23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
DÖRT CUMHURİYET 20 Haziran 1975 ( >1 AAAY1 MUTOİM, ÖD • J AllULİUM MÜffAKİM İföf, ÖDİİ M&ZÜ ^ArUTTlN». / K İ K ü p K U Z ÖîlJ. V4E İSİMVA^ ÖU iÂATTt / l NE KAPAH 5E«iZ SfftL^ EVPBtfMÎN?.,, y \ V *>ll t«MIİNİL Etf... İMİSE >öMMfMi.Âl|M( ABDULCANBAZ TURHAN SELCUK RAZİYE 41 Önce kararıru vmrdı, sonra bunun nedeni uzermde saglam bu kanı edındıgıni canırdı. En sonunde da eyleme gfçerdi. Ve biz belki onun yaplıKlarının ^ızinı tir :urlu çozemezdık. Dayımın sözlerını t«m duymuyordum, »m» sesinın tonunda bır olaganustülük bulunmadığmı d^ anhyordum. Kasabadakı ışlerım konu edindıgi bellıydı, gtrçi heyecanla anlatıyordu. ama bu onun her zamankı tutumuydu. Bıraz daha kulak verince. dayımın kı«!t bir kahkaha attıgını duydum. Içira rahatlamıstı. Kalkıp çarçabuk fiyindim. Dısar; cıktUT). Yazan: Melih Cevdet ANDAY O deiıl. dp<iım. b;7 demın seMşmerniş gibi davranıyorsun. Seviştik bıttı Yani ben unutuldum mu" Hiç oiur mu oyle şey: İnsan hemen unutur mu1' N'e bıleyım GUlümsetiı Vedıa Kolumu tuttu. Birden üzüntüm dajılıverdi. Kendıme geldun, ben dp gülümseoım ona. Dayım geidı demek. dedım. Geldı ya.. Bihyorsun demın sordundu bana. c"uymuşB'on ıçerdcn. Ben de hep derim k: duynus. çıkmaz gene Sen benım odamdan çıktığtnda o burada mıydj' Mahkemeye çıkmış biİEisız ve telâşlı bir tanık gıbı heyecanla anlatmaya başladı. elıyle de orayı burayı göstpnvordu. Ben çıktım gırriım bu odaya şurdan o geldi sonra burdan şımdı o orda ben burda dururken bır de ne soreyim gelmemij mi .. I»te böyle o!du. Yânı sen benım odamdan çıktığınd» burada mıydı? Kinr Dayım. Yok, vallahi ^onra geldi. Demek bir az once gelseydı bızi yakalayacaktı. Nasıl yani? Senı görecekti benim odamdan çıkarken. Şaştı Vedia. anlamadı ne demek ıstedıgimı. »oran gözlerle: Görecekti elbet, dedi. Ne derdı buna"1 Bümem • Aklına fena »eyler gtlmec mıydiî Fena şeyler mi? Öyle ya. Nasıl yani'' Bizim sevıştığımizden kujkulanmu mıydı demek ıstıyorum. Bilmem. Baktım. hiç oralı değildı. Konuyu »ükunetlc kar$U#yışına hem hayran oldum. hem de Uıüldtlm. Gerçi paniğe kapılmaması iyl bır şaydi. benis de telaşİRnmaktan kurtnnyortlu böylece. ama yakalanmamı>sa bo? verecek denlı umursamaz olıısunda «Prtırsatıcı bir yan vardı. Benımle vatması, omın ıçin sıradan bir ı$ olup çıkıyord'j. AM1 \ \R) SERMAYE VE HALK KESİMl Yurdakul Fincancı Ecevit'in halk sektörü önerisi yerini henüz bulabilmiş değil Ama dayım ortahkta yoktu. Sofraya baktım, ben yemekten sonra odama gidip sızınca. Kay»lıburun'a yaptıgı gezintiden dönen Vedıa, tabağı çanagı, çatalı bıçağı kaldırmıstı demek. Çünkü bu islen son beş dakika ıçınde görüp bitirmesı olacak sey defildi. Acaba benım kulağîma gelen sesler bır yanılsama mıydı 0 Ben böyle dü?ünürken. odasından Vedıa cıktı. üstünli degiştirmistı, bana bakmadı bıle çok meşguldü sanki. Az önce sevıştığımu kız o değildi. Dayım mı geldıv dıy» sordum. Evet. dedi. N'erede sımdi? Bahçeye inmistir. Dayımın birden çıkagelrnesı uzenne duydugum rahatsızlık yok olup gltmıstı de. bunun yerını Vedıa'mn bana karjı takındıgı umursamaz davranıştan duydufiım üzüntü almıştı. Hızla yanına glttim. kolundan tutup kendıme dogru çevirdım onu. Hiç sa»ırmadı. lçlen bos gdzlerle baktı bana. Sakin bir sesle: N« var? dedi. Demin yücüme neden bakmıyordun? dıye sordum. Ştmdi bakıyordu da sevtnçli miydim »ankJ' Halk kesiminin anlamı kişiye göre büyük değişiklik gösteriyor Türkiyf'de enflasyon jösternelmıştir. Ecevit, hallt keoiminl gesinın ıgnesı yüıde ylrmilerin kurma giriîimtnin temel gerekson basamaklarında oynarken, çestni söyle özetliyor: ıktisadi Miyiime açısından ılımlı «Biz ekonomide devletın a;ıbır enf;âsyonun zorunlu oldugurı güç kazanmastnı Utemiyonu tartışmaya girişmek, kuskuruz. ÇUnkU o zaman devletin suz. birçok kişiye sevimli görün sosyal gücü. halkı geçecek ölçümeyecektır. Ama devlet kesimiylere varabilir. Bir avuç insanda le özel kesım arasında bir Uçün da bütün ekonomik gticün topcu kesim. halk kesimi yaratma lanmasını istemiyoruz. Çünkü o görüşünün agırlık kazandıgı buzaman da o bir avuç insan. hem g\inün ortamında, boyle bir tardevleti lcendi baskısı altına alauşma oldukça ivedi görünUyor. bilir, hem de halkı ezebilir. Ama Gelecekteki uzunca bir döneekonomik güç ve onunla bırlikmın ıktidar partisi olmaga en te siyasal gUç daha çok halkın gııçlü adav Cumhunye* Halk ehnde >t)ğunlajır«a halk ezilPartisi ve önderı Saym Ecevıt, mez. Halk da ne kadar güçlenır• Sermaypnm aemokıatlaştırıl se güçlensin başkasını ezmez. ması» diye tanıınhyabileceftımz Halk güçltndikçe toplum güçl*bır düzeni gerçckleştırmeğe yonır. demokrası güçlenir. devlet güçlenir.» (1) Ama halk kesimi görüşü. o ra bu açıdan t«k olumlu yol görilnüyor. mandan bu yana glderek kapsaın katanmıstır Ecevit'in önerisinin özü KiMiNE GORE HALK KESiMi DEMEK, HALKIN BÜYÜK ŞiRKETLERE ORTAK OLMASI, KÜÇÜK TASARRUFLARIYLA, ŞU, YA DA BU SERMAYE ŞiRKETiNiN PAY SENEDiNi SATIN ALMASI DEMEKTiR. KiMi DE HALK KESiMiNi, BASiT BİR KOOPERATiFÇiLiK SAYIYOR. DOGAL Ki YANLIŞ DEĞERLENDiRiYOR BÖYLE DÜŞÜNENLER Eleştiriler Gene o sakın tavn ve sesi Ue: Bakıyorum ya, dedi. •,. Öyle değıl. diy» fıaıltı il« bagırdım Sankl bifden ılgın koptu beniml«, ha varmışun, ha yokmusum. Neden yok olacakmısın? Hiç öyle sey olur mu? Anlatamıyordum. ama o arüamak içın ıyi nıvetle dınliyordu beni. DiŞi BOND Nasıl bir yöntem? Açıkça görülduğü gibi Ecevit, bugüne sadar bırikmiş sermayeyı devletin elı altına koymaktan yani devlerleştirmekttn çok, geİecek sermaye birikimini. özel ellerde değıl, halkın ehnde gerçekleştırmeyi amaçlamıştır. Başka bir deyisle Ecevit sermayenin biriklmiyle sermayenin toplulastırılmasını aynı zamanda, birlikt* gerçeklftştirecek bir düzen, bir yontem öneriyor. Türklye'de sermaye sımfı henüz. yeterince büyümüş olmanın ynrattıgi hojgörüyt ulaşabilmış defil. ödün (ttviz) verebilccek glice erişmedigi içın. kendisın» yönelen elestirilere karsı hırçındır. Bu hırçınlık zaman raman siyasal demokrasinin varlığına açıktan tehdit olabilecek ölçülere çıkıyor. Türkiye bir yandan hızlı bir ıktisadî büyümeyl gerçeklestırememek. bir yandan demokratık özgürlükleri yerleştirip olgunlastıramamak bocalamasından sıynlamıyor. Sag siyasal partiler. Batı'nm tanıdığı iktisadî büyüme sürecini salık veriyorlar. Bu sürecin geçerliğine, Batı'mn kalkınınıslığur. tanık tutuyorlar. Oysa. artık bugünkü Türkiye'nin iktısadi büyümesinde. klasik sermayeri yol çare deglldir. özellikle sermaye birikimi süreci açısından. toplumsfi! adaletten kaçınılmas biçımde uzak olan klâsık sermayeci kalkınma volunıı, bugünün Türkıye'sine bile bile zorlamak. gerçekçı gbninmüyor. TUrkıye. bu volu denedıgl kadar denemis. sadete den»esi7, dı«;a bağımlı. sınırlı bir gelısme sağhyabilmi'fîr. Kısacası sag sıvasa! partiler, bi'.ınenin dısında. sağlam. sosyal adaletçf. Türkiye'nin koşullanna uyabüecek bir iktisadî büyiima yolu gösteremiyorlar Günümüzde artık. gelisen Olkeler yönlinden geçerligi tartıjmalı olan Batı Brneiini önermeV.le yetinivorlar. Halk keslmİDi yüzeyden değerlendirenlerin yaptıgı yanlu>hk o kadar önemlı degil. Asıl ön«mlisı su: Bugüne kadarki örneklere bakarak, sermaye bırıkıminin devlet ehnde olsun, ozel kesim elinde olsun, ancak sömürüye dayalı olabıleceğine inananlar, Ece\1t'in halk kesimi öneriaine. bikmsel temele baglı bir bajka göruşle karsı çıkıyorlar. Sermayenin ancak v e r g 1 ya da f i y a t slyasetı, yani sernıayedara yarayan f ı y a t enflasyonu yoluyla binkenıleceğını one sünlyorlar. Üoretlerden para arttırılarak sermaye binkmeı, sermave ancak, tasarnıfa olansk sa'lıyabnecek yüksek k i n gerçekleştiren enflasyoniat bir fıyat siyasetiyle özel ellerde. ya da hatkı ezen vergilcrle devlet elinde bırıktinlır, diyorlar. İLLER BANKASI Genel Müdürlüğünden Bankamız Istanbul Bolge Mudurlügü emrınde, Istanüui kanalızasvon proıesinde çalıMinlmak Unre tnastar dereosaıne naiz S adet ınşaıt mühendısı aUnacantn. Alınacak etemanlara K57/I327 sayııı Kanunuo otr cısım maddelertnf aegi$tıren 1S97 sayılı Kanun» göre mau? ve 7/9705 »ayılı Karamameye gbre, ayrıca yan odeme verılecektir. .. 1 2 3 4 âRANAN OE.NEL Turn »atancla^ı olm»K. Kamu hakJarından >oK^un olmımak. Askerliginı yapmış bulunmak, Hernangı oır müejaesaya Itarsı m«cburi hüsmetlt vükümlü buiunmamak, Otonuz için Soğuk Hava Cihazı AÎRCONDİTION ORİJİNAL AMERİKAN 5000 TL. MÜNiR BAYKURT 4. LEVE.VI OTO SA.NAYI S1TESI MENDERES CADDESİ D. 21 TEL: «4 Oi 32 . Açık.seçik değil Cnumnuriyet 4305 Bına kar=ılık Ecevit, siyasal demokrasıvle ik'ısadî biivümev!, »ündelik vaşama bır arada getırmeyi amaçlanıış, venı bir önerıvle ortaya cıkıyor. Ne var kl Ecevtt'in telk kesımı onerısi de henüz. verıııı açıkspçık Hıtabtlmıs degıl Bu vabden de halk fcesımlne verılen anlam. kısıden kijıve buyuk değişiklik gö3 tenyor. Kımlnf gtfi'e hali; sesımi de mek, halkın biijTik şirkeMers ortak olmHSi. küçük tasarrufla nvia, vu va da bu sermay* »ırkef.nln pay »enedini satın alması demekt;r Kımı tıalk kesımır:. oasıt btr kooperatifçılik sayıyor. Doğal kt yanlu degerlendıriyor böyle dUsünenler. Oerci Eemvit ilkın, Almanvd dakı Işçılenn. tasarrufiarmı bir araya getırme Mnalflnnrinn pçtnlpnmi«tir t'?\ MERSIN BELEDIYE BAŞKANLIĞINDAN Beledıyemızc» kurulması düsünlilen A/ıı.oni Muıkasuıa 23 Tecrubelı Armonı Mu;ıkssı Elemanı elınacakür. cîrtzkonusu £i personei üo'ı Vii'i aayilı K»nun ve 18H7 J * yııı Kanunun «S'ncı maddesı jvsnnca litılifip.'P e^ılecekür. Adayların «n az ıikokul mezuiıu cıimalan. 41) vaşından yuiutn olmajniarı, S5" sayıl Kanunun 48'incı maddesirıd«ici eer.ei ve özel şartlata u.vgun olmaldr va 1 temırm* 1975 salı sünü akşamına kndar ş»hsen y» ds f Z g C çmisler;yIe bırlıkte bu di lekçe Ue Baıediyemize ba$vutnisian ^erekmektedlr. 3 temmı» 1975 günti vapılacak olan «:navda hanr uu!''nma!an djyııralur. I Ratııı 174 îl 4SUOI 5 Gorevinı yapmaS* maai bir na»tatıf. olmad;tı, tam ttjekküllu d*vlet fiafltane»ind«n i l a t « r raporla lavsık etmtk, 6 40 va^ınean yukan oulunmanıak. 7 YapılacM müJâüatta oafanlı olmak. 8 Isteklllenn Bankamiî Percoııti Daıraii RelsUtine bizsat veya yasılı olarsk ıu;1 1U76 taribtne kioar müraca^t «(, melerı. duyunılur. (Basın KriT 48P11 Sözuııü ettigimiz 1960 67 dönemınden bu yana geçen yıllar içınde, gelisen Ulkelerin tasarruflannda olağanüstü bir ilerleme oldugunu söyleme olanagı yok. Eski durum, yani sınırlı ta»arnıflarla yetinme dunımu s>urüp gidiyor. Gelisen ülkelerde hem kamu tasarrufları, hem sermaye piyasası kurma çabalan na oluraa olsun. özal kesıSayın Yalçın Küçuk, ister vpr min yenı sermave varatma gücü smırlı kalıyor. Sayın Yalçın Kügı. ister fijat polıtikasıyla olçük bu durumu. demokratJk hak sun. sermaye birikiminin temeların kullanılmasına bafltjor. lini, ancak sömürüde gdrüyor. Hiç kimse gönüllü olarak sömUBize kalırsa bu durum, demok ratik hakların kullanılmasmın rüye boyun egmiyecegine göre, yani sıra ve belkı ondan da çok. sorun gelıp, demokratik hakların ilerde belırtmeğe çaıışacagımız askıya alınmasma dayanıyor ı3) Iizere, yapısal nedenlerden ı ! p n Dogru Bilinegelen sermaye m geliyor. tşte savın Ecevit'in öneriktırnıe sürecının bır ölçude sorısı. sanırız. bu vapısal aksaklımürüye dayanöıgı bir gerçek. tı gidermeyi. halk kesimi v o Ama bu, bizim, bilinenin ötesin ltıyla. gönüllü. sömürüye dayande baska Oirikım yöntemlert gemayan hızlı bır sermaye bırıkılıştirilip gellstirilemiyecegirıi amı saSlamayı. sonuç olarak d» raştınnarrjıza engel olınamalıcır. hızlı bir yatırımı ve hızlı bır İncelikli yöntem Hctisadl büyümeyi gerçekleştır meyi ongöniyor. Önen bu açıKaldı kı, Klasik sermaye bin dan. iktisadî amaçhdır kimıyle, günümllzdekı sermaye bırıkimı yöntemlerını birbırintktısadl büyümenin amaçlann den ayırmak gerekıyor. Insanhk rian bin, bır vandan adımadım mutlak sömürüje dayalı ılk ser ttiketım düzeyını yükseltmpk. maye bırikimi yöntemir.den çok bir yandan da sclecekteki tüke daha inceiikli yöntemler» ula» timi güven altına alacaic vatınmıştır bugün. Halkın Küçük ra mın kaynaklannı saglamakt.r sarruflannı sermaye olarak kul Buımn ıcırı Ur«ım t n a p oran lanan yöntemler, dısardan bakıl larda gerçekleşmelidır. Ancak dıjı zaman sömUrünUn açık ızını sadece Uretımı artan oranJaroa taşımıyorlar Bugün sermaye bı serçeklesürmek, toplumun va rikımı, sömlirü vöntemının dü şam koşullarını düzel'ınek ıçın zenlenmesi sonınu olarak değıl. veurlı deglldir Yasam koşulla tasarnıflan firatitlem* sorunu o nrıın tvilestiriİPbilmesı *• vatı İRrak çıkıvor daha ÇOK karşımı nma temel olacak tasarruflann za. Rrttınlabılnıesı ıçın KI$I Daşına Sa'in Yaiçm Küçük'ün de b* lırrtıfı gıbt. demokratik rmklann kullanılması. sörrıüıüye dayah biriktırimin mnnı sınırhvor. övleyse çaıcjı. nem aemokratik hakların kullanılmasmı «rtalenıeyecek, hem biriktlrlm tuzını «ınırlamıyacalc. toplumsal adalete dayalı başka yöntemlerde aramallv.r Ka'ıV Irpcimı nn^rici hiTA dösen ortalama selır düeeyının yUkcelmesı sereKır. (Jiutst eeh nn artı? ortalaması nülusun artl$ uıtalamasını n»rnaltdır kı. kiş) baştna ortaiama aellı düze yind» ljTİ*wme srtr<"»bt!«n. Bugünkü Türkiye'nin iktisadî büyümesinde, klâsik sermayeci yol çare değildir; bu yolu zorlamak, gerçekçi görünmüyor Ücretıerden arturıiacak parayla sermaye bıriktirileıniyeceğı, sermayenin kârdan yamlacak tasarruflarla yığılabileceği savı, sadece bir noktaya kadar ve ancak klasik kapitalist İktisadî büyüme yolunu tanıyan görüşler içın geçerh. Ecevitin önerisiyse öslinde, sermaye birikiminin yöntemıni, olusumunu degiştirmeğe yönelmiş görünüyor. .£cevit'İD önerlsl bir yandan slyasal, bir yandan iktisadi amaçüdır. Siyasal gücü oluaturan ogenin (unsurun) iktls&dl güç olduğu gerçegmden yola çıkıyor. îktıs*dl gucü devletin ya da bir avuç insanın elinde toplamanın, siyasal gücü de devlet ya da o bır avuç insan elinde toplıyacagını öne sürüyor. Bunu engellemek, siyasal demokrasiyi temellendirmek içln önerdigl şey, ıktisadi gücün, devlet ya da bir avuç insan elinde degil, halkın elinde yogunlaşrnasıdır. öneri bu yönüyle siyasal amaçlı. Ecevit'in önerisinin İktisadî amacına gelince.. Gelecek yaz»' larda aynntılanyla tartısacagımız üzere, gelişen Ulkelerin hızh ıktisadi bUyümeyi gerçeklestirmekte karşılastıklan en buyük güçlük sermaye blriktirme guçlugü. 1960 • 67 döneminde, gelisen Ulkeler. ulusal Ureyikten (hasıla) ancak yüzd« 15 tasarruf edebilmişler. buna karşıhk gelismıs ülkelerde tasarru] oram yüzde 21.7 olmuştur (4). Demokratik hakların Batıda daha genls kullanıldıgı bir gerçek. Buna ragmen orada tasarrufların daha geniş oln.ası, gUnümüzde sermaye birikimi yönteminin değljtiglnin kanıtı olarak kabul edilmek eerekıyor. na yüklemekte çoğ'iırnz «celed davranıyoruz. Daha duaıusu kışı baîina ortalama geurı arttırabılmek için gereklı olan ruzlı ıktisadi büyüme yoluna gırememış hükümetler, klşı başına «elln kağıt üzerinde arttırmanın kolayını, nufus artışını daraltmakıa buluyorlar. Burada nUfus artışı sorununu tartıçacalt degiliz. Dofta kaynakia rının sınırlılıgı, çevrenuı korunması gibi nedenler. sınırlı bır dünya nüfusunu gerektınyor oiablllr. Sadece baaı çevrelenn, wşl başına ortalama g«lır artısın dakl yavashğm günahını nitfus ar tışı hızına jüklerken kolay yolu seçtiklerini. dogru çozumlem» (tahlil) yapmadıklannı belırtmek istıyoruz. Bize göre hem kişi başına ortalama gelir artışının, hem genel olarak ulusal gelir artısınm, fl«elUkle gelisen ülkelerde ve Tiırfciye'de yavas kalmasının nedem, nüfus artış hızının büyüSU'gü değil, sermaye biriklmmln yetersınligıdir. Geüsmemenin önemlı n» Yapısal nedenler Sağ siyasal partiler, bilinenin dışında, sağlam, sosyal, adaletçi, Türkiye'nin koşullanna uyabilecek bir yol gösteremiyor denlerlnden bıri olan taknolojlk geriligı de bu mrlkım yetenlaU* ğine baflamak gerektıjını aamr» ruz. Hızlı sermaye birikimi İktisadi bUyürrM ister öıel kt> slm, ıst«r devlet kesırnı, lsttr nalk kesımı eııyie olsun, büyüm* nın t«mel koşulu, tuzlı bır sermaye tnriiummin gerçek.eşunimeaidır. Sermayenin bırikim ortıu, belli bır donemdekı tasarruf ve yatırırn eğılirrune, tasarrufla yatırımuı ulusal gellre oranının buyüUüğtine begliuir B J yazı oizisının aınaci gelisen bır toplumun karsıia^tıgı tasarrul ve sermaye birikimi soru» nu uzerınde durm&k, nalk keüimıae agırUk veren, sermaveyt birtkırken toplumsallaştırmaga. dönük bır düzeıun, hangı İktisadi araçlarla ve ne yönde yıirUm*si gerektlginı araşUrmakur. (1) Kre\it'in Kfiln ve Münlh honuşıııası. I7^.iaî5 tarUUl Cumhuriyet. (2) Eeevlt'tn BBC'yle yaptıgı g«riisme, Î5J.197S. (3) Yalçın Küçük. Uemokraai *• sanaytde hı? »nrunu, 11J 191$ târlhll Cuırıhurivet gazetMİ (4) Kaynak Pmtrson RajKiru, Pıtl Mall PrM8,Londra, l M M a h l fe 31. Y A RI N: Knllâsvon vnluvla İktisadi büyüme düsüncesinln secmisi NUfus artışı Kışi beşına gelir artısıarındakl «.lırıınıı nlır
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear