23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
IKI •«lfcemiz tanmına llişkln degerler hSîa blr taI I nm ulkesı karakterıni ortaya kojmak^aoır. Ceiı^nienın sanayıleşme ve ıhracat kesımmdekı sant.yı unsurlarımn yuzdesıyle açıkiandığı gnnunıuzdt, bu aşama tarıra duzeyınden sıjrı!ma'< taııma dayalı sanayı ve sanayı duzeyıne gs çışınle gerçekleştırılecektır. O halde tanmsal gelışnıejlo sermaye bırikımı sağlamak, bunu sanau kesımme aktarmak, tanmla ılgılı nufusu azal'arak sanayide ıstıhdam etmek, ihracatımızda tanma arjalı sanayı ve sanayı mâmullen oranını •vukseltmek, ulkemız kalkmmasının temel hedefı olmaktaaır Bugun tarımm gelıştmlmesı, bınm alandan elde olunan uretımın nıtelık nıcelık yonunden artırııması onu gelıştırecek sanayıleşme hedefıne yonehktır Banun ıçın tanmsal produknvıte yukseKlıgı hedef ahnmaktadır Bu hedefe ıse tanmsal gırdılerı sanayıleşerek ımal edıp en ucuz ve etkılı şekılde kullanmakla ulaşılmaktadır. Günumuzde tanm ulkesı karaktermden sıynlmanın bır dayanağı olan etkılı bır tanmsal mekar.ızasyon, tanmsal produktıviteyi ve gelın vukseltın bır levye olmakta. buna karşılık tanmda ışçı s a . yısını azaltmakta ve belli bir oranda işgucünü boşa çıkarmaktadır. Boşa çıkan bu ışçı toplu'uğu gerı kalmış ulkelerde tarımsa: mekaıuzasyonun aleyhıne gosterılmekteyse de, gerçekte işguçlermı tarıma dayalı sanajı. sanayı ve hizmet sektöninde ısıhdam olanagı yaratabılen ulkelerde lehte kabul olunmaktadır. Ulkemızde <". 3'ten " o 5'e doğru yukselme gos", teren nuîus artışı daha çok kırsal alanlarda ağırlığmı ortaya koymaktadır (kbydeld artış kırsal artıştan c 0,7 fazla'. Kırsal alanlarda ış olanaklarının sınırlılığı dıkkate alınırsa, bu fazlalığın kemlere dofru genışleyen bır akışa kaynak olduğa dıretilebilir. Tanm gelırlerınin düşük. dağüımlannm düzensızhğı, tarımsal produktıvıtemn sınırlılığı ve tanmm buyuk bır kıtle için sadece karın doyurucu karakterde bır meslek olusu. tanmda yeter bır nufusu tutmayı güçleştirmektedir. « . 54.5 çalışan T nufus, bağımlı nüfusun yükü altmda eaimekte, çalışma ça*ındaki nufus ıle bırlikte kentlere akmaktadır. Bu durumun çozumlenmesı yıllardır ugraşüan Toprak Tanm Reformunun gerçekleştınlmesıvle sağlanacaktır. Boylece tanm sektorunde geregi kadar bır ijgücü kalacak, bunlann bakabıleceklerı nufusta azalma olacaK hava' sevıyesı yukselecek ve doğurganhk azalacaktır. CUMHURIYET 17 Eylül 1975 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER Tanm ve Nüfus Hareketleri Prof. Dr. Baha Galip TUNALIGiL Fakaf acı da olsa bir gerçektir ki bugun hâlâ kır sal .ııanlann çozuın bekleyen pek ÇOK sorunu vardır. Vol, su, elektnk, okul, sıhhat, organızasycn ıs kaynakları yatırım gıbı unsurlaıın eksıkhklerı buyuKtur. Bu unsurlarm kırsal alanlarda nufus bağlayıcı nıtehkte kurulmalan nufus yerleşım \e baglanmasını hızlandıncı karakterde yaygınlaştınlmalanyla bu darboğaza da çozum getırılecektır. Bu durum kırsal alarlarda da sanayı yatırımlünnı teşvık edecek havat standard;r.ı vukseltecek gem<; bir gızlı ıssız kıtlesının ıstıhdamına ola naklar sağlıyacaktır Ulkemiz 25 yıldır bellı hızda bır sanayileşme surecıne gırmıstır Başlangıçta dajanağı ıthalât olan bu ham'.eler, montaıeılıktan sonra yerlı ımalâta dönüştürulebılmıs. faKat nıtelık nıcelık yönünden dovurucu düzeye ulaştınlamamıştır. Gunümuzde standan unıteler ımal olunan dallara ulasılabıldığı, ıhraç edılebılen ımalâtlara ıcavuulabıldığı halde, pekçok sanavı kolıında dışa bağım lılık yüzdesi buyıik kalmıstır Sanavıleşme dajanaklanmn oz kaynaklpıla beslenebıldıgı, yatırımların guçiendinlerek dışa haeımlıkğın azaltılabıldığı bır duzeje ulaşma yonunde yanılan araştırma çalışma ve yatırımlar ne kadar kısa bır gelecekte ulkemızı sanayi du?pvine ıılaştınrsa o kadar kalkınmamız hızlandınlmı? olacaktır Ülkemizde kentlerin gelışme hızlarının da oldukça duşuk olmasına rağmen sosyo ekonjmık yaşantı :1e günumuz uygarlıgının sunduğu olanaklar 'ulaşım, haber'eşme v.s.i buyuk oranda köy . kent farklıhğı yaratrmstır. Bu farkhlık kentlenn çekicılığım arttırmıştır. Öte taraftan eğitımin, tıcari faaliyetlerin yaygınlasmasıyla kovden fakat köye donmeyen bır kıtle doğmuş ve bu kıt le koyden nüfus ıtılışını teşvık etmısur. Uikemız gelır artıs hızlannın gosterdığı değışım ıle sanau gekrlernın tanm gelırlennden ustunluâu ve bunlann bırey başına duşen mıktarlan da koyden kente bır nufus hareketınin dayanaŞı olmııştur. B:rev bas'na düsen işgucu verımlılijt'nın yük5e!*ılmesı ı l<*lT&e tanmda 5 300 TL; sanayide ı<;e 24 700 TL 1 ancak ı!erı tanm duzevne uîaşmak, ''anmsal mekanızasyonlaşma ı'e tarımı kârlı çekıcı bır ış alanı kılrra<!a sağlanabılır Bu sekilde ülkeTnızdekı nüfus dağıhmı olması gereken bıçımde bır oeğ.şım gosterecek dunıma ula şabilır. Koyden kente nüfus itılışınm baslıca kaynağı olan tarımsal mekanızasyon aşaması bu açıdan şoyle anahz edılebıiırÜlkemizde tanm alet makinalan uyzulamasıyle tanmda ısgucü artmıs kısa zamanda, zamanında kalıteli ış vapabılme olanağı yaratılmıştır. Bugün tanmm geliştırı'.mesı de sanayıye ve o vondekı selışmelere bağlıdır. Tanm yoluyle ha'kınm ulke o'madıgma. tanmm gırdılerınm bıle (gubre, ılâç, aletmakına, v s ) sanayı urunlennm olması, sanay:lpşmem:zı hi7İandırmamız gereğıni ortava koymaktadır. Tarımsal mekanı zasvon ıle buyuk bır degışıme gıren kırsal alan ve topluluklarının yıne sanayı aşamalanyla boşa çıkan ısguçluklennın absorbe edılmesı ve bunu sağiıyacak tar:ma dayalı sanayı, sanayı ve hizmet sektorlerınde istihdam alanlan j'aratacak >atırımlara yöneimmesl ülkemiz kalkmms^ının temel dayanağı olacaktır. Ülkemte tanmsal potansiyelinin prodüktlı, lntansıf tanm uygulamalarıyla 70 mılyon nüfus beshyebıleceğı hesapiandıgı günumüzde, kalkınmamızın tarımımızın ılkellığjnden dolayı smırlandığını dıretmek bıhmsel bulgulara sırt çevırmektir. Kalkırımamn temel davanağı olan sanay.leşme genı$ bır nufusa ıstıhdam alanı yaratacal:, sosvoekonormk gelı^me ıle havat sevivesı yukseleeek. a/ gelısrrışhğın gostergesı olan dogursarlığı azaHacaktır. Ulkemız ekonomısinde tanm sektöril aŞırlıkla ver almaktadır. Nufusun <r 6C'sı kırsal vö" relerde yaşamakta ve çalısan nılfusun '. o 66,9'u da tanm sektorunde bulunmaktadır. Denktaş'm Bağımsızlığı? oğan Avcıoflu'nun Bç clltlik «Millî Kurtuluş Tarihı.nde ayrıntılı hiçimde anlatıldığı sribı, Anadolu'da düşmana karşı direnme devinimi ileinç bir nitclik eösterir. Türkiye'yi yok etme kararıyla gelen Inciliıler. 1919da biivük bir dost gibi karşılanmışlardır. Churchill, ba olayı şojlece özetler: . Yenık Türkiye başını kaldırıp da yenenın İngütere olduğunu gorunce, rahat blr nefes aldı.» Gerçekten Anadolu eşrafı. tnçilizleri Rum ve Ennenllere karşı bir gmence gihi (törmek eafletindejdileT. Birincl Dünva Savaşında, Osmanlı Devletini oluşturan railliyetler, Turklerle birbirlerine drraişlerdi. Bu kargasa içinde mal • mfilk sahibı olanlardan çesitli cevreler. tnRiltere ya da Araerika'nın koltuğu altına sığmarak Anadolu Hıristiyanlarının yeni saldırılannı sa> uşturacaklannı sanıyorlardı. Ama aldanıvorlardı. Ulusal Kurtulıışun anlamını, Mııstafa Kemal Paşajia çevresindeki blr avuç kislden başka bilinçlendiren voktu başlangıçta... Somut kosulların da yardımıyla, bu bilınç eittikcp \a\ılriı. çenısledi «tnsıhze, Amenkana evet; Ruma, Ermenıye hayır» di\en çe\releri de kapsadı. Mustafa Kemal, bağımsızlifın hic bir pazarlıfa konu olamıvacak kutsallıjhnı vurçuluNordıı. Insanlık haklanndan. halkın haklarından, ulusun haklarından vazgpçllemezdi. Baçımsızlık \e özgürlükten ödün verilenıezdi. llusal Kurtuluş Savasıvla eerçektc Anslo Amerikan emper\ali7tnine karsı bir ka\s;ı \erıldı. Nıtrkım barış antUş ması. Yunanlılarla desil. büyuk patron ln»ı'izlerle vapılmıştır. Türlcivp'clpki Ineiliz muhipleri (Ingiliz se\erler) \e Amerikan mandacılan da zamanla Atatiirk'ün bağımsızlık anlayışının ne demek olduğunu gördüler. • Anadolu'da vanm viitMİı avkın bir zaman öncesinde jasanan olavların kalıtımları, Kıbrıs'ta cevrek vüzvıldan brri İ7İenmektedir. In^iliz \5netimi altında a\nı topraklarda içiçe vaşavan Riımlar \e Türklerin spruvenıdir söz konusu Ada'da pmperyalizme karşı ilk başkaldırmalar görülduğü zaman. Türk tenlulueunun eşraf çrvresi. trtfriliz muhiplf*inde kusıır etmpmislerdl. Bunlann basında «iimdlkl Federe Türk Devletinin bazı yonetfcileri de bulunuvordu. Kıbrıs Turk tııplııluğıında tıızu kuru oUnların başlanfiçtaki formülü sövlevdi: f İngılızlere eve . Rumlara hayır. Ne var ki. Inırilizlcr Arla'dan bir ölrüde çekilip rerlerini Rumlara bırakır çüründııklerindc. bu formül iflas ettl. Londra borsalanna baelı Kıbrıs Tıirk b;ırjuva«ına lıııriliz dostluğu yetraijordu. NATO. CFNTO, ABDde ^etmiyordu. Rum sermaye çevreleri, vönetimi ele geçirinee, ekonomık alanda tepelejeccklerdl tümiınü Direnmenin itici çiıcü boylece oluştu. Ingiliz muhipleri. direnis asamasma bövlece geçtiler; hem de Kıbrıs'ta eerçek bağımsızlığı savunan Türk aydınlarını czerek, öldürerek, sindirerek Ankara daki serma>e iktidarlanndan Kıbns scrnıa\e çevrelerıne uzanan strateji ve taktlklcrin tümii. AnçloAmerikan şemsivesl altında bağımsızlığin ötpsine varamamıs. Mitürk'ün anladıfı hağımsızlık felsefesinin vanından çeçmemıştir. Ama zamanla o lav lar çpliştl. Eere'nin iki kıvısınriaki ild iilke. kapitalizmin keskinlesen iç çatışmalannda birbirlerine düşmanlaştılar. Atina sermayesinın \e Yunan bıırju^asınm hırsı. Eçe'vi asıyor. Kıbrıs'ı kapsıvor, belkl Istanbnl'a dek nzanıvordu. Bu hırs, kavjavı alevienılirince Türkler Kıbns'a çıkmak zorunda kaldılar. Sinıdi hu znrunluğun sonııçlarını uluslsrarası «crmaypnin isine «relir biçimde tasfi>e etmek eoreviyle basbaşa bir Cephe iktidannın çırpınıslarını Ankara'da sevredivoruz; ve bu iktidann Kıbns'tald uzantısı Rauf Denktaş: Bırleşmış Milletler benl Makarios'la eşit tutmazsa, Kıbrıs'ta bağımsızlık ilân ederız, di>or. Bizim bildifimiz. bövlesine şartlı bağımsızlık ilânında bir tuhaflık bulunduğudur. Eğer Kıbrıs Uki Turk toplumu bağımsızlık ülküsünü gerçekten benimsemişse. şarta »urta bakmadan buna yönelmelhdi. Ama bağımsızlık kavramı uluslararası planda va\an bir politika taktiğl ucrruna kullanılıyorsa, yanlış ve tutarsız bir iş yapilıyor. Çiınkü Turkiye'de «tam bağımsızlık» için vürüvüş vapan gençler mahpuithaneve atılır. \nıerikancıl iktidar koltukta ntururken, bu Ophe'nin Iktidarın» davanarak Kıbrıs'ta bafunsızlıktap soz açmak inandırıcı olmuyor. D Ön Amaç thracatııni7 i^e hftlft '"« 72.S oran'nda tanma davalıdır. N*ufu« başına au<:en 7,3 dekarlık tarım a'azısıvle tanmda çalısan bır kısı kendı dı^mda üc kışive bakmak zorunda kalmaktndır. Planlı dönemde ulkemi7İn sanavi sektbründeki kalkmma h^ı ". 9 ı> ula^mıs, ı^fucu ıst'hdamı ise 1972 de ""r 11. 1977 de % 14 1995'te ıse ° J 22've çıkacak spkılde r)!anlaprnıstır. O halde tanm sektörımun dusuk verımlı, pahalı gırdılerle vüksek malvetli bır üretımden ıleri metod uygulamalarıvle tanmsal produktıv.te vı.ikseHılerek ur°tıml degerlendırci pazprlamala'la ıleri bir dıızeve ulastınlması ve doŞacak sermavcışgurü bırıkımini sana\i s°kto r une kavdırarak ka'kmmami7i hızlandırmak on amaç olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu amaç gerçekleştırılebıldıgı oranda ülkemizde tersme ısleven nufus harcketırm varattıgı boz>ık kentlesrre olu^umlan azalacak. kırsal ve kentsel alanların pİ2nlanmaları kolavlasacakhr. En önemlı bır nokta da kırsal alanlarda ulaşılacak hayat ^eviyesı yüksektiğı hem bu alanlan çekıci tutacak, hem bu alanlarda çesıtlı iş olanakları yarataeak, hem de nlnnsi? bır doğurganlığı sınırlayacaktır. Kovlenmızde bu doğıırçanlık bol ışçı elde etmek. kendı ısıne veten genış nufusa sahıp olmak, guvenceyı garantılemek duygusuvle surdüriılmektedir. Doğurganlığın bılinç1:, hesaplı ve gereklı bulunan bır nüfus planlamasıvla sınırlanması her'îevden önce kövlü aılelerını. kovu. kentı ve ulkev: refaha goturecek, mıras yoluyla toprak bolumlenmesmı onleverek rantabl işletme bunvesının korurnasırı sag'ıyaoaktır. Boylece ulkemız kırsal alanlannda gorulen hızlı nüfus artışı gıderek genişleyen kültürel gehşmeyle ve sosyoekonomık yaşantımn yukselmesıyle ısıce smırlanacak, sunl baskılar gereksız kalacaktır. Hâlâ Bekleyiş 50 yıldan beri ülkemirde birçok atılımlar kırsal alanlara tuzmet gotürmek için yapılmaktadır. Batı Trakya Türklerinden OKTAY AKBAL Evet Hayır Halk Yönetimindeki Zorlıık I imdı zor gunlerdeler pobaşladılar çe( btıkacüar; kışmeye kendı aralannda da. Lıstelerm baştarafiarında yer alabılmek için yanştılar. Delegelerın oylarım sağlayabılmek ıçın turlü hunerler gosterdıler, yalan gmyor, para gırı>or, çıkar gırıyor, çamur atma gınyor ışın ıçıne. Zor bır ış, herkesın yapabılecegı bir çahsma degil. Halkyonetiminin uygulanışındakı zorluklar yalnız bızde mi var? Çok partılı düzenle yonetilen butün ulkelerde, seçim yasalan en uygun duruma getırılebılse bıle, polıtıkacılar, yarışmayı, ahlâk kurallannı, ınsan sevgisını çıgneme pahasına da olsa kazanmaya 'Bakıyorlsfr.^Amerıka seçım kavgalarmı John Dos Passos «önemlı Bır Adam» da, Robert Penn Warren «Iktidar Çamurunnda aynntılanyle anlatıyorlar. Kısılerin ruhsal durumlan. olaylar polıtıkadan, halkyonetiminden soğutuyor msam. Polıtikacı, bugünku durumda, kendı çıkannı her şeym üstünde goren, bır ugraş sahıbıdır. Lafa gelınce hepsı de ıBenım bugunku parasal durumum, olanaklarım mıUetvekılmde, senatorde yoktur. Halk ıstıyor benım Büyuk Millet Mechsme gırmeraı. Tek ısteğım bozuk duzene dur demek, halkuna. yurduma yararlı olmak » derler; ya da buna benzer konusmalar yaparlar. 03'sa kamutayda tum partılenn bırleştığı bır sorun olmuştur: Saylavlaruı ayhk ve yoUuklannın artırılması... Yalana gerek yok politıkacılık para sağlayan bır uğraştır bugünkü durumuyle. Halkyonetımını olusturacak bu kışılerın tek amacı seçım sonunda tutanağa yapışabılmektır. Içlennden bınsı «Bız bura\a gelebılmek ıçın az mı para harcadık...» anlamında bır soz so\lemedı mı 9 Ona o değın para harcamasım soyleyen olmuş muydu"" Halkyönetımınde yerlennı alabılmek için halkavcılığma başlarlar: Camıler yap tırırlar, tmamHatıp Okulları açarlar, fabnkalar kurarlar, her >ere. her cınsten, mılyarlık, top raksız koyluve toprak verırler, toprak ağasma duzenın bozulma yacağı üzerine yemin ederler, hem ısçıden yanadırlar, hem pat rondan, bınne ogluna ış bulacagını soylerler, ötekine yargıtaydakı ışını olumlu sonuçlanması ıçuı gerekenı yapmak sözverısmde bulunurlar; bes vakıt namaz kılarlar seçım kavgası sırasmda Abdestli. abdestsiz: bazıları beş vakte beş daha. on daha ka tar , yer sofralarında yemek yerler, gülücük dagıtırlar önlerine gelene; halk c^utudurlar hep si de Yalan' Turkive'de halkavcılıgı. halkyönetimini yozlaştırmıştır. İçlennde bu tammlamalanmı yalanlayacak yapıda olanlar vardır kuşkusuz. Neye yarar, tekler çogunluk içmde yıter. Dürüst, kendi kendıyle hesaplaşabilen, ınsan sevgisınden sıynlmamış, ahlâk kurallannı hıçe savmayan, ogretilen bılerek kendisine en yakın geleni seçebilen ve bundan bdun vermeven, aksam girdıSi partiden Gece vırdanının sesmi dinleyerek sabah î L Â N ÜSKCD*R SLLH HUKUK HAKIMLİGINDEN »75/1155 Akıl hastalığı sebebi ıle Leylâ Çaldemır'e M. K.'un 355. Maddesıne tevfıkan Kızı Şendogar. Özenden (evlenmekle Gunozı Mahkememızm 13,8/975 tarıh ve 975,1155 esas 975 1186 sayılı kararı ıle vası tayınedılmış olmakla kanunî sure ıçınde vası tarafından ıtıraz ve alâkadarlar taralından da ıtıraz edılmedığı takdırde hükmün kesınleşeceğı ılân olunur. 27,8/1975 (Basın: 7460) • 7256 «Baü Trakya Türklerinden doktor ne kadar yetişmiş profesor ne kadar yetışmış. buyuk ıktısatçı ne kadar yetışmış. Bu insanlar çogalıyorsa, çoğalmı? ıse ıyı bir medenıyet çevresmde bulunuyorlar demektır. Yok, medrese hayatma gomulmüş, yarın ne ols.cagı bıîınmeyen lnsanların cemıyetınde yaçıyorlarsa bunun başlıca sorumlulugu sıyasi iktıdardauır.Ismet tnönü'nün 21 »ralık 1971'de Atina'da Tunan basın temsılcılenyle yaptıgı bir toplantıda soyledığı bu sozler ılgınçtır. Batı Traky» Türklen Lozan'dan berı hıç değışmeyen bır karanlığm ıçındedirler. Nerde Batı Trak>a Türklen arasından yetışmış mühendısler, doktorlar, yazarlar, sanatçılar? Yuz bını aşkın Türkten bunca yıldır kaç aydın yetıştı? Bunu kımse soyleyemez, hele Krallık, Cumhunyet, Cunta, yenıaen Cumhunyet donemlennin sonımlulan hıç mi hıç açıklayamaz. Çunkü Yunanıstan'da hangı rejım olursa olsun sonuç degışınez Turkler için. Hep kartnlık, hep bılçısızlık, hep tu, tuculuk, hep gerilik. Bugunlerde iki kıtap okudum Batı TTakya Türkleriyle U gili. . «Bıri Rumelı'de Bırakılanlar», bın de «Batı Trakya Turklennın Yaşam Savaşı». llkıni bir hukuk dgrencısi A. Dede yazmış, ıkıncısım bir ögretmen S. Cebecıoğlu .. Dede'nm kitabında Batı Trakya'nın daha çok tarih ve coğrafyasım buluyoruz, yararlı bılgıler toplamı bır yapıt. Ama Cebecıoğlu'nun «Yaşam Savaşı» çok daha ılgl çekıci. Yazar Batı Trakya'da çıkan Turk gazetelennden aldıgı parçalarla, bu gazetelenn yazarlan ıle Yunan gazetelen arasındaki tarüşmalardan bolümlerle bir gerçeği aydmlıga çıkanyor: Batı Trakya Turklen gerçek bır «yaşam savaşı» venyorlar yıllardan ben . Ayakta durabilmek, dayanabilmek, büsbütün ezılmemek, ulusal duygulardan kopmamak 53%^! .. Ellı yıldır Batı Trakya*da yayınlanan «Yeni Adım», «Trakya», «Ulku», «Akm», «Azınlık Postası» gıbı gazeteler kitap yazarının belirttığı gibi «Fatı Trakya'daki soydaşlanmızm mılli benlıklerinın ve manevi değerlennın korunmasında büyuk hızmetler gormuşlerdır, el dızmesi ve el basması bu gazetelerdekı yaalar hıç ku^kusuz gerçefin ta kendısidır.» Turkıye'de yaşayan azınlıklar kendi ulusal dillerinı kendi aralarmda rahatlıkla konuşurlar. Kimse onlara kanşmaz, bır şey demez. Kalabalık yerlerde şarkılar soylerler ana dillennr de, gazeteler çıkarırlar, konserler \ enrler, fılmler getirtırler, oyunlar oynarlar. Bugün Istanbul'da beş Rum lısesı vardır. Istanbul'dakı Rum azınlığmın sayısı kırk bın kadardır. Ota yandan yaklaşık olarak yuz bin Türkün yaşadığı Batı Trakya'da ıkı Turk lısesı vardır. Batı Trakyalı Turklerden yüksek oğrenım yaparak Yunanıstan'da çalışma hakkını kazanan ılk Turk gencı Urgancıoğîu'duT. 1967'de Teknik Üniversıte'yi bıtirıp yurduna dbnmüş çahşmaya başlamıştır Daha önceleri boyle bır durum yoktu. Onu alta genç daha izledı. Bir de Istanbul'daki otuz beş kırk bınlik Rum azınhğımn ıçınden yetışen doktorlan, hukukçulan. mühendlsleri dü«dneUm, aradaki aynm açıkça kendını gosterecektır. Demek Türkıye'dekı hoşgoru Yunanistan'da yok.. Orada azınlıklar sürekh ezilmek istenıyor ve enlıyor. Burda ise Rum lar bızler kadar, hatta bizlerden çok daha ıyi koşullar altında yaşıyorlar. Istanbul'da yaşayan bır Rum istedıfi zaman mal alır, arsa alır, apartıman yaptmr Kım ne kansır' Boyle bır şey aklımızm kenanndan geçmez. Oysa aynı şey Yunanistan'da yaşayan TUrkler için kesınlikle söz konusu değıldır. Batı Trakyalı Turk Anayasal hakkını kullanamaz. Türlü engeller çıkanlır karşısına, Turke malını satmaya kalkışan Yunanlı başını türlü dertlere sokacağını bılır zaten, bu ıse kalkışmaz. Kısacası Türk olmak Yunanistan'da Anayasa'da yazılı en açık hakkını kullanmamak demektır. Oysa Yunanlı bır Turkun evaıi, barkını, topragını satın almak ıstedı mı bankalar ona m genış olanaklan sağlar!. «Yaşam Kavgası»nda Turk ve Yunan gazeteleri arasındakı ılgınç tartışmalan okuyoruz. Bır Turk futbol takımı gelmıs, Iskeçe Turk Birlıği takımıyle maç yapmış. Vay sen mısuı bunu yapan, Selamk'tekı «Ellınıkos Voras gazetesı kıyametı kopanyor. «Iskeçe'de Turk yok kı, Turk futbol takımı olsun. Iskeçe'de yalnıa Yunanlılar ve müslüman Yunanlı Pomaklar ve aynı dınden çıngeneler bulunmaktadır» dıyor Trakya ve Makedonya'da Tiırk adlı dernekler kurulmasına ızın veren hükümete çatıyor. Iskeçe'de çıkan Turkçe «Akın» gazetesı buna gereken karşılığı vermış, «Iskeçe'de degil Batı Trakya'nın her koşesınde Yunan vatandaşı mılslüman Turkler yaşamakladır.» Yunanıstan'da cTurk» adım taşıyan dernek, kulup vb.'lerm varlığına tahammüJ edemeyen Yunan gazetesme Turkıye'de «Rum» adım taşıyan 92 kurumun, örgütün adını bır bır sırahyor, «Keşke bızde de Türkıye Rum azmlığımnkiler gıbi sosyal teşküâtlar olabilseydi lakm olamıyor» dıyor... «Batı Trakya'da Turklenn Yaşam Savaşı»nı ve «Rumeli'de Bırakılanlar»ı bu gunlerde dikkatle okumakta yarar var. Gerçeklen gorebılmek ıçuı, bağnazca duygulara kim kendıni kaptınyor, bız mı onlar mı, bunu saptamak için... ÇOK PARTİLİ DÜZENLE YÖNETÎLEN ÜL KELERDE SEÇİM YASALARI MÜKEMMEL DE OLSA, POLİTİKACILAR YARIŞMAYI AHLÂK VE İNSANLIK KURALLARINI ÇİĞNEYEREK SÜRDÜRÜYOR. da saylavlıktan da düşmesini sağ layan bır yasa çıkarılmalı Saylav pazarlan kurulamaz boylece. Bızde saylav değısımı futbolcu değışımınden kolay oluyor. Hem sık sık vıcdanlannm sesını, keselerınin sesını dınlemek gıbi zor bır ışten de kurtulurlar say lavlanmız. Saylavlıkları sırasında baska bır ufraşı surdurmelen yasalarla yasaklanmalı polıtıkacılann. Belki halkyonetiminin yozla*masını onleyecek daha bır çok çare vardır. Ancak bugünküne ne değın halkyonetımı denebıleceğı ortada. Halkın kendısı yok kamutayda. Parasma^ güvenen borazancıbaşı... Sağdaki partıler bu duzenın surup gıtmesmden yanadırlar. Soldaki partılenn halkyonetıminı gerçekten halkın ydnetımı durumuna getırebılmek için çareler aramalan zamanı gelmıştır. Muzaffer KACIHASANOĞLU 8ynlmayacak ruh ve kafa yapısmda olan kısılerin, memleketımızde, bugünku koşullarda, polıti ka alanuıda başan kazanması olanağı yoktur. Halkın kendısı gelemez Kamutaya Işçı, fakır koylu, orta hallı memur, küçuk esnaf, parasız aydın.. Şımdı delegelerın peşınde koşturacaklar aday adaylan; yemek yedirecekler, para verecekler, soz verecekler . Bu bırmcı aşama Ikınci aşamada partıler, par tılenn adayları koylenn oy hazınesı ağalan, kasabaların eşrafını, tefecilenni, kabadayılan gorecekler Para Kisımn ekonomık özgürlüğü sağlanmadıkça «Herkes reyinde hürdur » demenın bır anlamı olmavacaktır. Sayın partizanlar, adaylar, hırpalamayın kıyasıya birbırınızı; yarın jüz yuze bakarsmız, bınbırınize ışınız düşer. Çok kotü sdzler dinledım alanlarda. Yakıştıramadım soyleyenlere. Kelh fellı adamlardı Buyuk sanlarla gelmışlerdı alanlara. Yuksek yere çıkınca bozuluyor olmalı dılleri. Seçun efik düzejnndeyız, aman dıllerinizi, yüreklerinızi temia turun 1 .. önce bır kolayını bulup şu ön seçım denen turlü dalavereler donen oyunu ne yapıp yapıp kal dırmalı. Delegelerin ışıne gelmes ama, ne yapalım i;ın dogrusu bu. Parti listesmden seçılen saylavlann, partısınden avnldıgın TEŞEKKÜR SEVGİLİ ANNEMIZ MEDİKA AYBAR'ın hastalığında ve vefatından sonra odenmez ilgılerini gördüğumuz dostlanmıza, meslektaş ve arkadaşlarımıza mınnet ve teşekkurlerımi7i sunarız. ÇOCT.KLARI: Prof. Dr. Selçuk AYBAR, Dr. MeIâhat AYBAR. Hâkim tlban ARIKSOY. Görriil ARIKSOY. Basat SABLNtl, Ahmet ARIKSOY, Feza AYBAR. Figen AYBAR. (Cumhunyet. 7267) UNKAPANI YUKSEK OGRETİME HAZIRLAMA EYLÜL VE EKİM KURSLARI % 25 İNDİRİMLİDİR 17 Eylül de LİSE SON SINIF ÖfiRENCİLERİNE 250 Dardik, CUMARTESİ PAZAR Klasık ÜNİVERSİTE HAZIRLAMA KURSLARINDA önce Törkiyenin en böyökve göclö öğretim kadrosu. Ciddi, plânlı, programlı test tatbikatlı öğretim, disiplin, disiplin, disiplin ve mutlaka ustun başarı. BiR DERS Y1L! SüRELi OKUL GİBİ FEN SINIFLAR! KLASıK ve MODERN LiSELER VE MESLEK OKULLARI İÇİN AYRI AYRI KURSLAR. YENi İMTIHAN VESORU ŞEKLİNE GORE HAZIRLANMIŞ PROGRAMLABLA. baftaltk sıyasi haber ve yorvm dergısı UNKAPANI . YÜKŞEK OGRETİME HAZIRLAMA DERSANESİ 17 Eylül de LİSE SON SINIF ÖĞRENCILERİNE 2 M O«r«llk, CUÜARTESI PAZAR «odern 17 Eylfll de LİSE 2. SINIF ÖÖRENCİLERİNE 150 Dertlik, LİSE TtKVİYE VE ÜMİVERSİTEYE HAZ1RL1K CUMARTESİ PAZAR Klulk 17 EylOI de LİSE 2. SINIF ÖÖRENCİLERİNE 150 Derslik, LİSE TAKVİYE VE ÜNIVERSİTEVE HAZIRLIK CUKARTE5İ • PAZAR Modtrn 22 EylOI de BEKLEMELİLERE 400 Derılik, SABAH FEN SINIFI Klatik 22 Eylut de BEKLEMELİLERE 400 Oersllk, ÖĞLEN FEN SINIFI Modern 22 EylPI de BEKLEMELILERE 300 Oertlik, AKŞAM FEN SINIFI Kluik 22 EylOI de BEKLEMELİLERE 300 Dertllk, AKŞAM FEN SINIFI Modern 23. Sayı Bugün ÇIKTI I îlhan AKALIN I îsmail COŞAR I Avni KOÇ I Hilmi YAVUZ I MADELEINE RIFFAUD Deprem: Suçlu yalnız doğa değil ODTÜ: Dekan Aybay'ın Rektör Somer'e cevabı TMO: Pirinç skandalı Antalya Festivali M. Tali Öngören'le görüşme ADRES: Konor Sok. 15/8 Yenişehır ANKARA Dağıtım: GAMEDA Mamfaturactler Sitesi 5. Blok UNKAPANI İSTANBUL Tel: 26 3O49 26 68 52 26 42 49 26 31 92 (tlâncılık: 2840,1248) AÇIK TEŞEKKÜR Beş yıldan ben gün aşırı bes saat su verilen semtimiz suvunu son zamanlarda kısmen de olsa tatınınkar bır sevı>eye ulaştıran, SULAR IDARESt GENEL MÜDURI.ÜCrNE, taMl, gece, gunduz demeden konu ile vakınerı ilgılenerek butun ımkânlannı kullanan KADIKÖY BOLGE.SI SEBEKE MUDÜR MUAVINI ve mesaı arkadaşlarına alenı teşekkuru bır borç bılırız. Knçük Çamlıca Dikilitaş Bölgesi Sakinleri Adına TLRKÂN IĞJIEN (Cumhurtvet: 7'2tse) l t K K SI'ASsllK VUCUKLAKI UtKNfcGl Ooguştan bevin «rızası alan cocuUannuzm rensoüıtaiyoon UAUUca UML Hm <fli l e U I ) H M I 9 Sema ve Ofuz Gfiney. oğlu (Hakan Kaptan Günej)'m 9 Haziran 1975 günü Amenka'da doğumunu, akraba ve dostlanna mujdelerler. Mühendislik Bilimleri Fakültesi Dekanlığından Pakültemlze bağlı Buca, Balıkesır ve Denizli ö n Usans Yuksek Okullarına kayıtiar la2b evlul \9T) tarıhlerı arasında, Fakultenın Izmir Hornova K. Ü. Kampusu ıçensindekı Dekanlık bınasında vapılacaktır. Bahıs konusu tanhler arasında adayların aşağıdaki belgplerle müraeaatı; aksı takdııde rıaklarını Kaybedeceklerı onemle ılgılılere duyurulur. Lstenilen belgeler: 1 Puan kartırun aslı 2 Kımlık kartı (Aday kartı) 3 Dıploma veya çıkış beigesınin aslı 4 2 nüsha nüfus süretı 5 2 ikametgâh senedı 6 12 aüet resım 7 Medıko Sosval aşı kâğıdı, Versm Savaş Dispanserinden mıkro fılım 8 Dogum tanhının 1956 ve daha yukan olanların askerlık tccıi belgesı. (Basın: 1. 4195 2JH5) 7259 Cumhunyet: 7254 Ankara iktisadî ve Ticarî ilimler Akademisi Baskaniığından: Akademimiz lstatistık Enstltüsil 19751978 Llsans UstU (Master) oğretımı için ön kayıt I Eklme kadardır. U Fazla bilgl İçin Enstıtüye başvurulması tlân olunur. (Basuı: 23014,7251) SATILIK S<VİBİNDEN VERGtSIZ 220 Mercedes Tel.: 66 41 12 (Cumüuriyet: 7255)
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear