02 Haziran 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
DÖRT CUMHtmîYET 3 MART 1975 N< <OK ÎYİ ABDSLCA1A2 AŞK DA GEZER 76 Gazinoya giriîlerinden, masalarma oturunca ya kadar gözlerini kırpmadan ikisini izledı. Muratia selâmlaşmışlardı. Onu, îhsan'ı, hattâ şöyle böyle böyle tanıdığı Ergun'u göriince, ayıp olmasın diye, onlann masalarına gelip oturmakla, Günseli ile yalnız kalmak isteği arasındaki karar sızlığı belli oldu Murat'm. Suçüstü yakalanmıs gibı bir duraklama geçirdi. Günseli çekti çıkardı onu bu kararsızlıktan. Oturacaklan yer daha ön ceden belliymiş gibi, Bclkısların masasının uza ğından ölçülü bir selâmla geçirip götürdü Murat'ı. Adanın göle inen ikinci setinde bir masaya karşdıklı oturdular. Belkısların masasından ba kılınca ikısinin de başlan görünüyordu ancak. Ihsan da yadırgamışü. Hayrola, bu yakınlık? Gerçekte hoş kızdı Günseli. Sade giyinişi, devinimlerinde davraniflarındaki sporcu rahatlığı, kusursuz yüz vücut çizgileri, hepsinden önem lisi kendine yakışanı seçmedeki bilinci ile kuşağınm aydın genç kızlaum temsil cdebilecek ni telıkleri topluyordu kişiliğinde. Tiyatroda, herkesten uzak duruşu, çekingenliğinden pısmklığından çok, gereksız bulduğu bir takım sürtüsmelerden korunmak icindi. Masada herkesin bildiği yalnızlığı, flörtsüz yaşayışı ise, gururundan» kendine güveninden olsa gerekti. Feriha: Gerçekten, dedi, herkesten, erkeklerden kaçar gjbiydi. Böyle birden bire?~ Dr. Tarık: Şu Izmir'de bir keramet var anlaşılan, gelen yalnız kalmıyor, diye takıldı. Belkıs tutamadı içindekileri: Siz bana sorun onu! Ne uyur yılan c'. He le hele tiyatroda biraz daba sivrilsin, diş geçi recek duruma gelsin, ne fırtınalar esiyor içinde onun o zaman görürsünüz siz... Murat'la Günseli yemeklerini onlardan önce yiyip kaiktılar. Gazinodan çıkarken, Günselj, yıne elinden geldiği kadar onlann masasının uzağından alıp gotürdü Murat'ı. Belkıs, çıkışlarına kadar yine gözleriyle izledi onlan: Tamam! Meryem gibi kanatları altına al mış, kancayı atmıs, oğlana. Beklediği buymu| anlaplan.. '' ' >i • ' * Hyatroya gideoe§H*»marı «Sen" de benîtnMf gel» dedi Ergun'a. «Benira odamda, kuliste oturur beklersin oyun sonuna kadar. Ben sahneden çıktıkça konuşuruz, beraber oluruz..» «Otelci Kadın» başhyordu o gece. Belkıs, SHrandollna'yı oynuyordu. Ergun, o gece, kulıs ara sından seyretti onun oyununu.. O kadar istekli, o kadar keyifle oynuyordu ki.. Hattâ o kadar mutlu!. Değişmiş bir Belkıs vardı sahnede. Bir bakıma durulmuş. rahatlaraış. Tatlı, fettan, ka bma sığmaz bir otelci kadın. Sevdiği, özlediği Belkıs'ı elinden kaçırmış gibi bir duyguya kapıldı, hüzünlendi. Belkıs, kulise ilk geçişinde gördü ondaki bu değişikliği. Elinı eline alarak «Neyin var?» diye sordu. Hiç.. Donuyordu, terliydi, titriyordu Belkıs'ın elL Durgunsun? Hayranlığımdan. O kadar eşsizsin ki.. Bu söz taşmasma yetti Belkıs'ın. Ayak burunları üzerinde oynamaya başladı durduğu yerde: Sahi mi? Gönlümü almak için söyleml KIBRIS RAPORU Dr. Aysel AZiZ SİYASAL BtLGİLER FAKÜLTESt ASİSTAN1 Yazan: Necati CUMALI yorsun ya? Doğru söylüyorum. Alkışlardan belli değil ml? Tesekkür ederim. lyi ama böyle hüzünlenmen için sebep ne? Bilmem? Duygulanmıj olmalıyım. Elini elinde sıktı Ergun'un: Farkında mısın nasıl ellerun? Tabiî... Gerilim içindesin Hep böyle. Tükeniyorum «anki sinlrlerimia ucuna kadar sahnede.. Bütün gücüyle parmaklan arasında bir daha iiktı Ergun'un elini. Ne güzel, sıcacık senin ellerin. Senin ell«rinin sıcaklığını biraz bana geçirebilsenOyun sırası gelince elini birden bırakıp atıldı sahneye. Yine öyle kendinden geçmiş, kendıni kapıp koyvermiş gibi oynuyordu ki. Az önce el ele olduklanna inanabilmesi olanaksızdı Ergun'un. Ayla'yı hatırladı. Ayla, oyunun bir iki yerinde, o salonda ise oturduğu yere, kTiliste ise durduğu yere bakarak soylerdi söyleyeceklerini. Ergun. o cönemde hem okşanır, hem de doğru bulmazdı Ayla'nın bu tutumunu. Belkıs'ın yoktu böyle bir huyu. Sahneye çıkınca dünyadan ko puyordu. Bclki de olgunluk çağında olduğu için hu türlü oyunları eğlenceli bulmuyordu artık Belkıs. Ayla, ne de olsa çocuktu tanıdığı yıllarda. Aşkıyle kanştırmaktan hoşlanıyordu sahnedeki oyununu. Belkıs, sahneye çıkükça unutmuş kadar yabancılaşıyor, kulis'e geçerken ise, ellerine sarılıyor, yanında soluk alıyor, çocuklaşmıs, okul yıllarına dönmüş gözlerle oyunu üstüne ne diyeceğini bekliyordu Ergun'un.. Ergun, sanatının yaşamuadaki ba? yerinl o gece anladı Belkıs'ın. Avucundaki ellerin biraz ısınması, titremelerinin biraz biraz dinmeai için, durmadan. bir daha bir daha güzel oynadığını söylemesi, güzel oynadığına inandırması gereklyordu Belkıs'u Sahnede gördüğö Belkıs onun sevgüisi. kadını değildi. Seyircilerin, aahnenin Belkıs'ıydı o. Belki de bu kişiliğiydi Belkıs'ı dav ranışlarında özgür, bağımsız kılan. Öylesine geldi ki Belkıs ne onu, ne de başka bir erkeği sevabiür. Sevmemiştir de hiç bir zaman. Belkıs'ı bu türlü anladıkça. uzun yıllar hiç bir tey yaz"nîârrnş olmanm ezikliğini duyuyordu içinde. Seyircilerden gelen alkışlar alıp götürüyor gibiydi Belkıs'ı elinden. Hiç akiına bile getirmiyordu ki, kendisi de, şimdi kül altında gömülü bile olsa, bu türlü bir ateş saklıyordu içinde. Yazmak isteği, yazma umudu dışında. kendisi de geride bırakabilecek, unutabilecek yaradılıstaydı bütün tutkularını, zayıf yönlerini. Belkıs uzun uzun alkışlandı o gece. Bu alkışlar oyun boyunca kuliste duydugu ezikliği daha da arttırdı Ergun'un Belkıs'la soytuıma odasına geçtikleri zaman elinden geldiği kadar övdü Belkıs'ı. Düştüğu küçültücü ruh durumunu gizleraeye çalıştı. Ama ne yapsa bir ayarsızlık vardı sesinde. Belkıs da iliskilerinde üstünlüğün kendisine geçtiğinin farkındaydu Kaya Istanbul'dan gelmemişti gerçi ama, Ergun'a karşı en az Kaya kadar sağlam bir koz olarak, seyircinm alkışları vardı elinde. Bundan böyle yanyana nerede görünürlerse görünsünler, kendisine çevrilen bakışlardaki hayranlığın bu geceki başansını hatırlatacağını çok iyi biliyordu Ergun'a. ZORUNLU MADDELER DIŞINDA TÜRK KESİMİNDE TİCARETİN TÜMÜYLE DÜRDÜĞU DA ÖNE SÜRÜLEBİLİR Toplumun bugünkü ekonomık durumu Banş Harekâtrndan öncekı durumla karşılaştuıldığında durgtın, hatta eskıye göre gerilemiş olarak görülmektedir. Ancak, bunun savastan yeni çıkan ülkelerin durumuna benzetmek ve geçici olduğunu belirtmek gerekir. Gerçekten de dışandan birinın ilk gözlemledigi, zorunlu maddeler dışında ticaretm tüm olaraic durduğudur. Eskiden Rum kesiminin aracıhgı ile yapüan kısıtlı ticaret, bugün tüm olarak kesılmiş, bunun yerine kendi limanlarından Türkiye ile sırurlı bir tıcaret başlamıştır. Bu ticaretin en b'nemll özelligl ise, tek yönlu, yani yalnızca Türkıye'den toplum için gerekli, yaşamasında zorunlu maddeleruı gelmesi, getirilmesıdir Üretim düşük Toplum ıçerısınde üretim İse, yine en düşük düzeydedir. Özellıkle, erkeklerin büyük çogunluğunun ki bu çalışan ntifusun büyük bir kısmını oluşturmaktadır uzun süre «mücahit» olarak silâh altında savunma durumunda kalmaları, tanma dayalı tuketım maddelennm ya tüm üre tilmemesıne, ya da çok az olarait üretilmesine neden olmuştur. Bu bakımdan, aranılanın bulunamaması toplumu «yoklar» ulke si durumuna getırmistir. Bu «jok luk» Türkij'e'den gelen maddelerle gıderilmeye çahşılmakta ise de. bunun eski duzeni sağlayacak ölçüde olduğu söylenemez. Toplum ekonomısınin bu durumu, «arztalep> kuralını işletmekte ve fiyatlar artmaktadır. Gerçı fiyat artışı, genel bir dünya sorunu olmakla birlıkte, Kıbns Türk Toplumunda daha da hızlı olmak tadır. Ekonomik durum durgun, hattâ eskiye oranla daha da gerilemiş görünüyor Lefke ile Omorfo arasında 60 • 70 bin dönüm narenciye bahçelerinden; ancak 25 bin dönümü zamanında sulanabildi rfn bugün yanya yakın kısnu (159 adetı» Rum yönetimındeki Limasol. Baf. Larnaka gıbı kent ve yö relerinde kalmıştır. Bu kooperatiflenn mal varlıklan o bolgelerde kalmış, üyeleri dağılmış, evrakları yakılmış ^•ada kaybolmuştur. Kooperatiflerden üretime dönük olan iki önemli fabrika, 1974 bahannda işletmeye açılan Harnup (Keçiboynuzu) ile taze U züm paketleme fabrikaları Rum kesimınde bulunmaktadır. Bu Konuda Türk yönetlmlnce alınan ilk karar, bu tür kooperatıf.enn mal varlıguıın Kooperatif Genel Müdürlügü tarafından kıralama vo'.u ile işletmeye başlat.lmasıdır. Bu şekilde, Türk kooperatifçiliğınin ban? harekâtı ile Rum keslminde kalan kooperatif mal varlıklannm zaran, göreceli de olsa giderilmiş olacaktır. nün yarısı kurtanlmıstır, denilerbilir. Sulamı T8 oakim ıjind» yör.etimın aldıg) llk tedblr, Türkıye'den l?Çl getırtilmesı şeklınde olmuştur. Bunun tçln Güney An.adolu'da çahsmada bulunan «İÇKO. (lçel Kooperatifçillk) ile anlajroa yapılarak i!k «nda 100 kadar lsçinın Kîbrıs'a geç'.rl olarak gelmelen sağlanmı? tır. öncelikle sulu tanmda çalışmak tçln getırtilen bu Işçiler Lefke • Omorfo arasındaki Ayas Nikıtas köyüne verleştinlmişler ve köyün ısmlni de Ccevit köyü olarak değiştırmişlerdir. Kuru tanm için çalışma henüz başlayamadı,* göçmenlerin yerleşmesinden sonra ancak ekime geçileceği bildiriliyor Harekâtından hemen sonraki ay larda, sahıpsızlık ve bakımsı» lık nedenlennden nayvanlar za rar görmüş bir çoğu ölmüş, bi kısını da kısa sürede ıç tüketim de kuılanılmıştır. Özellikle bırlki ay lçerlsind tavuk, koyunkeçi gibı bayvan lann fiyatlannda önemli düşm görülmüş söz geliml normal za manda 2025 şilin dolayındak b:r taragun fiyatı 1015 şilın kbdar düşmüştür. Bu hayvanlardan domuz gib TilrkMUsIüman toplumunca tü ketimi olanaksız olan hayvanla ise, Rumlara gerı verilmiştir. Tanmsal durum DiŞi BOND Toplumun bugün üzerinde otur duğu toprak, Ada'nın yaklaşıfc oÖrgütlenme çabası larak yüzde 44'üne ulaşmaktadır. Bugün ıçm Türk kesıminde ka Bu toprağın ise, dörtte üçünün lan kooperatifler çalışmalarını ekime elverişli olduğu ve busürdürmekte; yeni gereksınmele nun. Kıbrıs'daki ekime uygun re ve degışen koşullara uygun ola toprağın, kaba bir kestirimle, ya rak örgütlenmeye çalışmaktadırKooperatifler rısına yaklastığı söylenebilir. Toplum ekonomısınin bel ke lar. Özellikle, Ğüneyden gelen Ekilebilir bu toprağın, özellik göçmenlerin çeşitlı sorunlarını, le Karpaz ve Lefkofe Magosa miği nitehğinde ve oldukça ileri bu arada en önemlilerinden olan bir düzeyde olan kooperatıflerin arası kuru tarıma, Girne Obugünkü durumu oldukça değış yiyecek gereksinmelerini karşıla morfo Lefke arası ise sulu tamak üzere tüketim kooperatifle rıma yanl sebze ve meyve (namiştir. rencive) yetiştirmeye elverijliGenel olarak üretim, tüketim, rin kurulmasına çalışılmaktadır. Ancak, kooperatifçiligin eski dir. biriktirme ve kredi. tanm ve pa(DEVAMI VAR) zarlama kooperatifleri olarak ça duruma gelmesi, yeni koşullara Gerek Barıj Harekih sırasında lışmalarda bulunan koooeratifle tam olarak uyması zaman lsteye ve gerekse daha sonralan, bu cek, hızlı çalışma gerektirecektir. Ğüneyden gelen Türk göç geniş toprakların bakımı. işletilmenlerin yeniden kooperatilçili mesı sorun olmuş; özellilde Rum ların bırakıp gittikleri yerlerdeğe katılması için teşvik edilmeleki toprakların tam olarak ijlerı zorunludur. tümesi sağlanamamiftır. USİ.EO1E. «TİRMENIN 200 kadar kooperatif tfcJM .ANIHA . E V C E K K N 8f B. Harekâttan hemen sonraki ayIL çupa'LecEĞiNi ş AVPNHATar A T A t A<A Tur;: toplumunun kooperatıiçi larda sulama ve bakım ısteyen YOO.UM O ZAMAN BiUAiZ CVU4 t Ç * lık hareketı ile doğrudan ılgıli ol narenciye bahçeleri, bunun yaNLEPmamasına rağrr.en, üzerinde du nmda iç tüketimde gerekli sebze rulması gereken bir başka koo bahçelerinin bakımında insan gü peratifçilık olayı da banş hareke cünün eksikliği, bu eksikliği gitı ile Türk yönetimine geçen yer derici tedbirlerin hemen alınmalerde Rumlara aıt 200 kadar koo ması nedeniyle sulu tanmda akperatifın bulunmasıdır. saklıklar olmuşrur. Ancak bu ne dene, başlangıçta, Rum yönetiRum kesıminde kalan koopera minin su vermemesi de eklenme tıflerin durumuna benzer olarak Türk yönetiminde kalan bu koo lidir. peratiflenn. özellikle üretime dd Lefke Omorfo arasında 6070 nük olanlannın bir an önce çalış bin dönüm dolayındaki narenciye maya başlatılması. toplum ekono bahçelerinin ancak 25 bin dömislne katkısı yönünden önemli nümü zamanında sulanabilmişdır. ür. Böylec bu bahçelerdeki ürü Kuru tanm Kuru tanm IÇID çalışma İse, henüz başlayamamıştır. Buralara göçmenlerin yerleştlrilmesinden sonra ancak ekime geçilebilecektir. Yaz aylannda bakım lstemeyen bu tür tanmın, bugünlerde yoğun olarak işlenmeye baslanması gerekmektedlr. Kuru tanm çalışmalannda İnsan gücü gereksinımı yanında, traktör ve benzerl tanm araçlarına gereksin.me vardır. Çünkü buralarda çalışan yerl) Rum halkl glderken, taşınmalarına yard:mcı olması ya da başka ama; larla makinelertnin çogunu beraberlerinde eötürmüslerdir. Üretme çiftliklerl Toplumun değlşen koşullannı göre, yeniden düzenleme yaomal zorunluluğunu duyan Kıbn Türk Tanm Bakanlıgı, bu konu da üretme çiftllkleri kurma k» rannı almıştır. Tanm lslerl ile de ugtaşacaJ olan bu çiftlikler çimdllik üı adet olarak Karpaz Bölgesınde Lefkoşe Magosa arasındaki Me rıç (Mesanra) Ovasında ve Omo fo'da kurulması öngörülmUştilı Türkiye'de uygulaması yapılaı Devlet Üretme Çiftliklerme ben. zer ancak hayvancılık yönü agı basacak nitelikte kurulrnasj vt işletılmesl planlanan bu çiftliklerden gerek köylüye yol gösterme, yardrm. gerekse halka tüketıra için gerekli hayvan satışı yapılacaktır. Hayvancılık Eskıden toplum ıçerislndeki hayrancıiık, ıç tüketimde kullanılabilecelc düzeyde ldi. Dışan gönderilen tek üriiE, Kooperatif Süt Fabrikasııun ürünlen olan peynir idı. Bugün İse durum, toprakların genişlemesl ile degişmiştir. Gerek düz, gerekse daglık araeinln bulunuşu her tür hayvancüığm sayıca ve nıtelikçe artmasına neden olmuştur. Banş Bu çıfUiklerden en büyügli Merıç'teki olup 8090 bin dönümdür. Omorfo'dakl ise 3040 bin dönüm olarak planlanrniştır. Y ARI N : SANAYİ TESİSLERÎ TiFFANY JONES BAŞAK DONATIM 12 TRAKTÖRLERE AİT ALT VE ÜSTÖN TÜRKİYE ZiRAi DONATIM KURUMU TARAFINDAN PANJUR İMAL ETTİRÎLECEKTİR P/ÛBANIZ SİZİrJ TELEVİZYOMU)?, 1 Ba?ak Donatım 12 traktörlere ait 5O0'er adet ait ve üst ön panjur imali ışi kapalı zarf usulü teklif alınmak suretiyle ihale olunacaktır. 2 Imaii vaptırılacak parçalarla ilgili ihale dosyası 200. TL. mukabilinde Müessesemiz Satınalma Servisinden temin edılebilir. 3 T&k'lf verme tarihi 19.3.1975 günü saat 17.00'ye kadardır. 4 İhale ile ılgiii geçici teminat teklü tutarınm % 7,5'u nisbetindedir. 5 Imal olunacak parçalar hergün mesai saatleri dahilinde Müessesemizde görülebilir. 6 Müessesemiz 2490 sayılı kanuna tâbi olmayıp ihaleyi yapıp yapmamakta veya işi dilediğine vermekte serbesttir. Nakliye Yaptırılacaktır 1.4J975 tarihinden itibaren bir yıl içinde Tekirdag Limanından ithal edilecek Kurumumuza ait sunl gübreler muhtelif mahallere naklettirilecektır. Şartnamesi, lstanbul Bölge Müdürlügünden ve Tekirdağ. Çorlu Şube Müdürlüklprf ile Silivri, Babaeski, Edirne, Keşan A]ans Şefliklerinden lerrun edilebilir. Kapalı teklifler 17J.1975 pazartesi günü saat 14.00'e kadar. Karaköy Rıhtım Caddesi N'o. 7'de lstanbul Bölge Müdürlüğüne verilmiş olacaktır, Kurumumuz ihaleyi yapıp yapmamakta veya işi diledigine vermekte serbesttir. (Basın: 1177ü» 1664 I 1 I 1 f Kalay Almacaktır Türkiye Selüloz ve Kâğıt Fabrikaları işletmesl Genel Müdürlügü İZMİT Teşefckulümtlzce 800 Sllo V* 99J3 saftyette ve standart bîok MJlçeler: nalinde tşler.memlz tesürr.i kalay almacaktır. îstekliler % 7.5 geçici temlnaflarivlp rteratter tehlıt mektuplannı engeç 21.3.1975 Cuma çünll ssat 17(W've kaoar Teşekkiilüraüz Muhaberat Şeflıftine 'evdı edeoefttir rpklıt mek tuplarının opslyonu 21 4.1975 tartnme kadar olacaktu. Postadakl geclkmeler feabul edı'.mez. Teşefckülümüz Artürma ve Ekslltme Kanununa tab1 old S d i h i TÜRKJYE ZİRAÎ DONATIM KURUMU ZİRAAT ÂLETLERİ VE MAKÎNALARI FABRİKALARI MÜESSESESÎ ADAPAZARI (Basm: 11771) 1656 TÜRK SPASTÎK ÇOÇUKLAR UERNEĞtNİN çaiışmalanna Katıiınız ve
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear