25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CÜMHURİYET 22 Mart 1975 YEDt Üç gün önce Santral garajında başlayan otobüs grevinin nedeni Belediyenin 350 lira olan gişe kiralarını 1050 liraya Izmir'deki otobüs şoförierinin grevi, duraklardaki kuyruklann gün geçtikçe uzamasina yolaçıjor. TARTIŞMA Ulusal savaş sanayii Amerikan askerî yardurunm kesildiğinden bu yana sorumlulanmısn büyük bir kısnu; «Amerika Kongresi yanlıs kBrar aldı. Amerika Kongresl Amerika'ya yazık etti, NATO'nun bir kanab çöküyor, NATO'ya yazık oldu. Kongre'nin. Ford re Kissinger gibi düşünmesi gerekir. Kongre Yunanlılann etkisinde kaldı» gibi sözler söyledikçe, kendi kendime kahroluyordum. Ve diyordum ki beyler, burada yazık edi'.en biri varsa, o da, Türk Devletidir. Zira çok zor bir anında müttefikleri tarafından yalnız bırakılmış ve bununla da yetinilmemiş, sözde en büyük müttefiki ve de dostu tarafından, savaş halinde iken, silâh ambargosuna alınmıştır. Şu halde, yapılacak şey yurdumuzu bu çıkmazdan kurtarma çarelerini aramaktır. Şükürler olsun M, 1975 raalî yılı Millî SaTunma bütçesl Türkiye Büyük Millet Meclisinde görüşülürken, bütün partl yetkllileri, bu gerçeğe parmak bastüar. Üzerinde birleşilen nokta, «Ulusal Sa\aş Sanayii»nin kurulmasıdır. Bütçe görüşmelerinde konuşmaalar. ulusal savaş sanayiinin kurulması için gerekpn malî kaynaklaraı halktan fedakârlık beklemekle karşılanacağını. bunun için de «Kemerleri sıkmak» gerektiğini belirtmişlerdir. Şurası bir gerçektir kl, Türkiye'nin kurtarüması; her zaman ulusal gelirden en az pay alan, bir kanş toprağı bulunmayan, bir iş için başvurduklarmda bütün devlet kapılan yilzüne kapananlar tarafından olmuştur. Hiç olmazsa en büyük katkı bunlanndır. Ancak, bu kaynai sorununu biraz lrdelemelc lstiyorum. Türk halkının fedakftrlık beklenen kesiml zaten normalin altmda beslenmektedir. Halk bir deri bir kemikten ibaret kalmıştır. Kemik esnek olmadığından, kemerin daha fazla sıkılmas: olanaksızdır. O halde, yeni kaynaklar aramanın zorunluğu ortaya çıkmaktadır. Bu kaynakları birkaç noktada toplayabilîriz: Türk vergi sisteminin yeniden düzenlenmesi gerekir. Bununla, gelire oranlı bir verginin uygrulanması, vergf kagakçı'iisınır; önlenmesi ıçin çareler aranması, örneğin agır tnüeyyide konması, vergi tahsili ve vergınin konirolüne etkiniık getirilmesijie yeni kaynahlar sağlanabilir. Özel kesim, özellikle sermayesini kısa bir zamanda kendisini araorti edebilen ve kâra geçebilen alanlara yatırmak ister. Bu gibi yatırımlarm ulusal kalkmmamıza yararı bulunmadığından, devletin kalkınma politikasma ters düştüğü için devlet ve dolayısıyla Devlet Plânlama Tesküâtl bu yatırımlara izin vermez. İşte bu eibi atü kalan sermayeyi yasal faiz karşüığında savaş sanayiine aktarmak mümkündür. Yatırdığı sermayenin, fazlasını her yıl kâr olarak, mensubu bulunduğu devlete transfer eden; Türkiye'nin ulusal çıkarlan söz konusu olduğunda üretimini durduran veya bağlı bulunduklan devletin emriyle ambargo uygulamaya kalkışan yabancı şirketlerin devletleştirilmesi, hiç olmazsa, bunlarm kâr transferine engel olmakla yeni ve tutarlı kajnak sağlanrmş olur. Bu durumda hiçbir kimse veya devlet bizl rejimden sapmakla suçlayamaz. Zira ortada duran sorun, Türk Devletinin sorunudur. Evet Türlc Devletinin yasayabilme sorunudur. Ulaştırma politikamız değişmeli Ulaştırmada beş ana hizmet birımi kullanılmaktadır. Bunlar, demiryollan, karayollan, denızyolları, havayolları ve bora Uatlandır. Bu beş ulaştırma b:rimmin kullanımı, birinın diğerıne olan seçenek nedeni ülke kalkınma plânının aynlmaz bir parçasıdır. Bunu aşağıda sunacağım yarutlamalarla göstermeye çalışacağım. Ulaştırma Bakanlığı Danışma Yüksek Kurulu altıncı toplantısında sunulan bildirgelerdeki rakamlara göre 1972 yilında karayollannda 61,325 milyon yolcu/ Km. ile 25,700 milyon ton/Km. yük, demiryollarında 4,850 milyon yolcu/Km. ve 6.600 ton/ Km. yük, denizyollannda 1.741 milyon yolcu/Km. ve 7,417 m;lyon ton/Km; havayollannda 498 milyon yolcu/Km.lik hizmet üretilmiştir. 1970 yilında ise bu rakamlar; karayolları 4W11 milyon yolcu/Km. ve 6.091 milyon ton/Km; denizyollannda 133 milyon yolcu/ Km. ve 6,091 milyon ton/Km; denizyollannda da 3,444 milyon yolcu/Km. ve 6.091 milyon ton/ km. denizyollannda 133 milyon yolcu/Km. ve 3,711 milyon ton/ Km; havayollannda 30 milyon yolcu/Km. şeklindedır. Ayni bildirgelerde açıklandığına göre, 1 ton/Km. hizmet üretmek içm demiryollarında 1 birım yakıt tüketiliyorsa, karayoüaruıda 9.8; 1 yolcu/Km. hizmet üretmek için gerekli yakıt demirjollarında bir ise, karayollaruıda 11,6; havayollannda 45,8 şeklindedir. Ülkemizde. yukarıda saydığımız beş taşıma sistemınm yük ve yolcu taşımasında her sısteme düşen payı ise şöyledır: Karayollan yolcu taşımalartnm • 91.4'nü, o yük taşımalarınm ise »o 64'ünü gerçekleştırmektedir. Diğer sistemler ise, demirj'Oİîan yolcu tasımalarının o/'o 7,6'sını yük taşımalarının '.'> 22,4'ünü, demiryollan yük taşımalannın •• 13,6'sını / gerçekleştirmektedirler. Dünya ortalaması ise karayolları « • 28,6, demiryollan payı • »b 71,1 şeklindedir. Yolcu taşımalannda da aynı şekilde kitle taşımasını tercih eden sistem'ıer dünyaca kabul edilmektedir. Görülüyor ki; Ülkemizde taşıma hizmeti üretimi ülke yarann* olmıyan bir biçimda gelişmiş ve sonuçta bu rakamlar ortaya çıkmıştır. Türkiye kapitalist yöntemle kalkman ülkelerin kullandığı modelin de ötesinde, kendine özgü, montaj sanayiini geliştırme temeline dayaü bir yöntem uygulanus üı. Bu rakamlan paraya dönüştürüp konuyu daha gercekçi tartişmakta yarar vardır. Şayet Türkiye yük taşımalarmda taşıma sistemleri payını dünya ortalamasında gerçekleştirse idi; karayollan payı •» 28,6, de/ miryoüan payı <» 71,1 ohnası • ! gerekirdi. Gerçekleştirdiği yüzdelerle bu rakamlar arasındaki fark, karayollarinda V 35,4 ülo ke aleyhinedir. 1972 yilında ülkemizde Üretilen toplam yük taşıma hizmeti yaklaşık 40.000 milyon ton/Km.dir. Dünya ortalamasına göre, karayollan bu hizmetin 11.440 milyon ton/ Km.sini; demiryollan da 28,440 milyon ton/Km'sini taşıması gerekir. Oysa taşıma yukanda verdiğim değerlerda gerçekleşmiştir. Karayollan taraflndan fazladan taşımmş olan 14^60 milyon ton/Km. hizmeti yine yukanda verdiğim birim yakıtla çarpsak ve bu birim yakıtın Türkiye'ye maliyetini on kuruş kabul etsek 13,9 milyar Türk lirası ulusal kaybımız oldugu ortaya çıkacaktir. Gerekli hizmeti Üretmek içüı karayollarinda ortaya çakan büyük trafik ve bunun sonucu meydana gelen trafik kazalan ile, karayollan yapım ve bakım masraflannı da unutmamakta yarar vardır. Ülkemizın petrol ihtiyaa için yılda 800 milyon dolar civannda döviz ödediği ve bu nedenle bü^ k ölçüde dışa bağımlılığı hatırlarursa konunun önemi daha iyj anlaşılacaktır. Yukandaki değerlendirmeler ışığında ülkemiz ulaştırma politikasuıın derüal değiştirılmesı gerektıği sonucu çıkmaktadır. Yeni politika demiryolu • deni2yolu organizasyonuna dayalı, kitle taşımasını öngören bir nitelikte olmalıdır. İzmir'de otobüs grevinden binlerce vatandaş etkileniyor ÎZMİR Santral Garajda otobüs grevi devam ediyor. Belediyenin gişe aylıklannı, giriş ve çıkış değerini yükseltmesini prote=;o amacıyla taşıt şirketlerinin üç ürün önce başlattığı grev 100 bine yakın vatandaşı etkiledi.. Süleyman ATEŞ A.Ü. HUK. FAK. ÖGRENClSl Hikrr.et Binlerc* Insanın otobüs çığırtkanlarmdan kurtulduğu Santral Garajda çıt yoktu dün. Vatanda CETİNKAYA şın kolundan yakalayıp tstanbula üç kez aktarmayla 24 saaf.e götü. ren otobüs şirketlerinden tutun Kısa Pantolon,, karıkatür yarışması bu yıl ülke düzeyinde yapılacak (I Türkiya Çocuk Esirgerne Kurumu Istanbul İl Merkezınce bu yıl ülke düzeyinde düzenlenen iUcokullar «Kısa Pantolon» karikatür, yansmasına başvurma süresi 31 mart pazartesi günü sona ereceictir. Geçen yıl sadece Istanbul düzeyinde yapüan yanşmanın kapsamı bu yıl ülke düzeyinde genisletilmiş ayrıca ilçiyi arttırmak üzere yansma ödülleri arttınlmıştır. Yeni düzenlemeye göre ilkokul lann her sınıfı için ayrı rieğerleme yapjlacak ve her sınıf için ayn ayrı birer birincilik, ıkincililc ve üçüncülük ödülleri yanında ikişer mansiyon verilecektir. Yarısma sonuçlan 15 nisan salı günü açıklanacak ve ödüller 23 Nisan Çocuk Bayramı'nda dağıtılacaktır. Eserler Istanbul, Ankara ve İzmir'de sergilenecek, ayrıca kitap halinde yayımlanacaktır. Yanşma jürisinin saptanması nedeniy le dün bir basın toplantısı düzenleyen Kurum Istanbul İl Merkezl Başkaru Mehmet Yıldınm geçen yılki yanşmaya 497 eserin katıldığmı ve Istanbul'da açılan sergiyi 15 bin kişinin gezdiğini belirtmis, ilginın bu yıl daha da artmasının beklendiğini söylemiştir. Jüri başkanı karikatürist Semih Balcıoğlu da geleceğin karikatürrülerinin yanşmalardan eıkacağını öne sürmüştür. Balcıoğlu yarışmanm önümüzdeki yıllarda da uluslararası düzeyde olmasına çaIışüdığım eklemiştir. Sadece ilkokul ögrencilerinin katılabileceği yarışmanın bu yılM jüri üyeleri de şöyle saptanmıştır: Mehmet Yıldınm, Semih Balcıoğlu, Güngör Kabakçıoğlu, Turhan Selçuk, Ferruh Doğan, Mustafa Eremektar, Tan Oral, Aylft Kurucuk, Filize Tepeler, Vedat Demirci. Hurşit Ungay, Neclâ Berkant. d« çalışm» onurluluğunu sağlamlığıyla bütünleştiren şirketlerin sorumlulanna değin tüm çalışanlar suskunluğun içindeydiler. Urfa'ü Hamit Yüksel, karısı ve çocuklanyia ne yapacağım şasırmıs, tuhaf tuhaf bakıyordu insana» Trabzon'lu Yaşar Ergün, bir şa.şkınlığm içinde çaresizlikten kıvranıyorlardı. Evet. 100 bine j'akın insan ifci gündür süren otobüs grevinden ötürü Izmir'den dışanya çıkamıyorlardı... Motorlar susmuş, direksiyonlar kilitlenmiştL Amaca ulaşmak içm en geçerli yol, direnisti o zaman.. Aynı işçiler gibi, öğrenciler gibi, ve öğretmenler gibi. Urfalı Hamit Yüksel, «Trenle nasıl gideriz Urfa'ya bejim..» diye çaresizliğini düğümlüyordu. Hasan Çınar, soluk soluğa bir o yana bir bu yana gidip geliyordu. Özgürlük kâğıt üstünde kalmamalı Benim inancıma göre toplum, kural ve yasa demektir. Kuralsız ve yasasız insanların birlikte yaşamaları mümkün değildir. Herkesin gönlünce bir dünya kurarak yaşamaya kalkışması, engın bir zaman akışı içerisinde toplumun kazandığı değerlerin yerine, çoğunlugun olumsuz tepkisine karşın, kişicei duygu ve düşüncelerin, değerlerin egemen kılınmak istenmesi; insanlara DİKTA ve TERÖR'den başka birşey asla veremez!. Eskiler, yenileri gelinceye dek tarafımdan gereken saygıyı görecekl • .• dir... Ben, özgurlüğün bayrağı olarak da, duşmanı olarak da bireyi kabul ederim. Çünkü, kendisine toplumca tanınan hak ve özgürlükleri, bunlan tanımayan diğer insanlara ve kuruluşura karşı savunacak kişidir. Birey bir yanda özgurlüğün bekçüiğirü yaparken öte taraftan onu yoketme eğiliml ve eylemini sergüemektedir. Toplum ve onun yarattığı ortak sosyal değer sistemleri. kural ve yasalar olmasa, insanlar en ilkel ve acımasız yarankları, hay\anları bile çok gerilerde bırakırlar... Yapılacak iş. toplumun özgürlüklerine sahip çıkacak kuruluşlar gerçekleştirn.ek ve güçlendirmek olmalıdır. Birey; zaman aşımına uğramış, geçerliğini yitirmiş ve günün koşullarına yetmiyen, cevap vermiyen kural ve yasaları yenilemek, değiştirmek için. toplumda kendisine düşen görev ve sorumluluklan yerine Betirmek zorundadır. Ancak sayılan görevlerini, sorumluluklarını yerine getirirken, yürürlükteki kural ve yasaların sınırını aşınamaya azami dikkat etmek, toplumun bir kesimini rencide etmemeğe. insancıl ilişkileri zedelememeğe yeterli ve inandıncı bir çaba harcamakla ytl kümlüdür. Çünkü, yetersiz ve istenmiyen kural ve yasaları; yenilemenin. değiştirmenin en doğal yolu mevcut kural ve yasalara uymaktır. Kural ve yasaların dışmda kimsenin, baçkalannın yasanıına, davranışlarına, kararlarına asla dil uzataıruyacağı, kimseyi kendi beyin ölçülerine uvmaya zorlayamıyacağı, herkesin birbirine içten saygı duyabileceği. gerçek hoşgörünün huküm sürdüğü, sakin ve mutlu bir toplum istemek haksızlık mıdır? İnsanlann bütün çıkarlann ötesinde, kural ve yasaların feapsadığı alan içinde, duygulann köleliğine son veren, aklın efendileri tarafından tarafsız bir gözle değerlendirüdiği bir toplum istemek ham bir hayâl, bir ütopya oiabüir mi? Benim görüşüme göre, bir şeyi sadece kendisi için istemek; o şeyi inkâr etmekle eştir. Hak ve özgürlük. herkesin malı ıse anlamlı ve değerlidir. Yaşayışımızın bir parçası olmuşsa bizimdir. Kâğıtlarda süslü cümleciklerle satırlara dizilmiş fakat cansız hak ve özgürlükler neye, kime yarar? Amerika ne çabuk unuttu? Baçkan Pord, Nobel Barıj öcfülu kahramanı Kissinger, Türkiye'ye askeri yardımm kesilmesinin çok sakıncalı olacağını söyleseler de, Kongre'deki etkisiz savunmalan havada kaldığına göre, onları da 5 şubat karan içinde görmek gerekir; daha doğrusu Amerikan halkımn kimisi istenniş, kimisi isteroezmiş yargısı lâft» kalır, karşımızda katı yüzlü bir Amerika var. Erv yetişkinlerinden özene bezene seçtiğimiz o yiğit Kore Tugayımız, bunahmlı meydan savaşlnda kendini harcarcasına gösterdiği ölüm kalım atılımıyla, bir Amerikan ordusunu yokolmaktan kurtarmıştı. Amerikalılar ne çabuk unuttular? Bir nükleer savaşta ilk hedef olmayı göze alarak, birçok üslerin yurdumuzd'a kurulmasına izin verdiğimizl, dostluğu daha pekiştirelim diye lkili anîaşmaîar imzaladığımızı Amerikalılar ne çabuk unuttular? Bir zaman barıs gönüllülerinln kötü niyetlerinl bile bile yurt düzeyine yayılmalanna, CIA'nın densizce tutumlanna, çeşitli yöntemlerla karşılığı ödenerek ahnan silâh ve malzemenin Ikinci türden oluşuna, yedeğin, desteğin üç »ya büe yetmediğine ses çıkarmadığımızı, bir saflık simgesi de olsa, «Büyük müttefikimiz, dostumuz Amerika» diye sevgi çığhklan attığım^ı, gerçeği çok önceden sezen gençleri, aj'dınları dostumuz gücenmesin kaygısıyla eylem dışı ettiğimizi, gene dostluğutnuza gölge cîüşmemesi için, büyük yararlarımıza karşın birçok ülkelerin uzanan dost ellerine sırtımızı çevirdiğlmizi Amerika ne çabuk unuttu? Jeopolitik değer bakımmdan NATO'nun en kritik bölgesinde bulunmaraıza karşın, eski dostumuz bu ülkeyl «1leri Karakol» olarak değerlendirmek gibi kısır bir strateji görüşünden aynlmamıştır; bu kısır görüş yardıma da yansımıştır; yanm milyonluk askeri gücü yanında yediden yetmişe savuntnayı göze alacak olan bir ülkenin ilerl karakol görevini yapacak ölçüde pekiştirilmesl bile ard planlara itilmiştir. Salt duygu yüklü, Bum sermayesine, oyuna tfayalı sempatl yüzünden, NATO'nun savunmasında bir paravana olacak komşumuz Yunanhlara, Amerika'mn ayncahklı işlem yapmasma bir diyeceğimiz yoktur. Ama özel, ki?isel duygular, cikarlar bu kerte pervasızca, sorumsuzca atılımları gerektirmez. Bu tutum NATO örgütünü birleçtiricl değil, aymcı bir nitelik taşır. Amerika'nin karan açık: 5 şubat karariyle Türkiye'nln NATO'dan, diğer anlaşmalarından çekilebileceğin! umursamıyor demektir. Bizim önsezgimizi aşin Amerikan hayranlığı körletmîştir. Herke^i kendimiz gibi sanıyoruz. Oysa tarım çizgisinde kalmamı?a. sanayi kesiminde yanıltılara saplanmamıza Amerika'nm salt kendini gözeten uygulamaları neden olmuştur. Bu memleket Atatürk çizgisinde ilerleyememişse, az gelişmiş bir çizgide kalmışsa, birtakım bölücü, birbirine düşürücü akımlara iülmişse, bunlar hep Amerika'mn bize başka gözle bakmasmdaa ileri gelmiştir. Neyse ki, tarihimizd'e çapraşık bir dönem kendiliğinden kapandı. Türkiye, safhğım bırakacak, bir kurt gibi her şeyini, her işini kendisinin yapması gerçeği içine kısa sürede girecek, başlananlar geliçtirilecektir. Onurumuz her şeyin üstündedir, bunda kimsenin kuskusu olmasın. Neden direniyorlar îzmir Sınırü Sorumlu Otobüs ve Temünal İşletmecileri Derneği Başkanı Mehmet Niyazioğlu, 200 firmaya bağU 1500 otobüsün iki gündenberi motorlarını çalıştırmamasının nedenini şöyle açıkladı: «Belediye, Santral Garajında 60 gişe vardır. Hergün garaja 100 bine yakın kişi ugrarnaktadır. Bu uğrayanlann 50 bini yolcudur. Beledıye gişe kiralarına yüzde 300 ' «am.yapınca •nngvlu olarak direniş. toran ald*k. Ve uygulanJByabaşladık. Amacımız Belediyeyi uyarmaktır.» îşte böyle ar.latıyor Demek Başkanı, direnişin amacını. Belediyenin yüzde 30Olük zammı kaldınlır.caya dek direnişin süreceğini de ekliyor ayrıca... Giselerin önüne pankartlar asılmış. Şöyle bır tanesine göz atıyoruz. Â>nen şunlar yazıli: «Sayın yoicularımız, Bızim aracılığımızla sizlerin onmzlanna yüklenmek ist«nen zamlara hayır. Îşte bundan ötürü çalışmalanmızı durdurduk. Üzülerek bildiririz.» Aşık Veysel anıldi Ünlü Halk Ozanı Aşık Veysel. ölümünüa 2. yıldönümünde doğduğu köy olan Sivas'm Şarkışla ilçesine bağlı Sivnalan'da anılmıştır. Veysel'in Sivrialan'daki mezarı başmda düzenlenen anma töreninde, onun kişiliğini ve yaşamını dile getiren konuşmalar yapılmıştır. Ankara'da da Körler Okulunda bir anma töıeni düzenlenmiştir. Tören süresince Veysel'in duyuşunu, sezişini yansıtan kendi türküleri öğrenciler tarafından çalmıp söylenmiştir. Fotoğrafta, ünlü halk ozanı Aşık Veysel'in Istanbul'da Gülhane Parkındaki heykeli önünde düzenlenen anma töreninden bir an görülüyor. Bilet fiyatına zam olmayacak Belediye Başkanı lhsan Alyanak ise, otobüs grevinin ıki gün içinde kalkması gerektiğini söylemiştir. Alyanak. gişe kiraları ile garaja giriş ve çıkışlarm Belediye Meclisince karara bağlandıgını ve vilâyetın onayladıgını belirterek şoyle konuşmuştur: «Bilet tarıîelerine zam olmayacak. Halk gerçeği bıliyor. Anayasal düzenin dışına kimse çıkamaz, tzmir'ı komisyoncularm ve soygunculann eline bırakmayacağiz. Btz vatandaşın sorunlarmı halkçı bir açıdan çözümîemeye çalışıyoruz. Biz yeni bir uygulama get'.rdık. Bu uygulama ile işler düzelecektir.» Orman Fakültesini basan komandolar öğrencilere saldırdı Önceki gün ve dün Orman Fa f kültesine baskın yapan komandolar, taş, zincir ve sopalarla 8 • 10 öğrencıyi çeşitli yerlerinden yara lamışlardır. Önceki gün dersanede ilerici gazeteieri okuyan 4 öğrencı, komandolar tarafından dövülmüş; gazeteieri parçalamıştır. Olaya \ fakülte yönetimi müdahale etmiş; çatışmanın büyümemesi için diğer devrimci öğrenciler okuldan uzaklaştınlmıştır. Dün sabah derse gelen öğren I cilere koraandolar ikincı kez bas kın yaprruşlardır. Taş, zincir ve | sopalarla dersanelere saldıran j komandolar, baskın sırasında ı pek çok sayida cam da kırmış ; lardır. i «Solculan okuldan atacağız» sloganı ile dersanelere dalan ve öğrencileri atroaya ugraşan komandoların baskını karşısında, j Orman Fakültesi Dekanlığı Jandarma'yı yardıma çağırmıştır. Çok kalabalık bir jandarma topIuluğu çatışmayı güçlükle durdurmuştur. Güvenlik gerekçesi ile içerdekı öğrencilerin büjük çoğunluğu arka kapılardan d'şarı çıkarılmış; 3 kadarı da anfide alıkonarak olay hakkında ifadelerine başvurulmuştur. Oğva Kazım ATOK EM. GENERAL Öğretmenın özlük lıakları Öğretmenler, ulusal gelirden kendilerine ayrüan payuı büyütülmesi için bundan sonra, örgütsel (TÖBDER çatısı altında) uğrsşlarını daha da yoğunlaştırmalıdırlar. Bu, doğal bir hak olduğu gibi, sacıldığm:n terslne, tam anlamıyla ilerici bir davrams biçimidir de. Örgüt üyesi öğretmenler arasında, özlük haklannın aranma sım ikinci dereceden bir sorun olarak görme ve dolaylı yoldan çözüm bekleme eğilimi egemen kanımca. öğretmenln 8zlük haklannın yetersizllğl genel dü zenle tlintili görülüp önce ya. sal sınırlar içinde, genel düze* nıo değişmesi Uteniyor. Bu düşünüş ve tutum kendi roantıfı içinde doğru kuşkusus. Ancak yarardan çok sakınca taşıyor. En önemlisi de soruna bu acıtfan yaklaşmanın belirlediği tavır, öğretmen topluluğunun ilsrıci etkmltğirj azaltlyor. Çünkü ötretmenin ilerici işlevini yerine getirmesi her şey den önce örgütsel bakımdan (örneğin TÖBDER'in) güçlü olmasına bağlıdır. Güçlü olmak ise büyük ölçüde sayıca çok olmak demektir. Oysa bugün örgüt dışında azrmsanmayacatc bir öğretmen yığını var: Yaklaçık olarak 160.000. Sorslduğunda, örgüt dışı ögretmenlerden, örgüte katılmama nedeni olarak, «Özlük haklannın yeterince aranmadığı ya da özlük haklannın aranmasına gereken önemin verilmediği» gibi yanıtlar alını yor. öyleyse TÖBDER nicel gücünün artması için özlük hsk larınm aranmasına ve savunulmasına eskisinden daha çok 5nem ve öncelik vermek zoruncfa. Çünkü nieel bakımdan güç EÜZ bir yasal örgütün İlerici iş. lerliği sınırlı kalır doğal olarak Ayrıca öğretmenler, örîüt^el uğraşlarıyla, toplumun emekçi kesimine özellikle de köylülere örnek olma durumundalar. Bllindiği gibi köylülerle en yay gın ve yakın baâı olan aydın kesim ögretmenlerr KSylüler öğretmenlerin örgütsel ul»ra<:la kavuşacskları özdeksel (maddi) olanaklan somut olarafc göreceklerdir. Sonucun somutlufu, dü?ün.ce vapılanna uygun olarak «hak almada Breütlenerek ugraş vermenin çereğini» daha kolay aîgılatacaktır kövlülere. Sanırım bu da azımsanamayacak ilerici bir etkinlik otacaktır ögretmen topluluğu için. | SSTANBUL MATBAASINDA ÖLÜM ORUCU TUTAN DÖRT iŞÇi HASTANEYE KALDIRILDI Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) tarafından îstanbul Matbaacılık 1? yerinde kanunsuz lokavt yaptıgı bildirilen lşvereni protesto amacı ile ölüm orucu tutan gençlerden dördti sağlık durumlan ajfırlaştıSından dün hastaneye kaldinlmıştır. ölüra orucu tutan dofrus isç) doktor tnrafından muavene «dilmiş ve rrıiardan dördünün saglık durnmiarının kf"""« eittiği îarüsivonlfinnin ıM?rfwi. battem ciklpnn'n t1Hh«nlanma«ırtdan a teşlerinin yükse'riijî sapta""iı<= tır. Ölüm orucu f t a n işçüeri sa§lıK fcontrolünden geçiren dok tor hastplann durumlanmn ağır o'.masi necieniv'.e hastaneye kalrtiHİmsılannı öpfförmiiş vç dnrt isni ?«K îs^nbul HasUne Öğrenci;er geçtiğimiz hafta içinde önce silâhh komandolann baskınına uğradıklarmı, can güvenlikleri için polisi çağırdıklarım, ancak daha sonrakı günlerde polis kordonu altındaki yurda Evet, otobüs grevi devam ediyor Iznair'de .. Binierce ınsan saldın yapanlarm sayısının çok Santral Garajın çevresinde yığıkalabalıklaştığıni, Jiırttan çıkallp kalmış. madıklarını, hattâ yemek yemek için dahi alt kata inemediklerini, Belediyenin 350 liralık gişe korkan arkadaşlanrun teker tekiralannı 1050 liraya, giriş ve ker yurdu terkettiklerini anlatçıkışı 750 kuruştan 15 liraya çımışlar, «En son 30 k:şi kadar karmasıyla başlayan bu dıreniş, bir grup arkadaş, polisin de bien sonunda vatandaşın omuzlarma takılıp kalacak raı, orası zi kommaması karşısında, can lıenüz belli değıl... güvenliğimiz için, MaJatya'dan çagırttığımız taksilerle yurdu ve Elâzığ'ı terketmek zorunda kaldık. Biz yurdu terkederken, komandolar arkamızdan marşlar ça lı>t>r, kurt uluması ile ve «Komünistlere ölüm» sloganları ile GAZtANTEP, (Cumhuriyet) bizimle alay eciiyorlardı. AkadeTürkiye Sosyalist Işçi Partisı mi olaylar nedeni ile bir hafta yetküileri Valiliğe başvurarak patatil edümişti. Ancak bu koşul zar günü saat 15de İstasyon alalar içinde oraya dönmemiz ve mnda bir miting düzenlemek üderslere devam edebilmemiz ola zere izin istemişlerdir. nağı yok. Akademi ve yurt yöneVilâyetçe bu başvuruya olumtimi ya bize orada okuyabilme lu cevap verilmiş, ancak sıkı emolanağı tanımalı ya da başka niyet tedbiri anıaciyle güvenlik iüerdeki okullara alınmamızı kuvvetlerinde pazar günü için sağlamalıdır» demişlerdir. i izinler kaldırıîmıstır. T.S.Î.P. Gaziantep'te miting düzenledi Mustafa YILMAN NEGATİ EGİTÎM ENSTİTÜSÜ BALIKESÎR Halil ŞAHAN ORTAOKUL ÖGRETMENÎ HACIRAHMANLI Ali Osman ADAK GEMİ İNŞ. ve MAK. Y. MÜH. Elâzığdan kaçtılar Öte yandan, Elâzığ Yüksek Öğ; renim Öfrenci Yurdu'nda kalan j bir grup öğrenci, can güvenlik ' lerini koruyabilmek için yurttan j ve Elâzıf'dan kaçmak zorunda ] kaldıklarını açıklamışlardır. KAY1P Çankaya Askerlık Şubesinden aidığım sağlık cüzdanımı kaybettun. Gecersızdır. Ramazan Rılat ÖZERİNÇ (Cumhurivet: 2208) KAYIP Nüfus kâğıdımı kaybettim. Hükümsüzdür. Gürsel ARICAN r>,,ml,,,ri,o» "5907 SSK EMEKLILERİ VE ZAM Okuyucu Mektupları Sosyal Sıgortalar Kurumu emekli aylıklarının günümüzün geçim şartlarına uygun bir düzeye yükseltilmesini amaçlayan kanun tasarısı nihayet Millet Meclisi ilgili komısyonunda, Meclıs Genel Kuruluna sunulmak Uzere karara bağlanmıştır. Kanun tasarısındaki, emekli aylıklanna yapılacak seyyanen yüzde 25 zammı yetersiz bulan komısynn yüzde 40 a çıkarrnıştır Arcak. bu arada en yiiksek enıekiı avlıâmin da bundan üç buçuk yıl önce saptanan aylık tavan ücret 4950 liranın yüzde 70'i olan 3465 lirayı geçemiyeceğini de kararlaştırmıştır. Komisyonun bu karan ay* nen kanunlaştığı takdirde uygulamada birçok çelişkiler mey dana gelecek, kazanılmış müktesep haklar yok olacak, bir kısım emekliler yüzde 40 oranında zam alırken (ayda en çok 990. TL.) bir kısım emekliler de çok az bir zam alabilecekler ve hatta hiç zam alamavacak emekliler de olacaktır. Halen, 2475 liraya kadar emekli ayhğı alanlar yüzde 40 oranında zam görurken, 2475 liradsn fazla emekli aylığı alanlara yapüabllecek zam yüzde 40*ın altından başlayarak gıtgide yüzde sıfıra kadar düşecektir. Böylece. hukuk kurallan, eşitlik ilkelen, müktesep haklar, sosyal adalet ıikelen ve zam gerekçesi bir kenara itilmiş olacaktır. Bu duruma göre zam oranı sevyanen yiizde 40 olmayıp. yüzrle sıfırdan baslayarak vilzde 40'a varan bir oranda zam yapılmış olacaktır. Paramızm değer kayıp et. mesi, geçim zorluklan nedeniyle son bır ıfci yıl içinde devlet memurlan emeklileri bir kaç defa zam alarak en yüksek emekli maaşı 5000 lirayı asmışken aynı nedenler ve gerekçe Sigorta emeklileri için niye kabul edilmeyip tavan emekll maaşı, kat sayısımn 9'a çıkarılmasıyle 5000 lfrayı geçmiş olmasına rağmen S.S.K. en yüksek emekli aylıgının 3 buçuK yıl önce saptanmıs 3465 lirada bırakılmiş olması nedenj anlaşılamaınaktadır. Devlet memurlan en yüksek emekli aylığı 3465 TL. olarak dondurulmustur. Yukarda özetle belirtilen hususlar göz önünde bulundunılarak Sayın Sosyal Güvenlik Bakanı ve TBMM saym üyelerinden sigorta emekli aylıklarına, hiç ayınm yapmadan sey. yanen vüzde 40 oranında zam yapılarak tasannın kanunlaştınlmasını Sosyal Sigorta emek lileri olarak beklemekteyia. Bir S.S.K Eraeklisi ISTANBUL
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear