Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
IHURİYET 18 Mart 1975 TEDÎ evlet ve Hükümet askanları isterse ınalımlann ana özelliği, herkesln çözümU süzlükte aramasıdu. Oysa çözümsüzlük ikçe artan bir jrogımlukîa, 'bunahrnı büBundan da bunahm ticareti yapanlar yaır. Yetkilerini kullamnayanlar ise jeriye tortulann sorumlusu olurlar... pkı, ülkemizde olduğu gîbi... 1973 ekim erinden bu yana sürekli bir hükümet busöz konusudur. Altı aylık bir ortaklık dödışında, hep hükümet aranıyor. Ve bunaözelliği olarak bulunamıyor. Bulunamaia dofaldır. Çiinkü, hemen hernen herkes loktada buluçtugu halde, bunu değistirmek imse eyleme geçmiyor. Herkes, sonunda Cumhurbaşkanı ve Başbakanla birlikte kaı kummlan da bir seçimin kaçımlmazlı:esinlikle istedikîeri halde. seçim karannuçta en çok zarar görecek kurumdan gelie direniyorlar. Bu direniştir ki, çözürr.ü bir çözümsüzlüğe zorluyor. Parlamento, ilk bunalımda ya da ikincl bunalımın babenim aritmetik durumum hükümet kuryeterli değildir, seçime gidelim dese, diyeçoktan sorun çözümlenecek. Ne var ki, iyor. Diyememesinde de l:endince hakheçim, seçilmemeyi de içinde taşır... zaman. ya çözümü varolan parlarnentonun n çıkarmak zorunluluğu dogar ve her tür nldınlan göze almalıdır. Ya da bir tepki >u olmasına karşın çıkıs yollannda oldukyiik yetkiler tanıyan Anayasa'ya başrurmak r. ? yazıfc H. titizlik Te demokratik lnanctn iği güvencesi. bazen demokrasinin yitirilin de gerekçesi olabilir. örneğin Hindenve Basbakam Von Papen kuşku yolc >cî. îrasiye çok lnançlı kişilerdi. Ama, ÎTI. in içinde buhınduğu çıkmaz karşısında. bu inanca dayanarak eylemsiz kaldıklan îitler'in. ülkelerini ve dünyayı kana boyaa olanak sag'.amışlarchr. Ve yine kuşkıı yok ;ne Coty, demokrasiye kesinlikle inanan. nento gücünün yiicelifinden hiç kuşkusu an bir kişiydi. Ama, bizimkiyle aynı durum ılunan bunahm içinde, hatta kesin bir bianayasal olmayan bazı yetkileri ktılîanale Gaulle düzenllğinl sajüarmstır. Ve sonuçnlarm tarih. dünya ve kendi kamuoylannjeri aynca belirtineye gerek duyulmayacak Î bellidir. stelik. 1961 Anayasası, kimsenin olmayan eri kuHanmasmı defil, verdiği yet::ilerin anmasını beklemektedir. Evet bir tepki kudıır, ama yönetimin gereklerinde. her türlü ımı da varsaydığından. ister istemez bazı nlan yetkiyle donatmaktan da geri kalmarneftin. hükümet bunahmlan konusunda, lurbaşkanma, Basbakanın da yardım etle, seçimleri yenileme yetkisini vermekte!«. hem de Ar.ayasa'dakl yol izlenecek olur[eclis önümüzdeki 15 gün içinde seçime gitya da hükürnete güvenoyu vermek durut karsı karşıyadır. ite bunu sağlayacak olan Anayasa karan da, naddede tüm açıklığıyla yer almaktadır. e Ustelik maddenin başlığı da; tMÎLLET LİSÎ SEÇÎMLERÎNİN CTJMHURBAŞKA:A YENÎLENMESI» diye açıklamaktadır ;ini. ladde İse şöyledir: «Anayasanm 89'uncu re ıcü maddeieri uyannca verilen güvensizlik jebebivle, onsekiz aylık bir süre içfnde, Baır Knrulu lki defs cüişmüf ve üçöncü drfa asizlik oyn verümi? otursa, Başbakan, Cumhurbaşkanından, Mület Meclisf Mçlmlerinln yenilenmesini isteyebilir. Bu istek üıerine Cumhurbaşkanı, Meclislerin başkanlarma danışarak, •eçimlerln yenilenme'«ine karar verebilir. Yenilenme karan Resmî Gazete'de yayımlanır ve heseçime gidilir.» Maddenin gerekçesi. sorunu daha da açmaktadır. Ne var ki, burda önemli olan sorun T« belki de, Devlet ve Hül:ümet Baskanlannda çeMmserlik yaratan ana neden, sayın Irmak Hükümetinin zaten ise başlarken güveno\Tj almamış olmasıdır. Güvenc;aı almamış bir Hükümet Başkanı, yeniden güvenoyuna başvurabilir mi? Zaten Anayasa getirdiği bu kurumla bunu sağlamaktadır. Hükümet. çoğunluğu saglayıncava ya da çogunluk sağlavacak bir hiikiimetin çıkmasmı saglayacak bir seçimi zonınlu talmca güven isteyebilir. Çür.kü. yine Anayasa'nm 102. maddesi. Bakanlar Kuru'unun. Cumhurbaskanınca atanmasıyla kurulacagını kesin bir biçimde belrtmistir. 103. maddedeki ilk guren oylaması bu durıımda bir fjekil sartı» olmaktadır. Hemen ardından gelen 104. madde ise. «Bas'oakan gerekli görürse, Bakanlar Kurulur.da görüstükten sonra, Millet Meclisinden güven isteyebilir» demektedir. Güven almarmş bir hükümetin güven istemesi ise. doğaldır. Çünkü ?aten eüven alsa sorv.n kendiliğinden çözümlenecektir. Sorun dogal akıçı içinde çözümîenmedigi için Anayasa'nm o!ağanüstü durumlar nedeniyle basvunılaeak yolîarı göstermesi. Devlet ve Hükümet Baskanlan Jçin gerekli yetkileri vermci sevinilecek ve uygulanacak son çare olmaktadır. Ancak burada, sayın kişilerin kişilikleri sö* konusu edilebilir. Zaten bunahm tüccarlan da, bunu işlemektedirler. Ama. devlet hayatı ve ulusal egemenlik simjtesi durumundaki kisilerm kişilikleri, asıl böyle bunalımlar aşıldıgında ve kamuoyunun gerçek istemleri yönünde davranıldıgında. güçlenir. Kimseye hakedilmemiş yetkiler veriimez. Verilmediğine göre. üstelik verilmiş olanlar bile kullamlmadığma göre. yenl Anayasa degişiklikleri istemek, yanlı? olur. Sayın Cumhurbaşkanımn asıl yapması gereken, yeniden turlara baslamak olmamahdır. Çünkü. hemen hemen bir buçuk yıldır, yapılan turların sayısı umutsuzluk yaratacak ölcrüde çoktur. Ve bir sonuç sağlanamamıştır. Bunun yerine, Anayasal yetkiler kullanüsa çok daha sağlam bir davrams içinde bulunulur. Ama belki. üstelik bütçeçini de yasal sürede çıkararak meşrulaşmıs bulunan Sayın Irmak, yeniden iki kez daha güvene basvurma özverisine katlanamaz. Üstelik. güven almayacagı belli bir hükümet kurma özverisine katlandıgı halde.. O zaman yapılacak iş. ülke cıkarlan ve ulus istemleri dogrultusunda. her tür özveriye katlanacak bir sayın kişinin hükümeti kurması saglanmalı ve birinci güvensizlikten başlayarak, üç kez güvene basvurulması konusunda direnmelidir. ünutmamak gerek ki. seçim en demokratik yoldur. Bunalım içinde olmayan bir parlamentonun demokratikliginden bile detnokratik bir yoldur. Ve bugünkü durunı içinde, sayın Devlet, Hükümet Başkanlan gibi seçimde asıl söz sahibi olan ulusun genel çogunlugu da, bu çözümü beklemektedir. Asıl devlet adamlıgı ve asıl özveri, gerektiğinde, kendi kişiliğini bile özveri konusu yapabilmektedir. Kimse korkmnsın, ulusa hizmet için verilen hersey. kisinin yücelmesini sağlar. Küçük düsmesini değil.. Ve kimse çekinmesin yetkilerini kullanmaktan. Çünkü en büyük tehlike varolan jetkilerin lcullanılmaaı&sından doğar^. Avkut SAĞANAK Marmarm D«nizinio güneyinde büyük bir yatınm» giriseceğini büdirerek çeşitli kolaylıklardan yararlanmak isteyen Holdinglerden birisi. adı geçen fabrika ya da tesis içrn 80 bin kilowatt saat elektrik enerjisi gereksıneceğini belirtmiştir. Söz konusu fabrik» y* da tesis en fazla 200250 milyonluk bir yatınm oîd^ğu halde, yalnız elektrik üretimini sağlamaî; için devlet tarafından gerçekleştirilmesi gereken yatınm 500 milyon liradan fazla olmaktadır. Yukardmki örnek bütün özel kesim sanayi yatınmlan için söz konusudur. Teşvik tedtıirleri yolu ile, vergi indirimi, gümrük muafiyeti ve kredi olanaklarm dan yararlandırılan. özel sanavi kesimi Türkiye'de üretilen elektrik enerjisinin yüzde 77'sini tüketmektedir. Astarı yüzünden pahalı gaz türbinlerı tek seçenek haline getiriliyor • Elektrik enerjisinin yüzde 77'sini tüteten sanayi kesiminin, ucuzluk ve indirimler yoluyla üretime katkısı hiçe inerken, yatınmlan, vergi yükünü sırtlanan halk gerçekleştiriyor. • Elektrik enerjisi sorunu çığ gibi büyürken; özellikle büyük kentlerde lüks araç gereçlerle tüketimin sürekli teş/ikine karşı tedbir almak gereği kimsenin aklma bile gelmiyor. ye'deki elektrik enerjisi Uretimlnin 12 yıl içinde nasıl büyük ölçiide dışa bağiı hale üetirildiğır.i ve ulusal doğal kajTiaklann ne denlı ihmal edildiğini açıkça orta. ya koynıaktadır. Elektrik Mühendisleri Odası' nın «îstanbul'un Elektrik sorunu» adlı paneline katılan Tüikiye Elektrik Kurumu Plan Koordınasyon Daire Başkanı, FuelGil santrallannın Türkiye için ne ka. dar büyük bir sorun haline geldiğini anlatırken, «TEK Genel Müdürü ile Santrallar Daıresi Başkam'nın şrlinünün yarısı, Aıııbaıh Santralı'na ParlOü sağlayabilnıp:; uın uğraşrr.akla geçiyorn demiştir. Tüıkıye'deki Ekarj'akıtla îalışan elektrik üretim tesıslerıt;:n gereksintiiği FıjelOil ve motorin için her yıl yurt dısına iki ri.:! yar lira öcemnektedır. Bu sar::ıa İarı kommsk :çin >^apılan yaunrr la, linyıı santıalları kurulmuş oi savdı b'jgün 2 milyar hra \uri içinöe kaıır. synca ulusal Uref.K artmış olurc'.ıı. Az katkı. çok pay Türkiye'de elektrik ener;isi ve kok üretimi için, Birinci Beş Yıllık Kalkınma Planı döneminde 5 milyar. İkinci Beş Yıllık Kaikınma Planı döneminds 13 milyar liralık yatırım gerçekleştirılmiş, Üçüncü Beç Yıllık Kalkınma P'.anı döneminde ise 24 milyar lırar lık yatınm öngorülmüş iir. Yalnızca 1974 yılında gerçekleştirilen yatınm tutarı 3 milyar lirayı bulmus, bu sayı 1975 yılı için 7 milyar lira olarak hesaplanmı?ür. Bu kadar büyük yatırımlarla sağlanan elektrik enerjisini tüketen sanayi kesüni, hem çeşitli vergi indirimleri yoluyla hem de elektriği ucuza saf.n almakla bu yatınmlara çok az katkıda bulunmakta, buna karşılık dar ge lirli îççi ve ücretli kesim gerek yüksek vergi paylarıyla. gerekse elektriği pahalı satın alarak elektrik eneriisi yatırımlannı \üklenmektedir. Tck scçeneğe itilme Her ounalımda Türkıje'de bi rer ikişer kurdunılan gaz türo.n lerinın elektrik üretımindekı pa yı yüzde 4 iken. yskıt tükcrımın deki payı yüzde 25 i geçmekia dir. Ve bu piiia oüıünuyle yur disına ödenır.ektedır. İçinde bulur.üugumuz yıl ve ri nümüzdek: yıllarda karşılaiılacai olan büyük elektrik bunauımn dan yararitınaraiî. Türkıye'tle yp ni yeni FuelOil sanırallan ve ga •ürbinlen kurulması ıçın Atiiar: kulislçrınde çalıçınslar yoğui'la; maktadır. Ote yandan. sonin'j: çözünılenmesı ıçın yapılrııası st reken çalışmalar gecıktirilmeKtf zaman geçirilerek petrole daya! santrallar kurulmasmın teK s« çenek halire dönüşmesı beklsr mektedir. Dışa bağh elektrik ( nerjisi üretimine en çok fcars» c kan yetkili ve lcuruluşlar dah karşı karşıva bulundugumuz p'.el irik bunalımının ör.lerıebümes için tek çıkar yolun yeni FnıelO santrallan kurulma'i oldugur.u i nümüzdeki sünlerdç kabullenne zorunda bırakılacaklardır. Gec? zamanlar ötek: seçeneklerın ors dan kalkmssı bütün yetkililfr ortada kalan tek seçenek üzeiiı de karar vermeye itecektır. Tüketim teşvikleri Yatınm uygulamasmın yanında bir başka ilginç nokta da Türkiye'nin önemli bir elektrik darboğazı içinde bulunmasma karşın, planlı ekonomi uygulaması içinde bulunan ülkede. elektrikli araç ve gereçlerin tüketiminin büyük ölçüde teşvik edilmesidir. Türkiye'de elektriğin en çok tüketildiği saatlerde çahşmaya başlayan televizyon alıcılarmın tüketimi 50 milyon kilovatt saat'i geçmektedir. Aynı şekilde özellikle büyük kentlerde sayılan giderek artan 810 ampullü avizeler, çok büyük bir HİRFAN'LINÎN AÇILIŞI İÇİN üCZENLENtN TÖRENDE «BARAJIN. ÜLKENtN ELEKTRİK TÜKETÎMİNİ BÜYÜK ÖLÇÜDE KARŞ1I.AYAÇAĞI. BELİRTİLİYORDU. AYM SANTRAL HIZLI GELİŞİM KARŞISINDA BİR OYUSCAK GİBİ KALIYOR.. sanayi tesisinin gereksinmesi kadar elektrik tüketmektedir. Büyük kentlerimizde elektrik enerjisi tüketimi dolaylı yoldan teşvik edihrken. ülker.in Doeu bölgesi bütür.üvle unvıtulmustur. Istanbul'un 284 köyünün hepsmcie elektrik kullaruhrken. Atiıya man. Birlis, Van. Ağrı. Hakkurı vp Tunceli'nin hiç bir kövünde elektrik yo':tur. Türkiye ölçiisünde ise top'am nüfusun yüzde 6u'ı elektrik enerjisınden yârarlanamamaktndır. Buna kar^ın ver»i yükünü sırtlanmakta ve eîektrik enernsi üretimi için büyük yatırımlann gerçeklesmesine katkıda bulunmak Udıı. santrallardan üretilen elektrigin genel elektrik üretimıne oranı yüzde 59.5, akaryakıta dayalı e!ektrik üretimi ya2de 7.6. hıdrclik >üzde 31.6 iken. 1974 yılında k> mürden sağlanan elektriğin oranı yüzde 25'e diişmüş, akan.'akıtıan sağlanan elfktrigin oranı yjr'je 37.1e yüksclmiştir. Ayni yıida hidrolik santrallardan saglannn elektrik enerjisinin genel ele::trik enerjisine oranı öa yüzde 21.i'e inmistir. Devlet Piârı.'ir.a Teşkilâtı Üçüncü Beş Yıllık Kalkınma Planı ve 1975 yılı prosrammdan ahnan bu sayılar, Tüıki Dışa bağımlılık Elektrik sorununun ortaya çıkmasıyla birlikte, yoğunlaşan üretim tesısleri yapımı hemen doğal kaynaklar, dışa bağh enerji konusunu ortaya çıkarmıştır. Başlangıçta ülke kaynaklanndan yararlanarak kurulan üretim tesisleri, giderek dışa baglı hale ger.rilmiş, ulusal doğal kaynaklar bir kenara itilmiş. üretimde hidrolik termik dengesi bozulmuştur. 1962 yılında, kömüre dayalı B İ T T1 Ankara'da bir organize Sanayi Bölgesi kurulması 14 yıldan beri tartışılıyor J Talçın DOĞAN 14 yıldır Ankara Mnayi çevrelerind* tartışılan bir konu vardır. Ankara orjanize bir •anayi bölgesine kavuşmalı mı, yoksa başka almaşıklar mı düşiinmeli, Ankara'nın ianayüeşme sürecl İçinde.. Diğer bir deyimle, lanayileşme bir bölgede mi toplanmah, yoksa kentin çeşitli bölgelerinde dagınık ve basıbos halde mi bırakılmau?. 14 yılda 7 başbakan değiştiren konu için Ankara Belediye Başkanı Vedat Dalokay su açıklsmayı yapıyor: «Uzun yıllardır Ankara Organize Sanayi Bölgesi kurulması için sürdürülen ça'.ışrnalar tahmin ediyorum iki ay içinde bir sonuca varacaktır. Ankara'nın batısıncfa bu amaçla iki milyon metrekarelik bir alan ayrılm:ştır. Ankara'da ?ar.ayii bugün batıya çekmek gerekniektedır. Kentin sorunlan giderek artmakta, bu arada sanayileşme kente yeni sorunlar getirmektedir. Sanayinin sorunlarınnı bir ölçüde ötıüne geçılmesi, sözünü ettiğiro organize bölgenin bir an önce gerçekleştirilmesine bağlıdır. Çaltşmalanmu son aşamaya varmıştır. İki milyon metrekarelik arazının bir kısmı Hazineye. bir lcısmı Belediye'ye aittir. Bölgenin kurulabilmesi Kin, konu bütün yönleri ile incelenmiştir. Bakanlıklararası Çevre Kirlenmesi Koordinasyon Kuruiu, Toprak ve Tarım Reformu Müsteşarlığı ve Bakanlar Kurulu kararlanndan sonra, durum Bslediye'ye yan«ı*ılacak ve derhal eyleme geçilecektir.» Erol TOY steğe bağlı sigorta Josyal güvenlik, son yıllarda üzerinde en çok jıülen, uğraşılan konulardan biri olagelr. Toplumsal ve sıya&al koşullar her gegün biîi bu düşünce ve uğraşlara itmektedir. Kur"un da devreye girmesi île, toplumumuzda denge kurulmuj; memurlar ve işçilerden sonmaf, sanatkârlar ve diğer bağımsız çalışanlar üvenceye ka\"uşturulmuştur. Görüntü güzelAma, yine de nüfusumuzun kalabalık bir keolan tarım ijçisi ve işverenleri için, jemsiye ı kapahdır. sosyal güvenlik bir yandan tarım kesiminde anlara kadar uzanamar ve yaygınlaşamaz iken, yandan uzandığı kesimde dikey yol almanın uluğunu vermektedir, sigortalüara. Josyal Sigortalar veya BağKur sigortalısı iken, adan isini yitiren veya bırakanlar. isteğe bağîorta ilc yine de sosyal güvenliğin halkalanna jma mutiuluğunu tadabümektedirler, isterlerse. .3.1965 tarihinde yürürlüğe giren 506 sayüı SosSigortalar yasasının reformist hükümlerinden de, «isteğe bağh sigorta» konusudur. (îsteğe ı sigorta ile) işinden çıkarılan işçi, salt kadeı baş başa kalmak korkusuna kapOmamaktaÇalışamayan, işinden çıkarılan çıkan işçi, isbağiı sigorta ile Sosyal Güvenliğin güne§iaden ırlanabilmektedir. \ncak. bu jararlanma için yasa bazı koşulları naktadır: % En az. 5 yıl sigortalı olmak ve en az 750 malullük, yajlüık ve ölüm 6İgortası prirni nek. • Daha önce kendisine aylık bağlanmamış veloptan ödeme yapılmamış olmak, vasanın araönemli iki koşul budur. Aynca, 7/42C9 sayılı .Sosyal Sigorta tslemlerl üğü>nün 109. madde^inde. isteğe bağlı sigorı aranan şekil koşullan da iayılmışur. S.S.K. sigurtahlan için isîeğe bağlı sigortahhk ı ve türükte güvence altına ahnırken. BağKur ısı da sigortalılanna bunu bir hak olarak vertir. 1.4.1972 tarihinde yürürlüğe giren BağKur yanın da üeri düzeydeki hükümlerinden biri, isi bağlı 5İgortahlıktır. BağKur'dan isteğe bağlı olarak bir ferdin prim yebilmesi için iki koşul §udur: • En az iki yü sigortah olmak, 0 Daha önce kendisine aylık bağlanmami} veya toptan ödeme yapılmamış olmak, BağKur uygulaması 1.10.1972 tarihinde başığma göre. 1.10.1974 tarihinde 2 yılmı dolduran ÜKur sigortalıları için. bu yasal hak başlamıj unmaktadır. BağKur'da isteğe bağlı sigortahlığm nasıl cağı hakkında. Çahşma Bakanlığı'nca çıkarılan no. lu Bakanhk Genelgesi, 24.8.1974 tarih ve 86 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanmıştır. Görüldüğü gibi gerek S.S.K. ve gerek BağKur' isteğe bağlı sigortalıiık hakkından yararlanmak a baş olarak iki nokta üzerinde durultnu$lur. • Önceden bir süre sigortah olmak. 9 Emekli olmamış veya pıimlerini toptan almsmış olmak, îstcğs bağlı sigortahhk. sadece uzun vadesigorta kollarını kapsamakladır. lUzun vadeli orta kolları Malullük, Yaşlıhk ve Ölüm Sigorııdır.) Bilindiği gibi S.S.K.'da hem uzıın ve hem de la vsdeli sigorta kolları uygulanmaktadır. Bu düren bir sigortah, hastalık ve analıic fibi Vm vadeli sigorta kollarından yararlanamayacaktır. BağKur'da ise, zaten sadece uzun vadeii sigorta kolları uygulanmsktadır. S.S.K.'da ve Bağ Kur'da iş kazası yardımları için isteğe bağlı >igortayı uygulamak olanaksızdır. Çünkü isteğe bağlı sigortadan yararlanmak durumunda olan kisinın, iste çalışmaraası esastır. Yukarıda verdiğimiz bilgiden de anlasılacağı gibi, isteğe bağlı sigortalılıkta i§ten aynlmak ve daha önce de bir süre sigortalı olmak şarttır. S.S.K.'da aranan slgortalılık süresi 5 yü, Bağ Kuı'da ise 2 yıl olarak saptanmıstır. S.S.K.. sigortahlık süresinden başka. ayrıca, 750 gün malullük, yaşlüık ve ölüm sigortası primi ödenmesini öngörmüştür. 1479 sayılı BağKur yasasında ve tüzük hükmündeki 11 no. lu Çalışma Bakanhğı genelgesınde, prim ödenmesinden söz edilmemekte, salt 2 yıllık sigortalıiık yeterli görülmektedir. Gerek S.S.K, ve gerekse BağKur sigortalıları için isteğe bağlı sigortanın başlangıç tarihi dönem başıdır. Döncm başları: Ocak, Nisan, Temmuz, Ekim aylarının 1 nci günüdür. Örneğin 5 Ocak 1975 tarihinde koşullan yerin» getirerek başvuran bir BağKur sigortalısı için, isteğe bağlı sıgortahhğın bsşlangıç tarihi, 1 NUan 1975 tarihidir. Burada zorunlu sigorta ile isteğe bağlı sigortar.ın en belirgin ayrılığı ortaya çıkmaktadır, Zorunlu sigortada çahşraaya başlanan gün, sigortahlığm başlangıcı olduğu hslde, isteğe bağlı sigortada ise sigortahlığm baçlangıç tarihi, dönem başıdır. Ancak, isteğe bağiı sigortahlığm başlangıç tarihi S.S.K. ve BağKur'da farkhdır. S.S.K.'da bu yolla ilgili başvumıanın Kurumcs kabul edüdiğinin ilgiliye yazı ile bildirildiği tarihi kovalayan dönem başıdu". Halbuki BağKur'da yazüı bajvurmıyı kovalayan dönem başıdır. îsteğe bağlı sigortahhk süresi ile gerekli süreyi doldurup, prim ödeyenler malullük ve yaşiılık sigortasından emekli olabilir, ölümlerinde de hak sahipleri aylık gelire hak kazanabilirler. Gerek S.S.K. ve BağKur'da isteğe bağlı sigortada yatırılması gereken primin, tamamının isteğe bağiı sigortadan yararlanacak olan k:şi tarafından yatırılması esastır. BağKur'da prime esas basamak yükseltilmesi veya S.S.K'da prime esas ortalama günlük kazancı arttırmak da mümkündür isteğe bağh sigortada. ORGANİZE SANAYt BÖLGESÎNE KAVTJŞMASI ÇOK YAKTNLAŞAN ANKARA'DA HÂLEN 1190 SINAÎ KURULUŞ VAR. ÎŞÇÎ VE BÜRO ELEMANI OLARAK 155 BÎN KİŞÎ ÇALIŞIYOR. KURULUŞLARIN TOPLAM SERMAYELERİ İSE 43 MÎLYAR LÎRAYI AŞKIN. kişinin geçimJnin sağlanması sös konusudur.» Eide edilen bilgiye göre. özel kesim tarafından kurulması yönünde çok çaba harcanan Ânkara Organize Sanayi Bölgesinin gerçekleşmemesi kentie «sağhksız bir sanayileşnıeye» yol acmıştır. Isınmak için kullanılan yakıt havayı kirletmiş. clüzensiz bir sanayi bunu daha da yoftıınlaştırmış ve alt yapı tesıslerinin verimli kullanılmaması maliyetleri artıran bir etken olmustur. kara'da halen 1190 sınai kur luş bulunmaktadır İstıhdam dilen işçi ve buro elemaru saj sı 155 bin kisıdir. Sözü geçı kurumlann toplam sermayele 43 milyar lirayı aşkındır. milyar Iıranın yüzde 91.5'i imal sanayiinde. yilzde 8.25'ı made yüzde 0.19'u inşaat sanayiinde ı gılmıştır. tmaıat sanayi içim en büyük pay yüzde 77 ile y tınm mallan sanayine aittir. Sermayelenn dağUımına go yapılan tasnifterı sonra fınru i yısına göre yapılan tasnifte büyük verı 177 fırma ile made eşya sanayu almaktadır. Buı 164 firmayla makine imalat s nayıı. 135 firmayla gıda sana ızlemektedir. Organize Sanayi Bölgesi'r kurulmasından bekienen yar Ankara Belediye yetkilüerir şöyle açıklanmak'adır: En elverişli yol Bir kent planlama uzmanı aynı konuda şunlan söylemektedir: «Her kent gibi. Ankara'nın da sanayileşmesi Nazım Plan ilkeleri içinde düşünülmelidir. Daha doğrusu, sanayinin bir oölgede kurulması kentin yapılmıs olan planlanna uymalıdır. Bunun en elverişli yolu. organize olmus sanayi bölgeleri kurmaktır. Çünıtü Crgamze Sanayi «kent doğrucu» bir olaydır. Beraberinde konutlan, bunlara ilişkin hizmetlen ve bunlann dofuracağı sorunlan getirir. Burada nüfus ayn bir sorundur. Ankara'nın nüfusu 1945'de 200 binm biraz üstündedir. 197ü sayımında ise, bu rakam 1 milyon 200 binın üstüne çıkmıştır. Nüfusu kente çeken, sanayileşme olmustur. Şimdi. bu nun bir kısmı Ankara dışmda çalısacaktır. Burlar hizmet beklejeceklerdir. Sanayi Bölgesinin kurulması ile birlikte. Ankarada halen sanayide çahşmakta olan nüfusa aşağı yukan yüzde 20 bir ek gelecektir. Bunlann sorunlan vardır. Yalniz burada şu noktaya dikkat etmek gerekmektedir. Yerleşmede konut alanlan yalnız sanayide çalışanlara açık olmayacaktır. Özel kişilerin ortaya çıkardığı konut gelişmesı, yükseiulmiş fiyatlara rağmen, Ankara'nın bir parçası olarak bu yörede yerleşebilecektir İste bu noktada naztm planuı sanayi ile bağlantisı ortaya çıkmaktadıı.» Ankara Organize Sanayi Bölgesi planı 1968 yılında hazırlanmıştır. Pakat konunun tartışılması 1960larda başlamıştır. Koalisyon döneminin bakanlanndan biri Ankara'nın yakın bir bölgesinde arazmin kamulastmlacağinı ve bu bolgede sanayi alaru kurulacağını açıklarnıştır Gsrisini yine bir kent talancısmdan dinleyelim: «tşte o açiklaır.a ile birükte, adı geçen yörede Ankara'mi) para babalan büyük topraklar kapatmaya başladılar. Çok ucuza aldıklan araziyi, dalıa sonra bii'e yüz oranında sattılar. Bugün o 1960'larda zengin kişilerce satın ahnan arazınin üçte bin organize sanayj bölgesi alanına g;rmekteâir. Toprak spekülasyonunöan kazandıklan parayı b:rçoğu dahs sonra sanayie vatırdilsr. Spskülatif kazanç çoğu verde yeni spekülasyonlara kaynak 5aratır. Burada değişik bir yön alısına »anık oluyoruz.» «Zaman ve pars yönünden j reksız ulaşım harcaınası aza caitır. Bursda yerlcşecek kuı luşların nıtelıği ve ölçeğı nec niyle kesinlikle havay; kirletrr s: sri? konusu değildir. MUştı v e pazar ılışkılerı önemli ölçü etkilenmıvecektir Yerleşme &< yal teknık donatım ve hızm ler yönünden kentin mevcut i pasitesıni /orlasa bile. birim rr lıyetlerde önemli sıçramalar s termeyecektır. Yeni Sanayi Bi ges: kentin geiışme planına uygundur.» Bölgede kurulacak olan lat kalarda ortak bir nıtelik a maktadır. Bun'ar patlayıcl, yaı cı ve koku çıkarıcı maddel üretmeyeoektir. Buna karşı labrikalarip n tai, nıadem eşya, ev eşyalE gıda. flöküm. yedek parça, ele] ronık aygıtlar üretmesı plajıla mıŞ'Ur. 14 vıiiık macera oır kaç sonra noktaJanacaktu. Böige: genışlemesı halınde alınacsk lan tedbirler yeniden pianlan: durumundadır. Ancak kurulrr bir yörede gelişmenın engellı nıesı ekonomik açıdan. niç b rulmamışa göre. daha vük= maliyetle mümkün oiabilmek d;r. Bundan dolayı. yeni plan n n geçilmemesi gerektıgi bil rilmektedır. Toprak reformu yönünden «Efendım, kullanılacak arazi or. dönümıi aşarsa, ve tarımsal aian olaran kullanılan bir arazi. başka amaçlar Için kullamlacaksa, yeni kullanıraa izin almak gerekmektedir. Toprak ve Tarım Reformu ilüsteşarlığından.» Arkara Belediye Başkanı Vedat Dalokay'ın verdîği bilgiye gcvre, Ankara Organize Sanayi Bölgesj için projeler hazırdır ve sayılan işlemlerin tamamlaıımasından sonra ki, iki ay alacağı hesaplanmaktadır, uygulamaya geçilecektir. 1950'lerle birlikte. Türkiye kapitalizm sürecinde hızJa yol alma ya başlamıştır. Bunun bir anlamı montaj ya da kendi olanaklan :1e gellştirilmeye çalıçılan bir sanayinin kurulmasıdır. Sanayileşme nin kendinden doğan öz sorunları yanında, bir de kumlduğu kente getirdiği sorunlan bulunmaktadır. Kentin kirlenmesi. çalısanlara yeni konutlar sağlanması, on ların her türlü gereksinmelerinin karşılanması gibi... Akılcı bir sanayilesmenin ilk' koşulu. varolan ya da geliştirümek istenen alt ya pı yatırımlarının bütün ssnayi dalları tarafından kullanılması ve sosyal maHyctin düşürülmesidir. Ankara baskent olduktan sonra. PELEDİYE BAŞKANI DALOKAY. «İKİ MİLYON METREKARELİK BİR ALAN AYPJLDI» DİYOR... Cumhuriyet'in ilk yıllan ile birlikte gelişmeye başlamıştır. Ancak, • sanayileşmiş kent» görününıüne ulaşması 1950'leri bulacak, 1960'larda ise «Organize bir sanayi bölgesi» istemleri hükümetler; meşgul edecektir. Bir karar almak kolay değildir. Komisyoolar kurulacak, raporlar yazılacak, yeni komisyonlara gön derilecek, onaylar almak gerekecek, karşı öneriler getirilecek, bun lar ilgili komisyonlarda tartışılacak.... la. bundsn onbeş yıl kadar önce, lstanbul yolu üzerinde Ankara Organize Sanayi Bölgesi'nin kurul ması için faaliyete geçihniştir. Ama o günden bu yana olumlu bir fonuç alınamamıştır maalesef. Bu aslında bürokrasinin zaferidir.» Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı yetliilileri su bügiyi vermektedirler: Sigortahlığm yitirilmesi İsteğe bağlı sigortanın yitirilmesi asağidaki nedenlerle olmaktadır. îsteğe bağlı sigortahhğın sona ermesi yazılı istekte bulunmak, için VEFATLAR Kıymellı t,::ı'tr re <«alı.al*r<M nOtesekkil reruze IMUSIB ıtlMmı, biı lelelonlı emrınUıKMf. Gı;ett ılJn; «e »ram m u « İ M ıcın aırı kir âcret almnı;, ccntn iilerıni )si«trnemiz dtrırtte tmr, 3cı günlermizi siyıî^rı:. îlgili dönemin priminf en geç 6 ay içinde gecikme zammı, fark ve kanuni faizi ile birlikte yaUrmamak. Yeniden T.C. Emekli Sandığı. Sosya! Sigortslar Kurumu, BağKur veya kanunla ku.ulu sandıklara tabi çalıjmaya beşlamak. Ynygınlaşma ve yoğunlaşma evresinde önemli açamalar içinde bulunan Türk Sosyal Güvenliği. isteğe bağlı sigorta ile vatsndasjara kucağını açsrken on;i mutluluğu da beıaberinde Eötürebiliyorsa da !anm işç: ve işverenlevine Anayasa doğrultusunda bağrını açabildiğinde. gerçek mutluluga ancak o îaman ulaştıracaktn vatandaşları. Mehmet KOYUNOĞLU RAfi KUR Malaliuk Isleri M"'lürü «Ankara Organize Sanayi Bölgesi'nin yeri Istanbul yolu Uzerindedir. Kenti Batıya çekmek perekmektedir, sanayileşmeyı bir bölgeye toplamakla mümkündür. Sayısız sorunlar bu. Sözü geçen alanın planları Bu konuda Ankara Sanayi Oda l>a:.anlar Kurulu'ndan geçmiştir. sı Başkanı Hami Kartay şöyle dü Projeyi gerçekleştirmek, gerekli p.lt yapı yatırımlannı tamamla şünmektedir: • Kentsel ve kişisel yönden hızla mak için de, Bakanlığırmza 70 büyüyen Ankara'da plânsız ve milyon 'ra tahsis edilmistir. Pla düzensiz bir sanayileşmenin orta na göre. burada 122 fsbrika ku ya çıkaracsğı sayısız sorunlar var rulacakür. Kurulacak fabrikalar= clır. Nitekinı bugi'm sanayileşen da yeni ıstihdam olanaklanna K > vuşacağı tahmin edilen 20 bin Ankara'da bu sorunlar plansızlık işçi vardır. Dolayısıyla bunların ve düzensizlik nedeniyle giderek vosunlasınaktadır. İste bu amac ailelerıni de düsünürsek. 100 bin Tel.: 47 20 06 İSLAM CEMAZE IŞLCRİ NOT : Bııtü" mtJSRKİeler işltivıtyt aıl oloak i.'tre gıurt ıcı. »'' di!>, yurt Dısmıiın yuıdj c c u z t nahli (ipılır. EİİMII ket u.tınd* tmtı 1190 sınai kııruluş var Organıze bir sanajT bölgesme kavusmssı cok vakıniasan An(Cenaians: 11S11 •}