17 Haziran 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
TMHURÎYET 25 Mart 1975 YEDİ Sorunlara Bakış eknik elemaıı kuruluşları e Demokrasi mücadelemiz emelde, yerll finans fcapital tefecı bezirgân frgiTiın çıkarlarını, bir başka kesimde ilzeyde savunabilmek amacıyle, müteahB büyük bUrckratlann girişimleriyle kurulan •ndis ve Mimar Odalan 1954 yılmda «Faa« geçtiler, y» da geçirüdfler. Yapüan «plan» göre özellikle 1950lerden sonra, dışa bagımpitaliet geUşmenin gerektirdiği alt yapı yalannm gerçekleştirilebümesi için, sayısı gic artan ve arttınlan teknik elemaniar da. öBde meslek kuruluşlarının tabanım, kitleoluşturacaklardı. Kitleden beklenen, aidatı düzenli bir şekilde ödemekten, kendisine erilen ve Bömürü düzenini savunan «Mesyayınlan okuroaktsn ve yü sonunda da olve dolgun bürokrat ve müteahlıit yöneticioy vermekten ibaretti. Yerli finans kapital tıpkı lşçi ve köylü kitlesi gibi, başka koşulı da olsa, teknik eleman kitlesi de bir oy 5undan başka bir şey değildi. Bu «plânlı» tem* 19601ar sonrasma kadar sürdü. 27 Ma3evrimirün. örneğin, İnşaat Mühendisleri. ı'na getirdiği yeni ve genç kadroİBTin etkin:ok kıaa olmuş ve büyük bürokrEtmüteanhit svonu «Yönetimi», yeniden ve kolayca ele mişti. öbür mes>lek odalaruıâa ise hemen Dir değişiklik ortaya ç;kmam;ştı. Böyleee, :ndis ve Mimar Odalan, hep bir ağrzdan, söi düzenini. bağımlılığı, yF.bancıyerli finans al ortaklannın tahaititiımünu, sözde bilim îkniğin ışığı altında. savunmaya devam etFakat «garip» bix ülkeydi Türkiye ve düzeıvunmak amacıyle «Faaliyetne geçirilen pek kuruluş tasa ya da uznn bir sürede, kendi ina dönüveriyorlardı. Örneğin «Amerikancı» ik eleman ve yönetici yetiştirmek amacryle lan OrtaDoğu Teknik Üniversitesi, öğrencisi atta birtakım öğretim üyeleri i!e emperyaî karşı çıkmağa başlamamıs mıydı? Aynı dirtik gelişim, Meslek Odalanna da damgasıırdu 1960'lann sonunda. Önce Mimarlar Odaarşı çıtaj'ordu arsa spekülasyonuna konut irüsüne, özel okul patronluğuna ve kısa bir sonra da öteki meslek odalanrun lntlelerinanlalarayordu bu gelişim. 19691ar, büyük büatmüteahhitözel okul patronları ittifakıyle, sever teknik eleman kitlesinın Mühendis ve ar Odalan 'nda hesaplaşma yıilarıdır. Odalayönetimı, bir bir, deınokrat, üerici ve yurtr teknik elemanlann temsilcüerine verileir büyük kitle 'arafmdan. Bu sıralarda yaM yerü finans kapital ortaklıgı, politika ve iomik bir ıflas içerisindedır. Ülke «yönetile» hale gelmişür. «Acil» olarak birşeylerin yalası gereklidir. Böylece. sahte demokrasiye tahammülsüzlüğünü gösteren yerli finans tal, «balyoz» operasyonlan ile 12 Mart «olaistü dönemi»ni başlatır. Devrimcüerin, yurtirierin, demokratlann ve ilericilerin en ağır nlar altında tutulduğu, kurşunlandığı, zından. tıkıldıgı ve işkencelere tabi tutulduğu bu emde, teknik eleman orgütlerirün yurtsever. eticileri de nasiplerini almakta gecîkmezler. lyoı» operasyonundan ve örneğin yurtsever lik eleman kitlesinın en «aktif» yöneticilerin, Inşaat Mühendisleri Odası yöneticileri rularar ve böylecs yönetimden £üli bir ş klaştınlırlar. Bununla beraber, ıasiırniJT ğı olanak ve koşullardan yararianao;''büyük^ okratmüte3hhitözel okul patronu koalisyo" lun ömrü, 12 Mart olaganüstü dönemi içinde • çok kısa olacak ve bir yıl sonra, yani 1972 nda demokrat ve yurtsever İnşaat Muhendis, gerçek yöneticilerine tekrar kavuşacaklar. Bastalara ve iskencelere rağmen, beğımsızve demokrasi mücadelesi durmamıştı, durulamamıştı. Halkımız, işçisi. koylüsü, memuögretmeııi. öğrencisi ve :ekni'K elemanıyle fa(ne karşı dıreniyor. elindeki mevzüeri, yerli ms kaiMtalir. mutenıet adamlanna kaptırmak için mücadele ediyordu. Böyle bir gelişim risinde 14 ekinı seçımlerıne geiüıdı. Faşizm, ülV:e sorunlarını henı politik hem de snomık anlamda, bir çıkmaza sokmuş. issizlik pahalılık cehennemini dayanılmaz hale getirşti. 14 ekün seçimteri «fiiıi» anlamda gerçektirilen demokrasi cepiıesinin bir ziıferi olarak r ahr yakın tarihimizöe ve bu zaferde gerek jütleri, gerek yurtsever kıtlesiyle teknik eleınlarvn da. belirlı bir payı ve katkıs» bulunur. tık Mimar ve Mühendis Oaalan 1960'lar Eonun ki etkinliklerine kavuşmak. bağımsızlık ve deDkrasi mücacielesine daha güçlü bir şekilde kamak üzeredirler. Fakat «su uyur, düşman uyuaz.» Bu defa da gayrimilli tüm güçler biraraya lerek halkımızın demokrasi mücadelesini bozı provokasyonlanna gırişırler. İttifak içinderler 14 ekim seçimleri ile bir anlamda parçanmış. «kadim» yerli finans kapitaltefecibezir.n ortaklığını, hortlatmağa çalışan bu ittifak, •pimizin bildiği gibi, «çağ d^ı>, AP. MSP, CGP, MHP ittifakıdır. Bu ittifak sadece politik partilerde degü. etkln bütün kuruluşlard» da gerçekleştirilmege çalışıhr. «Finansman», «öngörü», «tecrübe» ve «yöneticilik» unsurlan AP'den «vurucu güç» ise MSP ve MHP'den sağlanacaktır. Sağlanmıştır da. Ijte böyle bir ortara içersinde 1975 çubatmda Mühendis ve Mimar Odaları'nda, yılhk kongrelere gidilir. YönetmeUkler gereğince, önce Odalann şube kongreleri yapılacaktır. Makine Mühendisleri Odası Ankara Şubesi, dışında, tüm şube kongrelerinde, yurtsever ve demokrat yöneticüer yeniden yönetimlerde görevlendirilir. Makine Mühendisieri OÖBSI Arv kara Şubesi, demokrasi cephesine saygı duymayan ve gerekli bilince sahip bulunmayan bir grubun sorumsuz davranışlan nedeniyle «ittifak. temsilcilerine kaptınlır. Şubat ayl sonunda, Mühendis ve Mimar Odalan'nm Genel Kurulları yapılır. Sırasıyl» Mimarlar Odası, Elektrik Mühendisleri Odası ve öbür oda genel kurulları hep yurtsever •• demokrat teknik eleman kitlesinın zaferleri ile Fonuçlanır. Ay sonunda ise en güclü, en «gelenekli», pn «agırlıklı» Odanın, İnşaat Mühendisleri Odası'nın Genel Kurulu yapılacaktır. 14 bin üyeli bir Odatfır İnşaat Mühendisleri Odası ve geçmişte yerll finans kapitalin temsilcileri tarafmdan boy hedefi haline getirilmeğe çahşılmıjtır. Demirel'i ihraç etmiş, tektuk eleman boykotlarmda ve kitlenin örgütlenmesinde «aktif» rol oynamıştır bu oda ve bu nedenle de gayri millî cephe'nin en kesin çe keskin he?aplaşm?.sını yapacagı Oda da İnşaat MühendİNİeri Odası'dır. Oda G»nel Kuruluna 15C0'e yakın üye katılır. Kendisine «Mil lî Teknik Güç» adını veren millî cephenin adayları ara<:nda AP Genel Başkan Yartfım cısı Seiâhattin Kılıç, eski İçişleri Bakanı v ı MSP Mllletvekill Oğuzhan Asiltürk, eski Gıda Tanm ve Hayvancıhk Bakanı ve MSP Milletvekili Korkut Özal, eski Ticaret Bakanı ve MSP Milletvekili Pehim Adak, MSP Genel Başkan Yardımcısı Recai Kutan, AP Milletvekili Abdürrahim Erdem. AP Senatörü Sakıp Hatunoğlu. AP Milletvekili Orhan Göncüoğlu, MSP Milletvekili Gündüz Sevügen, MSP Milletvekili Abdurrahnıan Ünsal, 12 Mart Olağanüstü Dönemi'nde «Balyoz Operasyonu»nu Orta Doğu Teknik Üniversitesinde uygulamak üzere Rektörlüğe getirilen tsmet OTdemir, TJlîştırma Bakanlığı Müsteşarı Ekrem Ceyhun, Karadeniz Bak.r tşletmeleri eski Genel Müdürü Kemal Noyan gibi, «Olgun ve dolgun». isimler vardır. Bu isimlerin başını çektiği grubun bütün provokasyonlarına, bütün gizli ve açık tehditlerirıe, ustası olduklan bütün oyunlara rağmen yurtsever ve demokrat teknik eleman kitlesi, milli Cephe'ye İnşaat Mühendîsleri Odası düzeyinde vakur ve anlamlı bir cevap verir, demokrasi cephesini bilinçli ya da bilinçsizce bölmeğe çalışanlarm sorumsuz bir takım davranışlarına ve hatta ayrı bir liste çıkarmalarına rağmen, seçimleri demokraşi cephesi ezici bir şekilde kazanır. TÜRKİYE'DE KADINLAR, ERKEKLERDEN DAHA ÇOK İŞ BULMA ŞANSINA SAHİP Yapılan istatistikler« göre, Tür kiye'de kadınların iş bulma şansı erkeklere oranla oldukça fazladır: 1974 yılında i; bulunması için müracaat eden 450.448 erkekten 226.479'u ise yerleştirüirken, iş îş ve lşçi Bulma Kurumu yetki arayan 213.317 kadmdan 181J4rlilerinden ahnan bilgiye göre, sa sine iş sağlanmıştır. Erkeklerde dece 1975 yılının ocak ayında 7450' i} bulma şansı yüzde 50'yi, kadın si kadm olmak üzere 39594 kişi İ3 larda da yüzde 80'i bulnvktadır. istemiyle Kuruma müracaat et(THA) mijtir. Son üç yılda iş isteyen 30 bin kadar sakattan 10.694'ün* ö ] zel ve kamu kuruluşlarında iş sağ lanmıştır. ' Yetküiler, i» istemi ile Kuruma müracaat eden 14.410 eski hüküm lüden 5.117'sine iş bulunmuştur. 1974 yılında 10 bin kadar sakatın iş istediğini belirten ilgüiler 3226'a kamu kuruluşlarında olmak üzere 4942'sine if bulunduğunu açıklamışlardır. 1974 jolmda, iş isteyen eski hükümlülerin sayısı bir öoceki yı!a oranla yaklaşık dört misli artıı göstermiş ve 8.377'ye yükselnüştir. Kurum, bunlardan 2874'une kamu ve özel kuruluşlarda is sağlarnıştır. 1975 yılının ilk ayında is isteyen 811 sakattan 205'ine 646 hükümlüden 175'tne i; bulun duğu bildirilmiştir. Resml kayıtlarda yer almayan gizli Usizliğin dı^ında, Türkiye'de kendilerine iş bulunması için 1? ve lşçi Bulma Kurumuna bas vu ranlann sayısı son bir yılda 700 bini bulmuîtur. MERKEZ BANKASI REZERVI, HAFTALIK DÖVİZLE BtLANÇO DURUMUNA ÖDENECEK GÖRE, MERKEZ BORÇ BANKASININ BAKÎYE R E Z E R ^ HESAPLARINI 1 MÎLYAR 262 MİLYON KARŞILAMAYA DOLAR DÜZEYtNDE YETMİYOR ÖZEL BANKALAR, BtR HAFTA İÇİNDE MERKEZ BANKASINDAKl MEVDUATTAN 472 MÎLYON LtRA ÇEKTÎLER ANKARA, (ANKA) Merkez Bankasının haftalık bilânço durumuna göre. 1 milyar 262 milyon dolarlık bakiye banka rezervi. dövizle ödenecek borç hesaplan nı karşüamaya yetmemektedir. Merkez Bankası nıevduat nesabının azalmasında, özel bankalann, bir hafta içinde Merkez Bankasında bulundurdukları mevduatın 472 milyon lirasını geri çekmeleri rol oynamıştır. Öte yandan aktif hesaptald gelismeler ise özetle şöyledir: • Konvertibl ve muhtelif döviı lıesaplan kalemleri bu hafta da azalmaya devam etmiştir. Geçtiğimiz son bir hafta içinda 899 milyon TL. sı (65 milyon dolar} azalan döviz borçlulan hesabmda gelişme ve aktifde bulunan çeşitli döviz hesaplan tutan 19 milyar 806 milyon TL. sı seviyesine inmiştir. Bu şekilde 1975 yılı başından bu yana döviz kaybımız 6 milyar 146 milyon TL'sı (443 mil yon dolar) olmuştur. 14 mart 1975 tarihi ltibariyle pasifte bulunan çeşitli döviz alacaklılan hesaplan toplamı ise 20 milyar 479 milyon TL'sında kalmış ve rezervlerimiz dövizle ödenecek borçlarımızdan, son üç 5ıldan beri ilk defa 673 milyon TL'sı (49 milyon dolar> daha aşağı bir seviyeye inmiştir. Dövizle ödenecek borçlanmızın çeşitli yıllara ve sürelere yayılmış olması ve yolda bekleyen, çeşitli şekilde bankaya intikal etmemiş hesapların bulunması nedeniyle kullanılabilecek net döviz rezervlerimiz. bugün için hâlâ artı bakiye vermektedir. Rezen lerimizde izlenen bu gelişimin başlıca nedenleri, mevsimlik olarak ithalâtuı artısına karşüık ihracatın azalma döneminde olması ve işçi dövizlerintn artış oranmın yavaşlaması olmaktadır. Tanm kesimtnde Türkiye'de resmî kayıtlarda yer alan işsizlerin sayısı ile gizli işsiz liği kapsayan sayı arasında bir misline yakın fark bulunduğu be lirtilmekte, gizli işsizlerin sayısının 1 milyonu aştığı sanılmaktadır. İşçi Bulma Kurumu yetkilile ri 1974 yılında 450.448'i erkek ol mak üzere iş isteyen 663.765 kişiye karşıhk 424.103 münhal iş bulunduğunu. 407.826 kişiye iş sağlandığını belirtmişlerdir. İş arayanlaıın yaklaşık yüzde 40'ınm tanm kesiminde olduğunu bildiren ilgüiler 409.113 kişinin ta rım dışında kalan sektörlerde ça lışmak istediklerini, tanm sektö ründe iş arayanlann sayısınm 254.652 olduğunu ifade etmişlerdir. Krediler • Geçtiğimiz son hafta içinde Merkez Bankası kredileri, kamu kesiml hariç azalmıştır. Hazine kefaletini haiz bonolar 35. iktisadi devlet teşekkülleri senetleri 164 ve hazineye açılan avans ise 549 milyon TL'sı artarak son hafta içinde toplam olarak kamuya 748 milyon TL'sı kredi açılmıştır. • Tanm Satış Kooperatifseri Birlikleri senetlerl 66 milyon ve Ziraat Bankasınca ibraz edilen tanm kredi kooperatifleri senetlerl de 517 milyon TL. azal mıştır. • Detayl bllinemeyen, fakat genellikle kamu hesaplan için kullanılan salr hesaplar kaleminde de 421 milyon TL. düşüş olmuştur. Vakko'nun defilesine katılan mankenlerden dmca» bir görünüş. dördü bir arada bol bol kumas karşılığında «daha ka Pamuk ihracatına resmî çabaların olumlu sonuç vermediği iddia edildi İZ»IİR 1973 1974 sezonu pamuk ihracatında özel sektörün devreye sokulabilmesi için yapılan girisim ve bakanlann umit vaı konuşmalannın hiç bir olum lu sonuç vermediği öne sürülmektedir. İhracatçılar Birliği Başkanı Ömer Şakir Ataman, pamuk ihracatında son günlerde olumlu bazı gelişmelerin kaydedildiği yolundaki haberlerin, sadece Tariş ile ilgili olduğunu, özel sektörün ihracata bütün gayretine rağmen karkıda bulunamadığmı söylemiş tir. Ataman, bugüne kaüar ortalama 46 bin ton pamuk ihraç edildiğini bunun yaklaşık 36 bin tanunun Tariş'e ait olduğunu belirterek, yönetim kumlunun toplantıya çağrıldığını ve kendi açılarmdan bazı tedbirler düşündüklerini ifade etmiştir. Diğer taraftan, pamuk ihracat sezonunun 1 ağustos tarihinde kapanacağı açıklanmıştır. 1 eylül de yeni sezonun açılacağına dikkati çeken ilgililer, bu tarihten sonra sadece ba*lantısı yapıLmış pamuklann yüklemelerinin tamamlanacagı. mal satışınm ise söz konusu olmayacağını öne sürmektedirler. (a a> Modacılaragöre 1975'in modası "Kadınsı,, olacak Yalçın PEKŞEN Ameıikalı iinlü yazar Scott FitJ gerald'ın "Muhteşem Gatsby» adlı romanı 1975 moda dünyasını etkisi altırıa aldı. 1922 30 yıllarının «caz devrini anlatan «Muhteşem Gatsby» romsnında lüks evler, eş yalar. son model arabalar. değişik renkli elbiseler anlatıhr. Romanın iki kahramanı «Gatsby" ve «Daisy» bir zamanlar bütün dünya gençliğini etkilemiş ve moda dünyasmda yeni bir çığır açmıştı. Şimdi ay nı modayı diriltmeye çalışan mo dacılar, şu iddiayı ileri sürüyorlar: «1975 yılmda erkekler «Gatsby», kadınlar «Daisy. gibi giyinecek.» Bunu söyledikten sonra Gatsby ve Daisy'nin nasü giyindiklerini, romanı okumamış ve henüz bize ulaşmayan filmini görmemiş olan lara şöyle anlatıyor modacüar: «Muhteşem Gatsby» modasının yaratıcılarına göre 1975 ilkbahar ve yazında erkek friysileri de kadın giysilerine paralel bir düzende. Sert hatlar, sert renkler, yok. Ön plânda rahatlık ve şıklık geliyor. Yurauşak hatlar, bedeni sarmayan ceketler, düz röverli pantalonlar. Ve gömlefinde, kostümünde, kravatında bahar modasının tüm solgun renkleri. "TCOhiîSvöhü îcapom ISB DTT"»nnnn orgurun DB* ğımsızlık ve demokrasi mücadelesine har.gl temel ilkelerin ı?ık tutacRjını bir kere daha ortaya koyar: «Kuşkusuz teknik elemaalar ile onların ayrılmaz bir parçasır.ı oluşturan İnşaat Mühendisleri Odası üyelerinin sorunları tek bir bütün meydana getirmektedir. Soruclanmız, gerçekte ve temelde, tüm emekçi halkımızın sorunları İle ortaktır. içiçedir. İçinde buluncfuğumuz gittikçe ağırlaşan kapitalist bunalım döneminde, kaynağlnı ekonomik bağımlıhktan, geri kalmışlıktan alan bu sorunlar demeti İnşaat Mühendisleri Odası'r.a belirli birtakım görevler yüklemektedir. Oriamız, Türkiye'nin kalkmma hamlesinin, yıllardır olumsuz sonuç vermiş olan yöntemlerden vazgeçilerek özkaynaklanmıza dayab ve toplum yararına bir yoldan gercekleştirilmesi görüşünü sonuna kadar savunmahdır.» Bu temel ilkeler ve hedefler İnşaat Mühervdisleri Odası'nın ve bütün yurtsever ve demokrat ilerici kuruluşlarm hedefleri olarak da göze çarpar ve carptınlır. Yılanın başı, belirli bir süre için de olsa, bir kere daha ezilmiş, geleceğin kaçm/maz bir şekilde emekçi halkımıza ait olduğu kednkeş ortaya konulmuştur. Bağımsızlık ve demokrasi mücadelesi ergeç başarıya ulasacaktır. Pasifik'tekî gelişmeler • Merkez Bankası nezdinde bulundurulan mevduat hesabı özel bankalann bir hafta içinde 472, katma bütçelerin 36, resm! bankalann 57 milyon TL. çekmeleri ve diğer kamu kuruluşlan mevduatlarını 15 ve muh telif mevduatlann da 28 milyon TL. artmasl sonucu toplam 642 milyon TL. azalmıçtır. • Mevduat munzam karşılıkları hesabı son bir aydan beri hemen hemen hiçbir hareketlilik göstermemiştir. Bu gelişim. bankalann mevduat birikiminde bir yavaşlamanın olduğuna lşaret etmektedir. • Konvertibl döviz alacaklılnn hesabı 99 milyon TL'sı artarken, muhtelif dövizlerde 165 milyon TL'sı azalTna olmuştur. • Gçtiğimiz bir hafta içinda aktifteki hesaplam emisyon azaltıcı yönde ve pasifteki hesapların ise arttırıcı yönde hareket etmeleri sonucu emisıon 686 milyon TL'sı azılmıştır. Kadtnca bir moda Dr. Müh. Sedat ÖZKOL Dünyamızı Bekleyen Tehlikeler Birleşmiş Mılletlerin 1961 71 yılları arasmaki genel sekreteri Birmanya'U UThant (19CÖ)74), 1969 yılındaki bir konuşmasında şunları ijiemiştir: «Ben durumu dramatize etmek istemiyorum, taa Birleşmiş Miiletlerin Genel Sekreteri olaık bana ulaşan bilgilere göre, bu meclis üyeleinin eski kavgalannı unutmak, dünya çapıada irlikte çalışmağa başlayarak silâhlanma jaıiJjiı durdurmak, insanlık âleminin yaşavnş iOjulırını düzeltmek, nüfus artışı patlamasını aşağı eviyede tutmak ve gelişme için zorunlu olan jtepiyi vermek için, tahmin ediyorum ki, on ıllık bir süreleri kalrmstır. Eğer önümüzdeld n yıl içerisinde, dünya çapında bir birlik elde sdilemezse, korkanm. sözü geçen problemler ıyle bir çapa erişecektir ki, artık onlann hakından gelmek, insan gücünün üstüne çıkacakır.» Gerçekten dünya nüfusunun büyük Lir hızıa .rtması nedeniyie, gıdalanmanın daha şimdiden myük ölçüde yetersizüği, endüstrileşmenin yüz 'Uımızda korkunç bir ölçüde gelismesi sonucu, lünya atmosferinin, deniz. nehir. göUerinin kirenmesi ve bunun insan sağiığım tehdit edecek jir düzeye gelmesi, nihayet. dünya hammadde •ezervlerinin hızla tüker.mesi. günümüzün yaan bir gelecekte çözübmesi gereken en önemli jorunlarıdır. \'akıa pek çok kimse, insanlıK âleminin kaderinin. hattâ belki de yok olup ülTiamasının, bu probiemlerin geniş ölçüde ve hızla çözümüne baglı olduğu kanısındadır. Ancak bu sorunlann yözüm olanaklarını arayan ve bu konuda aktif olarak uğraşanlarm sayılan da çok sınırlıdır. Yakın geleceğin en büyük tehlıkelerinden biri, hızla artan dünya nüfusunun beslenme olanaklanmn çok azalmasıdır. Bu yıl 4 milyarı asan bu nüfus, artış aynı hızla sürdüğü takdirde 2C0O yüında. 6 buçuk milyarı bulacaktır. Halbuki daha şimdiden, Afrika'dakl Samb;a Cumhuriyetınde doğan 1000 çocuktan 200'ü. Kindistan ve Pakıstan'da 14Uı, Güney Amerika'daki Kolumbia'da ise 82sı, daha bir yaşlarını rt<'ldurmadan ve bir çok gelişmemiş ulkelerde de okul çağlarından önce pek çok çocuk, bazı h&stahklann yanmda, Daş neden olarak, yeterl; gısxlabt*ıHirİpr nikel, 31 yıl sonra alürrünvum, 21 yıl sonra kurşun, 20 yı) sonra petrol, 18 yıl sonra çinko, 15 yıl sonra kalay, 13 yıl sonra gümüs ve 9 yıl sonra da altıu kalmayacaktır. Bunun önüne goçmek, daha dofrusu tukenme süresirt uzatnıak ancak, önemli hammaddeleri, artıklarından elde etme metodlannı geliştirraek, yerine kotıulması olanaksız olan hammadde tüketimini de, en asağı seviyede tutmakla mümkün olacaktır. Çevre sağlığı problemi de, dünyamız için çözümü hayatl olan sorunlarm başmda yer alır. Özellikle endüstrisi gelişmiş ulkelerde, endüstri artıgı bir çok zararh madde, havaya, denizlere, göl ve nehir sulanna kanşmakta ve bunlar canh yaratık sağiığım ciddî bir şekilde tehdit etmektedir. Bu zararlı artıklar arasında en çok incelenenlerden birisi, kuUanılması bugün bir çok ulkelerde yasaklanan DDT'dir. Öte yandan, çok zehirli kurşun ve civa buharlan ve daha birçok zehirli madde, ekzos gazOan, çöp yakma tesislerl, fabrika dumarüan ve tanmda haşere imhası için kullanılan ilâçlarla, atmosfere geçer. Bugün endüstride enerji eldesi için kullanılan kömür, yağ ve doğal gazlann yanmasmdan meydana gelen karbondioksid gaza da atmosfere karışır. Havadaki karbondioksit miktan 1860 yılından bu yana yüzde 30 artmıstır. Anoak atmosfere kanşan bu gazın hangl oranmm, dünya ikliroini bir daha düzeltilmesi olanaksız bir şekilde değiştireceği, bugün daha bilinmemektedir. Endüstrinin neden olduğu çevre sağlıgı sorununun önüne, belki yeni teknik gelişmelerle bir dereceye kadar eeçUebüir. Ancak bunun için çok büyük giderlert gözıe alraak gerekir. Nitekim Bırlejik Amerika'dakı çevre sağlığı kotrutesi. 1975 yılmda bu amaç için 105 milyar dolar öngörmüştür ki, bu para ülkenin hava ye sulannın kısmen temizlenmesi ve endüstri artıtlarının bertaraf edliınesi için gereklidir. Bu mürtara endüstrinin yüzde 42 oranında katüması da. komite tarafmdan istenmiştir. Dünya toplumları, Keleceğin büyük tehlike ve güçlüklerini önleme çarelerüıı daha hâlâ ö«renememislerdir. Ama bu durum şimdiki gioı sürüp giderse, nihayet bir gün, durmadan artan ve thtiyaçlan çoğalan insanlan barındırma, ola Cumhuriyet Reşat Hamit Aziz Napolyon 24 ayar 22 ayar A LT 1 N 660. 665. 850. 860.660. 665. 6 1 0 . • 620. 725. • 750.90.20 90.30 82.90 • 83.00 T A K Vi M 25 MART 1975 Güneş Öğle Ikindi Akşam Yaîsı İmsak 6^5 11.30 13.20 5.55 16.49 9.24 19.26 12.00 20^8 1.32 5.17 9.53 Ders Verilir Aimanca ve ayrıca Almanca ve Türkçe Fen dersleri veriUr. Tel: 26 55 31 Cumhuriyet 2271 K.4Y1P 34 AH 143 otomobil plâkamı kaybettim hükümsüzdür. Necati ALBORA Cumhuriyet 2272 1975'in modası tek kelime ile tammlamak gerekirse «kadmca» bir moda olacak. Uzayan erkeksi giysilerln ve pantolonlarıtı etkisinden kurtulan moda, aiabildiğine duygulu ve şiirli. Sert hatlar, sert renkler, sert kravatlar yok bu mevsim. Etekler günün gözdesi, rahatlık yeni modanın ana kuralı. MONTLAR: Çok bol, çok rahat, astarsız. Bazılarmda bolluk belde bir kuşak kemerle toplanıyor. Reglan kol kesimleri, tru vakar bol kollar dikkati çekiyor. Çoğu yakasız, dügmesiz. Tam yaz modasma göre serin ve rahat. Cepler hemen daima «PARlSİENNE» HAVA: İşte nulz. «topluluğun taşbebeği» yar» dikişlerde gizli. bu hava içinde sunuldu Vakko' Londrah Susan Travers, «en günun giysileri. Avrupa'nın çeşitli zel bacaklı manken» DüsseldorfTAYYÖRLER: Hafif buluzan, memleketlerinden gelen man lu Hildegard Miranda, «mükemkıvrak. Basklar kısa. Zanaan za man gorfeli. Çoğu emprimeden. kenler «parisienne)) bir hava için mel bir ev kadınii). Bourgognelu TRENÇKOTLAR: Çoğu roba de Gatsby ve Daisy'yi canlandır (Fransa) Dany Ribot, «entellektüh. Büzgüler var arada. Lake, dılar pod^umda. el manken». Parisli Sandra Lecparlak trençkotiar mevsimin en VE MANKENLER lerg, «Adalar kuşu». GuadeloupTj çekici özelliği. (Antüler). Vakko'nun özel defilesine kaELBİSELER: Bi r gecelik katılmak için Fransa'dan getirilen Josie Mac Gregor vs. dar rahat. Robalı, büzgülü. Önmankenler ise, şöyle tanıtıldı de patlar. kimono kollar, kare gazetecilere: Geçtiğimiz hafta sonunda Iskesimli kol yenleri yeni moda«Beyaz gecelerin siyah prense tanbul'un giyimine düşkün kinın yeniliği. Büzgüler aiabildisi» Burundili (Afrika), Esther şılerine Vakko'nun sunduğu ğine, verev etekler günün her Kamatari, dansm her çeşidini «moda ziyafetinin» malzemesi iş saatinde geçerli. Şörruzye elbibilen Abingdon'u (Ingiltere) Lin te bunlar. Defileyi görememiş oseler saltanatını daha değişik da Stojanoviç, «bazen son de lanların tanıtılan giysilerle, manbir görünüm altında 1975 yarece ağırbaşlı, bazen de hoppa» kenleri birleştirip, üstüne de zmda da koruyor. Etek boylan Münih'li Doris Brugger, «gerçek Fitzgerald'ın «Muhteşem Gatsby» uzun. Diz kapağmın bir karış bir parisienne» Parisii Babette sinin havasını eklemeleri, her altından ayak bileğine dek. Ayach, «6 dili su gibi konuşan şeyi gözlerinde eanlandırmalan Lezciseli» (Polonya). Karina Sc için yeterli. AKSESUARLAR: Bol bol eşarp lar, şallar. panlar, romantik kloş şapkalar. drapell kemerler, ince atkılı zarif pabuçlar. KOIAŞL.\R: İnce, serin, yumuşak, akıcı, krepler, krepdöşinler. jarseler ve vualler. Gündüz elbiselerinde de incecik pamuklular, poplinler. RENKLER: Alabildiğine bay( Mtclisimebusan Cad. 81, Kat 2 Fındıklı) gın, rüyalı. «Muhteşem Gatsby» filmüıin şiirli tonları. Açık pem beler, solgun maviler, uçuk sanlar, fildişi beyazları. MEVStMİN SÜKSESİ: Degrade modeller, açıklı, koyuiu Şile bezinden, ipeklisine, müsünine. düz renginden emprime sine dek. ERKEK MODASI: Kadınınkine paralel. Rahat ve şık. Yumuşak Telefon: 49 76 29 49 80 10 49 80 11 hatlar bedeni sarmayan ceketler, Kaçak çaylara renk vermek için kullanılan boyanın kanser yaptığı öne sürüldü GAZİANTEP ÇayKur Genel Müdürü Teoman Yayın. Gaziantep Valisi Mustafa Yörükoğlu'na bir ya2i göndererek kaçak çaylar konusunrfa bilgi ver miş, halk sağiığım tehlikeye düşürdüğü gerekçesiyle yurda < o =kulmaması için gerekli tedbirlerin alınmasını istemiştir. ÇayKur Genel Müdürü Teoman Yayın, yurda kaçak olarak sokulan Seylan menşeli çaylarm insan sağlığına zararlı boyalarla renklendirildiğini ifade ederek, bu çaylardan alınan rümunelerin Ankara Üniversitesi £ira at Fakültesinde tahlil edildiğini, İçlerinde saSlığa zararil Fastrede boyasının tesbıt edildiğini belirtmiş'.ir. Genel Müdür Yayın ayrıca, Dünya Gıda ve Tanm Teşkilâu İle Dünya SaŞbk Teşkilâtının ortaklaşa kurduklan Dünya Gıda Tüzükleri Komisyonunun on yılı bulan çalışmalan sırasında boyalar İçinde sadece beşinin insanlara zarar vermediğinin tesbit edildiğini, kaçak Seylan çaylannın Ise tnsan saglısına zararlı boyalarla renklen.dirildiSini söylemiştir. Seylan menşeli çaylann yüzpr gramlık alüminvum kaplı ve üzeri Arapça yazılı ambalâjlar halinde vurda ?ofcu!dugunu belirten Yayın, Pastrede boyası He renklendirilen bu çayların Türk Eğitim Vakfı ÇELENK BAGIŞLARINIZ İÇİN EMRİNİZDEDİR
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear