23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
eni rpjimin yirmi altınpı kunıluş münü kutlamakta olan Çln. son yıllardı» lıer türlü ufuslararası iîişkılere katılmayı aa fiderek yogur.iaştuT.;8ktadır. Özellikle, az geîişmış üikeler yaruma dev kapitalist ülkeler oian ABD, AET ve Japonya ile gelişen ekonomik ve politik üişkiler dikkat çekicidir. Y OLAYLAR VE GÖRÜSLER lanîis karşılıfc olarak bir mlktaT tazmınat oaendikten sonra, artık üretimde bölüşüm emck katkısına dayatılmıştır. Özel mülkiyete sadece ktiçük lşletmelerde ve kümes hayvanlan ve domuz yetiştirilen aile işletmelerinde müsaade •dilmistlr. İleri Üretim Kooperatifleri 100200 aileyi içermekta yani Elemanter Üretim Kooperatif ölçeğinin çok üstünde bulunmaktadırlar. Bununla birlikte, bu büyükiük ülkenin çeşitli yerlerlne göre değışmektedir. Mülkiyet hakkır.m kaybı ile bu harekete karşı direniş ve ayaklanma gibi olaylar olmuşsa da. bunlar hemen giderilerek kooperatiflerin kunılması hızlandırılmıştır. fleri Üretim Kooperatifleri de öylesine çabuk geliştirilmiştir ki. 1956 yılı sonur.da 120 milyon aileden 105 milyonu öuralarda toplanrmştır. Hareket kuzey ve kuzeydoguda hızla gelişip tamıımlanmış, güneybatıda azınlıklar arasmda ise. daha yavaş oluşmuştur Kooperatifteki aileler, üretim brigadalan denen tinitelere. bunlar da üretim gruplanna aynlır. tleri Oretim Kooperatiîlerinde ölçek bü\'iidükçe bürokrasi rie arttıgından eleştiriler vükselmiş, üreticüere yetki ve sorumluluk getiren yeni düzenlemeler Eeüştiril misse de bunlarm uvînılamasına geçilemeden başka bir hareket oluşturulmuştur: Komünieı. Komün hareketi, Çinln ikinci beş yıllık püın başlanaıoı olan 1958'de Honan eyaletinde "2S^0 îleri Üretim Kooperatifi'nin bir araya gelmesiyle başlamış, daha sonra da Mao Tsetung'un burayı ziyaret edip çalısmalan onavlamasıvle hızını arttırmıştır. Kornün hareketi hızla geliştirilmiş ve as'nı yılın «onuna gelmeden tarımsal nüfusun 'n 39'u komünlerde 'oplanmıstır 7H bini ( 1 a«kın İleri (ire'im Koonertitifi 2(î.5no Knmünde toplanmış. her komün ortfilama 4.750 ailevi yspısma alrnıştır. Komünler, çok amaçlı Kurultışlar olun üretimsel sorunlar vanında yönetim ve kiilttirel. hattS savunmava kadar uzanan b a n görcvleri vardır. Üretimle ılgılı olarak Komünd«" temel birim çalışma grubudur. Bu grup 2530 aileclen oluşmaktadır. Çahşmn grupları. Brigada denen birimi meydana getirmektedir ve sayısı her komünıin nüfus yoçunlugunu. toprak durumuna göre 20100 aresındadır. Komünlerde nüfus toplamı 20 bin • 80 bin. mpra'* miktan da üç bin ile on iki bin hektar arasınrta değismektedir. Komürlprin S3vısır.ır <riimimtizde elli bin dolayında nlriuğu sövlenmekt^riir. Kom'inlerde yönetim de secim esas.na davalı olup tüm komün üyeleri. KKi120 temsilciden olusan Konsey üyelerini seçmekte, bu da. kültür devriminden sonra (196619fi7), devrim komitesi denen yönetim ve deneümle görevli kurulu seçmektedir. Bu komite üyeleri, komünde çeşitli üretim kollanna, tarım, hayvancılık, sanayi ve ötekilere nezaret ermektedirler. Böylece, Çinde tanmsal örgütlenme çeşitli aşamalardan geçerek çok amaçlı kurvıluşlar olan komünlere geîinmiştir. Burada tüm üretimin çeşitli kol ve altkollan organize edilip faktörler harekete geçirilmiştir. Dofal kavnaklar ve nüfus bakımından kendisinden hiç de geri olmayan. hattâ belki de önde bulıuıan Hindistan'a oranla yoksullugu giderrnedeki başanlı savaş sırrı da burada olsa gerektir. Bölücü Kim? Önceleri Çin dıştıcaret hacminin çok önemli paynıı sosyalist ülkeler ve özellikle Sovyetler oluştururken, 1960'larda bu ülkeyle arası açıldıktan sonra Sovyetierin payı tümüyle oıtadan kalSmış ve gunümüzde sosyalist blok payı «bl5 gioi bir orana düşmüştür. Buna karşın kapitalist üikeler payı gi.tikçe yükselerek, dış ticaret hacminin r ıVj'ini oiuşturur duruma gelmiştir. Bu verilerin lHTO'lere ait olduğu ve ilişkilerin de giderek yoğunlaştığı dıkkate alımrsa, bu payın risha da yükseldiği düşünülebilir. Endüstri "vt enerji p.lanlannda Çin ile • Japonya arasında riner.ıli ilişkiler kurulmuMur. 1S75 yıhnda üİKe içir.de de önemli olaylar olmi!=!ur: 1954 Anayasasl degişnrilerek yenisi kabul edilmiştir. Parti ve Meclis ttnemli kararlar almış, yönetimde sivil ssker ayınmı daha hir seıkhk kazanarak si"ille.e agırlık verilmiştir. Her ne kadar bazan polomik konusu olmakta ise de, bizde Çin hakkında bılinenler bir yazarımızın deyımiyle «pırinç tanesl kadar kiiçük.tür. Biz bu yazıda Çin'in tanmsal örşütlenmesi üzerinde durmak istiyoruz. Tarımsal sorun, nülvısun çalışma alanı ve beslenmesiyle «gili olarak Çin'de. en önemli sorunlardan biri olmuştur. 1970'te toplam nüfusun % S6.Vİ tarım kesiminde toplroımıştır. 1960 ta bu oran 'r 75 dolayında idi. Günümiizde bu oran 'oıraz daha düşmüş olabihr. Anoak. mtıtlak olarak ele alırsak. 1960"ta t a n m sal ntifus 48« nıilyon ]ken, 1970"te 514 milyona yiitTselmıştir. B'.ıgun bu n>kp.mm clnha yüks^k olmasi gorekiyor. Bfylece tarım dışı kesimler:n EPlısmesiyle oralardaki nüfusun artmasıyle tarım kPKmîndrki payın riîısmesine rağmen, tarımdaki muMak artışlar devam edıynr v e tarunsa) sorunîar giinreli*:™ konıyor. Pu ülkenin. S.îO mılyonluk nufusıı besleyebilmek bakjmından da. tarımsal üretim ve orgütlenme biiyük bir önera tnşıyor Diinypnın en kalabelık ülkesl olan Çin' de. nüfımm yıllık ;il.81ik bir hızla arttığı da dikkate alımrsa, sorunun önemi daha da oıiynmpktedir. Bıınun içindir ki kuramda ve uygulamada. ötekı sosyalist ülkelerde nüfus ve nüfıs artışı bir sorun teşkil etmecligi hslde, Çin nüfus kontrolünden yana bir davranış içir.drdır. Bu dıırumlar, tanmsal üretirn ve örgütlenmenln önemini açıkça ortaya koyuyor. Çin'de Tarımsal Örgütlenme Doç. Dr. Nazif KUYUCUKLU malartna devam edilmistir. Ancak hareket 1949' da bugunKü tüm topraklar ele geçınlince Miıliyetçı Çin olarak nitelenen Ada bir yana bir bütünlük kazanımştiT. Bununla birlikte Çin'de a dönemlerde örneğın Rusya'daki gibi çok gen:ş toprak sanibi agaiann fazla olmadığı öne sürtilüyor. Ancak, nülusun sadece c il0"unu oluşturo duklan halde, tanmsal topraklann b7ü75'inı mülkiyetlennde bulundurduklarına dair bazı kayıtlar vardır. Kaldı ki. büyük işletme ölçüsii, ürefilen b.tkinin türüne göre de farklı olmaktadır. Çin'de örneğın pirınç tanmı yaygın bulundufuna, burada da emek yofun olduguna göre. ötekı bölse veya ülkelere göre daha Kiiçiik topraklar büyük işletme niteliğini kazanmaktadır. Toprak dagıtımı ile amaçlaran hedefler, toaraksız ve az topraklılarm topraklandırılması. tor>rak agalığının sınıf olarak ortadan Kaldınlmpsı ve toplam iirptımın arttınlnıasıdır. TopraK a$nlıjını yoketme yönündeki rıarekctin yogunluej 1026'lardan 19"^'lr.ı kadar bazı degisimler göstermiştir. Topral'f.ız vp az topraklılara toprsk dagıtımı da, bölgelrr ve eyaletlerdeki toprak en^•anterine eöre birinden ötekıne farklı bıçimae sürdürülmüştür. Bazı kaynaklara pöre, dagıtılan toprsk miktan geneliikle s:n'.rlı kalmış, hele bazı eraletlerde biriki dekan aşmamıştır. Böylece. cüce işletmplerin egemen olmasıyla toplam Uretimi arttırmak da smırlanmıştır. Bu sînırlılıgı yıkıp gidermek aniacıvle ılk jtetirilen önlpm. <Karşılıklı Yardım Gruplan>mn oluşturulmasıdır. Bu 'ivRiılama, Mao'nun egem«n old'jğu eyaletlerde 1925'lardan ben var oldugtı gibı. Çin'de bunun kökiinün ytlzyıllar önresine uzandığı söyleniyor. Ancak. yeniden uygu'anırken yeni bazı boyutlar da tea?anmıştır. Burada 36 tanmsal aile yani işlptme. ortak amaçla b ; r araya gelerek. ışlerin fazla oldufu sıkııçık mevsimlerde topraklannı birlikte işlerler. Bj uygıılama. ciftçiler arasında işbirlijinin en basit bir biçimidir. Ancak. 1949 1952 gibi kısa bir dönemde. hareket büyük bir yaygınlık kazanmıj. dağıtılan topraklann bu kosula baglanması bunu güçlendirmiştir. Aynca. bu yardımlaşma gruplarında aile fdolayısiyle işletme) sayısında r.rtışlar oldug^ı gibi. çalısma süresi de bir yııa çıkmış. bazı tanmsal aletler, çekim hayvanlan ve ıslâh edilen topraklarda ortak mülkiyete geçiımıştir. 1953'lerde Üretim Kooperatifleri geliştirilmeye başlanmıştır. Bunlara Elemanter Üreüm Kooperatifleri denmektedir. Kooperatiflere üyel'k isteğe bağlı olup katılan çiftçi toprak. alet ve hayvanını ortak kuüanıma tahsis etmektedır. Kooperatiflerin ekonomik bağımsıztıkları olup kâr ve zarar kendilerine aıttir. Kooperatiften ayniına da yine isteğe bağlıüır Başlangıçta kooperatife girerken orta ve orta halın ilstündekı çiftçilere, önceki gelirlerinın altma düşnıeme garantisi verilmişse de. bazı kaynaklara göre bunun gerçekleşmedıfi ve kooperatiflerden aynlmalann oldugu dönemler olmuştur Kooperatiflerın vönetimi. üyelerce yılda bir secilen kunıllara dayalıdir. Ancak uygulamada partili elemanlann egemen oldugu söylenmektedir. B ileri Üretim Üretımden pay alına, toprak, hayvan ve aletlerdeıı uiuşaıı Kapıtaı kaüuii ılc eıueK katkısuıa gurc apgışir. j^nıeK de kalıteyc gurc tarklı degcrlendırmeye taO! tutulur. Uretnıun Dolüşülmesinde kapıial taKtörüne "vc SJ, emeğe ae 'c 40 verüirnen, zamaıı ıçinde Kapıtaı paymın r .<, 3u'a düşürülüp datıa sonra rantın tamamıyıe ortadan kaldınltnası, emeğm tek laktör olarak kalması ncdet almrnış, üretimın ıyı oldugu yıilarda sadece enıeK gelirırün, u n a çıltçının almakta oldugu rant + emek gelinni aşacağı söylenmiştir. Bu kooperatıfler dışında, üyelerın kişısel üreumler; ıvuı küçük ışletmeierı korunnıuştur. Bu ureum Kuuperatıılerı üe, Oeltienenden daha hızlı bir bıçimde gelışmış, iy54'un IUsan ile ağustos ayları arasmua sayılan 58 Uınden 1U0 bine çıkmıştır. Her sooperatıi ^U50 aileyı içermekte olup îaâS'da llü müyon aile yanı yaRlaşık olarak tanmsal nuiusun l,a yl'i buralarda, bir milyona yaklaşan üretim kooperatiflerinde toplanmıştır. Pu hızlı gelışmede yönetımsel tutum yanında, işgücüne mevsimlik işler dışında. yol. sulama gibı toplumsal hizmet yapımında çalışma alanları sağianmasının da payı olmuştur. Elemanter Üretim Kooperatiflerinin üretimde önemli başarılar ssğlamasma rağmen, daha yüksek bir üretim için bu koopeıatıflerin 1956' larda, '1leri Üretim Kooperatifleri>ne döntlştürülmesine başlanmıstır. Çiftçıiere kapital katkı lrk»ç gün öıice bizim gazetede Yalçın Doğan'ın Ankar»'d.n vırdiği bir haber yayınlandı. MGK, (Milli Güvenlik Kurulu) ilgili Bakanhklara bir yazı göndererek, bundan böyle ystırımların değuya k«ydırılrna»inı istemişti. Istanbul, lımir, Adana, Bursa illerindeki sanayi giri$iml«rinin yoğun bir noktaya vardığını belirten MGK, artık Orta ve Ooğu Anadoluya yönelmonin doğru olacsğını belirtiyorrlu. Uyarının iki gcrekçesi vardı: 1) Ulusal güvenlik, 2) Ekonomik deng*. Bir savaş zamanında Batı'daki janayi odaVları, diişmanın yakın saldırı hedeflerini oluşluruyerlardı. Ulusal güvenlik açısından sakıncılı bir konumdu bu... Aynca Dogu Anadolu Illerlylc Balidakiler arasmda ekonomik dengcsiılik oluşmuştu. Bu durumun da kendine göre ssktncaları vardı. Haberi okuyunca son hafta Yürüyüş dergisinde rasladığım bir küçük fıkra geldi aklıma... Diyarbakır Sıkıyönelim M»hVemesinde, tbölücülük» yapmak suçuyla yargılanan bir yurttaşa, yargıç dddiyetle sormus: Niçin bölıicüluk yaptın? Yurttas anlamamış: Ne bölücülüğü haklm heg? Yani memleketi bölmek... Şaşırmış yurttaş: Ne diyorsun sen hâkim b?g; meml»k»t hıyarriır Ikiy» bölmişcm? Tarımda Örgüt Tarımsal örgütlenme 1949lardan bu yana bazı aşamalar geçirmiştir. 1952'ye kadar olan dönemde, toprak reformu ve onun en önemli ögelerindcn bırı olan. topraksız ve az topraklılara toprak dagıtımı sürdürülmüştür. Ashr.da bu geniş grupların topraklandırılnıasına Mao TseTung »e cruplarmın egemen olduğu eyaletlerde daha 19*6' Inrda başlanmıştır. ÇinJapon savaşlarımn sürriügü 1335194.') döneminde hareket yavaşlamıssa da. toprak kıraları ve kredi faizlerinin düşürülmesi gibi bu kesim sorunlarının çözüm çalı.ş Evet, ülkemiz hryar değildir tkiy» bölünectk; arna baıı hıyarlar ulkemizi ikiye bölmek için elltrindcn ne gelirltrse yapmiflar; çsyrek yüıyıldın b«rl yıpılan yalırımlarla birbirindcn ayrı iki Türkiye oluşturmak yolunda büyük bir başan göslermışlerdir. Batrda lengin bir bölge, Doğu'da yoksul bir bölg*.. İki bölge arasındaki uçurum derinleştikce, adaletsizlik büyüdukçe; haksızlığa başkaldıran Doğulu yoksullara, hak isltyen ezümislere, kıpırdayan yığınlara, kuşkuyla bakılmiflır. Dogu'ya okul, yol, fabrlka. haslahana yerine; Jandarma dipçiiıyle komando birllğl ye«erll görülmüstür. Ankara 8teden berl tedir gindir Doğu'dan... Ooğu insanı Utanbul basımna ancak bir çar pıcı olayla geçmek olanağı bulmustur. Ne zaman gazetelerin birinci sayfalarına geçcr Doğu insant? Ya bir zelzele olacak, binlerce kişi ölecek... Ya bir kan davası patlayacak, nice cana kıyılacak... Ya bir toprak catışması çıkacak, köyler blrbirlne girecek... Ya eşkiya dağa cıkacak, devlete meydan okuyacak.. Ya sınırda knçakçılar kovalanacak, yoksut insanlar makineliylı taranacak... Ya bir salgın hastalık yayclacak, nice fakirin oc*$ yıkılacak... Ya kara kış bastırscak, köylerden haber almamıyacak... kl Türkiye'nin Batısı Ooğusuyla llgllensin... Doğu Anadolu insanı başka biçimde hatırlamr mı? Biıim sermaye iktldarları Işçiden korkar, aman uyanırta halim ne olur? diye... Doğu Insanından erdemlerlnden yararlanmaya kalkar, diye... Bu yüzdon baskı üstüne baskı, tehdit üstüne tendit. korku Cstüne korku Cırelirler sermaye iktidarları... Ama 1*75 yılında lıler o kerleye gelmiştir kl, MGK dayanamayıp iktidan uyarıyor: Yeter artık Batı'ya yatırım; blraz da Doğu'ya... Ama Doğu'ya yatırım yapar mı hiç sermaye iktidan? Tüm teşvik tedbirleriyle. yabancı kredileriylc, alt yapı düztnlcmeUriyle Batı'da tatlı kârlar pcsindedirler sermayecilerlmU... Batıda yerleşlr, pişirir, kolarır; Doğu'ya satar bitimkiler... Doğu illerinin işlevlcti ise ayrıdır Bu illerin bankalarında birlken paralar, Batı'daki yatırımlar için kullanılır; bu illerin dükkanlannda Batı'dan gelen mallar satılır Uzakta Bir Mezar... OKTAY AKBAL Evet Hayır Keferandum ve Hııkuksal Yol ançma yasamının çözilm beltleyen en güncel sorunu, kanımızca, ar.ayasal bir hak olan sendika seçme özjrürlügünün gerçekte de kuUamhp kullanılmayaca«;ı konusudur. Bilindiği gibi son bir yıl oncesine degin bu öz?ürlük, bir bolüm işveren ve onlarm kanatlarv altındaki san sendikalarla. politik baskı altındaki Bölge Çalısrr.a Müdürlüklerınin ' t a t u m l a n nedeniyle fiilen ktıllamlamamaîctaydı. îşyerlerinde yetkili sendikanın, evrak üzerinde ınceleme ile saptanması yolu, 275 sayılı Toplu İş Sözleşmesi Yasasında sınırlayıcı bir yöntem olarak Eösterilmemiş olmasına ragmsrı çogu kez, sahte. geçersiz üye fişlerinin sayılması ile vetinilmiş ve bu uygulamaya, inceleme yetkisi sınırlı iş mahkemelerinin de katılması saglanmıştı. Ç 275 SAYIU YASANIN 1 1 . MADDESİ UYARINCA. İS. MAHKEMEIERİNİN VERDİGİ KARARIN, KESİN VE BUYURUCU SAYILMA5I GEREKİRKEN, BU KARAR USULSÜZ OLARAK TEMYİZ EDİLDİ en de Nazım Hikmefln mezanna blr saksı çlçrk bırakmıştım bir zamanlar... Bir şiirinde •Anadohı'da blr köy nıP7.arhğın» RÖmün beni Hasan Beyin vurdurduğu Ircat Osman yatsın bir yanımda ve çavdann dibinde topras» çocuklayıp kırk çıkınadan ölen şehit Ay?e öbür yanımda» diye yazıyordu. Bu topraklarda, insanlanmn arasında uyumaic istiyordu son uykusunu... üysa Moskova'da Novo Deviçye mezarlığında yatıyor 1963'ten beri. Üzerinde kabartma profili ve imzası... Komşu mezarlarda yabancı adlar! Ayşe'ler Osmanlar yok, Anton Çehov var, N'ikola Gogol var... Her zaman çiçeklerle süslüdür o kavamn öniK Bilmcm benitn saksı ne oldu? Bir süre sonra kaldırıp başka yere koymuşlardır. Dünyanın her yerinden sevenler geliyor N'azım Hikmefi. Bir an için mezan öniinde ona yaklaşmak i.stiyorlar. Bir Türk sanatçısı, şairi, yazarı, politikacısı da Eclse bu kenle, jridip büyük şairin anısını selamlamalı. Bu, ulusal bir eörevdir. Türk şlirini yeryiizünün en uzak ülkelerine dek duyuran, scvdiren tek büyük sanatçınıız o. Tüm sargılara hak kazaııdırmaz mı bu? Ankara Belediye Başkanı \ edat Dalokay Moskova'ya çağnlı olarak gitti. geldi. Götürdüğü Tüıkiye toprağını Nazım'ın nıezarına dökmüş. Sen mîsin bunu yapan, sağcı basuı demedigini bırakmıyor, nerdeyse adalet eliyle kuvuşturulmasını istevccekler. Niye jrider de Nazım'ın mezarıiKta saygı duru.su yapar, hcle hele o mezara Tiirk toprağı koyar? Oalokay'ın bütün bu garip suçlamalara verdiği yanıt şu, o Türkiye'nin büyük bir şairidir... Yeter bu kadarı! Her Türk jibi, bir Belediye Başkanınııı, halkçı bir aydın kişinin göre\idir büyük bir Türk sanıtçısının anısına saygı siistermek... Kinıdir bu «Nazım Hikmet» düşmanîarı? Bir bakın kişllikleriiK, anlayın ferçeği. Bu yurdu Nazım Hikmet'ten, Vedat Dalokay'dan, siztlen, bizden daha çok sevenlcrin kişilıklerinin cilâsını biraz kazıyın sltınctan ne çıkacaktır, bilir misiniz? Üç kâ^ıtyılık, sahte yurtseverlik. çıkarcılık, halka. halkın yararına olan Iıcrşeye karşı olan bir takım gizli açık işbirlikçiler... Butıın lııı baylar, «vatansever», Nazım Hiknıet'se «vatan hainh>: şiirimizin ölümsüz japıtlannı vermiş. Türk insanım dizelrriyle dıiııyaya Unıtmak, gerçek ulusçuluğun örııeği olan «^ienıleUetımden tnsan Manzaraları»m. «Kuvayı Milliye Destanı>nı yazmış bir ölümsüz insan... Dünyanın neresîne fltseniz rastladığuuz bir sanatsever kişi, «Türküm» dediğinizde «.Nazım Hikmet'in menıleUetintlcHSİniz demek» diye Ugi gösterir. ııııcm verîr size. Ama siz diyemezsinlz «Biz, bu biiyük şairi haksız ycre yıllarca hnpis yatırdık, sonra canını kurtarnıak için yurt dısıııa fitli, bu kez ona, «Vatan haini» dedik, şiracli öldü, aradan on iki yıl geçti, mezan hâlâ Moskova'da, yurılıımuza fetirtmiyoruz.» Itanırsınız, ezilirsiniz... Benim haşıma çok geldi bu. Hem surur duymak Nazıra Hikmet'lc aynı ülkcden oklıifiım için, hem de hir sıkılma. bir ulanma duymak böyle uluslararası bir büyük kişiye yapılan haksızlıiilaıı. ölümünüen sonra bile sürdüren bir tnplumdan oiduğum için... Uvs>a vazım Hikmet gerçek «Vatan hainleri»ni bağıslamıyor dizelerinde: «İnsan olan \atanını satar mı? Suyunu içıp eknıesiııi yedinız Oünyada vatandan aziz şey var mı? Beyler bu vatana nasıl kıydınız? Onu didik didik didiklediler Saçlarından tutup sürüklediler Götürüp kâfire «buyur» dediler Beyler bu vatana nasü kıydınız?» iaö9'da DP iktidan bu yurdu. bu ulusu bir çıkmaza dojru jcotürürken, ABD'ye herşeyimizle kendimizi bağlarkcn böyle diyordu o: «Beyler bu vatana nasıl kıydınız.» İyi yapmış Vedat Dalokay. Halkın oylariyle işbaşma gelmiş bir Belediye Başkanı halkmın en büyük şairine böyle sayjı gösterecekti elbet... Halktan. halk yaranndan, serçek ulusçulııklan. sr.hıci vatan sevgisinden uzak kişiler onu istediklerı kadar suçlasınlar, kiınsevi kandıramazlar. dasim ÖZ ?. DİSK lı hiçimde yetki saptanmasına ilişkin kararlan da, 11. madde uyarınca verilmis kararlardır ve yetki prosedürü 'çinde verilen tüm kararlar, Yargıtay denetimi dışında t'imlmuştvır. Buna ragmen inceleme yapıhp karar verilmesi huKuka aykındır. sada referandum yoluyla yetki saptamasına ilişkin bir hükum yoktur» diyerek 275 sayılı vasada bu konuda da boşluk *îulundugunu dolaylı bir sekilde feabul etmiştir. Buna ragmen, vıne de, genel ve temel yasa olan Medeni Yasanın 1. maddesince tfargıca tanınmış bulunan. yasadakl boşlugu doldurma yetkisinin, kullanılamıyacagıru söyleyerek, çeliskiye düşmüş ve Medeni Yasanın 1. maddesinin uygulanamıyacağı şeklindeki karanna bir gerekçe gösterememiştir. e) Aynca Yarjrıtay 9. Hukuk Dairesi, yasada yok dedigı, yasadakı boşlugu da yargıcın dol duramayacagını söyledigi relerandum yolunun. taraflann anlaşması ile mümkün oldufiunu gerekçe sösteremeden Kabul etmiştir. Aslında referandunıun va sa dışı olmadığı dolaylı olarak varsayıldığı ve hatta reterandum kararının verilmesi sırasnda kar şı tarafın bir olumsuz itırazı da olay konusu dosyada bulunmadıfeı halde, İş Mahkemesinın referandum kararının, bozulmasının nedeni tutarlı olarak gösterileme miştir. Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin referanduma ilişkin bozma tcaran, usul ve yasaya aykırı olduktan başka çagdaş hukuksal gelişime de ters düşmektedır. Bu karar aynca. «Bir yasanın vorumlanmasında tutulacak yol. onun işleri imkansızlıklara sürüKleyecek şekilde yorumlanması olamaz» diven Yaıyıtay HukuK Ge nel Hukuk Kurulunun 26.6.İH63 gün ve 28 • 36 sayılı karanna, sah telikle, hile ve desiselerle alınacak yetkinin muteber olmavacagını ve iptalinin dava konusu yapılacagına ilişkin Yargıtav 9. Hukuk Dairesinin bir başıta kar a n n a karşı, 14.3.1975 gün ve 269 • 358 sayılı karan ile referanduma ışık tutan aynı Genel Kurul kararlanna ve tşci vararına eenış yorum vapılması gerektigine ilişkin, aynı Genel Kurul 'tararlarma da açıkça aykırıdır. Yargıtay 9. Hukuk Daıresinin bu bozmalarından sonradır ki, tahrikçileri politikacılarca başka yerlerde aranan, sendika sec~ne özgürlüğünün kullanılması için, son aylarda birçok isyertnde işçiler direnişe geçmişlerdir. Bunlara göre işçiler salt işyerlerinde çalıçma dirlik ve banşını sars makla kalmayıp. özlemi çekilen demokratik düzenin can düşmam, fa?ist özlem ve isteklere de gerekçe varatmaktadırlar. Bu nedenlerledir ki. politikacılann bilinçli bir biçimde vasalas tırmaktan kaçındıklan ve kısa dönemde de vasalaşf.nlması umuöunun bulunmadıgı referandum konusunda. Istanbul 2. İş Mahkemesinin sayın varsıcı tara'ından verilen direnme Karan üzerine konu. genel çözüm ıçın Yargıtav Hukuk Genel Kuruıuna iletilmış bulunmaktadır. Türkıve ışçı sınıfının en srüncel ve temel <wıtnu olan referan dum uygulamasına. Genel Kurulun. c?actas tıukuka nv^run olarak, iş hufcukıtmuzda varlan *ışa madan daha da ileri götüreretc, bu gerçekçi. nak vp adaiîrten va» na uypTjlamayı. mıkuksal voldan Vtsalastıraraîına ömek <ararlarının ışığında ınanıvoruz. Toplumda olnr"lu knsullann va ratılması umudu. DOİifkJfilarrtan çok hukukçulara düşmekledir. Ama Doğu'nun çilesi yalnız ekonomik Ikilemln aeılarında mı oluşuyor? Fasist özlemlerln ve sözde milllyetçtliğin »dtbiyatı; Doğu'da yasıyan yoksul halkı hor görmenin felsefeslnl isliyor. BÖV lücülük islevi, faşist partisinin propagandasında ve komando çetelerinin mayasında geliştiriliyor. Bu gidiş, CIA'nın Türkiye'yi bö'lme hazırlıklarının bir uzantısıdır. Hem ekenomik yatırımların eksikliğl, hem olumsuz slynsal yatırımm yoğunluğu, Doğu I I lerini Batı'dan uzaklaştırmak üstüne kurulmuş bir planın boyutlarıdır Bölücülük, Doğu insanından değll, Batı faşistindcn geliyor, BesteiHfor; fırsat kolluyor. dTe»^mtnt&y kadöinda «YV MJC. 434. maddesi uyarınca. harcının ödenip ödenmedijtine bakılması ve harç yatırümamışsa temyiz edilmenıiş sayılmasına ka rar verilmesi gerekirdi. Aynca bu konuda usul hükmü toulunmasına rağmen. bu hükmün uygulanmamış olma&ı da usule ayk ı n bir islemdır. O Yarpıtay 9. Hukuk Dairesi kararında, bolgenin kararının 275 sayılı yasanın 11. maddesine girmedigini belirtm;ştır. Eger sözü geçen bölge karHn 11. madde kapsamma girrnıyorsa. bölgenin bu kRrarının idari bir karar sayılması eerekev*ktı kr. bu takdirde de iş mahkemesi va dolayısiyie Yargıtayın, kendi görev sahasına girmediginden, RÖrevli sayacağı Danıştay idari mah kemesine gönderilmestne karar vermesi gerekecekti. Bir k a r a n hem idari savmak. hem de adli Yargıtayda denetlemek açık bir çeüşkiyi yaratrmştır. ç) Kaldı ki. 275 sayılı yasa hükmünce, bölge ve iş mahkeme si önüne gelen her yetki istemınde, mutlaka taraflardan bırine yetki verilmesini öngören bir hüküm yoktur. Aksine. yetki kararı verebilecekleri gibi, verilecek yetkisizlik kararlan ve en saihk Uygulamada vogun şeldlde sakıncalann ortaya çılıması. işyerlerinde çalışma banşının bozulması. ekonomik kaderlerini elıns geçiren san şebekelerin cemberlerinden çogu kez direnmeden kurtulamaj'an işçilerin. toplu halde başvurmalarla seslerini duyurmalanna yol açtı. Bunun üzerine bu yanlış. «işçiler.. sendikalara serbestçe üye olma ve üyelikten aynlma hakkına sahiptirlem diyen Anayasanın 46, 41 ve 42. maddeleri ile. 275 sayılı yasanın da özüne aykırı bu uygulama. hukuk yaratma yetltisıni medeni vasanın 1. maddesi hükmünden alan yürekli ve yüce yar pçların çızdifci REFERANDUM yoluyla, bulundugu çizgiden kurtarılarak. bir yılı aşkm bir süreden bu yana gsrçekte de kullanılır bir ozgürlük haline zetirildi. Bu uygulama, bugün de *erel mahkemelerce sürdürülmekte ve her tür kuşkudan arınmıs bir biçimde, yetkili sendikamn, asıl hak sahibi işçilerin, (fizli ov. acık sayım yöntemi ile saptanması, is hukukumuzdaki boslugu doldurmak sureMyle uyjrılamaya yerleşmis bulunmaktadır. Ancak 275 sayüı yasanın 11. maddesi uyarınca. iş mahkemesince verilen kararın kesin hiiküm sarJması ve emredıci bir yasa hükmü olmasına ragmen, bu karar, referandum kararına karşı usulsüz bir temyiz .stemi sonucunda bozulmustur. Yargıtay 9. Hukuk Dairesi ilk kez 20.5.1975 Rün ve 31146 sayılı Kararıyla, daha önceki kararlanna da (26.10.1914 gün ve 10030 vs.) aykırı bir seküde «Yasada referandum yapılacagına dair nüküm yoktur. Taraflar anlasırsa reîsrandum mümkündür. Hakim M. K. I. maddesini de uypulayamaz» diverek referandum kararını bozmuş ve bu bozma ile oirlikte üzücüdür ki, çalışma dirlik ve banşı da ülke çapında b o zulmu«tur. Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin bu kararının. emredici vasa ve usul hükümleri ile Yargıtay Hukuk Genel Kurulu karar lan ve özellikle aynı dairenin kendi kararlanna da ters düşen. inandıncı gerekçeden yoksun bir karar oldugu kamsındayız. Söyle ki; a) Öncelıkle 1$ mahkemesinin verdigi referandum "caran 275 sayılı vasanın 11. maddesme göre verilmis KESİN BİR KARARDIR. Yarıtıtayın bu Konuda ınceleme vetkisı vokken. «orlamalı bir vorumla inceleme "anması. 275 sayılı vasanın emredici 11. maddesi hükmüne avkırıdır. Oı Relerandum karannı bir an ıcin Yarsıtav denetimindelîi ışlerdn kabul etsek ve Yargıtav P. Hukuk Dairesini! önr^likle o nüne eetlrilen bu rlosvanın temyızınl olanaklı sörsek bile. H.ü. DORTLER CSÖBT KURUCU ö â R K T M B N İ N IA9ARIİLB Y Ü R Ü T T ü a ü Kasım sayısı Bülent Ecevıfın ı^ pKim secımlerını tFAŞtZMİN YENİUîİSİ» olarak nl'eleven basvar.ısi ile çıktı. Bu savıda aynca polnıka, toplum ei;onorn] sor'inıan. tıvatro. resım. müzık. sınema Ue ılsıli vazılar Turhan Ttlkel, Erhan Karaesmen Turhan tlgaz Ahrret M Yücefcök. Yalçin Küçük, Erhan Bener Orhan KoloSlu AvşeırUI Yüksel, PanjK Güvenç, Ofuz Onaran Orhan Peker Cemil Eren, Mehmet Salihoglu Mahmut 1 Ongören. Cahıt KUlebı. Hasan HUseyin, Aragon'un ımzalarıyle Avnca Turhan Selçuk, Ferruh Doğan. Ercan Akyol. Salih Memecan ve trdoğan Özer'in «Halk tktidarına Doğru» Konuiu nankatürlen yfi Sayia, lü iıra. (Cumhuriyet 888! HAZIRLAMAFENKURSLARI ÜNİVERSİTE (Cumhuriyet 8691) TEŞEKKÜR Rahatsızlığımı teşhis ve tedavide hazakati ve sıcak alâkası ile kısa zamanda sağhğıma kavuşturan çüzıde ınsan, Süreyya Paşa Göğüs Hastalıkları Merkea Cerrahi Servisinden Op. Dr. Nüshet Sayman ve servis hemşireleri Huriye KSksat. Cîülbin Drtıun. Nurten Erginbaş ile pansumancı Faık Çakıra alenen tesekkiire gazetenizin tavassutunu rica ederim. ORHAN EMit'N TEŞEKKÜH Başanlı bir operasyon sonrası bize oğlumuz KEREM ALİ TOPUZ'u kazandıran sayın OPERATÖR DOKTOR (Cumhurıvet ! Ayten VARDAR'a ve GÜZELBAHÇE Hastanesinin tüm personeline en içten teşekkürlerimizi sunanz. Sabahat Mehmet TOPUZ Cumhuriyet 8713 DENIZ KUVVETLEHİ KOMUTANLir.I Seyir Hidrografl büdirümiştir. ve Oşinograll Dairesi Başkanlığından ÎSTANBUL DEVLET SENFONÎ ORKESTRASI KONSERLERÎ 7 Kasım Cuma Saat İS^O 8 Kasım Cumartesl Saat 15.00 TEKNİK t NİVERSİTE MADEN FAKÜLTESİ SALONU M A Ç K A Dünyaca ünlü Orkestra Şefl ANGKL SUKEV Solist : CELM. AKATLAR «Obua» PROGBAM: PCHTBERT 5. SENKOM St BEMOL MAJÖB GTOVEC SFNFONtK DANS MARCELLO O B l A KdNÇERTOSÜ LtSZT PRELÜDLER Biletlcr: Hergün Taksim Devlet Tiyatrosu Gişelerinde rvenüs). Bu V.onsorimizın solisti elimizde olmayan neN O T denlerls değişmıştır. (Basın: 25833> 8712 1975 Bursa Belediye Başkanlığından Şehrimizi sembolize edecek ödüllü bir amblem yansması düzenlenmıştır. Sanatçılar yanşmaya istedikleri sayıda kompozisyonla katılabilirler Yarışmacılar kompozısyonlannı «Bursa amblemi yarışması Belediye Hesap İşleri Müdürluğü BURSA» adresine 28 kasım 1975 cuma günü saat 17.00'ye kadar belirtilen adreste o'.mak kaydıyla oosta ile Köndetebılir veya teslim edebilirler Yarışmanın kesin sonuçlan 12.12.1975 günü açıklanacaktır. Yarışına şartnamesı vukarıda belirtilen adresten veya 15962 No.iu telefondan istenmek sureriyle bedelsiz temin edilebılir Yanşmaya leriz. katılacak olan tüın sanatçılara basanlr di DENiZCiLERE VE HAVACILARA 136 SAYILI BiLDiRi 12 ile 13 kasım 1975 tarihleri arasmda tıS.UU'dan 17Wve kadar aşağıdakı noktalan birlestiren saha ıçinde ve ou sahanın lîOi) metreye Kadar olan vüusekiıSınrip «sevredecek deniz ve hava vasıtalannın dikKatli bulunmaları İS1ANBUL BOC.AZI KtZKY YARLASMAS1 POYRAZ BIR.Nl) 1 tooi nokta.. Bnlemı 41 derece İS dakika suzey Boylamı 29 derece \n dakika <io8ı 2 ncl n o k t a : Enlemi 41 derece 15 daklks mızey Bovlamı 29 derece 10 dakika dofu 3UncUnokta: Enlemi 41 derece 13 dakika Kuzev Bovlamı Z derece Ift» datcika dofu 'R 4üncünokta: Enlerru 41 derece 13 daklkB <ıız4»y Bovlamı 3 derecp "« 'laktxa dogu H UKN!/C'İ!.KRt VK HAVACILARA ÖNEMLE DUYUKULUR. (Basın: 253U9 (Basın: 25619/8686)
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear