Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
BU DURUMDA NE YAPMALI ? Bu sorumuz TRT'nin genel müdürlük koltuğunun işgalini yasalara karşın sürdüreceği anlaşılan sayın Yalçıntaş'la ilgili değildir. Anlaşılıyor ki o kendi atanmasına ait Danıştay kararını hiçe saymakta bir sakınca görmüyor. Ya yine onun isteğiyle TRT Yönetim Kurulu'nun yaptığı Genel Müdür Yardımcısı Hıfzı Topuz'la ilgili atamanın Danıştay karanna ne demeli? Yalçıntaş'ın atanması yasa dışı, onun yaptığı atamalar yasa dışı. Artık bundan sonra yukardaki soruya bugünkü TRT Genel Müdürü tarafından verilecek tek yanıt kalıyor: «Tası tarağı toplayıp üniversiteye dönmeliyim.» Böyle bir durumla karşılaşmayacağımızı her geçen gün daha iyi anladığımız için yazıya başlık olan soruyu gerçekte TRT personeline yöneltmekte yarar var. Çünkü bugün çeşitli nedenlerden ötürü TRT'de tüm işler durmuş bulunuyor. En büyük yöneticiden en küçüğüne değin herkes tedir gin. İmza atmaya yetkileri var mı? Yok nau? emin değiller. Görevle ilgili her hangi bir işlem yapmalarına yasal bakımdan olanak bulunmadığı konusunda kendilerine çeşitli yollarla uyanlar yapıldı. öte yandan personel de ne yapacağmı şaşınmş durumda. Yöneticilere mi uysunlar? Yoksa kendi başlannın çaresine mi baksınlar? En sonun da Türkiye Cumhuriyeti'nin yayım tekelini elinde bulunduran ve Anayasal bir kuruluş olan TRT'de başvurulan yol şu: Hiç bir şeye karışmadan bu Genel Mahmut T. ÖNGÖREN yın ve haberlerde tam bir tarafsızlık sağlanmıstır» desin. Geçen hafta bu sayfada bir başka arkadaşımızın konuştuğu TRT iç haberler müdürü de istediği değin (Benim de tüm okurlarla beraber pazartesi sabahı gazeteyi elime alıp okuduğum gibi\ «Bu göreve asaleten atandığım 2 haziran 1975 tarihinden bu yana TRT'nin radyoda ve televizyonda yayınladığı haber programlannın hangisinde hangi tarafm tutulduğu, kimin ve hangi kuruluşun tutuldugu açık seçik ortaya konmalıdır» desin. Halk Yalçıntaş'ın gelmesinden sonra TRT yayımlarının büyük bir yan lüıkla yürütüldüğüne emindir. Müdürlük mücadelesinin sonunu beklemefc. Bunun sonucunda da radyo ve TV yayımlan yapılıyor, ama yayım arkasındaki faaliyet durdurulmuş. İleriye yönelik hiçbir çalışma yok. Bu gidişle kışın özellikle televizyonda neler yayunlanacağı hiç belli olmayacak. Sayın Yalçıntaş istediği değin basın toplantılannda şunu yapacağız, bunu sağladık desin. Ortaya elle tutulur bir şeyin çıkması olanaksız. Bu arada TRT' nin yansızlıgının adamakıllı bozulduğu da bir gerçek. Galiba bugüne dek MC TRT'sinin sagladıgı tek başarı (!) bu. Saym Yalçıntaş yine istediği değin «Ya örneklere gelince, gerek Yalçıntaş'ın ve gerekse iç haberler müdürünün MC TRT'sinin yanlıUğını belirtenlerin yazılarını ve demeçlerini bugüne dek basmdan izlememiş oluşları gerçekten şaşırtıcı. Çok çahşmaktan gazete okumaya zaraan bulamıyorlar herhalde. Üstelik geçen hafta bu sayfada «Yanhlık örnekleri gösterilmelidir.» Diyen TRT sorumlusu ile yapılmış söyleşinin hemen üzerindeki yazıda da bazı yanlılık örnekleri sıralanrnıştı. Elbette söz konusu yazı, TRT sorumlusu ile yapılan söyleşiden habersiz yazılmış bulunuyordu. Kısacası, hetn yasa dışı yollarla TRT işgal edilecek, hem de daha başka yasa dışı yollara baş vurulacak, arkasmdan da özellikle haberlerde yasa dışı yanlılı Prodüktör Tekin Özertem sorularımızı yanıtladı TRT anketinde televizyonun en çok begenilen yerli yapımı Aşkı Memnu'nun prodüktörü Tekin Ozertem Cumhuriyet'in sorularına cevap verdi: SORU Son yapımınız olan Aşkı Memnu, gerek kamuoyunda gerek sanat çevrelertnde büyük bir ilgivte izlendi ve begenil di. Filmin yönetmeni ve oyuncularıyla çeşitli yayın organlannda bir çok röportajlar yayınlandı. Bu arada siz hep perdenin, daha doğrusu ekranın arkasındaki adanı olarak kaldınız. Ne dersiniz? CEVAP Ne diyeyim... Doğru derinı. Bir prodüktörün görevi başlangıçta bir tasarım halinde clan bir filmin veya TV programımn gerçekleştirilebümesi için gerekli olanaklan sağlamak, gerekeni yapmak, yaptırnıak, yapılınasını, yapüabilmesini sağlamak tır. Böyle bir çalışmanın içinde ve sonunda prodüktör gerçekten da tanımladığınız gibi perdenin arkasındaki adam olarak kahr. Bence önemli olan ısin yapılmış, gerçekleşmiş olmasıdır. SORU tsterseniz perdeyi biraz aralayalıra ve siz bize prodüktör olarak Aşkı Memuu'ya ne katkmız olduğundan söz edin. CEVAP Bu oldukça güç benim için. Başta filmin yönetmeni olmak üzere sanatçı ve teknik arkadaşlanmı dinlemek daha doğ ra olur. Çünkü onlar degişik ıihnlerde değuşik prodüktörlerle çalıştıklan için daha iyi, daha sağlıku anlatabilirler. Bu benim Türk Sineması ile ilk tamşmam oldu prodüktör olarak. Türkiye' de 1914'lerden bu yana süzülerek gelmiş olan sinema potansiyeline büyük saygı ve inançla yaklaşarak yetişmiş insan gücü ve bilgi bırikiminden mümkün oldugunca y&r&rl&DinsJc &m&cıyla işe baş ladım. Yalnız ben değil, bütün ekip oldukça güç ve yorucu gün ler geçırdi. Aylar demek daha doğru olacak. Sonunda bir ekip çalısmasının urünü olarak bu film çıkü ortaya. SORU Prodüktör olarak filmin rejisörnyle nasü bir işbirliği yaptınız? Saym Halit Refiğ'i daha önee tanıyor muydunuz? CEVAP Önce üanci sorudan başlamak, isterım. Saym Refigı sinemazmzın önemli yönetmenlerınden biri olarak büiyordum. İlk karşüaşmamız ve tanışmamız bu filmin yapım çalışmalan na başlamak üzere İstanbul'a gittiğim 4 agustos 1974 günü saat 10.00'da oldu Kendisiyle evinde görüşmek üzere sözleşmiştik. O günden sonra da filmin bitimine kadar günlerimiz birlikte geçti. Geçmek zorundaydı. Filmin gerçekleşmesi, iyi bir şekilde gerçekleşmesi için, prodüktörrejisör işbirliği bunu gerektiriyordu. Saym Halit Refiğ ile olan çalısmamız ideal bir prodüktörrejisör işbirliği bence. Senaryonun yaalmasmdan oyuncu seçimine, mekân tesbitine, müziğin karakterine kadar tam bir prodüktörrejisör işbirliği. Tabii bana göre. Bir de sayın Refiğ'e sormak gerek. SORU Biraz da geçmişiııiıden söz edelim isterseniz? CEVAP Tabü, nasıl isterse niz... SORU Teievizyonda kaç yü dır çaüsıyorsunuz? Bundan önce neler yaptınız? CEVAP Televi2yonda 1969 yılından bu yana, 6 yılıdır çaiışıyorum. İlk kez Çocuk, Yayınların da başladım. Takdimci olarak... Daha sonra oyun yazarı, prodük törrejisör olarak sürdürdüm çalışmalanmı. Incik ile Boncuk, Bızım Sokagımız, Küçük Ülkü ve Devrimler ve daha bir çok dizi ve tek programların yapım ve yönetimini gerçekleştirdun. Bir siire Okul Oncesi Yayınları Şefi olarak çalıştım. 1974 yüında konulu film yapmak üzere Çocuk Yayınlanndan aynldım. SORU Durup dururken mi oldu bu seçme? CEVAP Elbette hayır. 1970 yılından beri televizyonda yerli konulu dizi ve tek TV fılmlerinin yapunının zorunlu olduğunu savunuyordum. 1970 yılında bu konudaki önerilerim gerekli teknik olanaklann olmayışı gerekçesıyle fazla ilgi toplamamıştı. Oysa ben Türk Televizyonunda kendi insanımızı; dertlerimizi, düşünüş biçimimizi, sevinçlerimizi kısaca sı bizi anlatan yerli TV dizi film lerinin yapımını bir kültür sorunu olarak görüyordum. Saym İsmaü Cem'in Genel Müdür olarak bu konuya ağırlık vermesi, konu ya ulusal kültür açısından yaklaş masıyla film çaiışmalan başlamış oldu. Ben de Çocuk Yayınlanndan aynlarak bu calışmalara katıl dım. SORU Clusal kültür açısın dan televizyonda yerli dizilerin gereğini biraz daha açıklayabüir laisiniı? CEVAP Seve seve... Televiz yon yaymlarırun önemli bir bölü münü konulu tek veya dizi film ler oluşturnıaMadır. Yalnız bizf'e değü. bütün ülkelerde bu böy la. Bu fümlerin bir kısmı televiz • TRT anketinde Televizyonun en çok beğenilen yerli yapımı seçilmişti Tekin Özertem Kimdir ? 1 nisan 1947 yüında tzmir'de doğmuş, ilk ve orta öğreneminl burada tamamlamıştır. llkokul sıralannda İzmir Radyosu Çocuk Saatinde görer almış, ortaokul ve lise çağUrında da İzmir Devlet Çocuk Tiyatrosunda oyuncu olarak çalışmıştır. Yüksek öğrenimini DTCF Tiyatro Bölümünde tamamladıkUn sonr» bir siire pantomim suutıyla yakınd&n Ugilenmiş ve bu konuda llginç oyunlar sahnelemiştir. 1969 yılında Ankara Televizyonunda çalışmaya başlamış olan Tekin özertem evli ve bir çocuk babasıdır. ğa yol açılacak ve en sonunda da büyük bir vurdumduymazlıkla «Hani nerede yanlılık? Örnek gösterin de yanıt verelim» denecek. 12 Mart döneminde TRT'nin özerkliği yok edilmişti. MC döneminde de geriye kaldığı ileriye sürülen yansızlığın ırzına geçiliyor. Tüm bunlann sonucunda da TRT personeli arasında bir sessizlik, hiç bir işe girmeme devinimsizliği. Yalnız yukarda sıralanan neden lerden ötürü mü TRT personeür.in uyanık durumda olması gereklidir? Bu nedenlere ek olarak şunlan belirtmek zorunlugu var. | Özerk TRT'je Türkiye bugün; her zamandan daaa çok gereksin j me duymaktadır. Faşist toplu j luklar parti üderlerine, öğrenciIere ve hepsinden daha çok hal i ka zarar veriyorlar. İşçi devini j minin giderek büyümesine karşm işçi haklan hasır altı edilmek isteniyor. Gençler öldürülüyor ve katilleri bulunamıyor. Dış politikada özellikle ABD ile ilgili kesin bir tutuma sahip olunamıyor. Dış ticaret açıgı giderek yükseliyor. Paramızın değeri düşüyor. Din sömürüsü hızla genişlemekte. Çeşitli yolsuzluklar ve çıkarcı davranışlar toplumumuzu kemirmektedir. Kısacası, ekonomik ve sosyal bakımlaı*dan Türkiye büyük bir bunalıma sürüklenmektedir. Bu gibi konuların, sorulann ve olaylann üzerinde halkoyunu özgürce oluşturmak TRT'nin Anayasal görevleri arasında değil mi? Sayın Yalçıntaş'ın göreve başladığı zaman TRT personeline dagıttığı Anayasa kitabını dikkatle okuyanlar, sadece Anayasa'dan bulup çıkardıkları sözcüklerle bugün çeşitli programlar yapmaya kalkmalıdırlar. Genel Müdürlük ve şimdi de Genel Müdiir Yardımcıhgı kolruklarının yasa dışı işgal edilmiş olması, TRT personelinin eylemsiz kalması ve bir kenara çetdlerek işin sonucunu beklemesi için bir özür gibi kabul edilemez. Kamuoyunun oluşturulmasına özellikle bugün gerek vardır ve bu görevi hangi koşullar altında olursa olsun TRT personeli yerine getirmek üzere çaba harcamalıdır. Eğer TRT personeli yaz diye. ya da yasa dışı Genel Müdür ve Genel Müdür Yardımcılan var diye bir kenara çekilirse, 12 Mart döneminin degiştirdiği Ana yasa'mn ve hattâ TRT Yasası'nın bile görevlerini ve ğereklerini yerine getirmemekten sorumlu olacaktır. Eğer TRT personeli yasalara ve buluncuna (Vicdamna) dayanarak ve hiç bir yasayı çignemeden içinde bulun dugumuz zor koşullar altında bile her hangi bir girişimde bulunmazsa, Türkiye'nin tek yayım kuruluşu olan TRT'nin halka j hizmetini önlüyor sayılacaktır. j TRT'yi böyie 4evinimsiz bir d u t rum» getirmeye ne suçlu işgal i cilerin, ne de suçsuz personelin hakkı vardır. MÜZİK DAİRESİ, DENETİM KURULUNU HİÇE SAYIYOR Esin Engin'in «Dök Zülfünü Meydana Gel» adlı, Türk Sanat Müziğinden yaptığı derleme, Mithat Fenmen (Opera Genel Müdürü), Gürer Aykal (Cumhurbaşkanhgı Senfoni Orkestrası $eflerint1en1, Ulvi Yücelen (CSO Baş Kemaneıs!>. Faruk Güvenç fMüzisyen • Eleştirmen) ve Erol Pekcan (PopCaz Orkestra Şefi)dan kurulu TRT Hafif Batı Müziği Denetim Kurulunun hosuna sitmişti. Bandın üzerine «Yayınlanır» damgası vuruldu ve Müzik Dairesine teslim edildi. Ne var ki, ertesi toplantıda heyet, a\Tiı bandı tekrar önünde gördü. Bu kez üzerinde, TRT Yönetim Kuruluna üye seçildiği halde, Müzik Dairesi Başkanhğından istifa etmeyen ve ayni kuruluşta hem ast, hem de üst olmak gibi garip bir hukııkî durum içine eiren Cüneyd Orhon'un bir notu vardı. Orhon düzenlemede, çeşitli müzik ve söz hataları olduğuna dikkati çekivor ve tekrar incelenmesini istiyordu. Kurul 87 numaralı toplantısmda, bandı bu kez daha büyük dikkatle izledi ve karannda ısrar etti: «Yavınlanır». Ondan sonrası, müzik dairesi dısında herkes için sasırtıcı oldu. Program Genel Müdür Yardımcısi Nahit Katlan'ın imzasmı taşıyan bir yazı «Dök Zülfünü Meydana Gel» adlı parçanın TRT mikrofonlanndan yaymlanmayacağını açıkladı. TRT Denetim Kuruluna ikinci sürpriz, hemen arclından geldi. Modern Folk Üçlüsünün Klâsik Türk Müziğinden yaptığı düzenlemeler, gene Nahit Katlan'm im?asını taşıyan bir yazı ile yasaklandı. Bu parçalar üçlü'nün TV konserinde çaunmış. seyircinin büjük beğenisi ve isteği üzerine, ertesi hafta pazar günü bir kez daha yayma konmuşru. Konserden bir böltimü, gene istek üzerine Hafta Sonu yayınlamıştı. TV Daire Baskanlığı bu beğenilen programı. dördüncü kez temmuz ayı proeramına kovmustu. ts'e Katlan, şimdi bu melodileri ve onlaria birlikte. Modern Folk Ücllifîü'nün dört yıldan beri radyolarda çalınan «A1I Paşa Ağıtı» ve «Gelin Ayşe» adlı parcalarını da yasaklıyordu. îşin garibt. Dene^im Kurulunun bu olaydan haberi yoktu. Kurul bu parcalan incelememiş, hakkında karar vermemişti. Müzik Dairesi, karan resen almıştı. Madem ki. Denetim Kurulu. Türk Sanat Miiziğindpn yapılan düzenlemelere •Evet» diyordu, o halde, bu tür parçalar kurula gönderümeden reddedilecekti. 1934 yılında Meclisi açış nutkunda «Türk Musikisi, Modern ve Çağdaş Musiki Kurallanna göre yeniden ele alınacak ve çok sesli olarak icra edilecektir» diye emir veren Atatürk'ün kurduğu radyoda. 40 yıl sonra, «Türk Müziği ve Türk Halk Müziği çok seslendirilemez» diyen bir müzik dairesinin egemen oluşunu, ülke Milliyetçi Cephe Hükumetine borçluydu. Hıfzı Toptız, bu müzik: dairesine karşı savaş açmış. Nida Tüfekçi ve Cavidan Selek'i bu sebeple Denetim Kurulundan almıştı. Ama ne var ki, Cüneyd Orhon'u değiştirmege gücü yetmemişti. O Cüneyd Orhon'un müzik dairesi simdi, Hıfzı Topuz"un kurduğu bu Denetim Kurulunu hiçe sayıyordu. Bir kurul üyesi Cumhuriyet muhabirine «Bu durumda. kurulun derhal istifası gerekir» dedi. Ama Müzik Dairesinin istediSi de zaten bu istifaydı. Onlar ayrılmca, Tiirk Müziğini, 40 yıl geriye götürecek bir kurulun kurulması zor olmayacaktı. AŞKI MEMNU, ÇAĞDAŞ ANLAMDA SİNEMA YAPIMININ MÜMKÜN OLDUĞUNU GÖSTERDI yon kurumlan, bir kısmı da özel kuruluşlarca gerçekleştirilir. Bir ülkenin televizyonunun kendi yapımlan dısmda yer verdiği bu filmleri iki grupta toplamak gerekir: Dış ülkelerden ithal edilen ler, kendi ülkesindeki özel kuru luşlardan elde edilenler. Yurdumuzda TRT dışuıda konulu tek TEKİN ÖZERTEM: Tüm yayınlanmızda ululumuzu yabancı kültürlerin etldsi altına itmemek için son derrce dikkatü ve titiz olmak gerekir. rumunda olan TRT işletmeler ta rafından yapılacak filmlere kâr olarak büyük paralar ödeyemeye ceğine göre, iş TRT'ye düşüyor. Konuiu tek veya dizi TV filmleri yapmak ulusal bir görev olarak. ortaya çıkıyor. Aynca TRT'nin yayın ilkeleıinden biri bu. Çünkü toplumtenngeüşiminde re veya dizi TV filml üretUmesi bana oldukça güç görünüyor. Çünkü devlet desteginden başlangıctndan bu yana yoksun bırakılmış olan Türk Sineması yalnızca gışe hasılatına dayanan, d&yanmak zonında olan bir ekonomık yapıy» sahip. Büyük işletmeler nenUz felismiş detil. Tek aheı du Haftadan Secmeler • APOLLO SOYUZ BULUŞMASI 1524 temmuz tarihleri arasında yapılacak olan Apollo Soyuz uzay araçlarımn buluşması Eurovision aracılığıyla naklen yayınlanacak. 15 temmuzda iki aracın fırlatılışlanndan itibaren başlayacak olan yayın iki uzay aracının çalışmalannı kenetlenmelerini, aynlmalarını verecek. 1521 temmuz tarihleri arasında her akşam yayınlanacak olan programda naklen yayın dışmda uzay çalışmalanyla ilgili çeşitli filmler de gösterilecek. RIN DÜNDÜR» adlı bölümü yayınlanacak. Kaptan Kirk yönetimindeki Atügan Uzay gemisi, 1990 yıllannda dünyaya döndüğünde başına gelenîerin anlatüdıgı bolümün ilginç yanı aynı gün uzaydan yapılacak naklen yayında günümüzün uzay araçlanmn birbirlerinden aynlışlarınm verümesi. Dağlanran görtinüşü, tarihi ve Hilerion Kalesi de incelenecek. Diğer bölümlerde de Kıbns'ın Türk kesiminde kalan diger bolümlerini izleyeceğiz. • SAVAŞAN DÜNYA • MÜZİK PROGRAMLARI Daha önce yayınlanan programlardan bu hafta Muazzez Abacı ve Gökben'in konserleri yeniden ya>mlanacak. Türk Müziği ve Türk Halk Müziği Toplu Programlan ise yeni yapımlar. Türk Müziği Toplu Programı pazartesi, Türk Halk Müziği Toplu Programı salı Muazzez Abacı çarşamba Gökben de perşembe günü ekrana gelecek. Hafif Batı Müziği sanatçısı Yavuz Özışık'ın programı da gene perşembe günü yaymlanacak. İşgal altındaki Hoilanda'nm öyküsünü anlatan bu bölümün adı .İŞGAL ALTINDA» Gestaponun çaiışmalan, işgal edilen ülkelerde halka yaptıklan, Hollandalılann gestapoya karşı yürüttükleri mücadele işleniyor. • KIBRIS ÖZEL PROGRAMI Kıbrıs harekâtının birinci yıldönümü nedeniyle hazırlanan seri program 20 temmuz pazar gününden itibaren yayma giriyor. Programı Serpil Akıllıoğlu hazırladı. Gene kendisi sunacak. Dört bölümden oluşan programuı ilkinde bir yıl önce Türk askerlerinin Kıbns'a çıktığı nok ta göriintülenıyor ve Gime tanıtılıyor. Aynca Kıbns Türk Tarih Kurumu Baskanı Vehbi Zeki o günlere ilişkin anılarını anlatıyor. Bu bölümde Hava indirmesinin yapıldığı Beş Parmak • UZAY YOLU Tekrar edilmekte olan Uzay Yolu adlı dizinin bu hafta «YA KISA HABERLER • Can Akbel'in izine ayrılması nedeniyle «Güne Bakış» programmı sunan Esen Ünür, Akbel döndükten sonra da aynı göreve devam edecek. Ancak bu kez Akbel'le Ünür Güne Bakış'ı birlikte sunacaklar. r • Kurum içi eğitim amacıyla Televizyon Daire Başkanlığının yayınlamağa başladığı küçük kitap yaymlarının ikincisi de hazırlandı. Kitap, Desmond Davis'in «TV Yönetmeni İçin Temel Bilgiler» adını taşıyor. Arsan Soley ve Ahraet Pmar birlikte çevirdiler. • Danıştay m hakkında yurütmeyi durdurma karan ver . diği TRT Genel Müdür Yardım I cısı Nahit Katlan, radyoda po ı litik nitelik taşıyan progra.nla j rın yayınını yasakladı. Katlan' j ın ilk genelgesi dıl konusundaydı. 9 TRT tarafından sözleşmeli olarak alınan ve genellikle prog ram yapımmda kullanılan elemanların harcama yetkileri kal dırıldı. Aralannda geçen yıl isimlerinden fazla söz ettiren Ve dat Tayyar Erdamar, Faruk Kal kan ve Eyüp Öncü"nün de bulundugu elemanlar bu nedenle bundan böyls program öneremi yecekler. Bu elemanlann program yapabilmeleri için kadrolu bir programcının sorumluluğu üzerine alması gerekiyor. GÖKBEN: Perşembe günü ekranlanmıza gelecek.. mmda kültür mirasının korunma sı ve geliştirilmesi son derece ! önemli. Televizyon filmi bir kültür ürünüdür. Ait olduğu ülkenin kültürünü içerir, o kültürün bir j parçasıdır. Toplumlar, uluslar kültür mirasına sahip çıktıklan, devraldıkları kültür mırasını ken { dınten soüraki krrşakteratcnginleştirerek devrettıkleri, devredabildikleri oranda varlıklarını sür dürebilirler. Bunun içuı dış kay j naklı (yabancı) dizi filmler ile yerli diei filmlerin televizyonumuz yaymları içuıde dengelenme si, giderek yerli dizilere ağırlık j verilmesi ulusal kültürümüaün j korunması ve geliştirilmesi açı1 sından bir zorunluluk olarak or1 taya çıkmaktadır. Ben burada sa ' dece dizi filmler üzerinde konus j tuğum için televizyonumuzdaki j diger programlara deginmedim.) Ama kısaca söylemek gerekirse tüm yaymlarunızda ulusumuıu yabancı kültürlerin etkisi altına itmemek için son derece dikkatü ve titiz olmak gerekir. SORU Bu çalışmadan sonra ge\ecek hakkmda ne düşünüyor sunuz? Film çalısmalan devun edecek ml? CEVAP Gerek Aşkı Memnu gerek Ömer Seyfettin hikâyelerin den uyarlanan dört film ve yapı mı devam eden altı değişik yaza rımızın hikâyelerinden oluşan filmler yurdumuzda çağdaş anlamda sinema yapmamn mümkün olduğunu göstermiştir. Bir kahvede Aşkı Memnu'yu izleyen lerin «Ne güzel, gâvur filmi gibi olmuş» dediklerini duydum. Bu basit gibi görünen teşhis ashnda Türk insanmın çağdaş teknikle gelen özen içinde hazırlanmış olan yerli filmlere susamışhğını or taya koymaktadır. Bu tür yapım lara devam edilip edümeyeceği konusunda bir şey söylemem mümkün değil. Bu Kurumumun yayın politikasıyla ilgili bir sonı. İlgililere sormak gerek. Ama ben ce bu tür yapımlara edinilen deneylerin ışığı altmda devam etmek gerek. Ulusal kültürümüzün gereği bu. Ayrıca sinema sanatı nın yurdumuzda gelişmesi, özen kazanması açısından da son derece önemli. Bugün yurdumuzda yapılmayacak, başarılamayacak iş yoktur inancrnda^m. Önemli olan gereken yerde gerekli kişile ri kuîlanmaya, her işin gereğini hiç bir ard niyet ve çıkar gözetmeksizin yapmaya yönelinraesidir. İÇİ EUROVİSİON İÇİN KARAR GÜNÜ... Geçen hafta içinde yaptığı olağanüstü toplantıda, Eurovislon Tanşmasına katılmamızı isteyen tek üye Cüneyd Orhon'un gayretierine ragmen, TRT Yönetim Kurulu, geçen ay karara bağlayamadığı konuyu görüşmeyi reddettl. «Olajan toplantıda konuşulsun» dendi. Olağan toplantı bugün. Karar olumlu çıkarsa, Televizyon Dairesi Başkanlığı, yüzde 5'lik bir riskle (Bu risk bugüne kadar gecikilmis olmaktan doguyor) Türkiye'yi en iyi şekilde temsil edecek bir yapıtın ve şarkıcının, Hollanda'ya zamanında yetiştirilebileceğini açıkladı. Karar gene ertelenirse, artık yapılacak birşeyin kalmadığı bildirildi. Türkiye'nin tanıtüması yönünde büyük faydalar sağlayan ve Türk Hafif Müziğine hizmeti inkâr edilemeyen yanşmayı yapmamak için bazı kurul üyelerinin direnmelerine hiç kimse sebep bu ESKİDEN BERİ «ŞiMDi ZAMANI DEĞİL, SONRA. YAPMAYA ÇALIŞALIM. NASIL OLSA BUGÜN YAPTIRMAZLAR» GİBİ DÜŞÜNCELER GERiCiLERiN VE ÇIKARCILARIN EKMEĞİNE YAĞ SÜRMÜŞTÜR Eğer personel gerekli girişimlerde bulunur ve TRT'yi yaz aylannda bile yeni ve kamuoyunu oluşturucu programlarla canlandırmaya çalışır da, önerileri TRT'nin bügünkü üst kademesi tarafmdan geri çevrilirse ne olur? Türkiye yalnız TRT konusunda değil, diğer alanlarda da yıllardan beri bu sorunun yanıtını anyor. Eskiden beri «Şimdi zamanı değil, sonra yapmaya ça lışalım. Nasıl olsa bugün yaptırmazlar.» gibi düşünceler gerici lerin ve çıkarcıların ekmeğine yağ sürmüştür. Evet, bugün yap tırmayabilirler, ama yarın bugün yaptırmadıklanmn da hesabını vermek zorunda kahrlar. Üstelik, bu sorumluluktan ve he sap vermekten «Bugün nasıl olsa yaptırmazlar.» Diyerek kena ! ra çekilen suçsuzlar da kurtulamaz. Bugün artık Türkiye'de pasif kalabilme özgürlüğüne kimse sa hip degildir. Hele TBT personeli hiç değildir. Geçen yılki Eurovision Şarkı Yanşması larından bir görüntü çalışma lamıyor. Külislerde «İsmail Cem'in başlattığı bir hareketi devam ettirmek istemiyorlar» diyorlar. Geçen yıl yanşmayı, Yönetim Kuruluna götürmeden yaptıran İsmail Cem hakkında soruşturma açtırılması bu söylentileri doğruluyor. Eurovision Seçmelerinin 850 bin liraya mal olduğu, oysa Genel Müdürün 200 bin liranın üstündeki harcamalar için mutlak yönetim kurulundan izin alması gerektiği iddia ediliyor. Geçen yıl, Eurovision seçmeleri 5 ayn program olarak hazırlanmış ve masraf beşe bölünerek, 200 bin liranın altına indirilmiş, ancak bu yolla yanşmamn yapılması mümkün olmuştu. Yönetim Kurulunun bu yılki tutumu ve konuyu ciddiye almayışı. Cem'in o zaman ne kadar yerinde hareket ettiğinin ispatı oluyor. TV'de Sinema • «KADINLARIN BACAKLARI...» Yeni film danışmanı Yücel Çakmaklı'nm televizyonda neler yapacağl sorusunun yanıtım geçen hafta vermeğe çalışmıştık. Ancak neler yapmakta olduğunun araştınlmasına gerek kalmadı. Yapmağa başladıklannı birer birer görüyoruz. Geçen hafta gösterilen «ÜÇLÜ OYUN» isimli filmi televizyon se yircileri 20 dakika noksan izledi ler. Çakmaklı, Filmde «kadmların bacaklan görünüyor» gerekçesiyle makası elinden bırakmamıştı. Yeni füm danışmanı Yücel Çakmaklı TV'de gösterilmek üzere 7 yerli füm önerdi. tçlerinden birisinin kendisine ait olduğu film lerin isimleri danışmanın ldsilİBİ ni ortaya koymaaı açısından ilginç. TV'de gösterilmek üzere öne rilen filmler söyle: 1. Battal Gazi Destam, 2. Hazreti Ömer'in Adaleti, 3. Selahattin Eyyübi, 4. Rabia, 5. Birleşen Yollar ( kendi filmi), 6. Keloğlan, 7. Leyla ve Mecnun. seyredilmeğe değerse öyle dinlen meğe değer bir olay. • GÖKLERDEKi SEVGiLi C t N E Î T ABJÜ.N VE SELDA ALKU& «UokJ erdeki 5 e n u i . d e baaroUerl pa>UfijorİAr. Cumartesi gecesi izleyeceğiz. Takvime baktığımızda cumartesi • GECE VE GÜNDÜZ gününün yanmda 19 temmuz tari hini görüyoruz. Yani Kıbns hare 1946 yapımı güzel bir film. Yö kâtmın bir gün öncesi. 1964 Kıbnetmenliğini Michael Curtiz'in n s olaylannın vansıtıldıgı filmin yaptığı ve başrollerini Cary Grant gösterilmesi için belki daha iyi ile Alexis Smith'in paylaştıklan bir farih bulmak mümkün değil• Gece ve Gündilz. salı gecesi ya di. Ya da bu film ancak böyle bir yımlanacak. Cary Grant'ın çok iyi günün aksf.mı izlenebilirdi. oynadığı filmde ögrend olaylanna girdiği için fakülte dekanı ve Başrollen Selda Alkor ve CüYale Üniversitesi Öğretim Üyeleri nevt Arkın pavlaşıyorlar. Seven tarafından devamlı cezalandın bir genç kadını babasımn lan bir profesör ile en iyi öğren sevdiği navacı gence vermediği an cisi arasındaki serüvenler yansıtı latılıyor tilmde. Başkaca vapacak lıyor. Film, ünlü besteci Cole Poı bir işiniz yoksa ve televizyon sey ter'in yaşantısı. Bu nedenle ola retmelt zornndavsanız söyleyecek cak filmiB müziği de film na^J pek bir şey kalmıyor.