ile dahi lktıdara geçmellydı. CİA raporuna göre, komünlstler îtalya'da belediyelerın yüzde 47'sını kontrol edıyorlardı. Gorunurde hükUmete sadık, devletın dığer katlarındakı bürokratlar ise kazananın yamna geçmek ıçın komunıstlen kollamakta ıdı. Rejımi sozde destekleyen bazı gazete genel yayın müdurlerı de ayni nıyetı beslıyorlardı. Vatıkandakı hızıpler arasındakl kavga gıttıkçe büyuyordu. Polıs ıle karabınıyerıler tam bır becerıksızlık ornegl olmuslardı. Orduya gelınce, sadakatıne gu\enmek soz konusu olamazdı. Aslında Kıssınger"ın neşesıni kaçıran bu bılgüer degildl. Kıssınger'ı çıleden çıkaran garıp bır raslantı olmuştu. ttalyaVı komada gosteren bu CÎA raporu ıle Profesorun yenı bır kredi isteyen mektubu Amenkan Dışişlerı Bakanının masasına ayni anda gelmıştı! Kıssınger, Profesörun bu mektubunu okuduğu zaman «Gelsın, gelsin, hemen gelsm, bu sevgıll Profesör» dıje bağıracaktı. Şimdi karşısında duran Profesörden kükreyerek hıncını çıkarıyordu: «Sız îtalyanların, bm ahmak venne koyup koyraadıgını bıimek ıstiyorum! Bu ne cüret! Kaybedeceğmızi bıldığınız bır seçimın arıfesınde benden nasıl dört mılyar dolarlık kredi İstevebilivorsunuz? Amerikan Kongresınin, İtalvan Komünıst Partısini finanse edecek ve Sov^'etler Birlıgının çıkarlarına hızmet edecek bır krediyı onaylayacagını hangı mantıkla duşünebıliyorsunuz9» Nefes nefese sözlerini bitlren Kissinger boş yere, Profesorun tepkısmı bekleyecekti. Bıtmeven ıkı uzun dakıka geçtı. Kissinger «Konuşun, bir sey «öyleytn bftn» dıye çıkışmaya devam ed«cekU. <Konuşacağım> diye söze basladı Profesor. «Konusacağım. Yalnız sayın ve sevgıll dostum, aakın olmanızı rıca edeceglm. Sözumü kesecek olursanız da bır daha konuşmayacagımı bilmenızi de isterım.» «Kabul ediyor musunuz?» diyerek Profesor direttı. Kissinger kendısıni koltuğa bırakarak bır «I promıse» çıkardı. (Söz veriyorum). Profesör söze başladı: «Ilk olarak, Washıngton'a, dört milyar dolar ıstemek ıçin gelmediğıml bilmenızi lstenm. Maalesef. Italya bunalım çıkmazından kur tulabılmek ıçin çok daha kuvvetlı bır yardıma muhtaçtır. En azmdan her altı ayda bır dort mılyar dolarlık bir yardımı göze almak gerekecek. Bunun süresıni de maalesef şimdıden kestırmemız olanaksız. «Ikıncısı, bu atlantık asın seyahatı, buraya gelıp de çok iyı ve hele sızden çok daha ıyi tamdığım îtalya'run durumu hakkındaki bu raporu da dinlemek içın vapmadım. Üçuncüsü, bana herşejn söylemedlğınızl hatırlatmak zonındayım. Bana söylemep uygun görmedlğinız bölümleri ise özetlememe mü saade buyurun. «örneğin, generallerimızin tutumunu ve de bır darbe nanrlayıp hazırlamadıklarını öfrenmek İçın Amenkan gızli servlslerınin, sılâhlı kuvvetlenmızin içine ajanlar sızdırdıklanndan soz etmedıniz. Şayet aıanlannız dogrudan doğnıva bana gelmış olsalardı. iki kelıme ıle kendılerıne bır darbemn niçin vapılamavacagını aniatacak kendıleri ni zahmetten ve zaman kaybından kurtaracaktım . (Devamı 9. Sayfadal Televizyonun katkısı Daha oncekı papaların propagandasını yapmakta büyuk bır katkıda bulunan Italyan Televızvonu bu kez ne yapacafmı şaşırmıştı. San Pıetro Alanında pazarları canlı yavın olarak naklen verılen dınsel torenın senrcılerı g'derek artıyordu. Bu yayınlar çok populer olmuştu. Hem Di$i BOND