23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
10 Eylül 1975 YED! SORUNLAR Tanıklar "Işkenceci adayı erlerin de en ağır şekilde işkenceden geçirildiklerini^ söylüyorlar îşkencecllerin dunışmalarında geçtiğimız hafta sonunda (6 eylül), üç baş sorumlu olan Teofiloyannakos, Spanos ve Hacizıssis, kendilerini yargılamaktan olan askeri mahkeme önünde bütün işkence suçlarının sorumluluğunu yüklenerek suçlu sandal yesinde kendileriyle birlikte oturan diğer (28) sanığuı sorumlu olmadıklannı öne süreceklerdi. 23 temmuz 1974'de çöken faşist Yunan cuntasım yargılayan duruşmalar dizisinden uçüncüsü olan iskencecilerin duruşmalan bu hafta (10/11 eylül günlerV asker ^ahkemenin kararlan ile kapanacak . Yedi yıllık cunta dönemindekı polis metotlarımn «icracılan», günlerden beri ya yalanlar va da itiranarla işledikleri işkence suçlannı kamuojrunun önünde bir kez daha kanıtlamış oldular. (31) samjfın son günlerdekl savunmalannda, ortadan kaybolan asker! poUs arşivlerinden büyıik bir bölümUnün de kendilerl carafından yakılarak «Imha edildiğ:» ortaya çıkacaktı Sanıklarr'' Nıkolopulos mı konuda. " stos 16 eylül 1974 şıinleri iüda söz konusu arsıvlerde siyasal durumlarla Ugllı tüm belgelen vaktıguu ltiraf edecektı Tüm suçlan reddederek lşkence kurbanları ile ıddia tanıklannın ithamlannı yalanlamaya çabalayan sanıklardan beşi (tkono mu, Tsalas. Andonopulos, K * lumvakıs. Nıkolopulos) hiç kira seye işkence etmediklenni, nı? bır çey görmedıklennı. duymadıklannı oılmediklennı ve (ESA) kontrgerilla merkezinde olan bitenden naoerlerı olmadığını da ılen süreceklerdi lkanomu: «Tutuklulara ne cüfur, ne de Kötü muamele ettim. Kimseyi tehdit etmedim». Tsalas .Kendimi savunmak Ih tıyacını duymuyoruni Kendimi suçlu hıssetmiyorum.. BUtün sor gular yasal koşullar içinde yaptı nlıyordu.» Andonopulos: «Tutuklular benl sevıyordu. Hedıyeler de veriyorlardı. Erlere işkence egitımi yap t.rmadım. «ESAi merkennde her h?ngı bir suç işlenmedi.» Kulumvakis: .Denızci subaylara çok iyi muamele ettım Bu su baylann dayak yediğinı görmedim. .Megali îdea'ya inanıyorum. Bü>ük Yunanistan fikrine bağlıyım. Buradaki erlenn salıvenlmesinl arzu edirorum. Bırımle beraber suçlu sandalyesinde oturan bu erlerle, kendi hayatınuz ve misum insanlann hayatını tehlikeler den kurtarmak için blr arada çrk iyi işler yaptık.» Nikolopulos: «Ne ögrencilere, ne de deniz subaylarına işkence ciıapdan. Bir ihtiyar adamı bogııln»lctan kurtardım, bir köpegi kay1«p«uya atar» bir eri dövdüm. Ben işkence edecek adam nuyım?..» Sanık subaylardan Nikolopulos bu arada, (ESA) merkezindeld denizciler ve ögrencilerle, Ugili buyük olaylann, kendisinin ttrafik kazaları bölümünde» görevll ıken vukubuldugunu da ekleyecekti... SAVAŞ ENDÜSTRİSt Arslan Başer KAFAOĞLU ufii^kü savaşlar blr çeşit teknolojik savastır. ı'enen ve yenıleni belirleyen, sayı ustünlüğünden çok, ülkenin ekonomik gücii ve gücün yaratacağı savaş teknolojisidir. Bu ık herkesin kabullendigi bir gerçektir. Ama gerçek son Kıbns olaylan alevlenmeden eei o'lçüde değerlendirilememiştir. Hatu h* kı Amerikan sılâh ambargosu konulmasaydı ın DU konuda düşünmeye ve hazırlanmaym layr.mıyacak idik. Amerikan sil&h ambargobu konuda yeni düşünceler getirmekle birlikrine de bir sogukkanlı düşünüş, plânlama ve ıılama ortamına girebılmiş değiliz. Yapılan lantılar, verilen demeçler sadece bir şeyin nimini veriyor: Heyecan ve kargaşa. Oysa endüstri kurma, hele savas endüstrlsl ma konusu hiç de kargaşaya, telâşa ve yanadım atmaya tahammülü olan konu degilKonuyu ülke olanaklan, endüstrimizin geteknolojik düzeji, teknik işgücü kapasite•rözonüne alınarak incelemek gerekır. Bu dıklarımız doğal olarak sadece ekonomik etlerdir. Aynca ekonomive etkisi yalın etkenrardır Id bu da tç ve dış politik dengelerdlr. politik denge denlnce aHa hemen savaş entrisinin özel ellere, tekeld kuruluşlara velesi halinde ortaya çıkacak sakıncalar geBu sakıncalsr en ilerl er.düstrl ülkelerinda en önemH sijraset ve askerlik yeürililerince • eetirilınlştlr. Oysa az gelismis ya da gelişhalindeH Ulkelerde, savas endüstrisinde ı ucunu yerli ya da yabancı tekellere bir kap ık mıydı, belkl de siyasal rejiml, Anayasabetimledigi sosyal devleü ayakta tutmaK ajhr sorun olarak karşımıza çıkar. Dış dendmıınee de akla belkl bir bloka amansızca tluk ya da her şeyi ile bağlanmışhk derecenın savaş ve silâh stratejimize rapacagi et. r anlasılır. Dış dengeler, dış ekonomik flişr ile birlikte silâh ve savas durumuna (ola. danna göre ayarlanmahdır. Yukarıda özetlenen siyasal çerçeve saglam olsa, ytne de ekonomik olarak uygulanması ;k'i plânlama, amaca vanlmak ya da sonuçpara ve raman harcamasuıdan kaçınmak ımından büyük bir önem ve deger taşır. Pıân a sırasında bilinmesi gerekli noktalann bir r.ını yukarıda belirlemistik: Teknik ve tekno] < kapasitelerimiz, kaynak ve birikim şekl»ki olanaklanmız. Bu her çeşit planlamaperekli koşullar yanmda bir de endüstrimn disinin özel nitelikleri vardır. Savaş endüstherhangi bir endüstri gibi görülmemeliDiger endüstrilerde üretilen ürünlerde kasorunu, savaş endiistrisindeki kadar değer n»«. örneğin konuya yakınlık bakıınrndan tıobll ile tankı ele alalım. Blr fabrika ya hatttl Wr ülke kalitece dışardakl emsallerindaha düçük kalitece otomobü yapabilir. ıun alıcısı bulunur. Hatta ulusal çıkarlar KÖ lerek dısardan otomobil getirilerek içerds Imasi yasaklamr ve bu yolla içerde tekel ıılabilir. Bunda gelir dağılımı smırlan lçintalınırsa büyük sakınca da yoktur. Her otomobil bir hizmet görür, verilen para sıfır fayda sağlamaz. Ama bir tank özlemi? Bir tankı hasmmızın tankına en az eşit korunma ve ata* silâhlariyle donatamaz, hasmınızınkıne eş düzeyde bilgıli ve hünerli personelle donatamazsanız, verilen emekler, harcanan degerlere yazık ol muştur. Özellikle II. Dünya Savaşı teknik ve per sonel düzey ve kalitelen üstün silâhlarm çok kec hatta sayı üstünJüğünü silerek, yengıyı getirdiğim ortaya koymuştur. Gazetelerde okuduğumuza göre ıse uçak modelleri yıldan yıla det gişmekte, en ıyi kali ede savas silâhlarının yapımının, ileri endüstn ülkelerinde bile agu bir sorun olmaktadır. Fazlaca abartma olmaması için de savaş endüstrisinın her dalında bu niteligin bulunmadığına parmak basmak ısterız. Bilindiği gibı savaş. silâh dışında da bazı malların üretim ve tamamlanmasını gerektirtr. A. karyakntan çamaşır ve gıyecege, üâçtan ve ameliyat masasından tasıt araçlarına kadar çok geniş bir üretim alanı sav sın gereçlerını sağlar. Savaş endüstrisinin ıkmci özelliğl, hız ve dirençtir. Sahip olduğumuz sılâhların bir blivük kısmı olağanüstü durumlarda elden çıkabılir. Olağanüstü obnayan durumlarda da vme bir yüksek yüzde telef olur. Savaş endüstnsı ve hele silâh endüstrisi belki barışta bir yılda yaptıgmı savaşta bir ayda yapma zorunda kalabilir. Bu nasü olur? Barısta başka şey üreten tesisler de yenlden silâh endüstrisir.e çevrilerek. Bir traktör, bir kamyon fabrikası silâh endiistrlsıne çevrilebillr. Banştan bunun hazırlıgı yapılmalıdır. Hı^la ve sürekli Üretim saSlanmadıkça basanlı duruma geçilmiş sayılmamalı. $u genel ve özel koşullardan ortaya çıkan saraş endüstrisinin zor. vüksek teknik gereKtiren, çörden çöpten bir er.düstrl olmayan bir endüstri niteliglni ortaya kor. Böyle bir endüstri ülke gerçeklerirle orantılı olmazsa, savaş araçlanmızda amaca varsak bile ekonomik araçlan mız yıkıma uğrar ve ytne amaca varamayız. B J gılnkü savaş da, tank kadar kçntİTin «îereksınıminin saglandığı su, ekmek ve et de orıemlıdır. Subay ne denli önemliyse. traktör maîdnısti, fabrika yöneticisi, maklne mühendisl de o denli önem taşır. Bugünkü savaşlarda cenhe ve çerisl yoktur. Cephe bir yuzey olr"»^fiarı rta çıkıp bir nacim olmuştıır. Ekonomik olanaklara uvma yan bir savaş sanayii kurma kapıyı kırıp pencere yapmaya benzer. Gözden uzak tutulmaması gereken bır nokta da her endüstri gibi silâh endüstrisinde de temel mallar üretiıni ağır basar. Kalitelı ve bol temel mal üretemej'en, kalitelı ve bol silâh va pamaz. Tank motoru kadar ve belkı daha da önemlisi bol ve kalitelı çeliktir, bo: ve kaliteü ana kimrasal Urünlerdir. Savaşa ha'irlanmaK, ya da hazır bulunmak için. işe başlanşıç olsun diye uçak ve tank fabrikalannı kurmavı bek'emeyelim. Bir yandan da kaliteü ve hol çelik, bol ana kimyasal Urün. bol çimento. bol bakır, krom üretmeye da yönelelim Özel kaliteli ve bol templ mallannın üretlmine hız vermeyen bir ülke savasa Iyi hazırlan mıyor demektir. Konuyj sürdürecegiz. Faşıst Yunan Cuntası adalet önünde Kosta DAPONTE ıHJ^J ZKIAIM T H I . Hükümetler, halk arasında, belki de ikilik yaratmamak, ya da şiddet organlarını tedirgin etmemek için bu konudaki bilgileri silmeye çalışıyorlar; suçluları ve sorumluları tanıdıkları halde, olaylan örtbas etmeyi yeğ tutuyorlar.. Yunan basııu artık cuntacı ve işkencecilerl bol bol alay konusa japıjor.. "İşkence Ortakpazarının varlığı artık kanıtlanmıştır,, yız Hepimiz l«kenceci sdanyız» dıyecektı. Kaldı ki. îşkencecilerin tebeşırle çizdigı daıre o denli genıs ki. herkesı İçine alabillyor. Atina'dakı polıs 1ESA) merke zindeki dairenin fçine amiraller Bakanlar, milletvekilleri. bihm adamlan ve ögrenciler de gırmişti... Yunanistan'da lşkenceciler h*« kında ceza kanununa degışiklık ler tfetirilmesine çalışıldıgı. tsviçre'nin Bern kentinde topijnan uluslararası uzmaniarın an dünyadaki İşkence olavlannı önlemek amaciyle bir vusa nazır ladıklan bu dönemde her şeve rağmen. dünyadaki işkencp metotlan «ortakhjîını» görmemiîK olanaksız. Atına duruşmalannda da, işkence olaylanvla ıls">11 çeşitli televizyon ve sinema filmlerinde de, uluslararası af Argtltü ile Avrupa Konseyı'nın ra porlannda da bir «tşkencecııer Ortakpazar'ının» varlıfı kan.' lanıp duruyor. Hükümetleı naık arasında. belkı de ıkılık mamak amacı ile, va da oreanlarını tedirgin etmemek !çın ou konulardak: suçlama »e bılgılerı unutturmava sılmeve çalısıvorlar. Şıddete. kaba kuvvete bRsvuruldu&unu bildıklen. suçiuları sorumluıan tanıducla n hnide f>rtbas etmevl çegbyorlar. Devlet acaba güvenllk kuw«tlerine ve çeflerine karsı gelmefften mı çekınıvor1' Gıderek resn) kısihge? Bılım ve teknotoil metocilanna da bünınen ıddet yin tpmlennp Karsı savaşmak, ya aa korunmak nasn Otmai'? Atina'daki duruşmalan lzleyeı sazeteciler. yazarlar da aynı so rulan soruyor .. Bir dergı, «Yunanistan, îr lanaa. Cezayır. Türklye ve Şiil1 de de aynı metotlaı, elektronü beyin matınelerinın şaşmazlıg ile uygulandı... Ayakta tutma* faiakaya vatırmak ve susua bı rakmak 0bi... üozlar da hej aynı tdi» dlve vazıvordu Y A R I N : Yeni duruşmalar bekleniyor Ortaokullar ve Liseler 9 ekiıııde, ~ Yüksek okullar 13 ekiıııde açılacak ANKARA Millî Egitim Bakanı Ah Naill Erdeın. bütün orta dereceli okuliann 9 ekirn per şembe. Mıllî Efeıtim Bakanhgma baglı yüksek okullann da 13 ekim pazartesı giinü. venı ögretim yılına basl3yacakİ8nnı bildirmiştir. Milll î^itim Bakanınm bu lco. nudaki açiklaması şöyledır: « Bütün orta dereceli omıllar. araya bayram tatiHnin girme si dolansivle 9 eVim 1975 oersembe günü yeni öfretim vılına oaşlayacaktır. Mıllî f.Jıtim Bakanlığına baglı yüksek okullar 13 ekim 1975 pazartesı günü açılacaktır.» Erdem ou arada. «1525 eylül 1975 tarıhipn arasında yeni bir ımtthan nakkı verilmesi» karanna ek olarak bu konudaki sikâve'lprın sona erdlrilmesi gerekçe5ivle de su açıklamayı yapmışör. « 1 1972 1973 ögrettm yılı ile. daha öncekı yıllarda belgeli duruma düserek imtlhan hakkını kullanmıs ve başanlı olamamıslarla. herhan0 bır sebeple stiresl içinde bplse kurtarma ımtıhan lanna sirememiş olanlara. 2 1974 19Î5 öSretim vılında vapılan oütünleme ımtihanlan veya sınıt öSretmenler Kurulu so nunda bır veva bırdep lazla ders ten başarısız duruma düşenlere, 3 Okul dısında bitirme imtihanlarına eırmen lsteyerlere. 1974 1975 ogretım nlına mahsus olmak Ü7ere veni bir imtihan nak kı tanınmıştır . ıa.a ı Eylülde mezun olan üniversite adaylarının puan kartları pazartesiden itibaren yollanmaya başlanacak ANKAR* Unlversitelerara sı seçme sınavlarına girip de, 2 temmuz 1975 tarihine kadar m < zun olamayan adaylann kâgıtli rınm degerlendirme işleml bı hafta sonuna kadar tamamlana caktır. Üniversltelerarası Seçme T« Yerleştirme Merkezlnden alınar bilgıye gfire. puan kartlannn yollanabilmest için adaylann ker dilerine tade edilen kimlik kart larını göndermeleri gerekmekte dır. Merkez kimlik kartlannı göı deren adavlann. puan kartlann Snümüzdeki pazartesl günündeı İtibaren Dostalamaya başlayacak tır. ® © ®C ® ©© ® ® D TEŞEKKÜK GUmüşsuyu Askeri Hastaneslnde yattıgı stire Içinde eşlm Melihat TURGAÎ'a gösterdlgl yakın ilgi ve değerU ted&vüeri ile saglığa kavuşmasını temin eden Saytn DT. Gastroentrolojl F^EAAINGTON' STASDARD CED VEL. Tekzip Objektiflerde kabahat KAMURAN ÖZEI 'E en derin şükran borcumuzu iletmeyl bir görev bilirün. Eşi Era. Veterlner Hrldm Alb. TACETTÎN TURGAT (Cumhunyet 7082) EGE ÜNiVERSiTESi TIP FAKULTESi DEKANLIGINDAN TAKÜLTEMİZ RADYOLOJÎ KÜRSÜSÜNDE 1 ADET babadan oğula EMAK HalSsltârgnzI Cad. 34/4 Harbij» Tel.: 4T66U Izmir Cad. 33/27, Tenişphlr, Ankar» Tel.: 17 43 49 Ornel Satıcısı: BENER TİCARET TnhtiValc. ÖnıUr Han Kat i Tel.: 28 34 H loçentlik Kadrosu Münhaldir tsteklllerin en geç 15.9.1975 tanhınde Dekaalıgımıza müracaatlan duyunılur. aksamına kadar EUEMAHLAR ARANIYOR Izmit'te kısa bir süre sanra faaliyete geçecek olan bir Kimya tesisi için aşağıda özellikleri belirtilen Izmit'te yerleşmiş veya durumu yerleşmeye müsait, askerlikle ilişiği olmayan elemanlara acele ihtiyaç vard'ın Işkencecı sanıklar bu arada du ruşmaları ızleyen basın fotoğraf çılannı, objektif oyunlan İle ken dilerıni fotofraflarda canavar gi bı gösterdiklerıni iddia edeceklerdi. Hatu sanıklardan biri, gaze tecilerden bır fotoğraf makinesını alıp .kontrol ettikten sonra «ıvi bulacaktı»... Atina gazeteleri de buna karsı «kabahat makine lerin objektıflerinde degil, ruhla nnızdadır. diye cevap verecekti . İşkenceciler. işlediklerl cinayetlerin hesabını vermekten kaçınmak ve «şirin görUnmek» çabasında yargılandlklan askerî mahkeme önünde bir yandan aşı n milliyetçl, büyük vatanse\'er pozlanna girmekte, bir yandan da çagdışı eğilim ve lnançlanna uyan dili kullanmakta idi. Sanık ların büyük bir çogunlugu Yunanlüann bugün konuştukları halk dili (dimotiki) yerine, ağdalı ve eskl terimlerle dolu (Katharevussa) konuşma biçimlni seçeoektl. Türkçeye çevirmege çalışır sa örneğin, «yemek yiyorum» ye nne duruşmalarda «taam ediyorum» biçimınde bir takım ney ler kullandıklan görülecekti. lşkenceci sanıklar. tvatan ve mllle tın âll menfaatlerinden. dem n" ruvorlardı.. Tebesirle çizilmlş dairenin 1çinde yalnız rejim aleyhtarı, ya da direnen tutuklular yoktu. İskencecilerin kendilert bile «eğıtımden» geçerken ajnı dairenin içine düşmüşlerdl. İddia makamı. tanıklanndan K. Kastritıs'l dlnleyelim: • Egitim merkezinde gördüğu müz çok sert ve sıkı egitimin amacı kişiliğimizi öldürmekti. Egitim merkezüıden çıktıgımız zaman kendimizde değildik.^ Eski (ESA) erlerinden î. Kontos ekliyor: «Kollanmızdan tavana asıyorlardı. Beni koyun gibi tarlaya sürdüler, ot yedirdiler.. Koca bir cıp arabasmi kaldırmaya zorladı lar... Sorumlu bir subay bir gün beni bir askeri cip'e bağladı ve alayın içinde cip'in arkasmda koş turarak bayıltıncaya kadar işkence etti... Alayda yerleri yala tarak temizletiyorlardı. Yerdekı izmaritleri ağzımızla toplayarak sepete atıyorduk, sayın başkan: Arada bir Yoannldis de gelerek teftiş ediyordu. thtilâl için hazır olup olmadıgımızı görmek lstlyordu... Gece yatmazian önce adamakıllı bir dayak yıyorduk. «Ta van terleyene kadar kimse yatma yacak», diyorlardı. Gerçekten de tavan. döktügümüz terden ve ye dijimiz dayaktan terlıyordu. Yar bay Andonopulos bi~ gün durum değişse bile hiç bir şey hatırlayamazlar. Bir daha» demiştl. Ço gumuzda, unutkanlık Ke korku karısımı bir duygu var bugün.» Brech*'m beyaz tebeşir dalresini «Faşıst Daireyea benzeten bir gazeteci yazar durusma lan izlerken «Hepimiz yeni 'ş Gazetemizin 18.7.1975 günlü sayısında aynı sütunlarda yayırvanan haberie tl.GtLİ OLARAK, SAI.İHA GÜREL'İN 213 SAYIL1 VER HA GÜREL'ın olayla nıç bır ılgi Gt USliL KANUNTJ VE 2279 SAYILI FAİZLE ÖDÜNÇ sı bulunmadıgı ve bonolann faız PARA VERME HNCSCSA sözkonusu olma le k l n ! m a s l n l n dı*ı anlaşılmıştıı. muhalefet ettiği yazılımş ise de yapılan araştırma somında PALİKeyfiypt K T O n.'unur. • VEF AT DU YURU n B Denız NakJıyau TA Ş. ya* ytlkleme nattında asşirı 4iı ı««ı uvv I, azamı ijn.ııoO DWT olmak uzere 4 adet doknıe Fakültemirin değerli öğretim Üyelerinden, Doç. Dr. Saim BEYGO bir trafık Kazası sonucj vefat etmiştir. Cena^esi in Eylül 1975 Çarşanıba günü, 1. T. Ü. (Taşkışla) Merkez Binasında, saat 13.00'de yapılacak tflrenden sonra ikirdi namazı Fatih Camiinde kı!marak c"e{redilecektiı. AUesine ve dostlarına başsağlığı diler ve a^ılarını pay'.aştığunızı duyururuz. t T. f. MtMARLlK FAKtLTESt Yük Gemisi Satın A'acaktır. 1 O m ı sahıpıen ve tersaneleı teklıflerlni dlrekt olarak vapabılırler 2. Brokerlenn tekliflermin nazan itıbare alınması ıçın, armatör veya tersane nannna teklıl vermeye vetkıll olduguna daır bır selâhıyet nıektubu aranacaktıı a. D.B. Denız Naklivati I'.A.Ş nerhanp oır gemi tfklıfmı veya tekltflenn ttimünü red etmekte gemı veya gemllerı dıledıgınden almaftta serbesttir. 4. D.B. Deniz Nakllyatı T.A.Ş. teklil edilen gemüerden feati satın almayı. tahakkuk ettirdigi takdirde hlçbir şekilde tellâliye ve Komlsyon onml ödemez. 5. Tekllfler gızl! tutulacaktıı. ö. Teklifler Türkçe veya İngillzce olarak en geç 9 ekim 1975 gününe kadar Teşekkill Haberleşme MUdür!U*üne gelmış veya venlmış olacaktır Postada vakl eecıkme kabul edilmez. Teklifler, teklif verme süresl mtamından başlamak üzere en az otuz gün opsıyonlu olacaktır. 7. Teklifı tstenen dfikme vtik aemlıertne ait ön teknik; ve ma!ı bıleıler Tesekkül Haherlesme Müdürlügünden temın edılebıleoeğl gibı. teşekkülita yurt dışındaki New Yorls v= Hambur™ mumessıllıklen ile. Londra ve Oslo acentelerınden de temin edilebılir (Basın: 22903 7080) 1. İMALÂT ŞEFİ: VtFAT den, İTÜ Mimarlık Fakültesi Şehircilik Enstitüsü üyelerin 2. VARDİYA ŞEFlERt: 3. AMBAR ŞEFİ: 30 yaşını geçmemiş.en az 3 sene bir Kimya tesisinda sorumlu mevkilerde bulunmuş.tesislerin işletme va imalât sorumluiuklarını deruhte edebilecek.tercihan Ingilizce bilir, Kimya Yüksek Mühendisi veya Kimya Mühendisi Y. Müh. Mimar Doç. Dr. Saim BEYGO ellm bir tratik kazası sonucu vefat etnıiştir. Cenazesı 10 Eylül 1975 Çarşamba günü ÎTÜ (Taşkışla) Merkez binasındnr saat 13.00'de yapüacak töTeni müteakip Fatih Cainiine gotürüUrektir. Değerli arkaoasımızır kaybmdan btürü kfderli ailesine ve ar^adaş'arna başînghğı dileriz. I. T. Ü. MtMARLlK FAKÜI/TESt ŞEHtRCtLlK ENSTtTÜSÜ * 2530 yaşları arasında tercihan yeni mezun imalât sorumluluğunu taşıyabilecek,durumu vardiyada çalışmaya müsait kimya mühendisleri D.B. DENÎZ NAKLÎYATI T.A.Ş. GFNEL MÜUÜRLÜĞÜ (Basın: SSS ^ Kimyasal maddelerin depolanma, stok kontrol tartım ve dolum işlerini deruhte edecek 2530 yaşları arasında, Kimya Mühendisi, Kimyager veva Kimya Sanat Okulu mezunu. 4. İDARİ ÎŞLER ŞEFİ: ISTANBUL YÜKSEK DENiZCiLiK OKULU MÜDÜRLÜGÜNDEN 1975 1976 öğretim yıtı .çin Okulumuiun Makine, GUvertr; ve Dcni? ülaştırma/tşletme Bölümlerine; 7081) Tesisin personel, muhasebe va idari işlerlnf Jstanbul'da bulunan merkeze paralel olarak yürütebilecek azami 35 yaşında,en az 5 yıl süreyle buna benzer sorumlu mevküerds bulunmuş Iktisat veya Akademi mezunu (Basın: 22904 ÖĞRKNCI Al INACAKTIR Devlet Lıselerınden mezun ve üniversitelerarası seçme sınavlarınria 3S0 ve daha yukan ağırhklı FEN puanı kazanmış olanların on kayıtlarını yaptırmak üzsre 10 ilâ 2fi eylül 1975 tarinlen mesai günleri mesaı saatlerinde «Kayıt ve Kabu! Bürosu»na: PÜAN KART1 KİMLİK KART1, 12 REStM. 2 DOSYA, DEVLET LİSESt DİPLOMASI, KÜFUS CÜZDANI. Ue birlikte başvurmalan duyurulur. 5. EHÜYETLİ ELEKTRİK TEKNİSYESİ: Fabrika işletmesinde çaiışmış olmak tercih nedenidir. Isteklilerin P.K. 1 50 KösekÖy, Izmît adresine «KİMYA» rumuzuna, mufassal özgeçmişleri ve bir adet fotoğraf ile müracaatlan rica olunur. / BİR İHRACAT ŞİRKETİ MODEL ÇİZMEK AMAC! İLE MUracaat: Karaköy, Kemeraltı Caddesi 34/6 Tel: 44 32 49 4 4 39 68. STİÜST AR1YOR
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear