Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
ÎKİ madem MiUet MeclL«I partflerden oluîmaktadır, öyle ise Millet Mecüsinin kararı. partüerin önerile rinden, tasarılarından tutumlanndan başlayarak kesinleşecektir. Sözgelışı. CHP yeni seçim istemek tedir, CHP bir sıyasnl part olarak demokrasimizin vaz geçilmez uncurlarından biri olduğuna göre, onun bu önerisini yetkısızükle nitelendiremeyİA ona «Sen karısamazsın, seçime MUlet Meclisi kansır» di jemeyiz. Gteki partilerin de yeni seçim konusundaki düşünceleri ortaya çıkrıhtan ve bütün bu düşünceler Millet Mee'.isi'nde oy'a vurulduktan sonra duıum kesiniik Vazansci.ktır Bunun için de partilerin fcu kımuda belli dürür.ceıeri olmak gerekir. Ama AP lîaskanı. «Siz yenı seçime razı mısınız?» diye sorulduğunda, «Veni seçıme Millet Meclisi karar verir». ve CHP baçkani yen! seçimin gerekli olduğunj Eöylediğinde de. «CHP Ba=kanı istiyor diye yeni seç'm yapılmaz» demektedır. Bu konuda partiitrirı bir önerisi olamayacağına etire. anlaşılan sı:dur ki. AP Başkanı, partilerin demokrasımiz :çırv «v;z geçilmez» olduğuna inanma ınaktsdır. giderek Millet Meclisi'nin partilerden i'lustıı.â'ina ds inanmjyoı, demek yeni seçim için baıka oir enıel p.nycr Şimdı ben kalkıp da <safsa :s> için ra^ıl «boş ve temelsiz söz» karşılıgmı kul lanabilir:r.ı?. Geıçekte onun «Seç.me ancak Millet Meclisi karar \erir» scru anlsmsız değil, .Başbakanhk yolu bana açıldıktan sonra seçime Millet Meclisi kprar verîr» anlarnma geliyor. Yeni seçim yeni bir yasa konusu i=e. bu yeni yasanın öteki yasalârdan bir avruııı drşiinüienıeyeceğıne göre. AP Ba^.anınm Mecl::"e herhang: bir yasa geldiğinde yusmaEi. koıucanla~a da yetkilerini aştıklannı söy lenıesi gerekirdi. Düşünün. hem vaz geçilmez olacak. heııı fconusmayacak. kanşmam diyecek!. Denokra^i için «diyalog reiimidir» dcnir. gel gör ki. AP Baîkanı. roiimin özü denecek önemdeki •seçim» sonıniT.» sıra geldiğinde, var gücü ile iiyal >g lan k::çmakta konuju biçimsel bir mantıl".!a diiğüm'.emeye çalısmskta ve bundan yararianaraiı gQn:j bekiemektedir. Açıkça, «Siz seçim istiyor musi'nu2? R J konuda ne düşünüyorsvmuz?» diye sorırljrsa. MÎÜPT Meclisi bir kişı imis. üyeleri olmadsn riü'ŞÜnebUjrmiş. karar alabilirmiş gibi, «Ona ancak Millet Meclisi karar verir» demesi. yok^a yenı seç'm buyruğunu baska bir yerden bekleduini mi göttriyor'' CUMHURÎYET 14 Mart 1975 el de eskl sözcükleri arama! Turiçe 31lık akımının başarıya eriştiğini biliyorum, bununla övünilyoram, dilimizin çağdaş bilim, felsefe, sanat terimlerini karşılamakta ne denü güçlendiğini gördükçe kıvang duyuyorum... Ama kimi zaman öyle bir durumda kalıyortim ki. «Gel de eski sözcükleri arama» demekten kendimı alamıyorum. Eskiler Arapça köklerden, ya da ona benzeterek uvdurma yolu üe öyle sözcükler bulmuslar ki. hiç bir Türkçe Itökenli sözcüğün onu karşılayamayacağım düsünüp üzüldüğüm oluyor. Bu yazıma da işte böyle bir üzüntü ile başladım. Söz gelişi, şu «mugalâta» sözcüğünü alalım: «galatatan gelme, «yanıltmaca» anlamma bir sözcük bu. Şimdi ben size desem ki. AP Başkam Demirel'in «Seçime ancak Millet Meclisi karar verir» suzü bir yanlltmacadır... Olmuyor, ne demek istediğimi tam olarak anlatamıyorum o «yanıitmaca» sözcüğü ile; ama «Bu bir mugalatadır» dersem. bar.a öyle gehyor ki. daha yerinde olur. Demirel'in sözf. ile o «mugalata» sözciiğii arasında bir benzeriik var; ikisi de gösterişli. ikisinin de ne demeye geldiği anlaşılmıyor. Bunca yıl Türkçeciliği savunduktan sonra bu duruma düşme: elbette iyi değil benim için. biliyorum. ne yapayım ki bugün çaresizMk içindeyim. Sor.ra yır.e eskilerin buldıığu su «safsata:> sozcüğü yok rau, bugiine degin hiç bır yazımda kullanınamışımdır onu. demek ki o sözcükle, yaînız o sözcükle aniatılabilecek bir olay, bir soz ç:kmp.mıs karsırr.a. deği] mi? Ama ne yaparsınız ki. AP Başkanı Demirel'in «Seçime ar.cak Millet Meclisi karar verir» sözünü aylardan beri dinleye dinleye. «safsata» sözcüfunün değer:r.i oylesıne anladım ki, onun yerine Türkçesini arama gereğıni bir yana bıraktım. G ÖRÜ OLAYLAR VE GÖRÜŞLER '•<. SAFSATA,, Melih Cevdet ANDAY nelenıekle yefip:;"or. o buyruğun ne zaman. hangi koşullar altında işletiıeceğınt h;ç değ.nmiyoı. Bununla cia kalmıyor AP Başkanı. bir bakıyorsunuz. «Bir ıcraat hükümcti kurulmah. gerekirse o hükümet teçi'.ii de yapar, deyivermiş! Hani seçime Millet Meclisi karar verirdi? Yok, sofıstlere benzemiyor. or.l?r gibi tutarlı komışamıyor, inan ır.sya. inanarak konurmaya boş verse de inanmı» gibi gcstereıniyor kendinı. «Seçime ancak..» diye b?:layan iczimden ötürii onun Miîlet Meclisi'ne saygıdan b,Tka b'r şcv dü'ünmediği ksnısına varamıyoruz. Cımkü cvle düsünmüyor ve beiki de iç'eniiğinden ötürü inanmaya boş verivor. Gerçekte Mil'.ct I>îeclİ5İ'ni de^î. kendisini düçünüyor; tsrtış ma deüjU. zaman k?î;ınmak istiyor. SPD ile CHP lman Sosyal Demokrat Partisi CSPD) lideri Willy Brandt, CHP Genel Başkanı Ecevit'in şezisi nedeniyle bir demeç vererek, iki parti arasmda geniş bir isbirliğini önenrdştir. Brandt'ın bu konudaki sözleri ilginçtir: « Geniş alanlartia benzer amaçlara TÖnelmelert, blrbirleriyle bağlar kurup danışmaları, ilerdeM polttikalanyl» yönelecekleri yeni biçimler açısmdan bir Işbirliğini gellstlrmeleri. her iki parti bakımmdan verinde olur...» Alman Sosyal Demokrat Partisi, tarihsel koklerl geçen yüzyıla uzanan bir kuruluştur. Bugün Avnıpa'mn çeşitli ülkelerinde, İngiltere, Fransa. îsveç. v.b. da, birbirine benzer Sosyal Demokrat Partiler vardır. Bu örgütlerin geçmişleri ve bugünleri arasında ortak vanlar bulunabilir. Ama Ecevit'in CHP'si ile Brandt'ın SPD?i arasında ne seçmiş, ne bugün. ne de gelecek bakımmdan bir benzeriik bulunduğunu sanmıyoruz. Gerçi SPD ile CHP arasında bir isbirligi çeşitli açılardan yararh olabilir ama, isbirliğini yaratan nedenlerde yanlışa düsmemek yerinde ohır. SPD, 1860'larda Marx ve Engels'in devrimd ilkelerinden esinlenerek kurulmustu. Zaman içinde bazan yeraltında, bazan yerüstünde çalışan parti, bir süre sonra. devrimci niteliğini yitirdi. Kapıtalizmin vedefir.de ılımlı işlesirj surdurmeye başladı. Parlamentoda güçlü bır orta direk olan SPD nin busrfir.kü durumıı artık belirgindir: Amerika'ya bağlı bir Avrupa kavramında ve yüksek duzeyde bir kapıtalizmde sosyal adaletı gerçeklestırmelc... Baza sivTi dilll eleştiriciler. Avrupa Sosyal Demokraüannın sermaye sınıfının aşın kârlarından doğan riışvetle yaşadıklannı ileri sürerler. Belld insafsız bir suçlamadır bu: ama yerytizu emekçileri gözönüne alımrsa. Alman ışçılerımn bU'iuvalaştığını söyliyebiliriz. Düsünmelıyiz kı, Federal Almanya'da çöpçülük 'yapan bir Türk'ün ücretiyle Türkıv« Parlamentosundaki bir milletvekilı maaşının arasında oetc fark yoktur. Bunun yanısıra Alman Sosyal Demokrat Partısinin gündeminde su tiç sorun bulunmamalttadın 1 Fikir özgurlüğü > 2» Emperyalizm 3 Sar.ayileşme > Oysa CHP'nin gündeminde bu üç konu binncı! sıradadır. CHP'yi Avrupa sosyal demokrat partilerine benzetmek, kolay, araa ysnlış bir varsâyım olur. Bir kez CHP'nin kökeni ayrıdır. A\Tupa sosyal demokraüarı. çoğunlukla sanayUesmiş ulkelerdeki ışçi sınıfının Marksist ilkelerden esinlenerek kuraukları örgütlerdir. Oysa CHP. emceryalizme karşı ulusal kurrulus savaşı veren mazlum ülkede küçük burjuva çevrelerınce kurulmuştur; şimdi de endüstrilesme yolunda tıknefes bır toplumda. kendine özgü sorunlarla karşı karşıysdır. CHP Türk'.ye'de fikü" özgürlüğünü sağlamak. demokrasiyi genişlctmek, sanayileşme aşamasını tamamlamak gibi Alman Sosyal Demokratlârının bütünüyle yabana olduklan bir uğraşın ortasındsdır Siyas! sözlükte «sosyal demokrst» ka\Tamı zaman ve yere göre anlara kazanır. Bugün Batı sosysl demokratınm solunda sosyalistler ve komünistler bulunıır... Türkiye'de CHP'nîn solunda mahpushane bulunur. Batı sosyal demokratı. fikir özgurlüğü için kavga vermfk zorunda değildir. Türk sosyal demokratı, bu görevi yerine getirmek zorundadır. Bstı sosyal demokratı. emperyalizmle savaşmak zorunda değildir. Türk sosyal demokratı mazlum bir ülkede yaşadığı için emperyalizmin sultasmı kırmak ödeviyls karşı karşıyadır. Gelişmiş B?tı kapitalizminin egemenliği altın^R bulunan Türkiye'de antiemperyalist bir programı giındeme getirmeden «sol siyasal parti» niteliği kazanmaya olanak yok'ur. Görüldüğü gibi CHP ile SPD arasında hem geçmiş. hem dç bugür» açuından büyük ayırımlar vtrdır. Bu ajırımlarl b:kıek oluşturulacak 'bir isbirliği kuşkusuz yararh olacaktir, ama bu ayırımları görmeden isbirliği girişimi boşluğa düşer. A Sofizm Gerçi, Sözlük «safsata» İçin «sofizm. boş ve temelsız söz» karşılıklannı vermiş, ama bunların hiç biri «safsata»nın yerini tutmuyor bence. Neden? diyeceksiniz... Sofizmden başlayalım: Ş.mdi ben kalkıp da, «Eski Yunan filozofları arasında sofistler vardı. bunlar..» diye söze baslar ve AP Başkanınm o tümcesini sofızme ornek dije gösterirsem, konu;u büsbütün içınden çıkılmaz bir duruma sokmuş olmaz mnim? «Seçime ancak Millet Meclisi karar verir» sözü, madem klâsik felsefe okullarından birine örnek gosteriliyor, demek bu sözde bir derinîik var düşüncesi uyanmaz n".ı okurda? Demirel bir fılozof olup çıkmaz mı? Işte bundan korkarmi. Gerei sofistler dogru düsünmenin yollarını değil, tartışma kaznnma sanatır.ı öğretirlerdi. onlar için bir düşünün dogru olup olmaması önemli değüdi. işimize yararli k'.l'.mp kılmnıaması idı; dahası. inanmadjğımız bir düşünle bıle tartışma kazanabileceğimizi savunurlardı onlar. Karşımızdakini durdıırmak, susturmak, yar.ıtsız bırakmaktı bütün hünerleri. inanmaya boş verirlerdi, doğruluğa da boş verırlerdi ve tartışma kazanma sanatmı para karsılıgında öğretirlerdi... Biüyoruz bunları. ama gene de mantık kurallanna uyarlardı sofistler, savunduklan bir konuda onlan ağızlarından çıkan sözlerle çelişik duruma düşürmek olacak işierden değildi. Parayı ahrlardı, kimden para aldılarsa ona gore bir mantık, ama tutarlı bir mantık bulurlardı. Hayır, AP Bafkaı ı Demirel sofistlere benzemiyor, çünkü «Seçime cnc.ık Millet Meclisi karar veıir> sczü üe tutarlı haska hiç bir söz söylemiyor, seçimin artık f:erekli olduğuna inananları bu ciüçüiıcelerinden vaz '/crirmek için güçlü hiç bir kanıt vere.niyor, sadeco Ansyasa'nm buyruğunu yi Öteki Sözcükler Pekı. onun «Sec:me ancak Millet Meclisi karir verir» sözünü sofizm ile anlatamadığımıza göve. sözlükteki rteki .bo=. temelsiz söz» sözcükleriv le anlatebilecek nıiyiz? Sanmıyorum. Çünkü o söz gcrçekte, boş bir söz değil: olağanüstü genel se çimlere 3ncak Millet Meclisi'nin karar verebileceî"i. Anayasa'r.ın Inı;, rnklanndan biri. Biz nasıl olur di Aoaya»a'nın bujTuğuna «boş» sıfatını takabili :i7 Anır» AP Br<=ksnı Demire). Anayasa buyruğunu. cieyim ye'inde ıjf bosaltarak kullanmaya kal kıyor. Nnsıl? diytcekcinİL. Söyliyeyim: Madem par tilcr dcmokıasımizin «vaz geçilmez unsurlarıdır» ve Bölünmek, Güçsüzleşmektir OKTAY AKBAL skilerin «Kelâmülmüiuk, lirtmekte. bu yola sapmanm zoGALATASARAY TIP OKULU'NUN AÇILIŞI mül'jkulkelâm» (HükUniuarrunlu gerekçesını çok güzel açıkNEDENİYLE PADİŞAH ÎKÎNCÎ MAHMUT' larm sözü, sözün hükünıdaılamaktadır. Ümmetçüiğin egelarıciır • biçımmde bir ozâey:.~i men bulunduğu bir toplumda UN AÇIŞ SÖYLEVİ ELEŞTİRÎLMEĞE imdılik beş tane oldu. Arkası da gelaceğe benzer. Hani bir vardı. Pek çok Osmanlı ayııını «Lâf salatası» Osmar.lıca'dan söz zamanlar belki bugün de genç yazarlar, şairler bırleşıp, DEĞER. FAKAT HEMEN BELİRTELİM bu değer yargısına ıçtenlikıe ınaetmeyip de, Arapça'nın karşısıbeş on kuruş kcyup dergi çıkarırlardı, bir ıki yüz tans annırdı. Çünkü insan yaşadıgı topna <Cz dılimız Türsçe» diye çık() YÎNE DE DEVRÎMCİ BİR DAVRANIŞTIR cak dağıtırlar, ama edebıyata büjük katkıdn bulunduklan lumdaki sınıflaşmaya göre icşulması bır tür ulusallaşma eğilimiiııancıyla mutluluk duyarlardı. Sosyalist eğilimde parti kurmals lanır. Yaygın bir sömürü nıekadir. Padişahın bu tutumu övgüye da ona benzedi. Bir i i i tanınmış kişi, çevreierinde beş on yannizmasına göre oluşmuş, buııd&n deger. Cağına göre. çok ileri bir daş, ver dilekçeyi, yaz tüzüğü, kur parti^! Biz özel girişimi ötürii de sınıflaşmış Osnıanıı davramstır. çok severiz. Eski Başbakanın dediği gibi Türkiye'de kırk miltoplumunda, asıl adı «iıünkfci» Padişahın söylevinde, «Bizleryon özel girişimci var. Bunu şöyle değiştıreDiliriz samnm, olan «padisah» görünüşte devlede» tıpla ilgili pek çok kitabın Türkiye'de ne kadar sosyalUt ya da kendini sosyalist sanan vartin basıydı. Ama gerçekte cnu« bulunduğuna değinilmektedır. sa o kadar da sosvalist parti var!.. ta keudisiydi. Bu özdeşle^me kıBurada «Bizde» demeyip «Bizşiliğe değil resmi kata ımakanıı lerde» deme^ı ilginç. Amaç saAdlarım sayabilir misıniz? Ben sayabilır mıyim yanlış yapmize sonnaktır. Bu ada'iıı 'Dr. diğ: söylevın (Nutkı Humayün) bağlıydı. «Padişalı»ın temeilı godece Osmanlıları değil. Islamsal madan. Bir denesem... Türkıye Sosyalist İşçı Partısı var önce. C. A. Bernard'ı gostererek ı sızeleştiristne gırişmedığini, onu revlerinden başlıcalan «ıbâdulckın (kültür) çerçevesine gırea Kıvılcımlı'cılaruı parrisiııin adj Vatan Partısı. Mıhn Belli'cilaler için getırttim (Viyana'daiıK yazılarına, japıtlarına sadsce lah»ın «Tann'run kulları) aNı<ı*.eki ulusları da belirtmektir. rınki T. Emekçi Partisi. Boran'cılannki Türkiye Işçiler Partisi. Kendısı çok değerlidır. Avrupa' aktarmakla yetinip, yorumuna zâmı Âlem» (Kurulu düzenl ıç;n, Bu kitapların Arapça yazıidıkAybarınkı de yalnızca Sosyaîıt* Parti. Bilmem yanlışlık var rm? yanaşmadığmı şasarak görü nm bırinci derecede bilgınlennîfinde gücünde, namazında, nıyalan dogrudur. Ama bu kitaplar Varsa, bagışlasın okurlarım. Bcllek yamhr, eski gazetsleri açıp rüz. Acaba bu yazarlar söylev dendir. İşte ondan. öteki hocalazmda bulunmasını sağlamak, padişahla çağdaş Batı tıp kitapıncelemeden yazınca böyle olur. Bir başka gerçek de çıkar deki tümcelerin sözcüklerini bi nnızdan tıp bilimir.i ogrenrneye «Beyiülmâli Müslimin»i (Devlet larıncTan. sadece «Eazı yönlerböylece, bu yeni sosyalist pamlerın kamuoyunu ne denli etküeçalışımz. Hekim adı altında varer «Mülukülkelâm» mı sanhazinesi) korumakla birlikte artden eksik» değildirler. Üstelik diklerı ya da etkileyemedikleri:... Oturap beşinin aciını, lidermaktaydılar? Çözümlenmesi güç bancı ülkelerden gelen ne iciüğü tırmak, «Orduyı Hıımayun»la içeriklerinde onlara hiç uymulerinı, yandaşlannı sayabilmek her kişinin ışi değü... belirsiz kişilerin ülkemin şunısıbır sorun. «Donanmâi Humayunsu görunus>acak yanlifları da taşırlar. te «İ'lâyiKelimetullah» <lslân> Ben bildiğimin yettiği oran na sokulmasından hiç hoslanjnıBeş tane sosyalist parti var şu anda. AdJan baska, simgeÇünkü Doğu tıp kitaplanmn en ? lıgı yüceltıp yayma) aşkına, eer da bu eleştiriyi yapmaya çalı yorum. Tanrı'nın yardımıyls öğleri baska. yandaşlan başka... Programlarj az çok birbinne önemli baş kaynağı lbni Sina' C . çekteyse «Talan», «Baç», «Cizye», sacağım. İlîrin söylev metninin remmlerinizi bitirdikten, diplonıa benzeyecek. Benzemek lorunda cia ondan!... îlginç bir incelenin (980 1037) cEl Kanunı fi"t yüksss «Ganimet», «Haraç» gibi çıkar ogünümüz diline çevirisini ve larınızı aldıktan sonra me konusu, almalı bu beş partinin tüzuklerinı. gözden geyırTıb» adlı dev yapıtıdır. Bundaki rütbeletf erişeceğinız kesmdir. ğeleri kazanmak amacıyle «Küfreyim. ıııeli. Niye ayrı ayn partiler olaralc karşımıza çıkıjrorlar da anatomıyle patoloji bilgıleri BaOkuida bulunduğunuz sürede büfâr» (kafirler) ile savaştırmaît, bırtakım temel ükelerde. kurallarda birleserek daha güçliı, tı'nın XIX. yüzyıl tıp kitapla» 2. IMahmut'un Sözleri tıin gereksınmelerinizi en iyı bi rındakine hiç benzemez. Oysa ülkede bunlara karşı çıkacak odaha etkin olmuyorlar? Bu iadarıa kalır mı? Orası da belli «Cocuklar! Bu yüce binayı tıp çimde karşıhyacağım. Yemsklerılan «Hâini Dınü Devlet!» «Zcnârieğil. Bir arkadaşla konuşuyordum, şa.<a mı ciddi mi anlamaanatomiyle patoloji tıbbin teokulu yaptım. Adını «Mektebt nizde sıcak kebaptan soguk çüege dika»dan fZındıklar, o günün adığım bir söz soyledi. «Her biri birer ikiser miUetvekili çıkamelidir. Rönesanstan bu yana Tıbbiyei Adllyei Şahâne» koydek her şey \ardir. ötekiler de narşistleri) her birinln de «Ser ı rır, Meclis'te sol cephe böylece kuruiur» dedi. Olur mu? Oiabu iki bilimden yeterince pay dum. Okulu öteki okullara göre buna göredir. Ayncalıgınız olmak Maktu»unu fKesilmiş baş> çabubılır mı? Bölünmek, dağılmak degil midir? Toplanmak, bıralmamıs kişiye Batıh kafası, h« önde tutmayı yefledim (tercih). Ü7ere yaptırdığım nisanlanruzı da cak aldırmaktı. SöyledikJeruniz leşmek daha güçlü olmak değil nıidir? Bilimsel yollar izlekim demez. Bu bakımdan her Burada tıp fenninj Fransızca obu hafts. gönderecegim. Sizlcr beonun sadece bir yanınm görevledıkleri savındaki sosyalist aydınlar, sosyalist pohtikacüar, ouiki ekin (kültür) alanınm tıpsal larai öğreneceksiniz. Şimdj kanim şahâne isteğim üzerine çalı riydi. Öteki yanıysa öncekilerden şunürler, yazarlar bunu hepımizden daha iyi bilmezler mi? Oykitaplan birbirinden temelden falarınıza bir soru taluldığını, şıp çaba göateriniz. İstek sizden de önemliydi. Çünkü «padişah» leyse neye ayrı ayrı, kuçük küçük topluluklar kurmak. niye aynmhdır. Padişahın bunlan bunun: « Bızdm dilimizde, kivermek bendendir. Tanrı biiimle Tann'nm gölgesi (Halife), Mekdeğişik bayrsklar altında toplanmak?.. bilmemesi olağandır. Ama söyUplarımızda tıp fennı yok rau basarı versin! Amin!» ke. Medine gibi Arabistan Ulerilevini hazırlarken danışmıs olaSosyalizmin Türkçede en uygun karşdığı, toplumculuktur. dur kı onu bir yabancı dilıyle nin hizmetçisi (Hâdimül Harecağı kişilerin de bunları bllmeELEŞTİRI 5özcük olarak bir gerçeğı belirler toplumculuk. Toplunıdan yana öğrenelim?» sözlerinden oluştumeynüşŞerifeyn) sanıldıgındaıı, diği anlaşılmakta, kıyaslamanın olmak, toplumun yararını öne almak. Kişisel, bireysel çıkarları, Padişah I I . Mahmut söylevine inananlann gözünde kutsaldı. ğunu bilmekteyim. Düşüncelensadece «Eksiklik»e bağlandığı hesaplan, düşünüşleri bir yana itmek Bu öğretiye gönülleriyle, nizi ben de doğru bulurum. So «Cocuklar!» diye başlamış. ><Genç Böylece dünyasal, öbür dünyasai görülmektedır. kafalarıyle bağlananlar için ana ilke budur, toplum için çalışmak, runuzun yanıtını sizin adınıza ler!» diye başlasa daha doğru ogüçleri kişiliğinde değilse bıle, toplum yararını kendı çıkarmdan önde tutmak... Dünyanın her gene ben vereyim: « Bunun ne lurdu. Çünkü tıp öğrencüeri o Söylevde «Pransızca iısânı» oturdugu saltanat katında toplayerinde çesit çeşit toplumcu partiler vardır. Marx'çı öğretiye bağb deni yakında yok edileceğini isgün de bugün de «Çocuk» degü deyiml geçmektedir. Belli ki m»ş bir adamtn ağzından çıkacak da olsalar birbirine karşıt, birbinne düşman siyasal topluluklar. tediğimiz, umdugumuz zoriuk«Gençlik» jaslanndadırlar. Padişahın dili sürçmüş. Yoksa sözlerin artık «Boş sözler» cüye Değişik sosya'.ıst partiler, hattâ komünist partisini bile «sağcı» bulardır». Gerçekte bizlerde tıpla bunu söylemek «Bâbı Ali Kaalırmııyacağı kuşkusuzdu. Padişah okula «Adli» olan «Mah lup daha öteye giden siyas«,l göıüşler çevresınde toplanan irilı ilgili pek çok kitap vardır. Avp:sı»ndan söz etmeye eşittir. lasDinı fikinci ad) vermiş. Bu kıTukarda bildirilenler bir sıufaklı gruplar... Fransa'da, Italya'ria bunun örnekleri pek çok. Burupalılar da hekimligi ilkin bu Söylevde CA. Bernard'la (1808nanmaz. Çünkü alçak gönüllülüknıîlaşma silrecinde, dinsel bir ralarda sosyalist partiler «oıta» parti sayılıyorlar nerdeyse... kitaplardan çevirip, okuyup öğtür. Oysa ki, Osmanlı Padişahla 1844) Ugili sözler abartmadır. O inanç sistemine bağlanmış, örenmişlerdir. Ama, bu kitaplar A\rupanın «Birinci derecede oilrının iyisi • kötüsü yapıtlanna Ama Türkiye'nin durumu büsbütün ayrıdır. Özgürlükçü derümcekli feafalar için geçerliArapça yazümışlardır. Az den ikinci degil asıl pdlannı vermeginlerinden» defildi. Oyle olsaymokrasi adını verdiğimız çr<k partili düzende «sol» partilerin geredir. Bunlar dün Osmanlı topmiyecek bir süredenberi Islâm dı zarnanında yayımJanan «tndexo nin gösterişi içersindedirler. ğme Türk toplumu, Türk kamucyu, kısacası büyük çoğunluğuyle lumunda çok sayıda vardı. Bubilginleri bu kitaplan artık okulerde adına raslardık. Kanıma ^öTürk ulusu ye ıi yeni inanmaya bajîamaktadır. Yıllarca en ağır Söylevde. «Okulu öteki okulla re o bugünkü hastane uzmanlan gün de «Safcı», «Tutucu», «Mumuyorlar. Fenie ilgili terimleri bîçimde saldınlara uğramış. yasakianmıs, cezalandırılmış toplumcu ra göre önde tutup yeğledim» dekaddesatçı», «Gerici», «Şeriatçı», bilen adamlar gittikçe azaldiğındüzeyinde bir hekimdı. görüşler, öğretiler. maııçlar bugün serbestçe kendi propagandalanmektedir. Şimdl bunu okuyan «Turancı». «Nurcu», «Ticâni». dan bu kitaplar bırakılmış du Padişah öğrencilere okulu bıtir nı yapabilmektedirler; dergiıer. partiler çe%resinde herkes kendi hekimler: « Bak! Padişah bile «Süleymancı» sıfatlan altmda rumdadır. Onlaria uğraşıp tıbbı dikten sonra «Yüksek rütbeterc» inaadığı düjünccyi yazmakta, söylemekte. savunmaktadır. Bunu bizim mesleğe hayranmış!» diye toplumumuzda, (eksik olmasınöz dilimiz Türkçeye aktarmak erişeceklerini muştulamaktadır. jrlanın solundaki CHPnaı, dahi doğrusu CHP'nin lideri aydın hiç bobürlenmesinler. Bu «önde lar! t boy göstermekte, arada bir zordur. Üstelik zaman ister. Av Gerçekten de öyle olmuştur. Opoliükacı Ecev;t":u yarattığı herşeyiıı açık açık tartışılabilmesını tutup», «yeğleme»nin başlıca ner.ice güzel (!> eylemlerle ortaya rupalılarsa bu fertni Arap kitapkulda ilk diploma toreni 1843'te Eağlayan özgürlük orısın.'na borçludurlar. Aşırı sağ da, sol da ördeni şu, bu değil, İslâm Peygamçıkmaktadırlar. Ama sağduyn larından dillerine çevirdikten yapılmıştır. Padişah II. Mahmut tratlenebilmek'Le, partiler hclinde oluşmakta, halkuı önüne çıkıp bennin ünlü bir sözünü (*) dobunları aele öncülerini toplumsonra. jiizyıldaıı fazla bir süre1839da öldüğunden bunu gbreme oy istemeye hazırlanmaktadır. layısıyla belirtmektir. Muhamsal birer «Monstrum Herrcndir onu ilerletmışler, doğrulukmiştir. Okulu birincilıkle bı'üıp, med Peygambere göre bilim ikiye duına fKorkunç ucube) diye talannı denetlemışier, kurallarım (No: 1) tıp diplomasını alan Vs Yeni kurulan sosyalist eğilimdeki beş partiye düşen, sosyalist nımlar... Atatürkçü aydınbuıup kolaylaştınnışlardır. Gü • syrıhrmıs. Biri «İlm'ul "dyân» tanbulun Tophane semtinden Dr. birikimi beşe bölmek değil. tam tersine güçlü biçimde bir araya (dinlerin bilimi) öteki cllm'ül larsa onlan fikirselruhsal penümüzde Arapça tıp kıtaplan Salih'tır. (18161895). Ü c hetomi3 toplamaktır. Beni.n ksnım hiç değilse daha bir süre Türkiye'deki Ebdân» fbedenienn bilimiı. Ve rişanlığın, daha doğrusu bir tür Avrupalılarınkilere oranla bazı m:z olması nedeniyle gömüldüğü sol oylarm Ecevitçi CHP çevresnde toplanmasının yaraılı oldutoplumsal şizofreninin (Erken yönlerden eksık gıbıdir. Biz bu ıkıncısı birincisınin önünde ge yeri saptamak için, gömütlükten ğudur. Hem ülkemiz için. hem de sosyalist öğretiye inananlar lirmiş. Osmanlı İmparatorluğubunama) bataklığmda bocalayan, eksıklığın tamamlarımasını gögömürlüğe az dolaşmadıfım, en için... Gelecek seçimde demokratıs so! çizgideki CHP'nin tek banun kuruluşundan < 1299) lR39'a acmacak durumda kişiier olarak ze alsak bile birdenbire hepsısonunda gömütünü bulup taşının şma iktidara gelebılecek oyu aıması. Türkiye'de özgürlükçü dedek geçen sürede yazılan Osmp.n görürler. Aynca bu kuru kalanin Türkçeye çevrilmesı olanakfotosunu çektirdiğim bu mes;ekmokrasinin yasayabiknesi için tek koşuldur, kaçınılmaz zorunlıca tıp kitaplanmn önsözlerinbalığm yarattığı sözüm ona sis h değildir. En azından on yıl taşa o zaman «Ser Halife» (Proluluktur. Yeni kı:rulan ve kurulacak olan sosyalist öğretiye bağde, sanki bir şeymış gibi. bu t«matiklerin gene sözüm ona Arap dilinin, sonra da hiç o!fesör) akademik unvanı verilmıs[ı partüerin önde gelen kişileri bunu en az benim kadar bıkabataslak bölümleme iızerinde özdeyişlerinde ne özellik ne de mazsa beş, altı yıl tıp fenninin tir. 2., 3., 4.'ye dek olanlara «Haönemle durulur. Padişahın da bu Lirler sanırım. ayncalık bulurlar. öğretimını gerektirir. life» (Doçent), 5., 6.. 7.'ye dek opeygamber sözünden esmlendiğiGerçekler böyleyksn yeni yeni partiler halinde kamuoyu lanlara «Miralay» (Albay) Oaha Osmanlı yakın tarihimn ya da ne bence hiç kuşku yok. Ancak karşısına çıkmak \arard&n çok zarar sağlayacaktır. Hem kendileBizimse ordumuzla ülkemlze sonrakilere de askerî küçük riıtgünümüzün tıp tarihi yazarlarım açık değil örtülü biçimde konuşrine, hem de özgürlükçü demokrr.si anlayışına... Konuyu bir tauzluk (Hâzık) hekimler yetıştirbeler dagıtıhnıştır Okulu 17's>ı iıe şöylece bir gözden geçirirsek, makta, böylece layik öğretim vakun bireysel duyarlıklardan, gerçeklere ters düşen varsayımlarmek, öte yandan da tıp fennıııi kım 3'ü eczacı olmak Uzere C C bunlardan hiçbirinin Padişah pacak okulu dolayısıyla «Tıbbı tüm olarak dilimize aktarıp °edan ötede düsünınek, ele almak gereklidir. öğrenci bitirmiştir. II. Mahmut'un «Galatasaray Tıp Nebevioye (Peyscmber Tıbbı) rekli kitaplan Türkçe yazmaya Bu da bir «Yağma Hasan'ın BöOkulusnu açması nedenıyle veryakışacak tanımlarla, kavramlarçaba gösttrmemız gerekli. Benim la acmaktadır. Bu bir çelişkidir. reği»dir. Aslmda ciddi büim kusizlere tıbbı Fransızca okutmakrumlanna hiç yakışmaz. Ne var tan amacım «Fransızca lisanıa Padişah okuida Fransızca oku ki bu bir kez yapılmıştır. ı'e^peöğrettirmek değüdir. Onunla bir tulacağını, bundan ne kendisinın şe yBpılsaydı bir yozlaşmanın belikte tıbbı azar azar kendi diline de gençlerin Uoşlanacağını be lirtisi olurdu. Çünkü bilim kurura larınm yüzünü profesarlerinln, doçentlerinin, albaylannm sayısı değil ortaya çıkardıgı bilimsel ya pıtlann, araştırmaların sayıs> ağarır. Olayın önemiyle tersine orantı Iı kıs& ve içeriği zayıf bir söylevdi bu. ' 1 Kasabamız nalkının lçme ve mıllanma suyu toin Bı eleştirilere ksrşm Padişah 150 m3 lük İ metre yükseklikte ayaklı su deposu yaptıııU II. Mahmut yine de yüce bir kilacaktır. şiydi. Başmı ortaya koymuş ateş 2 Bu işin fceşif bedelt 230.000 bln lira olup ssçici Gemilerimizde istihdam etfiîrnek fizere, Güverte Zabiti alınali bir devrimciydi. Yasamı boteminatı 12.75U liradır. caktır. yunca ödün vermeksizin gericiük 3 Bu tsm thalesi 249U sa>nlı kanunun 31 lncl maddesl Müracaat edenler arasından, Dzakyol ve Yafeınyol (Damgalı) le savastı durdu. Zamanının tutu uyarınca kapalı zarf usulü tle vapılacaKtır. ehlıyetıne sah:p olanlar tercıh edılecektir cvı yobazlan kendisine « Gâvur 4 Eksıltrrıe 27.3 1975 perşemCe eünü saat HTU'da İlgililcre, yenış susyal ırnkânlarla birlikte, ehliyet derecelerine Pidişah!" demışlerdi. Günümüzde Beledive Encümenı tıuzurunda vapılacaktır. gore yaklaşjk âuilü. ılâ 7 L J TL.sı arası net ütret verılecektir. U H. o!.«aydı bu kez de: « Komünist 5 Bu ıse aıt Kapalı zarl verme müddett lhale saatınîsteklilerm oaha genl? malumat almak üzere, tstanbul, KınP>ıdisah'» diyecekleri kuşkusuzdu. den 1 saat evvelıne Kadar olup postada secıkecek zarfîar dıslı, Mecilsl Mebusan Cad No: 95deki Personel Müdürlüğüne şahBu bakımdan yazıyı Süleyman tie telgrafla müracaatlar kabul edümeyecaktır. sen müracaatları rıca olunıır Nazif'in bir «Osmanlı Efendisi» i6 Bu tşe aıt tteşil özetl şartnamesı ve sözleşmesı çin söylediği ünlü bir dizeyle D.B. DENİZ NAKLÎYAT1 T.A.Ş. Belediyemlz Fen îşlennde cumartesi, pazar gunlerı Darıç biraz degiştirerek bağlamak her gün rnesaı saatlennde görülebllir. GENEL MÜDÜKLÜĞÜ uygun olacak: «Hezâr Gıpta O Devri Ksdirr Padişahına» fEski dönemin o padişahına bin gıpta). (Basın: 12018) 2004 Evet Hayır 14 MART SOYLEVI E S Doç. Dr. Sırrı AK.NCI ILHAN SELCUK lüzbaşı SdaHaftinin Romanı Bu roman, yakın tarihimizin karanlık bir dönemine tşık tutmaktadır. 25. er TL. kitap şimdi ftitapçılarda PEMZI KITABEVI Cumhurlyet 2009 ACI KAYIP Çok sevgil; okul arkadaşımız MUHSİN UZ'U Ankara'da geçirdiği bir trafik kazası sonucu kaybettik. Kederli ailesine başsağlığı diler, acılaruıı paylaşırız. Cenazesi 14.3.1975 Cuma günü (bugün) Ankara'dan İzmir'» nakledilertk toprağa verilecektir. GÜVERTE ZABİTİ ALINACAKTIR Silivri Selimpaşa Belediye Başkanlığından POLİS ENSTİTÜSÜ VE KOLEJİ ÖĞRENCİLERÎ Cumhuriyet 2016 V EFA T Merhum Ceül efendı, Merhume Fahriye hanımin kızı. Merhum Fevz! P«ler'in. Şadiye Tüzemen'ln, Müzeyyen Beler'in sevgill, kıymetlı, hatdfcatll, müşfık, tyilık sever blricik kardeşlen, Slve^ai Beler'ın anriPsl, Türkân, Dr. Adnan Tüzemen'in manevı annesı varltğı, hayatı, EmeklJ Moda llkokulu öğretmem İFFKT BELER 13 mart 1975 sünü Hakkın r^hmetine kaviismuştur. Sev. £İ!l cenazesı 14 mart 1 7 Luma günü 1/mlr Karfiysks'da H5 toprağa verilecektır Me\lâ rahmet eylestn .1 I L E S I TtİRK SFAS1İK ÇOCUKLAK calısmalarına katılıni2 v£ t*) «El a'lemi âlir.ârı ilm'ül phdân «ıımme ilm'ül edvân» BedPnlPrin hilimlnı hTİor>l«i