17 Haziran 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
IKİ üm kütüphanecilerin ve kitap, kütüphane (kitaplık) dostlarının XI. Kütüphane Haftasını kutlarken, sorunlarımızı da ortaya koymamız gerek. CUMHURİYET 29 Mart 1975 T OLAYLAR VE GÖRÜŞLER Bugün kiitüphanedlerimizin hemen hepsinin üzerinde birleştikleri çeşitli soruniar vardır. Ve bu sorunlar henüz çözümlenememiştir. Kütüphanecilerin sorunJannın kitap ve kütüphaneyi Ugilendiren kimselere de yabancı olmadtğını sanıyoruz. Işte bu sorunları kütüphanecilik dünyasındar» çıkarıp kamuojuına sunmanın, sorunlarm çözümlenmesinde bizleri destekleyecek güçler bulabilmenin ilk adımı olarak görüyoruz. Çağdaş kütiiphanecilik artık kitap ve kütüphanelerin korunması ile kütüphanelerden yararlandırmayı birlikte »ürdürmeyi amaçlamaktadır. Başka bir devişle, temel amaç, kitap ve benzeri gereçlerden (malzemeden) okuyucu. yu yararlandırmak, bu yararlanmayı sağlayabilmek için de kitap ve benzeri malzemeyi korumak ve düzenlemeyi bu amaca yönelterck gerçekleştirebilmektir. Toplumsal bir kuruluş olan kütüphanelere, hizmet ettikleri okuyucu kitlesine göre üniversite, halk, çocuk, okul v.b. gibi adlar verilir. Kütüphane terael amacı olan yararlandırmayı hizmet ettiği okuyucu kitlesini gözönüne alarak geliştirmek zorundadır. Kütüphaneden yararIandırma yalnızca istenen kitapların okuyucuya mekanik olarak sunulmasım değil, okuyucuların eğitilmesini ve kültür düzeyini de geliştirmesini içine altnalıdır. Kütüphanelerin bu görevlerini iyi yapabiimeleri. hizroet ettiği okuyucu kitlesinin sosyal, ekonomik, kültürel ve bilimsel yapısını tanıyan iyi eğitim görmüş kütüphanecilerin sayıca çoğalmasiyle olasıhk kazamr. Okuyucusunu geliştirraeyi amaçlamayan bir kütüphanecinin hizmet sunuşu ile okuyucunun istekleri arasında fark'.ılıkiar çoğaldıkça kutüphaneler çağdaş olmaktan çıkacak ve varlık nedenlerir.i kaybetmeye başlayacaklardır. Kitaplık ve Sorımlarımız Nurten ÇAKIR Türk Kütüphaneciler Derneği Ist. Şubesi Başkanı mamış olması kütüphsnelerîn 'nÎ7mr!!e;ir.i engellemektedir. Bugün ülkemizde Millî Kütüphane Yasasından başka bir kütüphane yasası yoktur. Hazıı* lanan yasa tasarıları henüz sonuçlanmamış, kütüphanedlik konusunda bazı yönetmelikler ise yasal dayanakları bıılunmadığından işlemez hale gelmiştir Kütüphanecil:ğimizin geUşmesini aksatan ys«a ve yönetmeliklerin eksikliği kütüphanecilerin sojyal ve parasa] haklarını savunmslarını da engellemektedİT. Bu nedenlerle kütüphanecilerden meîleksel çalışmalarında ilerleme ve başarı elde etmelerini istemek kanımızca çerçekçi bir tutum oîamaz, ya da fazla iyimserlik olur. örnek verirsek: Bugün yürürlükte olan 657 1327 sayılı Devlet Memurları Kanununda ve 1750 sayılı Üniversiteler Kanununda kütüphanecilerin soîsyal ve parasal durumlarım belirleyecek en ufsk bir değerler.rîirme voktur. Buru kamuoyuna duyuroiayı bir görev cayıyoruz. Son olarak kısaca Kütüpharvcilik Okullarır.ın durumlarına gözatmak yerinde o!ur sanıvoruz. Ar.kara Üniversite":ı Di! ve Tarih Coğrafva Fakültesir.e baâlı Kütüphanerilik Bi'>!ünıü. Istanbul Ünıversiteşi Edebiyat Fakültesine bağlı Kütüphanecilik Bolümü ve Hacettepe ÜniverMte?inde Kütüphaıvcilik dalınia Master vermeyi amaçlayan bir Kütüchanecılik Bölümü vardır. Bu balümlerin yp'prli «avıtia öjre'ım üyeleri yoktur. Bölümlerden mezun olar.ların sayısı da Devlet Planlama Daire'inm nngördüğti şayının çok altmdadır. Ürviversıteler bu soruna ivediiikle eâilmek zorundadırtar. Türk Kütüphaneciler Derneği Itanbjl Şubesi olarak sorunlanmızın yetküi otoritp'.Tce ffozönüne alınmasını dileı. kutuphaneci arkadaşlanmızın. kitap ve kütüphane dostlarıınızm Kütüphanecilik Haftasını bir kez djha kutlarız. Kadınlarla Nasıl Konuşmalı ? kurlardan bize «türlüçeşitli» mektuplar gelir. Bunlardan bin, ilginç bir konuyu ele alıruş. Öğrenci oU duğunu bıidiren okurumuz diyor kr. Bn sene, dünyada «kadın yılı» sayılırustır. Ama ÜIkemizde kadın . erkek ilişkileri ilkel düzeydedir. Kadın ve erkek iki ayn dünyada yaşıvor. Ben kendi adıma kız arkadaslanmla bile konnsmasım heceremlyorum. l'tanıyor, sıkılıyorom. Kadınlarls nasıl konuşmalı? Bn rolda öğütlerinizi öfrenmek isterdim. Adımı sakın yazmayın, sonra arkadaşlarım alay ederler. O Kütüphanelerin yukarıcia beiırtilen hizmefleri yerine getirebilmeleri konusunda karşılaştıkları sorunlar, özellikle az gelişmiş ülkelerde çok sayıda ve daha ycğun bir biçinıde kendini göstermektedir. Ülkemizde de tfurum böyledir. Yurdumuzda kütüphanelerin karşılaştıkları genel sorunlar koleksiyon, bina, bütçe ve yeterli sayıda iyi yetişmiş personelin azlığı olarak genelleştiriisbilir. Bu sorunlann çözülmemesi okuyııcuym yeterli hızmet verilmesini engelleyen belli başlı nedenlerdir. Bugün zaten kısıtlı olan Kütüphane bütçeleriyle kütüphaneciier. kitap seçimici bibliyografya ve kataloğlarrian. özellikle bilimsel kütüphaneler konu uzmanlarından yararlanarak koleksiyonlarını geliştirmek zorundadırlar B J hizmetin yerine getirilmesinde tüm kütüphanecilerin uygulayacağı «Yayın Seçme Yönetmeliği»nin hazırlanmasına ivediiikle gerck vardır. Türkiye'de planlanmış ve işlevsel yönden yeterli kütüphane bınaları azdır. Kü'.üphane binaları okuyucunun rahatça ulaşacağj yerlerde kurulmaiı, kütüph^necinin ve okuyucunun rahatça çalışabiieceği. koleksiyonlarınm en iyi jekild'e depolarıacagı biçimde olmalıdır Bütçeye gelince: Kütüphanelerijrıizin çok azı yeterli bütçeye sahiptir. Kütüphane bütçeleri genellikle maiiyeciler tarafmdan kısıllanmaktadır. Kütüphaneleri gelecekteki hizmetlenni de şözönüne alarak. gelişmeleri için yeterli bütçe gereksinmelerini kütüphaneciler. yılhk raporlar hazırlayarak maliyecilere duyurmalıdıriat Kütüphane denen kitap ve benzeri gereçler topluluğunun canlı ve ışler dururas getirilebilmesi ıçin iyi eğitilmi? kütüphane personeline gereksinme kuşkusuzdur. Hem yeterli sayıda eğitilmiş eleman yetiştiremeyen kütüphanecılik okullarının durumu hem de kütüphar.eyi ve kütüphanecileri koruyan yasalann çık DAHA AĞIR BÎR CEZA! OKTAY AKBAL Evet Hayır Gemi Endüstrimizi Kim Koru\ acak? enızcilik Bankası. 1974 arahgınm 14'ünde Halıç Tersanesinde Istanbul Şehır hatlan için başarılı bir tipin bir eş gemisi «Adem Yaruz» denize indirildi. Kıbns'ta şehit olan gazeteci «Adem Yavuznun azız hatirası böylece Istanbullularca sık sık anılacaktır. D TÜRKİYE, DİR. GEMİ YALNIZ KENDt GEMÎLERÎNÎ İLERDEDA YAPAN BİR ÜLKE ÖYLESİNE YAPAN OLMAKTAN «ABD Kongresi TUrkiye'ye daha afır bir ceza vermeliydi». Senatör Kennedy, «Ağabeyinin kansının kocası» Onassis'in cenaze töreni için geldi^i Atina'da basma böyle konuşmuş! Amerika'mn 1900'lerde izlemeye başladığı, sonradan renk, incelık, anlam degişikliği yaptığı, ama gerçekte hep aynı kalan o ünlü «BUyük sopa» politikasının bir ızleyicısı daha! Sopayı bir salladın mı dünya titreyip sinecek! Amerikan Kongresi NATO antlaşması içinde yaptığı askeri yardımı kesmiş, bu ceza azmış, yetmezmış, daha agınnı vermek gerekirmiş! Daha ağın ne olabilir? Donanmasiyle, uçaklariyle Türkiye'ye saldırıya geçmet mi? Bunu da öneren Kongre üyeleri çıkmıştı, Haşhaş tarlalarıru havadan bombalamalı. demişlerdi. Bay Senatör de aynı kafada. Anlayamıyor binlerce yılhk bir geçmişe dayanan devletlerin ayn bir politikalan olabilecegini... En çok iki yüz yıllıie bir geçmişi olan ABD'nin dünyanın tek egemen gücü olduguna, olması gerektiğine inanıyor.. Kimdir bu Bay Senatör? Milyoner bir ailenin küçük oğlu. Her şeye hazırdan konmuş. Senatörlük. sandalyes. aileye aynlan bir derebeylik makamı sanki! Ağabeyi John Kennedy Massahcusetts Senatörüydü, Başkan seçilince yerini Edward Kennedy aldı. Bu arada Adalet Bakanlığından ayrılan ortanca Roberfe de yeni bir yer aramak gerekti. Onu da New York'tan aday gösterdiler, Kennedy klanının tüm çabası bu uğurda harcanınca Robert Kennedy New York'tan Senatör oldu. Edward Kennedy kendi başarısiyle, çabasiyle ünlü bir politikacı olabilmış değildir. John Kennedy'nm itibariyle, başanlariyle bezenmiştir. Hatta Cumhurbaşkanlıgı adayı olmaya bile kalkışmaktadır. ABD'de de politika meydanını bombos sanaraK... Türk ulusu Başkan Kennedyyi sevmişti, benirnsemişti. Üç yıl kadar süreri başkanlık dönemınden sonra bir sıyasal cinayete kurban gidince hepimiz üzüldük, bir yakmımızı yitirmış gibi olduk. Yenı bir ses, bir tutum, bir hava getirmişti dünya politikasma. Güven verici bir kişiligi V8rdı. Doğu ile Batı masmda sağlam bir denge kurmaktan yanaydı. Yanılgılara düşmedi mi? düştü. Domuzlar körfezi çıkarmasına izin verip Castro karşısında yenilgiyi tattı. Tek başansı Kruşçev'in atılımlarını kararlı bir davraruşla önlemek oldu. Eşit koşullarla onunla görüştü, tartıştı. buzları kırdı, dünyayı bir banş havasma götürdü. Ama Dallas cinayetı bugüne dek nedeni, niçini bir türlü ortaya çıkarılmayan bir cinayet ABD politikasını kökünden değiştirdi. Yerine geçen Johnsonn'lar, Xıxonlar sıradan adamlardı. Büyük projelere girişmediler. dünyayı altüst eden atüımlara kalkışmadılar, kendilerine göre bir politika yürüttüler. TUrkiye'ye karçı da, öncfi ABD çıkarlarını düşünüp, ABD hesaplannı koruyup, kendi açılarından zekice bir politika yürüttüler. Haşhaş işinde, Kıbns sorununda ABD hesaplarına ters düşen Türkiye'ye karşı ABD sorumlulannın, Başkan Ford'un, Dışişleri Bakanı Kissinger'in ölçülü davranışları güçlü bir ülkeyi büsbütün elden kaçırmamak hesabına dayanmaktadır. Zeki, tecrübeli, olgun poütikacılık budur. Koskoca ülkelere bir çocuk gibi davranmamak, ikide bir elindeki sopayı sallayarak, «kendine gel, yoksa kafana indiririm» dıye korkutmalara kalkışmamak... Oysa senatör Kennedy sertlikten yana!.. Türkiye'ye çok daha ağır bir ceza verilmeliymiş! Semih Akbil'in dediği gibi «yakışıksız sözler«dir bunlar. Gerçelderi görememektir. ABD'nin sorumsuz politikacılarmın en büyük eksıği de budur i^te, «gerçekleri görememek.. Kissingerin gücü de burada, gerçekleri görebilmesinde... Ne de olsa bir bilim adamı, zeki. kültürlü bir kişi. Bugünkü durumunu rastlanülara, babadan kalrna senatöriüklere borçlu değil... Edward Kennedy ile bir Kissinger arasındaki ayrım bundan işte... Haürlayacağınız gibi Bay Kennedy sekreterini göz göre gört ölümün kucağına itip evine uyumaya gitmis bir sorumsuz kişidir. Spkreteri, ya da sevgilisi Bayan Kopechne'yi suların dibinde bırakımş kaçmı= saklanmıştır. Bu çirkin olayın inandırıcı bir açıklaması yapılnıamıştır. «Daha ağır bir ceza>nın önce kendisine uygu lanması gerekirdi! Sekreteri ya da sevgilisi olan bir insanın ölümüne neden olmak, yasal makamları bundan haberdar etmemek. Sonra da bu kaza ya da cinayet olayını kamuoyunu doyurucu bir biçunde açıklayamaıruJc... Ama orası Amerika'dır. En ustalıkîı cüıayeüer orda işlenir, en becerikli oyunlar orda oynanır. Bay Ed'.vard Kennedy de politika gücüyle, para gücüyle yakasmı sıyırmıştı bu olaydan. Ama bellekler unutmaz böyle şeyleri. Ne Türkiye'de, ne Amerika'da •Daha ağır bir ceza»yı hak etmiş bir politikacı, Türkiye'ye meydan okuyor! Hem de ağabeyinin kansının kocasuıın cenaze töreninde... Semih Akbil'in su sözlerine sanınm hepimiz katılıyoruz: «Türk ve Amerikan flişküerini daha çok zedeleyebilecek hareketlera girişildiği takdirde meydana çıkabilecek samıçlarm sortunluluğu Türkiye'ye ait olmayacaktır.» KÎ, YABANCILARA BİR ÜLKE OLABÎLÎRİZ. Bugün dünyada 500.000 tonluk gemiler inşa edilirken memleketimizde inşa edilen 1000 tonluk gemilerle övünmek açık söylemek gerekirse, iyimserliktir. An cak bir mühendis veya bir işçi için başanh bir eser vermek, mutlaka gemi çapmın büyük olmasına bağlanamaz. Çok küçük bir gemi de, yeterli bir proje ve işçilikle çok başarılı bir yapı olabilir. Genç gemi mühendıslerimizın ve işçimizin bugüne kadar verdikleri smav, onlara olanak sağlandığı takdirde, çok daha büyük çaptaki gemileri yapmakta başanh olacaklan güvenini vermektedir. Türkiye'nin ekonoıruk dengesine büyük katkı yapabilecek gemi inşaatı endüs'rımızin gelişmesı probleminin iîgılılerce hangi nedenlerle önemsenmediğı konusu üstünde durumaya değer. Yeterli bır gemi mşııatı endüstrisine sahıp olmadan, gelişmiş bir ticaret filosunu ya»atmak veya daha fazla geliştirmek olanağı yoktur. Yeter kı, deniz ticaret filosu gelişmemiş bir memleket, gemi üışaatı endüstrisini geliştirmekle, memleket in ekonomik kallnnmasina düzen getirebilir ve güvenliğinı arttınr. Gemi ınşaatı endüstrısinin gelişmesl çelik endüstnsînin ve büyük yardımcı endüstrınin gelişmesini sağlar ve ış hacmini arttınr. Sonuç olarak mem leketin ticaret filosunun gelişmesi, bu gelişmeyı izier. Prof. Teoman ÖZALP l.T.Ü. Gemi İnşaat Fak. Dekanı kitabında gemi inşaatı bolümüne ayrılan sadece 10 sayfadır ve çogunda Denizcilik Bankası tersanelerini kapsayan bilgiler vermekt«dir. Acaba tüm gemi inşaatı endüstrimiz bugüne kadar hangi Bakanlığa bağlı kalmış, hangi BaJcanl'.gın himayesinde oimuştur Bakanlık Yüksek Danışma Kurulu 16 . 19 aralık 1974 tanhlenr.de Ankara'da UUuştırma Bakanlığı Yüksek Danışma Kurulu VI. toplantısı yapılmıştır. Kurulun bir icra organı olmadığı bilüımekıedir. Ancak. yıllardan beri yapılaselmekte olan bu topiantılarda beh'ren görüşlerin. hiç bir zaman ilgili Bakanlık tarafmdan UVRUlamaya konulmak üzere ele al:nmamış oldugu da görülmektedir. Bazı Kurul topiantüanndan sonra, tutulan Kurul zabıtlannın, iki yıl içersinde üyelerin eline jrecmesinden daha üeri bir işlem yapılmamıştır. Yüksek Danışma Kuruluna sunulan bu kitap ile. Ulaştırma Bakanhğımn, gemi inşaatı probleminin zorluklarinı hıçbır zaman anlamamış olduğu ve konuya hiçbir zaman önem vermemiş olduğu'endişesı "doğmaktndır. için e?er dışandan gemi alınması gerekirse buna en?el ycktur. Mevcut kamu ve özel sektör tersanelerimize, donanmamızın elindeki tersaneleri de katarak, her yönden yaöancı memleket lerdeki düzene uygun bir çaiış ma ile, yeni tersaneler ilâve etmeden bile, Türkiye'nin yılhk go mı inşaatı kapasitesinüı 150 bin DW tona ulaşabileceği Idcua edi • lebilir. öte yandan, gemi inşaat endüstrimlzin •»'ürütühTiesinde, mevcut engelleyici formaliteler ortadan kaldırılmadıkça ve dar boğazlar çözülmedikçe Pendik ve Tuzla Tersaneieri. hattâ daha bir çokları inşa edilmiş olsa bile. bek lenilen gelişme olmayacaktır. Tersanelerimizin tarn. kapasüe ile çalışmalan, beliflf tfpfe"gemıler üzerinde ihtisaslaşmalan. merkezî proje bdrolanmn kumlması, yeni tersanelerin en kısa zamanda gerçekleşmesi, malzeme akımının düzene konulması ve malzemenin mümkün oldugu kadar standartlaştınlması, gelişmeyi engelleyici bürokratik forma litelerin ortadan kaldınünası, de ğişik gemi sahiplerinin aynı tip>rt gemileri ırşa ettirmelerinin mümkün cMuğu kadar sağlanması. kamu tersanelerinde de özel sektörde olduğu gibi iş kapasitesine gore ayarlanabilen bir geçici işçi kad rosunun bulunması, tersanelenn gümrüksüz serbest bölgelerde ku rulmalan, yardımcı endüstrinin beraber gelişmesinin plânlanması, yeterli teknisyenlerin yetişti rilmesi, gemi inşaiyecilerinin ve gemi sahiplerinin dünyadaki tek nolojk gelişmeleri izleyebümelerini sağlamak ıçio dökümantas yon merkezlerinin kuruhnası ve nihayet bugün dünyada uygulanmakta olan deniz kredisi şartlarından daha iyi veya en az eşit şartlarda bir deniz kredisi olanağının kararlı ve yeterli bır şekilde sağlanması, Türkiye'nin karar lı bir denizcilik politikasının sap tanması, her zaman düşündüğümüz ve ortaya attığımız gelişme tedbirleridir. Türkiye'nin yalnız kendi gemi lerini inşa eden bir memleket olmaktan ileride yabancılara da gemi inşa eden bir memleket olabileceği kanısındayım. Ayrıca memleketimi; sartlanna en uygun ve yeteneklı stranclsrjalon sahil yük gemi tiplerinin geliştirilmesi ve memleketimizin iç sulannda ulaştırma olanaklarının araştmlması, konusunda in celemeler yapmamn zamaru da çoktan gelmiş bulunmaktadır. 3. 5 yılhk kalkınma planınm sona yaklaşmakta olduğu bu yıllarda 1.5 yıllık planm kapsamına giren görüşlerin hepsini henüz gerçeklendirememiş durumdayız. Pian uygulamasım gerçekleştirememekteki başansızlık, her halde Devlet Planlama Teşkilâtın. dan daha çok. icra organlanna aittir. Bu başarısızlıfın en büvoik nedejjUsundjın öjıcek%yazılarımın çoğunda da belfrttigim gibi bu konuya sahip çıkan bir otonte nin bulunmamasındadır. Bugüne kadar konunun sahıbi o'.arak görülen Ulaştırma Bakanlığının konunun önemini kavramamış oldugu, bir kez daha oı'a ja çıkmıçtır. Bu yılkı kurul ise ayn bır özellik taşımaktadır. Kurul toplantılanndan belirli bir zaman önce konuşulması düşünülen tüm ulaştırma konulannı ayrıntıh olarak kapsayan bir kitap üyelere yollanmıştır. Bu başarılı çalışmayı övmek gerekmektedir. Ancak bu kitap aynı zamanda Bakanhğın Türkiye'nin gemi inşaatı konusunu, problemini, hiçbir zaman benimsemediğini gösteren bir belge olmuştur. ülaştırma isminin, yalnız ulaştırma konularını kapsaması gerektiği iddia edilebilir. Ne var ki memleketin gemi inşaatı endüstrisinin kaderi yıllardan beri ülaşUrma Bakanlıgma bağlı olmak zorunluluğunda bırakıîmıştır. 350 sayfayı aşan Dir tebliğler Demek ki busünkü kor.umuz: KadınJaria nasıl ko rmşmalı? Acaba kacfın ruhuna Işüyen sözler nelerdir? O ince, o duyarh, o şnksel yaratıkla karsı kar?ıy« kalan erkek, tümcelerini ince edebivatm imbiğ!nden geçirip mi sunmalı? Tinıurlenk, lran"ı riize qetirdisi günlerde. Hafızı Şira7i"yi çağırtmış. Bakmış ki, eski püskü giysiler içinde bir gösterişi=iz yaratık, karşısında el pençe divan duruyor. Merakla sormuş: Sevai'inin yanağındaki bir ben'e Şiraz'ı bağışlayan adam senln gihi yok.'ulun biri mi? Hafızı Şirazi: Sııltan:m, dem'i?, yüreğımizin cömertligi. gönlün:ü7Ün çaniligi. elimizin açıkhğl yı'izünden bcvle yoksullaştık. O eünden bugüne çok zaman geçmıştir. ama kad.'nlarla konuşurken şözlerini esirgemeden harcayan erkekler piyasada her zaman bıılunur. Sözgelısi kadın: Ah şu I^tanbul ne güzel şehir.. mi dedi? Aman. hanımefendi siz daha güzelşiniz. Taskebabı pek güzeı olmuş. Lâfı mı olur canım; ?en daha gÜ7el=in. Kadın'ar bu tür konusmalara ne der, bilemem. E<kiden erkckler sevdiklerine «gözfîmün nısru. sebebi havatım. gönlümün sultanı. gihı deyimlerle yaklaşırıardı. Şimdi yöntem azçok deği?miş aörünüvor. Zarrar.e hızl:lan. dolavsı? «aldırı teori^ini benirr«emi«Ierdır çoğunlukla: Kesiliyorum sana be! Ampuüerln yüz mıım'uk. alt takım yerinde. bir iıs çevirelim mi, hı?.. Dıyalektik pçıdan soruna vakla?maya çal:ştrsak. zamar.ına ve yerıne göre gerreklerin desi=tiğini. kullan:lan taktık ve strate.ıinin de somut kosullara 2"re «aptanma«ı ^prektigini «nvlivehiliri/ Kuşkusuz r.iç unutulmaması gereken Dir kuraldır bu. . Teoriyi iyi bümek çojru zaman para fitmez; pratikte kadınlara yaklaşım yöntemlerim iyi uygulamak ıçin har.g^ konuşma biçıminin geçerli olduğunu ancak olavı vaşayan sapıaysraktır. Benim bu kortuda özel gözlemim. kadınîsrla nasıl konuşulmasını en iyi bilenlerin sey^yar zerzavr.'çilar oUluîudur. Çağu kent beyıen. okumus Kisiler. sanc ötrencilPr kadınlarla konuşmak'.an uranıp sıkıhrlarken. zerzavztçı çok rshat bu konuda. Hrr hangi bir ev kadını çağınp birşey sorduğuncia. yük^ek sesle Buyur ablacım!... SalataüK Kaçav.. Tazedir ablacım. önce bir ba's 'aej;a. s<;rıra konuşalım; almasan da olur . Canım kaça oedik? Üç lira tanesı. senın güzel natırın ıçin... Aaa delinin zoruna bak.. Abla. mala bak öyle konus!... Bır senli Denli. ıçlı dışlı konuşma Ki, <ark vnllık dostlar gıbı... Nereden gelıyor bu ^kınlık? Rahatlık'3 Çünkil kurşılıklı sözlerin ışlevi var. Yapay. art niyetli. Diçımsel konuşmalar değildiı bunlar . Buna karşın kadıru kls) v erıne saymayıp, salt o biçim duygularla girış arayan. aradıkça sıkılan, sıkıldıkça karşısmdakinı de tor f<ur'jma düşüren tutum: kötti egıtimm. vanlıs dünva ortriisfinün ürünüdür. Kadını ınsan dışı Dir varaMk cibı eie almaya wrlayan bır düzenın dişlileri arasında kararan ruhlar kadınla knnuşurken bir ayn rlil ararlar ve bulamazlar kuşkusuz... Dünya kadın yılı ilân etmışler içinde yasadığımız seneyi „ .Yeryüzüaün jçogıı.iilkesinde kndınlann insan olduğunu algılamak için çok uzun yıllar geçmesi gerekecek Sönıürü düzenlerinin benliğimize yıedığı kalıtımlardac bizler annamadıkça ve kadın üretim düzeninde üretici işlevlnj yüklenemedikçe, kadın sorunu sürecek . Sözün kısası okurumun fcadınlarla nasıl konuşmalı? sorusuna verilecek cevap: Kadınlarla uısan gibi Konuşmalıdan oaşka biçimde Olamaz. Konuya Kim Sahip Çıkacaktır Durumumuz Sekiz yıl önce Türk;ye'ye mav na inşa ettinnek isteyen Bulgaristan, bu yıl aldığı sıparişleri yetiştiremeyeceği için, Türkiye'ye 10 bin DW tonluk 10 gemiyi alt kontrat olarak yaptırmak teklifinde bulunmuştur. Memleketimizin ödemeler de ıgesine büyük katkı yapacak olan Türk Ticaret Füosunun gelişmesi konusu, kalkınma plâniarınuzda önem verilen ve öngörülea bir konu olmakîa beraber gereken gelişmeyi gösterememekte dir. Memleketimiz tersanele:i kapasitelerinin jansının altında çalışırken, dışanya gemi sipari • şıne karşı çıkmak, Türk gemi mü hendislerinin en doğal hakkıdır Tersanelerimizin kapasitelerinin tam dolduruiması halinde, filo muzuıı ıstenil°n tonaja ulaşması Konuya gerçek Ugısı sahip çıkmalıdır. Eğer Denizcilik Bakanhğımn kurulması gecikecek ise, gemi inşaatı endüstrimiz. kendisine daha yakın bir himaye göstermeye istekli olan ve ısmen daha yakın olduğu, Sanayı Bakanliğının kontroluna ve hima yesine verilmelidir. ğ'IIIIIIHIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIintlUIIIIIIIIIIIIHIIIIIIIIMIIIIIIIII^ Türk gemi mühendislen ve işçileri memleket gemi inşaatı endüstrisinin gelişmesl için, yıllardan beri fedakârlıkla çalışmaya hazırdırlar ve bu çalışmaya sağlanacak olanaklann özlemi içersindedirler. Memleket çıkarları 5önünden. engellemelerın ortadan kaldırüması ve konunun gerçek sahibine teslim edilmesi gereklidir. Denizciliğe bağlı oiduğuna inandığımız Saym Cumhurbaşkanımızm, gemi inşaatı endüstrimizin geliştirilmesi konusunu ko. ruması, en içten düegimizdır. İİTFAİYEARAZÖZÜİ | ALINACAKTIR | | | i | TÜRKİYE SELÜLOZ VE KÂĞIT | FABRİKALARI iŞLETMESi GENEL J MÜDÜRLÜĞÜ | İZMİT | ••••••••••••••••••I Bayan Memur Alınacaktır Başmüdürlüğümüz Şehirlerarası İşleüne Müdürlüğü emrin^e çaiiîtırılmak üzere BAYAN memur alınacaktır. Aşağıdi şartlan taşıyanların 16.4.1975 günü saat H.DÖ'de yapılacak sınava katılmak üzere Diploma, Nüfus Cüidanı ve 1 adet iotoğraf ile birlikte en geç 15.4.1975 günü mesai bitimine kadar Gayrettepc Yıldız Poita Caddesindeki Personel Servisine şahien mürecaatları ilân oîunur. ŞARTLAR: 1 2 3 4 ISTANBUL TELEFON BAŞMÜDÜRLÜĞÜ | m . iller Bankası Genel Müdürlüğünden i inşaat, MakineveElektrik ( Yüksek Mühendisi ve 1 Mühendislerı Alınacaktır ı a m Bankamız Merkez ve Taşra Örgiitünde çalıştırılmak üzere Teknik Hizmetler Smıfına 657/1327 sayılı Devlet Memurlan Kanununa göre ayük ve ayrıca yan ödeme verilmek suretiyle aşağıdaki şartları haiz bulunan înşaat, Makina ve Elektrik Yüksek Mühendis ve Mühendisleri alınacaktır. Aranan Şartlar: 1 Türk vatandaşı olmak. 2 Kamu haklanndan yoksun olmamak. 3 Askerliğini yapmış bulunmalc 4 Herhangi bir müesseseye karşı raecburi hizmetle yükümlü bulunmamak. 5 Gorevini yapmağa mani ve bulaşıcı bir hastahğı olmadığını tam teşekküllü Devlet Hastanesinden alacağı raporla tevsik etmek. 6 En az üç yıllık mesleki tecrübesi olmat. İsteklilerin 30.4.1975 tarihine kadar (İller Bankası Genel Müdürlüğü Personel Dairesi Reisliği Ankara) adresine bizzat veya yazılı olarak müracaat etmeleri duyurulur. 18 yaşından küçük, 35 yaşından büyük olmamak. Enaz Ortaokul mezunu olmak, Herhangi bir öğretim kurumu ile ilgisi bulunmamak, Smavı kazananlara 657 sayılı kanun gereğince aylık, ayrıca karamamelerle tayin edilecek miktara göre yan \erilecektir. = Te^ekkülümüzce 1 adet komple itfaiye arazözü alınacalt= = tır = = Buna ait teknik şartname îznüt Teşekkül Merkezinden, f ş Istanbul ve İzmir Ahro Satım Müdürlüyerimizden, Anü Ş kara Büromuzdan alınabilir. = | îsteküler yüzde 7,5 geçici teminat mektubu vermek 1 = veya bu miktar kadar bedeli Teşekkülümüze yatırmak şar= = tiyle teklif mektuplanm 28 nisan 1975 pazartesi günü akşamı = = saat 17.00'ye kadar Teşekkülüraüz Muhaberat Şefliğine tevdi İ = edeceklerdir. = Ş Postadaki vaki gecikmeler kabul edilmez. î 1 Levazım Okulu ve Eğitim Merkezi Komutanüğınca J = Tesekkülümüz Artırma ve Eksiltme Kanunur.a tabi olI Tek. hizmetler sınıfmdan bir linotip makinası operatörü • § madığından ihaleyi yapıp yapmamakta veya düadigirden al= Tek. yardımcısı alrnacaktır. • ş makta serbesttir = 2 Maaş derecesi 12/14'dür. * 3 Aynca 75 TL. tayın bedeli, 300 TL. iş güçlüğü zammı • ^ıılııııııııııııınıııııııııııınııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııiiiıımıııııı^ ödenir. • (Basm: 13033 2371) 4 îsteklilerin en az ortaoku! mezunu ve teknik öğre• nim görmüş olması. • 5 Sabıka kaydı olmaması (Yüz kızartıcı suç;ardan) ! 6 T.C. vatandaşı olması. g 7 Askerlik hizmetini yapmış olması. • 8 3 5 yaşından büyük olmaması. • 9 Sağlık durumu uygun olrcası. 5 10 Yapılacak ameli ve vazılı sınavlarda başan kazan• AkademimUae münhal bulur.an kadrolara asagıda rcası. • belırtiien disiplınlerden sınavla asistan aünacaktır. Aday11 Sınav 15 nisan 1975 salı günü saat 09.00'da Lv. Oku5 larda, İktisadî ve Ticari İlimler Akademiieri İdare ve lunda yapılacaktır. • Oğretim Organlarının seçilmesi hakkındaki talimatname12 İsteklilerin en geç 14 nisan 1975 pazartesi günü • deki şartlar aranır. saat 17.00'ye kadar dilekçeleriyie Komutanuga müracaat • İsteklilenn, sınava girmek istedikleri bilim dalını ve etmeleri duyrulur. • yabancı dıünl belirten dilekçelerini bir totoğrafla DirIikte 18 nisan 1975 cuma günü saat n.OU'ye karfar Akade•••••••••••••••••••••••••BBaBaai n.i Başkanlığına vermeleri duyurulur. ( S a p : 7 1 B a s m : 13013/2366) Disiplin Adet Levazım Okulu ve Eğitim [ Merkezi Komutanlığından | Hahcıoglu • ISTANBULÎ ••^•••••••••••••••a Adana İktısadi ve Ticari İlimfer Akademisi Başkanlığından (Ba3Uî: 12935 2365) İlânen Tebligat Danıştay Dokuzuncu Daire Başkanlığından Esas No: 1974/1996 Sarıyer Vergı Dairesi Müdürlüğü tarafmdan İsmail Hakkı Ağar alevhine 29.4.1974 gün ve 1974/S52 sayılı Temyiz Komiâyonu kararının bozulması talebiyıe açılan davaya ait dilekçe, davalı tsmaıl Hakkı A»ar ın dilekçede göitenlen adreste bulunamamaşı ve yeni ariresinın de tesbit edilememesi sebebiyle kendisine teblığ eriıiememiştir. Davalı üân tarihinden itibaren bir ay içinde adresini bildirmediği takdirde incelemeye devam olunarak davan:n karara baglanacağl hususu iîânen tebliğ olunur • • Istanbul Sanayi Odasmdan Üyelerimizden bır firmanın sanayici tahsisi ile plâstık ayakkabılarda bağ deliği kapsülü olarak kullanılmak üzere ithal ettiği, ancak kullanma olanağı bulunmayan 83.09.Stl gümrük, tanfe ve istatistik pozisyonlu 7.680.000 adet «Rivet» in CNikel, 33 1 2). 1000 adedı 42.19 TL. olmak üzere. kârsız satışı yapılacaktır. Söz konusu maddeden satın tl mak isteyen üyelerimizin yazıh taleplerini engeç 31 nıart 1975 pazartesi günü mesai saati bitimine kadar Odamıza tevdii etmeleri rica olunur. İktisat Maliye İstatıstik ve tatbiki matematik NOT: 2 1 2 • • • Yabancı dil ve bilim sınavîar' 21 ni=aı 1P7S aa/atesi Sünü saat 9 00'da yapılacaktır. Ç 442 13H28 2259) ORTAK ARANIYOP Antin.on matienı a.;aKendınn. ıııaddı vardım 1 ısaaı • Çanakkale'nin Yenice ılçesincie aıaS için Bakanlıktan runsat alüıııı vapabüecek bir ortak j n m m m
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear