Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
*f ı geiişmiş» ya da «gelişmekte olan ülke\\ J 4 ler» deniyor Asya'nın, Afrika'nın, Güney Amerika'mn sanayileşmemiş ülkelerine. özüne bakıhrsa, bunlar geri kalnaıs ülkelerdir. «Geri» sözcüğünde küçültücü, altsayıcı bir anlam olduğu için, önce «az gelişmiş» denirken, sonradan daha yumuşatmak amacıyle «gelişmekte olar» denmeye baslandı. Gelismişlikle az gelismişlik arasındaki aynmı belirtmek içın çeşitli ölçütler ilerl sürerler: Ulusal gelirden ortalama her yurttaş başına düşen pay şu sayıda dolardan az olan ülkeler. (Bunun hiç uymadıgına örnekler var: Petrol gelirleri, kiml yerde kahve üretimi gelirlerinin zenginlikleri ile sade kendi kasalannı değil, Avrupa bankalannı dolduran ve sultanlannm oğuUan, kardeşleri altın kaplams arabalarda gezen, Avrupa kuır.ar evlerinde mllyonlar oynayan ve veren az gelişmiş ülkeler var.) Yıllıie elektrik tüketimi şu kilovattan, ya da kâğıt tüketimi, sabun tüketimi şu kilodan, gazete. dergi, kitap basımı, başka dillerden çevirileri veya kitaplıklarda kitap okuyanlan, müzelerde inceleme yapanlan şu sayıdan az olan Ulkeler, nüfusunun okuryazar oranı % 9O'ı bulamayan ülkeler, doğa kaynaklarını tam kullanamayan ülkeler, ulusal gelirinin tüzesiz (adaletsiz) dağıtunı dolayısıyle yurttaşlarının bir bölümü yoksulluk lçinde bulunan ülkeler, yüksek bilgi ve beceri lsteyen işlerinl kendileri yapamadıklanndan, başkalarmın uzmanlarına yaptıran Ulkeler... vb. OLAYLAR VE GÖRÜŞLER Az Gelişmiş Yöneticiler M. Rauf İNAN v# geHşmlş tökesl ldl. Oeçmls yttzyıllarda yurdumuza gelen Avrupalı gezginciler bunu tüm açıklığıyle belirtirler. Örneğin 16. yüzyılda Avrupa'nın en değerli bir bilim ve siyasa adamı bizi nasıl görmüştü. Kanuni'nin dostluğunu kazanmak için 155556 yıllannda Avusturya Imparatorunun bize gonderdiği o çağ Avrupa 'sınm en büyük bilgini Busbecq Viyana'ya yazdığı mektuplannda (1) Türkiye'yi üstün yanlanyle tanıtırken bir yerinde şöyle diyor: «... Bu koca mecliste hiç bir adam yoktur M, haiz olduğu (taşıdığı) mevki ve rütbeyi kendi şahsi liyakat (kişisel yeterlik, yaraşırlık) ve cesaretine borçlu bulunmasm...» «... Işte bu suretle, Türklerde şeref ve makam fonur), idari mevkiler liyakat ve maharetin mükâfatıdırlar. Namussuz, tembel, hirsız ve âtıl (boş, aylak) olanlar hiç bir zaman yükselemezler, ehemmiyetsiz ve hakir (aşağı görtiien) bir halde kahrlar. Türklerin neye teşebbüs ederlerse muvaffak olmalarının, hâkim bir ırk haline gelmelerinin ve her gün hükümetlerinin hudutlarım genişletmelerinin hikmeti (gizli nedeni) bundadır...» öyleyse, TUrkiye neden az gelişmişlerden* Yurdumuzun Batı üe ilişkisi hiç bir zaman eksik olmamış. Daha 1830larda Avrupa'ya 150 öğrenei birden gönderilmiş, 145 yıîdan berl de sürekli olarak Avrupa'da. sonralan Amerika'da her yıl yüzlerce, kimi yıllarda büılerce öğrencimiz okumuştur ve yıllar yılıdır büyüklü küçüklü binlerce yetkilimiz oralarda incelemelere giderler. bakarlar. görürler, incelerler, gelirler. Yine de yurdumuz neden az gelişmiş bir iilkedir? Japonya'nın Batı üe yakın bağıntısı bizden hemen hemen 40 yıl sonra başlamıştır; kısa sürede o, gellşmesinl sağlamış, daha 19O5'te îngüiz denizcUerinin de yardımı ile Uzakdoğuda Rus donanmasmı yok edecek, bugünkü durumu ile de bizde ve dünyanın bir çok yerlerınde kimi önemli işleri üstlenecek, en gelişmiş ülkelerle, Almanya, ABD ile yanşacak clçüde güçlenmiştir. Biz neden az gelişmişiz? aemıe aer Diıaenaen ts.unsıeı Kesıorunun nunuy nıası, sanatçüanmıza gösterdıği üstün saygı çok ilginçtir. Eektön «Atatürk'ün büyüklügünü çok lyi billrdim, ama gerçegl söyliyeyim ki, bu ölçüde bUyUklüğünU hiç tasarlayamazdım, kimse de tasarlayamaz. Yüzyıllar boyu yüzleri örtülü Türk kadmlan şu kısa sayılacak süre içinde yüksek sanatçı kişilikleri ile Viyana'ya bir sanat inceleınesine gelmiş bulunuyorlar, bu ne demektir? Bunu biz yapamadık Avrupa'da» diyerek. Özrü Kabahatinden Büyük adişah, tncill Çavuş'a: Bir İş yap kl, demlş, Bzrfl kabahattnden bflyfik olsun Çavus, punduna getirip Hanım Sultan'a bir çimdik atmış. Feryat kıyamet... tncili'yl yakalayıp humra fetlnnlsler, Padişah gözlerinden ateş fışkırarak: Bre mel'un ne yaptm? Bağışla Sultanım, Hanım Sultan"ı Sİ2 sandım, Padişah: Tiı vnrmı kelleslni.. İnciîi Çavnş açıklamış acele: Padişanım, siz bana özrü kabahatinden büyük Mr i? yap, demedlnlz mi? İşte ben de yaptım. • Bu esld fıkra guniimüze pek denk düşüyor.. Çunkü slyasai yaşantımız, tncUi Çavuşla. Zatl Sunf^ır yöntemleri aras.nda bocahyor. Cephe Başbakanının yeğenl, Llhteştayn Prenslisrinde hayali şirketler kurdurarak, hayali mobilya ihracatıyl» Devlet Hazlnesinden mllyonlar çeldyor Bu iş uzun bir süreç, örgütlenme, çevre ve olanak Ister... Oyle birkaç günde, blrkaç ayda yapılaoak sey değildlr. Yahya Demirel'in torunu, Süleyman Demirel'in ycğeni, Hacı All Demirel'in oçlu Yahya Demirel de henüz 26 yaşmdadır. Yanında büyükleri olnıasa, ne Llhteştayn Prensliğinde hayaU şirkct kurabilir. ne de Şellefyanna lUştd... ŞeUefyan'la Demirelier arasmdaki yakınlı^ı artık duymayan kalmamıştır. Bozıık düzpnin çarklan böylece işieyip dururken, Cephenin Başbakanı tncili Çavuş mantığına benzer bir açıklama yapıyon Yeğenimle ilgili olayda. Hazlneden yirml milyon lira kayıtlara göre Ecevtt zamamnda verilmiçtir.. dlyor. Oysa bir Raşbakan şöyle cevap vermeliydl: Olayı ciddiyetle ele aldık; kovnşturma açılmışür. Eğer Devlet Hazinesinden haksız yere yarar sağlatnış ve sahteciUk yapmışsa, Yahya Demirel cezalandırılacaktır. Süleyman Beyin işi ele alışında özrfi. kabahatinden büyfiktür. Yahya Demirel olayı da yıllardan beri sürüp gelen, Birader olaylannda Wr yeni halkadır. Hacı All Demirel'den Şevket Demirel'e ozavan ve Sfilrvman Beytn Morrlson nvkulerioe dek piden bu halkalan birblrine pklf(il*1mlz zaman, bozuk düzenin yoksnl halkın bovnuna vurduğu sömürü zinclri olusuyor. Süle>tnan Bey, Morrison Şirketi müteahhitliğiyle işe başlamıştır. Adı. en aşaîı onbeş yıldan beri çeşitli yolsuzluklarla içiçedir. Biraderlerin birhiri ardmdan kurdupu aile şirketleri, Dfmirel'in iktidan döneminde Türki.ve'nin en paralı kuruluslan düzeyine erişmisierdir. Bütün bu sirkptlerin, teşvik tedbirlerinden, ihracatta verçi tadelerinden, yerli ve vabancı kredl olanaklanndan şaşılacak birimde yararlandıklan düşünülürse. Devlet elivle kişiri zençin etmenin bütün olanaklarının Demirel ailesl İçin seferber edildiöi ortaya çıkar.. Y'ahva Pemirel'in hayali mobilya ihracatıyla Devlet Hazinesinden milvonlar çekmesi, bu zincirin son halkasıdır. Bu durumda da Cephe Başbakanı Süleyman Bey, özrü kabahatinden hiiyük bir açıkİ3mava çirişıp, olaym iistüne gidecek yerde: Hazineden paralar Ecevit HükümeH zamamnda rerildl.. riiyor. lstpr Ecevit zamamnda verilsln. Ister Irmak, ister Demirel... ortada Devîet Hazine«Ini sömiirmek fHll varsa. ne farfceder? Yahya Demirel. iddialır VP olaylar karşısında sııcsuzlnfnnıı tspatlarr'ak zonıııdadır (»pmirel hiraderlerin aüe şirliPtleri çpvrrsindc dnlaşan vnlsuzlıık romanı, bir yerde son bıılmalıdır. Utkuyu Kutlayan Bulunmalı 1922 aralık ayında demek îzmir'in kurtuluşundan hemen 3 ay sonra büyük utkumuzu kendi yazıp bestelediği «Mustafa Kemal Paş» Marşı» ile Gazi Mustafa Kemal'e kutlayan Viyanalı o zamankl bir genç kızın, bugün yaşıyorsa ne durumda olduğunun öğrenilmesi için Viyana Büyükelçimizin. yapılan bir ricada. söz vermekle bülikte, bugüne dek hiç bir şey yapmaması karşısında, Viyanalı 77 yaşuıda emekli bir okul müdürü kendi kişisel girişimi üe bugün 75 yaşında müzik egitbilimcisi (pedaş:o!rj') olan bayanı bulmuş. hemen o gün Türkije'ye yazmıştır. Uluslararası Eğitim Yılı, 1974 Büyük Türk Bilpini Birunrnin 1000. dogum yılı. 1975 kadın yılı bütün dünyada çeniş girişimler, atıhmlarîa deçerlendirüırken bizim aldinşsızlıgımız az gelişmişügimizden. Şu demek ki. yetkilerimiz en önemli s o runlan k a v r a y a m a z . algılayamaz durumdadırlar. Belki de bürokrasinin getirdiği bir apathidir bu. Atatürk Devrimi ile yüzyılımızda 1946'ya dek yurdumuz dünyada en hızlı ve atılımlı gelişen bir ülke idi. Ö gelişmeye dünyada «Türk mucizesi» deniyordu. îşçilerimiz, öğrencilerimiz. sanatçılanmız, hekimlerimiz, subaylarımız baska ülkelerde değerlerl. başanlarijle övgüler toplamaktadırlar ve topraklanmızın aln. üstü doğa zengınhkleriyle dolu. Öyleyse Türkiye neden az gelişmiş oluyor? Bunun yanıtmı su gerçek ortaya ko^Tiyor. Az gehsmiş oîan Türkiye defildir. Türkiye'de yöneticüerdir az gelişmiş olan. Bunun için bu ülke az gelişmişler arasında kalmıştır. Türkiye geri bırakılmiî. dahası. gerj itilmiştir bile. Onu geri bırakanlar, geri ıtenier az gelişmiş yöneticileri, politikacılarıdır. onların düzenidir. (1) Ankara Anıtlannı (Monumentum Ancyranum) bularak. Haci Bayram Camisinin yanınclaki Ofust Tapınajnnın yazılarını okııvarak dünyava tanıtan hir yapıt yazmış. lâleyl, leylâğı bizden Hollanda'va eötfirmüstür. «Türk Mektuplam çrviren Hnseyln Cahlt Yaiçın. savfa: S2. P Yanıtlayan Oluşlar İlginç bir öyküdür: 1975 üluslararası Kadın Yılı dolayısiyle Ankara Kadın Ressamlar Derneğinden bir küme (grup) müzelerde sanat incelemeleri yapmak için bir gezi düzenlemişti. Bu gezi hiç bir moda, alışveriş, eglence, turizm için değildi, salt, tertemiz bir sanat tncelemesi amacı tasıyordu. Avusturya Büyükelçiliği Ekin Danışmanı (Kültür Müsteşarı), kendisine başvurulıınca ve gezinin tasansı verüince hemen ilk giriştmiyle Viyana'dan 12 günlük bir program getirtir. Bizdeki 4 bakaniıgın yetkilileri ve ilgilileri ise, bu gezinin anlamını, değerini bir türlü kavrayamazlar, tümden ilgisiz. aldınşsız kalırlar. Hele Dışişlerindeki yetkili, bu girişimi en yumuşak deyiml ile düzeysiz (seviyesiz) bir dedikodu ile karşılar. Viyana'ya giden ressam bayanlanmızı resmen çağırümışlar gibi Ögretim ve Sanat Bakanlığından bir görevU karşüar. Yapılan bir haftahk inceleme programı dakkası dakkasma uygulanırken gidilen her müzede, kurumda ressamlarımız büyük saygı ve ilgl bulurlar. Her inceleme yerinde bir doktor sanatçı karşılar onlan ve önemli yapıtlar üzerinde geniş açıklamalar yapar. Bakan lıkça bir opera temsiline (Salome'ye), Avusturyalı kadın sanatçılarla birlikte yemeye, geziye çağınlırlar. Hele Biçimci Sanatlar Akademisi (Aka Çeşitleri «Az gelişmiş ya da gellşmekte» denen ülkeleri neden bakıramdan üçe ayırmak yantıs olmaz: 1 Kimilerl geçrnlşlerinde bir gelişmişlik, bir varlık gösterememiş olanlardır. Son çeyrek yüzyılda bağunsızlıklarına kavusan ve adlan yeni yeni duyulan Orta Afrika Ulkeleri gibi. 2 Geçmisleri «engin ekln (kültür) hazi. neleri oluşturmuş, ne var ki uzun süre yönetimleri Batı Ulkelerinin iradeleri altında kalmış, onlarca yönetilmis ve bu süre içinde sömürülmüş, sömürenlerce bilerek, isteyerek geri bırakılmış ülkeler. Hindistan bunun belirgin ömegidir. Güney Amerika, hem yerlileri Avrupa 'dan göçenlerce yok edümiş, hem de bir yandan kurulurken zenginlikleri sanayileşmislerce sömürülmüş, talan edilmiş Uîkelerdir. 3 Kendi yurdumuza baktığımız zaman görürüz ki, bu nedenlertn hiç biri bizde ve yüz yıllarca birlikte yaşadığımız Arap ülkelerinden yoktur. Tam tersine, 250300 yıl önceye dek yurdumuz dUnyanm en güçlü olduğu gibi, en ilerl Hesap Sornlacak!.. OKTAY AKBAL Evet Hayır 18 Yaşın Kazantlırmadığı! B izde. seçmen olma koşullan ük olarak 18T7 (1293) yılmda çıkarılan İntıhabı Mebusan yasası ile düzenlenmışTir. Kadınlara seçme hakkı tanınıayan bu yasa üe 25 yaşını Ditıren erkeklerin seçmen olabılecegi öngörülmüştür. İntihabı Mebusan yasası 3 nisan 1923 gün ve 320 sayılı yasa ile degiştinlerek 18 yaşını bmren erkeklere seçmen oLma uakkı tanınmış; bu düzenleme ile on bir yü (1954 yılına dek) genel ve yerel seçimler yapılmıştır. 5 aralık 1934 gün ve 2598 sayılı yasa ile seçmen yaşı yukseJilerek 22'yi bitiren her Turk'un (kadın ve erkek) milletvekili seçimlerüıde oy kullanabüeceSi ilkesi konmuştur. Yerel seçimlerde ise 18 yaşını bitiren her Türk seçmen olarak oy verebıüyordu. Bu düzenleme 1961'e dek geçerligini korumuştur. (Bu düzenleme ile kadınlara oy hakkı tanınarak siyasal katılma oranı büyütülürken, seçmen yaşı yüksoltüdıginden siyasal lcnr.iima. yine istenen oranda gerçekleşemıyordu.) 1961'de Kurucu Mecüs'çe çıkarüan ve bugün de yürürlükte bulunan 298 sayılı Seçımlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkmda Yasa ile seçmen yaşı 22 den 21e indinlmıştir. 1961den bu yana yapılan Millet Meclisi, Cumhuriyet Senatosu, Belediye Meclisi, Köy ve Mahalie Yaşlılar Kurulu ile 11 Genel Meclisi üyelikleri seçimlerinde 21 yaşını bitirenler oy kullanmıştır. Bu tarihsel gözleme dayanarak diyebüiriz ki; gerek 1876, 1921 ve 1924, gerekse 1961 Anayasaları seçmen olma yaşını beiirtmemiş, bunu yasa koyucuya bırakmıştır. Yani Türk hukukunda seçmen yaşı yasayla düzenlenegelmiştir. Yasa koyucu oy verme yaşını düzenierken önemli verilere de dayanmamıştır. Dayanmış olsaydı, seçmen yaşı bazen 25, bazen 18, bazen 22 ve bazen de 21 olarak kabul edilmiş olmazdı. Hattâ genel ve yerel seçimlerde büe seçmen olma yaşı hep özdeş kalmamıştır. Bu da, yasa koyucunun anlayı şının gelişigüzelliğinı (keyiflığini) yansıtır. 298 sayılı yasanın «Yirmı bir yaşını bitiren iıer Türk seçmendir» diyen 6. maddesı neaea Anayasa'ya aykırıdır? 1 Anayasa'nın 4. madclesi: Bu madde, egemenliğin sınıısız koşulsuz Türk ulusunun olduğunu buyurmaktadır. Egemenliğin kullamlması hiç bir biçimde belli bir «zümrenye bırakılamaz. Türk Kukukunda haklan kullanma yeterügı (ehliyeti) yaşı 18 olduguna göre, 18 ile 21 yas arasındaki «zümre»ye oy hakkı tanımamak egemenliğin Anayasa' nın öngördügü boyutlarda kuilanılmasını güçleştirmek demektir. Z Anayasa'nın 10. maddesi: Devletin, kişinin temel hak ve özgürlüklerini; kişi huzuru, toplumsal adalet ve hukuk devleti llkelerlyle bağdaşmayacak biçimde sımrlayan siyasal, toplumsal ve ekonomik bütün engelleri kaldırmak zorunda oldugunu buyuran bu maodeye göre şöyle düşünmeliyiz: Anayasa' nın 2. Kısmı «Temel Hak ve udevler», bu kısmın 4. Bölümü de «Siyasal Haklar ve Odevîer» başlıgını taşıdıgına, Seçme ve Seçilme Hakkı ca s.1, 'ı::':deĞe düzenlendiğine göre Seçme Hakkı da, bir temel (medenî) haktır. Açıkçası, medenî ergenlik (rüşt) üe siyasal erginlik Bzrîeştir. Erginlik konusunda bugün sürdürülen ıkıli ayınm Anayasa ilkelerine aykırıdır. Bu, önemli öir bulgudur. Temel erginiik 18 yaşını bitirmekle kazanılacagna göre, onun özdeşi olan siyasal erginliğin 21 yaşını bıtirme.ile kazanılacağını öngürmek hiç Dir bilimsel ölçüte ve Anayısa yatgısına s:ğmaz 3 Anayasa'nın II. maddesi: Temel haklann (seçme hakkı da bir temsl haktır) kamu yaran, enel ak Wre (ahlâk), kamu dü H esap sorulacaktır. Cephe partlzanlan tarafından kıyılan, sürülen, ezilen, horlanan, başı türlü derde giren yurtseverler CHP Genel Başkanının son konuşmalarından güç alarak azıcık rahatladılar. Evet, bunca kötü, haksız, çirkin, yanlış, tek yanlı eylemin, davranışuı hesabı sorulacaktır. «Devr1 Sabık» yapüacaktır, artık yapılacaktır. Türk Adaleti önüne çıkarüacaktır Anayasa'ya, Türk yasalarına karşı davrananlar... Halkın oylanyle iktidara gelen bir CHP bugün MC adma her türlü partizanlığı yapanlann yakasına yapışıp hepsinl adalet önüne götürecek, haksızlıklan düzeltecek, yanlış atamalan bozacak, kıyılanlara haklannı geri verecektir... Ecevit'in son günlerde çıktığl seçim savaşımında söyledigl en önemli söz budur. Bu, bir söz vermedir, yurtseverlere, devrimcilere, iyiniyetli yurttaşlara bir güvencedir. MC adlı yamalı bohça iktidarm sorumsuz kişilerinin öğütlerine uyarak girişilen birtakım Jçler bugün sorum yerlerinde bulunan kişileri de bağlamaktadır. Başkanları yapü, beni ilgüendirmez diyemeyecektir böylelerl. Neden yaptın, niçin yaptu sorusu sonunda sorulacaktır yasa dışı iş yapanlara... CHP Genel Başkanı, olgun bir politikacıdır, yıllann deneyinden geçmiştir, Inönü kabüıelerinde bakanlık yapmıstır, Başbakan olarak da başan kazanmıs bir liderdir. Böyle bir insan lâl olsun diye konuşmaz, yapmayacagı sözü söylemez, salt politika savaşmda böyle yapüır diye agır sözcükler kullanmaz. Ecevit bilerek, ne dediğinin, ne demek istediginln bilincine vararak konuşuyor: «Yıllardan beri soysop devleti soyanlar, soygunlannı rahat sürdürebilmek için faşistlerle, meczuplarla, canilerle açıktan işbirliği yapmaktadırlar. Daga çıkan eşkiya bunlardan daha az zararlıdır.» Her şey gözlerimizin önünde Olup bitiyor. Türk nalkı her şeyi, ama her şeyi görüyor, anlıyor, ögreniyor. Bugün işbaşmda bulunan Demirel Erbakan Feyzioglu Türkeş ortaklıgı Ecevit'in bu ağır suçlaması karşısında ya «Bunlar dogru değildir, işte kanıtlan> der, kamuoyunu yatıştırır, Ecevit'in sözlerinin yalan olduğuna halkı üıandınr, ya da görevden hemen çekilir. Dağa çıkan eşkiyadan daha çok zararh sayılan bir politik ortaklık bu çok ağır suçlamanın agırlığı altında ergeç egilecektir. Üstelik de her gün gazetelerde çıkan haberler, ortaya atılan savlar, belgeler kamuoyunu şaşmaz bir biçimde Ecevit'in suçlamasının dogruluguna lnandınyor... Ecevit'in suçlamalan bu kadarla kalmıyon «Yülardır devleti faşist yöntemlerle ele geçirme düslerl gören, bu amaçla birtakım karanlık kaynaklann beslediği özel kamplarda adam yetiştiren bir kimse şimdi hükümettedlr. Sözüm ona güvenlik tedbirlerlyle flgill birtakım toplantılar düzenlemektedir. Kendi yönettiği hiç değüse görünürde kendi yönettiğl sehir eşMyasının devlet güvenlik kuvvetlertne yardımcı olmakla görevli bulunduğunu Meclis kürsüsünde daha birkaç ay önce açıklanuş bir adam hükümete almacak ve hükümet sdına iç güvenlik toplantılan düzenleyecek ve Türkiye'de anarşi olmayacak. Bu mümkün degüdir.» Şehir eşkiyası!.. Her gün yol kesen, adam döven, vuran, ialdıran birtakım başıbozuk zorbalann neye. kime bağlı olduğu, nerden kimden güç aldığı, hangi kaynaklardan beslendigi MC hükümetince açıklanmasa da, kamuoyu gerçeklen biliyor. Amerikan emperyalizmine karşı yurtseverlerin bir yürüyüşüne saldıran zorbalann kimln, neyin hizmetlnde oldukları açıkça bellidir. Her zaman belliydi, bugün her zamankinden daha belli, apaçık .. Kara faşizm heveslileri işsiz güçsüz birtakım aldatılmış gençleri oraya buraya, ona buna saldırtarak bu ülkede terörle, baskıy^e, şiddetle egemen olacaklarmı sanıyorlar. Ama yanıhyorlar. Ecevit'in dediği gibi «Halk bütün bu saldınları, baskıları etkisiz kılacak güce ve bilince sahiptir. Bizim yügınlık gösteremeyeceğimiz anlaşüdıkça zorbalar yılgmlığa düşeceklerdir.» TÜRK YAŞ HUKUKUNDA 18 YAŞ, BAĞIMSIZLIK VE YETERLİK YAŞIDIR. BU YAŞTAKÎ KİŞÎ, TEMEL HAKLARDAN BİRÎ OLAN SEÇME HAKKINI KULLANABiLMELi. SEÇMEN OLABiLMELiDiR. konuda bir yaş sınırı öngörmez. Yaş sınırı Basın Yasasın'dan gelmektedir. 18 yaşını bitiren bu gazetenin yazı işleri yöneticisi olup. kamuoyunu etkiliyebilir, sıyasete yön verebilir, ama oy kul lanamaz. Av. Rahmi KUMAŞ renf, toplumsal adalet, genel saghk. bir de ulusal güvenlik gibi nedenlerle sınırlanabilecegini öngrirdügüne göre Anayasa'nın I I . maddesi seçme hakkının 21 yas ile sınırlanması Anayasa dışıdır. ÇUnkü Türk Hukukunda, Anayasa ile yapılan düzenlemelerin dışında, temel haklar yaş yönünden 18 üe sımrlanmıştır. 4 Anayasa'nın 12. maddesi: «Eşitlik» temel demokratik ilkesıni düzenleyen bu madde, hiç bir «zümresye ayncalık tanmamı yacagını, bir de herkesin yasa önünde eşit oldugunu belirtmek tedir. 18 yaşını dolduranm oy kullanma hakkı dışında her türlü hak ve yetkileri kullanabümesi, 21 yaşını dolduran ile yasalar önünde yalnız oy kullanabilme yönünden eşit tutulmadığını gösterır ki; bunu da iıaklı kılacak bir gerekçe bulunamaz. 5 Anayasa'nın 23. maddesi: Dernek kurma hakkmı düzenleyen bu madde ve buna dayanılarak çıkanlan yasalar yaş sınıruıı, bu yönden. 18 olarak kabul etmiştir. En önemli derneklere Uye olabilen, genel kurullarında oy kullanabilen ve o derneğin Genel Başkanı dahi olabilen 18 yaşını doldurmuş bir kim se genel seçünlerde neden oy kul lanamasın? 21 yaşını bitirmek ölçüsü, İS yaşını bitirmenm sağladıgı yeterlikler düzlemi yanında, hiç bir tıp ve toplum bilim ölçüsü ile açıklanamaz. Bu durum düpedüz yasakoyucunun nesnel olmayan takdirinin sonucudur. 6 Anayasa'nın 31. maddesi: Hak arama özgürlüğünü düzenle yen bu maddeye göre, herkes, yasal (meşru) bütün araç ve yollardan yararlanmak koşuluyla yargı katlan <mercileri) önünde davacı ya da davalı olarak, iddia ve savunma nakkına sahiptir. Anayasa'nın anlatımı açık ve ke sin, seçme hakkı da bir hak olduğuna göre; hak aramada 18 yaşını bitiren yeterli (ehil) sayılınca oy verme hakkında da sayü malıdır. 7 Anayasa'nın 54. maddesi: «Yurttaşhk» kenar başhğını taşıyan ve bu madde yurttaşlığm nasıl kazanılacagmı göstermektedir. 18 yaşını dolduran bir yabancı, Türk Devleti'nden uyruk luğuna alınmayı isteyebilir. Çünkü 18 yaşmı bitirmiş olmak hak aramak için yerleşmiş bir Türk Hukuk ilkesidir. Yurttaslık hak larından biri ve en önemlisi de seçmen olma hakkı olduğuna gö re, bu hakkı 21 yaş ile sınırlamak Anayasa'nın bu maddesine de aykın düşer. 8 Anaymsa'nın 55. maddesi: Bu maddeye göre; yurttaşlar, yasada gösterilen koşullara uygun olarak, seçme ve seçilme hakkvna sahiptir. Seçimler, serbest. eşit, gizli, tek dereceli, gene! oy, aeık sayım ve döküm ilkelerine göre yapılır. Demek ki Anayasa kojucu seçmen olmanın niteliklerini sayrmş ve vaş nifeliğini temel nitelik saymayıp va?a boyutlannda düzenlenmesi şrerekli bir iş saymıştır. Bu konu. Kurucu Mec lis'te uzun boylu tartışılmıştır. Anayasa koyucu seçilme hakkını milletvekilligi yönünden 30. senatörlük yönünden 40 yaş ile düzenlemiştir. Cünkü karsılaştırma lı Anayasa Hukukunda. seçmen yaşı va«a ile spcilme va"=ı Anaya s& ile d'i^enlenir ilkesi vardır 9 Anayas.i'nın 5S trartd^i: Gerek bu maridpnin kaDsamınd?.n. gerekse fi4f savılı sivn<;al nartiler vasası^dan: 18 vasım bitirmiş lise ve denai okullarda fig renci olmayan kişilprin parti!»re Üve olabileceSi ve hnttâ nartinin YAŞ SINIRLAR1: Anayasamızda yalnızca dört maddede yas konusunda bir 5*argı vardır. 68. madde ile milletvekili olma yaşı (otuzunu bitirmek), 72. madde ile senatör olma yaşı (kırkını bitirmek t, 95. madrie ile Cumhurmerkez karar kurulunda görev başkanı seçilme yası (kırkmı bialabilecegi anlaşılmaktadır. Uy tirmek), bır de 131. madde ile gulamada böyledir. O halde seç yargıçlıktan emekli olma yaşı (65 men olmak için 21 yaşını bitir ıni bitirmeki dtlzenlenmiştir. Bu meyi öngörmek niye? düzenleme, hemen hemen. çağ18 yaşını doldurmuş bir kimse daş bütün anayaselarda yer alnin kazandığı hak^ve yetkiler, ö myfbı. Hiç bir ülkede de ergınzetle, belll başulanyle şunlardır: lik yaşı parlamenter ve Cumhur• Kişiler ve Aile Hukukunda başkaoı abna i'aşı olacftfc kabul 18 yaşını bitiren ergin sajnlmak edilmenüştır. tadır. Ergin olansa, dernek kura18 Yasın Kazandırmadıgı: Erbümekte ve dolayısiyle buna üye gin olan (18 yaşını dolduran) bır olabümekte, evlenebilmekte, yar kimse evlenebilmekte, kadınsa gı yerlerinde (mahkemelerde), (durumu gerektirince) genel ev kamusal yerlerde (resmî dairelerde kalabilmekte, dernek kulerde) hak ve yetkilerinl özgürce rabilmekte, kurdugu dernegm kullanabilmektedir. Sözümüzde genel başkanı olabümekte, kaevlenme geçtiğine göre şunu da mu görevi alabilmekte, vergi vebelirtelim: Kadınlardan 15, erkek rebilmekte, her türlü kamusal lerden 17 yaşını dolduranlar dakummlarla (resmî dairelerle) hi ana baba onayı ile evlenebil j'aaşabilmekte, düekçeler düzen mektedirler. Aile sorumluluğunu leyip dilediği kurumlara sunataşımak büyük bir iştir; bu sobilmekte, işledigi suçun (siyasal rumluluk gereği gibi taşınırsa olanının da) cezasını çekmekte, ailede, sonuç olarak da toplumda dilediği yerde yerleşebilmekte, huzur olur. dilediği biçimde gezebilmekte, Aüe sorumluluğunu taşıma yaşını Anayasa koymamıştır. Anayasa yalnız 35. maddesi ile temel ilkeleri koymuştur. O halde erginlik yaşının Anayasa ile hiç bir ilgisi yoktur. Bu yaşı Türk Medenl yasası öngörmüstür. Dışa bafimlı kapitalist düzenlerde toplumu çürüten yolsuzluklar, düııvanın her yanmda enrülmpktedir Ne var ki bu çürüme ve kokusmanın da bir ölçüsü vardır. Morrison Şirketi müteahhitliiivle \şe haşlayıp birkaç yılda milyoner olan Süleyman Demirel, hir sıçrayışta Kaşbakan olmuştur. Basbakanhih sırasmda hiraderleri 'biiyük is dehası çöstererek Türkiye'nin en çaplı sirisimlerine geçmişlerdir. Snnunda Işlere veğeni de katılmıştır. Türldye'de belki çoçu kişi bu seüşmeyi doçal sayabilir. Başbakan blraderlerinin bir hamlede milvonlar kazanmas:nı içine sindirebiiir. Ama dünyanm hiç hir verinde. Ister Relişmiş olsun. tster gelişmcmis; hir Devlet yönetiminin bu nitelikte blı Hükümet Başkanlıgııu aazmetme olasılığı yoktur. iller Bankası Genel Müdürlüğünden: • Yönetim Hukukunda 18 yaşını bitirmek kamu görevlisi (meraur) olmanın bir koşuludur. 657 sayılı Yasa bunu buyurmaktadır. Anayasa ise 51. maddesi ile kamu hizmetine alınma konusunda birtakım temel ilkeler koymuş, ancak yas ilkssini Devlet Memurlan Yasasma bırakmıştır. • AskerUk Hukukunda 20 yaşmda olan askere almır kuralı vardır. Pakat 18 yaşını bitiren yargı yerinde dava açarak yaşını büvütüp yurtsal görevine gidebilmektedir. Askerlik yükümlülüğünü düzenleyen Aneyasa'nın 60. maddesi 20 yas sınırmı koymamıştır. Bunu 1111 sayılı Askerlik Yasası öngörmektedir. Bu dahi deyim yerindeyse TUrk Yaş Hukukuna aykındır. Ama uygulamada hiç olsun «askere gideceğim» diye dava açanlar bunu kazanıyor. Seçmen olacağım diye dava açacağını söyleyenl kovarlar. • Vergi Hukukumuzda bir kimse 18 yaşını bitirmemiş olsa dahi akçalı (malî) gücü elverdikten sonra vergi vermekle yüküm lüdür ilkesi vardır. Anayasa'nın vergi ftdevinl düzenleyen 61. maddesinde yas kay dı yoktur. • Anayasa'nın 62. maddesi «Dilekçe» hakkını düzenlemiş, yaş smırını yasaya bırakmış; yasada da 18 yasını dolduran dilekçe verebilir ilkesi korunmuştur. (6) Anayasa'nın 32 ve 34. maddeleri cezalann kişiselliği ilkesini belirtmiş, ceza yeterligi yaşını yasaya bırakmış ve Türk Ceza Yasası da bunu 18 olarak öngo*müştür. Hatta bir ara yasa koyucu n953'ten önce) bunu 21 kabul etmişti. Devlete karşı suç isleyen 18'ini bitiren kimse, ceza vermede olsıın ve vete~li sayıhyor da, oy vermede sayılmıyor. Bu açık çeüskf üzerinde durmayi gerekli pörmem. • Anayasa"nın 18. maddesine göre, herkes gezi özgiirlüğünü dilediği gibi kullanabilir ve dilediği yerde verlesebilir. Bu bonudaki 18 yaşını bitirme ölçüsü yasadan gelmektedır • 18 ya=ını birren ramileTcip "Hoca» olarak çalışabılmektecür Bu konudakl yaş sınırı Anayasa nın 19. madd?<;'nrl°n deftil, ilgili 3rasadan gdmektedir. • 18 yasını dolduran gazete v> r dergl çıkarabilmektedir. Anayasa'nm 23. 23 vu maddeleri bu •••••••••»•••••••••»••••••••••••••••••••••• kamuoyunu ve siyaseti en başta etkileyen basmı yönetebilmekte, lise ve dengi okullarda ögrenci defilse siyasal partüere girebilmekte ve hatta o partinin genel başkanı dahi olabümekte, Seçim Sandıgı Başkanı olabilmekte, Seçmen Kütükleri yazabümekte ve usunuza ne gelirse o konuda gerekli işlemleri yapabilmekte ama, Cumhuriyetimizin 52. yılını doldurmak üzere bulundugu bir sırada Seçim Sandığı'na bir zarf atamamaktadır. Oyle kl, 18 yaşım bitirenler, aday yoklama larında delege olarak (gerek gençlik kollanndan, gerekse par ti ana kadame kurullarından ve gerekse de kooperatü* ya da bır dernek başkanı oiaraktan) aday ları sıralamada etkinlik (hem oylanyla, hem de başka çalışma larıyla) göstermekte ve sonuç olarak olusaiı listeleri 21 yaşını bitirenlerin onayına sunabulmek te ise, 1821 yaş arasmdaki top luluk seçmen yaşı konusundaki ilkenin ya da kuralın ne ölçüde bilim dışı olduğu bir daha belirginlik kazanır. Evet, oy hakkı kutsaldır. Ama lnsal edeüm. yukarda sayılanlar daha az mı kutsaldır? Hem seçilmek isteyen leri seçüebUecek sıraya getirme yetkin olacak hem de ondan sonra oy veremıyeceksin! Yukardan beri 18 yaşuıı bitirmiş olmanın hukuksal sonuçları m toceledik. Buna göre, Türk Yaş Hukukunda 18 yaş bağırosızlık ve yeterlilik yaşıdır. Seçme hakkı siyasal bir hak, siyasal bir hak da temel bir hak olduğuna ve 18 yaşmı bitiren her Türk yurttası temel haklannı kullanabilecegine göre, bu hak demetinin aynlmaz bir parçası olan oy hakkını kullanamamak Anayasamızın özüne (bu konuda açıkça Anayasa'da 21 yaş kuralı olsa da), yerleşmiş siyasal verilere hukukun genel ilkelerine ay kın düşmektedir. Çünkü seçmen olma yaşını. erginlik yaşından Ustün tutmayı gerektiren hiç bir tıbbl, toplumbilimsel ve siyasal gerekçe bulunamaz. Bu lnançla üd yıllık uğraşı so nucu Of Asli e Ceza Mahkemesi'nden 298 sayılı yasanın seçmen yaşım düzenleyen 6. maddesinin (olayımızda 143. madde vardı) Anayasa'ya aykın olduğu konusunda karar alıp durumu Aniyasa Mahkemesi"ne sundurmayı başardım. Yüce Mahkeme 23 eylülde karar verecektir. 18 yaşını bitirenlare oy hakkı tanımakla penclerin sivasal coşkunlııklan. ilgileri ve evlemleri Seçim Sandıklanna akıtıiarak sıvasal katılma oranı da çaSdaş bir büyüklüSe erisecektir. Artık, karar, YUce Mahkemenindir. Elektrik Yüksek Mühendfsı ve Elektrik Mühendisı Alınacaktır Bankanıız MerKez ve la^ra rtrpütünde çalıştınlmak Uzere Teknik Hirmetler S'.nıtma mülâkat yapılmak surenvle 657/1S97 sayıiı Devlet Memurlan Kanununa göre aylık verilmek üzere aşağıdakı şartlan haız bıılunan Elektrik YÜKsek Mühendisl ve Elektrik Mühenüısıerı alınacaktır. ARANAJV SjAKTLAR: 1 Türk vatand&şı olmak. 2 Kamu hak:anndan yoksun olmamak, 3 Herhangn bir miiesseseye karsı merhıırt hİTmefle vükümlü RuhınmnmaK 4 Görevini j"apmağa manı ve Dulaşıcı Dir castaiığı oimar<ıftın' lam teşessuliiı uevıet nasıanesınaen alsrafı raporıa tevsik etme î.«teRlıi*>rin Tller BRnkası Genel Mürtürlü*ü Personel Dalresı R°i<:!i»i Anksra adresine bizzat • v»v« r,\* rak müraraat etmeleri duyümlur. (Basın: 22632,'7062) ÎLÂN DIŞiŞLERi BAKANUĞINDAN: Bakanlığımıza yarısma sınavı ile aday Meslek Memuru Alınacaktır 1. S;nava fcatüabilmelr İçin: a) Devlet Memurlan Kanur.unun 48. maddesindeki »enel şartlan haiz buhınmak, b) c) Sınavm açıldıeı tariht* a» vasım doldurmamıs olmak. Yabancı memleketlerde 2örev!enrürılmenın gerektlrdiSı her türlü iklim şartlarına dayanıklı oİctuğun'j tam kuruluslu devlet hastahanesinden alacagı bir raporla belgelendirmefc | Teknik Lise ve M, Rüştü Uzel f Endüstri Meslek Lisesi Müdürlüğünden • I• |: • : 6 1 Gaziantep Teknik Use ve M. Büştü üzel Endüstrt Meslek Lisesi Onanmı 2490 sayılı Kanunun hükümlerine gö re zarf usulü ile eksütmeye konulmuştur. îşin keşü bedell (336.50000 Lira)'dır. 2 Eksütme Gaziantep Telcnık Use ve M. Rüştü Ozel Endüstri Meslek Lisesı ınale Komisyonunda 22 eylül 1975 pazartesı eünü saat lO.UO'da yapılacaktır. Eksiltme şartnamesı ve dıger evraklar mezkür Müdürlükte mesaı aahilınde görillebilinır. Eksiltmeys gırebilmek İçin tsteklüenn; A) (17.210.01)) llralık geçici temlnatıru. B) 1975 yılı Tıcaret Odası belgesun. C) Müracaat dijekçelenyle birlikte vereceklert bu işln Tetînık önemındekı oır tşl Ditırdiklerine dair İş bitirme belgesıni ibraz suretiyle Bayındırlıfc MüriuHügünden alacakları veterlik belgesını teklit mektuplanyle bırlıkte zarfa KoymaJan lâzımdır. tstekülertn teklif me.KtuDiannı 22 eylül 1975 pazartesi gunü saat M.un's Kadar ınakbuz Kar5i!ı5ınria ihale ko n'.ısyonu ba'rkanlıgına venlecektır Yeterlik belgesı alınması ıçın sıın müraraat tanhl 15 ey lül 1H75 nazartesı günii rrıesaı saâtı sonuna Kadardır. Telgraria müracaatlaı ve postada gecıkmeler kabul edilemez. Keytiyet ilân olunur. (Basın: 22199/7061) Siyasal Bılgiler Hufcuk. tktisat Pakültelen veya bunlar derecesindeki tktisadî ve Ticari tlimler Altademilert ve Dışişleri Meslegi ile ilgili olan fakülte ve yüksek okullardan veya bunlara der.kligı Milll Efitim Bakanlıgınca onaylanan vabancı fakülte veya vüksek okullarrlan mezun bultınmak 2. 18 kasım 1975 salı günü saat 10.00'da Dışişlert Bakanügında başlayscak yanşma STnavı konulan asa&dadırBtRÎNCÎ GROT (Yazılı Eleme Sınav!) Türfcçe Kompozisyon, Pransızca veya tngilızce Kompozisyon, Fransızca veya îngilizreden Türkçeye çeriri Türkçeden Pransızca veya îngilizceve çe\nri Dileyen aday eleme sınavma biri esas biri vedek dil olmak üzere her ikı dilden de katılabilir İKİNCÎ GRÜP (Sözlü yanşma suıavı) îktisat • Milletlerarası Iktisat Malive. Siyas! Tarlh (Osmanl) Siyasî Tarihi ve 1789'dan zamanırnıza kadar dünya slyast tarihi), Devletler Genel Hukuku. MilletJerarası Poliöka, Devletler özel Hukuku Medeni Hukuk ve Borclar Hukiıku Genel Kültür 3. îstefclilerin en geç 31 eklm 197? cuma günü saat 18U()'e kadar Bakanlık Persone! Dairesine düehce ve asa*ıdafcl belgelerle başvıırmalan gere^ır NUfus hüviyet cüzdanının aslı Lise Diploması Fakülte veya Yüksek O:™.t dinlnm^sı. vahancı okullarrian mezun olanlar için Milll Egitim Bak^ni» lnt i ar , almacak olan muadelet belgesi. 4x6 bovııtund3 6 adet rotograf. askerlik tecil veya terhis belgesi. d) ı • 7