02 Haziran 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cl'MMJİUI 4 Aralık 1975 ı\m DAHA m KiUKKiYAF£r,KÖp£K. T ES.İTL.'K'.. MAHıRMA OOOH1.... TAÜHıM KOCAM ALLAM PÜMDîiĞÜMÜ l Klt o\ tfAW.AfciVA!UAmM?!... KOCA LEĞiM HCPSÎNI. 13ANA JAR ABDlLCâNBAZ VATAN DEDİLER Talip APAYDIN Sadettın, Zole Kaptanı vıırııncaya kadar yalnız vunnav. <nt de nasıl vuracagını duşur.ı. Ujtu. Gelecege donuk butun du^uncelen. tetığı çektığını Z<>:e KaoU nı vurdugunu gözu onune î d r dıgı verde kesılıvordu. Ondsn sorrası sınemada tilmın kop;nr=ı ışıklann yannıası ıle orlaya cıkan görüntülerı sılmmiş, kırll ne vaz perde gıbı. buıanık bır bojluktu kafpsmm ıçınde. Bütün cuşür.ce gücunu toplayarak oaha ılensini görmek ıçın bakf.kçn. bellı behrsız bır görüntü dsha ^njrur gıbı oluyordu o buhnı'< bo^lM^a Karakolun gerısınden dere boy\ınca kaçıyordu S;ır.';ı karakolun kapısmda durrnuş ar kıT.'indan bakan Dırı s;ıbı £fi"vi5'ordu kendi kaçışını. Sag ?!;nr'=; dmçiğı yere sarkan Krası <ırfı hafıf one egık. bır avagı verri<î obürunün tabanı eerisinde navada, koşarak kaçıvordu. N»r«»v« kaçıyordu? Ne kadar kaçacsktı? Düşünemıyordu. Zole Kaptan: <u rup polıs Raıfı yaraladmtan v>nra. daha önce gordüğü o s;.!k o belli belirsız gorüntüydü s^r.kt. canlanmış. açık seçik olarak. nkşamm serinliğıni duya duya apre bovvınca karanlıkta koşan. Oei°cekle bağlantı kurmuş. lis'ehk nasıl da hızlanmıştı düşfincelerinın akıçı. Nereye kaçtığını b'liyordu artık. Kasabanm dog\ı vakası dışında kalan bagdadı kliçuk bir ev vardı koşarken eö?ü önünöe. O evde va4ms v***?1*1*yaşlı bır adam. Şakir Agavdı arîı. Baba dostuydu. Önünden geçtigi evlerden görülvip Kbriilmpdj'ti r.i kollayarak koşarken nasıl ken dıni tehlikeler içinde «»nrüvcır'iA, Şakir Ağanın evine vaklaşti;ca artan bir güven duygusu sarıvor dıı >ürefini. Bir vandan dn SAkir Ağanın evine sığınmakla k^ çısının sona ermeveceğıni anla mava başlıyordu. Sadece bır duraklama olacaktı Sakir Aîar.ın evınde eeçıreceğı saatler. OnriHi sonra hiç durmadan. sonunu on ceden kestiremiyecegi bir »üre boyunca, belki de ölümün« kadar hep kaçmak zorunda olr'ugu mı seziyordu. Zole Kaptanın sonu bir bakıma kendisinin rie o akşama kadar süregeldiği vasamın sonuvdu. O vasam kenrîı«i sıbi kasabalılaşmış kövlülerin sı radan. törenlere uygun vssarrtv dı Bilinmeyen bir vanı vtıktıı. Gelecek srürleri de geçmistpkile re hen^eyecekti. Bu ıkîamdpn sonra ise kanun dışı bir va^a^ baslıyordıı öniinde. Alısık olmartıîı. k'irallarını bilmediği, MdPr«> hikâvelerin' ktılaktan d'"'P'ii öi bir <rür.ü obiirüne hiç b a r7°meven tehlikelerle dolu bir vaşamdı bu. ;iKAN BÖLÜMÜN ÖZETÎ: racım köyü çetejlnden arta lcalan be$ altı, gecenin .aranlıftırtda sejsizce yol alıyorlardı. En önde Molla Mahnut vardı. Obürleri arkadan onu koğuîturuyorlardı. Hep leyecanlıydılar, iki yana, geriye bakıp duruyorlardı. Gojuslerinde çaprazlama fişeklik diziliydi. Molla Mahmut lönup gtriye bakınca, ovada küçük bir kasaba gibi gorulerı Yunan karargâhının ışıklarını gördj. Dişlerini iikıp ovdu içinden. «Durzuler! Gelip oturdular lopragımııa. forimiıden, yurdumuzdan ettiler bizi. Emme dur hele, luur... Geldiğiniı gibi gideceksiniz. Daha biz Slmedik.» krkada$ları seısizce geliyorlardı peşinden. Hacell, Kâzım, Zopur Hamdi, Asır... Aşır'm atı kötürıımrtü, en arkada o calmıştı. Can kaygusu içindeydi, habire sıkışlınyordu layvanı. Tepeyl aşınca Haceli biraz rahatlamiftı. Eyini rurdunu dusmana bıraktı diye üzüluyordu. Kızıyor fakal ume kızdığını bilmiyord'j. Gözlerı sızlıyordu Kizımın. Bojaıp kurumujtu sıkıntıdan. Heybeden bir topak ekmek :ıkardı, çiğnemeye başladı. Bir yandan alı lekmikliyordu. r.\% yokuş gidiyorlardı. Atlar guçluk çekiyordu. Yola inı«l«r iyi olaeaktı. cHamdi be!. diyc s»slendi. «Yola ineim gayri arkideş. Nereye gidiyoruz boyle?» Makedonva 1900 3. Hikâye KURT KANI Yazan: Necati CUMALI bileyim. dedi Hamdi Gıdıvoruz ışte. süskündu. Bir belânın ıçıne gırmişlerdi. Nasıl çıkaeak15in ıçınden, bilmıyordu. sonra Mahtnut atın dizgınlerıne asıldı. Genye dönüp nı bekledı. Altında at delı delı soluyordu. Uzakta bır çınden horoz seslen duyuldu Karacalar köyünun ho1. Saklı apa. relensnlne Mnlı çiftesiyle reldl . Herkes Zole'yi Sadtltin'ın rnrdufunda birleşecek gibi görünüyordu. bee. dedı Haceli. Öldük arkideş. Şurdan yola inelim »hiıke kalmadı. daha bellı degıl. ve bellı değil? Ta buralara gelecek değll ya bu gâvur? îlkı gelmiştir. Bızim köye nasıl geldi? li'nin içine gene korku duştu. Sağa sola bakındl. pKe habarımız olur aıkides. 'rden habarımız olacak? Dâh deyın hadi. jrun Mamıt, az durun hele. Oiduk yavu. Hayvanlar yoıss .. Vaptı Mahmut. Yavaş ol. Düğüne mi gidiyoruz? sustu. Bılmedığı bır şey var sandı. Atın üstünde küçü.a sola bakındı. y yani. benım at... Surda bıraz soluklansak iyi olacak. maz' Horozlar ötuyor baksana. Sabah olmadan buralarılaşmahyız. Dâh deyın. ila ınehm hiç degilse Atlar perişanladı. lecegiz. Gelin arkEmdan. ar siırduler. Bu sefer daha yakın gıdıyorlardı. Atlar bir jnu izleverek peş peşe ilerlıyordu. Birbirlerinin karalrüyorlardı kçe seyrei.leşen ağaçlann arasından çıktılar. Taşlı bir orralayıp geçtiler. Atların ayagı taşlara çarpıyordu. r tokezliyordu hajTanlar. 'en darzü, doğru yıirü! tarlalara girdiler. Molla Mahmut sagı solu gbzledı. gien kestirmeye çalıştı. .Sabah olmacian Koyun agılmı • iyi olur, dedı ıçınden. Sonrası kolay. Tehlikeyı sak JŞ oluruz » tekerh tarla yoluna gırdi Ata topuk vurdu. ââh! dıye eğıldı üzerıne. At tırısa kalktı. calar köyü sagda, derenın ıçmde kalmıştı. Karanlıkta sey gdrünmüyordu. B:r ıkı köpek havladı uzaktan. llı dereyı geçtiler. Sonra yokuşa sardılar. Belli belırsiz jolu vardı. Karanlıkta giiç farkedılıyordu. Dağ köyleıyordu herhalde. Molıa Mahmut bu tarafı iyi bilmi•na «gıdeceğımiz yön bellı oîdufuna gore, ne kadar yol •lârdır» diye düşündü. sık gıindogu tarafma bakıyordu. Bıraz sonra haîiften tı başladı. «Hıh. şalak söküyor. Ha oğlum dayan!» boynunu okşadı. At ter içinde kalmıştı. Sıcak sıcak lu. «Hey Allah, sen yardım et. İki gündür ne belâlartardın bizı. Sonunu da getir.» li kendine gülümsedi. Kurtulmuşlardı. Bundan sonra yoktu artık. Düşman devriye çıkarmış olsa bıle buraenıezierdı, ımkânı yok «Geçti. dedi içmden. Geçtıı . Sibozuklar sizı! Oturun bakalım şimdılik toprağınıızda. ın malı gibi oturun. Emme bitmedi bu iş. Bizim de dıız var, hn » srım sıkıp genye baktı. Öbür arkadaşları hemen arkaUlan habire sıkıştırıyorlardı. Herkes bir öndekine yeçalışıyordu. Aşır telâş içindeydi. «Ulen kaçıp gidecek Ne bu acele? dıve soyleniyordu. Kelle mı götüruyorsuhınzırlar? Tehlıke ıse geçtı gayn. Ta burada ne işı var ın? Hay Allah, gozden yıtireceğız, dâh oğlum!» habire sıkıştınyordu. Eğılip çanklarmı çıkardı, heybe,u. Tabanları delik yün çoraplarla kaldı. sından dişlerini sıkıyor, ağlamakh ses'.er çıkarıyordu. le bu kadar sıkışmamıştı İçınden sbvup saymak gelıyor me sovecefını bılemıvordu. LJlen etme at, geçrnişını dedırme, yürü! »ın kayısını hayvanm sağma soluna vurdu Zorla dort .ldırdı. Hej'benın gözleri sallanıjordu. Çopur Hamdı'je ldı. iTavu biraz yavaş gidin arkideş. dedi. Ne bu, öldük valla. ndı cevap vermedi. Küs gibıydi. (DEVAMl V4R,» Zole'nin sonu, bir bakıma kendisinin de, o akşama kadar süregeldiği yaşamın sonuydu Kıla k*1* bir dağlaı kalıyordu sığinabilecpği... Karakol Yüzbaşısı verdıgı sözü tutacafc. ona ılişmeyeceu 'oıle cl sa, gızli kalması onaya ^ıkmama sı olanaksızdı işledigı suçun. Halk. Zole gıbı namlı btr Komıta cıyı vuranı bılmek ısteyecek. dur madan vuranı sorup soruçturrfcaktı. Zolenın tajfaları, Zolevı ss ven Bulgarlar. bir an önce ölvile rının öcünli almak ıçin kendı aralannda vürütecekıerd! bu araş tırmayı. Çok geçmeden Makedonyalı Türkler ıle Bulaar'ar. aralanndaki çekişmeye uvgun bır tutum takmacaklardı bu olaytla. Olayın görgü bılgl tanıklan olarak Yüzbaşı Azız Bey, ı3ol'S Raif öendı. Şakir Ağa, ojjlaneıçta ne kadar ağzi sıkı davranırlarsa davranstnlar. bir süre »onın. bu çekışme navası tçınde. Usrur.lilgun kendilennde oldu^unü gosterme hevesını yenemrvecek^r, en güvendıklerl yakınlarına hıünerek (ısıldayacaklardı Şadettırin adını Fakat belkı 3e oilnnn bıldıklerıni söylemelenne sıra kalmadan, nalk üç beş gtin ıçınde o yanılmaz s»7gi gü rilyle vuranı buiup çıkaracaktı. Hem de vuzde yüz doğru marak. Onâaıı sonra Yüzbaşı Azızm Polıs Haıfın, Çakır Aganın ağızlanndan sızacaklar sadece doğrulamış olaoak tı bu toplu araştırmayı. Sonra bır gün bır başka Köşe başmdan, bir pencereden, bır agaç arkasından atılan bir kurşunU Sadettm cansız yere kapafelanacak, öçlerinı alanlar Ustüniü^ün Kendilerine Reçtigi duygusuna kapılacaklardı. Kövler kasabalar Sadettine gore degildı artık Hpr köy her kasaba ayrı bır tuzaktı yol dönemeçlerı. avlu duvarlan, kapılan pencereleriyle ona. Kala kala bır dağlar kalıyordu sıEinabilecefı. Çaresiz daija çıkacaktı Sadettin. Zole'nin kıtfll Yatsı okunurken Şakir Aga, Kurşunlu Camısinde namaza gıt tı. Camıye gelenlerden Zole Kaptanın vurulmasmdan sonra kasabada olup oıtenleri ögrenmeye çahşacak: namazdan çıkınca Sadettınin evine uğrayarak çiftesıni velensesmi alıp getirecektı. Evde valnız kalan Sadettin. odanın karanlığmda. orurdujttı ver de peleceginı. o akşamdan ba$lavarak ne vapaeagını. nasıl vaşavacagını düsündu durdu. Cocukluktan çıktı&ı (rünlerden berı avcıvdı. Florinanın vürüyerek beş altı saatlik vöresinde avak basmadıfı ver kalmamıştı. Bütun o bölsevı ormanları. maâaralan. kavalıklan, manastırlan. çeşmelen. kestirme keçi vollan ıle dag taş ezbere biürdi. Karanlıkta düsündükce. ivl bild:Jı ölçüde. gecelerın ayazı, günduzlerin suskunluğuvlB ürkütücü dıngınliRinı duyuvordu dagların Suçunu izieyen dakikalarda burun Plorina. dumanından bogulduğu daracık bır oda gıbı gelıvordu ona. Yaradılıştan ne kadar soğukkanlı olursa olsun. düsüncelerını rjanıge kapılmaktan kurtaramamıştı büsbütun. Kendını Flonnadan dışarı atıp kaçmakla, ölüden, öldürdügü yer den kopacagını, sanki suçuyla o lan ılışkısinı keseceginı sanıvordu. Şakır Aga ıle konusmalanndan sonra ne kadar aldatıcı oldugunu anladı bu duvausunun. Artık yaşadıkça Zole Kaptanın katilı olarak kalacak, Zole Kaptanın katılı olarak çevresivle hesaplaşarak vaşayacaktı. Daha kımbilır kac kısıvi öldürmek. va da kimseyi öldürmesine sıra kalmadan öldürülmek vardı vazgısmda. Neyle geçinecekti daglarda? Şa> kır Aga. Poleska köyiinde bır süre saklanabilecejtinı sövlemtstı. Poteskada baba vanından akrabaları vardı. Sakır Aganın kardeşlerı oradavdı. Çogu Poteska Türklerı birbınnin yakınıydı zaten. ARTIK YAŞADIKÇA ZOLE KAPTANIN KATiLi OLARAK KALACAK, ZOLE'NiN KATiLi OLARAK ÇEVRESiYLE HESAPLAŞARAK YAŞAYACAKTI. DAHAKiMBiLiR KAÇ KiŞiYi OLDURMEK YA DA KiMSEYi ÖLDURMESiNE?.^ SIRA KALMADAN ÖLDÜRÜLMEK VARDI YAZGISINDA Desenler Mehmet GÜLERYÜZ Bulgarlar oç alacaktı Şakir Ağa, kokuğunun altınds durulu velensesıne sardığı Kırma çıftesıyle geldı Dışarda duvduklan ılginçtı. Zoleyı vuranı goren yoktu kasabada. kımse Kesın bır şey bılmıyor sayümazdı Kakat durmadan suçu kıme vakıştıracak larını arasf.rıjorlar'i' araıarnda. Daha bu bır ıkı saat ıçınie öne sürdliklerı uç ısımden bıri Sadettindi. Aradan bır ık) saat daha geçerse obur ısımler .ılınecek, herkes Zoleyi Sadetunın vurduğunda birleşecek gıbı ?3ninüyordu. Zolenın taylalan tutmuşlardı Florinanın çıkışlannı. Karakol Knmuranını sıkıştırıyorlardı bazı aramalar ıçın.. Sadettin. gece yarısına duğnı. üstünde silâhıarı, velensesı. »v torbasınds bır parça eKtııek hıraz peynirle, Şakır Aganın evınden aynldı. Evın arkasınaa yülcselen dağa vurdu. Ortalık agarmadan Poteskaya vardı. Sakır Aganın kardeşının evine sığındı. Florinada Sadettınin yukluğanun anlaşılması uzun sürmecii. ÖlümU üstunder, daha bır naft* geçmeden Zoleyı Sadettınin vurduğunu kasabada bılmeyen kaımamıştı Karakol komutam sdîii nü tutuyordu Ardına düşen yakaianmasını ısteven, Balgarla:a Sadettınin ızını bulamadıgını shy lüyordu. Bulgarlar oçlennı kendileri almaya karar vertiiler. Şıkâyetlerinı uzatmadılar. Dağların kantınu Balkan dağiarının bır ıcanunu vardı. Daga çıkan. daglarda ba> rınmak Isteyen uymak zorundaydı o kanuna. Haydutluk ıle Komıtacılık ayn seylerdi. Haklı hsksız adam vurmak, daga adam kai dırmak, soygun yoktu komıtacılıkta. Komıtacı, kendı çıkan ıçın adam vurmaz, çalmazdı Kendisı ıçın değil, kendılerınden yana oldugu ınsanlar tçln, kardej tuttuklan içm, devletle, kendılerınden yana olmadıklarıyle çarpışırdı. Kendilennden yana olduğu ınsanlar da karşılığında kardeş tutarlardı onu. Saklarlar, aoyururlar. donatırlar, gerıde Kalan yakınlarınm geçımını, larlasının oagmın ışlenru Ustlenne aiıriHrdı. Poteskalılar çok çekmıslertu Bulgar komıucılarından Zoleyı vuranı kolay kolay ele vermezlir dı. Ayrıca komıtscılann, ya da candarmalann bBskmlarıneu knç masına, kolaylıkla sakUnmasına çok elvenşliydı köy. Bır yanı Ekşısu ormanlarına. bır yanı Ostrova Göiüne çıkıyordu MaırnRa Dagı yarım saat ötesındevdj Çev resınde sık sazlıkların kuşattıgı daha baska kUçUJc küçult ^oller vardj. T.dirqm!ik Düşündüğü gibi Şakir Agi yal nızdı erinde Öyle sofukkarlı. öy le dingın bir görilmişü vardı kı, eiindekı gra hâlâ barut koknın^T, beş dakika önce namlı bır koml tacıyı vurmuş, bir polis memuru nu yaralamış olduguna inandıra bilmesi güçtü Sakır Agayı. Sadece hızla koştuğu ıçın bir%T «oluyordu kapıdan ıçenve girerken. Oturrna odasına geçtıklennde. bır baskına uğramak korku&uyla elmden bırakmadıgı Krasını. nncak oturduktan sonra. gerısınde du\"ara davadı Sadettin. Olpr.ian kısaca anlattı. En ?ok Pohs Raıf Rendinın önüne çıkır.astna yanıyordu. Haıfi mrmasla iyi edip ermediginde karaı^udı henüz. \'urmamakla belkı de çevezelik edebileeek bırını serısınde sağ bırakmıştı. Vuracak ols1» vîi? başı onun vurduğunu Dil'rpkti. Adamlarınctan birinı vnrd'^u için nasıl davranırdı ona? Bilemezdı. Kacmakfı yaıgııı DüşUndükçe bir bakıma hiç de suçlu gibi görmüyordu kendini. Zole'yi vurmak bır borcu verine getirmektı onun için. Babasını öldürtmesmden beri Zole'vı nırmavı hak bellemıs. çevresindekı çok kısı de bu nakkı tanımıştı ona. Zole'yi vurduiu du^lunca hıc de suçlamavarMklardı onu Aksine babası artık mezannda rahat vatar. diveceklerıni duyar ıtibi oluvordu arknsından. Hatta hatta Zole'nın ken disi biie. sonunu aklına getirdık çe. bir eün kendisint vuracaklar arasında. beş vıl önce Neveskada dbve döve öldürttuSu kovlüniin. seride on altı vasında bir erkek evlst bıraktıjını, onun vetışıp babaaının öcünü alacak çaga zeldigını hatırlavabılirdi. Bü tün bu düşündükleri haklı da olsa kurtarmaya vetmıvordu onu bundan sonra kaçmaktan. kanun dışı \asamaktan. Ortada bir vurulan varsa. onu vuran da vardı kanunlara eöre. O vuranm bulunup vakalanması, yarpılanması gerekirdi. Halkın sergisi yanılmazdı Şakir Ağa Polıs Raılî •'unıp \urmamasıyle gerçekte n:ç o.r şeyin degışmeyecegını suj ledı T AR I N : YENi OÇLER PEJıNDE Di$i BOND
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear