Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CUMHÜRİYEÎ 21 Arılık 197S anmdan sayın blr kişl, blrkaç gün önes n mektubunda, geçen yıldan beri bana üç :tup yolladığım, hiçbirine yamt alamadı«düs kırıklığı»na uğradığını yazıyor. OLAYLAR VE GÖRÜŞLER t Yok! yıl okurlanmdan ytizlerce mektup alı kınlanmdan ve dostlarımdan da. Son birlan beri bunlardan hiçbirini yamtlayan. n? ünlü bir fıkradır: Napoîyon's, generalbiri: «Majeste» demiş, «Savaş yapamaıun on nedeni var: Birincisi barut yok » uyunca: «Öbürlerlni sbyleme, bu yeter» smiş Napolyon. de sayın okuruma şöyle yamt vereceaktim yok». yamtı bütün okurlanm kendileri için de saysınlar ve beni bağışlasınlar. ramlar geldi geçti, şimdi de yıibaşı geiv yakınlanm da içinde olmak üzere, Kim:layamadım ve kimsenin kutlama kartına Igrafına yamt veremedim. Zaten gelen Arın büyük bir çogunluğu yamt beklemirt döküyor, uyarıyor, dostça eleştiriyor, ivüyor, yüreklilik veriyor, benim yaşamı•abalanrnı destekliyor. Yılda birxaç kez, ; sövgli dolu, imzasız raektuplar da geılacak o kadar. Yüzbinlerce okuyucunun ahlâk düzeyi aynı olmaz ki. Şu doguda:ardan ne güzel, lezzetli yemekler yapıı içlerinde zehirlisl de çıkar bunlann. r diye mantar yemekten zevk almayacak Balıklann bile zehirlisi var. İnsanların mı? Onlann işi de zehırlerini saçmak. satırını okuyunca yırtar atarsın böjle [an. DÜŞ KIRIKLIGI Hıfzı Veldet VELiDEDEOĞLU Fermanı hunı na hakkımı yazdı tptida» Korkunç bir düş kınulığınm sessiz çığlıgı değil mi bu! Ama günümüzde, hele polıtika ve bürokrasi ortamında artık olağan oldu böyle davranışlar. Eskiler «sükutı ahlâk» derlerdl buna. Düş kırıklığına uğrayan okurumun üzüntüleri. tasalan varmış. Birkaç satırlık yanıtım onun üzüntülerine merhem olacakmış Bana gelen yüzlerce mektup arasında tasa ıle dolu niceleri var. Eğer bütün bu tasalan iki satırla yok edeceğimi bilsem, bütün isirai gücümü bırakır, onlara mektup yetiştirmeğe uğraşırdım. Arr.a tasa bitmez ki. Atalanmız ne demişler: «Dünyada tasasız baş, bostan korkuluğunda bulunur.» «Ağnsız baş mezarda gerek.» Degerli ve bilge dostum, Türk Dil Kurumu Genel Yazmanı Ömer Asım Aksoy «Atasözleri ve Deyimler Sözlüğünnun 1971'de ç:kan birinci cildinde, ynkanki atasözlerini şöyle açıklıyor: «Bu dünyada tasasız olan canlı baş yoktur. Tasasız baş, ancak bostan korkulugunda, (cans:7 olarak) bulunur.» «Yaşayan her kişinin derdi vardır. Dert siz kimse ararsan, ancak mezarda bulursun; yani kişinin derdi ancak ölmesiyle biter.» Yine a*alanmız. >Dert bitmez, değişir» demişler. Bunun da anlamı şudur: «însan her zaman dert içindedir. Bir dertten kurtulsa başka bir derde düşer.» Ama yine bir atasözü: «Dert, çekene göredir» diyor. Bunun anlamı da şöyle: «Bir derdin ağırlıgı, hafifliği, ona ugrayan kişinın etkilenme derecesi ile ölçülür. Bir kımse için büyük olan bir dert, baska bir kimse için küçüktür. belki oe hiç dert degildir.» Görülüyor ki, yalnız şîmdikiler defil, Mkıler de tasa çekmişler, üzülmüşler. Bunlardan bılge bir kişinin soylediği kısa fakat geniş ve derin anlamlı sözler de zamanla «stasttzu» niteliği kazanmış. Bana gelen mektuplardan bir bölümü ışte böyle dertli mektuplar. Biliyorum ki, dert bitmiyor. geçmişte bitmemiş, bugün bitmez. yarın da bitmeyecek. Çok yanlış bir kanı ile, sadece «Aşk ve şarap ozanı» olarak biünen Ömer Hayyam bile tasa çekmekten kurtulamamış ve: «Kısacık birkaç zaman geçirmek için geldlğimiz şu dünyada tasa ve belftdan başka bir kazancımız olmadı. Yüregimizde binbir özlemle göçüp gidfyoruz» demiş. Bu nedenle, eski ozanlartian kimileri de başta kendileri olmak üzere, dertlileri oyalamak için dizeler yazmışlar. Kimisi içki önermiş: «tyş ü nuş eyle »nmı gamı ferdâyı Sana ısmarladılar mı bu yalan dünyayı» demiş. Kimisi de içkinin yanına güz«lleri katmış ve şöyle yasmıs: «Iç bâde güzel sev var ise akl ü şuunm Dünya varimiş yâ Id yoğolmuş ne umurun ..» Tasasızlık örneği olan bu dizeleri yazan ozanlar, acaba bütün yaşamlan boyunca uygulayabildiler mi. başkalanna ögiitledikleri bu tür yaşantıyı ve epiküryen felsefeyi? Hiç sanmam. Zaten doğru mu bu içki yolu? Bakınız Montaigne ne dıyor: •Ey s«vinç daT^tıstı: yeryüzünde şllr, mfizik. r n i n senin için bulunmustur. Yazık o Insanlara ki, midflerini şarapla doldurarak seni satuı altnak islerler.» Şu halde dert ve beladan kurrulmak, hiç değilse bunlann etkisini hafifletmek için kültür degerlerinden vararlanma yolu da var. Bana somut ve özel konular üzerinde hukuksal sorular yönelten mektuplar da geliyor. Dedim ya. hiç birini yanıtlayamıyorum. Belki soranlar eski ögrencilerimdendir. Benden cevap almayın e» ontar da b«nlm IÜŞHİSÎIM üzerinde düs lnnklığına ugruyorlardır ve bunu açıkça bildirmeyı, es ki hocalarına karşı dogru bulmadıklan için, susuyorlardır. Yıllarca önce blr gün sınavlar döneminde bir öğrencim Fakültede bana blr mektup vennlşti. Çok sevdigim bir arkadaşım, sınava girecek bu öğrenciyi kayırmamı rica ediyordu. Öğrenciye dedim ki: «Oğlum, ben sana bakkın olmayandan fazla not verirsem, benim bu sevdigim arkadaşımı tanımayan ve bana ondan mektup getiremeyen öbilr vüzlerce bğrenciye karşı haksızlık etmiş olmaz mıyım?» Bana mektup yazıp hukuksal sorunlann çöîümünil isteyen eski ögrencilerime yanıt vermeye kalkarsam, o zaman yüzlerce mektubun sahibi öbür okurlarıma karşı haksız düşmez miyim, adaletsiztik duygusuna kapılmaz mıyım?. Şu tıalde, 1975 yılı kapanraadan, bn gîbi eski ögrencilerim de bağışlasmlar beni. Erbakan'a mektup! M Tarihsel Bir Konu Sayın bir okurum, bir yazımda adı geçen «Yedi Sekiz Hasan Paşa>nın Çorumlu olup olmadıgını soruyor. Ben o yazımda Çorumlu oldugunu açıklamıştım. Bildigime göre bu zat Kınm Savaşında yararlık göstererek çavuş olmuş; sonra batı illerimızden blrinde blr eşkiya izlenmesinde gösterdigi başarıdan ötürU subayhğa vükselmiş; derken Istanbul'da sarayın gözüne girerek Abdülhamid'in Beşiktaş Muhatızı «Hasan Paşa» olarak ün kazanmış. Ali Suavi'yi Çırağan sarayı kapısında kalın bir sopa ile başma vurarak öldüren de, Çorum'daki kent meydanma, şimdi hâlâ ayakta duran saat kulesini yaptıran da o. Kardeşi Ömer Paşa da, yine aynı dönemde Üsküdar muhafızlıgı yapmış. Servet sahibi olmuşlar. Çorum'un Eski Ekin baglan vöresinde toprak ve baglar edinmişler. Kısacası, ben bu aileyl Çorumlu biliyorum. özel degil. tarihsel bir konu ol duğu için, bildiklerimi yazdım buraya. Tasa ve Tasasızlık nhterem Necmettln Beyefendi Gerçi müharek Hac mevsimidlr. ve cozlerlralz K«be1 >lua7zama cihetine teveccüh eylemlştir ama: son eünlerde Brüksel ve NATO çerçrveslnde küffarı azim Ue mensııbu bulunduğunıız Cephe'nin glzli peşrevleri muvaceheslnde bu mektubu size yazmak zaruretl hasıl olmuştur. Zatl & H niz sibl, fotih politikası eiitmekle atalanmızın ruhlannı sadeden bir rüksek sahaiyetin. Hristiyan politikacılan karşısında bu derece ftciz bir tavırla boyun eğmesi dogrusn içimizi hıın edivor. Aziz Başbakan Yardımcısı, Malumu âJlniz. fcüstah ABD'nin cöretkâr Kongresl, TBrkiye'nin Kıbns politikasını değiştirmesl. daha açık tabirle Iktldannızın vola eelmesi İçin memleketimize silâh ambargosu tatbik etme karannı almışti. Washln)rton clhetinden Türk milletine apaçik bir şeldlde denlyordn U: Ey Türkler! Haddinizi bilin. Ynnanlstan'a kafa tntmayın. Yumuşak başlı olun. Kıbns'ta sizden istenen taviıleri vermekte Istical eyleyin. Eğer böyle davranmaısanız, size askeri rardunı krserim. Atina'yı silâhlandmr, size de ambargo uyjrulanm. Övle blr vaziyetl vahimeye duçar olnrsunuz ki. en sonunria önümde diz çölrüp: «Aman eyleme, biıe yolladığın sllâhlan eksik etme; her Istediğini yapar, mllll menfaatlerimt bir vana bırakır, Dofu Akdeniz'de NATO'nun ve Yunanistanın Istediği hâl şekUnl kabul ederim» diye yalvarırsınız Çıkan Düş ı «Düş kınkhğma uğradım» diye içtenunanları yırtamıycrsun. Nedir düş kmklıiden buna «inkısarı hayal» derlerdı. tnişi ıyimser yönden hayal eder, düş kulından bu düşü gerçekleşmez, ya da ters şte bu durumdakl kişinin üzüntü dolu ına «düş kırıklığı» derler. Hepımızin balmiştir bu. İyi bellediğimiz ve yıliarca Jımız nice insan karşısında acımasız ciüs anna uğramışızdır. le bir arkadaş sülesi yiyen eski bir ozan unu kendi elimle kesip düzelterek aosîrdiğim kamış kalem, ilk iş olarak benim idam karanmı yazdı» anlamına gelen şu dizeleri söylemiş: ndi elimle yâre kesüb verdiğim kalem» Sorular, Sorular. Bana gelen mektuplarda, yazanın özel yaşamıyla ilgili, dahası, benim yasamunla llgili daha neler, neler sorulmuyor Id! Okurlar, yakından tanımak istiyor yazarlan. Bunu dogal bulumm. Ama yazann kendisini tanıtmak için bunlara «Ben şuyum. buyum» diye yanıt vermesini doğal bulmam. Yazann kişiliğım, onun yazılan yansıtır. Dikkatli bir okııyucu onu bu yazılarla tamr. Ben her hafta burada çıkan yazılanmla bütün okurlarıma bir tür haftalık mektup göndermiş olmuyor muvum? Bununla yetmsinler, aynca özel mektuplınna yanıt almayınca düş kınklığına uğramasmlar lütfen! Başka bir pazar, söyleşimizde başka dertlilere dokunacagım. Evet, Rıım keferesi teslrt altında kalan ABD Kongresl ve Kissinger nam Yahudisinln bizlere söylediği haldkat bn idi. Ama zatı devletinlz. irana mnkabil büyük celîdet ve kebir azametle, atalannuza yakışır bir siyaseti benimsemiş; Kıhrıs mülkünde değil tavlz vermek, Ada'nın tümünü fethetmek iistünc cümleve inşirah verici bir tavn benimsemistiniz. Fatihlerin, Kanunilerin. Yavuzlann torunlanna hiç şüphesiz vakışanı da buydu. Hepimlzi heyecanla size bağlıyan bu necip harekrt Uranız, isminizle müsemma oldugunuzu da gösterivordu Ama ne yazık ki zatıâliniz hakkında beslediğimiz bütün umutları yıkacak hadiseler birbiri ardından cereyan edtyor. Pek Muhterem Erbakan Beyerendi. Vaktiyle «masondur, renksizdir» diye tesmiye ettiğinls Süleyman Demirel Beyle teşrilsi mesai etmeniz, hatta bazi menfaatler çerçevestnde ittifak etmeniz vetmiyormus gibi; şimdi Belçika nam Frenk iilkesinin Brüksel şfhrinde Kissinçer tesmiyr rdilen Alnıan Yahndisinin plânlanna dahll oluşunuzu, doğrıısu ya, Müslümanlı jınıza yalnştıramadım. Eğer bu günahı islemekte devam ederseniz, ve Amerikan ambargosıı karşısında boyun cğip mübarek «tehitlerimizin kanlarıyla sıüanmış Kıbns topraklarından ta\iz verirseniz, ölünceye kadar her gün narile ııamazı kılsanız yine de Ohennemin nannda yanmaktan kurtulamazsınız. Siz aleıni kör, herkesi sersem mi sanırsınız? Hani Amerikan ambargosunun baskısı altında Kıbnstan taviz vermek bir müslüman millet için naysiyrtşiken idi. Ford gibi bir ntomobil markasının adıyla tesmiye edilen Amerikalı Cumhurhaşkanı iki ayda bir Kongreye rapor verccek ve üstüınüzden aınharçoyu kaldıracak ümidlyle boyun kırıp, etrk öpüp siyaset yapmaya mı kalkışıyoruz? Siz ki «imdlye kadar Ford marka arahalara şerelle binip cezmiş bir Müslümansınız, hundan sonra Ford'un sizin sırtmıza binmesine na> sıl miisaade edip nasıl katlanacaksınız? Muhterem Erbakan Beyetenrii? Pek üzüntü vericidir ki, ABD'nin ambarço«iiıyla basta po. litikası, adına sözrie «ntilliyetçi» deditiniz Cephe'yi dize gctir. miştir. öyle sanıyonım ki Başkan Ford, • eçer tâviz politikasında devam ederseniz sizin hakkınızria küffar Knnçre'sine müspet raporlar verecefctir; ama. melâikelerin hakkımzda, aynı yolda defter tııtacaklannı sanmam. Hem size bir haher daha vermcme mnsaade huyunın: Sis bu kiirran tanımazsınız. iler ne kadar içlerinden bazılarıyİA sarmaş dolaş olsanız da, Makarlos pnsuda bekliyor, çıkıp iai. nizi bozacak, ve zarannız yanmıza kâr kalacaktır. Hürmetlerim ve.ese(lerimle... Ayırım Gözetmeyince tlERİKA.. AY AKBAL Evet Hayır Öğrenci Başarısızlığı ve Giderme Y annın yaratıcılan olacak öğrencilerin başarısulık nedenleri ve başansızlıklarının gıdenlmesi konusunda ne kadar çok konuşulsa, yazılsa yeridir. Hele de şu Künlerde.. îş işten Eeçmeden.. Ögrencilerin başarısızlık ve başan durumlarmı etkileyen etmenleri şöyle sıralayabiliriz: 1) Ö*retmenler, 2) ögretim programlan. 3) Ögretim yöntem ieri. 4) ögrenci, 5) Okul, 6) Aile, 7) Çevre. Şimdi bu etmenler üzerinde t«ker teker duralım. 1 Oğretmenler: Oğrencileri başarılı kılmak için öğretmenlerin uyması, yapması, gözetlemesi gereken konvıları ele alalım: a> Ögrencilen tannnai: Baihçıvanın iyi ürün yetlstfreaflmesi için c'alıştığı topralh " tanırhası, toprağa göre tohumu ekmesi ve bakımını ayarlaması nasıl jjerekliyse. öğretmenlerin de. öğrencilen ayn ayrı yönleriyle tanımaları zorunludur. ögretmenler. ö(5 rencilerin adından tutun da, ailelerini, sosyoekonomik. psikolojik, fizyolojik. biyoloiik durum lannı yani öğrencinın geldigı ailenin ve çevrenin kültürel. tot>lumsal, ekonomik durumunu: ög rencinin bedensel, ruhsal. toplumsal gelişimlerini tanımalıdırlar ki. Rerekli egitim, ögretim vs rehberlifei tam anlamıyla yapabilmelidirler. b> Ünlü eğitimcı Pestalozzi, «En büyük egitim gücü sevgidir» der. Bu ükeyi uygulamakla öğrencilerin başanlarının arttınlacagı ?erçeğı hiçbir zaman unutulmayacak kadar önemlidir. o Ögrenciler arasındaki bireysel aynlıklar ve ögrencinin kendi yetenekleri arasuıoaki ayrılık. derslerde ve değerlendirmelerde gbzönüne alınmalı. Egitimın amacınuı. bireyleri. yetenek ve yönsemeleri dogrultusunda geliştirmek oldugu unutulmamalı. ç) Sınavlar sevimli bir duruma sokulmalı. Öğrenciler sınavlara. bilmece çözen bir insanın psikolojisi içinde girmeli. Korku ve kaygı \aratmamali. d> Sabır. neşe, içtenlik. demok ratik davramm ve ayrıcalıksızhk ilke edinilmeli. Cezada ve ödülde aşınlıktan kaçımlmalı. Ailelerle işbirliğine gidilmeli. Rekabete yer verilmemeli. Öğrenciler arkadaşlariyle değil, kendi çalış ma ve başarüariyle kıyaslanmalıdır. 2 İğretim Programlan: Jean Guıtton, «Düşünme Sanatı» adlı kitabında. .Programlar, resmi arabalarm geçtikleri asfalt yollardır diyorsa da, programın, eğitim araçlaruıdan sadece biri oldugunu unutmamak gerekir. Yani programlar amaç değil, araç tırlar. Amaç, ögrencinin gelişimı, uyumu, öğrenimi, başarısıdır. Ya ni programa öğrenciyi feda etmek değil. gerekirse öğrencıye program £oda edilmelidir. Programlar hiç eksiksiz, yetkin araç lar olarak görülemeyecegi gıbi, donmuş kalıplar olarak da görül memelidir. Programı çelik kalıp lar olarak görtnek dogmacılıktır. Dünyada her şey, sürekli olarak degişim ve gelişim halindedir. Programlar da gerekirse değiştirilebilmeli, geliştirilmeli. Yaşamın devingenliği programlara da yansımalıdır. Ortaya çıkan gerek sinmelere göre programlar yapıl malıdır. Kurbağanın çogalmasmı içerip insanın cinsel yaşamma te ğet bile geçmeyen, divan edebiya tıyla tıkabasa doldurulup çağdaş edebiyatın es geçildigi ögretim programlannın çağdaşlığı, gerek sinmelere göreligi elbette konuşu lamaz. 3 Öfretim Yöntemleri: Öfre tim yöntemleri bilimin bulgulanna gbre ayarlanmah. Öğretimin ilkeleri unutulmamalı. Bu ilkeler: a) Öğrenciye görelik, b) Yakından uzaga. c> Somuttan soyu ta, d) Sokrat'm, «ben. çocuğa ye ni bir şey ögretmem. bilinenden yeni şeyler çözdürürüm» sözünden kaynaklanan bilinenden bilinmevene. el Racon ve Komen1 9 Senatosunun Demokrat Fartill üyesl Frank Church, işiden kurulu Senato Soruşturma Komitesinin Başka;u eski bir ahşkanlıktır Amerika'da, bir takım olaylan pk için zaman zaman Senato Komiteleri kurulur. Bunlar man gerçekltre karsıdır, kimi zaman da gerçekleri aydıniçindir. Garip bir ülkedir ABD, en büyük özgürlüklerle, jü kısıtlayıcı en çirkin işlerin bir arada bulunduğu bir e... Bir randa gericilik şaha kalkar, egemen olur, ribür ir takım insanlar, örfcütler balk için, özgürlük için, AmeAmerika yapan Anayasal haklar için çarpışır... rch Komitesi CIA'nın çalısmalannı inceledi, altmış gün yetmiş bes tanık dtnledi. sekiz bin sayfa tutan bu tar günümüzün bir aynası gibidir. Üç eski Başkanın, wer'in, Kennedy'nin, Johnson'un ve en sonra da Nixonlar günlerine ait belgeler elden geçirildi. Sonunda orUya apor birçok acj.jerçeklçrj ortaya. KoycluTi Yirnıi yıldan Vlet âdamlannın, ünlü p^litikatıların esrarlı biçimlerde "kalkmatarının. öldürülmelerinin düfüınü çözülmüş olulece. Bütün bunlar ABD Başkanlannın onayı alıııarak gütü tararından işlenmlş ya da işletilmiştlr. ABD yöneli lekeloyen bu suçlamamn yine ABD Senatosunun bir kolarafuidan ortaya atılması. kanıtlanması ilginçtir. ABDişkili yapısını yansıtmaktadır... ?nde'ye, Castro'ya karşı girişilen komplo eylemleri, Tnıunıumba'nın ve Di«m'in öldürülmcleri, bu örgütün basleridir. 1970 yılının onbeş eylül günü Başkan Nbcon, CİA ı Richard Helms'i Beyaz Saray'a çağırır. Salvadore Al!n ŞUi'de iktidara geçmesini ABD'nin kabui edemeyeceyler. Allendf'nin işbaşına geçmesini önlemek üzere bir ı hazırlanması buyruğunu verır. Bu konuyu Ulusal GüKurulu Başkanı Kissinger ve yardımcısı General Haig'şkası bilmemektedir. İlk iş, Şili Genel Kurmay Başkanı İ Schneider'i öldürerek ortadan kaldırmaktır. General ler, Allende'yi destekleyenlerln başındadır çiinkü... Seıporunda açık açık yazılıyor, Şili Genel Kurmay Başkadürmek girişimleri iki krz soııuçsıız kalmış... Ama 22 : CİA'mn silâhlandırdığı ücretli katiller generali kaçınp lüşler... jmba'nın öldnrülmesi olayı da şöyle: O günlerin Başkanhower, Lumumba konusunda endişelerini belirtmiş CİA ıı Dulles'a... O da bu sozleri bir buyruk sayarak Luı'ya karşı bir komplo hazırlamaya girişmiş. Rapora göre ayetle Eisenhower°in kesin ilfrisi yine de belli değil. CİA ın çok kralcı. davranarak «solcu> saydığı, ABD için eli. gördüğü devlet başkanlarını, politikacılan yok rt; görevli saymış kendinü... skan Ford'la, yardımcısı Rockefeller'in kurduğu SoruşKornisyonu bütün bu belgelerl ele geçirmiş, ama kendirışmak istememişler bu çirkin işe, dosyayı Senato komidevretmişler. Başkan Ford. bu raporu yayınlamamasın» fden istemiş. CtA'nın şimdiki Başkanı Colby de raporda diien oniki CİA ajanının belgelerden silinmesini istemiş... vomite, dört saat süren bir görüşmeden sonra Cumhurıının ve CİA Başkanının isteklerini benimsememiş. .Cinaluslararası ahlâka ve Amerikan ilkelerine uymayan bir ııştır demiş senatörler senhowcr. Kenncdy. Johnson öldüler. Nixon utanç verici imde görevdeıı uzaklaştırıldı. Ford bu göreve seçilmedcn ABDdc de demokrasi çarkları tersine dönmeye başladı redir. Devlet İçinde devlet olan gizli örgütler her şeye n gibi jjörünüyor, Gene de demokrasiye tutkun Ameri. basın özgurlüğünü en kutsal emaııet bilen gazeteciler, ;ten yurtsever politikacılar. Amerika ya süriilen bu leke:ısım duyuyorlar. Bütün bu çiTkin olayların hesabıııı vekimse yok ortada. ölenler, görevdeıı ayrılanlar... Bir KisM General Haig var, bir de CİA'nııı eski yöneticileri e .ger'le Haig L'lusal Güvenlik Kurııhındaki görevlerinden ıştırılarak bir bakıma cezalaııdırıldılar. Ama bu kadarcık etcrli mi? ıurch komitesi, yürekliliğiylo, demokrasiye bağlılığiyle, iler ne kadar acı olsa da onlan dün.vanın pözüne sernıek;kinmemesiylc ABD içiııdeki özgürlühvüleriıı önemli bir lukta oldugunu göstermiştir. Dogrusu kolay bir şey değilu. Yakın Reçmişin en çirkin gerçeklrrini açıkça ortaya ek. «kendi kcmlini suçlamak... ABD bir gün bu kanlı. bu ı çıkmazdan, böyie gcrçek demokratlara, gerçek özjüriuk• davanarak kurtulatak... kadaşlanyladırlar, mahallededirler, sinemadadırlar... Bu çevr» lenn öğrenciler üzenndekı etnılen yadsınamaz. Şöyle Dir ornekle durumu açıklamak ıstıyorum: Bataklık içinde Bir ev dü şünün. Bu evde yaşayanlar. sivrismekten kurtulmak için, her gün evlerini filitleseler, ilaçlasaBehzat AY lar, sivrisineklerden kurtulanıayacaklardır. Çünkü evin çevresi EGÎTİM V7.MANI bataktır. Önemli olan bataklığın kurutulmasıdır. Bu ömek, çevıet) Con Dew ve Kerşeştayner'in malı. Ortaçağın teolojik disiplin nin önemini beürtmektedir. Aysavundukları iş ilkesı gözetüme anlayısı arük genlerde kalnıalı. n çevrelerde büyütülmüş ö'zaîş si gereken ükelerdir. Demokratik okul öğrenciyi başaikizler (doğuştan her bakımd«n Aynca, ögrenimın koiaylaştırıl rüı kılar. Sert disiplin anlayı^ıbiribirine eşittirler), çevrelerinde masına özen gösterilmelidir. liu nın öğrencilerde davranıs bozuk ki tarklılıklardan ötürü. kişüiKnun için: a) Öfrenim gücüieıı lukları geli.^tirdîği unurılmaraaJcarakterleri, başarılan demeli, bJPbeceH^M'^ötkıekler ge lı. Sfftgsihg HapisâfieSr^^Milrtin^r" ' sonuçlar vermiştic. Tomas liştirilipf korunmalı, ol Belirli Dr. Gluck'in, «Kurumumuza geti jCampenella, «Güneş Efcrleti» adrfleh suçlularin büyük Tfoğftriu " n yipıtmda, toplumsar çevruyı rilmeli. d) Ve en önemlısı ce, gunun akibetlerinden okullan « e • düzeltmeden, bozulmanm, yozöğrenim, ögrencinin gereksinme. ögretmenleri sorumludur» demu laşmanın önüne geçilemeyecegLkapasite ve yeteneklerine uygı.n sinin anlamı ve nedeni unutul ni anlatmaya çalışmıştır. Pesıaolarak ayarlanmalıdır. Bu k •. mamalıdır. ru lozzi'nin, «Yaşamın bataklığı ida Paskal'ın şu sözü unutuhna6 Aile: Aile yaşamının dti çinde yaşayan insan, insan olamah: «Oflumu eğitmek için kuimaz» sözü, doğru bir gözlemm, landığım yöntem, kavrayacak ya zenli olmayışı, aile kavgaiart, ana hut hazmedecek duruma ge'ıre baba hastalıklan, aynlıkları, ö sezişin, düşünün ürünüdür. İşte bu bataklığın içinde vaşıyorlardikçe oğluma hiç bir şey öğretnvs lümleri; evin durumu, ışıksızlık. mek veya daha açık biı dcyım yetersiz oda, eşya, araç, tes ve sa öğrenciler, ne yapmalı? Elbette, o bataklığın kurutulması, le. çocugumun zekâsj uyanmâdcn çok çoeuk oluş vb. etmeier de düzenli bir düzene geçilmesı şeve harekete gelmeden. kendi ken ög rencilerin başarısızlığına neden kurutuluncaya, dine arastırma gereksinmesi duy olmaktadır. Bu nedenlerin side rekir. Bataklık rilmesi elbette bir düzen sorunu düzenli bir düzene kavuşuncaya madan onu yormamak.» değin de, olanaklar elverdiğince 4 Öğrenci: Öğrenci bajarı dur. Ama, öğrencilerin öaşarı du sızlıklarına neden olan, ögıencı rumları değerlendirilirken bu ko öğrencileri bataklıktan çekip HIden gelen durumlarm goz önun nular göz önüne ahnmayıcatv rte maya bakılmalıdır. Bu da yönede bulundurulması gerekir ki, bu mek de değildir. Usumda kaldı tenlere düşen bir görev... gma göre bir eğitimci, «Maddt nedenler: îşt» öğrencilerin başansızlıSdurumlan farklı öğrencilere eşit a'ı Fiziksel (bademcik HnlıabT, davranmak kadar eşitsizük vok larına neden olan etmenler bu görme ve duyma organlarındaki tur», diyordu... kadar çok ve çeşitlidir. Bütün ou bozukluklar), b) Ruhsal (geçirrü sıraladığım nedenleri görmezd?n " Çevre: Çevrenin, ögren gelip, başarısızlıklarmdan ötürU. gi hastalıklardan sonraıîi ruhsal cinin basansızlığı veya başansı bütün suçu öğrencilere durumlar), c) Toplumsal 'Oiaıl defiştirme. öfcretmen de*iştirme. üzerinde etkisi pek çoktur. Kom mek niye?... savcı vb.) durumlardır. Başarınm şular, arkadaşlar, semt, kent çev saglanması için ögrencinin or.ce reyi oluşturur. Hatta havann, Hkle sağlığa kavuşması gerekir. üretim üişkilerinin, toplumsal \e 5 Okul: Öğrenci, gideceğı, kültürel durumlannda ögrencinin gittigi okulun temiz. sevimlı, ü başansı üzerinde etkisi vardır. gi çekici olmasını ister. Ogrenci Günümüzde anababalar genellıîe nin istekle gelecegi bir okul ht. le çalışmaktadırlar. Anababaı<ır vası yaratılmalı. Okullardaki Hj. iş yerlerinde iken, çocuklar dört siplin anlayısı çağımıza uygun ol duvar arasında kalmıyorlar. Ar EĞiTiMiN AMACININ; BİREYLERİ, YETENEK VE YÖNSfMELERi DOGRULTUSUNDA GEliSTiRMEK OLDUĞU UHUTULMAMAtl. SINAVIAR SEVıMLi DURUMA SOKULMALI VE REKABETE YER VERilMEMELi. Dişhekimliği Fakültesi Dekanlığından Fakültemiz Dişhastalıklan rt> KonservatU Dis TedaTiü n. Kürsüsünde açık bulunan 1 adet asistanük kadrosuna 1750 sayılı yasanın 29'uncu Mad. e> fıkrası uyannca suıavla Asistan Alınacaktır Isteklilerin, yabancı dillerini belirten dilekçe w 2 tesimle birlıkte 23.12.1975 günü mesai sonuna Sadar Dekanlıga (Çapa) müracaatlan duyurulur. Yabancı dil sınavı 25.12.1975 günü saat 10.00'da billm « navı 29.12.1975 günü saat 10.00'da Fakülte binasında yapüacaktır. (Basın: 28241) 10194 CA D DA$ YAYINLARI DEVLET İSTATİSTİK ENSTiTÜSÜ BAŞKANLICINDAN: Pak:;nlar Kurulunun 24.4.1974 tarih ve 7/8188 sayılı karanna göre. «Geçici Personel» olarak istihdam edilmek ve ayni karamame esasları içinde ücret ödenmek üzere sınavla aşağıda belirtilen yabancı dıllerde lstatıstik literatürüne aşina ÇIKTI Alamanya Beyleri Portekiz'in Bahçeleri Nevzat Üstün'ün J TERCÜMAN ile yabancı dil bili; Daktilo Alınacaktır trteklilerin en geç 2 Ocak 1976 akşanuna kadar Enstitü Başkanlığına müracaatlan ilân olunur. lngilizce Fransızca Almanca Daktilo (îngiliıce, Fransızcal Adet 3 1 1 2 (Basm: 27948) 10193 SUTÜN DÜNYl VE TÜRK M1LLİ E C I T I M I N I N (JYGULADIÖI V O N T E M mektupla Öğretım metoöu ile evinizde kenoı kendinıze FOIMO İNGİLİZCE MUHASEBESTENODAKTİLO ILAN Ege Üniversitesi Mühendislik ve Mimarlık Akademisi Başkanlığından; Akademimizde «Fabrika dersi için l'inci dereced* Tesisleri ve Organizasyonu» gczi notları ALMANCAFRANSIZCA cgrenıp. daha kazançh, daha nutlu yanniar hazırlayabılırsinl2 UCDETSIZ IZAHU SROSORUMÜZU ISTEY1NIZ FONO mektupla Oğrctım kunıfnu ^•lAsktrgati c«d no 207 oamanbtry k)t»n»ul MI: 4S4114 4(411948 4116 FITATI: 19 UIA Isteme adresi: ' ÇAĞDAŞ YAYİNLARİ . # Cağaloğlu Halkevi Sok. nor 3941 İSTANBUL PROFESÖRLÜK KADROSU AÇIKTIR Ilgilenenlerin kanun ve rüzükte belirtilen esaslar içerisinde 26.12.1975 cuma günü akşamma kadar Başkanlığımıza i^\ mioı