23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
DÖRT CUMHURİYET 29 Haziran 107J ttUtf A^İM, 0 MlM HAU FELÂJCET... NE PÜMVAPA. DÎA» SEY SÜY ABDULCANBAZ iS. \ııuı'tı\. \\ ı. 7777: RAZÎYE 50 Biz &« oldııgumuz yerlerden duvarlars doÇru jekilıyorduk. Yediaya bakıyordum, ona ıçinv i«n. «Seninle sevişmiştik, biliyor musun:» dirordum, ama soluk fotoğrafın içinrien onun ses siz yamtım al:yordum ssdece, geçmiş yıllarâan uzanan. Aynı o idi. hiç değismemişti. Oütel değil, güzellikti o; bir kavramın gösterje;iydi, duygu ile alışverişi yoktu. Bunda yanılmıs olmayı istiyordum, gözlerini anyordum. (oografta degi! artık, masada. buluyordum. göt lerimle mtuyordum onlan. öylesine derin v» âüsündürücüydüler ki. yitiyordum ıçlerinde. Dayım sona ermekte olan sofra zamanının son r"nkikalanndan yararlanarsk seraya. onsdan domuzlara. oradan gene domuzlara ve »1be'. hi" unutmadığı çingenelere gelerek sürekli konusuyor. damat terbiyeli terbiyeli. aklmdan $arap bardaklannı birbiri arkasına deviriyor, belki Vediaya sanlıyor ve sürekli susuyordu. O akşam seranın dibinde yatan. sonra biri förüncs fjr'.ayıp kaçsn adam konusu açıldığında Halit Beyin yüzünde meraka. şaşmaya benser bir anlatım belırmedi, olağan karşıladı bunu. Kuşkulanılacak bir durum vardı ortada. Köylü seraya r.öbetçi dikmekte birleşmiş miyrti? Vurulan domuzlann getirilip oraya konmasını bnlemek için mi böyle davranıyorlardı? Fakat davım aynntılar üzerinde durmuyor, dogrur.a ıleri. amaç edindigı işe bakıyordu. Onca köyliiniin baştan karşı koması olağandı, asıl sorun bu karsı komayı kınp isi gerçeklestirmekti. Diyordu ki: Kıracağım bu direnisi, domuz lşi baslayacdk burda, anhyor musun Halit Bey? Bu akşam \urabilirdim o köpeği, sizin oraya diktiğiniz köpeyi. Korkutup kaçırmakla yetindim. tkincida acımara. anhyor musun Halit Bey? BeraUamı gördün mü setı benim? Nah bak, şurada duranıî Üstüne üstiln» gldiyordu Jtonugunun. Dam»t. sanki dayıma yer açıyor gibi geri çekiliyordu oturdugu yerde hiç geregi yokken. Belki de kavgaya hazırlanıyordu. Daha ne kadar daj"»nabilirlerdi bun»? BUgim yoktu, d«nememı»tim. Öldürecegim. anlıyor musun Halit Bey? Halit Beye gelince, bürün bunlara dayımın gereksiz çırpmmalan gözü ile bakıyordu, n* amaca önem verdigt vardı, ne ayrıntılara. Damadını da ona göre yetiştirmişti. Ermiî Yusııf ne ise, Dayım da o idi onun gözünde. biri uçmalc istiyor, biri domuıu sokmaga çalı*ıyordu kbye, ikisine de kimsenin inandıfı yoktu. Dayımın nlyç'i sadere sörde kalsa. ıki masal pekalâ bir arada j"«*ayıp giderdi. Portakaliar, limoniar, nar Yazan: Melih Cevdet ANDAY lar yetışip dunıyordu kendıliginden. rr.asallar eglendiriyordu. sıcak ve av ışıgı. düşsel bir dünyayı sürukle>ip götürüyordu gece gündüz. Yemekler yeniyor. uyunuyor. sor.ra yemekler yeniyor ve köye bir yabancı geldıyse, albüm ve liarita açüıyordu. Bu *iyarett« özpl bır r.iypt olup olmadıgını düsünmedirn deSil. ama bir yargiy» varamadım. Arkasından da niçin ovle düşündüğumü düşünüp kızdım kendıme. sadece bir zıyaret bana neden olanaksız geliyordu. Ama dayımın köydeki duru rmınu biraz oisun kavradıftım, ayrıca onun kişiligini de büdijim için. amacı »yaret olan bir »yaret ona çok yabancıdır gibi geliyordu bana. O olslı geoenin gerginligi, i?te boyle, adım adım çofalıyordu. Dayımın. işppt parmağını yukan kaldırması gibi. Kalit bpy de ıkıde bir sağ elinin işaret par majMnı ^akajına gotürüyor. akhmn bulundugu yeri gö?teriyordıı. Fakat bunu kendi sözleri için değıl de. dayımın nözleri için yapıyordu daha çok. çünkü konuşan hep o idi. Halit bey onun »özlerini onaylamadan önce. hayranlığını belirtmek için parmagı ile şakağını gösteriyordu. Gerginli.şi beiki azaltabilirim düşüncesiyle, yerimden kalkıp Halit Bpyin kitabma uzandım. O sırada herkes vemeği bırakmıştı, dayım is« a^ktaydı clüpedüz. Kalkabiliriz. dedi. Halit Beyin kitabı, ılk Meclisteki milletvekülerinin fotofraflarını içeren bir albümdü. Kor.ugumuz bu albümdeki resimleri bana bir bir göstermeğe bajladı. Sevdiği, büyük saydığı, önemli buldugu mületvekillerinde elini şakağına gStürdü. Kim bilir ne kadar sürmü? olan albüme bakma i?i sıkıntılarla sona erince konuğumu!. öteki basıh belgeye geçti. Bu ise bir haritaydı, 5'urt haritası. Fakat haritanın üzerinde, eskiden yurdumuzdan kopanlmak istenmiş brtlgeler ayn renklerle iyice belirtilmişti. Halit Bey bu belgeleri de bana bir bir gösterip adlannı okuttuktan sonra gene elini sakagına götürdü, yüzume bakıp basını salladı. Bunlan unutmamalı, dedi. Dayım ayaŞa kalkmıştı. konuşmaga bajlamak üzereydi ki, çıngıraklar çaldı arkası arka»ına, biri gelmijti. Vedia davrandı, balkona çıktr, bir süre konusmadan durdu orada. tkimizın de ja?amında çok önemli bir yer tuttugunu (elbet dayım da içinde olmak tizere1 sandıgım o anlann ayrmtılan bellegime kazınmıştır. Dayım gerçi çıngıraklar çaldıgı için konuşmasma bsşla yamarmştı, basını hafifçe sola egerek. yan yan balkona bakmıy. bir an düşünmüş. faknt sonra Halit Beye dönerek soylevine başlama davranışı İÇine firmisti. (DEVAM! VAR) Ecevit Başbakanlık Döncmini Anlatıvor 3 Röportaj: Altan ÖYMEN J Canlarım güvenlik altına almış olan asıl kışkırtıcılar çocuklan kendi çıkarlan uğruna kurban gibi kullanıyorlardı &n yazı sprisinin şimrtiye kadarkı bö",ümlernde. Ecevit, 1973 seçimlerine kadarkı özel ve siyasal yacamın! anlarrı. Kendiîini Basbakanlıga Ee'iren seçim %onuçlarına geçmedfn önce. seçim kampanyasının bir önemli olayı var . Isp^r'a olayı Önce bu lıomdak: atiîlannı nakledeyim .. Böy!fre Besinci Bölümün giriîi de ıriincel'il: k.'zanır. Isparta o layı bir lıaf'a önceki G"rede olayının. sanki BVTII yazarın. aynî oyunculan faral'.ndan sahneyp konulm'jş bir benreridir çünkü .. Tarirı 2 pv'ül lî»73 R Gaze'e'.er föylp yazdılar: «Frevit Isparta'ria saldırıya ufrp.riı Bir CHPli b!Ç*klanriı. 20 ki«i d« çeşitli yerlerinden yaraiandı.» Ecevit, o günü söyl« anlatjyorj 1973 seçirn kampanyasında Antalya'dan. Isparta'y» gidiyorduk. Kafile hal:ndp Isparta'ya yaklastığımızda haberler gelmeyr haşladı. Yolda Isparta yonünden gelerek bizi durduran bazı partilüer top'.anttmıza engel olmak için mutlaka olay çıkarmajta kararlı topiuiukların şımdıden birtakım saldırılara baslamıj olduklarını söylüyorlardı. Hatta bazı haberciler bu durumda Isparta toplantısımn iptal edilmesi ni de telkin ediyorlardı. Fakat Türkiye'nin bazı illerini belirli kimselerin teodri beylikleri sayamazdık. Bir Tiirk vatandası ol»rak, Tiirk politıkacısı olarak her yere gitmek hakkımdı. Buna engel olmak isteyenler «uç Genellikle seçim kampanyası sürssince gittiğim bir çok yerlerde komancloların olay çıkararak toplantılarımızı engelleme girişimlerine tanıkoldum ECEVÎT, SALDIRIYA CĞRAD1Ğ1 ISPARTA MtTÎNGtNDE KONLŞLRKEN "Ben güllerden ustumuze taş yagmaya islemis duruma düşerlerdl. Isparta'ya girdigimizde, kentin merkezine gelinceye kadar halktan büyük bir ilgi, »ıcak bir ilgi gördük. Blitün o baskı havanna ve saldırılara ragmen halkın duyguları slndirilmemisti. Fakat Isparta'nın merkezine re çarsısına girdigimizde. o zamana ksdar Türkiye'nin hiç bir ilinde ve Uçesinde rasîlamad:gım kadar kaba hareketlerle kar sılastım. Belli ki özel olarak yetistirilmiş, özel telkin altında bırakılmış bazı kimseler bizi caydırmak üzere sokaga dö'rülmüşlerdi. Beni en çok üzen de, yedi, sekiz, on yaşlannda çocukların ön saia çıkarılarak bu yakısıksız davranıslann onlara da yaptınlmasıydı. Onlan sokağa, bu olaylann içine sürenler kendileri kahvelerde ve kaldınm kenarlarında »sık suratla oturuyorlardı, çocuklan kullanıyorlardı. Bu bana son derece zalimce geldi. İçin aynlmak şöyle dursun, kürsü olarak kullandığım masanın üzerine çıktım ve konuşmama so nuna kadar devam ettim. Beni dinleyen halk toplulugu, Turk haikının her zamanki sogukkanlılığı üe ve metaneti ile, olduğu yerde sonuna kadar kaldı, bu bana büyük kıvanç verdi... Isparta'nın özelligı Demirel'in memleketi olmasıydı. Demirel'in memleketinde o zamana kadar Türkiye'nin hiç bir yerinde rast lamadığım böyle bir davranışla karşılaşmak çok ibret vericiydı. Sonra Demirel, benim seçim böl gem olan Zonguldak'a gidecegi vakit, zaten Zonguldakh hemşeh rilerimin başka türlü davranmalarını, daha doğrusu Isparta'daki gibi davrsmmalannı beklemezdim, aklımdan bile geçirmezdim B.»ıa, haber gönderdim ve hiçbir olay çıkarümamasına özellikle dikkat edilmesini Zonguldak'talu arkadaşlarımdan rica ettim. Bu gözlemlerimi anlatırken, sözlerimden, acı gelebilecek sözlerimden asla Isparta tıalkım kastetmedlğimi belirtmek isterim. Dediğim gibi, kente girerken tertibin dışuıda kalmış geniş halk topluluklan, evlerinın, düKkânlannın önüne çıkarak hiç bir baskıya aldırış etmeksizin duygulannı, düşüncelerinl tam bir özgürlük içinde ve kendi ken dilenne saygılı insanlar olarak belirtiyorlardı. dırmıyordu. Çünkü, o bü>"ük bi linçli topiuiukların içinde bunlar etkisiz kalıyorlardı. Aslında kaygım, topiuluğun sabrınm taşması vs bu işte kullanılan çocuk jaşındakı gençlerin başına bir şey gelmesiyle sonuçlanscak olaylara yol açılmasıydı. Bütün gücümle bunu önlemeye çalışıyordum. Bazen topluluğa seslenerek bu çocuklara aldırış etmemelerüıi telkin edi yordum. Bazen. topiuluğun sab nnın taştığı durumlarda, sesim le etkili olanıazsam, kürsüden inip kalabalıgın arasına kanşarak, bize karşı olay çıkartmağa çalışan, o yüzden tehlikeli duru ma düşen gençleri, çocuklan kurtarmaga uğraşıyordum. Bu müdahalelerım olmasaydı bazı yerlerde olay çıkartmak Uzere, kışkırtmak üzere kullanılan gençlerin, daha doğrusu ço cuklann başına bir takım uzücü di'mnlar eelpbılırriı da kullanılan çocuk yaşla ki gençler topiuluğun ıç sıyrılıp kenara ve yan soki kaçmak istedikleri vakit. ları kışkırtan bazı kin onlan tekrar topiuluğun sürüyorlardı. Bu, düşmanı şı bile yapılmayacak bir ranıştı. Böylelikle iki ate smda kalıyordu çocuklar yandan kendi kızdırdıklar sabnnı tükettikleri toplı içinden kaçmak ihtiyacın yuyorlardı. bir yandan da takım militanlar onlan topiuluğun içine sürüyo O militanların kendileri is rti canlarım güvenlik altın lundurabilecekleri yerlerd* ruyorlardı. Bu durum karşısmda b İşe âlet edilen çocuklara maktan çok acıyordum v ların canlarını kurtarma içine giriyordum. Tabti, dınm kenarlanndakl kış lann da ardında. göze hiı rünmeyen. kend) canlannı çok gürenlik altına almıs kışkırtıcılar •rardı. Çoc kendi çıkarlan ugruna t gibi kullamvorlarflı. DiŞi BOND İÇİMDEDİE tki ateş arasında Isparta dakı durum daha kUçük boyutta olmak Uzere bazı diğer yerlerde de vardı. özellik le durumu izleyen arkadaşlanm bana anlatıyorlardı: Topiuluğun tepkisi karşısında bu olay Güle karşı taş GARTH Denız Kuvvetlerı Komutanlığı Ssyir Hırtngran ve 'îjın.ıs^aîı Dalresı Başkanhfcından Bıldırılmıstir SOSYAL SiGORTALAR KURUMU GENEL MÜDÜRLÜCÜNDEN Kurumumuz Saglık Tesislerinde Başteknisyen ve Basteknisyen Yardımcısı istihdam odilmek üzere, Elektrik, Sıhhi Tesisat veya Makina branşmdan mezun, CIMiZCiLEPE VE HAVACILARA 72 SAYIU BiLDiRi 3n Haziran IIP 18 temmu? 1975 tarihlen arasmda I7.no den '21 ım'va Kadar asaSıdakı noktaların bırıestıtı »aha ıçınd« sevretme oemırlenıe. avianma »e eu «ahanın 600 metrevs Kaaar olan yüksekiıgı oan v» maı «mnı^eu o»ıumındar tenlıkelıdır KARAOENt/ K1YIKÖY SARAt 1 ınn nnkt» : Enlemı i\ dereee 4P dtkika Kuz«y Boyiamı i» dtrece ıte aalciKs Uugu t ncı nnlrt» : Eniemı 41 derece 44 (MKlle* Ruzt7 Bovlamı a dereee 1» öaktk» Doju 2 ünrü nnkt» : Enletn' 41 dereee 38 dakıtı» Kuzey BoTİarru 28 derere (te dnKiR» Doftu 4 üncü nokta : Bnlem) 41 derece 40 dakıka KUAC» Boylamı 38 derece 05 daktks Dofy UKNİZCtLERE VE HAVACILARA ÖNEMLE UUYl Kl IXR. Yüksek Teknik Öğretmen veya Yüksek Tekniker Alınacaktır Basteknisyen olarak istihdam edüeceklerin genellikle elektrik branşına, Başteknisyen Yardımcısı olarak istihdam edilecekleri de Sıtıhi Tesisat ve Makina bransına sahip olmalan şarttır. Müracaat sarıiplerinin askerliğinl yapmış, Bakım. Onarım ve Efitim Yonünden ileri yetenekli ve meslegınde asgari 3 vıl tecrübe kazanmıs olmalan gereklidir. Taliplilere, isçi statüsü içinde tatmin edici Ucret verilecektir. Isteklilerin, birer adet fotoğraflannı da eklemek suretıyle dilekçelerini öncelikle G«nel Müdürlük Personel Müdürlügüne bizzat getirmeleri veya posta İle eöndermeleri ve bu müracaatlannda rturumlannı tafsilâtlı olarak belirtmeleri, keM mülâkat veya gerekli sınav için 16 7.1975 rünü saat 14 ce avnı verde hazır bulunmalan rira olunur. (Basın: 182M) 5155 Hiç birşeye aldınş etmeden meydana ilerledik. Isparta'da zaten çok banşçı bir konusma yapmak düşüncesiydim. Konuşmamın hiç bir sivri yanı yoktu. Hatta Isparta'nın ekonomik değerlerinden biri olan giillerden söz ediyordum. Ben güllerden söz ederken üstümüze taşlar yagmaya başladı. Bizim toplantımız için gelenler Isparta'nın alanıru dolduruyordu. Alanın iki yanından üzerimize taşlar yagmaya basladı, yalnız iki yandan değil, Viliyetin hemen önünde, merdivenlerin üstünde kürsil kurulmuştu, Vilâyet binasının çatısmdan kürsünün bulundugu yer de iri taşlar, kaya parçalan atıtnağa basladı. Bir çok kimseler yaralandı. Fakat Uzerlerinden kanlar aktıgı halde yerlerinden kıpırdamadılar. Bana bazı iyiniyetli idare amirleri gelip toplantıdan vazgeçmemi, çofc kaygılı bir şekilde telkin ettiler. Bir baskı. havasında değil. kaygılı biçimde... Çünkü belli ki, orada güvenligi sağlamakla görevlendirilen kuvvetler de yan lelçll hal deydiler. Hatta bazılan tam felç halindeydiler. Büyük bir terör havasının etkisi altında devlet tam bir aciz içine düşmüştü. Vali iyiniyetle oradan oraya Koçuyor. bir şeyler yapmaya çalışıyordu. Fskat belli ki Validen emir alan kuvvetlerin büyük bir kısmı hareketsizdiler veya kolay harekete geçirilemiyor'.ardı. YARIN: Seçim sonu<; Komandolar ve Talu hükümeti Isparta üan ajrıldıktan sonra Burdur'a gıttık. Burdur'da çoK daha genış oır topluluk vardı. Oranın «komando» denilenlerin üslendifi yerlerden bin olduğunu büiyorduk, Burdur'da da olay çıkarabileceklerini büiyorduk. Fa kat kuvvetlerini daha çok Isparta'da topladüclan için Burdur'da daha az kalabalıktılar. Bizi dinlemek üzere bir araya gelen büyük topiuluğun kenanndan kösesinden haykırmak istediler; seslerıru duyuramaymca dağüıp gittiler. Konuşmama bir üu kere ara verdirme dışuıda hiç bir etkileri olmadı... Genellikle seçim kampanyası süresince gittiğim bir çok yerlerde «komandODİann olay çıkararak toplantılarımua engelleme girişimlerine tanık oldum. Fakat seçim kampanyası süresince de beürttiğim gibi, Isparta'dan başka her yerde güvenlik ku\retleri tam olarak görevini yaptı.. Ekonomik ve sosyal görüşlerimiz ne kadar ayn olursa olsun, o dönemde Başbakan olan Sayın Naim Ta lu'ya o zaman da belirtüğun gibi, simdi de şükranlanmı tak dirle söylemek durumundayım Olaylarla yakından ügıleniyor du; ve demokratik hukuk dev letiyle. kurallanyla bağdaşmava cak bu gibı olaylann önlenmesı için elinden gelen cabayi gös teriyordu; oılebildiğim kadanv la çerekli dırektineri verıyordu Bu toplantılanmızı engelleme nevesıne Kapılan ve «komando» adı verilen örgütün çabaları. DENİZCİLIK BANKASI T.A.O, Genel Müdürlügü'nden Bankamıza bağU Tersane, (Izmir Alaybey Iersanesi d hil) isletme ve işyerlerine kalifıye pleman yetlştirmek ama ile Gemi Yapı Meslek Llsesi 1. Smıf Gemi înşaiye bölümüj öğrenci alıracaktır: Okul bakımlı gündüzlüdür. Her çeşıt deıs araçlan vc \ yım eşyası ile öğle yemekleri ve harçhklan okulca saSlan Okula girmeye hak kazananlann kanuni veiı veya vasi: rinden müteselsil kefilli taahütname alınır. Okulu bıtırenl oKuduğu sürenin iki katı kadar mecburi niznıetle sTiküml dürler. Ögrenciler, ner sınıfta ancak bir yıi OKumak, suıeti le okulu normai süre içinde bitırmek zorundadırlar. OKLU4 GtREBİLMEK tçt.N: 1 Ortaokulu bitirmiş ve İngilızce dilini okurnuş olmak, 2 17 yaşını geçmemiş olmak, 3 Lise ve dengi okullann ara sınıflannda okumuşlarsa nıflannı geçmiş olmak. 4 (4. Ağustos. 1975) Pazartesi günü. ortsokul programla na göre TÜRKÇE. MATEMATIK ve FIZİK derslermdı yazılı olarak yapılacak seçme ımtıhanları ıie mülakat sağhk muayenelerini kazanmış olmak şarttır. 5 Aday kaydına başlanmıştır. Eylül 1959 ve dans son doğmuş olan ısteklüerin i Ağustos. 197T Cuma Künü ı samına kadar, a) Ortaokul diplomasır.ın aslı veya ?uıü aeçtifinp d; tasdikll belge vada fftsdıkr.ame ile b) Nüfus, oturma yeri, Kanna ışı tâgıdı >.e b tanf ve K&lık resimlerinl. ekiıveceklen oir dılekçe ile doğrudan dogruya Kası paşa'da Haliç Tersanesı içinde oulunan UENIZL'IL: BANKAS1 GEMİ YAPl MESLEK ve TEKNÎK LİSE MtlDÜRLÜGÜNE nizzat basvurmalan duyurulur. (P( ta i'p vapılacak başvurmalar kabul olunmaz.> Terör ve anarşi Alan çepeçevre devlet fcuruluşlan binalanyla doluydu. Pakat devletin gözlen önünde tam bir terör ve anarşi ortamı yaratılıyordu. Benım nemen yanıbaşımda duran kimselerin üzenne taşlar, kayalar düşüyordu Bırbirinin ardından yaralanıp kanlar İçinde kalıyorlardı. Ben toplantıyı sonuna kadar götürmek karanndaydım. Türklye'ds bu gibi olaylann karşısında vılsınlık aösterdigimiz vakit de
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear